• Sonuç bulunamadı

Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Yurttaş Katılımının İşleyişi ve Sınırları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Yurttaş Katılımının İşleyişi ve Sınırları"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının

İşleyişi ve Sınırlılıkları

Mechanisms and Limits of User Participation in Turkish Online Newspapers

Tolga ÇEVİKEL, Arş. Gör. Dr., Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi, E-posta: tcevikel@gsu.edu.tr

Öz

Bu çalışma, Türkiye’deki internet gazetelerinde hayata geçirilen okur yorumları, anketler, forumlar, yurttaş haberleri, yurttaş blogları vb. katılımcı gazetecilik uygulamalarını konu almaktadır. Çalışma, söz konusu uygulamaların çeşitliliğini ve yaygınlığını ölçmekte, ayrıca bu uygulamaların işleyişini düzenleyen kural ve ilkeleri araştırmaktadır. Çalışma böylece, çevrimiçi profesyonel haber medyasında kullanıcılara sunulan katılım olanaklarının sınırlılıklarını ortaya koymaya çalışmakta; kullanıcıların haber üretim süreçlerine ne düzeyde katıldıklarını ve bu süreçlerin kontrolünde ne ölçüde etkili olduklarını sorgulamaktadır. Çalışmada kullanılan veriler, üç farklı türden (basın, televizyon, çevrimiçi) medya kuruluşuna ait toplam 50 internet gazetesi üzerinde gerçekleştirilmiş kapsamlı bir çevrimiçi analizin sonucunda elde edilmiştir. Araştırmanın bulguları, Türkiye’de katılımcı gazeteciliğin oldukça yavaş bir gelişim gösterdiğini; haber üretiminin pek çok aşamasının kullanıcılara kapalı tutulduğunu, kısmen açık olan aşamaların ise profesyonel gazeteciler tarafından sıkı bir şekilde kontrol edildiğini ortaya koymaktadır.

Abstract

This study explores participatory journalism features in Turkish online newspapers such as reader comments, polls, forums, citizen stories, citizen blogs etc. It examines the diversity and penetration of these participatory journalism features as well as the rules and principles regulating them. Through this, the study tries to discuss the limits of user participation in online professional news media; it sets out to investigate to what extent users get involved in and control the news production processes. The data used in the research were gathered from a comprehensive online survey (analysis of 50 Turkish online newspapers from three different media traditions; press, broadcast and online). The study comes to the conclusion that Turkish online newspapers are remarkably slow to respond to participatory journalism; most stages of the news production process are closed to user participation or strictly controlled by professional journalists when participation is allowed. Anahtar Kelimeler: Katılımcı Gazetecilik, Kullanıcı Katılımı, İnternet Gazeteleri, Kullanıcının Ürettiği İçerik Keywords: Participatory Journalism, User Participation, Online Newspapers, User-Generated Content

(2)

Giriş

İnternet, içerik üretmeyi ve paylaşmayı, dileyen herkes için olanaklı hale getirmekte ve kitle iletişiminin geleneksel formlarıyla kıyaslanamayacak ölçüde kolaylaştırmaktadır. Kişisel bilgisayarların ve mobil dijital kayıt cihazlarının ucuzlayıp yaygınlaşmasıyla başlayan ve özellikle son on yılda yeni nesil içerik yönetim sistemlerinin ve içerik paylaşım platformlarının ortaya çıkmasıyla ivme kazanan süreç neticesinde, çevrimiçi içerik üretim araçları Anderson’ın ifadesiyle “demokratikleşmektedir” (2007: 71-74). İçerik üretim araçlarının demokratikleşip herkes için daha erişilebilir hale gelmesiyle birlikte, çevrimiçi haber ve enformasyon üretimi alanında önemli bir değişim yaşanmaktadır. Medya profesyoneli olmayan internet kullanıcısı sıradan yurttaşlar, önceleri medya kuruluşlarına ait olan bir tekeli kırarak haber ve enformasyonun toplanması, yazılması, dağıtılması, yorumlanması süreçlerinde daha aktif rol oynamaktadırlar (Bowman ve Willis, 2003: 9). Bu dönemde bir taraftan yurttaş gazeteciliğinin yükselişine tanık olunmakta; profesyonel haber medyasının dışında, tamamen kullanıcının ürettiği içerikle (user-generated content) oluşturulmuş, kişisel sitelerden bloglara, Wikinews, Indymedia, Ohmynews vb. kolektif haber sitelerine uzanan çeşitlilikte bir yurttaş medyası ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan profesyonel haber medyası da, yurttaş medyasının yükselişi eğiliminden giderek daha fazla etkilenmekte, katılımcı gazetecilik olarak tanımlanan model içerisinde farklı kullanıcı katılımlarını haber üretim süreçlerine dâhil etmeye çalışmaktadır. Medya kuruluşları; okur yorumları, anketler, forumlar, yurttaş blogları, yurttaş haberleri vb. bir dizi katılımcı gazetecilik uygulamasını giderek daha yaygın biçimde hayata geçirerek, kullanıcıların haber üretiminin çeşitli aşamalarına aktif olarak katılımlarını sağlamaktadır.

Bu çalışmanın konusunu oluşturan katılımcı gazetecilik, kullanıcıların haber üretimine katılımlarını betimlemek için geliştirilmiş bir diğer kavram olan yurttaş gazeteciliğinden, söz konusu katılımın medya kuruluşları tarafından sağlanması noktasında ayrılmaktadır. Yurttaş gazeteciliğinde haber üretimi profesyonellerin herhangi bir katkısı ya da müdahalesi olmaksızın tamamen yurttaşlar tarafından gerçekleştirilmektedir; yurttaş gazeteciliği kavramıyla, haber üretiminin kurumsallaşmış medyadan bağımsız olarak yürütülmesine vurgu yapılmaktadır (Nip, 2006: 118; Aydoğan, 2012: 33). Katılımcı gazetecilikte ise “kullanıcı katılımı, profesyoneller tarafından tasarlanan bir çerçeve veya yapı içinde sağlanmaktadır” (Nip, 2006: 217). Bir başka deyişle katılımcı gazetecilik kavramı ile esas olarak medya kuruluşlarının “kullanıcı katkılarını temin etmeye, işlemeye ve profesyonel mecralarda yayınlanmaya yönelik olarak hayata geçirdiği uygulamalara ve bunların arkasındaki teknik, editoryal ve yönetimsel süreçlere” dikkat çekilmektedir (Thurman ve Hermida, 2010).

Profesyonel haber medyasında kullanıcı katılımın artışı ve katılımcı gazeteciliğin yükselişi, pek çok yazar tarafından gazetecilikte “biz yazarız, siz okursunuz” dönemini sona erdirecek ve yeni bir paradigmanın önünü açacak bir gelişme olarak yorumlanmaktadır. Yeni paradigma, haber üretim süreçlerinin kontrolünde medya kuruluşlarından kullanıcılara doğru bir güç kayması yaşanacağı, bir başka deyişle bu alandaki kontrolün kullanıcılarla giderek daha fazla paylaşılacağı (Paulussen vd., 2007: 133) iddiasına dayanmaktadır. Söz konusu güç kayması, “yalnızca profesyonel haber medyasında kullanıcının ürettiği içeriğin daha fazla kullanılmasıyla sonuçlanmayacak, aynı zamanda

(3)

profesyonel gazeteciler ve kullanıcılar arasında daha fazla işbirliğinin gelişmesini de sağlayacaktır” (Paulussen ve Ugile, 2008: 24-25). Jenkins’e göre, günümüzün katılımcı medya kültüründe “haber üreticileri ve tüketicileri ayrı rollerle iştigal etmezler, onları birbirleriyle etkileşim içinde çalışan katılımcılar olarak düşünmek gerekmektedir” (2006: 3). Böylece gazetecilik, yukarıdan aşağıya bir “okumadan”, aşağıdan yukarı bir “sohbete” doğru evrilecektir. Profesyonel gazetecilerin yeni rol ve sorumlulukları ise söz konusu sohbeti yönetmek ve kolaylaştırmak olacaktır (Deuze, 2006: 275).

Katılımcı gazetecilikle ilgili geliştirilen bu söylemin hızlıca kabul görüp benimsenmesi, hiç kuşkusuz öncelikle, internetle birlikte ivme kazanan teknolojik gelişmelerle bağlantılıdır. Ancak katılımcı gazeteciliğin kısa sürede adeta “sihirli bir sözcük” (Domingo, 2008: 680) haline gelmesinde, gazeteciliğin içinde bulunduğu sıkıntılı durum da rol oynamaktadır. Katılımcı gazetecilikle ilgili geliştirilen söylem, bir yönüyle, gazeteciliğin toplumsal ve demokratik rolünü tam olarak yerine getiremediği için medyaya olan güvenin zayıfladığına ilişkin, 1990’ların ortalarından bu yana süregelen tartışmaların da devamıdır. Bir başka deyişle söz konusu söylem, anaakım medyanın kamu ile yeniden ilişki kurması ve yurttaşları haber üretimine daha fazla dâhil etmesi gerektiğini savunan anlayışın bir ürünü olarak “gazeteciliği kurtarmak” (Robinson, 2010) amacıyla da işe koşulmaktadır. Bu anlamda söz konusu söylemin, somut bulgulardan ziyade temennilere yaslanıyor olabileceğini göz önünde bulundurmak; katılımcı gazetecilikle ilgili kavrayışlar geliştirirken, sorgulayıcı bir yaklaşımla, kullanıcı katılımına olanak veren mevcut uygulamaların gerçekte ne şekilde hayata geçirildiğini araştırmak şart görünmektedir.

Söz konusu sorgulayıcı yaklaşım, hiç kuşkusuz medya kuruluşları tarafından kullanıcılara sunulan katılım olanaklarının taşıdığı önemin azımsanmasını ya da görmezden gelinmesini gerektirmemektedir. Katılımcı gazetecilik uygulamaları, kullanıcıların haber üretim süreçlerine daha fazla dâhil olarak bu süreçlerin yönetiminde daha fazla söz hakkı elde etmelerini sağlayabilir ve böylece gazeteci kullanıcı ilişkisinde eşitlikçi bir dönüşümün yaşanmasının önünü açabilir. Ancak katılımcı gazeteciliğin getirebileceği bu kamusal fayda, verili bir durum ya da gerçeklikten ziyade potansiyel bir olanak olarak değerlendirilmelidir ve bu potansiyelin ne kadar gerçeğe dönüştüğü mutlaka ampirik olarak sorgulanmalıdır.

