• Sonuç bulunamadı

BALKAN ÜLKELERİ GEZİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BALKAN ÜLKELERİ GEZİSİ"

Copied!
29
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BALKAN

ÜLKELERİ GEZİSİ

3 Eylül 2016 Cumartesi 11 Eylül 2016 Pazar

Bosna Hersek Sırbistan

Karadağ Kosova

Makedonya

Arnavutluk

(2)

(3)

1. GÜN : 3 Eylül 2016 Cumartesi 07:00 Evden çıkış

07:40 İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı

09:40 İstanbul – Saraybosna uçuşu (Pegasus PC 729) 2 saat

10:40 BOSNA HERSEK Saraybosna’ya varış (Saraybosna Türkiye’den 1 saat geridir) 11:15 Saraybosna Havalimanından şehir merkezindeki otele gidiş (10 km.)

11:30 Apartment SarajBosna

Muse Cazima Catica 18, 71000 Saraybosna, Bosna Hersek Telefon: +387 62 387 026

12:30 Saraybosna Şehitliği ve Ramiz Alia’nın mezarını ziyaret 13:00 Saraybosna Sebili (Sebilj) ve Başçarşı (Bascarsija)

13:30 Başçarşı’da eski Galatasaraylı Tarık Hodziç’de öğle yemeği (Kebab : Cevapcici) 14:30 Saraybosna gezisi

20:00 Saraybosna’da akşam yemeği 23:00 Otele dönüş

2. GÜN : 4 Eylül 2016 Pazar

08:00 Otelden çıkış ve Srebrenica’ya gidiş (133 km.) 2:20 saat 10:20 Srebrenica şehitlik ziyareti

11:15 Srebrenica’da öğle yemeği

12:15 Srebrenica’dan Karlofça’ya (SIRBİSTAN) gidiş (156 km.) 3:00 saat 15:15 Kısa Karlofça gezisi

15:45 Karlofça’dan Belgrad’a (SIRBİSTAN) gidiş (38 km.) 45 dakika 16:30 Lazar Lux Apartments

Stjepana Ljubiše 31 Belgrad, SIRBİSTAN Telefon: +3810114065709

17:00 Belgrad gezisi ‐ 1

18:00 Belgrad’da akşam yemeği 23:00 Otele dönüş

3. GÜN : 5 Eylül 2016 Pazartesi 08:00 Otelde sabah kahvaltısı 08:30 Belgrad gezisi ‐ 2

11:10 Otelden çıkış ve Belgrad ‐ Smederovo – Niş’e gidiş (237 km.) 2:20 saat 11:40 Smederovo

13:30 Niş

13:30 Niş’te öğle yemeği ve kısa Niş gezisi

14:20 Niş’den Üsküp’e (MAKEDONYA) gidiş (214 km.) 2:39 saat 17:00 Skopje Holiday'n'Deluxe Suites

18/20 Koco Racin boulevard, 1000 Üsküp, Makedonya 18:00 Büyük İskender Meydanı ve Üsküp Çarşısı gezisi 20:00 Üsküp’te akşam yemeği

22:30 Eve dönüş

(4)

4. GÜN : 6 Eylül 2016 Salı

10:00 Alışveriş ve evde sabah kahvaltısı Skopje Holiday'n'Deluxe Suites

18/20 Koco Racin boulevard, 1000 Üsküp, Makedonya 12:00 Üsküp serbest zaman

15:00 Üsküp’te öğle yemeği 21:00 Evde mangal

5. GÜN : 7 Eylül 2016 Çarşamba 08:00 Üsküp’te evden çıkış

08:15 Üsküp’ten Kalkandelen’e (Tetovo) gidiş (42 km.) 45 dakika 09:00 Kalkandelen Alaca Camii ziyareti 1 saat

10:00 Kalkandelen’den Gostivar’a gidiş (25 km.) 20 dakika 10:20 Kısa Gostivar gezisi 40 dakika

11:00 Gostivar’dan Ohrid’e gidiş (108 km.) 1:20 saat 12:20 Ohrid’de öğle yemeği

13:30 Oaza Inn

Hadji Mustafa 99, 6000 Ohri, Makedonya 18:00 Ohrid Çarşısı gezisi

20:30 Ohrid’de Balkan gecesi eğlencesi 22:30 Otele dönüş

6. GÜN : 8 Eylül 2016 Perşembe

07:00 Ohrid’de otelden çıkış ‐ Ohrid’den Manastır’a gidiş (73 km.) 1 saat 08:00 Manastır Gezisi ve kahvaltı

09:00 Atatürk’ün okulunu (Manastır Askeri İdadisi) ziyaret 10:00 Manastır’dan Resne’ye gidiş (37 km.) 30 dakika 10:30 Resneli Niyazi Bey Konağını ziyaret 15 dakika 10:45 Resne’den Tiran’a gidiş (170 km.) 3:00 saat 13:45 Kısa Tiran gezisi ve öğle yemeği

15:45 Tiran’dan Dıraç’a gidiş (39 km.) 40 dakika 16:30 Kadrisa Hotel

L13 Rruga Illiria, 2001 Durrës, Arnavutluk Telefon: +355 69 967 6613

20:00 Dıraç şehir gezisi ve akşam yemeği

(5)

7. GÜN : 9 Eylül 2016 Cuma 08:30 Otelde sabah kahvaltısı

09:15 Tiran’dan İşkodra’ya gidiş (101 km.) 1:30 saat 10:45 Kısa İşkodra gezisi 45 dakika

11:30 İşkodra’dan Sveti Stefan’a (KARADAĞ) gidiş (77 km.) 1:30 saat 13:00 Sveti Stefan adası panoramik ziyaret 15 dakika

13:15 Sveti Stefan’dan Budva’ya gidiş (15 km.) 15 dakika 13:30 Budva öğle yemeği

14:30 Studios Merdović

Jaz b.b Lastva Grbaljska, 85317 Budva, Karadağ 19:30 Budva akşam yemeği ve Budva gezisi

8. GÜN : 10 Eylül 2016 Cumartesi

07:00 Evden çıkış ‐ Budva’dan Lepatene’ye gidiş (29 km.) 30 dakika 07:30 Lepatene – Kamenari feribotu 15 dakika (Otomobil: 4,50 €) 08:00 Kamenari – Herceg Novi

Herceg Novi ‐ Trebinje (BOSNA SIRP CUMHURİYETİ) (53 km.) 1 saat 09:00 Kısa Trebinje gezisi ve kahvaltı

10:15 Trebinje – Počitelj (108 km.) 1:30 saat 11:45 Kısa Počitelj gezisi

12:00 Počitelj – Blagaj (24 km.) 20 dakika 12:20 Kısa Blagaj gezisi

12:45 Balagaj – Mostar (13 km.) 15 dakika 13:00 Mostar gezisi 2:30 saat

15:30 Mostar – Konjic (70 km.) 1 saat

16:30 Yol kenarında kuzu çevirme ve Konjic gezisi 18:30 Konjic ‐ Saraybosna (60 km.) 1 saat

19:30

9. GÜN : 11 Eylül 2016 Pazar 08:30 Otelde sabah kahvaltısı

09:15 Şehir merkezindeki otelden Saraybosna Havalimanına gidiş (10 km.) 09:30 Saraybosna Havalimanı

11:20 Saraybosna ‐ İstanbul uçuşu (Pegasus PC 730) 2 saat 14:15 İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı

(6)

3.4.5. GÜN

BELGRAD ÜSKÜP

KALKANDELEN GOSTİVAR

OHRİ

5 Eylül 2016 Pazartesi

7 Eylül 2016 Çarşamba

(7)

MAKEDONYA

Makedonya Cumhuriyeti (Makedonca: Република Македонија / Republika Makedoniya) veya kısaca Makedonya, Balkanlar'da bir ülke. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova, batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan, doğuda Bulgaristan ile komşudur.

Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında tanınan ülke, Yunanistan'ın kendi toprakları üzerinde Makedonya” adında bir bölge bulunduğu şeklindeki itirazı sonucu Birleşmiş Milletler tarafından “Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti ‐ MEYC” (İngilizce: Former Yugoslav Republic of Macedonia ‐ FYROM, Makedonca: Πоранешна Југословенска Република Македонија ‐ ΠЈРМ / Poraneşna Yugoslovenska Republika Makedoniya ‐ PYRM) adıyla tanınmaktadır. Ülke Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Frankofon, Dünya Ticaret Örgütü, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na üye olmakla birlikte Aralık 2005'den beri AB ile müzakerede, NATO’ya da adaydır.

TARİH

Bugünkü Makedonya toprakları, tarihte birçok devlet ve imparatorluğun sınırları içinde olmuştur. Bunlar içinde Roma İmparatorluğu (sonrasında Doğu Roma İmparatorluğu) ve Osmanlı İmparatorluğu, bölgede hüküm süren imparatorluklardandır.

Makedonya, 542 yıl Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyeti altında kalmıştır ve birçok Türk izi taşımaktadır. 20. yüzyılda Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti'nin en güney kısımlarını oluşturmuştur. 1991 yılında özerk cumhuriyet Makedonya, Yugoslavya’nın iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

COĞRAFYA

Makedonya Cumhuriyeti'nin tek büyük ırmağı tam ortasından geçen Vardar Nehri'dir.

Ülkede yüksekliği 2,000 metreyi geçen 16 dağ bulunmaktadır. Ülkede 50 kadar doğal ve yapay göl vardır. En büyük göller Arnavutluk, Yunanistan ve Makedonya Cumhuriyeti'nin kesiştiği noktada bulunan Ohri, Prespa ve Doyran Gölü'dür.

Dağlar: Korab Dağı 2.764 m, Şar Dağları 2.747 m, Baba Dağı 2.601 m, Yakupitsa Dağı 2.540 m, Nice Dağı 2.521 m, Deşat Dağı 2.373 m

İDARİ YAPILANMA

Makedonya’nın istatistiksel bölgeleri şunlardır: Üsküp Bölgesi, Doğu Bölgesi, Kuzeydoğu Bölgesi, Pelagonya Bölgesi, Polog Bölgesi, Güneydoğu Bölgesi, Güneybatı Bölgesi, Vardar Bölgesi.

Makedonya’da 84 belediye vardır. Ağustos 2004’te Makedonya idaresi tarafından, söz konusu 84 belediye yeniden düzenlenmiştir. Bu belediye merkezlerinden on tanesi Büyük Üsküp’ü oluşturur.

(8)

NÜFUS

Makedonya Cumhuriyeti nüfusu 2002 nüfus sayımına göre 2.022.547 kişidir. Halkın

%58i büyük şehirlerde toplanmıştır.

Makedonya Cumhuriyeti'nin büyük şehirleri

Şehir Nüfus İdari Bölge Nüfus

Üsküp 500.000 Üsküp Bölgesi 506.926

Kumanova 71.000 Kuzeydoğu Bölgesi 105.484

Manastır (Bitola) 80.000 Pelagonya Bölgesi 95.385

Pirlepe 68.000 Pelagonya Bölgesi 76.768

Kalkandelen (Tetovo) 60.000 Polog Bölgesi 86.580

Gostivar 46.000 Polog Bölgesi 81.042

Ohri 51.000 Güneybatı Bölgesi 55.749

Köprülü 48.000 Vardar Bölgesi 55.108

İştip 42.000 Doğu Bölgesi 47.796

Etnik gruplar: Makedonya Cumhuriyeti çok etnik yapıya sahip bir devlettir. 2002 sayımlarına göre en büyük nüfus 1.297.981 kişiyle Makedonlara aittir. Sonraki dağılım Arnavutlar 509.083; Türkler 77.959; Çingeneler 53.879; Sırplar 35.939; Boşnaklar 17.018; Ulahlar 9695 şeklinde oluşmuştur.

(9)

DİN

Ohri'de Aziz Kliment ve Pantheleimon kilisesi

Üsküp’te Mustafa Paşa Camii

Makedonya Cumhuriyeti'nde en yaygın din %64,7 ile Makedon Ortodoks Kilisesi'ne bağlı Ortodoksluk, %34,3 ile en yaygın ikinci din İslam'dır. Makedonya Cumhuriyeti oran açısından Türkiye, Kosova, Arnavutluk ve Bosna‐Hersek'ten sonra Avrupa'daki en büyük Müslüman nüfusu barındırır.

Ülkede Müslümanların büyük çoğunluğunu Arnavutlar oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra Türkler, Boşnaklar ve 40.000 ‐ 80.000 kadar nüfusa sahip oldukları tahmin edilen bir Müslüman Makedon topluluğu da vardır. Müslüman Makedonlar, Hristiyanlardan ayırt edilmek için kendilerine Torbeş demektedirler. Ülkede 1200 kilise, 750 cami bulunur.

Üsküp’te Ortodoks ve İslam dinine mensup insanlar için değişik okullar vardır.

1944‐1991 arasında Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti bayrağı

1992‐1995 yılları arasında Makedonya

bayrağı

1995'ten sonra Makedonya Cumhuriyeti bayrağı

Ülke 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nden Makedonya ismi ile bağımsızlığını ilan etti. Birleşmiş Milletler ülkeyi 1993 yılında Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti (EYMC) (Makedonca: Поранешна Југословенска Република Македонија (ПЈРМ)) ismi ile tanıdığını duyurdu. Diğer uluslararası örgütler olan Avrupa Birliği, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Avrupa Yayın Birliği ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi gibi örgütler ülkeyi Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti (EYMC) adıyla tanıdı.

(10)

Türkiye, Makedonya Cumhuriyeti'nin bağımsızlık ilanıyla beraber ülkeyi kendi ismi ile tanımıştır. Nitekim bu sebeple Makedonya'yı Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya ismiyle (FYROM) tanıyan NATO teşkilatına ait ve içinde Makedonya geçen tüm belgelerde metinde "FYROM" kısaltması geçerken belgenin sonundaki bir dipnotta Türkiye'nin ve diğer NATO üyeleri A.B.D, Arnavutluk, Bulgaristan, Estonya, Hırvatistan, İsveç, İzlanda, Kanada, Litvanya, Macaristan, Norveç, Polonya, Romanya ve Slovakya ile birlikte Makedonya'yı anayasal ismi ile tanıdığı ayrıca belirtilmiştir.

Diplomatik ilişkiler

Makedonya Cumhuriyeti'nin şu ülkelerde temsilcilikleri vardır: Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Bosna‐

Hersek, Bulgaristan, Çin, Danimarka, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada, Katar, Macaristan, Mısır, Polonya, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovenya, Türkiye, Ukrayna, Yunanistan ve Vatikan.

