• Sonuç bulunamadı

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÇÖZÜM ÖNERİLERİ"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GELİR İDARESİ VE

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU İLE YAŞANAN SORUNLAR

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(2)
(3)

Türkiye’de 13/06/1989 tarihli 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ile muhasebe mesleğinde ilk yasal düzenleme- ler yapılmış, daha sonra ise 26/08/2008 tarih ve 26948 sayılı Resmi Gazete’de ya- yımlanan 5786 sayılı Kanun ile 3568 sayılı Kanunda değişiklikler yapılmıştır. 5786 sayılı Kanunla meslek mensupları ve meslek odaları ile ilgili yapılan genel düzen- lemeler meslek mensuplarını kısmen tatmin etmiştir.

Türkiye’de muhasebe meslek mensupları; mesleğin gerektirdiği ve ilgili mev- zuatta çizilen çerçeve dâhilinde çalışmaktadırlar. Faaliyetlerini yürütürken sosyal so- rumluluk anlayışı içinde, hem resmi kurumlara hem de müşterilerine karşı büyük özen göstermektedirler.

Türkiye ekonomisinde son yıllarda yaşanan büyümeye ve dünyadaki tekno- lojik gelişmelere paralel olarak muhasebe meslek mensuplarının ihtiyaçları yanı sıra Gelir İdaresi, Sosyal Güvenlik Kurumları ile yaşadıkları sorunlar da değişmektedir.

Bununla birlikte, belirtilen süreçte, mali ve sosyal güvenlik mevzuatlarında sık sık yapılan değişiklikler sebebiyle meslek mensupları uygulamada giderek artan so- runlar yaşamaktadır.

Konu ile ilgili olarak literatürde söz konusu bürokratik sorunlardan kaynakla- nan aksaklıklar ve çözüm yolları ile ilgili pek çok çalışma mevcuttur. Zira bu aksaklık- larıngiderilmesiveuygulamayıkolaylaştıranyenidüzenlemeleringetirilmesihemmes- lek hem de ülke ekonomisinin geleceği açısından son derece önemlidir. Hedeflenen so- nuçlara ulaşılabilmesi için ilgili düzenlemelerin ivedilikle yapılması gereklidir.

Bu çalışmada öncelikli olarak uygulamada karşılaşılan sorunlardan bahse- dilecektir. Sorunlar Gelir İdaresi ve Sosyal Güvenlik Kurumları ile yaşanan sorunlar olmak üzere iki ana başlık altında tartışılacaktır. Yaşanan sorunun ilgili mevzuattaki yeri ve ilgili mevzuat çerçevesinde çözüm önerilerine değinilecektir. Bu çalışmanın derlenmesinde katkı sunan Yrd. Doç. Dr. Özgür ÇATIKKAŞ ve Veysel Karani PALAK’a teşekkür ediyorum.

(4)

SUNUŞ 3

İÇİNDEKİLER 4-5

GELİR İDARESİ İLE YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 6

1.KDV MAHSUP İŞLEMLERİ 7

1.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 8

1.2.Çözüm Önerisi 9

2.BA-BS FORMLARI 10

2.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 10

2.2.Çözüm Önerileri 12

3.SERBEST MESLEK KAZANCININ TESPİTİNDE GİDER SORUNU 13

3.1. Mevcut Durum ve Sorunlar 13

3.2.Çözüm Önerileri 17

4.BİLDİRİM VERME ZORUNLULUĞUNDA YAŞANAN SORUNLAR 17

4.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 17

4.2.Çözüm Önerileri 19

5.KOD LİSTELERİ 18

5.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 18

5.2.Çözüm önerisi 20

6.VERGİ İNCELEMELERİ 21

6.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 21

6.2.Çözüm Önerileri 22

7.MESLEK MENSUBUNUN MALİ İDAREDEN BİLGİ ALMASI SORUNLARI 23

7.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 23

7.2.Çözüm önerileri 23

8.İNTERNET VERGİ DAİRESİ ŞİFRESİ ALIMINDA YAŞANAN AKSAKLIKLAR 24

8.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 24

8.2.Çözüm Önerisi 24

İÇİNDEKİLER

(5)

9.1. Mevcut Durum ve Sorunlar 25

9.2. Çözüm Önerisi 25

10. GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMELERİ 26

10.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 26

10.2.Çözüm Önerileri 26

11.TİCARET SİCİL HARCI ÖDEMELERİ 27

11.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 27

11.2.Çözüm Önerileri 27

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARIYLA YAŞANAN

SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 28

1.İŞGÜCÜ ÇİZELGESİ 29

1.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 29

1.2.Çözüm Önerileri 30

2.İDARİ PARA CEZALARI 31

2.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 31

2.2.Çözüm Önerisi 31

3.İŞYERİ AÇILIŞI VE ŞİFRE UYGULAMASI 32

3.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 32

3.2.Çözüm Önerileri 33

4.İŞ KAZALARI 34

4.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 34

4.2.Çözüm Önerileri 34

5.EKSİK GÜN BİLDİRİM FORMU 35

5.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 35

5.2.Çözüm Önerileri 37

6.İŞYERİ NAKLİ VE ADRES DEĞİŞİKLİKLERİ 38

6.1.Mevcut Durum ve Sorunlari 38

6.2.Çözüm Önerileri 39

İÇİNDEKİLER

(6)

