• Sonuç bulunamadı

KONU VIII THÖ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KONU VIII THÖ"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

THÖ

KONU VIII

TÜRKİYE’DE THÖ’lerin GELİŞİM SÜRECİ

(2)

OSMANLI DÖNEMİ BELGELERİ

 1839 Tarihli Tanzimat Fermanı

 1856 Tarihli Islahat Fermanı

 1876 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye) /I. Meşrutiyet

 II. Meşrutiyet ve 1909 Tarihli Anayasa Değişiklikleri

2

(3)

Tanzimat ve Islahat Fermanları

İnsan haklarına ilişkin birtakım düzenlemeler içerirler.

Bununla birlikte sistemli bir insan hakları öğretisinden ya da felsefesinden söz edilemez.

Mücadele sonucunda kazanılan haklar değil, padişah tarafından bağışlanan haklar söz

konusudur.

Müslüman ile gayrimüslim tebaa arasındaki eşitsizliği gidermeye yönelik düzenlemeler;

Eziyet ve işkencenin yasaklanması,

müsaderenin yasaklanması gibi düzenlemeler barındırırlar.

3

(4)

Tanzimat ve Islahat Fermanları

Tanınan hakları güvence altına alacak güvencelere ve yaptırımlara yer

verilmemiştir.

Siyasal iktidarın meşruluk kaynağının laikleşmesi henüz söz konusu değildir.

4

(5)

1876 Anayasası ve 1909 Değişiklikleri

İktidar anlayışında sınırlı değişim.

Mutlak iktidardan meşruti iktidara geçiş.

Padişahın bazı yetkilerinin Meclis (Meclis-i Mebusan) ile paylaşılması

İnsan hakları ilk kez sistemli biçimde sayılmıştır.

Haklar ayrıntılı düzenlenmemiş; adlarının sayılması ile yetinilmiştir.

Ancak yine de tanınan hakları güvence altına alacak güvencelere ve yaptırımlara yer

verilmemiştir. 5

(6)

CUMHURİYET DÖNEMİ BELGELERİ

DÖNÜM NOKTALARI

1921 ve 1924 Anayasaları

1961 Anayasası

-1961-1971 Arası Dönem -1971-1980 Arası Dönem 1982 Anayasası

-1982-2001 Arası Dönem

-2001 Değişiklikleri ve Sonrası

6

(7)

1924 ANAYASASI

Meclis hükümeti ile parlamenter sistemi sentezlemeye çalışmıştır.

Fransız Devriminin özgürlük anlayışından ve fikirlerinden oldukça etkilenmiştir.

Çoğunluğun iradesi ile genel iradeyi bir tutmaktadır.

Özgürlüklerin en sağlam güvencesi olarak egemenliğin Meclis tarafından kullanılması

öngörülmektedir. 7

(8)

1924 ANAYASASI

ÖZGÜRLÜK ANLAYIŞI : “Özgürlük, başkasına zarar vermeyen her şeyi yapabilme

serbestisidir”.

Doğal hak anlayışı benimsenmiştir.

Klasik birinci kuşak haklara yer vermiş, ikinci kuşak haklara ise bir-iki istisna dışında yer

vermemiştir.

Haklar ayrıntılı düzenlenmemiş, adlarının sayılmasıyla yetinilmiştir. Ayrıntıların düzenlenmesi yasalara bırakılmıştır.

Haklar için etkili güvenceler

öngörülmemiştir. 8

(9)

1961 ANAYASASI

Temel hak ve özgürlükler ayrıntılı ve özgürlükçü biçimde düzenlenmiştir.

“İnsan haklarına dayalı devlet” anlayışı benimsenmiştir.

İnsan hakları için önemli güvenceler getirilmiştir.

Doğal haklar anlayışına bağlılık sürmektedir.

Özgürlük kural, sınırlama istisnadır. Hakkın özüne dokunulması yasaklanmıştır.

Sosyal devlet ilkesi anayasa metnine

sokulmuş, ikinci kuşak haklara da ayrıntılı

olarak yer verilmiştir. 9

(10)

1971 Tarihli Anayasa Değişiklikleri

Özgürlük rejiminde geriye gidiş söz konusudur.

Bu geriye gidiş 1980 darbesi ve 1982 Anayasasının kabul edilmesiyle sürmüştür.

10

(11)

1982 ANAYASASI

Temel hak ve özgürlüklerde 1961 Anayasasına göre önemli bir gerileme.

İnsan haklarına saygılı devlet anlayışı

Özgürlüğün kural, sınırlamanın istisna olması ilkesi terk edilerek tersine çevrilmiştir.

Hak ve özgürlükler için çok ve oldukça geniş sınırlama nedenleri belirlenmiştir.

ANAYASA değil; AMAYASA

Depolitizasyon politikası katı biçimde uygulanmıştır.

11

(12)

1982 ANAYASASI

Hakkın karşısında “ödev” kavramına ağırlık vermiştir.

Genel sınırlandırma nedenleri anayasaya eklenmiştir.

Otorite-birey ilişkisinde otoriteye, devlet- toplum ilişkisinde de devlete ağırlık vermiştir.

12

(13)

2001 DEĞİŞİKLİKLERİ

Temel haklar ve özgürlükler alanında önemli değişiklikler yapılmıştır.

Genel sınırlandırma maddesi (md. 13) değiştirilerek genel koruma maddesine dönüştürülmüştür.

İnsan haklarına dayanan devlet ilkesi anayasaya tekrar girmiştir.

