• Sonuç bulunamadı

Cilt 19 Sayı 2 (2004): Anadolu Tarım bilimleri Dergisi Cilt: 19 görünümü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cilt 19 Sayı 2 (2004): Anadolu Tarım bilimleri Dergisi Cilt: 19 görünümü"

Copied!
62
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

THE JOURNAL

OF AGRICULTURAL FACULTY

OF ONDOKUZ MAYIS UNIVERSITY

-ONDOKUZ MAYIS

ÜNİVERSİTESİ

ZİRAAT FAKÜLTESİ DER

G

İSİ

(2)

ltıdok

u

zm~

s

Ontvel'!!ıt..t

ııraat FGkı.iltesl

ONDOKUZMAYIS ÜNİVERSİTESİ

~

-ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

The Journal of Agricultural Faculty of Ondokuz

Mayıs

University

Sahibi/ Publisher

OMÜ Ziraat Fakültesi

Adına

Prof. Dr. Yunus PINAR

Yayın

Kurulu/ Editorial Board

Başkan

Prof. Dr. B. Zehra

SARIÇİÇEK

Üyeler

Prof. Dr.

Şükriye BİLGENER

Prof. Dr. Zeki ACAR

Yrd. Doç. Dr. Selim AYTAÇ

Yrd. Doç. Dr. Erkut

PEKŞEN

CiltNolume: 19

Sayı/Number:

2

Yıl/Year:

2004

Yazışma

adresi / Adress

KUtüphanoıt

Ondokuz

Mayıs

Üniversitesi Ziraat Fakültesi

55139

Kurupelit/SAMSUN

Tel: O (362) 457 60 86 Fax: O (362) 457 60 34

e-mail

zfyayin@om u.ed u.tr

HAKEMLİ DERGİ

(3)

OMÜ

ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGiSİ YAZIM KURALLARI

Aşağıda b

elirtilen

yazım formatına u

ymayan makaleler herhangi bir

işleme konulmadan

yazar/yazarlarma iade edilecektir.

1. Gönderilecek eserin daha önce hiç bir yerde

y

ayınlanmamış olması zorunludur

.

.

2.Makaleler Word 7.0

programında A4 kağıt bo

yu

seçilmiş olarak Times New Roman yazı karakterinde

~le

yazılma~ıdır

.

Metin

yazımında 10 punto karakter büyüklüğü kullanılmalıdır.

Tüm

başlıklar koyu ve 10 punto

ıle sadece Özet, Abstract ve Kaynaklar kısmı 9 punto ile yazılmalı.

Çizelge içindeki rakam ve

y~zılar

en fazla 10

P~~to

ol~alıdır

.

Çizelgeler ve diğer metin kısımları ı aralıkla

y

azılmalıdır. Makale başlığı

,

Özet ve Abstract

bolüınlerı normal metin şeklinde,

makalenin

diğer bölümleri ise 2 sütun şeklinde (Word içinde Biçim

ınenilsUnde

bulunan sütunlar

seçeneği

ile)

yazılmalıdır.

Sütunlar

arası

mesafe 0.8 cm

olmalıdır.

Metin içinde

kullanılan

paragraf girintisi 0.5 cm

olmalıdır.

Şekil

ve çizelgeler sütuna

sığmadığı

taktirde normal metin

şeklinde

(tek sütun)

yazılmalıdır

.

Sayfa düzeni 3 cm sol, 3 cm

sağ,

3 cm alt ve 3 cm üstten

boşluk bırakılacak şekilde

olmalıdır.

3. Dergiye gönderilecek

yazılarda

iki hakem

değerlendirilmes

i

yapıldığı

için I

asıl

,

2 kopya olarak

verilmeli, kopyalarda yazar isimleri

bulunmamalıdır.

4. Hakem

görüşleri alınan yazılar yazara iade edilip düzeltmeler istenecek düzeltilmesi yapılan veya

gerekli

açıklamaları yapılan yazılar hakkında yayın

kurulu

basılıp basılmama kararı verecektir. Basımına karar

verilen yazılar iade edilecek ve yazar orijinal metin ile birlikte

boş bir diskete yazıyı kopyalayarak belirtilen süre

içinde teslim edecektir.

Disket üzerine dosya ismi ve

yazım programı yazılmalıdır.

Yazar E- posta adresini

bildirmelidir.

5

.

Yazılar 10 sayfayı

geçmemelidir.

6.

Araştırma

makaleleri

aşağıdaki

bölümler halinde

yazılmalıdır.

Başlık

büyük harflerle en çok 100 harften

oluşmalıdır.

Yazar/yazarların

isimleri ve Bölümler veya

Kuruluş

isimleri

Yayın

Kuruluna

Geliş

Tarihi:., En

son düzeltmede yazara bildirilecektir

.

ÖZET:

B

a

şlık

I

O

punto,

metin 9 punto paragraf girint

isi olmadan verilecek ve 200 kelime

yi

geçmeyecektir.

Anahtar kelimeler özetin

altında

ve 6 kelimeyi geçmeyecek

şekilde

verilecektir.

ABSTRACT:

Özet ile aynı

özellikte olacaktır

.

l.GİRİŞ,

Literatür bildirişleri bu

kısımda değerlendirilmelidir.

2. MATERYAL VE METOT

3

.

ARAŞTIRMA

SONUÇLARI VE

TARTIŞMA

4. KAYNAKLAR

7

. Eserde resim, şek

il

ve grafikler Şekil altında verilmeli ve

şekil, resim ve

grafikler

aydıngere

çizilmeli

veya orijinal programla çizilerek metin içinde yer

almalıdır. Şekil başlıkları şeklin altında

ve küçük harfle

yazılmalıdır. Şekil ve grafik renkli olmamalıdır.

8. Çizelge

başlıkları,

çizelgenin üstünde ve her kelimenin ilk harfi büyük olacak

şekilde yazılmalıdır.

9. Metnin içinde kaynak bildirimi

"Yazar-Yıl" esasına

göre

yapılmalı,

yazar isimleri küçük harfle

verilmeli, birden fazla kaynak

noktalı

virgülle

ayrılmalı,

üç veya daha çok yazar isimli bildirimlerde ise" .... ve

ark

.

"

kısaltması kullanılmalıdır.

10. Kaynak list

esi,

yazarların soyadına

göre alfabetik düzenlenmeli,

numara verilmemeli ve koyu

yazılmamalıdır.

Kaynak bildiriminde

sıra;"yazar soyadı, adının baş

harfi, eserin

yayın

tarihi, eserin

adı,

basımevi

ve

basıldığı

yer"

şeklinde olmalıdır.

Dergi

alıntılarında

cilt, parantez içinde

sayı,

iki

noktayı

takiben

sayfa numaraları

verilmelidir. Metnin içind

e verilm

emiş

kaynaklar bu listede gösterilmemelidir. K

aynağın yazarı

belli değilse yerine

" Anonymous" deyimi y

azılmalıdır.

11.

Araştırması

bir kurumca

desteklenmiş

eserlerle

(Araştırma

Fonu dahil), Yüksek Lisans veya

Doktora Tezlerinin Türkçe

başlığı*

ile belirlenerek, ilk sayfada çizgi

altında

10 punto ile dipnot

yazılmalıdır.

(O.M.Ü

.

Araştırma Fonunca Desteklenmiştir,

Yüksek Lisans Tezi v

s.). Gerekirse sayfa içi

açıklamalarda da

aynı

yöntem

kullanılacaktır.

J2.

Derleme ve çeviri

yazılara

bir

sayıda

belirli

oranları

geçmeyecek

şekilde

yer verilecektir.

Çeviri

yazıların

orijinalleri metinle birlikte verilmelidir.

13.

Basımına

karar verilen eserde ekleme yada

çıkartma yapılamaz.

J4.

Yayın

süreci tamamlanan eserler

geliş

tarihi esas

alınarak yayınlanır.

15.

Bir

yazarın aynı sayıda

ilk isim olarak en fazl

a 2 (iki) eseri

basılabilir.

J6.

Birden fazla

araştırıcı tarafından hazırlanan

eserl

erde, eserin

yayınlanabilmesi

için tüm

yazarların

izni

olmalıdır.

17

.

Dergi

yılda

üç

sayı

olarak

yayınlanır.

(4)

İÇİNDEKİLER

(CONTENTS)

Samsun

~oşullarında

Tritikale Genotipleri ile

Buğday,

Arpa ve

Çavdarın

Verim, Verim

Unsurları

ve

Bazı Kahte Ôğeleri Üzerine Kıyaslamalı Bir Araştınna

A Research on Yield, Yield Components and Some Quality Characteristics of Triticale, Wheat,

Barley and Rye

z.

MUT,

i.

SEZER, A. GÜLÜMSER

Soya Sütü

Makinası

(SoYa Ma)

Soymilk Machine (SoYa Ma)

H.

TEMİZ,

A.K.

HURŞİT

H~di Pepsininin Beyaz Peynir Yapımında Kullanımı

Usıng

Turkey Pepsin in White Cheese Production

H.

TEMİZ,

K.

HURŞİT

Bazı

Dane Yemlerin Kuru Madde ve Organik Maddelerinin Rumende Parçalanma Özellikleri

Bakımından Karşılaştmlması

Comparison of Some Grain Feeds According to The Ruminal Degradability Characteristics of

Dry

Matter and Organic Matters

A. YILMAZ

Gün

Uzunluğu

ve Giberellik Asit

Karşılıklı Etkileşiminin

Gypsophi/a paniculata

'Perfecta'nın

Büyüme ve Çiçeklenme Özelliklerine Etkisi

Influence of GibbereUic Acid and Photoperiod Interaction on Growth and Flowering Characteristics

Of

Gypsophi/a panicu/ata 'Perfecta'

O.