(11)

ÜSKÜP

Üsküp (Makedonca: Скопје, trl: Skopje [ˈskɔpjɛ]), Makedonya'nın başkenti ve en büyük kentidir. Ülkenin politik, kültürel, ekonomik ve akademik merkezi olan kent, ortasından geçen Vardar nehri tarafından ikiye ayrılır.

Kent en geç MÖ 4000'den beri bir yerleşim bölgesidir; kent merkezine tepeden bakan Üsküp Kalesi'nde Neolitik dönem yerleşimlerinin kalıntıları bulunmuştur. MS 1. yüzyılın başlarında yerleşim Romalılar tarafından ele geçirilmiş ve yerleşim bir ordu kampına dönüştürülmüştür.

Roma İmparatorluğu'nun 395 yılında doğu ve batı olarak ikiye bölünmesiyle birlikte o zamanki adıyla Scupi İstanbul merkezli Bizans'ın hâkimiyetinde kalmıştır. Üsküp, Orta Çağ'ın başlarında Bizans ile 972 ile 992 yılları arası kenti başkent haline getiren Bulgar İmparatorluğu arasındaki çekişmelerin ortasında kalmıştır. 1282'de Sırp İmparatorluğu'nun bir parçası olan kent 1346'da ülkenin başkenti olmuş, 1392 yılında Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş ve Türkler tarafından Üsküp olarak adlandırılmıştır.

500 yıldan uzun süre Osmanlı hâkimiyetinde kalan kent önce Rumeli Eyaleti'ne bağlı Üsküp Sancağının merkezi olmuş, daha sonra vilayet sistemine geçilmesiyle oluşturulan Kosova Vilayetinin de merkezi olmuştur. 1912'de Balkan Savaşları vasıtasıyla Sırbistan Krallığı tarafından ele geçirilen kent, I. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni kurulan Yugoslavya Krallığı'nın bir parçası olmuştur. II. Dünya Savaşı'nda Mihver Devletleri safındaki Bulgaristan tarafından işgal edilmişse de 1944'te Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'ni meydana getiren federal devletlerden Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti'nin başkenti olmuştur. Üsküp II. Dünya Savaşı'ndan sonra hızlı bir gelişim gösterdiyse de 1963'te yıkıcı bir depremle oldukça zarar görmüş, 1991'de Yugoslavya'dan bağımsızlığını ilan eden Makedonya Cumhuriyeti'nin başkenti olmuştur.

Üsküp Vardar nehri yatağında kurulmuştur ve Balkanlar'da Belgrad'la Atina arasında hemen hemen ortada bulunur. Metal sanayi, kimya, kerestecilik, tekstil, dericilik ve basım endüstrilerinin merkezlerinden olan kent kültür ve spor faaliyetleriyle birlikte ticaret, taşımacılık ve bankacılık sektörlerinin gelişimiyle birlikte gelişimini hızlandırmıştır. 2002 resmi nüfus sayım sonuçlarına göre 506.926 nüfusa sahiptir.

Etimoloji: Üsküp adı Trak kökenli klasik dönem Grek‐Roma dönemi sınır kasabasının Latince'deki adı olan Scupi’den gelmiştir. Osmanlı zamanında (Osmanlı Türkçesi: ﺏﻮﻜﺳﺍ) Üsküp adıyla anılan kent 1912‐1941 arası Yugoslavya Krallığı döneminde Sırpça Skoplje (Скопље) olarak adlandırılmıştır. Bulgaristan Krallığı işgali altında olduğu 1941‐1944 arası Skopie (Скопие) adını alan kent 1945'te Makedonca Skopje (Скопје) adını almıştır ve resmi olarak da bu ad kullanılmaktadır.

COĞRAFYA

Üsküp, Makedonya’nın kuzey kesiminde, Kosova’ya yakın bir bölgede yer alır.

Balkanlar’ın ortası sayılabilecek bir konumda olan şehir, Vardar Nehri’nin kenarlarında Vardar Vadisi’nde bulunur. Vardar Vadisi, birçok tepe ve dağla çevrilidir.

(12)

Vardar nehri, Gostivar yakınlarındaki kaynağından 25 kilometre sonra Üsküp’e ulaşır.

Şehirdeki akımı, Selanik yakınlarında bulunan deltadaki akımına çok yakındır. Nehir, Üsküp içinde birkaç menderes yaparak akar. Üsküp’te birkaç dere, Vardar’a karışır.

Bunlar içinde en uzunu 130 kilometre uzunluğundaki Treska Nehri’dir.

Şehir, Matka ve Treska adında iki yapay göle sahiptir. Bu göller, şehrin birkaç kilometre uzağındadırlar.

Üsküp, kuzeyden Şar Dağları ile çevrilidir. Bu dağların arkasında, komşu devlet Kosova yer alır. Yine bu önemli dağ silsilesinin dışında, şehir orta yükseklikte bazı dağ ve tepelerle çevrilidir. Makedoncada "Şar planina" olarak geçer. Hatta Vardar ovası adlı türküde "Mayadağ’dan kalkan kazlar" dedikleri yerin aslında Şar dağı olduğu söylenir.

Yemyeşil bir dağdır. Kosova savaşında Arnavut milisler bu dağda konuşlanmışlardı, hatta hâlâ orada yaşamayı sürdürenler vardır. Geceleri sürekli silah sesleri gelen bir dağdır. Kalkandelen’deki eteklerinde Harabati Baba Tekkesi vardır.

İKLİM

Nemli astropikal iklime sahip olan Üsküp’te yaz mevsimi sıcak ve nemli, kış mevsimi soğuk ve nemlidir. Kışları çoklukla kar yağar. Yaz aylarında ortalama sıcaklık 31 °C’dir.

Bu sıcaklık bazen 40 °C’nin üstüne çıkar. İlkbahar ve güz mevsimlerinde sıcaklık 15 °C ila 24 °C arasında değişir. Kış aylarında ortalama sıcaklık 6 °C civarındadır; geceleri de sıcaklık genellikle 0 °C’nin altına düşer. Bu sıcaklık düşüşü ‐10 °C’ye kadar ilerleyebilir.

Yıl boyunca yağışın en yoğun olduğu dönemler Ekim‐Aralık ve Nisan‐Haziran dönemleridir.

(13)

TARİH

Antik tarih ve Roma dönemi: Üsküp en az MÖ 4000'den beri bir yerleşim yeridir ve Üsküp Kalesi'nde Neolitik döneme ait kalıntılar vardır. Üsküp Vadisi'nde yaşayan tanımlanabilmiş ilk insanlar muhtemelen Triballi'lerdir. Daha sonra Paionianlar’ın yerleştiği bölge, MÖ 3. yüzyılda Dardaniler tarafından istila edilmiştir. Antik dönemde Scupi olarak anılan kent, MÖ 2. yüzyılda Naissus'tan Vilazora'ya kadar uzanan Dardanya'nın merkezi olmuştur.

Şehrin Roma egemenliğine geçişi, Makedonya‐Roma savaşları sonrasında olmuştur.

Üsküp, bu savaşlar sonrasında ele geçirilmiştir. Romalı tarihçi Titus Livius, Scupi (şehrin o dönemki adı) şehrine dair ilk tarihî kaynağı yazmıştır. Jeostratejik konumu sebebiyle Üsküp, bu dönemde büyük ve özel bir konum kazanmıştır. Roma’nın Illyricum idari bölgesinin bir parçası olarak şehir, VII Lejyon askerleri tarafından Latinleştirilmiştir. 2., 3. ve 4. yüzyıllara ait Roma yazıtlarından, şehrin bu dönemlerde büyük nüfus artışına uğradığı anlaşılmıştır. 300’lü yıllarda, özellikle 313 sonrasında şehirde Hristiyanlık yayılmaya başlamıştır. Bu şekilde de Üsküp’te, piskoposluk kurulur. 4., 5. ve 6.

yüzyıllarda şehir Doğu Roma İmparatorluğu içinde saraylar, hamamlar, meydan ve sokaklar, su idare sistemleri ile gelişkin bir şehir olmuştur.

