• Sonuç bulunamadı

BÜLTENİ. miştir. Bu dönemde oluşturulan temel alt yapı işgücü potansiyeli, birikim ve pazar, 80 son

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BÜLTENİ. miştir. Bu dönemde oluşturulan temel alt yapı işgücü potansiyeli, birikim ve pazar, 80 son"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

tmmob şehir planlama mimar ve mühendisleri

' odası

H A B E R

■ - a m

BÜLTENİ

Sahibi Ö znur ÖZER Sor. Yön. Yusuf OKÇUOĞLU

Tel 25 52 83/5

Adres K onur Sok. 4/2 Y enişehir - A nkara

TEMMUZ - AĞUSTOS - 1980 3 5

BAŞYAZI t..

ALINAN YENİ EKONOMİK ÖNLEMLER ÜZERİNE

. TURGUT KARAGÖZ'

Şehir Plancısı 1979 yılı sonunda işbaşına gelen Demirel azınlık hüküm eti, k ap italist bunalım ı geçiştir­

mek için birtakım önlem ler aldı kendince. Bun­

ların en önem li ikisi sırasıyla, KİT’lerin süb­

vansiyonlarının kaldırılm ası, diğeri ise arta n

faiz oranları. • . ,

îlk olarak, her- tü rlü yığınsal iletişim a ra ç ­ larını büyük bir incelikle kullan an para, piya­

sasına göz atalım . B ankerlerin ağırlıklarını gösterm eleriyle başlayan y an şa; bankalar da katılınca türlü kesim ler de tepkilerini göster­

meye b aşladılar başında. Özellikle büyük hol­

ding ve bankaların dışındaki, b u n lard an «ba­

ğımsız» girişim ci g ruplar, a rta n kredi faiz

•oranlarının Türkiye'de yatırını oranının düşe­

ceğini 've bu düşüş sonucunda üretimin de azalm ası sonucu enflasyonun yeniden yükse­

leceği, alın an önlem lerle d a h a büyük ekonomik b unalım ların kaçınılm az olacağını öne sü rü ­ yorlar.

' Bunun yamsıra, bankerler, faiz o ra n la rı­

n ın 'serbest bırakılması sonunda bazı büyük b a n k a la r dışında kamu b an k aları ve daha kü­

çük b an k a la rın bu y a rıştan kayıpla çıkacağı­

nı, k ü ç ü k b an k aların yok olacağını, kendileri­

nin ise etkilenm eyeceğini söylüyor. ■ T ürkiye’de en büyük iki holding (Sabancı ve Koç) ve b ir b an k a Cİş Bankası) ise bu ko­

n uda kaygı duym adıklarını açıklıyorlar.

Enflasyonun yüksek b oyutlara erişm esi so­

n u cu n d a getirilen bu ekonom ik önlem ler sonu­

cunda, küçüklerin yokolması, ' büyüklerin bü­

yüklüklerini pekiştirm esi süreci hızlanırken kentsel a la n d a taşın m azlar piyasası ve spekü­

lasyon olgusu da payını a lm a k ta ., Spekülasyon ve karaborsacılık- gibi m al piyasası yanında d ah a kârlı şekle sokulan dolaysız p a ra piy'a sası, b ir yanda, birikim leri özellikle sanayi ser­

m ayesine aktarırken, diğer yandan taşın m az­

la r piyasasını olum suz yönde etkileyecektir.

Kentsel m ekanda bu süreç başlam ış durum da şu anda. G ayrim enkule bağlanm ış p a ra artık m enkul değerlere yönelmekte, arzın yüksel­

mesi ile de k o nut fiyatları düşme eğilimi gös­

term ektedir şimdiden.

Başlangıçta belirttiğim iz iki büyük ekono­

mik önlem in b ir diğeri de 'KİT’lerin sübvansi­

yonlarının kaldırılm ası, tüm kam u ekonomik k u ru lu şların ın özel işletm eler gibi işleyiş .'ka­

zanm alarıydı. Devletin ■ bu tü r önlem leri alm a­

daki temel am acı açıktır. Devlet bütçesinin ge­

reksiz yüklerden arındırılm ası. Bu istem özel­

likle sanayi serm ayesi için gereklidir. Bunun nedenini anlam ak için son 20 yıla bakm akta y a ra r var. ■ , .

1930 sonrası «sanayileşme ham lesi •• DP dö­

nem inde olu ştu ru lan altyapı üzerinde yüksel­

m iştir. Bu dönemde o luşturulan temel alt yapı işgücü potansiyeli, birikim ve pazar, 80 son­

rası gelişm enin sıçram a tah tası olm uştur. Fa­

kat bu gelişim in başlangıcı daha önce 50li yıl­

la ra doğru uzanır. 55’lerde tüketim m alları ya­

tırım ların d a bir azalm a gözlenirken, yatırım ve ara, m alları yatırımlarında (inişli - çıkışlı b ir seyir izlese de) belirgin b ir artış olm uştur.

Doğal ki bu artışın başka değişkenleri de var, fa k a t b u rad a belirtilm ek istenen, devletin b u r­

juvaziyi koruyucu ve geliştirici yapısı. Gerekli altyapı ve diğer y atıran girdilerini (cılız b u r­

juvazi tarafın d an karşılan am ay acak olan) dev­

let sağlıyor, gerekli güm rük d u v arları vb. ön­

lem lerle onları koruyor. Bugüne gelirsek; dev­

let ekonom ik olarak, güçsüzdür. 60'lann alt­

yapı y atırım ların ın yeterli derecede geliştiril­

mesi, bünun yanında varolanların ekonomik ömürlerini yitirm iş olm aları, toplum sal ve eko­

nom ik diğer girdilerin olum suzlukları, devletin yapm ası gerekenleri dah a ivedi bir durum a sokm aktadır. Bu nedenle, devlet, özellikle sa­

nayi serm ayesinin gelişm esini vş yatırım istek­

lerini gerçekleştirm esi için bütçesini yönlendir­

mek zorundadır. ■

A rtan faiz oranlan ve .devlet bütçesinin

«gereksiz» y ü k le rd e n ' kurtarılmasının sonuç­

la n .'özellikle in şaat sektöründe nasıl 'gözlen!-' yor?

Türkiye'de tekelleşm e süreci, konut sektö­

ründe de yaşanacaktır. P refabrik ileri konut teknolojisi öncelikli olarak altyapısı h azır ge­

niş kent arsa la rı gereksinm ektedir. Devlet (bu­

günkü yapısı ile) sanayinin gelişmesi için ge­

rekli yatırım ları yap ark en (yeni yollar, b a ra j­

la r), büyük k onut tekelleri de paylarına düşeni alacaklardır. Yeni yeıisşim alan ları da b u n la­

rın ilk örnekleridir.

K uşkusuz ki, ekonom ik gelişme bu rad a an latıldığm ca b asit ve tek yönlü değil. Fakat burada diğerleri unutulm am ak koşulu ile faiz oranlarının yükselm esi ve devlet bütçesinin düzenlenm esi arasındaki ilişki vurgulandı.

TMMOB BASIN AÇIKLAMALARI .. . TMMOB Yönetim K urulu ve Oda Başkan­

lar! ülkemizde son günlerde yaşanan bazı olay­

- la r üzerine 17.7.1980 tarih in d e b ir basın top­

lantısı düzenlemişlerdir. Basın toplantısında aşağıdaki görüşlere yer verilm iştir : . ' Y ıllardır Anayasa’nm yerel yönetim lerin

; desteklenm esine ilişkin hüküm lerini hiçe sa­

y a ra k uygulam ayanlar, Fatsa'da devrim ci olu­

şum, ve halkın yönetim i destekleyici çabaları karşısında rah atsız olm uşlardır. Çünkü, F atsa’­

da oyların % 60’ım "alarak. devrim ci bir aday

• Belediye B aşkanlığına seçilmiş, soygunculuğu, spekülasyonu, karaborsacılığı önlem e girişim ­ leri başarıya .ulaşmış, h a lk kom iteleri aracılı-

«FATSA OPERASYONU»' GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Günlerce Bazı basın organlarınca, ortam ı oluşturulm aya çalışılan «Patsa Operasyonu», 11 Temmuz 1980 günü, Türkiye'de ilk .kez 20 bini aşkın nüfuslu bir kentin tüm üne ' karşı başlatılm ıştır. M askeli faşist militanların des­

teğinde başlatılan operasyonda, hiçbir ayrım gözetm eksizin 400 d o lay ın d a' F atsa’lı gerekçe­

siz gözaltına alınm ış,' piyasada serbestçe sa tı­

lan ve yasaklam a k ararı olm ayan kitaplar, ör­

neğin N azım H ikm et’in kitap ları toplatılm ıştır.

