• Sonuç bulunamadı

ANKARA’NIN MESLEK ODALARIYLA ANKARA’NIN MESLEK ODALARIYLA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANKARA’NIN MESLEK ODALARIYLA ANKARA’NIN MESLEK ODALARIYLA"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANKARA’NIN MESLEK ODALARIYLA ANKARA’NIN MESLEK ODALARIYLA

‹fiB‹RL‹⁄‹; TÜRK‹YE’Y‹ ‹LER‹YE

‹fiB‹RL‹⁄‹; TÜRK‹YE’Y‹ ‹LER‹YE TAfiIYACAKTIR

TAfiIYACAKTIR

Yahya ARIKAN*

Türkiye, 22 Temmuz genel seçiminin ard›ndan yeni bir döneme kap› arala-- m›flt›r. Önümüzdeki dönemde at›lacak ad›mlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin ya-- k›n ve dolay›s›yla uzak tarihi bak›m›ndan da kritik derecede önem tafl›makta-- d›r. Yeni hükümetin ilk karar vermesi gereken konu, toplumda bütün kesim-- leri çok yak›ndan ilgilendirmektedir; Uluslar aras› Para Fonu (IMF) ile devam m›, tamam m›? Bu sorunun yan›t› belki de yak›n zamanda gündemi en çok meflgul edecek tart›flma konusu olacakt›r.

Yeni hükümet, IMF’yle iliflkiler konusuna yön verirken Ayfle Teyze’nin, iflçi Ali’nin, memur Ahmet’in gelece¤ini de ilgilendiren karar› vermifl olacakt›r.

Çünkü, IMF’den al›nan krediler karfl›l›¤›nda uygulanan ve ülke koflullar›na uyarlanmayan, sosyal yaklafl›mdan yoksun ekonomik program Türkiye’ye bü-- yüme getirirken gelir da¤›l›m›nda bir düzeltme sa¤lamam›fl, iflsizli¤i azaltma-- m›flt›r.

Türkiye’yi 21. yüzy›la haz›rlayacak program›n; borca ve ithalata dayal› büyü-- me modeline dayanmas› mümkün de¤ildir. Türkiye 21. yüzy›l›n efli¤inde çok önemli f›rsatlar kaç›rmakta, ekonomisini 21. yüzy›l›n gereklerine haz›rlayaca--

¤›na, varl›k sat›fllar› ve borçlanarak üretmeden tüketen, bir ithalat cenneti ha-- line dönüflmektedir.

Türkiye’nin bütün kesimlerinden görüfllerinden yararlanarak bu kesimlerin güvenini ve deste¤ini kazanm›fl ulusal ve ekonomik ba¤›ms›zl›¤a dayal› bir al-- ternatif at›l›m program› gerçeklefltirmesi mümkündür.

Özel sektör, kamu ve mali sektör iflbirli¤iyle vergi reformu yap›lmas› müm-- kündür. Türkiye 21. yüzy›la girerken bir f›rsatlar ülkesidir ve bu f›rsatlar›n bi-- lincine var›p Do¤u, Bat›, Güney ve Kuzey iliflkilerini dengeli bir flekilde gelifltir-- mek zorundad›r. Türkiye’nin gerekli program de¤iflikliklerini yapmamas› çok



* ‹SMMMO Baflkan›

(2)

pahal›ya mal olmaktad›r. Bugün ihra-- catç›s›ndan küçük ve orta ölçekli ifl-- letmeye çal›flan›ndan iflsizine pek çok kesimden flikayetler yükselmektedir.

Bu çerçevede Ankara’n›n yapmas›

gereken hem bu flikayetlere kulak vermek hem de meslek odalar›yla ifl-- birli¤i içinde yeni bir modele kap› ara-- lamakt›r.

Yeni hükümetin bu zorunlulu¤un-- dan söz ederken tekrarlamakta yarar var;

Türkiye ekonomisinin karfl› karfl›ya ol-- du¤u sorunlar›n kökünde yatan “yük-- sek faiz düflük kur” sarmal› bir an ön-- ce k›r›lmal›d›r. Çünkü;

- Büyüme gelir da¤›l›m›nda iyilefl-- me getirmiyor; Türkiye ekonomisi 2001 krizinin ard›ndan sürekli büyü-- mektedir; nitekim 2007’nin ortas›na kadar olan dönümde toplam yüzde 33 büyümüfltür. Ancak bu büyüme-- nin toplumun genifl kesimlerine yan-- s›mad›¤›n› zengin ile yoksul gruplar aras›ndaki makas›n giderek aç›lma-- s›ndan anl›yoruz. Türkiye ‹statistik Kurumu’nun yüzde 20’lik kesimleri esas alarak aç›klad›¤› gelir da¤›l›m›

veriler yerine yüzde 10'luk dilimlere iliflkin gelir da¤›l›m› verilerine bak›ld›--

¤›nda en zengin yüzde 10'luk kesim-- le en yoksul yüzde 10'luk kesim ara-- s›ndaki gelir fark›n›n giderek bozul-- du¤u görülmektedir. Dünya Banka-- s›'n›n son aç›klad›¤› 2006 verilerine

göre, en yoksullar›n gelirden ald›¤›

pay yüzde 2 düzeyine gerilemifltir. En zengin yüzde 10'luk kesimin gelirden ald›¤› pay ise yüzde 34.1'e yükseldi.

