• Sonuç bulunamadı

Kent Strüktürü ile Tap›nmaYap›lar› Aras›ndaki ‹liflkiBa¤lam›nda Ayval›kHamidiye Camisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kent Strüktürü ile Tap›nmaYap›lar› Aras›ndaki ‹liflkiBa¤lam›nda Ayval›kHamidiye Camisi"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Girifl

Bu makale, belli bir tarihe kadar homojen bir sosyal, etnik ve dini yap›yla geliflmifl bir kentin yerleflme düzenine sonradan eklenen farkl› dine ait bir tap›nma yap›s›n›n mevcut kentsel morfolojiye yapt›¤› etkiyi ve getirdi¤i anlam› okumay› amaçlamaktad›r.

Örnek olarak seçilmifl olan kent, 1923 Mübadelesi’nde bütünüyle Türklefltirilin-ceye kadarki 18. ve 19. yüzy›llar boyunca Rum nüfusun ço¤unlukta oldu¤u ve Rum kültürünün yeflerdi¤i Ayval›k’t›r. Kent strüktürüne sonradan eklenen tap›nma yap›s›, 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Sultan Abdülhamid taraf›ndan infla ettirilen Hamidiye Camisi’dir.

Hamidiye Camisi’nin Ayval›k kentindeki etki ve anlam›n› okuyabilmek için önce-likle kentin o döneme kadar geliflen mekânsal örgütlenme mant›¤›n› ortaya ç›karmak gerekir. Bu amaçla makalenin birinci bölümü Ayval›k’›n kentsel ölçekte morfolojik çözümlemesine ayr›lm›flt›r. Çözümlemede ‹talyan ve Frans›z okullar›ndan ve Lynch’in

s›n›fland›rmas›ndan oluflan karma bir yön-tem kullan›lacakt›r.

Makalenin ikinci bölümünde, Osmanl›’n›n flehircilik anlay›fl›nda tap›nma yap›lar›n›n yer seçimlerinde izlenen genel

yaklafl›mdan bahsedilecektir. Buradan edinilecek bilgilerin ›fl›¤›nda Hamidiye Camisi’nin anlam›, ilk bak›flta ola¤and›fl› görünen yer seçimi ve kentin mevcut dokusuna etkisi ortaya ç›kar›lmaya çal›fl›lacakt›r.

Makalede ele al›nacak dönem 1773-1923 tarihleri aras› olarak seçilmifltir. Bunun iki nedeni vard›r; ilki morfolojik, ikincisi etnik ve dini yap›yla iliflkilidir. Morfolojik olarak, Ayval›k 1773 y›l›nda elde etti¤i özerklikle birlikte gittikçe geliflen kentsel strüktürünü 1923’e kadar korumufltur. 1923-24 y›llar›nda Lozan Antlaflmas› çerçevesinde gerçekleflen Mübadele’den sonra Ayval›k’›n kentsel dokusu genel olarak korunmufl olmas›na ra¤men, etnik ve dini yap›s›nda keskin bir k›r›lma yaflanm›flt›r. Bu makalede etnik, sosyal ve dini olarak homojen bir dokuya yabanc› bir tap›nma yap›s›n›n etkisi ve anlam›n›n

yüzy›llar boyunca Rum nüfusun ço¤unlukta oldu¤u ve Rum kültürünün yeflerdi¤i bir Osmanl› kentidir. Bahsi geçen zaman diliminde Ayval›k’›n kentsel morfolojisinin oluflmas›nda ve geliflmesinde co¤rafi özellikler kadar Rum dönemi tap›nma yap›lar›, yani kiliseler etkili olmufltur. Kent morfolojisinin oluflumundan çok sonra, strüktüre eklenen ‹slam dinine ait bir tap›nma yap›s› vard›r. 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Sultan Abdülhamid taraf›ndan infla ettirilen Hamidiye Camisi ilk bak›flta ola¤and›fl› görünen yerleflim seçimiyle kentin mevcut dokusuna küçük gibi görülebilecek ancak simgesel de¤eri yüksek ve önemli bir katk› yapar. Hamidiye Camisi, kentte o dönemde ikamet eden çok az say›daki müslüman cemaate hizmet etmekten öte, özellikle kentin strüktüründe edindi¤i kritik konumuyla; özerk bir yönetime sahip kent devleti olman›n sa¤lad›¤› ekonomik ve kültürel refah döneminin ard›ndan gelen 1821 isyan› sonras›nda, Ayval›k’ta idareyi ele alan merkezi yönetimin, yani Osmanl› Payitahtl›¤›n›n iktidar›n›n simgesel bir göstergesi gibidir.

Abstract

Ayval›k is an unusual Ottoman town because of its history. In the early-tweentieth century, the town was turkized after being under the influence of Greek population and culture along for approximately two century time. In Greek period in Ayval›k, churches, which are serving as cores, provide the dwellings to grow in their surroundings like in many Christian towns. Analysing the settlements around these churches, it can be seen that the street fabric

and building blocks are formed around the churches. The Hamidiye Mosque dated to the late-nine-teenth century, and which was built by Sultan Abdülhamid the Second, is a small but symbolically important addition to Ayval›k’s urban structure. This mosque which was built with the impact of the Greek revolution in 1821 seems to have a symbolic attitude embodying the power of the central government rather than serving as a congregational place for the muslim community; the power of imperial

capi-tal, taking the rule over, following the mutiny, which came after a period of economical and

cultural prosperity provided by the autonomy of a city-state.

Anahtar Kelimeler:

Tap›nma Yap›lar›, Kentsel Morfoloji, Osmanl› Mimarisi, Ayval›k.

Keywords:

Religious Buildings, Urban Morphology, Ottoman Architecture, Ayval›k.

*Bu makale 12-15 Temmuz 2007 tarihleri aras›nda Barselona’da düzenlenen “1st Euro-Mediterranean Regional Conference Traditional Mediterranean Architecture Present and Future” adl› konferansta poster format›nda sunulan “The Effects of Sociocultural and Religious Transformation on the Structure of the City, Ayval›k” adl› çal›flman›n tekrar ele al›narak yenilenmifl, geniflletilmifl ve Türkçelefltirilmifl halidir. Bu çal›flman›n gerçekleflmesine vesile olan Prof. Dr. Murat ER‹Ç’e ve makale format›n›n yenilenme-geniflletilme aflamas›nda de¤erli yorumlar›n› benimle paylaflan Prof. Dr. Güzin KAYA’ya teflekkür ederim.

Yap›lar› Aras›ndaki ‹liflki

Ba¤lam›nda Ayval›k

Hamidiye Camisi

Mehmet Kerem Özel Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi,

(2)

kent strüktürü – tap›nma yap›s› iliflkisi ba¤lam›nda okunmas› amaçland›¤›ndan, Ayval›k’›n tarihsel geçmiflinde bu ortam 1773-1923 tarihleri aras›nda

gözlenebilmektedir. Bu nedenle tarihsel kapsam 1923 y›l› ile sonlanmaktad›r.

Kent Strüktürü- Tap›nma Yap›lar› ‹liflkisi Ba¤lam›nda Ayval›k’›n Kentsel

Morfolojisi

Giriflte de belirtildi¤i üzere bu makalede kentsel morfoloji çözümlemesi olarak ‹talyan, Frans›z okullar›ndan ve Lynch’in “kent imgesi” s›n›fland›rmas›ndan (Lynch 1960)oluflan karma bir yöntem

izlenecektir.

Çözümlemenin ilk aflamas›nda artzamanl› tarihsel okuma yoluyla kentin

strüktürünün zaman içindeki evreleri ve tap›nma yap›lar›n›n kentin strüktürüne et-kisi ele al›nacakt›r. Bu sayede Ayval›k’›n kentsel dokusunun geçirdi¤i büyüme, de¤iflim ve yeni ögelerin (bu çal›flma özelinde: yeni tap›nma yap›lar›n›n)mevcut dokuya eklemlenme flekillerinin bütünsel bir bak›fl aç›s›yla incelenmesi amaçlan-maktad›r. Artzamanl› çözümlemede kentin tarihsel geçmiflinin yan› s›ra demografik verilerden de yararlan›lacak, kentsel mor-folojinin oluflumunda ekonomik ve endüstriyel ögelerin etkisi, bunlar›n kültürel yans›malar› ve karfl›l›kl› etkileflimleri ele al›nacakt›r.

Eflzamanl› morfolojik analizde ise ilk çözümleme bafll›¤›, kentin biçimlen-mesinde ve konumlanmas›nda önemli etkisi olan baflat öge “Co¤rafya” olacakt›r. Ard›ndan Lynch’in dikkat çekti¤i üzere “bütüne düzen veren en kuvvetli eleman” (Lynch 1960, 96)olan “Güzergâhlar” ele al›nacak›r.

Kentin ana eksenlerini kuran güzergâh-lar›n analizinden sonra, Rossi’nin

tan›m›yla kenti yap›sal olarak kuran birincil yap›lar olan “An›tlar” incelene-cektir. An›tlar tarihsel içerikleri, bask›n karakterleri, ba¤›ms›z tekil durufllar› ve figür olma özellikleri ile kent dokusu içinde belirginleflirler (Rossi 2003). Bu tan›m Lynch’in “Nirengiler” tan›m›yla örtüflür. Frans›z Okulu’ndan Chastel ve Boudon’un çal›flmalar›n›n da oda¤›n› önemli mimari yap›lar ile kentsel strüktürün iliflkisi oluflturmufltur. Castex ile Panerai de morfolojik çözümleme çal›flmalar›nda an›tsal dizgenin kent strüktüründeki önemine, simgesel rolüne ve kent ile olan anlamsal iliflkilerine dikkat çekmifllerdir (Castex – Panerai 2005, 120-121). Bu nedenle “An›tlar” analizinde hem Rossi’nin hem Lynch’in hem de Castex – Panerai’nin fikirlerinden faydalan›lacakt›r. Bu ba¤lamda ço¤u modernizm öncesi yerleflmede oldu¤u gibi Ayval›k’ta da bütün bu özellikleri sa¤layan “an›t yap›lar” tap›nma yap›lard›r, dolay›s›yla kiliselerdir.

