• Sonuç bulunamadı

Öfke ve Öfkeyi İfade Etme Biçimlerinin, Stresle Başa Çıkma ve Kişiler Arası Problem Çözme Açısından İncelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Öfke ve Öfkeyi İfade Etme Biçimlerinin, Stresle Başa Çıkma ve Kişiler Arası Problem Çözme Açısından İncelenmesi"

Copied!
37
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Öfke ve Öfkeyi İfade Etme Biçimlerinin, Stresle Başa Çıkma ve Kişiler Arası Problem Çözme Açısından

İncelenmesi

Coşkun ARSLAN*

Öz

Bu çalışmanın amacı sürekli öfke ve öfkeyi ifade etme biçimlerinin, stresle başa çıkma ve kişiler arası problem çözme açısından incelenmesidir. Araştırma 258’i kız ve 210’u erkek olmak üzere 468 üniversite öğrencisi (öğrenciler 17-30 yaşları arasındadır ve yaş ortala- ması 19,75’tir) üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın istatistiksel analizlerinde Pearson mo- mentler çarpımı korelasyonu tekniği ve çok yönlü hiyerarşik regresyon analizi kullanıl- mıştır. Araştırma sonucunda sürekli öfke ile problem odaklı başa çıkma negatif (p<.05), öfke içe ile problem odaklı başa çıkma, sosyal destek arama negatif (p<.01) yönde anlam- lıdır. Öfke dışa ile kaçınma (p<.01), problem odaklı başa çıkma negatif (p<.05), öfke kont- rolü ile problem odaklı başa çıkma ve kaçınma pozitif yönde (p<.01) anlamlı olduğu bu- lunmuştur. Ayrıca probleme olumsuz yaklaşım, kendine güvensiz yaklaşım, sorumluluk al- mama ile sürekli öfke, öfke içe, öfke dışa arasındaki ilişkinin pozitif (p<.01), öfke kontro- lü arasındaki ilişkinin ise negatif yönde (p<.01) anlamlı olduğu bulunmuştur. Yapıcı prob- lem çözme ile sürekli öfke (p<.05), öfke içe arasındaki ilişki negatif (p<.01), öfke kontro- lü arasındaki ilişki ise pozitif yönde (p<.01) anlamlıdır. Israrcı sebatkâr yaklaşım ile öfke içe arasındaki ilişki negatif yönde (p<.05); öfke dışa, öfke kontrolü arasındaki ilişki ise po- zitif yönde (p<.01) anlamlı olduğu bulunmuştur. Ayrıca stresle başa çıkma ve kişiler ara- sı problem çözmenin sürekli öfke ve öfkeyi ifade etme biçimlerini anlamlı düzeyde açık- ladığı ortaya çıkmıştır.

Anahtar Kelimeler

Sürekli Öfke, Öfkeyi İfade Etme, Kişiler Arası Problem Çözme, Stresle Başa Çıkma.

* Selçuk Üniversitesi, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.

Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri / Educational Sciences: Th eory & Practice 10 (1) • Kış / Winter 2010 • 7-43

© 2010 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.

(2)

Yrd. Doç. Dr. Coşkun ARSLAN

Selçuk Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı,

42090 Meram / Konya.

Elektronik Posta: coskunarslan@selcuk.edu.tr

Yayın ve Diğer Çalışmalarından Seçmeler

Arslan, C. (2009). Anger, self-esteem, and perceived social support in adolescence. Social Behavior and Personality: An International Journal, 37(4), 555-564.

Dilmaç, B., Hamarta, E., & Arslan, C. (2009). Analysing the trait anxiety and locus of control of un- dergraduates in terms of attachment styles. Educational Sciences: Th eory & Practice, 9(1),127-159.

Arslan, C. (2005). Kişilerarası çatışma çözme ve problem çözme yaklaşımlarının yükleme karmaşıklığı açısından incelenmesi. Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14, 75-93.

(3)

Öfke ve Öfkeyi İfade Etme Biçimlerinin, Stresle Başa Çıkma ve

Kişiler Arası Problem Çözme Açısından İncelenmesi

Coşkun ARSLAN

Günlük yaşam içerisinde birey, insan ilişkilerine dayalı olarak birçok farklı durumla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durumlardan bazıları se- vinç, gülme, kahkaha atma gibi istenen ve olumlu duyguları ortaya çı- kartırken; bazıları da sebep olduğu engellenme, çatışma ve problemler nedeniyle kaygı, üzüntü, hayal kırıklığı gibi istenmeyen ve olumsuz duy- guların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bu olumsuz duygular, bireyin yaşamını olumlu bir şekilde sürdürmesini etkileyebilmektedir.

Bireyin yaşadığı bu duygulardan birisi de öfke duygusudur (Ben-Zur, 2003; Demir ve Kaya, 2008; Deniz, Kesici ve Sümer, 2008; Dilmaç, Ha- marta ve Arslan, 2009; Hamarta, 2009a; Kısaç, 1997; Mayer, Salovey, Caruso ve Sitarenios, 2001; Pavot ve Diener, 1993; Yetim, 2001).

Öfke kişiler arası etkileşimler nedeniyle oluşur ve bireyin planları, istek- leri ve ihtiyaçları engellendiğinde ve haksızlık, adaletsizlik ve kendi ben- liğine yönelik tehdit algıladığında yaşanan bir duygudur (Averill, 1983;

Bıyık, 2004; Eisenberg ve Delaney, 1998; Kısaç, 1997). Öfke, durumluk ve sürekli öfke olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Durumluk öfke, belli bir duruma dayalı olarak ortaya çıkar ve öfkenin şiddeti bireyin algıladığı saldırı, haksızlık ya da engellenmenin şiddetine göre değişmektedir. Sü- rekli öfke ise çok sayıda durum ya da ortamı can sıkıcı ya da engelleyi- ci olarak algılama ve buna bağlı olarak daha sık durumluk öfke yaşama eğilimi olarak tanımlanmaktadır (Deff enbacher et al., 1996; Spielberger, 1991; Spielberger, Jacobs, Russell ve Crane, 1983).

(4)

Öfke duygusu ifade ediliş açısından da farklılaşmaktadır. Bireyler öfke- lerini içe atma, dışa yöneltme ve kontrol etme şeklinde gösterebilirler.

İçe atma, öfkeyi baskı altında tutmayı ve ifade etmemeyi içerirken; dışa yöneltme vurma, nesnelere zarar verme gibi fiziksel olarak ortaya konul- duğu gibi küfür, hakaret, eleştiri gibi sözel yollarla da ifade edilmekte- dir. Öfkenin kontrol edilmesi, bireyin başkalarıyla olan ilişkilerinde ge- nelde sabırlı, soğukkanlı, hoşgörülü, anlayışlı davranması ve çoğu za- man öfkesini kontrol etme ve sakinleşme eğilimi içinde olmasıdır (Spi- elberger, 1991; Özer, 1994). Bireyin karşılaştığı durumlara karşı gös- terdiği öfke duygusunun bir nedeni de yaşanan durumun bireyde stres oluşturmasıdır. Nitekim bireyin yaşadığı öfke duygusu ve öfke ifadesi- nin, yüksek düzeyde stres hissetme ile ilişkili olduğu bulunmuştur (Di- ong ve Bishop, 1999; Diong et al., 2005). Bu anlamda öfke kavramının anlaşılması için stres ve stresle başa çıkmanın da incelenmesi ve bu iki kavram arasındaki ilişkinin anlaşılmasının önemli olduğu görülmekte- dir. Günümüzde hemen hemen her bireyin karşılaştığı stres olgusu, mo- dern insanın günlük yaşamının bir parçasını oluşturmaktadır. Beklenti- leri karşılamadaki zorluklar, engellenmeler, zamana karşı yarış düşün- cesi, sınavlar, başarılı olma yüklemeleri gibi olumsuz ve baskılı durum- lar, stres kaynağı olarak bireyleri sürekli olarak izleyebilmektedir (Avşa- roğlu ve Üre, 2007). Tüm dış ve iç baskılar, beklentiler stres kaynakları- dır. Dış stres kaynakları aile, iş yeri ve arkadaşlardan gelen baskı ve bek- lentileri içerir. İç stres kaynakları ise hırs, maddecilik, rekabet ve hırçın- lıktır. Bünyenin bu kaynaklardan gelen baskılara karşı gösterdiği tepkiye stres denir ve fiziksel, zihinsel, duygusal yüklenmeler sonucu ortaya çı- kan zorlanmalar ve gerilimleri ifade eder (Altıntaş, 2003).

