• Sonuç bulunamadı

İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ISTANBUL CHAMBER OF CERTIFIED PUBLIC ACCOUNTANTS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ISTANBUL CHAMBER OF CERTIFIED PUBLIC ACCOUNTANTS"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Danışma Meclisi Raporu

(2)
(3)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Danışma Meclisi Raporu

22.02.2014 TARİHLİ TOPLANTI 22 Şubat 2014 tarihinde yapı- lan ilk Danışma Meclisi toplantısının konuğu TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı’ idi. Kamu Gözetim Ku- rumu süreci ile ilgili olarak geliş- meler konusunda Meclis üyelerini bilgilendirdi. Toplantımız aşağıdaki gündem doğrultusunda yapılmıştır;

GÜNDEM 1- Açılış,

2- Danışma Meclisi Divanının Oluşumu,

3- Çalışma Dönemi ile İlgili Öne- riler,

4- KGK Sürecinin Değerlendirilmesi, 5- Dilek ve Temenniler,

TOPLANTI METNİ

İSMMMO BAŞKANI YAHYA ARIKAN:

Hepiniz hoş geldiniz. 2013-2016 dönemi Danışma Meclisimizin ilk toplantısını açıyoruz. Sizlere göndermiş olduğumuz gündem doğrultusunda bir divan oluşması gerekmekte. Bu konu da Danışma Meclisi Divan Başkan- lığımızı Fevzi Tacer, başkan yardımcılığına Mustafa Taşpolat ve sekreterliği Nazlı Ardakın yönetmesi şeklinde bir öneri var. Bunun dışında herhangi bir öneri var mı arkadaşlar? Bu öneriyi oylarınıza sunuyorum, kabul edenler, etmeyenler: Oy birliğiyle kabul edilmiştir. Divanı göreve davet ediyorum.

FEVZİ TACER:

Teşekkürler sayın Başkan. Danışma Meclisinin değerli üyeleri Divanın oluşmasında bizleri seçmiş olmanıza ve güvenmiş olmanıza teşekkür etmek isterim. Bir teşekkürü de bugüne değin bu görevi uzun soluk yapmış olan önceki dönem Danışma Meclisi Başkan ve üyelerine yapmak istiyorum. İç tüzüğümüz gereği seçilmiş bulunan siz değerli üyelere Danışma Meclisinin sayısını belirteyim: 139 kişidir. 1 ve 2. Maddeler okundu. Diğerleri ise; 3. Madde 2013 – 2016 önerileri nelerdir ve 4. Madde Kamu Gözetim Kurumu ve 5. Madde de dilek ve temenniler içermektedir. Söz alan arkadaşlar birlikte değerlendirerek konuşmak isteyebilirler. Zaman açısından büyük yarar sağlayacağınız düşüncesindeyim. Üçüncü madde ile ilgili yazılı olarak da sunabilirler. Şimdi değerli Başkanım buyurun lütfen.

(4)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

İSMMMO BAŞKANI YAHYA ARIKAN:

Bu kürsüler her zaman heyecan veriyor. Ben bu heyecanı herkesin anlamasını bekliyorum. Tekrar seçi- len Divana başarılar diliyorum. TÜRMOB

Genel Başkanımıza aramızda olduğu için çok teşekkür ediyorum. Kamu Gözetim Kurumu süreci ile ilgili olarak gelişmeleri birinci ağızdan hep birlikte dinleyeceğiz.

Danışma Meclisinin çalışmasıyla ilgili birkaç bilgi vermek istiyorum. Burası bir karar alma mercii değil. karar alma mercii Yönetim Kurulumuza aittir. Meclis, meslek konuları ile ilgili Yönetim Kuruluna tavsiye niteliğindeki kararları almakta, iletmekte- dir. Buna dikkat edersek bu dönem daha verimli daha üretken bir yapı oluşabilir diye düşünüyorum. Bir başka dileğim şu, yıllar oluştuğu anda itibaren biz burada seçime giren grupları meclisin doğal bir

üyesi olarak gördük. Bu kürsüyü - lütfen sözcüklerimi farklı algılamayın – bir şov yeri olarak görülmemesini diliyorum. Hakikaten mesleğimizin çok temel sorunları var. Ona yönelik olan düşünceleri üretirsek, buna dair olan mutluluğu yaşacağımıza inanmaktayım. Yoksa bu kürsü boyutunu bir şov boyutuna çevirdiğimiz zaman herkes kendi anlamında nereden geldiğini biliyor, oturacağız karşılıklı tartışacağız. Benim başkan olarak, önce- likli olarak dileğim birlikte çalışma üretmektir.

2013-2016 çalışmalarıyla ilgili bir bilgi sunmayacağım sizlere. Çünkü 20’ye yakın meslek komitelerimiz var. Her biri alanlarında uzmanlaştıran önemli bir çalışma içersindeler. Onların çalışma zamanları içersinde neler planlıyorsak daha sonra bilgilendireceğiz. Önümüzde çok yakın bir süreç olması nedeniyle, biliyorsunuz Muha- sebe Haftası kutlamalarımız geçen seneden başladı, bu dönemde yoğun bir hafta trafiğimiz var. Yine Taksim Meydanı’nda geniş bir katılımla saat 11’de basın açıklamamız var. Herksin öncelikli destek vermesini bekli- yorum. 3-4 martta Şişli’de ve Caddebostan’da genel kurullar ile ilgili seminerlerimiz var. Yine 6 martta Temiz Toplum, Temiz Siyaset başlıklı sayın Uğur Dündar’ın katılacağı bir söyleşimiz var. 7 Martta Dünya Kadınlar Günü söylemiş var. 8 martta da Nişantaşı’ndaki Fevziye Mekteplerinde şölenimiz var. Öncelikle tüm arkadaşlarımızı bu etkinliklere davet ediyoruz. Şimdiden Muhasebe Haftamızın tüm arkadaşlara kutlu olmasını diliyorum. Kamu Gözetim Kurumuyla ilgili birkaç şey söyledikten sonra sayın Genel Başkan geniş bir şekilde bu konuyu bizlerle paylaşacaklar.

(5)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Danışma Meclisi Raporu

Geçen dönemde de bu konuyu konuştuk defalarca. Özellikle KGK’nın oluşumunun yanlış olduğunu ifade ettik.

Asıl amacı gözetleme olması gerekirken, gözetleme dışında her işi yaptığından dolayı bir duruşumuz vardır. Açık- çası bizim bugüne kadar geldiğimiz süreçte bizim için herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Yine hatırlarsanız bazı kırmızı çizgilerimiz vardı bu süreçle ilgili. Unvan ayrımının yapılmamasını, zaman zaman konu denendi ama sizlerin desteğiyle geri çekildi. Denetimin herkesin hakkı olduğunu söyledik. Bunun anlamı neydi, SMM ruhsatına sahip olan herkesin denetim yapmasına hakkı olduğunu ifade ettik. Herkesin denetim yapacağı bir iddiamızda söz konusu değildi. Bu anlamda kurum denetim sürecini gözetleyen bir kurum olmasını ifade etmiştik. Yine TÜRMOB’un eğitiminin kabul edilmesini talep ettik. Arkadaşlar öyle bir noktaya geldik ki, bakın TÜRMOB eğitim projesine yaklaşık 45 bin kişi katıldı. Bugün bu eğitimlerin 4-5 bin lira rakamları koyduğunuz zaman 200 trilyon lira kimin cebinden çıktığını ve bu eğitimlerin nasıl yapıldığını hepiniz biliyorsunuz. Sadece eğitime katılmak, sen parayı öde eğitime bile katılma durumuna getirdiler. Bugün iddiamız şu sizin katıldığınız eğitimlerin üniversiteler tarafından verilmediğini, bu alın terimize sahip çıkmasını ifade ettik.

Meslek örgütümüzde iş birliği yapılmasını talep ettik. Meslek örgütüyle hiçbir yerde iş birliği boyutu yok. Sevgili arkadaşlar, şunun altını çizmek istiyorum, biz buradaki arkadaşlarımın büyük bir bölümünün emeği olduğunu biliyorum. 1990 öncesinde yasamız olmadığı zaman derneklerimiz vasıtasıyla bir meslek yasamız olsun diye mücadele verdik. Kör topal eksik fazla bir meslek yasasına sahip olduk. Örgütlü bir toplum olduk. Ama şimdi bu örgütlü yapıyı parçalamak, bölmek üzere olan bir düşünceyle karşı karşıyayız. Bunu nerden çıkarttınız diyeceksiniz, 95 bin kişiyi yok sayan KGK, meslek mensubu olmayanları sürece dahil ettiği bir durumda ve yine aldığımız bilgiler Ticaret Bakanlığı ve çeşitli kurumlar meslek mensubu olmayanların bu işi yapması şeklinde herkes bir yerden bu işi delmeye çalışıyor sevgili arkadaşlar. Aslında tehlike budur. Bunun herkesin sağduyulu olarak irdelemesi gere- kiyor. Başından beri savunduğumuz nokta şudur; denetim özellikle gençlerin işi olduğunu, 15 yılını doldurmayan arkadaşlara büyük bir haksızlık yapıldığını, bu anlamda meslek mensubu olan herkesin denetim hakkı olduğunu ifade etmeye çalıştık ama gelinen süreç ortada. Bu toplantıdan sonra farklı bir süreç başlayacaktır diye düşünüyo- rum. Özet bir konuşma yapma gereği duydum, daha sonra tekrar söz alacağım. 2013-2016 dönemi Danışma Meclisi’ne seçilen görev yapacak olan siz değerli meslektaşlarımı tebrik ediyorum. Kısır tartışmaların bir tarafa bırakıldığı, saygının, sevginin olduğu, üretimin sağlandığı bir çalışma dönemi beklediğimiz belirtiyorum. Sevgiler saygılar sunuyorum.

NAİL SANLI:

Sayın divan, sayın başkan İSMMMO’nun Danışma Meclisi değerli üyeleri, öncelikle bu odadan yetişen ve çıkan bir genel başkan olarak meclisimizin ne kadar işlevsel bir meclis olduğunu geçmişten bugüne kadar yaşamış bir arkadaşınız olarak bugün ki 2013-2016 dönemi ilk toplantısında aranızda olmaktan son derece mutlu oldu- ğumu belirtmek istiyorum. Meclisin yeni Divanına başarılar dilerken, 2013-2016 çalışmasının Yönetim Kuruluna aktarılmak üzere tavsiyelerde ve önerilerde karar alınması için zemin ve zaman açısından imkan tanınacağına inanıyorum. Saygıyla selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

(6)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Gündeminiz yoğun, meclisin üye sayısı da oda nüfusuna oranla her sene artıyor. Bu da sevindirici tablo.

