BAŞKAN KÖLEOĞLU, “TOBB’UN dEsTEĞİ
İLE KUrULAcAK mErKEz TrABzON sANAyİsİNE dE hEr BAKımdAN İvmE KAzANdırAcAKTır”
E- Bülten
05/2016 No: 12
TOBB Başkanı HİsarcıklıOğlu’na
BİyOTeknOlOjİ ve İnOvasyOn Merkezİ İçİn Teşekkür
Trabzon’da kurulması kararlaştırılıp, ihalesi gerçekleştirilen Biyoteknoloji ve İnovasyon Merkezi için büyük katkı sağlayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’na Trabzon Ticaret Borsası (TTB) tarafından teşekkür edildi.
TTB Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu tarafından gönderilen teşekkürde, ekonomik kalkınmada bilim ve teknolojinin yüksek değere sahip olduğu günümüzde TOBB’nin bu alandaki çalışmalara verdiği öncelik ve desteğin takdire değer olduğu belirtildi.
TTB tarafından tarafından, TOBB başta olmak üzere sektörle ilgili tüm kesimlerin desteği ile ülkemi- zin en önemli tarımsal ihraç ürünü olan fındıkta yürütülen yenilikçi çalışmalar içeren Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi’ne, Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun kamuoyu önünde “İşte İnovasyon bu” diye örnek göstererek büyük bir teşvik verdiğini hatırlatılan Şükrü Güngör Köleoğlu, teşekkür mektubunda şu görüşlere yer verdi:
“Son olarak Trabzon’da, Trabzon Ticaret Borsası, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, Of Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte TOBB’nin desteği ile Teknokent’te kurulacak olan Biyoteknoloji ve İnovasyon Merkezi tamamlandığı zaman bu alandaki çalışmalara ve Trabzon sanayine büyük bir ivme kazandıracaktır.
Merkez tamamlandığı zaman katma değeri yüksek ürünlerle iştigal eden sanayinin Trabzon’da gelişmesine önemli bir katkı, dolayısıyla ülkemize de kazanım sağlayacaktır.
Bir yıl gibi kısa sürede tamamlanacak inşaatın ardından gereken teknik donatımın yapılması ile birlikte inşallah merkezin açılışında da sizleri ağırlayacağız.”
FINDIKT A FİDAN SORUNUNA SON!
Trabzon Ticaret Borsası tarafından, “Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi” nin uygulanmaya başlaması ile gündeme ge- len ve kabul gören yaşlı bahçelerin yenilenmesi için üreticilerin fidan ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda adımlar atılıyor.
Doğu Karadeniz’de yaşlı bahçelerin sökülerek yeniden dikilmesi aşamasında mevcut bahçelerden söküm yapılarak gerçekleştirilen dikimlerde fidanın kurumu ihtimalinin oranı yüksek olunca, sorunun tüplü fidan (kökü toprakta) şekliyle çözülmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlıklara başlandı.
Giresun’da bulunan Fındık Araştırma İstasyonu’nca uygulanan fidan yetiştirme çalışmalarına, borsalar ile özel sektörde destek veriyor.
Gerçek yenilemenin dalların kesilmesi ile değil de kök yapısının değiştirilmesi şekliyle olabileceği gerçeğinden hareketle tüplerde ve saksılarda 3-4 yaşına kadar yetiştirilen fidanlar, üreticinin bahçesinde yaptığı yenileme sonrasında ürün almada yaşayacağı zaman kaybını da asgariye indiriyor. Bu durumda, bahçesine tüplü fidan diken üretici 4-5 yıl sonra, ürün almaya başlıyor.
Trabzon Ticaret Borsası’nın verim ve kaliteyi arttırma projelerine destek veren Ferrero firması da Fındık Fidanı Üretim Merkezi’ni hayata geçirdi.