Bu çalışma, bu tür bir sorgulayıcı yaklaşımla, Türkiye’de katılımcı gazeteciliğin mevcut durumunu ele alıp değerlendirmekte ve bu amaçla çevrimiçi profesyonel haber medyasında yani internet gazetelerinde hayata geçirilen katılımcı gazetecilik uygulamalarını araştırmaktadır. Çalışma, kapsamlı bir çevrimiçi analiz üzerinden söz konusu uygulamaların çeşitliliğini, yaygınlığını ve işleyişini ortaya koyarak, bu uygulamalar yoluyla hayata geçen kullanıcı katılımın düzeyini ve sınırlılıklarını tartışmaktadır. Bir başka deyişle çalışma, kullanıcıların haber üretim süreçlerine ne düzeyde katıldıkları ve bu süreçlerin kontrolünde ne ölçüde etkili oldukları sorularına yanıt aramakta ve Türkiye’deki katılımcı gazetecilik uygulamalarının mevcut halleriyle, yerleşik gazetecilik kültürünü ve gazeteci kullanıcı ilişkisini ne ölçüde değiştirdiğini sorgulamaktadır.

(4)

Çalışma bu amaçla, toplam 50 internet gazetesini kapsamına alan bir çevrimiçi analize girişmektedir. Günlük gazeteler, haber kanalları ve yalnızca internette faaliyet gösteren haber kuruluşları olmak üzere üç farklı türden medya kuruluşuna ait olan bu internet gazeteleri, toplam sayı anlamında Türkiye’deki çevrimiçi profesyonel haber medyasının tamamına yakın bir bölümünü temsil etmektedir. Söz konusu çevrimiçi analizde, öncelikle bu internet gazetelerinde kullanıcı katılımını sağlamak amacıyla hayata geçirilen uygulamaların hangileri olduğu ortaya konulmaktadır. Daha sonra her bir katılımcı gazetecilik uygulamasının yaygınlık düzeyi ölçülmekte ve yine her bir uygulamanın işleyişini düzenleyen temel kural ve ilkeler tespit edilmeye çalışılmaktadır. Mevcut katılımcı gazetecilik uygulamaları yoluyla hayata geçen kullanıcı katılımın düzeyini ve sınırlılıklarını daha sağlıklı bir şekilde ortaya koyabilmek için, çalışmada ayrıca söz konusu uygulamalar, haber üretim sürecinin farklı aşamalarıyla (enformasyonun toplanması, seçilmesi, haberleştirilmesi, dağıtımı ve yorumlanması) ilişkilendirilmek suretiyle de ele alınmaktadır. Bunun için daha önce Domingo vd. (2008) ve Hermida vd. (2011) tarafından da hayata geçirilen bir yöntemden yararlanılmaktadır. Öncelikle her bir katılımcı gazetecilik uygulamasının haber üretiminin hangi aşamalarında işe koşulduğu tespit edilmekte, buradan yola çıkılarak da haber üretiminin hangi aşamalarının kullanıcı katılımına ne ölçüde açık/kapalı olduğu, bir başka deyişle kullanıcılara sunulan katılım olanaklarının (ve neticede gerçekleşen katılımın) haber üretiminin daha çok hangi aşamalarına yönelik olduğu araştırılmaktadır.

Çalışmanın geri kalan bölümünde, katılımcı gazetecilikle ilgili şu ana kadar yapılmış akademik çalışmalar özetlendikten sonra, katılımcı gazetecilik uygulamalarına ve bu uygulamaların haber üretim süreçleriyle nasıl ilişkilendirildiğine dair kısa bir bilgilendirme yapılıp, araştırmanın bulgularının sunulmasına ve tartışılmasına geçilecektir.

Katılımcı Gazeteciliğin Gelişimi: Önceki Çalışmaların Bulguları

Katılımcı gazetecilik ile ilgili ilk akademik çalışmalar, medya kuruluşlarının ve profesyonel gazetecilerin, kullanıcının ürettiği içeriğin ve kullanıcı katılımının yükselişine nasıl bir reaksiyon gösterdikleri sorusundan hareketle başlamıştır. Deuze, bu konuyla ilgili erken çalışmasında (2003) medya kuruluşlarının kullanıcı katılımının beraberinde getirdiği yeni sorulara oldukça muhafazakâr bir şekilde, var olan gazetecilik kültürüne ve değerlerine yaslanarak yanıt vermeye çalıştığını öne sürmektedir. Yine aynı yazar, bir başka çalışmasında gazetecilerin, geleneksel eşik bekçiliği rolleriyle ve profesyonel kimlikleriyle çeliştiği için etkileşim mefhumuna karşı genellikle dirençli ve mesafeli davrandıklarını ortaya koymaktadır (Deuze vd., 2007). Singer’a (2005) göre de gazeteciler, kullanıcı katılımını geleneksel gazetecilik norm ve pratiklerine uygun hale gelecek şekilde kontrol altında tutarak katılıma olanak veren uygulamaları “normalleştirmeye” çalışmaktadırlar. Singer tarafından geliştirilen “normalleştirme” tespiti, daha sonra Thurman ve Hermida tarafından da tekrarlanmakta; yazarlar “kullanıcının ürettiği içeriği medya kuruluşunun markasına, kurumsal değerlerine uydurmaya, normalleştirmeye çalışan editoryal tutumlara ve moderasyon uygulamalarına” dikkat çekmektedirler (2010: 55).

(5)

Bu tartışmalardan devamla, internet gazetelerinde kullanılan katılımcı gazetecilik uygulamalarının neler olduğunu ve ne ölçüde hayata geçirildiğini araştıran bir dizi çalışma ortaya çıkmıştır. Daha çok web sitelerinin niceliksel analizine dayalı olan bu çalışmalar, kullanıcılara haber üretim süreçlerine katılmaları ve içerik üretmeleri için sunulan olanakların çeşitliliğini ve yaygınlığını ölçmeye çalışmaktadır. Söz konusu çalışmaların ilk örneklerinden birisi, Thurman’ın (2008) Britanya’daki ulusal gazetelerin web sitelerini analiz ettiği araştırmadır. Yazar, 2005 tarihli saha araştırmasında bu gazetelerde hayata geçirilen katılımcı gazetecilik uygulamalarını anketler, forumlar, chat odaları, soru-yanıtlar, bloglar ve okur yorumları olarak kayıt altına almakta; en yaygın kullanılan uygulamanın %70 oran ile soru-yanıtlar olduğunu tespit etmektedir. Kullanıcıların, gazetecilere veya davetli konuklara sorularını iletebildikleri bu uygulamayı, %50 ile anketler, %40 ile forumlar takip etse de, okur yorumları ve bloglar gibi görece daha gelişkin uygulamaların hayata geçirilme oranları %10 ile sınırlı kalmaktadır (2008: 140-141). Thurman, daha sonraki dönemde, bu defa Hermida ile birlikte, aşağı yukarı aynı örneklem üzerinde 2006 ve 2008 yılları için iki ayrı saha araştırması daha gerçekleştirmiştir (Thurman ve Hermida, 2008; Hermida ve Thurman, 2010). Yazarlar bu çalışmalarında, aradan geçen süre zarfında Britanyalı internet gazetelerinde iki yeni katılımcı gazetecilik uygulamasının (yurttaş medyası, yurttaş haberleri) daha hayata geçirilmeye başlandığını, ayrıca kullanıcılara sunulan katılım olanaklarında oran olarak kayda değer bir artış yaşandığını tespit etmektedirler. Bu çalışmalara göre Nisan 2005-Haziran 2008 arası, örneğin okur yorumlarına yer veren internet gazetesi sayısı 1’den 8’e (%65’e), bloglara yer verenler ise 1’den 9’a (%75’e) yükselmiştir (Hermida ve Thurman, 2010). Ancak bloglar haricinde, kullanıcıların doğrudan içerik üretmesine ve yayınlamasına olanak tanıyan yurttaş medyası ve yurttaş haberleri gibi uygulamalar, hâlâ oldukça sınırlı ölçüde hayata geçirilmektedir.

Rebillard ve Touboul (2010) ise, kullanıcıya sunulan katılım olanaklarını araştırmak için, internet gazetelerinde hangi uygulamaların kullanıldığından değil, bu gazetelerde yer alan linklerden yola çıkmaktadırlar. Yazarlar, Avrupa ve ABD’den dört büyük internet gazetesinin ana sayfalarında yer alan linkleri sayı ve alan olarak analiz ederek, kullanıcıları katılıma davet eden uygulamaların yaygınlığını ve görünürlüğünü ölçmektedirler. Araştırma, katılımcı gazetecilik uygulamalarının her dört gazetede de oldukça sınırlı olarak hayata geçirildiğini; toplam linklerin sayı olarak %10 ila %15’inin, alan olarak da %4 ila %16’sının bu uygulamalara yöneldiğini ortaya koymaktadır. Araştırmada ayrıca bu linklerin sol kolonda (göz izleme çalışmalarına göre en stratejik olan konumda) değil, orta veya sağ kolonlarda ve sayfanın aşağı kısımlarında yer aldığı da tespit edilmektedir.

Katılımcı gazeteciliğin gelişimiyle ilgili benzer bir tespit, Paulussen vd. (2007) tarafından yapılan bir uluslararası çalışmada da yinelenmektedir. Yazarlar, Belçika, Finlandiya, Almanya ve İspanya’daki katılımcı gazetecilik uygulamalarını daha ziyade ikincil kaynaklar üzerinden değerlendirdikleri çalışmalarında, ülkeler arasında ufak tefek farklılıklar bulunsa da, dört ülkede de kullanıcıya sunulan katılım olanaklarının oldukça sınırlı düzeyde seyrettiğini tespit etmektedirler. Yine benzer şekilde, Paulussen ve Ugille (2008), Belçika’dan iki gazete ve bir yerel topluluk web sitesi ile ilgili olarak gazetecilerle yaptıkları görüşmeler üzerinden gerçekleştirdikleri çalışmalarında, gazetecilerin kullanıcı katılımının önemine dair bir farkındalığa sahip olduklarını ancak buna rağmen katılımcı gazeteciliğin beklenenden daha yavaş geliştiğini ortaya koymaktadırlar.

