• Sonuç bulunamadı

Kayseri’de Pratisyen Hekimlere Verilen Groningen Modeli Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Eðitiminin Deðerlendirilmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kayseri’de Pratisyen Hekimlere Verilen Groningen Modeli Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Eðitiminin Deðerlendirilmesi"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Özet

Amaç: Kayseri’de bir grup pratisyen hekime Dünya Saðlýk Örgütü’nün geliþtirdiði “Groningen Modeli” kullanýlarak verilen akýlcý ilaç kullanýmý eðitiminin deðerlendirilmesi amaçlanmýþtýr.

Gereç ve Yöntemler: Kayseri’de 24 pratisyen hekime “Groningen Modeli” kullanýlarak akýlcý ilaç kullanýmý eðitimi verilmiþtir. Bu eðitimin baþýnda ve sonunda yapýlan “Objektif Yapýlandýrýlmýþ Klinik Sýnav (OSCE)”lar deðerlendirilmiþ ve bu sýnavlarda yazýlan reçeteler incelenmiþtir.

Bulgular: Eðitim sonrasý OSCE’ de hekimlerin aldýklarý ortalama puan (92,38±1,42) eðitim öncesi OSCE’ye (37,21±4,11) göre belirgin olarak yüksek bulundu. Eðitim sonrasý OSCE’ de yazýlan reçetelerin ortalama puaný (75,88±2,46) eðitim öncesi OSCE’de yazýlan reçetelerin ortalama puanýna (51.42 ± 2.22) göre belirgin olarak daha yüksekti. Eðitim öncesi OSCE’de yazýlan reçetelerin % 62,5’inde uygun olmayan ilaç mevcutken eðitim sonrasý OSCE’de yazýlan reçetelerde uygun olmayan ilaca rastlanmadý. Eðitim öncesi OSCE’de yazýlan reçetelerin %37,5’i güçlükle okunabilirken eðitim sonrasý OSCE’de yazýlan reçetelerde bu oran % 42 ye çýktý.

Sonuç: Bulgularýmýz bu eðitimin çok baþarýlý olduðunu göstermektedir. Bu da akýlcý ilaç kullanýmý eðitiminde Dünya Saðlýk Örgütü’nün geliþtirdiði “Groningen Modeli”nin çok etkin bir metod olduðunu düþündürmektedir.

Anahtar Kelimeler: Ýlaç Kullanýmýný Deðerlendirme; Pratisyen Hekimlik.

Abstract

Purpose: To evaluate Groningen Model of rational pharmacotherapy training developed by World Health Organization given to a group of general practitioners in Kayseri.

Material and Methods: A Groningen Model of rational pharmacotherapy training was given to 24 general practitioners in Kayseri. The Objective Structured Clinical Examinations (OSCEs) before and after the training were evaluated and prescriptions written in these examinations were analyzed.

Results: The average score of general practitioners in OSCE after the training (92.38±1.42) is significantly higher than the average score obtained in OSCE before the training (37.21±4.11).

The average score of prescriptions written in OSCE after the training (75.88 ± 2.46) was significantly higher than the average score of prescriptions written in OSCE before the training (51.42 ± 2.22). There are inappropriate drugs in 62.5 % of prescriptions written in OSCE before the training while there is no inappropriate drug in prescriptions written in OSCE after the training. The 37.5% of prescriptions in OSCE before the training were hardly readable, this ratio was increased to 42% in prescriptions OSCE after the training

Conclusion: According to our results, this training was very successful. These results indicate that “Groningen Model” of rational pharmacotherapy training developed by World Health Organisation is a very effective method.

Key Words: Drug Utilization Review; General Practice.

Submitted : October 07, 2009 Revised : November 26, 2009 Accepted : August 10, 2011

The Evaluation of a Groningen Model of Pharmacotherapy Training for General Practitioners in Kayseri

Hasan Basri Ulusoy

Associate Professor of Pharmacology Medical Faculty of Erciyes University ulusoy@erciyes.edu.tr

Tuncer Sumak

Specialist in Pharmacology Medical Faculty of Erciyes University tsumak@erciyes.edu.tr

Serkan Þahin

Ph.D. Student

Medical Faculty of Erciyes University

Hülya Gültekin

Specialist in Pharmacology Retired Faculty Member

Corresponding Author:

Doç. Dr. Hasan Basri Ulusoy Erciyes Üniversitesi, Týp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalý

Kayseri’de Pratisyen Hekimlere Verilen Groningen Modeli Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Eðitiminin Deðerlendirilmesi

The study was presented at the XVIth World Congress on Basic and Clinical Pharmacology, 17-23, July, 2010, Copenhagen, Denmark.

