Modern demokrasiler açısından seçimler önemlidir. Siyasal katılımdan iktidar ve muhalefet partilerinin belirlenmesine kadar bir çok etkisi vardır. Dahası siyasetin girdisi ve çıktısı arasındaki ilişkiyi de düzenlemektedir.
Modern demokrasiler açısından seçimler önemlidir. Siyasal katılımdan iktidar ve muhalefet partilerinin belirlenmesine kadar bir çok etkisi vardır. Dahası siyasetin girdisi ve çıktısı arasındaki ilişkiyi de düzenlemektedir.
Etkili demokrasi teorisyeni Robert Dahl ulusal devlet demokrasileri için ideal olan aşağıdaki noktaları formüle etmiştir: 1. Etkili katılım 2.
Eşit seçim hakkı 3. Yetişkin yurttaşların politik süreçler için aydınlanmış anlayışları 4. Mümkünse bütün yetişkinlerin siyasal süreçlere katılım göstermesi 5. Hangi konuların siyasal gündemde olduğunun belirlenebilmesi.
Etkili demokrasi teorisyeni Robert Dahl ulusal devlet demokrasileri için ideal olan aşağıdaki noktaları formüle etmiştir: 1. Etkili katılım 2.
Eşit seçim hakkı 3. Yetişkin yurttaşların politik süreçler için aydınlanmış anlayışları 4. Mümkünse bütün yetişkinlerin siyasal süreçlere katılım göstermesi 5. Hangi konuların siyasal gündemde olduğunun belirlenebilmesi.
Demokrasi kalitesi açısından aynı düşünür şu ölçütleri getirmektedir: 1. Görev sahiplerinin seçilmesi ve seçim yoluyla görevlerinin sonlandırılması. 2. Düzenli yapılan adil ve özgür seçimler 3. Neredeyse bütün yetişkinler için aktif ve pasif seçim hakkı 4. İfade özgürlüğü 5. Enformasyon özgürlüğü. 6. Siyasal partilerin ve çıkar grupların oluşumu için örgütlenme özgürlüğü 7.
Kapsayıcı yurttaşlık statüsü.
Demokrasi kalitesi açısından aynı düşünür şu ölçütleri getirmektedir: 1. Görev sahiplerinin seçilmesi ve seçim yoluyla görevlerinin sonlandırılması. 2. Düzenli yapılan adil ve özgür seçimler 3. Neredeyse bütün yetişkinler için aktif ve pasif seçim hakkı 4. İfade özgürlüğü 5. Enformasyon özgürlüğü. 6. Siyasal partilerin ve çıkar grupların oluşumu için örgütlenme özgürlüğü 7.
Kapsayıcı yurttaşlık statüsü.
David Beetham und Stuart Weir (1999) de İngilteredeki demokrasinin niteliğini değerlendirirken birçok unsurun yanında
“özgür ve adil seçimlere” işaret ederler
David Beetham und Stuart Weir (1999) de İngilteredeki demokrasinin niteliğini değerlendirirken birçok unsurun yanında
“özgür ve adil seçimlere” işaret ederler
Seçimler, siyasal gücü/iktidarı inşa eden ve demokratik
egemenliği meşrulaştırdığından siyasal katılımın önemli bir aracıdır. Bir başka ifadeyle seçimler, demokratik süreç içinde seçmenin siyasal irade beyanını ifade eden bir siyasal katılımı teşvik eden önemli bir araçtır.
Seçimler, siyasal gücü/iktidarı inşa eden ve demokratik
egemenliği meşrulaştırdığından siyasal katılımın önemli bir aracıdır. Bir başka ifadeyle seçimler, demokratik süreç içinde seçmenin siyasal irade beyanını ifade eden bir siyasal katılımı teşvik eden önemli bir araçtır.
Dahası seçimler siyasal iletişim süreci açısından siyasal sistem içinde anlamlı şu işlevleri yerine getirmektedir: Siyasal karar vericilere yönelik talepleri iletmektedir, hükümet ve muhalefet için desteği güvence altına almaktadır, gelecekteki siyasal kararlar için öncelikleri formüle etmektedir ve aynı zamanda seçmen ile seçilen arasındaki geri bildirimi sağlayan siyasal iletişimin önemli bir aracı konumundadır. Bu işlevler aynı zamanda siyasal tercihlerin toplamı, seçmen ve temsilcilerinin bütünleşmesi, yönetenlerin meşruiyeti, iktidar ile muhalefet arasındaki rekabet, parlamento aracılığıyla denetim olarak da tanımlanmaktadır.
