• Sonuç bulunamadı

ÖZTÜRK, Rıdvan-KIBRIS’TAKİ GURBETLERİN GİZLİ DİLİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÖZTÜRK, Rıdvan-KIBRIS’TAKİ GURBETLERİN GİZLİ DİLİ"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KIBRIS’TAKİ GURBETLERİN GİZLİ DİLİ *

ÖZTÜRK, Rıdvan TÜRKİYE/TУРЦИЯ ÖZET

Çoğunluğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan ve kendilerine “Gurbet” denilen küçük bir topluluk bulunmaktadır. Genel algılamaya uygun olarak “Çingene” diye de bilinen bu topluluğun kendi aralarında kullandığı gizli bir dili vardır. Türkçenin dilbilgisi kuralları içinde şekillenen bu dilin farklılığı, genel itibariyle kelime hazinesindeki farklardan oluşmaktadır.

Bu yazıda Gurbetler ve onların gizli dillerinden bahsedilerek örnekler verilme yoluna gidilecektir.

Anahtar Kelimeler: Gurbet, Ole, Abdal, Kıbrıs ağzı, gizli dil, sözlük.

ABSTRACT

Secret Language of Gurbets in Cyprus

There is a small community whose majority live in borders the TRNC and who are called “Gurbet”. There is a secret language which use among themselves of this community who is known as “Çingene” by the common sight. The differentiation of this language which was taked from inside the rules of Turkish gramer is the differencesof vocabulary in general. In this article, we will give examples by being mention Gurbets and their secret language.

Key Words: Gurbet, Ole, Abdal, Cyprus Turkish accent, secret language, dictionary.

GİRİŞ

Zamanımızda yaşayan insanların yarıdan fazlasının iki dilli olduğu bilinmektedir. İnsanların birden fazla dil sahibi olmasının bir takım toplumsal ve siyasî sebepleri bulunmaktadır. Farklı etnik kökenlerden gelenlerin bir arada yaşamak durumunda olması onların birbirlerinin dillerini öğrenmelerini gerekli kılmıştır. Coğrafya birliği, siyasi ve idari birlik, ekonomik kaygılar vb. sebepler hep ötekinin dilini öğrenmeyi beraberinde getirmiştir. Bu tabii akışın yanı sıra bir de bazı insanların kendilerini ötekinden daha ayrı göstermek için var olan ortak dile şekil veya anlam bakımından müdahale ederek dili kendine has hale getirip özelleştirdiği de görülmektedir. Var olan dil yapılarını sürdürmek veya

* “Gurbetler”le ilgili malzemenin derlenmesinde ve anket uygulanmasında yardımlarını gördüğüm Doğu Akdeniz Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı eski öğrencilerinden Fehime Ilgın, Sunay Dilek, Halil Reyhanlı ve Asiye Öznaçar’a teşekkür ediyorum (RÖ).

(2)

var olan bir dili kendi içinde özel yapılara büründürmek toplum dilbiliminde görülebilen özelliklerdendir. Türkiye’de şimdiye kadar yapılan birçok çalışmada

“Kalaycı dili”, “Geygel Yörüklerinin dili”, Kuzeydoğu Anadolu göçerlerinin dili”, “Eskişehir ve Düzce Abdallarının dili”, “Yozgat Abdalları”, “Erkilet çerçilerinin dili”, “Tahtacıların ve Çepnilerin dili” gibi bazı gizli diller üzerine çalışmalar yapılmıştır (Demir, Kaymaz). Bizim burada ele aldığımız Gurbetlerin dili Kıbrıs’ta kullanılmakta olan gizli bir dildir.

1. Çingeneler ve Gurbetîler

Hindistan kökenli bir halk olduğu kabul edilen Çingeneler, dünyanın birçok yerine dağılmış bir durumda hayatlarını devam ettirmektedirler. Genel itibariyle yaşadıkları bölgeye uyum sağlamakla birlikte kendilerine özgü konumlarını da koruyabilmişlerdir. Yaşadıkları coğrafyalarda o bölge halkının dilinden ve kültüründen etkilenmekle beraber o bölge halkı ile bütünleşememenin tabii sonucu olarak komün hayatı yaşayan ve kendilerine ait dil, meslek ve hayat tarzı olan bir iç topluluk görünümünde olmuşlardır. Değişik bölgelerde farklı adlarla bilinmektedirler. İspanya’da ve güney Fransa’da “calé” (siyahlar), Finlandiya’da

“kale”, Almanya’da “sinti” ve Fransa’da “manuş” gibi (Fraser, 17) değişik adlar ile adlandırılmışlardır.