 GELİR İDARESİ İLE

İLGİLİ SORUNLAR VE

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(7)

1.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. Maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca “bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan KDV toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez.” Yine KDV Kanununun 28. Maddesi uyarınca;

“Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu’nca tespit edilen sınırı aşan vergi, bu mükellefin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin yüzde 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir.”

Diğer yandan, sözü geçen Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca “Maliye Bakanlığı KDV iadesini, hak sahiplerinin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli daireler ve belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin yüzde 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin

?

1. KDV MAHSUP

İŞLEMLERİ

(8)

Kamu idaresi tarafından KDV iadelerinin nakden değil kamu borçlarına mahsup suretiyle yapılması vergi güvenliği de dikkate alınarak tercih edilmektedir. Bu konudaki gerekli düzenlemeler de kanunlar ve yönetmelikler yardımı ile yapılmıştır.

Mükellefler kanuni hakları olan mahsup işleminden yararlanabilmek için mahsup dilekçesi hazırlamak

zorundadırlar. İlgili dilekçeye Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta İşleri dairesi dilekçe ile iletilen talebi uygun bulduğu hallerde mükellefin mevcut alacağının borcuna karşılık mahsubu için ilgili bankaya gönderme emri verir. Verilen talimatta gönderilen miktar, gönderilecek bankanın adı ve nereye gönderileceği yazmaktadır. Ancak uygulama da mükellefin dışında yaşanan aksaklıklardan dolayı mahsup işlemi gerçekleşmemekte veya süresinde yapılmamaktadır. Bu gibi durumlarda mükellefin hiç kusuru olmadığı halde ilgili kurum mükellef hakkında yasal işlem yapmaktadır. Dolayısıyla kamu kurumları tarafından yapılan hatalar sonucunda mükellefler ve meslek mensupları zor durumda kalmakta ve maliyeti üstlenerek mağdur olmaktadırlar.

?

(9)

KDV alacaklarının mükelleflerin diğer vergi borçlarına mahsubunu daha hızlı ve düzgün işler hale getirmek için KDV mahsup işlemlerinde usul değişikliğine gidilmesi gerekmektedir. Bu konudaki aksaklığın giderilmesi için iki farklı çözüm önerisi sunulabilir.

G İlk olarak KDV iade alacaklısına mahsubu yapılacak borçla ilgili kuruluş namına yazılı çek verilmesidir. Çekin verilmesi için mükellefe ait bir borcunun tahakkuk etmesi beklenmemeli karşı kurumun yazısı aranmamalıdır. İade hakkı kazanıldığı anda çek verilmelidir. Çekin borç için yetersiz kalması halinde kalan bakiye nakit oarak ödenebilmelidir.

Fazlalık olması halinde ise aynı kuruma olan başka bir borç için bu fark kullanılabilmelidir.

G Bu konuda diğer bir çözüm yöntemi de, ilgili kurum tarafından düzenlenen gönderme emirlerinin mükelleflerce de incelenmesi

sağlanmalı, doğruluğu konusunda emin olunduktan sonra gerekli işlemlerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Bu aksaklıkla ilgili olarak çözüm önerileri de dikkate alınarak genel bir düzenlemenin acil olarak yapılmasının gerekli olduğu düşünülmektedir.

 1.2 ÇÖZÜM ÖNERİSİ

(10)

2.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 381 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmiştir.

Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alışları ile mal ve hizmet satışlarının 2010 yılı Ocak ayından itibaren aylık dönemlerine ilişkin bildirimlerinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri değişikliklere uğramıştır.

Buna göre Ba/Bs formları aylık dönemler halinde düzenlenerek takip eden ayın birinci gününden itibaren son günü akşam saat 24:00'e kadar sistem üzerinden onaylamak suretiyle göndermekle yükümlüdürler.

Mükelleflerin mal veya hizmet alımları ile mal veya hizmet satışlarına uygulanacak tutar 5.000 TL olarak belirlenmiştir. Buna göre kişi ve kurumlardan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal veya hizmet alımları Ba formu ile mal veya hizmet satışları ise Bs formu ile bildirilecektir.

2. BA-BS FORMLARI

?