(2)

Giriþ

“Akýlcý Ýlaç Kullanýmý” (Rational Drug Use) ifadesi ilk kez 1985 yýlýnda Nairobi’de yapýlan Dünya Saðlýk Örgütü toplantýsýnda kullanýlmýþ ve “Kiþilerin klinik bulgularýna ve bireysel özelliklerine göre uygun olan ilacý, uygun süre ve dozajda, en düþük fiyata ve kolayca saðlayabilmeleri”

olarak tanýmlanmýþtýr (1). Akýlcý ilaç kullanýmýnda amaç toplum üzerindeki yanlýþ ilaç kullanýmýndan kaynaklanan sosyal ve ekonomik yükün azaltýlmasý ve biyolojik, fizyolojik ve psikolojik zararlarýn önlenebilmesidir.

Reçetelenen ilaç sayýsýnýn giderek artýþý, akýlcý ilaç kullanýmýnýn önemini her geçen gün artýrmaktadýr.

Günümüzde yatan ya da ayakta tedavi gören birçok hastaya da uygun olmayan ilaçlar reçete edildiði gözlenmekte ve pek çok durumda ayný tedaviyi daha ucuza mal etmek varken pahalý ilaç kullanýlmaktadýr. Ýlaçlarýn akýlcý olmayan kullanýmlarý tedavilerin etkinliðinin azalmasýna, hastalarýn ilaçlarýn zararlý etkilerine maruz kalmalarýna, çeþitli ilaç etkileþimlerinin oluþmasýna ve daha yüksek tedavi harcamalarýna neden olmaktadýr. Saðlýk giderleri içerisinde ilaca ayrýlan pay, gereksiz yere, giderek artmaktadýr. Ýki bin yýlýnda ilaç harcamalarý toplam saðlýk harcamalarýnýn

% 25’ini oluþtururken günümüzde bu oran daha da artmýþtýr (2). Ýlaç giderlerinin her geçen gün artmasý nedeniyle temel saðlýk hizmetleri, saðlýk eðitimi, saðlýk yatýrýmlarý ve rehabilitasyon gibi diðer saðlýk harcama kalemlerine ayrýlan pay giderek düþmektedir. Bu durum diðer saðlýk hizmetlerini olumsuz etkilemekte ve toplum ve ülke ekonomisi zarar görmektedir.

Akýlcý olmayan ilaç kullanýmý sorununun önemli nedenlerinden biri hekimlerin ve diðer saðlýk çalýþanlarýnýn eðitimlerindeki eksikliklerdir. Týp fakültelerinin çoðunda farmakoloji dersleri ikinci ve üçüncü sýnýflarda pasif eðitim yöntemiyle, konferanslar þeklinde verilmektedir.

Buradaki eðitim daha çok ilaç merkezlidir ve farklý ilaçlarýn kullaným alanlarý ve yan etkileri üzerine odaklanmýþtýr.

Ancak klinik uygulamada tanýdan ilaca giden tam tersi bir yaklaþým gerekmektedir. Kliniklerde staj yaparken öðrencilere bu yönde eðitim verilmemektedir. Bu nedenle öðrenciler hastalar için uygun tedavi seçeneklerini belirlemede güçlük çekmektedirler. Benzer þekilde hekimler de akýlcý ilaç seçimi konusunda güçlük yaþamaktadýrlar. Çoðu hekim, ilaçlara ait bilgileri, özellikle yeni ilaçlara ait bilgileri, ilaç üreticisi veya pazarlayýcýsý firmalarýn temsilcilerinden almaktadýr. Hekimlerin önemli bir bölümü ilaçlarla ilgili bilgi kaynaðý olarak firma temsilcilerini güvenilir bulmaktadýr, ancak ticari kaynaklara fazla güvenen hekimlerin daha çok uygun olmayan reçete yazdýklarý da görülmektedir (3–5).

Yukarýda da belirtildiði gibi akýlcý olmayan ilaç kullanýmý evrensel bir sorundur ve giderek büyüyen bu sorunun çözümünde eðitimin çok önemli olduðu tüm toplumlar tarafýndan kabul edilmektedir. Týp öðrencilerine verilen farmakoloji eðitiminin kalitesini artýrmak için, Dünya Saðlýk Örgütü, Hollanda Groningen Üniversitesi Týp Fakültesi Klinik Farmakoloji Anabilim Dalý ile birlikte bir akýlcý ilaç kullanýmý eðitim programý modeli geliþtirmiþtir. Groningen Modeli olarak isimlendirilen bu model bir çeþit probleme dayalý öðrenim (PDÖ) yöntemidir.

PDÖ bir problemin baþlangýç noktasý olarak ele alýndýðý ve bu problemi çözerken öðrencilerin yeni bilgi ve tutum kazandýðý öðrenci merkezli bir eðitim þeklidir. Groningen Modelinde öðrenciler, eðitim yönlendiricisinin rehberliðinde, güvenilir bilgi kaynaklarýndan yararlanarak, bir endikasyon için en uygun ilaçlarý seçmekte ve bu ilaçlarla hastalarýn tedavisi üzerinde eðitilmektedirler.

