• Sonuç bulunamadı

Koçdemir, M. (2021). Yaparak Öğrenme Etkinliği Olarak Okul Katılımcı Bütçeleme Uygulaması. Social Sciences Research Journal, 10 (4),

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Koçdemir, M. (2021). Yaparak Öğrenme Etkinliği Olarak Okul Katılımcı Bütçeleme Uygulaması. Social Sciences Research Journal, 10 (4),"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kabul/Accepted: 29/12/2021 Araştırma Makalesi/Research Article http://dergipark.org.tr/ssrj http://socialsciencesresearchjournal.com

Koçdemir, M. (2021). Yaparak Öğrenme Etkinliği Olarak Okul Katılımcı Bütçeleme Uygulaması. Social Sciences Research Journal, 10 (4), 990-1007.

Yaparak Öğrenme Etkinliği Olarak Okul Katılımcı Bütçeleme Uygulaması Mehmet KOÇDEMİR

mehmetkocdemir@hotmail.com 0000-0002-5046-4730

Öz

Gerçek yaşam, yaparak öğrenmenin doğal bir alanıdır ve okullar, gerçek yaşamın bir minyatürüdür. Bu çalışma, okul katılımcı bütçe uygulamalarının, okul ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde, öğrenciler için bir yaparak öğrenme etkinliği olduğunu açıklamaktır. Bu amaçla, araştırma okul katılımcı bütçeleme uygulamasının, yaparak demokrasiyi öğretme ve bireysel ya da sosyal kazanımlar sağlama potansiyeline odaklanmıştır. Bu itibarla, çalışmanın amacı, demokrasi ya da yaparak öğrenme uygulamasını tartışmak değildir. Çalışma bulguları, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yerel ve Portekiz ulusal uygulamasının, düzenleme ve sonuçlarının incelenmesi ile elde edilmiştir. ABD’de katılımcı bütçe uygulamalarının çoğunluğu okullarda gerçekleştirilmiştir. Portekiz ise dünyada ilk kez ulusal düzeyde okul katılımcı bütçe uygulayan ülkedir. Bulgular, ABD’de yerel yönetimlerce, Portekiz’de ulusal düzeyde başlatılmış olsa da her iki uygulamanın, demokratik katılımın ilkelerini içerdiğini ve demokrasiyi öğrencilere uygulayarak öğretebilme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Dahası sonuçlar, bu girişimin, öğrencilere hem bireysel hem de sosyal açıdan gelişimsel fırsatlar sunan, uyarlanabilecek bir yaparak öğrenme etkinliği olduğunu göstermektedir

Anahtar Kelimeler: Bütçe, Katılım, Okul Katılımcı Bütçelemesi, Yaparak Öğrenme

School Participatory Budgeting Practice As a Learning By Doing Activity Abstract

Real life is a natural area of learning by doing, and schools are a miniature of real life. This study is to explain that school participatory budget practices are a learning-by-doing activity for students beyond meeting school needs.

To this end, the research focused on the potential of school participatory budgeting to teach democracy by doing and to provide individual or social gains. As such, the purpose of the study is not to discuss democracy or the practice of learning by doing. The study findings were obtained by examining the regulation and results of the United States (USA) local and Portuguese national practice. The majority of participatory budgeting practices in the USA were carried out in schools. Portugal is the first country in the world to implement school participatory budgeting at the national level. The findings show that although they were initiated by local governments in the USA and at the national level in Portugal, both practices include the principles of democratic participation and have the potential to teach democracy to students by applying it. In addition, the results show that this initiative is an adaptable learning-by-doing activity that offers students both individual and social developmental opportunities.

Keywords: Budget, Participation, SchoolPparticipatory Budgeting, Learning by Doing

(2)

Giriş

Eğitimin amacı nedir sorusunun cevabı tartışmalı konumunu sürdürürken, okullar demokrasi öğreniminin önemli bir parçası olarak görülmekte (Biesta, 2009, s. 2011), vatandaşlığın öğrenilmesi açısından gerçek bir yaşam minyatürü, her yönüyle olmasa da vatandaşlığın standartları ile alışkanlıklarının öğrenilebileceği ve pratiklerinin gerçekleştirilebileceği bir ortam olarak değerlendirilmektedir (Roosevelt, 2008).

Dewey (2001), eğitimin sadece anlatma ile ilgili bir süreç olmadığını, aktif ve yapıcı bir süreç olduğunu değerlendirmektedir ve ona göre çocuklar, yaptıkları şeylere kendilerini daha fazla kaptırmaktadır (1966, s. 145).

Aktif öğrenme, öğrencilerin bir şeyler yaptığı ve yaparken yaptıkları hakkında düşündüğü etkinlik olarak değerlendirilmektedir (Bonwell ve Eison, 1991, s. 5). Öğrenme sürecinde, öğrenciler ortak bir hedefe ulaşmak üzere, gruplar halinde çalışabilmekte, fikirlerini paylaşabilmekte, çözümler üretebilmekte, ortak hedefe ulaşma yolunda çabalarken, kararlar almakta ve sorumlu biçimde sürecin bir parçası olmaktadırlar (Johnson ve Johnson, 2008; Açıkgöz, 2003). Yaparak, deneyimleyerek öğrenme, problem çözme ve eleştirel düşünme ile birleştiğinde, dinamik bir bilgi edinme süreci yaşanabilmektedir (Ubell, 2010, s. xxxiii).

Schank (1995), gerçek hayatta öğrenmenin, yaparak öğrenmenin doğal bir alanı olduğunu değerlendirmektedir.

Bu bağlamda, dünyada birçok ülkede 11.000’i aşmış uygulama örneği bulunan (Dias vd., 2019) katılımcı bütçelemenin okullarda uygulanan şekli, öğrencilere, süreç adımlarının tamamına katılma fırsatı sunan, problem üzerinde düşünme ve çözüm bulma çabası göstermelerini sağlayan bir gerçek hayat uygulaması olarak, yaparken öğrenmeye katkı sağlayan bir etkinlik olarak ortaya çıkmaktadır.

Yöneten aktörlerin nasıl çalıştığının anlaşılması, düşünmeye olan katkısı ve demokratik süreçlerin bir parçası olmayı sağlaması nedeniyle, genel olarak katılımcı bütçeleme uygulamaları, bir “demokrasi okulu” (Wampler vd., 2018, s. 56) ya da “vatandaşlık okulu” olarak görülmekte (Fedozzi vd., 2018, s. 111) ve demokratik yeteneklerin gelişmesine katkı sağlamaktadır (Cohen vd., 2015, s. 6). Bu yönüyle katılımcı bütçeleme, yakın dönemin yenilikçi bir demokrasi pratiği olarak değerlendirilmektedir (UN-HABITAT, 2004; Cabannes, 2004; Dias, 2014a; Allegretti vd., 2021).

Vatandaşlık hak ve sorumlulukları, kadim bir tartışma konusudur. Eski kent devletlerinde yönetime katılmak bir

“erdem” olarak görülmüştür. Erdem, bir yönüyle, kentin tamamı için iyi olanı hedefleme ve bu hedefe ulaşmak üzere gerçekleştirilen katılımlı çabaları ifade etmektedir (Dahl, 1993, s. 17). Ölçek kent devletleri gibi küçüldüğünde, katılım göreceli olarak daha kolay hale gelebilmekte, halkın agoralarda bir araya gelerek karar ve tartışmalara katılabilmesi mümkün olabilmekteyken, günümüzün modern devletlerinde, nüfus ve coğrafi nedenlerle böyle bir katılım şeklini başarmak mümkün olamamaktadır. Bu nedenle temsil kaçınılmaz hale gelmiş ve vatandaşlar, seçtiği temsilcileri yoluyla karar ve uygulamaları yönlendirebilmiştir. Ancak, vatandaşlar, gerçek anlamda kararları yönlendirecek bir potansiyele sahip değilse, oy kullanmanın faydasız olduğunu düşünmeye başlamaktadır ve bu durumda halkın değil, seçimlerin demokrasisi ortaya çıkmaktadır (Dias, 2014a, s. 21, 22).

Oysa, demokrasi ve katılım, belli dönemlerde gerçekleştirilen seçimlerin ötesindedir (Näsström, 2015) ve siyasal temsil ile aktif katılım birbirini dışlamaz (Young, 2002, s. 3). Dahası, günümüzde halkın yönetsel süreçlere katılma yönündeki talepleri de her geçen gün artmaktadır (Mulgan, 2003). Bu durumda, vatandaş katılımının hangi boyutlarda olması gerektiği tartışması ortaya çıkmaktadır. Arnstein’ın (1969, s. 217), sekiz basamakta gösterdiği katılım merdiveninin, ilk basamakları yönlendirme ve terapiden oluşur ve bu aşamalarda gerçek bir katılım yoktur.

Bu basamakları, kamu otoritelerinin yaygın olarak vatandaşlarla ilişki içinde olduğu, bilgilendirme, danışma, ikna gibi göstermelik katılım uygulamaları izlemektedir. Gerçek katılım ise vatandaşla ortaklık kurulduğunda, yetki devredildiğinde ve vatandaş kontrol kapasitesine sahip olduğunda ortaya çıkabilmektedir.

Bütçeler, halka ait kaynakların, halk adına kamusal mal ve hizmet üretimi için kullanılmasına yetki veren araçlar olduğundan, bütçelerin asıl sahibi halktır. Belki de bu nedenle, bütçe süreçlerine vatandaşların katılımı önemsenmiş (Guo, Neshkova, 2012) ve IMF, OECD gibi birçok uluslararası kuruluş, bütçelere katılımın yolları konusunda ilkeler ve kurallar geliştirmişlerdir (OECD, 2017, s. 83-85). Katılım çerçevesinde, geçtiğimiz 30 yıl boyunca, vatandaşların bütçe süreçlerinin gerçek anlamda bir parçası olmasına olanak sağlayan önemli bir uygulama da katılımcı bütçeleme olmuştur. Katılımcı bütçeleme, bütçe kaynaklarının genellikle bir kısmının, halkın kararıyla kullanılmasını sağlayan bir katılım yöntemidir.