Öncelikle yaşadığımız Türkiye coğrafyasının dünya coğrafyası için önemli bir konumda olduğunu biliyoruz. Tür- kiye’de bir takım bazı tedirgin edici gelişmeler varken, sadece bize mahsus olmadığını dünya da buna benzer olumsuzlukların baş gösterdiğini ve ilerlediğini görüyoruz. Ekonomiyi canlandıracak birçok olumsuz tablonun olduğunu görüyoruz. Komşularımızdan durumlarda belli. Demokrasinin iyi işlemesi için, gelirin iyi dağıtılabil- mesi için her geçen gün sorunlar artıyor. Uzun zamandır Türkiye ekonomisi herkesi sevindirecek güzel tablolar sunuyordu. Kemal Derviş reçetesinin olumlu sonuçlar verdiğini görüyorduk. Ama yine dünya da bir kararla yön verecek ülkelerden birisi olan, hatta başta Amerika olmak üzere tahvil alımlarını biraz yavaşlatacağı ve sonlandı- racağı açıklaması neredeyse küresel bir krizin başlangıcını başlattı ve deprem etkisini gösterdi. Bu kadar pembe tablo veren ekonomik değerlerimizin ne kadar hızlan değişebileceğini gördük. Bunun anlamı şudur; Türkiye eko- nomisinin ne kadar kırılgan bir ekonomi olduğu ortaya çıktı. Hemen ABD’nin bu durumundan dolayı Türkiye’de Merkez Bankası dövizin tırmanışa geçtiğini görünce buna müdahale olarak faiz oranlarının yükselmesine neden olacak bir tedbir koydu. Ama gördük ki bu da çare değil. Yetmedi. Bu kırılgan yapı bir karala değişebilecek kadar sağlam değilmiş. Tabloyu güzel çıkaran şey, ABD’nin bu tahlil alımları bütün dünya ülkeleri açısından rahat para bulma imkanını sağlıyordu. Bizim gibi ülkeler bu imkanı çok rahat kullanmadık. Biz rahat para bulduğumuz dönemlerde geçtiğimiz 8-10 yıl içersinde biraz daha istihdama yönelik çalışmalar yapabilseydik en büyük ihti- yacımız yatırımlar yapabilseydik bundan etkilenmeyecektik. Artık Türkiye gelişmekte olan ülke pozisyonundan gelişen ülke olma pozisyonuna gelmeye başladı. Umarım hep beraber yerimiz alırız.

Değerli arkadaşlar özellikle meslekte bazı problemlerimiz var. Hep söylüyorum, mesleğimiz bütün dünya da sorun üreten bir meslektir. Sadece Türkiye’de değil. Mesleğimiz siyasal düzenlemeler çok yakından ilgilenen bir meslek. İkincisi uygulamalardan etkileniyoruz. Üçüncüsü politikalardan etkileniyoruz. Bunların hepsinde alacağı- mız tedbirler var. Biraz bizimde dışımızda gelişen olaylar olduğu için dikkat çekmek isteyeceğim.

KGK gündem maddemiz. Bir kere KGK ‘ya bakışım nedir. Bugüne kadar belki de söylemek istediklerimizi çok anlatamadık, ya da anlatmak istediklerimizi anlamak istemediler gibi bir yorum çıkıyor. KGK’nın olması gerektiğini her ortamda dile getirdik. KGK dünya uygulamasıdır dedik, Enron skandalından sonra ortaya çıkmış özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından uygulanan kurum olmuştur. Türkiye’de de böyle bir kurum kurulma- lıydı, 660 sayılı kararname bu boşluğu doldurdu. Düzenleyici kurulların otoriteleri bu kurumun eline geçmiştir.

Bundan sonra özellikle standartların yayınlanması ve uygulanması çerçevesinde SPK, TÜRMOB, BDDK, Hazine açısından da tek tip bir uygulamaya neden olabilecek, standartları yayınlayacak güçlü bir kurum çıkmıştır. Bu kurum KGK ‘dır. Her ne kadar bazı düzenlemedeki maddeler dünya uygulamalarıyla uyum sağlamıyorsa da KGK’nın süreç içersinde dünya uygulamalarına örtüşeceğine inanıyoruz ve katkı vermeye devam edeceğiz dedik.

Ama mevcut şekliyle KGK bir gereksinimdir dedik. 23 yıllık TÜRMOB alt yapısını her türlü birikimini KGK ‘nın yanı başında tutmak istiyoruz. Güçlenmek istiyoruz, el birliğiyle, gönül birliğiyle yürünmek istediğimizi söyle- dik. Et ve tırnak gibi olması lazım. Birbirini tamamlayan kurumlar olması lazım dedik. Nerede dedik, 2 kasım 2011 660 sayılı kararnamenin yani KGK’nın kuruluş esasını ortaya çıkaran resmi gazeteli düzenleme, ocak

(7)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Danışma Meclisi Raporu

2012 KGK’nın oluştuğu tarih, 6 şubat 2012 64. Başkanlar Kurulu toplantımız ve toplantımıza KGK Başkanı Sayın Seyit Başı misafir ederek bu işe start veriyoruz. Bizde Başkanlar Kurulunu 4 kişilik heyet yönetir. O toplantımızın divanında değişiklik yaptık, Başkanlar Kurulu toplantısını iki kişi yönetir fili durumunu yarattık. Divandaki koltuğun birisine TÜRMOB Genel Başkanını birisine de KGK’nın başkanını oturttuk. Birlikte yönetiyoruz. Kapılarımızı bu kadar açmışız. Ev sahipliğimizi böyle başlatmışız. Demin söylediğim cümlelerin çok daha fazlasını, çok daha olumlu şeyleri o toplantıda kullanmışız. Dedik ki, 660 sayılı kararname 2 kadım 2011 ‘de yayınlandı ama biz bundan 9 ay önce çok ciddi TCK durumlarla beraber üç aşamalı, denetim, TFR ve TTK açısından çok ciddi projeyle bir eğitim başlattık, bunu tamamlamak üzereyiz Türkiye’de, hocalarımız size eğitimle ilgili bilgi aktaracak dedik. 6 tane profesör ayakta Sayın Seyit Baş’a brifing havasında iki saat eğitimlerimizi tanıttılar. Toplantıyı yöneten kişi olarak dedim ki, biliyoruz ki bir kurul yapınız vardır, buradaki çalışmaları alıp kurula götüreceğinizi biliyoruz ve orada değerlendireceğinizi biliyoruz. Bir başkan olarak KGK’nın çalışmalarına başlayacaksınız, buradaki izleminiz nedir?

Dört bir taraftan gelen başkanlarımız burada onlara bir ön mesaj vermek ister misiniz? İlk etapta ne gördünüz diye sorduk. Bir hikaye dinledik orada. Hepiniz biliyorsunuz oraya girmek istemiyorum. Bir kurbağa hikayesi dinledik.

Yorumu oymuş. Bununla kalmadı, 80 oda başkanımız ilk toplantıda mekanımızı bu kadar açmışız ve tüm camiayı revizyon ettiği bir açıklama geldi.

Ben bunu hep söylüyorum da anlatamıyorum kurumsal ayıp saymazsak ben bundan utanırım. İnanın bizim bütün Başkanlar Kurulu toplantımız kayıt altındadır ve deşifre edilir. Önceden kitap oluyordur ama TÜRMOB’un kütüphanesinde kayıt altında duruyor. Kurumsal ayıp saymazsak o toplantıyı TÜRMOB’un sitesine yükleriz, 95 bin meslek mensubu ve Türkiye kamuoyu TÜRMOB nasıl başlamış ve hangi cevabı almış, bugün geldiğimiz noktanın sebepleri nedir, o gün çok net ortaya koyar zaten. Ama biz bunu kurumsal ayıp sayıyoruz. Sayın başkanın o gün ki düşüncesi buydu ama değişmiş olabilir dedik, süreç içersinde belki biraz daha olumlu yaklaşımlar gösterebilir düşüncesiyle herhangi bir filimiz olmadı bu noktada. Ama görüyoruz ki her geçen gün düzeleceğine sarpa sarıyor.

Peki, KGK’dan ne istedik! Geçici madde çerçevesinde ön lisanslamalar yapılırken TÜRMOB’un eğitimini değer- lendirin bir eksiği varsa tamamlamaya hazırız, hatta Türkiye genelinde bu eğitimleri tekrarlamaya hazırız dedik. O toplantıda söyledik. 4 defa yazı yazdık. 5 defa Genel Başkanınız olarak KGK’yı ziyaret ettik. Sicil oluştururken eği- timlerde,stajda ve disiplin konularında TÜRMOB’la istişare halinde olun, iş birliği içersinde olun dedik. TÜRMOB’u eğitim kurumları arasında sayın, TÜRMOB’un varlık sebebi budur. Üyelere eğitim vermek kanuni sorumluluğudur dedik. Ama bir üniversitede hangi şartlarda hangi durumda eğitim istiyorsanız TÜRMOB sizin önünüze koyarsa akretide edin dedik. Ama eğitim kurumları arasında sayın dedik o da yok. Tam biz bunları söylerken bağımsız denetim yönetmeliği bile daha yayınlanmadan x bir üniversite duyuruları yapmaya başladı, eğitim için üye topla- maya başladı. O aşamada çıktık şunu söyledik; bizim üniversitelerle sorunumuz yok. TÜRMOB bugüne kadar her çalışmasında mutlaka her eğitim çalışmasının altında 2-3 üniversite vardır. Üniversitelerle çalışmayı prensip haline getirmiş ve başarmış bir kurumdur dedik. Neden Sakarya Üniversitesi sorusunu biz sormayacağız dedik. Bunu İs- tanbul, Marmara, Gazi, Ankara, İnönü, Selçuk, 9 Eylül, Dicle, Sütçü İmam Üniversiteleri sorsun! Biz sormayacağız.

Biz şunu soruyoruz; bizim eğitimlerimiz neden değerlendirilmiyor? Eğitimlerimizin neyi eksik? Bu konuda neden cevap verilmiyor? Halende cevap bekliyoruz. Peki, TÜRMOB 95 bin üyesi adına Türkiye’de bir kurum kurmuş ve yapılanma içersinde yasal düzenlemelere bakalım, 3568 sayılı meslek yasası madde 2 mesleğin konusu,

(8)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

muhasebe defter tutma hizmetleri, muhasebe sistemleri, denetim, bilir kişilik ve B bendine geçiyor YMM hiz- metlerini sayıyor. Denetim , mesleğin bir işi, bir parçası. Yasamız bunu diyor. Denetim talep yaratan on buçuk gün hazırlık geçiren yasa hangisi; 6102 sayılı TCK 400. Madde ne diyor, denetim ancak Muhasebeci, Mali Müşavir, Yeminli Mali Müşavir tarafından oluşturulan denetim firmaları ile Küçük ve Orta İşletmeleriyle ile SMM ve YMM’nin yapacağı hizmetlerdir diyor. KGK ‘nın kendi yasası ne diyor, KGK’nın lisanslayacağı kişiler SMM ve YMM olmak zorundadır. Üç tane düzenleme var elimizde, düzenleme buyken eğitimi SMM ve YMM’nin yapa- cağı bir iş olarak tanımlarken TÜRMOB hiç sesini çıkartmayacak mıydı, hiç bir şey istemeyecek miydi! Ortada bir düzenleme varken meslek mensuplarımızın bir hakkı olarak görüyoruz, beraber çalışalım demeyecek miydi!