(11)

İlgili mevzuata hakim, işini layıkıyla yapan, sorumluluk sahibi meslek mensupları Ba-Bs formlarını düzenlemek için ciddi bir emek ve zaman harcamaktadırlar. Bu durum, muhasebe paket programları ile kolaylaşmasına rağmen geç gelen belgeler dolayısıyla cezai durumla karşılaşmamak için karşılıklı teyit alımlarına gidilmektedir. Düzeltmeler yapıldığında karşılaşılan idari para cezaları dolayısıyla meslek mensubu müşterisiyle karşı karşıya gelmektedir.

?

(12)

Belgelerin düzenlenme tarihine göre yapılma esası Bs formları için yerinde olmasına karşın Ba formları için aynı şey geçerli değildir. Postadaki gecikmeler, ihtilaflı işlemler gibi nedenler yasal kayıt sürelerine uyumu

zorlaştırmaktadır. Katma Değer Vergisi beyannamelerindeki esneklik burada da gösterilmelidir.

Ba/Bs formları ilgili ayı takip eden ikinci ayın 10.günü akşam saat 24.oo kadar gönderilebilmelidir.

Bildirim formlarında yapılan hataları kendisi düzelten mükelleflere ceza kesilmemelidir.

Bildirim formlarını boş olarak veren firmalardan bu formlar istenmemelidir.



2.2. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(13)

3.1. Mevcut Durum ve Sorunlar GVK Madde 65 te: “ Serbest meslek faaliyeti;

sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” denilmektedir.

GVK Madde 67 de ise: “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu işler dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.”

denilmiştir.

GVK Madde 68 ile indirim konusu yapabilecek mesleki giderler konusunda, ticari kazanç sahiplerine göre kısıtlamalar getirmiştir.

VUK Madde 236 ile “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsialtı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” denilmiştir. Yine aynı Kanunun 210.

Maddesinde ise, “Serbest meslek erbabı kazanç defteri tutarlar. Bu defterin bir tarafına giderler, diğer tarafına da hasılat kaydolunur.

3. SERBEST MESLEK

KAZANCININ TESPİTİNDE GİDER SORUNU

?

(14)

Defterin gider tarafına, yapılan giderlerin nev’i ile yapıldığı tarih, hasılat tarafına ise ücretin alındığı tarih ve miktarı ile kimden alındığının yazılacağına hükmetmiştir.

Bu durumda serbest meslek kazançları için tahsil esası konulmuşken KDV doğumunu hizmetin yapılmasına bağlayarak tahakkuk esası getirmiştir.

Serbest meslek makbuzu adından da anlaşılacağı üzere bir makbuzdur. Düzenleme kaideleri KDV tahakkuku ile ilgisizdir.

?

(15)

GVK Madde 65’de “ Serbest meslek faaliyeti;

sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” şeklindeki tanım MESLEKİ BİLGİYE DAYANMAYAN VE SERMAYEYE DAYALI BİR FAALİYETTİR şeklinde

tanımlanarak Meslek mensupları hem GVK hem de KDV Kanunu gereği tahakkuk esasına göre vergilendirilmeli, ya da şu andaki tanım kabul edilerek hem GVK hem de KDV Kanununa göre tahsil esasına göre vergilendirilmelidir.

Vergilendirilmede GVK de KDV Kanununda tahsil esasının kabulü meslek mensubunun maliye mükellef ilişkisinde daha dengeli ve sağlıklı hizmet verebilmesi için kaçınılmazdır.



3.2. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(16)

(213 sayılı VUK Mükerrer 355.madde) 4.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

Vergi beyannamelerinin internet üzerinden vergi dairesine yollanması ile ilgili düzenlemeler Maliye Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.

213 Sayılı VUK Mükerrer 355. maddede yapılan yeni düzenleme ile elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine uyulmaması halinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası miktarının beyannamenin kanunî süresinin sonundan başlayarak elektronik ortamda 15 gün içinde verilmesi halinde 1/4 oranında, bu sürenin dolmasını takîp eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise 1/2 oranında uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

4. BİLDİRİM VERME ZORUNLULUĞUNDA YAŞANAN SORUNLAR

?

(17)

E-beyannamelerin süresi içinde verilmemesi sonucu kesilen özel usulsüzlük cezaları yeniden değerlendirilmelidir.

Madde bu yönüyle meslek mensubu üzerinde psikolojik baskı yaratan büyük bir sorundur. Pişmanlık hükümleri çerçevesinde geç verilen beyannamelere özel usulsüzlük cezaları kesilmemelidir.



4.2 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(18)

5.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

Gelir İdaresi Başkanlığı sakıncalı mükelleflerle ilgili kod listeleri adı altında bir veritabanı oluşturmuştur. Bu listelerde yer alan mükelleflerden yapılan alımlar Gelir İdaresi Başkanlığınca 84 no'lu KDV Genel Tebliği referans alınarak olumsuz tespit sayılmakta ve bu listelerde yer alan mükelleflerden yapılan alımlar nedeniyle oluşan KDV'nin izahı; izah edilemeyen kısımların da indirimlerden çıkarılması istenilmektedir.

