• Sonuç bulunamadı

Hipertansiyon bilincinde okul öncesi eğitimin önemi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Hipertansiyon bilincinde okul öncesi eğitimin önemi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ESEARCH ARTICLEA MAKALE

Hipertansiyon bilincinde okul öncesi eğitimin önemi

The importance of pre-school education in hypertension awareness

Özet

Amaç: Hipertansiyon (HT) çağımızın en önemli sağlık sorunu olup mortalite ve morbidite nedenlerinin başında gelmektedir. Bu çalışmada 4-6 yaş arası çocuklarımızın ve dolaylı olarak ebeveynlerinin sağlıklı yaşam şekli, yüksek kan basıncı ve özellikle de tuz tüketimi hakkında bilinçlendirilmesini amaçladık.

Gereç ve yöntem: Çalışmada anaokulunda eğitim görmekte olan çocukların sağlıklı yaşam tarzı, tuz tüketimi ve yüksek kan basıncı hakkında bilinçlendirilmeleri, dolaylı olarak da bu bilinçlendirilmelerinin ebeveynlere nasıl yansıdığı ebeveynlere uygulanan anket formları ile değerlendirilmiştir.

Bulgular: Çalışmaya dahil olan ebeveynlerin hipertansiyon ve sağlıklı yaşam konusunda doğru bilgilerinin istatistiksel olarak anlamlı şekilde arttığı gösterilmiştir.

Sonuç: Hipertansiyonu önleme veya geciktirme bakımından çocukları içine alan aile merkezli eğitim yaklaşımı, hasta merkezli yaklaşımdan daha etkilidir.

Anahtar Kelimeler: Hipertansiyon, sağlıklı yaşam tarzı, çocukların eğitimi.

Abstract

Aim: Hypertension (HT) is the most important health problem of our age and the leading cause of mortality and morbidity. In this study, we aim to raise awareness about healthy lifestyle, high blood pressure and especially salt consumption for children aged 4-6 and their parents indirectly.

Material and methods: In this study; healthy life style, salt intake and blood pressure informations are given to kindergarten students. Afterwards , we tested with a questionnaire administered to parents how to reflect this information .

Results: Parents’s accurate information about hypertension and healthy lifestyle has been shown to increase significantly .

Conclusion: In terms of preventing hypertension , children and family- centered approach to education , is more effective than patient -centered approach .

Key Words: Hypertension, healthy lifestyle, education of children.

Giriş

Hipertansiyon (HT) çağımızın en önemli sağlık sorunu olup mortalite ve morbidite nedenlerinin başında gelmektedir. Dolayısıyla tüm ülkeler için sağlık harcamalarının önemli bir kısmını almaktadır.

Bugüne kadar HT konusunda yapılan çalışmalar sıklıkla erişkin düzeyindedir.

Bunun nedeni HT komplikasyonlarının sıklıkla erişkinlerde ortaya çıkmasıdır. Çocukluk dönemimde kan basıncını etkilediği bilinen faktörler arasında yaş, cinsiyet, vücut boyutu, ırk, etnik durum, obesite ve sosyoekonomik durum yer almaktadır. Çocuklar ve genç erişkinlerde HT prevalansı %1.2-13 arasında değişmektedir (1,2) ve son yıllarda prevalansının arttığı görülmektedir. Bu Mehmet Emre Özpelit1, Nihat Pekel1, Akar Yılmaz1, Caner Topaloglu1, İstemihan Tengiz1

1İzmir Üniversitesi Tıp Fakültes, Kardiyoloji Anabilim Dalı, İzmir

Sorumlu Yazar/Corresponding Author:

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emre Özpelit

İzmir Üniversitesi Tıp Fakültes, Kardiyoloji Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye e-mail: emreozpelit@yahoo.com

Geliş Tarihi/Received: 26.12.2015 - Kabul Tarihi/Accepted: 30.12.2015

(2)

duruma katkıda bulunan ana nedenler ise sağlıksız beslenme ve sedanter yaşam şeklidir.

Ülkemizde okul çağındaki çocuklar üzerinde (7–17 yaş) yapılan bir çalışmada HT prevalansı

%5.5 bulunmuştur. Bu çalışmada kırsal ve kentsel kesimlerdeki HT prevalansları sırasıyla

%1.1 ve %4.4 olarak belirtilmiştir (3). Bu farklılık kırsal kesimdeki çocuklarımızın HT risk faktörlerine (sedanter yaşam, hazır gıdalar ile beslenme vs.) daha az maruz kalmalarıyla açıklanabilir.