KARAGÜZEL

Batı

Akdeniz Bölgesinde Çim Yüzeyleri

Bakımında Kullanılan

Optimwn Sulama Yöntemlerinin

Belirlenmesi Üzerinde Bir

Araştınna

A Research on The Determination of Optimwn Irrigation Methods Used at Grass Covers

Maintanence at West Mediterranean Region

İ.ÇINAR

Bazı

Kestane Genotiplerinin Samsun'un Ladik

İlçesine

Adaptasyonu Üzerinde Bir

Araştırma

A Research on the Adaptation of Some Chestnut Genotypes in Ladik District of Samsun

0.

SERDAR, E. DUMAN

Farklı

Sistemlerde

Barındırılan

Beyaz ve Kahverengi

Ywnurtacılarda

Ywnurtlama

Zamanının

Ywnurta Kalite Özelliklerine Etkileri

The Effects of Housing System and Oviposition Time on Egg Quality Traits in White and Brown

Layers

A. ŞEKEROĞLU,

M. SARICA

Farklı Dozlarda Uygulanan Molibden ve Çinkonun

Ayçiçeğinde Verim ve

Bazı Özelliklere Etkisi

Üzerine Bir

Araştınna

A Study on Yield and Some Characters ofSunflower Applied Different Molibdenum and Zinc Doses

S. AYTAÇ, E. KARACA

Yonca Kuru

Otu

ve

Çayır

Kuru Otunun Hücre

Duvarı Unsurlarının

Rwnende Parçalanabilirlikleri ve

Parçalanma Özellikleri

Degradability and Degradation Characteristics of Cell Wall Components of Alfalfa Hay and Grass

Hay in Rumen

F. AYDIN, A. YILMAZ

Sayfa No

(Page)

1

9

15

21

27

37

44

48

54

59

(5)

0900 Ziraat Kiraz

Çeşidinin

S0rgUn ve

Yapraklarında

Fenolik Madde içeriklerinin Mev ,

Değişimlerinin

Saptanması

sımseı

A Research on Determination the Seasonal Variation in Phenolic

Constiıuents

of 0900 Ziraat Che ev . Leaves and

Shooıs

rry B, ALTUN, Ş . BILGENER Kantaron (Hypericum perforatum L . ) Bitkisinin Eski

Çağlardan

Günümüze

Kullanım

Şekiller'

. 1 Modem

Tıptaki

Yeri ve Önemi 1 1 e Using Forms From Old Ages to Present Time and Position and lmportance of St. John's

w

h

(Hypericıım

perforatum L.) in Modem Medicine

orı

C. ÇIRAK, K. KEVSEROOLU Seralarda Zararlılar ile Biyoloji!< M0cadele Biological Control ofGreenhouse Pests C. TUNCER, S. MENNAN,

1.

AKÇA,

1.

SARUHAN, F. AKYAZI Bitki

Zararlısı

Akarlarla M0cadelede Entomopatojen

Fungusların

Önemi lmportance of Enthomopathogen Fungi on Spider Mite Control Y. YANAR, D . YANAR, O. ECEVIT SOi

Sığırlannda

Masıitisin

Tanımı,

Teşhisi

ve Korunma

Yolları

Description, Diagnosis and Protecting Methods of Mastitis in Oairy Cows H. ERDEM, S. ATASEVER 6S 74 83 93 1 0-0 (; '/

Aıt.P.4

VE _,.~

1

004,1,ıaı : 1.ı

oıı0

'/)1. F•"'

o,,..-,ıV

z004,

1,ız)

:

t.ı

J. of Fi<· of

AgıfC

,

,

O

01ırı,Eld

jı,E

sV

DA

ıt.1

ozııttl'IE

.,..,

..

•o,;••""""•t.ı

Tı\f.:,;:,ı:.f:

s,ZI

.,.~tT<

<)<lEL<

ÇA

vo"'1•

vıı•I"'

vıı:IY

-·•••

pi•

•••şflO

A

;\Iİ

coı,OJ\1SEft.

zeki MU1

ısırıaıi11

s_Er~E:ııkileri

sıııııırıO,

samsun

o.M,0-zıraal

FakOIICS

~

Geliş

ıarihi:14,0l,Z003

y0

r01oırnoşıor

.

Afaşurırıada

,

. dönernindc samsun

koşuııorı

nd

a

ede

inceıeneıı

ıorn

-•

,,.

•'••••

,..,_,,

.•

,..,

_

ro

-r'

••"'

~•"'''

,,,,~•,•••"•

•"""•

,..,

-,,,

.

s

•'"'

>o-'-•-U ""•""•'.,.,' "''

~

• ""'"•""'

_.,,.,o•"

d

"'ol<•

~,,,,.

...

-_,

,..,

...

,....,

..

·~~•

_

-;;,

...

•'

,,

--"'

'-"'.\:,;,;

·•···

...

-···•"'

·

'

-...

:·,.

;

.,.

,

...

.,

...

"

..

_..

...

""

-....

,

...

,_,,,_,,

.

,

..

,

....

~"'"'"

-.

·-·•"·-"·"~"'·-··

.

.

"'

...

..

_,,,.

...

,..

"

·

'

-"'

·

...

-:•'""

..

,.,

,.,,.,

,,..,

....

,,

....

,

""'"'""

'"

-kg/da

arasında

değişmiştir

.

iki

yıllık

bulgulara gör<

d~/~~~enıııiş

t

ir

buğdayda

423 , 2 , arpada J66j ve çavdarda 383.3 kg 01 . e

!~

0 eleri ·

An■blJr

Kellrneler:Triıi

ca

le

,

buğday,

arpa. çavdar,

verırıt

,

verı

ğ

A """"""

o•

yıEW•

vıE••

co~,o•••"

,.,,.

,o~•

QUALlfE csoFfRl1ICALE, wttEA1, BARLE'I AND R'IE . CHARAC1ERIS11 _ d d . 2001 02 and 2002-03 growing season in samsun

ecologıcal

•"'"'"'' '"' ~a, -_. •• ~"' · • · ·

ı

Th were d .. 12 ' 1 " 1 2 , •• 1 ..,, 2 wheal and

ı

ıyc cuııivars

were u s cd

ın ıhe

ırıal

as plont

rnaterıa

, ere . con

ıııons

.

rıııca

,

.,.. .,. h d ' d ·

ıh

es arch

Accordıng

ıo

·•·'"'"

•'•"'''"'

·~·""'

""'"'

..

, ..

"'

'"'"'"

""~"'

""

<

'"

'.

'

.

.

••,..

-••·

"'"

-'""

""'

'""

'"'°"""'

••<

..,ım•""

• "

·

'

-"',_,,.,._""'

,_

""''"'

..,..,,

_.,,

-"·'·

•'""

--~·

-'"

-,,

..

,.

,,

..

""""'

...

"""'

-..,

,,,.,

-.,,

. '"'

-"""""'

,,

•'"

-"

·

'

-"

·

'•

...

"

-"

·

'

,

...

"'

,,....

-,,

..

-M

<

'""'°"'

••'

-,,,_.,

_

, •

n,,"" ~;~• 63.6

-o>-"'"

-pro<'"

.-••

,o •"' ••

'

·

"

-'

.

.

...

•""

..

,

...

-,,,

.

,

-...

'

..

""'

..

~

--····

.,

..

-'"'.~

,.~,

-'"

•••"'.,.••-of•"''~"",~,_,,•

<'6.'

'<

""''""''

m•

>g

fo,

•-3663 >g O, barley and 383.3 kg for

ıyc

respecıively

. K•Y Words: Triticale, wbea~ barley,

ıye

,

yield , yield

coınponcnts

başak

kısırlığı,

dUşUk

hektolitre

a~ır!ığı,

kışa

hassasiyet, ve geç

olgunlaŞma

gıbı

önemlı

agronomik karakterler . olumlu yönde

geliştirilmiştir

.

cıMMYT

(Mılletlerarası

Mı~ır

ve

Buğday

Geliştirme

Merkezi)'deki

opıımum

şartlardaki

tane verimi, 1968

yılında

2.5 ton/ha iken, 1991

yılında

9 . 7 ton/ha

ytıkselmiştir

.

1980 ve

i990'lı

yıllar

arasında

ıritikale

tane verimi o/o 17, hektolitre

ağırlığı

o/o 12

oranında

yukselmiş,

bitki boyu ise o/o l 1

oranında

dUşmUştilr

t.GIRIŞ

I b ' l k Bugün pek çok ulkede

tarıma

açı

a

ı

ece arazi

kalrnadığı

gibi, mevcut

tarım

alanlan da h_er geçen gU n

değişik

sebeplerle

tarım

arazısı

özelliğini

yitirmektedir. Tritikale

çalışmalarında

amaç ;

çavdarın

toprak ve

iklinı

yönünden faZla seçici olmayan

özelliği

ile

hastalık

ve

zararlılara

karŞI

dayanıklılığının

yanında.

buğdayın

yeksek verim ve kalitesi ile

birleştirmektir

,

Yoğun

ıslah

çalışmaları

sonucu,

kısa

ve

sağlam

saplı

yaımaya

dayanıklı,

tane

kırışıklığının

azaltılması

,

hektolitre

ağırlığının

artırılması,

dUşUk

kardeşlenme

sorununun giderilmesi,

hastalıklara

tolerans, fotoperiyota

duyarsız,

adaptasyon ve verimi yüksek

çeşitler

geliştirilme

yolunda olumlu sonuçlar alınmıştır. Tritikale

ıslahının

ilk

yıllarında

kısırlık

nedeniyle istenilen düzeyde verim elde

edilememiş

,

daha sonraki

yıllarda

yapılan

ıslah

çalış'?al~rı

sonunda bu problem önemli ölçOde

gıderılmış,

oldukça yüksek verim dOzeyine

ulaşılmış

t

ır

(Genç . ~e ark., 1988a) . ilk

yıllarıyla

kıyaslandığında

trıtıkalede

önemli

gelişmelerin

sağlandığı

görülmektedir. ilk

yıllarda

trtikalenin önemli problemlerinden olan uzun bitki boyu , (Varughese ve ark., 1996) .

