• Sonuç bulunamadı

1- Kurban Bayramı için tüm tedbirler alındı Güneydoğu Ekspres

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "1- Kurban Bayramı için tüm tedbirler alındı Güneydoğu Ekspres"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1- ‘Kurban Bayramı için tüm tedbirler alındı’ – Güneydoğu Ekspres – 14.08.2015

(2)

2- ‘‘Kırmızı eti sıfır vergi ucuzlatacak’’– Akşam - 15.08.2015

(3)

3- ‘Oğlak Etine TALEP ARTTI’ – Hürriyet İzmir – 15.08.2015

(4)

4- ‘ AB menşeli karkas ette gümrük vergisi sıfırlandı’ – Dünya – 15.08.2015

(5)

5- ‘ İndirim olumlu ama yeterli değil’ – Hilal – 15.08.2015

(6)

6- ‘ İstanbul’a kurbanlık sevkiyatı 9 Eylül’de’ – Tunaydın – 15.08.2015

(7)

7- ‘ Et Üretimi Yükseliyor Fiyatlar Neden Artar?’ – Milliyet – 15.08.2015

(8)

8- ‘ Hayvan pazarları borsalara verilmeli’ – Anayurt – 17.08.2015

(9)

9- ‘Sektörde yıkım olur’ – Merhaba – 17.08.2015

(10)

10- ‘Hayvancılık destekleri 3 yıllık açıklansın’ – Dünya – 19.08.2015

(11)
(12)

11- ‘ Yüksek girdi maliyeti kıskacındaki kırmızı ette arz yetersiz, talep yüksek’ – Dünya -Web – 18.08.2015

Yüksek girdi maliyeti kıskacındaki kırmızı ette arz yetersiz, talep yüksek

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın hazırladığı Kırmızı Et Stratejisi, uygulanan hayvancılık politikasındaki eksiklikleri,sorunları somut olarak ortaya koyuyor

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kırmızı Et Stratejisi’ne göre, besicilikte yaşanan birçok sorun var. Bu sorunlardan birisi de ekonominin temel ilkelerinden biri olan arz-talep dengesinin sağlanamaması. Yüksek girdi maliyetleri, buzağı ölümleri,düşük verimlilik gibi bir çok nedenden dolayı kırmızı ette arz eksikliği yaşanıyor.

Bakanlığın Stratejisi’nde az eksikliğinin nedenleri şöyle sıralanıyor: “Türkiye’de mevcut duruma bakıldığında,sığır besisi,yılda bir en fazla iki dönem yapılmaktadır. Ancak Türkiye’nin kırmızı ette arz yetersizliği vardır. Bu sonucun ortaya çıkmasında 3 önemli sorun sırasıyla; sürülerde gebelik oranı ve döl veriminin düşüklüğü,ölüm ve hastalık nedenleriyle yaşanan kayıplar, etçi ve kombine ırk hayvan sayısının azlığıdır. Bu üç önemli sorun, Türkiye’nin kasaplık gücünü sığırda yüzde 28’den yüzde 23.8’e, küçükbaş hayvanlarda ise yüzde 43’ten yüzde 16’ya düşürmüştür.”

Kırmızı et maliyeti çok yüksek

Kasaplık gücünün azalma eğiliminin yanı sıra karkas ağırlığın da istenilen seviyede olmadığı belirtilen Kırmızı Et Stratejisi’nde,

“Bir ülkede ırk/genotip,sağlıklı çevre,- doğru besleme ve sürü yönetimi konularında yeterli başarı elde edilemezse, ne süt ne de et üretiminde istenen hedefl ere ulaşılabilir. Bu dört önemli konuda arzu edilen başarı sağlanamadığından, kırmızı et üretim

maliyetleri ülkemizde çok yüksektir. Kırmızı et üretiminde işletme açısından uzmanlaşmaya/ ihtisaslaşmaya yönelik bir üretim modeli benimsenmemiştir. Düşük kesim kapasiteli mezbahalar nedeniyle kayıtdışılık artmaktadır. Bir besi materyali hesabı ve üretim planlaması yapmak için mevcut veriler yetersizdir. Mevcut maliyet sistemi, finansal tablolar ve raporlama formatı Avrupa Birliği ile uyumlu değildir” bilgisine yer veriliyor.

