• Sonuç bulunamadı

Ayçiçeği ( helianthus annuus l. ) üretiminde kullanılan herbisitlerin verim ile kalite unsurlarına etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ayçiçeği ( helianthus annuus l. ) üretiminde kullanılan herbisitlerin verim ile kalite unsurlarına etkisi"

Copied!
86
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) ÜRETİMİNDE KULLANILAN

HERBİSİTLERİN VERİM İLE KALİTE UNSURLARINA ETKİSİ

Ümit TETİK Yüksek Lisans Tezi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Fadul Önemli

2019

(2)

T.C.

TEKİRDAĞ NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) ÜRETİMİNDE KULLANILAN HERBİSİTLERİN VERİM İLE KALİTE

UNSURLARINA ETKİSİ

Ümit TETİK

TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

DANIŞMAN: Prof. Dr. Fadul ÖNEMLİ

TEKİRDAĞ-2019

Her hakkı saklıdır

(3)

Bu tezde kullanılan verilerin elde edildiği araştırma Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından NKUBAP.00.24.AR.14.29 nolu araştırma projesi olarak desteklenmiştir.

(4)

Prof. Dr. Fadul ÖNEMLİ danışmanlığında, Ümit TETİK tarafından hazırlanan

Ayçiçeği (Helianthus annuus L.) Üretiminde Kullanılan Herbisitlerin Verim ile Kalite Unsurlarına Etkisi” isimli bu çalışma aşağıdaki jüri tarafından Tarla Bitkileri Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak oy birliği ile kabul edilmiştir.

Jüri Başkanı: Prof. Dr. Fadul ÖNEMLİ İmza :

Üye: Doç. Dr. Şahane Funda ARSLANOĞLU İmza :

Üye: Dr. Öğr. Üyesi Seviye YAVER İmza :

Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu adına

Doç. Dr. Bahar UYMAZ Enstitü Müdürü

(5)

i ÖZET Yüksek Lisans Tezi

AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) ÜRETİMİNDE KULLANILAN HERBİSİTLERİN VERİM İLE KALİTE UNSURLARINA ETKİSİ

Ümit TETİK

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. Fadul ÖNEMLİ

Bu çalışmanın amacı; ayçiçeğinde kullanılan farklı etken maddeye sahip herbisit uygulamalarının tane verimi, verim unsurları, tanelerdeki yağ içeriği ve yağ asitleri kompozisyonuna etkileri ile hasatta tanelerde herbisit kalıntısı olup olmadığını belirlemektir.

Araştırmadaki tarla denemeleri 2014 ve 2015 yıllarında iki yetiştirme mevsimi olarak Lüleburgaz ilçesine bağlı Karamusul köyündeki çiftçi arazisinde yürütülmüştür. Kullanılan herbisitler; benfluralin etken maddesine sahip “Bonaflan® WG”, pendimethalin etken maddesine sahip “Stomp® Extra”, aclonifen etken maddesine sahip “Challenge 600”, quizalofop-p-ethyl etken maddesine sahip “Targa Super” ve imazamox etken maddesine sahip

“Intervix® Pro” ticari isimleri ile bilinmektedirler. Herbisitler firmaların önerdikleri dozlarda uygulanmışlardır. Ayçiçeği materyali olarak, IMI grubu herbisitlere dayanıklı (Clearfield teknolojisine uygun) “LG5542CL” ve “Colombi” ticari çeşitleri ile Clearfield teknolojisine uygun olmayan “P64LL05” ve “P64H34” ticari çeşitleri olmak üzere 4 farklı hibrit ayçiçeği çeşidi kullanılmıştır. Bu çeşitlerden, “LG5542CL” ve “P64LL05” çeşitleri linoleik, “Colombi”

ve “P64H34” çeşitleri yüksek oleik yağ asitleri kompozisyona sahip çeşitler olarak bilinmektedir. Imazamox aktif etken maddeli Intervix® Pro uygulaması, her iki Clearfield çeşidinde her iki yılda olmak üzere bitki boyunda %10 civarında kısalmalara neden olmuştur.

Pendimenthalin etken maddeye sahip “Stomp® Extra” herbisiti ise linoleik ayçiçeği çeşidi

“P64LL05” ve yüksek oleik ayçiçeği çeşidi “P64H34” nin çiçeklenme gün sayısını her iki yılda da azaltmış ve erken çiçeklenmeye neden olmuştur. Benfluralin etken maddeye sahip

(6)

ii

“Bonaflan® WG” isimli herbisitin 2015 yılında uygulandığı “P64H34” çeşidinden en yüksek tane verimleri alınmıştır. “Intervix® Pro” herbisiti, 2014 yılında linoleik “LG5542CL”

çeşidinin tanelerindeki yağ oranını ve yağın oleik asit içeriğini istatistiki açıdan önemsiz düzeyde olumsuz etkilemiştir. İlaç uygulanmış tüm parsellerden elde edilen üründe yapılan kalıntı analizlerinde limiti (LOQ) aşan bir kalıntı belirlenememiştir.

Anahtar kelimeler: Ayçiçeği, herbisit uygulaması, herbisit kalıntısı, tane verimi, yağ içeriği, yağ asitleri kompozisyon

2019, sayfa 68

(7)

iii ABSTRACT

MSc. Thesis

THE EFFECTS OF HERBICIDES ON YIELD AND QUALITY COMPONENTS OF SUNFLOWER (Helianthus annuus L.)

Ümit TETİK

Tekirdağ Namık Kemal University

Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Field Crops

Superviser: Prof. Dr. Fadul ÖNEMLİ

The aim of the present study was to determine the effect of herbicide applications including different active ingredients on seed yields, yield components, seed oil content and fatty acid composition, and to investigate herbicide residue of harvested seeds in sunflower. In this research, field experiments were conducted on farmer fields in Karamusul village of Lüleburgaz, Kırklareli during two sunflower growing period in 2014 and 2015. Used traditional herbicides were “Bonaflan® WG” with benfluralin, “Stomp® Extra” with pendimethalin,

“Challenge 600” with aclonifen, “Targa Super” with quizalofop-p-ethyl and “Intervix® Pro”

with imazamox active ingredients. Herbicides were applied at recommended dose by their manufacturer. Two Clearfield (LG5542CL and Colombi) and two non-Clearfield (P64LL05 and P64H34) sunflower hybrid cultivars were used as seed material. “Colombi” and “P64H34”

have high oleic fatty acid composition while “LG5542CL” and “P64LL05” are high linoleic type sunflower cultivars. “Intervix® Pro” traditional herbicide with imazamox active ingredient decreased plant heights of two Clearfield hybrids (LG5542CL and Colombi) about 10% in both years. “Stomp® Extra” herbicide with pendimenthalin active ingredient applied pre-emergence decreased the number of days to flowering as resulting early flowering of linoleic sunflower hybrid “P64LL05” and oleic sunflower hybrid “P64H34” in 2014 and 2015. “Bonaflan® WG”

with benfluralin application in “P64H34” cultivar had the highest seed yield in 2015.

“Intervix® Pro” had insignificant negative effects on seed oil content and oleic acid ratio of

(8)

iv

Clearfield sunflower hybrid “LG5542CL” in 2014. Herbicide residue in harvested seeds of all applications was not detected according to limits (LOQ - Limit of Quantification).

Key words: Fatty acid composition, herbicide application, herbicide residue, sunflower, seed yield, seed oil content, oil fatty acid composition

2019, pages 68

(9)

v ÖNSÖZ

Ülkemizde tarımı yapılan en önemli yağ bitkilerinden olan ayçiçeği yetiştiriciliğinin en büyük sorunu yabancı otlar ve orabanş problemidir. Orabanşa karşı genetik dayanıklı çeşitler bulunmasına karşılık bu parazite karşı herbisitle mücadele de hızla artmaktadır. Çünkü orabanş için kullanılan herbisitler aynı zamanda yabancı otların kontrolünde de etkili olmaktadır. Diğer bir deyişle yabancı ot kontrolünde geliştirilen sistemler orabanşı da kontrol etmektedir. Ayrıca üreticiler orabanşa dayanıklı çeşit kullanmalarına karşılık, domuz pıtrağı gibi bazı mücadelesi zor yabancı otlara karşı pratik çözüm olarak herbisit kullanımını da tercih etmektedirler.

Herbisit kullanımındaki bu artış çevre açısından da büyük bir risk oluşturmaktadır.

Bu araştırmamızda; ayçiçeğinde gerek yalnız yabancı ot ile mücadelesinde gerekse orabanşı da içine alan yabancı ot mücadelesinde tercih ettikleri ekim öncesi, çıkış öncesi ve çıkış sonrası uygulanan farklı içerikteki herbisitlerin, ayçiçeğinin verim ve kalite unsurlarına etkisi ile hasat edilen üründe kalıntı oluşturup oluşturmadıkları incelenmiştir. Herbisitler üretici firmaların önerdikleri dozda kullanılmıştır. Herbisitlerin yeraltı suları, atmosfer, toprak, arılar, diğer yabani hayat gibi çevreye olan zararları daha önce yürütülmüş pek çok araştırmalar ile rapor edilmiştir. Yine herbisit dozlarının ve türlerinin ayçiçeğindeki yabancı otlar ile mücadeleye katkısına yönelik pek çok araştırma yapılmıştır. Ancak ayçiçeğinde kullanılan herbisitlerin normal doz uygulamalarının ayçiçeğinin verim ve kalite unsurlarına etkisini belirlemeye yönelik ayrıntılı bir araştırma bulgusuna rastlanılmamıştır. Bu yönde sadece ülkemiz açısından değil dünya açısından da ilk yürütülen orijinal çalışmalardan biridir.

