• Sonuç bulunamadı

Araştırmanın yürütüldüğü vejetasyon periyodu boyunca N % , P% , K %0,7-1.43, Ca % , Mg % arasında değişimiştir.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Araştırmanın yürütüldüğü vejetasyon periyodu boyunca N % , P% , K %0,7-1.43, Ca % , Mg % arasında değişimiştir."

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANTALYA BÖLGESİNDE YETİŞTİRİLEN NAR (Punica granatum L.Çeşit: Hicaznar) YAPRAKLARINDAKİ BAZI BİTKİ BESİN MADDELERİNİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİNİN İNCELENMESİ

Cevdet Fehmi ÖZKAN¹ Türkan ATE޹ Ahmet Emin ARPACIOĞLU¹ Hicran TİBET¹

1Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü –ANTALYA

ÖZET

Bu çalışma Hicaznar yapraklarındaki N,P,K,Ca ve Mg’un mevsimsel değişiminin incelenmesi ve en uygun yaprak örneği alma zamanının saptanması amacıyla yapılmıştır.

Araştırmanın yürütüldüğü vejetasyon periyodu boyunca N %1.38-1.82, P%0.15-0.25, K %0,7- 1.43, Ca

% 0.84-2.58, Mg %0.21-0.44 arasında değişimiştir.

Yapraklardaki N ve K’un vejetasyon boyunca azaldığı, Ca ve Mg’un arttığı saptanmıştır. P ise temmuz ayı sonuna kadar azalmış, daha sonra artış eğilimi göstermiştir.

Hicaznar yapraklarındaki bu elementlerin istatistiki olarak stabil kaldığı devreler saptanmış ve 26 Ağustos- 22 Eylül tarihleri arasındaki dönem en uygun yaprak örneği alma zamanı olarak önerilmiştir.

VA MİKORİZA UYGULAMASININ BAZI TURUNÇGİL ANAÇLARININ ÇÖĞÜR GELİŞİMİNE ETKİSİ Cevdet Fehmi ÖZKAN¹, Türkan ATE޹, Mukaddes KELTEN¹,

Tülay TAŞDEMİR¹, Ahmet ARPACIOĞLU¹

ÖZET

Bu çalışma ile Turunç (C.aurantium) ve Troyer (P.trifoliata) anaçlarına mikoriza uygulamasının çöğür gelişimine etkisi araştırılmıştır.

Deneme konuları ; kontrol, mikoriza inokulümü(Glomus sp.) (M), fosforlu gübreleme (300gr P2O5/ m3 harç) (P), mikoriza inokulümü+fosforlu gübreleme (M+P) uygulamalarıdır. Bitkiler

torf/kum/pomza (6/2/1) ortamında, cam sera koşullarında yetiştirilmiştir.

Elde edilen bulgulara göre her iki anaçta da M, P ve M+P uygulamalarının etkisiyle bitki boyu, yaş ve kuru kök ağırlığı ile kuru gövde ağırlığı önemli oranda artmıştır. Mikoriza ile infekte edilen bitkilerin gelişimi, fosforlu gübre verilenlerle aynı şekilde artış göstermiştir. Fosforlu gübre verilen mikorizalı bitkilerde de aynı durum belirlenmiştir.

(2)

Turuncun mikorizaya bağımlılık oranı troyere göre daha yüksek bulunmuştur. Fosforlu gübre uygulaması sonucu her iki anacı mikorizaya bağımlılığı azalmıştır.

Anahtar Kelimeler: Turunç, troyer, mikoriza,fosfor.

