GİRİŞİMCİLİK TÜRLERİ VE GEREKLİ KAYNAKLAR
İç girişimcilik
Dış girişimcilik
İş girişimci – Dış girişimcilik
İç girişimci, firma içerisinde bir fikri, risk alma ve yenilik yapma yoluyla karlı, nihai bir ürüne dönüştürme sorumluluğunu üstlenen kişi olarak tanımlanmaktadır.
İç girişimcilik bir örgütsel ağ içinde veya bir kurulu
işletme içinde kendi yeteneklerini yanıtlamış bireylerin
diğer insanlarla ilişki geliştirerek, iletişim kurarak ve
bunları kendi yetenek ve değerleriyle yoğurup
değerlendirerek kendilerini tanıyıp keşfetmeleri ve
kendilerinin farkına varmalarıyla başlayan bir başka
girişimciliğin içinde filizlenen bir girişimcilik türüdür.
İş girişimcilik – Dış girişimcilik
Mevcut bir örgüt içindeki girişimcilik faaliyetlerinin tamamı olarak tanımlanan iç girişimcilik kavramı, ilk kez 1985 yılında Pinchot tarafından ortaya atılmıştır. İç girişimcilikte esas amaç örgüt içindeki başarılı ve yaratıcı bireyleri örgütlerin daha başarılı olması yönünde teşvik etmektir.
İç girişimciler fırsatları gören, piyasanın ve çevrenin farkında
olan, karakteri güçlü, risk alabilen, organizasyon ve analiz
yeteneği yüksek olan kişilerdir. Problemlere yenilikçi, yaratıcı
bakış açısıyla yaklaşırlar ve değişiklikleri yönetme becerisine
sahiptirler.
İş girişimcilik – Dış girişimcilik
İç Girişimcide Bulunması Gereken Özellikler şunlardır;
•
İşletme kaynaklarını kullanırken serbest olmak ister, amaca yönelik olarak kendini motive eder ve yaptıkları karşısında takdir görmek ister,
•
Kendine zaman sınırı koyar ve işlerini buna göre planlar,
•
Girişimcilik özelliğini ortaya koyabilmek için, çalıştığı kurumdan maddi ve manevi destek bekler,
•
Kendine güveni vardır. Genelde sistem hakkında kuşkuları
olmakla birlikte, sistemle başa çıkmak konusunda
kendilerine güvenleri sonsuzdur,
İş girişimcilik – Dış girişimcilik
•
Çalışma alanının temel dayanağı, hem örgüt içindekiler hem de müşterileridir,
•
Orta derecede risk alır. Genelde işten atılmaktan korkmaz, bunu küçük bir bireysel risk olarak görür,
•
Kendi pazar araştırmasını ve değerlendirmesini yapar,
•
Diğerlerini yaptıklarının doğruluğuna inandırmaya çalışır,
•
Kontrol yeteneği vardır,
•
Araştırma ve sorgulama yapar, problem çözebilir,
•
Yenilikçidir.
İş girişimcilik – Dış girişimcilik
İç Girişimcilik İçin Gerekli Koşullar şunlardır;
• İşletme teknolojide öncü olabilmelidir,
• Yeni fikirler desteklenmeli, hatalara karşı cesaretlendirilmelidir,
• Öncelikli fırsat değerlendirmesi yapılmamalıdır,
• İşletme kaynakları kolayca erişilebilir ve kullanılabilir olmalıdır,
• Takım çalışması yaklaşımının desteklenmesi gerekir,
• Ödüllendirme sistemi olmalıdır,
İş girişimcilik – Dış girişimcilik
• Tüm iç girişimcilik faaliyetleri üst yönetim tarafından desteklenmelidir,
• Sorumluluk ve yetki verilmesi,
• Örgüt sınırlarının esnek olmasının sağlanmalıdır,
• Sponsor desteğinin olması gerekir.
