• Sonuç bulunamadı

Beş temel kişilik boyutunun iç/dış kontrol odaklılık davranışları üzerindeki etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2023

Share "Beş temel kişilik boyutunun iç/dış kontrol odaklılık davranışları üzerindeki etkisi"

Copied!
129
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİLİĞİ ANA BİLİM DALI

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİLİĞİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

<1

<2

<3

<4

<5

<6

<7

<8

<9

<10

BEŞ TEMEL KİŞİLİK BOYUTUNUN İÇ/DIŞ KONTROL ODAKLILIK DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

<1

<2

<3

<4

Yüksek Lisans Tezi

<1

<2

<3

<4

Mehtap Ferhat

<1 1550Y54101

<1

<2

<3

<4

<5

<6

<7

<8

<9 <10

İstanbul, Mayıs 2018

<1

<2

(2)

<1 T.C.

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİLİĞİ ANA BİLİM DALI

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİLİĞİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

<1

<2

<3

<4

<5

<6

<7

<6

<9

<10

BEŞ TEMEL KİŞİLİK BOYUTUNUN İÇ/DIŞ KONTROL ODAKLILIK DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

<1

<2

<3

<4

Yüksek Lisans Tezi

<1

<2

<3

<4

<5

Mehtap Ferhat

<1 1550Y54101

<1

<2

<3

<4

Danışman: Prof. Dr. Hüner Şencan

<1

<2

İstanbul, Mayıs 2018

<1

<2

<3

(3)

<1

<2

<3

<4

<5

TELİF HAKLARI

<1

<2

Bu yüksek lisans tezinin tüm telif hakları Mehtap Ferhat’a aittir. “Yeniden ifadelendirme”

veya belli bir bölümden “özet çıkarma” şeklinde de olsa kaynak belirtmeden ve sayfa nu- marası göstermeden alıntı yapılamaz. Aynen yapılan metin alıntıları, “tırnak işareti” veya

“girintili yazım” biçimi kullanılmaksızın gösterilemez. Aynen alıntılarda makul yararlanma ölçüsü aşılamaz. Yazara ait şekil ve tabloları; “niteliğini büyük ölçüde farklılaştırmayan değişiklikler yaparak” veya “orijinal biçimiyle” kendi çalışmasına almak isteyen kişiler yazılı izin almalıdırlar.

<1

(4)

<2

<3

<4

<5 T.C.

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİCİLİĞİ ANA BİLİM DALI

<1

<2

<3

JÜRİ ÜYELERİ ONAYI

<1

<2

(5)

<1

<2

<3

<4

<5

ETİK KURALLARA UYGUNLUK YAZISI

<1

<2

Yüksek lisans tezimde, “yeniden ifadelendirme” ile belli bir bölümden/sayfadan “özet çı- karma” şeklinde gerçekleştirdiğim yararlanmalar için orijinal kaynağın künye bilgilerini ve yararlandığım sayfa numaralarını gösterdiğimi, 40 kelimeye kadar aynen yaptığım metin alıntılarında, “tırnak işareti” kullandığımı, daha uzun aynen alıntıları “girintili biçim” ile yazarak farklılaştırdığımı, aynen alıntıların “künye bilgilerini” ve “sayfa numaralarını” açık bir şekilde belli ettiğimi, aynen alıntılarda makul yararlanma ölçüsünü aşmadığımı, başka- larına ait görüş ve fikirleri kendi görüşümmüş gibi göstermediğimi, kaynakçada yer alan başvuru eserleri ile metin içindeki dipnot veya parantez not bilgilerinin örtüştüğünü, yarar- landığım ölçek, şekil ve tablolardan izin alınması gerekenler için izin aldığımı, başkalarına ait şekil ve tablolardan izin alma imkânı bulamadıklarımda onların üzerinde önemli ölçüde değişiklik yaptığımı ve bibliyografik künye bilgilerini verdiğimi, kullandığım anket formla- rı ve araştırmanın uygulama biçimi için üniversite Etik Kurulu’nun onayını aldığımı beyan ederim.

(6)

<1

<2

<3

<4

<5 İTHAF

<1

<2

Müstakbel eşim Çağdaş Özenmiş’e…

3

<4

<5

(7)

TEŞEKKÜR

<1

<2

Tezimi hazırlama sürecinde beni bilgilendiren, yönlendiren, yazdıklarımı sabırla okuyup hatalarımı düzelten, eksikliklerimi tamamlamama yardım eden danışman öğretim üyesi Sayın Prof. Dr. Hüner Şencan’a öncelikle teşekkür ederim. Araştırmamın istatistikî analiz- ler bölümünde, istatistikçi olmamam nedeniyle kaçınılmaz olarak dış desteğe başvurdum.

Bu konuda beni yönlendiren, analizi öğreterek çıktıları üzerinde yorumlama ve değerlen- dirme konusunda destek veren ve çalışma disiplini aşılayan Sayın Dr. Ertuğrul Köse’ye de teşekkürü bir borç bilirim. Araştırmanın anket uygulaması aşamasında çok sayıda kişinin, yöneticinin ve İstanbul Ticaret Odası yönetici ve çalışma arkadaşlarımın ilgi ve desteğini gördüm. Başta Bircan ve Mahir Kocalı çifti olmak üzere, hepsinin isimlerini ayrıca saya- mayacağımdan kendilerine topluca teşekkür ediyor, bu tür bilimsel çalışmaların biraz da onların eseri olduğunu belirtmek istiyorum. Son olarak, bu yorucu çalışmalar sırasında bana moral ve sevgi desteklerini hiç esirgemeden cömertçe sunan sevgili anne ve babalarımı, müstakbel eşim Çağdaş Özenmiş’i saygıyla, şükran ve minnetle anmak istiyorum.

(8)

<1<2

<3<4<5

ÖZ

Bu çalışmada işletme çalışanlarının Beş Temel Kişilik boyutunun İç/Dış Kontrol Odaklılık davranışları üzerindeki etkisi araştırılmıştır. İşletmelerin en önemli kaynağı insan olduğun- dan, yöneticilerin hem işe alım hem de sonraki süreçlerde farklı bir durumla karşılaşmama- sı hususunda, bireylerin kişilik özelliklerinin tanınması ve bunun üzerinden değerlendirme yapılması önem taşımaktadır. İşletme çalışanlarının kişilik özellikleri ve kontrol odakları- nın farklı değişkenlere etkisinin belirlenmesi yönünde yapılmış çok sayıda çalışmanın yanı sıra, bu çalışmada iki kavramın birbirine etkisinin ele alınarak araştırılmasında, işletme yöneticilerinin insan kaynaklarını daha etkin yönetebilmelerine yardımcı olunması amaç- lanmıştır.

Alan yazında “Beş Temel Kişilik (BTK) Boyutunun İç/Dış Kontrol Odaklılık (İD- KO) Davranışları Üzerindeki Etkisi” yönünde kavramsal analiz yapılmış, bu konuda yapı- lan araştırmalara ve işletmeler açısından önemine değinilmiş ve yöntem bilimde araştırma- lar çalışanların birbirinden farklı kişilik özelliği ve kontrol odağına sahip olduğu yaklaşı- mıyla yapılmıştır. Araştırmada Likert tipi iki ölçekten yararlanılmıştır. Anket tekstil sektö- ründe çalışan yönetici ve diğer pozisyonlarda görev alan 300 kişiye iletilmiş olup, 216 kişi ankete eksiksiz dönüş sağlamıştır. Elde edilen veriler üzerinde istatistiksel analizler yapıl- mıştır.

Yapılan analizler sonrasında BTKÖ’nin alt boyutları olan Dışadönüklük, Uyumluluk, Sorumluluk, Duygusal İstikrarlılık ve Deneyime Açıklık ile İDKO davranışları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu; yaş, eğitim, statü, iş tecrübesi gibi ikinci grup hipotezleri oluşturan demografik değişkenler ile İDKO davranışları arasında ise statü düzeyi hariç istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir.

Anahtar kavramlar: Beş Temel Kişilik özelliği, Beş Temel Kişilik ölçeği, İç/Dış Kontrol Odaklılık, İç/Dış Kontrol Odaklılık ölçeği.

<1

<2

<3

(9)

<4

<5

ABSTRACT

In this study, the effects of Big Five Personality factors of company employees on the Internal/External Locus of Control behaviours have been analyzed. Considering the fact that the main resource of the companies is human, with respect to not being faced with undesirable situations in the recruitment process and afterwards, identifying personality traits and evaluating on this identification are of vital importance. Differently from various studies realized relating to the effects of personality traits and locus of control of company employees on different variables, in this study, where the interaction of two concepts is discussed, being helpful to company managers for a better management of Human Resources is aimed.

In the article, a conceptual analysis on “The Effects of Big Five Personality Traits on Internal/External Locus of Control Behaviours” has been carried out. The other studies done on this subject and its importance in terms of companies have been touched on. Methodologically, the research has been made conforming to the approach according to which employees have their own personality characteristics and locus of control. Two Likert type scales were used in the study. The survey has been sent to 300 people – including managers and employees in other positions- working in the textile sector and 216 of them returned to the survey in full. Statistical analyzes were performed on the obtained data.

As a result of the analyzes made, it was determined that there is a statistically significant relationship between the sub-dimensions of Big Five Personality Traits – Extraversion, Agreeableness, Conscientiousness, Emotional Stability and Openness to Newness- and Internal/External Locus of Control behaviours; while there is no statistically significant relationship determined between demographical factors constituting second model of hypothesis such as age, education, work experience and Internal/External Locus of Control behaviours (status is an exception as a demographical factor with a significant relationship).