Dahası seçimler siyasal iletişim süreci açısından siyasal sistem içinde anlamlı şu işlevleri yerine getirmektedir: Siyasal karar vericilere yönelik talepleri iletmektedir, hükümet ve muhalefet için desteği güvence altına almaktadır, gelecekteki siyasal kararlar için öncelikleri formüle etmektedir ve aynı zamanda seçmen ile seçilen arasındaki geri bildirimi sağlayan siyasal iletişimin önemli bir aracı konumundadır. Bu işlevler aynı zamanda siyasal tercihlerin toplamı, seçmen ve temsilcilerinin bütünleşmesi, yönetenlerin meşruiyeti, iktidar ile muhalefet arasındaki rekabet, parlamento aracılığıyla denetim olarak da tanımlanmaktadır.
Bu süreçte siyasal iletişim, farklı siyasal rollerin taşıyıcısı olarak seçmen ve adaylar/seçilenler, hükümet ve muhalefet, çoğunluk ve
azınlık, partiler, toplumsal gruplar ve tek tek her yurttaşın siyasal rollerinde anlam kazanmaktadır. Ülkelerin gelişmişlik durumlarına
göre bu unsurların ağırlığı farklılaşabilmektedir.
Bu süreçte siyasal iletişim, farklı siyasal rollerin taşıyıcısı olarak seçmen ve adaylar/seçilenler, hükümet ve muhalefet, çoğunluk ve
azınlık, partiler, toplumsal gruplar ve tek tek her yurttaşın siyasal rollerinde anlam kazanmaktadır. Ülkelerin gelişmişlik durumlarına
göre bu unsurların ağırlığı farklılaşabilmektedir.
Seçmenin oyları ile ne türden siyasal etkileri olduğu ve bunlar aracılığıyla partiler sisteminin gelişimini nasıl etkileyebilecekleri seçim sisteminin yapısı ve dinamiği ile ilgilidir. Çünkü seçim sistemi, siyasal rekabetin ve onunla birlikte partiler sisteminin gelişimine karar vermektedir. Ve yine bunun aracılığıyla büyük ölçüde ülkenin yönetilebilirliği ve demokrasinin işlevsel yeteneği etkilenmektedir.
Seçmenin oyları ile ne türden siyasal etkileri olduğu ve bunlar aracılığıyla partiler sisteminin gelişimini nasıl etkileyebilecekleri seçim sisteminin yapısı ve dinamiği ile ilgilidir. Çünkü seçim sistemi, siyasal rekabetin ve onunla birlikte partiler sisteminin gelişimine karar vermektedir. Ve yine bunun aracılığıyla büyük ölçüde ülkenin yönetilebilirliği ve demokrasinin işlevsel yeteneği etkilenmektedir.
Modern demokrasiler özgür, genel, eşit ve doğrudan seçim hakkına dayanmaktadır. Bu prensipler bütün demokrasilerde uzun süreli siyasal süreçler sonucunda inşa edilmiştir. Bu temel kabullerin yaygınlaşması farklı hızlarda ve sürekliliklerde olmuştur: Örneğin İngiliz modeli adıma adım ve süreklilik arz eden bir eğilim ile seçim hakkını oluştururken, Fransız modeli hızlı ve ani bir hareketle demokratik yurttaşlık haklarını tesis etmiştir.
Buna karşılık diğer Avrupa ülkeleri bir orta yol bulmuşlardır.
Modern demokrasiler özgür, genel, eşit ve doğrudan seçim hakkına dayanmaktadır. Bu prensipler bütün demokrasilerde uzun süreli siyasal süreçler sonucunda inşa edilmiştir. Bu temel kabullerin yaygınlaşması farklı hızlarda ve sürekliliklerde olmuştur: Örneğin İngiliz modeli adıma adım ve süreklilik arz eden bir eğilim ile seçim hakkını oluştururken, Fransız modeli hızlı ve ani bir hareketle demokratik yurttaşlık haklarını tesis etmiştir.
Buna karşılık diğer Avrupa ülkeleri bir orta yol bulmuşlardır.
