Eğitim-İş bütün illerde basın toplantısı düzenliyor.
Sendika tüm velileri bakanlığı protestoya çağırıyor
ÖSYM Başkanı ikna edemedi
ÖSYM Bakan Prof. Dr. Ali Demir, “ifrele- me iddialar aslszdr” dedi. Hemen ar- dndan internet sitelerinde oylama ba- lad. “Açklamalar sizi tatmin etti mi?” so- rusuna katlmclarn yüzde 90’ “Hayr, tat- min etmedi” cevabn verdi.
Manşetimiz ve süpermarkette isyan
Ankara’nn Çankaya lçesi’nde büyük bir sü- permarkette, dün sabah saatlerinde YGS is- yan yaand. Bir müteri Aydnlk Gaze- tesi’nin manetini sesli okumaya balaynca, veliler toplanp ÖSYM’ye çatt. 9’da
KURULU 1921 4 NSAN 2011 PAZARTES - 50 KURU
ISSN2146-2356
VELILER EYLEME
Cumhurbakan Abdullah Gül, YGS’deki “gizli ifre’’ skandaly- la ilgili olarak, “ÖSYM Baka- n’ndan aldm bilgiler beni tatmin etti. Örencilerimizin güvenle kendilerini ikinci sna- va hazrlamalar gerekir’’ dedi.
Vatanda isyan ediyor, Gül tepkileri bastrmak derdinde.
Bir tek Gül ikna oldu
ÖSYM Bakan’nn “Kitapçklar internette” açklamasndan son- ra, “ifreleme sahtekârl”n
ortaya çkaran Artvinli dersha- ne yöneticisi Fahri Akyüz, Ay- dnlk’a ilginç bir açklamada bulundu: Bir arkadam Ada- na’dan bakm, kitapçn ken- disine ait olmadn söyledi.
‘O kitapçık
benimki değil’
Fethullahçılar devşiriyor
MHP’ye AKP operasyonu
AKP’nin MHP içindeki çalmalar youn- lat. l ve ilçelerde bire bir markaja balayan AKP’liler, özellikle Türk-s- lam sentezine yakn isimlere yöneli- yor. MHP içinden transfer çalmala- rnda Fethullahçlar kullanlyor. 7’de
Diyarbakır’da arsa balonu çabuk patladı
Şimdi daha fakirler
Binlerce kiinin evini, otomobilini, bilezii- ni satp yerini bile görmeden ald
arazilere ilgi bçak gibi kesildi. Talep olmad için 1 ay önceki bedeline oranla fiyat yüzde 70 düen arazilere bile alc yanamyor. 5’te
20 bin sağlıkçıya kötü haber
‘Garanti gelir’ yok
20 bin salk çalan aylk 420 TL’den yok- sun brakld. Bakanlk genelgesiyle 15 bin, 4924 sayl kanuna göre eleman temininde güçlük çekilen bölgelerdeki personel ve 5 bin vekil ebe-hemire ga- ranti gelirden yararlanamayacak. 2’de Yazy bilgisayarda
yazmam çok tehli- keli! Kim evinde bilgisayarnda ne yazyor biliyorlar!
Yazy bitirme- den evi
basabilirler...
FERHAN ENSOY 11’de
Suriye Örenci Birlii, bir bildiri yaymlayarak Cum- hurbakan Bear Esad’a desteini ilan etti. Örenci- ler, “Suriye’yi ilkeli milli çizgisinden çkarma çabala- rna kar bütün gençlikle ve halkla birlikte kar du- racaklarn” belirtti. 6’da
Gençlikten Esad’a destek
CNN Televizyonu, Amerikal
üst düzey bir yetkiliye daya- narak, CIA’nn bandan beri Libya’da olduunu, eylem- ler balaynca ek personel yolladn ifade etti. 6’da
CNN: CIA baştan beri Libya’da
13 Haziran’da Meclis’teyiz
Cumhuriyet Güçbirliği, 30 Mart’ta ilan edildi ve hızla çalışmalarına başladı.
Yurdun dört bir yanında kimlerin aday gösterileceği tartışılıyor, isimler saptanıyor
Türkiye’nin yurtsever, devrimci ve Atatürkçü bütün kesim- leriyle emekçi halkn büyük desteini gören Güçbirlii, se- çim çalmalarna hzl balad. Cumhuriyet Güçbirlii Mer- kez Yürütme Kurulu Üyesi Av. Erdoan Özer’e sorduk.
Özer, “En çok Dou Perinçek, Çetin Doan, Hakan Bayrakç, Yaar Okuyan, Fatih Hilmiolu, Nusret Senem ve Osman Kaçmaz’n aday gösterilmesi isteniyor. Türkiye’nin en say- gn isimleri Güçbirlii’nin adaylar olacak” dedi. 8’de
Fısıldaşma günleri
İlk Deniz Gezmiş heykeli İstanbul’da açıldı 8’de
YGS ihbar hattı
Türkiye Gençlik Birlii
“YGS ihbar hatt” kurdu
Tel: 0507 756 84 76 - 0531 592 59 98 e-posta: tgbliseli@gmail.com
Kocasakal: İleri faşizme doğru
stanbul Barosu Bakan Doç.
Dr. Ümit Kocasakal, “Türkiye ileri demokrasi yalan ile ileri fa-
izme götürülüyor” dedi. 8’de
Metin Feyzioğlu:
Öz’ün terfisi garip
Ankara Barosu Bakan Metin Feyziolu, Savc Zekeriya Öz’ün basavcvekilliine terfi ettirilmesini eletirdi. 8’de
Ziraat Bankası’na Yunanistan engeli
Genel Müdür Akn Çalar, Bal- kanlar’da büyümek istediklerini fakat Yunanistan’da sürekli engel- le karlatklarn anlatt. 5’te
ÜSTÜN SANVER 5’te
OKTAY YILDIRIM 7’de
Bankalar Birliği
Askerin ruhu emekli olmaz
Aydınlık’ın dünkü manşeti eğitim çevrelerinde büyük yankı yarattı.
Fethullah’a yakınlığıyla bilinen FEM Dershaneleri’nden ses yok. 9’da
‘HAREMLİK’ SINAVI DA BAŞARMIŞLARDI
İstanbul Eyüp Silahtarağa İlköğretim Okulu’ndaki YGS’ye girenlerin tümünün kız öğrencilerden oluşması görenleri şaşkına çevirmişti. Veliler ‘haremlik’ sınavı yapan okula tepki göstermişti.
MEVSİMLİK
ÖĞRENCİLER
Türkiye’nin batısında yağışlar devam ediyor ama Doğu Anadolu ve Doğu Akdeniz’e bahar geldi bile... Havaların ısınmasıyla birlikte mevsimlik işçiler de yaşadıkları yerleri terk ediyor. Çocukların okulları da şimdiden kapandı.Her yıl farklı yerlere giderek mevsimlik işçilik yapan göçerler çocuklarını okuldan aldı. Osmaniye’den Malatya’ya göçen 8 aile de Kuruçay’da konaklamaya başladı. Yetişkinler çalışıyor, çocuklara da oyun oynamak düşüyor...
Fenerbahçe Kad- köy’de Bursaspor’la 0-0 berabere kala- rak liderlii ampi- yonluktaki rakibi
Trabzonspor’da brakt. SPOR’da
Fenerbahçe-Bursaspor: 0-0
Kadıköy’de sessiz gece
Kadıköy’de
sessiz gece
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi İngiliz liberal Andrew Duff, “Türkiye ve AB Arasında Kalıpları Yıkmak ve Köprü Kurmak”
konulu panelde açış
konuşmasını yapmış.
Erdoğan’ı ikinci Atatürk olarak gördüğünü söylemiş.
Erdoğan’ın Atatürk gibi kendisine güven ve cesareti varmış.
Arkasındaki amcasına güvenip bir deli cesareti olduğu doğru. Türkiye’nin bağımsızlığına, bölünmez bütünlüğüne kastetmek başka türlü açıklanamaz.
Ama Atatürk’ün cesareti akıllı cesaretiydi. Yedi emperyalist büyük devlete
halkına güvenerek boyun eğmemek, mazlum milletler için cesaret örneği oldu.
O zaman bu Duff gibiler Atatürk için ne diyordu biliyor musunuz...
İsyancı! İdam etmeli!
Suikast düzenleyip öldürmeli!
Zalim! Katliamcı! Diktatör!..
Ş ULE P ERİNÇEK
suleperincek@aydinlik.com.tr
“NATO attığı bombalarla 4’ü sivil, 13 kişiyi öldürdü. Üstelik yanlışlıkla muhalifleri vurdu...” Ne olacak umurunda mı... Afganistan’da o kadar çok yapıldı ki bu iş...
“Pardon” demeye bile gerek yok.
Bir Afrika fıkrası vardır. Avcılar vurdukları hayvanları abartarak anlatırlar, en sonuncusu en gururlusudur:
- Ben kaç no plis vurdum sayısını unuttum.
- Nedir o?
-Valla bilmiyorum, “No plis, no plis” diye bağırıp zıplayıp
duruyorlardı.
İngilizce “No please”, “Lütfen yapma!” oluyor biliyorsunuz...