(6)

Katılımcı gazeteciliğin gelişimini, internet gazetelerinde hayata geçirilen uygulamalar üzerinden araştırmayı tercih eden birkaç önemli çalışma daha bulunmaktadır. Bunlardan ilki, Domingo vd. (2008) tarafından gerçekleştirilen, 8 Avrupa ülkesinden ve ABD’den, toplam 16 internet gazetesinin analiz edildiği araştırmadır. Bu araştırmayı hayata geçiren ekip, sonra çok daha kapsamlı ikinci bir araştırmaya daha imza atmış; 10 ayrı ülkeden, iki düzineden fazla gazetenin web sitelerini analiz etmiş, ayrıca yaklaşık 70 gazeteciyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirmiştir (Hermida vd., 2011). Bu çalışmalar öncelikle, önceki çalışmalarda tespit edilen katılımcı gazetecilik uygulamalarının zaman içinde uğradığı değişimi ortaya koymaktadır. Hermida vd. (2011) çalışmasında, en güncel katılımcı gazetecilik uygulamaları; yurttaş blogları, yurttaş medyası, yurttaş haberleri, kolektif söyleşiler, okur yorumları, içerik hiyerarşisi, forumlar, gazeteci blogları, anketler ve sosyal ağ olarak sıralanmaktadır.

Bahsi geçen çalışmalar öncekilerden farklı olarak, sadece internet gazetelerinde kullanıcılara sunulan katılım olanaklarının çeşitliliğini ve yaygınlığını değil, aynı zamanda bu olanakların haber üretim süreçlerinin hangi aşamalarına yönelik olduğunu da araştırmaktadır. Gerek Domingo vd. (2008) gerekse Hermida vd. (2011) çalışmalarında haber üretimini (erişim-gözlem, seçme-filtreleme, işlem-düzenleme, dağıtım, yorumlama olmak üzere) beş farklı aşamaya ayırarak ele almaktadırlar. Araştırmacılar, haber üretiminin her bir aşaması için işe koşulan farklı katılımcı gazetecilik uygulamaları üzerinden, kullanıcıların haber üretim süreçlerine katkıda bulunma ve bu süreçleri etkileme yetisine gerçekte ne ölçüde sahip oldukları sorusuna yanıt aramaktadırlar. Bu çalışmalarda ulaşılan sonuç, internet gazetelerinin kullanıcılara en fazla katılım olanağını, yorum ve tartışma ile ilgili uygulamalar şeklinde sunduğu yönündedir. Yani internet gazeteleri, kullanıcıları haber üretiminden ziyade, ağırlıklı olarak profesyonellerce üretilmiş haberlerin yorumlanmasına katmayı tercih etmektedir. Domingo vd. (2008)’e göre, haber üretiminin yorumlama dışındaki aşamaları kullanıcı katılımına ancak sınırlı olarak açıktır ve katılıma izin verildiği durumlarda profesyonel gazeteciler tarafından kontrol edilmektedir. Yazarlar aynı çalışmalarında ayrıca, internet gazetelerinde kullanıcılara giderek daha fazla katılım olanağı sunulmakta olsa da, mevcut gazetecilik kültürünün, özellikle eşik bekçiliği rolünün muhafaza edilmeye çalışıldığına da dikkat çekmektedirler. Benzer bir husus, Hermida ve Thurman (2010) tarafından da dile getirilmekte; yazarlar internet gazetelerinde kullanıcılara sunulan katılım olanaklarının yalnızca bir tür “yanıt hakkı” niteliğinde olduğunu öne sürmektedirler. Oysa yazarlara göre katılımcı gazetecilik, yanıt hakkını aşması gereken bir kavramdır; kullanıcılar katılımcı gazetecilik uygulamaları yoluyla gündem belirleme ve profesyonel gazetecilikle rekabet etme yeteneğine de kavuşabilmelidirler.

Medya kuruluşlarının ve gazetecilerin, haber üretiminin pek çok aşamasını kullanıcıların aktif katılımına açmakta gönülsüz olduğu, açtığı zaman da kontrolü elden bırakmak istemediği hususlarına dikkat çeken başka çalışmalar da bulunmaktadır. Örnebring (2008) bu tartışmayı internet gazetelerinde ne tür kullanıcının ürettiği içeriğe yer verildiğinden yola çıkarak yapmaktadır. Yazar, The Sun (Britanya) ve Aftonbladet (İsveç) adlı internet gazetelerini incelediği çalışmasında, bu gazetelerde kullanıcılara daha çok popüler kültür ve kişisel/gündelik hayat ile ilgili içerik üretme olanağı sunulduğunu, kullanıcılar tarafından üretilmiş “sert haberlere” ise neredeyse hiç yer verilmediğini tespit

(7)

etmektedir. Yazar çalışmasında bu durumu, medya kuruluşlarının kullanıcılara haber üretim süreçlerinde gerçek bir etkide bulunma şansı verme konusunda pek de istekli olmadıkları şeklinde yorumlamaktadır. Pantti ve Bakker (2009) ise, Hollandalı gazeteciler ile yaptıkları görüşmeler üzerinden Hollanda haber medyasında amatör görsellerin kullanımını araştırdıkları çalışmada, kullanıcılar tarafından üretilen görsellerin çok ağırlıklı bir bölümünün, “yumuşak haberlerle” ya da haber değeri taşımayan konularla ilgili olduğunu tespit etmektedirler. Yazarlara göre bu durum, gazetecilerin eşik bekçisi statülerini korumak için başvurdukları yöntemlerden birisi olarak değerlendirilmelidir (2009: 486).

Wardle ve Williams (2010) ise, 115 BBC gazetecisi ile yaptıkları görüşmeler sonucunda, kullanıcı katılımının, gazetecilerin çalışma şekillerini değiştirmekten çok, geleneksel gazetecilik rutinlerinin içine sıkıca gömülmüş durumda olduğunu öne sürmektedirler. Katılımcı gazetecilik, gazeteci ve kullanıcı ilişkisini radikal olarak değiştirmemekte; iki grup arasında istisnai durumlar haricinde işbirliği yapılmamaktadır. Yazarlara göre gazeteciler, kullanıcıları “ortak” olarak değil, “fazladan bir haber kaynağı” olarak görmektedirler (2010: 791-792).

Gazetecilerin kullanıcılarla ilgili algılamaları, katılımcı gazetecilik uygulamaları yoluyla internet gazetelerine ulaşan kullanıcının ürettiği içeriğin değerlendirilme şeklini de belirleyebilmektedir. Domingo, bu hususla ilgili olarak internet gazetelerinin iki ayrı yaklaşımı benimseyebildiklerini tespit etmektedir (2011: 85-88). Yazar, bunlardan ilkini ve pratikte daha fazla karşılaşılan yaklaşımı, “oyun sahası olarak katılımcı gazetecilik” olarak tanımlamaktadır. Bu yaklaşımı benimseyen internet gazetelerinde, kullanıcıların ürettiği içerik, profesyonel olarak üretilen içerikle karıştırılmamakta; bu içerik için ayrı ve yalıtılmış alanlar oluşturularak kullanıcılar bu ayrı alanlarda “oynamaya” davet edilmektedir. İkinci yaklaşım olan “kaynak olarak katılımcı gazetecilik”te ise, kullanıcının ürettiği içerik gazeteciler tarafından kaynak materyal olarak değerlendirilmekte ve mevcut profesyonel içeriğe entegre edilmektedir.

Haber Üretim Aşamaları ve Katılımcı Gazetecilik Uygulamaları

Bu çalışma, Domingo vd. (2008) ve Hermida vd. (2011) tarafından yapılan çalışmalarda kullanılan yöntemi takip etmekte ve katılımcı gazetecilik uygulamalarını, haber üretiminin birbirini takip eden beş farklı aşamasıyla ilişkilendirerek ele almaktadır. Geleneksel olarak gazetecilik doğrusal bir süreç olarak düşünüldüğünde haber üretimi, haber için gerekli olan ham materyalin toplanmasıyla başlamakta, bu materyalin seçilmesi, haberleştirilmesi, okura ulaştırılması ve okur tarafından yorumlanmasıyla son bulmaktadır. İnternetle birlikte, kullanıcıların haber üretiminin hemen her aşamasına katılımlarını sağlamak üzere internet gazeteleri tarafından işe koşulan, yeni ve yenilikçi uygulamalar ortaya çıkmaktadır. Söz konusu katılımcı gazetecilik uygulamalarını, Hermida vd.’den (2011) alınarak geliştirilen ve güncellenen bir tablo yardımıyla analiz etmek mümkündür.

(8)

Tablo 1. Haber üretim aşamalarına göre katılımcı gazetecilik uygulamaları

Haber üretiminin beş aşaması İlgili katılımcı gazetecilik uygulamaları 1. Erişim-gözlem İçerik gönderme çağrısı

2. Seçme-filtreleme

-3. İşlem-düzenleme Yurttaş haberleri

Yurttaş blogları 4. Dağıtım

İçerik hiyerarşisi Kişiselleştirme

Sosyal medyada paylaşma

5. Yorumlama

Okur yorumları Anketler Forumlar

Kolektif söyleşiler

Tablo kısaca özetlenecek olursa; erişim-gözlem, enformasyonun toplandığı, yani haber için gereken kaynak materyalin temin edildiği ya da üretildiği aşamadır. Kullanıcıların haber üretiminin bu ilk aşamasına katılımı, medya kuruluşları tarafından yapılan “içerik gönderme çağrısı” yoluyla gerçekleşmektedir. Medya kuruluşları, genel veya doğrudan spesifik bir konuyla ilgili olarak kullanıcılarından yazılı veya görsel/işitsel içerik talebinde bulunmaktadır ve genellikle web sitelerindeki bir form aracılığıyla (veya daha basit bir şekilde e-posta yoluyla) bu içeriğin akışını sağlamaktadır. Medya kuruluşlarının buradaki amacı, kullanıcılardan habere dönüştürülebilecek ham enformasyon (haber için ipucu ya da fikir) ya da haberde kullanılabilecek fotoğraf ve video temin edebilmektir.