Susacak mıydık, hakkımız yok muydu buna! Ama bunları istedik diye suçlu olduk. Bu kadar uzun zamandır her türlü zorluğumuza rağmen diyalog ve müzakereci tavrımızı bıkmadan ortaya koymamıza rağmen ısrarla bir kesim bizi KGK ile kavga eder gibi göstermeye çalışıyor. Tabii kavga mı ediyor yoksa tavrımızı mı koyuyoruz sizler bunu en iyi şekilde değerlendireceksiniz.

Geldiğimiz aşama; eğitimlerimize katıldınız, 46 bin kişi bu eğitimlerden eş zamanlı, kişi tanıma özellikli kartlarla, o eğitimin sonucunda TÜRMOB bir eğitim kütüğü oluşturabilecek bir çalışmayla eğitimlerimizi tamam- ladık. KGK’nın verdiği eğitimin kalitesini tartışalım mı tartışmayalım mı! TÜRMOB eğitimlerinden nesi fazla, oraya yetişebildi mi! Eğitim kalitesi ve şekli uygulamaları tartışılabilir boyutta. Hiç bizim ağzımızdan 15 yılı dol- duran arkadaşlarımızı eleştirdiğimizi duydunuz mu, yazıldığını duydunuz mu? Hayır. Üyelerimize verilen hakları sahipleniriz ama onu almayan üyelerimizin haklarını da korumaya devam ederiz. Niçin söylüyorum bunu; KGK kamu adına gözetleyen kurum adından anlaşılacağı gibi. Ama bugün geldiğimiz uygulama bu mudur? Ben tescil yapayım, üye toplayayım, kimlik kartı dağıtayım, staj yapayım, sınav yapayım, üye kabulünde ücret alayım, eğitim yapayım, kütük oluşturayım, dünya da örneği olmayan bir şekilde. İki gün önce 71. Başkanlar Kurulu top- lantımızı yaptık orada da sordum, bir örneği varsa bilen bana anlatsın, dünya mühür kullanan denetçi var mı?

Hangi ülke de mühür kullanılıyor. YMM’lere seslendim mührünüze niye sahip çıkmıyorsunuz diye. Geçen hafta bir mühür tebliği yayınladı KGK. Mührü de aldı. Sessiz mi kalalım! KGK ile dünya görüşümüz uyumuyor. Denetim sizin hakkınız. Eğitimlere gitmekte acele etmeyin. İsteklerimiz ile ilgili bir yansıma almadık. KGK kurumsal ilişki kurmuyor. TÜRMOB’u yok sayıyor dedikçe döndü bir kesim hakkımız kaybolacak, mağdur olacaksınız, denetçi olamayacaksınız denildi. Bırakın her şeyi yasal süresi 31.12.2014 daha bunun. Nereye gidiyor! Biz bunları söyledikçe birileri korku yaymaya, meslek mensubunun beynini bulandırmaya çalıştı. Hangi duruma geldik, KGK ile örgütlü bir şekilde mücadele etmek yerine maalesef bana kıza bilirsiniz, darılabilirsiniz, kendi içimizde de yumuşak karnımızı yarattık. Mesleğin bu noktadaki başarısı tecelli etmesin diye siyaseten davranan bir anlayışı bu mesleği bölebilecek derecede, kurumumuza zarar verebilecek şekilde bir faaliyeti var yumuşak karnımızın.

Gerçekten meslek mücadelesinin ne olduğunu bilmeyen korkan meslek mensuplarımız oldu. Bireysel davranışlar toplumsal davranışların önüne geçmeye başladı. Ben kendimi kurtarayım da meslek ne olursa olsun anlayışı da ağır bastı. Bütün bunlara rağmen sayımız 95 bin. KGK’dan lisanslanan kişi sayısı 6 ile 7 bin arasında. Yüzde 10 bile değil. Her türlü güce rağmen, meslek kamuoyu içersinde her türlü yaptırıma rağmen halen yüzde 10 bile değil. Büyük kesim TÜRMOB’un ve odaların izlerini takip ediyor. Halen toplu bir sonuç alabilmek için, meslek mücadelemiz açısında sonuç alabilmesi için bir tavır içersinde. Evvel ki gün başkanların da önünde söyledim,

(9)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Danışma Meclisi Raporu

bu mücadele sürerken, bu açıklamalar varken Türkiye’de seçim kazanan başkanlarsınız. Mücadele bu kadar da yerlerde sürünen mücadele değildir.

Bu bilgileri size aktardıktan sonra KGK’dan tarih yapalım. Yetkiyi alan arkadaşlar hangi yetkiyi kullandılar şuana kadar! Biz de biliyoruz denetim bir ekip işidir. En küçük bir denetim firması bile 6 kişiyle kurulabiliyor.

Bu KGK’nın düzenlemesi, o zaman kişisel alınan yetkiler çözüm değil. Dönelim bakalım KGK’nın yetkilendirdiği şirketlere, bakın bakalım kaç tane şirkete yetki vermiş. Mağdur olan kim. Bizim söylediklerimiz mi, yoksa apar topar bu yetkiyi alayım diyenler mi!

Peki, uygulamalara bakıyoruz, KGK ne demeye başladı; denetim firmalarımızın önündeki SMM ve YMM un- vanlarınızı kaldırın! Hayda! Lisanslayacağınız kişilerin SMM ve YMM olması gerektiğini kendi yasanız söylüyor.

Denetim mesleğimizin işi, parçası. Dünya kuralı aynı firmada hem kayıt tutan hem denetim yapan olmazsın diyor. Firmada tek denetçi olacak. Eyvallah! Denetçiysen onu yapacaksın. Onu biz de söylüyoruz zaten. Gözetim konusunun içinde de kalite açısından bunu denetlemeniz, gözetlemeniz gerekiyor zaten. Buna biz de varız. Dile getirdiğimiz zaman kavgacı oluyoruz. Sabrımız yettiğince tane tane anlatmaya devam edeceğiz. Bunun da bir sonu vardır elbette.

KGK, TÜRMOB’la işbirliği yapacağına, Kayseri’ye 40 kişi için dernek kurmaya gidiyor. Malatya’ya 60 kişi için dernek kurmaya gidiyor. Kurduğu derneklerde bağımsız denetim dernekleri. Maddi destek veriyor. Şimdi bir bağ kuracak mıyız kurmayacak mıyız! Neden bu maddi destekler? Ucu nereye gidiyor? Ucu denetim odalarına ve de- netim odaları birliğine gidiyor. Sessiz mi kalacağız! KGK’nın görevi mesleği bölmek, parçalamak mıdır? 660 bunu mu söylüyor. Dünya uygulamaları gibi olsun ayağımız yere bassın dedik, çok ciddi bilimsel bir rapor yayınladık.

ABD, Kanada, İngiltere, AB ve Japonya örneklerini irdeleyen ve örneklerini ortaya koyan kitap yayınladık. Döndük yetmedi, AB’nin bir parçası olalım diye, Almanya ve Hollanda örneklerini özel olarak irdeledik, 7 baskı yaptık. KGK bir ihtiyaçtır, olması gerekir. Çünkü dünya da Enron gibi skandallardan sonra dünya devi şirketler gitti. Denetimi gözetleyen, denetleyen bir kurum. Buna itirazımız yok. Ama mesleği örgütleyen ve düzenleyen bir TÜRMOB var.

Kanun hükmünde kararname ile kurulmamış, 3568 sayılı yasayla kurulmuş. Geldiğimiz durum bu arkadaşlar.

Bir sporcunun barfiks çalışmasında, barfikse var gücüyle direğini elinden bırakmamak adına bütün güçle elimiz- den bırakmamak adına yapışırken, ısrarla birisi ayağımızdan aşağıya çekmeye çalışıyor. Değerli arkadaşlar ben de mücadele geleneğinden gelen bir arkadaşınızım. Gruplar zenginliğimizdir, kültürümüzdür, avantajımızdır, güzelliği- mizdir, mesleğin gelişmesine yarar sağlayacak işlevlerdir. Nerde bütünleşip, nerede beraber yaşacağımızın ölçüsünü çok iyi koyalım. Mesleğin gelişmesi adına bir şey varsa bütün olmayı başarmalıyız. Mesleğin parçalanmaması için bir arada olmak zorundayız. Seçim mahallinde ben olsaydım daha iyi yönetirdim, şöyle yönetirdim, bu projeyle ya- pardım hakkı var tabii ki. Onu da sandıkta üyelerimiz değerlendirecek, başa getirecek. Ama meslek elden gidiyor.

Kurlarımız değer kaybediyor. Israrla TÜRMOB’u başarısız göstermeye çalışıyorlar. Kime yarar? Hangi gruba yarar?

Neden bu kadar darmadağın bir durumdayız! Bu iş böyle bitmeyecek. Ben siyasetçilere şunu söylemeye başladım, bürokrasiyle kavga edilmeyeceği gerektiğini. Bürokrasiyle kavga etmiyoruz, kavga siyasetle yapılır. Örgütümüz

(10)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

çok dinamik bir yapıya sahip bir örgüttür. Özellikle 3 yıllık başkanlık sürecim içinde siyasi algı yaratacak hiçbir davranışımız olmadı. Bizim bu tutumumuz ilgisiz kalıyorsa, uzattığımız barış eli reddediliyorsa, bize de barış eli uzatılmıyorsa, kapılar aralanmıyorsa bu örgüt gücünü gösterir. Sokağa da iner. Pisi pisine gitmektense cephe de gitmeyi tercih eder. Bunu da biliyoruz. Bu mesajları vermeye başladım. Ya taleplerimiz olarak, ya da ömür billah el pençe duracak halimiz yok. Şimdi bana bütün odalar bana şunu soruyor, başkan diyalog dediniz, uzlaşma dediniz bundan kazandınız! Haklılar. Orada bir şey kazanamadıysam odalarımın, üyelerinin gönlü olsun bari.