Bulgar ve Sırp dönemleri: 10. yüzyılda, 972‐992 yılları arasında Üsküp, Birinci Bulgar Devleti’nin başkenti olmuştur. 1093'te Sırp jupan (bölge yöneticisi) Vukan, şehrin üstündeki Norman hâkimiyetini kesmiştir. 1189 yılında şehir, Sırp krallığı içinde yer almıştır. Üsküp, 11. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar sık sık el değiştirmiştir. Bu el değiştirmelerde genelde Bulgarlar, Sırplar ve Doğu Romalılar mücadele içinde olmuşlardır.

Osmanlı İmparatorluğu dönemi: 19 Ocak 1392 tarihinde Üsküp, Osmanlı Türklerinin egemenliğine girmiştir. Şehir, bu tarihten sonra “Üsküp” (ﺏﻮﻜﺳﺍ) adını almıştır. Aziz Teodor Manastırı’ndaki bir rahip, şehrin Türklerin hükmüne geçişini şu şekilde kayda almıştır: “69’uncu yılın (1392) 6’ncı gününde (19 Ocak) Türkler şehri ele geçirdiler”.

1392 yılından itibaren ekonomik ve idari bakımdan şehirde büyük değişiklikler olmaya başlamıştır. Coğrafi konumunun sonucu olarak şehir, Türklerin sonraki fetihleri için merkez olmuştur. Şehir, Osmanlı İmparatorluğu egemenliği sonrasında politik ve ekonomik açıdan çok güçlü bir hâle gelmiştir.

16. yüzyılda Üsküp’ün nüfusuna dair bilgiyi Evliya Çelebi vermiştir. Bu ünlü Türk seyyaha göre şehirde 10.160 hane bulunmaktadır. Şehrin gelişimi 1689 yılında aniden kesilmiştir. 1683‐1699 Osmanlı‐Avusturya Savaşları sırasında Avusturya ordusu birlikleri General Piccolomini önderliğinde, Balkanlar’daki Osmanlı İmparatorluğu topraklarına girmiştir. Uzun bir yarma hareketi ile Kaçanik Kalesi’nin ele geçirilmesi sonrasında Üsküp önlerine gelinmiştir. 25 Ekim 1689 tarihinde Avusturya birlikleri Üsküp’ü büyük direnişle karşılaşmadan ele geçirmiş ve şehirde büyük ve zararlı faaliyetlerde bulunmuştur. General Piccolomini’nin emriyle şehir ateşe verilmiştir. Bu yangın ve yıkım, 26 ve 27 Ekim olarak iki gün sürmüştür. Bu büyük yıkımda birçok dükkân ve ev yok edilmiş, en büyük zarar da şehrin Yahudi mahallesinde görülmüştür.

Bu zarar verici saldırılar, Osmanlı Ordusu’nun karşı saldırısı ile püskürtülmüş ve devletin Avusturya ordusu geldiği gibi, Osmanlı topraklarından çıkartılmıştır.

(14)

1873 yılında Selanik‐Üsküp tren hattı açılmıştır. Bu hattın açılması ve sonrasında Mitroviça yönünde gelişmesi, Üsküp’ü gelişiminde büyük katkı sahibi olmuştur. Bu tarihler aynı zamanda Balkanlar’da Osmanlı İmparatorluğu’na karşı girişilen isyanların artmaya başladığı dönemdir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Üsküp, Kosova Vilayetinin başkenti olmuştur. 1900‐1908 tarihleri arasında Hafız Paşa, şehirde birçok bina yaptırmıştır. Bunlar Islahhane, İdadiye, Vardar ve Serava akarsularının ıslahı gibi imar çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

1912‐1913 Balkan Savaşları, Üsküp’te Osmanlı egemenliğinden son bulduğu tarihlerdir.

Bu tarihler sonrasında, çeşitli saldırılar ve yıldırma çalışmaları sebebiyle şehrin en büyük nüfus oranına sahip Türk nüfusu içinden Türkiye yönünde gelişen büyük göç hareketleri yaşanmıştır.

Üsküp ‐ Osmanlı egemenliğinin son yılları (1909)

20. yüzyıla ait bir Üsküp kartpostalı

“Üsküp şehrinden selam” notu ile

Osmanlı sonrası dönem: Üsküp’ün Osmanlı Türk egemenliğinden çıkışı sonrasında Sırp idaresinin uyguladığı tabela değişikliğinden

(15)

Osmanlı sonrası dönem: Üsküp, Osmanlı egemenliği sonrasında Sırp egemenliğine geçmiştir. Bu idare altında Morava Bölgesi içinde yer almıştır. 1913 yılında yapılan Londra Antlaşması ile Makedonya bölgesi Sırbistan’ın kontrolüne bırakılmıştır.

I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden sonra şehir Bulgarların kontrolüne geçmiştir.

1918’de ise şehir, 1939 yılına kadar Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı’nın egemenliğinde kalmıştır. 7 Nisan 1941 tarihinde Üsküp, Alman işgalinde Bulgar güçlerinin kontrolüne girmiştir ve. 1944 yılında şehir, yeni kurulan Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin çatısı altında, özerk Makedonya cumhuriyetinin başkenti olmuştur.

Makedonya Cumhuriyeti dönemi: 1991 yılında Makedonya’nın Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nden bağımsızlığını ilan etmesiyle Üsküp, bağımsız Makedonya Cumhuriyeti’nin başkenti olarak bugününe gelmiştir.

Günümüzde Üsküp: Bugün Üsküp, Balkanlar’ın ortası sayılabilecek bir konumda, Makedonya’nın başkenti ve en büyük şehridir. Bu merkezî özelliğinin sonucunda çok etnikli, tarihî mirası çok olan bir Balkan şehridir. Üsküp Havalimanı ile şehir, birçok uluslararası uçuşun noktalarından biridir. Otoyol hattı ile de Yunanistan, Kosova ve Sırbistan hatlarının kesişim yerinde konumlanır.

