• Sonuç bulunamadı

tmmob makina mühendisleri odası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "tmmob makina mühendisleri odası"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

tmmob

makina mühendisleri odası

YENİLENEBİLİR

ENERJİ KAYNAKLARI

SEMPOZYUMU VE SERGİSİ İSİ

BİLDİRİLER KİTABI

Editör:

Yrd. Doç. Dr. Şükrü SU

MMO Yayın No: E / 2001 / 275

EKİM 2001 - KAYSERİ

(2)

tmmob

makina mühendisleri odası

Sümer Sokak No: 36 / 1 - A Demirtepe, 06440 ANKARA Tel: (0 312) 231 31 59; 2313164; 23180 23; 23180 98 Fax : (0 312) 231 31 65

e-posta : mmo@mmo.org.tr web : http://www.mrno.org.tr

MMO Yayın No : E/2001/275 ISBN : 975-395-465-4

Bu yapıtm yaym hakkı Makina Mühendisleri Odası'na aittir. Kitabın hiçbir bölümü değiştirilemez. Makina Mühendisleri Odası'nınizni olmadan elektronik, mekanik vb. yollarla

kopya edilemez ve çoğaltılamaz. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.

KAPAK TASARIMI : İlhan İNCETÜRKMEN - (0 352) 320 43 53

DİZGİ : İNCETÜRKMEN LTD.ŞTİ. - TMMOB MMO KAYSERİ ŞUBESİ BASKI : NETFORM MATBAACILIK AŞ. - KAYSERİ

Makina Mühendisleri Odası

(3)

Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Sempozyumu ve Sergisi 12-13 Ekim 2001 Kayseri

ENERJİ VE ÇEVRE BAĞLAMINDA FOSİL İÇERİKLİ YAKIT KULLANIMI İLE ORTAYA ÇIKAN HAVA KİRLİLİĞİNİN YAPI VE

YAPI MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Emrah GÖKALTUN

Anadolu Üniversitesi Müh-Mim. Fakültesi Mimarlık Bölümü İki Eylül Kampusu Eskişehir Tel: 0-222-3350580 (66 62) E-Mail: egokaltun@anadolu.edu.tr

ÖZET

İçinde yaşadığımız yerküreyi çevreleyen atmosfer, yaklaşık iki milyar yıldan günümüze kadar birçok değişikliğe uğramıştır. Bu değişimlerin biçimlenişinde, insanoğlunun çevresinde canlı ve cansız varlıklarla sürdürdüğü etkileşimin olumsuz bir sürece girmesi önemli rol oynamış ve özellikle, hızlı nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşme birlikteliğinin sonucunda meydana gelen kirlenme, tüm canlıların yaşamsal aktiviteleri için bir ortam olan atmosferin, doğal yapısını bozmuştur. İçinde bulunduğumuz zamana gelinceye kadar da, fosil içerikli enerji kullanımı ile ortaya çıkan hava kirliliği ve etkilerinin, sadece canlılarla sınırlı kalmadığı, gerek tarihi ve kültürel mirasın bir parçası olan anıtlar, gerekse içinde yaşadığımız yapılar üzerinde de oldukça zararlı etkileri olduğu ve bu etkinin sonuçlan itibarıyla, yapı ve yapı malzemelerinde önemli değişimlere neden olduğu görülmüştür.

Bu bağlamda, yapı ve yapı malzemeleri üzerinde kalıcı ve onarımı güç hasar ve bozulmalara neden olan zararlı etkilerin ortadan kaldırılması, ancak fosil içerikli enerji kullanımı ile açığa çıkan hava kirliliğinin, yaşamımız için bir problem olmaktan çıkması ya da çıkarılması ile mümkündür. Bunun tek çözüm yolu da, ülke genelinde, doğru ve kalıcı enerji politikaları ve stratejileri geliştirerek, güneş, rüzgar, hidrolik ve jeotermal gibi alternatif enerji kaynaklarının üretimi ve kullanımı yönünde çaba gösterebilmektir.