TOPRAĞA UYGULANAN ‘KENTSEL ARITMA ÇAMURUNUN DOMATES BİTKİSİNDE GELİŞME VE MİNERAL MADDE İÇERİĞİ ÜZERİNE ETKİSİ

Bülent TOPCUOĞLU1

M. Kubilay ÖNAL1

Nuri ARI2 Ahmet E.ARPACIOĞLU2

1 Akdeniz Ünv.Teknik Bilimler MYO Çevre Kirlenmesi ve Kontrolu Proğ.Antalya

2Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü- ANTALYA ÖZET

Sera denemesinde iki yıl yinelemeli olarak toprağa uygulanan farklı kentsel arıtma çamurlarının domates bitkisinde kuru madde, meyve ürün miktarları ve bazı meyve kalite özellikleri ile mineral içerikleri üzerine etkileri incelenmiştir. Toprağa artan miktarlarda uygulanan arıtma çamurları ile ilgili olarak her iki yıl domates bitkisinin kuru madde ve meyve ürün miktarları, ve yaprak ve meyvede N, P, K, Ca, Mg, Fe, Zn, Mn, Cu, Pb, Ni ve Cd içerikleri artmıştır. Arıtma çamurlarının niteliklerindeki farklılık, uygulandığı toprakta yetişen bitkilerin gelişme ve mineral içeriklerine yansımıştır. Arıtma çamurlarının yinelemeli uygulamalarında bitkide daha yüksek mineral içerikleri belirlenmiştir.

Toprağa uygulanan çamurlar düşük düzeylerde bitki gelişimini olumlu etkilemiş, fakat yinelemeli uygulamalarda ve yüksek uygulama düzeylerinde, fitotoksisite ve yüksek ağır metal içerikleri belirlenmiştir. Yüksek düzeyde tuz ve mineral içeren çamur tipinin ikinci yıl uygulamaları, domates bitkisinde gelişimde duraklama ve toksik etkisi yapmış, Cd ve Pb gibi ağır metaller yaprak ve meyvede insan sağlığı için izin verilen sınır değerleri aşmıştır. Toprağa kentsel arıtma çamurunun sera toprağına yinelemeli uygulamalarının sonucu olarak, bitkide fitotoksisite ve ağır metallerin birikimi, çamur etkilerinin farklılıkları üzerindeki bulgular arıtma çamurlarının tarımda güvenli geri kazanımı üzerindeki endişelere örnek teşkil etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Arıtma Çamuru, Domates, Mineraller, Ağır Metaller

ÖRTÜALTI DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ORGANİK KÖKENLİ KENTSEL KATI ATIK KOMPOST KULLANIMININ BİTKİNİN BESLENME DURUMU VE TOPRAK VERİMLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ

(2003-2006)

E Işıl Demirtaş Nuri Arı Ahmet E. Arpacıoğlu Şule Çetinkaya Bülent Topçuoğlu

(3)

ÖZET

Bu çalışmada, farklı dozlarda (0-2-4-6-8-10 ton/da ) uygulanan Kentsel Katı Atık

Kompostunun domates bitkisinin beslenme durumu ve toprak verimliliği üzerine etkileri

araştırılmıştır. Deneme cam sera koşullarında 2003-2006 tek ürün domates yetiştirme döneminde tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak yürütülmüştür

Deneme süresince her bir parselden yaprak meyve ve toprak örnekleri alınarak, analizleri

yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre domates bitkisinin N, K, Ca, Fe, Mn, Zn içeriklerinde artış önemli bulunurken P ve Mg içeriklerinde artış önemli bulunmamıştır. Toprak organik maddesinde bir artış söz konusu iken, toprak pH değerlerinde bir düşüş gözlenmiştir. Ayrıca meyve ve toprak ağır metal içerikleri de insan sağlığı için izin verilebilir sınır değerleri aşmamıştır. Fakat bu sonuçlar her KKA kompostu için geçerli değildir. Çünkü bu tür materyaller homojen olmadığından her kullanımdan önce mutlaka analizleri yapılarak yeniden değerlendirilmelidirler.

ANTALYA YÖRESİNDE KARANFİL YETİŞTİRİCİLİĞİ YAPILAN SERALARIN TOPRAK VERİMLİLİK DURUMLARININ İNCELENMESİ

Nuri ARI1 Tevfik AKSOY2

1Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü

2Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi –ANTALYA ÖZET

Bu araştırma Antalya Bölgesinde de son yıllarda giderek artan karanfil yetiştiriciliğinde, karanfil sera topraklarının bitki besleme ve toprak verimliliği bakımından durumlarını incelemek ve sorunlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Bu amaçla karanfil yetiştiriciliği yapılan 29 seradan 0-20 cm ve 20-40 cm derinliklerden toplam 58 adet toprak örneği alınmıştır. Toprak örneklerinde pH, CaCO3, eriyebilir toplam tuz, bünye, organik madde , toplam N alınabilir , P , K , Ca , Mg Fe , Zn , Mn ve Cu tayinleri yapılmıştır.