İstikrarsız ortam sektöre zarar veriyor

Türkiye’de besilik hayvan ve besilik materyal yetersizliği yaşandığı hatırlatılan Kırmızı Et Stratejisi’nde, “Karkas fiyatlarının sürekli artış eğiliminde olması bunun göstergesidir. Arz yetersizliği reforme inek kesimiyle telafi edilmeye çalışılmaktadır. Hayvanını kesime götüren besici bunun yerine koyacak besilik materyal temininde sıkıntı çekmekte veya süt ırkı buzağıyı verimsizlik

nedeniyle almak istememektedir. Bu döngünün kesintiye uğraması,devam eden sezonda besiye alınan hayvan varlığında düşüşe neden olmaktadır. Sektördeki ani fiyat değişikliklerine çözüm bulunarak fiyatta istikrar sağlanmalıdır. Karkas fiyatındaki artış et tedarikinin bütün aşamalarına, sonuçta market fiyatlarına yansımaktadır. Bu artışı piyasaya yansıtmamaya çalışan sektör önceden taahhüt ettiği koşullarda anlaşmasını yerine getirebilmek için zarar etmektedir. Bu istikrarsız ortam,sektöre zarar vermektedir” deniliyor.

Kırmızı et üretiminde gelişme eğilimlerinin kaygı verici olarak nitelendirilen Bakanlığın Kırmızı Et Stratejisi’nde şu

değerlendirmeye yer veriliyor: “Ete olan talep artmaktadır. Üstelik kurbanlık hayvan kesimleri giderek et ihtiyacının en yoğun olduğu yaz aylarına kaymaktadır. Süt fiyatının düşük,et fiyatlarının aşırı yükselme eğiliminde olduğu dönemlerde anaç sayısı daha da azalacaktır. İyi ırk, sağlıklı çevre,doğru besleme ve yönetim konularında yaşanan sorunlar çözülemezse,bu durum anaç hayvan sayısındaki azalmayı ve kasaplık gücün düşmesini tetikleyecektir.”

Fiyatı Ulusal Et Konseyi belirlesin

Çiğ süt fiyatının belirlenmesi görevini Ulusal Süt Konseyi’ne bırakan Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, benzer bir uygulamayı kırmızı ette de uygulamak istiyor. Kırmızı Et Stratejisi’nde bu konudaki öneri şöyle ifade ediliyor: “Ulusal Kırmızı Et Konseyi tüm aktörlerin katılımıyla,belli aralıklarla kesim fiyatının belirlenmesi ve sistemin tesis edilmesinde koordinasyonu üstlenmelidir. Bu sistemde ırklara göre besilik materyal fiyatları da belirlenebilir. İstikrarlı bir piyasa temini için yurtdışındaki fiyatları ve yurt içindeki dinamikleri dikkate alarak kesim fiyatları belirlenmelidir.”

Kırmızı et arz talep projeksiyonu

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının “Kırmızı Et Stratejisi”ne göre , Türkiye’de kişi başına kırmızı et üretimi 13 kilogram.

Avrupa ülkelerinde domuz eti dahil yaklaşık 62 kilogram. Dengeli beslenmede kişi başına yıllık kırmızı et tüketiminin yaklaşık 33 kilogram olması gerektiği göz önüne alındığında, Türkiye’de kırmızı et üretiminin artırılmasına yönelik çalışmalara, pratik ve sürdürülebilir politikalara ihtiyaç olduğu ortaya çıkmaktadır.

Sektörde fiyat istikrarsızlığı bulunmaktadır. Bunun en büyük sebeplerinden birisi arz-talep dengesizliği diğeri de sektörde

sürdürülebilirliğin olmamasıdır. Bu durum özellikle hayvansal ürünlerde daha sık ve yaygın olarak görülmektedir. Sektördeki arz- talep dengesine kırmızı et açısından bakıldığında, son yıllarda arz açığı olduğu ve buna bağlı olarak fiyatların sürekli artış

eğiliminde olduğu dikkat çekmektedir. Burada özellikle gelir düzeyinin belli ölçüde olması ve artan nüfus ile birlikte iç talep artışı önemli rol oynamaktadır. Artan talebi ithalatla karşılamak da ülkemizdeki üreticiler ve tüketiciler açısından uzun vadede

sürdürülebilir bir politika olarak görülmemektedir. Bunun en önemli gerekçesi olarak da dünyada az sayıda kırmızı et ihracatçısı