Anahtar Kelimeler: Atmosferik Kirlilik, Yapı Malzemeleri, Yapı Malzemesi Hasarları

ABSTRACT

The atmosphere, surrounding the earth we live in, has undergone various changes for the past two billion years. in the formalization of these changes the negative interaction betvveen man and living and non-living beings has played an important role and, especially the pollution resulting from the rapid population increase, urbanization and industrialization has destroyed the natural structure of the atmosphere which is an important setting for the vital activities of ali creatures. At present it is understood that the pollution and its effects emerging from the use of fossil energy is not only limited on the living beings, but also has harmful effects on both the monuments which are a part of the cultural heritage and the buildings we live in, and it was also seen that these effects cause important changes on buildings and construction materials.

in this context, the abolishment of the harmful effects, causing permanent spoilages and damages which are difficult to restore, is only possible by solving the problem of air pollution emerging from the use of fossil energy. The only solution of the problem is to develop correct and permanent national energy policies and strategies, and to strive for the production and use of alternative sources like solar, wind, hydroelectric and geothermal energy.

Key Words: Atmospheric Pollution, Building Materials, Building Material Defects

1. GİRİŞ

Çevre, insanoğlunun ortak varlığını oluşturan ve yaşamsal olarak vazgeçilmesi imkansız değerler bütünüdür. Bu nedenle, hava, su ve toprak gibi yaşam ortamları, bu yaşam

Makina Mühendisleri Odası 273

(4)

ortamlarını insanlarla paylaşan bitki ve hayvan toplulukları, insanın tarih boyunca meydana getirdiği uygarlıklar, hepsi birer çevresel değerdir. Ancak, insanoğlunun varoluşundan bu yana sürdürdüğü bu çevresel etkileşim, zamanla insanın yaşamsal faaliyetlerindeki birtakım değişimlerle, olumsuz bir sürece girerek, tüm canlıların doğal yaşam ortamlarının bozulmasına ve kirlenmesine yol açmış ve özellikle, endüstri devriminden itibaren, insanların yaşam ortamlarının sadece sanayileşme ve kentleşme kaygıları arasında biçimlenmesi, doğanın kendi kendini yenileme kapasitesinin üstünde bir yükle karşılaşmasının başlangıcı olmuştur. Sanayi tesisleri ve elektrik santrallerinin işletilmesi, binaların ısıtılması ve ulaşım araçlarının kullanılması, o günlerde belki de dünyadaki tek enerji kaynağı gibi görülen fosil içerikli enerji ile sağlanmaya başlamıştır. Zaman içerisinde, fosil içerikli enerji kullanımındaki artış, inanılmaz boyutlara ulaşmış ve bu enerji kaynağının kullanımı ile açığa çıkan hava kirliliği, günümüzde insanlık tarihinin en büyük çevre kirliliği problemlerinden birisi haline gelmiştir.

2. ATMOSFERİK KİRLETİCİLERİN ETKİLERİ Bugün canlı, cansız bütün varlıklar üzerinde zararlı etkisi olduğu bilinen hava kirliliğinin, partiküller, gazlar ve aerosoller gibi alt katmanlarının, atmosferik etkilerle birleştiğinde, gerek tarihi ve kültürel mirasın bir parçası olan anıtlar, gerekse içinde yaşadığımız günümüz yapılan üzerinde de oldukça zararlı etkileri vardır. Örneğin, Hindistan'daki Tac Mahal'in 350 yıllık beyaz mermerlerinin, bu anıta 40 kilometre uzaklıkta bulunan bir petrol rafinerisinden günde yaklaşık 70 ton kükürtdioksit ve karbonikasitin atmosfere yayılması sonucunda sararmasında olduğu gibi.

Yapı malzemeleri üzerinde meydana gelen hasar ve bozulma oluşumları, kirleticilerin, diğer atmosferik faktörler ile olan kombinasyonu sonucu gelişim gösterir. Yağış, sıcaklık, bağıl nemlilik, rüzgar, güneş ışığı radyasyonu, sis ve hava basıncı gibi atmosferik faktörlerin tamamının yapı malzemesi üzerinde bir etkisinin olduğunu söylemek mümkün

değildir. Bunların içinde en önemli faktörler, yağış, bağıl nemlilik, rüzgar, güneş ışığı radyasyonu ve sıcaklıktır [1].