Toprak örneklerine ait analiz sonuçları sınır değerleri ile karşılaştırılarak

incelenen karanfil seralarının beslenme durumları ve yörede yapılan yanlış ve eksik gübreleme uygulamaları ile ortaya çıkan beslenme sorunları saptanmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Antalya Bölgesi, Karanfil Seraları, Toprak Verimliliği

(4)

DEĞİŞİK DOZLARDA UYGULANAN AZOT FOSFOR VE POTASYUMLU GÜBRELERİN NARIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR

1992-1995

Cevdet Fehmi ÖZKAN¹ Türkan ATE޹ Nuri ARI¹ Ahmet Emin ARPACIOĞLU¹ Hicran TİBET¹

ÖZET

Bu araştırma son yıllarda Ülkemizde yaygın olarak yetiştirilen Hicaznarının beslenme sorunlarına çözüm bulmak için; azotlu, fosforlu ve potasyumlu gübrelerin narın verim ve kalitesine etkisini saptamak amacıyla yapılmıştır.

Deneme Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsünün Kayaburnu’ndaki arazisinde 8 yaşlı Hicaznar bahçesinde tesadüf blokları deneme desenine göre kurulmuş ve 1992-1995 yılları arasında yürütülmüştür. Azot denemesinde 0-150-300-450-600 grN/ ağaç, fosfor denemesinde 0-110-220- 330-440 gr P2O5,/ ağaç, potasyum denemesinde 0-100-200-300-400 gr K2O / ağaç dozları

uygulanmıştır. Ayrıca her denemede diğer uygulamaların üçüncü dozları sabit olarak uygulanmıştır.

Azotlu gübre uygulaması sonucu yaprak örneklerindeki N ve Mg değerleri artmış, P, K ve Zn düşmüştür. Ca, Fe ve Mn değerleri ise etkilenmemiştir. Azotlu gübreleme verim miktarını önemli oranda etkilemiş; en düşük kontrol parselinde, en yüksek verim 450 gr N/ağaç uygulamasında saptanmıştır. Farklı dozlarda azot uygulaması sonucu dane verimi, usare verimi ve toplam asitlik artmış, meyve eni ve boyu, kabuk kalınlığı, 100 dane ağırlığı azalmıştır.

Fosforlu gübrelemenin etkisiyle yaprak örneklerindeki P, Fe ve Zn değerleri artmış, K ise azalmıştır. Fosforlu gübreleme Hicaznarının verimini önemli oranda etkilememiştir. Kalite

özelliklerinden sadece meyve ağırlığında kontrole göre artış belirlenmiştir.

Potasyumlu gübreleme sonucu yaprak örneklerinde K miktarı artmış, N, P, Ca, Mg, Fe, Mn ve Zn değerleri etkilenmemiştir. Potasyum uygulamaları ile verim arasında önemli bir ilişki

saptanamamıştır. Meyve kalite özelliklerinden ise sadece 100 dane ağırlığı azalmış, dane verimi ise artmıştır.

Anahtar Kelimeler: Narın gübrelenmesi, verim, meyve kalitesi.

ANTALYA BÖLGESİ WASHİNGTON PORTAKALI YAPRAKLARINDAKİ MİNERAL BESİN MADDELERİNİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİNİN İNCELENMESİ

(1995-1996)

(5)

