• Sonuç bulunamadı

BANKA ARACILIĞI İLE Y API- ÖDEMELERİN KDV İADE- İNDİRİM SİSTEMİ KARŞISINDA Kİ DURUMU V E MÜTESELSİL

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BANKA ARACILIĞI İLE Y API- ÖDEMELERİN KDV İADE- İNDİRİM SİSTEMİ KARŞISINDA Kİ DURUMU V E MÜTESELSİL"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BANK A ARACILIĞI İLE Y API- L AN

ÖDEME LERİN KDV İADE- İNDİRİM

SİSTE Mİ KARŞISINDA Kİ DURUMU V E MÜTESELSİL SORUM LULUK

R A P O R

06 /

7-8-9-10-11-12

15 ŞUBAT 2006

(2)

2

BANKA ARACILIĞI İLE YAPILAN ÖDEMELERİN KDV İADE-İNDİRİM SİSTEMİ KARŞISINDAKİ

DURUMU VE MÜTESELSİL SORUMLULUK

I - Müteselsil Sorumluluğun Yasal Dayanağı:

Vergi Usul Kanununun 11. maddesinde son olarak 4369 sayılı kanunla yapılan değişikliğe göre;mal alım ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların bu yüküm- lülükleri yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesinden alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olu- nanlar müteselsilen sorumludurlar. Bu değişikliği takiben de 70 seri nolu KDV Genel Tebliği ile müteselsil sorumluluğun koşulları belirlenmiştir.

Söz konusu 11.madde esasen vergi kesenlerin sorumluluğuna ilişkin olup, bilahare 3269 sayılı kanunla bu hükmün katma değer vergisine de uygulanması öngörülmüştür.

Katma Değer Vergisinde herhangi bir kesintinin söz konusu olmadığı, indirim uygulamasına dayalı olduğu, hesaplanan ve indirilecek katma de- ğer vergileri arasında oluşan olumlu farkın hazineye intikal ettirilmesini i- çerdiği açıktır. Üreticiden tüketiciye kadar oluşan zincirde ortaya çıkan kopuklukların giderilmesi amacıyla bir otokontrol mekanizması olarak

“müteselsil sorumluluk” uygulaması getirilmiştir.

82 seri nolu Genel Tebliğde de müteselsil sorumluluğa ilişkin düzen- lemeler yer almış, ancak KDV iade sisteminin tamamını bir araya getirmeyi amaçlayan 84 seri nolu Genel Tebliğ ile daha önceki genel tebliğlerin ta- mamı yürürlükten kaldırılmıştır.

84 seri nolu Genel Tebliğdeki düzenlemeye göre; mal teslimlerinde a- lım-satıma taraf olanlar, hizmet ifalarında hizmetten yararlananlar, bu saf- hadaki işlem bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere, hazineye intikal etmeyen katma değer vergisinden mütesel- silen sorumlu olacaklardır.

Vergi Usul Kanununun 11.maddesinde yer alan müteselsil sorumluluk verginin vergi dairesine yatırılmaması durumunu öngörmektedir. “Verginin vergi dairesine yatırılmaması” ifadesi açıklanmaya muhtaçtır. Zira katma değer vergisi indirim esasına dayalıdır. Bu durum müteselsil sorumluluk uygulamasını son derece hassas ve sığdırılması zor bir çerçeveye oturt- maktadır. Esasen katma değer vergisinin kendisinin VUK’nun 11.maddesi kapsamında değerlendirilmesi dahi bir zorlama içermektedir. Katma değer vergisinin vergi dairesine yatırılmaması hangi durumlarda söz konusu ola-

R A P O R

06 /

7-8-9-10-11-12

(3)

bilir? İlk akla gelen elbette ki faturada yazılı katma değer vergisinin satıcı veya hizmet ifa eden tarafından beyan edilmemiş olmasıdır. Böyle bir du- rumun dahi katma değer vergisini satıcıya ödemiş olan alıcı tarafından ta- kibi ve denetiminin ne kadar zor, hatta imkansız olduğu açıktır. Satıcının tahsil ettiği vergiyi noksansız beyan etmiş, ancak ödememiş olduğu halde dahi müteselsil sorumlu olduğu kabul edilmekte, hatta daha da ileri gidile- rek, satıcının alt firmalarında olumsuzluklar bulunduğu durumlarda da mü- teselsil sorumluluğun bulunduğu kabul edilmektedir.