Yapı malzemeleri üzerinde meydana gelen hasar ve bozulmalar, (kireçtaşı gibi yapı malzemeleri hariç) malzemede her zaman ani değişimlere yol açmazlar ve genellikle çok uzun bir süreç sonunda gözle görülebilir hale gelirler.

Hasar ve bozulmaların gelişimi, yapı malzemelerinin, fiziksel, kimyasal ve mekanik özelliklerine göre değişiklik gösterir (Şekil 1 ve Çizelge 1).

n

YAĞIŞ HAVANIN SICAKLIK RADYASYON MKKANİK ATMOSFKRIK NtMLIUf.l | | DAS1NÇ KIKl.kl İCII.HR

MAI.7.KMF. HASARI

- KOROZYON

- GKVRHKI.IK. KIRILGANLIK - KARARMA. KİKI.LNMF.

- BKYAZLAŞMA.AfiARMA 1'ARÇAI.ANMA. I1AÛII.MA - KIRILIP. DrtKUl.MK - KORUYUCU KİKİ KAYR1

MAIZKMKDKN HKKI.KNRN KULLANIM SORF.SINİN KISALMASI

Şekil 1. Atmosferik etkiler altında yapı malzemesinde meydana gelen hasarlar [2]

3. YAPI MALZEMELERİNDE MEYDANA GELEN HASARLAR

Atmosferik kirlilik ve çevresel faktörlerin kombinasyonu sonucunda, bozucu etkilerle karşı karşıya kalan yapı malzemelerini, fiziksel, kimyasal ve mekanik özelliklerine göre:

a. Metalik ve maden alaşımlı malzemelerde hasar (korozyon),

b. Organik ve polimerik malzemelerde hasar,

(5)

Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Sempozyumu ve Sergisi 12-13 Ekim 2001 Kayseri

c. İnorganik (metalik olmayan) malzemelerde hasar,

olmak üzere, üç ana grup altında toplamak ve hasar ve bozulma nedenlerini incelemek mümkündür.

Çizelge 1. Atmosferik kirleticilerin ve diğer bazı faktörlerin malzemeler üzerinde etkileri [3]

Materyal

Metaller

Yapı Taşları

Seramik ve Cam

Boyalar

Kağıt

Lastik ve Kauçuk

Etkilenme Şekli Korozyon,

Kararma Yüzey Aşınması, Lekelenme,

Siyah Kabuk Oluşumu

Yüzey Aşınması,

Yüzeysel Kabuk Oluşumu

Yüzey Aşınması,

Renk Bozulması, Lekelenme Kolayca Yırtılma, Renk Bozulması

Yarılma, Çatlama

Başlıca Hava Kirleticiler KUkürtoksitler,

Asit Gazlar

KUkUrtoksitler, Asit Gazlar

Özellikle Fluorid İçeren

Asit Gazlar

KUkUrtoksitler, Hidrojen

Sülfür

KUkUrtoksitler

Diğer Çevresel Faktörler Nem, Hava, Partiküller,

Tuz Mekanik Aşınma, Tuz,

PartikUller, Nem, CO2, Sıcaklık Değişimleri,

Vibrasyon, Mikroorganizma

Nem

Nem, Ozon, Güneş Işınları,

PartikUller, Mekanik Aşınma, Mikroorganizma

Nem, Fiziksel Yıpranma, İmalatta Asit Kullanılması Ozon, Güneş İşınlan, Fiziksel

Yıpranma

3.1. Metalik ve Maden Malzemelerde Hasar (Korozyon)

Alaşımlı

Metal yapı alaşımlarının elektrokimyasal özellikleri ve bulundukları ortamm etkisi ile süreye bağlı olarak kemirilip tahrip olmaları şeklinde tanımlanabilen korozyona [4], etki eden başlıca faktörler:

• Yağışsız süre,

• Yağmur, bağıl nemlilik, çiy, sis ve su buharı gibi nemliliğe yardımcı etkenler,

• Güneş ışığı radyasyonu,

• Hava sirkülasyonu,

• Kirlilik konsantrasyonu,

• Malzeme yüzeyinin yönü,

• Yüzey tabakasına doğal etkenlerin ulaşımı,

• Yüzeydeki kirlilik birikimi

olarak sıralanabilir [5],

Metallerde ve maden alaşımlarında korozyon, bir oksidasyon aşamasından ibarettir ve atmosferik kirleticilerin bulunmasına gerek yoktur; ancak, ortamda ıslak veya kuru çökelme sonucu biriken kirleticiler bulunduğunda da, bir katalizör gibi, korozyon aşamasını hızlandırırlar.