Key Words: Big Five Personality Traits, Big Five Personality Scale, Internal/External Locus of Control, Internal/External Locus of Control Scale.<\>1

<\>2

<\>3<\>4

(10)

<\>5

İÇİNDEKİLER

Öz ... i

Abstract ... ii

İçindekiler ... iii

Tablolar Listesi ... vi

Şekiller Listesi ... ix

Kısaltmalar Listesi ... x

I. GİRİŞ ... 1

A. Sorun Tanımlaması ... 1

B. Amaç ve Önemi ... 2

C. Kapsam ve Kısıtlar ... 3

D. Ön Kabuller ... 4

E. Kullanılan Terimlerin Tanımları ... 4

II. ALAN YAZIN ... 6

A. Beş Temel Kişilik Özelliği ... 6

1. Kavramsal Analiz ... 8

2. Beş Temel Kişilik Özelliğinin Boyutları ... 13

3. Beş Temel Kişilik Özelliği ile İlgili Yapılan Araştırmalar ... 17

4. Beş Temel Kişilik Özelliğinin İşletmeler Açısından Önemi ... 22

B. İç/Dış Kontrol Odaklılık ... 22

1. Kavramsal Analiz ... 23

2. İç/Dış Kontrol Odaklılığın Boyutları ... 23

3. İç/Dış Kontrol Odaklılık ile İlgili Yapılan Araştırmalar ... 24

4. İç/Dış Kontrol Odaklılığın İşletmeler Açısından Önemi ... 25

C. Beş Temel Kişilik - İç/Dış Kontrol Odaklılık Arasındaki İlişkiler ... 26

III. YÖNTEM BİLİM ... 27

A. Tasarım, Model ve Hipotezler ... 27

1. Araştırmanın Tasarımı ... 27

2. Araştırma Modeli ve İlgili Hipotezler ... 27

B. Ana Kütle, Örneklem, Örneklem Yöntemi ... 31

1. Ana Kütle ... 31

2. Örneklem, Örneklem Büyüklüğü ... 31

3. Örnekleme Yöntemi ... 31

(11)

C. Ölçüm Araçları ... 32

1. Ölçüm Araçlarının Tanımı, Belirlenmesi ve Uyarlanması Süreci ... 32

2. Değişkenler, Etiketleri ve Dereceleme Biçimi ... 33

D. Ölçüm Uygulaması... 34

1. Anket Uygulama Yöntemi ... 34

2. Yanıtlama Hatalarını Azaltma Yöntemleri ... 34

3. Bilgilendirme ve Eğitme ... 34

4. Anketlerin Kontrolü ve Teslim Alınması ... 35

E. Pilot Araştırma Uygulaması ... 35

1. Araştırmanın Uygulama Biçimi ... 35

2. Tanımlayıcı Analiz Bulguları ... 35

3. Boyutsallık, Yapısal Geçerlilik ve Güvenilirlik Analizleri ... 37

IV. ÖN ANALİZLER ... 43

A. Boyutsallık Analizleri ... 43

1. Beş Temel Kişilik Ölçeğinin Boyutsallığı ... 43

2. İç/Dış Kontrol Odaklılık Ölçeğinin Boyutsallığı ... 55

B. Güvenilirlik Analizleri ... 57

1. Beş Temel Kişilik Ölçeğinin Güvenilirlik Analizi Bulguları ... 58

2. Beş Temel Kişilik Ölçeğinin Alt Boyutlarına İlişkin Güvenilirlik Analizi Bulguları .... 60

3. İç/Dış Kontrol Odaklılık Ölçeği Güvenilirlik Analizi Bulguları ... 63

C. Geçerlilik Analizleri ... 63

1. AFA Yapısal Geçerlilik Analizleri ... 64

2. DFA Yapısal Geçerlilik Analizleri ... 66

V. ASIL ANALİZLER VE BULGULAR ... 74

A. Demografik Değişkenlere İlişkin Bulgular ... 74

B. Hipotez Testlerine İlişkin Bulgular ... 77

1. Birinci Modelle İlgili Hipotez Testleri ... 77

2. İkinci Modelle İlgili Hipotez Testleri ... 81

3. Üçüncü Modelle İlgili Hipotez Testleri ... 84

4. Dördüncü Modelle İlgili Hipotez Testleri ... 88

5. Beşinci Modelle İlgili Hipotez Testleri ... 91

6. İkinci Modeller Grubu: Demografik Değişkenlerin Etkisi ... 94

VI. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ... 99

A. Sonuçlar ... 99

B. Sonraki Araştırmalar İçin Öneriler ... 101

EKLER ... 102

(12)

EK A. Anket Formu ... 102 EK B. Etik Kurul Onayı ... 107

ALINTI YAPILAN KAYNAKLAR... 108

(13)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Ölçekler ve Boyutlarının Tanımlayıcı Analiz Sonuçları ... 36

Tablo 2. Ölçeklerin Çarpıklık ve Basıklık Değerleri ... 36

Tablo 3. Dışadönük Kişilik Boyutunun Faktör Ağırlıkları... 37

Tablo 4. Uyumluluk Boyutunun Faktör Ağırlıkları ... 38

Tablo 5. Sorumluluk Boyutunun Faktör Ağırlıkları ... 38

Tablo 6. Duygusal İstikrarlılık Boyutunun Faktör Ağırlıkları ... 39

Tablo 7. Deneyime Açıklık Boyutunun Faktör Ağırlıkları ... 39

Tablo 8. Beş Temel Kişilik Ölçeğinin Boyutlar Arası Korelasyon Katsayıları ... 40

Tablo 9. İç/Dış Kontrol Odaklılık Ölçeğinin Faktöriyel Yapı Analizleri ... 40

Tablo 10. Güvenilirlik Analizi Sonuçları ... 42

Tablo 11. Dışadönüklük Boyutunun Güven Aralığı ve Varyans Değerleri ... 43

Tablo 12. Dışadönüklük Boyutunun Çok Değişkenli Normallik Testi ... 44

Tablo 13. Dışadönüklük Boyutunun Değişkenler Arası Korelasyon Değerleri ... 44

Tablo 14. Dışadönüklük Boyutunun Özdeğerlere Dayalı Varyans Yüzdeleri ... 45

Tablo 15. Dışadönüklük Boyutunun Faktör Yükleri Tablosu ... 45

Tablo 16. Duygusal İstikrarlılık Boyutunun Güven Aralığı ve Varyans Değerleri ... 46

Tablo 17. Duygusal İstikrarlılık Boyutunun Çoklu Normallik Testi ... 46

Tablo 18. Duygusal İstikrarlılık Boyutunun Değişkenler Arası Korelasyon Değerleri ... 47

Tablo 19. Duygusal İstikrarlılık Boyutunun Özdeğerlere Dayalı Varyans Oranları ... 47

Tablo 20. Duygusal İstikrarlılık Boyutunun Faktör Yükleri Tablosu ... 47

Tablo 21. Sorumluluk Boyutunun Güven Aralığı, Varyans Değerleri ... 48

Tablo 22. Sorumluluk Boyutunun Çoklu Normallik Testi ... 48

Tablo 23. Sorumluluk Boyutunun Değişkenler Arası Korelasyon Değerleri ... 49

Tablo 24. Sorumluluk Boyutunun Özdeğerlere Dayalı Varyans Oranları ... 49

Tablo 25. Sorumluluk Boyutunun Faktör Yükleri Tablosu ... 50

Tablo 26. Uyumluluk Boyutunun Güven Aralığı ve Varyans Değerleri ... 50

Tablo 27. Uyumluluk Boyutunun Çoklu Normallik Testi ... 51

(14)

Tablo 28. Uyumluluk Boyutunun Değişkenler Arası Korelasyon Değerleri ... 51

Tablo 29. Uyumluluk Boyutunun Özdeğerlere Dayalı Varyans Oranları ... 51

Tablo 30. Uyumluluk Boyutunun Faktör Yükleri Tablosu ... 52

Tablo 31. Deneyime Açıklık Boyutunun Güven Aralığı, Çarpıklık ve Basıklık Değerleri ... 52

Tablo 32. Deneyime Açıklık Boyutunun Değişkenler Arası Normallik Testi ... 53

Tablo 33. Deneyime Açıklık Boyutunun Değişkenler Arası Korelasyon Değerleri ... 53

Tablo 34. Deneyime Açıklık Boyutunun Özdeğerlere Dayalı Varyans Oranları ... 54

Tablo 35. Deneyime Açıklık Boyutunun Faktör Yükleri Tablosu ... 54

Tablo 36. Beş Temel Kişilik Ölçeğinde Boyutların Çarpıklık ve Basıklık Katsayıları ... 54

Tablo 37. İDKO Ölçeğinin Güven Aralığı, Çarpıklık ve Basıklık Değerleri ... 55

Tablo 38. İç/Dış Kontrol Odaklılık Ölçeğinin Değişkenler Arası Normallik Testi ... 55

Tablo 39. İç/Dış Kontrol Odaklılık Ölçeğinin Değişkenler Arası Korelasyon Değerleri ... 56

Tablo 40. İç/Dış Kontrol Odaklılık Boyutunun Özdeğerlere Dayalı Varyans Oranları ... 56

Tablo 41. İç/Dış Kontrol Odaklılık Ölçeğinin Faktör Yükleri Tablosu ... 57

Tablo 42. İDKO Ölçeğinin Boyutlarının Çarpıklık ve Basıklık Katsayıları ... 57

Tablo 43. Beş Temel Kişilik Ölçeği Madde Toplam İstatistikleri... 59

Tablo 44. BTK Ölçeği Birinci Boyut (Dışadönüklük) – Madde Toplam İstatistikleri ... 60

Tablo 45. BTK Ölçeği İkinci Boyut (Duygusal İstikrarlılık) - Madde Toplam İstatistikleri .... 60

Tablo 46. BTK Ölçeği Üçüncü Boyut (Sorumluluk) - Madde Toplam İstatistikleri ... 61

Tablo 47. BTK Ölçeği Dördüncü Boyut (Uyumluluk) - Madde Toplam İstatistikleri ... 62

Tablo 48. BTK Ölçeği Beşinci Boyut (Deneyime Açıklık) - Madde Toplam İstatistikleri... 62

Tablo 49. İDKO Ölçeğinin - Madde Toplam İstatistikleri ... 63

Tablo 50. Beş Temel Kişilik Ölçeği Boyutlar Arası Korelasyon Katsayıları ... 65

Tablo 51. Önerilen Modelin Uyum Değerleri ve Standart Uyum Ölçütleri ... 66

Tablo 52. Beş Temel Kişilik Ölçeğinin DFA Bulguları ... 67

Tablo 53. İDKO Ölçeğinin DFA Bulguları ... 68

Tablo 54. Beş Temel Kişilik Ölçeğinin Benzeşme Geçerliliği Sonuçları ... 68

Tablo 55. İDKO Ölçeğinin Benzeşme Geçerliliği Sonuçları ... 71

Tablo 56. BTK Ölçeği BG, Korelasyon Katsayıları ve HOV Değerleri ... 72

Tablo 57. İDKO Ölçeğinin BG, Korelasyon Katsayıları ve HOV Değerleri ... 72

(15)