Maliye Bakanlığı, adreslerinde bulunmayan, defter ve belgelerini ibraz etmeyen, sahte fatura kullanan kısaca vergi yasalarına aykırı davranan şirketleri 'Kod' adını verdiği kara listeye almakta ve ilgili şirketlerin faaliyetlerini izlemektedir. Buna benzer uygulamalar pek çok gelişmiş ekonomide yer almaktadır. Ancak Türkiye'deki durum dünyadaki uygulamalardan biraz farklı işlemektedir. Kod listesinde bulunan şirketlerle ticari ilişkide bulunan, mal ve hizmet alan şirketlerin KDV indirimi uygulamasından yararlanmasına izin verilmemektedir. Geçmiş tarihli bir işlemse ve KDV indiriminden faydalanılmışsa da Maliye Bakanlığı firmadan o tutarın yasal faiziyle birlikte geri ödemesini istemektedir. Maliye Bakanlığını' nın geriye dönük bu uygulamayı

5. KOD LİSTELERİ

?

(19)

arttırması nedeniyle binlerce firma mağdur olmaktadır.

Söz konusu firmalar ne yapacağını bilemez halde muhasebeci ve mali müşavirlerine baş vurmaktadır. İçinde bulunduğumuz olumsuz ekonomik şartlarda bu konu bir zincir gibi uzayacak kayıtlı ve dürüst çalışan binlerce firmayı etkileyecektir.

Ekonomik krizle birlikte pek çok firma zor duruma düşecektir.

Daha önce düzgün çalışıyor olsa bile mevcut şartlarda birlikte birçok firma yükümlülüğünü yerine getirememektedir. Maliye Bakanlığı da görevi gereği bu tip firmaları izlemekte ve haklarında gerekli işlemleri yapmaktadır. Ancak bu durumda bunlarla ticari ilişkide bulunan şirketlerin de sorumlu tutulması dünyanın hiçbir yerinde görülmez. Bu tüm şirketleri suçlu ilan etmek anlamına gelir. Bir hizmeti ya da alım satımı yok saymak mümkün değildir.

Türkiye'de şirket sayısı artmakta ve bununla beraber vergi mükellefi sayısı da hızla ilerlemektedir. Maliye Bakanlığı bu yaklaşımında ısrar ederse tüm şirketlerin Kod'a girmesi kaçınılmazdır. Vergi Kanunu'nda böyle bir durum olmamasına karşın Gelir İdaresi inisiyatif kullanarak Kod'a girmiş şirketlerle iş yapanları da zor durumda bırakmaktadır. Bu yaklaşımın ivedilikle terk edilmesi gerekir.

?

(20)

Her ülkenin bir vergi istihbaratı olması gerekir. Gelir idaresi bu bağlamda oluşturacağı listedeki firmaları belirli aralıklarla incelemelidir. Ancak oluşturulan listeler o işletmeleri izlemek için kullanılmalı, o firmayla iş yapanlar da aynı kefeye konarak suçlanmamalıdır. Gelir İdaresinin yasal ve çağdaş standartlarda bir istihbarat listesinin olması gereklidir.

Buna karşılık bu uygulama diğer mükelleflerin ticari faaliyetlerini engelleyici noktada olmamalıdır. Meslek mensupları yasalara karşı sorumludur.Var olan bir işlemin yok sayılması mümkün değildir.

Maliye'nin bir an önce bu yaklaşımını değiştirmesi gerekir.

Evet, istihbaratı olsun! bir listesi olsun! ama bu yasal ve çağdaş standartlara göre oluşturulsun.



5.2. ÇÖZÜM ÖNERİSİ

(21)

6.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

VUK’un 134. Maddesine göre vergi incelemesi, vergi mükelleflerinin vergi yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerinin saptanması amacıyla yapılır. Bu inceleme sonucunda vergi yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinin saptanması durumunda uygulanması gereken yaptırımlar belirlenir.

VUK’ nun 135. Maddesi vergi incelemesini yapmaya yetkili olanları belirtmiştir. Ancak bu yetkiye sahip kişilerin inceleme esnasındaki yetkileriyle ilgili açık ve anlaşılır hükümler olmadığı gibi mükelleflerin inceleme esnasında haklarının ne olduğu konusunda da net hükümler yer almamaktadır. Mükelleflerin inceleme ile ilgili en büyük sorunları VUK’un 256.Maddesindeki defter ve belge ibrazı ile yine aynı kanunun 148.

Maddesindeki bilgi verme hakkındaki hükümlerden kaynaklanmaktadır.