Bir yandan hiçbir huk u k devletinde görülme­

yen bir biçimde devletin maskeli m uhbirler kullanm ası ve onların polisle birlikte o rtak uy­

g u lam alara girm esi, diğer yandan F atsa'da sı­

kıyönetim bile yokken tem el h a k .v e özgürlük­

lerin bizzat devlet tarafın d an askıya alınm ası, dem okratik huk u k devletinin en başta, devlet’

güçlerince tanınmadığının belirgin kanıtıdır.

Ç orum 'daki faşist katliam ın kam uoyunda bütün güncelliği ile tartışıldığı bir sırada., dik­

k atlerin başka bir düzlemde F atsa’ya çekilme­

si, ark asın d an Milli Savunm a B akanınca Fat- sa'dakine benzer operasyonların sürdürülece­

ğinin -açıklanması, Türkiye'nin içinde bulun­

duğu koşullarda oldukça düşündürücüdür. Tüm kent halkının yerel yönetim de söz ve k a ra r sa­

hibi olduğu ve bu am aç doğrultusunda çaba­

la rın alabildiğine ' yoğunlaştırıldı ğı ö rg ü t olan belediyenin ve belediye görevlilerinin operas­

yonun adak noktasını oluşturm ası bizler açı­

sından düşündürücü b ir başka yöndür.

1 , *

A nâyasa ve diğer yasalard a yer alan ko­

. n u t dokunulm azlığı, kişi dokunulm azlığı, özel hayatın gizliliği, haberleşm e özgürlüğü, seya­

h a t ve yerleşm e özgürlüğü, kişi güvenliği gibi tüm temel h a k ve özgürlüklerin hiçbir yasal dayanağı olm adan,' .hem d e ’ devlet güçlerince- bir an d a hiçe sayılm ası, halkım ızın ve tüm dem okratik , k u ru lu şların vakit geçirm eksizin bu tü r olaylara karşı tav ır alm a gereğini bir kez d ah a o rtay a ’ koym uştur. Temel h ak ve öz­

gürlüklerin h e r geçeri gün daha fazla yok edil­

mesine karşı tüm dem okratik k u ru lu şların h al­

kım ızla birlikte en etkin m ücadele biçim lerini gündem e getirm eleri ’ a rtık b ir zorunluluktur.

ğıyla halkın yerel yönetim e katılım ı -sağlan­

mıştı. ' ■

Bugün, siyasal iktidarın . çeşitli sözcüleri

«Fatsa'da suç işlendiğini», «Fatsa’da bir avuç militanın- halkı baskı altın d a .tuttuğu» vb. ge­

rekçelerle operasyonu haklı gösterm eye çalış­

m aktadır. Aynı çevreler şu soruların da yanı-

• tını verm ek zorundadırlar.- F atsa Belediye Baş­

kanı «b'ir avuç m ilitanın oyuyla mı seçilmiştir?

Yerel yönetim suç işlediyse neden idari, ve adli so ru ştu rm ay a yönelm eden «operasyon», yapıl­

m ıştır? ■ ' ’

' G ünler boyu süren sokağa çıkm a yasağı­

n ın yasal gerekçeleri ve dayan ak ları nelerdir?

Fikri Sönmez neden • basma gösterilm em ekte­

dir? «Operasyon»da görev alan maskeli faşist­

. (Devamı 2. Sayfada)

(2)

(X. Sayfadan Devam) leri devletle kim ler yany an a getirm iştir?

Türkiye Mühendis ve Mimarları emekçi halk'm iradesini hiçe sayan, yasaları, ayaklar altına alan bu karanlık gidişe, bir parçası ol­

dukları* emekçi halkla birlikte, karşıdırlar ve karşı olmaya devam edeceklerdir, bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinde üzerlerine'düşen görevleri yerine getireceklerdir.

20.7.1980 tarihinde TÜM-DEB,. TÜMAS, TRT- DER, Ankara. Tabip Odası, TÖB-DER, H alkev­

leri, TGS A n k ara Şb., Çağdaş H u kukçular Der­

neği, TÜS-DER, Türkiye Z iraatçiler Dem eği b aşk an ları ile TMMOB Başkanı Yavuz Önen yaptıkları o rtak basın açıklam asında emekçi halka karşı yoğun b ir yoketm e ve yıldırm a Sa­

vaşm a girişiLdiği, faşist çetelerce cinayetlerin çiğnendiğini belrtm işlerdir. A çıklam ada ayrıca şu görüşlere yer verilm iştir : '

İçişleri Bakanı Çorum’da halka saldıran,

Sayfa : 2 ... ... - ... ...-... .

yirmialtı yurttaşımızı kanma giren faşistleri

«devletin yardımcıları» olarak niteleyebilmek- te, böylece öldürülen masum yurttaşların ya­

nında değil katillerin yanında açıkça yer ala­

bilmektedir. "

' Yaşadığımız günlerde tüm antifaşist güç­

lerin geniş halk yığınlarını yönlendirici prog­

ramlı ve kararlı bir çalışmayla kapsamlı- bir , mücadeleyi gerçekleştirmesi ertelenemez acil bir • görev olarak ortada durmaktadır. Bizler, egemen sınıfların belirlediği alanda mücadele­

yi sınırlamanın yenilgi, ile sonuçlanacağı bilinci ile örgütlü; yaygın kapsamlı bir antifaşist mü­

cadelenin gereğini vurguluyoruz.

Bizler, Türkiye öğretmenleri, teknik ele­

manları, memurları, sağlıkçıları, hukukçuları, tarımcıları, basın ve TRT emekçileri olarak em­

peryalizme, faşizme, şovenizme karşı' mücade­

leyi emekçi halkımızla birlikte ve tüm gücü­

müzle sürdüreceğiz.

___;____ ŞPMMO HABER BÜLTENİ _______

TMMOB ÇALIŞMALARI

. BÜLENT TANIK

Şehir plancısı, TMMOB II, Bşk.

«Umutsuzluğu tespit etmek umudun kendi­

sidir.» ' .

I9?9’un sonuna doğru hakim sınıflar baskı, terö r ve sindirm e politikalarını h ızla yoğun­

laştırdılar. Temel hak< ve özgürlükler bugüne ' k ad ar ■ görülm edik boyutlarda yok edilirken, örgütlenm e özgürlüğü de b u n u n dışında b ıra ­ kılmadı. Y ığınların h e r tü rlü siyasal etkinliği yasaklar ve' faşist çeteler ta ra fın d a n engellenip sabote edilirken, devrim ci, dem okrat,, aydın h er türlü yurtsever ses su stu ru lm ay a çalışıldı.

Birbiri a rd ın a gelen bu saldırı ve d arb eler o k ad ar ustalıklı düzenlenm iş ve o k a d a r kesindi ki, b u n a karşı koym ası beklenen güçlerin ör­

gütlülük ve bilinç düzeyi ve p rogram ları yığın­

la r için yeterli b ir ü m u t ışığı olamadı. Bunun sonucu kitlelerde başgösteren tevekkül ve k a ­ nıksam a, .önder k ad ro lard a da isteksizlikten yılgınlığa b ir dizi olum suz sonuç doğurdu.

. Bütün bu olumsuzluklardan kendini kurta­

rabilen, diri unsurların bu güne kadar sürdür­

dükleri olumlu mücadele unsurları ise, bütüne damga vurabilme sistemi iliğine ulaşamadığı için yapılan bir yığın olumlu iş de genel ge- rileyişin içinde varlığını hissetiremedi.

D em okratik kitle h areketinin ve örgütlen­

m esinin, 1977 - 1978’deki b aşarılı yükselişi, di­

ğ er birçok kitle örgütüne n a z a ra n TMMOB’nde 1979’un o rtaların a k a d a r sür.dü ve Eylül'ün 19’- u n d a parlak b ir eylemle noktalandı.

TMMOB’nde filizleri atılan geniş çalışan ke­

simlerin ülke çapmda ve mekana yapışık bir­

likteliğine yönelik ortak çalışma programı ken­

disini bir adım ileri götürecek Çalışanlar Ku- rultayı’na ulaşamadan parçalandı. Peşi sıra demokratik kitle- örgütleri ya kapatıldı ya da tek tek pasif ize edildi. ' • .