Groningen modelinde ilaç seçimi etkinlik, güvenlilik, uygunluk ve maliyet kriterleri kullanýlarak yapýlmaktadýr.

Bu kriterler þu þekilde özetlenebilir: Etkinlik: Ýlaçlarýn hastalýðýn tedavisinde ne kadar etkili olduðu deðerlendirilir.

Güvenlilik: Ýlaçlarýn ortaya çýkabilecek olan yan etkileri ve toksik etkileri deðerlendirilir. Uygunluk: Ýlaçlarýn kontrendikasyonlarý, dozaj þekilleri, baþka ilaçlarla ve yiyeceklerle etkileþimleri deðerlendirilir. Maliyet: Ýlaç ile olan tedavinin toplam maliyeti deðerlendirilir. Öðrenciler seçim yaptýklarý endikasyonda etkili bütün ilaçlara her bir kriter açýsýndan puan verirler. Bu puanlar “rasyonel tedavi optimizasyon analizi; multi-attribute utulity analysis” adý verilen bir yöntemle deðerlendirilir (6). Bu analiz yönteminde kriterlerin aðýrlýklarý endikasyona göre deðiþir.

Örneðin miyokard infarktüsü gibi acil bir durumda etkinlik çok önemliyken maliyet hiç göz önüne alýnmaz. Öte yandan diyabet ve hipertansiyon gibi uzun süreli ilaç kullanýmý durumlarýnda tedavi maliyeti de önem kazanmaktadýr.

Toplamda en fazla puan toplayan ilaçlar en önce tercih edilmesi gereken ilaçlar olur. Bu ilaçlar Kiþisel Ýlaçlar (K- Ýlaçlar) olarak adlandýrýlýr. Kiþisel terimi öðrencilerin ilaç seçimini baþka birinden ya da baþka bir kaynaktan kopya etmeden kendi baþlarýna seçtikleri için kullanýlmaktadýr.

Bir hekimin bu þekilde K-Ýlaçlara sahip olmasý ve onlarý düzenli olarak kullanmasý ilaçlarýn etkilerini ve yan etkilerini ve hastalardaki yararlarýný fark etmesini saðlar.

Çok merkezli uluslararasý kontrollü bir çalýþmada K-Ýlaç seçimi yapmayý öðrenen öðrencilerin, mevcut tedavi rehberlerini kullanan öðrencilere göre daha az uygun olmayan ilaç reçete ettikleri ortaya çýkmýþtýr (7).

(3)

K-Ýlaçlarýn seçiminden sonra öðrenciler bu ilaçlarý taklit hastalara reçete ederler. Taklit hasta, belli bir hastalýk konusunda doðru öykü ve muayene bulgularý tablosu çizebilmesi amacýyla eðitilmiþ bir kiþidir (8). Öðrenciler, hastaya uygun K-Ýlacý seçmeleri, reçeteleme sýrasýnda hastalarý hastalýklarý ile ilgili bilgilendirmeleri, ilaç dýþý tedavilerden bahsetmeleri ve ilaçlar ile ilgili gereken bilgi, talimat ve uyarýlarý anlatmalarý konusunda eðitilirler.

Öðrenciler eðitimin baþýnda ve sonunda ilaç seçimi ve tedavinin düzenlenmesi açýsýndan objektif olarak yapýlandýrýlmýþ klinik bir sýnava (“objective structured clinical examination”, OSCE) tabi tutulurlar. Bu sýnavda deðerlendirilen öðeler Tablo’I de gösterilmiþtir.

Tablo I. OSCE Formu.

OBJEKTÝF YAPILANDIRILMIÞ KLÝNÝK SINAV (OBJECTIVE STRUCTURED CLINICAL EXAMINATION “OSCE” MODEL PUANLAMA LÝSTESÝ

Katýlýmcý :

Deðerlendiren :

I Problem Çözme Adýmlarý

1.Problemi tanýmlayýn (taný) ve K-ilaç ve/veya tedavi seçeneðinizi düþünün (5 puan) 2. Seçtiðiniz K-ilacýn bu hasta için uygunluðunu kontrol edin

a. Kontrendikasyonlar (5 puan) b. Etkileþmeler (5 puan) c. Uygunluk (5 puan)

3. (Farmako)terapi seçiminizi tanýmlayýn a. Ýlaç (5 puan)

b. Dozaj formu (5 puan) c. Dozaj (5 puan) d. Tedavi süresi (5 puan) e. Ýlaç-dýþý tedavi (5 puan) 4. Reçete yazýn (5 puan)

