• Sonuç bulunamadı

Erzurum Đlinde (Aziziye, Palandöken Ve Yakutiye Đlçeleri) Balık Tüketimine Etki Eden Faktörlerin Belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Erzurum Đlinde (Aziziye, Palandöken Ve Yakutiye Đlçeleri) Balık Tüketimine Etki Eden Faktörlerin Belirlenmesi"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Erzurum Đlinde (Aziziye, Palandöken Ve Yakutiye Đlçeleri) Balık Tüketimine Etki Eden Faktörlerin Belirlenmesi

Murat KÜLEKÇĐ1 Tuğba EREM KAYA1 Ayşe SEZGĐN2 Özet

Çalışmanın ana amacı Erzurum ili’nde balık tüketimine etki eden faktörlerin belirlenmesidir.

Çalışmada kullanılan örnek sayısı “Anakitle Oranlarına Dayalı Kümelendirilmemiş Tek Aşamalı Basit Tesadüfi Örnekleme” yöntemine göre belirlenmiştir. Elde edilen bulgular çapraz tablolarla sunulmuştur. Çalışmada Erzurum ilinde kişi başına balık tüketimi 6.06 kg olarak bulunmuştur.

Ailelerin yaklaşık %70’i sağlıklı bir gıda olduğu için balık tükettiklerini belirtmişlerdir. Ayrıca ailelerin %90’ı sadece kış aylarında balık tükettiklerini ifade etmişlerdir. Đncelenen ailelerin

%99.32’si balığı taze olarak tüketmeyi tercih etmektedir. Đncelenen ailelerin %64.38’i balık satın alırken daha çok sabit balık satıcılarını tercih ettiklerini belirtmişlerdir.

Anahtar Kelimeler: Balık, Tüketim, Erzurum,

Determınatıon Of Factors Affectıng Fısh Consumptıon In Erzurum Province Abstract

Main aim of the study is to determine the factors affecting fish consumption in Erzurum Province.

The sample size used in this study was determined by “the unclustered one-stage simple random sampling method based on the universe rates”. The obtained results were summarized in cross tables. In this study, fish consumption per capita in Erzurum province was found as 6.06 kg.

Approximately 70% of families stated they consumed fish because it was a healthy food. In addition, about 90% of families expressed that they only consumed fish during winter season.

99.32% of the families preferred to consume fresh fish. 64.38% of the families preferred to buy fish from a particular fish seller.

Key Words: Fish, Consumption, Erzurum,

1. GĐRĐŞ

Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili olan, deniz, göl, gölet, baraj gölü ve akarsuları itibariyle balıkçılık üretimine uygun zengin su kaynaklarına sahip bir ülkedir. Türkiye’de 2007 yılı itibariyle toplam 772323 ton su ürünleri üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu miktar, dünya su ürünleri üretiminin yaklaşık %0.5 gibi oldukça düşük bir kısmını oluşturmaktadır. Türkiye’de 2007 yılındaki toplam su ürünleri üretiminin yaklaşık

%67.1’i deniz balıklarından, %9.2’si diğer deniz ürünlerinden, %5.6’sı iç su ürünlerinden ve %18.1’i yetiştiricilik (kültür) yoluyla elde edilmektedir (Erdal ve Esengün, 2008;

Anonim, 2007a).

Türkiye’nin toplam su ürünlerinde ki büyüme, son on yılda inişli çıkışlı seyir izleyip pek fazla büyümemesine karşın, kültür (yetiştiricilik) balıkçılığı her yıl artmakla beraber on yıl öncesinin yaklaşık 5 katı kadar büyümüştür. Buna karşın, Türkiye’nin üretim düzeyi kişi başına son on yıllık ortalamada nerdeyse aynı kalmıştır (Çizelge 1).

Özellikle bölgesel olarak bakıldığında Türkiye’nin doğu kısmı kültür balıkçılığı açısından oldukça elverişli kaynaklara sahip olmasına karşın üretim özellikle batı bölgelerinde yoğunlaşmıştır.

Türkiye Đstatistik Kurumu’nun 2007 yılı verilerine göre, Türkiye’de su ürünlerinin

%80'inden fazlası insan gıdası olarak tüketilmekte, geriye kalan kısmı ise balık unu ve yağı ile diğer amaçlar için kullanılmaktadır. (Dağtekin ve Ak, 2007).