. 19 Eylül’den bu yana dokuz ayı aşkın bir sü re geçti : Suskun, etkisiz b ir bekleyiş döne­

mi. Bu süre içinde şubeler, odalar, birlik genel k u ru lla rı yapıldı. •

«3 aylık kışa dönemli çalışm a program ı»

hazırlandı, an cak ne bu n u ne de b aşk a öneri­

leri h a y ata geçirecek enerjiyi, gücü kim se ken-'

dinde bulam adı. .

Genel olarak solun hemen bütün kesimle­

rinin kitlelerden koparıldığı, daha dar müca­

dele alanlarına zorlandığı bu dönemde de ça-

resiz TMMOB dah a alçak gönüllü görevler yük­

lenm ek zorunda kaldı... ve giderek bu alçak gönüllü ..görevler, artık, zaten basın tarafın d an dikkate alınm ayan günlük ru tin bildiriler ha­

zırlam a ve hiçbirşey üretm eyen, çoğunlukla da zorla toplanabilen toplantılar düzenlem eye dönüştü"...

Küçük b u rju v a alışkanlıkları, kısır siyasi çekişm eler ve m ücadeleyi sol içi m ücadeleyle sınırlı görm e TMMOB özelinde de çeşitli so­

n u çlara yol açtı. Tıpkı diğerlerinde olduğu gibi onun işlem em esine neden oldu. Ve tıpkı her yerde olduğu gibi siyasal platform lardaki d ü ­ zelmelere koşut olarak b u ra la r da düzelecektir.

A ncak yaşadığım ız 9 aylık dönem i TMMOB örgütlenm esinde etkin olan bütün' güçlere; k u ­ ru lu şu n d an bu yan a geçen zam anın üçte biri devrim cilerin yönetim inde geçen örgütüm üzü kıyasıya irdelem e olanağını ve zorunluluğunu getirm iştir. Bu şans - iyi değerlendirilm elidir.

Böyle bir irdelem e tem el olarak genel k u ­ ru ld a yapılabilirdi. 60 kişinin söz aldığı 26. Ge­

nel K urul, genel olarak k u ru lu konuşm alarla tüketildi, denebilir... B ununla birlikte ancak öze yönelik bir kaç tespitin yapıldığı genel kongreden çok az kişinin izlediği ve oy b irliğ i.

ile geçen b îr »Yeni Dönem Çalışma Esasları»

kom isyon ra p o ru n u belirtm ek gerekir.

TMMOB’n in karşı k arşıy a bulunduğu bir çok sorun v a r d ır : K adro sorunu, mali sorun, od alar arası bütünlük, m erkez yapısının işle- , tilıpesi, g ruplar, bilgi üretim ' ve b u n ları akta-

• rım , örgütlenm e ve p ro g ram sorunları.

Bu ve benzeri diğer so ru n lar y an ın d a ta k ­ tik siyasi d ay atm alar b ir y an a bırakılırsa . TMMOB yönetim inde geçmişe göre b ir yeni arayış, dayanışm a gereğine inanç izleri gör­

m ek m üm kün. Henüz b ir genel sek reter seçil­

memiş olm asına rağm en o daların birlik b o rç -.

larım 20 ayda ödemek üzere bono verm eyi ka-

■ bul etm eleri, COPISEE'de geçen yıl kabul edi­

lemeyen yönetim sorum luluğunu kabul etme eğilimi, danışm a k u ru lu n d a da görüşülecek program hazırlık çalışm aları, • vb. o rtak eylem­

ler, iyiye gidiş belirtileridir.

9 ayın ard ın d an dağın fare doğurm am ası

" hepim izin a k tif katılım ıyla olacaktır. H edef m ühendis ve mîm'ar kitlesinin devrim ci dönü­

şüm ü olm alıdır. .

ŞPMMO GENİŞLETİLMİŞ YÖNETİM KURULU 19 TEMMUZ 1980’de TOPLANDI

ŞPMMO Yönetim K urulu, İşy e ri. Tem silci­

leri ve izleyici üyelerin katıldığı Genişletilm iş Yönetim K urulu toplantısında, İstanbul ve İz­

m ir deki Yüksek M im ar - Şehirci diplom a u n ­ vanlıların ŞPMMO’n a kabulü, Belediyeler Planlam a Hizm etleri Vakfı'm ıı çalışm aları ve ŞPMMO ile ilişkileri konularındaki gündem e ek olarak, üyelerin istem leri üzerine A n k ara'­

da Raylı Toplu Taşınım Sistem i ve serbest şe­

hircilik bürosu sahibi üyelerin so ru n ları konu­

' la n da görüşm eye açıldı., 1 ' . Toplantıda ilk olarak A n k ara’d a güncel bir mesleki konu olan M etro projesi ile ilgili ola­

ra k Belediye’nin mesleki kitle ö rgütlerinin gö­

rüşlerini öğrenm ek isteği karşısın d a ŞPMMO- nm konuya ilişkin çalışm aları irdelendi.

ŞPMMO’m n halen bu konudaki değerlendir­

me çalışm alarını sürdürm ekte olup, göriişleri-

• ni som ut no k taları üzerinde to p arlad ık tan son­

ra gereken açıklam ada bulunm ayı uygun gör­

düğü belirtildi. ' '

. İstanbul ve İzm ir'deki Yüksek Mimar - Şe­

hirci diplom a ünvanlıların ŞPMMO’n a kayıt olm ak istem lerine ilişkin görüşlerin geliştirile­

bilmesi am acı ile, konu G enişletilm iş Yönetim K u ru lu ’n d a tartışm ay a açıldı. Toplantıda, bu kişilerin k ay ıt edilip edilm em eleri hususu şu yönleri ile irdelendi .•

* TMMOB Yasası ve T üzüğünün ve ŞPMMO . tüzüğünün ilgili m addeleri u y arın ca bu ki­

şilerin ŞPMMO’n a kay ıtları konusunda h an ­ gi kriterlerin esas alınm ası gerekm ektedir : Diploma ünvanı veya iştigal alanı k riterleri

ayırım ı; ■

* Bu kişilerin ŞPMMO’n a kaydolm ak istem le­

rinin nedenleri , ve sonuçlarının, ŞPMMO'- n ın mesleki kitlesi içinde diğer üyeler a ra ­ sındaki konum larının ne olacağının ve m es­

leki ne gibi h a k la ra sahip olacaklarının ön­

ceden tanım lanm ası; '

* Bu kişilerin m esleki kitle içindeki konum ­ ların ın önceden tanım lanm asının, mesleki uygulam a alanım ızda uzm anlık ay ıra n ı ta- n ım la n y la ele alınm ası; «ŞPMMO bünyesin-

• de fark lı disiplinlerden olup, iştigal alanı birbirine yakın olan üyelerin .yer alm ası, bu ' üyeler a ra sın d a m esleki h a k la r açısından b ir fa rk y aratacak m ıdır? so ru su n u n ya­

nıtlanm ası; .

* Bu konunun, ŞPMMO üyelerinin m esleki denetim leri açısından önemi b u lu n m ak tad ır.

Halen, ŞPMMO etkin b ir mesleki denetim kurabilm iş değildir. Değişik disiplinlerden kişilerin ŞPMMO’n a k ay ıtların ın mesleki denetim i etkinleştirilm e çabalarını nasıl et­

kileyeceğinin açıklığa kavuşturulm ası; •

* Mesleki kitlesel ve dem okratik m ücadele içinde y er alan ŞPMMO’nın, bu anlam daki örgütsel gelişmelerine, bu kişilerin katılım - larm ın ne olabileceği; . '

* Ve bu kişilerin ŞPMMO’n a kaydolm aları d u ru m u n d a farklı eğitim lerden gelen üyele­

rin bir a ra y a gelm esinin «mesleki kişilik»

üzerine etkilerinin ne olabileceği; . Y ukarıdaki n o k ta la rd a yapılan ta rtışm a la r­

la, konunun genel b ir _ irdelenm esi yapılm ıştır.