Kadın girişimciliği
Kadın girişimci, iş kadınları, işteki durumu işveren veya kendi hesabına çalışan şeklinde belirlenen, işinin idari ve hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olan, işinin başında fiilen bulunan, sunduğu ürün ve hizmetin fiyatı arz-talep ilişkisi içinde belirlenen kadınlardır.
Girişimci kadın;
• Ev dışında bir mekanda kendi adına kurduğu bir veya birkaç iş yeri olan,
• Bir iş yerinde tek başına veya istihdam ettiği diğer kişilerle çalışan ve işin sahibi olması sıfatıyla ortaklık kuran,
• Herhangi bir mal veya hizmetin üretilmesiyle ilgili faaliyetleri yürüten, bu mal veya servisin dağıtım, pazarlama ve satışını yapan ya da yaptıran,
Kadın girişimciliği
• İşle ilgili olarak ilişkide bulunması gereken kişi, örgüt, kurum veya kuruluşlarla kendi adına ilişki kuran,
• İş sürecinin örgütlenmesi, mal ve hizmet üretiminin planlanması, iş yerinin işletilmesi, kapatılması veya işin geliştirilmesi konusunda kendisi karar veren,
• İşinden elde ettiği kazancın yatırım ve kullanım
alanlarında söz sahibi olan kişidir.
Kadın girişimciliği
Kadın girişimciliği, ülkelerin ekonomilerinin büyümesinde önemli kaynaklardan birisidir. Kadın girişimciler kendi işlerini kurarak istihdam yaratır ve ekonominin büyümesine katkıda bulunurlar.
Ayrıca sosyal gelişme açısından da oldukça
önemlidir.
Kadın girişimcilerin karşılaştıkları sorunlar
Kadın girişimciler, iş hayatının belirli dönemlerinde çeşitli sorunlarla karşılaşmaktadır. Bunlar;
•
İş piyasasında cinsiyete göre meslek ayrımının olması,
•
İş hayatında kadınların verimli olamayacağı şeklindeki yanlış düşünce sonucu işverenlerin istihdamda, öncelikle erkekleri seçmesi,
•
Kadınların ev dışında çalışmasına olumlu bakılmaması,
•
Evde aile reisinin erkek olması ve erkeğin öncelikle iş sahibi olması şeklindeki düşünce,
•
Kadınların aile hayatı ve iş hayatını dengeli bir şekilde
yürütülmelerini sağlayacak desteklerden yoksun olmasıdır.
Kamu girişimciliği
Kamu girişimciliği, kimi zaman ekonomik kısıtlamaların ağırlık kazandığı alanlarda; genellikle hükümetlerin ya da üst yönetimin direktifleri doğrultusunda alınan kararlarla, işletmelerin yarattığı kaynakların değil, hazır ya da kamunun ürettiği kaynakların kullanılmasıdır.
Kamu kaynaklarını belli oranda risk içeren karar ve
politikalar doğrultusunda kullanmak suretiyle halk için
değer yaratma çabasıdır.
Özel sektör girişimciliği
Özel sektör girişimciliği , kişinin özel mülkiyetinde
bulunan kaynakları ya da borçlanarak elde ettiği
sermayeyi kullanarak üretim yapmasıdır. Özel sektör
girişimciliğinde üretim faktörlerinin bir araya getirilir ve
kâr amacıyla mal veya hizmet üretilir.
Sosyal girişimcilik
Ekonomik anlamda girişimciliğin toplumun sorunlarına yeterli
seviyede çözümler üretememiş olması nedeniyle, yeni bir
bakış açısı olarak “sosyal girişimcilik” kavramı ortaya
çıkmıştır. Karmaşık sosyal sorunların dayattığı çözüm
arayışlarının göz önüne serdiği çözümlerin başında sosyal
girişimcilik gelmektedir. Yoksulluk, işsizlik, gelir dağılımındaki
adaletsizlik, çevre kirliliği, eğitimde fırsat eşitsizliği ve
ayrımcılık gibi özellikle gelişmekte olan ülkeleri şiddetle
sarsan bu kökleşmiş ve de karmaşıklaşmış sosyal sorunlar,
sosyal girişimciliğin ortaya çıkmasında etkili olmuştur.