Stres tepkisi, ortamda ne olduğuna bağlı olarak değil, bireyin olan duru- ma nasıl tepki verdiğine bağlı olarak ortaya çıkar. Bireyler stresler kar- şısında psikolojik ve sosyal bütünlüğünü korumak amacındadır (Baltaş ve Baltaş, 2002). Bu amaçla stresle başa çıkmada iki tür başa çıkma me- kanizması tercih edilebilmektedir. Bunlar problem odaklı başa çıkma ve duygu odaklı başa çıkmadır. Problem odaklı başa çıkma, bireyin aktif bir şekilde stres yaratan durumu ortadan kaldırmaya yönelik bilgiyi ve man- tıksal analizi kullanmasını içermektedir. Duygu odaklı başa çıkmada ise önemli olan bireyin stres yaratan durumla ilgili duygusunu ortadan kal- dıracak kaçınma, inkâr gibi teknikleri kullanması söz konusudur. Bu ge- çici bir çözümdür, ama bireyin üzülmesini ve sıkıntı yaşamasını önler (D. Lazarus, 1993; Folkman, Lazarus, Gruen ve DeLongis, 1986; Laza- rus, 1993; Lazarus ve Folkman,1984; Özbay ve Şahin, 1997).

(5)

Bireyler edinmiş oldukları davranış kalıplarına ve zihinsel özelliklerine göre stres karşısında psikolojik tepki olarak geri çekilme, kabullenme, karşı koyma, korku, endişe, depresyon gibi duygusal problemler gelişti- rebilirler. Öte yandan dikkatin azalması, zihni bir konu üzerinde top- lama güçlüğü, çeşitli konular arasında ilişki kurma güçlüğü, aşırı unut- kanlık, obsesif (takıntılı) düşünceler zihinsel düzeydeki problemlerden bazılarıdır (Baltaş ve Baltaş, 2002). Problemlerini etkili çözemeyen bi- reylerin, etkili problem çözme becerisine sahip bireylere göre daha faz- la kaygılı ve güvensiz oldukları, başkalarının beklentilerini anlamada ye- tersiz kaldıkları, daha fazla duygusal problemli, stresli ve psikolojik ola- rak uyumsuz oldukları ortaya çıkmıştır (Heppner ve Anderson, 1985;

Heppner ve Baker, 1997). Bu nedenle kişiler arası ilişkilerde ve stres gibi problemlerle başa çıkmada bireyin sahip olduğu problem çözme becerisi önemlidir. Kişiler arası problem çözme, sosyal problem çözme olarak ni- telendirilmektedir (Çam ve Tümkaya, 2008). D’Zurilla ve Nezu (1990) hem kişiler arası problemlerin hem de kişisel problemlerin çözüm bi- çimini ortaya koymada sosyal problem çözme modelini önermektedir.

Sosyal problem çözme, bir kişinin stresli durumlara karşı etkili üstesin- den gelme yeteneği olan, amaçlı, bilinçli, akılcı, çaba sarf etme temel- li bir başa çıkma sürecini ifade etmektedir. (D’zurilla ve Chang, 1995).

Sosyal problem çözme modeli, a probleme yönelme ve b uygun problem çözme ve problem çözme becerilerinin uygulanması boyutlarını içer- mektedir. Probleme yönelme, bireyin problemi fark etmesini, problem durumlarıyla ilgili yaptığı nedensel yüklemelerini, beklentilerini içer- mektedir ve problem çözme sürecinin içerisindeki güdülenme bölü- müdür. Bireyin problemlere yönelik genel tutumunu oluşturan proble- me yönelme, bireyin geçmiş yaşantılarında karsılaştığı problemler ve bu problemlerle başa çıkma biçimlerinden etkilenmektedir. Probleme yö- nelme, bireyin kendi problem çözme becerisinin yanı sıra, onun genellik- le yaşamdaki problemler hakkında ne düşündüğünü ve hissettiğini, duy- gusal ve bilişsel şemaları içermektedir. Bireylerin problemler üzerindeki kontrol algılarını da belirleyen bu boyut, çözüm için harcanan zaman ve çabayı da etkilemektedir (Belzer, D’Zurilla ve Maydeu-Olivares, 2002;

D’Zurilla ve Chang, 1995; D’Zurilla ve Nezu, 1990; D’Zurilla, Nezu ve Maydeu-Olivares, 2004; D’Zurilla, Maydeu-Olivares ve Kant, 1998;

Maydeu-Olivares ve D’zurilla, 1996; Maydeu-Olivares, Rodriguez- Fornells, Gomez-Benito ve D’Zurilla, 2000). Başka bir ifade ile proble- me yönelme, kişinin problem çözme kabiliyeti ve yaşam problemleri ile

(6)

ilgili düşünce ve duygularını nasıl yansıtacağı hakkındaki bilişsel duygu- sal şemalarının çalışma tarzını içeren bir güdülenme sürecini içermek- tedir (Chang, 1998). Kişi problem çözme ile ilgili olumlu yönelime sa- hipse akılcı problem çözme becerilerini kullanacaktır. Bunun tersine kişi probleme olumsuz yönelime sahipse problem çözme becerilerini eksik ve yetersiz kullanacak ve problemden kaçınma yolunu seçecektir (Çam ve Tümkaya, 2007). Uygun problem çözme ve problem çözme becerile- rinin uygulanması ise problem çözme becerileri ya da tekniklerinin uy- gulanması yoluyla bir problem durumuyla başa çıkma ve en iyi çözümü bulabilmek için akılcı düşünmeyi ifade etmektedir (Belzer et al., 2002;

D’zurilla ve Chang, 1995; Maydeu-Olivares ve D’Zurilla, 1996). Bire- yin kendi problem çözme becerilerini değerlendirme ve algılama biçimi, yaşamında karşılaştığı güçlüklere nasıl yaklaştığını ve onlarla nasıl başa çıktığını etkilemektedir. (Heppner ve Krauskopf, 1987; Heppner, Ree- der ve Larson, 1983). Bireyin kendisini problem çözmede yeterli gör- mesinin kişiler arası ilişkilerinde daha girişken, daha az düşmanca ve olumsuz davranışlar ortaya koymayla ilişkili olduğu (Dixon, Heppner ve Anderson, 1991; Şahin, Şahin ve Heppner, 1993) bulunmuştur. Ayrı- ca yapıcı bir problem çözme yaklaşımına sahip olmanın bir çatışma du- rumunda daha az saldırganca davranmayla; problem çözmede kendine güvensiz olma ve sorumluluk almamanın bir çatışma durumunda daha fazla saldırganca davranmayla ilişkili olduğu, iletişim becerileri ile yapı- cı problem çözme ve ısrarlı sebatkâr problem çözme yaklaşımı arasında ise pozitif bir ilişkinin olduğu bulunmuştur (Çam ve Tümkaya, 2008).

Yukarıdaki açıklamalar ve araştırmalardan da görüldüğü gibi öfke duy- gusu bireyin yaşantısında önemli duygulardan birisidir. Öfke ve öfkenin ifade edilmesi temelde kişiler arası sorun kaynaklı bir stres ve problem durumu olduğu düşünüldüğünde, öfkenin ve öfkenin ifade edilmesinin bireyin sahip olduğu stresle başa çıkma ve problem çözme yaklaşımları ile ilişkisinin ortaya konulmasının önemli olduğu düşünülebilir. Ayrıca öfke duygusunun ve öfkeyi ifade etmenin daha iyi anlaşılması psikolo- jik danışma ve rehberlik alanında yapılacak program ve eğitimlerin ha- zırlanmasına katkı sağlayabilir. Bu araştırmada da amaç, öfke ve öfkenin ifade edilmesinin stresle başa çıkma ve kişiler arası problem çözme yak- laşımları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Ayrıca stresle başa çıkma ve kişiler arası problem çözme yaklaşımlarının, öfke ve öfkeyi ifade etme biçimlerini anlamlı bir şekilde yordayıp yordamadığı araştırılmıştır.

