• Sonuç bulunamadı

(1)TEKNİK MODERN İSİTMA SİSTEMLERİ Bu yazıda basit ısıtma sistemleri izah edildikten sonra, günümüz tekniğine uygun en mükemmel ısıtma sistemleri ve bunların otomatik olarak kontrolları ele alınacaktır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "(1)TEKNİK MODERN İSİTMA SİSTEMLERİ Bu yazıda basit ısıtma sistemleri izah edildikten sonra, günümüz tekniğine uygun en mükemmel ısıtma sistemleri ve bunların otomatik olarak kontrolları ele alınacaktır"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TEKNİK

MODERN İSİTMA SİSTEMLERİ

Bu yazıda basit ısıtma sistemleri izah edildikten sonra, günümüz tekniğine uygun en mükemmel ısıtma sistemleri ve bunların otomatik olarak kontrolları ele alınacaktır.

KALORİFER TESİSATI:

Basit bir kalorifer tesisatı kazan, rad- yatör ve bu elemanları birbirine irtibat- landıran borulardan meydana gelir. Ka- zanda su belli bir dereceye kadar (mese- lâ 80°C'ye) ısıtılır. Iısınan suyun özgül ağırlığı azalacağından,, yukarıya doğru çıkmak isteyecektir. Bu hareket netice- sinde kazan içerisindeki su kazanı ter- kederek borular vasıtasıyla yükselecek ve devre üzerindeki radyatörlere dağılacak- tır. Radyatör sathı vasıtasıyla oda hava- sı ile temas eden su soğuyacaktır. - Çünkü, oda havası 20° C civarında, rad- yatörün içerisindeki su ise, borulardaki ısı kaybını nazarı dikkate almazsak, tak- riben kazan suyu sıcaklığında (80° C) o- lacaktır. Isısını oda havasına vererek so- ğuyan suyun özgül ağırlığı artacağından, radyatör içerisinde dibe doğru inecek ve radyatör dönüş borusundan tekrar kaza- na dönecektir. Görüldüğü gibi su kazan- dan başlayarak, gidiş borularını, radya- törleri, dönüş borularını dolaştıktan son- ra tekrar kazana dönmektedir. Bu sistem- de su «tabiî dolaşım» dediğimiz, sıcak su ile soğuk su özgül ağırlıklarının farklı olmasından ileri gelen bir kuvvetle siste- mi dolaşmaktadır. Pompasız olarak çalış- makta olan bu sistemin mahzurları:

0 Borular, suyun rahatça dolaşımını temin için daha geniş çapta olmalıdır. Bi- lindiği gibi dar borular, suyun geçişine direnç göstereceklerdir. Geniş çaplı bo- rular ise, maliyeti arttırır, bina içindeki görünüşleri çirkindir, işçiliği zordur, bo- ru yüzeyi fazla olacağından izole edil- mesi masraflıdır, borulardaki ısı kaybı fazladır.

0 Sistemdeki su miktarı fazladır - ka- lın boru çapı nedeniyle- Sistemin ilk o- larak ısıtılmasında daha fazla suyu ısıt- mak gerekecektir.

Şekil: 1

Şekil: 2

O Sistemin otomatik olarak sıcaklık kontrolü zordur. Mahallerde sıcaklığı sa- bit bir değerde tutma imkânı çok azdır.

POMPALI ISITMA SİSTEMLERİ:

Yukarıdaki mahzurlar nedeniyle batı ülkelerinde olduğu gibi yurdumuzda da, ısıtma sistemlerinin hepsi artık pompalı olarak yapılmaktadır.

Kalorifer sistemlerinde kullanılan sir- külâsyon pompaları:

© Kuru rotorlu pompalar (Pompa kıs- mı ile motor kısmı ayrı)

0 Islak rotorlu pompalar (Pompa ve motor aynı gövde içerisinde)

Bugün için batı ülkeleri ısıtma tesis- lerinde sadece ıslak rotorlu pompalar kul- lanılmaktadır. Memleketimizde de son senelerde kurulan tesislerin pek çoğun- da ıslak rotorlu pompalar tercih edil- mektedir.

Islak rotorlu tulumbaların, kuru rotor- lu tulumbalara faikiyetleri şu şekilde sı- ralanabilir:

0 Sessizdirler

0 Daha az yer kaplarlar 0 Bakım istemezler

0 Salmastrasızdırlar, bu bakımdan su kaçağı olmaz.

Isıtma sistemlerinin plânlamasında iş- letme bakımından göz önünde bulunduru- lacak hususlar:

Bilindiği gibi, binanın projelendirilmesi safhasında elektrik, su sarfiyatları, işlet- me masrafları gibi, yakacak masraflarının da etraflıca düşünülmesi ve ihtiyaca tam olarak cevap verebilmesi yanında, en ekonomik sistemin seçilmesi gereklidir.