Morfolojik analiz, “Bölgeler” bafll›¤› ile devam edecektir. Lynch, bir kentin bölgelerinin fiziki karakteristiklerini belirleyen tematik devaml›l›klar›n doku, uzam, flekil, detay, bina tipi, ifllev, etkinlikler, demografik yap›, topografya gibi sonsuz çeflitlilikte bileflenler içerebilece¤ini belirtir (Lynch 1960, 67). Ayval›k’ta topografik verilerin yan› s›ra sokak dokusu, yap› adalar›n›n karakteri ve ifllevsel kullan›m gibi yap›sal özellikler ve ayr›ca tap›nma yap›lar›n›n konumlar›, bölgelerin birbirlerinden ayr›flmas›n› kolaylaflt›r›r.

Morfolojik çözümlemenin son bafll›¤› “Kent kesiti” olacakt›r. K›y› yerleflimi olmas› bak›m›ndan, Ayval›k özelinde kent kesiti olarak deniz yönünden bak›fltaki siluet” ele al›nacakt›r. Siluet analizine tap›nma yap›lar›n›n yan› s›ra endüstri yap›lar› dâhil edilmifltir. Bunun nedeni;

(3)

Rossi’nin kentin mimarisini kuran yap›sal ögeler olarak belirledi¤i birincil binalar (an›tlar)– ikincil binalar (konutlar) ayr›m›n›n d›fl›nda Ayval›k’a özgü bir bina tipi olarak endüstri yap›lar›n›n da boyutlar› ve bacalar› ile, ilk ikisinden ayr›lan farkl› bir karaktere sahip olmas›d›r (K›yak 1997, 121). Ayval›k hakk›ndaki birçok çal›flmada siluet etkisinden s›kça söz edilmesine ra¤men, tarihi veya yeni hiçbir kaynakta kentin siluet çizimine rastlanmam›flt›r. ‹lk defa bu çal›flma kapsam›nda çizilen ve bu makalede yer alan Ayval›k silueti, kentle ilgili kaynakçaya yeni bir veri

sunmaktad›r.

Kentsel Dokunun Tarihsel Okumas›

Ayval›k’›n, demografik olarak Rumlar›n ço¤unlu¤u oluflturdu¤u 1773-1923 aras›ndaki dönemi kentsel dokunun

oluflumu, geliflimi ve de¤iflimi aç›lar›ndan 1821 Yunan ayaklanmas› öncesi ve sonras› olmak üzere ikiye ayr›labilir: Yükselme ve Zenginlik Dönemi (1773-1821), Duraklama ve II. Zenginlik dönemi (1821-1923).

Yükselme ve Zenginlik dönemi (1773-1821)

Papaz Dimitrakellis ‹konomos, Cezayirli Han Pafla sayesinde 1773 y›l›nda Sultan III. Selim’den ald›¤› özel bir fermanla kente özerk bir yap› kazand›rarak, Ayval›k’›n Anadolu ve Ege’deki di¤er kentlerden ekonomik ve kültürel olarak farkl› ve özel bir konuma gelmesini sa¤lar (Ferman maddeleri için bknz: Turan 2008, 17). Yunan kaynaklar›nda belirtilen, ancak Osmanl› arflivlerinde bulunmayan (Turan 2008, 18)ve dolay›s›yla günümüzde gerçekli¤i sürekli tart›flma konusu olan Resim: 1

Ayval›k’›n kentsel geliflimi. (Psarros 2004, 10)

(4)

özerklik ferman›n› Bayraktar “bir papaz›n kerametinden çok, Küçük Kaynarca Antlaflmas›n›n sonuçlar›ndan biri” olarak de¤erlendirir (Bayraktar, 1998, 10). Ayval›k, Osmanl› ‹mparatorlu¤u ile Rusya aras›nda yap›lan 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaflmas›’ndan sonra di¤er birçok sahil flehri gibi ticari aç›dan özel bir geliflme ve teflvik görür. Antlaflma gere¤ince tüm k›y› kentlerine konsolosluklar kurulmas›na izin verilir. K›y› kentleri Osmanl› idaresinden belli bir biçimde dokunmazl›k ve muafiyetler elde ederler (Eliot, 1965, 283). Antlaflman›n sa¤lad›¤› özerklikle birlikte demografik yap›da da de¤ifliklikler olur. Ayval›k’ta yerleflmifl olan mevcut Türk aileleri yak›ndaki köylere göç ettirilir (Toynbee 1970, 122). Bu dönemde Ayval›k’taki Rum nüfusu ise yaklafl›k 30.000’dir (Avc›o¤lu 1976, 1057-1060). Antlaflma ya da özerklik belgesinin sa¤lad›¤› imkânlar sayesinde 1773-1821 y›llar› aras›nda Ayval›k’ta ekonomik ve endüstriyel seviye yükselir. Özellikle zeytincilik ve buna ba¤l› endüstriler geliflir. Öyle ki Ayval›k bu dönemde Ege’de ‹zmir’den sonra en önemli sanayi ve ticaret merkezi konumuna gelir (Turan 2008, 95). Artan talebi karfl›lamak için ifl gücüne duyulan ihtiyaç yüzünden Ayval›k Anadolu’dan yo¤un Rum göçü al›r (Tekeli 1992). Ekonomik geliflme ve refah, kültürel ve entelektüel düzeyin artmas›n› sa¤lar. Öyle ki, Rumlar›n 18. yüzy›l›n ikinci yar›s› ile 19. yüzy›l›n bafl› aras›nda Osmanl› topraklar›nda açt›klar› dört akademiden biri, ‹zmir, Sak›z ve ‹stanbul’la birlikte Ayval›k’tad›r. Do¤al olarak bütün bu ekonomik ve kültürel geliflmeler Ayval›k’›n kentsel olarak geliflmesini beraberinde getirir. Öncelikle, nüfusunun artmas› nedeniyle kent büyür. 1750’lerde Sakarya Tepesi’nin eteklerinde konumlanan dört kilisenin

çevresinde örülmüfl dört mahalleden oluflan Ayval›k’›n yerleflimi, refah ve zenginlik dönemiyle birlikte gelen göçler-le özellikgöçler-le güney yönünde uzar. Ayval›k 1821’e gelindi¤inde sekiz kilisenin tan›mlad›¤› sekiz mahalleli bir yerleflimdir (Psarros 2004, 10) (Resim 1).

Zeytinya¤› sanayinin geliflmesi ve yabanc› ülkelerle kurulan ticaret iliflkileri sonucunda kent dokusunda konut d›fl›nda yeni bir yap› türü a¤›rl›k kazanmaya bafllar: de¤irmenler/imalathaneler1. Zeytinya¤›n›n Ayval›k’ta daha önceki dönemlerde sadece konutlar›n zemin katlar›nda ve yerel ihtiyaç için üretildi¤i tahmin edilmektedir (Y›ld›r›m Gönül 2004, 49). Dolay›s›yla daha önceleri bu amaca hizmet edecek ba¤›ms›z yap›lara gerek duyulmad›¤› düflünülebilir. Tarihsel kaynaklar da Ayval›k’›n ilk dönemlerinde herhangi bir zeytinya¤› üretiminden bahsetmemektedir (Turan 2008, 32). 1821 y›l›nda ise kentte 100’e yak›n ya¤ de¤irmeni (imalathane)ve 40’a yak›n sabunhane bulunmaktad›r (Avc›o¤lu, 1976). Ço¤u deniz k›y›s›nda oldu¤u tahmin edilen ve tek katl›, tek mekanl› ve küçük boyutlar› (Turan 2008, 34)dolay›s›yla hem rahatl›kla baflka ifllevlere

döndürülebilmeleri hem de boyut ve kütle olarak konutlardan farklar›n›n olmamas› ya¤ de¤irmenlerini kent dokusu içinde ay›rt edilir olmalar›n› sa¤lamaz.

Ayval›k kent dokusu endüstriyel geliflmenin sonucu olarak de¤irmenlerle tan›fl›rken, kültürel geliflmenin sonucunda da yeni bir yap› türünü bünyesine katar: 1803’te infla edilen Akademi binas› (Gymnasium Kydonion). De¤irmenlerin aksine; avlusu, kütlesi ve yer seçimi ile Akademi binas› kent dokusunun önemli nirengi noktalar›ndan biri haline gelir.

(5)

Duraklama ve ‹kinci Zenginlik Dönemi (1821-1923)

Rum nüfus 1821 Yunan Ayaklanmas› sonras›nda Ayval›k’tan sürülür ve ancak birkaç y›l sonra tekrar kente dönmelerine izin verilir (Ar›kan 1988, 559). Rumlara 1830 y›l›nda bir fermanla mallar›n›n önemli bir k›sm› ve eski haklar› geri verilir (Bayraktar 1998, 17). 1843 y›l›nda Ayval›k Osmanl› Devleti’nin Karasi Sanca¤›’na ba¤lanarak imtiyazl›k hakk›n› bütünüyle yitirir (Aka 1944, 30). Buna ra¤men, 1774 Küçük Kaynarca Antlaflmas› sayesinde kentte konsolosluklar açm›fl olan Yunanistan, Britanya, ‹talya, Fransa ve Norveç ile Ayval›k’›n uluslararas› iliflkileri devam eder. Bu sayede zeytinya¤› ve yan ürünlerinin ihracat› kentin ekonomisinde tekrar önemli bir rol üstlenmeye bafllar. Denizafl›r› ticaret a¤› kentin sosyo-kültürel olarak yenilenmesine ve geliflmesine f›rsat sa¤lar ve Ayval›k e¤itim ve kültür alan›nda yeniden ileri bir düzeye ulafl›r (K›yak 1997, 59).

1821 Ayaklanmas› sonras›ndan

Mübadelenin gerçekleflti¤i 1923’e kadarki dönemde Rum nüfusu ço¤unluktad›r. 1893 Osmanl› genel nüfus say›m›na göre Ayval›k’ta 20133 Rum, 1454 yabanc› ve 90 Türk olmak üzere toplam 21677 kifli yaflamaktad›r (Karpat 1978, 264). Az say›daki Türkler yöneticiler ve güvenlik

görevlileridir (Yorulmaz 2005, 64). Birinci Dünya Savafl› öncesinde, 1914 y›l›nda ise 31.455 olan Ayval›k nüfusunun 454 kiflisi Türk’tür (Erdeha 1974, 6).