Tuz tüketimi ve hipertansiyon ilişkisi oldukça iyi incelenmiş bir ilişkidir. Tuz alımının kısıtlanması ile HT ve komplikasyonlarının gelişiminin önlenmesi/azaltılması mümkündür.

Ancak hem dünyada hem de ülkemizde hastalara ısrarla tüketilen tuz miktarının azaltılmasını önermenin istenilen sonucu vermediği görülmektedir. Bu durum, sadece hastaları tuz kısıtlamasının faydaları konusunda uyarmanın yeteri kadar sonuç vermediğini göstermektedir.

Tuzlu besin tüketmek yemek alışkanlığıyla sonradan kazanılan bir özelliktir. İnsanlar günde sadece yarım çay kaşığı kadar bir tuz miktarına ihtiyaç duyarlar ve özel durumla dışında (Açlık, ishal, hastalıklar vs) tuz eksikliği nadir görülen bir durumdur. Bunun yanında insanların tükettikleri tuzun önemli bir miktarını sofra tuzu olarak değil, hazır ve fast- food tarzı gıdaların içerisinde bulunan tuzdan almaktadır.

Ulusal ölçekte bize veriler sunan Türkiye- SALTürk çalışması ülkemizde tahmini günlük tuz tüketiminin 18 gr/gün düzeyinde olduğunu göstermektedir (4). Bu değer Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği değerin yaklaşık 3 katıdır.

Hipertansiyon ile ilişkili sağlık sorunlarının gerek toplum sağlığına gerekse de ülke ekonomisine getirdiği maddi ve manevi külfet hesaplandığında, sadece tuz tüketiminin azaltılmasıyla elde edilebilecek maddi ve manevi kazançlar azımsanamayacak düzeylerdedir.

Bu çalışmada 4-6 yaş arası çocuklarımızın ve dolaylı olarak ebeveynlerinin sağlıklı yaşam şekli, yüksek kan basıncı ve özellikle de tuz tüketimi hakkında bilinçlendirilmesini amaçladık.

Hedef Olarak 4-6 Yaş Grubunun Seçilmesinin Nedenleri

Sadece hipertansif bireylerin tuz kısıtlamasının faydaları konusunda uyarmanın yeteri kadar sonuç vermediğini gerçektir. Eğitimin hastalığı önlemede çok etkin bir rol aldığını düşünürsek bu eğitimin ne kadar erken yaşlarda verilirse o denli etkili olacağını düşünmek teorik olarak mümkündür. Tuzlu besin tüketmek yemek alışkanlığıyla sonradan kazanılan bir özelliktir.

Eğitim ile bu alışkanlığı değiştirebilmek 4-6 yaş döneminde yetişkinlere göre çok daha kolaydır. Ayrıca çocukları da içine alan aile merkezli yaklaşım, hasta merkezli yaklaşımdan daha etkilidir.

Yöntem

Çalışma, ulusal bir hipertansiyon derneği öncülüğünde ve okul öncesi eğitim kurumu ile işbirliği çerçevesinde planlanmıştır. Çalışmada anaokulunda eğitim görmekte olan 4-6 yaş arasındaki çocukların sağlıklı yaşam tarzı, tuz tüketimi ve yüksek kan basıncı hakkında bilinçlendirilmeleri, dolaylı olarak da bu bilinçlendirilmelerinin ebeveynlere nasıl yansıdığının belirlenmesi amaçlanmıştır.

Helsinki bildirgesinin 2013 versiyonu çerçevesinde araştırma etiği ilkelerine uygun olarak araştırmaya katılan ebeveynlerin aydınlatılmış onamları alınarak çalışma yürütülmüştür.

Çalışma veri kaynakları ve uygulama şekli Çalışma kapsamında 4-6 yaş çocukların hipertansiyon ve risk faktörleri konusunda bilinçlendirilmesi için basılı, görsel materyaller (çizgi film kahramanları, kötü tuzluk vs.) hazırlandı.

(3)

Bu eğitim seti okul yönetiminin önerdiği süre ve şekilde sınıf öğretmenleri tarafından işlendi.