Seçme-filtreleme, toplanan enformasyonun hangilerinin habere dönüştürüleceğine karar verildiği, eşik bekçiliği olarak da bilinen aşamadır. Haber üretiminin bu aşamasının kullanıcı katılımına en azından bugün için tamamen kapalı tutulduğu söylenebilir. Medya kuruluşları neyin haber olacağını belirleme ya da etkileme anlamında kullanıcılara anlamlı bir olanak sunmamaktadır, haber üretiminin bu aşamasıyla ilgili bilinen bir katılımcı gazetecilik uygulaması mevcut değildir.

İşlem-düzenleme, haberin üretildiği, yani yayın için hazırlandığı ve düzenlendiği aşamadır. Bazı medya kuruluşları, içerik gönderme çağrısının ötesine geçerek kullanıcılarının haber yapıp yayınlamalarına da olanak sağlamakta, “yurttaş haberleri” için sitelerinde özel alanlar tahsis etmektedir. CNN “iReport”, NBC News “FirstPerson”, Fox News “u-Report”, ABC News “i-Caught” vb. katılımcı gazetecilik projeleri, bunun çok bilinen bazı örnekleridir. Medya kuruluşlarının kullanıcılarına sunduğu blog yaratma olanağı, “yurttaş blogları” da haber üretiminin bu aşamasıyla ilgili önemli bir katılımcı gazetecilik uygulaması olarak değerlendirilmelidir.

(9)

Dağıtım, haberin yayıldığı ve farklı mecralarda okunmaya/izlenmeye hazır hale getirildiği aşamadır. Haber üretiminin bu aşamasıyla ilgili olarak, haberlerin kullanıcılardan gördüğü ilginin derecesine göre listelenmesi “içerik hiyerarşisi”; haberlerin kullanıcılar tarafından kendi ilgi alanlarına göre özelleştirilmesi “kişiselleştirme” ve haberlerin çeşitli sosyal medya platformlarında paylaşılması “sosyal medyada paylaşma” gibi uygulamalardan bahsetmek mümkündür.

Yorumlama ise, üretilen ve yayınlanan haberlerin tartışmaya ve yoruma açıldığı aşamadır. Haber üretiminin bu son aşamasının, kullanıcı katılımına en açık tutulan aşama olduğu söylenebilir. Medya kuruluşları, kullanıcıların haberleri yorumlamalarını ve bu haberler üzerinden gündeme dair fikirlerini söylemelerini sağlamak üzere “okur yorumları”, “anketler”, “forumlar” ve “kolektif söyleşiler” gibi bir dizi uygulamayı hayata geçirmektedir.

Türkiye’de Katılımcı Gazetecilik Uygulamalarının Mevcut Durumu ve İşleyişi

Araştırmanın Yöntemi

Bu araştırma, haber üretim aşamalarıyla da ilişkilendirilmek suretiyle kısaca tanıtılan tüm bu katılımcı gazetecilik uygulamalarının her birinin, Türkiye’deki internet gazetelerinde “ne ölçüde” ve “ne şekilde” hayata geçirildiğini araştırmaktadır. “İnternet gazetesi” kavramı bu çalışmada, profesyonel medya/haber kuruluşlarının web sitelerini tanımlamak için kullanılmaktadır ve günlük gazetelerin, haber kanallarının ya da yalnızca internette faaliyet gösteren medya kuruluşlarının haber sitelerinin hepsini birden kapsamaktadır.Araştırma 50 internet gazetesini konu almaktadır; bunların 30 tanesi ulusal günlük gazetelere (spor gazeteleri hariç), 11 tanesi ulusal haber kanallarına aittir. Geri kalan 9 internet gazetesi ise, geleneksel medya gruplarından bağımsız ve yalnızca çevrimiçi olarak faaliyet gösteren medya kuruluşlarına ait olan haber siteleri arasından seçilmiştir. (50 internet gazetesinin tam listesi için bkz. Ek 1) Araştırma esas olarak internet gazetelerinin web siteleri üzerinden yürütülmüş, söz konusu çevrimiçi analiz 2013 yılının yaz aylarında gerçekleştirilmiştir.

İnternet gazetelerinin çevrimiçi analizinin, neleri kapsadığı ve hangi aşamalardan oluştuğu, şu şekilde özetlenebilir: Araştırmada önce internet gazetelerinde kaç farklı katılımcı gazetecilik uygulamasının hayata geçirildiği, yani uygulamaların çeşitliliği tespit edilmiştir. Daha sonra her bir internet gazetesinin bu uygulamalardan hangilerine yer verdiği incelenmiş ve hem topluca 50 internet gazetesi için hem de farklı medya kuruluşu türleri için, uygulamaların yaygınlığı ölçülmüştür. Bunun dışında her bir katılımcı gazetecilik uygulamasının işleyişini düzenleyen temel kural ve ilkeler tespit edilmeye çalışılmış; uygulamadan yararlanmak için gereken koşullar, uygulamanın işleyişinde kullanılan altyapı ve teknik araçlar, uygulamanın sitede konumlanışı, uygulama yoluyla üretilen içeriğin kullanılma şekli, uygulamanın moderasyonunun yöntemi ve kuralları vb. gibi bir dizi husus araştırılmıştır. Araştırmanın bu son boyutu için, web sitelerinin analizinin yanı sıra her bir katılımcı gazetecilik uygulamasının araştırmacı tarafından bizzat deneyimlenmesi de gerekmiştir. Bunun dışında internet gazetelerinin

(10)

uygulamalarını tanıtmak için sitelerinde sundukları bilgilerden ve çok sınırlı da olsa bu uygulamaları konu alan bazı ikincil kaynaklardan da yararlanılmıştır.

Araştırmanın Bulguları

Türkiye’deki medya kuruluşları, internet gazetelerini 1995 yılından itibaren hayata geçirmeye başlamışlarsa da, katılımcı gazetecilik uygulamalarının geçmişi ancak 2000’li yılların ortalarına uzanmaktadır. Türkiye’de ilk olarak 1995 yılının sonunda Evrensel.net ve Zaman.com.tr adlı internet gazeteleri açılmış, 1998 yılının sonuna kadar aşağı yukarı tüm büyük günlük gazeteler web sitelerini (internet gazetelerini) kurmuşlardır (Kara, 2002: 44). Bu internet gazeteleri, kuruluşlarını takip eden ilk birkaç yıl, gazeteler için hazırlanan içeriğin günde bir defa webe taşınmasıyla sınırlı bir faaliyet yürütmüşlerdir. 2000’li yılların başından yaklaşık ortalarına kadar uzanan süreçte de bu gazeteler yine esas olarak basılı içeriği webe taşıyarak faaliyet gösterseler de, artık gün içinde birden fazla güncellenmeye, örneğin bazı son dakika haberlerine yer vermeye başlamışlardır. Ancak bu dönemde webe özgü, gazetelerin basılı sürümlerinde yer almayan içerik oldukça sınırlı bir düzeyde kalmış, ayrıca kullanıcı katılımına olanak veren uygulamalara çok az yer verilmiştir. Örneğin 2003 yılı için yapılmış bir araştırma, dönemin 24 internet gazetesinin ancak 10 tanesinin anketlere, 3 tanesinin okur yorumlarına ve 1 tanesinin forumlara yer verdiğini tespit etmektedir (Çevikel, 2003: 71). 2000’li yılların ikinci yarısından itibaren ise internet gazeteleri, basılı içerikten farklı olarak kendi özgün haberlerini üreten, 24 saat güncellenen, organizasyon olarak da gazeteden bağımsız işleyen bir yapıya kavuşmuş, kullanıcı katılımına olanak veren uygulamalar da esas olarak bu dönemden itibaren hayata geçirilmeye başlanmıştır.

Araştırmanın yapıldığı 2013 yılına gelindiğinde ise, aradan geçen zaman içinde Türkiye’de katılımcı gazeteciliğin çok yavaş bir gelişim gösterdiği görülmektedir. Türkiye’deki internet gazetelerinde yer alan katılımcı gazetecilik uygulamalarına ilk genel bakış, bu uygulamaların çeşitlilik açısından ama özellikle de yaygınlık açısından oldukça sınırlı bir seviyede hayata geçirildiğini ortaya koymaktadır. Tablo 2’den de takip edilebileceği üzere, “sosyal medyada paylaşma” (%98) ve “içerik hiyerarşisi” (%68) gibi görece basit ve önemsiz iki uygulama hesaba katılmazsa, Türkiye’de en yaygın olarak hayata geçirilen katılımcı gazetecilik uygulaması olarak “okur yorumları” (%80) öne çıkmaktadır. Bahsedilen bu ilk üç uygulamayı, %18 ile yine oldukça basit bir uygulama olan “anketler”, %12 ile de “içerik gönderme çağrısı” takip etmektedir. Diğerlerinin, özellikle “yurttaş haberleri” ve “yurttaş blogları” gibi görece gelişkin katılımcı gazetecilik uygulamalarının ise %4’ü geçemediği görülmektedir. Tüm bu rakamlar, 2000’lerin ikinci yarısında Avrupa ve ABD için yapılmış araştırmalarda (ör. Hermida ve Thurman, 2008; Domingo vd., 2008) tespit edilen rakamlarla kıyaslandığında bile çok gerilerde kalmaktadır. Ayrıca başka ülkelerde örneklerini sıkça gördüğümüz “gazeteci blogları” ya da “kullanıcı güdümlü forumlar” gibi uygulamaların, Türkiye’deki internet gazetelerinin hiçbirinde hayata geçirilmediği de dikkat çekmektedir.