Hadi Batılı’nın gözünde böyle.
Türkiye?
O zaten insani yardım için orada.
İnsan var, insan var. Ülkesinin bağımsızlığı için işgale direnen Müslüman Libyalılar insan mı ki!
Vurun!
İkinci Atatürk’müş...
İkide bir söyleyip duruyoruz ya. Böyle bir durumda, bakanın istifa etmesi gerekir, şu kurumun başkanının istifa etmesi gerekir!..
Bu kaçıncı rezalet? Gözümüzün içine baka baka sürdürüyorlar. Çocuklarımız, analar, babalar perişan oluyor.
Diyorlar ki; “YÖK Başkanı istifa etsin”, “Milli Eğitim Bakanı da istifa etmeli!”.
Ben “Yetmez, hükümet” dedim.
Bir başka arkadaşımız en doğrusunu önerdi: “Devlet istifa etmeli!”
Öyle çürüttüler ki, başka tedavi şansı kalmadı!
Neşteri kökünden vuracaksın.
Gövdeden hastalıklı urları çıkarıp atacaksın. Önümüzde seçimler var.
Ameliyat zamanı. Neşteri tutan elleriniz sağ olsun!
Eski kültürümüzden kalan yegane çar-
, ad ve anyla kitaplara konu olan Ka- palçar’da alveri festivali olduunu duydum ve soluu orada aldm. Bu çar- da aslnda her ey alveri merkezlerine oranla daha ucuz. Alveri merkezlerinde deri ceketler 450 lira iken burada sadece 150 lira. Kapalçar’da deri çantalar 70 li- ra iken alveri merkezlerinde sahtesini bu fiyata alyorsunuz.
1461 ylnda kurulmu olan Kapalçar-
’da 64 cadde ve sokak, 16 han ve 22 adet kap var. 45 bin metrekare kapal alan üze- rine kurulu 3 bin 600 dükkan bulunuyor.
Gelelim Kapalçar Dernei’ne... Genel Sekreter Cem Arca ile sorunlardan bah- sederken duyduklarmza inanamadk. Bir de u var ki Kapalçar gelenei dedeler- den torunlara geçtii için hangi esnafn ya- nna gitseniz çok farkl bir hikaye dinli-
yorsunuz.
Cem Arca’ya “Kapalçar alveri mer- kezine dönütürülecek eklindeki haberler hakknda ne düünüyorsunuz?” diye sor- duumda ise “Kapalçar zaten en eski al- veri merkezidir” dedi. Arca sözlerine
öyle devam etti: “Kapalçar, insann
emrindedir. Bu mekanda hiçbir zaman in- sann deeri sermayenin bir fonksiyonu ola- rak görülmez. Amaç esnafmzn mutlulu-
u, huzuru, en önemlisi de sandalyesini dükkannn önüne koyup komusuyla içe- bildii bir yudum çaydr. En zenginimiz bi- le böyle yaamaktan zevk alr.”
Torba yasada yaplan düzenleme ile tüm salk çalanlarna aylk mah- suplama hakk tannm, çalanlara her ay 420 TL civarnda garanti ek ge- lir ödenmesi yasalamt. Salk çal-
anlarnn böylelikle en az döner ser- maye almayan kurumlardaki ek öde- me tutarnda bir geli- re her ay sahip ol- malar salanmt.
Söz konusu düzenleme ile ilgili olarak Salk Bakanl tarafndan bir genelge yaymland. Bu genelgeyle; 20 bin sa- lkç garanti gelirden yoksun brakld. Ba- kanlk genelgesiyle, 15 bin, 4924 sayl kanuna göre güç bölgelerde çalan personel ve 5 bin vekil ebe-hem-
ire, aylk 420 TL garanti gelirden yararlanamayacak. Genelgede, söz konusu salk çalanlarnn 375 sayl Kanun Hükmünde Ka- rarname’nin, (KHK) ek 3. madde- si kapsamnda yer almadndan bu hakkn verilmedii ifade edildi. Bu personele sadece performansa daya- l ek ödeme yaplaca kaydedildi.
İptal davası açıldı
Genelgenin söz konusu hüküm- lerinin yürütmesinin durdurularak iptal edilmesi için genelge yaymlan- dktan 1 gün sonra Türk Salk-Sen tarafndan Dantay’da iptal davas
açld. Sendika, iptal davas ile ilgili dilekçede, söz konusu salk çal-
anlarnn 375 sayl KHK’nn ek 3.
maddesi kapsamnda yer almadklar
gerekçesiyle ek ödeme hakkndan mahrum braklmalarnn Anaya- sa’ya ve idarenin yeksenakl ilke- sine ters dütüünü belirtti. Düzen- lemenin söz konusu personel aç-
sndan telafisi güç veya imkansz zararlar doura- candan yürütmesinin durdurularak iptal edil- mesi istendi.
ANKARA/ANKA
Alışveriş festivali Kapalıçarşı’da
Bugün; 3 bin 600 dükkanı barındıran Kapalıçarşıda’yız. Çarşıda aslında her şey alışveriş merkezlerinden çok daha ucuz
Bale sahnesinin ‘uçan’ Quasimodo’su
Devlete ameliyat
Libyalılar insan mı ki...
9 Eylül de greve çıktı
Performans sistemine kar geçtiimiz cuma günü i brakan Dokuz Eylül Üniversitesi Hasta- nesi çalanlar, bugün grevde... brakacak olan salk emekçileri, bugün saat 11.00’de Do- kuz Eylül Üniversitesi Yatan Hasta Servis Bina- s giriinde basn açkla- mas yapacak.
Cehaletin bu kadarına pes
Mersin’de kent merke- zinde küçük bebeini bi- sikletin arkasna yerletirdi-
i kasada tayan bir baba, objektiflere böyle yansd.
Çarşı, festivali
10 yıl önce keşfetmiş
“En büyük sorunlarnz nedir?” so- rusuna ise Cem Arca, “Buradaki en büyük sorun otopark sorunu ve tu- valet sorunlarmz. Kültürümüze ya- kmyor. Bu konuda belediye bize ge- reken yardm yapmyor” cevabn
verdi. 2 yldr AVM Dernei’ne üye ol- duklarn belirten Arca, u anda 26 Ni- san’da bitecek olan Shopping Fest fes- tivali kapsamnda her dükkann önün- de asl yazlarla hizmet verdiklerini fa- kat bundan 10 yl önce bu festivali kendilerinin yaptklarn ifade etti.
Arca, “Kapalçar’da 10 sene önce bu tip festivaller bizler tarafndan dü- zenlenirken tur ve gemilerle anla- mamz vard ve gelen turist festival e- liinde geliyordu” dedi.
20 bin emekçinin sevinci kursağında kaldı
Muammer Ketenci’nin
“Harem-i Hümayun Taklar’’ defilesi
stanbul Metro- city AVM’de yapld. Ko- reografisini Banu No- yan’n üst- lendii de- filede, 32 el- bise ve 120 ta- k sergilendi. AA
Harem takıları göz kamaştırdı
Avrupa nsan Hakla- r Mahkemesi (AHM), Sam-
sun’da 51 yl önce 1960’da açlan ve hâ- lâ devam eden bir tapu davasnn, makul sürede tamamlanmad-
gerekçesiyle Türki- ye’yi manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
Yarm asrdr süren da- vann Samsun’da baka bir örnei bulunmuyor.
Davay kazanp parala- rn alan vatandalar ise çok mutlu. AA
Sosyal paylam sitesi Facebook’ta ku- rulan “Emeklilikte Yaa Taklanlar’’ gru- bunun üyeleri, “emeklilik haklarnn ve- rilmesi’’ talebiyle zmir’de miting yapt. z- mir Gündodu Meydan’nda bir araya ge- len yaklak 200 kiilik grup adna açklama yapan Ali Gülel, 1999 ylndaki de-
iiklikle emeklilikte ya
snr getirilmesi sonras, yüz binlerce kiinin bu snra takl- dn, sosyal medya üzerinde balattklar
hak arama mücadelesini meydanlara ta-
dklarn söyledi. Mitinge katlanlar, “Af deil hak istiyoruz”, “Emeklilik hakkmz’’,
“Korkmayn bizden, sadece emekliliimizi istiyoruz’’ yazl dövizler tad. AA
‘Af değil, hak istiyoruz’
Sanat engel tanmyor. Gaziantep’te ya-
ayan ve 2 yanda otizm tans konulan Caner Serin (23), verdii piyano resital- leriyle sanatseverlerin beenisini toplu- yor. Müzie olan ilgisi 3 yanda ailesi ta- rafndan kefedilen Caner Serin, anne ve babasnn desteiyle piyano dersi ald ve halen profesyonel olarak sanat hayatn
sürdürüyor. Klasik müzie büyük ilgisi olan Caner, ilk piyano resitalini geçtii- miz yl Gaziantep’te verdi. AA
Otizm sanata engel olmadı
Samsun’da bir ilk... 3 kuşaktır devam ediyor
Facebook’ta tanışıp miting
yaptılar
51 yıldır süren davayı AİHM bitirdi
Londra’da 15 günde bir yayımlanan Private Eye (Özel Göz) Dergisi’nin 4-17 Mart, 2011 sayısının kapağı:
David Cameron (İngiltere Başbakanı): “Tamam, biber gazı bombalarından bir tane alırsanız ikincisi bedava. Ve zırhlı araçlarda da yüzde sıfır faiz!”