Maliye Bakanlığı veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri verme mecburiyetinden söz eden madde, bu bilginin yazı ile veya sözlü olarak istenebileceğini belirtirken, bilginin verilmemesi halinde nasıl bir uygulama yapılacağını belirtmemiştir. Maddedeki mevcut durum aynen korunduğu sürece taraflar arasındaki anlaşmazlığın devam edeceği cezalandırma teşebbüslerinin ve dava sayısının artacağı kuşkusuzdur.

Vergi incelemeleri devleti ve mükellefi sıkıntıya düşürecek şekilde uzun sürmektedir. Yapılan inceleme neticesinde eğer bir vergi tarh

6. VERGİ İNCELEMELERİ

?

(22)

İstenen bilgiler yönetmelik ve tebliğlerle açık bir şekilde düzenlenmeli, incelemeye alınacak defter ve belgeler yazılı olarak istenmelidir. Belgelerin mükellefler tarafından tesliminde teslim tutanağı mutlaka tutulmalı ve taraflarca imzalanmalıdır. İnceleme süreleri ve mükelleflerin

incelenmek üzere talep edilen belgeleri teslim etmeleri için verilen sürenin VUK’da net bir şekilde belirtilmesi gerekir. Bu durum vergi incelemeleri esnasında karşılaşılabilecek subjektif uygulamaların önüne geçilmesini sağlayacaktır.



6.2 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(23)

7.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

Meslek mensupları sözleşme yaptıkları müşterileri ile ilgili olarak kurumlardan bilgi ve belge isteme hakkına sahip değildir.

Meslek mensubunun yeni kabul ettiği mükellefin geçmiş dönem bilgilerine kendi şifresi ile ulaşması mümkün değildir.

Tüm kurumlar meslek mensuplarının kimliklerini tanımalıdırlar.

Meslek mensupları müşterileri ile ilgili olarak tüm özel ve kamuya ait kurum ve kuruluşlarından bilgi ve belge isteme hakkına sahip olmalıdırlar.



7. MESLEK MENSUBUNUN MALİ İDAREDEN BİLGİ

ALMASI SORUNLARI

7.2. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

?

(24)

8.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

Günümüzün dinamik çalışma ortamına uygun olarak mükellefler vergi dairelerine gitmeden işlemlerini online olarak yapabilmektedirler. Fakat bu işlemler için öncelikle vergi dairelerinden internet şifresi alınması gerekmektedir. Bu durum, gereksiz zaman kaybına neden olmaktadır ve gereksiz işgücü kaybı oluşturmaktadır.

İnternet vergi dairesi şifresinin vergi dairesine gitmeksizin internet üzerinden hızlı ve güvenli bir şekilde alınması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Buna bağlı olarak mükellefler vergi mükellefiyetliklerini online olarak kendileri oluşturabilmelidirler.

Meslek mensubu değiştiren mükelleflerin eski dönemlere ait beyannamelerine yeni meslek mensubu kendi şifresiyle ulaşabilmelidir.

Mükelleflere ihtiyaç duyacakları kendilerine ait bilgilere ulaşmaları

8. İNTERNET VERGİ DAİRESİ ŞİFRESİ

ALIMINDA YAŞANAN ASAKLIKLAR

8.2. ÇÖZÜM ÖNERİSİ



?

(25)

9.1. Mevcut Durum ve Sorunlar

Meslek mensuplarının Gelir Vergisi Beyannamelerinde iade edilmesi gereken gelir vergilerinin iade veya

mahsuplarında gelir idaresinden kaynaklanan gecikmeler yaşanmaktadır. Yaşanan bu aksaklıklar yersiz yazışmalara, zaman ve iş gücü kaybına neden olmaktadır.

9.2. ÇÖZÜM ÖNERİSİ

Meslek mensubununun kestiği serbest meslek makbuz- ları ile yapılan GV tevkifatları mükellefler tarafından Muhtasar Beyanname ile elektronik ortamda beyan edilmektedir. Online olarak yapılan bu işlemlerin sonucunda beyan edilen bilgilere gelir idaresi tarafından rahatlıkla ulaşılmaktadır. Dolayısıyla bu bilgiler hızla değerlendirilerek iade ve mahsup işlemlerinde Gelir İda- resi kaynaklı gecikmelerin önüne geçilmelidir. Mahsuplar online olarak hızla yapılmalıdır.

9. MESLEK MENSUBUNUN MAHSUP SORUNU



?

(26)

10.2 ÇÖZÜM ÖNERİSİ

10.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

213 Sayılı Gelir Vergisi Kanunun mükerrer 120.Maddesi ve 5520 Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32.Maddesine göre mükellefler geçici vergi beyannamelerini üçer aylık dönemlerde 4 dönem halinde beyan etmektedirler. 4.Dönem Geçici Vergi Beyannameleri verilmesini takip eden 1.ayda Gelir Vergisi Beyannameleri 2.ayda ise Kurumlar Vergi

Beyannameleri verilmektedir. Bu emek ve zaman israfına neden olmaktadır.