Ayval›k’›n kentsel yap›s› 1821-1923 aras›nda politik ve ekonomik olaylar ve do¤al afetlere ba¤l› olarak önce duraklama ard›ndan tekrar geliflme gösterir.

1821 Ayaklanmas› s›ras›nda üç gün süren isyanda savunma ve sald›r› amaçl› kullan›lan binalar›n ço¤u yand›¤› için kent büyük zarara u¤rar. Bu nedenle Ayval›k’›n

kentsel geliflimi 10 y›l kadar duraklama evresine girer (Uztu¤ 2006, 26).

1850’ye gelindi¤indeyse, Rumlar›n kente geri dönmelerine izin verilmesiyle birlikte evler ve kiliseler onar›l›r veya yeniden infla edilir. Kentin içinde günümüzde mevcut yap›lar›n ço¤unlu¤u, kiliseler dahil olmak üzere 1850 ve sonras› yap›m tarihlerini tafl›maktad›r. 1840 y›l›ndaki deprem de göz önüne al›nd›¤›nda, Ayval›k’›n isyan veya do¤al afetler sonucunda büyük bir y›k›ma u¤rad›¤›n›, 1850 sonras›nda kapsaml› bir onar›mdan geçti¤ini ve ço¤u yap›n›n yeni bafltan infla edildi¤ini söylemek mümkündür (Uztu¤ 2006, 26). Yeni yap›laflma sonucunda Ayval›k’a üç yeni mahalle daha eklenir (Psarros 2004) (Resim 1).

Kent bu dönemde farkl› boyutlara sahip bir mimari yap› türüyle tan›fl›r: zeytinya¤› fabrikalar›. Daha önce de bahsedildi¤i üzere tek katl›, tek mekanl› ve küçük boyutlu ya¤ de¤irmenlerinin aksine, zeytinya¤› üretim teknolojisinin geliflmesi dolay›s›yla sadece bu amaçla

kullan›labilecek büyük aç›kl›klar ve mekanlar isteyen fabrikalar Ayval›k için bütünüyle yeni bir yap› türüdürler(Turan 2008, 34). Kentte 19. yüzy›l›n son çeyre¤inde 7 zeytin fabrikas› ve 78 ya¤ de¤irmeni varken (Turan 2008, 34), 1908 y›l› istatistiklerinde bu say› 70 zeytinya¤› fabrikas›, 79 zeytinya¤› de¤irmeni ve 28 sabun fabrikas› olmak üzere büyük bir art›fl gösterir (Cengizkan 2004, 20). Bu dönemde Ayval›k’›n kent yap›s›nda yaflanan en önemli de¤ifliklik, y›k›lan bina kal›nt›lar›yla denizin doldurulmas› sonucunda k›y› çizgisinin 100-200 metre bat›ya kayd›r›lmas›d›r (Psarros 2004, 5) (Resim 2). K›y›da kazan›lan alan endüstriyel ve ticari amaçl› kullan›l›r; zeytinya¤› fabrikalar›n›n ço¤u buraya infla edilir. Dolay›s›yla, daha bu dönemde kentin 1Turan, ya¤ de¤irmenlerindeki teknolojinin büyük

ihtimalle konutlardaki geleneksel üretimden farkl› oldu¤unu, bu nedenle de bu de¤irmenleri “imalathane” olarak da adland›rman›n mümkün oldu¤unu vurgular (Turan 2008, 34).

(6)

deniz ile olan iliflkisinin koptu¤unu söylemek mümkündür. Ayr›ca, bu dönemle birlikte kentin silueti de bütünüyle bir de¤iflime u¤rar; fabrika kütleleri ve bacalar› bask›n etkileriyle önce ç›kmaya bafllar.

Birinci Dünya Savafl› sonras›nda

Türk-Yunan Savafllar› s›ras›nda kent önce Yunanl›lar taraf›ndan iflgal edilir ard›ndan Türkler taraf›ndan geri al›n›r. Ayval›k 1922’de bir y›l kadar bofl kal›r. 1923’te Lozan Antlaflmas›’n›n imzalanmas›yla birlikte Anadolu’daki Rum nüfus ile Yunanistan ve Adalar’daki Türk nüfusun de¤iflimi, “Mübadele” gerçekleflir. Ayval›k’a bu kapsamda Girit, Midilli ve Kuzey Yunanistan’da oturan yaklafl›k 15.000 Türk yerlefltirilir (Turan 2008, 86). Kentte art›k hiç bir Rum ahali kalmam›flt›r (K›yak 1997, 65).

Kentsel Morfolojinin Eflzamanl› Çözümlenmesi

Co¤rafya: Topografya, Deniz ve Dereler

Ayval›k’›n kentsel strüktürünün

oluflmas›n› sa¤layan en önemli iki co¤rafi öge topografya ve denizdir. Topografyan›n getirisi olan tepeler ve düzlükler ile denizin tan›mlad›¤› k›y› çizgisi kentsel morfolojinin oluflmas›nda belirleyici rol üstlenir (Resim 3). Tepeler, düzlükler ve k›y› çizgisi güzergâhlar›n ve bölgelerin oluflmas›nda etkili olduklar› gibi, bunlara ba¤l› olarak kentteki kesiflim noktalar›n›n ve nirengilerin konumlar› da kendili¤inden belirginleflir.

Üç tepe (T1, T2, T3) kenti kara taraf›nda kuzey, do¤u ve güney yönlerinde çevreler. Tepeler noktasal elemanlar olmalar›na ra¤men, yan yana bulunduklar› di¤er tepelerle birlikte bir s›ra oluflturarak,

süreklilik sa¤layan bir s›n›r meydana getirir (K›yak 1997, 77). Yine de, bunlar aras›nda Sakarya Tepesi2(T1), dikli¤i ve yüksekli¤i nedeniyle farkl›lafl›r ve kente hâkim olur.

‹ki dere (De1, De2), üç tepenin aras›nda oluflan vadi çizgilerini takip ederek denize ulafl›r. Derelerin aras›nda kalan alan, özellikle bat› yönündeki deniz taraf›na do¤ru ilerledikçe düzleflir. Kenti üç bir taraftan saran tepelerin ortas›nda, iki derenin aras›nda denize komflu bir düzlük (D) oluflur. Buras› batakl›k niteli¤i gösterdi¤i için Ayval›k’›n kentsel tarihinde uzun süre yap›laflmadan kalm›flt›r.

Resim: 2

1850 y›l›nda de¤iflen k›y› çizgisi. (Psarros 2004, 5; yorum: M. K. Özel)

(7)

K›y› çizgisi (K) Ayval›k kent strüktürünün en belirgin elemanlar›ndan bir di¤eridir. Kuzey-güney do¤rultusunda kesintisiz ve çizgisel uzanan yap›s›yla kesin bir s›n›r oluflturdu¤u gibi, K›yak’›n deyifliyle ayn› zamanda bu çizgi kente güçlü bir görsel karakter kazand›r›r (K›yak 1997, 77). K›y› çizgisi, daha önce belirtildi¤i üzere, 1850 y›l›nda deniz doldurularak bat› yönünde ilerletilmifltir. Çizgi, eski halinde yenisine nazaran daha düz bir hatt› takip etmektedir. K›y› çizgisi ilerletildikten sonraki halinde ise, derenin üstünün kapat›lmas›yla oluflan ve kentin do¤u-bat›

do¤rultusunda önemli güzergâh› haline gelen Dereboyu Caddesi’nin devam›nda denize do¤ru burun yapacak flekilde uzat›lm›flt›r. Bu durum k›y› çizgisinin kesintisizce devam eden düz hatt›n›n karakterini bozmufl ve k›y›y› birbirinden kopuk, biri daha önde di¤eri daha geride iki bölüme ay›rm›flt›r.

Güzergâhlar

K›y› fleridi ve kenti çevreleyen üç tepe ile ortalar›ndaki düzlük alan›n kesifltikleri etek izleri kentin omurgas›n› oluflturan güzergâhlar› belirler. Bunlar; Sefa Caddesi, Alt›nova Caddesi, Dereboyu Caddesi ve Alt›nova Caddesi 18. Sokak olmak üzere dört tanedir.

Ayval›k’›n yap› kurucu

güzergâhlar›, K›yak’›n da belirtti¤i gibi, k›y› fleridine ba¤l› olarak da tan›mlanabilirler(K›yak 1997, 97). Bu anlamda Sefa ve Alt›nova Caddeleri k›y›ya paralel, Dereboyu ve 18. Sokak ise k›y›ya dik konumlu güzergâhlard›r (Resim 4).

A. Sefa Caddesi

Kentin en önemli ekseni kuzey-güney do¤rultusunda ve k›y› çizgisine paralel konumdaki Sefa Caddesi’dir. Cadde kuzey yönünde kentin ‹stanbul ile ba¤lant›s›n› kurarken güney yönünde kentin sayfiye bölgeleriyle iliflkisini sa¤lar.

Ayval›k’›n Yükselme ve Zenginlik döneminde caddenin kuzey ve güney uçlar› iki önemli yap›yla, kuzeyde Akademi güneyde Papaz›n (‹konomos) Çiftli¤i ile tutan bu güzergâh daha tan›ml›d›r (Resim 4).

Resim: 3

Kentin co¤rafi ögeleri. T1, T2, T3: Tepeler, De1, De2: Dereler, D: Düzlük, K: K›y› çizgisi. (Yorum: M. K. Özel)

(8)

B. Alt›nova Caddesi

K›y› çizgisine paralel ikinci eksen, ayn› zamanda do¤udaki tepenin etek izini takip eden Alt›nova Caddesi’dir. Bu cadde kentin ‹zmir ile ba¤lant›s›nda önemli bir ulafl›m eksenidir.

C. Dereboyu Caddesi

K›y›ya dik birinci eksen, Sakarya Tepesi ile do¤udaki tepe aras›ndaki vadi çizgisini takip eden ve bu çizgi boyunca akan dereye (De1) paralel devam eden Dereboyu Caddesi’dir. ‹ç bölgelerdeki küçük köy yerleflimleri ile ba¤lant›y› sa¤lar. Kenti karadan besleyen vadi yollar› aras›nda en belirgin olan›d›r (Aktepe 1994, 36).

1850 y›l›nda k›y› çizgisi ilerletildikten sonra, bu cadde de doldurulan k›s›mda devam ettirilerek denize kadar ulaflt›r›lm›flt›r.

