• Sonuç bulunamadı

Utangaçl›¤›n Ödülü Hepsi Bir Hayal Miydi? Psikoloji

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Utangaçl›¤›n Ödülü Hepsi Bir Hayal Miydi? Psikoloji"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

6 Temmuz 2006 B‹L‹MveTEKN‹K

Utangaçl›¤›n Ödülü

“Siz onlar›n öyle bir köfleye büzülüp durdu-¤una bakmay›n; kafalar›nda birsürü fley evi-rip çeviriyorlar” diyor araflt›rmac›lar utan-gaç insanlar için. Yeni bir insanla tan›flma gibi kaç›nd›klar› ya da aflina olmad›klar› bir durumla karfl›laflt›klar›nda, bu kiflilerin be-yinlerinde olumsuz duygular›n ifllenmesin-den sorumlu bir beyin bölgesinin afl›r› et-kinleflti¤i biliniyor. ABD Bethesda’daki Ulu-sal Sa¤l›k Enstitüsü’nde yap›lan bir çal›fl-maysa, utangaçlar›n yaln›zca ürkütücü rumlara de¤il, her türlü uyarana daha du-yarl› olabileceklerini gösteriyor.

Ergenlik ça¤›ndaki 32 çocuk (13’ü afl›r› utangaç, 19’u da giriflken yap›da) üzerinde yap›lan beyin taramalar›, ilginç sonuçlar vermifl durumda. Çocuklar, para kazan›p kaybetmeleriyle sonuçlanacak bir oyun oy-nad›klar› s›rada, ifllevsel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) tekni¤iyle beyin tara-malar› yap›lm›fl. Onlardan istenen, bir iflaret gördüklerinde önlerindeki dü¤meye müm-kün oldu¤unca h›zl› basmak. Zaman›nda

ba-sarlarsa para kazan›yor, en az›ndan kaybet-miyorlar. ‹ki grubun da benzeri performans gösterdi¤i, ayr›ca korku duygusunu denetle-yen “amigdala” adl› beyin yap›s›n›n etkinli-¤inde de gruplar aras›nda herhangi bir fark olmad›¤› saptanm›fl. Ancak utangaç çocuk-larda, beynin “ödül sistemi”ni oluflturan ya-p›larda, di¤erlerine göre 2-3 kat fazla etkin-lik ortaya ç›km›fl. “fiu ana kadar utangaçl›-¤›n yaln›zca toplumsal durumlardan

kaç›n-makla ilgili oldu¤u düflünülüyordu” diyor araflt›rmac›lardan Monique Ernst. “Görüyo-ruz ki beyin ödül sistemi de bu kiflilerde hayli etkin.”

Bu, flimdilik nedenleri hakk›nda pek tahmin yürütülemeyen bir sonuç. Yorumlardan biri, afl›r› utangaç çocuklar›n, ister ürkütücü is-ter ödüllendirici olsun, birçok uyar› tipine karfl› artm›fl bir duyarl›l›k gösterdikleri yo-lunda. Bulgular bu çocuklar›n, yaflamlar›n›n

sonraki dönemlerinde ruhsal bozukluk gelifltirmeye di¤er-lerinden neden daha yatk›n olduklar›n› da aç›klar nitelik-te. Ancak tüm bunlar, ufkun karanl›k oldu¤u anlam›na gelmiyor. Kazan›p kaybetme konusundaki duyarl›l›klar›, araflt›rmac›lara göre olumlu duygular› da daha yo¤un bi-çimde yaflamalar›n› sa¤l›yor olabilir.

Science, 13 Haziran 2006

“Benim haf›zam iyidir, yan›lmam” diyenler-denseniz, Londra University College araflt›r-mac›lar›n›n size söyleyece¤i bir çift söz var: “Gelin de önce bizim testimizden geçin ba-kal›m!” Oldukça basit bir kuraldan oluflan bu testten yüzlerinin ak›yla ç›kan kifli say›s›-n›n beklediklerinden çok daha az oldu¤u düflünülürse, pek de haks›z say›lmazlar. Gö-rünüfle bak›l›rsa, bir olaya gerçekten tan›k m› oldu¤umuz, yoksa onu yaln›zca ‘öyle’ mi hayal etti¤imiz konusunda sand›¤›m›zdan daha beceriksiziz. Bunun nedeniyse asl›nda

belle¤imizin zay›fl›¤›ndan çok, boflluklar› ‘kendince’ dolduran, beynimizdeki frontal (al›n) loblar›n küçük üçka¤›tlar›. “Zihinleri-miz, bellekte oluflabilecek boflluklar› kimi zaman bizim için tamamlayabiliyor” diyor araflt›rmac›lar. “Böyle durumlarda da birfle-ye gerçekten mi tan›k oldu¤umuz, yoksa onu kurgulad›¤›m›zla ilgili olarak flaflk›nl›¤a düflebiliyoruz.”