(11)

Tablo 2. Türkiye’deki internet gazetelerinde katılımcı gazetecilik uygulamaları

Haber üretim aşamaları Katılımcı gazetecilik uygulamaları Var Yok %

Erişim-gözlem İçerik gönderme çağrısı 6 44 12

Seçme-filtreleme - - -

-İşlem-düzenleme Yurttaş haberleriYurttaş blogları 22 4848 44

Dağıtım

İçerik hiyerarşisi 34 16 68

Kişiselleştirme 1 49 2

Sosyal medyada paylaşma 49 1 98

Yorumlama

Okur yorumları 40 10 80

Anketler 9 41 18

Forumlar 2 48 4

Kolektif söyleşiler 1 49 2

Türkiye’deki katılımcı gazetecilik uygulamaları, internet gazetelerinin hangi türden medya kuruluşlarına ait olduğuna göre incelendiğinde ise, üç tür internet gazetesi arasında kullanıcı katılımının düzeyi, yani uygulamaların yaygınlığı anlamında kayda değer bir farklılık gözlemlenmemektedir (Bkz. Tablo 3). Uygulamaların çeşitliliği anlamında ise, günlük gazetelerin diğerlerinden biraz daha önde olduğu söylenebilir. Örneğin “yurttaş blogları” ve “kolektif söyleşiler” yalnızca günlük gazetelerin internet sitelerinde hayata geçirilmektedir. Bu noktada Radikal gazetesinin bir fark yarattığını söylemek gerekmektedir; Radikal.com.tr 2012 sonbaharında “Radikal okuyun, okuduğunuz gazetenin yazarı olun!” sloganıyla yenilenmiş ve Türkiye’de az uygulanan pek çok yeni katılımcı gazetecilik uygulamasını hayata geçirmiştir. Katılımcı gazetecilik uygulamalarının çeşitliliği anlamında, yalnızca çevrimiçi olan medya kuruluşlarının diğerlerine oranla daha az sayıda uygulamaya sahip olduğu da söylenebilir. Yalnızca çevrimiçi medya kuruluşlarına ait olan internet gazetelerinde, “sosyal medyada paylaşma” ve “içerik hiyerarşisi” uygulamaları hesaba katılmazsa, neredeyse tek katılımcı gazetecilik uygulamasının “okur yorumları” (%89) olduğu görülmektedir.

Tablo 3. Medya kuruluşlarının türüne göre katılımcı gazetecilik uygulamaları Katılımcı gazetecilik

uygulamaları

Günlük gazeteler

(n=30) TV kanalları (n=11) Çevrimiçi (n=9) Toplam (n=50)

Var Yok % Var Yok % Var Yok % %

İçerik gönderme çağrısı 3 27 10 2 9 18 1 8 11 12

Yurttaş haberleri 1 29 3 1 10 9 0 9 0 4

Yurttaş blogları 2 28 7 0 11 0 0 9 0 4

İçerik hiyerarşisi 17 13 57 9 2 82 8 1 89 68

Kişiselleştirme 0 30 0 1 10 9 0 9 0 2

Sosyal medyada paylaşma 30 0 100 10 1 91 9 0 100 98

Okur yorumları 23 7 77 9 2 82 8 1 89 80

Anketler 7 23 23 2 9 18 0 9 0 18

Forumlar 1 29 3 1 10 9 0 9 0 4

(12)

Her bir katılımcı gazetecilik uygulamasının hangi internet gazetelerinde, ne şekilde hayata geçirildiğine tek tek ve daha detaylı olarak bakıldığında, Türkiye’de katılımcı gazeteciliğin mevcut durumunu daha iyi analiz etmek mümkün olacaktır.

İçerik Gönderme Çağrısı: Kullanıcıların kendi yaptıkları haberleri ya da çektikleri fotoğraf ve videoları, internet gazetelerinin içeriğine dâhil edebilmeleri, kullanıcı katılımının en doğrudan ve en önemli formlarından bir tanesidir. Böylesi bir katılımın gerçekleşebilmesinin ilk koşulu ise, internet gazeteleri tarafından kullanıcılara bu yönde bir hatırlatma ya da çağrı yapılmasıdır. Türkiye’de kullanıcılarına kendilerine içerik göndermeleri yönünde açık ve görünür bir çağrı yapan ve bu içeriğin bir form yoluyla akışını düzenleyen yalnızca 6 internet gazetesi (%12 oranda) bulunmaktadır. Bunlar dışındaki diğer 44 internet gazetesinin herhangi birinde, kullanıcının ürettiği içeriğin e-posta gibi görece daha basit yollarla da olsa kendilerine ulaştırılabileceğine dair bir hatırlatma ya da çağrı yapılmamaktadır.

Bu uygulamayı hayata geçiren 6 internet gazetesi, kullanıcılarına yönelik içerik gönderme çağrılarını, slogana benzeyen özel isimler altında gerçekleştirmektedir: Evrensel.net “Haber Gönder”, Radikal.com.tr “Senden Haber”, Zaman.com.tr “Bir Haberim Var”, Cnnturk.com “Haberim”, Trthaber.com “Haber Sizsiniz”, T24.com. tr “Haber Bildir” gibi. Söz konusu 6 gazeteden 2’si (Zaman.com.tr ve Trthaber.com) kullanıcılarından yalnızca fotoğraf veya video şeklinde görsel içerik talep etmekte, diğer 4’ü ise kullanıcılarını görsellerin yanı sıra yazılı içerik ve haber de göndermeye davet etmektedir.

“İçerik gönderme çağrısı” uygulaması, temelde basit bir form mantığına dayanmaktadır. Kullanıcılar hazırladıkları içeriği, bu uygulamalara ait özel sayfalarda yer alan formlara doğrudan yazarak veya ayrı dosyalar halinde ekleyerek oldukça pratik bir şekilde internet gazetelerine ulaştırabilmektedirler. Kullanıcının ürettiği içeriğin akışıyla ilgili olarak, internet gazeteleri ile kullanıcılar arasında ücret karşılığı olmayan, gönüllü bir ilişki bulunmaktadır. Yalnızca Trthaber.com, kullanıcının ürettiği içeriğin akışını cazip kılmak için, her hafta en iyi içeriği gönderen üç kişiye belli bir para ödülü vermektedir.

Yurttaş Haberleri: Yurttaş haberleri uygulaması, Türkiye’deki 50 internet gazetesinin yalnızca 2’sinde, Radikal.com.tr ve Cnnturk.com’da hayata geçirilmektedir (%4 oranda). Bu internet gazeteleri “Senden Haber” ve “Haberim” adlarını verdikleri uygulamalarla, içerik gönderme çağrısı yapmanın ve bu içeriğin akışını düzenlemenin bir adım ötesine geçmekte; sitelerinde yurttaş haberleri için ayrı özel alanlar tahsis etmektedirler. Radikal.com.tr, 2012 yılının sonlarında hayata geçirdiği “Senden Haber” adlı yurttaş haberleri uygulamasını, kullanıcılarına “Hiçbir muhabirin yakalayamadığı haberler sende ise Radikal editörleriyle paylaş, haberlerin Radikal.com.tr ve Radikal gazetesinde yayınlansın” şeklinde duyurmaktadır. Cnnturk.com ise, geçmişi 2008 yılına kadar uzanan “Haberim” adlı uygulamasında, “haber değeri taşıdığına inandığınız her türlü olay/durumu görüntüleyip yayınlayabilirsiniz” diyerek kullanıcılarına “gönüllü muhabir olun” çağrısı yapmaktadır.

(13)

Bu internet gazetelerine sitedeki formlar üzerinden ulaştırılan yurttaş haberleri, editörler tarafından değerlendirilmekte, uygun bulunanlar haberi hazırlayan kullanıcının imzasıyla “Haberim” veya “Senden Haber”e ait özel sayfalarda yayınlamaktadır. Her iki internet gazetesinde de, haberler kullanıcılardan geldiği şekliyle değiştirilmeden yayınlanmakta, haberlerle ilgili yapılan editoryal değerlendirme, yalnızca ret veya onay verme şeklinde gerçekleşmektedir. Haber değeri taşımadığı düşünülen, doğruluğu şüpheli olan, kişisel konuları ele alan, özgün olmayan, okuyucu yorumlarını andıran vb. haberler editörlerin filtresinden geçememektedir (Çevikel, 2011: 68). Bu filtrelemenin dışında yurttaş haberlerinin doğru olup olmadığı sağlanmamakta ya da bu haberlere tashih vs. anlamında herhangi bir editoryal müdahalede bulunulmamaktadır.

Cnnturk.com “Haberim”, tamamıyla yurttaş haberlerinden oluşan ayrı bir web sayfası olarak tasarlanmıştır. Radikal.com.tr “Senden Haber” ise aslında bu şekilde ayrı olarak tasarlanmış olmasa da, buradaki haberleri de ayrı bir sayfadan topluca takip etmek mümkün olmaktadır. Dolayısıyla her iki internet gazetesinde de yurttaş haberlerinin, profesyonel gazetecilerin hazırladığı haberlerden açık bir şekilde ayrılmış olduğu görülmektedir. Ancak yine her iki internet gazetesinde de, en azından prensip olarak, yurttaş haberlerinin görece değerli bulunanlarının, profesyonel gazeteciler tarafından hazırlanmış içerikle yan yana gelebilmesi ya da gazete, televizyon gibi geleneksel mecralarda da yer alabilmesi ihtimal dâhilindedir. Böyle bir ihtimal söz konusu olduğunda, yurttaş haberlerinin doğruluğunun sağlanması ya da gerekiyorsa editoryal olarak geliştirilmesi de gündeme gelebilmektedir. Kullanıcılarına “içerik gönderme çağrısı” yapan, ancak “yurttaş haberleri” için özel bir alan tahsis etmeyen diğer internet gazetelerinde (Evrensel.net, T24.com.tr) ise, kullanıcının ürettiği içerik esas olarak haber ihbarı (haber için ipucu ya da fikir) ya da daha genel anlamıyla ham enformasyon olarak ele alınıp değerlendirilmektedir. Bu internet gazetelerine, yine formlar üzerinden benzer bir işlemle gönderilen kullanıcının ürettiği içerik, editörler tarafından değerli bulunsa bile, gönderildiği haliyle sitede yer alamamaktadır. Haber değeri taşıdığı düşünülen kullanıcının ürettiği içerik, mutlaka sağlaması yapıldıktan ve editoryal olarak düzeltilip geliştirildikten sonra yayınlanmaktadır. Dolayısıyla yayınlanan haber, yurttaş haberi olmaktan çıkmakta, en fazla “yurttaş kaynaklı” ya da “yurttaş destekli” bir haber olarak artık o haberi işleyip geliştiren gazetecinin imzasını taşımaktadır.