Su ürünleri doymuş yağ asitlerinin vermiş olduğu zararlara (damar tıkanıklığı, kolesterol, kalp krizi riski ve daha birçok hastalıklar) karşı içerdiği doymamış yağ asitleri nedeniyle güvenle tüketilmesi yanında, özellikle yaşlılarda kemik erimesi oluşumuna karşı da destek sağlamaktadır. Günümüzde 300 milyondan fazla aşırı kilolu insanın olduğu dünyamızda su ürünleri hem düşük enerji içeriği ile iyi bir besin kaynağı olurken

1 Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, 25240 Erzurum.

(2)

hem de zengin vitamin ve mineral muhtevasıyla B vitamini eksikliğinin sebep olduğu obeziteye karşı tedavi edici niteliktedir. Su ürünleri, sağlıklı bir beslenme için gerekliliği nedeniyle bir çok diyet içerisine dahil edilmektedir. Tüm bu yararları nedeniyle su ürünleri tüketilmesi gereken besin maddelerinden biridir (Anonim, 2004).

Türkiye’de su ürünleri tüketiminin yaklaşık %90’lık kısmı balık tüketimi oluşturmaktadır. Çizelge 1 incelendiğinde, Türkiye’de son 13 yılda kişi başına düşen yıllık tüketim miktarı inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir.1995 yılında 9.88kg olarak belirlenen tüketim 2007 yılında 8.57kg olarak tespit edilmiştir. Bu aralıkta bazı yıllarda düşüşler ve çıkışlar yaşanmıştır (Anonim, 2007a).

Türkiye’de kişi başına balık tüketimi 8 kg civarındadır. Bu değer dünya ortalaması olan 16 kg ve AB ortalaması olan 25 kg’ın çok altındadır. (Anonim, 2008). Diğer taraftan Türkiye’de su ürünleri tüketim miktarı bölgeler arası değişim göstermektedir. Türkiye’de yılda kişi başına balık tüketimi Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Đç Anadolu Bölgesinde çok düşükken, Karadeniz ve diğer kıyı bölgelerinde oldukça yüksektir.

(Dağtekin ve Ak, 2007). Örneğin Karadeniz Bölgesi’nde kişi başına yılda 25 kg civarında balık tüketilirken, Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde bu rakam 4 kg’ın altına düşmektedir. (Atay, 2000).

Bir diğer husus bu bölgelerde eğitim düzeyi ve balık tüketim alışkanlığındaki bilinçsizlik olarak görülmektedir. Yapılan araştırmalar eğitim düzeyi ile balık tüketimi arasında önemli bir ilişki olduğu yönündedir. Yani balık etinin insan beslenmesi açısından önemi bu bölgelerde yeterli düzeyde kavranamamış olması da önemli bir sebeptir. Yine bölgenin kalkınmışlık düzeyi de (özellikle gelir düzeyi) etkenlerin başındadır.

Türkiye’de su ürünleri üretiminin büyük bir bölümü (%75), dünyadaki eğilimin aksine taze olarak tüketilmektedir. Đşlenmiş ürünler (%2) daha çok ihracata yöneliktir.

(Anonim, 2008).

Türkiye’de alım gücünün yükselmesi, sağlıklı tüketime yöneliş, ailede bayanların çalışması ile hazır gıdalara olan talep, balıkçılık ürünlerine olan talebi pozitif etkilemektedir. Bunlara ilave olarak, son yıllarda artan üretim, soğuk zincir koşullarının iyileştirilmesi ve teknolojik gelişmeler sayesinde balık tüketimi artmışsa da henüz hane halkı balık tüketim alışkanlığının az olduğu belirtilmektedir (Anonim, 2007b).

Sonuç itibariyle hem balığın sağlıklı beslenme açısından olumlu yanları hem de Türkiye’deki üretim potansiyeli ve yaratacağı katma değer dikkate alındığında, Türkiye’de balık tüketimini etkileyen faktörlerin belirlenmesine yönelik çalışmaların yapılması ve gerekli politika önerilerinin geliştirilmesi önem arz etmektedir.

Bu çalışmada, Erzurum ilinde hane halkı balık tüketim eğilimleri belirlenerek, balık tüketim alışkanlığını etkileyen faktörler incelenmiştir. Bu şekilde Erzurum ilinde yaşayan hanelerin beslenme profilinde balığın önemi de belirlenmiş olmaktadır.