Bu çalışmada, demokrasi ya da yaparak öğrenme bağlamında, kuramsal bir tartışma yapılması amaçlanmamış, okullarda katılımcı bütçeleme modelinin, öğrencilerin demokratik uygulamalara katılımını sağlayan ve onlara farklı bireysel ve sosyal beceriler kazandıran bir yaparak öğrenme etkinliği olduğu gösterilmeye çalışılmıştır.

Dahası dünyada okullarda katılımcı bütçeleme uygulaması, eğitim müfredatının bir parçası olarak uygulanmamakta, müfredat dışı ve öğrenmeye katkı sağlayan bir yenilik olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) yerel uygulaması ve Portekiz ulusal uygulamasını içeren iki farklı uygulama örneğinden hareketle, bu uygulamaların düzenlenmeleri ve pratikleri çerçevesinde, okul katılımcı bütçelemesinin, yaparak öğrenmeye uygun, esinlenebilecek bir girişim olduğu açıklanmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda, çalışmanın

(3)

takip eden bölümlerinde, öncelikle katılımcı bütçeleme ve okul katılımcı bütçeleme kavramları açıklanacak, yöntem ve bulgular paylaşılacak ve son olarak da sonuç, tartışma ve önerilere yer verilecektir.

Katılımcı Bütçeleme ve Okul Katılımcı Bütçeleme Uygulaması

Önemli demokratik yeniliklerden biri olarak kabul edilen katılımcı bütçeleme uygulamasının (UN-HABITAT, 2004; Cabannes, 2004; Dias, 2014a; Allegretti vd., 2021), Kerala, Lajes, Boa Esperança, Diadema ve Vila Velha gibi şehirlerde ilk denemelerine rastlansa da (Alfaro vd., 2010), 1989’daki Brezilya Porto Alegro deneyimi, tüm dünyada başlangıç olarak kabul edilen katılımcı bütçeleme girişimidir (Sousa, 2002). Bu demokratik yenilik, 30 yıl gibi kısa bir sürede, dünyanın her yerinde, 11.000 uygulama örneğini aşan ve yaklaşık %62'si yerel yönetimler tarafından desteklenen bir uygulama haline gelmiştir (Dias vd., 2019).

Wampler (2007, s. 21), katılımcı bütçelemeyi, bir karar verme süreci olarak değerlendirmekte ve bu süreçte vatandaşların kamu kaynaklarının dağıtımı konusunda müzakere, tartışma ve uzlaşma olanağı bulabildiklerini paylaşmaktadır. Dias (2014b, s. 328) ise katılımcı bütçelemeyi bir döngü içerisinde değerlendirerek, katılımcı bütçeleme sürecinde ilk olarak sorun ve ihtiyacın tanımlanması, önceliklere göre karar oluşturulması, projelerin uygulanması ve sonuçların izlenerek değerlendirilmesi gerektiğini paylaşmaktadır. Bu itibarla katılımcı bütçeleme uygulaması, bütçe hakkının asıl sahibi olan halka, bütçe konusunda yeniden yetki verilmesine hizmet eden bir uygulamadır.

Brezilya’da diktatörlük sonrası sivil yönetime geçiş, 1988'deki yeni Anayasa ile mali ve siyasi merkezileşmenin yerini yerelleşmenin alması, şehirlerin nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan altyapı eksikleri, yeni sosyal ve siyasi aktörlerin ortaya çıkışı gibi birçok toplumsal, ekonomik ve siyasal dönüşüm, katılımcı bütçeleme girişimlerinin altyapısını hazırlamıştır (Falanga ve Lüchmann, 2019; Fedozzi ve Lima, 2014).

Porto Alegre’de başlayan katılımcı bütçelemenin ilk modelinde, vatandaşlar, mahalle toplantılarına katılarak delegeler belirlemiş, katılımcı bütçeleme meclisleri oluşturulmuş (Falanga ve Lüchmann, 2019) ve süreç yine vatandaşların seçtiği bir temsilci sistem üzerinden işlemiş olsa da günümüzde vatandaşların teknolojik olanaklar sayesinde, süreçlere doğrudan katılabildiği uygulamalar da görülmektedir (Allegretti ve Antunes, 2014; Cabannes, 2017; Dias ve Sousa, 2017).

Dünyada yerel düzeyde başlayan katılımcı bütçelemenin, zamanla farklı uygulama çeşitleri söz konusu olmuştur.

Bu bağlamda;

-! Bölgesel katılımcı bütçeleme (mahalle, semt vb.),

-! Sektör ya da konuya bağlı katılımcı bütçeleme (çevre, konut, yerel gelişim vb.),

-! Aktör temelli katılımcı bütçeleme (genç, kadın, yaşlı, göçmen vb.) uygulamalarından söz edilebilir (Wampler, 2007; Cabannes, 2015).

Bu girişimlerin bazıları bütçelerin tümü, bazıları bir kısmı üzerinde fikir geliştirme, bazılarında tüm vatandaşların bazılarında da delege sistemi ile bir kısım vatandaşın katılabildiği uygulama örnekleri söz konusu olmuştur.

Modern proje bazlı uygulamalar ise süreçlerin tasarlanması, tanıtılması, halkın kurallar ve sınırlar çerçevesinde bilgilendirilmesi gibi hazırlık aşaması, halkın tercihlerini fikir olarak ortaya koyması, fikirlerin bir proje formatı ve niteliğine dönüştürülmesi, uygulanacak projelere oylama ile karar verilmesi ve seçilen projelerin fon sağlanarak gerçekleştirilmesi aşamalarını içermektedir.1 Bununla birlikte, sürecin tamamının vatandaşlar tarafından izlenmesi ve sonuçlarının saydam ve hesap verir biçimde vatandaşlarla paylaşılması da bir anlayış olarak modele dahil edilebilir.

Katılımcı bütçeleme uygulamaları önemli bir yönetişim aracıdır ve demokrasiye katkı sağlar. Ancak demokrasiye katılmak maliyetli bir fedakarlık olarak kabul edildiğinden, demokrasiyi sevmek de zor bir mesele olarak değerlendirilmekte (Young, 2002, s.16, 17), eğlenceli ve oyun temelli çabalar ile vatandaşların katılım olanakları zenginleştirilmeye çalışılmaktadır (Lerner, 2014; Meloni vd., 2018). Ancak yetişkinlerin aktif ve katılımcı vatandaşlar olması için alışkanlık ve pratiklerin erken dönemlerde kazandırılması daha etkili bir yöntem olabilir.

Bu bağlamda, önemli tartışma konularından birini, eğitim yoluyla, demokratik yurttaşların ve demokrasi kültürünün gelişimine nasıl katkı verileceği ya da demokratik süreçlere olan ilginin ve katılımın nasıl sürdürülebilir kılınacağı oluşturmaktadır (Biesta, 2011, s. 5).

Demokrasi, sadece vatandaş görev ve sorumlulukları ile ilgili değil, aynı zamanda hakları ile de ilgilidir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin birinci maddesi, erken yaşta reşit olma durumu gibi özel durumlar dışında, 18 yaşından küçük olanları çocuk olarak kabul etmekte ve 12. maddesi, “Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar” düzenlemesine

1 Bkz. http://www.participatorybudgeting.org

(4)

yer vermektedir. Avrupa Konseyi’nin demokratik vatandaşlık ve insan hakları eğitimini düzenleyen yönetmeliğinin 2. maddesinde ise demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi ve korunması amacıyla, demokratik hak ve sorumlulukları kullanma ve savunma konusunda vatandaşlık eğitiminin güçlendirilmesi üzerinde durulmuş ve 5 inci maddesinde de özellikle okulların eğitim ve öğrenme uygulamalarında demokratik ve insan hakları değer ve ilkelerini takip ederek, desteklemesi gerektiği düzenlenmiştir. 2

Hard (1992, s. 8), çocukların katılımı konusunda, UNICEF için yaptığı çalışmada, Arnstein’den uyarladığı çocuk katılım merdivenini Şekil 1’deki gibi tasarlamıştır.

Şekil 1. R. Hard Çocuk Katılım Merdiveni

Kaynak: (Hard, 1992, s. 8).

Şekil 1’de yer alan ilk üç basamak, aslında bir katılımın olmadığı, yetişkinlerin amaçları çerçevesinde gerçekleşen katılım basamaklarını göstermektedir. Modelde, dördüncü basamak ve devamında ise güçlenerek artan çocuklar için katılım seviyeleri yer almaktadır. Okul katılımcı bütçeleme girişimleri ise belki daha da farklı bir katılım basamağını oluşturmaktadır. Zira bu girişimler, yetişkinler tarafından başlatılmakta, birlikte yönetilmekte ancak uygulanacak proje kararları, bütünüyle çocuklar tarafından alınmaktadır.

Gençlerle ilgili katılımcı bütçeleme girişimlerinin, ilk olarak 1997'de Barra Mansa, Rio de Janeiro, Brezilya'da başladığı ve oradan Latin Amerika, Avrupa ve Kuzey Amerika'ya yayıldığı değerlendirilmektedir (Cabannes ve Delgado, 2015, s. 146). Bugüne kadar gençleri ve çocukları hedef alan birçok katılım girişimi gerçekleştirilmiştir (García-Leiva ve Falck, 2018). Okul katılımcı bütçeleme uygulamaları ise çocuk ve gençleri hedef almakla birlikte, bir yaşam alanı olarak, onların okullarındaki ihtiyaçlar ve çözümlere odaklanmakta ve katılımın kitlesi olarak sadece ilgili okuldaki öğrencileri hedef almaktadır.

Dünyada toplam katılımcı bütçeleme uygulamaları içinde %15’ler düzeyine ulaşmış olan (Dias vd., 2019, s. 45), okul katılımcı bütçeleme uygulamaları (Gažúrová ve Moleda, 2018, s. 12), öğrencilerin okullarının ortak ihtiyaçları konusunda, kendi geliştirdikleri fikirler ile çözümler üretmelerine ve ortak çözüm belirleyerek uygulanmasına birlikte oylarıyla karar verdiği bir girişimdir.