Isıtma sistemlerinin yakacak mas- rafları binanın er, ehemmiyetli harcaması olması nedeniyle, sistem seçimine da- ha çok eğilmek icap eder. Bunun için, binanın izolasyonunun mükemmel yapıl-

ması, kalorifer sisteminin iyi boyutlari- dırılmış olması ve sistemin kişilerin kont- rolunda değil, hava sıcaklığının değişimi- ne bağlı olarak otomatik şekilde kontrol edilmesi zarurîdir. Çünkü, ısıtılan mahalli 1° C lüzumundan fazla ısıtmak, yakıtta

% 6 fazla sarfiyata sebebiyet ( * ) . Yani, odanın 22° C olması gerekli iken, 23° C' ye ısıtılmış ise her 100 It.'de, 6 İt. daha fazla yakıt yakılmış olur. Çok kere, dış hava sıcaklığı artmaya başladığında,

—bilhassa öğleye doğru— kazan termos- tatı sabahleyin kaç dereceye ayarlanmış- sa sistem o sıcaklıkta bulunacağından, odalarda ısınma fazla olur. (22° C) yeri- ne (24°-26° C) gibi. Her derece için

% 6 alınırsa, 26° C'ye ısıtıldığında % 24 gibi gayet büyük ve lüzumsuz sarfiyat nisbeti ortaya çıkar ki, yakıt fiatları göz önünde bulundurulursa, ısıtma sistemle- rinde otomatik kontrolün ne denli ehem- miyete haiz olduğu anlaşılır. Nitekim, iki senedenberi başta İstanbul olmak üzere, Türkiye'nin bir çok şehirlerinde tatbik edilen klorifer otomatik sistemleri ile teç- hiz edilmiş binaların yakıt sarfiyatlarında

% 30 ilâ 35 mertebesinde yakıttan ta- sarruf sağlandığı tesbit edilmiştir.

ISITMA SİSTEMLERİNİN OTOMATİK KONTROLÜ

Bunun için ilk önce sisteme bir dört yollu karıştırıcı vananın monte edilmesi gereklidir. Dört yollu vana, şekil 1 ve 2'de görüldüğü gibi kazandan gelen sıcak su ile, tesisatan dönen soğuk suyu bün- yesinde karıştırır ve bir kısmınt tesisata

—radyatörlere— diğer kısmını kazana gönderir.

Eğer odanın sıcaklığa ihtiyacı varsa, 4 yollu vanada kazandan gelen sıcak su daha fazla, tesisattan dönen su daha az miktarlarda karışarak tesisata gönderi- lir. Yani karışım suyu sıcaklığı yükseltil- miş olur. Eğer, odanın ısınmaya ihtiyacı yoksa, yukarıdaki işlemin tersi olur ve kazan suyundan az miktarda, dönüş su- yundan fazla miktarda karıştırılarak ka- rışım su sıcaklığı düşürülür. Sıcak ve so- ğuk su karışım nisbetleri Şekil 1' de gö- rülen vana kolunu sağa veya sola hareket

(2)

ettirmek suretiyle ayarlanır. Bu, insan eli ile yapılan bir kontroldür, her an dış ha- va sıcaklığının kontrol edilmemesi ve vana kolunu dış hava sıcaklığındaki de- ğişimlere uygun olarak hareket ettirecek kimseyi devamlı vananın başında bulun- durmamızın imkânsızlığı nedeniyle elle kumanda, mahdut faydaların dışında bir şey temin edemez. O halde şu ihtiyaç ortaya çıkmaktadır: Dış hava sıcaklığı değişimlerine paralel olarak vana kolunu otomatik şekilde hareket ettirmek...

Şekil 2'de gösterilen elektronik sistem bu ihtiyaca mükemmel şekilde cevap ver- mektedir.

Binanın dışına yerleştirilen dış hava (sıcaklık, rüzgâr, güneş ışını) izleyicisi AF elemanı, hissettiği dış hava durumunu ZG merkezî elektronik kontrol cihazına bildirir. ZG cihazı, VF karışım suyu sıcak- lığı izleyicisi ikazını ve kapıcı odasında veya kontrol merkezinde bulunan TW sı- caklık seçme anahtarı ile kendi bünyesin- de yapılan ayar değerlerini mukayese eder. Eğer istenen sıcaklığı dört yollu vananın hali hazırdaki konumu temin edemiyecekse, dört yollu vanaya monte edilen VM motoruna vanayı açma veya kapama ikazı verir. Bu suretle sanki va- nanın başında bir insan bulunuyormuş gi- bi dış hava şartlarındaki değişimleri anında fark eder ve dört yollu vanaya gerekli pozisyonları aldırarak, odaların sıcaklığını devamlı olarak sabit tutar, yani 22° C arzu ediliyorsa, odalarda de-

vamlı 22°C'lik sıcaklık hüküm sürer ve bu değer ne yükselir, ne alçalır. Ancak, özel olarak odada 22° C yerine daha fazla veya az sıcaklık istenirse TW sı- caklık seçme anahtarı sağa veya sola nis- bet dahilinde çevrilir.