Nuri ARI1 Türkan ATEŞ1 Cevdet Fehmi ÖZKAN1

Ahmet Emin ARPACIOĞLU1

ÖZET

Bitkilerin beslenme durumlarını en iyi yansıtan organların yapraklar olduğu yapılan birçok araştırmalarla saptanmıştır Bu nedenle Yaprak analizleri bitkilerin beslenme durumlarının saptanmasında yararlanılan en önemli yöntemdir. Vejetasyon periyodu boyunca oluşan farklı fizyolojik olaylar bitkinin besin maddeleri düzeyinde önemli değişmeler meydana gelmesine neden olmaktadır. Bu mevsimsel değişmelerin yaprak örneklerinin alınması sırasında ve yaprak analiz sonuçlarını değerlendirirken göz önüne alınması gerekmektedir. Bu çalışmada Antalya ilinde Turunçgil yetiştiriciliği yapılan alanın %63 gibi önemli bir kısmını kaplayan Washington portakalı yapraklarında bitki besin maddelerinin mevsimsel yönelimlerini incelemek, mevsim boyunca meydana gelen stabil devreleri tesbit etmek ve en uygun yaprak örneği alma zamanının saptanması amaçlanmıştır. Bu amaçla Serik'te 1, Kumluca'da 2 ve Finike'de 2 olmak üzere seçilen 5 bahçeden Mayıs 1995 den itibaren her ayın son haftasında 13 ay yaprak örnekleri alınarak usulüne uygun analize hazırlanmış ve analizleri yapılmıştır.

Yaprak analiz sonuçlarına uygulanan varyans analizi sonucunda yapraklar N, P, K, Ca, Mg ile Fe içerikleri üzerine yaprak yaşının etkisinin %1, Mn'da %5 düzeyinde önemli olduğu, Zn 'da ise önemli olmadığı saptanmıştır. Her elementin mevsim içerisindeki hareketi farklı farklı özellik

göstermiş; N, Ca, Mg, Fe'de 4, P, Mn, Zn da 3 ve K'da 5 farklı stabil dönem belirlenmiştir. Sonuç olarak tüm elementleri göz önüne alarak yapılan değerlendirmede yaprak yaşının 5-6 aylık olduğu devre olan Eylül-Ekim ayları yapraklardaki değişimin en az olduğu ortak stabil dönem olarak belirlenmiştir.

Bu sonuçlara göre Antalya bölgesinde washington portakalında en uygun yaprak örneği alma zamanı olarak Eylül-Ekim ayları saptanmıştır. Bu sonuçlar Embleton ve Jones 1969, portakal ağaçlarından yaprak örnekleri ilkbahar sürgünlerinden besin maddelerindeki mevsimsel değişimin en düşük olduğu 5-7 aylık yapraklardan alınması gerektiğini belirten görüşleri ile paralellik göstermektedir.

Anahtar kelimeler: Waşington navel portakalı, yaprak örneği alma tekniği, bazı elementlerin mevsimsel değişimi

(6)

KORKUTELİ OSMANKALFALAR KÖYÜ ETÜT HARİTALAMA RAPORU (1996)

Işıl Demirtaş Mustafa Sarı,Kemal Sönmez,Sevda Altunbaş

ÖZET

Bu çalışmada, Korkuteli sınırları içerisinde yer alan eski Manay (Söğüt) gölünün kurutulması sonucunda kazanılan araziler ile çevresindeki tanm arazilerinde fizyografya-toprak ilişkileri bakımından anlamlı farklılıkları olan topraklann bazı fiziksel, kimyasal ve morfolojik özellikleri, söz konusu bu toprakların bıılunduklan fizyoğrafik üniteler de dikkate alınarak pedon düzeyinde

araştırılmış ve bu topraklann sahip oldukları özellikleri, tarimsal üretimdeki potansiyelleri yönünden değerlendirilmiştir. Alanda, aluviyal yelpaze, aluviyal sırt, aluviyal teras ve eski göl tabanı olmak üzere dört farklı fizyoğrafik ünite ve bu farklı üniteler üzerinde de özellikleri arazi kullanımı yönünden anlamlı farklılıkları bulunan beş toprak serisinin yer aldığı saptanmıştır.

CAM SERADA ÇİFT MAHSÜL (SONBAHAR-İLKBAHAR) HIYAR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÜRÜNLE TOPRAKTAN KALDIRILAN BESİN MADDESİ MİKTARLARININ BELİRLENMESİ

(1996-1997)