Benim gidecek genel başkanlığım kalmadı, iki buçuk sene sonra bitiyor. Yapacağım hiçbir davranışı bir yere tahlil edecek durumda değilim onu anlatmaya çalışıyorum. Bu örgütü iyi anlamak lazım. KGK’nın onun için şunu yapması lazım, TÜRMOB’un isteklerine kulak vermesi lazım. 2 gün kürsüden inmeden anlatacak şeyler var, örnekler var. Ama zaman yetmiyor. Bir an önce isteklerimize kulak vermesi, kurumsal ilişkiyi kurması lazım. Biz buna hazırız. Var gücümüzle bunu istemeye devam edeceğiz. Düzgün kurumlara yakışır bir tablo özlemimizdir.

Olmadığı takdirde kendimizi bir şekilde hissettireceğiz. Zorundayız. Özellikle elimizde çok ciddi bir çalışma var.

Başlıklarıyla söyleyeceğim; bir kere bağımsız denetim raporu çok kısa süre içersinde hem meslek kamuoyuyla hem Türkiye kamuoyuyla paylaşılacak. Bağımsız denetim raporumuzun içersinde ne var, ülke için neden önemli sorularını soruyoruz. Bunun altını şeffaf ve yatırımcıların güveni için dolduruyoruz. Çağdaş bir dünya ile bütünleş- mek amacıyla dolduruyoruz. Güçlü devlet kurumları için dolduruyoruz. İkinci aşamasında bağımsız denetimin TÜRMOB için neden önemli! Onları biraz özetledim. Üçüncü bölümde KGK’nın hangi konumlarını dünyayla işlev- sel, olması gereken boyutta buluyoruz! Nelerini tenkit ediyoruz bölümümüz var. Dördüncü bölümde, dünya da bağımsız denetim ile ilgili yapılanların örnekleri nelerdir! Nasıl yapıldığını sorgulan bir bölümümüz var. Türkiye için model önerimiz var, raporun sonunda sonucumuz ve taleplerimiz var. Böyle bir raporu kısa bir süre içersin- de paylaşacağız. Bunu paylaşırken bir iletişim planımız olacak elimizde. İletişim planımızda birinci dereceden problemin tespiti, bu iletişimi kurarken anahtarlarımızın neler olması gerektiğini saptıyoruz. Arkasından iletişim planında kullanacağımız mesajlar, hedef kitlemiz yok. Kanallarımız neler olmalıdır diye takvime dayalı 2.5-3 aylık bir stratejik planlama var elimizde. Bunları yakın bir tarihte açıklayacağız. TÜRMOB, odaları ve üyeleri ile beraber minik minik kendisini nasıl hissettireceğini, kamu ve KGK ‘da, siyasette görecek. Sonuç alınana kadar.

Geçen sene yine bir gene Başkanlar Kurulu toplantımızda bir ifadeyi düzeltmek adına bir şey tartıştık.

Muhasebe Günü, Muhasebeciler Haftası diye bir çok kavram vardı. Gündeme getirdik ve dedik ki terminolojik bütünlük sağlayalım, bir yerde toplayalım ve ağırlıklı görüş olarak 1-7 Mart Muhasebe Haftası çıktı. Geçen seneden beri kutlanmakta bu şekilde. Oda yapısı biz de çok önemli, odalarımız seçilerek yönetilen tüzel kişilik- lerdir. TÜRMOB’un şubeleri değildir. Odamıza ve başkanlarımıza parmak sallayacak gibi bir durumumuz yok.

Oda seçimleriyle başa gelmiş bir yönetimi vardır. Üye ile tanışan, görüşen odalarımızdır. TÜRMOB’un muhatabı odalardır. Hiç üyeyi aşan davranışımız olmadı. Üye odadan bilgi alsın istiyoruz, bu bizim anlayışımızdır. Buna da devam edeceğiz. Onun için bu etkinlikler zarar görmesin diye İstanbul Oda başkanımız neler olacağını saydı. Bu bozulmasın diye merkezi anlamda etkinlikler yapmıyoruz ama Başkanlar Kurulunda açıkladık, bu hafta bütün odalarımıza hem haftamızı kutlayan hem mesleki sorunları dile getiren bir basın bildirimizi bütün odalarımıza geçeceğiz. 1 mart günü bütün odalarımızın tek bir dil kullanması, tek bir ağızdan sesini yükseltmesi için basın bildirisini bütün odaların kullanmasını isteyeceğiz. Basın bildirisinden sonra raporumuzu, planımızı uygulamaya başlayacağız.

(11)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Danışma Meclisi Raporu

Eğitim konusunda TÜRMOB odalarıyla birlikte, İSMMMO bu konuda lokomotif gibidir, öncüdür. Eğitmenler kav- ramını yerleştiren bunu uygulayan İSMMMO’dur. Yakında değişik konularda eğitimlere devam edeceğiz. Düzenle- melerde kamu kurumlarıyla çalışmaları başaran bir kurumuz. İki hafta önce meslek yasamızla ilgili 44 tane tebliğ var, bunları tek tebliğde toplanabilmesi için çalışmasını Gelir İdaresi Başkanlığı, Yemin Odaları ve SMM Odalarının temsilcileriyle iki buçuk gün Afyonda toplanarak yaptık. Ve çok güzel de sonuç aldık. Kısa bir süre içersinde taslağı- nı size sunan bir hale geliriz. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının aldığı bir yetki var, bağımsız denetimle alakalı. 6300 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle de TCK’nın 397. Maddesine 5. bir bent eklendi. KGK’nın ilgi alanının dışında kalan anonim şirketler ile Kooperatif ve Kooperatif Birliklerinin denetimini ön gören bir yetki. Bu yetkiyi de Gümrük ve Ticaret Bakanlığının çıkaracağı bir yönetmelikle belirlenecek bir yetkidir bu. Bakanlıktan yapılan çalışmanın ör- neği geldi elimize. İçersinde bir kere TÜRMOB tanımlarla başlıyor. Eğitimler TÜRMOB tarafından yapılıyor. Mesleğe tutulacak olan sicil TÜRMOB tarafından tutuluyordu, bu denetimi kullanacak olan meslek mensuplarının listeye alın- ması veya listeden çıkarılması heyetin içersinde TÜRMOB vardı. Daha önceden kürsüden de söylemiştim, bu taslak bu hale geldi, daha sonra neden ve niçin değişirse herke iyi anlayacak dedim. Yaklaşık bir ay oldu, yönetmelik yayınlanmak üzere Başbakanlık Kanunlar Kararnameler Genel Müdürlüğüne gittiğini duyduk. Ben hemen Kanunlar Kararnameler Genel Müdürlüğünden randevu alarak görüşmeye gittim. Duyduğumuz kadarıyla bir değişiklik var, SMM ve YMM’nin dışında insanlara yer veriyorsunuz dedik. Dediler ki, çok incelemedim, böyle bir şey varsa da bakanlığa yeniden incelenmek üzere geri göndereceğiz dedi. KGK’nın bu konuda çok tavırlı ve kararlı olduğunu, aslında bunu istemiyor da ve bununla beraber bugün denetimi çerçeve altına alan Bakanlar Kurulu kararını yeniden Bakanlar Kuruluna sunmak üzere yeniden bir çalışma sunuyor. Orada rakamları geri çekiyorlar. 75-100 ve 200 milyona çekiyorlar rakamları. Ve denetimin faaliyet alanını biraz daha genişletmek istiyorlar. Artık Gümrük ve Tica- ret Bakanlığının bu yetkisine gerek yok, bu KGK’nın işidir, sadece o yapar diyorlar. İddiaları bu. Ben sayın Müdüre şunu ifade ettim, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının elinde kalan tek yetkidir bu. Zaten bütün yetkilerini kaybetti. Bu yetkinin anlamı şudur; 6102 sayılı TTK öncesi Türkiye’de Anonim Şirketlerin murakıbı vardı. Zaten TTK’nın bu şekle geleceği bilinseydi, murakıplık sistemi rehabilite edilseydi bundan iyiydi. Çünkü Türkiye’de 106 bin anonim şirket var, bu şirketlerin en azından birer murakıbı olacaktı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, KGK’nın denetlediği firmaların dışında kendi firmalarının denetimsiz kalmasını istemiyor. TTK’nın evet dediği ölçüde bu denetimi yaptırmak istiyor.

Onun için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu konuda haklıdır, bu hakkını mutlaka kullanması gerekir. Bilgisini verdik ve bekliyoruz. Arkasından bir toplantı yapılacak duyumunu aldık, sonra böyle bir çağrı almadığımızı söyledik. Katkı vermek isteriz dedik. Sayın Genel Müdürü sizin katkılarınızı yazılı aldığımız için bu bir bakanlıklar arası toplantı olacak onun için sizi çağırmadık dediler. Ama kurumları da çağıracağımız bir toplantı olursa çağrımızı yapacağız dediler. O toplantının da bilgisini aldık. KGK’nın iddia etmiş olduğu bunu da ben yaparım kısmı çok kabul görmemiş ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu yönetmeliği çıkacak. Ama tanımlardan TÜRMOB’u tanımlardan çıkardıkları için üstlendiğimiz bütün görevler suya düşüyor. Belki dönecekler TÜRMOB’la bu işi yapacaklar. TÜRMOB neden bu kadar rahatsız eder? Cevabını sizler konuşmalarınız da verirsiniz.

TÜİK’le ortak bir toplantı yaptık, başkanların huzurunda. Bu 1,5-2 yıldır yapılan bir çalışmaydı. Sanayi sicil anketleri var, manüel sistemde doldurulan bir anketti, bu şekilde olmayacağını söyledik, bunun manyetik ortama taşınması lazım dedik. Bu konuda beraber çalışalım dedik. LUCA firmamızla bir çalışma yaptık onlarla. Onun manyetik ortama taşınabileceğini gördüler, TÜİK başkanı da teşekkür etti. Çalışmada yüzde 85’lik bölümü hiç bir

(12)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

şey yapmadan önünüze gelecek. Yüzde 15’lik bölümü açıkta kaldı. Bizim dışımızdaki bölümler olduğu için.

Amacımız, kurumsal birliktelik yaratmak ve meslek mensuplarımızın üstündeki iş gücünü azaltmaktı.

Son söyleyeceğim, 17 Aralık Türkiye’de tarihi bir gündür. Çünkü yolsuzlukların ayyuka çıktığı bir dönemdir.

Var mıdır yok mudur yorum yapmayacağım, yargı bunun kararını verecektir. Ama hukukun vereceği cevaptan sonra hukuk sadece cezalandırmadan ibaret olacak, yolsuzluğu ortadan kaldırmayacak. Bu ülke bunlardan kurtulmak istiyorsa bunu tek çaresi denetimdir. Denetim artık olmazsa olmazımızdır. TÜRMOB, 17 Aralıkta Brüksel’deydi. Gururla söylüyoruz ki, TÜRMOB artık kendi alanında AB üyesi. FI’nin bir üyesi artık. Elektronik oylama yapıldı, 330 oyun tamamı alarak tam üyeliğe seçildi.biz çalışmalarımızı uluslar arası arenada ispatlamış kabul görmüş duruma getirdik. Her zamankinden daha çok yan yana durmaya ihtiyacımız var. Teşekkürler.