Ýlacýn adý ve dozaj formu (1), birim dozaj formunda bulunan ilaç miktarý/konsantrasyonu (1), verilecek toplam ilaç miktarý (1), dozaj (1), kullaným talimatlarý ve uyarýlar (1)

5. Bilgi, talimatlar, uyarýlar

a. Ýlacýn etkisi (hangi etki, etki ne zaman ortaya çýkar, etki ne kadar sürer; 5 puan) b. Ýstenmeyen etkiler (hangisi, ne yapmalý; 5 puan)

c. Kullaným talimatlarý (nasýl kullanýlacak, dozaj, doz aralýðý, ne kadar süreyle, dikkat edilecek noktalar; 5 puan)

d. Uyarýlar (maksimum doz, etkileþmeler, advers reaksiyonlar, ilacý kesme(me); 5 puan) e. Sonraki randevu (ne zaman, ne olursa daha erken gelmeli; 5 puan)

II Ýletiþim Stili

a. Açýk ve anlaþýlýr (5 puan) b. Konuþmanýn yapýsý (5 puan)

c. Hastaya veya yakýnýna kendini ifade edecek ve soru soracak zaman verme (5 puan) d. Hastanýn ve/veya yakýnýnýn talimatlarý anladýðýndan emin olma (5 puan)

e. Hasta ve/veya yakýnýna talimatlarý tekrar ettirme (5 puan) Toplam (maks.100)

Bu form Türk Farmakoloji Derneði Rasyonel Farmakoterapi Eðitimi Kursu (17-21 Ekim 2003 Belek Antalya) Kurs Kitapçýðýndan alýnmýþtýr.

(4)

Groningen Modeli Türkiye’de ve dünyada pek çok týp fakültesinde kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Literatürde bu modelin hekimler üzerine olan etkisinin OSCE ile deðerlendirildiði herhangi bir çalýþma mevcut deðildir.

Sadece bir çalýþmada bu model, hekimler ile görüþülerek ve hekimlerin eðitim öncesi ve sonrasý yazdýklarý reçeteler incelenerek deðerlendirilmiþtir (9). Kayseri’de bir grup pratisyen hekime Saðlýk Müdürlüðünün talebi üzerine 25–26 Aðustos 2008 tarihleri arasýnda bu model kullanýlarak akýlcý ilaç kullanýmý eðitimi verilmiþtir.

Sunulan bu çalýþmada Groningen Modeli ile verilen bu eðitimin pratisyen hekimlerin uygun ilaç seçme, reçete yazma ve tedavi düzenleme nitelikleri üzerine olan etkisinin araþtýrýlmasý amaçlanmýþtýr.

Gereç ve Yöntemler

Bu çalýþma Helsinki Deklerasyonu 2008 prensiplerine uygun olarak yapýlmýþtýr. Çalýþma öncesinde Erciyes Üniversitesi Klinik Araþtýrmalar Etik Kurulu’ndan izin alýnmýþtýr. Akýlcý Ýlaç Kullanýmý eðitimine Kayseri ilinde çeþitli saðlýk ocaklarýnda çalýþan 24 pratisyen hekim katýlmýþtýr. Bu çalýþmada eðitime katýlan pratisyen hekimlerin eðitim öncesi ve sonrasý OSCE puanlarý deðerlendirilmiþtir. Ayrýca OSCE’lerde yazýlan reçeteler incelenmiþ ve reçete deðerlendirme formuna göre (Tablo II) deðerlendirilmiþtir. Reçetelere yazýlan ilaçlarýn uygunluðu ise Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan bastýrýlan ve saðlýk merkezlerine daðýtýlan “Birinci Basamaða Yönelik Taný ve Tedavi Rehberleri”ne göre belirlenmiþtir (10).

Tablo II. Reçete Deðerlendirme Formu. Ýstatistiksel Analiz. Pratisyen hekimlerin eðitim öncesi ve sonrasý OSCE’lerden aldýklarý puanlar ve bu sýnavlarda yazdýklarý reçetelerin puanlarý ortalama ± standart hata þeklinde belirtildi ve ortalamalarýn istatistiksel analizi için Student’in t testi (eþleþtirilmiþ t test) kullanýldý.

OSCE’lerdeki uygun olmayan ilaç içeren reçete ve güçlükle okunabilen reçete sayýlarýnýn karþýlaþtýrýlmasý için McNemar testi kullanýldý. p < 0,05 anlamlý olarak kabul edildi.

Bulgular

Pratisyen hekimlerin eðitim öncesi ve sonrasý OSCE’lerden aldýklarý puanlar Tablo III’te gösterilmiþtir. Hekimlerin reçete puanlarý, güçlükle okunabilen reçete sayýsý ve taklit hastanýn tedavisi için “Birinci Basamaða Yönelik Taný ve Tedavi Rehberleri”ne göre uygun olmayan ilaç içeren reçete sayýsý Tablo IV’te gösterilmiþtir.