Okul katılımcı bütçeleme uygulaması, öğrencilerin ve okulların gelişimi ile demokratik süreçlerin bir parçası olunması bakımından birçok yarar sağlamaktadır. Bu uygulamalar, öğrencilerin işleyen bir demokrasi uygulamasını birlikte yaşamalarına olanak vererek, öğrencilere aşağıdaki gelişim fırsatlarını sunar;

-! Öğrencilerin olumlu bir sivil katılım ve yönetime katılma tecrübesi edinmesi,

2 Bkz. Council of Europe Charter on Education for Democratic Citizenship and Human Rights Education

(5)

-! Öğrencilerin, ileri aşamalarda siyaset ve toplumun bir parçası olması bakımından köprü oluşturması, -! Öğrenciler ve okul yönetimi arasında olumlu ilişkiler kurulmasına katkı sağlayarak, okul topluluğunun

güçlendirilmesi,

-! Öğrencilerin, topluluğun ortak ihtiyaçları konusunda farkındalık oluşturması, ortak refah konusunda sosyal sorumluluk duygusu geliştirmesi,

-! Öğrencilerin işbirliği halinde çalışması, sorunlara çözüm arama, eleştirel ve yaratıcı düşünme, fikirlerini savunma yeteneklerini geliştirmesi,

-! Öğrencilerin araştırma, görüşme, anket, gibi becerilerini geliştirmesi,

-! Öğrencilerin topluluk önünde konuşma ve sunum gibi becerilerini geliştirmesi,

-! Öğrencilerin piyasa araştırması yapma ve bütçe süreçleri konusunda temel becerilerini geliştirmesi, -! Öğrencilere proje yönetme becerisi kazandırması (Gažúrová ve Moleda, 2018; Gibbs vd., 2021; PBP).

Okul katılımcı bütçeleme uygulaması, aynı zamanda, veliler, öğretmenler ve yöneticiler için de demokratik bir sürecin ortak paydaşı olmaları açısından değerlidir. Uygulama süreci boyunca aktörler, öğrencilerin, toplantı, görüşme, sunum, tartışma gibi yöntemleri kullanmasını kolaylaştırmakta ve katılım süreçlerini destekleyebilmektedir.

Yöntem

Bu çalışma, bir nitel araştırma yöntemi olan doküman incelemesi yoluyla gerçekleştirilmiştir. Dünyada okul katılımcı bütçeleme uygulamaları genel olarak iki farklı yolla başlatılmıştır. Bunlardan biri yerel yönetimlerce başlatılan uygulamalar, diğeri de ulusal düzeyde başlatılan uygulamadır. Bu bağlamda, katılımcı bütçe uygulamalarının önemli kısmı (%52) yerel düzeyde okul katılımcı bütçeleme girişimi olan ABD (Dias vd., 2019, s. 35) ve dünyada ilk defa ulusal düzeyde okul katılımcı bütçeleme uygulamasını gerçekleştiren Portekiz’in uygulamalarını düzenleyen ve sonuçlarını değerlendiren belgeler taranmış ve incelenmiştir.

ABD’deki yerel yönetimlerin girişimleri incelenirken, ağırlıklı olarak, ülkede istikrarlı şekilde yerel katılımcı bütçe döngüleri yürüten New York Şehri düzenleme ve uygulamaları analiz edilmiştir.

Bu çerçevede, öncelikle, iki farklı uygulamanın adımlarını gösteren aşağıdaki temel belgeler derinlemesine incelemiş ve analiz ölçütleri ile ilişkili yönlerinden yararlanılmıştır;

-! NYC Eğitim Bakanlığı (2019), Okullarda Katılımcı Bütçeleme Belgesi (NYC Department of Education, 2019, Civics For All Participatory Budgeting in Your School),

-! Portekiz Eğitim Bakanlığı, ulusal okul katılımcı bütçelemesini düzenlediği, 436-A/2017 numaralı kararname.

Bu belgeler dışında, uygulama sonuçlarının ve yasal düzenlemelerin yer aldığı kurumsal internet sitelerinde yer alan belge ve bilgiler de incelenmiştir. Bu kapsamda incelenen internet siteleri;

-! New York “yerel” katılımcı bütçe uygulamaları için; https://council.nyc.gov/pb/

-! New York projeler için: https://data.cityofnewyork.us/City-Government/Participatory-Budgeting- Projects/wwhr-5ven/data

-! Portekiz “ulusal” okul katılımcı bütçe uygulamaları için: https://opescolas.pt/

-! Portekiz anayasa ve yasal düzenlemeleri için: https://dre.pt/

-! Uygulamaları gerçekleştiren okulların internet sayfaları: (Örneğin: https://www.aesamiranda.pt).

Bu ana kaynaklar dışında, “Amerika Birleşik Devletleri (United State of America)” ile “ okul katılımcı bütçeleme (school participatory budgeting)” kavramlarının birlikte yer aldığı ve “Portekiz (Portugal, República Portuguesa”

ile “okul katılımcı bütçeleme (school participatory budgeting/ orçamento participativo das escolas)” kavramlarının birlikte yer aldığı akademik çalışmaların, elektronik taraması gerçekleştirilmiş, okunmuş, incelenmiş ve ölçütlerle ilişkili bilgiler analize dahil edilmiştir.

Sonuç olarak, ulaşılan kaynaklardan elde edilen bilgiler, katılım ölçütleri ve öğrenciler ile öğretmen görüşleri çerçevesinde, okul katılımcı bütçeleme uygulamasının, öğrencilerin demokratik katılım, bireysel ve sosyal becerilerini geliştirme açısından, yaparak öğrenme sağlayan bir etkinlik olup olmadığı analiz edilmiş ve tartışılmıştır.

Demokrasilerde halk için nasıl bir katılım öngörüleceği tartışmalı konumunu sürdürse de (Heald, 2006, s. 1) katılım yoluyla ortak kararlar alınması klasik demokrasilerin temel yaklaşımıdır (Schimitter ve Lynn, 1991, s. 77).

Dahası vatandaşların kendilerini etkileyecek kararlara daha fazla katılması, diğer demokratik kurumlarca da desteklenmektedir (Lenaerts, 2013, s. 314). Bu bağlamda, çalışmada, incelenen iki farklı okul katılımcı bütçeleme uygulama örneği, demokratik katılımın niteliği bakımından analiz edilmiştir.

(6)

The Global Initiative for Fiscal Transparency (GIFT), genel anlamda başarılı katılımın açıklık, kapsayıcılık, kendini ifade etmeye saygı, zamanlık, erişilebilirlik, şeffaflık, orantılılık, sürdürülebilirlik, tamamlayıcılık ve karşılıklılık gibi özellikler taşıması gerektiğini değerlendirmektedir (GIFT, 2015, s. 4, 5).

Genel katılım ilkeleri dışında, bazı sivil toplum kuruluşları, doğrudan katılımcı bütçelemenin ilkeleri hakkında değerlendirmeler paylaşmışlardır. PB Unit (2009) tarafından yapılan çalışmada, katılımcı bütçelemenin değerleri, şeffaflık, erişilebilirlik, müzakere, güçlendirme, yerel sahiplik, yaygın katılım, temsili demokrasi, sorumluluğun paylaşılması şeklinde belirlenirken, PB Network (2015), katılımcı bütçeleme değer, ilke ve standartlarını, doğrudan katılım, temsili demokrasiye destek, ana akım katılımı, erişilebilirlik, şeffaflık, müzakere, güçlendirme, sorumluluğun paylaşılması başlıkları altında belirlemiştir.

Katılımcı bütçelemenin ilkeleri, bazı ülke uygulamalarına yön veren düzenlemelerde de tanımlanmıştır. 2003 yılında katılımcı bütçeleme uygulamalarını ulusal düzeyde yasaya bağlamış olan Peru’nun (McNulty, 2014, s.

203) katılımcı bütçelemeyi düzenleyen 28056 numaralı yasasında; katılım, şeffaflık, eşitlik, hoşgörü, etkinlik ve verimlilik, tarafsızlık, anlaşmalara saygı gibi ilkeler belirlenmiştir.3

Avrupa’da Polonya’dan sonra en fazla örnek uygulamaya sahip Portekiz’in (Dias vd., 2019, s. 25) katılımcı bütçeleme kalite düzenlemesinde, kamu düzenlemesi, müzakereci ve bağlayıcı karakter, süreklilik, sosyal diyalog, şeffaflık ve hesap verebilirlik, eşit erişim, mali ifade, uygulama, vatandaşlık eğitimi, teknik ve siyasi destek, dönüşüm, izleme ve değerlendirme, eklemleme ve entegrasyon gibi ilkeler yer almaktadır.4

Önemli alan araştırmacılarınca da katılımcı bütçeleme konusunda bazı ilkeler geliştirilmiştir. Wampler (2012), katılımcı bütçelemeyi oluşturan prensiplerin, aktif vatandaş katılımını sağlayan söz hakkı, vatandaş otoritesinin artmasına hizmet eden oy hakkı, kaynakların yeniden tahsisini sağlayan sosyal adalet ve şeffaflık (gözetim) olduğunu paylaşmıştır.

Bu düzenlemelerde yer alan asgari ölçütler çerçevesinde, aşağıdaki ilkeler, okul katılımcı bütçeleme süreçlerinin, demokratik katılım anlamındaki yeterliliklerini analiz etmek üzere değerlendirme kriteri olarak belirlenmiştir.

-! Kapsayıcılık: Süreç tüm ilgililerin katılmasını sağlıyor mu? Tüm aktörlere eşit erişim sağlanıyor mu?

-! Kapsamlı katılım: Sürecin tüm aşamalarına katılım mümkün mü?

-! Erişim: Sürece erişmek isteyenler, yüz yüze ya da online olarak her türlü araçla sürece kolaylıkla erişim olanağına sahip midir?

-! Söz hakkı: Süreçler sırasında, isteyenler, fikirlerini kolaylıkla paylaşabilmekte midir?

-! Oy hakkı: Kararlar katılımcıların kullandığı oylarla mı alınmakta?

-! Saydamlık ve hesap verme: Tereddütler giderilebilmekte midir? Süreçte üretilen bilgiler açık olarak paylaşılıyor mu? Süreç kolaylıkla izlenebiliyor mu? Sonuçlar taraflarla paylaşılıyor mu?

Belge incelemesine dayalı olarak yürütülen bu çalışma, etik açıdan bir izni gerektirmemiş, atıflar ve kaynaklar kurallara uygun olarak gösterilmiştir.