Çeşide

ve

yetişme

koşullarına

bağlı

olarak

ıanedeki

ham protein

oranı

o/o 10-16

arasında

olup,

buğday

ve arpaya

eşdeğer

yada daha yoksektir

(

Bağcı

ve Ekiz, 1993; Tosun ve

Sağsöz,

1994; Tosun ve ark. , 2000; Hede ve ark., 2001; AkgOn ve Kara, 2002) . Tritikale tanesinde hazmolabilir toplam enerji

miktarı%

44 . 2 ile

buğday

ve

mısıra

çok

yakındır

.

Serbest

şeker

o/o 4.3-7.6 ,

nişasta

o/o 53-63 , ham sclOloz % 2 . 3 • 3.0 ve kUI

oranı

o/o 1.8-2 . 9 olarak tespit

edilmiştir

(Varughese ve ark . , 1996; Hede ve ark., 2001 ).

Diğer

.

tahıllarla

kıyaslandığı

zaman daha yeksek !ısın muhtevası, daha iyi protein hazmı ve

(6)

Sımıun Kotullınndı Trltllwlt Gtnoflplııl /it Bı,Odıy, Arpı vı Çıvdınn Vııtm, Vııtm Unturlın vı Bıu K.Ult ÔO-ltrl O

Kıyıılımılı

Bir

Aılflımıl

Zlrlııı

mineral dengesi nedeniyle tritikale insan _ v~ hayvan beslenmesinde diğer tahılların yerını almak veya desteklemek için önemli bir konuma gelmiştir. Esansiyel amino asitler açısından tritikale buğdaydan daha iyi dunımdadır (Bağcı ve Ekiz, 1993). l 970 ' li yıllarda ıslah edilen tritikale çeşitlerinde tane kırışıklığı, glutenin zayıf , kalitesiz olması ve yüksek alfa-amilaz aktivitesi nedeniyle öğütme ve ekmek yapma özellikleri buğdaydan daha dUşUk olmuştur . Bu nedenle, tritikalenin fırıncılık endüstrisinde kullanılmasını olumsuz yönde etkilemiştir. Bir çok tritikale hattı zayıf glutenden dolayı tek başına mayalı

ekmek

yapımına uygun değildir . Ancak tritikale unu iyi kalitede buğday unu ile karıştırıldığında

ekmek

yapımında başarılı bir şekilde kullanılabilir . Son yıllarda geliştirilen hatlar arasında bisküvilik kalitesi iyi hatlar da vardır . Sert camsı taneli tritikale çeşitleri spagetti yapımı için ümitvar görlllmektedirler . Genel olarak tritikale unu yumuşak buğday ununun kullanıldığı, pasta, kek ve erişte yapımına uygundur . Buna ilaveten tritikaleden , gelişmekte olan bir çok ülkenin kırsal alanında tUketilen kepekli ekmeklere benzer şekilde ekmek Uretilebilir (Bağcı ve Ekiz, 1993) . Yakın bir geçmişte ortaya çıkarılan tritikale, dOnyada olası bir açlık sorununa , buğdayın yanında alternatif olmaya adaydır (KUçUkakça, 1995) . Tritikalenin yemlik değeri mısır, buğday, arpa , çavdar ve sorguma eşit veya daha iyidir . Mısır yerine tritikalenin kullanıldığı rasyonlarda, tritikale oranının artması durumunda yumurta veriminin olumlu yönde etkilend i ği bildirilmiştir (Azman ve ark., 1997) . Tritikalenin uygun çevre ve Uretim koşullarında verimi buğdaya yakındır . Ancak , buğday için uygun olmayan Uretim alanlarında {özellikle yllksek yaylalarda, kumlu sığ topraklard a, az yağışlı ya da hastalık ve zararlıların buğdaya bUyllk zarar verdiği yerlerde) buğdaya üstünlük sağlamaktadır (Gökmen ve Sencar , 1994 ; Kınacı,1998 ; Yağbasanlar ve ark. , 1999; Bağcı ve ark . , 1999) . Aynı zamanda , tri t ikale marjinal alanlarda bütün serin iklim tahıllarından daha dayanıklı ve daha kararlı bi r verime sahiptir. Yeni bir tUr olan tritikalenin dünyadaki tarım alanı giderek artmaktadır. Ekim alanı ve Oretim miktarları, bir çok ülkede ve ülkemizde henüz resmi istatistiklere girmemiş olmasına rağmen, bugün bOyllk bir kısmı gelişmiş ülkelerde olmak üzere 2 . 4 milyon hektardan fazla alanda tritikal _ e tarımı yapılmaktadır (Bağcı ve ark. , 1999). Ülkemizde de tritikale tarımı son yıllarda bir ivme kazarımıştır . Tritikale tarımının yaygınlaşması ile yağışı sınırlı, verimsiz kıraç alanlar , aynca tuzlu, asitli, hastalık sorunları olan yerleri daha iyi değerlendirmek , böylece bu ıı,ibi mUrnkOn olabilecektir. Nitekim Samsun ili d kullanma kabili~et

sınıfına

göre il .

ııı

.

iV n

v:

V'ci sınıf arazı toplamı 24051 O hektar ol

1

1

°1/ı 50' · up, toplam tarım a an arının o sıne yakınını kapsamaktadır . Bu alanlarda çavdar , yulaf

kaplıcanın

verim .

düşüklüğü

di~kate

alındığın;:

tritikalenin bır a!ternatıf olabileceğ i düşünülmektedir (Yanbc~ı ve Sezer , 2004) . Bu çalışma ; ülkemızde son yıllarda tes . 1 edilen

bazı

tritikale

çeşit/hatlarıyla

yöremi~~ yetiştiriciliği yapılan, ~uğday , arpa ve Çavdar genotiplerini verim , verım unsurları ve bazı kalite özellikleri bakımından karşılaştırmak amacıyla yllrlltUlmUştUr . 2. MATERYAL VE METOT 2.

t.

Materyal Bu çalışma, 2001-02 ve 2002-03 yılları arasında O.M . 0 . Ziraat FakUltesi uygulama arazisinde yllrlltülmOşt?r. Araştırmada bitki materyali olarak Balırı Dağdaş Uluslar Arası Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Anadolu Tarımsal Araştırma EnstitOsünden temin edilen 12 ıritikale hat/çeşidi ile birlikte Karadeniz Tarımsal Araştırma EnstitüsUnden temin edilen 2 buğday , 2 arpa çeşidi ve bölgede yetiştirilen ı çavdar populasyonu kullanılmıştır (Çizelge ı

)

.

2. 1.1. Araştırma Yeri Hakkında Genel Bilgiler 2 . 1.1.1 . Toprak Özellikleri Denemenin yllrlltOldUğU

1.

yılda toprak killi bünyede ve pH ' sı (5 . 85) orta asit derecededir . Kireçsiz (% 0 . 60) ve hafif tu z lu (% 0.11) olan deneme toprakları elverişli fosfor yönUnden fakir (2.4 kg/da) , elverişli potasyum (74 kg/da) bakımından zengin v e organik madde (% 3 . 15)bakımından ise orta durumdadır. il . yılda ise topraklar killi, toprak pH'sı {5 . 95) orta asit derecededir. Kireçsiz (% 050) ve tuzsuz (% 0 . 08) olan deneme toprakları elverişli fosfor yönünden fakir (2 . 96 kg/da) , elverişli potasyum (58 . 60 kg/da) ve organik madde (%3.66) yönUnden ise orta durumdadır. 2. 1.1 .2. İklim Özellikleri Samsun ilinin iklim özellikleri , Orta Karadeniz Bölgesi'nin ıhman iklim özelliklerini yan s ıtır . Uzun yıllar ortalamalarına göre, yağışın çoğu kış ve sonbahar aylarında düşmektedir . Samsun ilinin uzun yıllar ortalaması ( 1974-2003) ile 2001-02 ve 2002-03 yılları karşılaştırıldığında uzun yıllar ortalama sıcaklık değeri I 4 . 2