Türkan ATEŞ1 Cevdet Fehmi ÖZKAN1 Nuri ARI1 Ahmet Emin ARPACIOĞLU1

Turgut KÖSEOĞLU2 Esat DURCEYLAN1

1Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü –ANTALYA

2Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi - ANTALYA

ÖZET

Bu çalışma ile, ilkbahar ve sonbahar hıyar yetiştiriciliğinde ürünle topraktan kaldırılan besin maddesi miktarlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma 1996-1997 yıllarında Antalya Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitünün Aksu bölümünde yürütülmüştür. İlkbahar döneminde Hana F1,

sonbahar döneminde Luna F1 çeşidi kullanılmıştır. İlkbahar döneminde kontrol ile birlikte 15-30-45 kg/da N, 8-16-24 kg/da P2O5, 23-46-69 kg/da K2O dozları, sonbahar döneminde 10-20-30 kg/da N, 5- 10-15 kg/da P2O5,

(7)

15-30-45 kg/da K2O, dozları N1+P1+K1, N2+P2+K2,N3+P3+K3 şeklinde uygulanmıştır. Bu

uygulamalarla verim, bitkinin organları ile ve toplam olarak topraktan kaldırdığı N, P, K, Ca ve Mg miktarları saptanmağa çalışılmıştır.

İlkbahar döneminde N1+P1+K1 uygulaması yeterli bulunmuş olup, bu uygulama ile 17.139 kg/da ürünle 23.33 kg N, 15.94 kg P2O5, 54.07 kg K2O, 38.28 kg CaO ve 10.97 kg MgO topraktan kaldırılmıştır. Sonbahar döneminde ise, en fazla verim ve kaldırılan besin maddesi N2+P2+K2 uygulamasından bulunmuş olup, 10568 kg/da verimle 17.28 kg N, 7.44 kg P2O5, 32.68kg K2O , 26.36 kg CaO ve 7.29 kg MgO kaldırılmıştır.

Her iki dönemde de N,P ve K’un büyük bir kısmının meyve ile kaldırıldığı, Ca ve Mg’un yaprak ile kaldırıldığı görülmüştür. Yine bu çalışma sonucunda 1 ton ürünle 1.61 kg N, 0.8 kg P2O5, 3.2kg K2O , 2.9 kg CaO ve 0.75 kg MgO kaldırıldığı saptanmıştır. Ayrıca N: P2O5: K2O: CaO: MgO arasındaki oran N baz alındığında 1:0.5: 2 : 1.8: 0.5 olarak belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Hıyar, ürünle kaldırılan besin maddesi miktarı

ARAZİ TOPLULAŞTIRMASINDA KULLANILAN FARKLI ARAZİ DERECELENDİRME YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI YÜKSEK LİSANS TEZİ (BAP)

(1996-1998)

Işıl DEMİRTAŞ Mustafa Sarı

ÖZET

Bu çalışmada Korkuteli-Osmankalfalar köyü tarım arazileri toplulaştırma amacıyla FAO (1977) arazi değerlendirme ilkeleri çerçevesinde geliştirilen Şenol Arazi Değerlendirme yöntemi(1983) ile derecelendirilmiştir. . Arazi dereceleme ve toprak indeksi belirlemede yeni yöntem, FAO Arazi Değerlendirme İlkeleri çerçevesinde geliştirilmiş olan Şenol Arazi Değerlendirme Yöntemi (ŞADY) dir. Çalışmada, bu yöntemin ara sonucu olan Fiziksel Haritalama Birimi Endeksi değerleri (FHBE) kullanılarak dereceleme yapılmıştır. İkinci derecelendirme yöntemi olarak ta halihazırda kullanılmakta olan Storie Index arazi derecelendirme yöntemi kullanılmıştır. Her iki yöntemin uygulanması ile elde edilen toprak indeks değerleri, her bir farklı haritalama ünitesinin sahip olduğu arazi ve toprak karakteristikleri dikkate alınarak kıyaslanmış ve elde edilen sonuçlar, söz konusu yöntemlerin toplulaştırma amaçlı toprak indekslerinin belirlenmesinde kullanılabilirlikleri yönünden

değerlendirilmiştir. Çalışmada, arazi ve toprakların morfolojik, fiziksel ve kimyasal tüm özelliklerini, arazi kullanım türlerinin istekleri ile de ilişkilendirerek değerlendirme esasına dayanan ŞADY’nin, bazı eksiklikleri bulunmakla birlikte, sadece dört farklı fiziksel arazi ve toprak özelliğini esas alan Storie Index Yönteminden daha güvenilir ve kullanılabilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

(8)

ANTALYA BÖLGESİNDE YETİŞTİRİLEN KARANFİLLERDE GÖRÜLEN KALİKS ÇATLAMASINA BORUN ETKİSİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR

(1996-1998)

Cevdet Fehmi ÖZKAN¹ Adnan ÖZÇELİK¹ Nuri ARI¹ Türkan ATE޹ Ahmet Emin ARPACIOĞLU¹

ÖZET

Bu çalışmanın amacı borlu gübrelemenin Antalya Bölgesinde yetiştirilen karanfillerin verim ve kalitesine etkisini saptamaktır.