Reçetede Olmasý Gerekenler Puan Hastanýn

adý 4

yaþý 4

cinsiyet 4

adres 4

Hastalýðýn tanýsý 4

Hekimin adý 5

diploma numarasý 5

imzasý 5

adresi 5

Tarih 5

Rp 5

Ýlaç no 5

Ýlaç adý 10

Ýlaç mg miktar 5

F. Þekil 5

Kutu adet 5

Kullaným talimatý 10

Okunaklýlýk 10

Kurþun kalem kullanýmý -10

Toplam 100 Bu form Prof. Dr. Ahmet AKICI tarafýndan geliþtirilmiþtir.

Tablo III. Pratisyen Hekimlerin Eðitim Öncesi ve Sonrasý OSCE’lerden Aldýklarý Puanlar.

Eðitim Öncesi OSCE (n=24)

Eðitim Sonrasý OSCE (n=24)

P<

Toplam puan 37,21±4,11 92,38±1,42 0,001

Problemi tanýmlama 3,92±0,33 4,67±0,16 0,05

Uygunluk 1,96±0,77 13,13±0,66 0,001

Farmakoterapi seçiminin tanýmlanmasý 11,33±1,82 23,88±0,46 0,001

Reçete yazma 2,71±0,14 4,08±0,13 0,001

Bilgi, talimatlar, uyarýlar 6,58±1,01 23,83±0,57 0,001

Ýletiþim sitili 10,71±1,09 22,79±0,75 0,001

Sonuçlar ortalama ± standart hata olarak gösterilmiþtir.

(5)

Tartýþma

Eðitime katýlan toplam 24 pratisyen hekimden 15’inin (%62,5) eðitim öncesi OSCE reçetesinde, uygun olmayan ilaç yazdýðý tespit edilmiþtir. Uygunluk, Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan tüm saðlýk merkezlerine daðýtýlan “Birinci Basamaða Yönelik Taný ve Tedavi Rehberleri’ne göre belirlenmiþtir (10). Bu durumla paralel olarak hekimlerin eðitim öncesi OSCE’de uygunluk öðesi altýnda aldýklarý ortalama puan da 1,96 olarak hesaplanmýþtýr. Standartlara göre en yüksek puanýn 15 (Tablo I) olduðu düþünüldüðünde hesaplanan puan oldukça düþüktür. Bu sonuç, ülkemizde yapýlan diðer araþtýrmalarla paralellik göstermektedir.

Örneðin Bolu’da 49 pratisyen hekimin osteoartritli hastalara yazdýklarý 507 reçeteden, %93,1’inin uygun olmayan ilaç içerdiði,tedavi rehberlerinde birinci seçenek ilaç olarak gösterilen parasetamolün reçetelenen ilaçlarýn ancak

%6,9’unu oluþturduðu ve sadece özellik gösteren hastalarda kullanýlmasý gereken selektif siklooksijenaz 2 inhibitörlerinin %23,2 ile en fazla reçetelendiði bildirildi (11).

Süreyya Paþa Göðüs Hastalýklarý ve Göðüs Cerrahisi Araþtýrma Hastanesi’nin astým polikliniðinde yazýlan reçetelerde ise antibiyotik ve mukolitik ilaçlarýn gereðinden çok reçetelendiði saptandý (12). Pratisyen hekimlerin üst solunum yolu enfeksiyonlarýnda yazdýklarý reçeteler antibiyotiklerin, vitaminlerin ve aneljezik ilaçlarýn sýrasýyla

%73,8, %36, %74,3 (13) ve %84,7, % 31 ve %67,9 (14) gibi yüksek oranlarda reçetelendiði bildirildi. Oranlar az ya da çok farklý olsa da bu konudaki tüm araþtýrmalar, reçetelerde gereksiz ilaç yazýmýnýn yaygýn bir hata olduðunu göstermektedir.

Eðitim öncesi OSCE’de yazýlan reçetelerin %37,5’inin güçlükle okunabildiði belirlenmiþtir ki bu oran ülkemizde yapýlan çeþitli araþtýrmalarda bulunan sonuçlardan daha iyidir. Diðer çalýþmalarda güçlükle okunabilen reçete oraný %53,2 - %85,7 arasýnda bulundu (13–15). Bu farklýlýklar okunabilirlik deðerlendirmesinin nispeten öznel olmasýndan kaynaklanabilir.