(7)

Yöntem Araştırmanın Modeli ve Çalışma Grubu

Bu araştırma genel tarama modeline uygun olarak yapılmıştır. Araştır- manın çalışma evreni Selçuk Üniversitesine bağlı Fen Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi ve Teknik Eğitim Fakültesinde öğrenim görmekte olan öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırmanın çalışma grubu belirtilen fakültelerin birinci (121), ikinci (114), üçüncü (117) ve dör- düncü (116) sınıfl arında öğrenim görmekte olan öğrenciler arasından tesadüfî küme örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, üniversite öğrenimi görmekte olan 468 öğrenci oluşturmakta- dır. Araştırmaya katılan öğrencilerin 258’i kız ve 210’u erkektir. Öğren- ciler 17-30 (x=19,75 ve Ss=1.88) yaşları arasındadır.

Veri Toplama Araçları

Sürekli Öfke ve Öfke İfadesi Ölçeği: Sürekli öfke ve öfkeyi ifade etme ölçeği Spielberger ve arkadaşları (1983) tarafından geliştirilmiştir. Türk- çeye çevirisi ve uyarlama çalışması Özer (1994) tarafından yapılmıştır.

Otuz dört maddeden oluşan ölçeğin ilk on maddesi sürekli öfke dü- zeyini ölçerken, diğer yirmi dört madde ise bireylerin öfke ifade etme tarzlarını (öfke içte, öfke dışa ve öfke kontrol) belirlemektedir. Ölçek 4’lü Likert tipi bir ölçektir. Ölçeğin hesaplanan iç tutarlık kat sayıla- rı; sürekli öfke boyutu için .79, kontrol öfke için .84, öfke dışa için .78 ve öfke bastırma için .62 olarak bulunmuştur (Özer,1994). Sürekli Öfke Alt Ölçeği’nden alınan yüksek puanlar, öfke düzeyinin yüksek olduğu- nu; Öfke İçte Ölçeği’ndeki yüksek puanlar, öfkenin bastırılmış olduğu- nu; Öfke Dışa Ölçeği’ndeki yüksek puanlar, öfkenin kolayca ifade edili- yor olduğunu ve Öfke Kontrol Ölçeği’ndeki yüksek puanlar ise öfkenin kontrol edilebildiğini göstermektedir (Savaşır ve Şahin, 1997).

Stresle Başa Çıkma Ölçeği: Stresle Başa Çıkma Ölçeği, Türküm (2002) tarafından, üniversite öğrencileri örneklemi üzerinde geliştirilmiştir. Li- kert tipi (tamamen uygun=5, hiç uygun değil=1) yirmi üç maddeden olu- şan ölçek stresle başa çıkma stillerini ölçmektedir. Ölçek üç alt boyuttan oluşmaktadır. Bunlar; sosyal destek arama, problem odaklı başa çıkma ve kaçınmadır. Stresle Başa Çıkma Ölçeği’nin alt ölçeklerinin iç tutarlık kat sayıları sırasıyla .85, .80 ve .65 olarak hesaplanmıştır. Alt ölçeklerin mad- de toplam korelasyonları .61, .48 ve .34 ve testin tekrarı yöntemi ile he- saplanan korelasyon kat sayısı ise .85 olarak bulunmuştur. Alt ölçekler- den alınan yüksek puanlar o stresle başa çıkma stiline özgün davranışın daha fazla kullanıldığını ortaya koymaktadır (Türküm, 2002).

(8)

Kişiler Arası Problem Çözme Envanteri: Envanter, 18-30 yaşları ara- sındaki üniversite öğrencilerinde problem çözme yaklaşım ve beceri- lerini ölçmek için Çam ve Tümkaya (2007) tarafından geliştirilen bir araçtır. Envanter beş alt ölçekten ve toplam elli maddeden oluşmak- tadır. Maddelerin 1 (hiç uygun değil) ile 5 (tamamıyla uygun) arasın- da olmak üzere beşli değerlendirme seçenekleri vardır. Her bir alt öl- çek için elde edilen yüksek puan kişiler arası problem çözmeyle ilgi- li özelliğin yüksek olduğunu göstermektedir. Envanterin yapılan faktör analizi çalışmasında kişiler arası problem çözmeyle ilgili varyansın top- lam % 38,38’ini açıklayan beş faktör elde edilmiştir. Faktörler Probleme Olumsuz Yaklaşma (POY), Yapıcı Problem Çözme (YPÇ), Kendine Güvensizlik (KG), Sorumluluk Almama (SA) ve Israrcı-Sebatkâr Yak- laşım (I-SY) alt ölçekleri olarak adlandırılmıştır. Her bir alt ölçekte yer alan madde sayısı sırasıyla 16, 16, 7, 5 ve 6’dır. Maddelerin yer aldıkları alt ölçeklerin toplam puanlarıyla hesaplanan korelasyon değerleri de .22 ile .74 arasında değişmektedir. Envanterin alt ölçek puanlarının iç tu- tarlılık Cronbach alfa kat sayıları POY=.91, YPÇ=.88, KG=.67, SA=.74 ve I-SY=.70’tir. Envanterin dört hafta ara ile 60 öğrenciye iki defa uy- gulanması sonucunda hesaplanan test tekrar test korelasyon değerleri- nin ise alt ölçekler için sırasıyla .89, .82, .69, .76 ve .70 olduğu gözlen- miştir (Çam ve Tümkaya, 2007).

Veri Analizi

Araştırmada uygulanan ölçeklerden elde edilen verilerin değerlendi- rilmesi SPSS 15.00 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Üniver- site öğrencilerinin sürekli öfke ve öfkeyi ifade etme biçimleri ile stres- le başa çıkma ve kişiler arası problem çözme yaklaşımları arasındaki ilişkinin ortaya konulmasında Pearson momentler çarpımı korelasyo- nu tekniği kullanılmıştır. Stresle başa çıkma ve kişiler arası problem çözmenin, sürekli öfke ve öfkeyi ifade etme biçimlerini anlamlı düzey- de açıklayıp açıklamadığı ise çok yönlü hiyerarşik regresyon analizi ile test edilmiştir.

Bulgular

Araştırmada ilk olarak sürekli öfke ve öfke ifade etme biçimlerinin stresle başa çıkma ve kişiler arası problem çözme ile ilişkisini ortaya koymak için Pearson momentler çarpım korelasyonu tekniği kullanıl-

(9)

mış ve sonuçlar Tablo 1 ve Tablo 2’de verilmiştir. Stresle başa çıkma ve kişiler arası problem çözmenin sürekli öfke ve öfkeyi ifade etme biçim- lerini açıklama düzeyine ilişkin çok yönlü hiyerarşik regresyon analizi ise Tablo 3, 4, 5, 6’da verilmiştir.

Tablo 1.

Stresle Başa Çıkma Puanları ile Sürekli Öfke ve Öfkeyi İfade Etme Biçimleri Arasındaki İlişki

Sürekli

öfke Öfke içe Öfke dışa Öfke

kontrolü

Stresle başa çıkma

Problem odaklı

başa çıkma -.10* -.26** -.10* .25**

Kaçınma -.01 -.03 -.13** .13**

Sosyal destek

arama -.05 -.32** -.00 .00

** p<.01, * p<.05

Tablo 1 incelendiğinde stresle başa çıkmada kaçınma ile öfke dışa ara- sında negatif, öfke kontrolü arasında ise pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Problem odaklı başa çıkma ile sürekli öfke, öfke içe ve öfke dışa arasında negatif, öfke kontrolü arasında ise pozitif yönde anlamlı bir ilişki vardır. Sosyal destek arama ile öfke içe arasındaki iliş- ki ise negatif yönde anlamlıdır. Diğer özellikler arasındaki ilişki ise an- lamlı düzeyde bulunmamıştır.

Tablo 2.