Şeyh Hamid bin İsa El Halife (Bahreyn Kralı): “Karınızı da yanında verebilir misiniz?”
Şu açıdan güzel bir çalışma:
Batı’nın ikili ve kirli yüzünü gösteriyor.
Ekonomileri darda kalınca hem silah satarlar, arayı kızıştırırlar, ondan sonra da “Neden böyle
yapıyorsuz?” diye tepelerine binerler.
Binlerce yıllık kültürü olan Araplara nasıl tepeden baktığını da... Arap deyince aklına başka bir şey gelmiyor. Sanki Batılı erkekler hatta devlet başkanları arasında böyle olmazmış gibi...
Mizah deyince mutlaka işin içine bir “kadın unsuru” katmakta o çok övündükleri İngiliz
medeniyetinin de bir ayrımının olmadığını, kadını “malzeme”
olarak gördüğünü de çırılçıplak gösteriyor. (Dergi kapağı için İngiltere’den Latif Bolat’a teşekkürler)
Batı’nın ikili yüzü
Sağlık çalışanına negatif ayrım... 20 bin emekçi garanti gelirden yoksun bırakıldı. Bakanlık genelgesiyle 15 bin, 4924 sayılı kanuna göre güç bölgelerde çalışan personel ve 5 bin vekil ebe-hemşire, aylık 420 TL garanti gelirden yararlanamayacak
“Uçan Türk” olarak ta- nınan bale sanatçısı Serhat Güdül, Victor Hugo’nun ölümsüz eserinden sahneye uyarlanan “Notre Da- me’ın Kamburu” fina- linde, 6.5 metrelik çan kulesinden atlıyor. Bu riskli sahne için Dağcı- lık Federasyonu’ndan destek alınan eserde sanatçı, hiçbir eserde yapılmayan kadar ağır bir makyajla sah- ne alırken, Quasimo- do’nun meşhur yürüyü- şünü en iyi biçimde yansıtmak için topal- layıp öne bükülerek dans ediyor.
Sağlıkçının suçu ne?
4
4//99 33//88 33//--55 3 3//1122
4 4..5544 6 6..2222 1122..5599 1166..3322 1199..2233 2 200..4444
5 5..0077 6 6..3377 1133..1144 1166..4488 1199..4400 2 211..0022
5 5..2200 6 6..4466 1133..2222 1166..5555
1199..4455 2 211..0044
4 NİSAN 2011 PAZARTESİ
8 8//1133 4
4//1144
9 9//1199
1100//1188
5 5//88 11//1144
4 4//1166
4 4//88
4 4//1155
4 4//1122
1100//2222 3
3//1122
1122//1199 55//2200 6 6//1122 77//1111
--33//1100 77//88
5 5//1199
77//2222 1111//1133
Başbakan’ın her yurt dışına çıkışında galiba ayakları yerden kesiliyor. Ya eski söylediklerini unutuyor ya da gündemi değiştirecek yeni kavramların içine karışıyor.
Dahası; Başbakan hiç de uzmanı olmadığı konularda ahkam kesiyor. Size bir anı nakledeyim:
Rahmetli Kemal Ilıcak, Özal İstanbul’a geldiğinde buluşur ve tavla oynarlarmış. Gazete patronlarının tav- la merakını bilirsiniz. Örneğin Aydın Doğan da tavla- ya bayılırdı. Ancak yenilen olmamak kaydıyla... Ne za- man Gözcü’ye gelse -pek sık uğramazdı ya!”- Rah- mi’yle tavla oynamak isterdi. Ilıcak, Özal’ı şöyle an- latırdı: “TTaavvllaa ooyynnaarrkkeenn ttaattllıı ttaattllıı aannllaattıırrddıı.. BBeenn ddee bbiirr y
yaannddaann zzaarrllaarrıınn bbaannaa iiyyii ggeellmmeemmeessiinnee dduuaa eeddeerrkkeenn bbiirr y
yaannddaann ddaa oonnuu ddiinnlleerrddiimm.. HHeepp mmeemmlleekkeettii kküüççüükk AAmmee-- rriikkaa yyaappaaccaağğıınnddaann ssöözz eeddeerr vvee eelliinnddeenn ggeellssee ssiisstteemmii bbii-- llee ddeeğğiişşttiirreecceekk ggüüccüünn ssaahhiibbii oolldduuğğuunnaa iinnaannıırrddıı..””
Demek ki onun için bir gün “CCaannıımm bbiirr ddeeffaa AAnnaayyaa-- ssaa’’yyıı iihhllaall eettsseekk nnee oolluurr??”” demişti. O sadece Anayasa ih- lalinin yaptırımını dikkate almıyor, dalgasını geçiyor- du. Anayasa’yı değiştirmenin kolay olmadığını zaman- la öğrenmişti. Hukukçu değildi ama zekiydi ve öğreni- min verdiği donanımı bilirdi. Sonra bir gün “BBeenniimm mmee-- m
muurruumm iişşiinnii bbiilliirr””dedi ve ülkeye bir rüşvet dalgası gel- di ki; şimdi onu aratacak derecede yaygınlaştı. Bereket arkasında onu frenleyen Semra Özal gibi bir eş vardı.
Daha 2 gün önce Ulusal Kanal’ın ““EEkkoonnoommii PPoolliittiikk””
programına katılan siyasetin piri ve gerçek bir Cum- huriyetçi Hüsamettin Cindoruk da Erdoğan için bir ben- zetme yaptı: “OO ssaannııyyoorr kkii yyaa ddaa iinnaannııyyoorr kkii kkeennddiissii AAttaa-- ttüürrkk ggiibbii,, İİnnöönnüü ggiibbii TTüürrkkiiyyee’’yyii kkuurrttaarrmmaayyaa mmeemmuurr bbii-- rriiddiirr..”” O nedenle rahmetli Özal, hevesle Çankaya’ya çık- tı ve bir süre sonra oradan sıkılıp tam da siyasete ge- ri döneceği zaman -bir 17 Nisan günü- vefat etti.
İhtiras ve akıl
Rahmetli dostum, ağabeyim Kemal Satır derdi ki:
“BBiirr ssiiyyaasseettççiinniinn iihhttiirraassıı aakkllıınnddaann ddöörrtt ppaarrmmaakk yyuukkaarrııddaa o
olldduu mmuu,, yyaappmmaayyaaccaağğıı iişş,, aattııllmmaayyaaccaağğıı mmaacceerraa oollmmaazz..””
Hâlâ geçerli olan bu sözler gerçeğin ta kendisidir.
Hitler, onu izleyen Mussolini, ihtirasları akıllarından dört parmak yukarıda olduğu için hem dünyayı kana buladılar hem de kendilerini felakete götürdüler.
Gelelim bizim Başbakan’a... İngiltere’ye gitmiş, ora- dan sesleniyor ki: “EEğğeerr mmiilllleett bbiizzee AAnnaayyaassaa’’yyıı ddeeğğiişş-- ttiirreecceekk ççooğğuunnlluuğğuu vveerriirrssee,, iillkk iişşiimmiizz oo oolluurr.. YYookk oonnuu vveerr-- m
meezz ddee 336677 ooyy vveerriirrssee oo zzaammaann ddaa rreeffeerraanndduummaa ggiiddeerr v
vee ggeennee mmiilllleett iisstteerrssee bbaaşşkkaannllııkk ssiisstteemmiinnee ddee ggeeççeerriizz..””
Kimse sormuyor ki: “NNaassııll oollaaccaakk bbuu?? 8877 yyııllddıırr kkuuvv-- v
veettlleerr aayyrrııllıığğıınnaa bbaağğllıı kkaallmmıışş,, ppaarrllaammeenntteerr rreejjiimmii yyaa-- şşaammıışş,, yyaappııssıı üünniitteerr oollaann bbiirr mmeemmlleekkeettii,, hhoooopp ddiiyyee aallııpp b
baaşşkkaannllııkk ssiisstteemmiinnee ttaaşşııyyaaccaakkssıınn??””
1923’ten bu yana, hatta daha geriye gidelim; asker zoruyla 1876 1. Meşrutiyet’ten bu yana bu ülke hep meclislerce yönetilmiş, o nedenle çöküşüne dek o ko- ca imparatorluğu o eski yapıyla ayakta tutmuşlardı.