(13)

ülkenin olması gösterilebilir. Bütün bunları dikkate aldığımızda, Türkiye’nin stratejik, sürdürülebilir ve akılcı bir tarım ve hayvancılık politikası geliştirmesi, var olan potansiyelini eniyi şekilde kullanarak kırmızı et sektörünü canlandırması,rekabet gücünün artırılması,sağlıklı ve güvenli bir şekilde iç talebi dünya fiyatlarına yakın bir şekilde karşılamayı hedefl emesi

gerekmektedir. İthalatla karşılanamayacak kadar stratejik öneme sahip bir ürün olan kırmızı ette sürdürülebilir üretim planlaması ve destekleme politikası geliştirebilmek için geleceğe yönelik tutarlı arz ve talep projeksiyonlarının yapılması ciddi önem arz etmektedir.

Kırmızı et ihtiyacı 2023’te 1.6 milyon ton olacak

Bakanlığın Kırmızı Et Stratejisi’ne göre, Türkiye’nin 2023 yılında kişi başına et tüketimi 17 kilogram, toplam et ihtiyacı ise yaklaşık 1.6 milyon ton olacak. 2023 yılında 85 milyon 153 bin 647 kişi olacağı tahmin edilen ülke nüfusunun yanı sıra yılda yaklaşık 63 milyon turistin ülkeye geleceği tahmin edilerek yapılan hesaplamaya göre, bir turistin ortalama 10 gün konakladığı ve günlük 225 gram kırmızı et tükettiği öngörülüyor. Turistlerin tüketimi ve iç tüketim hesaplandığında yıllık kırmızı et ihtiyacının 2023’te 1 milyon 590 bin ton olması tahmin ediliyor. İhtiyaç olan bu etin 1 milyon 192 bin 500 tonunun büyükbaş hayvandan, 397 bin 500 tonun ise küçükbaş hayvandan sağlanması hedefleniyor.

Kırmızı ette üretim artışı ve fiyat dengesi için öneriler

► Süt ve et üretiminde kontrolün sağlanabilmesi için et, süt ve yem borsalarının hayata geçirilmesi gerekiyor.

► Mevcut hayvan varlığı içinde kasaplık güç artırılmalıdır.

► Hayvan barınma koşulları iyileştirilmelidir.

► Yemden yararlanma oranı artırılmalıdır.

► Karkas ağırlığı artırılmalı ve karkas sınıflandırma sistemine geçilmelidir.

► Besi işletmelerinde en önemli maliyet kalemlerinden biri yem sorunudur. Bu nedenle kendi kaba yemini üretebilen besi işletmeleri desteklenmelidir.

► Yerli hayvan genetik kaynaklarının korunması ve bu hayvanlarla mera besisinin teşvik edilmeli.

► Besi işletmelerinin desteklenmesinde, sadece hayvancılıkla uğraşan, emek yoğun çalışan, kaba yemini kendisi üreten, kar- zarar hesabı yapabilen, pazara dönük üretimde bulunan küçük-orta ölçekli aile hayvancılık işletmelerinin kurulması ve

yaygınlaştırılması teşvik edilmeli.

Büyük ölçekli üreticilerin küçük ölçekli üreticilere zarar verecek şekilde piyasaya hakim olmaya başlayacağı gibi bir tehlike de göz ardı edilmemelidir.

► Damızlık etçi sığır işletmelerine başlatılan düşük faizli kredi uygulaması ve desteklemeler uzun vadeli ve öngörülebilir şekilde düzenli olarak devam ettirilmelidir. Bu desteklemeler sadece damızlıkla sınırlı olmamalı,besilik ırka özel bir oranda hayvan başına verilmelidir.

► Küçükbaş hayvanlar doğal kaynakları daha iyi değerlendirdiğinden, küçükbaş hayvancılık özendirilmeli ve küçükbaş hayvan varlığı olabildiğince yükseltilmeli.