TTB Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, borsanın fındıkta kalite ve üretim geliştirmesine yöne- lik yapılan çalışması kapsamında, ağaçların gençleştirilme çalışması yaptıklarını belirterek, “Bunun yanında budamanın yüzde 30 gençleştirme olduğunu üreticilerimize anlatıyoruz. Projeye katılan insan- lar oluyor ancak fide temininde zorluklar yaşanıyor. Bizim uyguladığımız fındıkta gençleştirme ve kalite artırma projesinin aynısı Ferrero ve Oltan Gıda tarafından da uygulanmakta. Bize gerektiği zaman finans olarak yardımcı oluyorlar. Ferrero’nun imkanları daha fazla olduğu için fındıkta tüplü fidancılık işlemini yapıyorlar. Üreticiler bunlardan alıp bahçelerini yeniledikleri zaman bekleme süreleri çok daha az oluyor. Üreticiler, fidecilik uygulamasında 4 sene sonra çok iyi duruma gelecekler. Bu projeye katılıp da bahçelerini yeniledikleri zaman kendi bahçelerini sökecekler. Buralardan aldıkları fideleri olduğu gibi dikip zaman kaybı yaşamamış olacaklar.
Bunu insanlara göstermemizin sebebi; Türkiye’de gerçek anlamda tüplü fındık fideciliğine bir ihtiyaç olduğudur. Bunun da bir şekilde uygulanması gerekiyor. Tarım İl Müdürlüğü bu işin işine sokularak, sertifikalı fidancılık yapılırsa kaliteli ve daha fazla ürün yetiştirme imkanına sahip oluruz”. dedi
FINDIKTA KÜLLEMEYE DİKKAT!
Yapraklar üzerinden fındığa bulaşıp verim ve kaliteyi düşürüp, hat- ta kurumalara bile neden olabilen küllenme hastalığının bahçel- erde tekrar görülmesi üzerine üreticiler uyarılarak ilaçlı mücadele yapılmasının gerektiği bildirildi.
Trabzon Ticaret Borsası’nın koordinasyonunda 2013 yılında başlatılan Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi kapsamında yaşlı ağaçların sökülerek gençleştirme için yeniden dikimi ile oluşturulan örnek bahçelerde yapılan incelemelerde küllenme hastalığına rastlanınca, hem mücadeleye başlandı, hem de tüm üreticiler uyarıldı.
Hava sıcaklığının artması ve nem oranının yükselmesine bağlı olarak yaygınlaşan küllenmenin, başta örnek olarak kullanılanlar olmak üzere tüm bahçelerde tedbir alınmadığı takdirde önemli zararlara yol açacağına dikkat çeken Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın projeden sorumlu Ziraat Mühendisi Erdal Yığcı, kükürt içerikli ilaçlar- la uzman denetiminde 10 günde bir ilaçlama yapılması ve bunun en az 4 kez tekrarlanması gerektiğini bildirdi.
Trabzon’un Karakaya Mahallesi’nde kurulan Adnan Kılıç’a ait bahçeden başlatılan ilaçlama çalışmalarında yağmurlu havaların dikkate alınması ve bu tür zamanlarda ilaçlamadan kaçınılması gerektiğini hatırlatan Yığcı, çalışmanın hastalık koşulları ortadan kalkıncaya kadar sürdürülmesinin şart olduğunu da bildirdi.
İlk belirtiler..
Merkezi Giresun’da bulunan Fındık Araştırma İstasyonu Müdürlüğü tarafından da konu ile ilgili bilgilerin yer aldığı broşür bastırılarak üreticilere dağıtılıyor. Broşürde hastalığın ilk belirtileri şöyle tarif ediliyor:
“İlkbaharda normal büyüklüğünü almış fındık yapraklarını enfektesi ile başlayan hastalık, genellikle yaprakların alt yüzeyinde gelişme sezonunun ortasından sonuna doğru olan dönem- de beyaz olarak görülürler. Başlangıçta küçük (3–6 mm) ve tozlu beyaz olan beyaz kolonilerin içinde hastalık etmeninin gözle görülebilen küçük, yuvarlak, kahverengi, parlak kırmızı ve si- yah renkte spor içeren yapılar oluşur.
Daha sonra yapraklar giderek kahverengileşmeye, gevrekleşmeye ve kıvrılmaya başlar. Bu şekilde hastalığa yakalanan yapraklar vaktinden önce dökülürler. Yaprakların vaktinden önce dökülmesi fındık kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca hastalıklı yapraklar fizyolojik faaliyetlerini sağlıklılar kadar sürdüremeyecekleri için o yılın sürgünlerinin pişkinleşmesini engelleyebilir ve bu durumun uzun yıllar devam etmesi durumunda da ağaçlarda gelişme geriliği görülebilir.”