Padişahlar Abdülhamit Han saltanatını devam ettir- mek için yol aradı mı? Aradığında karşısına 1908 2. Meş- rutiyet’i çıkıverdi. Cumhuriyet’in de bugüne dek de- mokratik, çoğulcu parlamenter rejimde karar kılma- sı hep bu tarihi deneyimlerin eseridir. O sistemden bu- güne dek ahalinin şikayeti mi vardır ki; Erdoğan elin- deki kudretinin kıymetini bilmeden, daha engebeli bir araziye girmek niyetindedir? Başkanlık sisteminin ba- şarıyla yürüdüğü tek devlet vardır: ABD. O da her eyale- tinde ayrı meclisi, ayrı başkanı, ayrı usul ve erkanı olan bir federatif sistemle yönetilir. Tabii orada görünmez bir kuvvet değil, birkaç kuvvet de devrededir. Penta- gon ve eyaletlerin kendi egemenlikleri yanında, ulus- lararası gücü önemsenen finans odakları. Örneğin bir eyalette idam cezası yoktur, başkasında vardır. Her eya- letin yasaları farklıdır. Yani Başbakan inanıyorsa ki ba- sını, yargıyı, orduyu, sanayi ve finansı, yabancı ser- mayeyi şimdi olduğu gibi elinin altında tutacak, iste- diğini yaptırabilecek! Hayır; tersine yavaş yavaş, far- kına varmadan dikta rejimine geçivermek zorunda ka- lacak. O zaman da o arkasındaki halk artık olmayacak!
Cumhurbaşkanı Gül -hani şu daha süresi 7 yıl mı 5 yıl mı belli olmayan Gül- buna ne diyecektir? Kibarca ve diplomatik bir dille dedi bile: “GGüünnddeemmiimmiizzddee bbaaşş-- k
kaannllııkk ssiisstteemmiinnee ggeeççiişş yyookk..””
O halde Başbakan ve Gül çatışması yakın demek- tir. Eh! Gül’den pek memnun olan ABD kimi tutacak der- siniz? Bu iş kafa karıştırmaktan öte anlamlar da ifade edebilir ve ülkede var olan sessiz güçler de işe karışırsa, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olursak...
Ateşle oynamak
kurtulaltug@aydinlikgazete.com
K URTUL A LTUĞ
Satılık işçi böbreği
8
8//1122 88//1177
Sınav kaygısı
obeziteyi tetikliyor
Antalya Eitim ve Aratrma Hastanesi Spor Hekimi Ayen Bacanl, çocuklarda obezite oranndaki ar- tn ürkütücü boyutta olduunu belirterek, okullarda örencilerin kilo ve boy ölçümlerinin yakndan takip edilmesi gerektiini söyledi. Bacanl, ilkö- retim dönemindeki çocuklarda obezite gö- rülme orannn yüksekliine dikkat çekti.
Bunun için okullara tart konulmas öneri- sinde bulunan Bacanl, “Snav kaygs masa banda vakit geçirmeye, stresli bir ortama itiyor. Buna salksz beslenme alkanl
da eklenince obezite dünyada olduu gibi Türkiye için de büyük tehdit oluyor” dedi.
İstanbul’da bomba paniği
stanbul Zeytin- burnu’nda bir banka ubesinin ATM’sinde üp- heli bir paket ol- duunu gören vatandalar, du- rumu polise bil- dirdi. Olay yerine giden ekip, yapt in- celemede pakette bomba olduunu belir- ledi. Zaman ayarl, basnç etkili, parça te- sirli el yapm bomba, fünyeyle patlatld.
Duvar delen
hırsız yakalandı
‘Cebinizdeki casusa dikkat!’
Konya’nn Me- ram lçesi’nde- ki 6 iyerinin duvarn dele- rek yardm ku- tusu, sigara ve kasalardaki paralar çalan Metin Ö., ayn
yöntemle gir- dii bir evde yakaland.
Toplanan delil ve incelemelerin ardndan polis, Metin Ö.’nün, ev sahibinin bulunmad bir ba evine duvar delerek girdiini ve geceleri burada kaldn tespit etti. Me- tin Ö., kald evde gözaltna alnd.
Manisa’nn Saruhanl lçesi’nde bir ambulans ve kamyonetin kart
kazadan etkilenen lise örencileri Hasan Levent ve Ouz Akan, “geçi
üstünlüü’’ bulunan araçlarn kav-
aklardan geçiini düzenleyerek, kazalarn azaltlmasna yönelik pro- je gelitirdi. Gençlerin çalmasnda, geçi üstünlüü olan araçlara ve
kl kavaklara yerletirilen bir al- glama sistemi ile sinyalizasyonun
düzenlenmesi hedeflendi. Buna gö- re geçi üstünlüü bulunan araçlar- dan herhangi biri kl kavaa yaklatnda, kavaa bal dier yönlerdeki trafik klar krmz ya- narken, aracn geldii yöndeki k yeil yanyor. Böylelikle ambulans, itfaiye ve polis araçlarnn acil du- rumlarda krmz a yakalanarak zaman kaybetmeleri ve yaanacak olas bir trafik kazas önleniyor.
Duyarlı liselilerden trafiğe hizmet
stanbul’da Türk Polis Tekilat’nn 166. kurulu
yldönümü kutland. Kutla- malar kapsamnda, stiklal Caddesi’nde polis-halk yürü- yüü gerçekletirildi. stan- bul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, l Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkn, çok sayda Emniyet mensubu ve vatan- dalarn katld yürüyüte, 1 kilometre uzunluunda Türk bayra tand. Tü- nel’den balayan yürüyü
boyunca, nostaljik tramvay- dan halka karanfil atld. Yü- rüyü, Taksim Meydan’nda- ki Atatürk Ant önünde so- na erdi. Vali Mutlu ve bera- berindeki heyet, stiklal Mar-
’nn okunmas ve sayg du- ruunda bulunulmasnn ar- dndan, anta karanfil brak- t. Daha sonra Taksim Mey- dan’nda kurulan çadrda, kutlama etkinlikleri kapsa-
mnda iir, kompozisyon ve resim dallarnda düzenlenen yarmada dereceye giren örencilere ödülleri verildi.
AKP’nin 9 yllk ik- tidar, “Çizgilerle AKP” kitabnda kari- katürlere tand. Ki- tapta; Tayyip Erdo-
an’n 50’ye yakn karikatürü yer alr- ken, uluslararas si- yasetten 1 Mays’la- ra, “gemicik” pole- miinden Ergene- kon tartmalarna, 12 Eylül referandu- muna kadar birçok konu çizgilerle anla- tlyor. Abdullah Gül, Bülent Arnç, Ke- mal Unaktan, Yaar Büyükant ve Fethullah Gülen gibi isimler de karikatürlerde bulunu- yor. Kitap, AKP’nin tari- hini, Milli Görü’ün kö- kenlerinden alarak bu- güne getiriyor ve tam
anlamyla “resmini çi- ziyor”; AKP’nin yan sra Türkiye’nin yakn tarihi- ni de resmediyor. Hrant Dink suikast, 12 Eylül referandumu, Kbrs tar- tmalar, özelletirme- ler, HES’ler de kitapta yer alyor. ANKA
Karabük’te 307 Kardemir içi- si, sendika deitirdikleri için i- ten atld. Hakszla uradklar- n söyleyen emekçiler, dava aç- t. Karabük Mahkemesi, içile- rin Kardemir’e dönmesine karar verdi. Ancak dosya itiraz üzeri- ne Yargtay’a gitti. 10 ay geçme- sine ramen dosya Yargtay’da karara balanmaynca maddi s- knt çeken içiler, böbreklerine satmaya karar verdi. çilerden Cevdet Kara, Hac Akbulut, Mustafa Kayhan Genç, Erdem Ersinan ve Fikret Altok sata çkardklar böbrekleri için alc
bekliyor. Hac Akbulut’un böb- reine alc çkt belirtildi.
Telekomünikasyon letiim Bakan Fethi
imek, cep telefonu kullanclarn ‘casus’
yazlmlara kar uyard. Casus yazlm yüklenen telefonlarn kolaylkla dinlenebildi-
ini vurgulayan im-
ek, “Bunu örenme- nin en kolay yolu ay- rntl görüme dö- kümlerinin incelenme- sidir. Kullanclar, en az görüme yapt
kadar mesaj trafii ile karlarsa, telefo- nunu mutlaka inceletmeli” diye konutu.
AKP’yi çizdiler
Çocuk istismarcısına ödül gibi düzenleme
Çocuklara yönelik cinsel taciz olayları artınca, “duyarlı” AKP yönetimi harekete geçerek istismarcılara ceza indirimi yaptı
Kayseri’de kaybolan ço- cuklarn katil zanlsnn bu çocuklardan birine tecavüz etmesi üzerine harekete ge- çen TBMM Adalet Komisyo- nu, kamuoyunda ‘hadm’
olarak nitelenen düzenleme- yi yaparken çocuklar cinsel yönden istismar edenlerin alaca ceza miktarn düür- dü. TBMM alt komisyonunda kabul edilen düzenlemeye göre, cinsel istismara maruz kalan çocuklarn ruh halinin bozulmas durumunda 15 yldan 20 yla kadar hapis cezasn öngören ceza mad- desinin kaldrlmas öngörü- lüyor. Düzenleme yasalar- sa, Bursa’da 14 yandaki
B.Ç.’ye cinsel istismarda bulunduu iddiasyla 13 yl 1.5 ay hapis cezasna mahkum edilen ancak cezas Yargtay
5. Ceza Dairesi tarafndan bozulan Hüseyin Üzmez de bu yasadan yarar- lanacak. Cinsel istismara maruz kalan çocuklarn ruh halinin bozulmas du-
rumunda verilecek ceza miktarn
artran yasa maddesinin kaldrl- masyla, pek çok kiinin tahliye olmas gündeme gelecek.