Yoğun bir çalışma ortamına denk gelen ve meslek mensuplarını yoran bu uygulamaya son verilerek 4.Dönem Geçici Vergi beyanları kaldırılmalıdır.

10. GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMELERİ



?

(27)

11.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

Ticaret Sicil Memurluklarından harç ödemeleriyle ilgili tahakkuklar bölge memurluklarında veznelere ödenmekteydi.

Gelir İdaresi Başkanlığının talimatı ile 01.02.2010 tarihinden itibaren ticaret sicil işlemlerine ait harçlar Bölge

Memurluklarından tahakkuk alındıktan sonra T.C.Ziraat Bankası,Türkiye Vakıflar Bankası,Türkiye Halk Bankası şubelerine ödenmesi zorunluluğu getirilmiştir.Bu durum emek ve zaman kaybına neden olunmaktadır.

Bu uygulamadan vazgeçilerek eski duruma dönülmelidir.

11. TİCARET SİCİL HARCI ÖDEMELERİ

11.2 ÇÖZÜM ÖNERİSİ



?

(28)

 SOSYAL GÜVENLİK KURUMU İLE İLGİLİ SORUNLAR VE

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(29)

1.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

4857 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan işçilerin aylık değişimlerini izlemek için Türkiye İş Kurumu tarafından talep edilen işgücü çizelgeleri işçi çalıştıran işveren veya işveren vekillerinin, kurumca formatı belirlenen çizelgeyi ilgili ayı izleyen ilk hafta içersinde bildirme zorunluluğu vardır.

İŞKUR bir çok işlemi internet üzerinde yapabilme imkanı sağlamıştır, bunlar arasında Aylık İşgücü Çizelgesinin İnternet üzerinden verilmesi de sağlanmıştır. Çizelgelerini İnternet üzerinden vermek isteyen İŞKUR’a kayıtlı işverenler İŞKUR’dan yetkilendirme talebini yaptıktan sonra internet üzerinden Aylık İşgücü Çizelgelerini gönderebilmektedirler. Bu bildirimleri istenmesine rağmen zamanında yapmayan firmalar idari para cezası ile cezalandırılmaktadırlar.

İşyeri ile ilgili tescil işlemlerinde ve istatistiki bir form haline gelen aylık işgücü çizelgesi gönderilmesinde web sitesinde sorunlar

yaşanmaktadır. Meslek mensupları için zaman ve emek kaybına neden olan bu uygulama ciddi bir iş yükü oluşturmaktadır. İş-Kur sitesinin hantal ve ağır işleyişi olması, sitede tek tek manuel bilgi girişinin, yapılmasını zorlaştırmaktadır.

1. İŞGÜCÜ ÇİZELGESİ

?

(30)

İşe giriş ve işten ayrılış bildirimleriyle zaten aynı bilgilerin verildiği bir ortamda işgücü çizelgesi uygulamasına son verilmelidir. Aynı Bakanlığa aynı bilgileri defalarca vermenin mantığını anlamamaktayız. SGK’na yapılan bildirimler esas alınarak iş gücü planlaması yapılması sağlanmalı ve hiç bir mantığı olmayan Aylık İşgücü Çizelgelerinin kaldırılması sağlanmalıdır.



1.2 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(31)

2.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

SGK’da uygulanan idari para cezaları çok yüksek olup caydırıcılık görevinden çok cezalandırma olarak

görülmektedir. Genelde bu cezaların muhatabı uygulayıcı olan meslek mensupları olmakta ve müşterileri ile karşı karşıya kalmaktadır.

2.2 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Sosyal Güvenlik Kanununda Vergi Usul Kanununda olduğu gibi “Usul Yasası” oluşturulmalıdır. Pişmanlık ve uzlaşma gibi müesseseler oluşturularak İdari Para Cezaları makul ölçülere çekilmelidir. SGK pirim oranları düşürülerek kayıt dışı istihdamın üzerine gidilmelidir.

2. İDARİ PARA CEZALARI



?

(32)

3.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

Sosyal Güvenlik Kurumuna iş yeri tescilleri için ve E- Bildirge şifre müracaatları ayrı ayrı yapılmaktadır. Her iki işlemin sonuçlanması zaman almakta bu da mükellefin dolayısıyla da meslek mensubunun idari para cezaları ile karşı karşıya gelmelerine neden olmaktadır. Ayrıca e-bildirge sisteminde, Maliye Bakanlığı e-beyanname sisteminde olduğu gibi, meslek mensuplarının şifreleri ile tüm mükelleflerinin işlemlerinin yapılması sağlanmalıdır. Yine, e-bildirge kullanıcı kodu olarak şifre alan kişinin T.C. Kimlik numarası kullanılmasından vazgeçilmelidir. Özellikle şirketlerde e-bildirge şifresi çalışan sigortalılar tarafından alınmakta, sigortalının bu işyerinden ayrılmasına rağmen e-bildirge kullanıcısı olarak T.C. Kimlik numarası kullanılmaya devam edilmektedir. Çünkü yeni kullanıcı kodu alınması hem maliyet ve hem de zaman kaybına yol açmaktadır.