Kişiler Arası Problem Çözme Puanları ile Sürekli Öfke ve Öfkeyi İfade Etme Biçimleri Arasındaki İlişki

Sürekli

öfke Öfke içe Öfke dışa Öfke kontrolü

Kişiler arası problem çözme

Problem olumsuz

yaklaşım .47** .45** .28** -.28**

Yapıcı problem

çözme -.10* -.16** -.01 .34**

Kendine güvensiz

yaklaşım .38** .29** .26** -.18**

İsrarcı sebatkâr

yaklaşım .08 -.11* .12** .12**

Sorumluluk

almama .46** .41** .27** -.22**

**p<.01, * p<.05

(10)

Yukarıdaki tabloya bakıldığında, probleme olumsuz yaklaşım puanları ile sürekli öfke, öfke içe, öfke dışa puanları arasındaki ilişki pozitif yön- de; öfke kontrolü arasındaki ilişki negatif yönde anlamlı olduğu görül- mektedir. Yapıcı problem çözme puanları ile sürekli öfke, öfke içe pu- anları arasındaki ilişki negatif; öfke kontrolü arasındaki ilişki ise pozitif yönde anlamlıdır. Kendine güvensiz yaklaşım ile sürekli öfke, öfke içe, öfke dışa arasındaki ilişki pozitif yönde; öfke kontrolü arasındaki ilişki ise negatif yönde anlamlıdır. Sorumluluk almama ile sürekli öfke, öfke içe, öfke dışa arasındaki ilişki pozitif yönde; öfke kontrolü arasındaki ilişki ise negatif yönde anlamlıdır. Israrcı sebatkâr yaklaşım puanları ile öfke içe arasındaki ilişki negatif yönde; öfke dışa, öfke kontrolü arasın- daki ilişki ise pozitif yönde anlamlıdır.

Tablo 3.

Sürekli Öfke Üzerinde Çok Yönlü Hiyerarşik Regresyon Analizi

Model Yordacılar R R2 R2ch F Df Beta β p

(Sabit)

.11 .01 .01 1.83 3/464

1 Problem odaklı -.10 -.10 .04

Kaçınma .04 .04 .46

Sosyal destek arama -.02 -.02 .71

Sabit

.58 .33 .32 28.94 8/459

2 Probleme olumsuz .11 .27 .00

Yapıcı problem çözme -.03 -.06 .27

Kendini güvensiz .24 .17 .00

Israrcı sebatkâr .15 .11 .02

Sorumluluk almama .39 .29 .00

Sürekli öfkeyi açıklamak için geliştirilen modele birinci adımda girilen stresle başa çıkmanın özgün katkısının model içerisinde anlamlı olma- dığı görülmektedir (R2=.01, F(3/464)=1.83, p>.05). Modele ikinci adımda girilen kişiler arası problem çözmenin özgün katkısının model içerisin- de anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır (R2=.33, F(8/459)=28.94, p<.01). Kişi- ler arası problem çözmenin alt boyutlarından probleme olumsuz yak- laşım (β=.27, p<.01), kendine güvensiz yaklaşım (β=.17, p<.01), ısrar- cı sebatkâr yaklaşım (β=.11, p<.05) ve sorumluluk almamanın (β=.29, p<.01) modele özgün katkılarının olduğu anlaşılmıştır.

(11)

Tablo 4.

Öfke İçe Üzerinde Çok Yönlü Hiyerarşik Regresyon Analizi

Model Yordacılar R R2 R2ch F Df Beta β p (Sabit)

.37 .13 .12 23.22 3/464

1 Problem odaklı -.13 -.19 .00

Kaçınma .05 .06 .16

Sosyal destek

arama -.21 -.25 .00

Sabit

.57 .32 .31 27.21 8/459

2 Probleme olumsuz .10 .31 .00

Yapıcı problem

çözme .01 .04 .44

Kendini güvensiz -.04 -.04 .36

Israrcı sebatkâr -.07 -.07 .16

Sorumluluk

almama .26 .26 .00

Modele birinci adımda girilen stresle başa çıkmanın özgün katkısının model içerisinde anlamlı olduğu görülmektedir (R2=.13, F(3/464)=23,22, p<.01). Stresle başa çıkmanın alt boyutlarından problem odaklı başa çıkma (β=-.19, p<.01) ve sosyal destek aramanın (β=-.25, p<.01) mode- le özgün katkılarının olduğu görülmektedir. Modele ikinci adımda gi- rilen kişiler arası problem çözmenin özgün katkısının model içerisin- de anlamlı olduğu anlaşılmaktadır (R2=.32, F(8/459)=27.21, p<.01). Kişiler arası problem çözmenin alt boyutlarından probleme olumsuz yaklaşım (β=.31, p<.01) ve sorumluluk almamanın (β=.26, p<.01) modele özgün katkılarının olduğu anlaşılmaktadır.

(12)

Tablo 5.

Öfke Dışa Üzerinde Çok Yönlü Hiyerarşik Regresyon Analizi

Model Yordacılar R R2 R2ch F Df Beta β p

(Sabit)

.14 .02 .01 3.17 3/464

1 Problem odaklı -.04 -.06 .20

Kaçınma -.07 -.10 .04

Sosyal destek

arama .02 .03 .52

Sabit

.40 .16 .15 11.46 8/459

2 Probleme olumsuz .03 .10 .06

Yapıcı problem

çözme .01 .03 .60

Kendini güvensiz .18 .18 .00

Sorumluluk

almama .17 .18 .00

Israrcı sebatkâr .11 .12 .02

Modele birinci adımda girilen stresle başa çıkmanın özgün katkısının model içerisinde anlamlı olduğu görülmektedir (R2=.02, F(3/464)=3.17, p<.05). Stresle başa çıkmanın alt boyutlarından kaçınmanın (β=-.10, p<.04) modele özgün katkılarının olduğu görülmektedir. Modele ikinci adımda girilen kişiler arası problem çözmenin özgün katkısının model içerisinde anlamlı olduğu anlaşılmaktadır (R2=.16, F(8/459)=11.46, p<.01).

Kişiler arası problem çözmenin alt boyutlarından kendine güvensiz yak- laşım (β=.18, p<.01), ısrarlı sebatkâr yaklaşım (β=.12, p<.05) ve sorum- luluk almamanın (β=.18, p<.01) modele özgün katkılarının olduğu an- laşılmaktadır.

(13)

Tablo 6.

Öfke Kontrolü Üzerinde Çok Yönlü Hiyerarşik Regresyon Analizi

Model Yordacılar R R2 R2ch F Df Beta β p (Sabit)

.27 .07 .07 12.64 3/464

1 Problem odaklı .19 .28 .00

Kaçınma .02 .02 .57

Sosyal destek arama -.08 -.10 .02

Sabit

.43 .19 .17 13.44 8/459

2 Probleme olumsuz -.04 -.12 .01

Yapıcı problem

çözme .11 .29 .00

Kendini güvensiz -.05 -.04 .34

Israrcı sebatkâr -.07 -.07 .17

Sorumluluk

almama -.10 -.10 .03

Modele birinci adımda girilen stresle başa çıkmanın özgün katkısının model içerisinde anlamlı olduğu görülmektedir, (R2=.07, F(3/464)=12.64, p<.01). Stresle başa çıkmanın alt boyutlarından problem odaklı başa çıkma (β=-.28, p<.01) ve sosyal destek aramanın (β=-.10, p<.05) mode- le özgün katkılarının olduğu görülmektedir. Modele ikinci adımda gi- rilen kişiler arası problem çözmenin özgün katkısının model içerisin- de anlamlı olduğu anlaşılmaktadır (R2=.19, F(8/459)=13.44, p<.01). Kişi- lerarası problem çözmenin alt boyutlarından probleme olumsuz yakla- şım (β=-.12, p<.01), yapıcı problem çözme (β=.29, p<.01) ve sorumlu- luk almamanın (β=.10, p<.05) modele özgün katkılarının olduğu anla- şılmaktadır.