‘Dolaylı af getiriliyor’
Türk Ceza Kanunu’nun mi- marlarndan stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Prof. Dr.
Adem Sözüer, söz konusu dü- zenlemenin ksm bir af olacan
ve çocuklara cinsel saldr suçu- nu ileyenlerin ödüllendirilecei- ni dile getirerek unlar söyledi:
“Cinsel suçlarla ilgili maddelerde yaplmas düünülen deiiklik- lerde çok ciddi sorunlar var.
‘Cezalar artrlyor’ deniliyor ama kaldrlan ve deitirilen madde- lerle cezalar indirilip dolayl af getiriliyor. Cinsel saldr suçunun sar- kntlk düzeyinde kalmas halinde ceza indirimi öngörülüyor.”
3 gün önce böbreklerini satmaya karar veren işçiler, müşteri bekliyor.
Bu ailede yok yok!
Suçun kötü bir huyu varm, eninde sonunda ortaya çkar- m. Çorum’un Sungurlu lçe- si’nde yaananlar da suçun or- taya çkma özelliini bir kez da- ha gözler önüne serdi. Hacette- pe Mahallesi’nde oturan bir ai- lede kavga çkt, taraflar polise bavurdu. Karakolda ifade ve- ren H.K. (55), gelini S.K.’nin (32) 12 yl önce dier olunun 1.5 yandaki erkek çocuunu fare zehiri vererek öldürdüünü iddia ederek ikayetçi oldu. Bu- nun üzerine S.K. de kaynpede- ri H.K.’nin yaklak 14 yl önce kendisine tecavüz ettiini ileri sürerek, 14 yandaki kz
A.S.’nin ondan olduunu iddia etti. S.K., ayrca kaynpederinin kzna da cinsel tacizde bulun- duunu söyleyerek ikayetçi ol- du. Olay soruturan polis, söz konusu cinayetin ilçeye bal
Üçoluk Köyü’nde ilendiini belirleyerek, durumu jandarma- ya bildirdi. Gözaltna alnan ge- lin ve kaynpederi, jandarmada- ki ilemlerinin ardndan adliye- ye sevk edildi. S.K., mahkeme- de cinayeti itiraf edince tutuk- land. H.K. ise tutuksuz yarg- lanmak üzere serbest brakld.
Mahkeme, H.K. ve kzndan doku örnekleri alnarak DNA testi yaplmasn istedi.
Türk Polis Teşkilatı 166 yaşında
166 yaşında
Yasa uygulanmaya başlandığında Hüseyin Üzmez de yararlanacak.
Gençlerin çalışması büyük ilgi gördü.
Önceki haftalarda söz verdiğim belediye taşeronlarını ele alacağım bugün.
1994 yılında Melih Gökçek belediye başkanı seçi- lirken, “Belediyede çok personel var. 24 bin kişi yerine, aynı işi 8 binle de yaparım” dedi. Belediyenin kadrolu personelinimemurlarlabirlikte8bincivarınadüşürdü.
1994’te Ankara’nın nüfusu 4 milyondu. 4 milyon kişilik şehre 24 bin kişi yetmezken, 2011’de nüfusu 6 milyonu aşan Ankara’ya 8 bin kişi nasıl yetiyor?
Bunun sırrı belediye şirketleri, özelleştirmeler ve taşeronluk sistemiydi. Hem büyük bir aldatmaca ya- pılmış hem de tamamı kadrolu, sigortalı ve sendika- lı olan işçiler eritilmiş, şirket ve taşeron cehennem- lerine sürülmüştü.
80’li yıllarda CHP’li ve ANAP’lı belediyelerde, bü- rokratlarınkurduğuşirketleretanıkolduk.BELKA,BEL- YA, BELKO vs. Yapılan aynı işti ama şirketlerin dene- timi özel izinlere tabiydi ve çalışanları sendikasızlaş- tırmak mümkündü.
Ankara’da Gökçek’li yıllarda, önceki dönemden devralınan şirket sayısı 7’den 16’ya çıkarıldı. Şirket- leşme moda oldu belediyelerde. AKP’li belediyeler de çok sevdiler şirketleri. Çok geçmeden bütün beledi- yeleri sardı. Aklınıza gelebilecek her alan için şirket üretildi, her birinin başına bir belediye bürokratı ko- nuldu, yöneticileri belediyelerdeki amirler oldu.
Şirketler, ellerindeki işleri taşeronlara verdiler.
Üçüncü şahıslar girdi devreye. Belediye işi şirkete ve- riyor, şirket de taşerona... Taşeron girmedik yer kal- madı. İşçi üç kez sömürülmeye başlandı.
AnkaraBüyükşehirBelediyesi’ninBUGSAŞadlıbir şirketivar.Gökçek’inkurduklarından...OzamankiEGO Genel Müdürü kuruyor. Yani EGO’nun genel müdü- rüveEGO’yabağlıişlerinverildiğiBUGSAŞadlışirketin genel müdürü aynı kişi. Diğer şirketler gibi BUGSAŞ’ın yöneticileri de belediyenin bürokratları. Ankaray’ın işletmesiniveotobüstaşımacılığınınbirkısmınıbuşir- ket yapıyor. 4 bine yakın çalışanı var.
AnkaraASKİ’de,sayaçokuma,sayaçsökme-takma, garaj, bilgi işlem, hukuk hizmetleri, kanal, atölyelerin bazıları taşeronda artık. Yoksul bölgelere hizmet ve- ren Mamak ve Altındağ bölge müdürlükleri ise tama- men özelleştirildi.
İstanbul Belediyesi’nde itfaiye biriminin tamamı özeloldu.Mezarlıklara taşeronlarbakıyor.İDO,zabıta, İETT taşeronun girdiği diğer alanlar...
İBB’deşirketlerindışında,taşeronlardaçalışanların sayısı tam 10 bin 200. Belediyenin kadrolu persone- linin sayısı ise 5 bin 90. Kadrolu çalışanın 2 katı.
Türkiye’deki bütün belediyelerde çöp toplama ve temizlik işlerinin tamamına yakını özelleştirildi ya da taşeronlarda. Yol bakım ve onarımı öyle. Taşeron kültür sorumluları var artık belediyelerde!
Halkçı devletin belediyeciliği, taşeron sistemiyle ve şirketlerle yok edildi. İşçilere düşen ise cehennem koşullarında çalışmak... Kulaklar sağır, gözler kör.
Buarada,İzmirKonakBelediyesi’nde39gündürdi- renen taşeron işçilerine başarılar diliyorum.
Devletin tasfiyesi ve azgın sömürü aracı olarak taşeronluk (2)
mehmetakkay@aydinlikgazete.com
M EHMET A KKAYA
Soru: 15 Aralk 1956 doumluyum. 2 Mart 1989 tarihinde tarm Ba-Kur’lusu oldum. u ana kadar tüm primlerimi ödedim. 20 ay as- kerlik yaptm. Örenmek istediim unlar:
1- Askerlik borçlanmas yaparak ne zaman emekli olurum?
2- 2 yldr 327 lira prim ödüyorum. Emekli-
imde tarm Ba-Kur’undan maam balanr?
3- Tarm Ba-Kur’undan çkp SSK’dan emeklilik için SSK’ya kaç yl prim öderim?
4- Ayn primi ödeyerek SSK’dan emekli olursam ne kadar maa balanr? Salih Akta
Cevap: 20 aylk askerlik borçlanmas ya- pldnda (askerlik süresinin tescilden önce olduu varsaymyla) tesciliniz 2 Temmuz 1987 olmaktadr. Bu durumda normal emekli- lik için 25 yl, 50 ya ve 9 bin prim günü art- lar gerekmektedir. 50 ya art tamamlanm.
25 yl ve 9 bin prim günü art ise 2 Temmuz 2012’de gerçekleecek. SSK’dan emekli olmak için hizmet akdi ile 3.5 yl (bin 261 gün) prim ödemek gereklidir. Hemen SSK kapsamnda (4/1-a) çalmaya baladnzda, Ekim 2014’te SSK’dan emekli olursunuz. Bu durumda 2 yl 2 ay daha geç emekli olacaksnz. Emekli maann hesab için tüm yllarn ortalama ka- zancnn, Ba-Kur basamaklarnn bilinmesi gerekmektedir. SSK’dan emekli olmak için as- gari ücretten 2 yl 2 ay için en az 10 bin TL prim ödenecek ayrca 2 yl 2 aylk maa tutar
(tahmini) 16 bin TL alamayacaksnz. Bu du- rumda 26 bin TL kadar kaybnz olacak. Ta- rm Ba-Kur emeklisi ile SSK emeklisi arasn- da 150 TL fark olduunu varsayarak fazladan ödeyeceiniz paray 174 ayda ancak kurtara- bileceksiniz. Yani yaklak 15 yl sonra artya geçersiniz. Karar sizin.