Deneme Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsünde plastik sera koşullarında 1996-1998 yılları arasında yürütülmüştür. Tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuş ve her parsel 2 m2 den oluşmuştur.

Bu çalışmada karanfile 6 ayrı dozda yapraktan ( % 0-0.2-0.4-0.8-1.6-3.2 boraks) ve topraktan ( 0-1.5-3.0-6.0-12.0-24.0 kg/da boraks) borlu gübre uygulanmıştır.

Her iki uygulamada da yaprak B değerleri dozlar arttıkça artmıştır. Uygulamalar kaliks çatlaklı çiçek sayısını, toplam çiçek sayısını, çiçek çapı ve çiçek sapı uzunluğunu ise önemli oranda

etkilememiştir.

Anahtar kelimeler: Karanfil, Bor, Karanfilin Borla Gübrelenmesi, Kaliks Çatlaması

ANTALYA BÖLGESİNDEKİ KARANFİL ÜRETİMİ YAPILAN SERA TOPRAKLARININ BAZI FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

(2002-2004)

Filiz ÖKTÜREN Zeki ALAGÖZ ÖZET

Bu araştırmada Antalya Bölgesinde karanfil üretimi yapılan sera topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiş ve toprak özellikleri arasındaki ilişkiler yorumlanmıştır. Bu amaçla, karanfil yetiştiriciliği yapmakta olan işletmelere ait değişik yörelerde bulunan 30 seradan bozulmuş ve bozulmamış toprak örnekleri alınmıştır. Alınan toprak örneklerinde tekstür, organik madde, kireç, elektriksel iletkenlik, katyon değişim kapasitesi, agregat büyüklük dağılımı, toprak reaksiyonu gibi parametrelerin yanı sıra tarla kapasitesi, solma noktası, yarayışlı su miktarı ve hacim ağırlığı gibi özellikler belirlenmiştir. Genel olarak toprak örneklerinin çoğu, hafif alkali ve alkali reaksiyonlu olup,

(9)

kireç içerikleri bakımından aşırı kireçli sınıfına girmektedir. Topraklar organik madde içerikleri bakımından humusça fakir ve az humuslu sınıfına girmektedir. Elektriksel iletkenlik açısından ise genelde hafif ve orta tuzlu sınıfına dahil olmaktadırlar. Sera topraklarının tekstürel özellikleri

farklılıklar göstermekle birlikte, genelde Killi tın ve Kumlu tın bünyeye sahip oldukları görülmektedir.

Toprak örneklerinin agregat büyüklük dağılımı, hacim ağırlığı ve toprak nem sabiteleri toprak özelliklerine bağlı olarak değişkenlik göstermiştir. Sonuç olarak, belirlenen sera toprak özellikleri bakımından işletmelerin hem kendi içinde hemde işletmeler arasında önemli farklılıklara sahip olduğu saptanmıştır

ANAHTAR KELİMELER: Karanfil yetiştiriciliği, sera toprakları, toprak verimliliği

ÖRTÜALTI DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİNDE MANTAR KOMPOSTU ATIĞI KULLANIMININ BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ VE VERİM ÜZERİNE ETKİSİ

E Işıl Demirtaş Nuri Arı Ahmet E. Arpacıoğlu Şule Çetinkaya (2003-2006)

ÖZET

Bu çalışma, organik madde miktarı oldukça düşük seralarımızın organik madde miktarını artırmak ve mantar kompostu atıklarının çevreye zarar vermeden değerlendirilip, tarıma kazandırılması amacıyla yapılmıştır. Çalışmada, farklı dozlarda (0-2-4-6-8-10 ton/da ) uygulanan mantar kompostu atığının örtüaltı domates yetiştiriciliğinde bazı toprak özellikleri ve verim üzerine olan etkisi araştırılmıştır.