Süregelen uyuşmazlıklar, özellikle katma değer vergisi iade sisteminin giderek tıkanması sonucunda nihayet 84 seri nolu Genel Tebliğde gerekli düzenlemeler yapılmış, alıcıların müteselsil sorumlulukları belli koşullarla sınırlandırılmış veya kaldırılmıştır.

II - İşleme Doğrudan Taraf Olanlar Açısından Müteselsil Sorumluluk:

Maliye Bakanlığı 11. maddenin kendisine tanıdığı yetkiye dayanarak 82 seri nolu KDV Genel Tebliği ile işleme doğrudan taraf olanlara mütesel- sil sorumluluktan kurtulma imkanı sağlamıştır.

Aynı şekilde 84 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin III.1.1.1.bölümünde de düzenlendiği üzere; işleme doğrudan taraf olan a- lıcılar katma değer vergisi dahil toplam işlem bedelini -tutar ne olursa ol- sun- 4389 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan banka veya özel finans kurumları vasıtasıyla ödemeleri ve banka veya özel finans kurumuna yapılacak ödeme sırasında düzenlenecek belgede satı- cının (veya adına hareket edenlerin) adı-soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile banka veya özel finans kurumundaki hesap numarasını ve vergi kimlik numarasını doğru olarak yazdırmaları, ödemenin çekle yapılmış olması ha- linde Türk Ticaret Kanununun 697 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına uygun olarak çek düzenlemeleri ve lehine çek keşide edilenlerin vergi kim- lik numarasını yazmaları halinde müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulmayacaklardır.

Bu çerçevede herhangi bir hesaba bağlı olmaksızın, örneğin kasadan ödeme yapılması şeklinde gönderilen havaleler sorumluluğu kaldırmaya- caktır.

Ancak alıcı ile satıcı arasında muvazaaya dayanan bir işlem yapıldığı- nın veya menfaat sağlayan doğrudan bir ilişkinin veya hısımlık, sermaye- sine katılma, organizasyon veya yönetimi içinde yer alma şeklinde dolaylı bir ilişkinin bulunduğunun vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlen- miş raporlarla tespit edilmesi halinde ödeme yukarıdaki şekilde tevsik e- dilmiş olsa bile müteselsil sorumluluk kalkmayacaktır.

Buna göre, verginin ödenmediğini bilebilecek durumda olmayan, iş- lem bedelini ödediğini tevsik ettiği halde satıcının kasıt, kusur veya ihma- linden kaynaklanan nedenlerle ödenmeyen vergiden alıcının sorumluluğu kaldırılmıştır.

III - İşleme Doğrudan Taraf Olmayanlar Açısından Müteselsil Sorumlu- luk:

(4)

4

Bir mükellefin mal veya hizmet temin ettiği safhalardan daha önceki safhalarda bu mal veya hizmetle ilgili katma değer vergisinin Hazine’ye in- tikal ettirilmemiş olması nedeniyle müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulabilmesi için, sözü edilen mükellefle vergiyi Hazine’ye intikal ettirmeyenler arasında; menfaat sağlayan doğrudan bir ilişkinin veya hısımlık, sermayesine katılma, organizasyon veya yönetimi içinde yer alma şeklinde dolaylı bir ilişkinin bulunduğunun vergi incelemesine yetkili olan- larca düzenlenmiş raporlarda açıkça belirtilmiş olması zorunludur.