En yoksul yüzde 10'luk kesim 2000 y›l›nda gelirden yüzde 2.3 oran›nda pay al›yordu. En zengin yüzde 10'luk kesimin ise ald›¤› pay yüzde 30.7 ora-- n›nda idi. Türkiye'de gelir da¤›l›m› iyi-- leflmiyor, giderek bozuluyor. 2000 y›-- l›nda en zengin ile en yoksul aras›n-- daki fark 13.3 kat iken 2006'da 17'ye ç›kt›.

- ‹flsizlik art›k en öncelikli sorundur;

Türkiye ekonomisinde borç ve itha-- latla sa¤lanan büyüme gelir da¤›l›-- m›ndaki uçurumda iyileflme sa¤lama-- d›¤› gibi iflsizlik sorununu da çözme-- mifltir. Bugün IMF’yle iliflkiler konusu-- na karar verilirken Türkiye’nin en ön-- celikli konusu iflsizliktir. TÜ‹K'in verile-- rine göre son 4 y›lda tar›m d›fl› istih-- dam 2.4 milyon kifli artt› ama tar›m-- dan 1.4 milyon kifli ayr›ld›. Net istih-- dam art›fl› 1 milyon kiflide kald›.

2002'de Türkiye'nin nüfusu 68.4 mil-- yon idi. ‹stihdam edilenler 21.4 mil-- yon. 2006'da nüfus 72.6 kifliye ç›kt›.

‹stihdam edilenlerin say›s› 22.4 mil-- yon kifli. Bir baflka ifadeyle nüfus art›-- fl› 4 milyon, istihdama yeni kat›l›m 3 milyon kifli. ‹stihdamdaki toplam art›fl ise 1 milyon. 2006 sonu itibariyle genç nüfustaki iflsizlik oran› yüzde 24'tür. Gayri resmi verilere göre, ifl-- sizlik oran› yüzde 20’ye ve ifl bulma

(3)

umudunu yitirenlerle iflsiz kifli say›s› 5 milyona dayanm›flt›r. Sokaklara ha-- kim olan korkuyu, kay›t edilen suç oranlar›ndaki art›fl› iflsizlik sorunun-- dan ay›rmak mümkün de¤ildir, suç oranlar› da giderek artmaktad›r. ‹flsiz-- lik konusu adeta umutsuzlu¤un res-- mi olmufltur.

- Vergi reformu acilen yap›lmal›d›r;

Vergi yükünün da¤›l›m›nda y›llard›r süregelen adaletsiz yap› da kendili--

¤inden de¤iflmeyecektir. Türkiye'de son 12 y›lda vergi yükü yüzde 67 ora-- n›nda artm›fl, dolayl› vergi olarak bi-- linen tüketim üzerinden al›nan vergi-- lerin pay› yüzde 72.3'e ç›km›flt›r. Sa-- t›n al›nan her mal ve hizmet üzerin-- den al›nan vergiler yoksul halk kitlele-- rini daha da yoksullaflt›rm›flt›r. Bu ver-- gi yükünden en çok etkilenen kesim genifl kitleler, alt ve orta gelir grupla-- r› olmufltur. Tespitler, vergi yükünün son 10 y›ld›r düflük gelir grubu aleyhi-- ne da¤›ld›¤›n› göstermektedir. Buna karfl›l›k kay›t d›fl› ekonomi milli gelirin yüzde 70'ini aflk›n bir büyüklü¤e ulafl-- m›flt›r. Son 4 y›ld›r yaflanan büyüme ve enflasyondaki düflüfle karfl›n do-- layl› vergilerin bütçe geliri içindeki pa-- y› azalmak yerine artm›flt›r. Kiflisel ve kurumsal servetin artmas›na karfl›n servet üzerinde kapsaml› bir vergile-- me yap›lamam›flt›r.

Beyan üzerinden al›nan al›nan vergi-- ler yüzde 10 civar›nda kal›rken büyük Marmara Depremi'nin ard›ndan geti--

rilen geçici tüketim vergileri bile bu-- gün hala toplanmaktad›r. Dolayl› ver-- gilerin toplam vergi gelirlerine oran›

OECD ülkelerinde ortalama yüzde 30 iken Türkiye'de bu oran yüzde 72.3'ü geçmifltir.

