• Sonuç bulunamadı

2019-2020 İlkokul 4. Sınıf MEB Yayınları Din Kültürü Ders Kitabı | odevyap.gen.tr Ödev İndir, Slayt İndir, Pdf İndir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2023

Share "2019-2020 İlkokul 4. Sınıf MEB Yayınları Din Kültürü Ders Kitabı | odevyap.gen.tr Ödev İndir, Slayt İndir, Pdf İndir"

Copied!
134
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

DERS KİTABI 4

YAZARLAR

Hulusi Yiğit

Emine Öğülmüş Doğan Sümeyye Kırman Furkan Özüdoğru

Dilek Menküç

DEVLET KİTAPLARI İKİNCİ BASKI

………., 2019

(2)

HAZIRLAYANLAR

EDİTÖR Mustafa Yılmaz

DİL UZMANI Ahmet POLAT

GÖRSEL TASARIM UZMANI İzzettin Yılmaz Başkar

Veysel Kubat

Her hakkı saklıdır ve Millî Eğitim Bakanlığına aittir. Kitabın metin, soru ve şekilleri kısmen de olsa hiçbir surette alınıp yayımlanamaz.

ISBN 978-975-11-4650-2

ii

Millî E÷itim BakanlÕ÷Õ, Talim ve Terbiye Kurulunun 28058 gün ve 78 sayÕlÕ kararı

ile ders kitabı olarak kabul edilmiú, Destek Hizmetleri Genel Müdürlü÷ünün 2859 gün ve 10444088sayÕlÕ yazÕsÕ ile ikinFL defa 231.253 adet basÕlmÕútÕr.

(3)

O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl.

Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;

Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.

Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın;

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın

Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!

Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli:

Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.

Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli- Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Her cerîhamdan İlâhî, boşanıp kanlı yaşım, şkırır ruh-ı mücerret gibi yerden na’şım;

O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.

Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;

Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyyet;

Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Âkif Ersoy

(4)

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve hâricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Mustafa Kemal Atatürk

(5)
(6)
(7)

Organizasyon Şeması ...9

GÜNLÜK HAYATTAKİ DİNÎ İFADELER 1. ÜNİTE İSLAM’I TANIYALIM 2. ÜNİTE GÜZEL AHLAK 3. ÜNİTE 11 31 51 HZ. MUHAMMED’İ TANIYALIM 4. ÜNİTE 77

1. Günlük Konuşmalarda Dinî İfadeler ... 12

2. Dilek ve Dualarda Geçen Dinî İfadeler ... 24

3. Bir Dua Tanıyorum: Sübhaneke Duası ve Anlamı ... 26

ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM ... 27

1. İslam’ın İnanç Esasları ... 32

2. İslam’ın Şartları ... 37

3. Kur’an-ı Kerim ... 42

4. Bir Dua Tanıyorum: Âmentü Duası ve Anlamı ... 47

ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM ... 48

1. Din Güzel Ahlaktır ... 52

2. İnsani İlişkilerin Temeli: Sevgi ve Saygı ... 55

3. Bir Sure Tanıyorum: Fâtiha Suresi ve Anlamı ... 72

ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM ... 74

1. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Doğduğu Çevre ... 78

2. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Ailesi ... 81

3. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Doğumu, Çocukluk ve Gençlik Yılları ... 84

4. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Mekke ve Medine Yılları ... 92

5. Bir Dua Tanıyorum: Salli ve Barik Duaları ve Anlamları ... 97

ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM ... 100

(8)

DİN VE TEMİZLİK

5. ÜNİTE 103

a.s. : Aleyhisselam b. : bin / binti bk. : bakınız C : cilt

c.c. : Celle celâluhû çev. : çeviren

ed. : editör haz. : hazırlayan Hz. : hazreti md. : madde

MEB : Milli Eğitim Bakanlığı r.a. : Radiyallâhu anh / anhâ

s. : sayfa

s.a.v. : Sallallahu aleyhi ve sellem TDV : Türkiye Diyanet Vakfı

KISALTMALAR

1. İslam Dini ve Temizlik ... 104

2. Bedenimi ve Giysilerimi Temiz Tutarım ... 110

3. Evimi ve Okulumu Temiz Tutarım ... 112

4. Çevremi Temiz Tutarım ... 114

ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM ... 118

SÖZLÜK ... 121

KAYNAKÇA ... 129

(9)

Motivasyon sorusu Etkinlik kutusu

Ünite metni

Değerlendirme soruları:

(Açık uçlu Çoktan seçmeli

Boşluk doldur- Doğru/Yanlış)ma

Sözlük Kitabınızda

geçen belli başlı kavram- ların anlamla- rına buradan

kolayca ulaşabilirsiniz.

Kaynakça Kitabınız hazırlanırken

faydalanılan belli başlı kaynakların

listesi

ŞEMASI

Ünite kapağı Ünite başlığı

Ünite adı

Hazırlık soruları Kavramlar

Karekod: Kitapla ilgili materyaller için

(10)

Kitabınızda işlenen konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacak çeşitli etkinlikler yer

almaktadır.

YAZALIM YORUMLAYALIM

LİSTELEYELİM BİLİYOR

MUSUNUZ?

ARAŞTIRALIM BİL BAKALIM BİLGİ KUTUSU

BOYAYALIM OYUN

OYNAYALIM

KONUŞALIM NOT EDELİM OKUYALIM

BULALIM GRUP ÇALIŞMASI

YAPALIM ÇİZELİM DİKKAT EDELİM DÜŞÜNELİM

PAYLAŞALIM SIRALAYALIM İNCELEYELİM TAMAMLAYALIM TARTIŞALIM

KUTULARI

(11)

GÜNLÜK HAYATTAKİ DİNÎ İFADELER

1. ÜNİTE

Ünitemize Hazırlanalım

1. İşlerimize besmele ile başlamanın sebebini büyüklerinize sorunuz.

2. Sevap ve günah kelimelerinin anlamlarını sözlükten araştırarak defterinize yazınız.

3. Günlük hayatınızda duyduğunuz din ile ilgili üç sözcüğü defterinize yazınız.

4. Selamlaşmak için hangi ifadelerin kullanıldığını büyüklerinize sorunuz.

5. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) adı anıldığında ne yapıldığını araştırarak arkadaşla- rınızla paylaşınız.

Kavramlar

Din, dua, eûzü besmele, elhamdülillah

Bismillahirrahmanirrahim

Allah (c.c.) zihin açıklığı versin.

Allah (c.c.) kolaylık versin.

Elhamdülillah Maşallah Estağfirullah Sübhanallah

(12)

1. Günlük Konuşmalarda Dinî İfadeler

Arkadaşlarınızla konuşurken dinî ifadelerden hangilerini kullanıyorsunuz?

Hayatımızın günlük akışı içerisinde birçok şey yaparız. Okula gider, ders çalışır, oyun oynar, alışveriş yapar ve arkadaşlarımızla görüşürüz. Bu faaliyetleri gerçekleştirirken çeşitli kelime, ifade ve deyimler kullanırız.

Bunlar insanlarla iletişimimizi sağlayan un- surlardır. Günlük hayatta kullandığımız ke- lime ve ifadelerin bazılarının kaynağı dindir.

Bu ifadeler dilimize ve kültürümüze yerleş-

miş, hayatımızın ayrılmaz parçası olmuşlardır. Besmele, Allah’a şükür, maşallah, estağfirul- lah, sübhanallah, Allah bereket versin gibi ifadeler bunlardan bazılarıdır.

Allah ve Peygamber

Çevremizdeki varlıkları ve olayları tanımak ve bilmek için sorular sorar ve aldığımız cevaplarla yeni bilgiler ediniriz. Ko- nuşmaya başladığımız dönemden itibaren etrafımızdaki eş- yaların, kavramların ve varlıkların ne olduğunu merak eder, çevremizdeki insanlara sorular sorarız. Bu dönemde, nasıl dünyaya geldiğimizi, anne ve babamızın nasıl var olduğunu öğrenmeye çalışırız. Hayvanların, bitkilerin çevremizdeki diğer varlıkların yaratılışını düşünürüz. Bütün bunların kendi başına var olamayacağını, her şeyi yaratan Yüce bir varlığın olması gerektiğini kavrarız. Bu yüce varlık Allah’tır (c.c.).* O’nun yüceliğine olan inancımızdan dolayı konuşmalarımızda, Allah şifa versin, Allah rahmet eylesin ve Allah yardımcın olsun gibi çeşitli ifadeler kullanırız.

Allah (c.c.), evreni ve evrendeki her şeyi yok iken yaratan, idare edip yöneten, yarattıklarını koruyup gözetendir. Yüce Allah kendisini doğru tanımamız ve bilmemiz için insanlar arasından bazılarını seçer.

