6824 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga mükerrer 121’inci maddesi
«Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi»
başlığı ile yeniden düzenlenmiştir.
Söz konusu değişiklik ile;
01/01/2018 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinden itibaren uygulanmak üzere
vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi teşviki getirilmiştir.
Vergi indirimine ilişkin şartları haiz mükellefler, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinin
%5'i
oranında vergi indirimi tutarı hesaplayacaktır.
VERGİ İNDİRİMİ MÜESSESESİNDEN YARARLANABİLECEK OLAN MÜKELLEFLER
GELİR VERGİSİ KURUMLAR VERGİSİ
Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi
olanlar
Finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları
hariç olmak üzere
kurumlar vergisi mükellefleridir.
Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl
ile
bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin
VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMANIN/UYUMLU MÜKELLEF OLABİLMENİN ŞARTLARI-1
kanuni süresinde verilmiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması gerekir.
Madde metninde geçen;
VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMANIN/UYUMLU MÜKELLEF OLABİLMENİN ŞARTLARI-1
ibareleri Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken gelir veya kurumlar vergisi, katma değer vergisi, muhtasar gibi tüm vergi beyannameleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade eder.
Vergi beyannamesi
Vergi
VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMANIN/UYUMLU MÜKELLEF OLABİLMENİN ŞARTLARI-1
Kanuni süresi içerisinde verilen bir beyannameye
Kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla
veya pişmanlıkla
beyannameler verilmesi vergi indiriminden yararlanılmasına engel
teşkil etmemektedir.
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla;
İkmalen
Re’sen veya
İdarece
yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekir.
VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMANIN/UYUMLU MÜKELLEF OLABİLMENİN ŞARTLARI-2
Söz konusu tarhiyatların indirimin hesaplanacağı gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesi gereken süreden önce
kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya Vergi Usul Kanunu’nun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre
tamamen ortadan kaldırılmış olması ve diğer şartların da sağlanması kaydıyla vergi indiriminden yararlanılması mümkündür.
VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMANIN/UYUMLU MÜKELLEF OLABİLMENİN ŞARTLARI-2
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla
1.000 Türk Lirasının üzerinde vadesi geçmiş vergi aslı ve vergi cezası
borcunun bulunmaması gerekir.
VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMANIN/UYUMLU MÜKELLEF OLABİLMENİN ŞARTLARI-3
Söz konusu 1.000-TL’lik borcun hesabında hangi döneme ait olduğunun önemi bulunmaksızın
Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden;
Vergi asılları ile
Vergi cezalarının (vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları)
toplamı dikkate alınmalıdır.
VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMANIN/UYUMLU MÜKELLEF OLABİLMENİN ŞARTLARI-3
Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun
«Kaçakçılık Suçları ve Cezaları»
başlıklı 359’uncu maddesinde sayılan kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlenmemiş olması gerekir.
VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMANIN/UYUMLU MÜKELLEF OLABİLMENİN ŞARTLARI-4
Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler,
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yılda herhangi bir vergiye ilişkin beyanın gerçek durumu yansıtmadığının, indirimden yararlanıldıktan sonra tespiti üzerine, beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, resen veya idarece tarhiyat yapılması ve bu tarhiyatların kesinleşmesi halinde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler,
vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir.
Vergi indirimi tutarı her hâlükârda
1 milyon Türk Lirasını geçemez.
Hesaplanan vergi indirimi tutarı, öncelikle yıllık gelir
veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden
ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden
indirilecektir.
Hesaplanan vergi indirimi tutarının ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan
tutarın, yıllık gelir veya kurumlar vergisi
beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir
tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden
mahsup edilmesi mümkündür.
Bu süre içerisinde mahsup edilemeyen tutarlar ret ve
iade edilmeyecektir.
Ticari, zirai veya mesleki kazancın diğer gelir unsurlarıyla birlikte beyan edilmesi durumunda,
Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı vergi indirimi tutarı,
Ticari
Zirai veya
Mesleki
faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilecektir.
Kiralanan iş yerinde tadilat yapımı sebebiyle fiilen satış işlemlerine başlanılmaması ve bağlı bulunulan vergi dairesine işe başlama bildiriminde de bulunmaması halinde kira ödemeleri üzerinden tevkifat yapılma zorunluluğu ne zaman başlamaktadır?
