«Pekiy mimarlar nasıl iş temin edi-yorlar acaba?» dedim.
— Müsabaka esastır, dedi, yapı bi-rinciye yaptırılacak ise başkası alamaz işi. Mimarlık bürolarında hazırlanır işler. Ora-da Ora-da politika ve ahbap tesirleri vardır, spekülasyon yapılır; fakat, projesiz, mi-marsız, bürosuz bina yapılamaz. Benim ça-lıştığım hastahanenin mimarı E. Bassert yarışmaya girerken ona fısıldamışlar ki, kazanmak istersen mevcut eski binalar-dan yararlanmayı teklif et... öyle yapmış ve kazanmış. Hastahanenin yertl binaları yapıldı, eski binaların tadiline sıra gelin-ce astarı yüzünden pahalıya çıkmaya çık-maya başladı; bugünkü tekniğe uymuyor-du, yükseklik fazlalığı ve duvar hacmi ka-barık idi, yenisi daha ucuza çıkıyordu.
a b e r 1 e r
M i m a r l ı k ö ğ r e t i m i n d e i l g i n ç b i r d e n e m e : y u r t d ı ş ı ö ğ r e t i m p r o g r a m l a r ı :
Kuzey Amerika'nın en eski ve en bü-yük Üniversitelerinden olan, Laval Üniver-sitesi Mimarlık Okulu (Ouebec-Kanada) ilk kez düzenlediği «Yurtdışı Öğretim programı» kapsamındaki bir Trimestre sü-reçli dönemi yurdumuzda tamamladı. Ola-yın önemi böyle bir programın da yurdu-muzda ilk kez gerçekleştirilen, dışa dö-nük bir eğitim programı oluşu...
Çağdaş Mimarlık öğretiminde yeni eğitim yöntemlerinin, yeni davranış biçim-lerinin aranmasının yoğunlaştığı bu dö-nemde; bir Mimarlık okulunun değişik eği-tim düzeylerinden gelen öğrencilerinin, yabancı bir ülkede yabancı bir kültür or-tamında «Eğitim ve Kültür'ün Evrensel boyutlarında ortak Mimarlık kavramlarını» araştırması, kuşkusuz yepyeni bir öğretim anlayışını simgelemekte...
Bu eğitsel bakış açısından düzenle-nen program: 5 Eylül-7 Aralık 1977 tarih-leri arasında sürdü. 20 kişiden oluşan bu öğrenci gurubu, bu süre içinde Türk Üni-versite ve Akademi'lerinin Öğretim üyele-ri, Türk Mimar ve plâncılarının yönetimin-de Eğitim programlarını taınamiadı'ar ve geçerliği Laval Üniversitesince onanmış Trimestr kredi (not) lerini alarak yurtları-na döndüler.
Bunları idareye anlattık, kabul ettiler. Oy-sa genç mimarların bütün binaları yok far-zedip yaptığı 3-4° derece alan projeleri uygulamaya koymak zorunda kaldılardı. Başka bir iş alma yolu da partilerde ve toplumun içinde belirlenmektedir. Vaktiy-le Erich Mendelson, hiç de dindar olma-dığı halde, Slnagog'dan çıkmazmış; arka-daşları şaşmışlar ve nedenini sormuşlar. Sinagog'dan iş almaya gidiyorum, demiş. Ya böyle işte. Dünya yuvarlaktır dö-«Emeklilikte ne yapacaksın» dedim. — Lugano'da göl balıkçılığı, Yalova'-da bahçıvanlık, dedi.
Söylemediği bir şeyi de ben anım-satayım; Seyfi iyi bir «Şikemperverdir, yani, güzel yemek yapar ve güzel yer de
Program: Batı Anadolu Antik ve ge leneksel Türk kentlerini tanıma gezisi Halk Mimarlığı Araştırma çalışmaları (Ku-la - Akçaa(Ku-lan - Ürgüp - Göreme - Safran-bolu), Mavi Yolculuk (Bodrum - Antalya arası) - Değişik ölçekli Tarihi çevre Ko-ruma - inceleme gezileri (Antalya - Alan-ya - Side - Bursa - Edirne) gibi Gözleme dönük araştırma gezileri ile Teorik (Ku-ramsal) dersler :
Mimarlık Tarihi (Örnek: Anadolu Mi-marlığı)
Kentsel Tarih (Örnek: Anadolu Kent bi-çimi evrimi)
Tarihi Çevre Koruma - Halk Mimarlı-ğı - Mimarlık Kuramları - Kentsel Dina-mizm. ile
Anadolu Hisarı'nda semt ölçekli tari-hi çevre korumaya yönelik bir Çevre Dü-zenlemesi -tasarımı - biçiminde düzenle-nen «Atelye» çalışmasından oluşuyordu.
Programın Mimarlık Öğretimi açısın-dan bir Deneme oluşu, Eğitim'de öğren-cinin kişisel gözlem ve izlenimlerini yo-rumlamaya önem verişi ve Teorik (Ku-ramsal) derslerinin bu yorumu yönlendi-rici - açıklayıcı bir biçimde düzenlenme-si ile belirginleşmekte...
Bu ilginç program hakkında ayrıntılı bilgi ve öğrenci çalışmalarından örnekle-ri gelecek sayılarımızda yayınlamayı umu-yoruz.
Fotoğraf : Öğrencilerin yaptıkları bir araştırma gezisi Köyceğiz-Dalyan.
IGourmet). Edebiyata, şiire, nükteye, yar-gıya çok meraklıdır; spiritüeldir.
Bir de kızına çok düşkündür; kızı Zü-rich'te doğdu, orada büyüdü, okudu. Ve de İnnenarchitect oldu; babası mimar ya, kızı da içmimar işte. (Ben bu içmimar sö-zünü garipsiyorum. İçmimar, dışmimar, mimar, karışıklık yaratıyor; bunlar dekora-tör aslında, şu alman deyimini bir bırak-sak.)
Şimdi Seyfi kışı geçirmeye Lugano'ya gidiyor, yazı geçirmeye de Yalova'ya ge-lecek yine. Onu yine uğurladık. Ayrılırken birşeyler mırıldanıyordu:
bugün ay doğmadı güneş geri döndü ahiret için...
s e r g i l e r :
D 1 Aralık 1977 tarihinde İstanbul Dev-let güzel sanatlar akademisinde (Sov-yet grafik sergisi açılmış 15 Aralık tarihine kadar devam etmiştir. • İ.D.G.S. Akademisinde 12.12.77
tarihin-de Avusturyalı ressam Gustav Klimt (1962 - 1918) ve EGON Schicle 1890 1918) in eserlerinden bir resim ser-gisi açılmıştır. Sergi 4.1.78'e kadar de-vam etmiştir.
İ.D.G.S. akademisinde doçent mimar Ataman Demir tarafından «eski türk evleri» konulu fotoğraf sergisi
açılmış-ARK!TEKT,„
K o l l e k s i y o n l a r ı ö d e m e l i p o s t a i l e a d r e s i n i z e g ö n d e r i l i r .