Seçilen bu insanlara peygamber denir. Peygamber- ler Allah’tan (c.c.) aldıkları mesajları biz insanlara ulaştırır. Allah’ın (c.c.) Rab, Rahman, Rahim, Aziz,

Rezzak gibi isimlerinin olduğunu peygamberlerin bizlere verdiği bilgilerden öğreniriz.

Bu isimler yoluyla Yüce Allah’ı daha iyi tanır ve biliriz.

BİLGİ KUTUSU

Din, akıl sahiplerini kendi istek ve hür iradeleri ile hayırlı olan şeylere sevk eden ilahî kurallardır. Bu kurallar davranışlarımızı etkilediği gibi dilimizi de etkiler. Günlük konuşma dilimizde kaynağını dinden alan birçok ifade vardır. Bunlara dinî ifadeler denir.

Allah (c.c.); kâinatın ve bütün varlıkların yaratıcısı olan tek ve yüce varlığın özel ismidir. Tüm eksikliklerden uzaktır. Peygamber ise Yüce Allah’ın mesajlarını insanlara ulaştıran elçidir.

BİLGİ KUTUSU

(13)

Besmele

İslam dini, emir ve tavsiyeleriyle hayatımızı şekillendirir. Söz ve davranışlarımı- zın bu emir ve tavsiyelere uygun olmasını ister. Günlük hayatımızdaki basit işleri- mizin bile Allah’ın (c.c.) izniyle ve adıyla gerçekleştiğini bize hatırlatır. Bunun için bir işe başlarken besmele çekerek Allah’ın (c.c.) adını anmış oluruz.

“Eûzübillâhimineşşeytânirracîm, Bismillâhirrahmânirrahîm” ifadesine eûzü bes- mele denir. Bazen kısaca “Bismillah” bazen de uzun hali ile “Eûzübillâhimineşşey- tânirracîm, Bismillâhirrahmânirrahîm” ifadesini kullanırız. Besmele ile işlerimize başlamak; işlerimizin güzel ve bereketli sonuçlanmasını Allah’tan (c.c.) istemektir.

Besmele çektiğimizde Allah’ın (c.c.) işlerimizi kolaylaştıracağına inanırız. Besmele çekmekteki temel amaç, Allah’ın (c.c.) adını anarak işe başlayıp O’na kulluk görevini yerine getirmektir. Bu yüzden bir şey yer içerken, evden çıkarken, derse başlarken, yatağımıza yatarken, sabah kalkarken besmele çekeriz.

“Eûzübillâhimineşşeytânir- racîm, Bismillâhirrahmânir- rahîm” “Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım.

Rahman ve Rahim olan Al- lah’ın adıyla” anlamına gelir.

Bu sözü söyleyerek bizi koru- yan ve bize merhametli dav- ranan Yüce Allah’ı her işimiz- de hatırladığımızı göstermiş oluruz.

Hz. Muhammed (s.a.v.) bir gün altı arkadaşı ile birlikte yemek yiyordu. Bu esnada dışardan bir kişi gelip yemeğe oturdu. Yemeği iki lokmada hemen bitirdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle dedi:

“Şayet o besmele çekseydi, yemek hepimize yeterdi.”

(Tirmizî, Et`ime, 47.) Yukarıdaki hadisi okuyarak besmelenin önemini yorumlayınız.

YORUMLAYALIM

(14)

Besmele, Kur’an-ı Kerim’den bir cümledir. Kur’an-ı Kerim’deki surelerin başında besmele bulunur. Kur’an-ı Kerim’den bir sure veya bir bölüm okumak istediğimiz- de önce “Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm” deriz. Yüce Al- lah biz insanlara ilk emrinde “Yaratan Rabbinin adıyla oku!”1 buyurmuştur. Bu emir, sözlerimize ve işlerimize Allah’ın (c.c.) adını anarak başlamamıza işaret eder.

Söz ve davranışlarımıza besmele ile başlamak Allah’a (c.c.) inancımızı ve bağlılığı- mızı samimi bir şekilde ifade etmektedir. Hz. Muhammed (s.a.v.)* sözlerine ve bir işe başlarken besmele çeker ve bizlere de besmele çekmeyi tavsiye eder: “Biriniz yemek yerken besmele çeksin. Şayet yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutursa, ha- tırladığı anda ‘baştan sona bismillah’ desin.”2 Bu sözüyle Hz. Muhammed (s.a.v.) ye- meğe başlarken besmele çekmemizi öğütlemektedir.

Selam

Selam; barış, esenlik, huzur, emniyet ve güven gibi anlamlara gelir. “Selam” ile

“İslam” aynı kökten türeyen iki kelimedir. İslam dini, insanların birbirine güvenme- sini ve barış içinde yaşamasını ister.

İnsanların birbirlerine selam vermesine selamlaşma denir. Selamlaşma, insan- lar arasında sevgi ve dostluğun

artmasını sağlar. Selamlaşma ile insanların birbirine güven- mesinin temeli atılır, sevgi ve saygıya dayalı ilişki gelişir. İn- sanların birbirine güvenme- sinin ilk basamağı selamlaş- maktır. Birbirine selam veren insanlar “Bana güvenebilirsin, benden sana zarar gelmez.”

mesajı vermiş olurlar.

1 Alak suresi, 1. ayet.

* Sallallâhu aleyhi ve sellem: Allah (c.c.) ona salât ve selam eylesin.

NOT EDELİM

Cennet, huzur ve güven yurdudur. Dünya hayatında Allah’a (c.c.) inanıp güzel işler yapanlar cennet yurdunda yaşayacaklardır. Cennete kavuşan insanlara melekler “… Size selam olsun, tertemiz oldunuz, Haydi ebedi kalmak üzere buraya girin.” derler. (Zümer suresi, 73. ayet.)

Besmeledir ilk adım, Bismillahla başladım.

Seni bilmek muradım, Yardım eyle Allah’ım.

Bismillahtır anahtar, Nice kapıları açar, Olur hak bizlere yar, Söyleyince Bismillah.

Bismillah bir bereket, Unutma hep tekrar et, Uzaklaşır felaket, Söyleyince Bismillah.

Bismillah der tüm âlem, Bismillah de ey âdem, Kalmaz gönülde matem, Söyleyince Bismillah (Yaz Kur’an Kursları Dinimi Öğreniyorum, s. 11.)

OKUYALIM

BİSMİLLAH

(15)

Allah’a (c.c.) inanan ve güzel işler yapan insanlar, huzur ve güven içerisindedirler. Se- lam ise huzur ve güvenin en önemli ögesidir. Yüce Allah “Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak kendilerine ‘Selam’ vardır.”3 ayetinde inanan ve güzel işler yapan insan- ların huzur ve güven içerisinde olduklarını bizlere selam ifadesi ile hatırlatmaktadır.

Günlük hayatımızda; okula gider gelir, komşularımız, arkadaşlarımız, öğretmen- lerimiz ve tanıdığımız tanımadığımız insanlarla karşılaşırız. İnsanlarla karşılaştığı- mızda önce selam verir sonra hal hatır sorarız. Selam ile söze başladığımızda bir- birimize güven ve esenlik dilemiş oluruz.

3 Yâsîn suresi, 58. ayet.

Selamün Aleyküm Aleyküm Selam

Merhaba Selam Günaydın

Hayırlı günler

Hayırlı sabahlar

Hayırlı akşamlar

YAZALIM

Enes b. Malik (r.a.)* çocukluk yıllarından itibaren Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yanında bulunmuş ve Hz. Peygamber’den özel bir terbiye almıştır.

Her konuda Hz. Peygamber’i örnek alan Enes b. Malik’e (r.a.) bir gün Hz.

Muhammed (s.a.v.) şu tavsiyede bulunmuştur: “Yavrucuğum! Kendi ailenin yanına girdiğinde onlara selam ver ki sana ve ev halkına bereket olsun.”

(Tirmizî, İsti’zân, 10.) Evlerin bereketli olması için Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Enes b. Malik’e (r.a.) tavsiyesi ne olmuştur? Yazınız.

………..………..………..………..………..………

……..………..………..………..………..………...

...

* Radiyallahu anhu: Allah ondan razı olsun.

(16)

Selamlaşmak için çeşitli ifadeler kullanabiliriz. Bu ifade- lerden en yaygın olanı, İslam dininin tavsiye ettiği “Selamün Aleyküm” sözüdür. “Selamün Aleyküm”, barış, huzur ve güven içinde olasın anlamına gelir. Bu ifadeyi duyan kişi “Ve Aleyküm Selam” diye cevap vererek barış, huzur ve güven senin de üzerine olsun diye karşılık verir. Böylece insanlar konuşmalarına güzel di- lek ve dualarla başlamış olurlar.