BAŞKANLAR TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU İLE...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rize’de bazı gezi ve incelemelerine katılan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dönüş öncesi Trabzon’da TTSO ve TTB Başkanları tarafından ağırlandı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nu Yomra Kaşüstü’nde ağırlayan TTSO Meclis Başkanı Şadan Eren, Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve TTB Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu,Trabzon’un sahil kesimindeki yapılaşmadaki artışa değinerek Trabzon İnovasyon Merkezi ile ilgili yapılan ihale hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.
Başkanlar ayrıca, merkezin süratle bitirilmesi için gerekenlerin gecikmeden yapılması için de karar birliğine vardılar.
RAMAZANDA FINDIKLI PİDE
Trabzon Ticaret Borsası (TTB) tarafından yaklaşık 7 yıldan beri uygulanan Fındıklı Ekmek Projesinde, Ramazan ayında fındıklı ekmek üretilmesi için çalışmalar yapılıyor.
300 pide üretilerek farklı kesimlerden kişilere dağıtılarak yapılan tüketimden gelen olumlu tepkiler üzerine başta Gölcük fırını olmak üzere bazı fabrikalar ve taş fırın işletmelerde Ramazan ayında fındıklı pide imal edilmesi kararlaştırıldı.
2009 yılında “İşin TEMEL’i fındık olsun, ekmeğin içinde DURSUN” sloganı ile yurt genelinde başlatılan ve Türkiye Oda- lar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından da desteklenen pro- jenin fındığın ekmekte kullanımına akıllarda yer ettirdiğine işaret eden Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, “En fazla tükettiğimiz gıda maddesi olan ekmeğe fındığın girmesi, öncelikle sağlık ve lezzet açısından çok önemli bir işin başarılmış olması demektir. Ayrıca dünya da en fazla üreten ülke olmamıza rağmen, yeterince rağbet etmediğimiz fındığın ekmekte kullanılması iç
tüketimi de arttıracaktır. Doğrusu da budur. Bunun için ekmek üreticilerini fındığımızı kullanarak üretim yapmaya davet ediyoruz” dedi.
YAŞ ÇAY FİYATI AÇIKLANDI
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaklaşık 1 milyon üreticinin mer- akla beklediği 2016 yılı yaş çay fiyatını açıkladı.
Üreticiye yaş çay için 1.77 lira taban fiyat ve 13 kuruş destekleme primi ile kilo başına 1.90 lira ödeme yapılacak. Yaş çaya geçen yıl 1.58 lira taban fiyat, 12 kuruş da destekleme primi olmak üzere 1.70 lira ödeme yapılmıştı.
Fiyatın açıklanmasının ardından sektör temsilcileri şu görüşleri savundu.
ÇAYSİAD Başkanı Erdal Saral :
“13 kuruş destekleme primi ile kilo başına 1.90 taban fiyat verilmesi müstahsil için gayet iyi bir fiyat. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, yılsonuna kadar çay kanununu çıkaracaklarını deklare etti ancak KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi ko-
nusunu pek gündeme getirmedi. Çay Kanunu mutlak suretle çıkarılmalı ve KDV de yüzde 1 oranına indirilmeli. O zaman çaydaki bütün bu olumsuzluklar ortadan kalkar”.
Gürçay Genel Müdürü Hayrullah Öztel:
“Açıklanan fiyat bence üretici açısından gayet güzel bir fiyat. Ancak Sayın Bakan’ın Çay Kanunu çalışmalarımız başladı. Geçtiğimiz hafta içerisinde de ilgili arkadaşlar ile bakanlığımızda görüştük. ‘Birilerinin ‘arkadan dolambaçlı bir şey yapılıyor’
iddialarına kulak asılmasın. Ne yapacaksak şeffaf bir şekilde Rizeli arkadaşlarımız ile birlikte yapacağız’ söylemini talihsizlik olarak kabul ediyoruz. Trabzonlu san- ayicilerin de fikrinin alınması gerekir diye düşünüyorum. Sayın Bakana buradan sesleniyorum. Kaçak çayı durdurulsun, fabrikalar denetlensin, çaya yabancı madde koyanlar tespit edilsin, bende Devletin verdiği taban fiyat üzerinden farkını verip çay alacağımı taahhüt ediyorum” .