Değerlendirme ve Analiz

Araştırma amacına uygun olarak, öncelikle ABD’de yerel düzeyde gerçekleştirilen uygulamaların düzenleme ve sonuçları ve sonra Portekiz’de ulusal düzeyde gerçekleştirilen okul katılımcı bütçe girişiminin düzenleme ve sonuçları açıklanacaktır. Daha sonra bu iki uygulamanın ortaya koyduğu sonuçlar, kapsayıcılık, kapsamlı katılım, erişim, söz hakkı, oy hakkı, saydamlık ve hesap verme şeklinde belirlenen, demokratik katılım ölçütleri çerçevesinde karşılaştırmalı olarak analiz edilecektir. Analiz sonucunda, uygulamaların belirlenen ölçütleri karşılaması durumuna göre, okul katılımcı bütçeleme girişimlerinin, öğrencilere demokratik katılımı, yaparak öğreten bir uygulama çerçevesi ortaya koyduğu değerlendirilecektir. Ayrıca okul katılımcı bütçe uygulamasında öğrencilerin farklı bireysel ve sosyal beceriler geliştirip geliştirmedikleri de öğrenci ve öğretmenlerin görüşleri ile desteklenecektir.

Yerel Düzeyde Okul Katılımcı Bütçeleme Uygulaması: ABD

ABD’de ilk katılımcı bütçeleme uygulaması, Chicago’ya uzun yıllar hizmet etmiş Alderman Joe Moore öncülüğünde, 2009 yılında başlatılmış, daha sonra New York City, San Francisco ve Vallejo, California gibi şehirlere yayılmış, 2009 yılındaki ilk denemenin ardından, beşinci yılda projelendirilmiş 45 katılımcı bütçeleme uygulamasına ulaşılmıştır (PBP, 2014; Godwin, 2018).

3 Bkz. https://www.oas.org/juridico/spanish/per_res19.pdf

4Bkz. http://portugalparticipa.pt/upload_folder/table_data/97196eb8-fb0b-425f-abb6- 0f98debf9bdb/files/2017_CARTA_QUALIDADE_ENG.PDF

(7)

ABD'de yerel düzeyde gerçekleştirilen katılımcı bütçe uygulamalarının %52'sini okullarda gerçekleştirilen uygulamalar oluşturmaktadır (Dias vd., 2019, s. 35) ve uygulamaların başladığı 6 yıllık dönemin devamında, katılımcı bütçelemeye ayrılan yaklaşık 134 milyon doların yarısına yakınını, eğitim faaliyetlerine ayrılan katılımcı bütçeleme girişimleri oluşturmuştur (Hagelskamp vd., 2020, s. 14).

Bu ülkede gerçekleştirilen okul katılımcı bütçeleme girişiminin ilki Phoenix, Arizona’da uygulanmıştır. 2013- 2014 döneminde Bioscience Lisesi’nde gerçekleştirilen bu girişim sonrasında, 2015 yılında California'da Overfelt Lisesi, ABD'de okul katılımcı bütçeleme süreci başlatan ikinci okul olmuştur (Cohen et al., 2015, s.10).

ABD’de okul katılımcı bütçeleme uygulaması ilköğretim, lise, üniversite gibi her düzeyde uygulanmıştır5 ve hızlı bir gelişim süreci içerisindedir. 2019-2020 dönemine gelindiğinde Phoenix-Arizona’da uygulama örneği 34 okula ulaşmıştır (Bartlett, vd., 2020, s. 8).

New York City de istikrarlı biçimde katılımcı bütçeleme uygulamaları gerçekleştiren şehirlerden biridir ve şehir eğitim departmanı, yerel düzeyde zamanla yaygınlaştırılmak üzere, 48 lisede katılımcı bütçeleme uygulaması başlatmıştır (Dias vd., 2019, s. 98). Tablo 1, New York’ta 6 yıllık dönemde, katılımcı bütçeleme çerçevesinde geliştirilen proje sayıları, oylar ile eğitimle ilgili projelerin oranını göstermektedir.

Tablo 1. New York Şehri 2012-2017 Dönemi Proje Önerilerinin Özeti

Yıl Toplam Proje Önerisi Sayısı

Eğitimle İlgili Proje Sayısı

Eğitimle İlgili Proje Önerisi Oranı

Kullanılan Oy Sayısı

2012 89 23 26%

2013 142 48 34%

2014 141 29 21%

2015 348 121 35% 43413

2016 377 158 42% 61038

2017 397 167 42% 55873

Kaynak: https://data.cityofnewyork.us/City-Government/Participatory-Budgeting-Projects/wwhr-5ven/data 2012-2017’den yazar tarafından oluşturulmuştur.

Tablo 1, yerel düzeydeki katılımcı bütçeleme proje önerilerinin sürekli biçimde arttığını ve bu artışta en yüksek payın da eğitim alanında gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.

Tipik bir okul katılımcı bütçeleme süreci, öğrencilerin, okul topluluğunu geliştirme amacıyla fikirler geliştirdiği, fikirler konusunda, maliyet ve fizibilite araştırmaları yaparak, bu fikirleri projelere dönüştürdüğü, tekliflerin artılarını ve eksilerini tartışabildiği, kazananı belirlemek için oylamalara katılabildiği, kazanan projelerin finanse edilerek uygulandığı tüm aşamalarda öğrencilere katılım fırsatları sunar (Bartlett, vd., 2020, s. 9). Şekil 2’de yer alan ABD’deki bazı uygulamaların gözlemleri, öğrencilerin tüm bu katılım fırsatlarını kullanmasa da sürecin bir biçimde parçası olduğunu ortaya koymaktadır.

Şekil 2, öğrencilerin sürecin her aşamasında olmasa da farklı boyutlarda sürecin bir parçası olduklarını göstermektedir.

ABD’de, düzenli katılımcı bütçeleme uygulamaları gerçekleştiren New York City, 2019’da eğitim amaçlı hazırladığı rehberde, okul katılımcı bütçeleme döngüsünde, sürecin işleyişi ile ilgili olarak aşağıdaki örnek aşamaları ve takvimi belirlemiştir (NYC Department of Education, 2019, s. 10-12);

-! Aralık 2018: Okulların Seçimi,

-! Ocak 2019: Katılımcı Okullar İçin Başlama ve Planlama,

-! 1 Hafta/1 Seans: Sürecin Tasarlanması: Koordinasyon, bilgilendirme, ihtiyaç belirleme anketleri, araştırma komiteleri oluşturma,

-! 2 Hafta/4 Seans: Fikirlerin Toplanması: Anket sonuçlarının paylaşılması, öneriler oluşturulması,

-! 1 Ay/4–8 Seans: Teklif Geliştirme: İlk tekliflerin araştırılması, uzman görüşü alma, maliyet ve fizibilite çalışmaları, fikirlerin projeye dönüşümü,

-! 1 Hafta/1 Seans: Sunumlar ve Oylama,

5 Bkz. https://www.participatorybudgeting.org/what-is-pb/pb-in-schools/

(8)

-! 2019 Bahar: Projenin Finanse Edilmesi, -! Mayıs 2019 Projenin Okullarla Paylaşılması.

Şekil 2. ABD-Arizona Örneğinde Öğrencilerin Okul Katılımcı Bütçeleme Sürecindeki Katılım Boyutları

Kaynak: (Bartlett, vd., 2020, s. 13).

Rehberde yer alan takvim ve uygulama adımları ile gerçekleştirilen projeler sonunda, yönetimin ve katılımcı bütçeleme ile ilgili öğretmenlerin süreci değerlendirmesi ve sonraki yıl için yapılacak iyileştirmeleri belirlemesi de önerilmektedir (NYC Department of Education, 2019, s. 12). Bu da döngülerin sürekli bir gelişim içerisinde gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktadır.

Önerilen proje yönetim süreci; öğrencilerin, öğretmenler, yönetim ve gerektiğinde uzmanlarla birlikte çalışabildiği fikir üretebildiği, tartışabildiği, fikirlerini projeye dönüştürdüğü, projelerini sunarak savunabildiği, projeleri oylayarak özgür tercihlerini ortaya koyduğu ve bu bağlamda bireysel ya da sosyal gelişimine katkı sağlayacak birçok uygulama aşamasının parçası olduğu bir çerçevede gerçekleşmektedir.

ABD uygulamasının demokratik katılım ölçütlerini ne ölçüde sağladığı Tablo 2’de değerlendirilmiştir.

Tablo 2’de yer alan verilere göre, ABD’de gerçekleştirilen yerel okul katılımcı bütçeleme uygulaması, demokratik katılım prensiplerini karşılayan ve öğrencilerin tüm süreçlerde yer alarak katılımı yaparak öğrenmesine olanak sağlayan bir biçimde gerçekleşmektedir.

Uygulanan projeler sonrasında, öğrencilerle sürecin çıktıları konusunda yapılan anketlerde aşağıdaki görüşleri paylaşmışlardır (Bartlett, vd., 2020, s. 18-21);

“Kararların verilmesine yardımcı olduğum için kendimi daha önemli hissediyorum”; “Daha fazla cesaret ve özgüven sahibi olmayı öğrendim”; “Kendimi savunmayı öğrendim çünkü iyi bir fikrim olduğunu biliyordum”;

“Bana ilk kez bir fark yaratma şansı verildi.”; “Utangaçtım ama katılımcı bütçeleme sunum yapmamı sağladı, bu benim topluluk önünde konuşma ve daha az korkma konusunda daha iyi olmamı sağladı”; “Birlikte çalışmak daha iyi ve her şey benimle ilgili değil”; “İlk defa kötü kararlar değil, iyi kararlar verme şansım oldu”; “Okulumda bir değişiklik yapabildim”; “Daha iyi olmaya başladığımda kendime inandım”; “Çözümlere daha fazla odaklanıyorum.”; “Bir şey bana kendimi daha fazla ifade etmemi söyledi çünkü bunun bir şeyleri değiştirebileceğini düşündüm.”; “Oy kullanmanın amacını anladım”; “Oy vermenin yaşamları ve dünyayı nasıl değiştirdiğini anladım”.

Yukarıdaki değerlendirmeler, eğitimin kalitesini arttıran, kaynak yönetimi konusunda öğrencileri geliştiren ve onlara uygulama süreçlerinde birçok bireysel ve sosyal kazanım sunan bir uygulama sonucuna işaret etmektedir.

