• Sonuç bulunamadı

Öncelikle dersin sorunsalı, amaçları, önemi ve sınırlılıkları üzerinde durulur. Daha sonra ise ders kapsamında ele alınacak temel konulara ilişkin kavramsal ve kuramsal çerçeve oluşturulur.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Öncelikle dersin sorunsalı, amaçları, önemi ve sınırlılıkları üzerinde durulur. Daha sonra ise ders kapsamında ele alınacak temel konulara ilişkin kavramsal ve kuramsal çerçeve oluşturulur. "

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yrd.Doç.Dr.Tarık Soydan

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi ve Politikası

Bölümü

Eğitim Ekonomisi Dersi Notları

(2)

Giriş

Bir dersin örgütlenmesi bilimsel bir araştırma örgütlemekle benzer özellikler taşır.

Öncelikle dersin sorunsalı, amaçları, önemi ve sınırlılıkları üzerinde durulur. Daha sonra ise ders kapsamında ele alınacak temel konulara ilişkin kavramsal ve kuramsal çerçeve oluşturulur.

Kavramlar düşünce taşıyıcılarıdır. Kuramlar ise

düşünce geliştirmenin anahtarlarıdır. Kavramsal ve

kuramsal araçlar yaratmaksızın girişilecek bir çalışma

sistematik dolayısıyla bilimsel olmaz.

(3)

Eğitim ekonomisi, ekonomi disiplininin temel kavram ve kuramları üzerinden eğitsel konuları çözümlemeyi hedefleyen bir akademik disiplindir. Bir başka ifade ile, eğitsel gerçekliği ekonominin kuram, kavram ve yaklaşımları ile çözümlemeyi hedefleyen bilimsel bir çalışma alanıdır.

Eğitim ekonomisi, özgül bir disiplin olarak 1950’li yıllardan itibaren Batı dünyasında eğitimle-ekonomik gelişme arasında güçlü bir bağın olduğuna; eğitimle bireysel ve milli gelir artışı, istihdam gibi ekonomik değişkenler arasında belirgin pozitif ilişkiler bulunduğuna dair araştırma sonuçlarının ortaya çıkmasıyla birlikte gelişmeye başlamıştır. Bu açıdan “insan sermayesi” kavramı ve kuramı disiplinin gelişiminde önemli bir yer tutmuştur.

(4)

Ekonomi kavramı

Eski Yunan’da, “ev idaresi” anlamında kullanılan bir kavram.

Egemen iktisadi yaklaşımda, “sınırsız insan ihtiyaçlarını karşılamak üzere kıt kaynakların kullanılmasının bilimi.”

Gündelik dilde, parasal kaynakları tasarruflu ve verimli kullanmak.

Daha kapsayıcı ve gelişmiş bir yaklaşımla bir toplumun

geçimsel düzeni ve bu düzeni anlamayı/açıklamayı

hedefleyen sosyal bilim.

(5)

Ekonominin temel kavramları

Üretim: Üretim faktörlerinin insan ihtiyaçlarını karşılamak için biraraya getirilmesi/kullanılması

Üretim Faktörleri:

-Emek (işgücü) (Ücret/maaş alır) -Sermaye (Faiz alır)

-Tabiat (toprak) (Rant alır)

-(Kimi yaklaşımlara göre) Girişimci (Kar alır)

Tüketim: Üretilmiş mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını

karşılamak üzere kullanılması

(6)

İhtiyaç: Kişilerin/toplulukların yaşamlarını sürdürmek için gereksinme duydukları şeyler.Zorunlu olan ve zorunlu olmayan ihtiyaçlar olarak ayrılabilir. Bu ayrım da göreli bir nitelik taşır. İhtiyacın zorunlu olup olmadığı kişinin gelir ve kültür tarzına, içinde yaşanılan zamana ve mekana göre değişir.

Yatırım: Yeni üretim kapasiteleri oluşturmak.

Maliyet: Bir mal ya da hizmet üretmek için sarf edilen kaynakların parasal karşılığı.