2. MATERYAL VE METOD

Araştırmada örnek hacmi “Anakitle Oranlarına Dayalı Kümelendirilmemiş Tek Aşamalı Basit Tesadüfi Olasılık Örneklemesi” yöntemiyle saptanmıştır (Şahin vd, 2001).

t= %95 önem düzeyine karşılık gelen t tablo değeri (1,96)

p= Söz konusu olayın olma olasılığı (balık eti tüketen ailelerin oranı) q= Söz konusu olayın olmama olasılığı (balık eti tüketmeyen ailelerin oranı) e= Örneklemede kabul edilen hata (0,05)

Burada p ve q değerlerini bulabilmek için yapılan ön anket neticesinde anket yapılan kişilerin yaklaşık % 10’ u balık tüketmediğini beyan ettiği için p değeri 0,90 ve q değeri 0,10 olarak alınmıştır. Buna göre gerekli değerler yerlerine konularak

(3)

138 anket yapılması araştırma için uygun bulunmuştur.

Çizelge 1. Araştırma alanını oluşturan merkez ilçelerin nüfusu ve bu ilçelerde yapılacak anket sayısı

Đlçeler Nüfus (kişi) Anket Sayısı (adet)

Aziziye 40.350 15

Palandöken 150.282 58

Yakutiye 169.120 65

Toplam 359.752 138

Kaynak: Anonim 2009.

3. ARAŞTIRMA BULGULARI

Yapılan anketler neticesinde, aile başına fert sayısı 4.17 olarak hesaplanmıştır.

Toplam nüfusun %50.64’ünü erkek, % 49.36’nı ise kadın sayısı oluşturmaktadır.

Ailelerin fert sayısının yaş ve cinsiyete göre dağılımı Çizelge 2’de verilmiştir. Erkek fert sayısının % 59.94’ü ve bayan fert sayısının %54.05’i 15- 49 yaş arası bireyler oluşturmaktadır. Fert sayısındaki bu sıralamayı erkeklerde, % 14.83 ile 7- 14 yaş arası, % 14.20 ile 50 yaş üstü ve % 11.04 ile 0- 6 yaş arası bireyler oluşturmaktadır. Toplam bayanların % 16.18’i 7- 14 yaş arası, %15.86’sı 50 yaş üstü ve % 13.92’si de 0- 6 yaş arası bireylerden oluştuğu tespit edilmiştir.

Çizelge 2. Ailelerin fert sayısının yaş ve cinsiyete göre dağılımı

Yaş Grupları Erkek Kadın

Sayı % Sayı %

0- 6 35 11.04 43 13.92

7- 14 47 14.83 50 16.18

15- 49 190 59.94 167 54.05

50-+ 45 14.20 49 15.86

TOPLAM NÜFUS 317 100.00 309 100.00

Đncelenen ailelerde yer alan fertlerin eğitim durumlarına ait veriler Çizelge 3’te gösterilmiştir. Öğrenim durumuna bakıldığında erkek ve bayan nüfusun büyük bir bölümünün ilkokul mezunu olduğu görülmektedir. Bu oran erkeklerde yaklaşık %34 iken bayanlarda %48 seviyesindedir. Erkeklerde ortaokul, lise ve yüksekokul mezunu kadınlardan fazla iken, kadınlarda ise ilkokul okuryazar ve okuryazar olmayan fert sayısı erkeklerden daha fazladır. Bu durum incelenen ailelerde erkeklerin eğitim seviyesinin bayanlara göre yüksek olduğunu göstermektedir.

Çizelge 3. Nüfusun eğitim durumu

Eğitim seviyesi Erkek Kadın

Sayı % Sayı %

Okuryazar değil 6 2.13 28 10.52

Okuryazar 3 1.06 11 4.14

Đlkokul Mezunu 97 34.40 127 47.74

Ortaokul mezunu 36 12.77 30 11.28

Lise Mezunu 85 30.14 48 18.05

Yüksekokul Mezunu 55 19.50 22 8.27

Toplam Nüfus 282 100.00 266 100.00

Çizelge 4’te ailelerin aylık ortalama gelirleri, aylık ortalama harcamaları ve bu harcamalar içerisin de beslenmeleri için yaptıkları ortalama gıda masrafları gösterilmiştir.