D. Alt›nova Caddesi 18. Sokak Benzer özelliklere sahip, k›y›ya dik ikinci önemli eksen do¤u ve güney tepeleri aras›ndaki vadi çizgisi boyunca ilerleyen Alt›nova Caddesi 18. Sokak’t›r. Bu güzergâh da Dereboyu Caddesi gibi, mevcut dere (De2)hatt›n› takip eder.

An›tlar (Tap›nma Yap›lar›: Kiliseler)

1750-1923 tarihleri aras›nda Ayval›k’ta infla edilmifl kilise say›s› 14’tür. Bunlar, infla tarihleri bilinenlerin s›ras›na göre: Profiti ‹lias (1835), Agios Athanasios (1840-50), Taksiyaris (1844), Agios Triada (1846), Kato Panagia (1850), Agios Yannis (1869-70), Agios Yorgos (1880-81), Feneromeni (1890), Agios Dimitrios, Agios Nikolas, Agios Vasilios, Metropol (Mesi Panagia), Agios Haralampos ve Portaitissa’dir (Resim 5).

1840 y›l›ndaki depremden dolay› konut-lar›n büyük bir k›sm›n›n yan› s›ra kiliselerin de bir ço¤u tekrar infla edilir. Dolay›s›yla kentin en eski yerleflim böl-gelerinin nüvelerini oluflturan Taksiyaris, Agios Dimitrios, Agios Yannis ve

Metropol kiliselerinin (Psarros 2004, 10)infla tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. Ayval›k’›n en eski kilisesi oldu¤u tahmin edilen Taksiyaris örne¤inde ise yap› üzerinde deprem sonras›na ait bir infla tarihi vard›r. Resim: 4 Kentin güzergahlar›. A: Sefa Caddesi, B: Alt›nova Caddesi, C: Dereboyu Caddesi, D: Alt›nova Caddesi 18. Sokak. (Yorum: M. K. Özel)

(9)

Ayval›k’ta kilise ve yak›n çevre dokusu incelendi¤inde, sokak ve yap› adalar› ile oluflan örüntülerin kiliseyi odak alarak flekillendi¤i görülür (Aktepe 1994, 39) (Resim 06). Kiliseler flekilleri ve büyüklükleri ile yayg›n doku örüntüsünden farkl›laflarak figür olarak ön plana ç›kar ve yap› adalar›n›n flekillenmesi aç›s›ndan en az topografya kadar etkili olurlar(K›yak 1997, 135).

Kiliseler odak binalar olarak sadece dokuda figür etkisiyle ve kütlesel olarak

de¤il, içlerindeki yaflant›ya (iflleve) ba¤l› olarak da farkl›lafl›r ve merkez görevi görerek çevrelerinde yerleflim dokular›n›n oluflmas›n› sa¤larlar. Kiliseler ayr›ca, etraflar›nda kurulan e¤itim tesisleriyle birlikte gerek sosyo-kültürel gerekse de kentsel anlamda “merkezsellik”lerini (Castex-Panerai 2005, 121)vurgularlar. 1889 Osmanl› Y›ll›¤›’na göre Ayval›k’ta bulunan 11 mahalleden baz›lar›n›n adlar›n›n Taksiyarih, Aya Yani, Aya Nikola, Aya Yorgi, Aya Dimitri, Aya Resim:5

Kentin kiliseleri. (Yorum: M. K. Özel)

(10)

Resim: 6 Kiliseyi odak alan örüntüler. (Aktepe 1994, 39)

(11)

Vasil, Afla¤› Penaye ve Orta Penaye olmas› (Bayraktar 1998, 24’den: Karesi Vilayeti Salnamesi, Bal›kesir, 1305, 92)kiliselerin bulun-duklar› mahallelerin önemli sosyal ve toplumsal odaklar› olduklar›n›n; giderek de bulunduklar› mahallenin ve kentin simge an›tlar› haline geldiklerinin kan›t›d›r (Castex-Panerai 2005, 121).

Kent strüktürünün omurgas›n› oluflturan güzergâhlar ile kiliselerin konumlar› aras›ndaki iliflki ele al›nd›¤›nda; 14 kiliseden 7’sinin ana güzergâhlar üzerinde konumland›¤› görülür (Resim 7). Bunlardan

Agios Yorgos, Agios Yannis ve Metropol kiliseleri kent içindeki konumlar›yla öne ç›kan kiliselerdir. K›y›ya dik ve paralel iki ana güzergâh›n kesiflti¤i mafsaldaki konumlar›(Aktepe 1994, 56), çarfl›ya olan yak›nl›klar› ve yap›sal olarak da kubbeli mimarileriyle yerleflmenin en önemli ve merkezi tap›nma yap›lar› olduklar›n› vur-gularlar.

Profiti ‹lias Kilisesi, kentteki kiliseler aras›nda ayr› bir anlama sahiptir. Di¤erleri gibi ne kent dokusunun içindedir, ne de yak›n çevresinde herhangi bir yap›laflma Resim: 7

Güzergahlar ile kiliselerin iliflkisi. (Yorum: M. K. Özel)

(12)

mevcuttur. Kilise bütün Ayval›k’a ve koya hâkim bir konumda, Sakarya Tepesi’nin üzerinde tek bafl›na durur. Kilise, sokak örüntüsü aç›s›ndan kendi infla tarihinden çok önce tepenin eteklerinde oluflmufl sokaklar›n ›fl›nsal biçiminin oda¤›ym›fl gibi görünse de, konum aç›s›ndan kent strüktürüyle iliflki kurmaya ihtiyac› yoktur; kendi bafl›na, bask›n bir nirengi noktas› olarak kente ve aç›k denize hâkim tepenin üzerinde bulunur.

Ayval›k’›n Rum döneminde kiliselerin gerek etraflar›nda konut dokusu oluflturmalar›, gerekse ana güzergâhlar üzerinde konumlanmalar› nedeniyle kentsel strüktürün oluflumunda önemli rol oynad›klar› söylenebilir.

Bölgeler

Ayval›k, Tepe, K›y› ve Orta olmak üzere üç bölgeye ayr›labilir. K›yak(1997, 82), Tepe bölgelerini 1 ve 2 olmak üzere ayr›ca ikiye ay›rm›flt›r. Ancak Orta Bölge ile Tepe 2 Bölgesi gerek morfolojik özellikler, gerek ifllevsel kullan›m, gerekse de tap›nma yap›lar›n›n konumlanmas› aç›s›ndan birbirinin devam› olarak görüldü¤ünden bu çal›flmada bu bölgeler Orta Bölge olarak tek bir ad alt›nda birlefltirilmifltir (Resim 8).

A. Tepe Bölgesi:

Sakarya Tepesi’nin etekleri Sakarya Tepesi’nin eteklerindeki yerleflim, tepenin odak noktas› oldu¤u ›fl›nsal bir dokuya sahiptir. E¤im çizgilerine paralel uzun sokaklar ve bunlar› ba¤layan dik e¤imli k›sa sokaklardan oluflur. Tepenin eteklerinin merkeze yak›n k›sm› ise organik dokudad›r (Resim 9). Tepe Bölgesi ifllevsel olarak iki alt bölgeye ayr›l›r; ›fl›nsal dokunun hâkim

oldu¤u tepenin yamaçlar› kentin ilk kuruldu¤u zamanlardan itibaren konut bölgesi olarak kullan›lm›flt›r. Organik dokunun hâkim oldu¤u ve e¤imin yumuflad›¤› alt bölge ise çarfl›y› oluflturur ve kentin en eski dini binalar›n› bar›nd›r›r. Tepenin yamac›ndaki Taksiyarhis ve Agios Dimitrios kiliseleri ile, e¤imin yumuflad›¤› çarfl› taraf›nda Metropol ve Agios Yannis kiliseleri yerleflimin en eski kiliseleridir. Bu kiliselerin etraflar›nda geliflen mahalleler Ayval›k’›n nüvesini oluflturur (Psarros 2004, 10).

Resim: 8

Kentin bölgeleri. A: Tepe Bölgesi, B: K›y› Bölgesi, C: Orta Bölge. (Yorum: M. K. Özel)

(13)

Tepenin yamaçlar›n›n üst kotlar›nda konumlanan kuzeydeki Portaitissa Kilisesi ile do¤udaki Agios Vasilios Kilisesi üçüncül derecede küçük tap›nma yap›lar›d›r.

Profiti ‹lias Kilisesi, daha önce bahsedildi¤i gibi, Sakarya Tepesi’nin en yüksek noktas›ndaki konumuyla Ayval›k’›n geneline hâkimdir. B. K›y› Bölgesi:

Kuzey-güney do¤rultusunda, Sefa Caddesi ile k›y› çizgisi aras›nda kalan alan K›y› bölgesi 1850 y›l›nda doldurulmadan önce, kentin organik dokudaki mevcut sokaklar›n›n devam etti¤i bir dokuya sahiptir. 1850 y›l›nda doldurulduktan sonra, s›f›rdan planlanan bütün

yerleflimlerde oldu¤u gibi ›zgara planl› bir düzenlemeye gidilmifltir (Resim 10). Yap› adalar›n›n k›y›ya bakan cepheleri dar, derinlikleri uzundur. Kentin ticaretinde deniz ulafl›m›n›n önemi, K›y› Bölgesinde a¤›rl›kl› olarak sanayi ve ticaret yap›lar›n›n yerleflmesine neden

olur. Bu nedenle K›y› bölgesinde hiçbir tap›nma yap›s› yoktur.

C. Orta Bölge: ‹çte kalan alan

Kentin en genifl yap› adalar›n›n bulundu¤u bölgesidir (Resim 11). Konut yerleflimi a¤›rl›kl›d›r. Ayr›ca çarfl›n›n bir bölümü ve Pazar Yeri bu bölgededir. Bölgenin büyük bir bölümü batakl›k oldu¤undan 19. yüzy›l›n ilk çeyre¤inden itibaren geliflmeye bafllam›flt›r. Ayn› yüzy›l›n son çeyre¤inde ise bu bölgedeki yerleflim yo¤unluk olarak en üst noktaya ulaflmflt›r. Orta Bölge’de yedi kilise vard›r. Üçü 1821 öncesinde, dördü 1821 sonras›nda infla edilmifltir. Bölgenin en eski kiliseleri Agios Yorgos (Ç›narl› Cami), Kato Panaya ve Agios Nikolas etraflar›nda oluflan mahallelerle birlikte bölgenin odak noktalar›d›r. Kentin ikincil güzergâhlar›n›n (k›y›ya paralel ikinci güzergâh› Alt›nova Caddesi (B) ile k›y›ya dik ikinci güzergâh 18. Sokak (D)’›n kesiflme noktas›nda

Resim: 9

Resim: 9

Tepe Bölgesinin morfolojik karakteri.