Ancak yine de gerçe¤e büyük ölçüde haki-miz ve neyin gerçek, neyin hayali oldu¤unu yeterince iyi biçimde ay›rdedebiliyoruz. Bu konuda arada s›rada tökezlemekse yaflam›-m›z›n genel ak›fl›n› pek etkilemiyor. Tabii ayn› fley, felç ya da flizofreni gibi, gerçe¤i kontrol sisteminin darbe ald›¤› durumlar için geçerli de¤il. University College araflt›r-mac›lar›n›n yapt›¤› çal›flma, bir olay›n ger-çekten mi oldu¤u, yoksa oldu¤unun hayal mi edildi¤ini hat›rlamaya çal›fl›rken, sa¤l›kl› bireylerde yap›lan beyin taramalar›n›n, halu-sinasyon görenlerle ayn› beyin alanlar›na iflaret etti¤ini gösteriyor. Araflt›rmac›lardan Burgess, “halüsinasyonlar›n, d›fl dünyaya iliflkin bilgileri hayal edilenden ay›rdetme güçlü¤ünden kaynakland›¤›n› düflünüyo-ruz” diyor.

Yap›lan teste gelince... Deneklere “Laurel ve Hardy”, “rock and roll”, “k›ymal› yumur-ta” gibi iyi bilinen 96 sözcük çifti gösterile-rek, ikinci sözcü¤ün içerdi¤i harf say›s›n› söylemeleri isteniyor. Bu arada ikinci söz-cük birçok durumda asl›nda hiç gösterilme-yerek, kat›l›mc›lar›n hayal gücüne b›rak›l-m›fl oluyor. Daha sonra, yaln›zca ikinci söz-cük temelinde olmak üzere kat›l›mc›lardan hangi sözcükleri gördükleri, hangilerini ha-yal ettiklerini hat›rlamalar› isteniyor ve bu s›rada da beyin etkinlikleri, ifllevsel manye-tik rezonans görüntüleme (fMRI) tekni¤iyle belirleniyor. Do¤ru hat›rlayan kiflilerde et-kinleflen beyin bölgesinin, frontal lobun ön k›s›mlar›nda yer alan ve hayalle gerçekli¤in kontrol edildi¤i bir bölge oldu¤u saptan›-yor. Cevaplar›nda yan›lg›l› olan kiflilerdeyse bu bölgedeki etkinli¤in daha düflük oldu¤u saptan›yor. ‹kinci grup, toplam›n % 20’den fazlas›; ki araflt›rmac›lara göre bu küçük bir oran gibi görünse bile, asl›nda hiç de de¤il. Ne demek istediklerini anlamak için, bu ki-flilerden birinin bir tan›k sandalyesine otu-rabilece¤ini düflünmek -ki bu kendimiz de olabiliriz- yeterli olsa gerek.

University College London Bas›n Duyurusu, 23 Haziran 2006

B ‹ L ‹ M V E T E K N

L O J ‹ H A B E R L E R ‹

Z e y n e p T o z a r

Hepsi Bir

Hayal Miydi?

Psikoloji

haberTemmuz1 6/27/05 7:55 PM Page 6

Referanslar

Benzer Belgeler

Kapının yanında duran teyp ile karşısındaki televizyon arasında beş koltuk ve iki kanepe, ikisi büyük ve orta yerde, ikisi küçük ve koltukların aralarında duran

Boran ve Sarg›n bütün güçlüklerine ra¤men bu çat›flma ortam›nda de¤erini çok iyi bildikleri demokratik, yasal çizgiyi kaybetmemeye büyük çaba harcad›lar..

Bir günlük besin tüketimi yöntemiyle elde edilen veriler yard›m›yla, farkl› besin gruplar›ndan sa¤lanan günlük enerji, karbonhidrat, protein ve ya- ¤›n yüzde

Kozmik mikrodalga fon ›fl›n›m›, ev- ren yaklafl›k 300.000 yafl›ndayken ye- terince so¤udu¤unda, hâlâ çok yo¤un olan “madde ve ›fl›n›m çorbas›” (yani proton,

(Gerçi her gün ev işleri, çocuk ve evdeki bireylerin bakımı ile ilgilenen, bunları hane içinden bir kimse ya da kimselerden yar- dım alamadan yapmak zorunda kalan ve tüm

Cümle: dün kırılan camı başkası değil Ahmet kırdı (suçlu Ahmet!).. Cümle: Ahmet’in dünkü işi camı kırmak oldu (belki önceki gün

Yemek yemeden önce ve sonra ellerimizi sabunla yıkamalıyız.. Ellerimiz kirli iken

Dünyada özellikle son otuz y›ld›r, tar›msal ilaçlara ve dolay›s›yla böcek ilaçlar›na karfl› böceklerin ve akar gibi di¤er cinslerin gelifltirdikleri direnç ko-..