Tablo 58. Geçerlilik Analizi Sonrasında Beş Temel Kişilik Ölçeği ... 72

Tablo 59. Geçerlilik Analizi Sonrasında İDKO Ölçeği ... 73

Tablo 60. Demografik Değişkenlerin Örneklem Alt Gruplarına Göre Dağılımı ... 74

Tablo 61. BTKÖ Boyutlarına İlişkin Puanların Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ... 75

Tablo 62. İDKO Ölçek Puanlarına İlişkin Ortalama ve Standart Sapma Değerleri ... 76

Tablo 63. Altıncı Hipotez İçin ANOVA Analizi ... 95

Tablo 64. Yedinci Hipotez İçin ANOVA Analizi ... 96

Tablo 65. Sekizinci Hipotez İçin ANOVA Analizi ... 97

Tablo 66. Dokuzuncu Hipotez İçin ANOVA Analizi ... 98

<\>2

<\>5

(16)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Araştırmanın modeli ve hipotezleri ... 28

Şekil 2. Beş temel kişilik ölçeği standart faktör yükleri ... 70

Şekil 3. İDKO ölçeğinin standart faktör yükleri. ... 71

Şekil 4. Dışadönüklük ile iç/dış kontrol odaklılık ilişkisi serpilme grafiği. ... 78

Şekil 5. Dışadönüklük ve iç/dış kontrol odaklılık ilişkisi p-p grafiği. ... 78

Şekil 6. Hata varyanslarının eşitliği (residuals) grafiği. ... 79

Şekil 7. Uyumluluk ile iç/dış kontrol odaklılık ilişkisi serpilme grafiği. ... 81

Şekil 8. Uyumluluk ve iç/dış kontrol odaklılık ilişkisi p-p grafiği. ... 82

Şekil 9. Hata varyanslarının eşitliği (residuals) grafiği. ... 83

Şekil 10. Sorumluluk ile iç/dış kontrol odaklılık ilişkisi serpilme grafiği. ... 85

Şekil 11. Sorumluluk ve iç/dış kontrol odaklılık ilişkisi p-p grafiği. ... 85

Şekil 12. Hata varyanslarının eşitliği (residuals) grafiği. ... 86

Şekil 13. Duygusal istikrarlılık ile iç/dış kontrol odaklılık ilişkisi serpilme grafiği. ... 88

Şekil 14. Duygusal istikrarlılık ve iç/dış kontrol odaklılık tatmini ilişkisi p-p grafiği. ... 89

Şekil 15. Hata varyanslarının eşitliği (residuals) grafiği. ... 90

Şekil 16. Deneyime açıklık ile iç/dış kontrol odaklılık ilişkisi serpilme grafiği. ... 92

Şekil 17. Deneyime açıklık ve iç/dış kontrol odaklılık ilişkisi p-p grafiği. ... 92

Şekil 18. Hata varyanslarının eşitliği (residuals) grafiği. ... 93

(17)

KISALTMALAR LİSTESİ

AFA Açıklayıcı Faktör Analizi AMOS Analysis of Moment Structures AVE-AOV Ortalama Açıklanan Varyans

BG Benzeşme Geçerliliği

BGK Birleşik Güvenilirlik Katsayısı

BK Bakınız

BTK Beş Temel Kişilik

BTKÖ Beş Temel Kişilik Ölçeği DFA Doğrulayıcı Faktör Analizi

DSM Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayısal El Kitabı DUİİ Düzeltilmiş Uyum İyiliği İndeksi

ICD Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması IPIP Uluslararası Kişilik Envanter Havuzu

IQ Zeka Testi

İDKO İç/Dış Kontrol Odaklılık

İDKOÖ İç/Dış Kontrol Odaklılık Ölçeği

KMO Kaiser Mayer Olkin

KO Kontrol Odağı

KOKA Kök Ortalama Kare Artık KUİ Karşılaştırmalı Uyum İndeksi

MMPI Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri

NEO-PI-R Nörotisizm, Dışadönüklük, Açıklık-Kişilik Envanteri Düzenlemesi

NUİE Normlanmış Uyum İndeksi

OMKÖ On-Maddeli Kişilik Ölçeği POST-HOC Çoklu Karşılaştırma

SD Serbestlik Derecesi

SPSS Sosyal Bilimler İçin İstatistik Paketi

SS Kareler Toplamı

(18)

TAT Tematik Algı Testi

Uİİ Uyum İyiliği İndeksi

VO Varyans Oranı

YHOKK Yaklaşık Hataların Ortalama Karakökü

(19)

<\>5

I. GİRİŞ

“Beş Temel Kişilik Boyutunun İç/Dış Kontrol Odaklılık Davranışları Üzerindeki Etkisi”

konulu yüksek lisans tez çalışması bir tekstil işletmesi esas alınarak yapılmış vaka çalışma- sıdır. Bu çalışma, farklı sektör çalışanları üzerinde de kişilik özellikleri ve kontrol odağının etkisini ortaya koymakta ve iş ortamında en önemli sermayenin insan olduğu düşünüldüğünde, işletmelerin küresel rekabet ortamında başarıyla tutunması ve ilerlemesi açısından bir kılavuz niteliği taşımaktadır.

İşletmelerin başarıları, insan kaynağını ne ölçüde yönettikleri ile bağlantılıdır. Bü- yük işletmeler bunun farkında olarak, çalışanlarına en iyi yönetimi sunmayı amaçlarlar. Bu işletmeler stratejik planları doğrultusunda verim aldığı personeliyle daha sağlam adımlarla ilerler ve başarı yakalar. İyi eğitim almış, kendisini sürekli geliştirip yenileyen bireyler de, çalışmak için bu işletmeleri tercih ederler.

Yapılan bu çalışmada, Beş Temel Kişilik özelliği ile İç/Dış Kontrol Odaklılık ve demografik değişkenler arasında ilişki kurulmaya çalışılmış; yaş, eğitim, statü ve iş tecrü- besi gibi demografik değişkenlerin, statü düzeyi hariç kişilik özelliklerinin kontrol odaklılı- ğa etkisi üzerinde yeterli olmadığı görülmüştür. Kişiliğin Dışadönüklük, Uyumluluk, So- rumluluk, Duygusal İstikrarlılık ve Deneyime Açıklık boyutlarının da İç/Dış Kontrol Odak- lılık davranışları üzerinde farklı etkilerinin olduğu tespit edilmiştir.

A. Sorun Tanımlaması

Bu araştırma ile özel bir işletmede görev yapan çalışanların Beş Temel Kişilik özellikleri ile İç/Dış Kontrol Odaklılık davranışları arasında ilişki olup olmadığı analiz edilmeye çalı- şılmıştır.

İş seçimleri bireylerin yaşam biçimini önemli ölçüde etkiler. Bu sebeple işin gerek- liliklerinin, bireyin kişilik özellikleri başta olmak üzere, eğitim, bilgi, yetenek ve becerile-

(20)

riyle uyumlu olması önemlidir. Birey, beklentilerinin önceden farkında olmalı ve seçimle- rini ona göre yapmalıdır.

Yöneticiler bireylerin kişilik özelliklerini bilip anlama ve değerlerini önemseme yolunda çaba sarf etmelidirler. Günümüz dünyasında küreselleşmenin de etkisiyle önü alınmaz bir gelişim, değişim ve dönüşüm sürecine girilmiştir. Kurulan ilişkiler, gerçekleşti- rilen işbirliklerinin boyutları tamamen değişmiş, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmelerle yeni bir görünüm kazanmıştır (Süren, Örücü ve İzci, 2016, s. 248).

İş koşulları, iş yerindeki huzur ve başarı insanın sosyal ve aile içi ilişkilerinde sergilediği davranışları fazlasıyla etkiler (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s. 105).

Bu sebeple bireyin mesleğinin onun psiko-sosyal doğasına uygun olması çok önemlidir. Bu değerin farkında olan şirketler, gerek işe alım gerek eğitim ve geliştirme süreçlerinde çalı- şanları üzerinde kişilik testleri uygular.

Kişilik özellikleri ile kontrol odaklılık arasındaki ilişkinin doğru saptanmaması ha- linde, işletmeler kişilik özelliklerinin çalışanların kontrol odaklılıkları üzerindeki etkisini göremeyecek, önemi göz ardı edecektir. Bunun sağlanamadığı işletmelerde işverenlerin çalışanlarından verim almamaları kaçınılmaz olacaktır.

B. Amaç ve Önemi

Araştırmanın amacı “Beş Temel Kişilik Boyutunun İç/Dış Kontrol Odaklılık Davranışları Üzerinde Etkisi” nin olup olmadığını, etkisi olduğu taktirde derecesinin ne olduğunu belir- lemektir. Bu çalışma ile Beş Temel Kişilik ile İç/Dış Kontrol Odaklılık kavramlarına, bu iki kavram üzerine yapılan çalışmalara ve istatistiksel değerlere yer verilmiştir.

Alan yazın çalışmalarına bakıldığında, “Beş Temel Kişilik Boyutunun İç/Dış Kont- rol Odaklılık Davranışları Üzerindeki Etkisi” başlığı altında işletmelere yönelik çok fazla çalışma yapılmadığı, mevcut çalışmaların ise bu iki kavramın diğer değişkenler üzerindeki etkisine bakılarak incelendiği görülmüştür. Bu çalışma; Tokat’ta faaliyet gösteren bir tekstil işletmesinin yönetici ve diğer pozisyonlarında görev yapan çalışanları esas alınarak yapıl- mıştır. Çalışmanın amacı; Beş Temel Kişilik Boyutu ile İç/Dış Kontrol Odaklılık arasındaki ilişkinin niteliğini açıklamak, tanımlamak ve varsa ilişkinin gücünü belirlemektir.