Bir yerin ne maksatla olursa olsun sadece tutulmuş olması veya içinde tertibat ve tesisat yapılmakta bulunması iş yerinin açıldığını göstermemektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’nda ise "gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabının tevkifat yapmaya mecbur olduğu hüküm altına alındığından mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla nakden ve hesaben yapılan kira ödemelerinden tevkifat yapılması gerekmektedir.
Mükellefiyet başlangıç tarihinden önce ise tevkifat yapmaya mecbur olanlar arasında yer alınmaması şartıyla yapılan kira ödemeleri üzerinden tevkifat yapılmaması gerekmemektedir.
Sahip olunan hisselerin satışından doğan kazançların vergilendirilmesinde Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80’inci maddesinin değerlendirilmesi nasıl yapılmaktadır?
Sahip olunan hisselerin satış işleminin, hisse senedi bastırılmamış veya hisse senedi yerine geçen geçici ilmühaberle temsil edilmeyen anonim şirkete ait ortaklık hissesinin satılması şeklinde gerçekleşmesi halinde, satıştan doğan kazancın Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı fıkrası kapsamında herhangi bir süre ile sınırlı olmaksızın, değer artışı kazancı olarak gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Sahip olunan paylara ilişkin olarak hisse senedi bastırılmış olması durumunda söz konusu ortaklık pay senetlerinin satışından doğan kazancın Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazanç olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, sahibi olunan payların iktisap tarihinden itibaren 2 yıldan fazla süre ile elde tutulduktan sonra satılması durumunda
Nev’i değişikliği sonrası bastırılmış hisse senetlerinin satışında ilk iktisap tarihi olarak;
Şirketin kuruluş tarihinin mi,
Nev’i değişikliği tarihinin mi,
Hisse senetlerinin bastırıldığı tarihin mi,
Sahip olunan hisse senetlerinin satışının değer artış kazancı kapsamı dışında değerlendirilmesinin tespitinde;
İktisap tarihi olarak şirket hisse senetleri üzerinde tasarruf hakkına sahip olunan hisse senetlerinin bastırıldığı tarihin
esas alınması gerekmektedir.
Bilanço esasına göre defter tutan ferdi işletmenin sermaye şirketine, %100 sermaye payına ortak olunarak ve aynı işi şirket bünyesinde de devam ettirecek şekilde devri halinde şahıs işletmesinin zararlarının devralan sermaye şirketini matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün müdür?
Kurumların devir ve bölünmelerinde geçmiş yıl zararlarının mahsubuna imkan tanınmış olup; devralınan şahıs işletmelerinin sermaye şirketlerine devrinde, geçmiş yıl zararlarının mahsup edilebileceğine ilişkin olarak vergi mevzuatımızda herhangi bir düzenleme yer almamaktadır.
Bu nedenle ferdi işletmenin Gelir Vergisi Kanunu’nun 81’inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre devrinde, şahıs işletmesinin zararlarının, devralan şirketin kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Arabuluculuk faaliyetinden elde edilen kazanç nasıl vergilendirilmektedir?
Arabuluculuk faaliyetinin şahsen yerine getirilmesi gereken bir faaliyet olması, arabulucular ile Adalet Bakanlığı arasında bir hizmet sözleşmesi bulunmaması, ücretlerin taraflarca doğrudan arabulucuya ödenebilmesi, bu ücret ödemeleri ile ilgili herhangi bir kayıt tutulmaması ve söz konusu ödemelerden gelir vergisi kesintisi yapılmaması hususları göz önüne alındığında, elde edilen gelirin ücretin tüm unsurlarını taşımadığı anlaşıldığından "ücret" olarak vergilendirilmemesi gerekir.
Arabuluculuk faaliyetinin şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması ve ihtisasa dayanması nedeniyle bu faaliyet
"serbest meslek faaliyeti" olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
01/06/2017 tarihinden itibaren sahibi bulunduğu konuttan elde ettiği kira gelirinden, 01/01/2017 tarihi itibariyle kira ile oturduğu konutun kira bedeli gider olarak indirim konusu yapılabilir mi?