OKTAY YEŞİLYURT:

Sayın divan, yeni dönem Danışma Meclisinin değerli üyeleri hepinizi en içten saygılarımla selamlıyorum.

Yeni seçilen Danışma Meclisi Divanına en içten dileklerimle başarılar diliyorum. Bu vesileyle yeni divan oluşması sırasında divan önerisi yapan ilgililerin divan için başka öneri var mı diye sordukları zaman, daha demokratik işleyiş adına gruplardan da temsilci alınabilir mi önersini nezaketen de olsa cevap verme inceliğini demokratik bir tutum olması adına hatırlatırım. Aksi takdirde her şeyin sahibi benim gibi algılanır ve bu da hoş olmaz.

Bu ilk toplantımız, diliyorum ki bu toplantı vesilesiyle Danışma Meclisini oluşturan arkadaşlarımız, birkaç dö- nemdir grubum adına mecliste yer aldığım için, genel havayı bildiğimden özür dileyerek bir tavsiye de bulunmak istiyorum. Eğer bu toplantıların arzu edilen sonuçlar sağlamasını istiyorsak burada düşüncelerimizi yararlanacak olanlara çoğul bir şekilde ifade etme geleneğini oluşturulalım. Herkes kendini kendi bulunduğu yerden sorumlu hissederek, ilgililerle bilgililer zaten gereğini yapıyor biz dinleyelim düzeyinde tavır alırlarsa, içinde bulunduğu- muz çok ciddi problemlere dair Danışma Meclisi zaafa uğrayacaktır.

Gündemi arkadaşlar iletiler. Üçüncü maddesinde çalışma dönemiyle ilgili öneriler, dördüncü maddesinde KGK’nın değerlendirmesi yer aldı. Elbette sayın divan başkanın belirttiği gibi b konular iç içe. Sayın TÜRMOB Başkanımızda çıktığın da yeni dönem çalışma verilerine dair bilgilendirme yaptı. İstanbul Danışma Meclisinde yapmazdı bunu, sadece KGK üzerine yoğunlaştı.

Değerli arkadaşlar, durumumuzu artık Genel Başkanın ağzından da duyuyoruz, gecikmiş şekilde ifade edi- liyor. Durumumuz şudur; TÜRMOB, itibar, irtifa kaybetmektedir. Bir kere bu gerçekliğin altını çizmemiz gere- kiyor. Şimdi yeni bir döneme başladığımıza göre, yeni bir anlayışla hareket etmek zorunluluğumuzda var. Ben buradan öneriyorum, değerli yönetim kurulumuza Danışma Meclisimizin tavsiye niteliğinde bir kurul olduğunu söylemek yerine en azından Danışma Meclisi tavsiyelerinden kuvvetli şekilde etkileneceklerini beyan etmesi dileğiyle öneriyorum. Bu 2013-2016 dönemini çözüm dönemi ilan edelim. Ancak sorunları konuş konuş üstüne yenilerinin eklenmesi dışında başka da bir şey yok. O nedenle çözüm dönemi ilan edelim. Çözüm dönemini de şöyle yürütelim; TÜRMOB önderliğinde bütün gruplardan birer temsilcinin katılımıyla ve İSMMMO Yönetimin-

(13)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Danışma Meclisi Raporu

den katılımla bir çözüm takip komitesi oluşturalım. Bu çözüm takip komitesi acil eylem planını oluştursun, bunun amacı; 1) TÜRMOB savunulması olsun 2) Mesleğimizin acil ve çok önemli sorunları için çalışma yapsın ve bu çözüm döneminde en baş hedefi siyasi iktidarla mücadele olsun. Çok önemli altını çizerim. Çünkü 660 nolu KGK kararname bu iktidar tarafından çıkarıldı. Denetim dışı kalan anonim şirketlerin taslaktan kurumlarımızı çıkaran bu iktidardır. İçinde bulunduğumuz tahsilatın, KDV’lerin çözülmeyişinin, meslektaş olarak itibarımızın aşağıda ol- masının sorumlusu da bu iktidardır. Sonuç olarak her şey siyasetle şekillendiği için, gerek mesleğimizle, ülkemizle ilgili tutum ve davranışlarına cevapsız kalmamak için izleme komitesinin hedeflerinin başında olması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir şey yapmazsak raporlar yazarız, kutlamalar yaparız, zaman su gibi akar geçer hiç bir şey yapmayız. Arkadaşlar anlattılar ve ilgiyle, saygıyla dinledik. Ne hale gelmişiz, ne hale getirmek istiyorlar bunu din- ledik. Öneri olarak sunuyorum bu konuşacaklarımı, arkadaşlar diyor ki; biz başından beri KGK’nın dünya ölçeğinde bir kurum olduğunu hesaba kattık ve bize şunları şunları yaptılar, şunları kabul etmediler dediler. Değerli arkadaşlar siz, kanunla değil, kanun hükmünde kararname ile kurulan bir kurumu gerekli görür ve kabul edersiniz, 2-3 senedir yaptığınız gibi bu kurumu meşrulaştırmanın ötesinde bir yere varamazsınız. Oturup yeni baştan pozisyonunuzu gözden geçireceksiniz. Siyasilerle görüştüm, onu yaptım, bunu yaptımla bu işler olmuyor. Bu işler kitlelerin gücüne güvenmekle oluyor. Geçen dönem 1 mart etkinliği sırasında tesadüfen yapılan yürüyüşle, yürüdükte bak ne oldu gibi bir noktaya gelmekle de olmuyor. O nedenle herkes özellikle kurumlarımız KGK ile ilgili hangi tutuma almayızı gözden geçirecekler. Orada, buradan bizi alın demekten vazgeçilecektir. Bir kere dava açıldı, sonuçlar henüz ortaya çıkmadı. Çıktıysa da biz sonuçlarını bilmiyoruz. Dava açmakla çözümlenecek işler değil. Siyasilere taktik icabı biz barış eli uzatıyoruz, elimizi tutmuyorlar, o zaman gücümüzü görürsünüz diyecek işlerle de olmaz. Yapmakla olacak işler. Bu işi vücuda büründürecek komite önerimiz önünüzde duruyor. Bu Türkiye çapında da yapılabilir. Yerelden, illerden genele doğru getirebilinir. Her yeri dolaşmalı, konferanslar düzenlenmeli, meslektaşları mücadeleye davet etmeli.

Genel Başkan diyor ya beni burada bıraksanız, üç gün konuşurum diyor, hakikaten bende de üç gün değil, otuz beş günlük malzeme var. Size cevap olsun diye söylemiyorum. ASMMMO MEB Şura Salonunda yakın tarihte bir panel düzenleniyor, Geçmişten Günümüze Meslek Sorunları üzerine bir panel . O panele TÜRMOB Genel Başkanı- mız da katılıyor ve orada bir konuşma yapıyor. Konuşması içersinde bazı meselelere değinip meslek mensubunun vergi müfettişi ile ilgili konularda uğradığı sıkıntıları dile getiriyor. Buradan bağlantıyla şunu dile getiriyor, “Gerekli mesleki önemi göstermeyen, yasaları ihlal eden mesleki etik değerlere uymayanların cezalandırılmasına karşı değiliz. Bilakis bu kişilerin cezalandırılması hatta elemine edilmesinden yanayız” diyor. Yeni dönem için buradan esinlenerek bir önerim var, TÜRMOB ve diğer hiçbir kurumumuz bu tarzda bir tavır alamaz. Kamuoyu önünde böyle açıklamalar yapamaz. Anlatmak istediğimi söylüyorum, bizim bu tarzda tavır alma hakkımız kurumsal olarak yoktur, biz hiç kimseye suçluluğumuzu, suçsuzluğumuzu beğendirmek zorunda değiliz. Bize suçlu bile denilse bütün üyelerimizin suçlu suçsuz demeden hakkını savunmakla mükellefiz. Yeni dönem davranış biçimlerimizin böyle olması dileğimizdir.

(14)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

KGK ile ilgili sıkıntıları baştan beri söylüyoruz, kurumlarımızda söylüyor. Bu durumu çözmek üzere birlikte olmak doğru bir tutumdur. Ama bunları yaparken zaaflarımızdan mümkün olduğunda kurtulmaya çalışmalıyız.

Biz KGK’yı tartışırken karşımıza devletle kavga edelim mi diye çıkıldı. Biz devletle kavga edelim mi etmeyelim mi üzerinden eleştiri yapmıyoruz. Bir hakkın teslimi mücadele edilmesi için ortaya görüş bildiriyoruz. Çok net ifade edeyim, kimse yanlış mana çıkarmasın sayın genel Başkanın söylediği, TÜİK’le yapılan toplantı, AB’ye tam üyesi olmakla ilgili toplantılarda direk ziyaret edip, elden davetiye götürüp, gel açış konuşması sen yap demek durumunda çıkmalıyız arkadaşlar. Nezaketle, mücadelenin yeri başkadır. Bunu yaptığınız zaman o mücadeleyi yapamazsınız. Bakanların kendilerini zorunlu hissedip sunuş yapmalarını gerektirecek bir politika geliştirmemiz lazım. Arkadaşlar bir şeyi netleştirelim, denetimle ilgili bizim meslek örgütümüzün sorumluları dile getirdiler.

Meslek denetime doğru gidiyor diyorlar. Şimdi sayın Genel Başkan, en çok bilgi olda olduğu için hep onun ismini kullanarak konuşuyorum, yanlış bir mana çıkarmasın, burada açıklama yaparken dedi ki, KGK diyor ki denetçi unvanlarını aldığınız zaman onların yanındaki SMM ve YMM unvanlarını kullanamazsınız, iki unvanı bir arada yapamazsınız denilen noktayı söyledi. Dünya ölçeğinde de kendisi iki farklı unvanla bir yerde iş yapılabileceğini kullandı. Tamam, eyvallah! Ancak bu çelişkinin düzeltilmeye ihtiyacı var. TÜRMOB Genel Başkanı öyle söylüyor , TÜRMOB’un Genel Sekreteri 21 aralık 2013 tarihiden Ordu Odasına gidiyor, eğitim salonunda, bu sözler benim sözlerin değildir bu arada Ordu Odası Sekreterinin facebook sayfasında yazılmış ifadelerinden alınmıştır, diyor ki; kim o kadar denetim heveslisiyse gitsin yapsın. Eğer bu denetim belgesini alıp da unvanına koyan olursa disipline sevk edilmesi gerekir diyor. Şimdi kurumumuzdan birisi kullanabilirsin diyor, ötekisi kullanırsan disiplin kuruluna veririz diyor. Böylesine çelişkiye düşmek, meslektaşı tehdit edercesine konuşmak doğru değil, birleştirici de olmuyor. Kimseyi eleştirmek hakkımız yoktur, bu saatten sonra. Sahipsiz kalan meslek mensubu yüzde doksanı bizden yana yüzde altı oradan şöyle böyle demekle olmuyor bu işler. Kendini psikolojik olarak sahipsiz meslek mensubu karşınızda meşrulaştırdığınız bir kurum duruyorsa gide o belgeyi almak ister. Alırda.