Belediyeler P lanlam a H izm etleri V akfının kuru lu ş am açları doğrultusundaki faaliyetle­

rinde karşılaştığı darboğazların irdelendiği to p ­ lantıda, V akıf Yönetim K u ru lu n d an Cengiz TÜRKSOY Vakfın çalışm aları h ak k ın d a bilgi

(Devamı 3. Sayfada) i I 1 t c

X

]( c 1

i

i

•k a

k

n re m

M

.aı

s a

^’m jüi tan - m

:ta

" r

\ .. şu;

mı . caı

:d.e

■ 3UI

am

(3)

Sayfa : 3

(2. Sayfadan Devam)

verdi. Toplantıda Vakfın, örgütsel ve m ali sen ru nlarınuı iki temel darboğazı oluşturduğu, bugüne dek belediyelere hizm et götürm ek am a­

cını gerçekleştirem ediği ve bu an lam d a som ut çalışıpa program ım , gerçekleştirem ediği belir­

tildi. V akfın halen b ir ölçüde şeh ir plancıları­

na planlam a işi sağ lam ak tan öte faaliyete gire­

mediği; ancak gelecekte', esas am a ç la n doğrul­

tusunda uncolikle m ali çıkm azlarını aşm ası ge- rektigi vurgulandı. - '

T oplantıda son olarak serbest çalışan şehir plancılarının ilişkileri ve özellikle son im ar planı ihalesinde ’>• 35 dolayına düşen fiyatlar' ve plancıların birbirine p a ra teklif etm esi ve

istem esi kon u ları görüşülm üştür. Toplantının b aşında bu k o nunun gündem e alınıp alınm a­

m ası tartışılm ış, çoğunluğun konunun günde­

me alınm ası yönündeki eğilimi üzerine günde­

m in son m addesi olarak konu tartışılm ıştır.

Y ukarıda belirtilen ko n u lard a eleştirilen üyeler, konu gündem e geldiğinde, bu konunun serbest büro sahibi şehir plancılarının sorun­

la rın a ilişkin toplantıda tartışılm ası ’ istem inde b u lunarak, kısa b ir açıklam adan sonra toplan­

tıyı terketm işlerdir. D aha sonra yapılan ta rtış ­ m alarda konunun Yönetim K urulunca ele alın­

ması v e' bu tü r d av ran ışların yinelenm esini önleyici girişim lerde bulunm ası eğilimi ağırlık kazanm ıştır. •

______ 1 ŞPMMO HABER BÜLTENİ _______

SERBEST BÜRO SAHİBİ ŞEHİR PLANCILARININ TARTIŞILDIĞI TOPLANTI 3 AĞUSTOS 1980'DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ .

Serbest büro sahibi şeh ir plancılarının so­

ru n ların ın ta rtışıla ra k çözüm önerilerinin ge­

liştirilebilm esi um acıyla ŞPMMO tarafın d an 3.8.1S30 günü bir toplantı düzenlendi. Toplan- tıyu, serbest büro sahibi ŞPMMO üyelerinin yanışını diğer üyelerden çok sayıda izleyici k a ­

tıldı. ' . ,

, Toplantıda, ilk olarak ŞPMMO Başkanı A.

} Ö znur ÖZER, m esleki kitlesel ekonom ik h a k la ­

* rın korunabilm esi için ŞPMMO yönetm elikle­

rinin etkin biçim de kullanılm asıyla mesleki de­

netim in sağlanm asına çalışılacağını ve bu uy­

g ulam anın yam sıra, özellikle son yıllarda ser­

best şehir plancılarının (özellikle F grubu) a r ­ tışına k arşın ihale edilen im ar planları sayı­

sının azlığının y a ra ttığ ı istem - sunum denge­

sizliğinin giderilebilm esi çalışm alarının da, sü r­

dürü ld ü ğ ü n ü belirtti. Bu çalışm alar kapsam ın­

da M art 1980’de İm ar İskân B akanlığı’n a yapı­

lan girişim le, Ehliyet' Belgesi Y önetm eliği de­

ğişikliği çalışm alarının hızlanm ası ve mevzi im ar p lan ların ın yapım ında da ehliyet belgesi koşulunun a ran m ası istem inde bulunulduğunu

açıkladı. , ■

; D aha sonra, üyeler İller B ankası’n ın son im ar planı ihalesi sırasın d a o rta y a çıkan % 65’e k ad ar y a ra n fiyat düşürm e olayları ve yükle­

nicilerin birbirlerine im a r planı işlerin i dev- rot m eleri ve p a ra verm eleri için aracılık yap­

ma önerilerinde b u lu n m aları konularını ta rtı­

şırlar; konu ile ilgili üyeler 'açıklam alarda bu­

lundular. Toplantıya k atılan diğer üyeler de bu konulardaki kişisel görüşlerini ve yorum ­ larını sundular.

Yakın geçmişte m eydana gelen bu ve ben­

zeri diğer olayların tartışılm asından sonra, ge­

nel an lam da b u g ü n e dek o rtay a çıkan so ru n ­ ların temel nedenlerinin tartışılm asına geçile­

rek, bazı üyeler tarafın d an kısa ve u zun dö­

nemli çözüm önerileri getirildi. Sorunun tem e­

linde, im ar planı yapım işinde, bu işi yapan yüklenici sayısının m evcut iş sayısına oranla fazla olm asının y er aldığı, bun u n sonucu çıkar çatışm aları ile ihale bedellerinin aşırı o ran lar­

da düşürüldüğü, ayrıca b u sistem içinde im ar planı dağıtım işlerinin h ak ça olmadığı, bu du­

ru m u n ise pek çok serbest büro sahibi şehir plancılarını ekonom ik güçlüklere götürdüğü

görüşleri belirtildi. ,

Bu tü r so ru n ların , çözümlenebilmesi İçin üyeler ta rafın d an çeşitli öneriler getirildi. Ge­

nel an lam d a getirilen bu önerilerin dah a a y rın ­ tılı olarak incelenm esi ve toplantıda o rtay a çık­

m am ış olabilecek .diğer çözüm lerinde geliştiri­

lebilm esi am acıyla b ir kom isyonun k u ru larak hem en çalışm aya başlam asına k a r a r verildi.

Komisyon üyeleri olarak; Bülent COŞKUN, Ca­

h it. KALENDEROĞtU; Ali Ulvi • ULUBAŞ,- Kok­

sal KILIÇLI ve E rhan BENLİ seçildiler. Komis­

yonun çalışm alarını 23 Ağus'tos 1880’e k a d a r ta ­ m am lam asına k a ra r verildi.

ŞPMMO PLANLAMA DERGİSİ HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

ODTÜ - ŞBPM PLANLAMA EĞİTİM PROGRAMINI GELİŞTİRME SEMİNERLERİNİN

İKİNCİSİ. YAPILDI

İlki, , dizi o larak 20, 27 Temmuz ve 3, 10 Ağustos 1978’de gerçekleştirilen «Planlarda Eği­

tim Program ını Geliştirm e Sem inerleri»nin İkincisi 29 Mayıs 1980’de ODTÜ - Şehir ve Böl­

ge P lanlam a Bölümü’nde yapıldı.

• Şöhir ve Bölge P lanlam a Bölümü Başkanı Prof. Dr. İlhan TEKELİ ta ra fın d a n H azırlanan

«ODTÜ Ş ehir ve Bölge P lanlam a Eğitim Prog­

ram ınım Yeniden Düzenlenm esi Ü zerine Dü­

şünceler» başlıklı «Planlama Eğitim Program ı­

nı G eliştirm e önerileri I», tartışm ay a açıldı.

Sem inere öğretim üyelerinin ve öğrencilerin katılım ları çok düşük oldu. • ,

Seminerde ilk olarak Prof. Dr. İlhan TE­

KELİ düşüncelerini özetledikten sonra, ŞPMMO özetle, aşağıdaki görüşleri sundu :

Bugün ülkem izde p lan lam a uygulam a ala­

nının sorunları yalnızca yasal çerçeve içindeki kurum sallaşm ış p lan lam a eylem alanına •. tem el­

lendirilem ez. M evcut k urum sal yapının k ay ­ naklandığı piyasa ekonom isi koşulları da, plan­

lam a eylem lerinin u ygulanm a alanlarını olum ­ suz yönde etkilem ektedir. İşte bu nedenle, plan­

lam a eğitim program ının tem ellendirilm esi önerilen «Politika K onsantrasyon A lan larım ın (PKA) belirlenm esinde, yalnızca k urum sallaş­

mış p lanlam a uygulam a a la n ın ın , sorunlarının temel alınm ası, yeterli olm am aktadır. Bunun y anında yetişecek plancıların m ezun olduktan sonra karşılaşacak ları «gerçek planlam a yaşa­

m ına -göre» donatılm aları gerekir. Bunuıi için­

de, Eğitim in ve Bölümün .dış çevre ile'işlev sel ilişkiler içine girmesi, öğrenciye daha eğitim i sırasın d a meslek alanını tanıtıcı olması gere­

kir. Bu d o ğ ru ltu d a , ŞPMMO Bölüm ile dış çev­

re arasın d a köprü görevi üstlenm eye ve bu bağ­

lam daki ilişkileri k u rm ay a hazırdır.

Öte yandan, değindiğim iz görüşlerin ger­

çekleşmesi için «Katılımcı Eğitime» ağırlık, ve­

rilm esi gerekm ektedir. Bunun içinde öğretim k adrosunun ve verdikleri eğitim in mesleki uy­

gu lam alard an kopuk olm am ası gerekli'.