Dolayısıyla bu çalışma bize ayçiçeğinde kullanılan herbisitlere karşı farklı bir açıdan bakmamıza imkân sağlamaktadır.

Araştırmamız; Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi tarafından NKUBAP.00.24.AR.14.29 numaralı Bilimsel Araştırma Projesi (BAP) olarak desteklenmiştir.

Gerek kalıntı gerekse kalite analizlerinin yapılması açısından büyük önem taşıyan bu destek, projenin başarı ile sonuçlanmasındaki en önemli katkılardan biri olmuştur.

(10)

vi TEŞEKKÜR

Bu araştırma konusunun belirlenmesinde, tezimin hazırlanmasında, projenin yürütülmesinde ve bana her konuda rehberlik eden danışman hocam sayın Prof. Dr. Fadul ÖNEMLİ, denemelerin kurulması, yürütülmesi ve sonuçlanması aşamasında bana destek veren sayın Erdem DEMİR, kıymetli işverenim Agromar A.Ş. ailesi ve çalışmalarım esnasında büyük fedakarlıklarda bulunan ve manevi desteğini benden esirgemeyen değerli eşim Büşra TETİK, ailem ve dostlarıma teşekkürümü bir borç bilirim.

Ümit TETİK

(11)

vii İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖZET………...……….i

ABSTRACT……….………...…..iii

ÖNSÖZ……….……...v

TEŞEKKÜR………..……...vi

İÇİNDEKİLER………..………...vii

SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ……… ....ix

ŞEKİL DİZİNİ………...x

ÇİZELGE DİZİNİ………...xi

1. GİRİŞ……….………...1

2. LİTERATÜR ÖZETLERİ………..……...4

2.1. Herbisitlerin Yabancı Ot Mücadelesindeki Etkinliği ve Kültür Bitkileri Üzerine Etkilerini Belirlemeye Yönelik Araştırmalar………...………4

2.2. Herbisitlerin Çevre Kirliliği ve Diğer Canlı Türlerine Etkisinin Belirlenmesine Yönelik Araştırmalar………..………...………...7

3. MATERYAL ve YÖNTEM……….………...12

3.1. Araştırma Yeri ve Toprak Özellikleri………...…...12

3.2. İklim Özellikleri………...12

3.3. Materyal………..13

3.4. Metot………...14

3.4.1. Gözlem ve Ölçümler………...15

3.4.1.1. Bitki Boyu………..15

3.4.1.2. Çiçeklenme Başlangıcı Gün Sayısı……….16

3.4.1.3. %50 Çiçeklenme Gün Sayısı………..16

3.4.1.4. Tabla Çapı………...……...16

3.4.1.5. Sap Çapı………...…………16

3.4.1.6. Bin Tane Ağırlığı………16

3.4.1.7. Hektolitre Ağırlığı………...16

3.4.1.8. Dekara Tane Verimi………...16

3.4.1.9. Hasatta Tanelerdeki Nem İçeriği………...16

3.4.1.10. Yağ Oranı ve Yağ Asitleri Kompozisyonu……….………17

3.4.1.11. Hasat Edilen Tane Ürünü Üzerindeki Pestisit Kalıntısının Belirlenmesi………….17

(12)

viii

3.5. Verilerin Değerlendirilmesi………..…………...17

4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA………..…………...22

4.1. Verim Unsurları Analizleri……….……….23

4.1.1. Çiçeklenme Başlangıcı………...………23

4.1.2. %50 Çiçeklenme Gün Sayısı………. ………26

4.1.3. Bitki Boyu………..29

4.1.4. Tabla Çapı………..32

4.1.5. Sap Çapı……….35

4.1.6. Bin Tane Ağırlığı………...37

4.1.7. Hektolitre Ağırlığı………..40

4.1.8. Dekara Verim……….42

4.1.9. Tanelerin Hasattaki Rutubeti……….45

4.2. Yağ Unsurları………..47

4.2.1. Yağ Oranı………...47

4.2.2. Linoleik Asit Oranı……….50

4.2.3. Oleik Asit Oranı………...52

4.2.4. Stearik Asit Oranı………...55

4.2.5. Palmitik Asit Oranı………...57

4.3. Pestisit Kalıntı Analizi Sonuçları………..59

5. SONUÇ………...61

6. KAYNAKLAR………...64

ÖZGEÇMİŞ………...68

(13)

ix SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ

% : Yüzde

°C : Santigrat derece cm : Santimetre da : Dekar ha : Hektar g : Gram kg : Kilogram m : Metre m² : Metrekare mm : Milimetre BTA : Bin tane ağırlığı SD : Serbestlik derecesi KT : Kareler toplamı KO : Kareler ortalaması F : F değeri

CV : Varyasyon katsayısı LSD : Asgari önemli fark

(14)

x ŞEKİL DİZİNİ

Şekil 3.1: 2014 yılında denemeler kurulurken çekilmiş bir fotoğraf………..18

Şekil 3.2: 2014 yılında herbisit uygulaması yapılırken çekilmiş fotoğraf……….18

Şekil 3.3: 2014 yılında deneme alanında vejetatif döneme ait bir görünüm………...19

Şekil 3.4: 2015 yılında çiçeklenme esnasında akşamüstü çekilmiş bir fotoğraf………...19

Şekil 3.5: 2015 yılında deneme alanında ayçiçeği generatif dönemini (R8-tane dolumu) gösteren bir fotoğraf……….………...…..20

Şekil 3.6: 2015 yılında deneme parsellerinde verim unsurları ölçülürken çekilmiş fotoğraf....20

Şekil 3.7: 2015 yılında deneme parsellerinde ayçiçeği tablaları hasat edilirken çekilmiş fotoğraf………..21

(15)

xi ÇİZELGE DİZİNİ

Çizelge 3.1: Deneme alanlarının 2014 ve 2015 toprak analiz sonuçları………...12 Çizelge 3.2: Deneme alanlarına ait 2014 ve 2015 yılları bazı iklim değerleri………....12 Çizelge 3.3.1: Araştırmada kullanılan ayçiçeği çeşitlerine ait bazı özellikler………...13 Çizelge 3.3.2: Araştırmada kullanılan ayçiçeği çeşitlerinin Tohumluk Tescil Sertifikasyon Müdürlüğüne ait bazı verim unsurlarının sonuçları………14 Çizelge 3.3.3: Araştırmada kullanılan herbisitlerin ticari ismi, etken maddesi ve

kullanım dozu ile kullanım zamanı…….………...14 Çizelge 3.4: Tohumların ekim ve herbisitlerin uygulama tarihleri………...……..…15 Çizelge 3.5: Pestisit (Herbisit) kalıntı analizleri………...……….…....17 Çizelge 4.1.1.1: IMI herbisiti uygulamasında çiçeklenme başlangıcına ait varyans

analizi………...………....23 Çizelge 4.1.1.2: IMI herbisiti uygulamasında çiçeklenme başlangıcına ait

önemlilik grupları………...…..….23 Çizelge 4.1.1.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında çiçeklenme başlangıcına ait

varyans analizi……....………..………...24 Çizelge 4.1.1.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında çiçeklenme başlangıcına ait

önemlilik grupları………..………..……….25 Çizelge 4.1.2.1: IMI Herbisiti uygulamasında % 50 çiçeklenme gün sayısına ait

varyans analizi……….……..………..26 Çizelge 4.1.2.2: IMI herbisiti uygulamasında % 50 çiçeklenme gün sayısına ait

önemlilik grupları……….………...26 Çizelge 4.1.2.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında % 50 çiçeklenme gün sayısına

ait varyans analizi………27 Çizelge 4.1.2.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında % 50 çiçeklenme gün sayısına

ait önemlilik grupları………...………...28 Çizelge 4.1.3.1: IMI herbisiti uygulamalarında bitki boyuna ait varyans analizi...………29 Çizelge 4.1.3.2: IMI herbisiti uygulamasında bitki boyuna ait önemlilik grupları...29 Çizelge 4.1.3.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında bitki boyuna ait varyans analizi……….30 Çizelge 4.1.3.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında bitki boyuna ait önemlilik

grupları………....…..…...31 Çizelge 4.1.4.1: IMI herbisiti uygulamasında tabla çapına ait varyans analizi…….…...…....32 Çizelge 4.1.4.2: IMI herbisiti uygulamasında tabla çapına ait önemlilik grupları…………..…33

(16)

xii

Çizelge 4.1.4.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında tabla çapına ait varyans

analizi………..………....33 Çizelge 4.1.4.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında tabla çapına ait önemlilik

grupları………..………..34 Çizelge 4.1.5.1: IMI herbisiti uygulamasında sap çapına ait varyans analizi……….35 Çizelge 4.1.5.2: IMI herbisiti uygulamasında sap çapına ait önemlilik grupları…….………...35 Çizelge 4.1.5.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında sap çapına ait varyans analizi.………...36 Çizelge 4.1.5.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında sap çapına ait önemlilik

grupları………36 Çizelge 4.1.6.1: IMI herbisit uygulamasında bin tane ağırlığına ait varyans analizi...37 Çizelge 4.1.6.2: IMI herbisiti uygulamasında bin tane ağırlığına ait önemlilik grupları...38 Çizelge 4.1.6.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında bin tane ağırlığına ait varyans

analizi……….………...….………...38 Çizelge 4.1.6.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında bin tane ağırlığına ait önemlilik

grupları………..……….………...39 Çizelge 4.1.7.1: IMI herbisiti uygulamasında hektolitre ağırlığına ait varyans

analizi……….……….40 Çizelge 4.1.7.2: IMI herbisiti uygulamasında hektolitre ağırlığına ait önemlilik

grupları……….….……..40 Çizelge 4.1.7.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında hektolitre ağırlığına ait varyans

analizi……….……….41 Çizelge 4.1.7.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında hektolitre ağırlığına ait