(9)

Tablo 2. ABD Okul Katılımcı Bütçeleme Uygulamasının Demokratik Katılım Kriterleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi

Ölçüt Ölçütün Karşılanma Şekli

Kapsayıcılık

Uygulama yerel düzeyde ve seçili okullarda gerçekleşmekte. Bu nedenle, genel kapsayıcılık sınırlı. Ancak katılım girişimi başlatılan okullarda öğrencileri dışlamadan, okuldaki tüm öğrencileri kapsamaktadır.

Kapsamlı Katılım

Öğrencilere sürecin her aşamasına katılabilme fırsatı sunulmuştur. Bu olanak sağlandıktan sonra, katılım boyutu öğrenci tercihleri ile belirlenmiştir. Bu çerçevede bazı öğrenciler, sürecin tasarlama, araştırma, etkinlikler, fikir önerisi, tanıtım, oy kullanma gibi aşamalarının tümüne, bir başka grup fikir, kampanya, oy gibi aşamalara, bazıları ise sadece oy aşamasına katılmıştır.

Erişim Uygulamalar, öğrencilerin kolaylıkla erişebileceği okul alanlarından gerçekleştirilmektedir.

Söz Hakkı Öğrencilerin yönlendirme komitesinde yer alması, fikir geliştirmesi, bunları sunması ve savunması, toplantılara katılması gibi her türlü aşamada bulunarak seslerini yükseltmeleri sağlanmıştır.

Oy Hakkı Kapsama dahil okullarda öğrenci ayrımı gözetilmeksizin tüm öğrencilere oy hakkı tanınmıştır.

Saydamlık ve Hesap verme

Öğrencilere tüm süreci görebilecekleri bir takvim sağlanmaktadır. Öğrencilerin okullarının internet sitelerinden süreçle ilgili bilgi edinme süreci izleme fırsatları olmaktadır (Örneğin; https://www.pxu.org/PB). Ayrıca düzenlemeler, idarecilerin ve öğretmenlerin süreci değerlendirmesi ve sonraki yıl için yapılacak iyileştirmeleri belirlemesini öngörmektedir (Örneğin:NYC Department of Education, 2019)

Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur.

Ulusal Düzeyde Okul Katılımcı Bütçeleme Uygulaması: Portekiz

Portekiz’de ilk katılımcı bütçeleme 2002 yılında Palmela’da başlatılmıştır (Allegretti, 2014, s. 60). Portekiz, Avrupa’da Polonya’dan sonra en fazla katılımcı bütçeleme girişimi gerçekleştiren ülkedir ve bunun yaklaşık 1.500’ü okul katılımcı bütçeleme uygulamasıdır (Dias vd., 2019, s. 31, 32). Portekiz’de okullarda katılımcı bütçeleme uygulamaları genellikle yerel yönetimlerin girişimleri ile başlamıştır (Dias, 2014b). Ancak 2017 yılında bu çabalar yön değiştirmiş ve ülke genelinde okulları kapsayacak bir uygulama gerçekleştirilmiş ve tüm kamu okullarında katılımcı bütçeleme uygulanmasına karar verilmiştir. Bu girişim, dünyada ilk olup, güncel olarak dünyada tek olma özelliğini korumaktadır (Dias vd., 2019, s. 45).

Portekiz Anayasası’nın 73 ve 77. maddeleri, devletin, okullarda yürütülen eğitimin koşullarının demokratikleştirilmesini teşvik edeceği ve öğretmenler ve öğrencilerin, okulların demokratik yönetimine katılma hakkına sahip olduğunu düzenlemektedir.6 Avrupa Konseyi’nin 12.5.2009 tarih ve (2009/C 119/02) sayılı kararında ise okul eğitiminde eşitlik, sosyal uyum ve aktif vatandaşlığın teşvik edilmesi dört temel stratejik hedeften biri olarak kabul edilmiştir (EC, 2009). Bu temel düzenlemelerden hareketle, Portekiz Eğitim Bakanlığı, ulusal düzeyde uygulanmak üzere, 436-A/2017 numaralı kararname7 ile yukarıdan aşağıya doğru (top-down) işleyen bir katılım modeli başlatmıştır (Allegretti ve Copello, 2018, s. 49). Bu düzenlemenin amacı, öğrencilerin sivil ve demokratik katılımını teşvik etmek, vatandaşlık ve diyalog ruhunu geliştirmek, ortak yarar için toplu hareket ve farklı tercihlere saygı çerçevesinde görüşlere değer vermek olarak tanımlanmış ve her okula öğrenci başına 1 € olmak üzere ve asgari 500€ kaynak tahsis edilmiştir.

6 https://dre.pt/constitution-of-the-portuguese-republic

7 Bkz. https://dre.pt/home/-/dre/105711800/details/maximized

(10)

Düzenlemenin 2. maddesi, katılım sürecinin aşağıdaki aşamalardan ve takvimden oluşacağını belirlemiştir;

-! Ocak ayının sonuna kadar: Koordinasyon, kamuya açıklanma süreçleri ve tekliflerin teslimi konularındaki tarihler gibi konuların belirlenmesi,

-! Şubat ayı sonuna kadar: Tekliflerin geliştirilmesi ve sunulması,

-! Oylamadan önceki 10 iş günü içinde: Tekliflerin dağıtılması ve tartışılması, -! 24 Mart'a kadar: Tekliflerin oylanması,

-! Oylamadan sonra en fazla beş iş günü içinde: Sonuçların sunumu, -! Mayıs ayı sonuna kadar: Gerçekleştirme sürecinin planlanması, -! İlgili takvim yılının sonuna kadar: Seçilen projelerin gerçekleştirilmesi.

Katılım için hedef öğrenci kitlesi 12-18 yaş arasındaki öğrencileri kapsayacak şekilde, temel eğitimde 7-9 (kararnamede 3.cycle olarak ifade edilmiştir.) ve orta öğretimde 10-12 arasındaki sınıflar olarak belirlenmiştir.

Dolayısıyla bu anlayış içerisinde başlatılan girişim, Portekiz’deki yaklaşık 1.200 okulu kapsamına almıştır (Abrantes vd., 2018, s. 470).

Uygulamada tekliflerin bireysel olarak öğrencilerden ya da en fazla 5 öğrenciden oluşacak grup şeklinde verilebileceği, ancak teklif vermek için önerinin, okul öğrencilerinin %5’i tarafından desteklenmesi gerektiği düzenleme altına alınmıştır.

Portekiz’deki bu uygulama, teknolojik iletişim araçlarından da yararlanmış ve bu amaca hizmet etmek üzere sosyal medya hesapları ve online platform (www.opescolas.pt) oluşturulmuştur. Bu araçlar etkili iletişimin sağlanmasına hizmet etme yanında (Abrantes vd., 2018, s. 473), okulların ve teklif veren isimler ile sınıflarının paylaşılarak, tekliflerin platforma yüklenmesine ve diğer öğrencilerle paylaşılmasına da olanak sağlamıştır. Teklif ismi, bin kelimeyi geçmeyecek şekilde teklifin tanımlanması, bütçenin açıklanması ve bunları destekleyen belge, fotoğraf vb. bilgileri içeren dokümanların sisteme yüklenmesi sonrasında, teklifler online olarak sisteme aktarılabilmiştir.

Ayrıca teklif vermese de öğrenciler, kendilerini sisteme kayıt etmelerinin ardından, teklifler hakkındaki bilgilere ulaşabilmişlerdir. Platform, tanıtıcı açıklamalar, belgeler, videolar ile okul katılımcı bütçeleme uygulaması ile ilgili geçmiş tecrübelere yer vermiş ve gelecek uygulamaları da yönlendirmiştir.

Ayrıca Eğitim Bakanlığı’nca belirlenen kurallar yanında, okul idareleri Ocak ayında, sürecin başladığı, koordinasyonun nasıl sağlanacağı, kullanılacak formlar ve bilgilere nasıl ulaşılacağı konularında, öğrencilerini bilgilendiren bir başlangıç duyurusu yaparak, okulda sürecin nasıl yönetileceğini gösteren kurallar yayınlamıştır.8 Ulusal düzeyde okul katılımcı bütçe uygulama süreci sonunda yapılan değerlendirmelerde, Tablo 3’te yer alan sonuçlar elde edilmiştir.

Tablo 3. Portekiz Ulusal Okul Katılımcı Bütçeleme Uygulamaları ile İlgili Genel Görünüm Toplam

Okul Katılan Okul Toplam Öğrenci

Oy veren Öğrenci

Verilen Teklif

Kullanılan Kaynak 1.127 1.046 (%93) 530.853 221.063 (%46) 4.371 720.710 € Kaynak: (Abrantes vd., 2018, s. 473, 474)’ten oluşturulmuştur.

Tablo 3’te yer alan veriler, ülkedeki kapsama dahil toplam okul sayısının büyük çoğunluğunun (%93) uygulamayı gerçekleştirdiğini, toplam öğrencilerin yaklaşık yarısının da (%46) en azından oy vererek sürecin bir parçası olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca veriler, her okulda ortalama en az 4 teklif verildiğini göstermektedir.

Okul katılımcı bütçeleme sürecinin etkili biçimde uygulanmasını sağlamak üzere, sürece katılan okullar tarafından birçok araç kullanılmıştır. Tablo 4, bu amaçla kullanılan araçları ve kullanan okulların yüzdesini göstermektedir.

8 Bkz. https://www.aesamiranda.pt/2021/03/18/orcamento-participativo-das-escolas-2021/

(11)

Tablo 4. Okul Katılımcı Bütçeleme Sürecinde Kullanılan Bilgilendirme ve Uygulama Araçları

Kullanılan Araçlar Aracı Kullanan Okul Yüzdesi Öğretmenlerin öğrencileri bilgilendirmesi ve binaların

görünür alanlarında el ilanları ve afişler 85%

Okul web sitesi, sosyal ağlar ve e-postalar 74%

Özel oturum ve tartışmalara öğrencilerin dahil edilmesi 64%

Sınıflarda teklif geliştirme ve tartışma 47%

Yaygınlaştırma sürecine öğrenci derneklerinin dahil

edilmesi 41%

Kaynak: (Abrantes vd., 2018, s. 474)’ten oluşturulmuştur.

Tablo 4, uygulamada katılım yaygınlığı elde etmek üzere, hem yüz yüze hem de online olanakların kullanıldığını ve sürece öğrenci derneklerinin de dahil edildiğini göstermektedir.