P lanlam a uygulam a alanıyla eğitim arasın ­ daki ilişkilerin, önferilen" e ğ itim , program ında PKA’n a tem ellendirilen h e r h ü n e r alanı için geliştirilm esi gerekm ektedir. Bu* bakım dan, önerilen eğitim p rogram ında belirtilen h ü n er alan ların d an m ezun olacak plancılar, «Planla­

m a eylem inin gerçek an lam d a kurulabilm esi»

o rtak am acı e tra fın d a birleşerek, kendi h üner alan ların ın b u am aca ulaşm adaki rolünü ve .yerini k avrayabilin eli ve mesleki uygulam ala--

rını da b u yönde sürdürm elidirler.

ŞPMMO, giderek genişleyen kitlesiyle b ir­

lik te toplum sal olgularla: olan yakın ilişkilerini artırm ay ı ve hızla değişm ekte, olan b ir toplum ­ sal yapıda üzerine düşen işlevleri yerine getir­

meyi görev bilm ektedir.,, • ŞPMMO, bu tü r ilişkilerinde kullanabileceği araçlard an birisi, am a en öne,millerinden birisi olan yayın çalış­

m alarında yeni b ir aşam ay a gelmiş bulunm ak­

ta ve olanaklarını zo rlay arak P lanlam a Dergi­

sin in çıkarilabilm e koşullarını araştırm ak tad ır.

Planlam a D ergisinin çıkarılm asında hiç şüphesiz en önemli sorunlarından birisi akça- sal olanakların çok kısıtlı olm asıdır. Yapılan çalışmalar, b ir sü re için de olsa bazı y an gelir 1 jlanaklarm m (reklam gelirleri gibi) yaratıl- nasıyla Planlam a D ergisi’nin çıkarılabileceğini

>rtaya koym uştur. A ncak' ak çasal olanakların yaratılabileceğini v arsay sak bile, b ir dergi çı- - t arm anın getireceği bazı yan yüküm lülükler

[derleme, araştırm a, m izam paj vb,) v a rd ır ki, - m nlar derginin sürekliliğinin sağlanm ası açı­

mdan- çok önemlidir. Bu konuda, ŞPMMO k it­

lesinin büyük destek" sağlayacağına inanıyoruz.

P lanlam a Dergisi’nin geniş b ir kitleyle ile­

tişim k u rm a gereği, doğal olarak derginin içe­

riğinin saptanm asında belirleyici öge olacak­

tır. Derginin içeriği hak k ın d a h azırlan an öneri taslağı aşağıda sunuyoruz. • .

- * Yerli ve yabancı yayınların tanıtılm ası, . * Planlam a kuram ı ve uygulam alarıyla

ilgili çeviriler,

* P lanlam ayla ilgili m akaleler,

* P lanlam ayla ilgili g ü n c e l. yorum lar, , * O sm anlı İm paratorluğu ve C um huriyet dönem ine ilişkin planlam a deneyim leri, belge­

ler, yasalar, içtihadlar.

* Yerel yönetim lerde örgütlenm e biçim ­ leri üzerine dünyadan ve T ürkiye’den örnekler,

* .Belediyelere p ratik k o n u lard a yardım cı olabilecek çalışm alar,

* Belediyelerin kendi sorunlarını aktarıp, tartışabildikleri yazılar, , -

* Belediye yetkilileriyle yapılan söyleşiler,

* Gezi no tlan .

Seminerde, ikinci görüşü öğrenci, temsilcisi sunmuştur. Özet olarak, eğitimde, kuram ve uygulama arasındaki ilişkilerin kurulması ve planlama öğrencilerinin hizmet alanlarını tanı­

yarak eğitilmeleri gereği belirtilmiştir. , ' ŞPMMO, planlama eğitim programını ge­

liştirme yönünde, bundân sonra yapılacak ça­

lışmaların başarılı sürmesini ve somut sonuç­

lara ulaşmasını bekler. Çünkü yıllardır sürege- . len -eleştirilere, tartışmalara dayanarak getiri­

len somut önerilerin hayata geçirilmesinin za­

manı gelmiştir. ŞPMMO bu konudaki çabalar­

da üstlendiği görevlerini bundan sonrada sür­

dürecektir.

Önerilen ve önerilebilecek benzeri konular, , derginin olabilirliği hakkında düşünceler, ilgili

konulardaki birikimler, deflemeler, araştırma­

lar, hâkkmdaki görüş, öneri ve' kaynakların ŞPMMO Yayın Kurulukla iletilmesi gelecek çalışmalar için yararlı olacaktır. Tüm üyeleri­

mizin bu konudaki katkılarını bizden esirge­

meyeceğine inanıyoruz.

(4)

Sayfa : 4 --- .--- ---—

TEZ ÖZETİ

Konu : «TÜRKİYE'DE ULAŞIM SİSTEMLE­

RİNİN GELİŞİM SÜRECİ VE MEKANSAL YA­

PIYA ETKİLERİ» .

ODTÜ Şehir ve Bölge P lanlam a Bölümü, Bölge P lanlam a Yüksek Lisans Tezi, 154 sayfa, Kasım 1979, Saffet ATİK, Tez Yöneticisi : Asst.

Prof. Dr. Tansı ŞEN YAPILI. -

Ulaşım sistem lerinin gelişimi ile ekonomik ve m ekansal yapıların gelişimi arasın d a ne­

densel ilişkilerin varlığı bilinm ektedir. Ulaşım sistem lerindeki gelişm elere koşut olarak ekono­

mik büyüm e ve/veya kalkınm anın elde edil­

diği, m ekansal oluşum ların karm aşıklaştığı ve belirginleştiği ku ram sal ve am pirik olarak ka­

nıtlanm ıştır.

Tezde genelde am açlanan anılan yapılar arasındaki ilişkilerin varlığı ve yönünün ülke­

sel ölçekte —Türkiye deneyimi gözetilerek—

sayısal o larak saptanm asıdır. K ullanılan k u ­ ram ve tek n ik ler araştırm ayı coğrafi - istatis- tiki .bir yaklaşım biçimine sokm uştur.

Ulaşım sistem leri ile ekonomik ve m ekan­

sal y apılar ve bunların tem eldeki belirleyicileri kuşkusuz durağan değillerdir. Bu gerçek göze­

tilerek irdelem eler farklı zam an kesitlerini içe­

ren b ir süreç içinde .ve gelişmeleri nedenleyen politik ve ekonomik güdüler değerlendirile­

rek yapılm ıştır. .

A raştırm ada dem iryolu ve karayolu ağları ve bunların topolojik irdelem elere olanak sağ­

layacak olan çizgileri ulaşım sistem lerinin gös-

______ ŞPMMO HABER BÜLTENİ ____ ,___

<0

tergeleri varsayılm ıştır. G.S.M.H. değerleri eko­

nom ik büyüm enin, kentsel nüfus büyüklükleri ve ülke düzeyinde dağılım ları d a m ekansal ya­

pının göstergeleri olarak değerlendirilm iştir.

, İrdelem e ülkede ilk dem iryolunun k u ru l­

duğu 1860 yılından başlam aktadır. 1860 - 1923 dönem inde yarı koloni tipi bir ekonomide artı ürünün en ucuz yoldan d r e n a jın ı’sağlayan ve topolojik açıdan işletici çıkarlarını en üst dü-1 zeye ulaştıran «ağaç tipi» dem iryolunun bu bi­

çim lenişindeki güdüler araştırılm ıştır. Anılan form un kentleşm eye etkileri bilgiye uzaklık nedeni ile ayrıntıda irdelenem em iştir. Bu for­

m un elde ediliş am açlarına uygun olarak, Os­

manlI Türkiye'sinde dem iryollarının k u ru ld u ­ ğu bölgede ekonomik gelişm enin elde edildiği, ancak bundan işletici ülke, ekonom ilerinin y a­

rarlan d ığ ı sayısal olarak saptanm ıştır.

C um huriyet Türkiye'sindeki gelişm eler 1923 - 50 ve 1950 - 75 dönem lerinde araştırılm ış­

tır.