Deneme cam sera koşullarında 2003-2006 tek ürün domates yetiştirme döneminde tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak yürütülmüştür.

Deneme süresince, mantar kompostu uygulanan parsellerden alınan yaprak, toprak ve meyve örneklerinde fiziksel ve kimyasal analizler yapılmıştır. Toprak analiz sonuçlarına göre; mantar kompostu atığı uygulanan parsellerin K, Mg, P, EC ve organik madde miktarlarında artış izlenirken, pH değerlerinde ise azalma tespit edilmiştir. Yine söz konusu çalışmanın her hasat döneminde verim değerleri alınmış ve kendi içinde değerlendirilmiştir. Mantar kompostu uygulanan parsellerden alınan verimin kontrole göre daha fazla ve meyve kalitesinin daha iyi olduğu belirlenmiştir.

PERLİT YETİŞTİRME ORTAMINDA FARKLI DEMİR VE POTASYUM DÜZEYLERİNİN DOMATES BİTKİSİNİN VERİM VE KALİTESİ ÜZERİNE ETKİLERİ İLE ANTALYA YÖRESİ TOPRAKSIZ KÜLTÜR

DOMATES SERALARININ BESLENME DURUMLARININ BELİRLENMESİ

(10)

(2004-2009)

Filiz ÖKTÜREN ASRİ Sahriye SÖNMEZ ÖZET

Bu araştırma iki aşamadan oluşmaktadır. Araştırmanın birinci aşamasında potasyum ve

demirin meyve kalitesi, verim ve bitkinin mineral beslenmesi üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla kurulan denemede perlit yetiştirme ortamında 3 potasyum (150, 300 ve 450 mg/kg) ve 3 demir (1, 2 ve 3 mg/kg) düzeyi uygulanarak domates yetiştirilmiştir. Deneme 4 tekerrürlü olarak kurulmuş ve tesadüf parselleri deneme desenine göre faktöriyel olarak planlanmıştır.

Deneme sonucunda K*Fe interaksiyonunun verim ve kuru madde verimi üzerine etkileri önemli ve arttırıcı yönde olmuştur. Artan düzeylerde uygulanan K’un domates meyvelerinin suda çözünebilir kuru madde ve titre edilir asitlik içeriklerini arttırdığı; artan düzeylerdeki Fe

uygulamalarının ise azalttığı; Uygulamaların meyve vitamin C içeriğini etkilemediği belirlenmiştir.

Artan K uygulamaları meyve suyu pH’sını arttırmıştır. K ve K*Fe interaksiyonunun meyve eti sertliği üzerine etkileri istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Artan Fe uygulamaları toplam klorofil içeriğini arttırmıştır. K uygulamalarının yaprak N, Zn ve Cu içeriklerini arttırdığı; Fe uygulamalarının azalttığı saptanmıştır. K ve K*Fe interaksiyonunun yaprak K içeriği üzerine etkileri önemli ve arttırıcı yönde bulunmuştur. Artan Fe uygulamaları yaprak Fe içeriğini arttırmış, K uygulamaları ise etkilememiştir. K ve Fe uygulamalarının bitkinin Ca ve Mg içeriklerini düşürdüğü, P ve Mn içeriklerini ise etkilemediği belirlenmiştir.

Araştırmanın ikinci aşamasında, Antalya bölgesinde topraksız kültür sistemiyle yetiştirilen domates bitkilerinin beslenme durumları araştırılmıştır. Bu amaçla yetiştirme sezonunun ortasında yaprak ve su örnekleri alınmıştır. Alınan yaprak örneklerinin N içeriklerinin % 2.28-4.89, P içeriklerinin

% 0.26-0.71, K içeriklerinin % 3.06-5.43, Ca içeriklerinin % 0.94-4.15, Mg içeriklerinin % 0.21-0.64, Fe içeriklerinin 79.8-193.2 mg/kg, Zn içeriklerinin 27.3-86.1 mg/kg, Mn içeriklerinin 32.81-225.73 mg/kg ve Cu içeriklerinin 6.94-69.16 mg/kg arasında değiştiği saptanmıştır. Sulama suyu örneklerinin % 58.3’ü C2S1 ve % 41.7’si C1S1 sınıfına girdiği belirlenmiştir. Sera sulama suyu örneklerinin tamamı SAR, % Na, Cl ve SO4-2

açısından sorun taşımadığı ve 1. sınıf sular olduğu tespit edilmiştir.