IV - Müteselsil Sorumluluktan Kurtulmada Ödeme Şekilleri:

84 nolu Genel Tebliğin III.Müteselsil Sorumluluk Bölümünde mütesel- sil sorumluluk müessesesi ile katma değer vergisi iadelerinin doğrudan bir ilişkisinin bulunmadığı ifade edilmiştir. İade ile ilişkisi olmayıp, indirilecek katma değer vergisi beyan eden tüm mükellefler için de geçerli bir düzen- lemedir. Hazine’ye intikal etmiş katma değer vergilerinin indirimi ve aynı zamanda indirilemeyen katma değer vergilerinin iadesi söz konusudur.

İndirim veya iade haklarını kullanmak isteyen mükellefler gerek alt firmala- rındaki ve gerekse daha alt firmalarındaki olumsuzluklar nedeniyle bu hak- larını kullanamaz hale gelmektedir. Bu olumsuz firmalardan yapılan alışla- rın bedeli karşılığı ödemelerin banka sistemi içinde yapılmış olmaları, bir diğer deyişle ihraç edilen malların imalatında kullanılmış olduğunu, yani iş- lemin gerçek olduğunu göstermektedir. Esasen 84 seri nolu Genel Tebli- ğin en önemli işlevi, ihracat ve iade sisteminde yaşanan tıkanmaları aş- mak amacıyla öngörülen “banka sistemi içinde ödeme halinde işlemin gerçekliğinin varsayım olarak kabulünü” hükme bağlamasıdır.

Müteselsil sorumluluk müessesesi çerçevesinde mükelleflerin bu hak- larını kullanabilmeleri için yapılan düzenlemeler kapsamında gerekli açık- lamalara aşağıda yer verilmiştir.

1 - Ödemenin bankacılık sistemi içinde yapılması:

İşlem bedelinin tamamının 4369 sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan banka veya özel finans kurumları vasıtasıyla ö- denmesi halinde müteselsil sorumluluk kalkacaktır.

- Ödemenin kısmen bankacılık sistemi içinde yapılması:

Banka sistemi içerisinde kısmen yapılan ödemelerin müteselsil sorum- luluğu da kısmen kaldırması söz konusu değildir. İlgili fatura veya fatura- larda yer alan katma değer vergilerinin tamamından sorumluluk hali de- vam edecektir. Fatura bedelinin katma değer vergisini de kapsayacak bi- çimde banka sistemi içinde ödenmesi gerekmektedir.

- Fatura bazında ödeme:

Uygulamada yaygın olarak görüldüğü üzere, alıcılar satıcılara olan borçlarını fatura bazında değil, cari hesap çerçevesinde ve örneğin önce- den avans vererek, birden fazla fatura karşılığında tek ödeme olarak vb.

ödemektedirler. Alıcı ile satıcının Cari Hesaplarının incelenmesinde her- hangi bir tarihte bakiye mevcut değilse ve ödemeler tebliğe uygun yapıl-

R A P O R

06 /

15 ŞUBAT 2006

7

R A P O R

06 /

7-8-9-10-11-12

(5)

5

mışsa müteselsil sorumluluğun kalkmayacağını ileri sürmek mümkün gö- rünmemektedir. Tebliğde de bu şekilde bir düzenleme bulunmamaktadır.

Yine de bedelin parçalar halinde ödenmesi durumunda işleme ilişkin bilgi- lerin ilgili belgeye yazılması ilerde doğabilecek sorunları önleyecektir. Cari Hesabın incelenmesinde bakiye mevcutsa fatura bedellerinin genel öde- me şekli gözönüne alınıp banka sistemi içinde ödemenin yapıldığı kanaa- tine varılarak iadenin yapılması durumunda da, bakiye tutar için müteselsil sorumluluğun sürdüğünü kabul etmek gerekir.

- Satıcının bilgilerinin yazılması:

Satıcının veya adına hareket edenin hesap numarasının ve vergi kimlik numarasının ödeme belgesinde mutlaka yer alması gerekmektedir. Satıcı- nın adına hareket eden temsilcisi, vekili veya istihdam ettiği kişiler adına yapılacak ödemelerde bu kişilerin satıcıyla olan ilişkini kanıtlayan bir bel- genin muhafazası geçmişe yönelik incelemelerde sorun çıkmaması için gereklidir.