Öğrencilerce verilen toplam 4.371 teklifin, %20’si dolayını oluşturan 883 teklif, okul katılımcı bütçeleme kural ve gerekliliklerini karşılamadığı için değerlendirmelerde reddedilmiş, yaklaşık üçte birini oluşturan 1.436 teklif ise yerel koordinasyon desteğiyle öğrenciler tarafından güncellenmiştir (Abrantes vd., 2018, s. 474).

Ulusal katılımcı bütçeleme sürecinde öğrenci tekliflerinin %51’i, genellikle ekipman alımı ile boş zaman ve sosyallik alanlarının iyileştirilmesi konularında olmuştur. En çok teklif verilen alanlar Tablo 5’te yer aldığı gibidir.

Tablo 5. Portekiz’de Ulusal Katılımcı Bütçeleme Uygulamasında En Fazla Teklif Verilen Alanlar

Proje Teklifi Verilen Alan Yüzdesi

Spor malzemeleri %20

Okul hizmetlerinin iyileştirilmesi %13

Eğitim kaynakları %12

Ders dışı etkinlikler %12

Kaynak: (Abrantes vd., 2018, s. 474)’ten oluşturulmuştur.

Tablo 5, öğrencilerce en fazla spor malzemesi temini konusunda teklif verildiğini göstermektedir. Verilen teklifler, aşağıdaki örnekte yer aldığı gibi basit bir form ile 1.000 kelimeyi geçmeyecek şekilde gerekçe ve bütçe bilgisi açıklanarak ve okul öğrenci sayısının %5’ini oluşturan destek listeleri ile birlikte verilmiştir;

“Plastiğin aşırı kullanımının ciddi bir çevre sorunu haline geldiğini göz önünde bulundurarak, aşağıdaki malzemelerin temini için bu öneriyi sunuyoruz: 1-Şişeleri doldurmak için her katta bir adet su sebili (şebeke suyu kullanan). 2- Mevcut musluklar izin vermediği için şişelerin doldurulmasını sağlayan yüksek borulu muslukların takılması (69,99 €/1). 3-Öğrencilere yeniden kullanılabilir ekolojik şişelerin sağlanması (5,00€/1).

Bu önerinin amacı, öğrencilerin şişeleri yeniden kullanmalarını sağlamak ve böylece okulda aşırı plastik kullanımının azaltılmasına (ve dolayısıyla ortadan kaldırılmasına) katkıda bulunmaktır. Okulumuzun sürdürülebilirliğini geliştirmek istiyoruz.”9

Belirlenmiş bir form ile öğrencilere bu basitlikte teklif verme olanağı sunulması, daha başından teklif hazırlama konusunda öğrencileri sınırlamayan ve sürecin işletilmesini kolaylaştıran bir yaklaşım olmuştur.

Portekiz’de ve dünyada ilk kez denenen uygulama, ulusal düzeyde bazı kurumlar tarafından da yönlendirme, değerlendirme ve izleme bakımından desteklenmiştir;

-! Okullar Genel Müdürlüğü: Okul katılımcı bütçelemesi konusunda, okulların bilgilendirilmesi, yönlendirilmesi ve izlenmesi sorumluğunu yerine getirmiş, sürecin uygulanmasını değerlendirmek üzere Şubat ve Mayıs aylarında, tüm devlet okullarını kapsayan iki izleme faaliyeti gerçekleştirmiştir,

-! Eğitim Mali Yönetim Enstitüsü: Okullara kaynak sağlama ve denetleme sorumluğunu yerine getirmiş ve katılımcı bütçeleme kapsamında gerçekleştirilen idari ve mali aktarmalara odaklanan ayrı bir takip prosedürü yürütmüştür,

9 Bkz. https://www.aesamiranda.pt/2021/03/18/orcamento-participativo-das-escolas-2021/

(12)

-! Eğitim ve Bilim Genel Müfettişliği: Katılımcı bütçeleme için özel prosedürlerle birlikte okulların değerlendirilmesi sorumluluğunu yerine getirmiş ve bu kapsamda Ekim ayında, okulların düzenli olarak analiz edildiği programa bazı ilave soruları eklemiş ve sonraki yılda uygulanacak okul katılımcı bütçelemesinin etkinliğini arttırmak için okulların yaklaşık %20'sinden oluşan rastgele bir örneklemin ziyaretini kapsayan, özel bir program geliştirerek, derinlemesine bir analiz yapmıştır (Abrantes vd., 2018, s.

472, 473).

Okullar Genel Müdürlüğü’nün sürecin sonunda izleme kapsamında yaptığı anket sonuçlarında müdürlerin %82’si katılımcı bütçeleme uygulamasının öğrenci farkındalığı ve yurttaşlık eğitimine katkıda bulunduğu, %69’u ise katılımcı bütçelemenin, öğrencilerin haklarında ve okul yaşamına katılımlarında etkili bir iyileştirme anlamına geldiğini paylaşmışlardır (Abrantes vd., 2018, s. 475).

Portekiz Eğitim Bakanlık 2017 yılındaki ilk deneyimden sonra uygulamalara devam etmiş ve bir demokrasi öğrenim yolu olarak, okul katılımcı bütçeleme girişimi, Portekiz’de ulusal düzeyde sürdürülmeye devam edilmiştir10

Portekiz uygulamasının demokratik katılım ölçütlerini ne ölçüde sağladığı Tablo 6’da değerlendirilmiştir.

Tablo 6. Portekiz Okul Katılımcı Bütçeleme Uygulamasının Demokratik Katılım Kriterleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi

Ölçüt Ölçütün Karşılanma Şekli

Kapsayıcılık

Girişim ulusal düzeyde başlatıldığından, tüm ülkedeki okulların %93’ünde uygulanabilmiştir. Okul düzeyinde de öğrenci ayrımı olmaksızın tüm öğrencilerin sürece dahil olmasını sağlamıştır. Belirlenen tek kriter yaş sınırı olmuştur. Ancak her öğrenci kendi okuluna ait süreçlere katılmıştır. Dahası bütçe ayrılırken dahi öğrenci başına bir bütçe belirlenmiş olması, öğrencilerin sürecin ana aktörü olması fikrini desteklemiştir. Ayrıca ulusal düzeydeki bu uygulamada, 221.063 öğrenci oylarıyla sürece katılmıştır.

Kapsamlı Katılım

Öğrencilerin, süreç adımlarının başından sonuna kadar her aşamada süreçlere dahil olması yasal bir düzenlemeye bağlanmıştır. Bu hak öğrencilerle farklı boyutlarda kullanılmıştır. Özellikle, öğrencilerin tekliflerini, okulun diğer öğrencilerinin %5’inin desteğini alarak vermeleri yönündeki kural sayesinde, teklif edilen fikirlerin ortaklaşması ve katılımın artması sağlanmıştır.

Erişim

Uygulamalar öğrencilerin kolaylıkla erişebildiği okul alanlarında gerçekleştirilmiş, ayrıca sadece bu amaçla www.opescolas.pt adıyla oluşturulan portal üzerinden, öğrencilerin tekliflerini elektronik ortama taşıması sağlanmış, öğrenciler bu portal üzerinden, okullarına ait projeleri izleyebilmiştir.

Söz Hakkı

Yukarıdan aşağı bir modelle ulusal düzeyde başlatılan girişim, milli eğitim bakanlığı ve yerel ölçekte okul idareleri eliyle koordine edilse de öğrenciler katılım süreçlerinin diğer aşamalarında seslerini yükseltme fırsatına sahip olmuştur.

Oy Hakkı

Kapsama dahil okullarda öğrenci ayrımı gözetilmeksizin tüm öğrencilere oy hakkı tanınmıştır.

Saydamlık ve Hesap verme

Öğrencilere tüm süreci görebilecekleri bir takvim sağlanmaktadır. Süreçle ilgili bilgi, tekliflerin kaydı, izlenmesi gibi konular, tüm ülkede kullanılabilen

“www.opescolas.pt” portalı üzerinden öğrencilere açık olmuştur. Öğrenciler okullarının internet sayfalarında da izleme ve sonuçlara ulaşma olanağı bulmuşlardır (Örnek: https://www.aesamiranda.pt/2021/03/18/orcamento- participativo-das-escolas-2021/). Ayrıca sürecin uygulama sonuçları, milli eğitim bakanlığının 3 farklı birimince izlenmiş, analiz edilmiş ve raporlanmıştır.

Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur.

10 Bkz. https://opescolas.pt/materiais/

(13)

Tablo 6’da yer alan verilere göre, Portekiz’de ulusal düzeyde uygulanan okul katılımcı bütçeleme girişimi, özellikle kapsamlılık ve hesap verme uygulamaları açısından, ABD’dekinden daha gelişmiş bir uygulama çerçevesi ile demokratik katılım prensiplerini karşılayan ve bu bağlamda öğrencilerin demokratik katılımı, yaparak öğrenmelerine katkı sağlayan bir şekilde gerçekleşmiştir.

Portekiz’de projelerin uygulandığı okullarda, öğretmenler ve öğrenciler nezdinde yapılan araştırmalara verilen aşağıdaki cevaplar, uygulamanın okul topluluğu ve öğrenciler için gözlem, araştırma, vatandaşlık, sivil sorumluluk gibi önemli kazanımlar sağladığını ortaya koymaktadır (Da Cunha, 2018, s. 32-35):

“öğrencilerin, demokratik düzeyde neler yapıldığına dair bir vizyona sahip olmalarını sağlamaktadır”;

“öğrenciler motive olmaktadır… bu tür meydan okumaları sevmekteler… sürece başladıktan sonra bu bir alışkanlık meselesidir ve projelerle ilgilenmekteler”; “çocuklar bu projelerle karşı karşıya kaldıklarında farklı bir olgunluğa sahip olmakta”; “projeler… her zaman okula bir şeyler katar”; “katılmak için daha motiveyiz ve seçim zamanında daha fazla katılım var”.

Öte yandan, öğretmenler, okul katılımcı bütçeleme uygulaması sayesinde, öğrencilerin yaşamları boyunca geliştirmeyi sürdürecekleri deneyimler elde ettiğini değerlendirmektedir. Örneğin tek bir odanın değiştirilmesi yerine, tüm okula katkı sağlayacak projelerin tercih edilmesi yönündeki eğilim sayesinde, ortak fayda arayışı ve bu çerçevede, nelerin geliştirilebileceği ve fikirlerin neden önemli olduğu üzerine düşünmeleri, onların vatandaşlık sorumluluğu konusunda geliştirdikleri önemli bir kazanım olarak görülmüştür (Da Cunha, 2018, s. 34).

