• Sonuç bulunamadı

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ AYAŞ MESLEK YÜKSEK OKULU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ AYAŞ MESLEK YÜKSEK OKULU"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ AYAŞ MESLEK YÜKSEK OKULU

DERSİN ADI Sosyal Güvenliğin Güncel Sorunları HAFTA NO 11

KONU BAŞLIĞI •Sosyal Güvenlik Sistemlerinde Reform Arayışları

ÖĞRETİM ELEMANI Öğr. Gör. Yusuf Can ÇALIŞIR

E-mail:

Tel:

ccalisir@ankara.edu.tr yusufcan_

calisir@hotmail.com (0312) 700 05 00 / 144

1

(2)

2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş 2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş

– Dünya genelinde nüfus artış hızının yavaşlaması, – ortalama yaşam beklentisinin uzaması,

– emek yoğun üretimin kullanıldığı iş alanlarının daralması gibi

– nedenlerden dolayı sosyal güvenlik sistemleri tek

ayaklı olmaktan çıkarılmış ve çok katmanlı sistemler

gündeme getirilmiştir.

(3)

2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş 2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş

– Bu sistemin temel özellikleri şöyle özetlenebilir:

Yalnızca sosyal sigortalar veya kamu sosyal güvenlik harcamaları üzerine inşa edilmiş Tek Katmanlı bir

sosyal güvenlik sistemini sürdürmek mümkün değildir.

Düzeyi ne kadar yüksek olursa olsun, tek bir kurumun

sağlayacağı sosyal güvenlik garanti seviyesi yetersiz

kalmaktadır.

(4)

2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş 2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş

• Sosyal güvenlik sistemleri, İki veya Üç Katmanlı programlar üzerine inşa edilmelidir.

–İlk Katman,

 sosyal adaleti sağlamaya yönelik olarak oluşturulmalı ve bireye “asgari bir gelir garantisi” sağlamalıdır.

 “Evrensellik ilkesinin” geçerli olduğu bu katman, primli sosyal sigorta

uygulamaları veya vergilerle finanse edilen kamu sosyal güvenlik harcamaları ile oluşturulabilir.

 Amaçlanan, ihtiyacı olan herkese asgari bir sosyal güvenlik garantisinin sağlanmasıdır.

 Garantiden yararlanmanın tek şartı muhtaç durumda olmaktır.

 Bu katman, büyük ölçüde devlet sorumluluğunda ve / veya garantisi altındadır.

(5)

2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş 2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş

– İkinci Katman,

• zorunluluk esası üzerine oluşturulan, sigortalının, işverenin ve hatta devletin finansmanına katıldığı, “gelir devamlılığını” sağlamaya yönelik kurumlardan oluşmaktadır.

• Gelire bağlı değişken ödemeler sağlayan bu sistemler, sosyal tarafların yönetimine katıldıkları, kısmen özerk kurumlar aracılığıyla işletilmelidir.

• İkinci Katmanda sağlanan sosyal güvenlik ödemelerinde “eşitlik ilkesi”

temel alınmalı ve sigortacılık kuralları geçerli kılınmalıdır.

• Kişisel ihtiyaçların farklılığına bağlı olarak yoklamalı ve ek nitelikli

ödemeler de sağlanabilir.

(6)

2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş 2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş

– Üçüncü Katman,

• tamamen gönüllülük esasına dayanan, genellikle özel sektör tarafından organize edilen tamamlayıcı sosyal güvenlik kurumlarından oluşmaktadır.

• Var olan özel sigorta kurumlarından bu amaçla yararlanılabileceği gibi, yalnızca bu amaçla yeni kurumlar oluşturulması da mümkündür.

• Sistem prim ödeme esasına göre oluşturulmakta, ancak primler sigortalı ve / veya işveren tarafından ödenebilmektedir.

• Bireysel inisiyatifin hakim olduğu bu aşamada, insanlar “daha yüksek ve

farklılaştırılmış bir sosyal güvenlik garantisi” arayışındadır.

(7)

2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş 2. Tek Katmanlı Sistemlerden Çok Katmanlı Sistemlere Geçiş

• Genel olarak değerlendirdiğimizde,

• değişen sosyo-ekonomik koşullara uyum sağlayabilmesi ve tasarrufların artırılabilmesi açısından,

• bütün kamu, mesleki ve özel organizasyonların katılımıyla gerçekleşen Çok Katmanlı sosyal güvenlik sistemlerinin

• Tek Katmanlı sosyal güvenlik sistemlerine göre daha

avantajlı bir durumda olduğunu belirtmek mümkündür.

(8)

3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme 3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme

• Sosyal güvenlik sistemlerine yönelik özelleştirme

uygulamaları en radikal reform arayışlarının başında gelmektedir.