(4)

Çizelge 4. Ailelerin gelir ve harcama durumu (TL/Ay)

Gelir Grubu Ortalama Ortalama Ort. Gıda

Gelir harcama Harcaması

Düşük 609.75 602.25 256.25

Orta 1181.29 1083.86 372.86

Yüksek 2935.25 2158.75 760.00

Genel 2164.68 1869.84 673.57

Çizelge 4 incelendiğinde aylık ortalama gelire göre harcamaların arttığı gözlenmektedir. Düşük gelirli aileler gelirlerinin yaklaşık %42’sini, orta gelirli aileler gelirlerinin yaklaşık %31’ini ve yüksek gelire sahip aileler ise gelirlerinin %25’ini beslenmeleri için harcadıkları görülmektedir. Yüksek ve orta gelirli ailelerde elde edilen gelirin bir kısmı tasarruf edilirken, düşük gelirli ailelerde böyle bir durum söz konusu olmamaktadır. Düşük gelirli ailelerin aylık ortalama gelirleri 609.75 TL iken bu miktar orta gelirlilerde 1181.29 TL yüksek gelirli ailelerde 2935.25 TL olarak belirlenmiştir.

Ankete katılanların %19.60’ı sığır etini, %37.13’ü koyun etini, %16.60’ı tavuk etini ve %26.67’si balıketini tercih ettiği belirlenmiştir. Balıketi ve tavuk etini daha çok düşük gelire sahip ailelerin tükettiği görülmektedir. Bunun nedeni balıketi fiyatlarının genellikle diğer et ürünleri fiyatlarına göre düşük olmasından kaynaklanmaktadır.

Çizelge 5. Et ürünleri tüketiminin gelir gruplarına göre en çoktan en aza doğru sıralanması

Düşük Orta Yüksek Genel

Sığır Eti 23.75 30.43 37.25 19.60

Koyun Eti 13.25 12.29 14.25 37.13

Tavuk Eti 37.50 34.14 27.25 16.60

Balık Eti 25.50 23.14 21.25 26.67

Toplam 100.00 100.00 100.00 100.00

Balık tüketim oranları ve miktarlarına baktığımızda genel olarak aylık ortalama 6.06 kg balık tüketildiği gözlenmiştir. Düşük gelirli ailelerin aylık ortalama 5.25 kg. orta gelirli ailelerin 6.74 kg ve yüksek gelirli ailelerin ise 5.68 kg balıketi tükettikleri tespit edilmiştir. Tüketim oranları yüksek gelirli ailelerden düşük gelirli ailelere doğru artış göstermektedir.

Çizelge 6. Balık tüketim oranları ve miktarları

Düşük Orta Yüksek Genel

Balık Tüketim Oranları (%) 100.00 97.14 95.00 97.33

Balık Tüketim Miktarları (kg) 5.25 6.74 5.68 6.06

Ankete katılanların balık tüketim nedenleri sorulduğunda %69.89’u sağlıklı bir gıda olduğu için, %25.37’si alışkanlık olduğu için, %4.74’ü ucuz olduğu için balık tükettiklerini belirtmişlerdir.

Erzurum’da balık tüketiminin en yoğun olduğu mevsim Çizelge 7’de görüleceği gibi kış mevsimidir. Kışın balıketi tüketim oranı % 90.41’dir. Ailelerin %9.59’u balık tüketimine mevsimin etkili olmadığını her mevsim balık tükettiklerini belirtmişlerdir.

Tüketimin kış ayında yoğunlaşması; Erzurum’a sadece kış aylarında balık getirilmesine bağlı olabilir. Bahar aylarında ise göl akarsu ve nehirlerden çeşitli balıkların avlanmasına bağlı olarak az da olsa bir tüketim görülebileceği öngörülmüştür.

Çizelge 7. Balık tüketiminin mevsimlere göre dağılımı (%)

Kış 90.41

Yaz 0.00

Đlkbahar 0.00

Sonbahar 0.00

Fark Etmez 9.59

Çizelge 8’de incelenen ailelerin %99.32’sinin taze tüketimi tercih ettiği görülmektedir. Konserve olarak ise %0.68 oranında bir tüketim söz konusudur.

(5)

olabilir. Tütsülenmiş ve dondurulmuş olarak balıketinin hiç tüketilmediği tespit edilmiştir.

Çizelge 8. Balığın tercih edilen tüketim şekli (%)

Taze tüketim 99.32

Konserve olarak 0.68

Tütsülenmiş 0.00

Dondurulmuş olarak 0.00

Çizelge 9’da balık satın alırken tercih edilen satış yerleri ve bu satış yerlerinin tercih edilme oranları gösterilmiştir. Tüketicilerin %27.40’ı seyyar balık satıcılarını.