► Türkiye’de kırmızı et açığının sadece büyükbaş hayvan etinden karşılanması mümkün değildir. Bu nedenle küçükbaş hayvan etinin tüketimini özendirecek kampanya ve propagandaya ihtiyaç var.

► Kırmızı et üretiminin yüzde 87’si büyükbaş, yüzde 13’ü küçükbaş hayvanlardan sağlanıyor. Küçükbaş hayvancılığın payı kısa ve orta vadede yüzde 20-25’e çıkarılmalı.

► Hayvancılık işletmelerinde kullanılan elektrik ve su sanayi tarifesi üzerinden ücretlendirilmeli.

Ette arz açığına neden olan 3 sorun

1 - Sürülerde gebelik oranı ve döl veriminin düşük olması 2 - Ölüm ve hastalık nedenleriyle yaşanan kayıplar

3 - Etçi ve kombine ırk hayvan sayısının az olması Gelişme eğilimleri kaygı verici

Kırmızı et üretimindeki gelişme eğilimleri “kaygı verici” olarak nitelendirilen Kırmızı Et Stratejisi’nde:” Ete olan talep artmaktadır.

Üstelik kurbanlık hayvan kesimleri giderek et ihtiyacının en yoğun olduğu yaz aylarına kaymaktadır. Süt fiyatının düşük, et fiyatlarının aşırı yükselme eğiliminde olduğu dönemlerde anaç sayısı daha da azalacaktır” bilgisine yer verildi.

(14)

12- ‘ Türkiye Diyanet Vakfı kurban fiyatlarını açıkladı’ – Ekonomi – 19.08.2015

(15)

13- ‘Bayramda et fiyatları yüzde 20 artar’ – Dünya -Web – 19.08.2015

Bayramda et fiyatları yüzde 20 artar'

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, et fiyatlarının yükselişine dikkat çekerek Kurban Bayramı’nda fiyatların daha da artacağını söyledi.

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, et fiyatlarının yükselip yükselmeyeceği ve Kurban Bayramı’nda fiyatların nasıl olacağı ile ilgili açıklamalar yaptı.

2015’in ikinci yarısında et üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 20 civarında bir artış gösterdiğini belirten Yalçındağ, bu artışın nedeni incelendiğinde fiyatların yükselmesinin damızlık hayvan kesiminde artışı da beraberinde getirdiğini söyledi.

Yalçındağ, Kurban Bayramı'nın yaklaştığına dikkat çekerek ''Önümüzdeki çeyrekte de önemli bir artış gözlenecek. O da Kurban

Bayramı'nın piyasaya et olarak dönüşüyle alakalıdır. Orada da bir artış görünecek, bunu da ifade etmiş olayım. Yüzde 20’ye yakın artış söz konusu. İster istemez buna da etki edecek. Vatandaş 2 -3 bin liraya hisseye mi gireyim yoksa 500 ile bin lira arasında koç alayım keseyim mi? Bunun cevabını verecek olan ibadetin sahibinin kendisi'' ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki et tüketiminin büyük bir kısmının büyükbaş hayvancılıktan karşılandığını kaydeden Yalçındağ, Türkiye’nin et ihtiyacının şu anda yüzde 10’luk bir bölümünün küçükbaş hayvandan sağlandığını söyledi. Et fiyatlarının azalması için küçükbaş hayvancılığın

geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Yalçındağ, “Büyükbaş hayvanların fiyatlarındaki yükselişin biraz daha yüksek olacağı görünüyor.

Ama doğrudan alıcı ve satıcının anlaştığı noktada teşekkül ediyor. Vatandaşların bu sene pazarlığı biraz daha sıkı yapmasını istiyorum”

tavsiyesinde bulundu.

Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla vatandaşların et fiyatlarındaki artış nedeniyle endişelenmeye başladığına değinen Yalçındağ, ''300 kilo ağırlığında bir hayvan almaya kalktığımızda, pay oranı kurban edilecekse bunun hakikaten ortalama ikinci el otomobil fiyatına gittiğini ben de söylerim'' diye belirtti.

