• Sonuç bulunamadı

edememişlerdir. Geri çekilen Macar ordusu 1444 Ocak ayında Belgrad’a ulaşmıştır.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "edememişlerdir. Geri çekilen Macar ordusu 1444 Ocak ayında Belgrad’a ulaşmıştır."

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tuna’nın güneyine geçen ve Osmanlı arazisine giren bu saldırgan ordu 35 bin kişi civarındaydı. Hunyadi, Sırbistan topraklarında Niş yönünde ilerlemiş ve Türk ordularına burada ani bir baskın vermiştir. Macar ordusu Niş’i geçtikten sonra doğuya yönelmiş ve Sofya’dan geçerek Balkan dağları yönünde ilerlemeye karar vermiştir. Amaç o dönemde Türklerin başkenti olan Edirne’yi almaktı. Elde edilen bu başarılar, özellikle yerli halkın Sırpların ve Bulgarların verdiği destek, öte yandan Avrupa’da Osmanlı’ya karşı Arnavut ayaklanması gibi ayaklanmalar Hıristiyan Macarlar arasında büyük bir heyecana sebep olmuştur. Artık Türkleri Avrupa’dan çıkarmış gözüyle bakıyorlardı. Bu şartlar altında Macar ordusu kış yaklaşmış olmasına rağmen savaşlara devam karar almıştı, çünkü durum kendileri namına çok elverişli hale gelmişti. Aralık başında Sofya’da bulunuyorlardı ve Edirne’ye kısa sürede varacaklarını hesaplamışlardı. Zira birçok Bulgar şehri de Hunyadi tarafına geçmişti.

Ancak Balkan dağlarına ulaşınca büyük bir sıkıntıyla karşılaşmışlardı, zira geçitleri aşmak gerekiyordu. Edirne’ye çok yaklaşmış olmalarına karşın kılavuzların azizliğine uğrayarak geçilmesi en zor yerlerden olan İzladi bölgesine gelmişlerdi. II. Murad, Balkanlardaki Hıristiyan fetihlerinin kritik bir noktaya geldiğini fark edince Anadolu’da beylerle barış yapmış ve Avrupa topraklarına geçerek Edirne etrafında bir savunma hattı oluşturmayı başarmıştır.

Bu sayede burası geçilemez bir hale gelmiştir. Gerçi 12 Aralık’ta Hunyadi’nin askerleri Türklere karşı bir başarı elde etmişlerdir ancak Türklerin kurduğu hattı bir türlü delememişlerdir. Kötü hava koşulları ve yiyecek ve mühimmat ikmalinin yapılamayışı da Macar ordusunda düzenin bozulmasında önemli bir etken olmuştur. Bu imkânsızlıklar içinde Macar kralı geri dönme emri vermek zorunda kalmıştı. Sofya’ya kadar geri çekilmişler ve artık burayı ellerinde tutamayacaklarını anladıklarından şehri ateşe vermişlerdir. Türkler birkaç ayrı orduyla Macarları Balkan arazisinde takip etmişlerdir, ancak başarı elde

1

(2)

edememişlerdir. Geri çekilen Macar ordusu 1444 Ocak ayında Belgrad’a ulaşmıştır.

Balkan geçitlerini aşamamış ve ana hedefe ulaşamamış olsalar da 1443 seferinin olağanüstü sonuçları olmuştu. Yüzyıla yaklaşan bir zamandan beri bir düşman ordusu, Osmanlı arazisi üzerinde bu kadar derinlere ilerleyebilmiş, Türk orduları Hunyadi karşısında yenilgiler almış, Osmanlı sultanı bir savunma harbine mecbur edilmiş, üstelik Türk hükümdarı açık bir meydan savaşından kaçınmıştır. Hunyadi’nin başarıları Avrupa’da çok geniş yankı bulmuştur. Buna karşılık bu haberler Habsburg sarayında şüphe ve biraz da kıskançlıkla karşılanır. Çünkü bu zaferlerin sonunda Macaristan’da Habsburg egemenliğinin sona ereceği endişesi başlar. Bir diğer olay, Avrupa’da Türklerin yenilmez oldukları inancının sona ermiş olduğu idi. Ayrıca daha büyük ordularla Türklere karşı çıkılabileceği inancı yerleşmeye başlamıştır. Macar ordusu için bu sefer adeta bir test niteliği taşıyordu. Ordu bu arızalı yollarda altı aylık uzun bir yolculuğa dayanabilmiş, vurucu gücünden pek fazla bir şey kaybetmemiştir.

Bunlar elbette Hunyadi’nin kumandanlık yeteneğine bağlı idi.