Sunulan bu çalýþmada, eðitim öncesi OSCE ortalama toplam puaný 37,2 idi. Bu sonuç, akýlcý olmayan ilaç kullaným oranlarýnýn araþtýrýldýðý çeþitli çalýþmalarýn sonuçlarýyla uyumludur. Ýstanbul’da pratisyen hekimlere OSCE uygulanan bir çalýþmada OSCE toplam puaný ortalama 35,4 olarak bulundu (16). Çeþitli anket ve reçete deðerlendirme çalýþmalarýnda da bu puanlarla uyumlu sonuçlar elde edilmiþtir. Örneðin, Ýstanbul’da birinci basamakta reçete yazýlan 1618 hastanýn %42,2’si hekimlerin ilaçlarýn etki ve yan etkileri konusunda kendilerini bilgilendirdiklerini beyan etmiþlerdir (17). Üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren 352 çocuðun ebeveyni ile yapýlan görüþmede ise bu ebeveynlerin %25,3’ü kendilerine tanýnýn söylenmediðini, %41,2’si ilaçla ilgili bilgi verilmediðini, %95,7’si ilaç yan etkilerinin söylenmediðini, %81,2’si ilaç dýþý tedavilerden bahsedilmediðini belirtmiþlerdir (13). Diðer yandan 148 pratisyen hekimle yapýlan bir anket çalýþmasýnda, hekimlerin %62,2’si hastalara hastalýklarý ile ilgili bilgi verdiklerini, %67,4’ü hastalara reçetelenen ilaçla ilgili bilgi verdiklerini belirtmiþlerdir. Ýlaç dýþý tedaviden bahsettiðini belirten hekim sayýsý ise sadece %12,2 olarak bildirildi (5).

Eðitim öncesi OSCE’de yazýlan reçetelerin, reçete deðerlendirme formuna göre ortalama puaný 51,42 idi. Bu deðer eðitimin OSCE ortalama toplam puanýna (37,2) kýyasla daha iyi olsa da tatmin edici deðildir. Benzer þekilde, yapýlan bazý reçete deðerlendirme çalýþmalarýnda hekimlerin reçete yazma kalitesinin çok yüksek olmadýðý tesbit edilmiþtir. Pratisyen hekimlere Groningen Modeliyle verilen bir akýlcý ilaç kullanýmý eðitiminin baþýnda yazýlan reçetelerin ortalama puaný 30,91 olarak hesaplanmýþtýr (9). Ýstanbul’da yapýlan bir baþka çalýþmada ise bazý saðlýk ocaklarýnda çocuklara yazýlan reçeteler incelenmiþ, 331 reçetenin %98,5’inde reçetelenen ilacýn farmasötik þekil, doz, dozlam ve kullaným talimatlarýnýn belirtilmesinde çeþitli eksiklikler tespit edilmiþtir (13). Yine Ýstanbul’da hipertansiyon hastalarýna yazýlan reçeteler incelenmiþ,

Tablo IV. Pratisyen hekimlerin eðitim öncesi ve sonrasý OSCE’lerde yazdýklarý reçetelerin özellikleri.

OSCE (n=24)

Eðitim Sonrasý OSCE (n=24)

P<

Reçete puaný

(Reçete deðerlendirme formuna göre)

51,42±2,22 75,88±2,46 0,001

Uygun olmayan ilaç içeren reçete sayýsý 15 - 0,001

Güçlükle okunabilen reçete sayýsý 9 10

Eðitim Öncesi

(6)

297 reçetenin %95’inde özellikle uyarýlar ve kullaným talimatlarý açýsýndan eksiklikler bulunmuþtur (15).

Eðitim sonrasý OSCE’de hekimlerin aldýklarý ortalama puan ve OSCE’nin bütün ögelerinde aldýklarý ortalama puanlarda istatistiksel olarak anlamlý bir artýþ görülmektedir. (Tablo III). Bildiðimiz kadarýyla literatürde hekimlere akýlcý ilaç kullanýmý eðitimi sonrasý OSCE uygulanan herhangi bir çalýþma bulunmamaktadýr. Ama týp öðrencileri üzerinde yapýlan çeþitli çalýþmalarda Groningen Modeli akýlcý ilaç kullanýmý eðitimi sonrasýnda OSCE sonuçlarý bildirilmiþtir. Bu sonuçlar bizim çalýþmamýzdaki OSCE puaný artýþlarýyla oldukça uyumludur. Örneðin OSCE ortalama toplam puaný Týp Fakültesi 6. sýnýf öðrencilerine verilen eðitimin sonunda 33,7’den 72,1’e ye 5. sýnýf öðrencilerine verilen eðitimin sonunda ise 18,58’den 65,31’e yükseldi (19ncu Ulusal Farmakoloji Kongresi, Sözlü sunum). Yemen’de týp öðrencilerine verilen Groningen modeli eðitim sonunda OSCE puanlarý kontrol grubundan yüksek bulundu (18).