önemlilik grupları………...……….41 Çizelge 4.1.8.1: IMI herbisiti uygulamalarında dekara verime ait varyans analizi…...42 Çizelge 4.1.8.2: IMI herbisiti uygulamasında dekara verime ait önemlilik grupları…..………42 Çizelge 4.1.8.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında dekara verime ait varyans

analizi………...………...……..……..43 Çizelge 4.1.8.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında dekara verime ait önemlilik

grupları………...……...43 Çizelge 4.1.9.1: IMI herbisiti uygulamasında hasat rutubetine ait varyans analizi……...45 Çizelge 4.1.9.2: IMI herbisiti uygulamasında hasat rutubetine ait önemlilik grupları…...46 Çizelge 4.1.9.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında hasat rutubetine ait varyans

analizi……….………..…...46

(17)

xiii

Çizelge 4.1.9.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında hasat rutubetine ait önemlilik

grupları………....47 Çizelge 4.2.1.1: IMI herbisiti uygulamasında yağ oranına ait varyans analizi…………...47 Çizelge 4.2.1.2: IMI herbisiti uygulamasında yağ oranına ait önemlilik grupları....…………..48 Çizelge 4.2.1.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında yağ oranına ait varyans

analizi……….……...48 Çizelge 4.2.1.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında yağ oranına ait önemlilik

grupları……….….…...49 Çizelge 4.2.2.1: IMI herbisiti uygulamasında linoleik asit oranına ait varyans analizi……….50 Çizelge 4.2.2.2: IMI herbisiti uygulamasında linoleik asit oranına ait önemlilik

grupları……….….…...51 Çizelge 4.2.2.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında linoleik asit oranına ait varyans

analizi………...51 Çizelge 4.2.2.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında linoleik asit oranına ait

önemlilik grupları………..…….……….52 Çizelge 4.2.3.1: IMI herbisiti uygulamasında oleik asit oranına ait varyans

analizi……….………..……...52 Çizelge 4.2.3.2: IMI herbisiti uygulamasında oleik asit oranına ait önemlilik grupları……...53 Çizelge 4.2.3.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında oleik asit oranına ait

varyans analizi………...53 Çizelge 4.2.3.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında oleik asit oranına ait

önemlilik grupları………...54 Çizelge 4.2.4.1: IMI herbisiti uygulamalarında stearik asit oranına ait varyans

analizi………...…………..……..55 Çizelge 4.2.4.2: IMI herbisiti uygulamasında stearik asit oranına ait önemlilik

grupları………..……...55 Çizelge 4.2.4.3: İkinci grup herbisit uygulamalarında stearik asit oranına ait

varyans analizi……….…………....56 Çizelge 4.2.4.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında stearik asit oranına ait

önemlilik grupları……...………...57 Çizelge 4.2.5.1: IMI herbisiti uygulamalarında palmitik asit oranına ait varyans

analizi………..………...57 Çizelge 4.2.5.2: IMI herbisiti uygulamasında palmitik asit oranına ait önemlilik

grupları..………....………...58

(18)

xiv

Çizelge 4.2.5.3: İkinci grup herbisit herbisit uygulamalarında palmitik asit oranına ait

varyans analizi………...………..58 Çizelge 4.2.5.4: İkinci grup herbisit uygulamalarında palmitik asit oranına ait

önemlilik grupları……….………..……….59 Çizelge 4.3: Herbisit uygulanmış parsellere ait ürünlerdeki pestisit kalıntısı……….…59

(19)

1 1.GİRİŞ

Dünyanın en önemli yağ bitkilerinden biri olan ayçiçeği ülkemiz bitkisel yağ üretiminin de yarısından fazlasını karşılamaktadır. Ayçiçeği üretiminde yabancı otlar ve orabanş en önemli problemler olup ilk dört hafta içinde yabancı otlar ile kaplanmış bir ayçiçeği tarlasında

% 40 verim kayıpları olabilmektedir (Wanikorn 1991, Höniges ve ark. 2008, Delchev ve Georgiev 2015).

Yabancı otlar ile mücadelede en çok uygulanan yöntem kimyasal ilaç uygulamasıdır.

Bu yöntem hızlı sonuç vermesi yanında ekonomik olması nedeniyle de tercih edilmektedir.

Ayçiçeği üretimindeki girdi maliyetlerini düşürmek için işgücü kullanımının maliyeti nedeniyle herbisit kullanımı hızla artmaktadır. Ayrıca son yıllarda ülkemizde ayçiçeği tarımının yoğun olarak yapıldığı bölgelerde aktif işgücü potansiyeli oldukça düşmüştür. Son 40 yılda herbisit kullanımı birkaç kat artmıştır. Özellikle ülkemiz, ayçiçeğinde IMI grubu herbisitlere dayanıklı çeşit kullanımında ve herbisit uygulanmasında Dünya’da oldukça yüksek bir orana sahiptir (FAO 2013).

Herbisit kullanımındaki artışta, IMI grubu herbisitlerin yabancı ot yanında orabanş ile mücadelede de kullanılması önemli etkendir (Demirci ve Kaya, 2009). Üreticiler Clearfield teknolojisi IMI çeşitleri ile üretimde yabancı ot ve orabanş problemi olmayan alanlara bile herbisit uygulaması yapmaktadırlar. Hâlbuki orabanşa dayanıklı çeşitler ıslah edilmiş olup bu çeşitlerin kullanımı ile herbisit kullanımı önemli ölçüde azaltılabilir. Son yıllarda geliştirilen, firmaların çeşitli isimlerle piyasaya verdikleri teknolojilerde ise çeşitler hem orabanşa genetik dayanıklılık göstermekte hem de IMI grubu herbisitlerin kullanılmasına olanak sağlayan genler içermektedirler. Bu çeşitlerin yetiştirildiği alanlarda sadece yabancı ot problemi olan alanlara herbisit uygulaması önerilmektedir. İlk bakışta herbisit uygulamasını ve girdi maliyetlerini azaltacak bir sistem gibi görülse de henüz bu çeşitlerin üreticiler tarafından tercihinde önemli ve olumlu bir gelişme belirlenememiştir.

Ülkemizde ayçiçeği üretiminde gerek orabanş ve gerekse diğer parazitlere karşı genetik dayanıklı çeşit kullanımı ve mekanizasyonla herbisit uygulamasını % 5’lere kadar indirmek olasıdır. Üstelik makineler ile yapacakları çapalamayla toprak havalanması ve daha iyi bitki kök gelişimi sağlanmış, aynı zamanda topraktan su kaybı azalmış olacaktır. Bu şekilde daha sonraki ürünler için de işlenmiş, havalanmış ve daha iyi bir yapıya bürünmüş tarla toprağı bırakılmış olacaktır.

(20)

2

Ayçiçeği bir çapa bitkisi olması nedeniyle, ekim nöbetinde baklagiller ve buğdaygillerle yer alması önerilmektedir. Bitkisel üretimdeki verimliliği korumada toprak nemi ile gözenekli yapının korunması ve pestisit kullanımının sınırlandırılması Dünya tarım örgütü FAO raporlarında da yer almaktadır (FAO 2003).

Herbisitler, yabancı ot mücadelesinde etkili, ekonomik ve pratik çözümdür. Ancak herbisitlerin bilimsel araştırmalar ile ortaya konmuş toprak, su ve doğal canlı floraya olan birçok etkisi yanında kendisinden sonraki ürüne ve yanlış kullanımları sonucu yetiştirdiğimiz kültür bitkisine de önemli zararlara yol açtığı bilinmektedir. Herbisitin az su ile kullanılması, fazla doz uygulanması, soğuk havalarda kullanılması sonucu ürünlerde nitelik ve nicelik kayıpları gözlenmektedir. Herbisitler ile yapılan araştırmalar çevre kirliliği ve farklı türdeki yabancı otlarla mücadeledeki etkinlikleri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Herbisitlerin yabancı otlar ile mücadeledeki etkinliği ve verime olumlu etkilerini gösteren araştırmalarda da kontrol olarak herbisit atılmayan ve yoğun yabancı ot problemi olan parsellerin kullanılmış olduğu görülmektedir. Herbisitlerin mekanik yabancı ot mücadelesi ile karşılaştırıldığı araştırma yok denecek kadar azdır. Yine, ticari firmalar tarafından önerilen uygun dozlardaki herbisitlerin bitkinin çiçeklenme zamanı, bitki boyu, tabla çapı, tanedeki yağ oranı ve yağ asitleri kompozisyonu gibi yetiştirdiğimiz kültür bitkisinin verim ve kalite unsurlarına etkisini belirleyen çok dar kapsamlı bir iki araştırmaya rastlanılmıştır. Renukaswamy ve ark. (2012) ile Suryavanshi ve ark. (2015)’nın yürüttüğü çalışmalarda herbisit uygulanan ve uygulanmayan parsellerdeki bazı verim unsurları ölçülmüş ve herbisitlerin uygulandığı bitkilerde verim unsurları üzerine etkilerini belirlemişlerdir. Bu iki araştırma bizim yürüttüğümüz araştırmaya en yakın çalışmalardır. Ancak bu iki araştırmada da sadece bir çeşit kullanılmış olup kullanılan herbisit sayısı da çok azdır. Yine her iki çalışmada da herbisitlerin yağ içeriği ve yağ asitleri kompozisyonu üzerine etkileri ve pestisit kalıntıları irdelenmemiştir.