(21)

Kişilik özelliklerinin kontrol odaklılık üzerinde etkili olduğunun anlaşılması duru- munda, işletmeler kalifiye çalışanını kaybetmeden sektör içerisinde varlığını başarılı bir şekilde gösterebilecektir. Bu araştırma, ileride bu konuda yapılacak araştırmalara öncü ola- caktır.

C. Kapsam ve Kısıtlar

Araştırma içerik, coğrafi bölge, sektör ve örneklem birimi kapsamında bilgiler içerir. Ça- lışmada coğrafi bölge olarak Tokat ili seçilmiş ve Tokat’ta faaliyet gösteren bir tekstil iş- letmesinin yönetici ve diğer pozisyonlarında çalışanları üzerinde anket uygulanmıştır.

Çalışmada tekstil sektörü seçilmiş; ancak bu sektörde faaliyet gösteren bir işletme baz alındığından, çalışma sonucunu özel sektörde faaliyet gösteren tüm sektörlere genelle- mek doğru olmayacaktır. Araştırmanın örneklem birimini, Tokat’ta faaliyet gösteren bir tekstil işletmesinin orta ve alt düzeydeki yöneticileri ve diğer pozisyonlarda görev alan ça- lışanları oluşturmaktadır.

Araştırmanın kısıtları kısmında ise birçok konudan bahsedilebilir. Bunlardan ilki;

çalışanların tamamına iletilmiş olmasına rağmen, çalışanların büyük bir kısmının anketi doldurarak iletmemiş olmasıdır. Anket çalışmasının sene sonuna yakın bir zamanda yapıl- mış olması da çalışanların anketi doldurmak için fırsat yaratmalarını zorlaştırmıştır. Bu durumlar göz önünde bulundurularak, anketler e-mail üzerinden değil, manuel doldurtul- muş, oluşacak başka bir kısıtın önüne geçilmiştir.

Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için işletmede görev alan bazı yöneticiler ve destek kadroda çalışan kişilerden yardım istenmiştir. 300 çalışanı olan bu tekstil işletmesinde, çalı- şanların tamamına anket iletilmiştir. İletilen anketler içerisinde 236 katılımcıdan geri dönüş sağlanmıştır. Bu katılımcılar içerisinde anketi eksiksiz dolduran kişi sayısı 216’dır.

Bu alanda çalışma yapacak araştırmacıların, özel sektörde faaliyet gösteren farklı iş- letmeler üzerinde çalışmalarının ve daha fazla kişiye ulaşmalarının araştırmanın kısıdını ortadan kaldıracağı düşünülmektedir.

(22)

D. Ön Kabuller

Ölçüm konusu ve fikri, anketi cevaplayanlar tarafından tam olarak anlaşılmıştır. Yöneticile- re Beş Temel Kişilik boyutları ve İç/Dış Kontrol Odaklılık kavramları anlatılmış ve bu iki kavramın aralarındaki ilişkinin belirlenmesine yönelik yapılacak bu çalışmanın faydaları hakkında bilgi verilmiştir. Yöneticiler anket uygulaması öncesi bu bilgiyi çalışanları ile paylaşmışlardır.

İkinci ön kabul, çalışanların anketi cevaplarken yeterli zaman ayırarak sorulara ger- çekçi cevaplar verdiği kabul edilmiştir. Anket içeriği çalışanlara net bir şekilde açıklanmış ve doldurmaları yönünde bir baskı yapılmamıştır. Çalışanlara bilgilerin gizli tutulacağı bil- gisi verilerek, ikna sağlanmıştır.

Üçüncü ön kabul, kişilerin tutumlarının en azından geçici bir süre olsa da aynı kala- cağıdır. Kişilik özellikleri ve kontrol odaklılık özellikleri hemen değişmezler, bir sürece tabidirler. Bu etkide çok sayıda unsurun rolü vardır.

Dördüncü ön kabul, çalışanlara verilen cevapların mesleki tutumları ile ilgili olduğu bilgisi paylaşılmıştır. Eğitim ve kültürel geçmişlerinin cevapları etkilemeyeceği anlatılmış- tır.

Beşinci ön kabul, anket maddelerini cevaplayan çalışanlar sektörel türdeşliğe ve benzerliğe sahiptir. Hepsi aynı sektör bünyesinde, aynı şehirde ve aynı işletmede çalışmak- tadır. Dolayısıyla verdikleri cevaplar çalıştıkları işletmenin durumunu yansıtmaktadırlar.

E. Kullanılan Terimlerin Tanımları

Çalışmada iki ölçüm aracından yararlanılmıştır. İlki, Beş Temel Kişilik özelliğidir. Kişiliğe bireyin içinde bulunduğu hem doğal hem de sosyal çevre ile etkileşiminin bir sonucu dene- bilir. BTK kavramı ilk Golberg tarafından kullanmıştır. Golberg 1990 yılında Beş Faktör kişilik ölçeğini oluşturmuştur. 1985 yılında Costa ve McCrea faktörleri çok yönlü inceleye- rek çalışmalarında kişiliğin beş faktörden meydana geldiğini net olarak vurgulamaya baş- lamıştır. Özellik, Dışadönüklük, Uyumluluk, Sorumluluk, Duygusal İstikrarlılık ve Dene- yime Açıklık olmak üzere beş boyuttan oluşur.

(23)

İkincisi ise; İç/Dış Kontrol Odaklılık’tır. Kontrol odağı kavramı, bireyin yaşadıkları üzerine, başına gelen olumlu ya da olumsuz (Uzun, 2016, s. 7) olayların, yaşadıkları pekiş- tirmelerin (Aslan ve Güzel, 2016, s. 90) neye göre gerçekleştiğini, bunları nelerin kontrol ettiğine dair geliştirdiği inanç şekli olarak tanımlanmıştır (Türkoğlu, Tetik ve Açıkgöz, 2017, s. 23). Kavram ilk kez Phares tarafından ölçülmüş, Rotter tarafından Sosyal Öğren- me Kuramı çerçevesinde geliştirilmiştir. Tek boyuttan oluşur.

(24)

<1

<2

<3

<4

<5

II. ALAN YAZIN

Bu bölümde Kişilik ve Beş Temel Kişilik (BTK) özellikleri ayrıntılı bir biçimde ele alına- rak, boyutları, üzerine yapılan araştırmalar ve işletmeler için önemi üzerine değerlendiril- miştir.

A. BEŞ TEMEL KİŞİLİK ÖZELLİĞİ

Beş Faktör deyimi ilk Goldberg tarafından kullanılmıştır. Goldberg, 1990 yılında, Nor- man’ın boyutlar listesinden yola çıkarak beş faktörlü kişilik ölçeğini oluşturmuştur. 1985’li yıllarda Costa ve McCrea faktörleri çok yönlü olarak düzenleyerek çalışmalarında kişiliğin beş faktörden meydana geldiğini net olarak vurgulamaya başlamıştır (Tan ve Demir, 2018, s. 50).

Beş Temel Kişilik özellikleri her bir faktörün araştırmanın yapıldığı toplumun dilinde olması, davranış kalıplarını göstermedeki başarısı ve etkisini uzun muhafaza etmesi nedeniyle araştırmacıların daha çok tercih ettiği bir yöntem olmuştur (Ötken ve Cenkci, 2013, s. 43).

Özellikler tutarlı ve kararlı bir yapı olduklarından her an her yerde gözlemlenebilirler (Horzum, Ayas ve Padır, 2017, s. 399). Örneğin sorumluluk özelliğine sahip bir bireyin aradan kaç yıl geçerse geçsin bu özelliğini taşıması beklenir. Bireyin davranışlarını yönlendiren temel dinamikleri saptayıp açıklamaya çalışan, kişiliğe özellikler olarak bakan yaklaşıma treyt yaklaşımı denir. Bu yaklaşım hem tutarlı hem de birbirinden farklılık gösteren her türlü özelliği kapsar (Şentepe ve Güven, 2015, s. 28).

Araştırmacılar bireylerdeki farklılıkların tüm dünya dillerinde kodlanıp kelimeler halinde yansıyacağı varsayımından yola çıkarak kişilik yapısı üzerinden bir sınıflandırmaya gidilebileceği üzerinde çalışmışlardır.

(25)

Beş Temel Kişilik özelliklerinin boyutları, bireysel farklılıklar üzerinde çalışmak için önemli bir sınıflandırma oluşturur (Özdevecioğlu, Kaya ve Dedeoğlu, 2013, s. 26).

Kişilik kuramları, tek ya da çok özelliğe odaklanma yönünden sınıflandırılırlar. (Dölarslan, 2012, s. 6).

Kişilik sınıflandırmasının başlangıcı 1936 yılında, Allbert ve Odbert’in kişilik özel- likleri ile ilgili kapsamlı bir terimler sözlüğünü oluşturması çalışmasına dayanır (Dölarslan, 2012, s. 6). Araştırmalar yüzeysel araştırma odaklı ayrıcı özellik kuramlarına dayanmaktadır. Allport sistematik bir şekilde İngilizce sözlük taraması yapmış ve kişilik üzerine 18 bin ayırt edici özelliği olan tanım saptamıştır. Allport çalışmayı devam ettirmiş ve eşanlamlı ifadeleri çıkararak 4 bin 500 ifadeye ulaşmıştır. Bu çalışma bu alanda inceleme yapan araştırmacılara önemli ölçüde öncülük etmiştir. Cattell bu çalışmayı geliş- tirmiş, 1940’lı yıllarda sınıflandırmanın 16 faktör ve 8 alt faktörden meydana gelebileceğini söylemiştir. Cattel’in arkasından gelen araştırmacılar ise beş faktöre ulaşmışlardır. Cat- tell’in bu çalışmasının sonuçlarını bazı araştırmacılar, Ernest C. Tupes, Raymond E. Chris- tal ve Donald W. Fiske’dir (Dölarslan, 2012, s. 7).

Funder buna rağmen Beş Temel Kişilik sınıflandırmasına ait iki probleme işaret etmiştir. İlki, bu beş boyutun birbirinden tam olarak ayrılmaması, ikincisi boyutların kişiliği bütünüyle kapsamadığıdır. İlki, korelasyonların yüksek çıkması ve ayrım geçerliliğinin sağlanamaması kaynaklı faktör analizinde bazı değişikliklerin elenmesidir. İkincisi ise kişi- lik özelliklerinin tek bir tanımı olmamasından kaynaklı, faktör yapısı ile tam net bir sonuca varılamayacağı durumudur (Dölarslan, 2012, s. 7).