Bireysel seçim davranışı altında yatan etmenler şu şekilde derlenebilir:
1.Yapısal Etkenler: Toplumsal yapı, siyasal sistem, medya
2.Kültürel Çerçeveler: Siyasal Kültür, toplumsal değer yönelimleri 3. Parti Rekabetinin Siyasal-Durumsal Unsurları: Rekabet halindeki partilerin sayısı ve seçilme olanakları, koalisyon olanakları, Adayların-Durumu, Kanaat İklimi Ortamı
4. Konjonktürel Etkiler: İç ve dış siyasal durum, ekonomik beklentiler, seçim mücadelesinde personel ve temalar.
Bireysel seçim davranışı altında yatan etmenler şu şekilde derlenebilir:
1.Yapısal Etkenler: Toplumsal yapı, siyasal sistem, medya
2.Kültürel Çerçeveler: Siyasal Kültür, toplumsal değer yönelimleri 3. Parti Rekabetinin Siyasal-Durumsal Unsurları: Rekabet halindeki partilerin sayısı ve seçilme olanakları, koalisyon olanakları, Adayların-Durumu, Kanaat İklimi Ortamı
4. Konjonktürel Etkiler: İç ve dış siyasal durum, ekonomik beklentiler, seçim mücadelesinde personel ve temalar.
Bir seçim sürecinde partilere, adaylara ve seçim programlarına ilişkin enformasyonun kişilerarasında ya da özellikle medya kanalıyla yaygınlaştırılması yurttaşlar ile temsilcileri arasındaki ilişki açısından önemlidir. Seçim kampanyaları genellikle medya ve siyaset arasındaki ilişkileri netleştirmek için prototip bir durum olarak görülmektedir. Nimmo ve Swanson siyasal iletişim araştırmalarına dair çalışmalarında “seçmeni ikna paradigması” nın baskın gücünden bahsetmektedirler. Seçimler siyasal iletişimde en sık incelenen olay/etkinliktir.
Bir seçim sürecinde partilere, adaylara ve seçim programlarına ilişkin enformasyonun kişilerarasında ya da özellikle medya kanalıyla yaygınlaştırılması yurttaşlar ile temsilcileri arasındaki ilişki açısından önemlidir. Seçim kampanyaları genellikle medya ve siyaset arasındaki ilişkileri netleştirmek için prototip bir durum olarak görülmektedir. Nimmo ve Swanson siyasal iletişim araştırmalarına dair çalışmalarında “seçmeni ikna paradigması” nın baskın gücünden bahsetmektedirler. Seçimler siyasal iletişimde en sık incelenen olay/etkinliktir.
ABD’deki seçim araştırmaları uluslararası çalışmalar için güdüleyici olmuştur. Örneğin Chapel Hill Araştırması ki buradan Gündem Koyma Yaklaşımı türemiştir. Amerikan seçimlerinden üretilen birçok soru sonradan tüm dünyadaki iletişim araştırmalarında kullanılmıştır: Kampanyanın konularını kim belirliyor ya da yönlendiriyor? Medya nasıl bir aday imajı inşa etmekte? Stratejilerinde partiler veya adaylar ne kadar başarılıdır ve bu noktada medyadan nasıl bir destek görmekteler? Profesyonel kampanya yöneticilerinin ve akıl danışmanlarının (spin doctor) rolleri ne ölçüde başarılıdır?
Olumsuz kampanyanın siyasal rakiplerin stratejisi üzerindeki etkisi nedir?
ABD’deki seçim araştırmaları uluslararası çalışmalar için güdüleyici olmuştur. Örneğin Chapel Hill Araştırması ki buradan Gündem Koyma Yaklaşımı türemiştir. Amerikan seçimlerinden üretilen birçok soru sonradan tüm dünyadaki iletişim araştırmalarında kullanılmıştır: Kampanyanın konularını kim belirliyor ya da yönlendiriyor? Medya nasıl bir aday imajı inşa etmekte? Stratejilerinde partiler veya adaylar ne kadar başarılıdır ve bu noktada medyadan nasıl bir destek görmekteler? Profesyonel kampanya yöneticilerinin ve akıl danışmanlarının (spin doctor) rolleri ne ölçüde başarılıdır?
Olumsuz kampanyanın siyasal rakiplerin stratejisi üzerindeki etkisi nedir?