Gerçek gider usulünün seçilmesi halinde, beyan edilecek kira gelirinden, kira geliri elde etmeye başlanılan tarihten (01/06/2017) itibaren, ikamet edilen konut için ödenen kira tutarının indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Bu tarihten önce ödenen tutarların indirilmesine imkan bulunmamaktadır.
Serbest meslek kazancının tespitinde serbest meslek erbabı ve çalışanlarının İstanbul Kart dolum fişleri indirim konusu yapılabilir mi?
Serbest meslek erbabının faaliyetlerinin icrası için işin önem ve genişliği ile orantılı olması şartıyla İstanbul Kart ödemelerinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendine göre serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.
Personel kullanımı için yapılan İstanbul Kart ödemelerinin ise net ücretin bir unsuru olarak değerlendirilmesi, ücretin brüt tutarı hesaplanarak brüt tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesine göre tevkifat yapılması gerekmekte olup bu durumda Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendine göre serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.
GMSİ mükellefinin ödediği kongreye katılım bedeli gelir vergisi matrahından indirim konusu yapılabilir mi?
Kongreye katılıma ilişkin olarak ödenen tutarın eğitim gideri olarak değerlendirilmesi ve söz konusu giderin gelir vergisi beyanından indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Banka kredisi ile inşaatı yapılan işyerinin kredisinin fon ve vergileri bu iş yerine ait Gayrimenkul Sermaye İradının tespitinde hasılattan indirim konusu yapılabilir mi?
Kira gelirlerinin beyanında gerçek gider usulünün seçilmesi halinde; yıkılarak yeniden inşa edilen bina için kullanıldığının ispatı şartıyla;
İşyeri kredisine ilişkin kiralanan bağımsız bölüme isabet eden dönemsel faiz giderlerinin,
Banka Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) ve
Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF)
tutarlarının gayrimenkul sermaye iradının tespitinde hasılattan indirim konusu yapılması mümkündür.
Camiye yapılan ayni bağış, GMSİ sebebiyle verilen gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilir mi?
Camilerin faaliyetinin devamı için yapılacak ayni bağışın;
Anılan faaliyetlerin mülki idare amirinin denetiminde gerçekleştirilmesi ve
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Bağış ve Yardımın Belgelendirilmesi" başlıklı bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde belgelendirilmesi
şartıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi çerçevesinde, gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Askerlik borçlanması nedeniyle SGK’ya yapılan ödemelerin Serbest Meslek Kazancı nedeniyle verilecek olan yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün müdür?
Askerlik borçlanması prim tutarının, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olduğunun tevsik edilmesi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 68/8’inci maddesi hükmüne dayanarak serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilmemiş olması şartıyla indirim konusu yapılması mümkündür.
Basit usulde mükellefiyet kaydı bulunan adi ortaklığın basit usule tabi olmanın özel şartlarından iş hasılatının tespitinde;
Her bir ortak hissesi oranında mı,
Ortaklık toplam hasılatı dikkate alınarak mı,
değerlendirme yapılması gerekmektedir?
Gelir Vergisi Kanunu’nun 48’inci maddesinde yazılı iş hacmi ölçüleri adi ortaklık tarafından elde edilen gayri safi kazanç dikkate alınarak belirlenmelidir.
Basit usulde vergilendirilen adi ortaklığın Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinin (15) numaralı bendinde yer alan yıllık kazancın 8.000-TL’lik kısmının indirimi ortaklardan her biri için mi yoksa hisse oranında mı uygulanacaktır?
Adi ortaklığın basit usulde vergilendirilen ortaklarının her birinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinde yer alan 8.000-TL kazanç indiriminden ayrı ayrı yararlanması mümkün bulunmaktadır.
Vakıflara, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin (10) numaralı bendinde yer alan fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyeti kapsamında teslim edilen mutfak tüpü giderlerinin indirim konusu yapılması mümkün müdür?
Evlerde ısınma veya yemek pişirmede kullanmaları amacıyla ihtiyaç sahibi ailelere dağıtımı için teslim edilen mutfak tüplerine ait giderler, gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınması mümkündür.
Video paylaşım sitesine yüklenen videolar için site sahibi firmanın reklam gelirleri üzerinden yaptığı ödemeler nasıl vergilendirilmektedir?