Sosyal girişimcilik
Sosyal manada yenilikler yaratarak sosyal sorunları çözmek için kâr amacı gütmeden fon oluşturmak, finansman stratejileri oluşturmak, yeni iş biçimleri geliştirmek ve nihai olarak sosyal değişimlere öncü olmaya
sosyal girişimcilikdenir.
Sosyal girişimcilik,
önemli (acil) sosyal problemleri keşfetmek
ve çözmek için hem uygulanabilir ve hem de sürdürülebilir
fırsatları tanımak; girişimleri takip etmek anlamına gelir.
Sosyal girişimcilik
Sosyal girişimcilik, sosyal fayda yaratacak fırsatların
tanınması, değerlendirilmesi ve toplumu ilgilendiren
süreçlerden sömürünün atılması süreci olarak da
tanımlanmaktadır. Bu süreç topluma ait olan ve toplumun
herhangi bir ihtiyacını karşılamak üzere üretim süreçlerinde
(kâr amaçlı) kullanılmış olan kaynakların bir kısmının sosyal
sorunların çözümüne katkıda bulunabilmek için kâr amaçlı
olmayan alanlarda yeni yatırımlara dönüştürülmesidir. Diğer
bir ifadeyle toplum sayesinde kazanılanların toplumla
paylaşılması esasına dayanan sosyal bir süreçtir.
Sosyal girişimci
Sosyal girişimci,
yaşadığı toplumda ortaya çıkan sosyal aksaklıkları fark ederek o güne kadar akla gelmeyen ya da cesaret edilmeyen bir yaklaşımla sorunların üzerine giden;
üretken, ısrarcı, duyarlı, gerçek tavırları ile fark oluşturan ve toplumun güvenini kazanan kişidir.
Sosyal girişimcinin sahip olması gereken kişisel özellikler ise şunlardır;
• Toplumsal sorunların farkında olma,
• Başarılı olma isteği, azim ve mücadelecilik,
• Sorumluluk ve risk alabilme arzu ve yeteneği,
Sosyal girişimci
• Üreticilik ve fırsatları sezebilme yeteneği,
• Planlı çalışma ve araştırma yeteneği,
• Başkalarıyla çalışabilme, onlara güvenebilme ve güven verebilme,
• Kendini geliştirme arzusu,
• Başkalarını etkileyip onları da çalışmaya katabilme,
• Zor şartlarda ağır çalışmalara hazır olma, vb.
Sosyal girişimciliğin kalkınmadaki önemi
• Ekonomik kalkınma:
Sosyal girişimciliğin oluşturduğu birincil ve en önemli ekonomik değer istihdam oluşturmaktır. İkincil olarak sunduğu katkı ise toplumdaki dezavantajlı gruplara istihdam sağlayabilmesidir.
• Yeni ürün ve hizmetler:
Sosyal girişimler toplum için önem arz eden sosyal ve ekonomik kalkınma alanlarında yeni ürün ve hizmetler yaratabilmektedir.
Sosyal girişimciliğin kalkınmadaki önemi
• Sosyal sermaye:
Toplumsal sermaye, sosyal girişimciliğin ekonomik sermayenin ötesinde oluşturduğu en önemli değerdir.
• Eşitliğin desteklenmesi:
Sosyal girişimcilik, bir toplumun bütün kaynaklarının daha eşitlikçi bir anlayışla dağıldığı yapıya kavuşmalarında destek olabilmektedir.
Sanal girişimcilik
Girişimcilik sürecinde, değer yaratıcı nitelikler olarak kabul edilen kavramlar yenilik, keşfetme, yaratıcılık ve icat etmedir.