%64.38’i sabit balık satıcılarını. %19.18’i süper marketleri. %7.53’ü balık üretim çiftliklerini tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Daha çok sabit balık satıcılarının tercih edildiği göze çarpmaktadır. Bu durum tüketicilerin satıcılara duydukları güvenden ve bireysel alışkanlıkların etkisiyle ortaya çıkan bir durum olabilir.

Çizelge 9. Tercih edilen balık satınalım yerleri (%)

Seyyar balık satıcılarını 27.40

Sabit balık satıcılarından 64.38

Süper marketlerden 19.18

Konserve olarak terc ed. 0.68

Balık üretim çiftliklerinden 7.53

Balık satın alırken seyyar balık satıcılarının tercih edilmesinin nedenleri ve tercih edilme oranları Çizelge 10’da gösterilmiştir. Tüketiciler %32.33 oranında daha çok çeşit balık buldukları için. %23.67 oranında sürekli balık bulabildikleri için. % 17.50 oranında balığın daha taze olduğunu düşündükleri için. %17.17 oranında daha kolay temin edebildikleri için ve %9.33 oranında ise daha ucuz olduğunu düşündükleri için seyyar balık satıcılarını tercih etmektedirler.

Çizelge 10. Seyyar balık satıcılarının tercih edilmesinin nedeni (%)

Ürün daha taze olduğu için 17.50

Daha ucuz olduğu için 9.33

Sürekli balık bulabildiğim için 23.67

Daha çok çeşit balık bulabildiğim için 32.33

Daha kolay temin edildiği için 17.17

Tüketicilerin balık satın alırken sabit balık satıcılarını tercih etmelerinin nedenleri ve yüzdelik dilimleri Çizelge 11’de gösterilmiştir. Elde edilen veriler neticesinde tüketiciler daha çok balık çeşidi bulduklarını düşündüklerinden dolayı sabit balık satıcılarını tercih etmektedirler. Bu durumu %21.77 balık etinin daha ucuz olması.

%21.70 sürekli balık bulabilme. %21.49 daha kolay temin edebilme ve %9.01 oranıyla balığın daha taze olması takip etmektedir.

Çizelge 11. Sabit Balık Satıcılarının Tercih Edilmesinin Nedeni (%)

Ürün daha taze olduğu için 9.01

Daha ucuz olduğu için 21.77

Sürekli balık bulabildiğim için 21.70

Daha çok çeşit balık bulabildiğim için 26.03

Daha kolay temin edildiği için 21.49

Tüketicinin süper marketi tercih etmesinin nedenlerine baktığımızda en önemli tercih nedenini %26.90’lık oranla balığın ucuz olması oluşturmaktadır. Balığın ucuz olmasını. %22.38 oranla daha kolay temin edebilme. %20.95 ile sürekli balık bulabilme.

%19.05 ile daha çok balık çeşidi bulabilme ve %10.71 oranla ise balığın taze olması kriterleri izlemektedir.

Çizelge 12. Süpermarketlerin tercih edilmesinin nedenleri (%)

Ürün daha taze olduğu için 10.71

Daha ucuz olduğu için 26.90

Sürekli balık bulabildiğim için 20.95

Daha çok çeşit balık bulabildiğim için 19.05

(6)

Balık üretim çiftliklerinin tercih edilme nedenlerine baktığımızda, en önemli neden

%31.32’lik oranla daha çok balık çeşidi bulabilmek ilk sırayı almaktadır.

Çizelge 13. Balık üretim çiftliklerinin tercih edilmesinin nedenleri (%)

Ürün daha taze olduğu için 8.08

Daha ucuz olduğu için 24.49

Sürekli balık bulabildiğim için 17.22

Daha çok çeşit balık bulabildiğim için 31.32

Daha kolay temin edildiği için 18.89

Ailenizde en çok kimler balık tüketir sorusuna; %56.16 oranında aile bireylerinin hepsi balık tüketir cevabı verilirken, %35.62 oranında yetişkinler ve %8.22 oranında çocuklar tüketir cevabı verilmiştir (Çizelge 14).

Çizelge 14. Ailede balık tüketim oranları (%)

Çocuklar 8.22

Yetişkinler 35.62

Yaşlılar 0.00

Hepsi 56.16

Çizelge 15’de balık satın alırken tüketicilerin %84.25’i taze olmasına, %12.33’ü fiyatına dikkat ederken %3.42’nin hiçbir şeye dikkat etmediği görülmektedir. Sağlıklı beslenmek ve balığın besin değerlerini kaybetmemesi için tüketiciler daha çok taze tüketime yönelmektedir.

