• Sonuç bulunamadı

Meslek kuruluşlarının sivil toplum kuruluşu olmanın gerektirdiği vasıfları tam olarak taşımadıkları savunulan raporda, şu görüşlere yer verildi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Meslek kuruluşlarının sivil toplum kuruluşu olmanın gerektirdiği vasıfları tam olarak taşımadıkları savunulan raporda, şu görüşlere yer verildi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bağımsız yapıları nedeniyle AKP iktidarının üzerinde etkinlik kuramadığı meslek örgütleri, Devlet Denetleme Kurulu tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu. DDK raporunda, meslek kuruluşlarının sivil toplum kuruluşu olmanın

gerektirdiği vasıfları tam olarak taşımadıkları savunularak, bu kurumların kâr amacı güden organizasyonlara veya ideolojik/politik amaçlı özel hukuk örgütlenmelerine benzediği ileri sürüldü.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu esnaf, ticaret örgütleriyle, tabip odaları, barolar ve diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının politize olduğunu, ideolojik faaliyet içinde bulunduklarını savunarak bu örgütlerin gerçek işlevlerine kavuşturulmaları gerektiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları” hakkındaki

“Araştırma ve İnceleme Raporu”nu tamamladı. Meslek kuruluşlarının sivil toplum kuruluşu olmanın gerektirdiği vasıfları tam olarak taşımadıkları savunulan raporda, şu görüşlere yer verildi:

- Meslek örgütlerinin salt üye çıkarlarını koruma ve geliştirmeye odaklanan bir çıkar grubu niteliğini kazanması, bunlara devletçe devredilen bazı kamu hizmeti niteliğindeki görevler ve bunun sonucu olarak tanınan kamusal yetki ve ayrıcalıklarla da bağdaşmamaktadır.

- Meslek kuruluşlarının/üst kuruluşlarının birçoğunda eşitlik, katılımcılık, çoğulculuk, hizmet odaklı yönetim, hesap verebilirlik, şeffaflık gibi gelişmiş demokrasi uygulamalarının temel değerlerinin uygulanabildiğini söylemek mümkün bulunmamaktadır.

- Örgüt içi demokrasinin sağlanamaması, katılım kanallarının tıkanması, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim tarzının geliştirilememesi gibi nedenlerle üyeler ve üyelerinin talep ve beklentilerinden soyutlanan örgütlerin işlevlerini gerçek anlamda yerine getirebilmeleri mümkün gözükmemektedir.

- Meslek kuruluşlarının anayasa ve kuruluş yasalarında belirlenen kuruluş amaçları kapsamına girmeyen, kendilerine verilen görev ve yetkilerin dışında kalan alanlardaki yoğun etkinlikleri de eleştiri konusu olmaktadır. Gerçekten, kendilerine yükledikleri misyon, yürüttükleri faaliyetler ve yaptıkları açıklamalar incelendiğinde, Türkiye’de meslek kuruluşlarının kanunen kendilerine çizilen çerçeveyi genişleterek bir meslek örgütü olmanın ötesinde çok farklı işlevler üstlendikleri görülmektedir.

- Özellikle seçim dönemlerindeki ideolojik kamplaşmalar ve çekişmeler ortak değerleri zayıflatmakta ve meslek mensupları arasındaki işbirliği ve dayanışma ruhunu zedelemektedir.

DDK, söz konusu örgütlere ilişkin önerilerini de şöyle sıraladı:

- Birlik veya konfederasyonların genel kurullarında üye sayısı fazla olan odalara daha fazla delege imkânı sağlanması ile ilgili uygulamalarda birkaç büyük odanın mutlak hâkimiyetine imkân vermeyecek şekilde bir tavan sınır

konulması, bu çerçevede genel kurula katılacak delege sayılarının yeniden belirlenmesi, - Taşra birimlerinden birlik ve konfederasyonlara aktarılacak paylara üst sınır konulması,

- Mesleği fiilen kamuda icra eden meslek mensubu (doktor, avukat, mühendis, veteriner vb.) kamu görevlileri için meslek kuruluşlarına üyelik zorunluluğu getirilmesi,

- Yönetim seçimlerinde posta ve internetten oy kullanılması, sandıkların bir hafta açık tutulması,

- Meslek kuruluş larına, faaliyet raporu hazırlama ve bunları kamuoyuna açıklama zorunluluğu getirilmesi,

- Meslek kuruluşu gelir fazlalıklarının vergilendirilmesi ya da zorunlu olarak çeşitli bilimsel ve toplumsal amaçlara tahsisine ve/veya meslekle ilgili kamusal ihtiyaçların karşılanmasına ayrılması,

- Bağış ve yardımlarının sınırlandırılması, partilere bağışın yasaklanması.

(2)

Cumhuriyet 17.10.2009

Referanslar

Benzer Belgeler

Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Đş Anabilim Dalı birinci yıl birinci yarıyıl Sanat Tarihine Giriş dersi içeriği ve birinci yıl ikinci yarıyıl Batı

Kobalt esaslı alaşımlar genellikle 650-1150 °C sıcaklık aralığında kullanılır ve 1100 °C civarındaki sıcaklıklarda nikel esaslı alaşımlardan daha serttirler.

After the second question was answered, the students were asked why this algorithm produced the shortest routes. It was discussed that the algorithm was

Ancak en eski, en büyük ve süslü sandukanın Hızır Bey’e ait olduğu için yapının banisinin o olduğu kabul edilmektedir.. Diğer sandukalar aynı türbe

[r]

Companies have the thought to be successful if they only they can best use of internal and external ideas (Preez and Louw, 2008). This model argues that establishing a

Yapılan literatür taramalarında şap hastalığında klinik muayene bulguları, hematolojik parametreler, kardiyak enzim aktiviteleri (cTn-I, CK, CK-MB, LDH ve AST)