°c

iken denemenin yllrOtUldOğO 1 . yılda ortalama sıcaklık 14 . 9

°c

ve 2. yılda ise 14 . 5

°c

olarak saptanmıştır . Çizcl e 1. Denemede Kullanılan

c

__

esit ve

Hatların

Adlan ve Temin Edildi~i Yeri~ Temin edildiği yer Çeşit/ insi Hat

ur-Çeşit

veya Kod

adı

No 1 T TATLICAK. 97 Uluslar

Arası

Tarımsal

ınna

EnstitUSO 2 T MELEZ-2001 Uluslar

Arası

Tarımsal

ırma

EnstitUsO 3 T BDMT 98 / 8S Uluslar

Arası

Tarımsal

ınna

Enstitüsü 4 T MIKHAM-2002 Uluslar

Arası

Tarımsal

nna EnstitUsO 5 T TBVD 99 / 00 21 TBVD 1 !uslar

Arası

Tarımsal

nna EnstitOsO 6 T TBVD 99 / 00 29 TBVD 6 (uslar

Arası

Tarımsal

nna EnstitllsO 7 T TBVD 99/00 19 KTBVD 8 !uslar

Arası

Tarımsal

nna Enstitüsü 8 T TBVD 99 / 00 9 KTBVD 12 !uslar

Arası

Tarımsal

9 T TBVD 99 / 00 28 KTBVD 13 )uslar

Arası

Tarımsal

1 O T TBVD 99 / 00 24 KTBVD 21 !uslar

Arası

Tarımsal

AnoAnlıı Tarımsal Araştınna EnstitOSO 1 1 1 T I PRESTO ~uuuv•-• . 12 T KARMA • 2000 nadolu Tarımsal Anıstınna ı::nsıınısu l>nnıılA~VOn ..; _.! 13 • V u• -• ••· 14 Karadeniz Tarımsal Ara tınna ı::nsıınısu 15 Karadeniz Tarımsal Ara tınna EnstitUsO il Ar,ıdeniz Tarımsal Araştınna Enstittls_ll 16 1 B I KATE-AI

r·--_

17 B SAKfNKaradeniz Tarımsal Araştınna Ensuıus.ıı • T : T ri tik a le , Ç : Çavdar , A : Arpa, B : Buğday Uzun yıllar ortalamasına göre yıllık topla~ yağış miktarı 657 . 0 mm i~en , denemenın yürlltOldUğU yetiştirme dönemlcrınde 1 . yıl 573 . 3 mm , 2 . y ı l ise 668 . 5 mm olmuştur . 0 Uzun yıllar yıllık nispi nem ortalaması {1/ o 73 . 8) ile denemenin 1. (%71.1) ve 2 . (% 74 .5 ) yıllarına a i t y ıllık nispi nem ortalamaları birbirine yakın çıkmıştır . 2 . 2 . Metot . Araştınna, TesadUf Blokları deneme desenıne göre 3 tekrarlamalı olarak kurulmuştur . Ekim işlemi boyutları 1.2 x 6 ~ 7 .2 m 2 olan parsellere 1. yıl 2 Kasım , il. yıl ise 5 Kasım tarihlerinde, tritikale, buğday ve çavdar jenotiplerinde 550 ~ m2, arpa çeşitlerinde ise 450 / m tane olacak şekılde mibzer ile yapılmıştır . Dekara toplam 10 kg safN ve 6 kg P 2

0,

verilmiştir. Kullanılan fosforun tamamı DAP (Diamanyum fosfat) olarak ve dekara 10 kg Kalsiyum Amanyum Nitrat ekimle birlikte , N'lu gübrenin kalan yarısı ise ilkbaharda (sapa kalkma zamanında) CAN {Kalsiyum Amanyum Nitrat) olarak verilmiştir . Yabancı ot mücadelesi için kardeşlenme döneminde 170 cc/da aktif madde hesabıyla 2.4-D terkipli herbisit kullanılmıştır . Buğday tarımı için uygulanan yetiştinne teknikleri tritikale tarımı içinde uygulanabilir {Yağbasanlar , 1987) . Hasat her iki yılda da Temmuz ' un ikinci haftasında, parsellerin her iki ucundan 0 . 5 m ve parsel kenarlarından birer sıra atılarak yapılmıştır . Denemeden elde edilen verilerin

varyans

analizleri ve ortalamaların karşılaştırılması (Duncan testine göre) MSTAT-C paket programı yardımıyla vıınılmu:tır 3. ARAŞTIRMA SONUÇLARI ve TARTIŞMA 3 ı Başaklanma Süresi · · Denemede ele

alınan

genotiplerin

başaklanm~

suresine ait birleştirilmiş yıllar ortalama değerlen Çizelge 2'de verilmiştir. Çize _ lge 2 ' den de görüleceği gibi, başaklanma sOresı,_ 118.3 -137 . ~ gUn arasında değişmekte olup , çeşı~ler arasındakı bu fark istatistiki olarak çok önemlı bulunmuştur . Yıllar ortalaması olarak başaklanma suresi en geç 137 . 8 g11n ile 17 no'lu (Sakin) çeşitte tespit edilirken , en erken başaklanma suresi 1 18 . 3 gUn ile 6 (KTBVD 1) ve 8 (KTBVD-12) nolu genotiplerde belirlenmiştir (Çizelge 2) . Yıllar ortalaması olarak başaklanma sureleri ; çavdar, trit i kale, arpa ve buğday genot i plerinde sırası ile 124 . 8, 127 . 6, 129 . 2, 133 . 8 gOn olarak belirlenmiştir. Denemeden elde edilen sonuçlar, bu konu Uzerinde çalışan araştırıcılarla uyum içerisindedir (Genç ve ark., 1987; Genç ve ark., 1988b; Yağbasanlar ve ark . , 1988; Gökmen ve Scncar, 1994). TUrkiye' de tahıl yetiştirilen alanların bUyUk bir bölOmUnde serin iklim tahıllarında başaklanmadan sonra yağışlar giderek azalırken , sıcaklık artmaktadır . Bu nedenle geç başaklanan çeşitlerin başaklanma-erme sureleri kısalmaktadır. Bundan dolayı tahıllarda erken başaklanan ve tane doldurma suresi uzun olan çeşitler Uzerinde durulmaktadır (Genç ve ark . , 1988b ; Gökmen ve Sencar, 1994) . Ancak çok erken başaklanan çeşitlerin soğuk geçen yıllarda ilkbahar son donlarından zarar görebileceği bildirilmektedir (Genç ve ark, 1988a, Ülger ve ark ., 1989 ; Gökmen ve Sencar , 1994) .

(7)

S,msun

KOJul/ınnd•

Trlll/ıllt

Genollpltrl /it

SuOdıy,

Arpı

vt

Çıvd

ı

nn

Vırlm

,

Vııim

Unsurlın

v,

Sızı

Kıllto

"•

Kıyıs/ımılı

sır Arıfttnn•

vveı,,ı

Oztrlnı

3 . 2. Başaklanma -Erme Süresi Denemede ele alınan tritikale , çavdar , buğday ve arpa genotiplerinin

başaklanma-erme

suresi Çizelge 2'de verilmiştir. Çizelge 2'de görüldüğü gibi iki yıllık ortalamalara göre başaklanmadan hasat olgunluğuna kadar geçen gün sayısı 47 . 5 -60 . 0 gün arasında değişmekte olup , çeş i tler arasında i statistiki olarak çok önemli fark bulunmuştur . Başaklanma-erme suresi ; çavdar , tritikale, arpa ve buğday da sırası ile 51.8, 57.0 , 48 . 3 ve 56 . 2 gün olmuştur . Ele alınan genotipler arasında en kısa başaklanma-erme süresi 47 . 5 gün ile 15 no'lu çeşitte (Sladoran) , en uzun başaklanma-erme suresi 60 . 0 gün ile 6 no'lu (KTBVD-6) genotip de belirlenmişt i r . Başaklanma-erme süresi, çeşitlerin gün uzunluğuna tepkisi ve çevre faktörlerinin etkisiyle (özellikle yağış ve sıcaklık) ortaya çıkmaktadır (Gökmen ve Sencar , 1994) . Tahıllarda tane verimi ile olumlu ve önemli ilişki gösteren başaklanma-erme süresi , tritikalede diğer tahıllara göre daha uzun olmaktadır (Genç ve ark ., 1987 ; Genç ve ark . , 1988a; Yağbasanlar ve ark ., 1988 ; Gökmen ve Sencar, 1994; Yanbeyi ve Sezer , 2004) . 3. 3. Bitki Boyu Araştırmada ele alınan genotiplerinın iki 1

ortalaması

olarak bitki boyu 60 . 7 cm ile 13 6

i'

ın

arasında değişmiştir . En uzun bitki boyu~ cm nolu genotip (çavdar), en

kısa

bitki boyuna isa 1 1 3 . h' 1 e 4 nolu (Kıra! 97) çeşıt sa . ıp o muştur (Çizelge 2 ) Bitki boyu bakımından ıncelenen çeşit ve h 11 ·

arasında

istatistiki olarak çok önemli dere:e;; fark b~lu~uştur . 2002-2003 yıllar ortalamasına göre bıtkı boyu; çavd~r, trıtıkale, arpa ve buğd genotiplerinde sırası ıle, 136.8, 105 . 6, 64. 3 a y 81. I olarak tespit

edilmiştir.

Tritikalede b'tvke 1 . 1 . 1 1 boyu diğer tahı cıns erme göre daha uzunct (Demir ve ark.1981; Lehman ve ark . 1983 ; Ge~r ve ark . 1987; Yağbasanlar ve Genç 1988) . 8 ç

araştırmada

ise tritikale çavdardan sonra en uzu u boylu cins

olmuştur

.

n Birleştirilmiş yıllar varyans analiz sonucunda tritikale çeşitlerinde, en uzun bitki boyu 116 . 6 c~ ile 9 no'lu hattan (KTBVD -13) elde edilirken en kı s a b i tki boyu 99 . 43 cm _ ile. 6 _ no'l _ u (KTBVD-6) tritikale hattından elde edılmıştır (Çızelge 2) . Çizelge 2 . Tritikale, Arpa , Buğday ve Çavdar Genotiplerinin Bazı Özelliklerine Ait Birleştirilmiş Yıll ~VVJ •• ,_... :~erleri ve Olusan Uru plar • l•vv• Başaklanma Başaklanma-Bitki Boyu Başak Başakcık Başakta Çeşit-Hat suresi Erme suresi (cm) uzunluğu sayısı Tane No (gUn) (gUn) (cm) (adet) Sayısı !adet) 1 129.5 e 56.3 d 105 . 8 C 10 . 77 c-e 27.42 d-f 46 . 30 c-e 2 133 . 2 C 55 . 5 de IO 1.3 c 1 l.59a-c 26.60 e-g 49.03 b-e 3 130 . 7 d 54.7 ef 103.0 C 9 . 86 e-g 29.73 b-d 49 . 62 b-e 4 135.8 b 55 . 0 d-f 105 . 9 C 10.40 d-f 25.60 f-g 45 . 07 d -f 5 136 . 5 b 55 . 7 de I08 . 9 be 11.92 ab 32 . 67 a 64 . 40 a 6 118.3 ı 60 . 0a 99 . 4 C 9 . 25 g 23 . 65 h 57 . 82 ab 7 124 . 5 h 58 . 5 a-c 102 . 6 C 11.27 b-d 30.12 b 55.75 a-d 8 118.3 1 59 . 8 ab 106.3 C 9 . 72 e-g 24.45 gh 56.87 a-c 9 128 . 2 f 58.5 be 116 . 6 b 11.74 a-c 27 . 27 d-f 55.17 a-d 10 130 . 8 d 55.7 de 106.8 C I0 . 71 c-e 27 . 55 c-f 46 . 58 c-e il 126 . 0 g 58.0 C 108.3 be 9 . 94 e-g 29 . 05 b-e 46 . 73 c-e 12 118 . 8 ı 56.2 de 102 . 1 C 12.58 a 29 . 28 b-d 55 . 58 a-d 13 124.8 h 51.8 g 136 . 8 a 11.76 a-c 29.97 be 35 . 87 f 14 132.5 d 49 . 0h 60 . 7 e 4 . 78j

.