Yurttaş Blogları: Türkiye’de, “yurttaş blogları”na yer veren, yani kullanıcılarına kendi adlarına blog açma ve yazma olanağı sunan yalnızca 2 internet gazetesi, Milliyet. com.tr ve Radikal.com.tr bulunmaktadır (%4 oranda). Milliyet.com.tr 2006 ortalarında, Radikal.com.tr ise 2012 sonlarında hayata geçirdiği yurttaş blogları uygulamasıyla, kullanıcıların belirlenen çok farklı temalar etrafında blog yazmalarını mümkün kılmıştır.

Bu internet gazetelerinin blog sayfalarını yöneten ayrı blog editörleri bulunmaktadır ve gazetelere gönderilen her bir blog yazısı yayınlanmadan önce mutlaka bir moderasyon ve onay sürecinden geçmektedir. Yurttaş blogları, Türkiye’de çok az sayıda internet gazetesinde hayata geçirilmekle birlikte, kullanıcılardan kayda değer bir ilgi görmektedir; Radikal’in 4 bin civarında, Milliyet’in ise 8 binin üzerinde kayıtlı blog yazarı bulunmaktadır.

(14)

Nytimes.com, Bbc.co.uk, Theguardian.com vs. gibi pek çok internet gazetesinde örneklerine sıkça rastlanılan, medya kuruluşlarının muhabirlerinin yazdıkları “gazeteci blogları” ise Türkiye’deki hiçbir internet gazetesinde yer almamaktadır.

İçerik Hiyerarşisi ve Kişiselleştirme: “İçerik hiyerarşisi” olarak adlandırılan, haberlerin kullanıcılardan gördüğü ilginin derecesine göre listelenmesi uygulaması, Türkiye’de toplam 34 internet gazetesinde (%68 oranda) yer alan popüler katılımcı gazetecilik uygulamalarından bir tanesidir. Bu uygulama genellikle internet gazetelerinin ana sayfalarının bir yerinde, en çok okunan ya da en çok yorumlanan ilk 5 ya da 10 haberin liste halinde sıralanmasıyla hayata geçirilmektedir. Ancak içerik hiyerarşisi uygulamasının görece yüksek bir oranda hayata geçirilmesi, internet gazetelerindeki haberlerin ana sayfada yer alma ve sıralanma şekline kullanıcıların karar verdiği anlamına gelmemektedir. Bu uygulama yalnızca sitede yer alan haberlerin hangilerinin kullanıcılar tarafından ne kadar önemsendiğine ve değer gördüğüne dair basit bir gösterge olarak işlev görmektedir.

İnternet gazetesi içeriğinin kişiselleştirilmesi (customization) uygulaması ise kısmen de olsa yalnızca 1 internet gazetesi, Ntvmsnbc.com tarafından hayata geçirilmektedir (%2 oranda). Bu internet gazetesinin kullanıcıları, sitenin ana sayfasındaki haber kategorilerini kendi belirledikleri önem sırasına göre görüntüleyebilmekte, ayrıca her kategoriden kaç haber görmek istediklerine de kendileri karar verebilmektedir.

Sosyal Medyada Paylaşma: İnternet gazetelerinde yer alan haberlerin linklerinin başta Twitter ve Facebook olmak üzere çeşitli sosyal medya platformlarında paylaşılması, böylece kullanıcılar eliyle başka mecralarda yeniden dolaşıma sokulması uygulaması ise internet gazetelerinin 1 tanesi, Tgrthaber.com hariç tamamında yer alan, açık ara en popüler katılımcı gazetecilik uygulamasıdır (%98 oranda). Kullanıcıların internet gazetelerinde yer alan haberleri sosyal medyada paylaşabilmeleri, kullanıcılara hangi haberleri değerli ve önemli bulduklarını gösterebilme anlamında bir yetenek kazandırsa da, bu uygulama pratikte internet gazetelerinin kullanıcı ve hit sayılarını arttırmasını sağlayan bir işlev görmekten öteye gidememektedir.

Okur Yorumları: Kullanıcıların internet gazetelerinde yer alan haberlerle ilgili kendi görüşlerini ifade etmelerine ve birbirleriyle tartışmalarına olanak sağlayan okur yorumları, Türkiye’deki katılımcı gazetecilik uygulamalarının en eskilerinden bir tanesidir. İnternet gazetelerinde ilk olarak 2000’li yılların başlarında hayata geçirilmeye başlanan bu uygulama, bugün itibarıyla 50 internet gazetesinin 40 tanesinde (%80 oranda) yer almaktadır ve bu anlamda Türkiye’de “sosyal medyada paylaşma”dan sonra en yaygın olarak kullanılan ikinci katılımcı gazetecilik uygulaması olarak öne çıkmaktadır. Okur yorumları uygulaması, Aydinlikgazete.com, Birgun.net, Gunes.com, Ortadogugazetesi. net, Taraf.com.tr, Turkiyegazetesi.com, Yenicaggazetesi.com.tr, Skyturk360.com, Tgrthaber.com ve Bianet.org dışında kalan internet gazetelerinin tamamında hayata geçirilmektedir.

İnternet gazetelerinde okur yorumlarına yönelik ilginin özellikle son bir yılda güçlü bir artış gösterdiği söylenebilir. Bundan bir yıl önce yapılan bir çalışma (Çatalbaş ve Çevikel 2012), okur yorumlarının günlük gazetelere ait 30 internet gazetesinin

(15)

sadece 10 tanesinde yer aldığını tespit etmiştir, bugün ise bu sayının 23’e yükseldiği görülmektedir. Okur yorumları, çok pratik olarak hayata geçirilebilen, basit ancak etkili ve görünür bir katılımcı gazetecilik uygulamasıdır. Bu anlamda okur yorumlarındaki hızlı popülerleşmeyi, kullanıcı katılımı mefhumuna kayıtsız kalamayan internet gazetelerinin bu katılımı sağlamak için öncelikle bu basit uygulamaya yönelmeleri ile açıklamak mümkün görünmektedir.

Okur yorumları, tipik olarak, haberlerin altında yer alan formların doldurulması yoluyla sitelere gönderilmekte ve yayınlanan okur yorumları haberlerin altında sıralanmaktadır. Bu uygulamayı hayata geçiren tüm internet gazetelerinde, siteye gönderilen okur yorumları mutlaka bir moderasyondan geçmektedir. Pek çok gazete bu iş için ayrı okur yorumları moderatörleri istihdam etmekte; okur yorumları moderatörler tarafından değerlendirilip onaylandıktan sonra yayına alınmaktadır (Çatalbaş ve Çevikel, 2012). Bir internet gazetesine okur yorumu gönderebilmek için öncelikle siteye üye olma, kayıt şartı bulunmaktadır. Son dönemde bazı internet gazetelerinin, yalnızca spor haberleri için olsa da, kayıt şartını gevşetebildikleri görülmektedir. Bunun dışında pek çok internet gazetesi, okur yorumlarını kendi altyapıları üzerinden hayata geçirmekte, bazı internet gazeteleri ise kullanıcılarının Facebook ve Twitter hesaplarıyla da yorum yazmasına izin vermektedir. Hatta Zaman.com.tr’nin okur yorumlarını tamamen Twitter altyapısı üzerinden işlettiği dikkat çekmektedir.

Anketler ve Forumlar: Kullanıcıların, gazeteciler tarafından hazırlanmış çoktan seçmeli sorulara yanıt verdikleri “anket” uygulaması, Türkiye’deki internet gazetelerinin 9 tanesinde (%18 oranda) hayata geçirilmektedir. Bu siteler, düzenli aralıklarla olmasa da bazı günlerde, ana sayfalarına yerleştirdikleri anketler yoluyla kullanıcılarının gündemdeki bazı konulara dair görüşlerini ölçmektedirler.

Kullanıcıların gazeteciler tarafından hazırlanmış açık uçlu sorulara yanıtlar verdikleri ve birbirleriyle tartıştıkları “forum” uygulaması ise, sadece 2 internet gazetesinde, Ntvmsnbc.com ve Hurriyet.com.tr’de hayata geçirilmektedir (%4 oranda). Bu siteler, yine düzenli aralıklarla olmasa da bazı günlerde, önemli buldukları bazı konularla ilgili belli süreler açık kalan forumlar oluşturmaktadır. Bu forumlara gönderilen kullanıcı görüşleri, bir moderasyon ve onay sürecinden geçtikten sonra bu sayfalarda alt alta yayınlanmaktadır.

Yurtdışındaki bazı internet gazetelerinde örneklerini gördüğümüz, konu ve tartışma başlıklarının da kullanıcılar tarafından belirlendiği “kullanıcı güdümlü forum”lar ise Türkiye’deki hiçbir internet gazetesinde yer almamaktadır.

Kolektif Söyleşiler: Kullanıcıların gazetecilerle ya da davetli konuklarla canlı söyleşiler yapabilmesi mantığına dayanan kolektif söyleşi uygulaması, Türkiye’deki 50 internet gazetesi içinde sadece Radikal.com.tr’de, “Canlı Yazıişleri” adıyla hayata geçirilmektedir (%2 oranda). Radikal.com.tr, belli aralıklarla gazetesinin yazı işlerine çeşitli siyasetçileri konuk etmekte, bu sitenin kayıtlı kullanıcıları, birkaç saat süreyle açık kalan bu chat uygulaması üzerinden konuklarla yazışarak, onlara sorularını ya da görüşlerini iletebilmektedirler.

(16)

Tartışma ve Sonuç

Çalışmanın bulguları, Türkiye’de katılımcı gazeteciliğin oldukça yavaş bir gelişim gösterdiğini, internet gazetelerinde katılımcı gazetecilik uygulamalarının çeşitliliği ve özellikle yaygınlığı ile ilgili ciddi sıkıntılar yaşandığını ortaya koymaktadır. Yalnızca “okur yorumları” önemli bir yaygınlık düzeyine ulaşmış olsa da, bunun dışında kalan diğer katılımcı gazetecilik uygulamaları, internet gazetelerinde pek çok uluslararası araştırmanın yıllar önce tespit ettiği oranların bile bir hayli altında, çok sınırlı bir düzeyde hayata geçirilmektedir.