“Çingeneler V-XI. yüzyıllar arasında farklı dalgalarla Hindistan’dan İran’a gelmiştir. Bu göç hareketini batı ve güney doğu yönlerine olmak üzere İran’da ikiye ayrılması sonucunda Çingene şivelerinde ses ayrışması olduğu John Sampson tarafından tespit edilmiştir. Buna göre J. Sampson, güney doğu koluna ayrılanları “Ben Çingeneleri” ve batıdakileri ise “Phen Çingeneleri” diye iki gruba ayırmaktadır. Bu iki gruptan güney doğu koluna; Filistin’deki “Navarlar”

(tekili Nuri) kuzey Suriye ve İran’daki “Gurbetiler”, küçük Asya’daki (Anadolu), Transkafkasya’daki ve İran’daki “Karaçiler” ve Mısır ve Libya’daki “Halebiler”

dâhildir.” (Öskan, 77)

“Gurbetiler”, ismi Afganistan’dan başlayıp Balkan yarımadası üzerinden batı Avrupa ülkelerine varıncaya kadar yayılmıştır. Arap menşeli bir kelime olarak görülmektedir…Hindistan’da yaşayan en küçük Çingene gurubu olan

“Banjaralar”, “Gurbetiler”le irtibatlandırılmaktadır. Banjaralar kendilerini

“Ghor” ve yabancıları da “Kor” olarak ifade etmektedirler. (Öskan, 5-6) 2. Kıbrıs’taki Gurbetler

a. Yerleşim ve Nüfus

Kıbrıs’ta yaşayan Gurbetlerin Çingenelerle ve onların alt grubu olarak gösterilen “Gurbetiler” ile etnik bağının olup olmadığı tam olarak bilinmemekle birlikte, toplum tarafından Çingene olarak algılanmaktadırlar. Kıbrıs’ta bu insanlara “Gurbet”ten başka “ole”, “gori”, “fellah”, ”fello”, “gullufi-çilinciri”

ve” cingane” de denilmektedir. Ancak onlar kendilerini “Gurbet” olarak

(3)

adlandırmaktadırlar. Birbirlerine hitap ederken “ole” dedikleri için “ole” adı ile de anılmaktadırlar. Halk arasındaki rivayetlere göre Kıbrıs Türkler tarafından fethedildikten kısa bir süre sonra, 1500’lü yılların sonlarına doğru adaya göç etmişler. Gurbetlerin çoğunluğu daha önce Limasol, Baf, İskele ve Larnaka bölgelerinde yaşarken, 1974’ten sonra Kuzeye göç etmişler. Mesela, Güzelyurt’ta yaşayanlar kendilerinin Limasol’dan geldiklerini söylemektedirler. Kıbrıs’ın kuzeyinde genellikle; Güzelyurt (Omorfo), İskele, Yeniboğaziçi, Gazimagusa (Larnaka yolu) da, güneyinde ise Baf, Larnaka ve Limasol’da yaşamaktadırlar.

Bir kısmı da İngiltere’ye yerleşmişler. Çoğunluğu Kıbrıs’ın kuzeyinde olmak kaydıyla sayıları yaklaşık olarak 4-5 bin kişi olarak tahmin edilmektedir.

b. Sosyal Durumları

Kuzey Kıbrıs’ta yaşayanlar kendilerini etnik köken bakımından Türk olarak nitelendirmekteler. Kendinizi hangi milletten (Rum, Türk, Lüzinyen, Venedikli, Arap vb.) görüyorsunuz sorusuna “Tabii ki Türk’üz.” şeklinde cevap vermektedirler. Bu durum Rumlar tarafından da böyle algılanmaktadır.

Rum film yapımcısı Adonis Florides ile yapılan bir söyleşide bu durum açıkça görülmektedir:

“Çok kültürlü bir şehirdir leymosun, en fazla sayıda kıbrıslı türkün yaşadığı yerdir örneğin, 500–600 kadar kıbrıslı türk leymosun’da yaşar... kıbrıslı türklere bugün “çingene” diyorlar ama daha önce böyle demezlerdi, daha önce

“Gullufi-çilinciri” derlerdi, bu kıbrıs’a özgü bir sözcük, çilingir yani... bazan da gurbet diyoruz onlara..Gurbetler de burada yaşıyor çünkü... leymosun’un türk bölgesi’ne gittiğinizde ki buraya tüm leymosunlular “arnavutya” der, tüm bu farklı kültürlerden insanları görebilirsiniz. Çok ilginçtir... kıbrıslı türkler yaşar orada, çingeneler yaşar, yabancı göçmenler yaşar, kıbrıslı rum göçmenler hemen onların yanında yaşar... kimi zaman gurbetler arasında bir kavga çıkar mesela, çok ilginçtir! tüm bunlar leymosun’un kimliğini oluşturur ve bu da benim çok hoşuma giden yönüdür şehrin.” (Adonis)

Kişi isimleri bakımından da yine Türk toplumunda kullanılan isimleri kullanmaktadırlar. En çok kullandıkları isimler şunlardır: ayten, hayriye, ayşe, Fatma, Cemile, rahme, hüseyin, ali, mehmet, mustafa, naci vb.

Gurbetlerin erkekleri akbaş, kıssali, lastik aziz, mindo hüseyin, Cumali, mitto, Çipsi, kalaycı, hamude gibi lakapları; kadınları ise, şamma, Fatmaya, Fatturi gibi lakapları kullanmaktadırlar.

Gurbetler birbirlerine bağlıdırlar. Bir yerde trafik kazası olsa Kıbrıs’taki hemen hemen bütün Gurbetler arabaya atlayıp kaza yerine giderler. Orada toplanırlar.