Partiküller de, korozif etkiye sahiptir. Kuru havada partiküllere karşı dayanıklı olan metaller, nemli koşullarda aynı dayanım gücüne sahip değildir. Partiküllerin çevresinde su buharı yoğunlaşır ve bunun içinde, partiküllerdeki SOX (kükürtoksit) ve NOX

(azotoksit) gazları çözünürek, korozyon işlemi hızlanır. Endüstri merkezlerinde bu nedenle, korozyonun daha fazla olduğu görülür.

Endüstrileşmemiş bölgelerde, demirin yıllık kütle kaybı, 0.16-1.39 gram iken, endüstrinin yoğun olduğu bölgelerde 8.91-14.81 gramdır.

[6] (Çizelge 2).

Çizelge 2. Farklı ortamlarda demir örneklerinin korozyon kayıpları [7]

Yer Sudan (Hartum) Nijerya (Anı) Singapur İran (Basra) Berlin ingiltere (Calshot Adası) ingiltere (Woolwich) ABD (Pittsburgh) ingiltere (Frodingham)

Atmosfer Durumu Kuru (kara) Tropik (kara) Tropik (deniz) Kuru (kara) Yanendüstrileşmiş Deniz

Endüstri Endüstri Endüstri

Yıllık Kütle Kaybı (gr)

0.16 1.36 1.36 1.39 4.17 6.10 8.91 9.65 14.81

Eski yapıların kurşun çatı kaplamaları üzerinde de, sülfürikasit ve karbonikasit içerikli kirleticilerin oldukça ciddi etkileri vardır. Öyle ki, 100 yıllık bir süre sonunda, kurşun çatı 3-4 mm'ye kadar aşınmaya uğramaktadır [8].

Metallerden yapılmış tarihi eserler, çelik köprüler ve demiryolları da, asit yağmurlarından etkilenmekte ve tahrip olmaktadır. Polonya'nın bazı kesimlerinde, asit yağmurlannm raylarda korozyona yol açması nedeniyle, trenlerin hızı saatte 40 km ile

Makina Mühendisleri Odası 275

(6)

sınırlandırılmıştır [9]. İskoçya'nın Edinburg şehrindeki St. Gile's Katedrali'nde, cephede yer alan demir kuşakların kesit bölgelerinin, korozyon etkisi ile son 50 yıl içerisinde %40 oranında bir aşınmaya uğramasında, ozon miktarı yüksekliğinin adeta bir katalizör görevi görmesi; atmosferik kirleticilerin, metaller ve maden alaşımları üzerinde ne kadar büyük hasarlara sebep olduğuna ilişkin önemli bir örnektir [10].

3.2.Organik ve Polimer Malzemelerde Hasar Ahşap, kağıt, deri, yün ve pamuk gibi organik malzemeler ile sentetik polimer malzemeler de, atmosferik kirleticilerin etkilerinden ciddi oranda zarar görürler. Bunun sonucunda da, malzemede:

a. Moleküler ağırlık kaybı, b. Zincirleme bölünme, c. Oksidasyon,

d. Renk ve parlaklık kaybı, e. Mekanik dayanım azalması, f. Kınlabilirlik ve gevreklik,

gibi bozulma aşamalarının genel özellikleri ortaya çıkar [11].

Bu aşamaların, organik malzemeler üzerinde oluş biçimlerinin ve etkilerinin çok net ve ayrıntılı olarak açıklanması son derece güçtür.

Ancak polimer malzemeler ve bunlann farklı tiplerinde, bozulma aşamalarının ortaya çıkış nedenlerinin belirlenmesi ve sınıflandırılması mümkündür.