Yeni hükümetin vergide adaleti sa¤-- lamas› büyük önem tafl›maktad›r. Bu-- nun için meslek odalar›yla iflbirli¤i, yasalar›n uygulay›c›lar› konumundaki dinamiklerin uyar›lar›n›n da dikkate al›nmas›n› sa¤layacakt›r.

- S›cak para ak›fl› bu sorunlar› ancak bir süre örtebilir; Türkiye’nin IMF’yle iliflkiler ve ekonomi progra-- m›ndaki de¤ifliklikleri planlarken dik-- kate almas› gereken öncelikli konu;

gerek uluslar aras› gerek iç dinamik-- lerin en önemli risk olarak gördü¤ü cari ifllemler a盤›d›r. 2007'nin “risk biriktirme y›l›”na dönmesiyle alarm vermeye bafllayan cari aç›k 2002 y›-- l›nda 1.5 milyar dolar iken 2006 y›l›

sonunda 31.3 milyar dolar ile Cum-- huriyet tarihi rekorunu k›rm›fl ve milli gelirin yüzde 8 seviyesine ulaflm›flt›r.

Bu miktar ve oran Türkiye’yi s›cak pa-- ra ba¤›ml›l›¤›na mahkum etmifltir.

Türkiye'nin bu dönemde de bo¤ufla-- ca¤› sorunlar›n bafl›nda mevcut kur ve faiz dengeleri için sürekli bir tehdit oluflturan cari aç›k gelmektedir. K›sa vadede ilk olas›l›k, Arap, AB ve ABD kaynakl› sermaye çevrelerinde Türki-- ye'ye yönelik ilginin bir süre daha de-- vam›d›r.

(4)

Ancak Türkiye'ye girifli h›zlanacak olan s›cak para, son dönemde uygu-- lanan seçim ekonomisiyle a¤›rl›¤› ar-- tan sorunlar›n üzerini ancak bir süre daha örtebilecektir. Buna karfl›l›k s›-- cak paran›n YTL'nin de¤erini olmas›

gerekti¤inden çok daha üzerine tafl›-- mas›, ihracat›n daha da zorlanmas›-- na, ithalat›n yeniden ivme kazanma-- s›na, sonuçta d›fl ticaret a盤›n›n da-- ha da büyümesine zemin haz›rlaya-- cakt›r.

- Türkiye yüksek faiz cenneti olmaktan ç›kmal›d›r; Son karfl›lafl-- t›rmalara göre Türkiye 42 ülke aras›n-- da, bu y›l da faiz flampiyonu oldu.

Türkiye'de 3 ayl›k faiz yüzde 19.74 iken ikinci Brezilya'da yüzde 13.19.

Rusya, Arjantin ve Pakistan d›fl›nda hiçbir ülkenin 3 ayl›k faizi yüzde 10'u geçmiyor. Türkiye bu faizle s›cak pa-- raya çok say›da ülkede hayalini bile kuramayaca¤› bir kazanç olana¤› ya-- ratmaktad›r. Nitekim, s›cak para Tür-- kiye'de son 4 y›ll›k dönemde, geliflmifl ülkelerde 25-30 y›lda bile elde ede-- meyece¤i kadar getiri elde etmifltir.

Türkiye'ye 2003 y›l› bafl›nda getirile-- rek Türk liras›na dönüfltürülüp bono-- da de¤erlendirilen 1 milyon dolar, 4.5 y›lda 3 milyon 265 bin dolara, borsada ise 5 milyon 690 bin dolara yükselmifltir. S›cak paraya dünyan›n en yüksek kazanc›n› sa¤layan Türki-- ye'de 2002 y›l› bafl›nda 6.6 milyar do--

lar olan s›cak para stoku bu y›l May›s ay› sonunda 88.1 milyar dolara kadar yükselerek, ekonomi için en yüksek risk haline gelmifltir. Türkiye bu ola-- na¤› sunmaya devam ettikçe, sorun-- lar› derinlefltiren s›cak para ak›fl› de-- vam edecektir. Nitekim, tahminler de bunu do¤rulamakta, cari ifllemler aç›--

¤›n›n gelecek y›l 41 milyar dolara ç›k-- mas› beklenmektedir.

‹flte Türkiye ekonomisi üzerindeki en büyük “flantaj” budur. Bu ''fiantaj'' Türkiye’nin ekonomik ve politik ko-- flullar›na müdahale olana¤›n› do¤ur-- maktad›r. Yeni hükümetin bu tablo-- yu Türk halk›n›n siyasi ve ekonomik ç›karlar› lehine dönüfltürme f›rsat›

vard›r. Bunun için tüm kesimlerin gö-- rüfllerinden yararlanarak bu kesimle-- rin güvenini ve deste¤ini kazanm›fl ulusal ve ekonomik ba¤›ms›zl›¤a da-- yal› bir alternatif at›l›m program› ön-- görülmeli, bu do¤rultuda herkesin görüflüne baflvurulmal›d›r. Yeni hü-- kümet için de Türkiye için de bu dö-- nem tarihi bir f›rsat› ifade etmekte-- dir.