1923 - 50 yıllarında ulaşım sistem leri —özel­

likle dem iryolları— milli ekonom inin hizm e­

tinde k ay n a k la n h arak ete geçirm e am acına yönelik olarak geliştirilm iştir. D em iryolları po­

litikasının tem elleri «milli ekonomi, milli bü­

tünlük, milli savunma» olarak tan ım lan m ak ta­

dır. İm paratorluk dönemi gelişm elerine • göste­

rilen karşı çıkıcı tutum ulaşım sektöründe de izlenebilm ektedir. Özellikle 1935'lerden sonra

«İltisak hatları» yapım ı ile dem iryolları ağaç şem adan topolojik olarak kullanıcı çıkarlarını üst düzeye çıkaran ve «çelik çemberler» olarak nitelendirilen «ağ şema»ya dönüşm üştür.

Bu dönemde dem iryolları gelişiminin kent-

İLLER BANKASI GENEL MD.’NCE 8.7.1980 GÜNÜ İMAR PLANI İHALELERİ YAPILDI

Aşağıdaki im ar planı işleri gösterilen ü cretler karşılığında ihaleye çıkarılm ış ve k arşı­

la rın d a belirtilen yükleniciler üzerinde k alm ıştır (F G rubu).

- Keşif Bedeli (Bin TL.)

Almış

; Bedeli Yüklenici

Kara pürçek (Balıkesir) 527 198 Koksal KILIÇLI

K arah isar (Denizli) 527 188 Ş ükrü DAĞLI

İspir (Erzurum ) 508 175 Ö m er -ŞAMLI

Ü nlüpm ar (Güm üşhane) 383 380 • H aşan GENÇAĞA

Torul (G üm üşhane) , 322 . 322 Erkal KEÇE

Yassıçağıl (Amasya) 301 ' » , 300 S erhat TİGREL

İskenderun (Trabzon) 301 301 Oğuz ALDAN

Görüldüğü gibi İller Bankası keşif bedelleri «ŞPMMO Şehircilik H izm etleri En Az Ü cret Yönetmeliği»ne göre belirlenen düzeylerin a ltın d a kalm aktadır. Bununla birlikte bazı yükle­

nici üyelerimiz, zaten düşük olan bu bedelleri daha d a ve h a tta '% 65'e v aran o ra n la rla dü­

şürm üşlerdir. İhale bedellerinin bu denli düşürülm esi veya düşürülm esine neden olunm ası, mesleki, kitlesel, ekonomik haklarım ızın korunm ası çabasıyla bağdaşm am aktadır. Şehir planlam a mesleğinin korunm ası çabasında tüm üyelerim izin birlikteliği, kitlesel h ak ların bi­

reysel çık arlard an önde geldiği bilincinde olm aları ile olanaklıdır. ' ,

leşmeyi nedenlediği söylenemez. Dem iryolu ağında yer alan nok taların (kentlerin) topo­

lojik erişilebilirlik göstergeleri (Shimbel - k a tz ’ göstergeleri) ile kentsel nüfus büyüklükleri arasındaki korrelasyon k atsay ıları. 1935 ve 1945 yılları için r, = —0.15 ve r 2 == —0.07. olarak 0.025 ‘güven düzeyinde anlam sız bulunm uştur.

Ancak ilgi çekici olan katsayının eksi işaret alm asıdır. Bu d u ru m dem iryollarının gelişmeyi yurt, düzeyine yaym a am acına yönelik gelişti­

rilm esinden kaynaklanm ıştır.. Batı - Doğu yö­

nündeki gelişim O rta ve Doğu A nadolu'da az nüfuslu kentlerde büyük erişilebilirliği neden- lem iştir. Bu bölge ve kentlerinde kentsel nüfus belirli bir süre sonra (lagging) artm ıştır. A n­

cak dem iryolları politikasına koşut olarak tını­

lan bölgelerde yaratılm ak istenen gelişme m erkezlerinde (Kayseri, M alatya, Erzurum gibi) kentsel nüfus ülke ortalam asının ü stü n ­

de artm ıştır. . '

1950 - 75 dönem inde ise bağlantı sistem le­

rinde Öncelik karayollarına verilm iştir. Bu dö­

nemde izlenen liberal ekonomi politikasında bağlantıları bölge m erkezlerinden , başlayarak geliştirm ek ve böylece gelişmiş alan lard ak i po­

tansiyelden ivme kazandırıcı olarak y a ra rla n ­ m ak istenm iştir. K arayolları 19S0İ1 -yıllardan sonra yine batı - doğu yönünde geri kalm ış yö­

relere sarkm ış ve giderek karm aşıklaşm ıştır.

Bu gelişime koşut olarak ülke ölçeğinde k a ra ­ yollarının yum aklaştığı gelişme m erkezlerinin y an ısıra «Gelişme A ksları»nın da belirginleşti­

ği izlenebilm ektedir. .

K arayolları gelişim inin kentleşm eyi neden­

lediği bilinm ektedir. K arayolları ağı n o k ta eri­

şilebilirlikleri ile kentsel . nüfus büyüklükleri arasın d ak i korrelasyon k atsay ıları 1960, 1970 ve 1975 y ıllan için sırası ile r, = 0.56, r 2 = 0.41 ve r ;l = 0.38 olarak bulunm uştur. D eğerler 0.25 güven düzeyinde istatistiki olarak anlam lı iliş­

kileri gösterm ektedir. Böylece k arayollarının iletici güç olarak kentleşm eyi nedenlediği coğ­

rafi - istatistiki yöntem ler de kanıtlam ıştır.

Ç alışm anın son bölüm ünde ise k en tler ka- dem elenm eyi yatay düzenler içinde irdeleyen m erkezi yerler k u ram ın ın trafik ilkesine .göre oluşan kuram sal ağ ile 1975 karayolu.' ağının yapay ağ aç şem aya dönüştürülen çizgesi' ara»

sındaki biçim sel benzeşm e ve bu ağ ‘üzerindeki kentlerin «Stahler endeksi»ne göre 'kadem elen- mesi araştırılm ıştır.

S o n u ç ta - karayolu çizgesindeki bağlantı düzeninin kuram sal kadem elenm edeki soyut b ağ lan tılara benzediği ve k en tlerin yapay şe­

m adaki kadem elenm esi ile DPT - KÖYD çalış­

m asındaki kentsel / kadem elenm e ara sın d a da birliktelikler olduğu görülm üştür. Böylece T ür­

kiye deneyim inde bağlantı sistem leri ile m e­

kansal oluşum lar arasın d a kuram sal ve am pirik yöntem lerle açıklanan ilintilerin varlığı sa p ta n ­ mıştır. •

SAYIN ŞPMMO ÜYELERİ, .

ODAMIZIN- MESLEKİ VE ÜYELERİNE İLİŞ­

KİN KONULARDA ETKİNLİKLERİNİ ARTI­

RABİLMESİ ÜYE ÖDENTİLERİNİN ZAMA­

NINDA TOPLANABİLMESİ GEREKMEKTE­

DİR. BU KONUDA SİZ ÜYELERİMİZİN DES­

TEĞİNİ BEKLEMEKTEYİZ.

Feryal Matbaacılık ve K âğıtçılık Sanayii Ankara — Tel : 25 38 78

GÖNDEREN : TMMOB ŞEHİR PLANLAMA Konur Sok No.

4/2

M İM AR VE MÜHENDİSLERİ ODASI

Yenişehir/ANKARA

GİDECEĞİ YER :

(5)

KSSÂ HABERLER

ŞPMMO YÖNETİM KURULUNA YENİ ATAMALAR YAPILDI

5.5.1981 günü yapılan Yönetim Kurulu toplantısında Yönetim Kurulu üyelerinden Hilal EREN,'in istifasının kabulüne ve yeri­

ne yedek yönetim kurulu listesinin başında bulunan Eren KALE'nin Yönetim Kurulu üyeliğine atanmasına karar verilmiştir.

23-8.1981 günü yapılan Yönetim Kurulu toplantısında da Eren KALE'nin istifası ka­

bul edilmiş ve ikinci yedek üye Ergun ER- GANÎ'nin görevi kabul etmemesi üzerine üçüncü yedek üye Barış ÎLHAN’m yönetim

k u ru lu ü y e liğ in e

atanmasına karar verilmiş

tir.

Vlfâl hı ?ik Vrnsüida ŞPİİC P

p Uy.-! dimim

Üye No Adı ve Soyadı Mezun Olduğu Okul

389 Haluk Tunus ODTÜ

390 Naile Tohumcu » .

391 Çetin Turgay Günai »

392 Sıman Kantar »

393 Haşan Duygulu »

394 Ali Zambakoğlu »

395 İbrahim Boyııukalın Berlin T- Ün.

896 Seza Candan Ünver ’ ODTÜ

397 Yıldırım Türker »

393 Ahmet Özer İÜ. Güz San.

339 Sedat Aklan ODTÜ

400 Necip Kumbaracıbaşı ÎTÜ M. F.

-401 Muhammed Akın ' ÎDMMA 402 Murat Cemal Vefkioğlu Her.-W-U.