Alternatif maliyet: Bir mal ya da hizmet üretirken bir diğer mal ya da hizmet üretmekten fedakarlık yapmış oluruz. Fedakarlık yaptığımız maliyet.

(7)

Farklı Ekonomik Düzenler Kapitalizm (Anamalcılık)

-Üretim araçlarının özel mülkiyeti - Genelleşmiş meta üretimi

Gelişmiş bir piyasa mekanizması/serbest rekabet

İşgücünün metalaşması

Müteşebbis(girişimci) özgürlüğü ve buna dayalı refah

düşüncesi

(8)

Sosyalizm (Toplumculuk)

Üretim araçlarının kolektif/devletli mülkiyeti

İnsan/toplum ihtiyaçlarının rasyonalize edilmesi

Kolektif çalışma/kolektif paylaşım

Eşitlikçi perspektif

(9)

Karma Modeller

Bunlar asıl olarak kapitalizm çerçevesinde ele alınabilir

Piyasa mekanizması devlet tarafından göreli olarak sınırlanmıştır

Özel mülkiyete bazı kısıtlar getirilmiştir

Devlet, üretim ve paylaşım süreçlerine belirgin

bir şekilde müdahil durumdadır.

(10)

Eğitim

Toplumlarının tarihsel ve toplumsal gelişme

süreçlerinde kültürün üretilmesinde ve yeni kuşaklara

aktarılmasında önemli bir etkinlik alanı olan eğitim,

eğitim literatüründe, asıl olarak toplumun erişkin

olmayan bireylerine yönelik, istenilen bilgi, beceri ve

tutumları aktarmak ve geliştirmek amacıyla, planlı ve

düzenli bir şekilde, kişilerin katılımına ve

deneyimlerine yer vererek gerçekleştirilen bir

etkinlikler dizisi olarak ele alınmıştır.

(11)

Ertürk (1979, 12)’e göre eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir. Benzer bir yaklaşımla, Adem (2008, 2)’e göre, bireye istenilen davranışı, bilgiyi, beceriyi ve niteliği kazandıran süreçtir. Bireylerin toplumun kurallarını öğrenmeleri ve uygulamalarıdır. Akyüz (1985, 1, 2)’e göre, kişinin zihni, bedeni, duygusal, toplumsal yeteneklerinin, davranışlarının iste nilen doğrultuda geliştirilmesi, ya da ona bir takım amaçlara dönük yeni yetenekler, davranışlar, bilgiler kazandırılması yolundaki çalış maların tümüdür. Başaran (1996, 173)’a göre, eğitilen kişide istenilen davranışı oluşturma sürecidir. Yine benzer bir yaklaşımla Demirel (1993, 36)’e göre, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci ve eğitme yollarını gösteren bilimdir.

(12)

Adem’e göre, eğitimle hedeflenen bireyin kişiliğinin ve mesleki becerilerinin geliştirilmesi, topluma uyumunun sağlanması, toplumun moral değerlerinin yükseltilmesi, yaşam niteliğinin artırılması, kalkınmaya ve demokrasiye uyumunun sağlanmasıdır.

Bu açıdan, eğitim dizgesinin birinci görevi, ulusun kültürel kalıtını oluşturan her şeyi kuşaktan kuşağa aktarmak ve zenginleştirmektir. İkinci görevi, bütünleştirmek ve farklılaştırmaktır.

Eğitim bireylere bir dil öğreterek, bazı davranışlar ve ortak değerler kazandırarak onları toplumla bütünleştirir. Aynı zamanda eğitim bireylere daha üst bir yetişme düzeyi sağlayarak onları gelecekteki toplumsal ve mesleki statülerine hazırlayarak onları farklılaştırır.

Eğitimin üçüncü görevi temel üretim etmeni olan emeğe nitelik kazandırmaktır. İnsan gücüne yeni nitelikler kazandırmak ekonomik kalkınmayı sağlamak açısından zorunludur (Adem, 2008, 3, 10 -13).