- Kredi kartı ile yapılan ödemeler

Kredi kartı ile yapılan ödemeler nihayet banka sistemi içinde yer al- maktadır. Müteselsil sorumluluğun ortadan kalkması için gerekli şartlar yerine gelmişse kredi kartları ile yapılan ödemenin de geçerli olması ge- rekmektedir.

- PTT kanalıyla yapılan ödemeler:

Posta idaresi kanalıyla yapılan havale ve ödemelerin ise müteselsil so- rumluluğu ortadan kaldırması için mutlaka satıcının banka hesabına ve di- ğer şekil şartları yerine getirilerek yapılması gerekir.

- Senetle ödeme:

Lehine ödeme yapılacak kişi veya kurumun isim veya unvanının ve vergi kimlik numarasının yer aldığı senetlerin satıcı tarafından bankasına tahsile verilerek tahsil edilip hesabına intikal etmesi de banka kanalıyla tahsilat çerçevesinde değerlendirilmelidir.

-Ciro edilen senetler:

Senetlerin ciro edilmesinde de aynı uygulamanın geçerli olmaması i- çin hiçbir neden bulunmamaktadır.

Ancak elbette ki her halde senetlerin banka kanalıyla ödenmesi ve tahsili zorunlu şarttır.

- Cebri icra yoluyla yapılan ödemeler:

Cebri icra yoluyla yapılan ödemeler de banka sistemi içinde ve şekil şartları yerine getirilerek yapıldığı takdirde müteselsil sorumluluğu kaldıra- caktır.

2 - Çekle ödeme yapılması:

Ödemenin çekle yapılmış olması halinde; çekin T.T.K.’nun 697 nci maddesinin 1. ve 2.fıkrasına uygun olarak düzenlenmiş olması gerekmek- tedir. Buna göre, çeklerde lehine ödeme yapılacak kişi veya kurumun isim

R A P O R

06 /

7-8-9-10-11-12

15 ŞUBAT 2006

(6)

veya unvanının ve vergi kimlik numarasının yer alması gerekmektedir.

KDV’nin iadesi aşamasında; çekin üzerinde yazılı ödeme tarihinin henüz gelmediği durumlarda, iade yapılmış olsa da çek banka sistemi içinde ö- denmeden müteselsil sorumluluğun sona ermeyeceği kabul edilmelidir.

Bir diğer deyişle; çekin sadece düzenlenmiş bulunması müteselsil sorum- luluğun kalkması için yeterli değildir.

- Tam ciro edilen çekler:

Öte yandan 82 ve 84 sayılı KDV Tebliğlerinde açıkça belirtilmiş olma- ması nedeniyle ciro edilen müşteri çeklerinin müteselsil sorumluluk karşı- sındaki durumu tereddüt yaratmıştır.2001 tarihli bir muktezada müşteri çeklerinin ciro edilmesinin sorumluluğu kaldırmayacağı belirtilmiştir. An- cak Tahsilat ve ödemelerde tevsik uygulamasına ilişkin VUK-1 sayılı ve 12.08.2003 tarihli sirkülerde “82 seri nolu KDV Genel Tebliğinde açıklan- dığı gibi; çekle yapılan ödemelerde müteselsil sorumluluk uygulamasına muhatap tutulmamak bakımından çekin tam ciro ile devri gerektiği tabiidir”

hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda; mal veya hizmet karşılığı alınan çe- kin tam ciro yapılması, yani çekin arkasına isim, unvan, vergi kimlik numa- rası ve adresinin yazılması, hamiline düzenlenen çekin de aynı şekilde ciro edilmesi halinde müteselsil sorumluluk kalkacaktır. Burada ödemenin banka sistemi içinde yapıldığının ve çek bedelinin satıcının banka hesabı- na geçtiğinin kanıtlanması gerekli olacaktır.