(Yorum: M. K. Özel) Resim: 10

K›y› Bölgesinin morfolojik karakteri.

(Yorum: M. K. Özel)

(14)

bulunan Agios Triada Kilisesi ikincil derece bir tap›nma yap›s›d›r. Agios Athanasios Kilisesi ise Alt›nova Caddesi üzerinde, ‹zmir yönünde, bölgenin güneydo¤u ucunda üçüncül derecede küçük bir tap›nma yap›s›d›r. Bölgenin güneybat› ucunda yer alan Eski Hastane’nin bünyesindeki Agios Haralampos ve ayazma olarak kullan›lan Feneromeni de bu bölgede bulunur. Lynch(1960, 47)bölgelerin içeriden tan›mlanabilir olmalar›n›n yan›s›ra, e¤er d›flar›dan ve uzak mesafeden görülebilir iseler, d›flsal referans olarak da

kullan›labilir olmalar›n›n kimliklerinin oluflmas›nda belirleyici olabilece¤ini belirtir. Ayval›k’›n üç bölgesi, her biri kendi içinde kolayl›kla tan›mlanabildi¤i gibi, di¤erlerinden farkl›laflan ve çok uzaklardan itibaren görülerek ay›rt edilebilen d›flsal referanslara sahiptirler. Tepe Bölgesi Sakarya Tepesi’ndeki kilise ve yel de¤irmenleriyle, K›y› Bölgesi fabrika bacalar›yla, Orta Bölge kiliselerin çan kuleleri ve kütleleri sayesinde birbirlerinden farkl›laflan karakteristik referanslara sahiptirler. Dolay›s›yla, Ayval›k’›n üç bölgesi Lynch’in dikkat çekti¤i aç›dan da anlam kazan›r.

Kent kesiti / Deniz silueti

Bir k›y› kenti olan Ayval›k için “siluet” olarak tan›mlanmas› gereken görünüm, kente denizden yaklafl›mda alg›lanand›r. Kuzeydo¤udaki Sakarya Tepesi yerleflimin en bask›n yüksekli¤i olarak her dönemde siluetin en belirleyici ögesi olmufltur. Ayval›k tarihi boyunca tepenin üzerine yerlefltirilen yap›, ifllevinden ba¤›ms›z olarak, hem kent içinden hem de denizden yaklafl›rken alg›da nirengi olma ifllevini üstlenir. Profiti ‹lias Kilisesi Sakarya Tepesi’nin en üst noktas›nda noktasal etki yarat›r. Tepenin s›rtlar›nda konumlanan

yel de¤irmenlerinin ise çizgisel etkisi kuvvetlidir (Resim 12).

Kentin yatayda geliflen yap›sal strüktürünü düfley kurguya yans›tarak siluette etkili hale gelen iki mimari eleman daha vard›r. Bunlar ayn› zamanda Ayval›k’›n sosyo-kültürel ve ekonomik yap›s›n›n

simgeleridirler. Biri dinsel kimli¤in göstergesi olan çan kuleleri, di¤eri endüstriyel kimli¤inin simgesi olan fabri-ka bacalar›d›r.

Çan kuleleri:

Aktepe’nin tespitlerine göre Ayval›k’taki kiliselerden sadece ikisinde çan kulesi bulunur (Aktepe 1994, 71). Agios Yannis Kilisesinin çan kulesi günümüze kadar ayakta kalm›flt›r (Resim 13), ancak Taksiyarhis Kilisesinin, avlu kap›s› üzerinde yükselen çan kulesi günümüzde mevcut de¤ildir (Aktepe 1994, 70).

Bu iki kilise kent siluetinde kütlesel olarak de¤il çan kuleleriyle etkilidirler. Bu olgunun birkaç nedeni vard›r. Birinci

Resim: 11 Orta Bölgenin morfolojik karakteri. (Yorum: M. K. Özel)

(15)

neden; yön olarak geleneksel apsis ekseninin k›y› çizgisine dik olmas›ndan dolay›, kilise kütlelerinin dar kenarlar›yla siluete giriyor olmalar›d›r (Resim 5). Bu yüzden siluetteki etkileri zay›ft›r (Aktepe 1994, 77).Bir di¤er neden ise, Agios Yorgos, Kato Panaya ve Agios Yannis kiliseleri gibi an›tsal ölçekte ve kubbeli infla edilmifl olanlar›n›n, topografyan›n düz oldu¤u yerlerde infla edilmifl olmalar›d›r. Dolay›s›yla, Agios Yannis ve Agios Yorgos an›tsal anlamda kubbeli ve yüksek infla edilmifl olmalar›na ra¤men siluette geri planda kald›klar›ndan yeterince

belirgin hale gelememektedirler.

Taksiyarhis Kilisesi ise e¤imli arazide infla edilmifl olmas›na ra¤men kubbesiz, basit ve k›rma çat›l› tasar›m›yla yo¤un kent dokusunun içinde kaybolur. K›yak(1997, 124), Taksiyarhis Kilisesinin e¤im üzerinde yer ald›¤›ndan dolay› yükselmeye ve daha fazla an›tsallaflmaya ihtiyaç duymad›¤›n› belirtir. Ancak an›tsal bir yap›n›n aksine, Taksiyarhis Kilisesi mütevaz› kütlesiyle gerek doku içinde gerekse siluette sakl› gibidir. Belki de bu nedenle, günümüze Resim: 12

20.yy bafl›nda Ayval›k panoramas›: Sakarya

Tepesi’ndeki Profiti ‹lias Kilisesinin kal›nt›lar› ve yelde¤irmenlerinin siluette bask›n etkisi.

Resim: 13 Agios Yannis Kilisesi’nin ön cephesinde çan kulesi ve Saatli Camisine çevrildikten sonra eklenen minare. (Yorulmaz 2005, 130 – Foto¤raf: H. Özözlü).

(16)

kalmam›fl olan çan kulesi, Aktepe’nin belirtti¤ine göre kilise yap›s›n›n iki kat› yüksekli¤inde tasarlanarak siluetteki yerinin belirginlefltirilmesi sa¤lanmaya çal›fl›lm›flt›r (Aktepe 1994, 69).

Kentteki di¤er kiliseler, ister düz arazide ister e¤imli bölgede olsun, hem mütevazi yap›lard›r hem de çan kuleleri yoktur. Dolay›s›yla Ayval›k’›n tap›nma yap›lar› siluette kütleleriyle belirginleflemezler. Sadece, çan kulesine sahip üç kilise kendi-lerini siluette görünür k›larlar(Resim 14).

Fabrika bacalar›:

Ayval›k’›n denizden siluetinde kilise kütlelerinden ve çan kulelerinden daha bask›n olan öge ise fabrika bacalar›d›r (Resim 15).

Daha önce de belirtildi¤i gibi 19. yüzy›lda Ayval›k zeytinya¤› sanayisi konusunda ilerlemifl, fabrika yap›lar› genifl yüzeyleri, yüksek gabarileri ve bacalar›yla kentin siluetini de¤ifltirmifl ve yerleflimin endüstriyel karakterinin simgesi haline gelmifllerdir (Terzi 2007, 90). 19. yüzy›lda Ayval›k liman›na denizden gemiyle yaklaflan bir ziyaretçi, heybetli fabrikalar ve yüksek bacalardan oluflan siluetle karfl›lafl›yor olmalar›d›r. Terzi’nin (2007, 101-190)haz›rlad›¤› katalogdan edinilen bilgiye göre 19. yüzy›l sonunda Ayval›k’ta bulunan 90 fabrikadan 14’ünde baca vard›r(Resim 16).

14 fabrika bacas›na karfl›l›k iki çan kulesi say›ca az oldu¤u için, çan kuleleri siluet etkisinde bacalar›n kalabal›¤›ndan ay›rt edilmeleri güçleflir. Özellikle denizden yaklafl›m söz konusu oldu¤unda; Sefa Caddesi’nin do¤u taraf›ndaki Orta Bölge’de bulunduklar›ndan dolay› k›y›dan uzakta ve geride kalan tap›nma yap›lar›n›n çan kulelerine karfl›l›k, caddenin bat› taraf›ndaki K›y› Bölgesi’nde yo¤unlaflan fabrikalar›n bacalar› hem ön görünümde, hem de say›ca fazla olduklar›ndan dolay›

kalabal›k bir etkiyle siluette öne ç›karlar. Yüksek bacalar Ayval›k’›n genel dokusu-nun yatayl›¤›n› k›rar. K›yak’›n(1997, 132) belirtti¤i gibi bacalar kent içinde ve kent d›fl›nda kuvvetli alg›lar olarak nirengi noktalar› olduklar› gibi, say›ca çok ve birbirleriyle iliflkili olmalar›ndan dolay›, bütünsel etkileriyle de farkl›laflarak belirginleflirler.

Kostoff (1991, 288)kent siluetinin do¤as›n›n tek bir mimari flekil veya farkl› bir sürü mimari flekil taraf›ndan belirlenmedi¤ini; ister minare olsun, ister kubbe, ister endüstri bacalar› veya benzeri bir öge

Resim: 14

Resim: 15

Resim: 14

Sakarya Tepesi’nden kentin görünüflü –

Kartpostal, 20.yy bafl›.

