KONVANSİYONALİZM
• Konvansiyonalistler realist ve pozitivistlerin objektivite ve rasyonaliteye ilişkin ortak
kabullerine bir reddiye oluştururlar.
• Konvansiyonalizm en basit anlatımıyla, bilgiye baz alınmış temel doğruların üzerlerinde uzlaşı sağlanmış olmalarını ötesinde bir doğruluk dereceleri
bulunmadığını iddia eden felsefi bir görüştür.
Daha radikal bir tanımla
• Bilim, bize sadece bazı sonuçlara varmamızda yardımcı olan, kısmen
uzlaşma sağlayan bir araçtır. Doğrular
arasında seçim yapmak etik ve psikolojik
şartlara bağlı olduğundan tek bir doğru
yoktur, paradigmalar birbiri ile kıyaslanır.
Bilimsel bilgi nasıl oluşur ve bilimsel süreçler nasıl ilerler?
tartışmasında üç temel eleştiri noktası:
1- Doğrulama/yanlışma problemleri 2- Teori yansızlığı problemleri
3- Rasyonalite problemleri
1. Yanlışlama Problemleri
• Bilimsel teorileri tamamıyla
doğrulamak/gerçeklemek imkansızdır.
2. Teori Yansızlığı Problemi
• Gözlemin teori yanlılığına ve gözlem
yoluyla kontrol edilebilir objektif bir bilimin
olabilirliğine yöneltilen eleştiriler iki grupta
toplanabilir.
• İlki duyusal algının teorik inanç ve beklentilerden etkilendiği iddiasıdır.
• İkincisi, gözlemsel terimlerin anlamının bir biçimde teorik terimlere veya bilimsel
teoriyi oluşturan önermelere bağlı olduğu
iddiasıdır.
• 1-Rakip teorilerden neyi gördükleri ya da
gözlediklerinin betimlenmesi istendiğinde rakip teorilerin yandaşları farklı cevaplar vereceklerdir.
• 2- Tamamıyla kavramsal ve teorik
etkilenmelerden ve varsayımlardan uzak bir gözlem mümkün değildir. Eğer bir teorinin doğruluğuna inanırsak gözlemlerimizi onun terimleriyle betimlemeye başlarız.
“Algılarımız, duyusal alıcılarımızın olduğu
kadar geçmiş deneyimlerimiz ve şimdiki
duygusal durumunuzun, inançlarımızın,
ilgilerimizin vs. fonksiyonu olabilir.”
3. Rasyonalite Problemleri
• Thomas Kuhn
• Paul K. Feyerabend
Konvansiyonalizm
• 1- Konvansiyonalizmde bilimsel
önermelerin pek çoğu bizden bağımsız
olarak var olan, dışsal “gerçekliğin” doğru ya da yanlış betimlemeleri olarak değil,
daha çok bilim adamının yaratıları ve
inşaları olarak görülür.
• 2- Bilimsel bir teorinin kabulü veya reddi
subjektifdir. Bilim adamının pratik ilgileri estetik ve moral değerleri vs. bilimsel pratikte etkindir.
• Subjektivitenin kaynağı tek tek bilim adamları olduğu gibi bilimsel topluluklarda olabilir.
Her durumda, bilimsel aktivitenin değerlendirilmesi için rasyonel, evrensel olarak geçerli ölçüt ve
standartların varlığı veya yeterliliği inkar edilir.