2000’li yıllarda süregelen inşaat çalışmalarıyla Makedonya hükûmeti "Üsküp 2014"

projesi çerçevesinde başkent Üsküp'ün merkezini yeni bir görünüme kavuşturmak adına, büyük çalışmalar yürütüyor. İnşa edilen yeni binalarla, eski binalar üzerindeki yenileme çalışmalarıyla ve değişik heykellerle, Üsküp'ün merkezi adeta görkemli antik bir kente benzetilmeye çalışıyor. Heykeller içinden en çok dikkat çekeni ise, Büyük İskender heykelidir. Üsküp 2014 projesinin maliyeti açıklanmıyor ise de, tahminler 200‐

500 milyon Avro aralığında yapılıyor. Halkın bir kısmı, işsizlik oranının yüzde 33'ü aştığı ve vatandaşların yaklaşık üçte birinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı ülkede heykellere yüklü harcamaların yapılmasına karşı çıkıyor. Ülkedeki azınlıklar ise, Üsküp 2014 projesiyle sadece Makedon ve Ortodoks Hristiyan kültürüne yatırım yapılıyor olmasından rahatsız oluyor. Büyük İskender'i kendi ataları olarak gören Yunanlar ise Makedonya'nın bu projesini tahrik edici buluyor. Bulgarlar da Çar Samuil'in bugünkü Makedonya tarihinin kahramanı olarak gösteriliyor olmasından rahatsız. Genel olarak Yunanlar Gruevski hükümetini, Makedon ulusunun yeni tarihini yapay bir şekilde yaratmaya çalışmakla suçluyor. Gerçi bazı Makedon asıllı entelektüeller de, Makedonya hükümetinin Makedon etnik kimliğini reform etmeye çalıştığını ve bu amaçla Üsküp 2014 projesini geliştirdiğini itiraf ediyor. Gerçekten de, Büyük İskender'in antik devleti ile bugünkü Makedonya arasında tarihsel bağlantılar kurmak, dolaylı yoldan Makedonların Slav kökenini reddetmek anlamına geliyor. Uluslararası Kriz Grubu tarafından hazırlanan 11 Ağustos 2011 tarihli raporda, Gruevski hükümetinin Makedon milliyetçiliğini tırmandırdığına dikkat çekiliyor. Bu kapsamda, Makedonya'daki Arnavut ve Türkler, Üsküp 2014 projesinin kendi tarihlerine ve kültürlerine ait değerleri yansıtmıyor olmasından dolayı rahatsızlıklarını dile getiriyor. Makedonya'nın çok uluslu ve çok kültürlü bir devlet olduğunu gerekçe gösteren Arnavut ve Türkler, kendi tarihine ait kahramanların heykellerinin de Üsküp'ü süslemesini talep ediyor.

Tüm bunların dışında 2002 yılında Vodno Dağı'na Milenyum haçı inşa edilmiş, şehrin hemen hemen her yerinden görülebilen bu haç da yoğun eleştirilere maruz kalmıştır.

(16)

Son dönemde Üsküp’te yapılan “özgün” binalardan birisi de Makedonya Arkeoloji Müzesi binasıdır.

(17)

Makedonya Zafer Kapısı (“Porta Makedonija”),

son dönem değiştirme/yenileme çalışmaları ürünlerinden bir diğeridir.

İdari bölümler:

1 Centar 2 Gazi Baba 3 Aerodrom 4 Čajir

5 Kisela Voda 6 Butel

7 Šuto Orizari 8 Karpoš 9 Gorče Petrov 10 Saraj

NÜFUS

Etnik gruplar: Kentteki en büyük etnik grup 338.358 kişiyle Üsküp'ün %66.75'ine denk gelen Makedonlardır. Makedonları 103.891 (%20.49) ile Arnavutlar, 23.475 (%4.63) ile Romanlar takip eder.

Daha küçük etnik gruplar ise 14.298 (%2.82) kişiyle Sırplar, 8595 (%1.70) kişiyle Türkler, 7585 (%1.50) kişiyle Boşnaklar, 2557 (%0.50) kişiyle Aromaniler'dir. Kentin nüfusunun %1.61'ine tekabül eden 8167 kişiyse kendini diğer etnik gruplara dahil etmiştir.

Kardeş kentler: Türkiye’den İstanbul, Ankara ve Manisa.

(18)

Üsküp Kalesi

Bazı Üsküplüler

Yahya Kemal Beyatlı: Ünlü Türk şair ve yazar.

Rahibe Teresa (Agnes Gonca Boyacı): Nobel Barış Ödülü sahip olan Osmanlı devrinde yaşamış Arnavut kökenli bir rahibe.

Nikola Gruevski: Makedonya Cumhuriyeti'nin şu anki başbakanı.

Filiz Ahmet: Türk sinema ve tiyatro oyuncusu.

Elena Risteska: Şarkıcı ve şarkı yazarı, 2006 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Makedonya'yı temsil etti.

Şarık Tara: Enka Şirketler Grubu fahri başkanı olan inşaat yüksek mühendisi.

Alev Süleyman: Türkiye'nin İzmir şehrine atanan ilk diplomat. Makedonya ticaret ataşesi.

(19)

Büyük İskender heykeli ‐ Üsküp

Şehrin en ünlü simgesi: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü‐ Taşköprü

Ünlü taş köprüye bağlanan Makedonya Meydanı’nın son değişmeler öncesindeki hâli

(20)

KALKANDELEN (TETOVO)

Kalkandelen veya iki dilli kullanımda Tetova (Makedonca: Tетово Tetovo; Arnavutça:

Tetova / Tetovë), Makedonya'nın kuzeybatısında bir şehirdir. Şar Dağları’nın eteklerine kurulu olup Pena Nehri kenarındadır.

COĞRAFYA

Makedonya’nın kuzeybatısında, Polog Bölgesi sınırları içinde yer alır. Başkent Üsküp ve Manastır'dan sonra ülkenin üçüncü büyük şehridir. Belediye yüzölçümü 1.080 kilometrekare olup denizden yüksekliği (rakım) 468 metredir.

İKLİM

Kalkandelen, yarı karasal bir iklime sahiptir. Bu iklim yapısında yaz ayları nispeten nemli ve sıcak; kış ayları soğuk ve kar yağışlıdır. İlkbahar ve sonbahar sık sık yağışlar görülür.

TARİH

Erken Tarih: Kalkandelen yakınlarında Baltepe muhitinde bazı arkeolojik buluntular elde edilmiştir.

Roma İmparatorluğu Dönemi: Kalkandelen, MÖ 168 tarihinde Roma egemenliğine geçmiştir. Hunlar, Ostrogotlar, Keltler gibi kavimlerin Roma topraklarına yoğun saldırılar düzenlediği dönem olan 3. ve 4. yüzyıldan sonra şehir güçlendirilmiş surlar, kaleler, hisarlar, hâkim tepelerle donatılmıştır. Bu savunma çalışmaları Kalkandelen ve civarındaki birçok köyü kapsamıştır.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi: 14. yüzyılda Kalkandelen, bölgedeki birçok şehir gibi, Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. 1452 yılına ait ve “Kalkandelen Nahiyesi” adıyla belirtilen şehre dair ilk Osmanlı kayıtlarında şehirde 146 Hristiyan aile ve 60 Müslüman aile var olmuştur. 1545 yılında 99 Hristiyan aile ve 101 Müslüman aile;

1568 yılında 108 Hristiyan aile ve 329 Müslüman aile Kalkandelen’de yaşamıştır.

Türk egemenliğiyle beraber şehirde birçok açıdan değişiklikler, yenilikler görülmüştür.

Ticaret açısından gelişmeye başlayan şehirde ticaretaileler artmış; yeni binalar, hamam gibi yapılar kurulmuştur. Bu dönem ayrıca, Kalkandelen’deki Müslüman ve Türk nüfusun da artıp baskın nüfus hâline gelmesini sağlamıştır. Söz konusu durumla bağlantılı olarak şehirde birçok cami, mescit, dinî yapı kurulmuştur. Bunlar içinde 1438 yılında yapılan Alaca Cami birçok yönüyle önemlidir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kalkandelen, önemli bir ticaret merkezi olduğu gibi, tarım, zanaat açısından da ön plana çıkmıştır. Bunların yanında şehir, askerî üs özelliği de taşımıştır.