Hz. Muhammed (s.a.v.) insan- ların birbiriyle güzel bir şekilde selamlaşmasını istemiş ve bunu yapanları şu şekilde müjdele- miştir: “Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.”4

İslam dininde insanların birbirleriyle selamlaşması, bir arada yaşamanın gerek- lerindendir. Müslümanın yolda, evde, işyerin-

de karşılaştığı insanlara selam vermesi, kendi- sine selam verildiğinde de selamı alması aynı zamanda dinî bir görevidir. Bu konuda Yüce Allah Kuran’ı Kerim’de “Size bir selam veril- diği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin…”5 buyurarak selam verilmesini tavsiye ettiği gibi verilen selama

mutlaka karşılık verilmesini de emretmektedir. Selam vermek kadar verilen selamı almak da önemlidir. Bir arkadaşımız bize selam verdiğinde o selamı cevapsız bıra- kırsak arkadaşımızın kalbini kırmış oluruz. Bu yüzden selam vermeyi de almayı da önemsemeliyiz.

4 Müslim, İman, 93.

5 Nisâ suresi, 86. ayet.

Selamlaşma

Cennet

Sevgi

İman

Verdim onu, aldım onu Selamettir başı sonu Mutluluğun odur yolu Her çeşidi rahmet dolu.

BİL BAKALIM

Selam sevgiye, sevgi imana, iman ise cennete ulaştırır.

(17)

Hamd ve Şükür

Aile fertlerimizle, arkadaşlarımızla ve diğer insanlarla yardımlaşır ve birbirimize iyiliklerde bulunuruz. Bir arkadaşımızdan iyilik gördüğümüzde ona teşekkür ede- rek mutluluğumuzu dile getiririz. Sevgi ile yetişmemizi sağlayan anne ve babamıza, bize yaptıkları iyiliklerden dolayı her zaman teşekkür ederiz. Öğretmenlerimize, okulumuzun temizlik ve güvenlik işlerini sağlayan büyüklerimize çeşitli vesilelerle teşekkürümüzü ifade ederiz. Büyüklerimiz de güzel davranışlarda bulunduğumuz- da ve derslerimizde başarılı olduğumuzda memnuniyetlerini bize teşekkür ede- rek dile getirir. Teşekkür etmek ve teşekküre layık davranışlarda bulunmak ha- yatımızın içerisinde yer alan güzel erdemlerdir. Hz. Muhammed (s.a.v.) “İnsanlara teşekkür etmeyi bilmeyen Allah’a da şükredemez.”6 hadisiyle çevremizdeki insanlara teşekkür etmenin Allah’a (c.c.) olan teşekkürü kolaylaştıracağını vurgulamaktadır.

Yüce Allah, bizleri yaratan ve çeşit çeşit nimetler vererek yaşatandır. Allah (c.c.) bizleri yoktan var eden, soluk alıp vermemizi, merhamet ve şefkatle yetişmemizi sağlayan, suyu, havayı ve türlü gıdaları yararlanmamız için bizlere verendir. Fark edebildiğimiz veya fark edemediğimiz çeşitli kötülüklerden bizi koruyan da O’dur.

Tüm bunlar Allah’ın (c.c.) bizlere verdiği sayısız nimetlerden bazılarıdır. Bu nimet- lerden dolayı en büyük teşekkürümüzü Allah’a (c.c.) sunarız. Söz ve davranışları- mızla Allah’a (c.c.) sunduğumuz teşekküre şükür denir.

6 Tirmizî, Birr, 35.

Yediğimiz yemekler Yüce Allah’ın nimetlerindendir.

(18)

Yüce Allah’a şükür için günlük hayatta kullandığımız bazı özel dinî ifadeler var- dır. Hamd, bu ifadelerden biridir. Hamd, Allah’ı (c.c.) övgü ve yüceltme sözleriyle anmak ve O’nun tüm nimetlerin kaynağı olduğunu kabul etmektir. Hamd ederek veya hamdolsun diyerek Yüce Allah’a yönelik şükranımızı ve minnetimizi dile getiri- riz. Hamd kelimesinden türemiş Elhamdülillah sözü de nimetlerden dolayı Allah’a (c.c.) olan şükrümüzün güzel bir ifadesidir.

Yüce Allah “Hamd, âlemlerin rabbi olan Allah içindir.”7 ayetiyle sadece kendi- sine hamd edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Hamd olsun ve elhamdülillah ifa- deleriyle Allah’ı (c.c) yüceltir, O’nun verdiği sonsuz nimetlere layık olmaya çalışırız.

Allah’a (c.c.) şükretmek için sayamayacağımız kadar çok sebep vardır. Allah’ın (c.c.) verdiği sayısız nimetler için “Hamdolsun”, “Elhamdülillah” ve “Allah’ım sana şükürler olsun” gibi ifadeleri bir şey yiyip içtikten sonra, ödevlerimizi ve dersimizi yaptığımızda, birisi bize halimizi sorduğunda, evimize sağ salim vardığımızda, sa- hip olduğumuz her bir nimeti hatırladığımızda kullanırız.

Hamd ederek ve şükrederek Allah’ın (c.c.) verdiği nimetleri hatırlayıp nimetlerin kıymetini anladığımızı ifade ederiz. Böylece Allah’a (c.c.) teşekkürümüzü sunmuş ve nankörlük etmemiş oluruz. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “Yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.”8 ayetiyle ken- disine şükredilmesini ve böylece nankörlükten uzak durulmasını emretmektedir.

7 Fâtiha suresi, 2. ayet.

8 Bakara suresi, 152. ayet.

(19)

Estağfirullah ve Sübhanallah

Estağfirullah, hata ve günahlarımızı Allah’ın (c.c.) affetmesini dilemek için kullandığımız bir dua cümlesidir. Estağfirullah, “Allah’tan (c.c.) af ve ba- ğışlanma isterim” anlamına gelir.9 İnsan, günlük hayatında istemeden de olsa Yüce Allah’ın hoşnut olmayacağı davranışlar sergileyebilir. Estağfirul- lah, büyük küçük hataları bir daha yapmamaya ni- yet edip söz vermek ve bundan dolayı Yüce Allah’ın affediciliğine sığınmaktır. Rabbimiz hem insanlarla olan ilişkilerimizde hem de kendisiyle olan ilişkile- rimizde hatalarımızdan dönmemizi tavsiye eder.

Arkadaşlarımızla veya büyüklerimizle ilişkilerimiz- de zaman zaman onları rahatsız edecek sözlerimiz ve davranışlarımız olabilir. Nasıl ki hatamızın farkına vardığımızda bundan rahatsız olan kişilerden özür diliyorsak, Allah’ın (c.c.) hoşlanmadığı bir şey yaptığımızda O’ndan af ve bağışlan- ma dileriz. Zaten Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette kendisinden her zaman af ve bağışlanma dilememizi emretmektedir. “Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra ona tövbe edin. Şüphesiz Rabbim çok merhametlidir, çok sevendir.”10 ayeti Rabbimizin merhametine sığınarak af dilememizi öğütlemektedir. Hz. Mu- hammed (s.a.v.) Allah’ı (c.c.) en çok seven ve hata yapmaktan en çok sakınandır.

9 MEB Dinî Terimler Sözlüğü, s. 99.

10 Hûd suresi, 90. ayet.

LİSTELEYELİM “Gökten suyu indiren O’dur. Ondan hem size içecek vardır, hem de

hayvanlarınızı otlatacağınız bitkiler.”

“(Allah) su sayesinde sizin için ekinler, zeytinler, hurmalar, üzümler ve diğer meyvelerin hepsinden bitirir. İşte bunlarda düşünen bir toplum için büyük bir ibret vardır.”

“O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır.”

“O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) O’nun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir.”

(Nahl suresi 10, 11, 12 ve 14. ayetler.)

Yukarıdaki dört ayette anlatılan Allah’ın (c.c.) nimetlerini listeleyiniz.

………..………..………..………..………..………..………

………..………..………..………..………..………..………..

………..………....…………..………..………....…………..………..………....…………..…………...…

Dua, Allah’tan (c.c.) bağışlanma dilemektir.

(20)

Aynı zamanda Hz. Peygamber, insanlar arasında Yüce Allah’tan en çok af ve bağış- lanma dileyendir. “…Allah’ım! Günahlarımı sana itiraf ediyorum. Günahlarımı bağışla, çünkü günahları senden başka bağışlayacak hiç kimse yoktur.”11 duasıyla günahlardan Allah’a (c.c.) sığınarak bağışlanma dilemiştir.