Tartışma

Araştırma sonucunda, stresle başa çıkmada kaçınmanın, öfke dışa dav- ranışını anlamlı düzeyde açıkladığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca stresle başa çıkmada kaçınma ile öfkeyi dışa atma arasında negatif, öfke kontrolü arasında ise pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Bu so- nuç öğrencilerin stresle başa çıkmada kaçınma davranışları arttıkça, öf- keyi dışa atma davranışlarının azaldığını, öfke kontrolünün ise arttığı- nı göstermektedir. Stresle başa çıkmada kaçınma davranışı gösterme bir duygu odaklı başa çıkma davranışıdır ve stresten kaynaklanan bir ra-

(14)

hatsızlığı duygusal olarak azaltmayı ya da duyguların kontrol edilmesi- ni içermektedir (D. Lazarus, 1993; Lazarus, 1993; Yöndem, 2002). Öf- kenin dışa atılması, hissedilen ve yaşanılan öfke duygusunu dışa yansı- tılmasını; öfkenin kontrol edilmesi ise bireyin başkaları ile ilişkilerinde genelde sabırlı, soğukkanlı, hoşgörülü, anlayışlı davranması ve çoğu za- man öfkesini kontrol etme ve sakinleşme eğilimi içinde olmasını ifade etmektedir (Spielberger, 1991; Özer, 1994). Bu nedenle stresle başa çık- mada kaçınma davranışı arttıkça, öfkeyi dışa atmanın azalması ve öfke kontrolünün artması beklenebilir

Stresle başa çıkmada problem odaklı başa çıkmanın, öfke içe ve öfke kontrolünü anlamlı düzeyde açıkladığı ortaya çıkmıştır. Problem odak- lı başa çıkma ile sürekli öfke, öfke içe ve öfke dışa arasında negatif, öfke kontrolü arasında ise pozitif yönde anlamlı bir ilişki vardır. Bu sonuç, stres durumlarında problem odaklı başa çıkma davranışı arttıkça, sü- rekli öfke, öfke içe ve öfke dışa davranışlarının azaldığını, öfke kontro- lünün ise arttığını göstermektedir. Ayrıca öğrencilerin stresle başa çık- mada, sosyal destek arama davranışları arttıkça öfkeyi içe atmanın azal- dığı bulunmuştur. Kişi tarafından kabul edilen, anlaşılan, ifade edilme- ye çalışılan bir öfke duygusu etkin, işe yarayan, üretken bir durumdur.

Kontrol edilemeyen, inkâr ya da bastırma ile yok sayılan bu tür duygu- lar, kişinin hem kendisi hem de çevresi için zararlı olma potansiyeli taşı- maktadır (Soykan, 2003). Problem odaklı stresle başa çıkma, bireyin ak- tif bir şekilde stres yaratan durumu ortadan kaldırmaya yönelik bilgiyi ve mantıksal analizi kullanmasını içermektedir (D. Lazarus,1993; Folk- man et al., 1986; Lazarus, 1993; Lazarus ve Folkman, 1984; Özbay ve Şahin, 1997; Penley, Tomaka ve Wiebe, 2002). Sürekli öfke bireyin çok sayıda durum ya da ortamı can sıkıcı ya da engelleyici olarak algılama ve buna bağlı olarak daha sık durumluk öfke yaşama eğilimidir. Öfke- yi içe atma, bireyin hissettiği öfkesini içte tutmasını ve ifade etmemesi- ni; öfke kontrolü, öfkesini kontrol etme çabasını ve öfkeyi dışa atma ise öfkenin dışarıya yansıtılmasını ortaya koymaktadır (Özer, 1994; Spiel- berger, 1991; Spielberger et al., 1983). Problem odaklı başa çıkmayı kul- lanan bireylerin aktif bir şekilde karşılarına çıkan sorunları ve öfke du- rumlarını en mantıklı şekilde çözmeye çalışmaya yönelik tutumları, on- ların öfkeye karşı da daha olumlu yaklaşımlar sergilemelerini ortaya ko- yabilir. Bu nedenle yukarıdaki problem odaklı başa çıkma, sürekli öfke ve öfkeyi ifade etme ile ilgili açıklamalar dikkate alındığında problem odaklı başa çıkmayı kullanan öğrencilerin, daha az sürekli öfke yaşama-

(15)

sı, öfkelerini içe ve dışa atmalarının azalması ve daha fazla öfke kontro- lü ortaya koyması beklenebilir.

Kişiler arası problem çözme ile öfke ve öfkeyi ifade etme arasındaki iliş- ki ile ilgili bulgulara göre, problem olumsuz yaklaşım sürekli öfke, öf- keyi içe atma, öfke kontrolünün anlamlı düzeyde açıklamaktadır. Prob- leme olumsuz yaklaşım puanı ile sürekli öfke, öfke içe, öfke dışa puan- ları arasındaki ilişkinin pozitif yönde; probleme olumsuz yaklaşım pua- nı ile öfke kontrolü arasındaki ilişkinin ise negatif yönde anlamlı oldu- ğu ortaya çıkmıştır. Bu sonuç, öğrencilerin probleme olumsuz yaklaşım- ları arttıkça, sürekli öfke, öfkeyi içe atma ve öfkeyi dışa atma davranışla- rının arttığını; öfkeyi kontrol etme davranışlarının ise azaldığını ortaya koymaktadır. D Zurilla ve Chang (1995)’e göre, probleme olumsuz yö- nelim genel bir eğilim olarak kötümserlik, problem çözme yeterlilikleri- ne güvenmeme, problemlerle karşılaşınca kolayca öfkelenme ve üzülme- yi içeren fonksiyonel olmayan ve ket vurucu bilişsel bir dizidir. Bu ne- denle probleme olumsuz yaklaşımları fazla olan bireylerin sürekli öfke, öfkeyi içe atma ve öfkeyi dışa atma davranışlarının artması beklenebilir.

Yapıcı problem çözme puanları ile sürekli öfke, öfke içe puanları arasın- daki ilişki negatif; öfke kontrolü arasındaki ilişki ise pozitif yönde an- lamlıdır. Bu sonuca göre yapıcı problem çözme yaklaşımı arttıkça sürek- li öfke ve öfkeyi içe atma davranışının azaldığı, öfkelerini kontrol dav- ranışlarının arttığı söylenebilir. Yapıcı problem çözme, kişiler arası bir problem yaşandığında bireyin etkili ve yapıcı biçimde problemi çözme- sine katkı sağlayan duygu, düşünce ve davranışlarla ilişkilidir (Çam ve Tümkaya, 2007). Yapıcı problem çözme, sosyal problem çözme mode- lindeki, akılcı problem çözmeye benzemektedir. Akılcı problem çözme rasyonel, açık ve etkili problem çözme becerilerinin sistematik bir şekil- de uygulanmasını ifade etmektedir (D’Zurilla et al., 2004). Görüldüğü gibi yapıcı problem çözme, kişinin problem durumu ile başa çıkmada etkin bir biçimde çözüme ulaşma çabasını ifade etmektedir. Bu neden- le yapıcı problem çözmeye sahip bireyin problem durumu ile ilişkili ola- rak ortaya çıkabilen öfke duygusunun kontrol etmesi beklenebilir. Ayrı- ca yapıcı bir şekilde problemlerini çözmeye çalışan bireylerin sürekli öf- kesinin azalması ve öfkeyi içe atma yerine yapıcı çözümler üretme dav- ranışlarının artması beklenebilir.

Problem çözmede kendine güvensiz yaklaşım sürekli öfke ve öfke dışa atmayı, problem çözmede sorumluluk almamanın sürekli öfke, öfke içe, öfke dışa ve öfke kontrolünü anlamlı düzeyde açıkladığı bulunmuştur.

(16)

Problem çözmede kendine güvensiz yaklaşım ve sorumluluk almama ile sürekli öfke, öfke içe, öfke dışa arasındaki ilişki pozitif yönde, öfke kontrolü arasındaki ilişki ise negatif yönde anlamlıdır. Bu durum, prob- lem çözmede kendine güvensiz yaklaşım ve sorumluluk almama davra- nışı gösterme arttıkça, sürekli öfke, öfkeyi içe atma ve öfkeyi dışa atma- nın arttığı, öfke kontrolünün ise azaldığını ortaya koymaktadır. Proble- me güvensiz yaklaşım bir problemi çözebilme konusunda bireyin sahip olduğu güven eksikliğini, sorumluluk almama ise problem çözme ko- nusundaki sorumluluk üstlenmemeyi ifade etmektedir (Çam ve Tüm- kaya, 2007). Problem çözmede kendine güvenli yaklaşıma sahip birey- lerin, karar vermede öz saygılarının yüksek olduğu, bir karar verirken daha dikkatli oldukları, daha az panik, daha az kaçıngan yaklaşım gös- terdikleri bilinmektedir (Deniz, 2004). Ayrıca etkili ve olumlu problem çözme yaklaşımına sahip bireylerin benlik saygılarının yüksek olduğu (D’Zurilla ve Nezu, 1999; D’Zurilla, Chang ve Sanna, 2003; Hamar- ta, 2009b) bulunmuştur. Benlik saygısı, karar verme ve problem çözme ilişkisinin incelendiği yukarıdaki araştırma sonuçları, problem çözmede kendine güvensiz yaklaşım ve sorumluluk almama davranışları gösteren bireylerin sürekli öfke, öfkeyi dışa atma, öfkeyi içe atmalarının yüksek olmasını açıklayabilir. Bilindiği gibi öfke duygusu olumsuz olayların so- rumluluğunu diğer insanlara yükleme ile artmaktadır (Averil, 1983; Be- tancourt ve Blair, 1992). Bu nedenle problem çözmede kendine güven- siz ve sorumluluk almama yaklaşımlarını gösteren bireylerin benlik say- gılarının düşük olması, dikkatsiz, daha fazla panik, kaçıngan olmaları ve öfke uyandıran durumun sorumluluğunu başkalarına yüklemeleri, onla- rın sürekli öfke, öfkeyi dışa, öfkeyi içe atmalarını ve daha az öfke kont- rolü ortaya koymalarını etkilemiş olabilir.