Bu araştırmamızda; ayçiçeğinde gerek yalnız yabancı ot gerekse yabancı ot ile birlikte orabanşla mücadelede ekim öncesi, çıkış öncesi ve çıkış sonrası uygulanan herbisitlerin, oleik ve linoleik tipte, IMI grubu olan ve olmayan dört hibrit ayçiçeği çeşidinin verim ve kalite unsurlarına etkisi ile hasat edilen üründe kalıntı oluşturup oluşturmadıkları incelenmiştir.

Bu tez kapsamında, ayçiçeğine uygulanan herbisitlerin doğrudan (yabancı ot problemi olmaksızın) bitki verim unsurlarına, tanedeki yağ oranı ve yağ asitleri kompozisyonunu inceleyen ayrıntılı bir çalışma yürütülmüştür. Araştırmamızda Clearfield teknolojisini de içine alan ekim öncesi, çıkış öncesi ve çıkış sonrası olmak üzere farklı etken maddeli herbisitler

(21)

3

kullanılmıştır. Yine araştırmamızda herbisitlerin yağ asitleri kompozisyonuna etkilerini daha ayrıntılı irdeleyebilmek için Clearfield teknolojisine uygun olan ve olmayan iki yüksek linoleik asit içerikli ve iki yüksek oleik asit içerikli 4 ayçiçeği hibrit çeşidi kullanılmıştır.

Araştırmamızda herbisitlerin yağ asitleri üzerine etkisini ve hasat edilen ayçiçeği tanelerindeki etken maddelerin kalıntılarını belirlemiş olmamız nedeni ile orijinal nitelikte olup daha önce bu kapsamda ülkemizde ve dünyada yapılmış bir çalışmaya rastlanılmamıştır.

Çalışmanın amacı; ayçiçeğinde en son ve en yaygın kullanılan herbisitlerin oleik ve linoleik ayçiçeği tiplerinde çiçeklenme süresi, bitki boyu, tabla çapı, sap çapı, 1000 tane ağırlığı, dekara tane verimi, tanedeki yağ oranı ile yağ asitleri kompozisyonu üzerine etkilerini ve tanelerde insan sağlığı açısından önemli kalıntı bırakıp bırakmadığını belirlemektir.

Günümüzde sensörlü ilaçlama teknolojilerinin daha başlangıç aşamasında olduğunu ve ayçiçeği üreticilerinin herbisitleri yabancı ot problemi olan veya olmayan her yere attığını düşünürsek araştırmamızın önemi daha da anlaşılmaktadır. Ayçiçeği üretiminde özellikle ülkemizde her geçen gün artan herbisit kullanımı ve IMI grubu herbisit kullanma alanlarımızın giderek artıyor olması üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biridir. Herbisit kullanımının kontrol altına alınması; gerek üreticilerimizin maliyetleri düşürmesi gerekse ithalat yoluyla milyonlarca dolar ödediğimiz dövizin ülkemizde kalması ve en önemlisi hiç gereksiz çevre kirliliğine neden olacak uygulamalardan kaçınılması açısından büyük önem taşımaktadır.

(22)

4 2. LİTERATÜR ÖZETLERİ

Herbisitler ile yapılmış araştırmaların çoğunluğu yabancı ot türleri ile mücadeledeki etkinlikleri, uygulanan bitki türünden sonra ekilen ürüne etkileri ve çevre ile diğer canlı türlerine etkisini belirlemek üzerinde yürütülmüştür.

2.1. Herbisitlerin Yabancı Ot Mücadelesindeki Etkinliği ve Kültür Bitkileri Üzerine Etkilerini Belirlemeye Yönelik Araştırmalar

Tarımsal üretimde herbisit kullanımı ile ilgili çalışmaların çoğu bitkisel üretimde yabancı otlar ile mücadeledeki etkilerinin belirlenmesi üzerine yürütülmüştür. Yine özellikle ayçiçeğinde olmak üzere Clearfield özelliği taşıyan çeşitlerde IMI grubu herbisit uygulamalarının yabancı otlar yanında orabanş paraziti ile mücadelede etkinliğini belirlemeye yönelik araştırmalar ve derlemeler bulunmaktadır. Herbisitlerin gerek yabancı ot ve orabanş ile mücadeledeki etkinliği ve gerekse bazı bitki verim unsurlarına olan etkilerini belirlemek üzere yürütülen araştırma sonuçları ile derlemeler aşağıda özetlenmektedir.

Demirci ve Kaya (2009), ayçiçeğinde orabanş ile mücadelede imidazoline (IMI) etken maddeli herbisitlerin etkilerini irdelemişlerdir. Araştırıcılar üretim bölgelerinde bu etken maddeli herbisitlerin kullanımı ile orabanş popülasyonlarının önemli ölçüde azaldığını belirtmişlerdir.

Škorıć ve ark. (2010), ayçiçeğinde orabanş parazitine karşı mücadelede genetik dayanıklılık ve IMI içerikli herbisitlere dayanıklı çeşitlerin ıslahı üzerinde durmuşlardır.

Araştırıcılar makalelerinde orabanş ırkının kendini sürekli yenilediğini, yeni ırklarının çıktığını ve orabanşla mücadelede doğrudan genetik dayanıklı veya IMI içerikli herbisite dayanıklı çeşitlerin ıslahında moleküler işaretleyicilerinin de kullanılarak mücadelenin etkinliğinin artırılması gerektiğini belirtmişlerdir.

Evci ve ark. (2011), Imidazoline etken maddeli herbisitlere dayanıklı çeşit kullanımı ve bu etken maddeli herbisitlerin ayçiçeği üretim tarlalarında uygulanması ile Türkiye’de orabanş ile mücadelede başarılı olduğu sonucuna varmışlardır. Orabanş ırklarının baskısının az olup toprak yüzeyindeki yabancı otların yoğunluğunun fazla olduğu alanlarda ilaç uygulamasının erken yapılması gerektiğini, hem orabanşın hem de yabancı ot istilasının yoğun olduğu alanlarda ise ilaçlama zamanını ayçiçeğinin 10-12 gerçek yapraklı döneminde olması

(23)

5

gerektiğini belirtmişlerdir. Diğer yandan IMI herbisitinin kalıntı etkisine bağlı olarak, uygulamanın yapıldığı alanlarda sonraki yıl kışlık kanola ve şeker pancarı ekilmemesi gerektiğini vurgulamışlardır.

Simić ve ark. (2011), ayçiçeğinin farklı gelişme dönemlerine bağlı olarak herbisit uygulamalarının yabancı ot ile mücadeledeki etkinliğini araştırmışlardır. Araştırıcılar aynı çalışmalarında herbisit uygulanmış ile uygulanmamış yabancı ot problemi olan parsellerdeki ayçiçeği tane verimi, yağ oranı ve bitki boyundaki farklılıkları da irdelemişlerdir. Sonuç olarak, herbisit uygulamaları olan parsellerde ayçiçeği bitki boyunu 70,4 cm, tane verimini 295,97 kg/da ve yağ oranını % 42,0 olarak, herbisit uygulaması olmayan parsellerdeki bitki boyunu 57,4 cm, tane verimini 271,11 kg/da ve yağ oranını % 40,1 olarak bulmuşlardır.

Reddy ve ark. (2012), farklı etken maddeye sahip herbisitlerin farklı yabancı ot türleri ile mücadelede etkisini araştırmışlardır. Araştırma bulgularında herbisitlerin uygulama dozları ve uygulama zamanları ile ilgili bulgularını paylaşmışlardır. Bireysel olarak, S-metolachlor ve pendimethalin içerikli herbisitlerin ekim öncesi uygulamasına kıyasla çıkış öncesi uygulamasının daha etkili olduğunu belirlemişlerdir. Araştırma bulgularında pendimethalin etken maddeli herbisitin etkisinin yüksek olduğunu ve bazı etken maddeli herbisitlerin ayçiçeği bitkileri üzerinde ölümcül olumsuz etkisi bulunduğunu belirlemişlerdir.

Renukaswamy ve ark. (2012), ayçiçeğinde uygulanan kimyasal ilaçların ayçiçeğinin bazı morfolojik, fizyolojik ve tane verimi üzerine etkilerini irdelemişler. Çalışmalarında yabancı ot ilacı atılmamış ve el ile yabancı otları temizlenmiş parseller de kontrol olarak yer almışlardır. Araştırıcılar; en yüksek tane verimine herbisit atılmamış parsellerde ulaştıklarını rapor etmişlerdir.

Delchev (2013), farklı etken maddeli herbisit ve karışımları içeren uygulamaların ayçiçeği üzerine etkilerini araştırdığı çalışmada bazı uygulamaların yabancı otlar ile olumlu mücadelesine karşılık ayçiçeği bitkisinde çok önemli fitotoksik etki oluşturduğunu belirlemiştir.

El-Rokiek ve ark. (2013), bazı herbisitlerin yabancı otlar ve ayçiçeği bitkileri üzerine etkilerini belirlemeye yönelik sera koşullarında saksılarda deneme yürütmüşlerdir. Bu çalışmada herbisitlerin ayçiçeğinin fizyolojik özellikleri yanında verim ve yağ içeriği gibi agronomik özelliklere etkileri de irdelenmiştir. Saksıda yürütülen çalışmada bazı herbisitlerin yağ içeriğine olumsuz etkilerini belirlemişlerdir.