Kazalar gibi düğün ve cenazeleri de çok kalabalık olur, Yaşayış tarzları biraz farklı olmakla birlikte, âdetleri Kıbrıs Türk toplumunun âdetleri gibidir. Eskiden görücü usulüyle evlenirler, nişanlılar birbirlerini hiç görmezlermiş. Baf’ta iken sekiz gün sekiz gece düğün yaparlarmış.

(4)

Genellikle esmer tenlidirler. Eskiden kalaycılık yaparlarmış. Günümüzde daha çok bakkallık, manavlık vb. serbest ticaretle uğraşıyorlar. İçlerinde müzisyenlikle de uğraşanlar var. Kıbrıs’ın narenciye, portakal, patates, zeytin, harnup (keçiboynuzu) zamanlarında, nerede o iş varsa, oraya giderler. Bunları (bazen izinsiz olarak) toplayıp satarlar. Gurbetler yaptıkları işlere uygun olması bakımından birkaç kişi yerine 10-15 kişi kadar binebilsinler diye genellikle arkası açık araba kullanırlar.

c. Dil

c.1. Genel Durum

Gurbetlerin % 80’inden fazlası okuma yazma bilirler. Bu oranın % 30- 40’ı üniversite mezunudur. İki bölge arasındaki geliş gidişlerin açılmasından sonra Rum tarafına çalışmaya gidiyorlar. Gençler Türkiye Türkçesi’ne uygun konuşuyorlar, ölçünlü dile uygun yeni kelimeler daha çok gençler arasında ortaya çıkıyor. Dil olarak Kıbrıs ağzıyla Türkçe konuşmaktadırlar. Yaşlı olanlar adadaki bütün Türk unsurlar arasında olduğu gibi Türkçenin yanı sıra Rumca da bilirler.

Kuzey Kıbrıs’ta Gurbetlerin anadili Türkçedir. Lakin bu insanlar, Kıbrıs ağzını kullananların da anlamasını istemedikleri, kendi aralarında anlaşma vasıtası olarak gizli bir dil kullanmaktadırlar. Bu gizli dili yaşlılar daha iyi bilmektedir. “Olece”

de denilen gizli dilin genel Türkçe bünyesinde ele alınması gerekmektedir.

Zira dilbilgisi özellikleri bakımından ve genel söz varlığı açısından Türkçenin kurallarına uygundur.

Bu çalışmada genel itibariyle Kıbrıs Türk ağzı ile ortak olan kelimeler ve şekiller verilmeyip, Gurbetlere has gibi görülen kelimeler ve şekiller verilmeye çalışılmıştır. Kıbrıs Türk ağzı ile şekil bakımından ortak görünen kelimelerin bazıları anlam bakımından farklıdır. Bu kelimeler, asıl anlamlarına yakın olmakla birlikte, anlaşılmayı zorlaştıracak şekilde farklı bir anlam yüklenmişlerdir.

c. 2. Kelime Kadrosu

Gurbetlerin gizli diline ait 115 kelime tespit edilmiştir. Bu kelimelerin kökenleri farklılık göstermektedir. Genel itibariyle Türkçede kullanılan kelimeler dikkat çekmektedir. “aba “kız kardeş”, ata “oğul”, avuç “el”, ebe “nine, anneanne, babaanne”, güveyi “güveyi, damat”, sıçan “fare”, yeğen: “amcaoğlu, dayıoğlu.

teyzeoğlu” gibi ölçünlü dildeki telaffuzlara uygun kelimelerin yanı sıra; aşına-

“almak”, bayna- “vermek”, fısna- “sıçmak”, genna- “gelmek”, genabla “gelin abla”, yımrık “yumruk” gibi telaffuzlara Kıbrıs ağzına göre veya Gurbetlerin kendi ses özelliklerine göre değiştirdikleri Türkçe asıllı kelimeler görülmektedir.

Yine Arapça ve Farsça asıllı olup da Türkçeleşmiş kelimeler de bir yekûn tutmaktadır. abı “baba”, dest “el”, gadef “bardak”, kese “cüzdan”, kırsi “masa, sandalye”, surat “yüz” vb. Bunlardan başka bazı kelimelerin de Rumca ile benzerlikleri dikkat çekmektedir: angoni “torun” (< engoni), afayı “bunu” (<afto

(5)

“bu”), cidiye “keçi” (<gidi “keçi”, eya “keçi”), geder “eşek” <gedaros “eşek”), rati “akşam”(<vrodi “akşam”) vb.

c.3. Kelime Teşkili

Yeni kelimeler, Türkçe eklerle türetilmekte veya Türkçe’nin birleşik kelime oluşturma ilkelerine göre oluşturulmaktadır: cav “göz”, cav-lık “gözlük”;

çükkel “köpek”, çükkel-cik “köpek yavrusu”; çebe-ci “güzel konuşan”; nımıs- la- “uyumak”; çelle-ş-me- “susmak, konuşmamak”; genabla (<gelin abla) “gelin, gelin abla”.

Yeni kelimeleri oluştururken bilinen kelimelerin arasına ekler getirilmek suretiyle eski kelimeyi ilk bakışta tanınmaz hale getirme yolu da izlenmektedir.

Fiillerin yüklem olarak kullanıldığında rastlanan bu yapının bazı örnekleri şunlardır. Kakaladım “kalktım” (<kalk-ala-dım), yapalamaycaydın

“yapmayacaktın” (<yap-ala-ma-y-acak-tın, olalamaz “olmaz” (<ol-ala-maz), gideledim “gittim” (<git-ele-dim), bıraladım “bıraktım” (<bırak-la-dım) vb.