'İthalatın serbest bırakılması lazım'

2013-2014 yıllarında besicilerin yani üreticilerin beslenecek hayvan konusunda sıkıntıyla karşılaştığını, bu nedenle ithalatın

kısıtlandığını, bu kısıtlamanın kaldırılması ve ithalatın serbest bırakılmasını ifade ettiğini kaydeden Yalçındağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu yapılmazsa ne olur diye sordular? Bu yapılmazsa 2010’daki gibi et ithalatına gider dedim. Et ithalatının ne vatandaşa faydası olur ne de esnafa faydası olur. O ürünler donmuş ürünler, onlar ne zaman kesilmiş 3-4-5 ay önce kesilmiş, dondurulmuş ürünler, bizim Et ve Süt Kurumu marifetiyle yapılan ithalatın konusu bu. Ben yemem, müşterime alıp da sunmam.''

2010 yılında yapılan ithalatta çoğu kasabın ithal eti tercih etmediğini ifade eden Yalçındağ, kasapların yerli üreticinin ürünlerini alıp sattığını dile getirdi. 2010 yılında et fiyatları 17-18 lira gibi rakamlara çıkınca devletin radikal kararlar almak zorunda olduğunu belirten Yalçındağ, şöyle konuştu: ''Et ithalatı başladı. İthalat başlayınca piyasalar 14-15 lira aralığına geriledi, işlem normale döndü. Biz de yerli üreticiden ihtiyacımızı karşıladık. Sanayici gibi yurt dışından almadık. Oradaki kesimle Türkiye’de depolara gelişinin arasında bir hafta 10 günlük zaman dilimine ihtiyaç duyuluyordu. 10 gün önce kesilen eti tezgahımda satamam. Bizim satışımıza uygun değil, onlar sanayide kullanacak, yemek yapacak. Bugün Et ve Süt Kurumu'ndan alacaklar hem de çok iyi fiyata alacaklar sanayide kullanacaklar.

Bize faydası ne olacak? Büyük alıcılar piyasadan ihtiyaçlarını karşılamayıp et ve süt üretiminden karşıladığından piyasa bir nebze ferahlayacak. Fiyatlar da istenilen noktaya, ön görülen noktaya gelecek. Bu da etiketlere yansıyacak. İlk işaretleri gördük, bir iki lira geri geldi.''

'Aile işletmerli tekrar oluşturulmalı'

Suni bir şekilde profesyonel üreticilerin yaptığı gibi bu noktaya kadar çıkarılmasının doğru olmadığını vurgulayan Yalçındağ, bu olayların Türkiye’deki aile işletmeciliğinin bitmesinin ardından gerçekleştiğini kaydetti. Üretimin neredeyse yüzde 90’ın üzerinde oranla

profesyonel üreticilerin elinde olduğunu söyleyen Yalçındağ, “Aile işletmesi diye bir şey kalmadı, aile işletmelerinin tekrar oluşturulması ve hayata geçirilmesi lazım. Şehirde herkese iş bulamazsınız” dedi.

(16)

14- ‘ Mahkumiyet’ – AKŞAM – 20.08.2015

(17)

15- SETBİR Başkanı Zeki ILGAZ : Kırmızı et ithalatı fiyatı ucuzlatmak için çözüm değil ‘ ET İÇİN

ENTEGRE ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ’ – TİCARET – 20.08.2015

(18)

16- ‘ Kırmızı Et Ucuzlayacak’ – POSTA - Web – 21.08.2015

Kırmızı et ucuzlayacak

Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkan Yardımcısı Nihat Çelik, yaklaşan Kurban Bayramı sonrasında kırmızı et fiyatlarında yüzde 30

civarında bir düşüşün olacağını söyledi

Kırmızı et fiyatlarının son günlerde yükselmesi vatandaşı zor durumda bırakırken TÜDKİYEB Genel

Başkan Yardımcısı Nihat Çelik ise konuya farklı bir pencereden bakarak mağdur tarafın sadece tüketiciler olmadığını söyledi.

Kurban Bayramı arifesinde az da olsa et fiyatlarında bir artışın söz konusu olabileceğini, gerçek durumda ise hem tüketicinin hem de yetiştiricinin bu beyanda zarar ettiğini belirten Nihat Çelik, aracıların varlığına dikkat çekerek haksız kazancın önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

Yetiştiricinin sattığı karkas et fiyatlarında markete ulaşana kadar yüzde yüz dolayında bir artışın

yansıtıldığını bildiren Çelik, bunun bir vebal olduğunu söyledi. Kırmızı et tüketicilerinin küçükbaş hayvan etine yönelmesi tavsiyesinde bulunan Çelik, küçükbaş hayvancılığın Türkiye’ninhayvancılık alanında sigortası olduğunu söyledi.