hukuk@aydinlikgazete.com NAMIK KEMAL KOÇ (Yeminli Mali Müşavir)
İşçiler eylemlerinin 39. gününde
zmir Konak Belediyesi taeron içileri, belediye önünde geceli- gündüzlü sürdürdükleri eylemde 39. günü devirdi. Eylemlerinin amacnn kölelik sistemi olarak nitelendirdikleri taerona “Hayr”
demek ve Konak Belediye Bakan Hakan Tartan tarafndan söz verilen, belediye irketi içinde sendikal i güvencesi hakk
kazanmak olduunu belirten yaklak 40 kiilik grup, Konak Belediyesi’nden Emekli Sand önüne kadar bir yürüyü
gerçekletirdi. “Yaasn onurlu mücadelemiz”, “Sendika hakkmz, söke söke alrz”, “Yaasn içilerin mücadele birlii”, “Kurtulu
yok tek bana, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarnn atld
yürüyüte basn açklamasn taeron içileri adna Gül Beniz okudu. Konak Belediyesi taeron içileri olarak bata CHP Genel Merkezi olmak üzere, il, ilçe ve belediye yönetimine
seslendiklerini söyleyen Beniz, konumasna öyle devam etti:
“Basnn, kamuoyunun önünde taerona kar olduunuzu söylediiniz beyanlarnz unuttunuz. Her seçimden sonra bizleri görmezlikten ve tanmazlktan gelip hakl taleplerimize
kulaklarnz tkayamazsnz. Genel seçimlere az bir süre kald. Biz içilerin zaman çok ama zaman sizin için daralyor. Eylemlerimiz giderek farkllaacak, bunun da tek sorumlusu sizlersiniz.” ZMR
Birleik Metal- Sendikas’nn 21 yl aradan sonra hayata geçirdii grevler, sonuç getirdi.
Eskiehir’de kurulu bulunan greve balanan ilk fabrika olan Doruk’ta 11 gündür devam eden grev, sendika yönetimi ile patron arasnda ya- plan görüme sonucunda, içilerin de onay
alnarak anlamayla sonuçland. Çalanlar pa- zartesi günü iba yapacak.
Anlamaya göre saat ücretine 16 kuruluk art yaplrken, sosyal haklarda da
iyiletirmeler saland. Fabrikaya yeni alnan
150 içinin haklar eitlendi, tüm içiler için 3. grupta olan sosyal hak statüsü 1. gruba yükseltildi.
Böylelikle Birleik Metal- Sendikas
tarafndan hayata geçirilen bütün grevler anlama salanarak bitirilmi oldu. Ancak sendikann grev karar ald takvim ayn
ekilde iliyor. Buna göre, bugün Mersin Çimsata’ta, 6 Nisan’da stanbul Dudullu ve Kartal’da bulunan ABB Elektrik’te, 11 Nisan’da da stanbul Paksan’da grevler balayacak.
Bir grev zaferi daha
Yükseköretime Geçi
Snav’nda “gizli ifre” iddialar
konuulurken, liseli örenciler snavlara kar Babakanlk önünde zincirleme eylemi yapt. Parasz eitim ve üniversiteye giri snavlarnn kaldrlmasn isteyen Liseli Genç Umut üyeleri,
Babakanlk önüne kendilerini zincirledi. Liseliler “Parasz eitim istiyoruz”, “Snavlar kaldrlsn” sloganlar atarken, Babakanlk korumalar ve polisleri gençlere müdahale etti.
Sözlemeli olarak 4/B statüsün- de çalan salk personeli, yurt d-
nda geçici süreli görevlendirilebi- lecek, giyim ve aile yardmndan yararlandrlacak ve fazla mesai için 1 gün izin kullanabilecek.
Salk Bakanl’ndan yaplan açklamada, 4/B statüsünde çalt- rlan sözlemeli personelin “hizmet sözlemesi’nde çeitli düzenleme- ler yaplarak, Bütçe Kanunu kap- samnda Maliye Bakanl’ndan ge- rekli vizenin alnd bildirildi.
Buna göre, sözlemede yap- lan deiikliklerle 4/B sözlemeli personelin; yurt dnda geçici sü- reli görevlendirilmesine, giyim yardm ve aile yardm
ödeneinden yararlandrlmasna ve her 8 saatlik fazla çalma sü- resi için 1 gün izin kullanmasna imkan saland ifade edildi. Ay- rca, sözleme düzenlendiinde personelden 80-120 TL arasnda damga vergisi alnmasn gerekti- ren ibarenin de 6111 sayl torba yasa kapsamnda, sözleme met- ninden çkarld belirtildi. AA
4/B’li sağlık personeline iyi haber
Ontex-Canbebe ve PTT içileri, her Cumartesi stanbul Taksim’de düzenledikleri yürüyüün 6’ncs- n gerçekletirdi. Eylemde, “Hak- larmz ve geleceimiz için direni- yoruz. Kurtulu yok tek bana, ya hep beraber ya hiçbirimiz” yazl
pankarlar tand. Daha sonra oturma eylemi yapan içiler adna açklamada bulunan Cemal Ünlü- türk, “Yürüttüümüz direni, biz- leri sokaa atan, isiz brakan ser- maye düzenine ve onlarn ibir- likçisi sendika bürokratlarna kar-
dr” dedi. Direnilerini sadece kurduklar çadrlarda ve eylem alanlarnda deil, Carrefoursa’lar- da da devam ettiklerini kaydeden Ünlütürk, “Bizler hakkmz ara- dkça, örgütlenmeye çaltkça patronlar snf bizlere azgnca saldrmaktadr. Onlar saraylarda yaarken bizler açla ve yoksul- lua kar mücadele ediyoruz. Bu hakszlklara boyun emiyoruz ve emeyeceiz” diye konutu.
Ontex direnişi 45. gününde
Samsun’da kurulu bulunan British Ameri- can Tobacco (BAT) firmasna ait Samsun-Bal- lca Fabrikas’nda sendikal olduklar için iten çkarlan 120 içinin direnii devam ediyor.
yerlerini terk etmeyen içilerden Kadir Sak, 1.5 ay önce ftk ameliyat olduunu ve Nisan sonuna kadar i göremez raporu bu- lunduu halde iine son verildiini belirtti.
4/C’liler olarak yaadklar sorunlara iaret eden Sak, “Milletvekillii seçimleri yaklayor ya ‘Bi- ze reklam vermezler’ diye korkuyorlar her- halde” diyerek tepkisini gösterdi.
lerine geri dönünceye kadar iyerlerini terk etmeyeceklerini söyleyen Sak, “Kazanlmam
eylemin anlam olmaz. O yüzden de kaza- nncaya kadar direneceiz. Eylemlerde yl- gnla yer yoktur” diye konutu.
Fabrikay terk etmeyerek direnen içiler, ola-
s polis müdahalesine kar komite kurdu. Ko- mitenin sorumlularndan Nesim Sorgun, iten atlmalar ve ardndan yaananlar öyle anlatt:
“yerinde sendikay bitirerek, taerona dev- retmeyi düünüyorlar. Sendikasz çalan içi- lerin, gençlerin burada kann emiyorlar. Ama sendikallarn burada belirli haklar olduu için bunu yapamyorlar. O yüzden sendika bun- larn önünde engel” dedi. Kendilerine daya- tlan çalma koullarna ancak sendikal ola- rak kar durabileceklerine dikkat çeken Sor- gun, bu nedenlerden dolay ilerine tekrar sen- dikal olarak dönmek istediklerini dile getirdi.
Kazanncaya kadar direnilerini sürdüreceklerini söyleyen Sorgun, “Yoksa bizim buradan ölü- müzü çkarrlar. Çünkü kazanm olmadan ç- karsak, çocuklarmz var, onlarn ihtiyaçlarn
karlayamacaz” ifadesini kulland.
‘Buradan ölümüzü çıkarırlar’
Başbakanlık önünde zincirleme eylemi
Konak Belediyesi taşeron işçileri, direnişin 37. günü olan Cumartesi günü, belediye binasından Emekli Sandığı önüne kadar sloganlar atarak yürüdü.
Güvenceli iş ve insanca yaşam için yürüdüler
TMMOB, Birleik Metal-, Petrol-, Dev Salk-
, SES, Hava-, Nakliyat-, Tek Gda-, Haber- Sen, Belediye-, TÜMTS, Deri-, Sosyal-, Lim- ter-, Sine-Sen, Dev Maden-Sen, Basn-, Ener- ji-Sen ve Türk Tabipleri Birlii, “yaamlar par- çalanrken kaderleri birleenler, güvenceli i, in- sanca yaam” için dün Ankara’da yürüdü.