ZG cihazı üzerinde (Şekil: 3) yuvarlak olarak görülen, sistemin saatidir. Bu- nunla, istenen saatler arasında gündüz sıcaklığı, istenen saatler arasında gece sıcaklığı seçilebilir, Meselâ;

Saat, gündüz 6.00 ile 23.00 arasına a- yarlanmış ve alt alta üç ayar diskinden en üstteki ile oda sıcaklıkları 22° C olarak tesbit edilmişse, sabah saat 6.00'den, gece 23.00'e kadar ısıtılan mahaller 22°C olur. En alttaki ayar diski ile de, gece sı- caklığı 17°C olarak tesbit edilmişse, ge- ce 23.00'den, sabah 6.00'ya kadar her taraf 17°C olur. Görülüyor ki, kış başın- da yapılacak bir ayar ile bütün sezon her- hangi bir ayar değişikliği yapılmaksızın tam otomatik olarak kaloriferi en sıhhî sıcaklık veren ekonomik bir sistem ha- linde çalıştırır. Bu sistemin sağladığı faydalan şu şekilde sıralamak kabildir:

1. Isıtma sistemi tamamiyle otoma- tik olarak dış hava sıcaklığının kontrolun- da çalışır. Dış hava sıcaklığı düşerse rad- yatörlerde daha sıcak su, yükselirse daha soğuk su dolaşır. Bu suretle dış hava sı- caklığı ne şekilde değişirse değişsin, oda- ların sıcaklığı sabit kalır.

2. Yakıttan en az % 30 tasarruf sağ- lar.

3. Kazana dönüş suyu sıcaklığını hiç bir zaman 50°G'nin altına düşürmez, bu suretle kazanı alçak sıcaklık korrozyonun- dan koruyarak ömrünü uzatır.

4. Cihaz, üzerindeki saat vasıtasıyla istenen saatler arasında sistemi daha fazla sıcaklık, istenen saatler arasında da daha az sıcaklık temin edecek şekilde ça- lıştırır.

5. Radyatörlerin üzerindeki tozların yanmasına mâni olarak, duvarların ve perdelerin kirlenmesini önler.

6. Kalorifer sistemini tamamiyle kont- rolü altında bulundurur,

7. Kimsenin müdahalesine lüzum bı- rakmaz. Bu da, kalorifer sisteminin bil- gili veya bilgisizce karıştırılmamasını, ne- ticede arızların azalmasını temin eder.

Isıtma elektronik kontrol cihazları muh- telif safhalarla 30-35 seneden beri batı ülkelerinde kullanılmaktadır. Memleketi- mizde de iki seneden beri geniş şekilde tatbik edilmektedir. Yukarıda sayılan fay- daları nedeniyle elektronik kontrola, bir konfor elamanı olarak değil, ısıtma sis- temlerindeki kazan, radyatör gibi mevcu- diyeti elzem bir ünite olarak bakmak ge- rekir. Bilhassa yakıttan sağlayacağı bü- yük tasarrufun memleket ekonomimiz bakımından ehemmiyeti, hiç bir zaman hatırdan çıkartılmamalıdır.

( * ) Otto Roth - Der Heizungebauer.

Resimler Koçtaş Tic. A.Ş.'nin müsaade- siyle neşredilmiştir.

(Baştarafı 71. sayfada)

kalmış iki örnektir. Bu tamirler sırasında her ne kadar canlı ve parlak renkler kuşa- nılarak ve aynı motifler her yerde tekrar'a- narak hataya düşülmüşse de klâsik deden- lere uygun çalışılması bir kazançdır. Ab şap üzerine yapılan kalem işleri ise daha orjinal kalmışlardır. Yalnız renklerde, geçen asırların verdiği bir asalet sezilir ki, bu da ayrı bir kıymettir. Üsküdar Atik Val'de Ca- mii en güzel ahşap kalem işlerini taşıyan eserlerden biridir. Sanatkârlar her mimari bölüm için, ona uygun düşecek ayrı kompo- sizyonlar hazırlamışlardır. Mimari aksama göre düzenlenen bu kompozisyonlara kes- kin bir simetri hakimdir.