(Önde ortada Taksiyarhis Kilisesinin çan kulesi, solda ortada Agios Yannis Kilisesi ve çan kulesi) Resim: 15

Kuzey yönünden K›y› Bölgesinin görünüflü –

(17)

olsun, esas önemli olan›n tek bir mimari eleman›n›n tekrarlanmas› oldu¤unu belirtir. Bu anlamda; Ayval›k siluetinde bask›n tek bir ögenin (herhangi bir kilise kütlesinin veya çan kulesinin)sa¤lad›¤› “nirengi oluflturma ve hedefi belli etme” durumun-dan çok, öngörünümde kentin kuzey ve güney taraflar›nda yo¤unlaflm›fl kalabal›k baca toplulu¤unun “y›¤›n oluflturan vur-gusundan” (Lynch 1960, 101)bahsetmek daha yerinde olacakt›r. Buradan hareketle H›ristiyan tap›nma yap›lar›n›n Ayval›k siluetindeki etkilerinin, kentin yatay

kurgusunda ve kentin içinde dolafl›m s›ras›nda yaflant›lanan alg›da oldu¤u kadar belirleyici ve bask›n olmad›¤›n›, buna karfl›l›k fabrika bacalar›n›n kalabal›klar›yla önce ç›karak daha belirgin hale gelir(fiekil 17).

Osmanl› Kent Strüktüründe Caminin Yeri

Hamidiye Camisi’nin Ayval›k kentsel strüktürüne etkisini okuyabilmek için öncelikle Osmanl› uygarl›¤›nda caminin kent ile iliflkisinden, Osmanl›’n›n genel olarak cami için yer seçimine dair yaklafl›m›ndan ve caminin kentsel siluete etkisinden k›saca bahsetmek gereklidir. ‹slam dünyas›nda cami, etraf›nda yaratt›¤› dokunun oda¤›nda yer alan, inanl›lar için bir nevi toplanma mekan› görevi gören bir yap›d›r. ‹slam kültüründe meydan

kavram›n›n olmay›fl› caminin hareminin, avlusunun, eklerinin ve yak›n çevresinin (bir çeflme, bir a¤aç ve bir kahvehane ile) sosyo-kültürel önemini artt›r›r.

Osmanl› uygarl›¤›nda da ilk dönemlerden itibaren merkezini caminin oluflturdu¤u külliye fikri, s›f›rdan oluflan kentsel geniflleme flemalar›n›n çekirde¤ini oluflturmas› ba¤lam›nda Osmanl› yerleflme politikas›n›n önemli bir parças› olmufltur. Osmanl› flehircilik anlay›fl›nda caminin merkezini oluflturdu¤u külliyelerin iki görevi vard›r: yeni yerleflimler için bafllang›ç teflkil etmek ve özellikle baflkent ‹stanbul örne¤inde daha iyi gözlenebildi¤i üzere kentin girifl-ç›k›fl noktalar›n› tutmak. Külliyelerin Osmanl›’da kentin yeni yerleflimlerinin merkezini oluflturdu¤u ilk örnekleri birinci baflkent Bursa’n›n kentsel Resim: 16 19. yüzy›l›n sonlar›nda kentteki fabrikalar. (TERZ‹ 2007, 31; yorum: M. K. Özel) Resim: 17 Ayval›k’›n 19. yüzy›l siluet

rekonstrüksiyonu. (M. K. Özel)

Resim: 17

(18)

gelifliminde izlemek mümkündür. Bursa’da ilk külliyeler Bizansl›lardan al›nan kale-kentin d›fl›na infla edilmfltiir. Çantay, Orhan Bey Külliyesi’nin infla edilmesi ile Bursa’n›n Bizans döneminin “kale içi kasaba” niteli¤ini b›rakarak, dini, sosyal, e¤itim ve ticaret yap›lar› ile bir devlet baflkenti niteli¤ini ve görünüflünü kazand›¤›n› belirtir (Çantay 2002, 32). Zamanla kalenin iki taraf›nda, do¤u-bat› aks›nda, Uluda¤’›n yamaçlar›ndaki küçük tepeleri tutan külliyeler Bursa’n›n do¤u ve bat› yönlerindeki yeni yerleflimlerinin çekirde¤ini oluflturmufllard›r(Resim 18). Bat› yönündeki Hüdavendigar Külliyesi daha 14. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Bursa’n›n bu yöndeki geliflmesinin 20. yüzy›ldaki s›n›rlar›n› çizerken, 15. yüzy›l›n hemen bafl›nda infla edilen Y›ld›r›m Külliyesi do¤u yönündeki geliflmenin s›n›rlar›n› belirler (Çantay 2002, 33).

‹stanbul’da sur d›fl›nda kurulan ilk külliye 15. yüzy›lda Eyüp’te infla edilmifl olan Eyüp Sultan Külliyesidir. Eyüp 16. yüzy›lda Sokollu Mehmed Pafla ve Pertev Pafla’n›n türbelerini içeren camisiz külliyeleri ve Zal Mahmud Pafla Külliyesi ile zenginleflmfltir.

Özellikle 16. yüzy›lda ‹stanbul’da sur içinde yaflanan nüfus kalabal›¤›n› dengele-mek için sur d›fl›nda yeni yerleflim bölgeleri oluflturulmufltur. Bunlar Sinan Pafla, Piyale Pafla ve K›l›ç Ali Pafla gibi önde gelen devlet adamlar›n›n yapt›rd›¤› külliyelerdir. Evliya Çelebi’nin

aktard›¤›na göre, padiflah Kanuni Sultan Süleyman 16. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda ‹stanbul sur içindeki nüfus y›¤›lmas›n› dengelemek amac›yla bizzat, içlerinde Piyale Pafla’n›n da bulundu¤u baz› devlet adamlar›na, yeni yerleflmelerin merkezini oluflturacak külliyeler infla ettirmelerini emreder (Evliya Çelebi 2003, 377). Bu

poli-tikan›n sonuçlar›ndan biri de, etraf›nda ve külliyeyi Haliç’e ba¤layan kanal boyunca zamanla bir mahalle dokusu oluflan Piyale Pafla Külliyesi’dir.

Osmanl›’da camilerin kentsel ölçekte yerlerinin belirlenmesindeki ikinci etken, kente girifl ve ç›k›fl noktalar›n›

belirginlefltirilmesidir. Örne¤in, Edirne Beyaz›t Külliyesi, Avrupa seferine ç›kan ordunun kentten ç›kmadan önceki son toplanma noktas›d›r; cami avlusunun zaman›na göre devasa olan boyutlar›n›n nedeni budur.

Resim: 18

Kale içi yerleflimi Bursa’n›n iki taraf›ndaki küçük tepeleri tutan Osmanl› külliyeleri. (MÜLLER-WIENER 1985, 135; yorum: M. K. Özel) Resim: 19

Edirnekap› Mihrimah Sultan Camisinin surlar›n d›fl›ndan görünüflte “nirengi noktas›” etkisi.

(Gravür, Thomas Allom)

Resim: 18

(19)

‹stanbul’da ise Anadolu ve Rumeli yollar›n› karfl›layan iki kap›-semt 16. yüzy›lda birer külliye ile iflaretlenir. Kentin do¤u kap›s› olarak adland›r›lan Üsküdar, imparatorlu¤un Asya topraklar›ndaki

yollar›n›n bafllang›c›d›r. Kentin üçüncü büyük külliyesi buraya infla edilir. Avrupa yakas›nda ise, Edirnekap› semti iki aç›dan önemlidir. Bir yandan kent içinde ‹stanbul sur içinin en önemli aks› olan ve Topkap› Saray›’ndan bafllayan Divanyolu’nun sonland›¤› noktad›r. Di¤er yandan, kentin Avrupa’ya aç›lan kap›s›d›r. Buras› Avrupa’dan gelen ana ticaret yolunu karfl›lad›¤› gibi, padiflahlar›n Avrupa seferlerine ç›kt›¤› ve seferden döndü¤ü kap›d›r; ayr›ca sur d›fl›ndaki ruhani Eyüp semti ile ba¤lant› yine bu aks ile sa¤lan›r. ‹slam dünyas›nda caminin plandaki kurgusu kadar önemli olan baflka bir özelli¤i de caminin üçüncü boyuttaki etkisidir. Cami minaresi ile bulundu¤u

yeri belli eder (Resim 19).

Osmanl› uygarl›¤›n›n cami mimarisine bu ba¤lamdaki katk›s› ise caminin sadece minaresinin de¤il kendisinin de bir nirengi noktas› olarak gerek yerleflmeye hâkim, gerekse uzak mesafeden itibaren görülebilir olmas›d›r. Bu da,

topografyan›n ustaca kullan›m› sayesinde mümkün olur. Kuban(1970, 31), Fatih Döneminde Yeni Saray’›n kentin ilk akropolü üzerinde Haliç ve Marmara’ya aç›lan siluetin bafllang›ç noktas›na yerlefltirilmesine dikkat çekerek, ‹stanbul’un yönetim ve ticaretle ilgili bölgelerinin topografik verilerin sonucu olarak eski Bizans kentinin merkezleri üzerinde ya da yak›n›nda kuruldu¤unu vurgular. Osmanl›, ‹stanbul’un Bizans döneminden kalan yatay etkisi a¤›rl›kl› kurgusunu 15. yüzy›ldan itibaren kentin topografik özelliklerini kullanarak düfley etkinin belirginleflti¤i bir hale

dönüfltürmüfltür. Ak›n(1996, 131),

Osmanl›lar’dan itibaren ‹stanbul’un hâkim Resim: 20

Tek bir noktadan seyredilmek üzere kendini sunan kent olarak ‹stanbul (Guidoni 1987, 21)

(20)

yüksekliklerini taçland›ran görkemli cami ve külliyelerin, yamaçlardaki küçük camilerle bütünleflti¤i etkileyici bir Haliç siluetinin oluflturuldu¤unu belirtir.

Burelli de, Osmanl› camisinin kentin genel ufuk çizgisinde ve uzamsal yönlenmesinde edindi¤i etkin rol ile öne ç›kt›¤›n› belirtir: “Cami, kentin en yüksek noktalar›na hâkim olarak, olabildi¤ince uzaktan görülecek flekilde yükselmelidir.” (Burelli 1987, 46).

Guidoni (1987, 22)ise camilerin yerleflimi-nin kentin panoramik görünüflünde tayin edici rol üstlendi¤ini ve an›tsal kentin tek bir noktadan, Galata’dan seyredilmek üzere tasarlanm›fl oldu¤unu belirterek, ‹stanbul’u içten d›fla bakan bir kent olarak de¤il, kendini sunmak üzere tasarlanm›fl bir kent olarak yorumlar(Resim 20).