Çizelge 15. Balık alırken dikkat edilen hususlar (%)

Taze olmasına 84.25

Fiyatına dikkat ederim 12.33

Dikkat etmem 3.42

Yapılan araştırmada, istediğiniz zaman balık bulabiliyormusunuz sorusuna ailelerin

%61.04’ü evet, %38.96’sı ise hayır cevabı vermiştir.

Balık tüketim sıklığına bakıldığında ankete katılanların %4.11’i 2- 3 ayda bir.

%19.18’i ayda bir. %48.63’ü ayda 2- 3 kez ve %28.08’nin ise haftada bir balıketi tükettikleri belirlenmiştir.

Erzurum’da tüketilen balık türlerinin %34.20’sini hamsi oluştururken sırasıyla

%28.76’sını alabalık, %12.95’ini palamut, %12.69’unu istavrit, %5.96’nı mezgit,

%3.11’ni sazan ve geri kalan kısmını da kefal, uskumru, kalkan, yayın ve lüfer balıkları oluşturmaktadır. Hamsi tüketiminin bu denli çok olması Erzurum’a sadece Karadeniz’den kış aylarında balık getirilmesine bağlı olabilir. Diğer balık çeşitlerinin çok fazla ve kolay bulunmamasından kaynaklanan sebepler neticesinde hamsiye büyük oranda yönelme olmuştur. Balık fiyatları aynı olsa bile tüketiciler alışkanlıkları yüzünden ve diğer balık çeşitlerini istedikleri miktarda tüketemedikleri ve sürekli bulamadıkları için hamsi balığının tercih edilme oranında fazla bir değişim olmamaktadır.

Çizelge 16. Fiyatların aynı olması durumunda tercih edilen balıkların oranları (%)

1-Hamsi 34.20 9-Mezgit 5.96

2-Barbunya 0.00 10-Lüfer 0.26

3-Đstavrit 12.69 Diğer 0.00

4-Kalkan 0.26 12-Alabalık 28.76

5-Kefal 0.78 13-Kefal 0.26

6-Palamut 12.95 14-Sazan 3.11

7-Sardalya 0.00 15-Yayın 0.26

8-Uskumru 0.52 Diğer 0.00

Çizelge 17’de tercih edilen pişirme yöntemleri sorusunda ailelerin %44.37’si en çok tavada pişirme yöntemini tercih ederken bu durumu sırasıyla %16.90 ile fırında pişirme, %14.79 ile buğulama ve % 11.27 ile ızgarada pişirme yöntemi takip etmektedir.

(7)

Çizelge 17. Tercih edilen balık pişirme yöntemi (%)

Izgarada 11.27

Fırında 16.90

Buğulama 14.79

Tavada 44.37

Fark etmez 12.68

Ailelerin Çizelge 18’de verilen deniz ürünlerini pek tanımadıkları belirlenmiştir.

Ailelerin yaklaşık olarak % 25’i bu deniz ürünlerini tanırken %75’i hiç görmemiştir. Bu deniz balıkları az tanınmasına rağmen ailelerin %8.13’ü en çok istakozu tanımaktadır. Bu deniz ürünlerini sırasıyla midye, karides, kalamar ve kerevit takip etmektedir.

Çizelge 18. Deniz ürünlerinin tanınma durumu (%)

Karides 5.73

Đstakoz 8.13

Kalamar 3.33

Midye 6.93

Kerevit 1.87

Çok az kişi tarafından tanınan bu deniz balıklarının kolay bulunmaması, tanınmaması ve tüketilmemesi hamsiye olan talebin artmasına sebep olmaktadır.

Çizelge 19’da ailelerin yaklaşık %25’i tarafından tanınan bu deniz balıklarının tanındıkları oranlarda tüketildikleri tespit edilmiştir. Bu deniz balıklarının tüketiminde yine ilk sırayı %8.13’lük oranla istakoz almaktadır. Bu sıralamayı midye, karides, kalamar ve kerevit takip etmektedir.