'SIKINTI SÖZ KONUSU DEĞİL'

Devlet tarafından verilen tüm desteklerin yetiştiriciyi muhatap alması gerektiğinin de altını çizen Çelik, dolaylı muhataplara verilen desteklerin hiçbirisinin bugüne kadar hedefini bulamadığını ifade etti.

Hükümetin yem vergilerinde uyguladığı yüzde 1 ile 18 arasında değişen oranı yüzde 1’e çekilmesinin yetiştiriciyi rahatlatacağını da anlatan Çelik “Kurban Bayramı yaklaşırken tüketicilerin telaşa kapılmasına hiç ama hiç gerek yok. Stoklarımız yeterli düzeyde olup hem büyükbaşta hem de küçükbaşta sıkıntı söz konusu değildir. Sadece Van ilimizde 3 milyon civarında koyun keçi sayımızı mevcuttur. Satılacak

kurbanların fiyatları ise geçen sene ile hemen hemen aynı düzeydedir. Ben iddia ediyorum, kırmızı et fiyatlarında yaşanacak olan artışlar Kurban Bayramı’ndan sonra yüzde 30 civarında ucuzlayacak.

Ülkemizde 2014 yılı Kurban Bayramı’nda büyükbaş hayvan için yaklaşık 1 milyon, küçükbaş için de 3 milyon civarında hayvan kesimi yapılmıştı. Ancak, şu anda büyükbaşta sıkıntı olmadığı gibi küçükbaşta da 4 milyon üzerinde kurbanlık hazır bekletilmektedir. Bu yüzden kimse telaşa kapılmasın. Bizim açığımız söz konusu değil, yeterli hayvanımız mevcut olup alıcısını beklemektedir. Stoklarımız da son derece

yeterlidir” dedi.

İHA

(19)

TV – HABERLERİ

17-

İthal Ete Gümrük Vergisi Sıfırlandı – A Haber – 14.08.2015

http://gold.ajanspress.com.tr/linktv/eme0m3BvjNhrQBhzXJsmFQ2/?v=2&s=0&b=0&isH=0

18-

AB’den yapılacak canlı hayvan ve kırmızı et ithalatına uygulanan vergiler kaldırıldı – TRT Haber – 14.08.2015

http://gold.ajanspress.com.tr/linktv/yjwYJsD42HlrQBhzXJsmFQ2/?v=2&s=0&b=0&isH=0

Referanslar

Benzer Belgeler

Yüksek büyüme potansiyeli olan hedef pazarlara ulaş ve pazar payını artır.. İhracatçı sayısını ve ihracat kapasitesini geliştir İSTİKRARLI

Bu projede, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde kalan işletmelerden toplanan çiğ kırmızı et örneklerinde, Veteriner Halk Sağlığı

The forecasting e- waste for research institute location in 2021 indicate that The prediction in light bulb for research institute in 2021 is high in the last 3 months of 2021,

Bilhassa TRA2 Bölgesi’nin (Kars, Ağrı, Ardahan, Iğdır) Türkiye’deki mevcut büyükbaş hayvan varlığının yaklaşık %9’una sahip olması ve 4 ülke ile sınır kapısına

A) Fetanet B) İsmet C) Sıdk D) Emanet 9) Kur’an-ı Kerim’de üç kişi vardır ki bunların peygamber mi evliya mı olduğu konusunda net bir bilgi

Beside asıl materyal hayvandır. Hayvan ne kadar kısa sürede canlı ağırlık artışı sağlarsa besi o kadar karlı olacaktır. Hayvan ile ilgili faktörler arasında

Y u - karıda hesaplıyarak bulduğumuz (100) kilometroluk a n a sey- risefer hatları vasati olarak h e r istikamet iki seyrisefer şeri- di halinde işliyecek olur ve tramvay ile

Etin doğal florasında bulunan laktik asit bakterilerinin bakteriosin üretmelerine karşın, bakteriosinlerin et ve et ürünlerinde doğal koruyucu olarak kullanımları pek