Yemen’deki eðitimin baþarý yüzdesi bizim sonucumuza çok yakýndýr. Bir baþka dýþ kaynaklý çalýmada týp fakültesi öðrencilerinin OSCE puaný, kontrol grubunda eðitim sonrasýnda %40’dan %33’e düþerken, çalýþma grubunda

%38’den %59’a yükseldi. Bu çalýþmada eðitimden 6 ay sonra uygulanan sýnavda OSCE puaný yine kontrol grubuna göre belirgin olarak yüksek ve hatta bir miktar daha yükselmiþ olarak bulundu (19).

Eðitim sonrasý OSCE reçetelerinin puanýnda eðitim öncesine göre istatistiksel olarak anlamlý bir artýþ bulunmuþtur (sýrasýyla ortalama 51,42 ve 75,88). Bu artýþ pratisyen hekimlere Groningen Modeliyle verilen eðitimin sonucunda bulunan artýþ (30,91 den 77,44’e) ile uyumludur (9). Týp fakültesi öðrencilerine Groningen Modeliyle verilen akýlcý ilaç kullanýmý eðitimlerinin sonunda da benzer sonuçlar bildirilmiþtir. Örneðin Týp Fakültesi 4.

sýnýf öðrencilerinin 3 staj grubunda eðitimin baþýnda ortalama reçete puanlarý 25,3, 42,2 ve 54,4 iken; eðitim sonunda bu deðerler sýrasýyla 95,7, 95,7 ve 97,4 olarak bulunmuþtur (20). Týp Fakültesi 5. sýnýf öðrencilerin ortalama reçete puanýnýn ayný eðitim ile 50,77’den 93,99’a yükseldiði bildirilmiþtir (19ncu Ulusal Farmakoloji Kongresi, Sözlü sunum).

Eðitim öncesi OSCE’de güçlükle okunabilen reçete oraný

%37,5 iken eðitim sonrasýnda bu oran %41,7’ye yükselmiþtir. Verilen eðitim sýrasýnda tüm diðer verilerde belirgin bir iyileþme saðlanmýþ olmasýna raðmen okunaksýz reçete yazmadaki artýþ bizce þaþýrtýcýdýr. Konunun önemi

üzerinde yeterince durulmasýna raðmen beklenilen iyileþmenin saðlanamamýþ olmasýnýn nedeni, hekimlerin yazý yazma alýþkanlýklarýnýn kolayca deðiþtirilememesine baðlanabilir. Zira eðitim verdiðimiz hekimlerin çoðu en az 10 yýllýk hekimlerdi.

Sunulan bu çalýþma ve literatürdeki diðer çalýþmalar, akýlcý ilaç kullanýmý eðitiminde Dünya Saðlýk Örgütü’nün geliþtirdiði Groningen modelinin çok etkin bir metod olduðunu ve bu eðitimin yaygýnlaþtýrýlmasý gerektiðini düþündürmektedir.

(7)

Kaynaklar

1.Hodgkin C, Carandang ED, Fresle DA, Hogerzeil HV.

Rational use of drugs. In: Hodgkin C, Carandang ED, Fresle DA, Hogerzeil HV, editors. How to Develop and Implement a National Drug Policy. 2nd ed. Geneva:

WHO; 2001.p.59–68.

2.'OECD Home'. OECD Health Data.(June 30, 2011) www.oecd.org/health/healthdata (July 5, 2011).

3.Vancelik S, Beyhun NE, Acemoglu H, Calikoglu O.

Impact of pharmaceutical promotion on prescribing decisions of general practitioners in Eastern Turkey.

BMC Public Health 2007; 7: 122.

4.Vançelik S, Çalýkoðlu O, Güraksýn A, Beyhun E.

Pratisyen hekimlerin reçete yazýmýný þekillendiren faktörler ve akýlcý ilaç kullaným kriterlerini önemseme durumlarý.

Hacettepe Üniversitesi Eczacýlýk Fakültesi Dergisi 2006;

26 : 65–75.

5.Akýcý A, Uðurlu Ü, Gönüllü N, Oktay Þ, Kalaça S.

Pratisyen hekimlerin akýlcý ilaç kullanýmý konusunda bilgi ve tutumlarýnýn deðerlendirilmesi. Sürekli Týp Eðitimi Dergisi 2002; 11: 253–7.

6.Çoþkun Ö, Uzun Ö. Alternatif antibiyotikler arasýnda tercih nasýl yapýlmalý? “Akýlcý Farmakoterapi”. Türkiye Klinikleri Journal of Internal Medical Science 2005;1(11):50–6.

7.De Vries TP, Daniels JM, Mulder CW, et al. Should medical students learn to develop a personal formulary?

Eur J Clin Pharmacol 2008; 64(6): 641–6.

8.Dikici MF, Yarýþ F. On dokuz Mayýs Üniversitesi Týp Fakültesi klinik beceri eðitiminde standardize ve simüle hasta programý. Türkiye Klinikleri Journal of Medical Science 2007;27: 738–43.