Israrcı sebatkâr yaklaşım puanları ile öfke içe arasındaki ilişki negatif yönde; öfke dışa, öfke kontrolü arasındaki ilişki ise pozitif yönde an- lamlıdır. Bu sonuç problem çözmede ısrarlı sebatkâr yaklaşım davranışı arttıkça öfkeyi içe atma davranışının azaldığı; öfkeyi dışa atma ve öfke kontrolü davranışlarının arttığını göstermektedir. Israrcı sebatkâr yak- laşım bireyin kişiler arası ilişkilerinde problem çözümü için ısrarla çaba harcamasını ortaya koymaktadır (Çam ve Tümkaya, 2007). Öfkeyi içe atma, bireyin hissettiği öfkesini içte tutmasını ve ifade etmemesini; öf- keyi dışa atma öfkenin dışarıya yansıtılmasını; öfke kontrolü ise öfkesini kontrol etme çabasını ortaya koymaktadır (Spielberger,1991; Spielber- ger et al., 1983; Özer, 1994). Bu açıklamalarda da görüldüğü gibi prob-

(17)

lem çözmede ısrarlı sebatkâr yaklaşım gösteren birey problemin çözü- mü için çaba göstermektedir. Bu çözüm çabaları içerisinde bireyin et- kili çözümler için öfkesini içe atması, kontrol etmesi ve çözüm için ifa- de etmesi beklenebilir.

Bu araştırma sürekli öfke, öfke ifade etme ile stresle başa çıkma, kişiler arası problem çözme ilişkisinin incelenmesi yoluyla bu kavramlar ara- sındaki etkileşimin ortaya konulması açısından sınırlıdır. Bu amaçla Pe- arson momentler çarpım korelasyonu ve çok yönlü hiyerarşik regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma bireylerin hangi durumlarda öfkelerini kime karşı ve nasıl ifade ettiğini ortaya koymamaktadır. Araştırma so- nuçları değerlendirildiğinde stresle başa çıkma ve kişiler arası problem çözme yaklaşımları ile ilgili bulgularla birlikte, öfkeyi ifade etme açısın- dan bireylerin kimlere karşı bu öfkelerini içe, dışa yansıttığı ve öfkeleri- ni kontrol ettiği ele alınabilmiş olsaydı daha farklı ve ayrıntılı değerlen- dirilme yapılabilirdi. Bununla birlikte araştırma sonuçları, sürekli öfke, öfkeyi ifade etme açısından bireyin sahip olduğu olumlu stresle başa çıkma ve kişiler arası problem çözme yaklaşımlarının önemli olduğunu göstermektedir. Bu bulgular doğrultusunda stresle başa çıkma ve kişi- ler arası problem çözme eğitimleri öfke yönetimi üzerine etkisinin ince- lenmesi daha açıklayıcı sonuçlara ulaşılmasını sağlayacaktır. Ayrıca so- nuçlar genel olarak değerlendirildiğinde öfke yönetimi konusunda ya- pılacak psikolojik danışma ve rehberlik çalışmalarında, bireyin olumlu ve etkili bir stresle başa çıkma, problem çözme yaklaşımına sahip olma- sı yönündeki uygulamalara yer verilmesi uygun olacaktır.

(18)
(19)

An Investigation of Anger and Anger Expression in Terms of Coping with

Stress and Interpersonal Problem-Solving

Coşkun ARSLAN*

Abstract

Th e purpose of this study was to investigate the anger and anger expression styles with respect to coping with stress and interpersonal problem-solving. Th e participants were 468 (258 female and 210 male, between 17-30 years old) university students. Pearson product-moment correlation coeff icients and multiple hierarchical regression analysis were used. As a results of the study, it was found that there was a negative relationship between trait anger and problem focused coping (p < .05), a negative relationship betwe- en anger in with problem-focused coping, and seeking for social support (p < .01), a ne- gative relationship between anger-out with avoiding (p < .01) and problem-focused co- ping (p < .05) and a positive relationship between anger control with problem-focused co- ping and avoidance (p < .01). However there was a positive relationship among appro- aching problems in a negative way, lack of self-confidence, unwillingness to take respon- sibility and trait anger, anger in, anger out (p < .01) while a negative relationship betwe- en anger control (p < .01). A negative relationship among constructive problem-solving and trait anger (p < .05), anger-in (p<.01), and a positive relationship between constructi- ve problem-solving and anger control (p < .01) were found. And, there was a negative re- lationship between insisting-preserving approach and anger-in (p < .05), while there was a positive relationship between insistent preserving approach and anger-out, anger control (p < .01). Besides, it was found that coping with stress and interpersonal problem-solving significantly explain the trait anger and the anger expressing styles.

Key Words

Trait Anger, Anger Expression, Coping with Stress, Interpersonal Problem Solving.

*Correspondence: Assist. Prof. Coşkun ARSLAN, Selcuk University, Ahmet Kelesoglu Education Faculty, De- partment of Education Sciences, 42090 Meram-Konya/Turkey.

E-mail: coskunarslan@selcuk.edu.tr

Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri / Educational Sciences: Th eory & Practice 10 (1) • Winter 2010 • 25-43

© 2010 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.

(20)

In daily life, individuals face diff erent situations based on their personal relationships with others. While some of these situations express posi- tive feelings such as happiness, smiling and laughing, some others may cause the expression of negative and undesired feelings such as anxiety, sadness, and frustration due to confl ict and problems they create. Th ese negative feelings tend to have a negative impact on an individual’s life.

One of the feelings that individuals usually experience is the feeling of anger (Ben-Zur, 2003; Demir, & Kaya, 2008; Deniz, Kesici, & Sümer, 2008; Dilmaç, Hamarta, & Arslan, 2009; Hamarta, 2009a; Kısaç, 1997;

Mayer, Salovey, Caruso, & Sitarenios, 2001; Pavot, & Diener, 1993;

Yetim, 2001).

Anger is generated by interpersonal relationships and is experienced when the plans, desires and needs of the individual are frustrated and when the individual perceives the situation as unfair and a threat to- wards his ego (Averill, 1983; Bıyık, 2004; Eisenberg, & Delaney, 1998;

Kısaç, 1997). Th ere are two types of anger: temporary anger and trait anger. Temporary anger appears based on a certain situation and the its severity varies according to the degree of assault, unfairness, or frus- tration that the individual perceives. Trait anger, on the other hand, is defi ned as perceiving numerous situations or environments as boring or frustrating and consequently, having a tendency of experiencing more common temporary anger (Deff enbacher et al., 1996; Spielberger, 1991;

Spielberger, Jacobs, Russell, & Crane, 1983).

Th e feeling of anger varies according to the way it is expressed. Indi- viduals may express anger in three ways: anger-in, anger-out and anger control. Anger-in means keeping anger under stress and not express- ing it, whereas anger-out is expressed either physically by hitting and hurting objects or orally by swearing, aff ronting, or criticizing. Anger control means having a general tendency of behaving in a patient, calm, tolerant, and understanding manner and mainly controlling anger and calming down (Spielberger, 1991; Özer, 1994). Another reason of the feeling of anger an individual expresses in the situations is the fact that the experienced situation creates stress in the person. It was found that the feeling of anger experienced by the individual and the expression of anger is related with the feeling high level of stress (Diong, & Bishop, 1999; Diong et al., 2005). In this context, in order the fi gure out the concept of anger, it is important to analyze stress and coping with stress and to understand the relationship between these two concepts.