(24)

6

Knezevic ve ark. (2013), imidazoline etken maddeli herbisitlere dayanıklı ayçiçeği çeşitlerinde uygulama zamanının etkisini belirlemişlerdir. Bu etken maddeli herbisitler ile verimi olumsuz etkilemeden yüksek başarı sağlanması için uygulama zamanına çok dikkat edilmesi gerektiğini sonuçlarda belirtilmişlerdir.

Serim ve Maden (2013), ayçiçeği ekiminden 12 ay önce uyguladıkları “sulfosulfuron ve

“mesosulfuron methyl + iodosulfuron methyl sodium” herbisitlerin ayçiçeği verim unsurlarına etkisini araştırmışlar. Herbisit kalıntılarının başta dekara verim olmak üzere bitki boyu, tabla çapı ve 1000 tane ağırlığı gibi verim unsurları üzerinde olumsuz etkisini belirlemişlerdir.

Ayçiçeği dekara veriminin, herbisit kalıntısına karşı en hassas biyolojik parametre olduğu bulunmuştur. Genel olarak, ayçiçeğinin dekara verimi, seçilen herbisitin dozu arttıkça azalmıştır. Herbisit kalıntısına karşı hassaslığı en az olan parametre ise 1000 tane ağırlığının olduğu bildirilmiştir. “sulfosulfuron” kalıntıları ayçiçeği çeşitlerinde “mesosulfuron methyl + iodosulfuron methyl sodium”den daha fazla fitotoksik olduğu belirtilmiştir.

Baskaran ve Kavimani (2014), toprak işleme ve yabancı ot kontrol yöntemlerinin ayçiçeğinin verimliliği üzerine etkisini incelemişler. Bu çalışmada iyi bir toprak işleme, çıkış öncesi uygulanan pendimethalin etken maddeli herbisit ve el ile yapılan yabancı ot mücadelesini içeren üçlü kombinasyonda en yüksek verim değerlerini elde etmişlerdir.

Petcu ve Ciontu (2014), ülkemizin ayçiçeği üretim bölgelerinde olduğu gibi çok yoğun orabanş probleminin olduğu Romanya’da Clearfield teknolojisine uygun ayçiçeği çeşitlerine imidazoline ve tribenuron methyl etken maddeleri içeren herbisitlerin uygulanmasının orabanş yanında yabancı ot mücadelesindeki başarısını incelemişler. Tribenuron etken maddesini içeren herbisitin tarla sarmaşığındaki kontrolü (Chenopodium album) oldukça hızlı ve başarılıyken, test edilen diğer dar yapraklı yabancı otlardaki etkinliği hava koşullarına ve yabancı otların büyüme aşamalarına bağlı olarak yaklaşık % 90 oranında başarısız olmuştur.

Jursík ve ark. (2015), farklı toprak nemi koşullarında çıkış öncesi ayçiçeğine uygulanan herbisitlerin etkinliğini araştırmışlardır. Dört yıllık bu araştırmalarında oxyfluorfen, aclonifen, acetochlor, dimethenamid ve propisochlor etken maddeleri içeren herbisitler uygulanmıştır.

Herbisitlerin etkinliği için yüksek toprak nem içeriğinin önemli olduğu kuru toprakta çoğunun etkisini kaybettiği hatta bazılarının ayçiçeği üzerinde zarar oluşturduğunu belirlemişlerdir.

Reddy ve ark. (2015), ayçiçeğinde geniş yapraklı yabancı ot kontrolünde çıkış öncesi uygulanan Pyroxasulfone etken maddeli herbisitin yalnız ve sulfentrazone etken maddesi ile

(25)

7

birlikte uygulamanın etkinliğini belirlemeye çalışmışlardır. Buna göre her bir uygulama için yabancı ot kontrolünde etkili bir başarı sağlanmamış ve ayçiçeği populasyonlarında da bir azalma görülmemiştir.

Suryavanshi ve ark. (2015), çıkış öncesi ve çıkış sonrası uygulanan bazı herbisitlerin ayçiçeğinde verim ve verim unsurlarına etkisini irdelemiş ve ekonomik olup olmadığını belirlemeye çalışmışlardır. Bu çalışmada herbisitlerin yabancı otlar ile mücadeledeki etkinliği yanında ayçiçeğinde fitotoksik etki oluşturup oluşturmadığı ve bazı agronomik özellikleri etkileyip etkilemediklerini belirlemişlerdir. Uygulamaların ayçiçeği üzerinde %20-30 oranında fitotoksik etkisi bulunmuştur. Ayrıca ayçiçeği bitkisinin boyunun büyümesini azaltarak kısa kalmasına sebep olduğu saptanmıştır. En yüksek verim ve agronomik özellik değerlerini herbisit atılmayıp el ile mücadele edilen parsellerden elde etmişlerdir.

Týr ve Vavrík (2015), ayçiçeğinde yabancı ot kontrolünde kimyasal uygulamanın standartları üzerinde durmuştur. Yazarlar makalesinde herbisitlere genetik dayanıklı çeşitlerin kullanıldığı Clearfield gibi teknolojilerde bazı yabancı otların dayanıklılık kazanıp daha sonraki yıllarda kimyasallar ile mücadelenin imkânsız olabileceği üzerinde dikkatleri çekmişler ve klasik tip herbisitlerin kullanımının önemi üzerinde durmuşlardır.

Jursik ve ark. (2018), PR63E82 (ExpressSun) ayçiçeği çeşidine tribenuron, propaquizafob ve bunların karışım kombinasyonlarının uygulandığı bir çalışmayı farklı iklim koşullarının oluştuğu 2015-2017 yılları arasında yürütmüşlerdir. Araştırma sonuçlarında;

uygulamaların çoğunda % 3-62 arasındaki oranlarda fitotoksiteye bağlı olarak ayçiçeği bitkilerinin zarar gördüğünü bildirmişlerdir. Yüksek fitotoksitenin bitkilerde kökten dallanmalara, ayçiçeğinde bir bitki üzerindeki tabla sayının artmasına ve verimin düşmesine neden olduğunu belirlemişler, tribenuronun tek başına uygulandığı parsellerdeki fitotoksitenin yaprak klorozu, nekrozlar ve gelişme geriliği şeklinde ortaya çıktığını belirtmişlerdir.

2.2. Herbisitlerin Çevre Kirliliği ve Diğer Canlı Türlerine Etkisinin Belirlenmesine Yönelik Araştırmalar

Pestisit kalıntıları üzerinde yapılmış pek çok araştırma ve derleme bulunmaktadır. Bu konuda düzenlenmiş raporlar pestisit kalıntılarının çevreye ve insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerini göstermektedir. Herbisitlerin etkileri ve kalıntıları üzerindeki araştırmaların önemli bölümü de bu ilaçların toprak ve sudaki kalıntıları veya kendisinden sonra ekilen ürüne olan

(26)

8

etkilerini belirlemek üzerine yapılmıştır. Herbisit kalıntılarının çevre ile insan sağlığına etkilerini belirlemek üzerine yapılmış araştırma sonuçları ve değerlendirmeler aşağıda özetlenmiştir.

Herbisit kalıntıları ve ekim nöbetindeki etkilerine yönelik çalışmalar çok eskiden beri yapılmaktadır. 1960-1966 yılları arasında yapılan çalışmalarda sorgum için kullanılan herbisitlerin bu bitkiden sonra yetiştirilen buğdayda önemli zararlara yol açtığı belirlenmiştir (Wicks ve ark. 1969).

Amerika Birleşik Devleti Çevre Koruma ajansı (EPA) “Trifluralin” etken maddeli ilaçların insan ve çevre sağlığına olumsuz etkilerinin belirlendiği ve bu etken maddenin kullanımının yasaklanması ile ilgili raporunu 1996 yılında sunmuştur (EPA 1996).

Ankara Üniversitesinde yürütülen bir doktora çalışmasında mısırda kullanılan herbisitlerin şekerpancarında oluşturduğu zararlar incelenmiştir. Uygulanan tüm herbisitler tohum çimlenme oranını, şekerpancarı yaş ve kuru kök ağırlığını etkilemiştir. Ayrıca

“atrazine”, “atrazine+metolachlor” etkili madde ile ilaçlanan topraklara ekilen şekerpancarı yapraklarında sararma, deformasyon ve kahverengileşme, bitki boylarında kısalma, bitkilerin toprak ile birleştiği gövde kısmında kahverengileşme gözlenmiş olup bu kahverengileşen bölge zamanla gövdede incelmeye neden olmuş ve bu incelen bölgelerden bitkiler kırılarak ölmüştür (Demircioğlu ve Maden 2007).

Türkiye’nin 2008 yılı verilerine göre pestisit tüketimi 20 032 411 kg olup, birim alana düşen pestisit uygulaması dekara 120,9 gr olarak belirtilmiştir. Bu oran AB ülkeleri pestisit kullanımı ortalamasının altındadır (TÜİK 2008).

Ayçiçeğinde kullanılan trifluralinin zararlı etkilerine yönelik bulgular Avrupa Komisyonu tarafından çok daha önceki yıllarda ortaya konması ve Avrupa ülkelerinde kullanımının yasaklanmasına karşılık ülkemizdeki kullanımı yeni yasaklanmıştır. (Anonim 2009).