Allah (c.c.) çok yücedir ve sonsuz güç sahibidir. Evrendeki her şeyi O yaratmıştır. O’nun isteği ve izniyle en küçüğünden en karmaşığına günlük işlerimiz gerçekleşir. Ekmeğin sof- ralarımıza nasıl geldiğini düşüne- lim. Ekmeği undan yapıyoruz, unu da buğdaydan öğütüyoruz. Buğday yetiştirmek için tohuma, uygun ik-

lim şartlarına, verimli bir toprağa ve bunları ekip yetiştiren bir çiftçiye ihtiyaç var- dır. Buğdayı yetiştirdikten sonra onu başaklarından ayırmak ve öğütmek gerekir.

Öğüttüğümüz buğday artık un olmuştur. Undan ekmek hamuru yapmak için, suya, tuza, mayaya ve fırına ihtiyaç var. Bunları gerçekleştirmek için bu işi bilen ustaların olması gerekir. Bunlardan herhangi birisinde bir aksaklık olduğunda ekmek olmaz.

Her gün yediğimiz ekmeğin yapılmasında bile bu kadar çok iş ve detay vardır. Ha- yatımızdaki her işin bu kadar detaylı olduğunu ayrıca bu detayların evrendeki tüm varlıkları düşündüğümüzde kat kat arttığını bilmek Allah’ın (c.c.) yüceliğini anla- mamızı sağlar. Bu yüzden her anımızda Yüce Allah’ın büyüklüğünü hatırlamak için O’nu yüceltiriz. Sübhanallah, Allah’ın (c.c.) yüceliğini büyüklüğünü kabul ettiğimizi ifade eden bir duadır. Sübhanallah diyerek Allah’ın (c.c.) tüm eksiklik ve kusurlar- dan uzak, en yüce olduğunu ifade etmiş oluruz.

11 Tirmizî, Deavât, 15.

BİLİYOR MUSUNUZ?

Allah’ın (c.c.) en çok sevdiği sözlerden birisi

“Allah (c.c.) tüm eksikliklerden uzak ve en yücedir” anlamına gelen “sübhanallahi ve bi hamdihi” ifadesidir.

(bk. Müslim, Zikir, 85.)

Çevremizdeki sayısız nimet bize Allah’ın büyüklüğünü gösterir.

(21)

Tekbir ve Salavat

Tekbir, Allah’ın (c.c.) büyüklüğünü tüm varlıkların üstünde tuttuğumuzun ifa- desidir. Allahu Ekber sözünü söylemeye tekbir almak veya tekbir getirmek denir.

Müslümanlar namaz kılmaya tekbir alarak başlar. Sevinçli veya coşkulu olduğumuz durumlarda Allahu Ekber diyerek Allah’ı (c.c.) yüceltiriz. Minarelerden günde beş kez Allahu Ekber nidalarını duyarız. Dolayısıyla günlük hayatımız içerisinde birçok durumda Allahu Ekber ifadesini işitir ve söyleriz.

Mustafa, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde öğretmeni tarafından tahtaya yazılan eûzü besmelenin tanımını defterine not ediyordu.

Havalar henüz soğumamıştı. Bu yüzden sınıfın pencereleri açıktı. Birden okulun bitişiğindeki camiden öğle ezanı okunmaya başladı. “Allahu Ekber Allahu Ekber” nidasıyla müezzin ezanı ne güzel okuyordu. Yazmayı bırakıp ezana kulak kesildi. Öğretmeni, Mustafa’nın okunan ezanı dinlediğini fark edince tebessüm ederek yanına geldi.

-Ne oldu Mustafa? Ezanı mı dinliyorsun?

-Evet öğretmenim, çok güzel okunuyor.

-Ezan sözlerinin ne anlama geldiğini biliyor musun?

-Biliyorum öğretmenim, babam bana ezan sözlerini ve anlamını öğretmişti.

-Peki Mustafa, Allahu Ekber ne demek?

-Allah (c.c.) en büyük demektir öğretmenim.

-Allahu Ekber ifadesine ne denildiğini biliyor musun?

-Hayır öğretmenim, sadece anlamını biliyorum.

Mustafa’nın bu cevabından sonra Din Kültürü öğretmeni sınıfa dönerek:

-Allahu Ekber sözüne Tekbir denir. Tekbir’in; yüceltme, ululama ve büyük görme gibi anlamları vardır.1 Allah’ın (c.c.) yüceliğini ve büyüklüğünü ifade etmek için Allah (c.c.) en büyüktür anlamında tekbir getiririz.

(Bu kitap için yazılmıştır.)

OKUYALIM

(22)

Müslümanlar, Rablerine olan bağlılık ve inançlarını tekbir gibi ifadelerle göster- dikleri gibi Hz. Muhammed’e (s.a.v.) olan sevgilerini de onun için dua ederek ve ona selam göndererek gösterirler. Hz. Peygamber’e duyulan sevgiyi ve saygıyı gös- termek için kullanılan dua ifadelerine salavat denir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) hayatta iken, Müslümanlar onun sağlık ve afiyette ol- ması için dua ederlerdi. Hz. Peygamber vefat ettikten sonra da tüm Müslümanlar ona selam ve dua göndermeye devam etmektedir. Onun için yapılan tüm bu güzel dualara salatüselam denir. Yüce Allah, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) selam ve dua edil- mesini emretmiştir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin.”12 Hz. Peygamber de bir hadisinde “Kıyamet günü insanların bana en yakını, bana en çok salavat getirendir.”13 buyurarak onu sevmenin ve sala-

vat getirmenin önemini vurgulamıştır.

Hz. Peygambere çok çeşitli şekiller- de salavat getirilir. Salavat getirirken bazı ifadeler özellikle kullanılır. Örne- ğin Hz. Peygamberin ismi geçtiğinde

“Sallallâhu aleyhi ve sellem” denir.

Hatta bu kitapta da Hz. Muhammed’in (s.a.v.) isminin geçtiği yerlerde “s.a.v.”

kısaltmasını görmüşsünüzdür. Bu kı- saltma “Sallallâhu aleyhi ve sellem” ifa- desinin kısaltmasıdır. Dua, bereket ve selam onun üzerine olsun anlamına gelir.14

12 Ahzâb suresi, 56. ayet.

13 Tirmizî, Vitr, 21.

14 MEB Dinî Terimler Sözlüğü, s. 400.

Müslümanların iki dinî bayramı vardır.

Birincisi; oruç tuttuğumuz Ramazan ayından sonra gelen Ramazan Bayramı, ikincisi;

Rabbimizin rızasını kazanmak için kurban kestiğimiz Kurban Bayramı’dır.

Kurban Bayramı’nın birinci gününden önceki güne Arife günü denilir. Arife

günü sabah namazından başlayarak Kurban Bayramı’nın dördüncü günü ikindi namazına kadar her farz namazdan sonra tekbir getiririz. Bu tekbirlere “teşrik tekbiri” denilir.

“Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi’l-hamd”

“Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Allah’tan başka ilâh yoktur. O Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Hamd yalnızca Allah’a aittir.”

BİLGİ KUTUSU

Mescid-i Nebî

(23)

Hz. Peygambere ve onun ailesine dua etmek ve selam göndermek için onun öğrettiği farklı salavatlar da vardır. Salli-Barik olarak bilinen dualar bu salavat- ların en yaygın olanıdır. Bu dualarda Hz. Peygambere, ailesine ve atası İbrahim Peygambere (a.s.)* şöyle dua edilir:

“Allah’ım! İbrahim Peygambere ve ailesine merhamet ettiğin gibi Hz. Muham- med’e ve ailesine de merhamet et. Gerçekten sen övülen ve şanı yüce olansın.”

“Allah’ım! İbrahim Peygamberi ve ailesini mübarek kıldığın gibi Hz. Muhammed’i ve ailesini de mübarek kıl. Gerçekten sen övülen ve şanı yüce olansın.”

Sevap ve Günah

Hayatımız içerisindeki iyi söz ve davranışlarımızın Allah (c.c.) katında bir değeri vardır. Allah’ın (c.c.) rızasını ve sevgisini kazandıracak güzel söz ve davranışlarımız için Allah’ın (c.c.) verdiği karşılığa sevap denir. Anne ve babamıza iyi davranmak, fakir ve yoksullara iyilikte bulunmak, Allah’ın emirlerine uyup yasaklarından kaçın- mak sevap olan davranışlardandır. Sevabın karşıtı ise günahtır. Günah, dinin emir ve yasaklarına aykırı olarak yapılan ve bazı durumlarda cezayı gerektiren söz ve dav- ranışlardır. Hayvanlara kötü davranmak, çevreyi kirletmek, insanları rahatsız edecek davranışlarda bulunmak ise günah olan davranışlardandır.