1443 harekatının bir kış seferi olması da önemli bir konudur, zira Hunyadi bilerek bu mevsimi seçmişti. Feodal bir bünyeye sahip olan Türk orduları, kış aylarında imparatorluğun her tarafına dağılırdı; Hunyadi bu ani sefer halinde toplanmalarının güç olacağını hesaba katmıştı. Siyasi sonuçlara gelince, Macar ordusunun başarıları ve ilerlemesine paralel olarak Türklere boyun eğmiş yabancı halklar silaha sarıldılar. Bulgarlar, Grekler ve Arnavutlar ayaklandılar.

Aslında bu Hunyadi’nin tasarılarından biriydi, o şayet Türkler hakkındaki inanç yıkılırsa bu halkların isyan edeceğine inanıyordu. Diğer önemli olaylardan biri de İskender Bey’in şahsında Arnavut halkının yeni bir öndere kavuşmuş olmasıydı. Türk ordusunda hizmet eden İskender Bey Türklerle çatışmalar başlamadan önce gizlice Hunyadi ile anlaşarak Türk ordusunu terk etmiş ve Türk ordusundaki kargaşadan yararlanarak ülksine dönmüş ve babasının

2

(3)

mülklerinin ve Arnavutların başına geçmişti. İskender Bey’in milli kavgası otuz yıl sürmüştür.

Bütün bu gelişmelerden sonra Padişah, ülkesinde başlayan genel bir çözülmeden ürkmüş ve barış teklifinde bulunmuştur. Padişahın ordusu dağılmış ve imparatorluk üzerinde her tarafta bağımsızlık eğilimleri baş göstermişti. 1444 yılı başında dorudan Macaristan’a elçiler gönderilmiş ve o zamana kadar Türk devleti tarihinde rastlanmadık ölçüde uygun şartlar, hatta tavizler verilmişti.

Buna göre sultan Sırp devletinin bağımsızlığını geri verecek, Türklerin elinde bulunan Güvercinlik, Semendre, Kruşevatz, Kövin, Novaberde gibi stratejik kaleleri boşaltacaktı. Ayrıca Kuzey Arnavutluk’tan çekilecekti. Buradan anlaşılacağı üzere 1443 seferi Macaristan hesabına askeri ve siyasi bakımdan büyük üstünlükler kazandırmıştı. Macarlar bu olanlara dayanarak ülkede Türklere karşı bir birlik meydana getirilmesini ümit etmeye başlamışlardı.

Sadece savunma değil, Türkleri geri püskürtmek konusu bile daha olanaklı hale gelmişti.

1444 VARNA SAVAŞI

Uzun seferin ardından Macaristan, uluslararası siyasetin odağı haline dönüşmüş, birçok Avrupalı elçi heyeti Macar başkentine gelip gitmeye başlamıştır. Elbette Bizans imparatoru ve Papa elçileri daha çok göze çarpıyordu; imparator bütün gücüyle yardım edeceğini söylüyor, savaşa devam edilmesini arzu ediyordu.

Papa da aynı istek içindeydi; kendi sarsılan otoritesini güçlendirmek amacıyla bu meseleden en yüksek seviyede yararlanmaya çalışıyordu. Bu yüzden olağanüstü bir diplomatik faaliyete girişti. Bizans’ın sıkışık durumunu da göz önünde tutuyordu, onları bu yolla kendine itaate zorlayacak ve hayalindeki Kilise birliğini gerçekleştirecekti.

3

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırmacılar oyun verilerini oyuncuların kaçıncı çocuk olduklarına göre grupladıklarında, ilk çocuk olan A oyuncularının son çocuk olan A’lardan daha

Orada bir sene zindanda kaldıktan sonra affedilerek Trablusgarp fırkası erkânıharbiyesine memur edilmişse de 1900 de Fransaya kaçarak Paris Siyasî İlimler

Hadi eli öpülen elbette memnun olacak, ama Milli Eğitim Bakanı­ na ne demeli, YÖK Başkanı’na ne demeli, öbür dekanlara ne demeli?. Çankaya ve YÖK’e karşı oldukları

Harp hazırlıkları sırasında ve harp müddetince Osmanlı Devleti, bir taraftan ordu ihtiyaçları ve savunma tedbirleri için tebaayı istihdam etmeye uğraşırken,

Hochwachter, Gustav von, Balkan Savaşı Günlüğü “Türklerle Cephede” (çev. Sumru Toydemir), T.İş Bankası Yayınları, İstanbul 2009. İbrahim Hilmi, Balkan

“Atamayla göreve gelen diğer kamu görevlilerinden kasıt”, en az memurlar kadar mesleki güvencelerle (yargıç güvencesi gibi) donatılmış, yönetime kamu hukuku

In this study, using real-world data forecasting models based on time series methods, artificial neural networks and support vector regression are developed for a feed

Divana göre bu beyitten sonraki 2 beyit eksiktir: Fürḳātüŋde teşne-leb ḫāṭır-perīşān ḫaste-dil Künc-i ġamda bī-kes ü bīmār dirseŋ işte ben Gözleri ṣabr