52 . 95 b-e 15 125.8 g 47 . 5 ı 67 . 8 e 6.57 ı

.

21.42 g 16 129 . 7 e 53 . 8 f 82 . 9 d 9.47 fg 15.97 ı 42.60 ef 17 137.8a 58 . 5 a-c 79.3 d 7.96 h 16.68 ı 43 . 95 ef LSD¾I 0 . 955 1.433 8.485 1.004 2.282 9.259 Çavdarürt . 124.8 51.8 136 . 8 11.76 29 . 97 35 . 87 Tritikale 127 . 6 57.0 105.6 10 . 81 27.78 52.41 Ort . 129 . 2 48.3 64.3 5 . 68

.

37 . 19 Arpa Ort . 133 . 8 56 . 2 81.1 8 . 72 16.33 43 . 28 Buğday Ort .

.

.

.

.. amalar arasında% 1 ihtimal sınırına göre fark yoktur

4

Bir çok araştırıcı tarafından da bitki boyunun genotipik karakter olduğu yanında yetiştirme tekniği ve ekolojik koşullardan da fazlaca etkilendiği belirtilmiştir (Skowmand ve ark . , 1984 ; Varughese ve ark . , 1987 ; Yağbasanlar ve ark ., 1988; Akulov, 1988; Ülger ve ark ., 1989 ). Nitekim , Yağmur (1993) tarafından yürUtUlen bir denemede, Juanillo 98 21295-0AP tritikale hattı , Çukurova'da 132 . 0 cm boya sahip olurken , Samsunda yapılan bir çalışmada 106 . 5 cm boya sahip olduğu belirlenmiştir (Yanbeyi ve Sezer, 2004) . 3.4. Başak Uzunluğu Denemede kullanılan çeşit ve hatların başak uzunlukları 4 . 78-12 . 58 cm arasında değişmiştir . En uzun başak boyuna 12 nolu (Karma-2000) genotip, en kısa başak boyuna ise 14 nolu (Kıral-97) çeşit sahip olmuştur (Çizelge 2) . Başak uzunluğu bakımından incelenen çeşit ve hatlar arasında istatistik olarak fark çok önemli bulunmuştur . 2002-2003 yıllar ortalamasına göre başak uzunluğu çavdar , tritikale, arpa ve buğdayda , sırası ile, 11.76 , 10.81 , 5 . 68 ve 8.72 cm olmuştur. Ünver (2001) Ankara koşullarında 18 tritikale genotipi ile yapmış olduğu çalışmada, 2 yılın ortalaması olarak başak uzunluğunu 10.23-13 . 35 cm arasında değiştiğini belirlemiştir. Yanbeyi ve Sezer (2004), uzun boylu çeşitlerde başak uzunluğunun da fazla olduğunu bildirilmiştir. Tritikalenin başak boyu genellikle diğer tahıl cinsl~rine göre daha uzundur. Tritikalede bitki boyu ile başak uzunluğu arasında olumlu ve • yüksek bir ilişki olduğu belirtilmiştir (Yağbasanlar , 1987). Ünver (1999) , bazı tritikale hatları ile yapmış olduğu çalışmada, bazı hatların bitki boylarının kısa olmasının yanında başak uzunluklarının da daha yüksek olduğunu tespit etmiştir . Başak uzunluğu önemli bir seleksiyon kriteri olup, kısa boylu yatmaya dayanıklı bitkilerde başak uzunluğunun da fazla olması istenmektedir (Genç, 1977; KUn ; 1996; Ünver, 1999) . 3.S. Başakta Başakcık Sayısı Araştırmada ele alınan genotiplerde başakta başakcık sayısı IS . 97 adet ile 32 . 67 adet arasında değişmiş {Çizelge 2) ve başakta başakcık sayısı bakımından genotipler arasında çok önemli derecede farklar tespit edilmiştir . yılların ortalaması olarak başakcık sayısı en fazla 5 nolu (KTBVD -1) hatta belirlenirken , en az 16 nolu (Kate A-1) çeşitte tespit edilmiştir. 2 yılın ortalaması olarak başakta başakcık sayısı çavdar, tritikale ve buğday genotiplerinde sırası ile 29.97, 27.78 ve 16.33 adet olarak belirlenmiştir . Çakır (2002), Samsun koşullarında yUrUttUğU Z. /ıfu~ / . Sııtr, A. GU/Omstr bir çalışmada tritikalede başakta başakçık sayısının 31.5 adet ile 33 . 8 adet arasında değiştiğini belirtmiştir. 3. 6. Başakta Tane Sayısı Araştırmada ele alınan genotiplerde başakta tane sayısı 21.42-64 . 40 adet arasında değişmiş (Çizelge 2) ve başakta tane sayısı bakımından genotipler arasında çok önemli derecede farklar tespit edilmiştir . 2 yılın ortalaması olarak başakta tane sayısı en fazla 5 nolu hatta (KTBVD -1) belirlenirken, en az 15 nolu çeşitte (Sladoran) tespit edilmiştir . 2002-2003 yıllar ortalamasına göre başakta tane sayısı çavdar , tritikale, arpa ve buğday da sırası ile , 35 . 87 , 52.41 , 37 . 19 ve 43 . 28 adet olmuştur (Çizelge 2) . Diğer tahıllarda olduğu gibi tritikalede de başakta tane sayısı, tane verimi Uzerine etkili olan önemli bir karakterdir. Sencar ve ark. ( 1998), Tokat koşullarında yUrtlttUkleri çalışmada başakta tane sayısını 18.8 -44 . 0 adet, Genç ve ark ( 1987), Çukurova koşullarında yaptıkları çalışmada birinci denemede 37 .9-50 . 7 adet, ikinci denemede 32.3-51.3 adet, Taşyllrek ve ark . ( 1999), Sivas-Şarkışla koşullarında yaptıkları çalışmada , başaktaki tane sayısını, ekmeklik buğday, makarnalık buğday , tritikale ve arpada sırası ile 27 . 9, 28.7 , 41.9 ve 17.2 adet, Ünver (1999), Ankara koşullarında 18 tritikale genotipi ile yaptığı çalışmada başakta tane sayısını , 42.67-53 . 33 adet, Yanbeyi ve Sezer (2004), Samsun koşullarında 20 tritikale hattı ile yaptıkları çalışmada başakta tane sayısını 45 . 1-66 . 1 adet olarak belirlemişlerdir. Çalışmadan elde ettiğimiz sonuçlar bir çok araştırıcının bulguları ile paralellik göstennektedir .

5

3. 7 . m 2 'deki Başak Sayısı Denemeye alınan hat ve çeşitlerin m" deki başak sayısına ilişkin ortalama değerler, Çizelge 3 'de verilmiştir . Çizelgede de görtıldUğU gibi, denemede ele alınan çeşit ve hatların m 2 ' deki başak sayısı 313 . 5 -477 . 6 adet arasında değişmekte olup, çeşitler arasındaki fark çok önemli bulunmuştur. Denemede en yüksek m 2 'deki başak sayısı 13 nolu genotipten (çavdar), en dUşUk ise 5 nolu hattan {KTBVD-1) elde edilmiştir . Denemede ele alınan, çavdar, tritikale, arpa ve buğdayda m 2 ' deki başak sayısı ortalaması sırası ile 477.6, 385.9, 440.8, 459.8 adet olarak belirlenmiştir . Denemede ele alınan tritikale genotiplerinin, m 2 'deki başak sayısı ortalamaları , çavdar, arpa ve buğday genotipleri ortalamalarından daha az olduğu görtllmektedir (Çizelge 3). Bu durum tahıl cinslerinin kardeşlenme yeteneğinin farklı olmasından kaynaklanmaktadır (Yağbasanlar ve ark., 1994; TaşyUrek ve ark ., 1999). Sencar ve ark. ( 1998),

(8)

s,mıun Koıuıınndı Tıtııkılt Gınotıııltrl /it suodıy , Arpı

v,

~....

....

.

Kıyıslımıh Bir AılJblffll

..

,ıı,,n,

Tokaı-Artova

koşullarında

yürütıükleri

çalışm

a

da

,

çavdar, buğday ve triıikalede m 2 'deki başak sayısı

ortalamasını,

sırası

ile 886.7, 481.7 ve 470 . 6 adet olarak

belirlemişlerdir.