Helal Olsun

Fatma, babası ile bayram alışverişine çıkmıştı. Bay-

ramın yaklaşması Fatma’yı çok heyecanlandırıyordu. Arkadaşlarıyla birlikte mahallelerindeki komşularını ziyaret edip bayramlarını tebrik edecekti. Evleri-

ne akraba ve komşuları gelecek onların çocuklarıyla oyunlar oynayacaktı. Fatma ve babası bayramda gelecek misafirlere ikramlık kuruyemiş almak için çarşıda kuruyemiş tezgahının önünde durdu. Çeşit çeşit, renk renk enfes kuruyemişler göz dolduruyordu.

Kuruyemişçi, “Fındık, fıstık, leblebi, ceviz, lokum her şey var, taze taze uygun fiyata, ta- dına bakmak bedava!” diye satış yapıyordu. Fatma’nın babası fındık çuvalından bir fındık alıp tadına baktı. Fındıklar gerçekten taze ve lezzetliydi.

Kuruyemişçiye “Helal et.” dedi.

Kuruyemişçi “Ne demek abi, helal olsun, diğerlerinin de tadına bakabilirsin.” dedi.

Fatma bu sırada, “Babacığım helal ne demek?” diye sordu.

Babası, “Rabbimizin yapılmasını serbest bıraktığı davranışlara helal deriz. Yediğim fındık kuruyemişçiye ait, onun izni olmadan veya ücretini ödemeden yersem haram olur.” dedi.

“Haram ise Rabbimizin yasakladığı ve sevmediği davranışlardır.” diyerek sözlerini ta- mamladı.

Bu konuşmayı duyan kuruyemişçi, Fatma’ya bir avuç dolusu fındık ikram ederek “Al ba- kalım güzel kızım helal olsun.” dedi.

(Bu kitap için yazılmıştır.)

OKUYALIM

* Aleyhisselam: Allah’ın (c.c.) selamı onun üzerine olsun.

(24)

2. Dilek ve Dualarda Geçen Dinî İfadeler

Bir arkadaşımız hastalandığında ona hangi sözlerle geçmiş olsun deriz?

Günlük hayatımızda bazen kendi- miz bazen de çevremizdeki insanlar için çeşitli dileklerde bulunur, dua- lar ederiz. Hayatımızın her anında kullandığımız dilek ve dua cümleleri gönlümüzü rahatlattığı gibi karşımız- daki insanlara da sevgimizi yansıtır.

Bu dilek ve dualarımızın hepsinde Al- lah’ı (c.c.) hatırlar ve yüceltiriz. Aynı zamanda Allah’ın (c.c.) yardımını is- teriz. Dilek ve dua ifadeleri dilimize öyle yerleşmiştir ki onlar olmadan konuşmalarımız eksik ve zayıf kalır.

Bir kişiden iyilik ve yardım gördü- ğümüzde, “Allah razı olsun.” diyerek o kişinin Allah’ın (c.c.) hoşnut olacağı bir kul olması için dua etmiş oluruz.

Birini yolcu ederken “Allah’a emanet ol.” deriz. O da bize “Allah’a ısmar- ladık.” diyerek karşılık verir. Bir has- tayı ziyaret ettiğimizde “Allah şifalar versin.” ifadesini kullanır, böylece Rabbimizin yardımıyla iyileşmesi için dua ederiz. Yapacağımız bir iş için veya bir buluşmaya gideceğimiz

BiLGİ KUTUSU Sevap: Kişinin iman, ibadet, ahlak ve tüm güzel davranışlarının karşılığı olarak Yüce Allah tarafından kendisine verilen mükâfattır.

Günah: Dinin emir ve yasaklarına aykırı olarak yapılan ve bazı durumlarda cezayı gerektiren söz ve davranışlardır.

Helal: Yüce Allah’ın izin verdiği ve serbest bıraktığı iş ve davranışlardır.

Haram: Allah’ın (c.c.) yapılmasını kesin olarak yasakladığı söz ve davranışlardır.

(bk. MEB Dinî Terimler Sözlüğü, s. 136, 154, 166, 409.)

Ayşe sabah gözlerini açtığında gün doğmak üzereydi. Bismil- lah diyerek yatağından kalktı.

Lavaboya gitti. Abdestini aldı ve sabah namazını kılmak üzere namaza durdu. Namazı- nı bitirdikten sonra, bir süredir hasta olan sınıf arkadaşı Fatma için, “Allah’ım! Fatma kardeşi- min hastalığına şifa ver.” diyerek dua etti.

Ayşe’nin annesi Hatice teyze kahvaltı sofrasını hazırlamıştı. Ayşe besmele çekerek kahvaltısı- na başladı. “Elhamdülillah. Allah’ım! Verdiğin nimetler için sana şükürler olsun.” diyerek kah- valtısını tamamladı. Ayşe, yemeğe besmele ile başlamanın ve Allah’a teşekkür ederek yemeği bitirmenin çok sevap olduğunu biliyordu. Elleri- ni yıkayıp dişlerini fırçaladı. Okula gitmek üzere kıyafetlerini giydi, saçlarını taradı, çantasını ha- zırladı ve kapıya doğru yöneldi. Annesi Ayşe’yi

“Allah’a emanet ol kızım” diyerek uğurladı. Ayşe de annesine “Allah razı olsun anneciğim.” dedi ve okulun yolunu tuttu.

Okuduğunuz metindeki dinî ifadeleri bulunuz ve altını çiziniz.

BULALIM

(25)

zaman “İnşallah” diyerek o işin Al- lah’ın (c.c.) dilemesi ile gerçekleşe- ceğine inanırız. Bir olay veya du- rumla karşılaştığımızda, şaşkınlık veya sevinç hallerimizde Allah’ın (c.c.) istediği olur anlamında “Ma- şallah” deriz. Ders çalışan veya sı- nava hazırlanan birine “Allah zihin açıklığı versin.”, alışveriş yaparken

“Allah bereket versin.”, bir işle uğ- raşan kişiye “Allah kolaylık versin.”, yakını ölen birine “Allah sabır ver- sin.”, bebeği olan birine “Allah ana- lı babalı büyütsün.” gibi dileklerde bulunur, dualar ederiz.

Günlük konuşmalarımızda kul- landığımız tüm bu dilek ve dua- lar Yüce Allah’a olan bağlılığımızı hayatımızın her anında ifade et- memizi sağlar. Ayrıca bu ifade- ler insanlar arasındaki ilişkileri güzelleştirir. Kendimiz için böyle dilek ve dualarda bulunulması nasıl hoşumuza gidiyorsa, baş- kalarına bu dileklerde bulunmak da onları hoşnut eder. İnsanlar arasında sevginin artmasını sağ- lar. Hz. Peygamber, kendimiz için isteğimiz güzel şeyleri başkaları için de istememiz gerektiğini şu hadisiyle ifade etmiştir: “Hiçbiriniz kendisi için istediğini mümin kar- deşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz.”15

15 Buhârî, İman, 7.

Meryem İnşallah Diyor

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “İnşallah (Allah izin verirse) demeden hiçbir şey için, ‘Şu işi yarın yapacağım’ deme!”* buyurmaktadır. Gelecekte yapacağımız işler için inşallah demek Yüce Allah’ın bizlere emridir. Yapacağımız bir iş için inşallah dediğimizde o işi yapmak için gayret göstermek gerekir. Yoksa inşallah dedikten sonra yapmamak, verilen sözü tutmamak anlamına gelir.

Taha, kızı Meryem ile konuşurken “inşallah”

sözünü ilk kez kullanır. Meryem:

-“Baba inşallah ne demek?” diye sorar. Babası:

-“Kızım, bir şey yapacağımızda Allah’ın (c.c.) izniyle kolaylıkla olsun diye bu ifadeyi kullanırız.”

şeklinde bir cevap verir.

Çocukların anne ve babalarından istekleri bitmez. Bu isteklerin hepsini karşılamak mümkün değildir. Taha, kızının isteklerinden karşılamak istedikleri için “inşallah” demeyi, istemedikleri için “bakarız” demeyi tercih etmektedir. Meryem, babasının bu ayrımını zamanla öğrenmiştir. Bir gün Meryem:

-“Baba şu oyuncakçıya gidelim mi?” diye sorar.

Babası:

-“Bakarız kızım” der. Meryem:

-“Bakarız deme baba, inşallah de. Kolaylıkla gidip oyuncak alalım.” der. Meryem’in bu cevabı babasının çok hoşuna gider ve birlikte oyuncak almaya giderler.