Gurbetlerin dili bu özellik bakımından Doğu Anadolu göçerlerinin diline benzemektedir: durnella- “durmak” (<dur-nella-), sarella- “sarmak” (<sar-nella), illik olalamiyer “doymuyor” (<illik ol-ala.mi-yer) (krş. Acar 12, 15)

c.4. Kelimelerin Tasnifi

Gurbetlerden yapılan derlemelerde belirlenen kelimeleri kendi aralarında akrabalık adları, organ adları, zaman adları, gıda adları, eşya adları, sıfatlar ve fiil adları diye tasnif edebiliriz. Dikkat edilirse Gurbetlerin kendilerine özgü kelimeleri gündelik hayatla ilgili kelimeler olup kişinin temel ihtiyaçlarına yöneliktir. Bu gruplamalardan hareketle Gurbetlerin sosyal hayatlarına yönelik bazı tespitler yapmak da mümkündür. Gurbetler arasında yukarıda verdiğimiz bilgilere de uygun olarak aile arası ilişkilerin kuvvetli olduğunu söyleyebiliriz.

Çekirdek aileden daha geniş bir çerçevede ailevi yapılanmanın olduğunu “torun, genabla, ebe, yeğen” gibi kelimelerden anlıyoruz.

Dilin temel söz varlığını ortaya koymak ve bunların kaynaklarına daha rahat inmek için Gurbetlerin kelimelerini söz varlığı açısından aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:

c.4.1. Akrabalık Adları

aba: “kız kardeş”, abı: “baba”, angoni: “torun”, ata: “oğul”, cıvır: “kız”, ebe:

“nine, anneanne, babaanne”, edi: “ana”, genabla: “gelin, gelin abla”, güveyi:

“damat”, hırdaş: “ağabey, kız kardeş”, meriya: “kadın, karı”, nera: “erkek”, neriya: “koca”, palım: “erkek kardeş”, şah: “çocuk”, yeğen: “amcaoğlu, dayıoğlu.

teyzeoğlu”

c.4.2. Organ Adları

avuç: “el”, bici: “göğüs”, cav: “göz”, cilye: “karın”, çangın: “ayak”, dest:

“el”, gıyla: “erkek cinsel organ”, hurle: “göt”, ıtbısı: “kulak”, paze,: “burun”,

(6)

pınt: “kadın cinsel organı”, poze: “burun”, pülçük: “saç”, surat: “yüz”, şoro:

“baş(kafa)”, şu: “diş”, yımrık: “yumruk”, zahır: “ağız”

c.4.3. Zaman Adları

dohur: “öğle”, rati: “akşam”, roti: “ikindi”, roti: “gece”

c.4.5. Hayvan Adları

beygir: “at”, cıdıye: “keçi”, cici: “keçi”, çükkel: “köpek”, çükkelcik: “köpek yavrusu”, geder: “eşek”, ımbrışık: “tavuk”, sıçan: “fare”

c.4.6. Gıda Maddeleri Adları

bırdan: “portakal”, pani: “su”, perez: “ekmek”, kilar: “hellim”, tahal: “kahve”

c.4.7. Eşya Adları

brotsa: “çatal”, caruk: “tabak”, cavlık: “gözlük”, çuri: “bıçak, çakı”, dariya:

“kapı”, dariya: “ağaç”, dukke: “ev”, elfep: “yatak”, gadef: “bardak”, ısbık:

“elbise”, kese: “cüzdan”, kırsi: “sandalye, masa”, kotor: “para”, könçek:

“pantolon”, pane: “sele”, tırak: “ayakkabı”, tiryak: “potin”, tomofil: “otomobil”

c.4.8. Sıfatlar

çebeci: “güzel konuşan”, iskef: “güzel”, natfa: “çirkin (tatsız)”, vordo: “aptal”

c.4.9. Fiil Adları

aşına: “almak”, bayna: “vermek”, çabılfım: “yatmak”, çaharım: “gitmek”, çelle: “sormak”, çelleş: “konuşmak, söylemek”, çelleşme: “susmak”, gardile:

“çalmak”, garret: “gezmek”, genna: “gelmek”, halan: “gitmek”, habedi:

“sevmek”, hayla: “koymak”, kay: “yemek”, mımısla: “uyumak”, mukalama:

“susmak”, negle: “dövmek, vurmak”, nımısla: “uyumak”, pengile: “kırmak”, pırçı: “acıkmak”, piyne: “içmek”, yuva: “yıkamak”, zanı: “görmek, bakmak”

c.5. Söz Dizimi

c.5.1. Çekim Ekli Yapılar

Söz dizimin temel unsurlarından olan çekim ekleri, tamamen Türkçenin kurallarına uygundur. Gerek ad durum eklerinde olsun, gerekse iyelik eklerinde olsun bu uygunluk söz konusudur: el-im-i dest-im-i “elimi yüzümü”, dest-ing-de

“senin elinde”, dest-i-n-e “eline”, şağ-nan “çocuk ile”, tufan-ı “sigarayı”, afa-y-ı

“bunu”, dukke-y-e “eve”, mekteb-e “okula”, okul-dan “okuldan”vb.