Ayval›k Kent Strüktüründe Hamidiye Camisi’nin Etkisi ve Anlam›

Ayval›k’ta Osmanl› döneminde infla edilen tek ‹slam tap›nma yap›s› Sultan

Abdülhamid’in yapt›rd›¤› Hamidiye Camisi’dir (Resim 21). Kitabesi günümüze ulaflmad›¤› için tam yap›m tarihi belli de¤ildir, ancak kaynaklarda 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda infla edildi¤i belirtilmekte-dir (Erken 1977, 32-33). Servet-i Fünun dergisinin 1894 y›l› 101 numaral› say›s›nda Ayval›k için “11 mahalle, 1 cami, 12 kilise, 6 manast›r” olarak verilen bilgide (Yorulmaz 2005, 71)bahsi geçen “bir cami”nin Hamidiye Camisi olmas› kuvvetle ihtimaldir. Hamidiye Camisi’nin bundan sonra ad›n›n geçti¤i en erken kaynak 1889 Osmanl› Y›ll›¤›’d›r (Bayraktar 1998, 24’den: Karesi Vilayeti Salnamesi, Bal›kesir, 1305, 92).

Hamidiye Camisi’nin, Sefa Caddesi’nin hemen karfl›s›nda caddenin deniz taraf›nda bulunan Yorgala Oteli’ni 1902-1905

tarihlerinde yapt›rm›fl olan Yorgala adl› bir Rum ifladam› taraf›ndan, otel yapmas›na izin verilmifl olunmas› nedeniyle infla ettirilip yönetime arma¤an edildi¤ine dair söylentiler vard›r (Yorulmaz 2005, 75).Ancak Osmanl› gelenekleri göz önüne al›nd›¤›nda bu söylentinin as›ls›z oldu¤u anlafl›l›r. Öncelikle; Osmanl›’da, e¤er gayrimüslim ise, tek bir kiflinin de¤il, ancak bir cemaatin cami, çeflme veya herhangi bir yap› infla ettirip padiflaha hediye etmesi gelenektir (Tanman 2009). Nitekim Sultan Abdülhamit’in 30. saltanat y›l› nedeniyle yapt›r›l›p hediye edilen yap›lar vard›r. Bunlardan biri,

Musevilikten dönme müslüman cemaatin Selanik’te yapt›rd›¤› Yeni Cami’dir.

Resim: 21 Hamidiye Camisi. (Foto¤raf: M. K. Özel 2009)

(21)

Osmanl›’n›n baflka bir önemli uygulamas› ise, baflkalar› taraf›ndan yapt›r›l›p padiflaha hediye edilen camilere hiçbir flekilde padiflah›n ad›n›n konam›yor olmas›d›r (Tanman 2009). Baflka bir deyiflle, ancak padiflah›n yapt›rd›¤› camiler padiflah›n ad›n› al›rlar. Dolay›s›yla, Ayval›k’taki Hamidiye Camisi’ni bir Rumun yapt›rm›fl ve ad›yla padiflaha hediye etmifl olmas›n›n hiçbir flekilde imkân› yoktur.

Hamidiye Camisi’nin Ayval›k kentsel strüktürü içindeki konumu yukar›daki bilgiler ›fl›¤›nda okundu¤unda, ilginç

verilere ulafl›l›r. Öncelikle göze çarpan ilk ola¤and›fl›l›k, Hamidiye Camisi’nin konum aç›s›ndan yerleflimden ve merkez-den uzak oluflu ve yaln›zl›¤›d›r (Resim 22). Gerek ‹slam dünyas›nda, gerekse de Osmanl› uygarl›¤›nda tap›nma yap›lar›n›n etraf›nda oluflan konut a¤›rl›kl› kentsel dokunun aksine Hamidiye Camisi tek bafl›nad›r. Caminin yak›n›nda çarfl› da yoktur.

Ayval›k’›n genel kentsel morfolojisinde H›ristiyan tap›nma yap›lar›n›n

çevrelerinde oluflan yo¤un dokulu mahallelerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda, bir Resim: 22

Kent plan› içinde Hamidiye Camisi. (Yorum: M. K. Özel)

(22)

tap›nma yap›s› olarak Hamidiye Camisi’nin ola¤and›fl› konumu daha da belirginleflir. Ayval›k’ta caminin infla edil-di¤i dönemde Türklerin çok az say›da bir az›nl›k olmas› ve daha önce bahsedildi¤i gibi kentin bu dönemde strüktürel geliflimini tamamlam›fl olmas›ndan dolay› merkezde bofl arazinin bulunmamas›, caminin çeperdeki konumunun nedenlerinden biri olabilir.

Baflka bir aç›klama da Ayval›k’ta bir Türk mahallesinin bulunmay›fl›d›r. Hamidiye Camisi’nin infla edildi¤i dönemde Ayval›k’›n 21.677’lik nüfusundan sadece 90 kiflisi Türk’tür. Bu kadar az say›daki bir nüfusun kentte belli bir mahallede toplanmam›fl olma, dolay›s›yla kentin geneline yay›lm›fl olma ihtimali yüksektir. Aksi takdirde, 1889 Osmanl› Y›ll›¤›’nda Ayval›k’›n mahallelerinden bahsedilirken 11 mahalleye ek olarak “Türk

mahallesi”nin ad› da geçerdi.

Hamidiye Camisi’nin Osmanl› Devleti taraf›ndan ileriki zamanlar için planlanan

olas› bir Türk mahallesinin odak noktas›n› oluflturma ihtimali de zay›ft›r. Kuzey yönünde kent merkezinden uzak, genellikle fabrikalar›n ve tabakhanelerin konumland›¤› K›y› Bölgesindeki yer seçimi ve yaklafl›k 12 metre kotundaki küçük bir tepenin üzerindeki konumu göz önüne al›nd›¤›nda, fiziki ve topografik

Resim: 23

‹stanbul yönünden kente yaklafl›rken Hamidiye Camisinin

Sefa Caddesinden görünüflü (Foto¤raf: M. K. Özel 2009) Resim: 24

Güney yönünden Ayval›k’›n görünüflü ve Hamidiye Camisinin siluetteki etkisi. (http://www.sehirler.net/resim-balike-

(23)

flartlardan dolay› Hamidiye Camisi’nin etraf›nda bir mahallenin oluflma ihtimali çok zay›f, neredeyse imkâns›zd›r. Ayval›k’›n bütünüyle Türklefltirildi¤i 1923’ten, tarihi bölgenin kentsel sit alan› ilan edildi¤i 1976 tarihine kadar Hamidiye Camisi’nin etraf›nda herhangi bir

mahallenin kurulmam›fl olmas› da caminin topografik ve kentsel konumunun

elveriflsizli¤ini ortaya koymas› aç›s›ndan önemlidir. Günümüzde de caminin yak›n›nda sadece askeri lojmanlar bulunmaktad›r.

Hamidiye Camisi’nin, etraf›nda doku oluflturmaktan daha önemli bir misyonu var gibidir. Cami, Ayval›k’a kuzeyden, yani Bal›kesir-‹stanbul yönünden giriflte k›y›ya yak›n ve çok yüksek olmad›¤›ndan yoldan rahatl›kla alg›lanan topografik bir yükseklik üzerine yerlefltirilmifltir. Bu tepe k›y›ya yak›nl›¤› nedeniyle kente kuzeyden giriflte dar bir geçit yaratarak, daha önce Ayval›k’›n tarihsel süreçte ana omurgas› olarak bahsedilen Sefa Caddesi’nin bafllang›c›n› oluflturur (Resim 23). Hamidiye Camisi, yoldan yüksekçe bir tepenin üzerindeki konumu ile, kente kara yoluyla yaklafl›larak girildi¤inde yaratt›¤› nirengi noktas› etkisini, denizden yaklafl›ld›¤›nda da kaybetmez. Cami kütlesi, kubbesi ve minaresiyle Ayval›k’›n mevcut tap›nma yap›lar›yla(özellikle Agios Yannis ve Agios Yorgos kiliseleriyle)

karfl›laflt›r›ld›¤›nda belki küçük ve alçak kal›r, ancak Lynch’in dikkati çekti¤i üzere, bir kütlenin nirengi noktas› olarak tan›mlanabilmesi için büyük

olmas› de¤il konumu önemlidir, zira nirengi noktas›n› belirleyen en önemli özellik kolayca ay›rt edilebilir olmas› ve kifli ile aras›nda kurdu¤u direkt görsel iliflkidir (Lynch 1960, 101) (Resim 24). Arnheim(1974, 25)ise kütlelerin çevrelerinden ayr›larak odaklanma sa¤lamalar›n›n

yollar›ndan birinin çevrelerinde bir boflluk kalmas› oldu¤unu belirtir.

Dolay›s›yla; an›tsal infla edilmifl olsalar da topografyan›n düzleflti¤i bölgelerde konumland›klar›ndan kubbeleri kentin yo¤un dokusunun içinde, çan kuleleri fabrika bacalar›n›n aras›nda

kaybolmufl kiliselerin aksine, Hamidiye Camisi kütlesi, kubbesi ve minaresiyle mütevaz› boyutuna ra¤men kent dokusunun biraz d›fl›nda ve yüksekçe bir tepe üzerindeki konumu sayesinde deniz siluetinde, en az karadan kente yaklafl›rkenki kadar belirgin nirengi noktas› olma özelli¤ini korur(Resim 25).