Çizelge 19. Deniz ürünleri tüketim oranları (%)

Karides 5.73

Đstakoz 8.13

Kalamar 3.33

Midye 6.93

Kerevit 1.87

Erzurum ilindeki ailelerin son beş yıl içerisinde balık tüketiminde ki değişim Çizelge 20’de görülmektedir. Son beş yıl içerisinde ailelerin %45.21’inin tüketiminde artış olurken, %26.03’nün tüketiminde azalma olduğu belirlenmiştir. Bu beş yıllık zaman dilimi içerisinde balık tüketiminde her hangi bir değişiklik yaşamayan tüketicilerin bir kısmı ailelerin %28.77’ini oluşturmaktadır.

Çizelge 20. Son beş yılda balık tüketimindeki değişim (%)

Değişmedi 28.77

Azaldı 26.03

Arttı 45.21

4. Sonuç ve Değerlendirme

Çalışma da. Erzurum ilindeki ailelerin balık tüketim durumu ve balık tüketim miktarını etkileyen faktörler incelenmiştir. Çalışmada veriler düşük. orta ve yüksek gelirli ailelerin yaşadıkları farklı mahallelerde tesadüfi olarak belirlenen 150 aile ile yüz yüze görüşerek elde edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre tüm ailelerin balık tüketim alışkanlıklarının olduğu ve yıllık kişi başına balık tüketim miktarının ortalama 6.06 kg civarında olduğu tespit edilmiştir. Bu rakam Türkiye ortalamasından yaklaşık 2.5 kg azdır.

Araştırmanın yapıldığı Erzurum ili’nde örneğe giren ailelerin % 97’sinin balık tükettiği belirlenmiştir. Ayrıca bu ailelerin yıllık ortalama balık tüketim miktarları 6.06 kg’dır. Balık tüketimine etki eden faktörler arasında gelir durumu, en önemli etkiye sahip faktörlerden biridir. Nitekim örneğe giren ailelerde gelir seviyesi düşük olanların daha çok balıketi ve tavuk eti tükettiği (sırasıyla %25.50 ve %37.50) gelir seviyesi yükseldikçe ailelerin daha çok kırmızı ete yöneldikleri tespit edilmiştir. Buradan balıketi ve tavuk

(8)

çıkarılabilmektedir. Đncelenen ailelerin %90.47’si sadece kış aylarında balık tükettiklerini belirtirken, ailelerin %9.59’u her mevsimde tükettiklerini mevsimin balık tüketimi için önemli olmadığını belirtmiştir. Đncelenen ailelerin %99.32’si balığı taze olarak tüketmeyi tercih ederken, ancak %0.68’i konserve olarak tüketimi tercih etmektedir. Đncelenen ailelerin %64.38’i balık satın alırken daha çok sabit balık satıcılarını tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Đkinci sırada ise %27.40 oranında seyyar balık satıcılarının tercih edildiğini belirtmişlerdir. Sabit balık satıcılarının böylesine büyük bir oranda tercih edilmesinin başlıca sebepleri; %26.03 oranında daha çeşitli, %21.77 oranında daha ucuz ve %21.70 oranında sürekli balık bulunabilmesi olarak belirlenmiştir. Elde edilen bulgulara göre incelenen ailelerin %61.04’ü istediği zaman balık bulabildiğini belirtirken,

%38.96’sı bulamadığını belirtmiştir. Balığı alırken en çok dikkat edilen husus %84.25 ile taze olması ve %12.33 oranıyla ucuz olması olarak belirlenmiştir. Bu durum tüketicinin sağlığına daha fazla önem verdiğinin göstergesi olarak görülmektedir. Erzurum’da en çok tüketilen balık türü %34.20 ile hamsi balığıdır. Bunu sırasıyla %28.76 oranında alabalık

%12.95 ile palamut ve %12.69 ile istavrit takip etmektedir. Balığı pişirirken en çok tercih edilen yöntem ise %44.37 oranıyla tavada pişirme olarak tespit edilmiştir. Yapılan araştırma, deniz ürünlerinin çoğunun tanınmadığını ve tüketicinin tanıdığı balık türünü tükettiğini göstermiştir.

Đlde balık tüketimi yoğun biçimde kış aylarında olmaktadır. Bu durumda kişi başına balık tüketim miktarının düşük olmasına neden olan faktörler arasındadır. Bunun ise ana nedeni, halkın daha çok taze balık tüketimi ve özellikle hamsinin yoğun bulunduğu kış aylarında balık tüketimini gerçekleştirmesidir. Bununla birlikte kültür balıkçılığının fazla yaygın olmaması, dondurulmuş veya işlenmiş balık ürünleri tüketim alışkanlığının bulunmaması ve ülkemizde işlenmiş balık ürünleri üretiminin düşük olması da diğer nedenler olarak görülmektedir.