(Taha Kılınç’ın “Kırmadan İncitmeden”

kitabından uyarlanarak yeniden yazılmıştır.)

Yukarıdaki metinden hareketle hangi

durumlarda inşallah denilmesi gerektiğini sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

* Kehf suresi, 23. ayet.

PAYLAŞALIM

(26)

3. Bir Dua Tanıyorum: Sübhaneke Duası ve Anlamı

İlk öğrendiğiniz dualar hangileridir?

Dua; insanın bütün samimiyetiyle Yüce Allah’a yönelmesi, isteklerini O’na iletmesi, O’ndan yardım dilemesi ve O’na güvenmesidir. Hz. Muhammed (s.a.v.) Müslümanlara Allah’a (c.c.) nasıl dua edileceğini göstermiş ve çeşitli dualar öğ- retmiştir. Sübhaneke duası, Hz. Peygamberin öğrettiği dualardandır. Sübhaneke duasıyla Allah’ın (c.c.) yüceliği ifade edilir. Tekbir ile namaza başlarken ilk olarak bu dua okunur ve her namazda O’nun yüceliği övülür. Çocuklara da ilk öğretilen dualardandır. Cenaze namazlarında da okunan bu dua hayatın her anında O’na olan saygıyı ve övgüyü ifade etmenin güzel bir yoludur.

Okunuşu Anlamı

Sübhâneke Allâhümme Allah’ım! Sen tüm eksikliklerden uzaksın.

Ve bi hamdik. Seni daima överim.

Ve tebâra kesmük. Senin adın kutludur.

Ve teâlâ ceddük. Senin şanın her şeyden üstündür.

Ve celle senâük.* Senin övgün yücedir.

Ve lâ ilâhe ğayruk. Senden başka ilah yoktur.

* Sadece cenaze namazı kılarken okunur.

Ve lâ ilâhe ğayruk.

Sübhâneke Allâhümme

Ve teâlâ ceddük.

Ve bi hamdik.

Ve tebâra kesmük.

Ve celle senâük.*

Karışık şekilde verilen Sübhaneke duasını numaralan- dırarak sıralayınız.

SIRALAYALIM

(27)

A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız.

1. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla anlamına gelen dinî ifadeyi yazınız.

...

...

...

2. Helal ve haram ne demektir? Yazınız.

...

...

...

3. Dilek ve dualarımızda kullandığımız dinî ifadelerden üç tanesini hangi durumlarda söylediğimizi belirterek yazınız.

...

...

...

4. Tekbir ne demektir? Yazınız.

...

...

...

B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1. “Selamün Aleyküm’’ sözünün anlamı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Allah rahmet eylesin.

B) Allah işinizi rast getirsin.

C) Barış ve güven üzerinize olsun D) Allah bereket versin

ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM

(28)

2. Allah’ın (c.c.) güzel söz ve davranışlarımıza verdiği karşılığa ………. denir.

Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan hangisi gel- melidir?

A) Besmele B) Sevap C) Günah D) Helal

3. Aşağıdakilerden hangisi günlük konuşmalarımızda kullandığımız selam- laşma ifadelerinden birisi değildir?

A) Selamün Aleyküm B) Hayırlı sabahlar C) Maşallah

D) Merhaba

4. Müslümanların Hz. Muhammed’e (s.a.v.) olan sevgilerini ve saygılarını- göstermek için kullandıkları dua ifadelerine ne denir?

A) İnşallah B) Tekbir C) Besmele D) Salavat

5. Aşağıdakilerden hangisi Allah’a (c.c.) şükür ifadelerinden biri değildir?

A) Hamdolsun B) Salavat

C) Elhamdülillah

D) Allah’ım sana şükürler olsun

(29)

C. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri verilen kelimelerden uygun onlarla doldurunuz.

(Allah bereket versin, Allahu Ekber, Bismillâhirrahmânirrahîm, Allah şifa versin, maşallah, salavat, estağfirullah, sevap, günah)

1. Yemek yemeye başlarken ……….. deriz.

2. Hasta ziyaretine gittiğimizde hastaya ………. diye dua ederiz.

3. Tekbir ……….. demektir.

4. Pazarda alışveriş yaptıktan sonra satıcıya ………. dersek güzel bir dilekte bulunmuş oluruz.

5. Bir hata yaptığımızda Yüce Allah’tan af dilemek için ... deriz.

6. ... Allah’ın (c.c.) hoşlanmadığı işleri yapmaktır.

7. Ders çalışan bir arkadaşımızı gördüğümüzde ... diye- rek ona dua ederiz.

D. Aşağıdaki cümleler doğruysa başına (D), yanlışsa (Y) yazınız.

1. ( ) Yüce Allah’ın kesin olarak yasakladığı ve kaçınmamızı istediği söz ve dav- ranışlara helal denir.

2. ( ) Yakını ölen kişiyi ziyarete gidince “Allah şifa versin” deriz.

3. ( ) Allah’ın (c.c.) en büyük olduğunu ifade etmeye salavat denir.

4. ( ) Besmele her güzel işe başlarken söylenir.

5. ( ) Dua etmek Allah’a (c.c.) olan bağlılığımızı gösterir.

(30)

A L L A H Ş R E H P L Ü K V A G I O D I D G I O S G A T A Y Z Y L Ş İ Ö S Ö Ş A K I B K C A K I D H G Ü M A Ş A L L A H H F F E R İ Ş R S O R L H Y R P D O D L S A G I O S Y N D Ş Ü D A I H R I J L Ç S O Y N D Ş A K I U S A G I K G L D L S H Y R P R T Y A A F E R E B D Ş A K Ü A V Y N D B İ S M İ L L Â H İ R R A H M Â N İ R R A H Î M E R E İ A N Y U O İ A B C A İ A N M C F T L L I N D V F D A S I B R D E F N F D A V S İ A N M P A G A K F T O K F P E Y G A M B E R V F D A V Ğ Ş A P F R Y E G H J K L Ş L G E O D L S A G I O İ A N S E T A S F G H S E L A M O Y N D Ş A K I F D A A D G H J K L Ş B N A O D L S A G I O R L O D L S A G I O R G Ü N A H O Y N D Ş A K I H R

BULALIM

Aşağıdaki kelime ve kavramları bulmaca içerisinden bulunuz.

Allah Peygamber Şükür Maşallah

Hamd Sevap Günah Selam

Sübhanallah

Bismillâhirrahmânirrahîm Salavat

Tekbir

(31)

2. ÜNİTE

Ünitemize Hazırlanalım

1. İslam diniyle ilgili olduğunu düşündüğünüz on kelimeyi defterinize yazınız.

2. Kur’an-ı Kerim ile ilgili bildiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

3. “Amentü duası hakkında neler biliyorsunuz?” sorusunu çevrenizden beş kişiye sorup aldığınız cevapları defterinize yazınız.

Kavramlar

İslam, kelime-i tevhid, kelime-i şehadet, iman, ibadet

İSLAM’I TANIYALIM

(32)

1. İslam’ın İnanç Esasları

Bir arkadaşınız size “İmanın şartları nelerdir?” diye sorsaydı nasıl bir ce- vap verirdiniz?

İslam dinini kabul eden kimsele- rin inanması gereken bazı esaslar vardır. Bu esaslara, İslam’ın inanç esasları denir. İslam’ın inanç esasları

“imanın şartları” olarak da bilinir. Bu esaslar Allah’ın (c.c.) varlığına ve bir-

liğine, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kader ve kazaya inanmayı kapsar.

İslam’ın inanç esaslarını şüphe duymadan kabul etmek gerekir. Bu şekilde inan- maya iman etmek denir. Kur’an-ı Kerim’de iman eden kimseler şu ayette cennetle müjdelenmişlerdir: “Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunan kimseleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere kabul eder...”1 İman eden bir kimse inandığına gönülden bağlanır ve inancını davranışlarıyla da gösterir.

1 Hac suresi, 14. ayet.

Kitaplara İman

Peygamberlere Ahirete İman

İman Kader ve Kazaya

İman

Allah'a İman

İslam'ın İnanç Esasları

Meleklere İman

BİLGİ KUTUSU

İman, sözlükte “inanma, tasdik etme” de- mektir. Dinî bir terim olarak ise; Yüce Allah’ın varlığına, birliğine, sıfatlarına, peygamberleri- ne, ahiret gününe, kitaplarına, meleklerine, iyi- liğin ve kötülüğün O’ndan geldiğine inanmaktır.

(33)

Allah’a iman

Allah’ın (c.c.) varlığına ve birliği- ne iman etmektir. Allah’a (c.c.) iman etmek inanç esaslarının temelidir.