Cloninger’in psikobiyolojik kuramı kişiliğin yapısı ve gelişimini açıklayan genel bir kuramdır. Bu modelde dört mizaç ve üç karakter boyutu yer alır. Genetik olarak birbirlerin- den bağımsız, yaşam süresince orta seviyede durağan ve kültürün etkisiyle değişmez kabul edilen mizaç boyutları zarardan kaçınma, sebat etme, yenilik arayışı, ödül bağımlılığı; ken- dilik kavramlarını etkiledikleri ve yetişkinlikte olgunlaştıkları düşünülen karakter boyutları ise, kendini aşma, kendini yönetme ve iş birliği yapmadır (Arkar, 2008, s. 16). Diğer mo- deller Schuts’un Temel Kişilerarası İlişkiler Yaklaşımı, Gurdjieff’in Enneagram ve Myers- Briggs’in Kişilik Modelidir. Bu modellerden Gurdjieff’in Enneagram modeli hariç hepsi tümevarım metodunda ilerlemişlerdir (Tan ve Demir, 2018, s. 51).

(26)

Ölçeklerin özünde beş temel süreklilik içeren özellik ve sıralı ölçek bulunur. Her bir kişi bu yolda değişik yerlerde bulunabilir (Şentepe ve Güven, 2015, s.28). Kişilik özellikleri ve psikolojik değişkenler arasındaki ilişkileri konu edinen çalışmalarda yaygın olarak Beş Temel Kişilik özellikleri kullanılır.

Kişiliğin incelenmesinde faktör analizinin kullanılması, kişilerdeki farklı özelliklerin var olduğunun sayısal veriler ile ölçülebileceği inancını ortaya çıkarmıştır.

Bunun temsilcileri olarak Hans Eysenck ve Raymond Cattell gösterilebilir. Bununla ilgili günümüze daha yakın çalışmalar ‘Büyük Beşli’ olarak tanımlanmış ve temsilcileri Robert R. MacCrea ve Paul T. Costa aracılığı ile yapılmıştır.

1. Kavramsal Analiz

Kişiliğin Latincedeki ismi persona’dır (Oral, 2013, s. 16). Farklılıkları temsil eden bu kavram, klasik Roma tiyatrosunda oyuncuların sergiledikleri özelliklerine göre yüzlerine taktıkları maske anlamına gelir (Yüksel, Cevher ve Yüksel, 2015, s. 144).

Kişilik üzerine çalışma yapan araştırmacıların çoğu kişiliği meydana getiren unsurları evrensel görür (Oral, 2013, s. 16). Bu sebeple kişilik psikoloji biliminin temel konuları arasına girmiş ve literatürde bilişsel, toplumsal, fiziksel ve örgütlenmiş duygusal özellikler bütünü şeklinde yerini almıştır (Atak, 2013, s. 312).

Kişilik çok yönlü ve karmaşık bir yapı olarak incelemelidir. Çalışmalarda bu yaklaşımın önemi oldukça büyüktür (Bulut, 2017, s. 1208). Geçmişten bugüne yapılmış tanımlamalar arasında en eskisi Gılgamış Destanı’nda asi yürekli, kibirli ve cesaretli şek- linde yazılmış sıfatlarda görülür.

Hipokrat 5.-17. yy. arasında genel kabul gören ve vücut sıvılarının renklerini ölçüt kabul ederek mizaç yapılarını dörde ayırmıştır. Örneğin safranın kararması melankolik kişi- lerde depresyon ve kaygı işaretiyken; safra sararması kolerik mizaçlı kişilerde aktif kişilik göstergesi olarak görülmüştür. Aşırı balgamlı (flegmatik) mizaçlı kişilerin duygusuz, soğuk ve ağırkanlı olduğu tanımlanmıştır.

Mizaç ise, vücut sıvısı kanla nitelendirilmiştir. On dokuzuncu yüzyılda kişiliğin bir bozukluk olabileceği ve bunda kendiliğin, yapının, karakter ve mizacın önemli olduğu, duygulardaki sapmanın da etkisinin büyük olduğu anlaşılmıştır.

(27)

Yirminci yüzyılda Kretschmer vücut tiplerinin kişilikle ilişkisini vurgulamış ve bu- na göre bir sınıflandırma yapmıştır. Bunun üzerinden Sheldon 1942 yılında üç primitif embriyonik tabaka ile uyumlu bir düzenlemeye gitmiştir. Bu tabakalar mezoderm, endo- derm ve ektodermdir. Mezomorf olanların enerjik, atletik ve baskın karakterli; endomorf olanların konforlarına düşkün, sosyal görünümlü ve etkin; ektomorf olanların ince ve zayıf fiziksel özelliklere ek olarak utangaç, kendilerini sınırlayan ve duyarlı oldukları görülmüş- tür.

Kretschmer ve Sheldon bu kişilik tiplerinin ana ruhsal bozukluklar için zemin hazır- ladığına inanmışlardır (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 157). Yüzyıla damgasını vuran diğer kuramcı psikanalist Freud’dur. Ortaya attığı kuram kişilik gelişimi üzerinedir. Freud kişilik işlevleri üzerinde ilk beş yaşın önemine ve cinsel dürtülerin çevresinde oluşan psiko- sosyal çatışmanın etkisi olduğunu belirtmiştir. Aynı okuldan Karl Abraham da anne çocuk arasındaki erken dönem ilişkilere odaklanmış, Freud’un çalışmasını ilerletmiştir.

Farklı düşünen araştırmacılar da olmuştur. Freud’un dürtü teorisi yerine Sullivan, Horney ve Fromm sosyal oryantasyon yapısına odaklanmışlardır. Örneğin Fromm karakter teorisini, sadizim, otomatik uygunluk, mazoşizm yıkıcılık olarak dört nevrotik başlıkta;

karakter tipini istifçi, sömürücü, kabullenici, tüketici ve üretici olarak beş başlıkta tanımla- mıştır (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 156).

Yaşam boyu gelişimin sürdüğünü söyleyen Erikson ise, bu gelişimi ego, somatik (organ-işlev) ve toplumsal olmak üzere 3 düzeyde incelemiştir. Bunların yanı sıra kişiliği anlama yolunda, antropolojik, biyolojik, sosyolojik bilgilerle beraber, bireyin geçmiş yaşam bilgisini de göz önünde bulundurmuş, kişinin psikolojik gelişim evreleri için modalite, zon ve mod kavramlarını ortaya atmıştır (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 157).

Kişiliği anlamak zor bir çabayı beraberinde getirir. Bir birey farklı bir davranış ser- gilerken, bir başka birey çok daha farklı bir davranış ortaya koyar (Kesen ve Deniz, 2015, s.

146). Kişilik, özgün bir niteliğe sahip olmasından dolayı, bireyden bireye tıpkı parmak izi gibi farklılık gösterir. Bir elin parmaklarının birbirinden farklı olması gibi, aynı anne ve babadan dünyaya gelmiş kardeşler de farklı kişilik özellikleri gösterirler.

(28)

Psikologlar bireylerin birbirinden farklılaştığı ve benzediği noktalar üzerinde durur.

Kişilik bu ayrımın bir dışavurumudur (Özdevecioğlu, Kaya ve Dedeoğlu, 2013, s. 26). Ki- şisel ölçüm konusunda isim yapmış olan Roger Holdsworth, “O nasıl biri?” sorusunun kişi- liğin anahtar cümlesi olduğunu öne sürmüş; Mount ve arkadaşları kişiliği bireyin kim oldu- ğunu gösteren özellikler bütününden yansıyanlar olarak nitelemişlerdir (Merdan, 2013, s.

142). Kişinin konuşma şekli, dış görünümü, tutumları, yetenek ve ilgileri kişiliğini ele verir (Yolcu ve Çakmak, 2017, s. 428).

Görüldüğü üzere, kişilik kavramını tek bir tanıma indirgemek neredeyse olanaksız- dır (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s.105). Kurama göre kişiliğin tanımı da değişir (Şentepe ve Güven, 2015, s.27). Genel çerçevenin geniş olması ve özelliklerin hepsinin bir arada ölçülememesi ve insanın duygusal bir varlık olması bu zorluğun temel sebebidir.

Kişilik üzerine büyük katkısı olan kuramcılar Freud, Erikson, Jung, Rogers, Adler, Sheldon, Horney, Cattell, Sullivan, Allport ve Berne’dir (Tatlılıoğlu, 2014, s. 941, 943).

Tüm bu araştırmalarda ortak yön her insanın tek ve biricik olduğudur (Özdevecioğlu, Kaya, ve Dedeoğlu, 2013, s. 26).

Bireyleri birbirinden ayıran davranışların bütünü olarak genel kabul gören kişilikle ilgili kuramların temelinde iki anlayış yatar. İlki, bireylerin kendine özgü özelliklere sahip olduğu, ikincisi özelliklerin ölçülebilir ve tutarlılığıdır. Bireyi diğerlerinden ayıran özellikler öne çıkarılır (Bulut, 2017, s. 1208) süreklilik arz eden hal ve yapılaşmış özellikle- re vurgu yapılır (Dölarslan, 2012, s. 6). Özellikler erken yaşlarda kalıtımla ortaya çıkar ve zaman içinde değişebilir. Her insanda farklı seyirde gerçekleşir (Dölarslan, 2012, s. 6). Bi- reyin sergilemiş olduğu tutum ve davranışların, ondan yansıyan duyguların ne sıklıkla orta- ya çıktığı ve yoğunluğu önemlidir. Yapılan çıkarım genel olarak sergilenen davranışlar üzerine olup, anlık davranışlara yönelik değildir (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s.

105-106). 1937 yılında Allport, Kişilik adlı kitabında bireyselliği kişinin en ayırt edici özel- liği olarak vurgulamış ve bireyin kendi içsel dinamikleri ve çevreye uyumunu belirleyen psiko-fiziksel sistemine değinmiştir.