Özetle, iki uygulama, bazı farklılıklara sahip olsa da kapsayıcılık, katılım, erişim, söz hakkı, oy hakkı, saydamlık ve hesap verme gibi katılım için gerekli ölçütleri karşılayan ve öğrencilere hem demokratik katılımı hem de bireysel ve sosyal kazanımları yaparak öğreten niteliğe sahip görünmektedir

ABD ve Portekiz Uygulamalarının Ortak Özelliklerini Yansıtan Model

Çalışmada uygulaması paylaşılan yerel (ABD) ve ulusal (Portekiz) iki farklı ülke okul katılımcı bütçeleme girişiminin, katılım ilkeleri ve şartları bakımından bazı uygulama farklılıklarına sahip olsa da öğrencilerin süreçlere katılımını sağlayan temel ortak uygulama adımlarını içerdiği görülmüştür. Şekil 3, ABD ve Portekiz’de okul katılımcı bütçeleme modelinin ana aşamalarını göstermektedir.

Şekil 3. ABD ve Portekiz’de Uygulanan Okul Katılımcı Bütçeleme Modelinin Benzer Aşamaları

Kaynak: ABD ve Portekiz uygulama örneklerinden yararlanarak yazar tarafından hazırlanmıştır.

Öğrenciler, Şekil 3’te yer alan modelin süreçlerinde, her öğrenci, aynı heyecan ve performansla sürecin tüm aşamalarında yer almasa da (Bartlett, vd., 2020, s. 13), onlara bu fırsatların açık olması önemlidir ve öğrenciler, yüz yüze görüşmeler, bilgilendirme toplantıları, arama ve tartışma toplantıları, sunum ve tanıtım, oy kullanma gibi birçok araçla sürecin her aşamasının bir parçası olabilmekte, demokratik katılım, bireysel ve sosyal becerilerini geliştirebilecek fırsatlar bulabilmektedirler.

(14)

Sonuç ve Tartışma

Demokrasi bilgisi ve vatandaş hak, ödev ve sorumluluklarının öğrenilmesi açısından okullar, önemli yaşam alanlarıdır (Biesta, 2009, 2011; Roosevelt, 2008) ve öğrencilerin bu tür kazanımları yaparak, yaşayarak öğrenmesini sağlar.

Modern demokratik devletler, halkın kamusal karar ve uygulamalara sadece seçimlere katılarak dahil olmasının ötesinde, sürekli ve aktif katılım yoluyla yönetişim koşullarını oluşturma çabasındadır. Vatandaşların hak ve yükümlülüklerini bilmesi ve canlı tutabilmesi bunu sağlayacak bilgiyle donatılması ile ilgilidir.

Çocuklar, yaptıkları şeylere kendilerini daha fazla kaptırdıklarından (Dewey, 1966, s. 145), aktif öğrenme yöntemleri ile öğrencilerin bir şeyler yaparken üzerinde düşünebildiği etkinlikler önerilmektedir (Bonwell ve Eison, 1991, s. 5). Böylece öğrenciler, ortak bir hedefe, gruplarla çalışarak, fikirlerini paylaşarak, çözümler üreterek kararlar almakta ve sorumluluk üstelenebilmektedir (Johnson ve Johnson, 2008; Açıkgöz, 2003). Yaparak öğrenme, öğrencilerin daha aktif olduğu bir öğrenme modelidir ve öğrencilerin kararlara ve sorumluluklara katılmasına olanak sağlamaktadır (Johnson ve Johnson, 2008, Açıkgöz, 2003).

Gerçek hayat, yaparak öğrenmek açısından doğal bir alandır (Schank, 1995) ve okullar da bir gerçek alan minyatürüdür (Roosevelt, 2008). Okullarda gerçekleştirilen katılımcı bütçeleme uygulaması, yaparak öğrenme açısından, birden fazla aşamada fırsat sunan bir uygulamadır. Okul katılımcı bütçeleme uygulaması, vatandaşlık hak ve yükümlülüklerinin daha iyi anlaşılmasına hizmet ederek katılımı teşvik eden, böylece öğrencilerin kendi yaşam alanlarının bir parçası olan okullarında, kendilerini ilgilendiren konularda, önceliklerini belirlemek suretiyle fikirler geliştirilmesini teşvik eden, geliştirilen fikirleri birlikte tartışan ve bu fikirleri uygulanabilir projelere dönüştürerek, ortak bir kararla uygulanmasını sağlayan demokratik bir yeniliktir. Bu yenilik, öğrencilerin demokratik yönetim süreçlerini uygulayarak anlamalarına katkı sağlayan süreçleri içermektedir. Uygulamada öğrenciler, gerçekleştirilecek projeleri kendileri seçmek suretiyle, çocuklar için Hard (1992) tarafından modellenen katılım basamaklarının ötesine geçerek, sivil katılım ve yönetime katılma tecrübesi, siyaset ve toplumun bir parçası olma, okul topluluğunu güçlendirme, ortak refah konusunda düşünme, sorunlara çözüm arama, eleştirel ve yaratıcı düşünme, fikirlerini savunma, araştırma, görüşme, anket, topluluk önünde konuşma, sunum, piyasa araştırması yapma, bütçe bilgisi edinme ve proje yönetme gibi yeteneklerini geliştirebilmektedir (Gažúrová ve Moleda, 2018; Gibbs vd., 2021; PBP).

Dünyada yaygınlığı artmakta olan okul uygulaması, diğer katılımcı bütçeleme uygulamalarında olduğu gibi aşağıdan yukarı (bottom-up) ya da yukarıdan aşağı (top-down) yöntemlerle uygulanabilmektedir. Uygulamalar süreci başlatanlar açısından da farklılaşabilir. Bu çalışmada, değerlendirilen iki uygulama örneğinin biri yerel diğeri ulusal düzeyde aktörlerce başlatılmıştır. Ancak doğrudan okul birlikleri benzeri sivil yapılanmalar yoluyla da fon tedariki sonrası uygulamaların başlatılması mümkündür.

ABD’de olduğu gibi yerel düzeyde başlatılan uygulamaların kapsayıcılığı sınırlı kalabilmektedir. Zira tüm okullar değil, seçili okullar çerçevesinde yürütülen bu girişimlerde, tüm öğrenci nüfusunu sürece katmak mümkün olamamaktadır. Portekiz’de olduğu gibi ulusal düzeyde gerçekleştirilen ve yasal bir altyapıya dayanan uygulamaların, öğrencilerin demokratik süreçlerin bir parçası olması açısından bütünsel bir kapsayıcılığı vardır ve ulusal düzeyde yapılan bu uygulamanın birinci yılında, 221.063 öğrenci en azından oy kullanarak sürecin bir parçası olmuştur.

Uygulamaların saydamlığı ve hesap verebilirliği açısından, Portekiz’deki uygulamanın izleme ve gözetim süreçlerini sağlayacak daha fazla araçla donatıldığı da söylenebilir. Ulusal düzeyde oluşturulmuş ve projelerin izlendiği internet sayfası bunu sağlayan pratik bir araç olarak sisteme dahil edilmiş, böylece izleme ve saydamlık güçlendirilmiştir. Ayrıca sürece eğitim bakanlığından katılan birimler de izleme, değerlendirme, anket gibi ilave katkılar sağlamıştır.

Arnstein’ın (1969, s. 217) katılım merdiveninde, gerçek katlımın, katılanla ortaklık kurulduğunda, yetki devredildiğinde ve onlara kontrol kapasitesi verildiğinden ortaya çıkacağını değerlendirmektedir. Hard’ın (1992, s. 8) Arnstein’ın katılım merdiveninden çocuk katılımı için uyarladığı basamakların en üstünde ise çocuklar tarafından başlatılan, yetişkinlerle ortak karar alınan seviye yer almaktadır. Oysa uygulama örneklerinde görüldüğü gibi okul katılımcı bütçelemesi, kararın ortak değil, doğrudan çocuklar tarafından verildiği daha üst bir katılım basamağı ile örtüşmektedir.

Elde edilen bulgular, katılımcı bütçeleme uygulamalarını yenilikçi bir demokrasi pratiği olarak değerlendiren (UN- HABITAT, 2004; Cabannes, 2004; Dias, 2014a; Allegretti vd., 2021), bu uygulamaları, bir “demokrasi okulu”

(Wampler vd., 2018, s. 56) ya da “vatandaşlık okulu” (Fedozzi vd., 2018, s. 111) olarak kavramlaştıran ve bu girişimler sayesinde, demokratik yeteneklerin gelişmesine katkı sağlanacağını ileri süren (Cohen vd., 2015, s. 6) değerlendirmelerle de uyumludur.

(15)

Uygulamalar sonucunda gerçekleştirilen anketlerle elde edilen öğrenci, öğretmen ve yönetici görüşleri çerçevesinde analiz edildiğinde, öğrencilerin, sürecinin bir parçası olarak, hem demokratik katılımı yaşadığı hem de birçok bireysel ve sosyal yeteneğini geliştirdiği anlaşılmaktadır (Abrantes vd., 2018; Da Cunha, 2018; Bartlett, vd., 2020). Bu sonuçlar, birçok bilim insanının, katılımcı bütçeleme için kullandığı, yaparak öğrenme (Allegreatti, 2014, s. 61; Allegretti ve Copellos, 2018, s. 38; Jaramillo, 2018, s. 141; Stortone ve Allegretti, 2018, s.292; Primcs, 2018, s. 371) kavramsallaştırması ile uyumludur.

Okul katılımcı bütçeleme uygulaması, bütçenin düzeyi, takvimin oluşturulması gibi süreçlerin yönetimi açısından birçok ilave soru ile birlikte de değerlendirilebilir. Uygulamada, okullara ne kadar bütçe tahsis edileceğinden ziyade tahsis edilen bütçenin ortak kararla kullanılması daha önemlidir. Süreç takviminin nasıl yönetileceği ise eğitim müfredatı ile birlikte düşünülmesi gereken bir konudur. Ancak takvimin belirlenmesinde, öğrencilerin okulları kapanmadan önce kararlarının sonuçlarını görebileceği şekilde bir planlama yapılması hedeflenmelidir.