Eğitim setinin uygulamaya girmesiyle çocuğun ebeveynleri ile eğitim bilgilerini paylaşması istendi. Anaokulunda devamlı eğitim gören, 4- 6 yaş grubundaki toplam 91 çocuğa, proje kapsamındaki hipertansiyon bilinçlendirme programı Şubat-Haziran 2014 tarihleri arasında uygulandı. Çalışmanın ebeveynlerden veri toplama aşaması, eğitim öncesi ve sonrası olmak üzere iki bölümden oluşturuldu. Eğitim öncesinde ebeveynlerin sağlıklı yaşam, tuz ve hipertansiyon hakkındaki bilinç düzeyleri anket formları ile değerlendirildi. Eğitim sonundaki ikinci aşamada ise ebeveynlerin bilinç düzeyi aynı anket formları ile tekrar değerlendirildi.

Anket formunda; “yüksek kan basıncı hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz?”, “normal kan basıncı değeri nedir?”, “sağlıklı yaşam için günlük tuz tüketimi ne olmalıdır?”, “ne kadar tuz kullanıyorsunuz?”, “sağlıklı yaşam için ne sıklıkta spor yapılmalı?”, “ideal kilo ne olmalı?”

gibi sorular ebeveynlere yöneltildi. Elde edilen veriler istatistiksel olarak değerlendirmeye alındı.

4-6 yaş grubundaki çocuklara verilen bilgiler:

Normal kan basıncı nedir? Yüksek kan basıncı nedir? Vücudumuza ne gibi zararlar verir?

Hücre, doku ve organlarımızın canlılığını devam ettirebilmesi ve görevlerini yerine getirebilmesi için sürekli kanlanmaları gerekmektedir. Kan ile hücre ve organlarımıza oksijen ve besin maddeleri ulaşır. Bunun için damarlarımız içersinde gezen kanın belli bir basıncı vardır. Bu basınç organlarımıza zarar vermeyecek düzeyde olmalıdır. Kan basıncını ölçmek günümüzde çok kolay hale gelmiştir.

Koldan ölçüm yapabilen otomatik cihazlar mevcuttur. Bu cihazları kullanarak kişi kendi kan basıncını belirleyebilir. Normal kan basıncı 120/80 mmHg’dır. Bu değerlerin üzerindeki değerler yüksek kan basıncı olarak tanımlanır.

Eğer kan basıncı yüksek olursa zamanla organlarımızda hasarlar ve bir takım hastalıklar ortaya çıkacaktır.

Yüksek kan basıncının nedenleri nelerdir?

Yüksek kan basıncı olan kişilerin çoğunda tek bir neden belirlenemez; yaşlanma, egzersiz yapmamak, şişmanlık, kötü beslenme, fazla tuz kullanmak ve sigara içmek gibi birçok neden sayılabilir. Yüksek kan basıncı yaşlanmanın doğal bir sonucudur.

Yaşlanmakla damarlarımız sertleşir ve kan basıncı yükselmeye başlar. Ancak unutmamamız gereken yaşlı kişilerde de olması gereken kan basıncı 120/80 mmHg’dır.

Yaşam tarzı değişiklikleri yaparak örneğin kilo verilerek, tuz kullanımı azaltılarak, spor ve egzersiz yapılarak, sigara içmeyerek yüksek kan basıncından korunmak mümkündür. Eğer tüm bu önlemleri almasına rağmen kişinin halen kan basıncı yüksek ise o kişi yüksek tansiyon hastasıdır ve bu kişinin ilaç alması gerekecektir.

Yemeklere ne kadar tuz koymalıyız? Bir kişinin günlük alması gereken tuz miktarı nedir?

Vücudun normal olarak işlevini sürdürebilmesi için gereken tuz miktarı günlük en fazla 5 gr (1 çay kaşığı) civarındadır. Besinlerin kendi içerdikleri tuz nedeniyle yemeklerinize fazladan tuz eklemenize kesinlikle gerek yoktur.

Tuz kullanımını azaltmak için neler yapmamız gerekir?

Genelde evimizde yemek yemeği tercih etmeliyiz. Yemek hazırlarken tuz kullanmamalıyız. Eğer dışarıda yemek yiyorsak tuzsuz hazırlandığından emin olmamız gerekir.