Buradaki işleri düzeltmeden onları eleştirme hakkı yoktur. Önümüzdeki dönemim hedefi KGK’yı meşrulaştır- madan mücadele etme yöntemi ve tavrımız şudur ki, biz 3568 sayılı yasaya dönüşü savunuyoruz. Sadece ve sadece gözetim üzerinden kanuna dayalı mücadelemiz bu olacaktır. Doğrusu budur. Kanuna dayalı ve bizim dahilimizde sırf gözetimle ilgili bir kurum oluştururuz, geri kalan yetkilerin hepsi TÜRMOB’ a bağlı olmalıdır.

Bu önerdiklerimizi yöneticiler kuvvetli öneri olarak algılarlarsa yapacağımız toplantılarda 3568 sayılı yasadan doğan hakkınızı size kazandıracağız ve denetim tekniği ayrı bir iş olduğu için bu işe yeni başlayanlar için orga- nize edip TÜRMOB olarak size sunacağız demeliyiz. Bu tarz bir çalışmayla bir sonuç alırız. Teşekkür ediyorum.

Saygılar sunuyorum.

İSMMMO BAŞKANI YAHYA ARIKAN:

Bakın ben oda başkanı olarak konuşma sürem 5 dk. geçmedi. Şimdi Genel Başkanı ayırıyorum. Meclis toplantılarına başka konukları da ağırlayacağız. Aslında bunun formatı, zamanlaması olması lazım. Bir konukta gelse 30-35 dk. sınırlandırılmalı, varsa 10-15 takviye yapılmalı. Konuşmada Meclis Üyelerinin konuşmasını istiyorsak kusura bakmayın bir kişi 25-30 dk. konuşuyorsa bu iş olmaz. Ben Başkanım burada 5 dk. konuşuyor- sam olmaz. Doğru bir toplantı hali istiyorsak bunu değerlendirin.

(15)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Danışma Meclisi Raporu

TURAN KORKMAZ:

Sayın divan başkanım, sayın TÜRMOB başkanım, sayın Oda başkanım. Başkanım şöyle bir şey belirtti. Tabii ki burada karar alma gibi bir durumumuz yok. Sonra TÜRMOB Başkanı da konuşurken de bu meclisin önemine vurgu yaptı. Yani 140 civarında bir araya gelmiş güzide meslek topluluğu Türkiye’nin herhangi bir yerinde böyle bir topluluk bir araya gelebiliyor mu! İster öyle olsun ister böyle olsun çok anlamlı ve değerlidir. Bu meclis bir şey yapmak istese, alacağı kararlarla Türkiye Muhasebe Camiasına çok şeyler söyleyebilir. Bu kadarda değerli ve önemlidir. İstiyorsak tabii, istemiyorsak susup gidiyoruz. Konuşmalardan şunu çıkarıyorum, mesleğin sorunları var, 25 yıldır başka sorunlar konuşuyorduk, şimdi KGK ile birlikte bağımsız denetimi konuşuyoruz. Tabii iş birliğine ihtiyaç var. Meclise gelirken en azından jest bekliyordum. Bugün iki grup var seçime girmiş, diğer gruptan da bir temsilcinin şu masada oturmasını dediğim manada jest olarak algılanabilirdi. Birlikte davranalım göstergesi olarak çok anlamlı olurdu. Burada ne yapabiliriz, meclis olarak faydalı bir şeyler yapabilir miyiz? Oktay arkadaşımda önerdi, bizde yazılı bir öneri hazırladık. Sorun hepimizin sorunu. Bütün meslektaşlar için aynı şeyi kastediyoruz.

Şu salona girdikten sonra öbür şeylerin çok önemi yok. Kişisel olarak şöyle düşünüyorum; meslek hayatımıza çok şey katan bir şey. İtibarımızda onunla, yaşamımız onunla. Bizim ideolojimiz ondan ne kadar kıymetli olabilir ki biz bu dünyadan ayrı seslenmiş oluruz. Bu birliği kurabilecek bence zemin var. Bu yaklaşımın olup olmadığını sunacağımız öneriye gösterilecek yaklaşımla anlayacağız. İstanbul Oda Meclisi istiyorsa Türkiye Muhasebe Cami- asına çok şey söyleyebilir. Sayın TÜRMOB Başkanım konuşurken şöyle bir şey dedi, sataşma olarak algılamayın lütfen, bize diyorlar ki muhasebenize bakın. Yani KGK bizi tanımıyor, saymıyor, iş birliği yapmıyor. Şimdi 25 yıldır TÜRMOB da muhasebeciye aynı şeyi söylüyor. Öğrettiğiniz algı herkesçe böyle değerlendiriliyor. Gidin defterlerinizi tutun, peki bunu düzeltmesi gereken kurum kim? Evet defter tutmak bizim işimizin asli parçası ama siz TÜRMOB olarak ne zaman dediniz ki benim muhasebecim, mali müşavirim denetim yapabilir, denetim yapmalıdır! TÜRMOB varsa yoksa fromtastik işleriyle iştigal ettiği için muhasebe camiasının birliği olamadı. Bunu kabul edelim. Şimdi bunu KGK’nın söylüyor olması bana hiç yabancı gelmiyor. Ayrıca kendilerini eleştireceğimiz çok şeyi var. Sırayla hepsini söyleyeceğim. Ama hani dönüp kendimize bakmamız lazım. Bakın arkadaşlar, 2013 bakın şu broşüre, önce dönüp kendi ayıbınızı bir temizleyin. Şunu temizleyememiş bir kurum söyledikleriyle komik düşüyor yani.

Şunu aşamamış bir kurum henüz saygınlığa ulaşmış bir kurum değildir. Bakın sorunumuz var diyorsak, birilerini gizleyelim bir başka sorunu konuşalım değildir. Bu mesleğin sorunlarıysa bunu dillendiriyorsak görmezden gelelim.

Sayın başkanın söylediği çalışmaya detaylıca baktım. Karma yöntemler kullananlar var, direk bizim gibi karma sistemi benimseyen ilkeler var. Özel, doğrudan meslektaşların kendi arasında oluşturdukları da var. Bu mesleği ya- pan insan bu mesleği yapmaktan memnun mu! Toplum içersinde bu mesleği yapmaktan ötürü hiç olmazsa asgari saygınlığa erişebilmiş mi! İhtiyaç duyduğu bir şeyi yapabilecek bir sürdürebilirliğe sahip mi! Ben buna bakarım.

Kurumun şu ya da bu olması, kaldı ki bizim gibi ülkelerde kamu yetkisini vermiyor yani. Başkanımda diyor ki bu kurumun varlığını biz kabul ediyoruz. Oktay bey hatırlatmıştı bu arada belirteyim, ana muhalefet partisinin itirazı ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kararı Ocak 2013’te yayınlanmış, oy birliğiyle talebin reddine karar verilmiş.

Mesleki personel ile ilgili 3 fıkra hariç. Aklıma geldi söyledim.

(16)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

TÜRMOB şu süreci iyi değerlendirseydi, bağımsız denetim tebliğlerini yayınladığı dönemleri hatırlıyorum, TÜRMOB’un aklı bu Yeminlilik düzeninden vazgeçiyor olsaydı, bağımsız denetime geçerken meslek mensubu- nun bağımsız denetçi olabileceğine dair tavrını orada gösterebilseydi, bugün görüşmüş olurduk. Kimse kalkıp onun yerini almazdı. Bir taraftan fromtastik şeyi var bugünde geçerli, mesela başkanım rapor yazacağız diyor, orada şuna ne yazacaklar merak ediyorum, hem tam tasdik, hem denetim yapın deniyor. Mesela burada tav- rınız ne olacak? Ben bir mali müşavir olarak, müşavirlik kısmını zaten KGK da kullandırtmıyor YMM sistemi de bana öyle bir şey kullandırtmıyor, bunlarda itiraz etmiyorsunuz, kurumun yapısının şu ya da bu olmasının çok önemi yok. Ama bu satır aralarına baktığımız zaman birilerinin yüksek nemalar elde ettiği sistemler var. Şu so- runu çözelim, birlikte olalım. Birlikte olmamızı gerektiren hususlar var. Karşı çıktığımız, uyuşmadığımız hususlar olabilir. Niyetimiz mesleğin gerçekten sorunlarını çözelim, iş birliği yapalım diyorsanız şimdi öneriyi vereceğim, desteklersiniz, bir çalışma heyeti kurarız. Oturur mesleğin bu temel sorunlarını da yazar, bağımsız denetim ile ilgili süreci de yazar, eleştirileri de yazar, TÜRMOB Başkanlar Kuruluna da sunar. Kimin ne dediğini bir görelim.

Şu meclis gerçekten kendi meselesini Türkiye’ye taşıyıp halleder. Buna izin verin, gelin bunu deneyelim. TÜR- MOB’un önüne gittiğinde kimindi diye ayıklanacağını merak ediyorum. Çünkü bunları gizleyelim genel kurul- larda konuşalım dediğimiz zaman bir ilerleme kaydedemiyoruz. Nerede konuşabiliyoruz, genel kurullarda 5 dk burada 5 dk. nerede konuşalım? Bir kastımız yok aslında. Arkadaşların kalbini kıralım diye gelmiyoruz. Herkes iyi bir şey yapalım diye geliyordur. Oktay arkadaşında niyetinin o olduğunu düşünüyorum. Fakat süreç öyle bir şey ki, birbirimizi gıdıklıyoruz, rahatsız oluyoruz galiba. Kendime laf edeyim dedim. Bu gerginlik olmasın aksine ne kadar iyi bir şey yapabilirizin adımını atalım, sizinde katkınız görelim. Birlikte bir şey yapıp yapamayacağı- mızı görelim. Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.

İSMAİL SERKAN GEZMİŞ:

Sayın divan başkanım, sayın TÜRMOB Genel Başkanım, Oda Başkanım hepiniz hoş geldiniz. Bir iki tes- pitim olacak. Siyasal olarak iktidarda olan bu fark etmiyor, iktidar olabilir, ilçede belediye başkanlığı olabilir, şöyle bir tecrübem oldu son zamanlarda buradan bir tespit çıkarttım. Sadece siyasal partilerdeki tecrübe değil, sivil toplum örgütlerinde yönetici kademesinde bulunduğum bazı şeyler var. Burası da bir sivili toplum örgütü.