(21)

Today, almost every person faces stress. Stress is a part of the daily life of modern people. Th e negative situations such as the challenges in re- alization of expectations, frustrations, idea of competing with time, ex- aminations, and the attributions of being successful can continuously be faced by individuals as stress sources (Avşaroğlu, & Üre, 2007). All ex- ternal and internal pressures and expectations are stress sources. Exter- nal stress sources include the pressure and expectations from the family, workplace, and friends. Internal stress sources, on the other hand, in- clude ambition, materialism, competition, and obstinacy. Th e reaction of the body against the pressures from these sources is called stress which means the diffi culties and tensions arising as a result of physical, mental and emotional responsibilities (Altıntaş, 2003).

Rather than what happens in the environment, stress reaction arises ac- cording to what kind of a reaction the individual gives to that situation.

Th e individuals aim to preserve their psychological and social integra- tion against stress (Baltaş, & Baltaş, 2002). For this reason, two coping with stress mechanisms can be preferred in coping with stress. Th ese are problem-focused coping and emotion-focused coping mechanisms.

Problem-focused coping includes the active use of information and ra- tional analysis towards the elimination of the stress-generating situa- tion by the individual. In emotion-focused coping, the individual uses techniques such as avoidance and denial for the elimination of his/her emotion about the stress generating situation. Th is is a temporary solu- tion but it prevents the individual to worry or feel challenged (D. Laza- rus, 1993; Folkman, Lazarus, Gruen, & DeLongis, 1986; Lazarus, 1993;

Lazarus, & Folkman, 1984, Özbay, & Şahin, 1997).

According to their behavior patterns and mental characteristics they acquired, individuals may develop emotional problems such as with- drawal, acceptance, rejection, fear, anxiety, and depression as a patho- logic reaction towards stress. On the other hand, the decrease of at- tention, diffi culty in focusing on a subject, diffi culty of establishing a relationship among various subjects, excessive forgetfulness; obsessive thoughts are some of the problems experienced in mental level (Baltaş,

& Baltaş, 2002). It was found that individuals who fail to solve their problems in an eff ective manner are more anxious and unconfi dent when compared to individuals who are capable of solving their prob- lems in an eff ective manner and they are not capable of understanding the expectations of other people and are more emotionally problematic,

(22)

stressed and psychologically unadjusted (Heppner, & Anderson, 1985;

Heppner, & Baker, 1997). For this reason, in interpersonal relation- ships and coping with problems such as stress, problem-solving skills the individual has are important. Interpersonal problem-solving is also called as social problem-solving (Çam, & Tümkaya, 2008). D’Zurilla and Nezu (1990) recommend social problem-solving for the solution of interpersonal and personal problems. Social problem-solving means a purposeful, deliberate, rational, and eff ort-based coping process which is the eff ectively overcoming ability of a person towards stressful situa- tions (D’zurilla, & Chang, 1995).

Social problem-solving model involves three dimensions which are orientation to the problem; appropriate problem solving; and applica- tion of problem solving skills. Orientation to the problem involves the realization of the problem and causal attributions and expectations of a person about problem solutions and constitutes the motivation part in problem-solving process. Orientation to the problem constitutes the general attitude of the individual towards the problem and is eff ected by the problems that the individual have faced in his past experiences and the types of coping with such problems. In addition to problem solving skill of the person, orientation to the problem includes what the person generally thinks and feels about the problems of life, and his/her emotional and cognitive schemes. Th is dimension, which also determines the control perceptions of the individuals on problems, also eff ects the time and eff ort spent on the solution (Belzer, D’Zurilla,

& Maydeu-Olivares, 2002; D’Zurilla, & Chang, 1995; D’Zurilla, &

Nezu, 1990; D’Zurilla, Maydeu-Olivares, & Kant, 1998; D’Zurilla, Nezu, & Maydeu-Olivares, 2004; Maydeu-Olivares, & D’zurilla, 1996;

Maydeu-Olivares, Rodriguez-Fornells, Gomez-Benito, & D’Zurilla, 2000). In other words, orientation to the problem involves a motivation process that includes working style of the cognitive-emotional schemes of a person about how to refl ect his ideas and feelings about problems of the life and his/her problem-solving skills (Chang, 1998). If a person has a positive tendency, he/she will use more rational problem solving skills. On the contrary, if a person has a negative tendency about prob- lem-solving, he/she will use his/her problem solving skills in an in- complete and insuffi cient manner and he/she will choose to avoid the problem (Çam, & Tümkaya, 2007). Appropriate problem-solving and application of problem-solving skills, on the other hand, mean think-

(23)

ing rationally when coping with a problem situation and fi nding the optimum solution through the application of problem-solving skills or techniques (Belzer et al., 2002; D’zurilla, & Chang, 1995; Maydeu- Olivares, & D’Zurilla, 1996). Th e style of the person in assessment and the perception of his/her own problem-solving skills eff ect his/

her approach towards the challenges he/she faces in life and how he/

she copes these challenges (Heppner, & Krauskopf, 1987; Heppner, Reeder, & Larson, 1983). It was found that perceiving oneself as com- petent in problem-solving was related with showing more extraverted, less hostile and negative behaviors in people’s interpersonal relation- ships (Dixon, Heppner, & Anderson, 1991; Şahin, Şahin, & Heppner, 1993). In addition, it was found that having a constructive problem- solving approach was related to behaving in a less hostile manner in a confl ict situation; while lack of self confi dence and unwillingness to take responsibility in problem-solving was related with behaving in a more hostile manner in a confl ict situation. It was found that there was a positive relationship between constructive problem- solving and persistent-preserving problem-solving approach and communication skills (Çam, & Tümkaya, 2008).

As indicated, the feeling of anger is one of the important feelings in an individual’s life. Considering that anger and the expression of it is basically a situation of stress and problem caused by interpersonal prob- lems, the determination of the relationship between anger and anger expression with interpersonal problem-solving and coping with stress approaches can be important. Figuring out the anger feeling and an- ger expression can help preparing the training programs in counseling and related areas. Th erefore, the purpose of this study was to determine the relationship between anger with anger expression and coping with stress and interpersonal problem solving. Also it was investigated that if the coping with stress and interpersonal problem-solving approaches signifi cantly predicted the anger and anger expression styles.

Method Participants

Th e survey model is adapted in the current study. Th e target population of this study consists of the students attending faculties of education, science, and technical education at Selcuk University in Konya / Turkey.

(24)

Th e sample set of the research was taken from the students attending fi rst (121), second (114), third (117) and forth (116) grades of these fac- ulties by random set sampling method. Th e sample of the study ended up consisting of 468 students (258 female and 210 male) who participated in the research voluntarily. Th e mean age of the participants was 19.75 years (between 17-30 years old) with a standard deviation of 1.88 years.

Instruments

The Trait Anger and Anger ExpressionScale (TAAES): Th e TAAES is developed by Spielberger et al., (1983) and used to determine anger levels expressedby people. Th e scale was translated and adapted into Turkish by Özer (1994). Th e fi rst 10 items of the scale measure trait anger, the other 24 items point out individuals’ anger expression styles (i.e., anger-in, anger-out, andanger control). Th e scale is a 4-point Lik- ert-type scale. Th e internal consistency coeffi cients of the scale were found to be .79 for trait anger dimension, .84 for anger control, .78 for anger-out and .62 for anger control (Özer, 1994). Higher scores on trait anger indicate higher anger levels; higher scores on anger-in scale indicate higher levels of suppressed anger; higher scores on anger-out sub-scale indicate easier anger expression; and higher scores on anger- control sub-scale indicate better anger control (Savaşır, & Şahin, 1997).

The Coping with Stress Scale (CWSS): Th e CWSS was developed on a sample of university students by Türküm (2002). It is a 23-item Lik- ert type (Strongly agree absolutely suitable=5, strongly disagree never suitable=1) scale measuring coping with stress styles. Th e scale consists of three subscales. Th ese are seeking social support, problem- focused coping and avoidance. Reliability (Interior consistency) coeffi cients for subscales of the CSS were calculated as .85, .80 and .65, respectively.

Item-total correlations of the subscales were found as .61, .48 and .34 whereas calculated correlation coeffi cient was found as .85 by test-retest method (Türküm, 2002).