Aile dışında çevrenin bireye takındığı tutumlar da kişilik üzerinde belirleyici etki gösterir. Bu bir anda olmaz. Jung, kişilik yaşam ilerledikçe yavaş yavaş gelişen bir tohum-

(29)

dur, der. Buna sebep olan da yüksek derecede istikrar ve güçlü bir değişiklik gösterme ka- pasitesidir (Tatlılıoğlu, 2014, s. 941).

Genlerle genetik geçmişten aktarılan sevgi, kıskançlık, korku ve birtakım güdüler, çevre, deneyimler ve öğrenilenlerin hepsi kişiliği şekillendirir (Yöyen, 2016, s. 1309).

Bunlara kişilik içi süreçler de denir. İnsanın içinde gelişen bütün biçimsel, güdüsel ve duy- gusal süreçler bu tanım kapsamında yer alır (Horzum, Ayas ve Padır, 2017, s. 399). Tan ve Demir’e (2018) göre bireylerin birbirinden farklı olarak sergilediklerikleri davranışları, inanç ve değerleri belirler (s. 50). Bu konu birçok araştırmada kendilik sistemi olarak da adlandırılmıştır (Bilgin, 2017, s. 946).

Doğumdan bu yana edinilen tüm davranış ve eğilimler, birey tarafından tekrar şekillendirilir ve sosyal uyum ile uygun hale getirilir. Zaman içinde bir araya gelip bütünle- şen yapı artık farklılık olarak kendini göstermeye başlar (Tan ve Demir, 2018, s. 50).

Kişilik, bireyin bu uyumu sağlamaya çalışırken geliştirmiş olduğu özelliklerin bütünüdür ve kendine hastır. Bu bütünlük ortamlarla etkileşim şeklini ortaya koyar (Saygılı, Atay, Eraslan ve Hekim, 2015, s. 162). Evrimsel gelişmenin ürünü olan olgunlaşma ve öğrenmenin getirisi bireyselleşme ve toplumsallaşma olguları bir araya gelerek kişiliği şekillendirmeye devam eder (Tatlılıoğlu, 2014, s. 941). Davranışçı psikolog Watson kişiliği tarif ederken, insanın alışkanlık sistemlerinin bütünü, demiş; bazı araştırmacılar ise, hissi, fikri, sosyal ve moral değerlerinin sentezi olarak açıklamışlardır (Tatlılıoğlu, 2014, s. 943).

Görüldüğü gibi her bağlamda tanımlar farklılık gösterir.

Kişiliğe bireyin içinde bulunduğu hem doğal hem de sosyal çevre ile etkileşiminin bir sonucu denebilir. Bireyin doğduğunda sahip olduğu karakteri, kişiliğinin değişmez yapı taşını oluşturur. Diğer unsurlar da mizaç (huy) ve yetenektir (Tan ve Demir, 2018, s. 50).

Mizaç, kişiliğin duygusal kısmıdır. Karakter ise, değerlerdeki bireysel farklılıklar ve gönül- lü hedefler olmakla birlikte (Arkar, 2008, s. 116) kişinin içine doğduğu toplumda edindiği ahlaki değer yargılarını benimsemesi ve bunun sonucunda kendinden açığa çıkan davranış kalıbı ve eğilimleri ifade eder. Yaşanılan coğrafyanın iklim şartları da etkiyi belirleyen un- surlardandır (Erdem, Deniz ve Kalkın, 2015, s. 763). Bazı kaynaklarda mizaca, insanın yaratılışı da denir. Bunun nedeni kalıtımın etkisinin büyük olmasıdır. Bireyin sergilediği neşeli, öfkeli, içedönük, dışadönük, sıkılgan olması gibi özellikler mizaç özellikleridir

(30)

(Şentepe ve Güven, 2015, s. 29). Ayrıca faktörler incelendiğinde, hangisinin kalıtımsal ola- rak aktarıldığı üzerine henüz bir çalışma yapılmamıştır (Erdem, Deniz ve Kalkın, 2015, s.

763). Yetenek ise, zihinsel ve bedensel olmak üzere, analiz etme, kavrayabilme, çözme ve nihayetine erdirme yeterliliğidir (Erdem, Deniz ve Kalkın, 2015, s. 763).

Bireyler kendilerini geliştirme eğilimi gösterirler (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s. 105). Kişilik bireyin kendisi ve başkaları açısından olmak üzere iki açıdan değerlendirilebilir. Biri fizyolojik, zihinsel ve ruhsal; diğeri se duyuş, düşünce ve davranışı etkileyen her şeydir (Yüksel, Cevher veYüksel, 2015, s. 145). Sosyal bilişsel teoriye göre, kişilik yapısı ve davranışlar sosyal kültürel çevreden etkilenir (Bilgin, 2017, s. 946). Bire- yin yetenekleriyle çevresiyle uyum sağlama çabası kişiliğini biçimlendirir (Saygılı, Atay, Eraslan ve Hekim, 2015, s.162). Kişilik aktif olarak gelişen bir yapıya sahiptir, durağan değildir. Genlerin yanı sıra, gelişim için sosyal çevre ve öğrenme de aynı öneme sahiptir.

Özellikle çocukluk yıllarındaki deneyim ve yaşantılar kişilik gelişimini önemli ölçüde etkiler. Bu yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda bedensel ve fiziksel özelliklerle de ilgilidir. Örneğin kişilerin statüleri ve görünüşlerini inceleyerek hangi kişilik özelliklerini taşıdığı bilinebilir (Eraslan, 2015, s. 66). Kişilik gelişimi yüksek, uyumlu özelliğe sahip bireyler sosyal ilişkilerini daha kolay devam ettirir ve korur. Bu uyuma sahip bireyler çev- relerinde alçak gönüllü, güvenilir ve fedakâr insanlar olarak bilinirler (Eraslan, 2015, s. 66).

Kişilik özellikleri, sadece yaşanılan o an, biyolojik durum ve içinde bulunduğun sosyal ortam ile açıklanmaz, bir süreklilik gösterirler. Bu, psikolojik tepkilerin kalıcı ve önemli yönlerini kapsar (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 155). Bu kalıcı ve süreklilik göste- ren normların dışına çıkılma da kişilik bozukluğu olarak tanımlanır (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 156). Kişilik bozukluğu Amerikan Psikiyatri Birliği’nin sınıflandırma sistemi olan DSM (Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı)-IV’te: “Bireyde kendisini öz- nel sıkıntı ve/veya toplumsal-mesleki işlevsel bozuklukla ortaya koyan biçimde, uzun süreli uyum bozukluğu ve katı eğilimlerin var olması şeklinde” tanımlanmıştır.” ICD (Hastalıkla- rın Uluslararası Sınıflaması)-10’a göre “kendisini süreklilik gösteren biçimde duygulanım, uyarılma, dürtü kontrolü, algılama ve düşünme biçimi ve diğerleriyle kurulan ilişkiler gibi alanlarda belirgin biçimde uyumsuz tutum ve davranışlarla gösterir (Taymur ve Türkçapar,

(31)

2012, s. 156). Güleç, nevrotik kişilik bozukluğunu psiko-sosyal stres unsurları ile oluşan ruhsal bozukluklar olarak niteler (Tatlılıoğlu, 2014, s. 945).

Beş Temel Kişilik modelinde, özelliklerinden Dışadönüklük boyutunda yüksek puan alanların narsistik ve histriyonik, düşük alanların şizoid ve çekingen bozukluğa; Sorumlu- luk boyutunda yüksek puan alanların antisosyal kişilik bozukluğu; Uyumluluk boyutunda düşük puan alanların narsistik, paranoid ve antisosyal bozukluklara, yüksek puan alanların bağımlı kişilik bozukluğuna eğilimli olduğu düşünülmüştür (Tatlılıoğlu, 2014, s. 944). Beş Temel Kişilik özellikleri kişilik bozukluklarını normal kişilik özelliklerinin basit ve aşırı varyasyonları şeklinde tanımlar. Buradan yola çıkarak normal ve anormal kişilikleri değerlendirmede bu model birçok araştırmaya zemin oluşturmuştur (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 159).

Normal ve anormal kişilik yapılarını değerlendirirken Zuckerman ve yanındaki araş- tırmacılar psikotizm-sosyal olmayan dürtüsel duyular, dışadönüklük-sosyallik, nörotizim- duygusallık olmak üzere üç boyut saptamıştır.

Digman’ın alfa ve beta olarak bulduğu iki boyuttan, alfa olarak tanımladıklarında vicdanlılık, nörotizm, uzlaşmacılık; beta olarak tanımladıklarında ise yaşantıya açıklık ve dışadönüklük yer alır. Markon ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği meta analizine göre Dig- man’ın değerlendirmelerine ek olarak, alfaya disinhibisyon ve negatif duygulanım, betaya pozitif duygulanım olmak üzere üç boyut dahil edilmiştir.

2. Beş Temel Kişilik Özelliğinin Boyutları

McCrea ve Costa çalışmalarında Beş Temel Kişilik’in boyutlarını Dışadönüklük, Uyumluluk, Sorumluluk, Nevrotiklik ve Deneyime Açıklık olarak ifade etmiştir. Bu çalışmada Nevrotiklik için Duygusal İstikrarlılık kavramı kullanılmıştır (Bulut, 2017, s.

1208).

Beş Temel Kişilik özelliklerinde en az uzlaşıya varılan faktörler, Saucier tarafından hayal gücü, Goldberg tarafından zekâ ve McCrea ve Costa tarafından da yeniliğe açık olma şeklinde adlandırılmıştır (Ötken ve Cenkci, 2013, s. 43).

Bazı araştırmalarda Beş Temel Kişilik boyutlarının karşıt özellikleri şöyle tanım- lanmıştır: Dışanönüklük-İçedönüklük, Uyumluluk-Düşmanlık, Sorumluluk-Dağınıklık,

(32)

Duygusal Denge-Duygusal Dengesizlik, Açıklık-Gelişmemişlik (Yöyen, 2016, s.1309). Bu boyutların güçlü bir genetik temeli vardır (Şentepe ve Güven, 2015, s. 28). Boyutların açıklamaları şu şekildedir:

Dışadönüklük. İlişkilerde gösterilen rahatlık (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s. 107) cana yakınlık ve çok sosyallik (Horzum, Ayas ve Padır, 2017, s. 399) düzeyi olarak tanımlanabilir. Dışadönük davranış sergileyen kişiler kendilerine güvenir ve sosyaldirler. İnsanlarla beraber olmayı severler ve kendilerine olan güvenleri yüksektir (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s. 107). Olumlu tepkiler gösterirler (Atak, 2013, s.