• Bu radikal reform önerisi, modern sosyal güvenlik sistemini kullanımdan kaldırılarak;

• sosyal güvenliğin tekrar bireysel sorumluluğa bırakılmasını ve

• geliri asgari yaşam düzeyine yetmeyen bireylere devletçe

yardım yapılması esasına dayanmaktadır.

(9)

3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme 3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme

• Özelleştirme ile devlet, doğumundan bu yana

kendi üzerinde bulunan sosyal güvenliği sağlama sorumluluğundan kısmen ya da bütünüyle

çekilmekte,

• bu sorumluluğunu özel sektöre devretmektedir.

• Özelleştirme uygulamasından sonra devlet, bu alanda genellikle bir denetim fonksiyonu

görmektedir.

(10)

3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme 3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme

• Bu sorunların varlığı, dönüşümü savunanlar

tarafından, İkinci Dünya Savaşı sonrası refah devleti döneminin bir aracı olarak görülen sosyal güvenlik sistemlerinin tasfiyesi için bir fırsat olarak

değerlendirilmektedir.

• Bu anlamda, dönüşüm yanlıları tarafından kamusal sistemlerin iktisadi hayatın geneli üzerine önemli bozucu etkileri olduğu ve bu etkilerin artık

katlanılamaz boyutlara ulaştığını savunmaktadır.

(11)

3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme 3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme

• Yine, sosyal güvenlik sistemlerinin yerini özel kesimin alması sonucu

• sermaye piyasalarının gelişeceği, buna bağlı olarak da faktör

verimliliğinin artacağı ve sermaye birikiminin olumlu etkileneceği öngörülmektedir.

• Diğer bir iddia ise, kamusal sosyal güvenlik sistemlerinin politik yozlaşmaya açık olduğu noktasındadır.

• Bu anlayışın arkasında, “kamusal olanın her zaman ‘kötü’ olduğu ve kaynakları israf edeceği,

• özel olanın ise her zaman ‘iyi’ olduğu ve kaynak kullanımında

optimumu sağlayacağı ön kabulünün bulunduğu” ifade edilmektedir.

(12)

3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme 3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme

• Sosyal güvenlik alanında neo-liberal dönüşümü savunanlar, burada ifade ettiğimiz ve benzer pek çok nedeni ileri sürdükten sonra, çözüm olarak

“özelleştirmeyi” önermektedir.

• Özelleştirme uygulamaları ile mülkiyet ve finansman yapısında önemli değişimlerin

gerçekleşmesi ve emeklilik yaşının yükseltilmesi

amaçlanmaktadır.

(13)

3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme 3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme

• Bununla birlikte, “ülke örneklerine bakıldığında, kamusal sosyal güvenlik sistemlerinin tamamen tasfiye edildiği ve yerini özel kesime bıraktığı

uygulamalar yok denecek kadar azdır.

• Bunun yerine minimum düzeyli ve kapsamı

yaygınlaştırılan bir kamusal ayak ile özel kesim sigorta fonlarının yan yana yer aldığı karma

sitemlerden söz edilebiliriz.

(14)

3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme 3.Sosyal Güvenlikte Özelleştirme

• Özelleştirme karşıtları ise, temelde neo-liberal politikaların tüm kamu sosyal güvenlik sistemini tasfiye edecek bir ideoloji benimsemiş olmasına karşı çıkmaktadır.

• Bununla beraber, sosyal güvenlik garantisinin bireyin sorumluluğuna bırakacak nitelikteki bir özelleştirmenin gerçekleşmesinin mümkün

olamayacağını savunmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payı hızla yükselmiş, bu durum sosyal güvenlik sistemlerinin

• Bu anlayışın sonucunda yurttaşlık temelinde bir hak olarak verilen refah devleti kapsamındaki sosyal hakların, yeni rejimde sözleşme. koşullarına bağlı hale geldiği

2-Sosyal Güvenlik Krizinin Nedenleri 1.Toplumsal Yapıda Yaşanan Dönüşüm. • Toplumsal yapıda yaşanan dönüşüm, bireylerin yaşadıkları çevre ile ilgili

• Krizden çıkış yolu olarak ülkeler, nitelikleri doğrultusunda sosyal güvenlik sistemlerini yeniden verimli bir şekilde işler hale. gelebilmesi adına bazı

• Türk sosyal güvenlik sisteminin temel kurumlarını oluşturan sosyal sigortalar. • bir yandan harcamalarını karşılayacak gelir kaynaklarına sahip

• Örneğin; çalışma ve sözleşme hürriyeti, sendika kurma hakkı, grev ve lokavt hakkı, yaşa, cinse, güve uygun olmayan işlerde çalıştırma yasağı; negatif statü

• Siyasi partiler, partiye üye olma yeterliliğine sahip en az 30 Türk vatandaşı tarafından kurulur.... Siyasi Partilerin Kurulmaları ve Parti Üyeliği

– Seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama – TBMM üyelerinin