The Interpersonal Problem Solving Inventory (IPSI): Th is inven- tory was developed by Çam and Tümkaya (2007) as a tool for meas- uring problem-solving approach and skills among university students between the ages of 18-30 years old. Th e inventory consists of fi ve sub- scales and a total of 50 items. Th e item ratings vary between 1 (strongly disagree) and 5 (strongly agree). Higher scores obtained for each sub-

(25)

scale indicates that the characteristic about interpersonal problem- solving is higher. In factor analysis study of the inventory, a total of fi ve factors which explained a total of 38.38% of the variance related with interpersonal problem solving were obtained. Th ese factors were approaching problems in a negative way, constructive problem-solv- ing, lack of self-confi dence, unwillingness to take responsibility, and insistent-preserving approach. Th e number of items in each sub-scale was 16, 16, 7, 5 and 6 respectively. Th e correlation coeffi cient calculated with total scores of the sub-scales varied between .22 and .74. Inter- nal consistency (Cronbach’s alpha) coeffi cients of the sub-scale scores of the inventory were approaching problems in a negative way = .91, Constructive Problem Solving =. 88, Lack of Self Confi dence = .67, Unwillingness to take Responsibility = .74, and Insistent-preserving approach = .70. Test re-test correlation values on 60 students in a four week interval showed .89, .82, .69, .76, and .70 for the subscales, re- spectively (Çam, & Tümkaya, 2007).

Data Analysis

SPSS 15.0 was used in order to evaluate the data which were collected by the scales employed in the research. Th e Pearson correlation coef- fi cient technique was used to determine the relationship between anger and anger expression with coping with stress, anger and anger expres- sion with interpersonal problem solving. Multiple hierarchical regres- sion analysis was used to search whether coping with stress and inter- personal problem solving signifi cantly explain the trait anger, anger and anger expression styles.

Results

First, Pearson product moment correlation technique was used to in- vestigate the relationship between trait anger and anger expression styles with coping with stress and interpersonal problem solving and the results are given in Table 1 and Table 2. Th e results of the multiple hierarchical regression analysis of coping with stress and interpersonal problem solving explaining the trait anger and anger expression styles are given in Tables 3, 4, 5, and 6.

(26)

Table 1.

Correlations Among Coping With Stress, Trait Anger and Anger Expression Trait

Anger Anger-in Anger- out

Anger control

Coping with stress

Problem-focused -.10* -.26** -.10* .25**

Avoidance -.01 -.03 -.13** .13**

Seeking social

support -.05 -.32** -.00 .00

* p<.05, **p<.01

It is understood from Table 1 that in coping with stress there was a nega- tive relationship between avoidance and anger-out, and there was a posi- tive and signifi cant relationship between avoidance and anger control.

Th ere was a negative relationship between problem-focused coping with stress and trait anger; and between anger-in and anger-out. Th ere was a positive relationship between trait anger and anger control. Th ere was a negative and signifi cant relationship between seeking social support and anger-in. Th e relationship between other characteristics was not found to be signifi cant. Relationships among interpersonal problem solving, trait anger anger-in, anger-out, and anger control were studied by Pearson product-moment correlation coeffi cients and results are given in Table 2.

Table 2.

Correlations Among Interpersonal Problem Solving, Trait Anger and Anger Expression Trait

Anger Anger-in Anger- out

Anger control

Interpersonal problem solving approaches

Approaching problems in a negative way

.47** .45** .28** -.28**

Constructive Problem

Solving -.10* -.16** -.01 .34**

Lack of Self

Confi dence .38** .29** .26** -.18**

Insistent-preserving

approach .08 -.11* .12** .12**

Unwillingness to take

Responsibility .46** .41** .27** -.22**

* p<.05, **p<.01

(27)

It is clear from the table that there is a positive relationship among approaching problems in a negative way and the scores of trait anger, anger-in and anger-out while there was a negative and signifi cant re- lationship between approaching problems in a negative way and anger control. Th ere was a negative relationship among constructive problem- solving scores and trait anger, anger-in scores; while there was a positive and signifi cant relationship between constructive problem-solving scores and anger control. Th e relationship among lack of self-confi dence and trait anger, anger-in and anger-out was positive while the relationship between lack of self confi dence and anger control was negative and sig- nifi cant. Th ere was a positive relationship among unwillingness to take responsibility and trait anger, anger-in and anger-out while there was a negative and signifi cant relationship between unwillingness to take re- sponsibility and anger control. Th ere was a negative relationship among insistent-preserving approach scores and anger-in while there was a pos- itive and signifi cant relationship between anger-out and anger control.

Table 3.

Multiple Hierarchical Regression Analysis on Trait Anger

Model R R2 R2ch F Df Beta β p

(Constant)

.11 .01 .01 1.83 3/464

1 Problem-focused -.10 -.10 .04

Avoidance .04 .04 .46

Seeking social

support -.02 -.02 .71

(Constant)

.58 .33 .32 28.94 8/459 2

Approaching problems in a negative way

.11 .27 .00 Constructive

problem solving -.03 -.06 .27

Lack of self

confi dence .24 .17 .00

Insistent- preserving approach

.15 .11 .02 Unwillingness to

take Responsibility .39 .29 .00

It was seen that coping with stress entered to the model, developed to explain the anger, in fi rst was seen to be insignifi cant in the model (R2=.01, F(3/464)=1.83, p>.05). Interpersonal problem solving entered

(28)

to the model in second step was found to be signifi cant in the model, (R2=.33 F(8/459)=28.94, p>.01). Th e sub dimension of interpersonal prob- lem solving; approaching problems in a negative way (β=.27, p<.01), lack of self confi dence (β=.17, p<.01), Insistent-preserving approach (β=.11, p<.05) and unwillingness to take responsibility (β=.29, p<.01) were assumed to be signifi cant.

Table 4.

Multiple Hierarchical Regression Analysis on Anger-in.

Model R R2 R2ch F Df Beta β p

(Constant)

.37 .13 .12 23.22 3/464

1 Problem-focused -.13 -.19 .00

Avoidance .05 .06 .16

Seeking social

support -.21 -.25 .00

(Constant)

.57 .32 .31 27.21 8/459 2

Approaching problems in a negative way

.10 .31 .00 Constructive

problem solving .01 .04 .44

Lack of self

confi dence -.04 -.04 .36

Insistent- preserving approach

-.07 -.07 .16 Unwillingness to

take Responsibility .26 .26 .00

Coping with stress entered to the model in fi rst was found to be signifi - cant in the model (R2=.13, F (3/464) =23, 22, p<.01). Th e sub-dimensions of coping with stress; Problem focused coping (β=-.19, p<.01) and seek- ing social support (β=-.25, p<.01) was found to be signifi cant. It was understood that the interpersonal problem solving entered the model in second step was signifi cant (R2=.32, F (8/459) =27.21, p<.01). Th e sub dimensions of interpersonal problem solving; approaching problems in a negative way (β=.31, p<.01) and unwillingness to take responsibility (β=.26, p<.01) were assumed to be signifi cant.

Referanslar

Benzer Belgeler

8 Ters osmoz sistemiyle arsenitin uzaklaştırılması üzerine konsantrasyon etkisi çalışmalarında kullanılan SWHR membranına ait sonuçların gösterimi.. Basınç (bar)

Türk halk kültürünün en zengin, en değerli hazinelerinden biri de masallardır. Masal, edebiyatımızın sözlü anlatıma dayanan türleri arasında yer alır. Bu türler

Idea/Concept: Kerem Şenel, Mesut Özdinç; Design: Kerem Şenel, Mesut Özdinç; Control/Supervision: Kerem Şenel, Mesut Özd- inç, Selcen Öztürkcan, Ahmet Akgül; Data

Elde edilen sonuçlar, adaçayı bitkisinin osteosarkoma hücreleri üzerinde sitotoksik etkisinin olduğunu desteklemektedir.. Investigation of the Cytotoxic Effect of Sage

Ülkenizde yaklaşık on altı manastır ve kilise ile “evangelist ve havarisel yaşam’’ adı altında ihtiyaç duyulan her alana girerek misyonerlik faaliyetlerine

Eckernförder ve Geltinger Körfezlerinin Antropojenik Ağır Metal Kirliliğinin Karot Sedimentlerinde Araştırılması, Batı Baltık Denizi, Almanya.. Investigation of

We then exploit this knowledge to develop a straightforward heuristic meth- odology based on spatial proximity of nodes, dispersion and measures of node importance to delineate

Yüzyılda YaĢamıĢ Mehmed Çelebi ve Divanı”, Tarihi Kültürel ve Ekonomik Yönleri İle Eğirdir, 1. Eğirdir Yazla Mahallesinde YaĢamıĢ Ġnanç Önderleri”,