Dünya ticaretinde özellikle 1990 ’lı yıllardan itibaren “yeni
ekonomi” olarak nitelendirilen, bilgi teknolojileri odaklı
yönelimler görülmektedir. Yenilik, gelişme ve büyüme
kavramları her ne kadar girişimcilik ile beraber anılsa da,
1990 ’lı yıllar ile başlayan “yeni ekonomi” kavramı girişimciliğin
de dönüşmesine olanak tanımış ve e-girişimcilik kavramını
ortaya çıkarabilmiştir.
Sanal girişimcilik
Günümüzde küreselleşme ve bilişim teknolojilerinde yaşanan
hızlım gelişmeler ile birlikte klasik ticaret anlayışında önemli
değişmeler meydana gelmekte ve girişimciler yoğun rekabet
ortamında hızlı karar vermek zorunda kalmaktadırlar. Bu
değişim sonucunda bir çok işletmenin satış hacimlerini
artırmak için klasik işletme stratejilerinden farklı bir şekilde,
yeni ekonomiye uygun sanal girişimcilik (e-ticaret)
faaliyetlerine katılmak durumunda kaldığı görülebilmektedir.
Sanal girişimcilik
İnternetin iş dünyasının odak noktası olması yeni girişimcilik fırsatlarını da yaratabilmiştir. Orijinal bir fikre sahip olmakla birlikte yeterli sermayesi olmayan girişimciler, orijinal fikirlerini uluslararası düzeyde uygulamaya geçirmede yeni ekonominin artan bilgi iletişim teknolojilerinden faydalanabilmektedirler. Girişimcilerin internette açacağı bir siber mağazayla geniş bir pazara ulaşması mümkün olabilmektedir.
Sanal girişimcilik,
mal ve hizmetlerin üretim, reklam, satış ve
dağıtımlarının telekomünikasyon ağları üzerinden yapılması
olarak tanımlanabilir.
Girişimcilik için gerekli kaynaklar
Doğada hazır olarak bulunan malların çoğu doğrudan doğruya tüketilmeye elverişli değildir. Malların, tüketime hazır hale getirilmesinde, miktarının arttırılmasında ve bu malların ihtiyaçlara daha iyi cevap verebilecek şekilde faydasının arttırılmasında bir takım faktörlere ihtiyaç vardır.
İnsan ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmetlerin elde edilmesinde kullanılacak kıt kaynaklara üretim faktörü denilmektedir. Bu faktörler olmadan üretim yapmak mümkün değildir. Bu faktörler;
• Doğa, emek ve sermaye (klasik üretim faktörleri)
• Teknik bilgi ve girişimcilik motivasyonu (modern üretim faktörleri)
Girişimcilik için gerekli kaynaklar
Doğa:
Doğa üretim için gerekli olan her türlü doğal kaynağı kapsamaktadır. Yer üstü ve yer altı kaynakları ve toprağın ürün verme gücü doğa faktörünün kapsamına girer.
Emek:
Üretimin en önemli unsuru insan emeğidir. İster kafa gücü ile
ister kol gücü ile; ister vasıflı işçi ya da düz işçi olarak; ister
eğitimle elde edilmiş, ister yaratılıştan var olan yetenek ve
beceriklilik ile; ister yönetici, ister uygulayıcı olarak üretime
katılan her türlü insanı kaynak emek altında toplanır.
Girişimcilik için gerekli kaynaklar
Sermaye:
Doğal kaynakların ve emeğin var olması üretim için yeterli değildir. Günümüzde mal ve hizmet üretebilmek, üretimi verimli hale getirebilmek ve insan emeğini daha değerli hale getirebilmek için bir takım mallar kullanmaktadırlar. Bu malların tamamına sermaye malları adı verilir. Her türlü alet, makine, teknik teçhizat, bina sermaye kapsamına girer.
Teknik bilgi:
Mal ve hizmet üretebilmek için gerekli bilgi, beceri ve deneyim
teknik bilgi olarak adlandırılmaktadır. Teknik bilginin yüksek
olması, daha fazla üretim yapmasını sağlayacaktır.