Ketçap, hardal gibi hazır sosları kullanmamalıyız. Masada tuzluk bulundurmamalıyız. Tuzlu, hazır işlenmiş besinleri değil tuzsuz veya tuzu azaltılmış yiyecekleri, taze gıdaları tercih etmeliyiz. Satın almayı düşündüğümüz gıdaların etiketlerini kontrol ederek, düşük miktarlarda tuz içeren besinleri seçmeliyiz. Sebze ve meyveler tuz içeriği yönünden düşük besinlerdir.

(4)

Bu nedenle öğünlerimizde bol sebze ve meyve yemeliyiz. Sağlıklı olmak için çok su içmeliyiz.

Sağlıklı yaşam ve yüksek kan basıncından korunmak için nelere dikkat etmeliyiz?

Sağlıklı yaşamak ve tansiyonumuzu dengeli tutmak için haftada en az 4-5 gün yarım saat süreli spor yapmamız gerekir. Şişmanlık ve zayıflık sağlıksız bir yaşamın göstergeleridir.

Sağlıklı yaşam için ideal yani en uygun kiloda olmamız gerekir. İdeal kilo vücut ağırlığımızın boyumuza oranı ile hesaplanır. Vücut-kitle indeksi dediğimiz bu değer 18.5-25 kg/m2 olmalıdır.

İstatistiksel analiz:

Anket öncesi ve sonrasında ebeveynlerin anket sorularına doğru yanıt verme oranları ki- kare testi ile karşılaştırıldı. p değerinin 0.05’in altında olması istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

Bulgular

Çocuklara eğitim verilmeden önce ve eğitim verildikten sonra ebeveynlere uygulanan anket raporlarının analizine göre “sağlıklı yaşam için ideal kilo ne olmalı?”(şekil 6) ve

“normal kan basıncı nedir?”(şekil 2) sorularının doğru yanıtlanma oranlarında istatistiksel olarak anlamlı artış gözlendi ( sırası ile p<0,001 ve p=0,041). “Sağlıklı yaşam için gerekli günlük tuz miktarı nedir?”(şekil 4) ve “ne sıklıkta spor yapılmalı?”(şekil 5) sorularının doğru cevap oranlarında ise istatistiksel olarak anlamlı olmasa da artış eğilimi saptandı (sırası ile p=0,294 ve p=0,076). Ebeveynlerin %31.8'i eğitim sürecinin kesinlikle olumlu etkisi olduğunu belirtmişlerdir. “Yüksek kan basıncı hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz?” (şekil 1) ve “yüksek kan basıncına katkıda bulunan faktörler nelerdir?”(şekil 3) sorularına verilen cevaplardaki değişim eğitim öncesi ve sonrası değerlendirmelerde olumlu artış gösterse de anlamlılık sınırına ulaşmamıştır.

Şekil 1 :Yüksek kan basıncı hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz?

Şekil 2 : Normal kan basıncı değeri nedir?

Şekil 3: Hangisi/Hangileri yüksek kan basıncına katkıda bulunur?

(5)

Şekil 4: Sağlıklı yaşam için günlük tuz tüketimi ne olmalıdır?

Şekil 5: Sağlıklı yaşam için ne sıklıkta spor yapılmalı?

Şekil 6: İdeal kilo ne olmalı?

Tartışma

Aileler çocuklarının sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmasında en önemli rolü oynarlar. Anne ve babaların beslenme ve aktivite konusundaki davranış ve uygulamaları, çocukların beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite düzeylerini belirlemektedir (5,6). Bu çalışmanın en önemli sınırlayıcı özellikleri arasında nispeten küçük bir populasyon üzerinde uygulanması, sosyo- demografik olarak belirli bir kesimi yansıtması sayılabilir. Daha önce yapılmış bazı çalışmalar ebeveynlerin eğitim ve gelir durumlarının hem kendilerinin hem de çocuklarının sağlıklı yaşam ve beslenme alışkanlıklarını belirlediğini göstermiştir (7,8). Çalışmamızda demografik bilgilere ait veri toplanmamıştır. Bu nedenle sonuçları ne kadar etkilediği bilinemez. Bizim çalışmamızda ebeveynlerin eğitimini ölçümden ziyade çocukların HT ve sağlıklı yaşam bilincinde artış sağlanması hedeflenmiştir. Bunun sağlanmış olması çalışmanın en önemli olumlu bulgusunu oluşturmaktadır.