Burada hepimiz mali müşaviriz ve odası. Biz buradan çıktığımız zaman gene mali müşavir olarak gideceğiz.

Bir yerde siyasi partiler olsun, bulunduğumuz ortamlarda olsun biz mali müşavir kimliğimizle hareket ediyoruz.

Birbirimizden o yüzden farkımız yok. Birincil olarak bence birbirimizi önce sevmeyi öğrenmeliyiz. Temle takmayı öğrenmemeliyiz. Engel olmamalıyız. Özellikle meslektaşımızı her yerde her alanda desteklemeliyiz. Bir maka- mı, seçilmiş olanlara saygılı olmalıyız. Hepimiz burada eğitim seviyesinden geçmiş saygın bir toplumuz. Bunlar olmasa böl, parçala, yönet sistemiyle gerek KGK ‘da, YMM’de şuradansın buradasın diyerek bir çok yerlerde çelme takmak için her türlü fırsatı kollarsak parçalanıp bölünürüz. Bu Amerikan politikasıdır. İkinci sistemde bekle ve gör. İngiliz politikası.

Biz şimdi kendi kendimize gol atarsak, Türkün Türkü, Kürdün Kürdü, mali müşavirin meslektaşı beğen- mediği, bölgesel olarak birbirimizi beğenmediği sürece yem olacağız. Türkiye’de3ki meslektaşlar bir arada

(17)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Danışma Meclisi Raporu

durmadığı zaman uluslar arası tekeller gelecek. Onlarda bizi yiyecekler. Bizim işimizi çalacaklar. Bu tespiti de- ğerlendirin. Birlikte, saygılı olmadığımız zaman bir yere gitme şansımız yok. Benden önceki arkadaş daha önceki konuşmasında mesleğimizi ucube bir meslek olarak adlandırmıştı. Ben bugün buna seviniyorum ki bugün saygın bir kuruluş olarak gördü. Önemli olan budur. Ben bu mesleğin saygınlığına inanıyorum. Rahmetli babamdan biliyorum.

Bütünlüğü açısından çerçeveyi iyi görmek lazım. Benden önceki iki arkadaşın çerçeveyi çok iyi takip edemediğini düşünüyorum. Biz birbirimize ol atmayacağız. Şimdi şöyle bir konsensüs ortaya çıktı, biz eğer mali müşavirler olarak seçilen olarak beklemeye devam edersek siyasi erke karşı seçici konumda olmazsak bizim görüşlerimize asla değer vermezler. Acaba bugün ki ortamda kaç tane siyasi anlamda seçici konumdadır meslektaşlar? Seçilen konumda olduğumuz sürece bizi dinlemeyeceklerdir. Bunun içinde mücadelede aktif rol almamız gerektiğini dü- şünüyorum. Görsel ve yazılı basında bizi motive edecek ne kadar çok malzeme kullanırsak, mesleki anlamda ne kadar arkadaş varsa gerekli konumlamalar için gerekli baskılamayı yapmalıyız. Teşekkürler.

MEHTAP BOLAT:

Hepiniz hoş geldiniz. Bir saattir buradaki gelişmeleri izliyorum. Olabildiğince üzüldüm. Çünkü birbirimizi an- lamadığımızı gördüm. Hedefi olan topluluklar grup olur arkadaşlar. Hedefi olmayan topluluklar kalabalıktır. He- defimiz ne bize yaklaşan ateşten kurtuluyor olmak. Bize bir ateş yaklaşıyor evet, fakat ne olursa olsun, su ateşi söndürür. Ateş suya zarar veremez. Arada çömlekler olmazsa. Araya çömleği koyduğunuz zaman o su buharlaşır arkadaşlar. Yok olur. Dolayısıyla çömlek mi olacağız, su mu? Bunu bilmemiz lazım. Bir şey daha sormak istiyorum, bununda farkında olursanız çok seviniriz. Gerçekten eğitim şart! Tartışırken bile üslubumuzu kaybedebiliyoruz.

Buraya misafir olarak konuk ettiğimiz kişilere istemeden, bir anda belki yanlış cümleler kurabiliyoruz. Dolayısıyla öncelikle duygularımızı nasıl kontrol edebiliyor olmamız lazım. Bu da eğitimle olabilecek bir şey. Ama dediğim gibi ateş suyu yok edemez. Arada ancak çömleğin olması gerekiyor buharlaşabilmesi için. Ateşe karşı olabilmek içinde hepinizin su olması gerekiyor. Çok teşekkürler.

VEDAT TERZİ:

Sayın divan, sayın başkanlarım hepinizi selamlıyorum. Çok kısa ve bazı cümleleri sizinle paylaşmak için söz aldım. Özellikle KGK ve Denetim konusunda bir şeyler diyeceğim. Yeni TTK ile meslek mensuplarına 3568 sayılı kanunla verilen hakkın mücadelesinde TÜRMOB’un gerçekten ciddi bir mücadele verdiğini görmekteyiz. Ama bu yeterli mi! Meslektaşın sorunu sadece denetçi olmak değildir. Başka sorunları da var. Meslek mensuplarının ürettiği kaynakları bütün meslek mensupları adil şekilde paylaşamıyor. Bu konuda KGK bizim gündemimizmiş gibi dav- ranmak bana doğru gelmiyor. Ayrıca Danışma Meclisi gündemini belirlerken, katkı yapılması ve gündem önerileri alınması aslında demokratik bir uygulamadır diye düşünüyorum. Dolayısıyla gündeme dair katkıları talep edilmesi ile toplantı frekansının arttırılması gerektiğini belirterek saygılarımı sunuyorum.

İSMAİL DİKBAŞ:

Sevgili hazirun hoş geldiniz. Demin ki tartışmanın hiç istenmeyen bir manzara konusunda benden önceki arkadaş özetledi. Meclise yakışmayan karşılıklı tavırlardan dolayı kendi adıma ve grubumdaki arkadaşlar adına üzüntü duyduğumuzu ve özür dilediğimizi kendi adıma arz etmekle başlamak isterim.

(18)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Sevgili Nail Başkanı da burada yakalamışken bir önerim olacak. Genel de TÜRMOB yönetimimizin macro ekonomiye ait görüşlerinde biraz revizyon yapabilir miyiz bu dönemde? Şunu demek istiyorum, bir defa eko- nomik gidişatın bu hükümetin döneminde olumlu olduğuna ait konuyu, Kemal Derviş’in paketinin iyi olduğu düşüncesi bir görüştür. Ancak bu konuda daha değişik akademisyenlerden oluşan bir ekip oluşturarak, mese- la Emre Kongar hocamızın neo-faşizm tahlilleri, dünkü Cumhuriyet Gazetesinde doktor Öztin Akgüçün 2001 ekonomisinde çok daha berbat bir durumda olduğumuzu rakamlarla gösteren, fakat bugün ki berbat durumun aslında 2001’den kaynaklanan politikaların bir uzantısı olduğunu çok güzel anlatan iki yazısını şiddetle tavsi- ye ediyorum. Dolayısıyla bugün geldiğimiz yolsuzluğun ekonomi politiği konusuna değinmeliyiz. Mesleğimize etkileriyle birlikte. Şirketlerimizin yabancıların eline geçmesi konusuna eğilmeliyiz. İSMMMO olarak TÜRMOB’a doğru görüş arz edeceksek bu bağlamda bizimde mecliste görüş sunacağımız bağlamda bu hükümetin sosyal güvenlik reformunu pozitif bulan bir çizgide gözüküyoruz. Bu reformu eleştiren akademisyenlerden oluşan bir çalıştay yapalım. Bundan sonra İSMMMO, TÜRMOB’un görüşlerine ışık tutsun diye.

Sevgili dostlar, bu bağımsız kurumlar, telekomünikasyon sektörü, gerek RTÜK gibi bu kurumlar neo- liberaliz- min yeni bir rejim sistemidir. KGK’da bunlardan biridir. Dolayısıyla KGK ile denetimin denetlenmesi konusu sakat bir yaklaşımdır. Denetimin denetlenmesi görevi kamuya aittir. İlgili bakanlıkları bu konuyla ilgili yetki sahibi olmalıdır. Bu kurumlar vasıtasıyla emperyalizmin uluslar arası merkezlerinin çıkarlarını dolaylı değil, doğrudan kontrol etme mekanizmalarını temsil eder. KGK’ya biraz böyle bakmak gerekir.

Bizim haksız rekabet ile ilgili dört büyüğe yüzümüzü dönememiş lazım. Fortune dergisinden bahsetti ar- kadaşım, bende aynı şeyi not almıştım. Dolayısıyla bu dört büyüğe yüzümüzü dönüp ayağımızı milli şekilde koymazsak, AB’den medet umarsak bu işin sonu çıkmaz. AB ile birlikçilik zaten hükümet tarafından zararlı görülmüyor. Avrasyacılık zararlı görülüyor. Avrasya’ya dönmek gibi bir alternatifi de düşünebiliriz. Bu haksız rekabetteki dört büyüğü de düşünmekte yarar var.

Gerçekten bugün Nail Bey’in konuşmalarından gurur duydum. Artık barış çubuğu ile bu işlerin çözülemeyece- ği fikir açıklığı başlamış. Birbirimizi suçlamanın artık yeri ve zamanı değil, demek ki mücadele başlıyor.Belki bazı meclis üyeleri tepki gösterebilir ama müsaadenizle ‘Gezi ‘ sloganıyla kapatmak istiyorum, “Bu daha Başlangıç, Mücadeleye Devam!”

YAVUZ BAĞLADIM:

Değerli divan, başkanlar, hazirun. Biraz önce arkadaşlar çıkıp anlattılar. Biz birbirimizi sevmek zorunda değiliz. Buna katılmıyorum. Ama hakikatten sevelim birbirimizi. Sevgi her şeyi çözecek bir şeydir. Ama sevmek zorunda değiliz. Bizim buradaki varoluş amacımız meslek ile ilgili problemleri çözmektir. Biz bu meseleyi çöz- memiz demek en değerli varlıklarımız çocuklarımızı emanet altına almamız, geleceğimizi düşünmemiz demek- tir. Bu mesleği çocuklarımıza bırakacağız. Önemli olan bu mesleği nasıl aldığımız değil, nasıl bırakacağımızdır.