Bu çalışma katılımcı gazetecilik uygulamalarını, haber üretiminin farklı aşamalarıyla ilişkilendirerek ele almış; kullanıcı katılımının daha çok hangi aşamalara yönelik olduğunu araştırarak mevcut uygulamaların kullanıcılara haber üretim süreçleri üzerinde gerçek bir etkide bulunma olanağı verip vermediğini sorgulamıştır. Çalışma, haber üretiminin dağıtım ve özellikle yorumlama aşamalarına, ayrıca belki kısmen erişim-gözlem aşamasına yönelik katılımcı gazetecilik uygulamalarının görece daha yaygın olarak hayata geçirildiğini ortaya koymaktadır. Yani Türkiye’deki internet gazetelerinde kullanıcılar, fotoğraf ve video gibi kaynak materyal üreterek haber üretiminin başlangıcına; ayrıca yorum yazarak, link paylaşarak da haber üretiminin sonuna katılmaya davet edilmektedirler. Bir başka deyişle kullanıcılar, Hermida’nın ifadesiyle söylenecek olursa (2011: 189) kısmen “gazetecilik başlarken” ama esas olarak “gazetecilik bittikten sonra” sürece dâhil edilmektedirler. Ancak haber üretim sürecinin daha kritik önemdeki aşamaları kullanıcı katılımına kapalı tutulmaktadır; yani neyin haber olacağına, haberin ne şekilde çerçeveleneceğine, nasıl sunulacağına karar verme anlamında kullanıcılar etkili katılım olanaklarından yoksun bırakılmaktadırlar.

Ayrıca, katılıma en açık gibi görünen yorumlama aşaması dâhil olmak üzere haber üretiminin hiçbir aşamasında kullanıcılar, tam bir kontrole ve söz hakkına da sahip olamamaktadırlar. Haber üretiminin her bir aşamasına bu gözle yeniden bakıldığında, yapılan bu tespit daha kolay anlaşılabilir. Erişim-gözlem aşamasıyla ilgili olarak kullanıcılara yapılan içerik gönderme çağrısı, %12 gibi bir oran ile sınırlı kalsa da, bu uygulama yoluyla kullanıcıların kendi ürettikleri yazılı görsel içeriği, site içeriğine dâhil edebilmeleri önemli bir kamusal olanaktır. Ancak buradaki sorun, kullanıcının internet gazetesine gönderdiği içerik ile ilgili sonradan hiçbir söz sahibi olamamasıyla ilgilidir. Kullanıcı katılımı, içeriğin gönderildiği anda sona ermekte, kullanıcı haber üretiminin sonraki aşamalarına hiçbir şekilde dâhil edilmemektedir. Haber üretiminin ikinci aşaması olan seçme-filtreleme ise zaten kullanıcı katılımına tamamen kapalıdır. Haber üretiminin bir sonraki işlem-düzenleme aşaması da, kullanıcı katılımına son derece sınırlı olarak açılmaktadır, kullanıcıların haber ya da blog yazarak haber üretiminin bu aşamasına katılmaları ancak internet gazetelerinin %4’ünde mümkün olmaktadır. Ayrıca bu uygulamalarda da, gönderilen haberlerin ya da blog yazılarının yayınlanabilmesi için gazetecilerin denetiminden geçmesi, yani gazetenin belirlediği çerçeveye ve kurallara uygun bulunması gerekmektedir. Haber üretiminin dağıtım aşamasına yönelik olan içerik hiyerarşisi ve sosyal medyada paylaşma gibi uygulamalar bir hayli yaygın olarak hayata geçirilse de bahsi geçen bu iki uygulama, kullanıcılara internet gazetelerinde hangi haberlerin, ne şekilde yer alacağını belirleme anlamında bir olanak vermemektedir. Haber

(17)

üretiminin yorumlama aşaması ise, başka araştırmalarda yapılan tespitlerle de uyumlu olarak, özellikle %80 yaygınlıktaki okur yorumları uygulamasıyla, kullanıcı katılımına en açık aşama olarak öne çıkmaktadır. Ancak bu aşamada da okur yorumlarının ve forum, kolektif söyleşi vs. yoluyla iletilen kullanıcı görüşlerinin her durumda gazetecilerin filtresinden geçirilmesi söz konusu olmaktadır.

Görüldüğü üzere, haber üretiminin beş aşamasında da kullanıcı katılımının sınırları, yani katılımın nerede başlayıp nerede biteceği gazeteciler tarafından belirlenmekte, her durumda hayati kararlar gazeteciler tarafından alınmaktadır. Gazeteciler, haber üretiminin bazı aşamalarını kullanıcı katılımına kısmen açsalar da, yani kullanıcıların kendilerine yanıt vermelerini, ürettikleri içerikle etkileşime girmelerini arzu etmekte olsalar da, kullanıcılara haber üretiminde gerçek bir yetki verme hususunda hiç de istekli görünmemektedirler.

Gazetecilerin kullanıcı katılımıyla ilgili oldukça ihtiyatlı ve gönülsüz bir yaklaşım içinde olmaları, internet gazetelerinin kullanıcı katılımını yönetme şeklini de belirlemektedir. Bu konuyla ilgili altı çizilmesi gereken hususlardan bir tanesi, kullanıcının ürettiği içeriğin moderasyonuyla ilgilidir. İnternet gazeteleri tüm dünyada, iki farklı moderasyon stratejisi kullanmaktadır. Bunlardan birincisi, kullanıcının ürettiği içeriğin yayınlanmadan önce kontrol edildiği, müdahaleci ve proaktif bir strateji olan ön moderasyon (pre-moderation), diğeri ise sonradan ve yalnızca gerektiği zaman kontrol edildiği, daha reaktif bir strateji olan son moderasyondur (post-moderation). Avrupa ve ABD’deki internet gazetelerinde şu an için ön moderasyon daha yaygın olarak kullanılmakla birlikte, bu strateji internet gazetelerine ağır editoryal ve finansal bir maliyet getirdiği için, son moderasyonun da giderek yaygınlaşmakta olduğu gözlemlenmektedir (Reich, 2011: 114). Türkiye ise internet gazetelerinin tamamında ön moderasyon stratejisinin kullanıldığı dikkat çekmektedir. Yani okur yorumları başta olmak üzere yurttaş haberleri, yurttaş blogları, forumlar vb. tüm katılımcı gazetecilik uygulamalarında, kullanıcının ürettiği içerik yayınlanmadan önce mutlaka bir denetime tabi tutulmaktadır. Türkiye’de ayrıca kullanıcıların tüm bu uygulamalar yoluyla internet gazetelerine içerik gönderebilmek için, birkaç istisna dışında, mutlaka bu gazetelerin web sitelerine kayıt olmaları, yani kişisel kimlik bilgilerini ibraz etmeleri gerekmektedir. Yani Türkiye’de kullanıcı katılımının gerçekleşmesi için hem ön moderasyon hem de kayıt şartı bulunurken, Avrupa ve ABD’deki internet gazeteleri, duruma göre bunlardan yalnızca birisiyle yetinmektedir; kullanıcının ürettiği içeriği ön moderasyona tabi tutan internet gazeteleri kullanıcılarına kayıt şartı getirmezken, ancak son moderasyon tercih edildiğinde kayıt şartı getirilmektedir (Domingo, 2011: 83).

Türkiye’de internet gazetelerinde kullanıcı katılımının yönetimine dair dile getirilmesi gereken bir diğer husus, kullanıcının ürettiği içeriğin değerlendirilme şekliyle ilgilidir. Konuyla ilgili olarak Domingo’nun (2011: 85-88) yapmış olduğu ikili ayrım hatırlanacak olursa, Türkiye’deki internet gazetelerinde “kaynak olarak katılımcı gazetecilik”ten ziyade, bariz bir şekilde “oyun sahası olarak katılımcı gazetecilik” yaklaşımının egemen olduğu görülmektedir. İnternet gazetelerindeki neredeyse tüm katılımcı gazetecilik uygulamaları, kendilerine ait ayrı sayfalarda ya da bölümlerde yer almaktadır. İnternet gazetelerine bu uygulamalar yoluyla gönderilen kullanıcının ürettiği

(18)

içerik, bu ayrı alanlarda tutulmakta ve profesyonel içerikten tecrit edilmektedir. Bu durum, anketler ve forumların yanı sıra özellikle haberlerin altında ayrı bölümlerde yer alan “okur yorumları” ve kendine ait ayrı sayfaları bulunan, neredeyse ayrı web sitesi görünümündeki “yurttaş haberleri” ve “yurttaş blogları” gibi uygulamaların hepsi için geçerlidir.

Türkiye’de katılımcı gazetecilik uygulamalarının kullanıcılar için adeta ayrı bir “oyun sahası” olarak tasarlanmış olması, gazetecilerle kullanıcılar arasında işbirliği geliştirmek yönünde herhangi bir çaba sarf edilmediğini de ortaya koymaktadır. Örneğin “içerik gönderme çağrısı” ve “yurttaş haberleri”, gazetecilerle kullanıcıların işbirliğiyle haber üretebilmeleri için çok uygun bir potansiyel sunsa da, bu uygulamaların mevcut hayata geçirilme şekilleri iki grup arasında herhangi bir ortaklık kurulmasına müsaade etmemektedir. Bu durum, tıpkı Wardle ve Williams (2010) tarafından da tespit edildiği üzere, gazetecilerin kullanıcıları haber üretiminde birlikte çalışılabilecekleri “ortaklar” olarak değil, “fazladan bir haber kaynağı daha” olarak gördüklerini ortaya koymaktadır. Ayrıca katılımcı gazetecilik uygulamaları, profesyonel gazetecilerin dâhil olmadığı, sadece kullanıcıların konuştuğu ve tartıştığı “kapalı devre bir ek” (Bowman ve Willis, 2003: 55) olarak kaldığı için gazetecilerle kullanıcılar arasında anlamlı bir diyalog ortamı oluşmasını da mümkün kılmamaktadır. Katılımcı gazetecilik uygulamalarının mevcut işleyişi, Hermida ve Thurman’ın (2010) tespitlerinde olduğu gibi, yalnızca kullanıcıların “yanıt haklarını” kullanmalarını sağlamaktadır.