- S›cak paraya ba¤›ml›l›k k›r›lmal›d›r;

D›fl ticaret a盤›n›n büyümesi, orta vadede, özellikle ara mal› üreten kü-- çük ve orta boy iflletmeleri (KOB‹) da-- ha da zorlamas›, tasfiyenin h›zlanma-- s›, istihdam sorunlar›n›n a¤›rlaflmas›

gibi sonuçlar› belirgin olarak günde-- me tafl›mas› beklenmektedir. Bu da

(5)

önümüzdeki dönemde, baflta iflsizlik, yoksulluk ve gelir da¤›l›m›ndaki bo-- zukluk olmak üzere Türkiye ekono-- misinin derindeki sorunlar›n›n a¤›rl›--

¤›n› hissettirmeye bafllayaca¤›n› gös-- termektedir. Sonuçta, cari a盤›n sür-- dürülebilir olabilmesi için dünya eko-- nomisindeki likidite bollu¤unun bu-- günkü gibi sürmesi, d›fl borçlar› Cum-- huriyet tarihinde hiç görülmemifl bo-- yutlara t›rmanan özel sektörün bir kur kriziyle karfl›laflmamas› da yeterli olmayacakt›r. Cari a盤›n sürdürülebi-- lir olmas› için Türkiye'ye girecek ya-- banc› sermaye oran›n›n sürekli art›r›l-- mas› gerekecektir. Bu seçim zaferinin yarataca¤› iyimserlik ortam›n›n geçici olaca¤›n› da düflündürmektedir.

Genel seçimden oylar›n yaklafl›k yüz-- de 47’sini alarak zaferle ç›kan Adalet ve Kalk›nma Partisi, kendi alan›nda uzman meslek örgütlerinin sesine ku-- lak vermelidir.

Ayd›nl›k Türkiye’nin inflas›nda yer al-- mak isteyen ve bu konuda her türlü fedakarl›¤a haz›r olan muhasebe ca-- mias› olarak bizler; meslek odalar›n-- dan kopuk bir politikan›n hiçbir kesi-- me yarar getirmeyece¤i düflüncesin-- deyiz. Bugüne kadar bu anlay›flla ha-- reket ederken gemi batt›¤›nda için-- deki bütün kesimlerin zarar görece¤i gerçe¤ini hiç göz ard› etmedik. Bu çerçevede öncelikler yenilemekte ya-- rar görüyoruz;

- Türk Ticaret Kanunu

• Sosyal Güvenlikte tek çat›,

• Kay›t d›fl› ekonomi ile mücadele,

• Vergi reformu,

ivedilikle ele al›nmal›d›r. Bu konular-- da bütün taraflar üzerine düfleni yap-- maya haz›rd›r.

(6)
(7)

YAZILAR REFEREED PAPERS HAKEML‹

HAKEML‹ YAZILAR

REFEREED PAPERS

(8)

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye dahil Karadeniz’e kıyısı olan devletlerin bu bölgedeki güvenliklerinin sağlanmasına dönük ola- rak sözleşme Karadeniz kıyıdaşı olmayan devletlerin

a) Türkiye, 35 fasıldan oluşan bir platformda çalışmalarını sürdürecektir. b) AB’ye katılım sürecine ilişkin olarak kamuoyu desteğindeki düşüş önlenebilecektir. c)

İstanbul Üniversitesi dışında Ankara Üniversite- si, Hacettepe Üniversitesi, O.D.T.Ü., Dokuz Eylül Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi,

Sağlık Hizmetleri Alanı, hastanın beslenmesini sağlama, bilgisayar ofis programlarını kullanma, sağlık hizmetlerinde etkili iletişim kurma, insan vücudunun

Bununla birlikte Avrupa ülkelerinin dışa bağımlı liman kentleri aracılığıyla kurduğu emperya- list denetimin kırılması, Ankara Hükümeti’nin kendisini Osmanlı imajından

Bölüm: Türkiye’de Buzullar ve Buzul (Glasiyal) Şekilleri Prof1.

Sonuç olarak önümüzdeki yıllarda batarya ve elektrikli araç üretim fabrikalarınız olsa dahi bunların üretim yapmasını sağlayacak hammaddelere erişim ve arz güvenliği

# Yaz sıcaklık ortalamasının en yüksek, bulutluluk oranının en az olduğu bölge Güney Doğu Anadolu Bölgesi’dir. # Tek jeotermal santralimizin olduğu bölge Ege