Taşyürek

ve ark . ( 1999),

Sivas-Şarkışla

koşullarında

yürüıtü

kle

ri

çalışmada,

m 2 'deki

başak

sayısını

en yüksek arpada (857.3 adet)

bulmuşlar,

bunu

sırası

ile ekmeklik buğday (699.7 adet), triıikale (626.7 adcı) ve makarnalık buğdayın (615 . 0 adet) izlediğini belirlemişlerdir. 3. 8 . Bin Tane Ağırlığı Birleştirilmiş yıllar varyııns analiz sonucun a göre denemede kullanılan çeşit ve hatların bin tane ağırlığı 35 . 82 -49.95 g arasında değişm iştir (Çizelge 3). Bin tane ağırlığı en yüksek 15 nolu çeşitte (Sladoran), en dOşUk ise 13 nolu genotipte(çavdar) tartılmış olup , fark lstatistiki olarak çok önemli bulunmuştur . Tritikale çeşit ve hatlarında bin tane ağırlığı ortalaması 45.37 -40.90 g arasında değişmiştir (Çizelge 2) . 2 yılın ortalaması olarak bin ağırlığı ortalamaları, çavdar, tritikale , arpa ve buğday çeşit ve hatlarında sırası ile, 35 . 82, 44 . 08 , 45.40 ve 42 . 90 g olarak belirlenmiştir. Demir ve ark . ( 1981 ), ıritikalede bin tane ağırlığının buğdaydan daha yUk~ek olduğunu bildirirken, baz araştırıcılar ıse (Genç ve ark . , 1987; Yagbıısa ı e ark ı 994; Gökmen ve Senca r , 1994 · S nlar v •• ,cnca ve ark., ı 994; Sencar ve ark., 1998; Taşyure k r ark . , 199 9) tr i tikalede de buğda y kadar hatta da~c yüksek bin tane ağırlığı elde edildi

8

i ~ bildirmektedirler . nı 3 9 . Hektolitre Ağırlığı Araştırmada ele alınan çeşit ve haıı hektolitre ağırlığı 63.60 -80 . 10 kg arasa rd a . . I 3 ) I IOda değişmış (Çıze ge ve_ yapı an varyans analizi sonucunda çok önemlı derecede fark old . . . Uğu tespit edılmıştır . Birleştirilmiş yıll ar varyan s analiz sonucu d en yüksek hektolitre ağırlığı 16 nolu çeşitte (; a A-1 ) , en dUşUk ise 14 nolu çeşitte (Kı att

ölçUlmUşıur.

Tritikale

çeşit

ve

hatları

arasınd/

3

)

en yüksek hektolitre ağırlığı 74 .0 7 kg ile ı n ı ~e

çeşitle

(Presto), en

dUşUk

ise 71.02 kg ile 7

n°t

hatt a (KTBVD-8) belirlenmiştir . 2 y~ u ortalaması olarak hektolitre ağırlığı Ortalaınaıa ın çavdar, ıritikale, arpa ve buğday da sırası i; ı , 71.28, ~2.42, 65.01 ve . 79.26 kg olara~ belirlenmıştır. Arpada hektolı tr e ağırlığının dUşUk Çizelge 3 . Trilikale , Arpa, Buğday ve Çavdar Geno tip lerinin Verim ve Bazı Özellikler · . -· _ . . ıne Aıt Birle tirilmis Yıllar (2002 -2003) Ortalama !Jel\erıerı ve uıuşan \Jrupıar • M 'de Başak Bin Tane Hektolitre Protein oranı Tane Ver im i Çeşit-Hat No Sayısı Ağırlığı Ağırlığı (%) (kg/da) (adet) /o\ (kg) ı 401.2 a-d 44.78 be 73.63 cd 10 . 81 d-f 412 . 9 a-d 2 393.1 a-d 40.90 d 72.07 e-h 11.1 l b-e 409 . 1 a-d 3 375.6 b-d 45.37 b 71.67 g-ı 11.53 a-d 434 . 7 a-c 4 401.0 a-d 41.52 cd 71.33 hı 10.28 f-h 409 . 0 a-d 5 313 . 5 d 43 . 65 b-d 71.55 g-ı 10.4 8 e-g 386.3 b-d 6 351.0 cd 44 . 05 b-d 72.47 e-g 10.91 d -f 411.1 a-d 7 360.0 cd 45.30 b 71.02 ı 11.50 a-d 404.8 a-d 8 391.9 a-d 44.97 be 72.75 d-f 10 . 54 e-g 428.4 a-c 9 426.5 a-c 43 . 87 b-d 73.57 cd 11.73 a-c 468 .7 a 10 412.7 a-c 45 . 27 b 73 . 05 de 10 .55 e-g 451.8 a-c il 423.0 a-c 45.30 b 74 . 07 C 10.69 e-g 455.7 ab 12 380.7 a-d 44.03 b -d 71.85 f-ı 11.04 c-f 443.8 a-c 13 477.6 a 35 . 82 e 71.28 hı 10.02gb 383.3 cd 14 460 . 4 ab 40 . 85 d 63 . 60 k 9.74 hı 380.7 cd 15 421.1 a-c 49 . 95 a 66.42j 9.19 ı 352 . 2 d 16 444 .0 a-c 41.15 d 80 . IO a 11.86 a 413 . 3 a-d 17 475.5 a 44 . 65 be 78 . 42 b 11.82 ab 433 . 1 a-c LSD%1 82.99 3.091 0 . 9235 0.6699 59.04 Çavdar Ort . 477.6 35 . 82 71.28 10.02 383 .3 Tritikale Ort . 385 . 9 44 . 08 72.42 10 . 93 426 . 4 ArpaOrt. 440.8 45.40 65 . 01 9. 46 366.5 Bu&dayOrt . 459.8 42 . 90 79 .2 6 11.84 423.2 1

..

. .. ~etli ortalamalar

arasında

%1 ihtimal

sınırına

göre fark yoktur. 6 olması daha çok tanenin kavuzlu olmasında n, tritikalede ise tanelerinin kırı şık olmasınd an kaynak l arırnaktadı r (T aşyürek ve ark . , 1999) . Genelde taneleri kırışık ve cılız olan tritikale de hektolitre ağırlığı dUşUkt U r . Tritikalede görülen karakteris ti k tane k ırışıklığının , endospermin oluşumu esnasında mey dana gelen bazı aks aklıklar sonucu ortay a çıktığı ve bu durum u n oldukça kompleks bir ge netik yapıdan kaynaklandığı ileri sUrOlmektedir (D emir ve ark . 1980 , Le hman ve ark . 1983, Genç ve ark. 1988 b , Ülger v e ark . 1989 ). 3 . 10. Protein Oranı Deneme ye alınan hat ve çeş it lerin pro t e in oranına ilişkin ortalama değerle r Çizelge 3'de verilmiştir. Çizelgede de görüldUğU gib i , denemede ele alınan çeşit ve hat ların prote in oranları % 9 . 19 -11.86 arasında de ğişmekte olup , çeşit l er arasındaki fark çok önemli b ulunmuş tur. Dene me de en yUksek prote i n o ranı % 11.86 ile 16 nolu çeşitte n (Ka te A-1), en dUşUk ise % 9 . 19 ile 15 nolu çeşitten ( S l adoran ) e ld e edi l m i ş t ir . Tr i tikale çe şit ve ha t lar ında protein oranı orta l aması % 10.28 . -11 . 73 aras ınd a değ işmiştir (Çizelge 3) . Skowmand ve ark . (1984) , ıritika le taneler inin % 8.3-17.2 arasında ham protein ve mUkemme l bir amino asit kompozisyonuna sahip olduğunu iler i sUrmDşlerdi r. Aynca aynı araştır ı cı lar trit i kale de proıei n in hazm ol unabili rliğinin buğda y a eşdeğer , biyolojik değerinin ise %10 dah a iy i olduğu saptanmıştır . 3. 11. Tane Verimi B irl eştirilmiş y ıllar varyans analiz son u cun da tan e v erimleri bakımından incelene n çeşit ve hatlar arasında istatistiki olarak önemli derecede fark bulunmuştur . Denemede kullanılan çeşi t ve hatl arda tane ver i mi 3 52 . 2 -468 .7 kg/da arasınd a deği ş m i ştir. Gen otiple r arasında e n fazl a t ane verimine 9 , 11, 1 0 ve 1 2 numaralı tr i t i kale genotipleri sahip olur ken en az ia ne verimi 15 nu maralı (Sladoran ) çeşitten alınm ıştır (Çizel ge 3 ), Yıll arın birli kte analizinde tane verimi ortalamaları, çavdar, tritikale , arpa ve bu ğd a y da sırası ile, 383.3 , 426 . 4, 366 .5 ve 423.2 kg/da olarak b elirlenmiştir . Genç ve ar k. ( ! 987), Çukuro va koşull arında yapmış oldukları çalışmada tritikale hatl arında dekara t a ne verimini 540 -673 kg, Sencar ve ark . ( 1998 ), Tokat -Artova koşullarında tritikale hatlarında dekara tane veriminin 16 4.9 -363 .6 kg, Ü nver (1999) , Ankara k ullarında tritikale hatları ile yap tığ ı çalışmada dek ara tane ver i m i nin 206 . 3 -340 . 0 kg, Yanbe yi ve Sezer 7 z. Mut , /. s,ıır, A . GO /Um st ı (2 004 ), Samsun ko şu lla rınd a yaptıkla~ı ?a!ışmada , ır i t ika le ha tlarında de k ara ıane v erımını 225 . 5 -415.3 kg arasında olduğ unu be lirtmişl erd ir. Farklı araştırıc ıl ar t arafından yap ı lan çalışma l arda, ele a lın an çeşit ~ e hatlar

!!