9.Akici A, Kalaça S, Uðurlu MU, Karaalp A, Çali S, Oktay S. Impact of a short postgraduate course in rational pharmacotherapy for general practitioners.

Br J Clin Pharmacol 2003; 57(3): 310–21.

10.Arýsoy ES, Yarýþ E, Çoþkun Ö. T.C. Saðlýk Bakanlýðý Birinci Basamaða Yönelik Taný ve Tedavi Rehberleri. 2.

Baský. Ankara: Refik Saydam Hýfzýssýhha Merkezi; 2003.

p.37–44.

11.Kartal M, Maral I, Coskun O. Prescribing pattern of general practitioners for osteoarthritis in primary care settings in Bolu, Turkey. Saudi Med J 2007; 28(12):1885–9.

12.Damadoðlu E, Saltürk C, Yalçýnsoy M, Akbaba B, Yýlmaz A, Akkaya E. Astým polikliniðinde takip edilen astýmlý hastalarýn reçete içeriklerinin deðerlendirilmesi.

Toraks Dergisi 2007; 8: 10–2.

13.Akici A, Kalaça S, Uðurlu MU, Oktay S. Prescribing habits of general practitioners in the treatment of childhood respiratory-tract infections. Eur J Clin Pharmacol 2004;

60(3): 211–6.

14.Akýcý A, Uðurlu MÜ, Kalaça S, Akýcý NG, Oktay Þ. Üst Solunum yolu enfeksiyonlarýnýn tedavisinde pratisyen hekimlerin ilaç seçiminin deðerlendirilmesi. Sürekli Týp Eðitimi Dergisi 2004; 13: 263–7.

15.Akici A, Kalaça S, Uðurlu Ü, Toklu HZ, Oktay S.

Antihypertensive drug utilization at health centres in a district of Istanbul. Pharm World Sci 2007; 29(3): 116–21.

16.Akici A, Kalaça S, Gören MZ, et al. Comparison of rational pharmacotherapy decision-making competence of general practitioners with intern doctors. Eur J Clin Pharmacol 2004; 60(2): 75–82.

17.Akici A, Kalaça S, Uðurlu MU, Toklu HZ, Iskender E, Oktay S. Patient knowledge about drugs prescribed at primary healthcare facilities. Pharmacoepidem Drug Saf 2004; 13(12): 871–6.

18.Hassan NA, Abdulla AA, Bakathir HA, Al-Amoodi AA, Aklan AM, de Vries TP. The impact of problem-based pharmacotherapy training on the competence of rational prescribing of Yemen undrgraduate students. Eur J Clin Pharmacol 2000; 55(11–12): 873–6.

19.de Vries TP, Henning RH, Hogerzeil HV, et al. Impact of a short course in pharmacotherapy for undergraduate medical students:an international randomised controlled study. Lancet 1995; 346(8988): 1454–7.

(8)

20.Akici A, Gören MZ, Aypak C, Terzioðlu B, Oktay S.

Prescription audit adjunct to rational pharmacotherapy education improves prescribing skills of medical students.

Eur J Clin Pharmacol 2005; 61(9): 643–50.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tenzihen Mekruh 4 Alkol, uyuşturucu, sigara ve kumar gibi kötü alışkanlıklarla mücadele?. eden

Çalışan hekimlerin COVID-19 ile ilgili bilgi düzeyleri karşılaştırıldığında birinci basamakta çalışan hekimlerin farkındalık düzeyinin ikinci ve üçüncü basamakta

Biz, baþka bir merkezde akciðer hidatik kisti nedeniyle albendazol tedavisi alan bir bayan hastada hidatik kist zemininde geliþmiþ olabileceðini düþündüðümüz kronik

Postoperatif erken dönem takiplerde ekokardiyografi ile saptanan pulmoner maksimum gradiyent ksenogreft implante edilen grupta ortalama 15.6 ± 15.9 mmHg (4-53 mmHg), homogreft

Greft oklüzyonu veya enfeksiyonunda aorto-iliyak rekonstrüksiyonlarda abdominal yaklaþým riskli veya kontrendike olmasý halinde ekstra-anatomik bypass kullanýlan alternatif

Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeði ve Klinik Global Ýzlenim Ölçeði'ne göre agomelatin belirgin olarak plasebodan üstün bulunmuþtur.. Araþtýrmada doz artýmý

Öte yandan þizofreni ya da þizoaffektif bozukluk tanýsý konulan hastalarda yapýlan 8 haftalýk randomize çift kör bir çalýþmada risperidon tedavisi kullanan 188 hasta ile

Bodur ve ark., sa¤l›k oca¤› hekimlerinin mesleki doyumlar›n› de¤erlendirdikleri çal›flmalar›nda, hekimlerin % 62.2'sinin ifllerinden hoflnut oldu¤unu