Bu sanatta görülen örnek ve ş e m a h m di- ğer sanatlarda da rastlanır. Fakat kullanılan malzemenin farklı olması ve teknik özellik- ler, ayrıca sanatkârların şekil ve renk anla- yışı motiflerin durumunu etkilemiştir.

Çinilerde olduğu gibi kalem işlerinde de-

erken ve klasik Osmanlı dekorasyon stilini gösteren çeşitli ve birbirini takip eden saf- halar vardır. (10 X. asırdan XVII. aşırın ilk yarısına kadar olan bu duvar nakışları kla- sik devrin tesirindedir. XVII. asrın yaviS'n- dan sonra, bilhassa sonuna doğru bir deği şiklik, Avrupa tesiri belirmeye başlar. Bun- dan sonraki asırlarda bu tesir artıK daha barizleşir. XVIII. ve XIX. asırlarda Garp süs- leme tarzı memleketimize yerleşmiştir. Bir farkla ki, Avrupa süs ve motifleri bi.jde doğ- rudan doğruya tam bir kopyacılık ruhu ile tatbik olunmamış, hatta kendimizden bazı ilaveler ve tadillerle biraz değişmiştir. Bi- zim tatbik ettiğimiz Rokoko ile Garp Roko- kosu arasından büyük zevk farkları vardır.

Böyle olmakla beraber bizim asil örnekleri karşısında=hayran kaldığımız rûmiler ar- tık garplaşmış, çiçeklerimiz dikenli s^plrtr

üzerinde Türk Stilini kaybetmeye başla- mıştır. (11) XX. asırda ise bu sanat yok ol- muştur.

(1) Katharina Otto-Dorn: Osmanısche Or- namentale VVandmalerei, Cilt 1, S: 45 - 54, VViesbaden 1950

(2) Enver Behnan Şapolyo: Nakkaşhane- ler. Ön Asya Dergisi, Sayı 45, S: 10-11 Ank.

1969

(3) Şerare Yetkin: Saray Kilimleri, Bel- leten, Cilt 35, S: 138 Ankara 1971

(4) Celal Esat Arseven: Sanat Ansiklo- pedisi, Cilt 1, S: 236 İstanbul 1943

(5) Enver Behnan Şapolyo: Aynı eser S. 10-11

(6) Celâl Esat Arseven: Aynı eser S. 236 (7) Celâl Esat Arseven: Aynı eser S 236 (8) Katharina Otto-Dorn: Aynı eser S.

45-54

(9) Celâl Esat Arseven: Sanat Ansiklope- disi Cilt 11, S. 619-620, istanbul 1947

(10) Katharina Otto-Dorn. Aynı eser. S.

45-54

(11) A. Süheyl Ünver: Süsleme sanatı ba- kımından Topkapı Sarayı Müzesi, Güztl Sa natlar Mecmuası, Cilt. 6, İstanbul 1946

Referanslar

Benzer Belgeler

B itez Ambrossia Otel'de gerçekleşen geceye Bod- rum Kaymakamı Bekir Yıl- maz, Bodrum Belediye Baş- kanı Ahmet Aras, Ak Parti ilçe başkanı Ömer Özmen, Chp

Ayrıca verimli bir yanma için yeterli miktarda temiz hava sirkülasyonu olmalı, baca tasarımı kullanılan model için gerekli çekiş değerlerin karşılamalı ve

TOPLAMDA 212.000M2'LİK ALANDA 48 ADET ULTRA LÜX VİLLA VE 66 ADET BUNGALOV EVLERİNİN YANGINDAN KORUNMASI, ISITMA SOĞUTMA TESİSATI, HAVALANDIRMA TESİSATI VE SIHHİ

**”DOĞU İKLİMLENDİRME” bu katalogdaki bilgileri önceden haber vermeksizin değişiklik yapma hakkını saklı tutar.. 1 Standart olarak RAL 9010 veya RAL 9016 elektrostatik

Sisteme gönderilen sıcak su sıcaklığının, dış hava sıcaklığındaki değişmelere bağlı olarak, ayarlanması sıcak sulu ısıtma sistemlerinde daima istenilen bir husustur..

Karışım (mixing) hava dağıtım sistemleri: Karışım hava dağıtım sistemlerinde birincil (primer) hava, dağıtıcıdan 3 ila 15 m/s gibi çok büyük bir hız ve

Tablonun incelemesinden de görüleceği gibi, özel tasarlanmış yerdeğiştirmeli dağıtıcılar, karıştırmalı dağıtıcılara göre daha sessiz çalışmakta, daha az

Basit olan Hava A tıkgaz Sistemlerinde farklı olarak bu sistemin alt kısmında atıkgaz borusu ile hava şaftının arasında, basınç dengesini sağlayan bir boşluk