Sınırlamada ölçülülük ve hakkın özü kavramları yeniden anayasaya girmiştir.

13

(14)

2010 Değişiklikleri

Kanun önünde eşitliği düzenleyen 10. maddeye, kadın-erkek eşitliğini sağlamak amacıyla alınacak önlemlerin ve çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak önlemlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı hükmü eklenmiştir.

Anayasanın 20. maddesine, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı eklenmiş, böylece özel yaşamın gizliliği ilkesinin güçlendirilmesi amaçlanmıştır.

Yurt dışına çıkma özgürlüğünün engelleneceği haller daraltılmış ve hâkim kararına bağlanmıştır (madde 23). Böylece seyahat özgürlüğünün genişletilmesi amaçlanmıştır.

Ailenin korunmasına ilişkin maddeye çocuk haklarına ilişkin hükümler eklenmiştir (m. 41).

Kamu görevlilerine 1995 yılındaki anayasa değişikliği ile tanınmış olan toplu görüşme hakkı yerine, toplu iş sözleşmesi yapma hakkı tanınmıştır (m. 53). Bununla birlikte, kamu görevlileri için grev

yasağı devam etmektedir. 14

(15)

2010 Değişiklikleri

Dilekçe hakkını düzenleyen 74. maddeye, bilgi edinme hakkı ile kamu denetçisine başvurma hakkı eklenmiştir. Hak aramak için yeni bir başvuru yolu olan kamu denetçisine başvuru hakkı

getirilmiştir. Gereken düzenleme yapılarak kamu denetçiliği kurumunun ve başvuru usul ve esaslarının düzenlenmesi tamamlanmıştır. Bir adet ihlal kararı mevcuttur. (ÖSYM

sınavlarına ilişkin DGS ve Mühendislik tamamlanmanın aynı gün yapılması)

125. maddede yapılan değişiklik ile, Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) verdiği ilişik kesme kararlarının yargıya götürülmesine olanak tanınmıştır. Yüksek Askeri Şura’nın tüm kararları değil, yalnızca ilişik kesme kararları yargı denetimine açılmıştır.

129. madde değiştirilerek, bundan böyle tüm disiplin cezalarının yargısal denetime açılması sağlanmıştır. Daha önceki

düzenlemede, uyarma ve kınama cezaları için yargıya başvurmanın engellenmesine olanak sağlanıyordu.

Askeri yargının görev alanı daraltılmış ve asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde savaş hali dışında yargılanması

yasaklanmıştır.

15

(16)

2010 Değişiklikleri

148. maddede yapılan değişiklikle artık Anayasa Mahkemesi’ne bireylerin başvurusuna olanak veren “anayasa şikâyeti” yapılması mümkün hale gelmiştir.

Anayasa şikâyeti, bireylerin bir insan hakları ihlali nedeniyle bireysel olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilmelerine olanak sağlayan bir başvuru yoludur.

23 Eylül 2012 tarihi itibariyle Anayasa mahkemesine yapılan bireysel başvurular kabul edilmeye başlanmıştır. (zaman bakımından sınırlama) 6 adet ihlal kararı veren mahkeme, 1783 kabul edilmezlik vermiştir.

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, idari ve mali özerkliğe sahip özel bütçeli bir kurum olan başbakanlık ile ilişkili Türkiye İnsan Hakları Kurumuna dönüşmüştür. Daha yakın bir tarihte ise Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna (TİHEK) dönüşmüştür.

Kurum, insan haklarının korunmasına, geliştirilmesine ve ihlallerin önlenmesine yönelik çalışmalar yapmak; işkence ve kötü muamele ile mücadele etmek; şikâyet ve başvuruları incelemek ve bunların sonuçlarını takip etmek; sorunların çözüme kavuşturulması doğrultusunda girişimlerde bulunmak; bu amaçla eğitim faaliyetlerini yürütmek; insan hakları alanındaki gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek amacıyla araştırma ve incelemeler yapmakla görevli ve yetkilidir.

16

Referanslar

Benzer Belgeler

AYM’ye bireysel başvuru yolu kullanılmadan AİHM’e yapılan Hasan Uzun başvurusunda, Strazburg Mahkemesi bireysel başvuruya ilişkin mevzuatı (özellikle 6216 Sayılı

Devletin vergilendirme yetkisini kullanması sırasında, yükümlüler nez- dinde Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna

22 6216 sayılı yasanın 45 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre, “Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru

Eğer Anayasa Mahkemesi bu yolla temel hak ve özgürlüklerin korunmasında yeterince başarılı olamazsa, Azerbaycan örneğinde olduğu gibi 44 bireysel başvuru yolu, Avrupa İnsan

Aksi yorum, Anayasa’nın üstünlüğü ilkesiyle ve kaynağını Anayasa’dan almayan bir Devlet yetkisinin kullanamayacağına ilişkin Anayasa kuralı ile

İnsan Haklarında Devletin Pozitif Yükümlülüğü: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi Üzerine Bir Analiz *.. State’s Positive Obligation in Human Rights:

AYM’ye bireysel başvuru yolunun etkinlik kazanmasından önceki süreçte Strazburg içtihatlarında tespit edilen sorunlardan biri ulusal hukukta makul sürede

Caydırıcı Etkinin Demokratik Toplum Düzeninde Gereklilik Kriterini Aşması Bu kısımda bireysel başvurularda yapılan caydırıcı etki incelemesine değinilmeye