Trakya Bölgesinde “imidazoline” türü herbisitlerin uygulandığı ayçiçeği parsellerine ekim nöbeti olarak ekilen buğday, arpa, kışlık kanola, mısır ve şekerpancarındaki verim ve verim unsurlarına etkileri araştırılmıştır. Bu çalışmada “Intervix” uygulamasının buğday, arpa ve mısır gelişimi üzerine olumsuz etkilerini belirlemişlerdir. Özellikle bu herbisit uygulamalarının yapıldığı parsellere ekilen tahıllarda ilk çıkışlar % 23,7 ile % 35,7 arasında

(27)

9 bitki kayıpları belirlemişlerdir (Süzer ve Büyük 2010).

Trakya Bölgesinde 2006-2010 yıllarında görülen bal arılarının ölüm nedenlerinin araştırıldığı çalışmada nedenlerden biri olarak ayçiçeğinde de kullanılan pestisitler gösterilmiştir (Ünal ve ark. 2010).

Herbisit ve kalıntılarının yapıldığı araştırmalardan derlenerek hazırlanan kitapta,

“trifluralin” ile birlikte “pendimentalin” ve “quizalofop-p-etil” etken maddeli herbisitlerin toprakta bıraktıkları kalıntı miktarlarının önemli olduğu belirtilmiştir (Sequtowski ve Kortekamp 2011).

Serim ve Maden (2011), herbisitlerin kalıcılığı üzerine yapılan bir çalışmada uygulamadan 15 ay sonra bile topraktaki ilaç kalıntılarının yüksek miktarda olduğunu belirlemişlerdir.

Türkiye’de zeytin yetiştiriciliği yapılan alanlardaki toprakların pestisit kalıntısı için analiz edildiği araştırmada 10 tane etken maddenin kalıntısı tespit edilmiş ve bu alanların önemli bir kısmının organik tarım yapmaya uygun olmadığı belirtilmiştir (Ateş ve ark. 2011).

Çukurova Üniversitesi Bitki Koruma Bölümünde yürütülen bir yüksek lisans çalışmasında yüksek doz ilaç uygulamalarının hedef dışındaki birçok bitkide zarar oluşturduğuna dair bulgular elde edilmiştir (Torun ve Uygur 2011).

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı “Bitki Koruma Ürünlerinin Ruhsatlandırılması Hakkındaki Yönetmeliğin 22. fıkrasının (a) bendi gereği içinde ayçiçeğinde yabancı ot mücadelesinde en yaygın kullanılan “trifluralin” etken maddesi de dâhil 17 adet aktif maddeyi içeren bitki koruma ürünlerinin imalatını ve kullanımını yasaklamıştır. Trifluralin etken maddeli herbisitlerin yasaklanma tarihi olarak 21.08.2012, son kullanma tarihi olarak 30.06.2013 olarak verilmiştir (Resmigazete 2011 ).

Yine, FAO 2013 pestisit kullanımının gıdalarda oluşturduğu kalıntılar ile ilgili bir rapor yayımlamıştır. Bu raporda kullanılan pestisitlerin çevre ve insan sağlığına zararlarına dikkat çekilmiş ve kullanımlarının kontrol altına alınması ile ilgili uyarılarda bulunmuştur (FAO 2013).

Pestisit kullanımının arılarda zararlara ve toplu ölümlere yol açtığını ortaya koyan Bargańska ve ark. (2014), bu kimyasalların tozlaşmalarda önemli problem olduğunu ve hatta

(28)

10

pestisit kalıntılarının ballarda da bulunduğunu belirtmişlerdir.

Bhandari (2014), tarımda kullanılan kimyasalların Nepal’deki çevre üzerine etkilerine yönelik görüşlerini raporlandırmıştır. Organik ve geleneksel ürün yetiştiriciliğinden elde edilen ürünlerin insan sağlığı açısından değerlendirildiği araştırmada; organik yetiştiricilikten elde edilen ürünlerde pek çok antioksidan madde ve fenolojik bileşiğin oluştuğu, bunun da insan hastalıklarını önlemede önemli katkısının olacağı belirtilmiştir.

Baranski ve ark. (2014), geleneksel yetiştiricilikten alınan ürünlerde pestisit kalıntılarının insan sağlığını etkileyecek çok yüksek boyutta olduğunu belirlemişlerdir.

Kullanılan pestisitlerin yüzey sularına karışmasının insan sağlığında başta kanser olmak üzere pek çok hastalığa neden olduğu vurgulanmaktadır (Centner ve Eberhart 2014).

Lari ve ark. (2014), yürüttükleri araştırmalarda uygulanan pestisitlerin yüzey ve yer altındaki sulardaki kalıntı miktarlarını ölçmüşler ve değerlerin Avrupa Birliği limitlerinin üstünde olduğunu belirtmişlerdir.

Avrupa gıda güvenlik birimi (EFSA) 2011 yılındaki araştırmalarına ait raporlarını 2014 yılındaki raporunda insan ve çevre sağlığı açısından tehlikeli ilaçlar ve kalıntı limitleri listesini yayınlamıştır (EFSA 2014).

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO (2015), yine pestisit uygulanan tarlalarda yetiştirilen ve içinde ayçiçeğinin de bulunduğu pek çok üründe insan ve hayvan sağlığı açısından tehlike limitlerinin çok üstünde kalıntı belirlendiğini rapor etmiştir.

Kaplan (2016), kimyasal pestisitlerin sentetik zehirli maddeler olduğunu, toprak, su ve hava ile birlikte bitkisel ürünlerde uzun süre kalıntı oluşturabileceğini bildirmiştir. Kimyasal pestisitlerin insan ve çevre sağlığı ile birlikte bölge ekolojisinde de bazı bozulmalara neden olduğunu, bununla birlikte tarımsal üretimin yıllar içerisinde giderek düşeceği ve artık bu alanlarda üretimin yapılamayacağını öngörmektedir.

Çebi ve ark. (2017), Trakya bölgesinde yürütmüş oldukları çalışmada “imazamox”

etken maddesinin toprakta kalıntı bırakıp bırakmadığını araştırmışlardır. Sonucunda toprakta belli oranlarda kalıntıya rastlanmış, toprağın üst katmanlarında tespit edilen kalıntıların alt katmanlara oranla daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir.

(29)

11

Zengin ve ark. (2017), Uşak ilinde örtü altı üretimi yapılan domateslerden alınan örneklerdeki 249 adet pestisitin kalıntı düzeylerinin belirlenmesi amacıyla bir çalışma yapmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre, alınan 60 adet domates numunesinin % 63’ünde pestisit kalıntısı tespit edilebilir değerlerde bulunmamıştır. Pestisit kalıntısı tespit edilen % 37’lik kısımda ise bu pestisitlerin hiçbiri ilgili yönetmelikte belirtilen maksimum kalıntı limitlerini aşmamıştır. Tespit edilen pestisitler arasında en çok rastlanılan pestisit

“imidacloprid” olmuştur. Ayrıca 249 adet pestisit içinde bizim çalışmamızda da kullandığımız etken maddelerden biri olan “quizalofop-p-ethyl” de yer almaktadır.

(30)

12 3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Araştırma Yeri ve Toprak Özellikleri

Araştırmamızda denemeler; Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesi Karamusul Köyü çiftçi arazisinde 2014 ve 2015 yıllarında iki yetiştirme mevsimi olarak kurulmuşlardır. Bu ilçenin enlemi 41° 24' K, boylamı 27° 21' D ve denizden yüksekliği 46 metredir.

Deneme yerine ait iki yıllık toprak analiz sonuçları Çizelge 3.1’ de yer almaktadır.

Denemelerin kurulduğu tarlaların toprakları her iki yılda da nötr karakterde, killi-tınlı yapıda, az kireçli, bölge topraklarına göre bitki gelişimi için uygun sayılabilecek organik madde içeriğine sahip, fosfor düzeyi orta ve diğer besin elementlerinin yeterli düzeyde olduğu belirlenmiştir.

Çizelge 3.1. Deneme alanlarının 2014 ve 2015 toprak analiz sonuçları

Year OM (%)

PH Kireç (%)

Tuz (%)

N (%)

P2O5

ppm K ppm

Ca ppm

Cu ppm

Fe ppm

Mn ppm

Mg ppm

Zn ppm 2014 1.92 6.7 0.57 0.07 0.08 14.28 212 4225 1.88 12.13 15.16 414 2.23 2015 1.88 6.8 0.68 0.08 0.09 14.36 228 4313 1.79 12.48 15.38 432 2.33 OM: Toprak Organik Madde İçeriği

3.2. İklim Özellikleri

Çizelge 3.2’ de denemelerin yürütüldüğü alanlara ait 2014 ve 2015 yıllarına ait bazı iklim değerleri verilmiştir.

Çizelge 3.2. Deneme alanlarına ait 2014 ve 2015 yılları bazı iklim değerleri

Aylar

Yağış (mm) Nem (%) Sıcaklık (°C)

2014 2015 Uzun yıllar

2014 2015 Uzun yıllar

2014 2015 Uzun Yıllar Nisan 47.0 69.8 44.8 83.6 75.3 71.2 12.5 11.1 12.2 Mayıs 80.0 5.8 49.4 79.9 69.5 68.2 16.9 18.8 17.4 Haziran 51.4 42.8 49.0 76.2 69.2 64.1 21.2 21.3 21.6 Temmuz 131.6 4.8 26.6 73.4 65.3 61.1 23.8 24.5 24.0 Ağustos 19.2 2.6 20.8 73.8 63.1 61.5 24.2 25.3 23.5 Eylül 121.4 63.0 33.7 81.8 74.2 66.1 18.9 21.8 19.3 Ort./Top. 450.6 188.8 224.3 78.1 69.4 65.4 19.6 20.5 19.7

(31)

13

Denemelerin yürütüldüğü 2014 yılında ayçiçeği yetişme süresince 2015 yılına göre çok daha fazla yağış düşmüştür. İlk yıl çiçeklenmeye kadar ve çiçeklenme sonrası generatif dönemler R6, R7 ve R8 dönemleri süresince dane dolumu ile yağ birikimi için oldukça önemli olumlu katkısı olabilecek yağışlar düşmüştür. 2015 yılında çiçeklenme öncesinde bir miktar yağış düşmüş olsa da çiçeklenme sonrası generatif dönemler çok kurak geçmiştir. İkinci yıl kuraklık ile birlikte özellikle generatif dönemde ilk yıla göre yüksek sıcaklıklar görülmüştür.