Yüklemi oluşturan isim veya fiil çekiminde kullanılan yapılar veya kip kullanımları Türkçe yapılar ve kip kullanımlarıdır. Metinlerimizde geçen örneklere baktığımızda gerek basit kip çekiminde, gerekse birleşik kip çekiminde bu uygunluk açıkça görülmektedir:

(7)

Yüklem İsmi Örnekleri

var-dı “vardı”, delik “delik(tir)”, işkefdi “güzeldi”, pır kotor “çok pahalı”

Basit Kipli Yüklem Örnekleri

yuv-du-m “yıkadım”, gennamadı “gelmedi”; çelle-r-im “söylerim”, ağrı-r

“ağrıyor”, olalamaz “olamaz”; aşınla-yım “alayım”, kirişle-yim “vereyim”, gay- sın “girsin”.

Birleşik Kipli Yüklem Örnekleri

çelleş-iyor-du-m “konuşuyordum”, hallan-ıyor-du-n “gidiyordun”, yapalama- y-cay-dı-n (<yapalama-y-acak-i-di-n) “yapmayacaktın, yapmamalısın”, heyedele-mez-sa-m “yapamazsam” vb.

c.5.2. Yüklemine göre Cümleler

Söz dizimi açısından ele aldığımızda da, Gurbetlerin konuştuğu gizli dilin Türkçe söz dizimine uygun olduğu görülür. Konuşma dili olduğu için uzun cümleler kurmak yerine, kısa cümlelerle meram anlatımına gidilmektedir.

Ölçünlü dile uygun düzgün cümlelerin kullanımı azdır. Bu düzgün cümleler de kısa cümlelerden oluşmaktadır.

Destingde hey vardı “Elinde bir çanta vardı”

Elimi destimi yuvdum “Elimi yüzümü yıkadım”

afayı yapalamaycaydın “Bunu böyle yapmamalısın”

işkef şarkı çellerim. “Güzel şarkı söylerim”

Özne + tamlayıcılar + yüklem sıralanışına uygun cümleler den ziyade, Kıbrıs ağzına da uygun gelecek şekilde yüklemin daha öne çekildiği devrik cümle kuruluşları yaygındır:

Ben zanıdım seni “Ben seni gördüm.”

Bu rati genna bizi “Akşam bize gelmelisin.”

Pır zamandan beri zanırım afayı “Çoktan beri tanırım bu kişiyi.”

Cümleler uzadıkça fiilimsilerden faydalanılmakta, zarf-fiilli cümleler devreye girmektedir. Zarf-fiili şekillerden en çok “i-ken”li yapılar dikkat çekmektedir.

“ken” zarf fiil eki ölçünlü dille aykırı biçimde, Kıbrıs ağzındaki gibi kalınlık–

incelik uyumuna uygun olarak kullanılmaktadır. “i-ken” zarffiilli kullanışların yanı sıra, az ölçüde de olsa başka zarffiilli kullanışlara da rastlanmaktadır. Fiilimsilerle kurulan cümleler düzgün veya devrik cümle dizilişinde de olabilmektedir:

nımıslarkan tez kakaladım “Uyurken hemen kalktım.”

Gennarkan okuldan zanıdım seni “Okuldan dönerken seni gördüm.”

(8)

hallanırkandan nımıslarım “Uykum geldiğinde hemen yatarım.”

Çok piyneyince tufanı şorum ağrır. “Çok içince sigarayı başım ağrır”

Fiilimsilerle uzun cümleler kurulmakla birlikte, bağlı kısa cümleler tercih edilmektedir. Cümlede normalde fiilimsilerle bağlanabilecek yapıların kısa bağlı cümleler hâlinde de ifade edilebildiği görülmektedir. Bu da aslında Gurbet dilinin bir konuşma dili olması ile doğrudan ilgilidir:

Çelledim cıvıra lo da gennamadı.

“Söyledim kıza da gelmedi”

Dün gideledim tırak aşınlayım pır kotor.

“Dün gittim ayakkabı alayım çok pahalı (para)”

Dukkeye genadım ornusladım kaydım.

“Eve gelir gelmez (gelince) sofraya oturdum”

Kısa cümleli bağlı yapıların yanı sıra, Türkçenin normal birleşik cümle yapısı olan şartlı birleşik cümleler de kullanılabilmektedir:

afayı heyedelemezsan hiç bir tışlak olalamaz.

“Bunu yapmazsam, başarılı olamam.”

SONUÇ

Gurbetlerin adaya gelişleri, ötekilerin onları algılamaları ve Gurbetlerin aidiyet hissi değerlendirildiğinde, onları kimlik bakımından “Türk” olgusu içinde ele almak gerekmektedir. Adadaki Türk toplumunun hayat tarzından daha farklı ve kendilerine özgü bir tarzları olduğu için farklı görülmüşlerdir. Bu farklı görülmenin sonucu olarak da, genelin olumlu görmediği “Gurbet”, “Gori”,

“fellah”, “Çigane” gibi aslında birbirleri ile alakası olmayan, değişik grup adları ile tanımlanma yoluna gidilmişlerdir.