Video paylaşım sitesine yayınlanan videoların söz konusu web sitesine yüklenmesinden elde edilen reklam geliri ticari kazanç olarak değerlendirilmeli ve söz konusu ödemelerin tahakkuk tarihi itibariyle ilgili döneme ilişkin ticari kazancın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
İnternet paylaşım sitelerinde evde yapılan yemeklerin fotoğraflarının paylaşılarak tanıtımının yapılması halinde esnaf muaflığından faydalanılması mümkün müdür?
Söz konusu yemeklerin satışının, bir işyeri açılarak yapılması, internet üzerinden yada internette bir blog veya site açılarak yapılması halinde esnaf muaflığından yararlanılması mümkün bulunmamakta olup, yapılan yemeklerin sosyal paylaşım sitelerinde resimlerinin paylaşılması esnaf muaflığından yararlanılmasına engel teşkil etmemektedir.
İşletmekte olunan servis aracının şoförünün kazası sonucu ödenen manevi tazminat tutarı gider yazılabilir mi?
Ödenen tazminatın gider yazılabilmesi için işle ilgili olması ve sözleşmeye, ilama veya kanun emrine göre yapılması şarttır. İşle ilgili olmayan veya işle ilgili olsa dahi teşebbüs sahibinin şahsi kusuru nedeniyle ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar ise gider olarak yazılamayacaktır. Bununla birlikte, teşebbüs sahibinin, Borçlar Kanunu’nun "İstihdam Edenin Kusursuz Sorumluluğu" hükümleri çerçevesinde katlandığı tazminat yükümlülüğünün, teşebbüs sahibinin suçundan doğan tazminat olarak kabul edilmesi söz konusu değildir.
Maliki olunan aracın sürücüsünün yapmış olduğu ölümlü kaza nedeniyle açılan tazminat davası neticesinde ödenen manevi tazminat ve varsa tazminata ilişkin yasal faizlerin teşebbüs sahibinin suçundan doğan tazminat olarak değerlendirilmesi söz konusu olmadığından, mahkeme kararı gereği ödenen söz konusu tutarların Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin (3) numaralı bendi kapsamında ilgili dönem ticari kazancın tespitinde gider olarak
Mülkiyeti mükellefin babasına ait olan işyerinin kira alacağından mülk sahibince feragat edilmesi halinde, bedelsiz kiralanan iş yeri kirasından tevkifat yapılması gerekir mi?
Mülkiyeti babasına ait olan işyeri için;
Nakden veya hesaben kira ödemesinde bulunulmaması ve
Defter kayıtlarında bedelsiz olarak tahsis edilen işyerine ait kira ile ilgili herhangi bir gidere yer verilmemiş olması
kaydıyla gelir vergisi tevkifatı yapılmayacak, başkaca tevkifata tabi ödemede bulunulmaması halinde muhtasar beyanname verilmeyecektir.
Serbest meslek erbabı avukatın iflas idare memurluğu görevinden elde ettiği gelir nasıl vergilendirilmektedir?
Serbest meslek faaliyeti dışında icra dairelerine yapılan iflas idare memurluğu hizmetinden elde edilen gelirin ücret olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Ticari kazanç mükellefinin yurt dışındaki dil eğitimi ve bu süre içerisinde ikamet edilen konut kirası için yaptığı ödemeler, gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirim konusu yapılabilir mi?
Yabancı dil eğitimi harcamaları ve buna ilişkin yurt dışında ödenen kira bedelleri, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddede sayılan giderler arasında değerlendirilemeyeceğinden, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Ayrıca, söz konusu giderlerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesi kapsamında Türkiye’de yapılma ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınan belgelerle tevsik edilme şartlarını sağlamadığından gelir vergisi beyannamesinden indirilmesi söz konusu değildir.
Kat karşılığı inşaat işinde müteahhide daire maliklerince bağımsız bölüm yanında nakit ödeme de yapılması halinde bu tutarın; gelir kaydedilmesi ve inşaat maliyeti ile ilişkilendirilmesi mümkün müdür?
Kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden müteahhide daire maliklerince ödenecek tutarın elde edildiği döneme ait kazanca dahil edilmesi gerekmekte olup, söz konusu tutarın inşaatın maliyetiyle ilişkilendirilmek suretiyle dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.