- Beyaz ciro edilen çekler:

Hamiline veya nama yazılı çeklerin alıcı tarafından satıcıya beyaz ciro ile devri durumunda son aşamada bu çeklerin bankadan ödendiğinin, tes- lim eden ve alanın kimlik bilgileri, adresi, vergi kimlik numarası, vergi dai- resi, imza ve kaşesini içeren çek alım bordrosu ile teslim edildiğinin ve ci- ranta zincirinin kanıtlanması gerekir. Burada ödemenin banka sistemi i- çinde yapıldığının ve çek bedelinin satıcının banka hesabına geçtiğinin kanıtlanması gerekli olacaktır.

- Ödenmemiş çekler:

Çek düzenlenmiş olması yeterli olmayıp, çekin banka sistemi içinde ödenmiş olması şarttır. Çekin düzenlendikten sonra geri alınıp veya karşı- lıksız çıkarak elden (nakit olarak) ödenmesi müteselsil sorumluluğu kal- dırmayacaktır.

- Satıcı tarafından tahsil edilmeyip ciro edilen çekler:

Çek bedelinin satıcı tarafından tahsil edilmediği hallerde, yani satıcı ta- rafından diğer kişilere ciro edilmesi durumunda müteselsil sorumluluğun süreceğini ileri sürmek tek başına mümkün olmasa da, daha kapsamlı bir incelemeyi gerektirebilir. Ciro zinciri ve alıcıya resmi olmayan şekilde ia- desinin söz konusu olup olmadığı araştırılmalıdır.

- Fason tevkifatı:

87 seri nolu Genel Tebliğde yer aldığı üzere fason alımlar nedeniyle tevkifat uygulayan alıcıların, ihracat veya diğer işlemlerden doğan iade ta- lepleri, tevkif etmiş oldukları vergiyi beyan edip ödemiş olmaları şartıyla

(7)

7

mükellefin müteselsil sorumluluk uygulamasından kurtulması amacıyla öngörülmüştür.

3 - İhracata aracılık eden mükellefler:

Dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri başta ol- mak üzere ihracata aracılık eden mükelleflerin müteselsil sorumluluktan kurtulabilmeleri için mal satın aldıkları mükelleflerin de alt firmalara öde- melerini yukarıdaki bölümde yer alan şartlar çerçevesinde yapmaları ge- rekmektedir.

4 - Banka sistemi içinde ödemenin müteselsil sorumluluğu kaldırmada yetersiz olması:

Banka kanalıyla ödeme yapılarak sorumluluktan kurtulma şartları yeri- ne gelmiş olsa dahi, alıcı ve satıcı arasında muvazaaya dayalı bir işlem yapıldığının veya menfaat sağlayan doğrudan bir ilişki olduğunun veya hı- sımlık, sermayesine katılma, organizasyon veya yönetimi içinde yer alma şeklinde dolaylı bir ilişki bulunduğunun vergi incelemesine yetkili olanlar- ca düzenlenmiş raporlarla tespit edilmiş olması halinde müteselsil sorum- luluk kalkmayacaktır.

V - Doğrudan Alış Yapılan Safhadaki Müteselsil Sorumluluk:

KDV iadesi talebinde bulunan mükellefin, haklarında SMİYB düzenle- me raporu bulunanlardan alışlarına ilişkin ödemelerini veya iade talebinde bulunan mükellefe satış yapan ve haklarında SMİYB düzenleme raporu bulunanların kendi alışlarına ilişkin ödemelerini 84 nolu Tebliğe uygun ola- rak yapmış olduklarını tevsik etmelerine rağmen müteselsil sorumluluk devam edecektir. 84 nolu Tebliğin 3.1.2. Bölümünde yer alan düzenleme- de; iade talebinde bulunan mükellefin SMİYB düzenleme dışında olumsuz tespit veya SMİYB kullanma raporu bulunanlardan alışlarına ilişkin ödeme- lerini ya da iade talebinde bulunan mükellefe satış yapan ve haklarında SMİYB düzenleme dışında olumsuz tespit veya SMİYB kullanma raporu bulunanların kendi alışlarına ilişkin ödemelerini müteselsil sorumluluğa i- lişkin hükümlere göre yapmış olmaları halinde iade talepleri için genel e- sasların uygulanacağı (müteselsil sorumluğun kalkacağı) ifade edilmiştir.