İkinci yılda atmosfer nemi de ilk yıla göre düşük olarak belirlenmiştir.

3.3. Materyal

Araştırmamızda kullanılan çeşitlerin ticari isimleri, satıcı firma, IMI grubu herbisitlere dayanıklı olup olmadığı (Clearfield teknolojisine uygun olup olmadığı) yağ asidi tipleri ve bazı agronomik özellikleri Çizelge 3.3.1’ de yer almaktadır. Ayrıca çeşitlerin Tohumluk Tescil Sertifikasyon Müdürlüğüne ait bazı verim unsurlarının sonuçları da Çizelge 3.3.2’de verilmiştir. Denemelerde 2 oleik ve 2 linoleik toplam 4 ayçiçeği çeşidi materyal olarak kullanılmıştır. Daha fazla herbisit uygulamasını kapsamak amacıyla hem oleik hem linoleik ayçiçeği tiplerinde IMI grubu herbisit kullanımına uygun hem de bu grup herbisitlerin uygulanamadığı ayçiçeği tipleri seçilmiştir. Seçilen çeşitler, kendi yağ asitleri grubu içinde Trakya Bölgesinde ayçiçeği üretiminde en yaygın kullanılan çeşitler arasında yer almaktadırlar.

Çizelge 3.3.1. Araştırmada kullanılan ayçiçeği çeşitlerine ait bazı özellikler Çeşit Adı Satıcı

Firma

IMI grubu herbisitlerin uygulanıp uygulanmadığı (Clearfield teknolojisine uygunluğu)

Özelliği

1 LG5542CL Limagrain Clearfield teknolojisine uygun

Linoleik tip; Orta erkenci, orabanşa yüksek toleranslı, kurağa ve mildiyö hastalığına yüksek toleranslı, yağ oranı yüksek

2 P64LL05 Pioneer IMI grubu herbisitler

uygulanmamaktadır Linoleik tip; Orabanşın tüm ırklarına dayanıklı, tüm mildiyö ırklarına dayanıklı, yüksek yağ içeriğine sahip, tane kabuğu ince, yüksek verimli, eğik tablalı, kendine döllenme oranı yüksek

3 COLOMBI Syngenta Clearfield teknolojisine uygun

Oleik tip (yüksek oleik-HO);

Bilinen mildiyö ırklarına dayanıklı, kurağa dayanıklı

4 P64H34 Pioneer IMI grubu herbisitler uygulanmamaktadır

Oleik tip (yüksek oleik-HO);

orabanşa ve mildiyö ırklarına dayanıklı

(32)

14

Çizelge 3.3.2. Araştırmada kullanılan ayçiçeği çeşitlerinin Tohumluk Tescil Sertifikasyon Müdürlüğüne ait bazı verim unsurlarının sonuçları

ÇEŞİTLER Verim

(kg/da) Yağ (%) %50 Çiçeklenme (Gün)

Fizyolojik Olum (Gün) Bitki

Boyu (cm) Tabla

Çapı (cm) 1000 Tane

Ağırlığı (gr) Hektolitre Ağırlığı (gr/lt)

LG5542CL 198.6-307.6 43.3-47.7 61-75 95-119 133-161 16-17 46.9-59.3 324-408 P64LL05 228.2-411.9 42.5-53.4 58-75 96-104 140-180 20-23 51.5-70.5 323-362 COLOMBI 205.1-336.2 43.5-46.3 61-75 96-114 140-187 15-19 49.4-58.0 334-448 P64H34 209.0-549.1 35.3-49.9 58-74 93-127 157-190 17-24 55.5-60.5 350-372 Not: Tablodaki sonuçlar, Colombi ve LG5542CL çeşitleri için 2013 yılının, P64LL05 ve P64H34 çeşitleri için 2014 yılının tescil sonuçlarındaki veri aralıklarıdır.

Uygulanan herbisitlere ait etken madde içeriği, kullanım dozu ve kullanım zamanı ile ilgili bilgiler Çizelge 3.3.3’te verilmektedir.

Çizelge 3.3.3. Araştırmada kullanılan herbisitlerin ticari ismi, etken maddesi ve kullanım dozu ile kullanım zamanı

Herbisitin ticari ismi

Herbisitin etken Kullanılan doz Kullanım zamanı Maddesi

1 Bonaflan® WG % 60 Benfluralin 250 ml/da Ekim öncesi 2 Stomp® Extra 450 gr/lt Pendimethalin 300 ml/da Çıkış öncesi 3 Challenge 600 600 gr/lt Aclonifen 125 ml/da Çıkış sonrası 4 Targa Super % 50 Quizalofop-P-Ethyl 100 ml/da Çıkış sonrası 5 İntervix® Pro 40 gr/lt Imazamox 125 ml/da Çıkış sonrası

Araştırmada materyal olarak kullanılan herbisitler; benfluralin etken maddesine sahip

“Bonoflan® WG”, pendimethalin etken maddesine sahip “Stomp® Extra”, aclonifen etken maddesine sahip “Challenge 600”, quizalofop-p-ethyl etken maddesine sahip “Targa Super” ve imazamox etken maddesine sahip “Intervix® Pro” ticari adları ile satılmaktadır. Herbisitler parsellere satıcı firma tarafından önerilen en uygun dozlarda uygulanmıştır. Tez içinde

“Intervix® Pro” uygulaması genelde kendi adıyla veya IMI olarak ifade edilirken, diğer grup

“Bonaflan® WG”, “Stomp® Extra”, “Challenge 600” ve “Targa Super” herbisitleri bazen ikinci grup herbisitler olarak ifade edilmiştir.

3.4. Metot

Denemeler Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 4 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Denemelerde her bir parsel; 5 m uzunluğunda ve 2,8 m genişliğinde dörder sıra içeren 14 m2 alanlar olarak tutulmuştur. Ayçiçeği ekimleri ilk yıl 21 Mayıs 2014, ikinci yıl 27 Nisan 2015 tarihinde yapılmıştır (Şekil 3.1). İlk yıl bir aydan fazla bir süre geç ekimin yapılmasının nedeni 2014 yılında Nisan ayı süresince ve Mayıs başında düşen yağışlardır. Her

(33)

15

iki ekim tarihi de bölge üreticilerinin o yıl için en yoğun ekim yaptığı tarihlerdir. Ekimler sıra arası 70 cm ve sıra üzeri 30 cm aralığında yapılmıştır. Ekimler ile birlikte dekara 6 kg N ve 6 kg P2O5 hesabı ile 20-20-0 (NPK) gübresinden 30 kg/da uygulanmıştır.

Denemeler, IMI grubu olan ve olmayan çeşitler olarak iki ayrı deneme şeklinde kurulmuş ve her iki denemeye her çeşit için kontrol parseli de bırakarak farklı herbisitler uygulanmıştır.

Imazamox içerikli herbisit uygulaması Clearfield teknolojisine uygun linoleik tip

“LG5542CL” ile yüksek oleik tip olan “Colombi” çeşitlerinde yapılmıştır. IMI grubu herbisitlerin uygulanmadığı Linoleik tip “P64LL05” ve oleik tip “P64H34” çeşitlerine ise diğer dört etken maddeli herbisit (Bonaflan® WG, Stomp® Extra, Challenge 600 ve Targa Super) uygulanmıştır. Herbisitler kendi özellikleri ile birlikte ayçiçeği çeşitlerine bağlı olarak ekim öncesi (ekim tarihinden 2 gün önce), çıkış öncesi (ekim tarihinden 2 gün sonra) ve çıkış sonrası (ayçiçeklerinin 6-8 gerçek yapraklı olduğu dönemde) olarak etkili oldukları dönemlerde uygulanmışlardır (Şekil 3.2). İlaç uygulamalarında sırt pülverizatörü kullanılmıştır. Her blokta her bir çeşide ait birer parsel herbisit uygulanmamış kontrol uygulamaları olarak tutulmuştur.

Kontrol olarak tutulan ilaç uygulanmamış parsellerde yabancı otlar el ile temizlenerek yabancı ot faktörünün olumsuz olabilecek etkisi ortadan kaldırılmıştır. Tohumların ekim ve herbisitlerin uygulama tarihleri Çizelge 3.4’te yer almaktadır.

Çizelge 3.4. Tohumların ekim ve herbisitlerin uygulama tarihleri

Ekim Tarihi Bonaflan® WG Stomp® Extra İntervix® Pro Challenge 600 Targa Super 21.5.2014 19.5.2014 23.5.2014 20.6.2014 20.6.2014 20.6.2014 27.4.2015 25.4.2015 29.4.2015 25.5.2015 25.5.2015 25.5.2015

3.4.1. Gözlem ve Ölçümler

İncelenen verim unsurları; bitki boyu, çiçeklenme başlangıcı gün sayısı, % 50 çiçeklenme gün sayısı, tabla çapı, sap çapı, 1000 tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı, tane verimi, hasattaki tanelerin nem içeriği, yağ oranı ve yağ asitleri kompozisyonudur. Ayrıca herbisitlerin tanelerde kalıntı oluşturup oluşturmadıkları da belirlenmiştir.