Örnek Çay Sahibi Yavuz Selim Çakıroğlu :
“Piyasaya göre gayet normal vatandaşa ve sanayiciye göre de çok iyi bir fiyat bence.
Çay artık bizim genel ihtiyaç maddemiz olmuştur. Bu nedenle çay kanunu mut- lak suretle çıkarılmalı. Bunun yanında KDV oranı da indirilmelidir. Önümüzdeki senelerde aynı fındıkta olduğu gibi kuru çay fiyatı yaş fiyatını oluşturacaktır diye düşünüyorum”.
BORSA PERSONELİNE “AFET BİLİNCİ EĞİTİMİ” VERİLDİ
Trabzon Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü,“ Afetlere Hazır Bir Türkiye İçin Bilinçlendirme ve Eğitim Seferberliği” projesinde Trabzon Ticaret Borsası personeline eğitim verdi. TTB Meclis Toplantı Salonu’nda Arama-Kurtarma Teknisyenleri Mustafa Türker ve Mustafa Çoban tarafından verilen eğitime tüm borsa personeli katıldı.
Proje başta deprem olmak üzere, ülkemizde sıkça görülen afetlere yönelik olarak afetlerin öncesi sırası ve sonrasında yapılacak doğru davranışların halkımıza ve öğrencilere kazandırılmasında rol alacak personeli
‘Temel Afet Bilinci Eğitmeni’ olarak yetiştirmeyi amaç ediniyor.
Eğitimde afetlerle mücadelede temel bilgi ve kavramların yanı sıra; afet bilinci kültürü, yaşam çevresin- deki riskler, zorunlu deprem sigortası, yapısal olmayan risklerin önlenmesi, afetlerin ilk 72 saati için hazırlığı, aile afet planı, Doğru davranış şekilleri, afetler sonrası ilk saatler ve temel ihtiyaçlar, basit arama kurtarma teknikleri ve yangın bilgisi gibi konular üzerinde duruldu.
Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, Karadeniz Gazetesi’nin web sayfası üzerinden yayın yapan Zigana TV’ye konuştu. Başkanın başta fındık olmak üzere güncel konularla ilgili görüşlerini içerin röportaj TVEM’de de daha sonra yayınlandı.
Eser Hacısalihoğlu’nun fındık sektörünün bugünü ve geleceği ile ilgili sorularını cevaplandıran Başkan Köleoğlu, 2016 yaş çay alım kampanyasının yanı sıra Trabzonspor’daki gelişmelerle ilgili de görüşlerini açıkladı.
BAŞKAN ZİGANA TV’DE...
AYIN KONUĞU:
MEHMET ÖZER
Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Özer, Mayıs ayının son günlerinde bir heyet ile birlikte İran’ı gezdi, gördü ve
değerlendirmesini de şöyle yaptı:
İran bize en yakın ve aşağıya yukarı %40’a yakını Türkçe’ye yakın konuşuyor. Bu nedenle dil problemi yaşamayacağımız, örf ve adet olarak baktığımızda da İslami olan bir ülke. Yaşam koşulları da bizi zorlayacak cinsten değil. Bizim en rahat hareket edebileceğimiz yerl- erden bir tanesi olarak gördük. Bu seyahatte kendim bazı hassas konuları inceledim ve ne yapabiliriz diye baktım. Neler yapabiliriz, neler edebiliriz? Hangi ürünlerde öndeyiz? Hangilerini ihraç, hangilerini ithal edebiliriz?
Bu konularda bir işbirliği araştırması yaptım. Karşıma bir tablo çıktı. Tabi biz Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşmasında yaptığımız hatayı, Rusya yapmadığı gibi İran da yapmıyor. Sadece tarım ürünlerinde biz ondan aldığımız zaman bize düşük vergi uygulayacak biz ona düşük vergi uygulayacağız. Sanayi ürünlerinde de mak- ine ve işlerini/fabrikalarını geliştirmede kullanacakları teknik ürünlerde de onlar bize indirim sağlayacaklar.