e

dene men i n yapıldığı bö lgenın ek oloJık koşulla rın a bağlı olarak ıritikale buğ da ya gö r e daha yUk sek verim ve reb il d iği bildir ili r ken (Demir ve ark . , 198 0; Demi r v e ark. 1981; Yağbasan l ar ve ark ., 1988 ; Yağbasanla: _ve ark. , 1994 ), bazı araştırıc ılar ise bu ğdayın trıtıka l ede _ n daha yUk sek verim ve rebildiğini bi ldirmek ıe d ı r (Baier ve ark. , 1980 ; Sencar ve ark ., 1 998) . Sonu ç olarak ; Samsun koşulların d a yapılan bu çalışmada, tane veri m i amacıyla tr i t ikale yetiştir i cil iğinde e le a lı nan geno t i pler in , b uğda y arpa ve çavdar ile rekab et edebileceği , bu çalışm ad a ele a lı nan b i r çok ıritik ale hat v e çeşidinin , diğer tah ıllar dan daha yUk sek verim li olduğu belirlenmi ştir. Ancak IUketim amacı far klı olan bu U rOnler i n paza r fiyatların ın da dik kate a lın arak , elde edilen ve rilerin daha gerçekçi bi r şekilde ir d elenmesi yer inde olacakt ı r (Demir ve ark. , 1981; Senca r ve a rk., 1998 ). 4. KAYNAKLAR Akgün, 1. v e Kara, B . , 2 0 0 2 . Alternatif B i r Yem bitkis i . Trit ikal e . S . D .Ü. Fen Bi limleri Enst i tü sü De rgisi. 6-3 , 84 -91. l spana. Aku lov, A.S., 1988. Variat ion in Cena in Quant i tai v e Traiıs in Pcas Grown Under D iffcr ent Con ditions . Hon ic ult ura l Abs ıracts Vo l. 58, No .9 Abst . No : 468 . Azman, M . , Coşkun , A., B ., Tekik, H., ve Aral, S .. 199 7 . Tritikal eni n Yum urta Tavuğu Rasy onların da Kullan ıl abilirliğ i . Hayvancılık ~ t ırma D ergisi 7(1 ) s: 11-14 . Ba ğcı, S.A. ve Ekiz, H., 19 93 Tri tikalen i n Problemle r i , Sağlanan Gelişmeler ve Taşıdığı Pota n s i y el 1. Un-Bulgur -Bi skUvi Se mpozyu mu S . 77 -87, Karam an . Bağcı, S.A., Tulukçu , E . , Çer i , S. ve Ek iz , H. 1999 . Tr itika le: insan Ve Hayvan Beslenmesi içi n Ge li şt i r ilmiş Alternat if Bir Bitki . Sayfa 12 6-132. Ekiz, H . ( Ed ) H u buba t Sem pozyumu, 8-11 H aziran. Sa yfa 126-132 . Konya . Ba i er , A . C. , Dias , J .A. ve Nedcl , J . L., 19 80 . Trit icale Rese arc h Annua l Whea t Newsle ıı e r, 26 : 46-4 7. Çakır, S . . 2002 . Fark lı Azotlu Gübre ve Ek im Sıklıklarının Trit i ka l e • nin Verim ve Ver i m Unsurl arı ve Baz ı K al i te Karakterlerine Etkis i Üzerine Bir Araştınna. Yük sek Lisan s Tezi . OM Ü. Fen B i limleri E ns ı iıos o . Samsun. Demir , 1., Aydem, N . ve Korkut, K.Z. , 1981. ile r i Tritika le Ha tlarının Baz ı Agr onomi k Özellikl e ri Üze r in de ~tırma l ar . E . Ü. Zi ra at Fakü l t es i D ergis i 8:227-238 . lzm ir . De mir , 1 .. Aydem, N ., Ko r k ut , K.Z . ve Şöl en , P ., 198 0. Tr itika le l s lahında S on Geli ş mele r. TÜ BI TAK V II. Bilim Kongresi 1 87-195. Genç 1. , Ü l ger, A .C .. Yağbasanlar , T., 1988a, Tr iti kale . Yeni v e Yapay Bir Tahıl Cinsi. B ili m ve Teknik De rg i s i , Cilt :2 1, Sa yı: 247, S : 40 -4 2.

(9)

sımsun

Ktıtu~nndı

Tıtttkılt

Gınottpltıl

/it BuOd•Y• A,P,

çıvdınn

Vıılm,

Verim

Unsuılın

v,

sızı

Kı/11,

ôO

_

..

_

.,.,._,

· · · Fizyolojik G t 1977 Tahıllarda Tane Verımının 8 enç, • • ·.. 1

ç

O

Ziraat fak. Yıllığı , ve MorfoloJık Esas arı . · · Sayı : I, Adana. I T Kırtok Y . t ÜI A C Yağbasan ar , ·• ' ' Genf "ı M ge;988b Çukurova Koşullarında Triticale: 8 ~::~y ~e

Arp~'nın

Verim ve Verim _

Ôğelerı

Üzerinde

Kıyaslamalı

Bir

Araşıınna.

Ç.Ü .

Zıraaı

Fak0ltesi Dergisi, s:1-13. Adana . K k y Genç t Yağbasanlar , T . , Ülger , A.C., ırto .' · • 1987 . Çukurova Koşullarında Triticalenin Verım _ve Verim Ôğeleri Üzerinde Bir Araştınna. TOrkıye Tahıl Simpozyumu . 6-9 Ekim, s : 103-114, Bursa . Gökmen, S. ve Sencar , ô., 1994 . Tokat-Kazova Bölgesinde Triıikalenin Verim ve Ad _ apt~yon Yeteneği üzerinde Bir Araştınna. GOU. Zıraat Fakültesi Dergisi 2: 131-144 . Tokat. Hede, A. R., Lozono-del Rio , J., Bejar-Hinojosa, M . ve Rivadeneria,M., 2001. Triticale for Feed and Forage : Case Snıdies from Mexito and Ecuador .

Kın:~.

E . , 1998 . Zor

Koşulların

Bitkisi: Tritikalenin Yem Olarak Değeri ve Geleceği. Aylık Gıda, Tarım ve Hayvancılık Dergisi (Hasad), y ıl.14, sayı: 157 .s: 17-19. Küç0kakça, M . , 1995 . Konya'da Sulu ve Kuru Şartlarda Kışlık Bazı Tritikale Çeşitlerinde Önemli Tarımsal ve Kalite Özellikleri Üzerinde Araştınnalar Doktora Tezi Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Ens. Konya 98s. K0n,E., 1996 . Tabılar• I. A.Ü . Ziraat Fakültesi Yayın No : 1451, Ders Kitabı : 431, Ankara. Lehman, W . F., Ovelset, C.O. and Ja c kson, L . F ., 1983. Production and Perfonnance of Common and Durum Wheats and Tritikale at the Univ . Of Califomia. lmpcrial Valley Field Station . El Centro in 1981 , 1982 and 1983 , Ünv . OfCalifomia . Agric . Exp. Sta . Progress Report. 142 , 20 p . Sencar, ô . , Gökmen, S . ve Kılınç, M ., 1994. Tokat Koşullarında Tritikalenin Verim ve Adaptasyon Üzerinde Bir Araştırma . Tarla Bitkileri Kongresi , Cilt il , S : 43-46. 25-29 Nisan 1994 , lzmir. Sencar , Ö . , Gökmen , S . , Sakin , M.A ve Aslan,

!.

1998 . Tokat-Artova Koşullarında Tritikale, Buğda y ve Çavdarın Verim ve Verim Unsurları Üzerinde Bir Araştınna . GOÜ . Ziraat Fak . Dergisi . IS : 113-117 . Tokat. Skowmand, B ., Fox, P . N . ve Villarcal, R.L., 1984. Triticale in Commercial Ariculnırc . Progres s and Promise . Advandcs in Agronomy. Intemational Maize and whcaı Improvement Center (CIMMYT) Londres 40 , 45p . Mexico . Skowmand, B ., Fox, P . N ., and R.L . Villareal . , 1984 . Tritikale in Commercial agriculture : Progress and Promısc . Advanccs in a Agronomy . Vol. 37,1-45. Taşyorek, T., Gökmen , S . , Temirkaynak, V . ve Sakin , M . A . , 1999 .. Sivas-Şarkışla K oşu llarında Buğd ay, Arpa _ Ve Trıtıkalenin Verim ve Verim Unsurları Üzerı nd e Bir Araştınna . S : 616-620. Hububat Sempozyum u , 8-1 1 Haziran , 1999 , Konya. Tosun , M., AkgOn,I., Sağs?~• S . ve Taş~ına,:, M.,

200o

.

Yazlık Ekilen B8.7:1 !rıtıca(e Genot~plerınde Yerim ve Verim Ögelerının Belırlenmesı. Atatürk Ü . Zir. Fak . Derg ., 31 :1-1 0 .

nı.