VI - Doğrudan Alış Yapılan Safhadan Önceki Safhalarda Müteselsil Sorumluluk:

Doğrudan mal veya hizmet temin ettikleri safhadan önceki safhalarda yer alanlar hakkında olumsuz tespit bulunanlar için 84 nolu Tebliğin 4.2.

Bölümünde yer alan düzenlemede; bu dönemlerde katma değer vergisi dahil toplam işlem bedelinin doğrudan mal ya da hizmet temin edilen mü- kellefe müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümlere göre ödenmiş olması ha- linde iade talepleri için genel esasların uygulanacağı (müteselsil sorumlu- ğun kalkacağı) ifade edilmiştir. Bu safhada Tebliğin 3.1.2. bölümünde hükme bağlanan SMİYB düzenleme veya kullanma tespiti veya raporu bu- lunma ayrımı yapılmamıştır. Dolayısıyla iade talep eden mükellef tarafın-

R A P O R

06 /

7-8-9-10-11-12

15 ŞUBAT 2006

10

R A P O R

11-12

15 ŞUBAT 2006

(8)

dan doğrudan mal ya da hizmet temin edilen mükellefe müteselsil sorum- luluğu kaldıracak şekilde ödeme yapanların iade talepleri için bu mükellef- lerin SMİYB düzenleme veya kullanma tespiti veya raporu bulunanlardan alışları olsa dahi genel esaslar uygulanacak, bir diğer deyişle müteselsil sorumlulukları söz konusu olmayacaktır. Ancak bu durumda kendi veya doğrudan mal ya da hizmet ettiği mükellefler hakkında olumsuz rapor ve- ya tespit bulunmaması gerektiği tabiidir.

VII - Ödemelerin Ve Tahsilatların Tevsik Zorunluluğu Ve Müteselsil So- rumluluk:

Tahsilat ve ödemelerin banka veya benzeri finans kurumlarınca dü- zenlenen belgelerle tevsiki uygulaması 1.8.2003 tarihinde yürürlüğe gir- miştir. VUK mükerrer 257nci madde hükmü uyarınca 320-323-324 ve 332 sayılı VUK Genel Tebliğleri ile 1 sayılı VUK Sirküleri yayınlanmıştır.

Ödeme ve tahsilatların tevsik zorunluluğuna ilişkin olarak yapılan bu düzenlemenin amacı; ticari işlemler sonucu ortaya çıkan, vergiyi doğu- ran olayların tespiti ve vergi tabanının yaygınlaştırılabilmesi için ticari iliş- kide bulunan tarafların ticari işlemleri ve finansal hareketlerinin banka veya benzeri özel finans kurumlarının kayıt ve belgeleri yardımıyla kav- ranabilmesini sağlamaktır.

Tahsilat ve ödemelerin banka veya benzeri finans kurumlarınca dü- zenlenen belgelerle tevsiki zorunluluğu ile KDV iade-indirim sistemindeki müteselsil sorumlulukta ödemelerin tevsiki farklı amaçlar için uygulamaya konulan benzer araçlar olarak vergi sistemimize girmişlerdir.

Dolayısıyla bu iki müessesenin birbirine karıştırılması, diğerinin yerine geçmesi söz konusu değildir. Bir örnek vermek gerekirse; ödeme ve tahsi- latların tevsik zorunluluğu kapsamında 8 bin YTL’yi geçen ödemenin nakit olarak yapılması usulsüzlük olarak değerlendirilmekte, ancak aynı fiil o- lumsuz olmayan alt mükelleften yapılan alışlarda katma değer vergisi indi- rim ya da iadesine engel olmamaktadır.

Tevsik için öngörülen şart ve şekillerde de farklılık ortaya çıkmaktadır.