Dil bakımından Kırşehir Abdalları (Günşen) ve Artvin-Kars ile Erzurum civarında yaşayan göçebeler (Acar) ile bağlarının olduğu anlaşılmaktadır.

Türkiye’deki “Çingene” diye adlandırılan grupların dilleri ile ortaklıktan ziyade

“Abdal/Aptal” diye adlandırılanların gizli dilleri ile uyum göstermektedir.

Daha önce yayımlanmış gizli dil söz varlıklarına göre Gurbetce ile Hazeynce arasında 3 kelime [dest, kitir (kotor), tomo (tomoıfil)), Kaymaz 22-46]; Kalaycı dili arasında 1 kelime [çiçe (cici), Kaymaz, 61-76]; Geygel Yörüklerinin dili arasında 5 kelime [bayına, cıvır, cav (şag), geder, tırıt (tırak), Kaymaz 83-90];

Çepni gizli dili arasında 5 kelime [çedi (cıdiye), geder, halan, ıraç (ırdaş), tufan Kaymaz 101-109] ve Erkilet gizli dili arasında 2 kelime [gıdor (kotor), tıfan (tufan), Kaymaz 117-130] ortaktır.

Gurbetlere ait kelimelerin 22 tanesi Kırşehir bölgesindeki Abdalların gizli dili Teberce (Günşen) ile ortak kelimedir. Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde

(9)

(Artvin-Kars ve Erzurum ) göçerlerin dilinin kelime hazinesi ile ilgili bir sözlük yayımlanmadığı için net bir şey söylemek mümkün değilse de, daha önce yayımlanan metin örneklerinden hareketle (Acar) benzerliklerin az sayılamayacak derecede olduğunu söyleyebiliriz: Krş: aşınla-/aşına- “almak”, cükel/çükkel

“köpek”, cerle-/çele- “söylemek”, duriye/dariya “kapı”, düke/dukke “ev”, genle-/

genna- “gelmek”, halan-/halan- “gitmek”, urşla-/ornusla- “oturmak” vb. Kırşehir, Kaman, Hacıbektaş ve Keskin yöresindeki Teberlerin dili ile Kahramanmaraş, Eskişehir, Düzce, Konya vb. yörelerde yaşayan Abdalların dilinin ortaklığına (Günşen 1339), Kıbrıs’taki Gurbetlerin gizli dilini de eklemek gerekecektir.

Her ne kadar halk dilinde aynı anlamda birbirinin yerine kullanılıyor ise de, Çingene ve Abdal kelimelerinin aslında ayrı kavramlar olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Bu bağlamda Gurbetlerin dilini değerlendirecek olursak, Abdalların dil örneklerine uygun olduğunu söylemek daha doğru olur. Türkiye Çingenelerinin diline ait bazı örneklerin verildiği çalışmada (Öskan, 80-86) geçen 41 Çingene kelimesinin sadece üç tanesi Gurbetlerde de görülmektedir:

Gurbet Çingene Anlamı Panı bay (<paniya) “Su”

şoro şoro “Kafa”

tırak çirak “Ayakkabı”

Türkiye’deki gerek Abdal gizli dili ile ilgili kelimeler, gerekse Çingene gizli dili ile ilgili kelimeler tam olarak yayımlanırsa bu rakamlarda kısmî bir değişmenin olacağı açıksa da geneli değiştirecek bir nitelikte olmayacağı aşikârdır.

Türkiye’deki Çingeneler üzerine en kapsamlı araştırma olan Öskan’ın çalışmasında “Abdallar”ı Türkiye’deki Çingenelere benzer gruplar içinde değerlendirmekte ve “Yaptığımız araştırmalar esnasında Abdalların çingene olmadıkları kanaatine ulaştık… Aslında Abdallar mevzusu başlı başına ayrı bir araştırma konusudur.” diyerek (Öskan, 36) bu farklılığı bir başka yönden de ortaya koymaktadır.

Gurbetler esas itibarıyla Türkçeyi ana dili olarak kullanmaktadırlar. Kıbrıs’taki diğer Türkler gibi onlar da ölçünlü dilden farklı olarak Kıbrıs Türk ağzına uygun olarak konuşmaktadırlar. Ancak benimsedikleri hayat tarzından kaynaklanan kendi içlerinde düzenledikleri bir gizli dile de sahip oldukları anlaşılmaktadır.

Bu gizli dilde başka dillerden geçen veya kaynağı tam anlaşılamayan kelimeler olsa da genel çerçeve itibarıyla Türkçeden başka bir ad ile adlandırmak mümkün değildir.

Metin Örnekleri: Cümleler Ben zanıdım seni.

“Ben gördüm seni.”

(10)

Hallanıyordun mektebe. // hallandım okula.

“Okula gidiyordun. // Gittim okula”

Destingde hey vardı. “Elinde bir çanta vardı.”

Bir şağnan çelleşiyordun//şahınan çelleşiyordum.

“Bir çocuk ile konuşuyordun // Çocuk ile konuşuyordum.”

Bu sabah erken kakaladım. // nımıslarkan tez kakaladım.

“Bu sabah erken kalktım // Uyurken hemen kalktım.”

Elimi destimi yuvdum. “Elimi yüzümü yıkadım.”

Gennarkan okuldan zanıdım seni “Okuldan dönerken seni gördüm.”