Tosun, M . ve Sağsöz , S .,. 1994 . Triticalenin yem Bitkisi Olarak ônemı ve Değerlendirilme . Atatürk üni. Zir . Fak . Derg., 25(4) 65 ~: 664.Erzurum . Ülger, A . C . , Yağbasanlar, T . . ve Genç,

1.,

19 89 _ Çukurova Koşularında Seçılen Yüksek Verimli Tritikale Hatlarının ônemlı Tarımsal Karakterleri üzerinde Bir Araştırma . Doğa TOrk Tarım v

Ormancılık

Dergisi , 13(3b) , 1342-1362 . e Ünver,

s

.,

1999 . Bazı Tritikale H~tlarında Verim ve Verim Öğelerinin lnc~lenme~ı. Tarla Bitkeileri Merkez Araştınna Enstıtüsü (1 ARM) Dergisi . (8) . J-2 , s:82-92 . Ankara . Varughese, G ., Barker, T . ve Saari, E . , 1987. Tritikale CIMMYT, M exico, D . F. 32 pp . Varııghcse , G ., Pheiffer, W.H. , Pene , R . R . J ., 1996 . Specialty Grains . Triticale . A Succes Alternat ive Crop . Cereal Foods World , 41(6) Part 1 , pp . 474. 482, Part 2 pp . 635-645 . Yağbasanlar, T., 1987 . Çukurova:nın _Ta ban ve Kıraç Koşullarında Farklı Ekım Tarıhlerınde Yetiştirilen Değişik Kökenli Yedi Tritikale Çeşidinin Başlıc a Tarı m sa l ve Kalite Özellikleri Üzeri n de Araştırmalar . Doktora tezi, Ç . Ü . Fen Bilimleri Enstitüsü , 171 s . Adana Yağbasanlar, T. , Genç,

!.

ve Ôzkan, H . , 1994 . Çukuroavanın Taban Ve Kıraç Koşullarında Bazı Tritikale Hatlarının Verim ve Verim Unsurları Üzerinde Bir Araştırma. S : 25-28. Tarla Bitkileri Kongresi, Cilt il. 25-29 Nisan 1994 , İzmir . Yağbasanlar , T. , Genç,

!.,

Toklu , F . ve Ôzkan, H . 1999 . Çukurova Koşullarınd a Falıad-1 Tr i tik ale Hattına Uyg un Yetiştinne Tekniklerinin B e lir len me s i Üze rin e Bir araştırma . Türkiye 3 . Tarla Bit ki leri Kongr es i, 15-18 Kasım. Cilt:!, s : 169-173, Adana . Yağbasanlar , T . , Ülger , A.C . v e Genç ,

!.,

1988. Çukurova koşullarında Bazı Yabanıeı Tritikale Çeşitlerinin Verim ve Verim Ôğeleri Ü z erinde Bir Araştınna . Doğa 3 : 1353-1362 . Yağmur, M ., 1993 . Çukurova'nın Taban Ve Kıraç Koşullarında Değişik Kökenli Bazı Tritikale Hatlarının Verim ve Verim Ôğeleri Üzerinde Bir Araştırma. Doktora Tezi, Ç.Ü. Fen bilimleri Ens titüsü, 91 s . Adana, Yanbe yi, S . ve Seı.cr ,

1.,

2004 . Samsun Ekolojik Koşullarında B azı Tritikale Çeşit ve Hatlarının Verim Ve Ver i m Ôğeleri Üzerinde Bir Araştırma. OMÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi. (Basımda). Samsun OMO Zlr . Fılı. Deıglıf, 2004, 19/2):9-14 J. of Fıc . of Agrlc . , OMU, 2004, 19/2):9-1' SOYA S0TÜ MAKINASI (SoYa Ma) Hasan TEMiZ A . Kadir HURŞİT Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik FakOltesl G ı da MOhendisllli BIIIUmU, Samsun Geliş Tarihi : 03. 10. 2003 ÖZET: Bu çalışmada soy a fasulyesini soya s0IUne i şle yecek bir makine tasarlanarak yapılmış ve " So Y aMa " ola~k adlandırılmış tır. SoYaMa 220 V akımla çalışan ve 20 dak i kada 1 , 5 l i tre soya sUIU üreten b i r makinedir . SoYaMa ıle soya so ıo 0retimi daha pratik ve daha standart hale getirilmiştir . Ayrıca SoYaMa değiştirilebil i r fi ltre s i stem ı v e vakum uygulama özelliği ile farklı soya s0t0 üretimine uygundur . Anahtar Kelimeler : So ya soıo mak inesi, soya sotü SOYMILK MACHINE (SoYa Ma) ABSTRACT: in this rcscarch, a machine which extracts so y m i lk from soybcans was designed and manu fa ctured and called as " SoYaMa ". i t opcratcs with 220 volt A C and produccs 1 , 5 it so y milk in 20 minutes . So ymilk production has becn more standardized and practical b y this way. it is also co nven ic nt for the produetion o f d i fferen t soy milk with the help of ehangcable filler and vacuum application system . Key Words: Soy milk machine , soy milk

1.

GiRiŞ insan beslenmesinde temel besin öğelerinden biri proteinlerdir. Proteinli maddeler hayvansal ve bitkisel kaynaklardan elde edilmektedir. Ancak hayvansal kaynakların yetersiz ve pahalı oluşu bilim adamlarını hayvansal proteinlere en yakın özelliğe sahip ve elde edilmesi daha kolay ve ucuz olan bitkisel kaynakların araştırılmasına yönlendirmiştir. Bu konuda soya fasulyesi ilgi kaynağı olmuş ve bu bitki üzerindeki çalışmalar yoğunlaşmıştır. Soya fasulyesi %3 5-40 protein , %20-25 karbonhidrat ve % 15-20 yağ içermektedir Soya proteinleri diğer tahıllarda bulunmayan esansiyel aminoasitleri içermektedir.Yağı çoklu doymamıştır , dUşUk düzeyde doymuş yağ asitlerine sahipt ir ve kolesterol içermemektedir . Esansiyel yağ asitlerinden linoleik ve linolenik asitlerini içermektedir. Soya fasulyesi ve ondan Uretilen gıdalar ; demir, B vitaminleri , kalsiyum ve çinko yönünden de zengindir . Soya llı11nlerinin kalp damar hastalık ları, şişmanlık , kan kolesterol düzeyini dUşUrllcU , kan s er, böbrek hastalıkları , osteoprozis ve kan basınc ı düzenleyicisi olarak yararlı etkilerinin ortaya çıkarılması ile soyanın önemi daha da artmıştır (Anonymous, 2003a; Riaz , M . N ., 1999) . Soya fasulyesi soya sUtu, tofu, s oya protein konsantresi ve fermente soya llı11nleri gibi çeşitli UrUnlere işlenerek insan tllketimine sunulmaktadır. Soya Urllnlerinden en kolay Uretilen i olan soya sUtU doğulu insanların diyetinde önemli bir protein kaynağını oluşturmaktadır (Rosenthal ve - --' · ,.,, ,.,. .... .. J4 . .. . • • • •• intoleransı olan insan lar iç i n prote in ve ene rj i kaynağı olarak soya sUtll k ullan ı lmaktadır . Ge liş me kte olan ülke l erde ise ekonomik olması da b ir başka terc ih nedenidir . Dünyada soya Urllnlerine olan talep gittikçe artmasına rağmen ülk em i zde bu yönd eki çalışmalar hala yetersiz durumd a dır . Bu kadar değerli ve besle yici olan gıda maddesinin yağ Uretimi dışında hayvan yemi olarak tUketilmesine devam edilmektedir. Soya sUtU UrUnleri tuketiminin artırılması, özellikle besley i ci ve h astalıklara karşı iyileşt i rici özellikle ri nin bilinmesine ve topluma anlatılmasına bağlı o ls a da soya sUtU üretiminin kolaylaştırılmasın a v e standart ha le getirilmesi ne de b ağ lıdır. Soya sUtll üret imi konusunda çeşitli araştırmalar y apılmış ve bi rkaç farklı yöntemle soya sUtU üre ti mi gerçekleştirilmiştir (Iwuoha, Umunnakwe., 199 7; Sanni , ve ark., 1997; Saxena ve Sıngh ., 1997 ; Kemahlıoğlu ve ark . , 1 989 ; Nelson ve Steınberg ., 19 7 6) . Bu y öntemlerden başlıcaları Konvensiyonel , Comell , lllinois , Japon ve a-laval' dir . Konvensiyonel yöntemde buton hal de ki soy a ıslatma ve soğuk parçalama işlemine tabi t utulmakta filtrasyon işle mind en sonra % 60 protein geri kazanımlı fasul y emsi aromaya sahip soya sUtU elde edilmektedir . Comell yönteminde bUtUn haldeki so ya ıslatma ve s ıc ak parçalama işlemin e tabi tutulmakta ve fıltrasyon i şlem i nden sonra % 60 protein geri kazanımlı iyi aromalı soya sUtU elde edilmektedir . İllino i s ve J apon yöntemleri nde soyulmuş soya sıcak parçalama işlemine tabi tutulmakta ve fıltras y on iş leminden

Referanslar

Benzer Belgeler

Madde 1 - Bu yönergenin amacı; Millî Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı Halk Eğitimi Merkezlerince; Bakanlığa ait her derece

Orjinal dalga olarak adlandırılan dalga ile yani açık denizden kıyıya gelen dalganın sazlıklı ortam ile karşılaşmayan kısmındaki yayılma hızının dalga dikliği

Tez çalışmasında çakıltaşı agrega kullanılarak agrega hacim konsantrasyonunun betonun kısa süreli elastik ve elastik olmayan mekanik davranışına etkisi

Bu temel amaç çerçevesinde araştırmanın alt amaçları da, bağımlı değişken olan öğrencilerin Türkçe dersindeki başarı düzeylerinin; bağımsız değişkenler

Ünlü (2007) tarafından yapılan yüksek lisans tez çalışmasında, tedârik zinciri yönetimi, lojistik ve taşımacılık süreçleri, bilişim teknolojileri ile ilgili

Proje İnceleme ve Kontrol Ekibi projenin büyüklüğü ve hedefine bağlı olarak proje konusu ile ilişkili farklı uzmanlık alanlarında deneyim sahibi kişilerden oluşan

Teorem: Bir cebrin radikali , A’daki bütün quasi-regüler sol ( ya da sağ ) ideallerinin toplamına eşittir. Tanım: Bir normlu cebirde bir ideal, topolojik nilpotent

Şekil A.8 : Düzce depremi, Lamont istasyonu 1061-N ve 1061-E bileşenleri deprem yer hareketleri için spektral ivme, spektral deplasman ve D1 deprem düzeyi tasarım spektrumları