Onun için çok sevmek sevememek meselesi değil, meslek içinde zaten YMM, SMM ayrımı yapılmış oradan bir

(19)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

Danışma Meclisi Raporu

şeyler kaybetmişiz. Bari bu bağımsız denetim işinde bir şeyler kaybetmeyelim. Burada Turan ve Oktay beyin dediği gibi ben şuna çok inanıyorum, bu meclis bir fikir bir hareket başlatabilir ama hep beraber inanıp hep beraber destek verelim. Çözüm üretelim yeter. Sevmek zorunda değiliz, hangi siyasi partiye oy verdiğimizi söylemek zorunda de- ğiliz. Kimimiz şort giyinecek, kimimiz pantolon giyinecek bunlar çok önemli şeyler değil. Ama bu mesleği icra eder- ken hep beraber güzel bir şekilde yapmak ve bundan sonrasında güzel bir şekilde teslim edebilmektir. En önemi önceliğimiz bu olmalıdır. Komisyon oluşmasına arkadaşlarımız destek vermelidir. Destek vermenizi rica edeceğim.

İkinci konuda, bu mecliste gündemle alakalı sıkıntım oldu. Şöyle bir gerçek var, meclisin oda yöneticilerimizin faaliyetleriyle paralel olmalı i sabit gündemle değişken gündemi bileyim ve gündeme çalışıp geleyim. Ben buraya çalışıp gelmek istiyorum. Bir katkım olacaksa. Bazı gündemlerin sürekli olması gerektiğini, faaliyetlerle paralel git- mesini, değişken olabileceğini usulle alakalı olarak önemli olduğunu düşünüyorum. Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

MEHMET EREN:

Sayın başkanlar, divan, sevgili sekterimiz, meclis üyeleri. Sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Genel başkan Danışma Meclisinin işlev ve görevleri noktasında çok net anlatmaya çalıştı ama maalesef hiçbir zaman kısır dön- güler içersinde kurtulamadığımızı özellikle bir – iki arkadaşın konuşmasını dinledikten sonra gerçekten bir şeylerin üzüntüsünü hissettiğimi belirtmek istiyorum. Halbuki meclisin oluştuğu bugüne kadar genel prensibi meclisin almış olduğu kararları birebir uygulamak değil. Ama tüm buna rağmen, geçmiş yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımın üç aşağı beş yukarı böyle bir işlevleri olmamasına karşın koşulların el verdiği ölçüde bu meclis önerilerini elden geldiğince uygulamıştır. Bundan sonrada ben inanıyorum ki uygulamaya devam edecektir. Ama uygulama içeriği gerçekten mesleğin yararına ve faydasına olacaksa bundan da bir yönetici vazgeçemez.

Sevgili Genel Başkanım, uzun uzun anlatmaya çalıştığı ama arkadaşlarımın maalesef kavrayamadıklarını gör- menin üzüntüsünü tekrar yaşadım. Halbuki genel başkan sadece bulunduğu konumun bir yakarmasını sizlere aktarmadı. Bazı kesimlerin bu mesleğin nerelere götürmek istediğini uzun uzun altını çizmek istedi. Genel Baş- kan,özellikle TÜRMOB’un ve İSMMMO’nun devletim diğer kurumlarıyla kavgalıymış gibi olan dedikodularının böy- le olmadığını sizlere aktarmaya çalıştı. Bunları çok iyi anladığınızı biliyorum ama maalesef anlamama geleneğimiz hala devam etmekte. Geriye doğru bakalım, buraya genel başkanı savunmak için çıkmadım. Ama ben TÜRMOB’ta uzun yıllar görevler yapan, İSMMMO’nun kuruluşundan bu yana 24 yıldır emek harcayan bir arkadaşınız, ağabe- yiniz olarak bunları söylemek gibi ihtiyaç hissettiğimi belirtmek istiyorum. Buradaki genç arkadaşları tanıyamamış olabilirim. Ama özellikle dernekçilik sürecinden bugüne kadar, bu meslek ve demokrasi içinde kendi çapında mü- cadele veren arkadaşların neler ve niçin söylemeye çalıştıklarını kavrayabildiğimi, hala kavramakta olduğumu ama maalesef hiçbir zaman da kendilerini değiştirmediklerini de görmenin büyük üzüntüsünü duyduğumu belirtmek istiyorum. KGK’nın toplumlara faydası noktasının altını çizmesine karşı sanki onu bir tabu yaratmak gibi bir algı vurgusu yapılamasını esefle belirtmek istiyorum. Bu mesleği yapanlar, denetimi yapanlar doğası gereği bir kurumla olmalıdır. Gözetlemeli, denetlemelidir. Ama senin mesleğini bir taraftan bir tarafa parçalayıp, bölerse ve onların

(20)

2013-2016 YILLARI FAALİYET

RAPORU

yaptıklarına alkış tutan, destek veren bir zihniyet varsa tabii bizimde siyasal zihniyete karşı bir dur dememiz, güç birliği yapmamız gerekir. Tartışmalarımız bu yönde olmalı. Sevgili Arıkan zaman zaman anlatır, ‘Sarıkızı’

da verelim, bunlar götürür anlayışıyla düşünüyorsanız bir gün gelir ne yaptığınız mesleğin ne de bu ülkenin içersinde bulunduğu durumu arar bir hale gelirsiniz. TÜRMOB olarak, İSMMMO olarak asla kavgacı değiliz. Ama şu anlama gelmez, bizi kavga çekenlerin karşısında kavgadan korktuğumuz anlamına asla gelmez. Buna da devam edilirse kavganız kabulümüzdür diyor. Bende aynısını söylüyorum. Bizimle kavga etmek isteyenler bütün iyi niyetimizin sabrını zorluyorlar, Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubu asla kavgadan kaçmayacaktır. Ama tüm bunlara rağmen sonuna kadar samimiyetimiz, iyi niyetimizi bu ülkenin geleceği adına, bu mesleğin gele- ceği adına göstermeye devam etmek gibi sorumluluğumuz var. Bu böyle biline. Mahkeme olayları arkadaşların aktardığı gibi değil. Hukukun bazı yön ve yöntemleri var. Mahkemelerinizin devam etmesi için önce durdurma itirazı yaparsınız durdurursunuz. Mahkeme aynı şekilde devam eder. Bununda TÜRMOB’tan başta Genel Başkan olmak üzere, hukukçularımız hepsi takip etmekte.

Çok uzatmadan ya bu mesleği, meslektaşı sonuna kadar koruyacağız, ya da sadece egolarımızı tatmin et- meye çalışacağız. Altını çizerek bir şeyler söylenmeye çalışılıyor, hiç kimse bağımsız denetçi olmasın denmiyor.

15 yılını dolduranlar bunu yapabiliyor. Peki soruyorum, 15 yılı doldurmayan meslek mensupları için muhalefet gurupları ne düşünüyor? Merak ediyorum. Yoksa hala KGK’nın yapmaya çalıştıklarına alkış mı tutmaya devam edecekler! Bunları tartışalım, konuşalım. Mesleğin geleceği için ne öneriyorsunuz? Komite kuralım mı, kuralım.

Önce şurada ne yapmak istediklerinizi bir görelim, gerçekten komiteye ihtiyaç var mı yok mu bir bakalım. Sonuç olarak birileri kabul edebilir etmeye bilir, ama asgari ölçüde bu mesleğin geleceği adına doğruları yapmak gibi bir sorumluluğumuz var. Doğruları ortaya koyacağız, doğru olan neyse hep birlikte yapacağız. Ama önce her meslektaş KGK’ya alkış tutanları deşifre etmek mecburiyetindedir. Deşifre etmediğimiz müddetçe komitelerle uğraşamayız. Önce çıkacak bunu yapanlar meslek kamuoyunda özeleştiri vermek gibi sorumlulukları var. Bu ülke hepimizin, meslek hepimizin. Hala bu ülke de yolsuzluklar devam edebiliyorsa, böyle gidecekse ve dur diyemeyeceksek bu meslek bağımsız denetçi olsa da olur olmasa da olur. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAYRAM ERAT:

Sayın divan, sayın oda başkanım, TÜRMOB Sekreterim. Yeni meclis çalışma döneminin hepimize başarılı geçmesini diliyorum. Çalışma şartları ve durumumuz ile ilgili öneride bulunmak istiyorum. Danışma Meclisinin ne zaman toplanacağı şimdiden belli olsun. Şöyle bir şey diyebiliriz; iki ayda bir üçüncü Cumartesi veya başka türlü bir karar alabiliriz. Öngörülebilir olmasını ve diğer toplantılara göre bir sonuç alınmasını diliyorum. Meslek adına, kendimizi geliştirmek adına öneriyorum. Ajandama yazmak istiyorum. Buraya geldiğimizde sonuç almak istiyorum. Toplantıların en büyük özelliği burada konuşulması ve tartışılması. Kimin ne fikri, eleştirisi varsa burada eritelim diyorum. Burada 130-140 kişiyiz, herkes çok değerli. Konuşurken de kendimize yakışır şekilde, yöneticilerimize, temsilcilerimize karşı daha özenle konuşulmasından yanayım. Güzel ve kaliteli bir toplantı oldu havasıyla gitmeyi doğru buluyorum. Her toplantıda bir konu belirleyip, onun üzerine ne yaptığımızı ne konuştuğumuzu ve nasıl sonuç aldığımızı bilelim. Böyle bir öneride bulunuyorum başarılı bir toplantı geçmesini diliyorum. Teşekkürler.

Referanslar

Benzer Belgeler

Fakat yapılan değerleme işlemi vadeye kadar elde tutma amacıyla alınmış bir menkul değer için yapılmış olsaydı, değerleme işlemine esas olarak itfa edilmiş maliyet

Temmuz - Ağustos 2011 değerleme işlemi vadeye kadar elde tutma amacıyla alınmış bir menkul değer için yapılmış olsaydı, değerleme işlemine esas olarak itfa edilmiş

Muhasebe mesleğimizin gelişen teknolojik gelişmelerde, ülkemiz meslek mensuplarımızın ve muhasebe ofislerinin dijital dünyaya uyumlarının daha hızlı ve kaliteli bir

• 2020 yılında toplam 721 adet Bilgi Edinme Başvurusu alınmış, 710 tanesi Olumlu, 3 tanesi reddedilmiş, 8 tanesi ise başka bilgi kaynaklarına yönlendirilmek

Oda Sekreterimiz Erol Demirel, TÜRMOB Genel Sekreteri ve İSMMMO Kurucu Onursal Başkanı Yahya Arıkan, Oda Saymanımız Gülgün Öztürk ve Oda Başkan Yardımcımız Ali

“Hayatını Kaybetmiş Harp veya Vazife Malulleri- nin Yakınları Tarafından İlk İktisabı Yapılan Taşıtın İlk İktisap Tarihinden İti- baren Beş Yıl Geçmeden Satışı

• 15.01.2016 tarih, 29594 sayılı Resmi Gazetede yayımlana Geçici Ko- ruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik, hü- kümleri uygulanmaktadır.

Tablo 10’ da da (Dış Kaynak Kullanan ve Kullanmayan İşletmelerde Taşıt Sayıları) incelendiği üzere, dış kaynak kullanan ve kullanmayan iş- letmelerin tüm taşıt