Son olarak bu çalışma, Türkiye’deki katılımcı gazetecilik uygulamaların yaygınlığıyla ilgili, internet gazetelerinin ait olduğu medya kuruluşlarının türüne göre de bir karşılaştırma yapmaya çalışmıştır. Ancak buradan kayda değer bir sonuca ulaşılamamış; kullanıcılara sunulan katılım olanaklarının, günlük gazetelerin, televizyon kanallarının ve yalnızca çevrimiçi faaliyet gösteren medya kuruluşlarının internet gazetelerinin hepsinde birbirine yakın oranlarda seyrettiği tespit edilmiştir. Bu noktada, katılımcı gazetecilik uygulamalarının hayata geçirilme oranlarında, medya kuruluşlarının türünden ziyade internet gazetelerinin ekonomik ölçeklerinin daha belirleyici olduğu düşünülebilir. Çünkü kullanıcı katılımının işleyişi ve yönetiminin, internet gazeteleri için fazladan bir iş yükü ve maliyet gerektirdiği göz önüne alındığında, daha fazla gelire ve daha fazla çalışan sayısına sahip internet gazetelerinin bu konuda daha avantajlı olacakları açıktır. Ancak bu çalışma, internet gazetelerinin yalnızca web sitelerinin analizi üzerinden yürütüldüğü için konunun bu boyutunu araştırmamıştır, dolayısıyla şu aşamada bu konuyla ilgili söylenenler tahminden öte bir anlam taşımamaktadır. Bundan sonraki başka çalışmalarda katılımcı gazeteciliğin gelişimini belirleyen çeşitli etmenlerin araştırılması ve kullanıcı katılımının önündeki ekonomik, kültürel, profesyonel vs. engellerin tartışılması literatüre önemli katkı sağlayacaktır.

Kaynakça

Anderson, Chris, (2008). Uzun Kuyruk, İstanbul: Optimist.

Aydoğan, Aylin, (2012). “İletişim Araştırmalarında İnternet Gazeteciliği: Bağlamsal Çalışmaların Eksikliği”, İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, Sayı: 35, s. 19-41.

(19)

Bowman, Shayne ve Willis, Chris, (2003). We Media (How audiences are shaping

the future of news and information), ABD: The Media Center at The American Press

Institute.

Çatalbaş Ürper, Dilruba ve Çevikel, Tolga (2012). “Axes of Conflict and Polarization in Reader Comments in Turkey: Point of View of Internet Editors and Moderators”,

3rd International Conference in Communication and Media Studies: (Re)Making and Undoing of Peace/Conflict, Doğu Akdeniz Üniversitesi, KKTC.

Çevikel, Tolga, (2011). “Profesyonel Haber Medyasında Yurttaş Katılımı: CNN Türk - Haberim Örneğinde Katılımcı Gazeteciliğin Sınırları”, İleti-ş-im, Sayı: 14, s. 55-77.

Çevikel, Tolga, (2003). “Le journalisme d’internet en turquie: La structure institutionnelle, le fonctionnement et les problèmes”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Deuze, Mark, (2006). “Ethnic media, community media and participatory culture”,

Journalism, 7 (3), s. 262-280.

Deuze, Mark, vd. (2007). “Preparing for an Age of Participatory News”, Journalism

Practice, 1 (3), s. 322-338.

Deuze, Mark, (2003). “The Web and its Journalisms: Considering the Consequences of Different Types of Newsmedia Online”, New Media & Society, 5 (2), s. 203-230.

Domingo, David, (2008). “Interactivity in the daily routines of online newsrooms: Dealing with an uncomfortable myth”, Journal of Computer-Mediated Communication, 13 (3), s. 680-704.

Domingo, David, (2011). “Managing Audience Participation: Practices, workflows and strategies”, Jane B. Singervd., Participatory Journalism: Guarding open gates at

online newspapers, UK: Wiley-Blackwell, s. 76-95.

Domingo, David vd. (2008). “Participatory Journalism Practices in the Media and Beyond: An international comparative study of initiatives in online newspapers”, Journalism Practice, 2 (3), s. 326-342.

Hermida, Alfred ve Thurman, Neil, (2008). “A Clash of Cultures: The integration of user-generated-content within professional journalistic frameworks at British newspaper websites”, Journalism Practice, 2 (3), s. 343-356.

Hermida, Alfred, (2011). “Fluid Spaces, Fluid Journalism: The role of the ‘active receipent’ in participatory journalism”, Jane B. Singer vd., Participatory Journalism:

Guarding open gates at online newspapers, UK: Wiley-Blackwell, s. 177-191.

Hermida, Alfred, vd. (2011). “The Active Recipient: Participatory Journalism Through the Lens of the Dewey-Lippmann Debate”, International Symposium on Online

(20)

Jenkins, Henry, (2006). Convergence Culture: Where Old and New Media Collide, New York: New York University Press.

Kara, Hakan, (2002). “İnternet, Gazetecilik ve Yeni Olanaklar”, S. Yedig ve H. Akman (der.), İnternet Çağında Gazetecilik, İstanbul: Metis Yayınları, s. 37-44.

Nip, Joyce Y. M. (2006). “Exploring The Second Phase of Public Journalism”,

Journalism Studies, 7 (2), s. 212-236.

Örnebring, Henrik, (2008). “The Consumer as Producer-of What? User generated tabloid content in The Sun (UK) and Aftonbladet (Sweden)”, Journalism Studies, 9 (5), s. 771-785.

Pantti, Mervi ve Bakker, Piet, (2009). “Misfortunes, Memories and Sunsets: Non-Professional Images in Dutch News Media”, International Journal of Cultural Studies, 12 (5), s. 471-489.

Paulussen, Steve vd. (2007). “Doing It Together: Citizen Participation In The Professional News Making Process”, Observatorio Journal, Sayı: 3, s. 131-154.

Paulussen, Steve ve Ugille, Pieter, (2008). “User Generated Content in the Newsroom: Professional and Organisational Constraints on Participatory Journalism”,

Westminster Papers in Communication and Culture, 5 (2), s. 24-41.

Rebillard, Franck ve Touboul, Annelise, (2010). “Promises Unfulfilled? ‘Journalism 2.0’, User Participation and Editorial Policy on Newspaper Websites”, Media, Culture &

Society, 32 (2), s. 323-334.

Reich, Zvi, (2011). “User Comments: The transformation of participatory space”, Jane B. Singer vd., Participatory Journalism: Guarding open gates at online newspapers, UK: Wiley-Blackwell, s. 96-117.

Robinson, Sue, (2010). “Traditionalists vs. Convergers: Textual Privilege, Boundary Work, and the Journalist–Audience Relationship in the Commenting Policies of Online News Sites”, Convergence, 16 (1), s. 125–143.

Singer, Jane, (2005). “The political J-blogger: ‘Normalizing’ a new media form to fit old norms and practices”, Journalism, 6 (2), s. 173–198.

Thurman, Neil, (2008). “Forums for citizen journalists? Adoption of user generated content initiatives by online news media”, New Media & Society, 10 (1), s. 139-157.

Thurman, Neil ve Hermida, Alfred, (2010). “Gotcha: How newsroom norms are shaping participatory journalism online”, S. Tunney ve G. Monaghan (Eds.), Web

Journalism: A New Form of Citizenship?, Eastbourne, UK: Sussex Academic Press, s.

46 - 62.

Wardle, Claire ve Williams, Andrew, (2010). “Beyond user-generated content: a production study examining the ways in which UGC is used at the BBC”, Media, Culture

(21)

Ek 1: Araştırma Kapsamında Yer Alan İnternet Gazeteleri

Günlük gazeteler: Aksam.com.tr, Aydinlikgazete.com, Birgun.net, Bugun.com.tr, Cumhuriyet.com.tr, Dunya.com, Evrensel.net, Gazetevatan.com, Gunes.com, Haberturk. com, Habervaktim.com, Hurriyet.com.tr, Milatgazetesi.com, Milligazete.com.tr, Milliyet. com.tr, Ortadogugazetesi.net, Posta.com.tr, Radikal.com.tr, Sabah.com.tr, Sozcu.com. tr, Stargazete.com, Takvim.com.tr, Taraf.com.tr, Turkiyegazetesi.com, Yeniasya.com. tr, Yenimesaj.com.tr, Yenisafak.com.tr, Yg.yenicaggazetesi.com.tr, Yurtgazetesi.com.tr, Zaman.com.tr

Haber kanalları: Ahaber.com.tr, Cnnturk.com, Haber7.com, Kanalahaber.com, Kanalb.com, Ntvmsnbc.com, Samanyoluhaber.com, Skyturk360.com, Tgrthaber.com, Trthaber.com, Yirmidort.tv

Yalnızca çevrimiçi haber siteleri: Aktifhaber.com, Bianet.org, Ensonhaber.com, Haber3.com, Haber365.com, Haberler.com, İnternethaber.com, Rotahaber.com, T24. com.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

Tezin bölümünde Türkiye ve gelişmekte olan ülkeler için çalışma süreleri, kişi başına düşen gelir, ve mutluluk endeksleri elde edilmiş ve bu üç

Bu sebepten yola çıkarak, yapılan bu araştırmada Türkiye’de medyanın amiral gazetesi olarak bilinen Hürriyet Gazetesi ve son yıllarda ezeli rakibi haline gelen

Türkiye Kaynaklı Yazınla ilişki: Türkçe Kaynak ve Türkçe Makale Oranı Türkiye kaynaklı yazınla ilişkinin iki ölçüsü için yine dönem ve kurum

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

az sayıda ki futbolcu dıĢında (ki bunların da çalıĢma koĢullarının hafif olduğu söylenemez) profesyonel futbolcuların büyük bir kısmı bu yoğun çalıĢma

Öyle ki aynı haber içeriğinin Sözcü gazetesinde farklı bir dil ile okuyucuya aktarılırken Akşam gazetesinde tam tersi bir yaklaşımla sunulması, diğer haber

Ancak 1951-2003 döneminde Türkiye’de öne çıkan ve karakteristik olarak taşımacılık türleri arasında günümüzde baskın bir rol oynayan karayoluna

Volkmer ve Firdaus (2013:101’den akt. Ünal, 2017: 94), BuzzFeed, Huffington Post, DNAInfo, Politico gibi çevrimiçi haber sitelerinin baskı maliyeti ya da yüksek idari bütçe