Herhangi bir hesaba bağlı olmaksızın, örneğin kasadan ödeme yapılması şeklinde gönderilen havaleler, posta idaresi kanalıyla yapılan havale ve ödemeler, müşteri çeklerinin beyaz ciro ile devri KDV’de müteselsil sorum- luluğu kaldırmamakta, ancak tahsilat ve ödemelerde tevsik zorunluluğu uygulamasında muteber kabul edilmektedir.

VIII - Müteselsil Sorumluluk ve Yeminli Mali Müşavirlerin İncelemeleri:

84 seri nolu Genel Tebliğde yukarıdaki bölümde ayrıntılı olarak açık- ladığımız ödemelerin müteselsil sorumluluk müessesesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının Yeminli Mali Müşavirler tarafından düzenlenen ra- porlarla da tevsik edilebileceği ifade edilmiştir.

Yeminli Mali Müşavirlerin Katma Değer Vergisi İade Raporlarında yer

(9)

lenmiştir. Yapılacak inceleme en az imalatçı mükellefin alt kademesine kadar sürmelidir. Bu çerçevede Yeminli Mali Müşavirin iade alan mükelle- fin sadece ödemelerini Genel Tebliğe uygun olarak yapıp yapmadıklarını incelemekle yetinmeleri mümkün bulunmamaktadır.

Kaldı ki; alıcı ile satıcı arasında muvazaaya dayanan bir işlem yapıldı- ğının veya menfaat sağlayan doğrudan bir ilişkinin veya hısımlık, serma- yesine katılma, organizasyon veya yönetimi içinde yer alma şeklinde do- laylı bir ilişkinin bulunduğunun vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenmiş raporlarla tespit edilmesi halinde ödeme yukarıdaki şekilde tevsik edilmiş olsa bile müteselsil sorumluluk kalkmayacaktır.

Dolayısıyla Yeminli Mali Müşavirler yapacakları incelemeleri bu açıdan da derinleştirmek ve raporlarında bu tür muvazaaya dayanan işlemlere yer vermek durumundadırlar. Her ne kadar bu fiilin “vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenmiş raporlarla tespit edilmiş olması” öngörülmüş olsa da, Yeminli Mali Müşavirlerin de müteselsil sorumlulukla karşı karşıya kal- maması için bu hususa önem vermeleri, yaptıkları olumsuz tespitleri be- lirtmeleri uygun olacaktır.

12

R A P O R

11-12

5 ŞUBAT 2006

(10)

10

R A P O R

06 /

15 ŞUBAT 2006

13

Referanslar

Benzer Belgeler

a) Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya veya 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 95 inci maddesinin (1) numaralı

Tebliğin (3.2.) ve (3.3.) bölümleri kapsamındaki işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı değil, bu işlemler için izleyen bölümlerde

Dokumaya elverişli elyafın hazırlanmasına mahsus makinalar; eğirme, katlama veya bükme makinaları veya dokumaya elverişli ipliklerin üretimine mahsus diğer makina ve

Daha önce AT sözleşmesi kapsamı ndaki mal ve hizmet alı mlar ıve işlerinin katma değer vergisinden istisna tutulmasıiçin Maliye Bakanlı ğıGelir İ daresi Başkanlı ğı

ç) Özel esaslar kapsamına alınılan dönemi takip eden vergilendirme döneminden itibaren bu süre içerisinde başka bir olumsuzluk olmaması kaydıyla (süre

Sahte veya muhteviyatı itibarı ile yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleme veya kullanma fiili ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin katma değer vergisi

bu Tebliğin müteselsil sorumluluğa ilişkin (III/1.1.) bölümünde belirtildiği şekilde yaptıklarını tevsik etmeleri halinde; kendileri hakkında olumsuz rapor veya

İlgide kayıtlı dilekçenizde, kiralamak/işletmek/sipariş üzerine fiilen deniz/hava/demiryolu taşıma aracı imal ettiğiniz belirtilerek, satıcı firmaya/gümrük idaresine