Dukkeye genadım ornusladım kaydım.

“Eve gelir gelmez sofraya oturdu (oturdum, yedim).”

Hallanırkandan nımıslarım. “Uykum geldiğinde hemen yatarım.”

Afayı yapalamaycaydın “Bunu böyle yapmamalısın.”

Bu rati genna bizi. “Akşam bize gelmelisin.”

Afayı heyedelemezsan hiç bir tışlak olalamaz.

“Bunu yapmazsam, başarılı olamam”

Pır zamandan beri zanırım afayı. “Çoktan beri tanırım bu kişiyi.”

Dukkeden gennadım kulube tahıl peynedim.

“Evden gittim kulübe kahve içtim.”

Çelledim cıvıra lo da gennamadı. “Söyledim kıza gelmedi.”

Benim bir cıvır vardı dırva cellerdi. “Benim bir kız vardı, yalan söylerdi”

Bıraladım genni. “Bıraktım kendini (onu).”

Irdasımın dukkeye hallandım nımıslar lo. “Kardeşimin evine gittim uyur”

Geçen gün Türkiyeye hallandım işkefdi.

“Geçen gün Türkiye’ye gittim güzeldi”

İşkef şarkı çellerim. “Güzel şarkı söylerim”

Çok piyneyince tufanı şorum ağrır. “Çok içince sigarayı başım ağrır.”

Dün gideledim tırak aşınlayım pır kotor.

“Dün gittim ayakkabı alayım çok pahalı (para).”

Bugun dadırav buyradım. “Bugün de çok para verdim.”

(11)

Küfürler

Destine kirişleyim bu guburu. “Eline vereyim eline .arağı”

Geder gıylasının şorosu gaysın sana. “Eşek .arağının kafası girsin sana”

Hurleni gıylayım. “.ötünü .ikeyim.”

Pıntını gıylayım. “.mını .ikeyim.”

Hurlesi delik “.ötü delik.”

Zahrınga sıçayım. // fısnayım “Ağzına sıçayım, fıslayayım.”

Gurbetlerin Söz Varlığı, Kelimeler A

Aba:”Kızkardeş”

Abı: “Baba”

Afayı: “Bunu”

Angoni: “Torun”

Aşına-: “Almak”

Ata: “Oğul”

Avuç: “El”

B

Bayna-: “Vermek”

Beygir: “At”

Bırala-: “Bırakmak”

Bırdan: “Portakal”

Bici: “Göğüs”

Brotsa: “Çatal”

Buyra-: “Vermek”

C

Caruk: “Tabak”

Cav: “Göz”

Cavlık: “Gözlük”

Cıdıye: “Keçi”

Cıvır: “Kız”

Cici: “Keçi”

Cilye: “Karın”

Ç

Çabılfım-: “Yatmak”

Çaharım-: “Gitmek”

Çangın: “Ayak”

Çebeci: “Güzel konuşan”

Çelle-: Sormak”

Çelleş-: “Konuşmak, söylemek”

Çelleşme-: “Susmak ” Çuri: “Bıçak, çakı”

Çükkel: “Köpek”

Çükkelcik: “Köpek yavrusu”

D

Dariya: “Kapı”

Dariya: “Ağaç”

Dest: “El”

Dırva: “yalan”

Dohur: “Öğle”

Dukke: “Ev”

(12)

E

Ebe: “Nine, anneanne, babaanne”

Edi: “Ana”

Elfep: “Yatak”

Etmali: “Polis”

F

Fısna-: “.ıçmak”

G

Gadef: “Bardak”

Gardile-: “Çalmak”

Garret-: “Gezmek”

Gay: “Kaymak, girmek”

Geder: “Eşek”

Genabla: “Gelin, gelin abla”

Genna-: “Gelmek”

Gıyla: “.arak”

Gıyla-: “.ikmek”

Gidele: “Gitmek”

Gubur: “.arak”

Güveyi: “Damat”

H

Habedi-: “Sevmek”

Halan-: “Gitmek”

Hayla-: “Koymak”

Hey: “Çanta”

Heydeleme-: “Yapamamak”

Hırdaş: “Ağabey, kızkardeş”

Hurle: “.öt”

I

Imbrışık: “Tavuk”

Irdaş: “Kardeş”

Isbık: “Elbise”

Itbısı: “Kulak”

İ

İskef: “Güzel”

K

Kakala-: “Kalkmak”

Kay-: “Yemek”

Kese: “Cüzdan”

Kırsi: “Sandalye, masa”

Kilar: “Hellim”

Kirişle-: “vermek, tutturmak”

Kotor: “Para, pahalı”

Könçek: Pantolon”

M

Meriya: “Kadın, karı”

Mımısla-: “Uyumak”

Mukalama-: “Susmak”

N

Natfa: “Çirkin, tatsız”

Negle-: “Vurmak, dövmek”

Nera: “Erkek”

Neriya: “Koca”

Nımısla-: “Uyumak”

O

Ornusla-: “Oturmak”

(13)

P

Palım: “Erkek kardeş”

Pane: “Sele”

Pani: “Su”

Paze: “Burun”, Pengile-: “Kırmak”

Perez: “Ekmek”

Pınt: “Kadın cinsel organı”