Sağlıklı beslenme diyetinde önemli bir gıda olan balık tüketiminin artırılması için öncelikle tüketicilerin her mevsim balık tüketebilmeleri sağlanmalıdır. Bunun için her türlü damak zevkine uygun işlenmiş su ürünleri çeşitlerini artırmak ve tüketicilere uygun fiyatlarla sunmak önemlidir. Bu şekilde balıkçılık sektörü üretici sanayici ve tüketici açısından her mevsim canlı tutulabilecektir. Diğer taraftan deniz ürünleri üretimi ve kültür balıkçılığı desteklenmelidir. Ayrıca. depolama ve pazarlama koşulları düzenlenmeli üretici ve pazarlama standartları oluşturulmalıdır. Son olarak tüketici su ürünleri konusunda bilinçlendirilmeli ve kıyı şeridi haricindeki illerde de her türlü su ürünü tanıtılarak tüketimi özendirilmelidir. Bu sağlıklı nesillerin geleceği için önem arz etmektedir.

KAYNAKLAR

Anonim. 2004. Đzmir Balık Hali Toptancılarının Sorunları ve Çözüm Yolları. A&G Bülteni, Đzmir.

Anonim, 2007a. Türkiye Đstatistik Kurumu(TUĐK), Su ürünleri istatistik verileri, www.tuik.gov.tr Anonim, 2007b. Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı 2009-2013; Balıkçılık Özel Komisyon

Raporu, Yayın no:3177.

Anonim, 2008. Türkiye istatistik kurumu(TUĐK), Su ürünleri istatistik verileri. www.tuik.gov.tr Anonim. 2009. Türkiye istatistik kurumu(TUĐK), www.tuik.gov.tr

Atay D. 2000. Türkiye ve AB Balıkçılık Ürünleri Sektörleri Arasında Đthalat ve Đhracat Düzenlemeleri, IV. Su Ürünleri Sempozyumu, Erzurum.

Dağtekin, M., Ak, O., 2007. Doğu Karadeniz Bölgesinde balık ürünlerinin tüketimi ve ihracat ve ithalat potansiyeli, SÜMAE Yunus Araştırma Bülteni, 7:3, 14-17.

Erdal, G., Esengün, K., 2008. Tokat Đlinde Balık Tüketimini Etkileyen Faktörlerin Logit Model Đle Analizi, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi 25(3):203-209.

Şahin. K., Andiç. S., Koç. Ş., 2001. Van Đli Kentsel Alandaki Ailelerin Otlu Peynir ve Süt Ürünleri Alım ve Tüketim Davranışları. Yüzüncü Yıl Üniversitesi. Ziraat Fakültesi.

Tarım Bilimleri Dergisi. 11(2). 67-73.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yaprak rengi olarak ise koyu yeşil, açık yeşil, sarımtırak yeşil, kahverengimsi yeşil, serpme vişne rengi, açık ve koyu kırmızı, lekeli ve dağınık mor renkler

23.12.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3319 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 5’nci bendinde yer alan kazanç

Peşin satışlarda siparişin %40'ı siparişle birlikte, bakiye teslimatta nakit ya da kredi kartı ile tahsil edilir.. Vadeli satışlarda siparişin %40'ı siparişle birlikte bakiye

MİKTAD KADIOĞLU: Zaten sıcak hava dalgaları 2003 Ağustos ayında Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde 35 bin ki şiyi öldürmesi gibi önemli sayıda ölümlere ve erken

Daily Mail’in haberine göre raporda, hayvanların aşırı avlanılması, yeni tarım alanları açılması sonucu doğal yaşam ortamlarının daralması, hayvan ticareti, kirlilik

Yüzde 4,22 oranında artış hazırlığı yapan İSKİ, yeni tarifeyi onay için belediye meclisine gönderdi.. İSKİ Genel Müdürlüğü'nün 2009 yılı Analitik Bütçe

Bazı bakteriyel, Viral hastalıklar, Anemi Deride beyaz pamukçuklar Özellikle mantar enfeksiyonları,. Paraziter enfeksiyonlar Deride beyaz lekeler (lokal)

Yükseköğretim öğrencilerinin salgın sürecinde evden ayrılmalarının temel nedenleri incelendiğinde, fiziksel aktivite nedeni dışında, katılımcıların sadece