(21)

Yugoslavya Krallığı Dönemi: Osmanlı İmparatorluğu dönemi sonrasında, birçok muharebe sonrasında Kalkandelen bölgesi, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı egemenliğine girmiştir. 1918 sonrasında Yugoslavya Krallığı, 1943 yılına dek egemenlik sürmüştür.

Yugoslavya Dönemi: 1943 yılı ile beraber Yugoslavya Krallığı ortadan kalkmış, yerine Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti kurulmuştur. Kalkandelen’in de dâhil olduğu bölge, bu kez de sosyalist Yugoslavya idaresine girmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti Dönemi: 1991 yılında Makedonya’nın Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nden bağımsızlığını ilan etmesiyle Kalkandelen, bağımsız Makedonya Cumhuriyeti içinde bugününe gelmiştir.

Alışveriş merkezi ve önü

NÜFUS: 2002 sayımlarına göre Kalkandelen Belediyesi’nin toplam nüfusu 86.680 kişidir.

Bu nüfusun etnik dağılımı şu şekildedir: Arnavutlar 60.886; Makedonlar 20.053; Türkler 1.882; Romanlar 2.357 ve diğerleri…

EĞİTİM: Kalkandelen’de 12 ilköğretim okulu; 9 bölgesel okul; 1 ilköğretim devlet müzik okulu; 6 ortaöğretim okulu ve 2 üniversite vardır. Kalkandelen Devlet Üniversitesi’nde 11 fakülte, 1 enstitü ve sağlık alanında 2 enstitü bulunur. Üniversite, 12.000’den fazla öğrenciye; büyük sayıda da tam düzende olmayan öğrenciye sahiptir. 2002’de açılan Güneydoğu Avrupa Üniversitesi’nde 5 fakülte ve 2 eğitim birimi vardır.

Kardeş Şehirler: Konya‐Türkiye, Sterling Heights‐ABD.

(22)

Alaca Cami

Alaca Cami (Makedonca: Шарена Џамија Šarena Đamija; Arnavutça: Xhamia e Pashës) MS 1438 yılında Makedonya’da bulunan Osmanlı‐Türk dinî eserlerinden biridir.

Kalkandelen’in simge mimari yapılarındandır.

Alaca Cami, Makedonya’nın Kalkandelen şehrinde, bu şehirde akan Pena Nehri yakınında yer alır. Alaca Cami, 1438 yılında yapılmıştır. Caminin mimarı İshak Bey’dir.

Dönem camilerinin çoğu bir sultan, bey, paşa veya bir makam sahibi kişinin mali desteği ile yapılırken, Alaca Cami Kalkandelenli iki kız kardeşin mali desteği ile yapılmıştır. 1833 yılında Recep Paşa’nın mimariye düşkün oğlu Abdürrahman Paşa tarafından onartılmıştır. İnce işlemeli, görüntüsüyle de ihtişamı olan bir cami örneğidir. Adı da mimari yapısındaki alacalıktan, renklilikten kaynaklanır. 1991 yılında Kalkandelen İslam Cemiyeti, caminin etrafına Osmanlı tarzında duvar yaptırmıştır.

2010 yılının Temmuz ayında Alaca Cami için yeni bir bakım çalışması bitirilmiştir. Özel boyalarla camide yapılan bu yenileme çalışmasında 120.000 Dinar dolayında bir para harcanmıştır.

Alaca Cami’de genel seramik süslemelerin aksine çiçek desenleri görülür. Camideki boya düzenini kurmak için 30.000’den fazla yumurta kullanılmıştır.

Caminin avlusu birbirinden güzel çiçeklerle süslenmiştir. Duvarlarla çevrelenmiş olan avluda caminin yapımını sağlayan iki kız kardeş Hurşide ve Mensure hanımların türbeleri bulunmaktadır.

(23)

Harabati Baba Tekkesi

Harabati Baba Tekkesi veya Sersem Ali Baba Dergâhı, (Makedonca: Арабати Баба Теќе) MS 1538 yılında inşa edilmiş, günümüzde Makedonya'nın Kalkandelen şehrinde bulunan Osmanlı‐Türk dini eserlerinden biridir. Balkanlar’daki Bektaşi dergâhlarının en önemlilerinden birisidir. Şehrin bir kenarında konumlanan bu dinî külliyenin içinde birçok yapı, bahçe bulunur. Duvarlarla çevrili tekke külliyesinin büyük ve gösterişli bir giriş kapısı vardır. Kapısı üzerinde kule bulunur.

Tekke, 1538’de Sersem Ali Baba veya Server Ali Baba adlarıyla anılan Bektaşi babası tarafından kurulmuştur. 1799’da tekke içinde, Kosova Valisi Recep Paşa'nın kuruculuğunda bir vakıf oluşturulmuştur. Dergâh içindeki Mavi Konak adlı yapıyı Recep Paşa, veremli kızı Fatma Hanım'ın yüksekte daha temiz hava alması için yaptırmıştır.

Tekkenin kurucusu olan Server Ali Baba, Kalkandelen'e gelmeden önce Bektaşilik'te

“dedebabalık” makamını kuran ve 1520'de ilk dedebaba olarak Hacıbektaş'taki dergâhta bu posta oturan kişidir.[4] Ayrıca, Kanuni Sultan Süleyman'ın ilk eşi olan Mahidevran Sultan'ın ağabeyi olması nedeniyle Osmanlı sarayı ile yakın ilişki içinde bulunmuş, Hacı Bektaş Dergâhına yerleşmeden önce devlet kademesinde mîr‐i miran (beylerbeyi) rütbesine kadar yüksemiş bir devlet adamıdır.

“Sersem” lakabını alışı ile ilgili rivayet şöyledir:

Ali Baba gördüğü bir rüya üzerine devlet işlerini bırakıp Hacı Bektaş Veli dergâhında dinî hayata geçmek için padişahtan izin istemişti. Bu kararına şaşıran Sultan Süleyman

“Sen sersem mi oldun? Vezîrlik bırakılır da orada Dervîşlik mi yapılır” deyince

(24)

“Kabûlümdür Sultanım, varsın bana Sersem Alî desinler. Fakir müsaadenizi ricâ ederim”, diye cevap vermiş ve padişah da izin vermiştir.

Mahidevran Sultan'ın Hürrem Sultan'ın entrikaları ile saraydan sürülmesinden sonra ağabeyi Sersem Ali Baba'nın Hacı Bektaş Veli dergâhından uzaklaştırıldığı ve Kalkandelen'e geldiği düşünülür. Ali Baba, Kalkandelen'e gidişinden bir süre sonra Anadolu'da çıkan Celali isyanları nedeniyle Kanuni tarafından geri çağrıldı. Kalender Çelebi İsyanı'ndan sonra Anadolu'daki faaliyetlerine son verilen ve postnişinsiz kalan Hacıbektaş Veli Dergâhı'nda ikinci kez dedebaba ünvanı ile posta oturdu ve orada hayatını kaybetti. Kalkandelen'deki Harabati Baba Dergâhının bahçesinde Sersem Ali Baba'nın makamı bulunur.

Kalkandelen'deki tekke adını, Sersem Ali Baba'nın ölümünden sonra yerine geçen dedelerden birisi olan Harabati Baba'dan alıyor. 16. yüzyılda Malatya'dan Kalkandelen'e gelen Harabati Baba tekkeyi dergâh haline sokmuştur. Yüzyıllar boyu dergâhın geniş bahçesinde tarım ve hayvancılık yapılmıştır. Dergâh, Kosova Valisi Recep Paşa döneminde gelişip önem kazanmıştır. Recep Paşa, dergâha 50 hektarlık arazi vakfedip yeniden yaptıran kişidir. Mezarı, dergâhın bahçesindedir.