Pır: “Çok”

Pırçı-: “Acıkmak”

Piyne-, penye-: “İçmek”

Poze: “Burun”

Pülçük: “Saç”

R

Rati:“Akşam ”, “İkindi, gece ” S

Shit: “Bok”

Sıçan: “Fare”

Surat: “Yüz”

Ş

Şag, şah: “Çocuk”

Şoro: “Baş, kafa”

Şu: “Diş”

T

Tahal: “Kahve”

Tırak: “Ayakkabı”

Tışlak: “Başarılı”

Tiryak: “Potin”

Tomofil: “Otomobil”

Tufan: “Sigara”

V

Vordo: “Aptal”

Y

Yapalama-: “Yapamamak”

Yeğen: Amcaoğlu, dayıoğlu, teyzeoğlu,”

Yımrık: “Yumruk”

Yuva-: “Yıkamak”

Z

Zanı-: “Görmek, bakmak”

Zahır: “Ağız”

KAYNAKÇA a. Eserler

Acar, Turgut, (1985), “Doğu Anadolu’da Yaşayan Gizli Bir Meslek Dilinin Yapısı ile Türkçe’nin Benzerlikleri”, Beşinci Milletler Arası Türkoloji Kongresi İstanbul, 23-28Eylül 1985 Tebliğler 1. Türk Dili, Cilt: 1, İstanbul, s. 9-15.

Adonis,http://www.stwing.upenn.edu/~durduran/hamambocu/authors/

svg/svg11_3_2002.html, 27.07.2006

Demir, Nurettin (2002), “Türkiye’de Özel Diller”, Yeni Türkiye 43, Türkoloji ve Türk Tarihi Araştırmaları Özel Sayısı 1, Ankara, s. 422–428.

(14)

Fraser, Angus, (2005), Avrupa Halkları Çingeneler, (Çev.: İlkin İnanç), İstanbul, 320 s.

Günşen, Ahmet, (2004), “Kırşehir, Hacıbektaş, Kaman ve Keskin Yöresi Abdallarının Gizli Dilleri: Teberce”, V. Uluslar Arası Türk Dili Kurultayı Bildirileri I, 20-26 Eylül 2004, Ankara, s. 1315-1343.

Kaymaz, Zeki, (2003), Türkiyedeki Gizli Diller Üzerine Bir Araştırma, İzmir, 157s.

Öskan, Ali Rafet, (1998), Türkiye Çingeneleri Üzerine Bir Araştırma, Erzurum, (Doçentlik Tezi).(bkz.: Türkiye Çingeneleri, Ankara, 2000)

b. Kaynak Şahıslar

Hüseyin Bülbül, 60 yaşında Gurbet, Güzelyurt’ta ikamet ediyor (2005–2006) Salih Gurşuniler, 85 yaşında İskele’de ikamet ediyor (2001). Müzisyenlikle uğraşıyor. Gurbet.

Hayriye Gurşuniler, 65-70 yaş arasında. İskele’de ikamet ediyor. Gurbet (2001).

İbrahim Gurşuniler, 24 yaşında İskele’de ikamet ediyor (2001).

Müzisyenlikle uğraşıyor. Gurbet.

Olgun Özdoğal, 43 yaşında, Güzelyurt’ta ikamet ediyor. (Gurbet değil).

İsmail Sayım, 40 yaşında, Güzelyurt’ta ikamet ediyor (Gurbet değil).

Zemzem Şenli, 65 yaşında Leymasun’dan gelmiş, Güzelyurt’ta ikamet ediyor Gurbet (2001).

Referanslar

Benzer Belgeler

Başbakan Tayyip Erdoğan 'ın isteği üzerine anayasa taslağına vakıfların yanı sıra özel şirketlerin de üniversite kurabilmesine ilişkin bir hüküm konulması benimsendi..

Dilimizde üç değişik görevde “ki” kullanılmaktadır. a) Sıfat Yapan “ki”: Ektir, sözcüğe bitişik yazılır. Bir ismin yerini veya zamanını gösteren sıfattır. ¾

denendiği araştırmada, yeni geliştirilen filtrelerin kullanıldığı araçların içindeki çok küçük parçacık miktarının standart filtrelerin kullanıldığı araçlara

Rhinehart paylaşımında, sadece Soylent tükettiği için hiçbir olumsuz durumla karşılaşmadığını, normal yemek ye- me ihtiyacı da hissetmediğini söylüyordu.. Bu paylaşım

BP’nin yan ı sıra konuya ilişkin platformun sahibi &#34;Transocean&#34; şirketinin de haberdar edildiğini belirten Benton, sızıntının olduğu kontrol tankının tamir

 Tüm kuralları yerine getiren ve her iki takım içinde anlaşmazlıkları çözebilen, oyunun devamlılığına katkı da bulunan, hatta oyun kalitesini yükselten bir.. unsur

Kulaklar ne kadar dikse atın keyfi o kadar yerinde, ne kadar boyna doğru eğikse o kadar agresiftir.. Kulağın genel duruş şekli hafif öne ve dışarıya

Hem Artaud, hem de Meyerhold tiyatroyu kitlelerin harekete geçmesi için bir araç olarak görmüştür.. Feminist tiyatroların hedeflerinden biri de sahnede