Yani böyle çok üst düzey değil ama orta düzey bir anlaşma yapılmış Türkiye ile arasında. Tabi bizim sektörl- erimizden bir tanesi fındık bir diğeri de zeytin. Tarım ürünlerinde onlar bizden her ne kadar daha çok üreten ve daha ucuza satan olarak görünse de fındık ve zeytinde biz onlardan çok daha ilerideyiz. Ona göre biz bu ülkeye nasıl gireriz? Buna baktık. Ama bu kez de %50 civarında bir vergi duvarı ile karşılaştık. Bunları aşmak için bir dizi görüşmeler yaptık. Tabi bazı şeyler hiç de kolay yürümüyor. Bu ülke de bir eyalet sistemi var. Birkaç bölgeden oluşuyor. Bizim sınırımızda olan Maku Serbest Bölgesi diye adlandırdıkları dümdüz boş bir alan var. İnsanların yaşamadığı, 200 bin nüfusu olan çok büyük geniş bir alan. Bu alanı geliştirmek için ve burayı kalkındırmak için ki, ben öyle düşünüyorum burada gümrüksüz bir alan oluşturalım. Hem yatırımlar gelsin buraya hem İran’a hem de İran’ın komşu ülkeleri Afganistan, Türkmenistan gibi ülkelere buradan mal imal edilsin ve gitsin diye bir düşünce oluştu.
Serbest Bölge yaklaşık olarak 25 bin dönüm planlanmış ama şu anda orada bir bina bile mevcut değil. Yollarını bile daha yeni yapıyorlar. Tabi biz burada zeytin fiyatlarını incel- edik. Orada zeytin, Türkiye’nin iki katı fiyatına satılıyor. 20 bin ton civarında kendi üretim- leri var. Bizim 450-500 bin ton üretimimiz, onların 20 bin ton. Yani kendi ihtiyaçlarının üçte birini karşılıyorlar. Üçte ikisini Avrupa’dan veya başka yerlerden alıyorlar. Tabi bunlar kaçak yollar üzerinden geliyor. Resmi bir ticaret değil. Biz bunu resmileştirelim dedik.
İşte gittik ülkedeki yetkili arkadaşlarla görüştük. Burada bir tesis kuracağımızı, hem kendi ürünlerini hem de Türkiye’den varillerle getirdiğimiz ürünlerin çikolata ve
fındığın da olacağı 2-3 milyon dolarlık bir yatırım düşünüyoruz dedik. Bu yatırımın gayesi fındık ürünlerinden ürettiğimiz çikolata ve ezmeler, zeytin ve zeytin mamulleri zeytinyağı gibi. Hammaddeler Türkiye’den gelecek yarı mamul orada ambalajları alacağız. Yani ülke diyor ki ambalajı bi-
zden alırsanız ve bizim insanımızı çalıştırırsanız
%50 olan vergi yükünü %10’a düşürürüz. Bu da bize ticarette bir avantaj sağlıyor. Bu gelişmede kendi yerimizi almak istiyoruz yani Rusya’da kaybettiğimiz enerjiyi oraya harcamak istiyoruz ve o şekilde de ülkenin atardamarlarına doğru gitmek istiyoruz.
MEHME T ÖZER GEZDİ GÖRDÜ VE
İRANI’I ANL ATTI
İL/İLÇE 2016 NİSAN TOPLAM 2015 YILI TAHMİNİ REKOLTE
GİRESUN 4.067.021 57.246.594 107.234.000
ORDU 4.402.239 87.834.570 150.011.000
ÜNYE 2.095.324 34.555.279 31.029.000
FATSA 910.407 25.267.979 28.094.000
SAMSUN 1.304.194 17.099.461 42.553.000
TERME 1.048.505 14.421.052 27.600.000
ÇARŞAMBA 2.832.353 47.496.433 27.600.000
TrABzON 1.677.842 29.757.842 50.194.000
RİZE 47.668 1.996.446 3.988.000
TOPLAM 18.385.553 315.675.656 468.303.000
DÜZCE 5.397.700 78.830.734 72.460.000
SAKARYA 3.943.383 71.807.493 68.839.000
AKYAZI 637.878 10.530.549 11.048.000
İSTANBUL 124.105 26.250.292 0
TOKAT 0 223.750 3.644.000
ZONGULDAK 0 0 20.982.000
KOCAELİ 0 0 9.651.000
ARTVİN 0 0 7.318.000
BARTIN 0 0 6.585.000
SİNOP 0 0 1.512.000
GÜMÜŞHANE 0 0 720.000
KASTAMONU 12.720 412.443 8.262.000
BAFRA 0 0 3.080.000
TOPLAM 10.115.786 188.055.261 214.101.000 GENEL TOPLAM
28.501.339 503.730.917 682.404.000
NİSAN AYI İTİBARİYLE BORSALARDA MÜSTAHSİL SATIŞI OLARAK İŞLEM GÖREN 2015
MAHSÜLÜ KABUKLU FINDIK MİKTARLARI
FINDIKTA HAZİRAN AYI
hazir an 16
4 11
18 25
5 12
19 26 3
10 17
24 2
9 16
23 30 1
8 15
22 29 7
14 21
28 6
13 20
27
Pzt
Cmt Pz
Cu Pe Ça Sa
Analizlerde önerilen Azotlu gübrenin diğer yarısının uygulama işlemi tamamlanır.