(13)

Yukarıda aktarılan eğitim tanımları ve eğitimin işlevine

dair açıklamalar eleştirel bir yaklaşımla ele

alındığında, bunlarda farklı toplumlar, farklı toplumsal

gelişme düzeyleri ve farklı toplumsal kesimlerin söz

konusu edilmediği görülür. Bu yaklaşımlarda söz

konusu edilen türdeş (ideal) bir toplum modelinin, yeni

kuşaklara kazandırılacak bilgi, beceri ve tutumlar

aracılığıyla yeniden üretilmesidir. Dolayısıyla eğitime

kendinden menkul, ideal ve nötr nitelikler atfeden bu

eğitim yaklaşımların pozitivist paradigmanın

temellendirdiği işlevselci bir toplum düşüncesinin

ürünü oldukları söylenebilir.

(14)

Bütün canlıların kendi varlık koşullarına elverişli özel

yaşama ortamları (flora ve faunaları) vardır. İnsan ise

herhangi bir çevrede yaşamını sürdürmek açısından

yeterince donanımlı değildir. Zira, herhangi bir

hayvan, üyesi olduğu türün kolektif deneyimlerini

içgüdü biçiminde kalıtım yoluyla alırken insanın sinir

sistemi otomatik tepkiye uyumlu çok az sayıda kesin

eylem ve tepi yani içgüdü barındırır. Dolayısıyla

insanın içgüdülerinden ziyade buna benzer sınırlı

sayıda genel yönelimlerinden ve ağırlıklı olarak da

deneyim ve öğrenmelerinden söz edilebilir

(15)

İnsan diğer canlılara göre etkili biçimde öğrenebilen, dahası öğrenmeyi öğrenebilen bir varlıktır. İnsan yapıp deneyerek, bazen deneyip yanılarak öğrendiği gibi öğrendiklerini uygular, geliştirir ve başkalarına öğretir. İnsanın yapıp ederek başkalarından öğrendikleri kendisiyle birlikte yok olmaz, topluma miras kalır. Ortak dilde toplanıp birikerek yaşayan bu miras toplumun kültürüne eklenir.

Kültür kavramı, sosyalleşme kavramı ile ilintilidir. Sosyalleşme, bireyi toplumun ve çeşitli grupların bir öğesi haline getiren, değer, tutum ve davranışlarını, kurumsallaşmış normlara uygun olarak tanımlayabilmesine olanak sağlayan bir kültürlenme (acculturation) sürecidir. Bireyin toplumsal normları öğrenmesi, bunları içselleştirmesi ve böylelikle toplumsal düzenin sürekliliğinin sağlanması sosyalleşme süreçleri ile gerçekleşir.

(16)

Eğitim toplumsal bir kurum olarak içinde bulunduğu toplumsal gerçekliği yansıtır.

Dolayısıyla insanın çağlar boyunca gelişimi

sürecinde sosyalizasyon sağlama işlevi gören

eğitim toplumsal farklılaşmanın etkilerini de

bünyesinde barındırmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

 Toplumun değer ve inançları ile çatışmayan yeni kültür öğeleri daha kolay benimsenir,.  Gelişmiş toplumda kültürel değişmeler daha

ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanlığı, geçen günlerde Paris’te ölen ressa ' Hdin Dino’nun anısına albüm ve anıt yapımından sonra ¿imdi de belgesel program

Daha sonra, öğrencilerin deneyimlerinden yola çıkarak yukarıda verilen durumlar çerçevesinde ders, tartışma yöntemi ile

Bu ders kapsamında eğitim ekonomisi alanının kuramsal ve kavramsal çerçevesi ele alınacak ve bu bağlam içinde eğitimle ekonomi arasındaki ilişkiler, gelir,

Bu bakımdan derste Dinî Rehberlik ve Danışmanlığın Din Eğitimi ile ilişkisi konuları da ele alınır: Dinî Rehberlik ve Danışmalığın örgün

Hem gönderen hem de misafir olunan yükseköğretim kurumu tarafından kabul edilen bir öğretim programının (training programme) olması (Öğretim programı taraflarca

 Faaliyetten faydalanan personele ödenebilecek en yüksek günlük/haftalık hibe miktarı personelin planında eğitim alma hareketliliği ile ilgili