1945 yılında kapatılan dergâh, 1948 yılında eşkıyalar tarafından yakıldı. Ayrıca, Yugoslavya döneminde, yapılar turistik bir tesise dönüştürüldü; içinde otel, lokanta, disko işletilmiştir. Yugoslavya'nın dağılması ile 1992'de dergâhın Kış Evi ve Meydan Evi gibi bazı bölümleri yeniden açılarak dergâh canlandırıldı. 2001'deki Ohri Çerçeve Antlaşması'ndan sonra otel, restoran olarak kullanılan bölümler kapatıldı. 2003 yılında dergâhın kullanımı konusu Sünni Birliği ve Bektaşi Birliği arasında dava konusu oldu.

İddialara göre, 2010'da bazı bölümleri Sünniler tarafından şiddet yoluyla ele geçirildi.

(25)

OHRİ (OHRİD)

Ohri (Makedonca: Охрид Ohrid; Arnavutça: Ohri veya Ohër; Yunanca: Αχρίδα, Ahrída), yaklaşık 42.000 kişilik nüfusu ile Makedonya'nın en büyük sekizinci kentidir. İçinde bulunduğu eş isimli belediyenin idari koltuğudur ve ülkenin güneybatısında, Ohri Gölü'nün kenarında, Arnavutluk sınırına gayet yakın bir konumda bulunmaktadır.

Ohri, yaklaşık 220.000 kişilik nüfustan oluşan Güneybatı Bölgesi'nin iktisadi, kültürel ve dinî merkezi ve Ohri Gölü'ndeki en büyük yerleşimdir. Kent yakınlarında Makedonya'nın iki uluslararası havalimanlarından biri olan Ohri Havalimanı bulunmaktadır.

Günümüzde Ohri turizm kenti olarak tanınır. İyi muhafaza edilmiş eski kenti, Orta Çağ dönemine dayanan hisarları, yüksek sayıdaki kiliseleri, manastırları ve camilerinin yanı sıra büyük, milyon yaşındaki gölü sadece Balkan ülkelerinden gelenleri değil, tüm Avrupa'dan ve Asya'nın bazı ülkelerinden gelen yabancıları kendine çekmektedir.

UNESCO, 1979 yılında Ohri Gölü'nü, bir sene sonra da Ohri kentini UNESCO Dünya Mirasları listesine ekledi.

OHRİ GÖLÜ ‐ Ohri Kültürel ve Doğal Zenginlik Bölgesi UNESCO Dünya Mirası

(26)

COĞRAFYA

Makedonya’nın güneybatısında, Güneybatı Bölgesi sınırları içinde yer alır. Ohri Gölü’nün kuzey kısmında konumlanan şehir, Makedonya'nın en turistik bölgesinin içindedir.

Balkanlar’ın birçok ülkesinden (özellikle denize kıyısı olmayan (Kosova ve Sırbistan) turist, tatillerini geçirmek için Ohri bölgesini tercih eder.

TARİH

Erken tarih: Arkeolojik bilgilere göre Ohri bölgesi 6000 yıllık bir yerleşim tarihine sahiptir. Bölgede bilinen ilk yerleşimciler Frigler ve Enheleler olarak belirtilir. MÖ 4.

yüzyılda Ohri, Makedonya kralı II. Filip’in egemenliğine geçmiştir.

6. asırda Slavlar bölgede küçük idari yapılar kurmuşlardır. Bu Slav bölgeleri 785 yılında 6. Konstantin tarafından Doğu Roma sınırlarına katılmıştır. 867 yılında şehir, Bulgarların egemenliğine girmiş; 990‐1015 yılları arasında da Ohri, Birinci Bulgar Devleti’nin başkenti olmuştur. 1018 yılında Doğu Romalılar şehri tekrar ele geçirmişlerdir.

Osmanlı İmparatorluğu dönemi: Ohri 1395 yılında Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına katılmıştır. Türk dönemiyle beraber Ohri’de büyük değişiklikler yaşanmıştır. Şehir, 18.

yüzyılda ticari olarak yükselmiştir.

Şehrin de dâhil olduğu bölge 19. ve 20. yüzyıl içinde Osmanlı İmparatorluğu topraklarının hareketli kısmında yer almıştır. 1906’da Selanik’te kurulan “Osmanlı Hürriyet Cemiyyeti” önemli bir harekettir. Gizli bir hareket olarak hücre esasına göre örgütlenen cemiyet kısa sürede Manastır kolunu oluşturarak Resne, Ohri, Üsküp, Gevgeli, Serez, Edirne ve Drama şubelerini açmıştır. Büyüyen cemiyet 1907 yılında Avrupa koluyla birleşerek “Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyyeti” adını almış ve hızla örgütlenmeye devam etmiştir. 1900’lü yılların başında Makedonya ve Ohri’de birçok gelişme yaşanırken Türk‐Müslüman unsurun içinden çıkan İttihat ve Terakki Cemiyyeti’nin giriştiği hürriyet mücadelesi mevcut hükümete büyük bir yük getirecek, onların faaliyetlerini araştırıp engellemek için Rumeli’ye kuvvet sevk edilecektir. İttihat ve Terakki’ye dolayısıyla meşrutiyet mücadelesine en yoğun destek veren bu anlamda devleti uğraştıran yerlerden birisi de Ohri’dir. Süleyman Kâni Bey’in Ohri Kaymakamlığı görevi sırasında Yüzbaşı Mısırlı Aziz Bey Ohri’de bir “Cemiyet‐i İslamiye” kurmuştur.

Yüzbaşı Aziz Bey, Bulgar komitecilerinin verdikleri zararlara Müslümanların da aynı şekilde karşılık vermeye hakları olduğunu her fırsatta dile getiriyor ve ortak bir tavır için teşvikte bulunuyordu. Halkın sabrı taşmış olduğundan eşraftan bazı kişilerle Aziz Bey arasında “zarara zarar, kana kan” esasına dayalı bir “Cemiyet‐i Hususiye‐i İslamiye”

kurulması konusunda anlaşma sağlanmıştı. Mayıs 1907'de kurulan ve idare heyetini Yüzbaşı Aziz Bey, Debreli Muharrem Ağa, Ohrili Sami, Şaban Ağazade Lütfi, İsmail Ağazade, Sabri Efendilerin oluşturduğu bu cemiyet önce icraat için beş kişilik bir İslam çetesi teşkil etmiş daha sonra bu sayı yediye çıkarılmıştır. İlk icraat olarak 22 Temmuz 1907 günü bir Müslüman çiftliğine saldıran üç Bulgar pusuya düşürülerek öldürülmüştür. Daha sonra da bu tarz eylemler devam etmiştir. Bulgarlar verilen karşılık üzerine Meşrutiyetin ilanından üç ay önce saldırılarını bırakmak zorunda kalmışlardır.

Ohri’deki bu İslam Cemiyeti Nisan 1908’e kadar faaliyetlerine devam etmiş, bu tarihten sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti perde arkasından çıkarak işleri doğrudan ele almıştır.

İttihat ve Terakki teşkilatlanma aşamasını Ohri’de bu şekilde takibata uğramadan rahat geçirmiştir.