Katılımın kapsayıcı olması açısından, sürecin mümkün olduğunca basit biçimde işletilmesi, mümkün olduğunca fazla fikir geliştirmek açısından, ilk aşamada şekli ve teknik konuların engel oluşturmayacak şekilde yapılandırılması gerekir.

Uygulamanın olmazsa olmaz adımı ise demokrasilerin ayrılmaz parçası olan oy hakkıdır. Öğrencilerin gelişim yaşı gözetilerek oluşturulan yaş kriteri çerçevesinde, tüm öğrencilerin oy kullanabilecekleri bir uygulama çerçevesi oluşturulmalı, elektronik ya da yüz yüze oy kullanma fırsatları sağlayarak, oy hakkının geniş bir kapsam içinde kullanılması temin edilmelidir.

Son olarak, demokratik katılım ve diğer beceriler açısından, birçok yaparak öğrenme adımı içeren, uyarlanması kolay bir etkinlik olan okul katılımcı bütçeleme girişimlerinin başlayabilmesi için öncelikle, uygulama yönünde irade geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Bu irade, bir yasal zorunlulukla ya da yerel girişimle sağlanabileceği gibi Türkiye’de olduğu gibi okullarında yasal altyapısı da bulunan okul aile birliği gibi çoğunluğunu velilerin oluşturduğu sivil aktör farkındalığının gelişimi ile de oluşabilir. Bu bağlamda, gelecekteki çalışmalar, sivil farkındalığının nasıl geliştirilebileceği ve süreçlerin yaparak öğrenmeye hizmet etme bakımından nasıl zenginleştirileceğini kapsamına alabilir.

Kaynaklar

Abrantes P., Lopes A, ve Baptista J.M (2018). The Schools Participatory Budgeting (SPB) in Portugal, N.Dias (ed.), Hope for Democracy: 30 years of Participatory Budgeting Worldwide, s.469-476, Epopeiarecord, lda Açıkgöz, K. (2003). Aktif Öğrenme. İzmir: Eğitim Dünyası Yayınları. 52-61

Alfaro, C., Gomez, J., Lavin, J. M., & Molero, J. J. (2010). A configurable architecture for e-participatory budgeting support. JeDEM-eJournal of eDemocracy and Open Government, 2(1), 39-45

Allegretti, G. (2014). “Paying Attention to The Participants’ Perceptions in Order To Trigger A Virtuous Circle”, N.Dias (ed.), Hope For Democracy – 25 Years Of Participatory Budgeting Worldwide, s.47-63, Loco Association,

Allegretti, G., & Antunes, S. (2014). The Lisbon Participatory Budget: results and perspectives on an experience in slow but continuous transformation. Field Actions Science Reports. The journal of field actions, (Special Issue 11).

Allegretti G. ve Copello K. (2018). Winding around money issues. What’s new in PB and which windows of opportunity are being opened?, N.Dias (ed.), Hope for Democracy: 30 years of Participatory Budgeting Worldwide, s.35-53, Epopeiarecord, lda

Allegretti, G., Basolli. M., & Colavolpe G. (2021). On the Verge of Institutionalisation? Participatory Budgeting Evidence in Five Italian Regions. Финансовый журнал, Financial Journal, 13(2), 25-45.

Arnstein, S. R. (1969). A Ladder of Citizen Participation. Journal of the American Institute of planners, 35(4), 216-224.

Bartlett T, Rock M., Schugurensky D. ve Tate K.(2020). School Participatory Budgeting: A Toolkit for Inclusive Practice, Center for the Future of Arizona & Participatory Governance Initiative 2020

Biesta, G. (2009). Good education in an age of measurement: On the need to reconnect with the question of purpose in education. Educational Assessment, Evaluation and Accountability (formerly: Journal of Personnel Evaluation in Education), 21(1), 33-46.

Biesta G.J.J. (2011). Learning Democracy in School and Society: Education, Lifelong Learning, and the Politics of Citizenship, Sense Publishers

(16)

Bonwell, C. C., & Eison, J. A. (1991). Active Learning: Creating Excitement in the Classroom. 1991 ASHE-ERIC Higher Education Reports. ERIC Clearinghouse on Higher Education, The George Washington University, One Dupont Circle, Suite 630, Washington, DC 20036-1183.

Cabannes, Y. (2004). Participatory Budgeting: A Significant Contribution to Participatory Democracy. Environment and Urbanization, 16(1), 27–46.doi.org/10.1177/095624780401600104

Cabannes Y. (2015). Basics tools for navigating the world of Participatory Budgeting, Y. Cabannes ve C. Delgado (ed.) Another city is Possible.Alternatives to the city as a commodity. Participatory Budgeting, s. 22- 28 Cabannes Y. ve Delgado C. (2015). PB in secondary schools in the Nord-Pas-de-Calais Region, France, Y.

Cabannes ve C. Delgado (ed.) Another city is Possible.Alternatives to the city as a commodity. Participatory Budgeting, s. 145-153

Cabannes, Y. (2017). Participatory budgeting in Paris: Act, reflect, grow. Another city is possible with participatory budgeting, 179-203.

Cohen, M., Schugurensky, D., & Wiek, A. (2015). Citizenship Education Through Participatory Budgeting: The Case of Bioscience High School in Phoenix, Arizona. Curriculum and Teaching, 30(2), 5-26.

Da Cunha M. B. (2018), Dinâmicas de Participação das Crianças. O Orçamento Participativo das Escolas – Estudo de Caso, Tese de Mestrado (yüksek lisans tezi) , Universidade do Minho (http://repositorium.sdum.uminho.pt/handle/1822/59149; Erişim; 21.7.2021)

Dahl, R.A. (1993). Demokrasi ve Eleştirisi (Çev. L. Köker). Ankara: Yetkin Basımevi.

Dewey, J. (1966). The child and the curriculum and The school and society. Chicago University Press

Dewey, J. (2001). Democracy and Education, A Penn State Electronic Classics Series Publication, The Pennsylvania State University

Dias, N. (2014a). Twenty-Five Years of Participatory Budgets in The World A New Social and Political Movement?, s. 21-27, N.Dias (ed.), Hope For Democracy – 25 Years Of Participatory Budgeting Worldwide, In Loco Association

Dias, N. (2014b). A Decade of Participatory Budgeting in Portugal, A Winding but Clarifying Path, s.325-350, N.Dias (ed.), Hope For Democracy – 25 Years Of Participatory Budgeting Worldwide, In Loco Association Dias N., Sousa V.D. (2017). A wave of citizenship always on the rise, A city start with people, 2011-2017, Cascais,

Cascais City Council, DL 2017

Dias N. ve Júlio S. (2018) The next thirty years of participatory budgeting in the world start today Nelson &

Simone ?, N.Dias (ed.), Hope for Democracy: 30 years of Participatory Budgeting Worldwide, s.15-32, Epopeiarecord, lda

Dias N., Sahsil E., Simone J. (2019). Participatory Budgeting World Atlas, Epopeia and Oficina, Portugal EC (2009) Council conclusions of 12 May 2009 on a strategic framework for European cooperation in education

and training (‘ET 2020’) (2009/C 119/02)

Falanga, R., & Lüchmann, L. H. H. (2019). Participatory budgets in Brazil and Portugal: comparing patterns of dissemination. Policy Studies, 1–20. doi:10.1080/01442872.2019.1577373

Fedozzi L., Furtado A. ve Rangel R. (2018). Participatory Budgeting in Brazil: Elements for a Brief Evaluation, N.Dias (ed.), Hope for Democracy: 30 years of Participatory Budgeting Worldwide, s.105-121, Epopeiarecord, lda

García-Leiva P. & Falck A. (2018). Participation of Children and Young People in Local Governance, N.Dias (ed.), Hope for Democracy: 30 years of Participatory Budgeting Worldwide, s.537-551, Epopeiarecord, lda Gažúrová D., Moleda T. (2018). Manual For Non-Formal Educatıon In Students´ Project Development (School

Participatory Budget), International Strategical Partnership, The project PlaNET SOEN 2.0

Gibbs, N. P., Bartlett, T., & Schugurensky, D. (2021). Does School Participatory Budgeting Increase Students’

Political Efficacy? Bandura’s ‘Sources’, Civic Pedagogy, and Education for Democracy. Curriculum and Teaching, 36(1), 5-27.

GIFT (2015), Principles of Public Participation in Fiscal Policy, ( http://fiscaltransparency.net/PP_Approved_in_General_13Dec15.pdf, Erişim: 4.3.2019)

Referanslar

Benzer Belgeler

Yangın söndürme, yangın anında genel kurtarma, deniz kirliliği ile mücadele ve acil kurtarma destek hizmetlerini veren geminin görevinin türüne göre müdahale işlemleri

AraĢtırma okul güvenliğine farklı bir yaklaĢım olarak düĢünülen okul polisi uygulamasının içeriği, uygulanma düzeyi, okul güvenliğine olan etkisi

faaliyetinin kapasite seviyesini bütçelemek olanaklıdır. Uygulamada yer verilen bilgi işlem faaliyeti bu tip faaliyetlere örnek olarak gösterilebilir. Örnek uygulamada bilgi

Faaliyet Tabanlı Bütçeleme; geleneksel bütçelemenin özellikle Genel Üretim Giderlerinin bütçelenmesi konusundaki yanlı uygulamalar gibi çe itli yetersizliklerini

Prospective: To investigate the prevalence of snoring, obstructive sleep apnea (OSA) symptoms, and excessive daytime somnolence (EDS) and the correlation with risk factors..

atveleynin her birisi dört buçuk dönüm olsa ve zikr olunan vech üzere ‘amûd ihrâç edecek tûlu iki dönüm olsa, iki dört buçuğa darp olunur; dokuz hâsıl olur.. Pes, ol

Tedavide, Shapiro tarafından tanımlanmış olan fobi protokolü çerçevesinde her biri yaklaşık bir saat süren üç EMDR seansı uygulanmış ve hastanın fobik korku ve

Bu yazıda, uçucu madde kötüye kullanımı olan ve risperidon ile tedaviye başlanılmasını takiben bradikardi ve senkop ortaya çıkan bir olgu sunulmuştur.. İki ay boyunca hemen