Denemede incelenen tüm karakterler ve açıklamaları aşağıda sunulmuştur.

3.4.1.1. Bitki Boyu (cm)

Hasat olgunluğuna gelen parselde 10 bitkide, toprak seviyesinden tabla birleşme

(34)

16

noktasına kadar olan dikey mesafe bitki boyu olarak ölçülmüş ve ortalamaları alınmıştır.

3.4.1.2. Çiçeklenme Başlangıcı Gün Sayısı (gün)

Ekimden itibaren parseldeki bitkilerin tabla kenarlarındaki sarı dil çiçeklerinin görülmeye başlandığı devre gün sayısı olarak belirlenmiştir.

3.4.1.3. %50 Çiçeklenme Gün Sayısı (gün)

Ekimden itibaren parseldeki bitkilerin %50’sinin tabla kenarındaki sarı dil çiçeklerinin görüldüğü devre gün sayısı olarak belirlenmiştir.

3.4.1.4. Tabla Çapı (cm)

Hasat olgunluğuna gelen bitkilerin parsellerinden tesadüfî olarak seçilecek 10 bitki tablası dıştan dışa ölçülerek ortalama çap değeri alınmıştır.

3.4.1.5. Sap Çapı (cm)

Olgunluk döneminde parseldeki 10 bitkide, gövdenin kök boğazı mesafesinin üzerinde kalan 2. ve 3. boğum arasındaki sap çevresi kumpas ile ölçülerek ortalama değer alınmıştır.

3.4.1.6. Bin Tane Ağırlığı (g)

Her parselden tesadüfi olarak alınan dört adet yüz tohumun ortalama ağırlığının 10 ile çarpımı sonucu bulunan değerdir.

3.4.1.7. Hektolitre Ağırlığı (g)

100 L. hacimdeki tanenin ağırlığının gram cinsinden ifadesidir. KETT PM600 nem ve hektolitre ölçüm cihazı ile ölçüm yapılmıştır.

3.4.1.8. Dekara Tane Verimi (kg)

Her parselin hasat alanından (0,70 x 2 x 5m = 7m2) elde edilen tohumlar tartılarak parseldeki tohum verimleri üzerinden dekara kg cinsinden tohum verimleri olarak hesaplanmıştır.

3.4.1.9. Hasatta Tanelerdeki Nem İçeriği

Hasat sırasında tanelerde bulunan nem içeriğinin yüzdesel olarak ifadesidir. KETT PM600 nem ve hektolitre ölçüm cihazı ile her parsel için ölçüm yapılmıştır.

(35)

17 3.4.1.10. Yağ Oranı ve Yağ Asitleri Kompozisyonu

Araştırmamızda deneme parsellerindeki ürünler üzerinde yağ oranı ve yağ asitleri bileşenleri de belirlenmiştir. Yağ oranı ve analizleri hizmet alım olarak uluslararası akredite olmuş özel bir firmada (Intertek Test Hizmetleri A.Ş. İstanbul Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı) Soxhlet ve GC (Gas chromatography) cihazlarında yaptırılmıştır. Çok sayıda yağ asidi analizi yapılmasına karşılık, çalışmada yağ içerisinde bulunduğu oran doğrultusunda en yüksek belirlenen palmitik, stearik, oleik ve linoleik yağ asitleri değerlendirilmiştir.

3.4.1.11. Hasat Edilen Tane Ürünü Üzerindeki Pestisit Kalıntısının Belirlenmesi

Araştırmamızda hasat edilen herbisit uygulanmış parsellerdeki ürünlerde pestisit kalıntılarına da bakılmıştır. Herbisit kalıntı analizleri de hizmet alımı karşılığında özel bir firmaya (SGS Özel İstanbul Gıda Kontrol Laboratuvarı) yaptırılmıştır. Kalıntı analizlerinde herbisit uygulanan parsellerden alınan ürünler üzerinde standartlarda belirlenen cihaz ve yöntem ile limitleri aşan (LOQ - Limit of Quantification) bir kalıntı olup olmadığı analiz edilmiştir. Kalıntı analizlerinde kullanılan metotlar ve limitler Çizelge 3.5 te verilmektedir.

Çizelge 3.5. Pestisit (Herbisit) kalıntı analizleri

İlacın ticari ismi Etken maddesi ve oranı Limit (LOQ)

Birim Analiz aleti Analiz metodu Bonaflan® WG Benfluralin, 600 g/lt 0.01 mg/kg GC MS/MS

TS EN 15662 Stomp® Extra Pendimethalin, 450 g/lt 0.01 mg/kg LC MS/MS

TS EN 15662 Challenge 600 Aclonifen, 600 g/lt 0.01 mg/kg LC MS/MS

TS EN 15662 Targa Super Quizalofop-P-Ethyl, 50 g/lt 0.01 mg/kg UPLC MS/MS

J.of AOAC Int. Vo.

90.No.2.2017 Intervix® Pro Imazamox, 40 g/lt 0.01 mg/kg LC MS/MS

TS EN 15662

3.5. Verilerin Değerlendirilmesi

İstatistik analizler Tesadüf Bloklarında Faktöriyel Deneme Desenine göre, Clearfield teknolojisine uygun olan ve olmayan çeşitler olarak ayrı ayrı iki deneme gibi yapılmıştır.

Clearfield teknolojisine uygun iki çeşitte sadece Intervix® Pro herbisiti, diğer iki çeşitte Bonaflan® WG, Stomp® Extra, Challenge 600 ve Targa Super olarak 4 farklı herbisit uygulaması değerlendirilmiştir. Her iki denemede de her çeşit için herbisit uygulanmamış ve el

(36)

18

ile yabancı otları alınmış kontrol parseli yer almaktadır. Her bir deneme için yıl, çeşit, uygulama faktörlerini ve interaksiyonlarını içeren birleştirilmiş varyans analizleri düzenlenmiştir.

Önemlilik grupları ise; yine her iki deneme için ayrı olmak üzere yıl, çeşit, uygulama ve her çeşitte her iki yıldaki uygulamaların etkisini ayrı ayrı görebilecek şekilde oluşturulmuştur.

Uygulama konuları P ≤ 0.05 önemlilik düzeyinde LSD gruplarına ayrılmışlardır. İstatistiki analizlerde SAS (SAS Institute 1997) paket programı kullanılmıştır.

Şekil 3.1. 2014 yılında denemeler kurulurken çekilmiş bir fotoğraf

Şekil 3.2. 2014 yılında herbisit uygulaması yapılırken çekilmiş fotoğraf

(37)

19

Deneme alanında ot mücadelesi ve herbisit uygulamaları yapıldıktan sonra vejetatif dönemde çekilmiş fotoğraf Şekil 3.3’te yer almaktadır.

Şekil 3.3. 2014 yılında deneme alanında vejetatif döneme ait bir görünüm

Deneme alanından çiçeklenme başlangıcında çekilmiş bir fotoğraf Şekil 3.4’te yer almaktadır.

Şekil 3.4. 2015 yılında çiçeklenme esnasında akşamüstü çekilmiş bir fotoğraf

(38)

20

Deneme parsellerinde ayçiçeklerinin tane dolum döneminde çekilmiş bir fotoğraf Şekil 3.5’ te yer almaktadır.

Şekil 3.5. 2015 yılında deneme alanında ayçiçeği generatif dönemini (R8-tane dolumu) gösteren bir fotoğraf

Deneme alanında verim unsurları ölçülürken çekilmiş bir fotoğraf Şekil 3.6’da verilmiştir.

Şekil 3.6. 2015 yılında deneme parsellerinde verim unsurları ölçülürken çekilmiş fotoğraf

(39)

21

Deneme parsellerinde ayçiçeği tablaları hasat edilirken çekilmiş bir fotoğraf Şekil 3.7’de gösterilmektedir.

Şekil 3.7. 2015 yılında deneme parsellerinde ayçiçeği tablaları hasat edilirken çekilmiş fotoğraf

Referanslar

Benzer Belgeler

Pentatomidae familyasına ait türlerin gerek dünya üzerinde yayılışları ve gerekse beslenme şekilleri açısından oldukça büyük öneme sahip oldukları ve

başvurusu üzerine idare tarafından alınan kararın uygun bulunmaması veya süresi içinde karar alınmaması halinde; şikâyet başvurusu üzerine idare tarafından alınan

LSD testi sonuçlarına göre; toprak özellikleri açısından kumlu tın tekstürlü toprak, uygulama dozları açısından %0 dozları, toprak tekstürü ve uygulama dozları

Bir mobilya grubunun üretimi için harcanan hazırlık zamanı toplam birim zamanın %45’i gibi büyük bir kısmını oluşturmasına karşın, aynı mobilyaların tekrar

According to Law No.5651, the Telecommunications Communication Presidency (TIB) was given duty to execute court orders to block websites and issue blocking orders for the

Kabuk oranı, tane verimi ve tabla çapının protein oranı üzerine doğrudan etkileri yüksek, ancak olumsuz yönde olmuştur (Çizelge.6.) 1000 tane ağırlığı (-0.508), tane boyu

Ġzolasyon malzemesinin bitkisel özelliklere etkisini belirlemek için pek çok karakter incelenmesine karşılık bu çalışmada önemli bulunan tohum tutma oranı, tohum

Bunun için, dışadönük kişilik özelliğine sahip yerli turistler otel işletmelerinden tatil satın alma sürecinde finansal risk, sosyal risk ve zaman riskini; uyumluluk