(27)

19. yüzyıla gelindiğinde Ohri ve Resne, Türk ve Müslüman nüfusa sahip olmakla birlikte Bulgar ve Arnavut çetelerinin en fazla faaliyet gösterdiği yerler arasındaydı. 1908 inkılâbından önce ilk isyanı düzenleyen ve 1897 Yunan Muharebesi’ndeki cesaretiyle tanınan Resneli Niyazi Bey’in İttihat Terakki’nin oluşumu sırasında Enver Paşa tarafından cemiyete kaydı yapılmıştı. Cemiyet Resne’de sevilmesi ve etkili olacağı düşüncesiyle onu desteklemiş ve kendisinin Resne Kumandanlığına tayini çıkartılmıştı.

Niyazi Bey, Resne’ye tayin edilirken Eyüp Sabri Bey’in de Ohri’ye tayini çıkarılmıştı ki o da bölgesinde sevilen bir kişiydi. Niyazi Bey 1319 Makedonya Bulgar ihtilaline kadar Ohri’de askerî debboy görevindeydi. Niyazi Bey ve Eyüp Sabri Bey’in kendi memleketlerinde görev yapmaları İttihat Terakki ve memleket için büyük şanstı. Hem bölgelerini Bulgar çetelerinin zulmünden koruyacak hem de cemiyetin teşkilatlanmasına katkı sağlayacaklardı. Niyazi Bey çetelerle mücadeleye daha fazla önem verirken Eyüp Sabri Bey’in cemiyetin teşkilatlanmasına çalıştığı görülmüş ve bir süre sonra Ohri, Manastır Vilayeti’nde en güvenilir ve teşkilatlı bir merkez hâline gelmişti.

Bölgedeki Osmanlı egemenliği 1912 yılında sona ermiştir. Bu son dönem idari yapılanmasında Ohri, Manastır Vilayeti sınırları içinde, Manastır Sancağı’na bağlı olmuştur.

1863 yılında Ohri

(28)

Yugoslavya Krallığı dönemi: Osmanlı İmparatorluğu dönemi sonrasında, küçüklü büyüklü birçok muharebe sonrasında Ohri’nin de yer aldığı bölge, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı egemenliğinde kalmıştır. Krallık, sonrasında Yugoslavya Krallığı olarak 1943 yılına dek egemen olmuştur.

Osmanlı sonrasındaki bu dönem, Ohri’nin çehresinde ve sosyal yaşamında ciddi bazı değişiklikleri getirmiştir. Şehirde bulunan birçok Müslüman ibadethanesi ya tahrip edilmiş ya tamamen yıkılmış; çoklukla bunların yerine de kiliseler inşa edilmiştir.

Yugoslavya dönemi: 1943 yılı ile beraber Yugoslavya Krallığı ortadan kalkmış, yerine Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu dönemde de Ohri, devam eden idari yapı içinde yer almıştır.

Makedonya Cumhuriyeti dönemi: 1991’de Makedonya’nın Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nden bağımsızlığını ilan etmesiyle Ohri, bağımsız Makedonya Cumhuriyeti içinde yer almıştır. Yugoslavya döneminde turistik yönü artan Ohri, Makedonya’nın bağımsızlığı sonrasında Makedonya’nın en ünlü turizm merkezi olmuştur.

Ohri Çarşısı’nın başındaki Činar meydanı

NÜFUS: 2002 sayımına göre Ohri Belediyesi’nin toplam nüfusu 55.749 kişidir. Bu nüfusun etnik dağılımı şu şekildedir: Makedonlar 47.344; Arnavutlar 2.962; Türkler 2.268 ve diğerleri… Ohri’nin merkez nüfusu ise 42.033’tür.

(29)

TURİZM

Ohri, Balkanlar’daki önemli turizm merkezlerinden birisidir. Özellikle, Ege Denizi bölgesinin dışında, denize çıkışı olmayan ülke vatandaşları için bölge, tatil merkezi özelliğindedir.

Ohri'de Osmanlı döneminden kalma 10 cami, 1 tekke bulunmaktadır. Kiliselerin sayısı ise yaklaşık olarak 40'tır . Göl manzarası, bölgeye özgü evleri ve tarihî mimari eserleriyle ünlü bir turistik noktadır. Osmanlı'dan kalma Safranbolu evlerine benzer mimari yapısına sahip evler bulunmaktadır. Şehir ve Ohri Gölü, UNESCO tarafından dünya mirası listesine dâhil edilmiştir.

Ohri, aynı zamanda Slavlar için oldukça önemli olan Kiril alfabesinin doğduğu yer olarak kabul edilir. Kiril alfabesi, Kiril ve Metodius’un öğrencilerinden Ohridli Clement’e mal edilir.

Kardeş şehirler: Ohri’nin dünya çapında 9 şehir ile anlaşması vardır:

 1977 : Kragujevac, Sırbistan

 1979 : Vinkovci, Hırvatistan

 1981 : Piran, Slovenya

 1981 : Wollongong, Avustralya

 1981 : Windsor, Kanada

 1984 : Budva, Karadağ

 2002 : Pogradec, Arnavutluk

 2009 : Caen, Fransa

 2010 : Yalova, Türkiye

Kardeş şehirlerin dışında aşağıdaki şehirlerle iş birliği protokolü imzalanmıştır:

 1999 : Filibe, Bulgaristan

 2000 : Nesebar, Bulgaristan

 2003 : Zemun, Sırbistan

 2003 : Dalian, Çin

 2004 : Bankya, Bulgaristan

 2005 : Leskofça, Sırbistan

 2005 : Ptuj, Slovenya

 2006 : Tırnova, Bulgaristan

 2006 : Sinaia, Romanya

 2006 : Gaziosmanpaşa, Türkiye

Referanslar

Benzer Belgeler

GENEL İHRACATI : Bakır, buğday, tütün içeren sigaralar, rulo demir, dondurulmuş ahududu, elbise, alüminyum, tıp ve eczacılık ürünleri, mısır2. TÜRKİYE’YE İHRACATI

Makedonya Yatırım Ajansı‟nın ülkeye yabancı yatırımcı çekmek için hazırladığı yayınlarda ve gerçekleştirdiği sunuşlarda Makedonya‟nın gelişmiş bir altyapıya

Fransa’da yayınlanan bir diğer gazete olan Le Temps gazetesinin Atina muhabiri 10 Şubat 1934 tarihli haberinde Yunanistan temsilcisi Maximos ve Yugoslavya temsilcisi

-miş’li geçmiş zaman Dilek şart kipi (-se) Şimdiki zaman (-yor) Gereklilik kipi (-meli) Gelecek zaman (-ecek) Emir kipi (kip eki yoktur) Geniş zaman (-r, -z). -di’li

2019 yılı verilerine göre iki ülke arasındaki ticaret denge- si yaklaşık 2,7 milyar dolar ile Alman- ya’nın lehine sonuçlanmaktadır.. Al- manya pazarı Türkiye’nin

a) 3?ncü fıkranın 1?nci cümlesine göre, hastalık sigortası hakkındaki Türk mevzuatının uygulanmasında, aylık veya gelir sahiplerinin hastalık sigortası için

Yararlanıcı, şirketin kurulduğu veya faaliyete geçtiği tarihe bağlı olarak, ortalama çalışan sayısının ve faaliyet gelirlerinin, önceki 3 yıl boyunca veya daha kısa

08- 899/2 sayılı, 1.10.2015 tarihli arşiv numaramızla arşivlenen yazılı başvurunuza istinaden Size, BIOREDWORM-L organik - mikrobiyal gübrenin fiziksel ve kimyasal