Çünkü diğer inanç esasları da Allah’ın (c.c.) varlığına iman etmeyi gerektirir.

Yüce Allah’ı Kur’an-ı Kerim’de ve Hz.

Muhammed’in (s.a.v.) sözlerinde ak- tarılan özellikleriyle tanır, bu tanıdığı- mız şekilde de iman ederiz. Örneğin;

Yüce Allah’ın eşi ve benzeri olmayan bir varlık olduğuna iman ederiz. Bu durum İhlas suresinde söyle açık- lanmaktadır: “De ki: O, Allah tek- tir. Allah Samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır, O, hiçbir şeye muhtaç değildir.) O, doğurmamış ve doğ- mamıştır. O’nun hiçbir dengi yok- tur.”2

Meleklere iman

Allah’ın (c.c.) emriyle çeşitli görev- leri yerine getiren, nurdan yaratılmış ve gözle görülmeyen varlıkların varlı- ğına iman etmektir. Melekler hakkın- daki bilgiyi Kur’an-ı Kerim’den ve Hz.

Muhammed’in (s.a.v.) sözlerinden öğreniriz. Farklı görevleri olan birçok melek vardır. Melekler insanları ko- ruyup kollar3, onlar için dua eder4 ve insanların iyiliğini isterler. Bazı me- lekler insanların davranışlarını kayıt altına alır. Meleklerin varlığına iman eden insanlar kötü davranışlardan uzak durur ve meleklerin onlar için dua ettiklerini bilip huzurlu olurlar.

2 İhlas suresi, 1-4. ayetler.

3 bk. Ra’d suresi, 11. ayet.

4 bk. Mü’min suresi, 7. ayet.

Allah (c.c.)Lafzı

Melekler; yağmurun yağması, bitkilerin büyümesi gibi pek çok olayda görevlidir.

(34)

Kitaplara iman

Allah’ın (c.c.) gönderdiği tüm ilahi kitaplara iman etmektir. Yüce Allah insanları doğru yola yöneltmek için peygamberler aracılığıyla kitaplar göndermiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu konu “… Allah, müjdeleyici ve uyarıcı olarak peygamberleri gönderdi. İnsanlar arasında, an- laşmazlığa düştükleri hususlarda hüküm vermeleri için, onlarla be- raber hak yolu gösteren kitapları da gönderdi…”5 şeklinde belirtil-

mektedir. Bu kitaplar insanları iyi ve güzel olana yönlendirir. Kötü ve yanlış davranışlardan sakındırır. Kitaplara iman eden bir kimse Allah’ın (c.c.) bu kitaplarla kendisine yol gösterdi- ğini bilir. Böylece son ilahi kitap olan Kur’an-ı Kerim’i okuyup ona uygun yaşamaya çalışır.

Peygamberlere iman

Allah’ın (c.c.) gönderdiği tüm peygamberlere iman etmektir. Allah (c.c.) emir, yasak ve öğütlerini bildirmek için insanlar arasın-

dan elçiler seçmiştir. Bu elçilere peygamber denir. Peygamberler Allah’tan (c.c.) aldıkları mesajı insanlara iletirler. İnsanlara rehberlik eder, doğru ve yanlış olanı açıklarlar. Allah (c.c.), her toplum için peygamber gönder- miştir. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle belirtilmektedir: “…Hiçbir ümmet yoktur ki, aralarında bir uyarıcı gelip geçmiş ol- masın.”6 Müslümanlar ilk peygamber Hz.

Âdem’den (a.s.), son peygamber Hz. Mu- hammed’e (s.a.v.) kadar tüm peygamberle- re inanırlar. Onların Allah’ın (c.c.) kulu ve el- çisi olduğunu kabul ederler. Peygamberlere iman eden kişiler onları örnek alır ve onların rehberliğinde hayatlarını sürdürürler.

5 Bakara suresi, 213. ayet.

6 Fâtır suresi, 24. ayet.

Son peygamber Hz. Muhammed’dir (s.a.v.).

Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’ın insanları doğru yola yöneltmek için gönderdiği son

ilahi kitaptır.

(35)

Ahirete iman

İnsanın ölümüyle başlayıp sonsuza kadar sürecek olan hayata ahiret hayatı denir. Bu hayatın varlığına inanmak ahi- rete iman etmektir. Dünya hayatı insanın ölümüyle son bulan geçici bir hayattır.

İnsanlar bu dünyada yaptıkları davranış- ların karşılığını ahirette alırlar. Kur’an-ı Ke- rim’de dünya hayatının geçiciliği ve ahiret hayatının önemi şöyle belirtilmektedir:

“Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğ- lencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır…”7 İnsanların yaptıkları tüm iyi ve kötü davranışların karşılığını ahirette alacak olmaları davranışlarının sorumlu- luğunu üstlenmelerini sağlar. Bu nedenle ahirete iman eden insanlar söz ve davra-

nışlarına dikkat ederler. Bu dünyadaki zamanlarını en iyi şekilde değerlendirirler.

Kader ve Kazaya iman

Her şeyin Allah’ın (c.c.) bilgisi ve dileme- si ile gerçekleştiğine iman etmektir. Ka- der, Allah’ın (c.c.) her şeyi bir ölçüye göre yaratmasıdır. Kaza ise olayların bu ölçüye göre gerçekleşmesidir. Kur’an-ı Kerim’de

“Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve den- gede yarattık.”8 ifadesiyle bu durum açık- lanmaktadır. Kader ve kazaya iman eden Müslümanlar her şeyin Allah’ın (c.c.) gücü ve iradesiyle yaratıldığını bilir. Aynı zaman- da Allah’ın (c.c.) verdiği iradeyle tercihlerde bulunduklarının ve davranışlarından so- rumlu olduklarının farkında olurlar.

7 En’am suresi, 32. ayet.

8 Kamer suresi, 49. ayet.

İnsan yaptığı davranışların karşılığını ahirette alır.

Her şey Allah’ın (c.c.) dilemesiyle yaratılmıştır.

(36)

“Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. ‘Allah’ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız.

İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır.’ dediler.”

(Bakara suresi, 285. ayet.)

Yukarıdaki ayette İslam’ın inanç esaslarından hangileri belirtilmiştir?

Boş bırakılan yerlere yazınız.

...

...

...

...

YAZALIM

BULALIM

Aşağıda verilen cümlelerin hangi inanç esasını açıkladığını bulunuz.

Her şeyi yoktan var eden, eşi ve benzeri olmayan varlığa iman etmek.

Allah’ın (c.c.) emriyle çeşitli görevleri yerine getiren, nurdan yaratılmış ve gözle görülmeyen varlıklara iman etmek.

Allah’ın (c.c.) insanları doğru yola iletmek için gönderdiği peygamberlerin getirdiği ilahi mesajlara iman etmek.

Allah’ın (c.c.) insanları doğru yola iletmek için gönderdiği uyarıcılara iman etmek.

İnsanın ölümüyle başlayıp sonsuza kadar sürecek olan hayatın varlığına iman etmek.

Her şeyin Allah’ın (c.c.) bilgisi ve dilemesi ile bir ölçüye göre gerçekleştiğine iman etmek.

(37)

2. İslam’ın Şartları

Müslüman olmak isteyen biri ilk olarak ne yapmalıdır?

İslam, sözlükte kurtuluşa erme, güven, barış ve emniyette olma anlamlarına gelir. Dinî bir kavram olarak ise İslam; Allah (c.c.) tarafından peygamberlerin so- nuncusu Hz. Muhammed’e (s.a.v.) bildirilerek bütün insanlığa gönderilen son ilahi dindir. İslam dinini kabul eden kişiye Müslüman denir.

İslam dininin beş temel şartı vardır. Bunlar kelime-i şehadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve oruç tutmaktır. Bu beş temel şartı Hz. Mu- hammed (s.a.v.) bir hadisinde şu şekilde açıklamaktadır: “İslâm beş esas üzerine ku- rulmuştur: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve Ramazan orucunu tut- mak.”9 Ayrıca bunlar İslam dininin temel ibadetlerini oluşturur. İbadet, Allah’ın (c.c.) insanlara emrettiği ve insanların da Yüce Allah’a karşı yapmakla sorumlu oldukları davranışlardır. Bu temel ibadetlerin yapılması kulluğun bir gereğidir.

Müslüman olan biri İslam’ın temel şartlarını yerine getirir, Kur’an-ı Kerim’de bildirilenlere inanır ve ona göre yaşamaya çalışır. İslam dini, emir ve yasaklarıyla Müslümanları iyi ve güzel olana yönlendirir. Sevgi, saygı, merhamet, adalet gibi değerlerin Müslümanın hayatına yerleşmesini sağlar.