3. İŞYERİ AÇILIŞI VE ŞİFRE UYGULAMASI

?

(33)

Bürokrasinin azaltılması amacıyla işyeri açılış bildirimi şifre talebi olarak da değerlendirilmelidir. E-bildirge şifresi meslek mensuplarına verilmeli, şifre almak için SMMM adının işyeri bildirim formunda yer alması yeterli olmalıdır.

Unutulan E-bildirge şifrelerinin kuruma gitmeden elektronik ortamda güvenli bir şekilde alınabilmesi sağlanmalıdır.

Sistemin tüzel kişilerde vergi kimlik numarası ve gerçek kişi işverenlerde de T.C. Kimlik numarası kullanılmalıdır.



3.2 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(34)

4.1.Mevcut Durum ve Sorunlar

İş kazaları halinde Bölge Çalışma Müdürlüğü ile Sosyal Güvenlik Kurumlarına ayrı ayrı ve ayrı zaman dilimlerinde bilgi sunulması gerekmektedir. Bu durum aynı Bakanlığa bağlı kuruluşları için lüzumsuz zaman ve emek kaybına neden olmaktadır.

4.2 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

İş kazalarının SGK’na elektronik ortamda yapılması sağlanmalı bu bildirimler iş kazası bildirimleri için yeterli olmalıdır.



4. İŞ KAZALARI

?

(35)

5.1.Mevcut Durum ve Sorunlar 01.01.2000 tarihinden itibaren, çalıştırdıkları

sigortalıların çalışma gün sayısını eksik gösteren işverenler bu sigortalıların çalışmadıkları tarihte ne yaptıklarını, yani raporlu mu, izinli mi yoksa bir mazereti mi olduğunu ispat etmekle yükümlü tutulmuşlardır.

Sosyal Güvenlik Kanununa göre, sigortalıların Kuruma, her ay için 30 gün üzerinden bildirilmeleri gerekir. Sosyal Güvenlik Kanununa göre işverenler “e-bildirge” ile çalıştırdıkları sigortalıların çalışma gün sayısı ve prime esas kazançlarını gösterir aylık prim ve hizmet belgesini internetten göndermektedirler. Aylık prim ve hizmet belgesi internetten gönderilmiş olsa bile eksik gün bildirimini içeren ek 10 ve eki belgeler yukarıda açıklandığı üzere elden veya posta yolu ile gönderilir. Bu belgelerin internet ortamından Kuruma gönderilmesi mümkün değildir. İşverenlerden eksik güne ilişkin belge veya eksik günlerin tamamlanmasına yönelik ek aylık pirim ve hizmet belgesinin istenmesi Kanun ve Yönetmelik gereğidir. Süresinde verilmeyen bu belgelere yönelik işlem yapılması yasal bir işlemdir. Ancak, uygulama da evvelce Kuruma yasal süresinde verildiği halde ve hatta Kurumun arşivinde bulunan söz konusu belgelerin tekrar istenmesi gibi keyfi ve yasal olmayan durumlarla karşı karşıya gelinmektedir ve resen işlem yapılmaktadır. Bunun sonucunda işverenler hak etmedikleri idari para

5. EKSİK GÜN BİLDİRİM FORMU

?

(36)

cezaları, prim ve gecikme zamlarına maruz kalmaktadırlar.

Kurumun geçmişe yönelik yetersiz arşivi ve evrak kayıt düzeni içerisinde eksik gün bildirim formlarının zamanında verilip verilmediğine ilişkin ispat mekanizması tamamen işverene kalmaktadır. Bu durum karşısında İşveren ile Meslek Mensupları ve kurum memurları arasında sorunlar yaşanmaktadır. Kurumun arşiv ve evrak kayıt sisteminin düzensizliğinden işverenler ya da meslek mensupları sorunlu tutulamaz.

Uygulamada SGK müdürlüklerinde karşılaşılan sorunlardan bazılarına aşağıda yer verilmiştir;

? Eksik gün bilgi formu ekinde part-time iş sözleşmesinin ilk ay verilmesini yeterli olmakla birlikte, SGK her ay verilmemesi gerekçesiyle idari para cezası uygulamaktadır. SGK genelgelerinde, part-time iş sözleşmesinin ilk ay verilmesi yeterli olup, her seferinde tekrar verilmesi gerekmediği belirtilmektedir.