403 Selma Akova ODTÜ

404 Kudret Y'asa »

405 Simin Karaburçak »

406 Münevver Eminoğlu »

407 Ttezzan Anten »

i l

Cum huriyetten

İMAR YASASININ BAZI MADDE­

LERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN ŞPMMO ’ÖNERİLERİ İMAR VE İSKAN BAKANLIĞINA İLETİLDİ.

ŞPMMO tarafından oluşturulan İmar Mevzuatı Çalışma Grubu Haziran ayı için­

de çalışmalarının bir bölümünü tamamlaya­

rak, İmar Kanunumun bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin önerileri içeren bir rapor I.I.B.’na iletildi.

Bilindiği gibi ülkemizde her tür­

lü fiziki yapılaşma eylemine ilişkin yasal yaptırımları ve denetimi içeren imar mev­

zuatının temel hükümleri İmar Kanunu’nda yer almaktadır. Bugün ülkemizde mekansal planlama kararlarının arazi kullanım ey­

lemleri üzerinde etkin olmadığı da bilin­

mektedir. Bu nedenle, öncelikle İmar Kanu- nu’nda bazı değişiklikler yapılarak, mekan­

sal planlamanın (bölge planlan ve çevre düzeni planlarından bağlıyarak imar plan­

ları ve uygulama planlarına varan bir kade­

meler bütünü içinde) ülkemizde arazi kul­

lanımına ilişkin eylemler üzerinde daha et­

kin kılınması sağlanmalıdır. Ve ayrıca, im ar Kanununun bazı maddelerinin uygu­

lanması sırasında doğan aksaklıkların ve bu Kanunla getirilen bazı yaptırım eksiklik­

lerinin giderilmesi içinde gene bazı madde­

lerde değişikliklerin yapılmasına gerek var­

dır-

Yukarıda belirtilen amaçlar doğrultu­

sunda ŞPMMO tarafından hazırlanarak I.I.B.’na sunulan Raporda İmar Kanunu’nun 14, 25, 27, 28, 33, 34, 35, 42, 45, 48, 50, 52, 55, 5-8. 57, Ek-7 ve Ek-8'nci maddelerinde bazı değişiklik önerileri getirildi.

Ancak, İmar Kanunu’nda yukarıda be­

lirtilen maddelerle ilgili parçası değişiklik önerilerinin yeterli olmayıp, İmar mevzuatı­

nın genel anlamda ve bütüncül bir yaklaşım­

la yeniden ele alınması ve bu anlamda me­

kansal planlamaya ilişkin sorunlara köklü çözümler getirici önerilerin geliştirilmesine gerek duyulmaktadır. Bu amaçla, ŞPMMO İmar Mevzuatı Çalışma Grubu ve MO Ça­

lışma Grubundan oluşturulan ortak komis­

yon çalışmalarına Ağustos 1981 den, itiba­

ren başlanacaktır.

_____ ŞPMMO HABER BÜLTENİ ---- --

Yerleşme Birimleri ve Şehircilik Enstitüsü Kuruldu

İstanbul Devlet Mimarlık ve Mühendis­

lik Akademisi Mimarlık Fakültesi bünyesin­

de kurulan Enstitü'ye üye olmak isteyen üyelerimiz başvuru formunu Odamızdan temin edebilirler.

Enstitü’nün yönetmeliğinde belirtilen amaçlar ve çalışma alanları özetle şöyle dir. «Ülke yerleşme sorunları ve bu sorun­

lar kapsamına giren toplumsal, ekonomik, kültürel ve fiziksel araştırmaları yapmak, tarihsel perspektif ve teknolojik gelişme çerçevesinde yeni gelişmeleri izlemek bu amaçla ülkeler arası bilgi aktarımım sağla­

mak ve bilgi birikimini gelecek nesillere aktarmak amacıyla yukarıda belirtilen ça­

lışmaları uygulamalı olarak yapma olanak­

larını kullanmak.»

' Bu amaçla yapılacak çalışmalar, Eği­

tim ve Öğretim Çalışmaları, Araştırma Ge­

liştirme ve Planlama Çalışmaları ve bu ça­

lışmaları yürütmek için Çalışma Gruplan Kurmaktır. Eğitim ve Öğretim Çalışmaları, gereğinde kamuya açık konferans, sem­

pozyum, seminer, panel ve kursları da içer­

mektedir. Araştırma, Geliştirme ve Planla­

ma çalışmaları da, Kırsal, kentsel, Büyük şehir bölgeleri, bölgesel ve ülkesel yerleş­

me yapısı ile ilgili her türlü toplumsal, eko­

nomik, kültürel ve fiziksel araştırmaları bir bütün ve bütünün parçaları halinde yap­

mak, konut alanları, endüstri alanları, hiz­

met alanları, rekreasyon, serbest ve yeşil alanlar, ulaşım vb. ile ilgili olarak envan­

ter çalışmaları yapmak; planlama, tasar­

lama, düzenleme ve uygulama faaliyetlerine veri ve direktif oluşturacak ölçütlerin be­

lirlenmesini sağlamak; tarihi sit ve kentle­

rin, eski kent mekanlarının, tarihi dokusu­

nu korumak, sıhhileştirmek ve geliştirmek amacı ile envanter çalışmaları yapmak;

yukarıda belirtilen konularda bilimsel in­

celemeleri ve araştırmaları yapmak gibi amaçları içermektedir.

Amaçlar konusunda daha ayrıntılı ve üyelik koşulları hakkında ki bilgiler Oda­

mız sekreterliğinden temin edilebilir.

__________ - ______________ ____ Sayfa : 5

G üllüm üze” Teknik Kongresi Y apılıyor

Türk AlüicnJis ve Aliı s ı r Odaları Bi t­

liği Yüncüm kurulunca bu yılın çalışma progr amına a h u m ■ ( umh u rg et T en Giinü- mû/A Teknik Kongresi l'.T.l Ekim a;, m i 'kic.'-i yarısında toplanacaktır. Kongrenin

’..paşamı >u dür; ana ba , i ıhın l.ıplanmakta-

, -dır.

\

1. Tarım. Orman, fJnyvaimıltk 2. Maden. Sanayi. Enerji

3. Kentleşme. Y andaşına. Çevre, l'laşını

•1. Mühendisiik. .Mimarlık

Konma- hazırlık çalışmaları lıeı* ana

başlık için ilgili oda temsilcilerinden oluşan alt komitelerle, odaların temsilcilerinden oluşan bir üst komite tarafından yürütül­

mektedir.

Kongrenin amacı, yalnızca TMMOB’in açıklanan başlıklar altındaki birikiminin ortaya konması ile sınırlı olmayıp, bu konu­

larda çeşitli çevrelerde oluşan birikimin, konuların değişik boyutlarının ortaya kon­

masıdır.

Alt komiteler şu ana kadar tartışılma­

sı istenen konularda sunulacak tebliğlerle

bunları sunacak tebliğcilerden bir bölümünü saptayarak üst komiteye iletmiş bulunmak­

tadır. Kongre boyunca tebliğlerin yamsıra, panel, dia gösterisi, fotoğraf sergisi gibi et­

kinliklere de yer verilmesi için gerekli ha- z!ılıklar yapılmaktadır.

Kongre çerçevesinde tasarlanan teb­

liğ, panel, gösteri vb. etkinliklerin bir bö­

lümü kesinleşmiş olmakla .birlikte kesin program Ağustos ayı sonunda belirlenecek, buna göre kongre dört ya da beş gün ola­

rak Ekim ayının ikinci yarısında saptana­

cak bir tarihte toplanacaktır.

(6)

Sayfa : 6- ŞPMMO HABER BÜLTENİ

TEZ ÖZETİ

67S5/1605

SAYILI İMAR YASASININ

42,

MADDESİNE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM.

Ömer KIR AL, 13.1.1981 (IX+ 104 s.)

TEZ YÖNETİCİSİ : TUĞRUL AKÇURA Tez günümüz imar mevzuatı çerçeve­

sinde imar planlarının uygulanması ama­

cıyla yapılması gereken resen parselasyon planlarının irdelemesini amaçlamaktadır.

Bu irdeleme sürecinde resen parselasyon planlar mm tarihsel gelişmesinden hareket­

le günümüzdeki işleyişi ele alınmakta ve günümüzdeki işleyiş örnek olaylarla açık­

lanmaya çalışılmaktadır. 6785/1605 sayılı İmar yasasının 42. maddesi ile belediyele­

re, imar planlarının gerçekleşmesini sağ­

lamak amacıyla arazi ve arsaların resen birleştirilmesi, ayrılması ve hisseli yada hissesiz olarak imar parselleri durumuna getrilerek eski sahiplerine dağıtabilme yet­

kisini vermektedir .