9 Buhârî, İman, 2.

Kelime-i Şehadet Getirmek

Namaz

Kılmak Hacca

Gitmek Oruç

Tutmak Zekât

Vermek

İslam'ın

Şartları

(38)

Kelime-i Şehadet Getirmek

Kelime-i Şehadet; “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûluh” demektir. Anlamı;

“Ben kabul ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur. Yine kabul ederim ki Hz.

Muhammed(s.a.v.) Allah’ın kulu ve re- sulüdür.” şeklindedir. Kelime-i Şehadet getirmek Müslümanlığın ilk şartıdır. Bu sözleri gönülden söyleyen kişi Müslü- man olur.

Kelime-i Tevhid: “Lâilâhe illallah Muhammedün Resulullah” cümlesidir. Anlamı;

“Allah’tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed Allah’ın elçisidir.” şeklindedir.

Kelime-i Tevhit ve Kelime-i Şehadet İslam dininin özüdür.

BİLİYOR MUSUNUZ ?

Kelime-i Şehadet hattı

Kelime-i Tevhit ile Kelime-i Şehadet ara- sındaki farkları arkadaşlarınızla konuşunuz.

KONUŞALIM

Kelime-i Şehadet

“Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûluh”

“Ben kabul ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur. Yine kabul ederim ki Hz.

Muhammed Allah’ın kulu ve resulüdür.”

Kelime-i Tevhit

“Lâilâhe illallah Muhammedün Resulullah”

“Allah’tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed Allah’ın elçisidir.”

(39)

Namaz Kılmak

Namaz, günde beş vakit yerine getirilen bir ibadettir.

Akıllı ve sorumluluk yaşına girmiş her Müslümanın na- maz kılması gerektiği “…Namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.”10 ayetiyle belirtilmiştir.

Namaz kılan bir kimse Allah’ı (c.c.) anar, O’na şükreder ve O’ndan yardım ister. Rabbini andığı için kalbi huzurla dolar11, kendisini daha mutlu hisseder. Allah’a (c.c.) sec- de ederek O’na daha çok yakınlaşır.12 Namaz insanı güzel davranışlara yönlendirir ve kötü duygulardan arındırır.

Bu konuyla ilgili Kur’an-ı Kerim’ de “…Namaz, insanı her türlü kötülükten ve hayâsızlıktan alıkoyar...”13 buy- rularak samimiyetle kılınan namazın insanı kötü duygu ve düşüncelerden arındıracağı ifade edilmiştir.

Zekât Vermek

Zekât, dinimizce zengin sayılan bir Müslümanın her yıl malının belli bir miktarını ibadet niyetiyle ihtiyaç sahiplerine vermesidir. Kur’an-ı Ke- rim’de Yüce Allah “Namazı kılın, zekâtı verin...”14 buyurarak zekât verilmesini emretmiştir. Akıllı, so- rumluluk çağına gelmiş ve dinen zengin Müslümanların yılda bir kez zekât vermesi gerekir.

İslam dini toplumsal yardımlaş-

ma ve dayanışmaya büyük önem verir. Toplumda huzurlu yaşanabilmesi ve eko- nomik dengenin sağlanabilmesi için Yüce Allah bazı ibadetlerle yardımlaşmayı zo- runlu tutar. Müslümanlar zekât vererek hem cimrilik, bencillik gibi kötü duygu ve düşüncelerden arınır hem de Allah’a (c.c.) karşı kulluk görevini yerine getirir. Zekât sayesinde zengin ve fakir arasında bir köprü kurulur. Yardımlaşma duygusu geli- şen toplumlarda huzur artar ve barış ortamı oluşur.

10 Nisâ suresi, 103. ayet.

11 bk. Ra’d suresi, 28. ayet.

12 bk. Alak suresi, 19. ayet.

13 Ankebût suresi, 45. ayet.

14 Bakara suresi, 43. ayet.

“...Namaz dinin direğidir...”

(Tirmizî, İman, 8.)

“Sadaka vermek, maldan hiçbir şey eksiltmez...”

(Müslim, Birr, 69.)

(40)

Oruç Tutmak

Oruç, ibadet niyetiyle tan yerinin ağarmasından güneşin batışına kadar yeme, içme ve orucu bozan her türlü davranıştan kişinin kendisini alıkoymasıdır. Yüce Allah “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.”16 ve “...Öyleyse içinizden kim bu aya (Ramazana) ulaşırsa onu oruçla geçirsin...”17 ayetleriyle Müslümanların Ramazan ayında oruç tutmasını emretmiştir. Akıllı ve sorumluluk yaşına gelmiş, sağlıklı ve yolcu olmayan Müslümanların Ramazan ayında oruç tutması farzdır.

Oruç tutan kimse daha sabırlı olur ve iradesine hakim olmayı öğrenir. Başkalarına karşı merhametli olmaya gayret eder. Güzel davranışlarıyla insanlara örnek olur.

Çünkü kişi oruçluyken kötü söz söylemez ve kırıcı davranışlardan kaçınır. Bu konuyla ilgili Hz. Muhammed (s.a.v.) “Oruç bir kalkandır; sakın bir kimse oruçluyken cahillik edip de kötü söz söylemesin. Birisi sataşır veya kötü söz söyleyecek olursa ‘Ben oruçluyum, ben oruçluyum’ desin.”18 buyurarak oruçlu olan Müslümanlara tavsiyelerde bulunmuştur.

16 Bakara suresi, 183. ayet.

17 Bakara suresi, 185. ayet.

“Oruç, sabrın yarısıdır.”

(İbn Mâce, Sıyâm, 44.)

(41)

Hacca Gitmek

Yılın belli günlerinde Mekke’de bulunan Kâbe’yi ve etrafındaki mübarek yerleri ibadet amacıyla ziyaret etmektir. Akıllı, sorumluluk çağına gelmiş, sağlıklı ve mad- di durumu iyi olan Müslümanların ömründe bir kez hacca gitmesi emredilmiştir.

Yüce Allah “... Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi Allah’ın insanlar üze- rinde bir hakkıdır...”15 ayetiyle haccın Müslümanlar tarafından yerine getirilmesi gereken bir ibadet olduğunu belirtmiştir.

Hac ibadetini yerine getiren bir Müslüman sosyal ve ekonomik farklılıkların önemli olmadığını anlar. Allah’ın (c.c.) huzurunda tüm Müslümanların eşit olduğu- nu hatırlar. Allah’a (c.c.) yakınlaşır, O’na şükreder ve günahları için af diler. Bu iba- det ülkeleri, dilleri ve ırkları ayrı olan Müslümanları aynı amaç için bir araya getirir.

Müslümanların birlikteliğini ve gücünü ifade eder, kardeşlik duygusunu artırır.

15 Âl-i İmrân suresi, 97. ayet.

“...(Allah tarafından) kabul edilmiş haccın karşılığı ancak cennettir.” (Buhârî, Umre, 1.)

BİLGİ KUTUSU

Farz: İslam dininde yapılması kesinlikle iste- nen davranışlardır. Örneğin; günde beş vakit namaz kılmak, Ramazan ayında oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek.

Referanslar

Benzer Belgeler

1. Resme göre noktalı yere aşağıdaki ifadelerden hangisi gelmelidir?. a) leave

Yaşam için gerekli olan kaynakların (su, besin, elektrik) tasarruflu kullanımı ile ilgili neler yapılabileceği ve bunların geri dönüşümünün önemi hakkında

1. Kurallar bir toplumda zaman içinde ... Yazılı olmayan kurallara uymadığımız zaman ..., kınama, dışlama gibi yaptırım- larla karşılaşırız... 3. Kurallara

— Trafikte güvenli olabilmek ve diğer insanların hayatını tehlikeye atmamak için trafik levhaları, ışıklı trafik işaret ci- hazları ve trafik polisinin uyarıları

Geçiş üstünlüğü olan araçların sürücüleri görev hâlinde olduğunu belirt- mek için görülür (ışıklı) ve duyulur (sesli) işaret kullanmak zorundadır...

ETKİNLİK AMACI : Belirli gün ve haftalarda müzik programı hazırlama ve sergileme. ARAÇ-gEREÇ : Belirli gün ve haftalar çizelgesi, şarkıların müzik kayıtları, EBA

Elektrikli araç gereçleri kullanılan elektrik kaynağına göre sınıf landırmak için “Kaynaklarına Göre Sınıflandıralım” isimli etkinliği yapalım..

Dinleme- Söyleme.. Etkinliğin Amacı Belirli gün ve haftalarla ilgili şarkıları öğrenme. Araç-Gereç Ders kitabı, Mp3, CD, etkileşimli tahta