313).

Costa ve McCrae’a göre cesur, girişken, enerjik, maceracı, hırslı, sözünü esirgemeyen, gürültücü, yüksek sesle konuşan, doğal, dost davranışlar sergilerler (Yöyen, 2016, s. 1309). Goldberg’e göre bu bireyler baskın ve aktivite içinde olmaya yatkındırlar.

McFatter bu boyutun daha çok dürtüsellik yönüne işaret eder (Tatar, Şahintürk, Saltukoğlu ve Telvi, 2013, s. 3). Dışadönüklüğün diğer ucu olan iç dönük davranış sergileyen bireyler ise sessiz, çekingen ve içine kapanık bir duruş sergilerler. Sosyal ortamlarda fazla zaman geçiremezler (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s. 107).

Uyumluluk. Bireyin çevresindeki insanların fikirlerine uyma düzeyini gösterir (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s. 107). Kişiler arası ilişkilerle bağıntılıdır (Horzum, Ayas ve Padır, 2017, s. 399). Bazı araştırmalarda bu boyuta yumuşak başlılık (Çivitci ve Arıcıoğlu, s. 82) ya da geçimlilik denmiştir (Merdan, 2013, s. 143). Costa ve McCrae’a göre, uyum eğilimi yüksek bireyler, güvenilir, sıcak, yardımsever ve işbirliğine yatkındırlar. Aynı zamanda esnek, kibar, memnun, ince, sempatik, cömert, düşünceli, bağışlayıcı, bencil olmayan, iyi kalpli ve sevgi dolu olarak tanınırlar (Yöyen, 2016, s.

1310). Uyumlu bireyler toplumsalcı davranış eğilimi gösterirler (Çivitci ve Arıcıoğlu, s. 82) fedâkârdırlar (Atak, 2013, s. 313). Bir işletme içinde takım oluşturulmak istense, ilk seçilecek insanlar uyumlu olanlar arasından seçilir.

İşletme içinde garip görülebilecek davranışları en az sergileyenler uyumlu özelliğe sahip bireylerdir. Kurallara uyarlar (Özdevecioğlu, Kaya ve Dedeoğlu, 2013, s. 27). Bu bireyler olumsuz bir durumla karşılaştıklarında sakin ve ılımlı yapılarını koruyarak çözüm odaklı yaklaşırlar (Merdan, 2013, s. 143). Boyutun diğer ucu hırçınlık olarak gösterilmiştir

(33)

(Atak, 2013, s. 313). Uyum düzeyi düşük olan bu bireyler ukala (Tan ve Demir, 2018, s.

51) çıkarcı (Atak, 2013, s. 313) uyumsuz, soğuk ve uzlaşması zor bireyler olarak kendini gösterir (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s. 107). Kuşkulu ve düşmanca tutum içerisine girmeleri kolaydır (Kesen ve Deniz, 2015, s. 147).

Sorumluluk. Sorulumluk boyutu bazı araştırmalarda vicdanlılık – özdisiplin, ya da başarma isteği olarak kullanılır. Bazı çalışmalarda özdenetim olarak da kullanılmıştır (Horzum, Ayas ve Padır, 2017, s. 400). Bu çalışmada Sorumluluk olarak kullanılmıştır. Bu boyut güvenilir olmanın bir ölçüsü değerindedir (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s.

107-108). Freud’un süper-ego olarak tanımladığı kavrama işaret ettiği düşünülür (Tatar, Şahintürk, Saltukoğlu ve Telvi, 2013, s. 3). Bireylerin dikkat, planlılık ve sergilediği öz- kontrol derecesini gösterir (Horzum, Ayas ve Padır, 2017, s. 400).

Costa ve McCrae’a göre bu boyuta ait puanı yüksek olan bireyler, güvenilir, ısrarcı, sorumluluk alan, örgütlü, çalışkan, yeterli, dakik, etkili, özen gösteren, idareli, pratik, tedbirli, ciddi, mükemmel, ekonomik, dikkatli ve düzenli olarak nitelendirilirler (Yöyen, 2016, s. 1310). Yaptıkları işlerde ve insan ilişkilerinde kararlı bir duruş sergilerler (Kesen ve Deniz, 2015, s. 148). Sebatkâr ve etik ilkelere bağlıdırlar (Ötken ve Cenkci, 2013, s. 43).

Çalışma tempolarının yüksek olduğu görülür (Tan ve Demir, 2018, s. 51).

Sorumluluk özelliğine sahip bireyler, gelişme yönünde değişime odaklıdırlar (Yolcu ve Çakmak, 2017, s.428). Bir amaca yönelik odaklanarak azimle, yüksek bir istek duygusu ile hareket ederler. Liderlik becerileri gelişmiştir. Kısa ve uzun dönem planlara sahiptirler (Bulut, 2017, s. 1208). Boyutun diğer ucunda yer alan kişiler dağınık ya da sorumsuz dav- ranışlara sahiptirler (Atak, 2013, s. 313). Puanı düşük olan bu bireyler puanı yüksek olan bireylerin tem tersi güvenilemez kişilik olarak görülüler (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s. 107-108). Enerjileri yeterli düzeyde olmadığından kendi standartlarını oluşturmakta zorlanırlar (Atak, 2013, s. 313).

Duygusal İstikrarlılık. Duygusal İstikrarlılık bazı araştırmalarda duygusal dengesizlik (Yöyen, 2016, s. 1310), nörotizm (Horzum, Ayas ve Padır, 2017, s. 400), duygusallık (Yelboğa, 2006, s. 199), duygusal tutarlılık (Tatlılıoğlu, 2014, s. 945) ya da nevrotiklik olarak kullanılmıştır (Merdan, 2013, s. 143). Bu çalışmada Duygusal İstikrarlılık kullanılmıştır. Genel olarak değişken bir duygusal durum, bu boyutu işaret

(34)

eder (Yöyen, 2016, s. 1310). Bu bireyler kaygı yaşama eğilimleri ile tanınırlar (Çivitci ve Arıcıoğlu, s. 82). Sinirliliği duygusal tutarlılığa yansıtırlar (Tatlılıoğlu, 2014, s. 945). Bu sebeple iş ortamlarında özellikle kendilerine uygun bir iş seçmeleri çok önemlidir (Merdan, 2013, s. 143).

Baş ağrısı, görme güçlükleri, uyuyamama ve kronik yorgunluk gibi belirtilerin en az birinden şikâyet ederler. Ayrıca mükemmelliyetçi ve eleştiriye açık olmama eğilimindedirler (Tatlılıoğlu, 2014, s. 945). Bu bireylerin duyguları aşırı değişir. Duygusal sıkıntıları yoğun ve çevrelerindeki insanlara göre daha sıklıkta stres yaşarlar (Kesen ve Deniz, 2015, s. 147). Sıklıkla huzursuz ve üzgündürler ve stres ile baş etme güçleri düşüktür (Horzum, Ayas ve Padır, 2017, s. 400). Tanımlar arasında, duygusal, hassas, gergin, dirençsiz, endişeli ve fevri davranışlar bulunur.

Costa ve McCrae’a göre özellikler rahat, sakin, dengeli mizaçlı, durağan, güvenli, talepkâr olmayan, barışçıl, kıskanç ve duygusal olmayan, nesnel, iyi huylu, halinden memnun, ağırbaşlı, uysal niteliktedir (Yöyen, 2016, s. 1310). Bu bireylerin yaşam ve iş tatminleri de yüksektir, daha az şikâyette bulunurlar (Özdevecioğlu, Kaya ve Dedeoğlu, 2013, s. 27). Boyutun diğer ucu duygusal olarak istikrarsızlığı gösterir (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s. 108). Nevrotik tanısı alan bireylerin duygusal istikrarsızlıkta yüksek puan aldığı görülmüştür (Atak, 2013, s. 313). Duygusal istikrarlılık dengesini ku- ramayan bireyler üzüntü, depresyon, umutsuzluk, isteksizlik, anksiyete gibi durumlara daha eğilimlidir. Örneğin dışa dönük bireylerde bunun tam tersi olarak genel ruh halleri neşeli, umut dolu, sosyal, atılgan ve girişimci kişilik özellikleri görülür (Bulut, 2017, s. 1208).

Deneyime Açıklık. Deneyime Açıklık bireyler yeniliğe açık, gelişmeleri cazip gö- ren ve ilgi alanlarını çeşitli tutan bireylerdir. Bu boyutta yüksek puan alanlar, estetik kargı- ları yüksek, sanatsal duyarlılığa sahip, meraklı bireyler olarak değerlendirilir.

Costa ve McCrae’a bu boyutu tanımlarken zeki, meraklı, çözümleyici, sanatsal, keş- fedici, esprili, karmaşık düşünen, entelektüel, çok yönlü, derin ve kültürlü, uyanık, hayal gücü yüksek, derin düşünen, içgörülü, akıllı, yaratıcı, bilgili, ilgileri geniş niteliklere işaret etmiştir (Yöyen, 2016, s. 1310). Bu bireyler bağımsız ve sıradışı düşünmeye eğilimli (Kesen ve Deniz, 2015, s. 147), açık fikirli bir düşünce yapısına sahiptirler (Merdan, 2013, s. 143). Yeni yaşantıları tercih ederler ve entelektüel anlamda meraklıdırlar (Horzum, Ayas

(35)

ve Padır, 2017, s. 400). En önemli özellikleri hayal gücü ve yaratıcılıktır (Tan ve Demir, 2018, s. 51). Bazı araştırmalarda bu boyut, zekâ akıl olarak nitelenmiştir (Özsoy, Erol, Korkutata ve Şeker, 2014, s. 108).