“Metal, salk, tersanecilik, inaat, tekstil, de- ri, belediye, eitim, kara ve hava tamacl, ei- tim ve büro i kollarnda güvencesizlie kar ge- lien bakaldrlarn emekçilerin gündemine damgasn vurduunun” belirtildii mitingde, ba-
ta taeron çaltrma olmak üzere güvencesiz ça- ltrma biçimlerine, düük ücret ve esnek ça- ltrma olmak üzere güvencesiz çaltrma da- yatmalarna kar direnilerin ve mücadelelerin yükselecei vurguland. Yüzlerce emekçi, hayat- larnn güvencesizletirilmesine, esnek çalt- rlmaya, taeronlatrlmaya, sendikaszlatrl- maya kar direneceklerini, mücadele edecekle- rini söylerken, “Omuzlarmzn ve yüreklerimizin üzerinde yükselen bu süreci bilinçle ve daya- nmayla donatmak amacyla ortak taleplerimizi ortaya koymaya devam edeceiz” dedi. ANKARA
4 NİSAN 2011 PAZARTESİ
DOLAR EURO İMKB 100 ALTIN
C
Cuummaa 2,1670
Perşembe 2,1920 CCuummaa 65272.15
Perşembe 64391.48 CCuummaa 473,00 TL Perşembe 480,00 TL C
Cuummaa 1,5410 Perşembe 1,5450
Cumhuriyet
Serbest piyasa satış fiyatları
‘Ziraat Bankası’na Yunanistan taş koyuyor’
Ziraat Bankas Genel Müdürü Can Akn Çalar, Ziraat Bankas’nn ube aç- l için gittii Erbil’de baz gazetecilerin sorularn yantlarken, Türkiye’nin en çok yurt d hizmet ana sahip bankas- nn Ziraat olduunu, 76 noktada yer al- dklarn ve 17 ülkede faaliyet gösterdik- lerini anlatt.
Bugüne kadar Türkiye’nin bölgesel etkinlii açsndan bakldnda banka- nn ubeleme stratejisinin Ziraat ve Tür- kiye için yeterli olduunu ifade eden Çalar, “Ama bundan sonraki süreçte Türk bankacl, buralarda ubeleerek deil pazar satn alarak olmal. Yani bu- ralardaki bankalar satn alarak buralara gelmeliyiz” diye konutu. Ziraat Banka- s’nn bu dorultuda satn alma yönünde çalmas bulunduuna deinen Çalar, Ziraat Bankas’nn Yunanistan’da kar- lat engellemeden yaknd:
“Yunanistan’a çok ilgi duyduk. ube
açp banka da alabiliriz diye... Ama bi- zim oradaki varlmz, her gün neredey- se Yunan Parlamentosu’nda sorgulanr hale geldi. ‘Buradaki eker sektörünü ele geçirmek istiyorlar’ diye Meclis’e soru önergesi veriyorlar. Bizim oradaki 3 tane varlmz ‘Bütün ucuz kredilerle Yunan- llarn topraklarna el koymak istiyorlar’
gibi onlarca ehir efsanesiyle sürekli Meclis’te gündem konusu ediliyor. Atina, Gümülcine, skeçe... Hepsini toplasanz, aktif büyüklüü olarak Kzlay’daki bir
ubenin onda biri kadar büyüklüe ula-
m bir yerden tedirgin oluyorlar.
‘Asla geri çekilmeyeceğiz’
Biz gidip orada bir Yunan bankas- n satn alsak, Yunanllarn gelip Türki- ye’deki Finansbank’ satn almalar ka- dar hüsnü kabul görmeyeceimiz endi-
esini tayoruz. Dolaysyla bugün Yu- nanistan’da çok uygun, kafamza da yatabilecek, ‘Biz bunu tolere edebiliriz ve buradan da para kazanrz’ diyebile- ceimiz bir yatrm dahi olsa soru ia- retiyle bakyoruz.’’
Türkiye’de bu konuda kulis olsa da hiçbir zaman Meclis’te soru önergesi ve- rilip de “Finansbank’n durumu nedir?”
diye teknik boyuta kadar gidilmediini ifade eden Çalar, “Sürekli, her dakika faaliyetleriniz sorgulanr, her dakika faa- liyetleriniz göz önünde tutulur bir nokta- dayken, orada daha fazla adm atmanz, reaksiyonun daha fazla olmasna sebebi- yet verebilir diye imdilik ubeleme stratejisiyle orada devam edelim istiyo- ruz. Geri çekilme gibi bir stratejimiz asla yok. Çünkü yaptmz ilerde Yunan mevzuatna aykr herhangi bir husus yok” yorumunu yapt.
Balkanlar’da Bosna, Kosova, Arna- vutluk ve Bulgaristan’da hüsnü kabul görebileceklerini düündüklerini vurgu- layan Çalar, Kosova’da Prizren ve Pritina’da olmak üzere 2 ube açma karar aldklarn kaydetti. AA
5 ylda arsa fiyatnn 50 kat art gös- terdii Diyarbakr’da araziye olan talep, yüksek fiyat artnn “spekülatif’’ oldu-
una ilikin açklamalarn ardndan son bulurken, artn süreceini umarak yüksek fiyata arazi satn alanlar büyük zarar etti. Arsa fiyatlarndaki art, adeta bçakla kesilmi gibi durdu.
Evini, otomobilini veya kolundaki bileziklerini satp ya da bankadan kredi çekerek, yüksek kazanç salama ümi- diyle bata Karacada eteklerinde yer alan “demir girmez, hayvan otlamaz”
olarak tabir edilen tarma elverisiz “ta- lk” yerleri, hatta hzlarn alamayp il s- nrn dahi aarak Siverek’ten arazi satn alanlar, talebin azalmasnn ardndan fi- yatlardaki büyük düü nedeniyle kara kara düünüyor. çerisinde bulundukla- r durumu “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” deyimiyle özetleyen alclar, satn aldklar arazinin fiyatnda yüzde 80 orannda ini olmas- na ramen sata sunduklar arazilere talipli çkmamasna üzülüyor.
‘İyi ki haber yapıldı’
Alatosun Belde Belediye Bakan
Ahmet Karacada, “nanlmaz yükselen fiyatlarn gerçek olmadn biliyorduk.
Siverek Karayolu üzerinde neredeyse devredilmeyen tarla kalmamt. Memur, esnaf ve içi arazi almna yönelmiti.
Arazi balonu patlad, son alclar ma- dur oldu. Maalesef yüksek fiyata satn alanlarn aldklar arazileri ellerinde ka- lacak. yi ki konuyla ilgili haber yapld.
Yoksa fiyatlar çok daha yükselecek ve maduriyet çok daha büyük olacakt.
u anda bile alc ve satclar arasnda s- kntlar yaandn duyuyoruz” dedi.
‘Ticaret canlanıyor’
Diyarbakr Yap Adamlar
Dernei (DYAD) Genel Sekre- teri Aziz Elald da birtakm çev- relerce spekülatif olarak yüksel- tilen arazi fiyatnda düü oldu-
unu vurgulayarak, bunun ken- tin ticaretine olumlu yansdn
söyledi: “Baz kiiler rant elde et- mek için yaydklar yalanlarla va- tandalar arsa satn almaya yön- lendiriyordu. Fiyattaki çlgn artn suni olduu ortaya çknca, arsa balonu patlad. Bu patlama sonu- cunda binlerce kii zarar ederken, küçük bir aznlk ise büyük paralar kazand. Arsa balonu biraz daha geç patlam olsayd tahmin edileme- yecek kadar çok büyük sosyal yarala- ra neden olacakt. Yükseliin balon
olduu ortaya çknca Diyarbakr’n ti- careti de canlanmaya balad. Esnafa etkisi hemen olumlu oldu.” AA
Ü STÜN S ANVER
sanver@aydinlikgazete.com
Bankalar birliği
Genel Müdür Akın Çağlar, Balkan ülkelerinde banka satın alarak büyümek istediklerini fakat
Yunanistan’da sürekli engellemeyle karşılaştıklarını dile getirdi
Arsa balonu patladı
hayaller toprağa çakıldı
Diyarbakır’da belediye başkanları ve diğer yetkililer oyunu fark etmişler ama iş işten geçtikten sonra şimdi konuşuyorlar!
Talep olmadığı için fiyatında 1 ay öncekine oranla yüzde 70 düşüş olan arazilere bile alıcı yanaşmıyor
Cep telefonu savurganlığı!
17 yılda, cep telefonu satın almaya 20 milyar dolar ödendi
Dünya genelinde insanlar ortalama 2 yılda bir cep telefonu değiştirirken, bu süre Türkiye’de 9 ay
civarında
Dünya genelinde insanlar ortalama 2 yılda bir cep telefonu değiştirirken, bu süre Türkiye’de 9 ay
civarında
stanbul Serbest Muhasebeci Mali Müa- virler Odas (SMMMO) Bakan Yahya Ar- kan, Türkiye’de 17 ylda cep telefonuna ödenen tutarn 20 milyar dolar atn be- lirtti. Geçen yl büyük çounluu ithal olan cep telefonlarna cihaz satn alma bedeli olarak yaklak 2.4 milyar dolar ödendiini dile getiren Arkan, resmi rakamlara göre, 1994 ylndan 2010 yl sonuna kadar Türki- ye’de kaytl cep telefonu saysnn 132 mil- yon adedi atn kaydetti.
Kişi başına 2 adet
Türkiye’de, 17 yllk sürede neredeyse kii bana 2 cep telefonu tüketildii ya da kullanldna dikkat çeken Arkan, 3G hiz- metiyle, internete cepten kolay ulamn ya- n sra cihazlarda MP3 çalar, kamera, FM radyo gibi özelliklerin, yeni cep telefonu ci- haz satn almay cazip hale getirdiine ia- ret etti. Yahya Arkan, “Dünya genelinde in- sanlar ortalama 2 ylda bir cep telefonu de-
itirirken, bu süre Türkiye’de 9 ay civarn- da” ifadesini kulland.