Hipertansiyon konusunda eğitimin, alışkanlıklar yerleşmeden, erken yaşlarda verilmesi ile hastalıkla daha etkili bir mücadele yürütülebilir. Bu yöntem ile gerek çocuğun gerekse ebeveynlerin hastalık konusunda eğitilmelerini mümkün olduğu görülmektedir.

Çalışmaya dâhil olan ebeveynlerin hipertansiyon ve sağlıklı yaşam konusunda doğru bilgilerinin istatistiksel olarak anlamlı şekilde arttığı gösterilmiştir. Hipertansiyonu önleme veya geciktirme bakımından çocukları içine alan aile merkezli eğitim yaklaşımının, hasta merkezli yaklaşımdan daha etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuçların genellenebilmesi için daha büyük örneklem grubunda ve coğrafik alanda yapılacak çalışmalar ebeveyn ve çocuk eğitim modellerine ışık tutacaktır.

(6)

Kaynaklar

1. Berenson GS, Wattigney WA, Webber LS.

Epidemiology of hypertension from childhood to young adulthood in black, white, and Hispanic population samples. Public Health Rep 1996;111(suppl 2):3-6.

2. Cervantes J, Acoltzin C, Aguayo A:Diagnosis and prevalance of High Blood Pressure in Children Aged Under 1 or 19 in Colima City.Salud Publica Mexico 2001;14:412-41.

3. Dr. İsmail Sarıkan. “Isparta ili 7-17 yaş arası okul çocuklarında hipertansiyon prevalansı ve risk faktörlerinin araştırılması” tıpta uzmanlık tezi. T.C. Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı. 2007.

4. Erdem Y, Arici M, Altun B, Turgan C, Sindel S, Erbay B, Derici U, Karatan O, Hasanoglu E, Caglar S. The relationship between hypertension and salt intake in Turkish population: Salturk study. Blood Press. 2010 Oct;19(5):313-8.

5. Seal, N, Seal J. Eating patterns of the rural families of overweight preschool children: a pilot study. Journal of Education & Human Development. 2009; 3, 1–11.

6. Seal, N, Yurkovich, E. Physical activity within rural families of overweight preschool children: a pilot study.Journal of Rural Nursing and Health Care. 2009; 9, 56–68.

7. Craig LC, McNeill, G, Macdiarmid JI, Masson LF, Holmes BA. Dietary patterns of school-age children in Scotland: association with socio- economic indicators, physical activity, and obesity.

British Journal of Nutrition, 2009; 103, 319–334.

8. Lioret S, Maire B, Volatier JL, Charles MA. Child overweight in France and its relationship with physical activity, sedentary behaviour and socioeconomic status. European Journal of Clinical Nutrition. 2007;61, 509–516.

Referanslar

Benzer Belgeler

Zorzoli (l5) ise primigravid ile multigravid gebeler arasında ilerleyen gebelik haftalarında daha da belirginleşen servikal boyut farklılıklarının geliş­. tiğini,

Peritonu açmama, her tip keside ve her büyüklükte defekte uygulanabilmesi, maliyet yükü getirmemesi ve teknik güçlüğünün olmaması gibi avantajlara sahip Dick

çalışma mız Kartal Eğitim ve Ara ştırma Hastanesi Çocuk Kliniğinde 1 Aralık 1992-1 Mayıs 1993 ta- rihleri ara sında yatarak tedavi gören 25 bakteriyel

DEXA (dual energy x-ray absorptiometry) yöntemi ile kemik mineral dansiteleri ölçülen 176 hastada, subrotal tiroidekromi geçiren ve honnonal suplemantasyon alan 24

Klinik muayene ile bi- seps tendinitini düşünülen hastanın yapılan sonogra- fik muayenesinde longitudinal kesitlerde biseps ten- donun normal tarafın iki katı kalınlıkta

Yeni doğan bebek beslenmesinin izleminde, ilk günlerde kullanılabil ecek fizik muayene veya laboratuar yöntemleri konusunda çelişkiler yaşanmaktadır. Bu nedenle

QRS süresi, düşük ağırlıklı gurupta daha fazla olmak üzere kısa, QRS voltajı ise her iki prematüre gurubunda belirgin derecede farklı olmamak üzere

veya sayıca azalması veya boyutlarının %SO'den fazla küçülmesi ve / veya ağrının spontan olarak be- lirgin bir şekilde azalması, TRUS ile; prosta t hac- minin