Sonuç

1773 y›l›nda Rumlar›n Osmanl›

padiflah›ndan elde etti¤i ferman sayesinde özerk bir kent devleti olarak yönetilmeye bafllanan Ayval›k, 1921-22 Türk-Yunan Savafl›’na kadar neredeyse kesintisiz devam eden yap›s›yla sosyal, kültürel ve ekonomik geliflme ve bunlar›n getirisi olarak kentsel büyüme sayesinde Osmanl› ‹mparatorlu¤u’ndaki kentler aras›nda ayr›cal›kl› bir konuma sahip olmufltur. 1773-1923 aras›nda, Türklerden oluflan devlet görevlileri d›fl›nda sadece Rum Resim: 25

Ayval›k’›n 19. Yüzy›l sonu siluet rekonstrüksiyonu. (M. K. Özel)

(24)

nüfusun ikamet etti¤i Ayval›k, H›ristiyan tap›nma yap›lar›n›n çevrelerinde geliflen mahallelerden oluflan kentsel bir dokuya sahip olmufltur. Kente damgas›n› vuran ve kenti di¤er Ege k›y› yerleflimlerinden ay›ran di¤er bir önemli yap› tipi ise heybetli kütleleri ve yüksek bacalar› ile zeytinya¤› ve sabun fabrikalar›d›r. Bahsi geçen y›llar aras›nda Ayval›k’›n kentsel strüktürüne Osmanl› ‹mparator-lu¤u taraf›ndan küçük gibi görülebilecek ancak simgesel de¤eri yüksek ve önemli bir katk› yap›l›r. 1821 Yunan Devriminin ard›ndan özerkli¤i iptal edilen ve Karasi Sanca¤›na ba¤lanan Ayval›k’ta 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda Osmanl› padiflah›n›n kendi ad›na infla ettirdi¤i Hamidiye Camisi, kentte o dönemde ikamet eden çok az say›daki müslüman cemaate hizmet etmekten öte bir anlam içerir. Cami özellikle kentin strüktüründe edindi¤i kritik konumuyla; özerk bir yönetime sahip kent devleti imkân›n›n sa¤lad›¤› ekonomik ve kültürel refah döneminin ard›ndan gelen 1821 isyan› sonras›nda idareyi ele alan merkezi yönetimin, yani Osmanl› Payitahtl›¤›n›n iktidar›n›n kente hediye etti¤i simgesel bir gösterge gibidir.

Hamidiye Camisi, küçük ancak, dokunun geri kalan›ndan kolayca ay›rt edilebilen kubbeli kütlesi ve kentin s›k›fl›k ve kalabal›k yerlefliminin k›y›s›ndaki konumuyla gerek denizden yaklafl›rkenki siluet etkisinde H›ristiyan tap›nma yap›lar›ndan ve fabrika bacalar›ndan kopup öne ç›kar, gerekse de ‹stanbul yönünden kara yoluyla Ayval›k’a girerken kolayl›kla alg›lanan hâkim etkisiyle kentin ana güzergâh›n› iflaretler.

Osmanl› uygarl›¤›n›n özellikle

baflkentlerde camileri topografik anlamda hükümranl›k simgesi olarak kullanma flekli de hat›rland›¤›nda; Anadolu’daki kentler aras›nda ‹zmir metropolünden

sonra önemli ve farkl› bir statüde yer alan ve yabanc› konsolosluklar›n bulundu¤u, yüzünü Bat›’ya dönmüfl ve Rum nüfusun ezici ço¤unlukta oldu¤u bir Ege liman kenti olan Ayval›k’ta padiflah›n, kendi ad›yla infla ettirdi¤i cami ile Rum cemaate bir mesaj verme niyetinde olmas› kuvvetle ihtimaldir●

KAYNAKÇA

Aka, D. 1944.Ayval›k’›n ‹ktisadi Co¤rafyas›. ‹stanbul: Ülkü Matbaas›.

Ak›n, Nur. 1996. Tarihi Yar›mada’n›n Haliç Silüeti. Prof. Do¤an Kuban’a Arma¤an, yay›na haz›rlayanlar: Ahunbay, Z., Mazlum, D. ve Eyüpgiller, K., 129-134. ‹stanbul: Eren Yay›nevi. Aktepe, Halit M. 1994. Ayval›k’ta Dini Yap›lar›n Fiziksel

Çevre Etkenlerine Ba¤l› Oluflumu. Yay›nlan-mam›fl Yüksek Lisans Tezi, Mimar Sinan Üniversitesi.

Ar›kan, Zeki. 1988. 1821 Ayval›k ‹syan›. Belleten 52: 571-601. ‹stanbul.

Arnheim, Rudolf. 1974. Art and Visual Perception. Los Angeles: University of California Press. Avc›o¤lu, Do¤an. 1976. Milli Kurtulufl Tarihi, ‹stanbul:

Tekin Yay›nevi.

Bayraktar, Bayram. 1998. Osmanl›’dan Cumhuriyet’e Ayval›k Tarihi. Ankara: Atarük Araflt›rma Merkezi Yay›n›.

Burelli, A.R. 1987. Vision and Representation of Urban Space.A.A.R.P. Environmental Design: Journal of the Islamic Environmental Design Research Centre, 1-2: 42-51.

Castex, J. – P. Panerai 2005. Kentsel Mekan›n Yap›s› Üzer ine Notlar.Selçuk Batur için Mimarl›k Yaz›lar›. ‹stanbul: TMMOB Mimarlar Odas› Yay›n›.

Cengizkan, A. 2004. Mübadele Belgelerinde Ayval›k.1. Ege’nin ‹ki Yakas› Konferans›, Ayval›k – Türkiye, Ekim 28-30.

Clogg, R. 1972. Two Accounts of the Academy of Ayval›k (Kdonies) in 1918-19.Revue Des Etudes Sud-Est Europiennes X 4: 634-635. Bucarest. Çantay, Gönül. 2002. Osmanl› Külliyelerinin Kuruluflu.

Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Baflkanl›¤› Yay›nlar›.

Eliot, Charles. 1965. Turkey in Europa. London: Routledge. Erdeha, Kamil. 1974. Tarih Boyunca Türk-Yunan

‹liflkileri.Mülkiyeliler Birli¤i Dergisi cilt 5 no 36: 2-7. Ankara.

Erken Sabih. 1977. Türkiye’de Vak›f Abideler ve Eski Eserler, cilt 2. Ankara: Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Yay›nlar›.

Evliya Çelebi. 2003. Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi: ‹stanbul, 1. Cilt 1. Kitap (haz. S.A. Kahraman – Y. Da¤l›). ‹stanbul. Guidoni, E. 1987. Sinan's Construction of the Urban

Panorama.A.A.R.P. Environmental Design: Journal of the Islamic Environmental Design Research Centre, 1-2.

(25)

http://www.sehirler.net/resim-balikesir-resimleri-9-ayvalik-1372.htm (Eriflim tarihi: May›s 2009). Karpat, Kemal H. 1978. Ottoman Population Records and

the Census of 1881/1882-1893.Internatioal Journal of Middle East Studies, vol.9 no.3: 237-274. Cambridge University Press.

K›yak, Asl›. 1997. Kentin Biçimsel ve Mekansal Kurgusunun Çözümlenmesine Dair Bir Yöntem Önerisi ve Ayval›k Örne¤i. Yay›nlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi. ‹stanbul Teknik Üniversitesi.

Kostoff, Spiro. 1991. The City Shaped, Urban Patterns and Meanings Through History. London: Thames and Hudson.

Kuban Do¤an. 1970. ‹stanbul’un Tarihi Yap›s›, Mimarl›k 1970 (5): 26-48.

Lynch, Kevin. 1960. The Image of the City. Cambridge-Massachusetts: The MIT Press.

Müller-Wiener, Wolfgang. 1985. Stadtbild und Staedtisches Leben, Türkischer Kunst und Kultur aus Osmanischer Zeit, 130-139. Recklinghausen: Verlag Aurel Bongers.

Psarros, D. E. 2004. Kydonies-Ayval›k’›n Kentsel Tarihi. 1. Ege’nin ‹ki Yakas› Konferans›, Ayval›k – Türkiye, Ekim 28-30.

Rossi, Aldo. 2003. fiehrin Mimarisi. ‹stanbul: Kanat

Yay›nlar›.

Tanman, Baha. 2009. Sözlü görüflme.

Tekeli, ‹lhan. 1992. Ege Bölgesinde Yerleflme Sisteminin 19. Yüzy›ldaki De¤iflimi.Ege Mimarl›k 1992/3-4: 78-83. ‹zmir.

Terzi, Esra 2007. The 19th Century Olive Oil Industry in Ayval›k and Its Impact on the Settlement Pattern, Yay›nlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi. Orta Do¤u Teknik Üniversitesi.

Toynbee, Arnold Joseph. 1970. The Western Question in Greece and Turkey A Study In the Contact of Civilisations. New York: Houghton Mifflin Company.

Turan, Güven. 2008. Mübadelede Ayval›k, Yay›nlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi. Dokuz Eylül Üniversitesi. Uztu¤, Ece 2006. Ayval›k Merkezi Kentsel Sit Alan›nda

Tarihi Çevre Korumaya Yönelik Bir Araflt›rma ve S›hhilefltirme Önerisi, Yay›nlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi. ‹stanbul Teknik Üniversitesi.

Y›ld›r›m Gönül, B. 2004. Geleneksel Ayval›k Konutlar› ve Mübadele, 1. Ege’nin ‹ki Yakas› Konferans›, Ayval›k – Türkiye, Ekim 28-30. Yorulmaz, Ahmet. 2005. Ayval›k’› Gezerken, ‹stanbul:

Referanslar

Benzer Belgeler

Benzer flekilde, tar›m ilac› olarak kulla- n›lan ve kanserojen özellikleri yan›s›ra bozunma süreleri de uzun olan çeflitli bitki ve böcek öldü- rücülerinin

Demiri eritmek ve saflaflt›rmak için kullan›lan yüksek s›- cakl›k f›r›nlar›nda gereksinim duyulan s›cakl›k 1500°°C’nin üzerindeydi.. Böylece kok

‹stanbul Büyükflehir Belediyesi bünyesinde kurulmufl olan Kentsel Tasar›m Müdürlü¤ü böyle bir büronun görevini de üstlenmifl gözükmektedir; bu büronun

Projenin ulaşımını kolaylaştırmak için Ermiş İnşaat , tarihi köprünün 65 metre uzağında 15 metre uzunluğunda kaçak olduğu belirtilen bir köprü yapmaya başladı..

The earliest Ottoman Sultan to be dramatized in English drama is Murad I as ‘Amurath’ in The Couragious Turk, or Amurath the First (1615-23) by Thomas Goffe 1.. The first two

Fikir ba- bası Mustafa Reşid Paşa olan bu fermanı yayınlamakla padişah -ya da geniş anlamıyla devlet- çağdaş bir yapıya kavuşma yolunda ken- di vatandaşlarına ve

Çal›flmam›zda 1994-2006 tarihleri aras›nda, Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dal› Poliklini¤i’ne baflvuran ve yatarak tedavi edilen 53 Sifilizli

Meningokoksemi ile meningokokseminin efllik etmedi¤i menenjit grubu karfl›laflt›r›ld›¤›nda; yafl, yat›fl süresi, atefl bafllang›c› ile hastaneye baflvuru aras›nda