? Doğum sonrası ücretsiz izne çıkan kadının ücretsiz iznine ilişkin dilekçenin her ay verilmediği belirtilmek suretiyle geçersiz sayılarak ek prim tahakkuku ve para cezası talep edilmektedir.

? Bazı SGK müdürlükleri, yasal süresinde verilmesine rağmen part-time çalışma ve ücretsiz izinleri gerekçesiz bir şekilde geçersiz saymaktadır.

?

(37)

Eksik gün bildirimleri Aylık hizmet bildirim

formlarında gösterilmesi yeterli olmalı, eksik gün bildirimleri ile ilgili evrakları Kuruma vermek yerine işverenlerce muhafaza edilmeli ve saklanmalıdır.

Böylece eksik günden kaynaklanan sorunlar çözülmüş olacaktır.



5.2 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(38)

6.1.Mevcut Durum ve Sorunlar İşyerleri zaman zaman başka adreslere taşınabilmektedir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğine göre “İşyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi halinde işyeri bildirgesi verilmez, ancak, nakil tarihini takip eden 10 gün içinde durum, işverence eski ve yeni üniteye bir yazı ile bildirilir. Yeni ünite, nakil bilgilerine dayanarak yeni bir işyeri sicil numarası verir. Eski ünitedeki işyeri dosyasındaki tescile esas bilgi ve belgelerin birer örneği yeni ünitede açılan dosyaya konulur.”

Burada açık bir şekilde sadece eski ve yeni üniteye bir yazı ile bildirileceği, bunun haricinde işyeri bildirgesi, işten ayrılış bildirgesi, işe giriş bildirgesi gibi belgelerin verilmeyeceği belirtilmiştir. Ancak, SGK müdürlükleri işyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi halinde önce işten çıkış işlemi yaptırılmakta, işçilerin de nakil yapılan işyerinden işe girişlerinin yapılması talep edilmektedir.

İşyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi halinde işten ayrılış bildirgesi, işe giriş bildirgesi gibi belgelerin verilmemesi halinde gereksiz yere idari para cezası uygulanmaktadır.

Bu ise hem gereksiz bürokratik işlemlerin yapılmasına ve hem de

6. İŞYERİ NAKİL VE ADRES DEĞİŞİKLİKLERİ

?

(39)

İşyerinin nakli halinde SGK tarafından yeni bir numara verilmesinden dolayı Bölge Çalışma Müdürlükleri de yeni bir numara daha vermektedir. Yani işyerinin 2 adet bölge çalışma numarası olabilmektedir. Oysa İş Kanununa göre, işyerinin adres değişikliği halinde yeni numara verilmemekte, eski numaranın kullanılması devam etmektedir. Bu şekilde bürokratik işlemlere boğulmak yerine, sadece işyerinin yeni adresinin sisteme kaydedilmesi doğru olacaktır.

İşyerinin aynı, hatta başka bir ildeki SGM’nin görev alanına nakledildiği durumda, sigortalının hizmet akdinin devam ediyor olması kaydıyla, sigortalı işe giriş bildirgesi ve işten ayrılış bildirgesinin süresi içinde verilmemesi halinde idari para cezası uygulanmaması ve ayrıca yeni bir numara verilmesine gerek kalmadan işlemlerin eski dosya numarasından yürütülmesi gerekir.



6.2 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(40)

Referanslar

Benzer Belgeler

Muhasebe kültür değerlerinden “Statükoculuğa Karşı Profesyonelliği” ölçmeyi amaçlayan “Mali tablolarda hangi bilgilerin yer alacağına en iyi muhasebe

Çarşı esnafının umudunu bağladı­ ğı turistlerin gelmesi de rehberlerin ve tur operatörlerinin insafına kal­ mıştı. Çünkü Nuruosmaniye Cadde- si’nin

Genel olarak araþtýrmacýlar transplantasyon alýcýlarý için çok daha düþük psikiyatrik morbidite yaygýnlýðý saptarlarken, hastalarda ve hastalarýn aile birey- lerinde

According to the results revealed in the context of each learning style in the developed model considering fit indices; it was identified that there is a positive relationship

Erciş Kültür Merkezi binası uzun doğrultuda (x-yönü) elde edilen statik itme eğrisinin (Pushover x), 23 Ekim 2011 Van depremi Muradiye istasyonu benzeştirilmiş DB (IDA EW) ve

Bunun için sonsuz ve sonlu derinlikte küresel potansiyel ile sınırlandırılmı ş merkezinde safsızlık bulunan iki ayrı kuantum nokta yapının virial

Data showed that hop extract has potential to be used as part of an integrated pest management against sunn pest because they had the highest effect among the four plant

● Irak muhasebe meslek mensuplarının meslek etiğine yönelik tutumları cinsiyet açısından değerlendirildiğinde Mesleki Davranış, Mesleki Yeterlilik ve Özen, Genel