Dalkıran mücadelesi için bahçelere kitlesel tuzakların asılır,
Haftalık tuzak kontrolleri yapılarak tuzaklardaki cezbedici madde mutlaka yenilenir,
Yakalanan ergin sayısında ani bir yükseliş görüldüğünde bir ilaçlama yapılmalı (bu dönem yaklaşık Haziran sonu Temmuz
başına denk gelir), ilacın etki süresine bağlı olarak ikinci ilaçlama gerekebilir.
Sürvey çalışması sonrası yoğunluk tespit edilirse ay sonunda Fındık koşnillerine karşı ilaçlı mücadele yapılabilir.
Yabancı ot mücadelesi devam ettirilir.
Görüş ve Önerileriniz için; info@tb.org.tr adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.
Mayıs, Doğu Karadeniz’in 2 önemli ekonomik olan çay ile fındıkta hareketli günlerin yaşandığı aydır.
Rize, Trabzon, Artvin ve kısmen de Giresun’da bulunan bahçelerden yaş yapraklar birinci sürgün denilerek toplanmaya ve bunlardan da kuruçay üretilmeye başlanmıştır.
Çaykur tarafından 1.77 TL’si taban, 13 kuruşu ise destekleme primi şekliyle kilo başına 1.9 TL olarak açıklanan fiyat geçen yıla göre 20 kuruş daha fazla oldu.
Ekim ayı sonuna kadar devam edecek kampany- ada alım ve üretim sürerken, yıllardan beri temel gıda maddesi olan siyah kuruçayda KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesi talebine devlet kadem- esinden olumlu bir cevap gelmemesi gerçekten düşündürücü.
2015 ürünü fındık piyasada işlem görmeye devam ederken, dalda görülmeye başlanan 2016 çotanakları da piyasayı fiyat açısından yönlendiriyor. Geçtiğimiz yıla göre biraz daha az rekoltenin bekleniyor olması bir gerçek. Ancak, Tarım Bakanlığı tarafından rekoltenin tek elden açıklanması kararı sektördeki değişik kesim- lerin en azından miktar bazında beyanlarda bulunmalarını önlüyor.
Ancak, genel manada 700 bin hektarlık bir alanda üretimin yapıldığı ülkemizde verim ve kalite sıkıntısı nedeniyle yaşanan rekolte azlığının gidermek için çalışmalar ve çabalar da hızlandırılıyor.
Bu noktada özellikle yaşlı bahçelerin sökülüp, yeniden dikimi için fındık bölgesinde çalışmalar yapılırken, fidan teminindeki sıkıntı da kendini hissettiriyor. Özellikle, tüplü diye adlandırılan to- prakta büyütülmüş fidanlara olan talep fazlalığı bu konudaki çalışmaları da artırıyor.
Ferrero-Oltan Gıda tarafından bu konuda
oluşturulan Fidan Üretim Merkezi hizmete girerken, devlet de Fındık Araştırma Enstitüsü eliyle konuya ağırlık veriyor.
Bu arada fındıkta yapraklara zarar vererek üretim kaybına da neden olabilen külleme hastalığına karşı borsa olarak ilaçlı mücadeleye öncülük edi- yoruz. Herkesi de bu konuya duyarlı davranmaya çağırıyoruz.