Bu işlemler sırasında belediyeler, yol ve yeşil alanlar için alanın % 25 ine kadar bir kısmım bedelsiz olarak ayırabilmektedir. İş­

te bu yetkiyle belediyeler imar planlarına göre, kentsel alandaki arsa ve arazileri, sa­

hiplerinin olurunu almaksızın imar parsel­

leri durumuna dönüştürme olanağına sahip tirler. Bu olanağa karsın resen parselasyon planlarının günümüzde yaygın olarak kulla­

nılmadığı tahmin edilmektedir. İmar plan­

lama sürecini ve kentlerin gelişmelerini eleştiren bazı yazarlar bu yöntemin kulla­

nılmasını savunarak planlı bir gelişmenin sağlanacağını belirtmektedirler. Ancak gü­

nümüzde gerek imar planlama sisteminin özellikleri ve gerekse kentlerin gelişmesinin özellikleri, bu türden savları doğrulama- maktadır. Bugün imar planlama sistemiyle kentlerin gelişmesi denetlenememektedir.

Plana rağmen parselasyonlarla gecekondu­

laşma, kaçak apartmanlaşma vesaire büyük kentlerde % 60 dan fazla bir, yer tutmakta­

dır. Ayrıca plana göre rızai parselasyon türünden mevzi plan ve parselasyonlar imar planı sınırları dışında odak noktaları yaratarak çevrelerinde yerleşme talepleri oluşturmaktadır- Diğer yandan, kentlerde giderek yaygınlaşan hisseli tapu türü mül­

kiyetlerin olduğu bölgelerde, 42. madde uy­

gulaması (resen parselasyon) sonucu elde edilen imar parselleri çok miktarda hisse- lendirildiği için, bu bölgelerin gelişmesi ola­

naksız duruma gelmektedir.

Özellikle büyük kentlerin mekansal bi­

çimlenişlerinde, büyük ölçüde gecekondu­

laşma, kaçak apartmanlaşma türü yerleş­

melerin üzerinde yer aldığı plana rağmen rızai parselasyonlar ve mevzii planlar yo­

luyla toplu konut girişimleri, konut koopera­

tifleri, sanayi girişimleri türü yerleşimlerin üzerinde yer aldığı plana göre rızai parse­

lasyon planlarıyla, imar planının önerdiği gelişmenin sağlanması ve denetlenmesi gi­

derek olanaksız bir duruma gelmektedir.

«5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ DEĞİŞEN ÇEVRE KAVRAMI VE PLAN­

LAMA SEMPOZYUMU», isimli kitap, oda­

mız kitaplığına konmuştur. Söz konusu, ki­

tap, Ege Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fa­

kültesi, Kent Planlama Bölümünün, İzmir Metropoliten Alan Nazım Plan Bürosunun yardımıyla hazırladığı sempozyumdaki teb­

liğleri içermektedir. Kitap’ta Dr. Tayfun Taner’in, «Planlamayı Planlamak», Dr. Or- can Gündüz’ün «Fiziksel Planlama Çalışma­

larında Çevreselci Yaklaşım», Dr. Bozok Özerdimün «Kentsel Çevre ve İnsan», Prof.

Dr. Ahmet Samsunlu, Ass. Davut Özdağlar’m

«Metropoliten Şehir Planlamasında Endüst­

ride Oluşan Artık Suların Bir Faktör Ola-

Ç /+ İ 1

(Sayfa T den Devam) zamanı gelmiştir. Mesleğimizi doğrudan il­

gilendiren pek çok gelişme söz konusudur ve bu gelişmelere ŞPMMO Yönetim Kuru­

lu doğrudan ve dolaylı olarak katkı koymak, kararlılığı udadır.

Hepimizin ŞPMMO çatısı altında derle­

nip toparlanmasının gereği , önadadır.

ŞPMMO Yönetim Kurulu üyelerinin maddi ve manevi desteği olmaksızın üyelerimizi ve tüm toplumu doğrudan ilgilendiren mes­

leki gelişmeleri izlemek, yorumlamak, kat­

kı koymak gibi eylemleri yürütecek güçten yoksundur.

Hepimizin başta il ve işyeri temsilcilik­

leri olduğu halde dinamizm içinde olması ve ŞPMMOiıa katkıda bulunması kaçınılmaz­

dır.

Yönetim Kurulu üyelerinden gelecek yönlendirmeleri değerlendirecek ve bir • program çerçevesinde şehir ve bölge plan­

lama mesleğinin tek sesi olarak tabandan gelen güdüleri daha üst makamlara iletme­

ye çalışacaktır.

Katkılarınızı bekler, saygılarımızı sunarız.

rak Yeri» Doç. Dr. Ertuğrul Erdim’in «Katı Artık Giderilmesinin Planlaması», Hanefi Caner’in «Kıyı Bandı, Doğal ve Tarihi Çev­

re Düzeni Üzerine» Dr. Güneş Gür'ün "«Ener­

ji, Çevre ve Ulaşım», Aysel Bayraktar’m

«Çevre Koruma ve Peyzaj Planlaması», Dr- ümit Erdem’in, «Tarımsal Toprakların Ko­

runması ve Çevre Kirliliği». Doç. Dr. Meh­

met

Köseoğlu,

Dr.

M.

Bülent Özkan’ın,

«Rekreasyonel Yönden Değerlendirme Yön­

temleri», Doç. Dr. Mehmet Ayan’m «Çevre Sorunu Açısından Hızlı Nüfus Artışı ve Kent­

leşme», Cengiz Soğancıoğlıı’nun «Kıyıları­

mızdaki Yanlış Kullanımlar». Prof. Dr. Tuğ­

rul Özgür’ün «Toplum Sağlığı Açısından Çev­

re» isimli tebliğleri yer almaktadır.

K İ T A P T A N I T I M !

Ş P M M O ÜYELERİNE,

M İM A R L A R O D A SI İLE YAPILAN A N L A Ş M A Y A G Ö R E Ü YELER İM İZ M İM A R L IK D E R G İSİN İ % 50 İNDİRİM |

Lİ ALABİLECEKTİR. 5

' İ

S

TMMOB Şehir Planlama Mimar ve Mühendisleri Odası Yayın Organı Bask. ERK Basımevi — Tel. : 30 39 16 İlân Koşulları : Sütun etn’si : 175 TL.

1/2 Sayfa 7.500 TL. Tam Sayfa 14.500 TL. Yayın ve Kültür faaliyetleri ilanlarında % 20 indirim yapılır.

26 HAZİRAN 1981 GİDECEĞİ

Y ER :

G Ö N D E R E N : T M M O B ŞE H İR P LA N LA M A

MİMAR

VE M Ü H E N D İSL E R İ O D A SI

Konur Sok. No. 4/4-06

Y CTiişehiı'/ANKARA

Referanslar

Benzer Belgeler

Müfredat: Birinci sene haftada iki saat, diğer seneler ise birer saat okutulan ders, harfler, kelime, isim, fiil, mastar, çoğul ekleri, zamir, sıfat, sayılar, atıf, edatlar

anılan, yazdığı röportajlar, aldığı ödüller, yabancı dillere çevrilen ki­ tapları, Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilmesi, Fransa’da Legión. d’Honneur

[r]

Ahmet Sü- heyl Beyefendiye ve böyle kıymetli tetkiklerde bulunan mimar Zühtü Beyefendiye alenî teşekkürlerimi arzede-... 49 uncu ve bu sahifadaki gravürler Fransızca bir

iyile ştirme yaptığını, bunların sosyal diyalog ile gerçekleştirildiğini, kamu görevlilerine 87 ve 98 sayılı Sözleşmelerin prensipleri doğrultusunda toplu

İlaç katılım payı SGK’dan gelir ve aylık alanlar için %10, diğer kişiler için %20 Tıbbi malzeme katılım payı SGK’dan gelir ve aylık alanlar için %10, diğer kişiler

Lojistik merkezlerin en önemli özelliklerinden birisi, ulaşıma yönelik olarak farklı alternatifleri bir arada sunabilmesidir (Intermodal sistemler) Bunun yanı sıra

Kepler takımının lideri William Borucki bu kadar kısa sürede bu kadar çok gezegen adayının keşfedilmesinin çok şaşırtıcı olduğuna dikkat çekerek ekliyor: “Bu gezegen