Deneyime açık bireyler iş ortamlarında başarı yönünde sürekli kendilerini yenileyip, yetenek ve becerilerini geliştirirler (Merdan, 2013, s. 143). Karşıt özellikleri sergileyen bireyler ise, refah bölgelerinden yani kendi alışmış oldukları durum ve davranışlardan farklı bir duruma açık olmayan, halinden memnun ve gelenekselci bir duruş sergilerler. Çalışma- larda, boyutun diğer ucu gelişmemişlik olarak tanımlanmıştır (Atak, 2013, s. 313).

3. Beş Temel Kişilik Özelliği ile İlgili Yapılan Araştırmalar

İnsan davranışlarını inceleyen araştırmalarda en çok konu edilen alanın kişilik olduğu görü- lür. Bunun temel nedeniyse merkezde insanın durmasıdır (Yöyen, 2016, s.1309). Kişiliği birçok durumun etkiliyor olması, insan davranışlarını bilme, anlama ve yorumlamaya yöne- lik incelenen alanların içinde, bu konuyu ilk sıralara oturtmuştur. İnsan davranışlarını gözlemleme ve sınıflandırma kişilik üzerine yapılan çalışmaları başlatmıştır (Atak, 2013, s.

312).

Alan yazında çok sayıda kuramla karşılaşılır. Kişilik kuramları sırasıyla psikanalitik, davranışçı, özellik ve fenomenolojik olarak, özellik yaklaşımına doğru bir gelişme göstermiştir (Atak, 2013, s. 312). Son dönem çalışmalarda, kişiye değil duruma yönelen yaklaşımlar söz konusu olmuştur (Tatlılıoğlu, 2014, s. 944).

Kişilik üzerindeki ilk deneysel çalışmalar dilde, dilin doğallığında kişilik özellikle- rinin etkisi olduğu düşünülerek sözcükler üzerinde başlamıştır. Goldon Allport ve Henry Odbert kişilik özelliklerinin olduğu bir sözlük oluşturmuşlardır (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 158).

Yapılan çalışmalar devam ettikçe kişilik özelliklerini tanımlayan binlerce sözcüğe ulaşılmıştır. Sonrasında bu kelimeler faktör analizi ile düzenlenerek beş faktör (big five) olarak şekillendirilmiştir. Bu sürecin temsilcilerinden olan Cattel 16 farklı boyutu, Eysenck iki boyutu (dışa dönüklük-içe dönüklük ve nörotizm-stabilite) tanımlamıştır. Costa ve McCrae, üçüncü boyut olarak yaşantıya açıklığı, son iki boyut olarak da uzlaşmacılık ve vicdanlılığı eklemiş, boyutlara yapılan eleştirilerin de katkılarıyla Beş Temel Kişilik özel-

(36)

liklerini (Five-Factor Model) oluşturmuşlar ve bu modelin kişiliği bir bütün olarak ele aldı- ğını öne sürmüşlerdir. Bazı araştırmalarda çocuk ve ergenlerde aktivite ve irritabilite şek- linde iki boyuttan daha bahsedilir (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 159). Kişiliğin deneysel olarak incelemesi ile açığa çıkan Beş Temel Kişilik özelliklerinin faktör nitelikleri Costa ve McCrae tarafından belirlenmiş, Golberg başta olmak üzere birçok araştırmacı çalışmalarıy- la kurama önemli katkılar yapmışlardır.

Golbderg bir web sayfasında literatürde IPIP (Uluslararası Kişilik Envanter Havuzu) olarak anılan, 1452 maddelik uluslararası bir kişilik havuz oluşturmuş ve her bir maddeyi 1000’e yakın Amerikan yetişkin örneğine uygulamıştır. Bunu yaparken o güne kadar kişi- lik üzerine çalışan Avrupalı araştırmacıların çalıştıkları kişilik maddeleri üzerine genişle- meye gitmiştir. Serbest kullanıma açık bu sayfa, kişilik ölçekleri konusunda araştırma ya- panlara yönelik güzel bir ön veri sunar (Yöyen, 2016, s. 1309-1310).

Son zamanlarda kişilik üzerinde çalışan araştırmacılar kişiliği oluşturan özelliklerin Beş Temel Kişilik özellikleri üzerinde toplanabileceğine işaret etmiştir. Bu model kişilik yapılarının entegrasyonunu sağlar ve farklı bakış açısına sahip araştırmacıların uzlaşmasını kolaylaştırır. Kişilik özellikleri ve davranışlar arasındaki ilişkiye sistematik bir yaklaşım kazandırır (Horzum, Ayas ve Padır, 2017, s. 399).

Yapılan çalışmalarda belirli sınıflandırmalar ortaya çıkar. Kişiliği ölçerken sınıflan- dırmanın temelinde, özelliklerin hem benzer hem de farklı yönlerinin ortaya çıkarılması söz konusudur. Beş Temel Kişilik sınıflandırması tutarlılığı anlamsal boyut ile ilişkilidir.

Ana kütlenin dilinin farklı olması sonucu da etkiler. Farklı kültürlerde, boyutların altında toplanan sıfatlar da farklılık gösterir. Bu sebeple, araştırmacılar güvenilirlik için kültürlerarası karşılaştırmaya yönelik çalışmalar da yapmışlardır. Bununla ilgili Beş Temel Kişilik özelliklerine ait Türkiye’de yapılan hem uyarlama hem de ölçeği geliştirmeye yöne- lik çalışmalara katkı sağlayan bazı araştırmacılar arasında Bacanlı, Somer ve Goldberg, Gülgöz, Tevrüz ve Türk Smith yer alır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, Beş Temel Kişilik özelliklerinin kültürümüze uygun, çok boyutlu kişilik özelliklerini ölçmeye yönelik yeterli olduğu tespit edilmiştir (Dölarslan, 2012, s. 8). Bunun en önemli kanıtlarından biri Beş Temel Kişilik özelliklerinin dil hipotezine dayanıyor olmasıdır. İnsanda gözlemlenebi- len bireysel farklılıkların dünyadaki bütün dillerde kodlanarak, sözcüklere yansıyacağı ve

(37)

sözcükler aracılığıyla kişiliği değerlendirmek için bir sınıflandırma sağlayacağı düşünül- müştür (Horzum, Ayas ve Padır, 2017, s. 399).

Ortak bir dil ve daha yaygın kullanım DSM (Diagnostical and Statistical Manual of Mental Disorders) -Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı- ve ICD (Inter- national Classification of Diseases) ile birlikte araştırmacılara hız kazandırmıştır. Gerek klinik gerekse kişiliğe dair yapılan çalışmalarda en temel yaklaşımlar boyutsal ve kategorik biçimlerdir.

Boyutsal perspektif genel kişilik yapısının uyumuna yönelik bakış kazandırır. Örne- ğin kişilik bozukluklarına kategorik yaklaşım, tanının var ya da yok olduğu sonucuna götü- rürken, boyutsal yaklaşım ise kişilik özelliklere götürür. Bu savda olanlar da normal ve anormal arasında kategorik bir ayrımın olmadığını, kişilikteki bozulmanın normalin uzantı- sı olduğunu belirtirler (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 161).

Boyutsal yaklaşımda, kişiliği anlamlandırmada belli boyutlardan oluşan bir yapı;

kategorik yaklaşımda birbirinden farklı sınıflardan oluşan dikotomiler ele alınmıştır. Bilin- mesi gereken husus, bu güne kadar kişiliğe ilişkin oluşturulan tanım ve geliştirilmiş araçla- rın hepsinin avantaj ve dezavantajları olduğudur (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 154).

Costa ve McCrae beş temel boyutu tekrar değerlendirdikten sonra her boyutun altı yönünü açıklayan NEO Personality Inventory-Revised (Nörotisizm, Dışadönüklük, Açık- lık-Kişilik Envanteri Düzenlemesi) ölçeğini ortaya çıkarmışlardır. Böylece boyutsal değer- lendirmeye yönelik, Beş Temel Kişilik özelliklerine ek olarak literatüre “NEO-PI-R” kişilik testi de kazandırılmıştır (Taymur ve Türkçapar, 2012, s. 159).

Berings ve yanındaki araştırmacılar girişimci ve sosyal mesleki ilgileri incelemiş girişimci ilgilerinin dışadönük kişilik, sosyal ilgilerin deneyime açık kişilik tarafından ön- ceden tahmin edildiğini görmüştür.

2008 yılında Tomrukçu, Beş Temel Kişilik özellikleri ile iş değerleri üzerine çalışmıştır (Merdan, 2013, s. 141-142). 2009 yılında Duffy ve arkadaşları kişilik, değer ve işe motivasyon sağlamada oluşan ilginin mesleki davranışlar üzerindeki etkisini incelediği çalışmasında, dışadönüklük ile sosyal ilgi ve girişimcilik, deneyime açıklık ile de sanatsal ilgi arasında ilişki tespit etmiştir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yukarıdaki karmaşık sayı düzleminde tüm kutuplar (x) negatif yarı düzlemde olduğundan

• Obama yönetimi tarafından enerji alanına getirilen çoğu kısıtlamada olduğu gibi enerji üretiminde fosil yakıtların ve özellikle kömür- le enerji üretiminin

canlıların kendi ihtiyaçlarını karşılamak veya gelir saglamak için yararlandıkları her türlü bitkisel veya hayvansal ürünler odun dışı orman ürünleri (ODOÜ)

 İç kontrol sistemi, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile düzenlenmiştir.26/12/2007 tarihinde Maliye Bakanlığı

Söz konusu Tebliğ ve Rehber doğrultusunda iç kontrolün beş bileşeni olan kontrol ortamı, risk değerlendirmesi, kontrol faaliyetleri, bilgi ve iletişim ve

Söz konusu Tebliğ ve Rehber doğrultusunda iç kontrolün beş bileşeni olan kontrol ortamı, risk değerlendirmesi, kontrol faaliyetleri, bilgi ve iletişim ve

Görüşülen bireylerin evin içerisindeki eylemlere yönelik mekân hatırlamalarında on beş kişi yatma, onüç kişi misafir ağırlama, oniki kişi oyun oynama ve yemek yapma

Uygulamada kümeler arası varyans ve küme içi varyans bilinmez, bu nedenle bahsedilen parametrelerin yerine sırasıyla tahmin edicileri olan ve kullanılır..