Açklamada yer alan tabloda, 2010’da Türkiye’de kaytl 15 milyon 936 bin 78 adet cep telefonuna 2 milyar 422 milyon 283 bin 856 dolar ödendii; 1994-2010 ylla- r arasnda kayt altna alnan 132 milyon 58 bin 38 adet cep telefonuna ödenen tuta- rn ise 20 milyar 72 milyon 821 bin 472 do- lar bulduu bilgisine yer verildi. AA
Cep telefonu satn almada dünya ortalamas- nn üstünde giden Türkiye’de, temel besin ürünlerinden süt tüketimi ise yerlerde sürü- nüyor. Uluda Üniversitesi Gda Mühendisli-
i Bölümü Öretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tü- lay Özcan’n 2009 ylna
ilikin saptamalarna gö- re, kii bana yllk süt tüketiminde Avrupa or-
talamas 70 litrenin üzerinde iken Türki-
ye’de 25 litreyi geçmi- yor. talya’da yllk kii bana süt
tüketimi 63,
ngiltere’de 100 ve Fin-
landiya’da 139 litre.
Süt tüketiminde
ise sonlardayız (!) CHP Amasya Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Hüseyin Ünsal’ın Aydınlık’a özel demeci:
ZİHNİ ERDEM (ANKARA)
CHP Amasya Milletvekili ve KT Komisyonu Üyesi Hüseyin Ünsal, liman özelletirmeleri sonucunda Hazine’ye girmesi gereken 150 milyon dolarn tahsilatnn yaplamadn be- lirterek, “Liman özelletirmesi zararlar 550 milyon dolardr”
dedi. Ünsal, liman özelletirme- leri ile ilgili yapt aratrmann sonuçlarn Aydnlk’a açklad.
2020 ylnda dünyada kon- tenjan pazarnn yüzde 100 bü- yümesinin beklendiine iaret eden Hüseyin Ünsal, unlar
söyledi: “Bu büyüme sonucun- da doacak sorun liman saha- larnn genilemesi olarak çka- caktr. Bu gerçek ortada iken Türkiye en önemli stratejik ala- nn özelletirme yolu ile elin- den çkarmakta ve uluslararas
piyasalarn eline brakmaktadr.
Tüm gerçeklere ramen
özelletirme ilemleri sonucu Hazine’ye girmesi gereken yaklak 150 milyon dolar meblan tahsili yaplamam
ve iletici firmalarca borçlarn ödenmelerinden imtina edil- mitir. Özelletirme daresi ta- rafndan açklanan liman geliri olarak 400 milyon dolar oldu-
u da dikkate alnrsa liman özelletirme zararlar 550 mil- yon dolardr.”
Türkiye’nin ticaretinin yüz-
de 90’nn limanlar aracl ile yapldn, limanlarn özelle- mesiyle birlikte ülke ticaret gü- venliinin tehdit altna girmek- te olduuna dikkat çeken Ün- sal, liman özelletirmeleri ile ortaya çkan dier olumsuzluk- lar ise öyle sralad:
‘Bağımsızlık için tehdit’
Özelletirmelerin berabe- rinde kaçakçlk, yolsuzluk, ka- yt d çalma, sendikaszla-
may getirecei kaçnlmazdr.
Limanlarn özellemesiyle birlikte ülkemizin kaplar ka- mu denetiminden yoksun kala- caktr.
Liman özelletirmeleri ile birlikte isizlik artmtr.
Kamunun limanclktaki sektör pay azalmtr ve sfra inmektedir.
Limanlarn özelletirilmesi ülkenin bamszlna yönelik ciddi bir tehdit oluturmutur.
Limanları özelleştirmelerinin zararı 550 milyon dolar tuttu
‘‘K Ka azza an nıırrıım m d dü üşşü ün ncce essiiy ylle e b
biille ezziik klle erriim mii ssa attttıım m!!’’
Dar gelirli olduklarn, bir yaknnn 20 bin liraya satn ald araziyi 4 gün son-
ra 24 bin liraya sattn örenmesi üzerine kendisinin de 45 gün önce einden gizli
olarak satt 20 bin lira deerindeki bile- zikleriyle 1 dönüm arazi satn aldn be- lirten N.A., unlar anlatt: “4 gün içerisinde
4 bin lira elde ettiini görünce ben de ayn
ekilde kazanrm düüncesiyle bilezikleri- mi sattm. Yaknmn yapt ekilde yerini dahi görmediim 1 dönüm arazi satn al-
dm. Ama art yerine çok büyük düü ol- du. Satn aldm arazi elimde kald. Benim
gibi binlerce kii var. Bu arazileri yüksek fiyata bizim gibi yoksul aileler satn ald.
Yüksek getiri beklentisiyle aldmz arazi elimizde patlad. Sadece tapumuz var.
Arazinin nerede ve nasl bir ekilde oldu-
unu dahi bilmiyoruz. Madur edildik.’’
2 haftadır, bankacılık sektörü ile hükümet yetkilileri ve Merkez Bankası arasında bir bölümü kamuo- yunun önünde gerçekleşen bir sürtüşme yaşanıyor.
Olayın temelinde, hükümetin, ekonomide gözlenen
‘kaynama’nın faturasını bankacılık sektörüne kes- me çabası yatıyor.
Türkiye ekonomisi, bir genel seçim sürecine gir- mişken, büyümede patlama yaşanıyor. 2010 yılında yüzde 8.9 olarak gerçekleşen GSYH artışının, yılın ikinci yarısında ekonomiye pahalıya mal olabile- ceğinin işaretleri de giderek artıyor. Gerçekleşen bü- yüme, planlanan bir büyüme olmadığı gibi, bek- lentilerde yapılan revizyonlara rağmen sonucun
‘sürpriz’ olduğu görülüyor. Büyümenin ardındaki dinamiklerden bir bölümünün -Arap dünyasındaki çalkantılar sonucu kaçan sermayenin Türkiye’ye gelmesi gibi- Türkiye’nin kontrolünde olmaması;
Maliye politikaları ile kontrol altında tutulabilecek olanlarının da -harcamaların kısılamaması, uy- gulanan geniş kapsamlı vergi afları gibi - kontrol edilememesi nedeniyle ekonomi ısınmaya devam ediyor. Brezilya başta olmak üzere birçok ülkede, yerel paranın değerinin yükselmesini yavaşlatacak, sermaye hareketlerine uygulanan caydırıcı bazı önlemler Türkiye’de alınmadığı için TL son ay- lardaki bazı değer kayıplarına karşın değerli kalmayı sürdürüyor. TL’nin değerli oluşu nede- niyle ucuz kalan ithalat körükleniyor. Bunun so- nucunda dış ticaret açığı rekor kırmaya devam ediyor. Bunun sonucu olarak cari açığın GSYH’ye oranının uluslararası standartlara göre tolere edi- lebilir limitlerin üzerine çıkması, Türkiye’nin borç yenilemelerini pahalılandırabileceği gibi kredi notu açısından da risk içeriyor.
Tablo, ‘yavaşlama’ olmazsa ‘kaza’ olabileceği ris- kini taşıdığından, TCMB bankaların munzam kar- şılık oranlarını sürpriz bir kararla 4 puan birden ar- tırmış bulunuyor. Bankacılık sektörünün 40 milyar TL civarındaki varlığının Merkez Bankası’nda sıfır faizle yatacak olmasından neden tedirgin olduğu kolaylıkla anlaşılabiliyor.
Bankalar Birliği Genel Sekreterliği görevinde bu- lunmuş biri olarak, bankacılık sektörünün meslek kuruluşu olan Türkiye Bankalar Birliği’nin başkanı Sn. Ersin Özince’nin geçtiğimiz hafta başında yap- tığı karşılıklara faiz verilmesi talebinin ve ‘kedili benzetme’nin, “Altın yumurta yumurtlayan ta- vuğu kesmeyin” anlamında yapılmış haklı bir uyarı olduğu görüşündeyim. 2008 yılındaki krize girildiğinde bankacılık sektörünün sağlam yapı- sının önemi tüm siyasilerce defalarca dile getiril- mişti. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Sn. Babacan’ın Merkez Bankası’na arka çıkan söz- leri ve uyarıları karşısında, Sn. Özince’nin yanıtı, uzun süreden beri bankacılık sektörüne yönelik sür- dürülen eleştirilere geniş kapsamlı bir açıklama ya- nında ‘polisiye tedbir’ sözünün çağrışımına tepki vermek olmuştu. Bunu da kısa süre sonra gelen ge- nel müdürlükten istifası takip etmişti. Sn. Özin- ce’nin İş Bankası’nın geleneksel politikasına uygun olarak yönetim kurulu başkanlığına seçilmesi, asıl gerçekleşenin Sn. Özince’nin Bankalar Birliği Başkanlığı’ndan ayrılması ile yeni bir başkana yer açılmış olduğudur. Sn. Babacan’ın 49 bankanın genel müdürüyle tek tek muhatap olamayacağını da belirttiği son açıklaması ise suların henüz du- rulmadığı ve birliği muhatap almakta tereddütle- ri olduğu intibaını uyandırmaktadır.