Girişimcilik için gerekli kaynaklar
Girişimcilik motivasyonu:
Motivasyon, kişilerin belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere kendi arzu ve istekleri ile davranmalıdır. Örgütün ve bireylerin ihtiyaçlarını tatminle sonuçlanacak bir iş ortamı yaratarak bireyin harekete geçmesi için etkilenmesi ve isteklendirilmesi sürecidir.
Girişimcilik motivasyonu önemlidir. Girişimci yeni bir iş
kurarken ya da mevcut bir iş yerini devralırken pek çok sorun
ve zorlukla karşılaşacağını bilmelidir.
Girişimciliğin önemi
Girişimciliğin sosyal hayattaki önemi:
Girişimcilik toplumun kalkınması için çok önemli ve gereklidir.
Girişimciler, hem bireysel hem de toplumsal düşünmelidir.
Girişimcilerin yaşadıkları topluma karşı önemli misyonları
vardır. Kişiler kendi işlerini kurarak işsizliğin önüne büyük
ölçüde geçebilirler. Girişimci sayısı arttıkça istihdam oranı da
aynı oranda artacaktır. Girişimci sayısının artması da
toplumsal refah düzeyinin ve hayat standartlarının
yükselmesini sağlayacaktır.
Girişimciliğin önemi
Girişimciliğin ekonomik hayattaki önemi:
Girişimcilik, ülke ekonomisinin gelişmesinde vazgeçilmez unsurlardan biridir. Girişim, günümüzde yeni iş alanları oluşturma, rekabet edebilme ve ekonomik büyümeyi sağlama aracı olarak görülmektedir. Girişimcilik, yeni kaynaklarla, yeni teknolojilerle toplumu tanıştırır ve böylece daha önce kullanılmayan ya da az kullanılan kaynaklar ekonomiye kazandırılır.
Yeni açılan veya yeniden yapılandırılan bir firma, ülkenin istihdam hacmini arttırır, işsizliğe çözüm olanağı sunar ve bunların sonucu olarak ekonomik kalkınma pozitif bir ivme kazanmış olur.
Girişimciliğin önemi
Yeni endüstri kollarının ortaya çıkmasını sağlar.
Girişimcilik, serbest rekabet ekonomisinin veya serbest
Pazar ekonomisinin en önemli unsurlarından birisidir. Bir
ülkede girişimcilik olmazsa serbest rekabet sistemi tam
anlamıyla işlemeyecektir. Rekabet ortamının olduğu bir
ekonomide mal ve hizmet kalitesi artar, fiyatlar düşer ve
tüketiciler bu durumdan olumlu etkilenir.
Kendi işini kurmanın avantajları
Bir girişimcinin kendi işini kurmasının avantajları şunlardır;
•
Bağımsız çalışmayı sağlar,
•
İzlemek yerine liderlik yapma şansı verir,
•
Fikirleri uygulama olanağı sağlar,
•
Yaratıcılığı ön plana çıkarır,
•
Yüksek kazanç elde etme imkanı sağlar,
•
İş ortamını kontrol altında tutmak mümkündür,
•
Saygınlık elde etmeyi sağlar.
Kendi işini kurmanın dezavantajları
Bir girişimcinin kendi işini kurmasının dezavantajları şunlardır;
•
Nakit akışındaki aksamalar,
•
Stres,
•
Yalnızlık,
•
Yeterli zamanın olmaması,
•
Çalışamaz ya da iş yapamazsa para kazanamayacak olması,
•
Aile huzurunun bozulması,
•
Hayır diyememenin getirdiği zorluklar,
Kendi işini kurmanın dezavantajları
•
Satıcı ve tedarikçilerle uğraşma,
•
Risk almak,
•
Daima finansmanla uğraşma zorunluluğu,
•
Sürekli öğrenme ve kendini geliştirme gereği,
•