ANAHTAR KELİMELER: Topraksız kültür, potasyum, demir, domates, Lycopersicum esculentum L.

ANTALYA VE ÇEVRESİ ÖRTÜALTI DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOPRAK VERİMLİLİĞİ, BİTKİ BESLEME, BAZI KALİTE VE STRES PARAMETRELERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER

ÖZKAN, Cevdet Fehmi Doktora Tezi, Toprak Bölümü

Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Nevin ERYÜCE

(11)

(Nisan 2008), 308 sayfa ÖZET

Çalışma, Antalya ve çevresi örtü altı, tek ürün domates (cv. Astona) üretiminde bazı meyve kalite özellikleri ile bitkinin beslenme durumu ve toprak verimliliği yanında, kimi ağır metalleri incelemek ve aralarındaki ilişkileri belirleyerek farklı boyutlarda değerlendirmek amacıyla, 2004-2005 ve 2005-2006 yıllarında yürütülmüştür.

Topraklarda tuz, kireç, N, P ve K’un yüksek, organik maddenin noksan; yapraklarda N ve Ca’un yüksek, yaprak Zn ile toprak Fe’nin ise noksan ve yüksek değerler gösterebildiği belirlenmiştir.

Toprak ve meyve P, K, Ca’u ile yaprak ve meyve N, P, K, Fe, Mn ve Zn içerikleri arasında pozitif ilişkiler elde edilmiştir.

Meyve kalite özellikleri üzerinde araştırma konusu değişkenlerin farklı yönlerde etkileri saptanmış, Ca’un tümünde ortak bir etmen olması dikkat çekici bulunmuştur. Meyve fiziksel özellikleri ve likopen ile toprak ve yaprak; SÇKM, titre edilebilir asitlik, toplam kuru madde ile toprak Ca içerikleri olumsuz yönde; antioksidan aktivitesiyle toprak ve yaprak, C vitaminiyle de yaprak Ca içerikleri olumlu yönde ilişkiler göstermiştir.

Önemli bulunan toprak-bitki ilişkilerine dayanarak, yörede sera domates yetiştiriciliği için toprakta;

123-169 mg kg-1 P, 499-822 mg kg-1 K, 315-457 mg kg-1Mg ve 20-24 mg kg-1 Mn bulunması gerektiği saptanmıştır.

Toprakta Ni, yaprakta Cd, meyvede Pb açısından risk bulunmuş; ayrıca, yaprak ve toprak Pb içerikleri ile meyve ve yaprak Ni’i arasında pozitif ilişkiler belirlenmiştir.

Anahtar sözcükler: Domates, toprak verimliliği, antioksidan aktivitesi, ağır metal, likopen, C vitamini, meyvede toplam asitlik, SÇKM.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tablo 4 - Sektörel Birlikler Bazında Türkiye Geneli İhracat Değerleri (BİN $). Sektörel Birlikler

Tablo 3 - Sektörel Birlikler Bazında Türkiye Geneli İhracat Değerleri (BİN $). Sektörel Birlikler

Tablo 4 - Sektörel Birlikler Bazında Türkiye Geneli İhracat Değerleri (BİN $). Sektörel Birlikler

Tablo 4 - Sektörel Birlikler Bazında Türkiye Geneli İhracat Değerleri (BİN $). Sektörel Birlikler

Effects of calcium and magnesium on growth, fruit yield and quality in a fall greenhouse tomato crop grown on rockwool.. &

KURU MEYVE VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ.

GÜNEYDOĞU ANADOLU

Çalıı;ımamızda 14 olgudan toplanan istirahat ve uyarılınısı tükrük salgı örneklerinde sodyum, potasyum, kalsiyum, inorganik fosfat ve magnezyum değerleri saptanrnı~