Polimer malzemeler üzerinde çeşitli hasarlara neden olan önemli atmosferik kirleticiler: SO2

(kükürtdioksit), NOX (azotoksitler) ve O3

(ozon)'dur. O3 (ozon), oksitleyici bozulmalara neden olurken, SO2 (kükürtdioksit), PVC gibi bazı polimerlerin bünyesindeki değişimleri engeller ve diğer polimer malzemelerde de, ayrışmalara öncülük eder. NO*

(azotoksitler)'in ise, genellikle polimer malzemeler üzerinde aşınmayı hızlandmcı bir katalizörlük etkisi sözkonusudur [12].

Boyalar, kükürtoksitlerden büyük ölçüde etkilenir. Örneğin, yağlı boyadaki bezir

yağının 1-2 ppm kükürtoksit içeren bir atmosferdeki kuruma hızı, % 100 oranında artar; ancak, bu koşullarda kuruyan boyaların özellikleri bozulur [13].

Ayrıca, atmosferik kirleticilerin etkileri dışında, ultraviyole ışığı/güneş radyasyonu, fotokimyasal sis ve katalizör oksijen gibi bazı iklimsel parametrelerin de, organik malzemelerin bünyelerinde, (örneğin, akrilik reçineler, oksijen ve ultraviyole ışınlara karşı dayanım gösterirken, epoksi reçinelerin renginin çok hızlı bir şekilde solması gibi), önemli hasarlara yol açtığı söylenebilir.

3.3.İnorganik (Metalik Olmayan) Malzemelerde Hasar

Başlıca, doğal taş, tuğla, sıva, beton ve betonarme gibi malzemelerin yer aldığı grupta, atmosferik kirleticilerin, katalizör görevi yapan yağmur, nem, sis, rüzgar gibi atmosferik faktörler ile birleşmesi sonucu görülen:

• Kuru veya ıslak asidik çökelme,

• CO2 (karbondioksit) ile ayrışma,

• Havadaki kirletici partiküller ile aşınma,

• SO2 (kükürtdioksit)'nin etkisiyle, çoğunlukla, kalker esaslı taşlarda, CaSO4

(kalsiyumsülfat/alçıtaşı)'nın biçimlenmesi, İnorganik malzemelerde meydana gelen önemli hasar oluşumları olarak nitelendirilebilir.

Ancak, hava kirliliğinin inorganik malzemeler içerisinde; özellikle, doğal taşlar üzerindeki etkileri, çok farklı biçimlerde gelişir ve oldukça ciddi boyutlara ulaşan bu hasar oluşumları, zamana bağlı olarak da, görünebilir bir hale gelebilir (Şekil 2).

Atina, Venedik, Londra ve Hollanda'daki tarihi eserler, Almanya'daki kiliseler ve tarihi binalar, Fransa'nın Bordeux bölgesindeki binaların cepheleri ve Hindistan'da bulunan Tac Mahal, taştan yapılmış tarihi binaların atmosferik kirleticilerin etkilerinden ciddi derecede zarar görmesine verilebilecek, önemli örneklerdir [15] (Şekil 3).

Makina Mühendisleri Odası

(7)

Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Sempozyumu ve Sergisi 12-13 Ekim 2001 Kayseri

."• '* "* "V;

Şekil 2. 1910 yılında çekilmiş üstteki fotoğraf, İngiltere'deki Lincoln Katedrali'ni süsleyen taş figür üzerindeki 400 yıllık aşınmanın etkilerini göstermektedir. Alttaki fotoğraf ise, tam 74 yıl sonra 1984'te çekilmiş olup, atmosferik kirlilik, figürü güçlükle tanınabilecek bir hale getirmiştir [14]

Şekil 3. Atmosferik kirliliğin ciddi tehditi altında bulunan Tac Mahal Anıtı

Ülkemizde ise, özellikle, hava kirliliğinin Ankara'da çok yüksek seviyelerde olduğu dönemlerde, Augustus Tapınağı, Anıtkabir, Maltepe Camisi ve Hacettepe Üniversitesi Hastanesi gibi tamamıyla taştan yapılmış ya da sadece cephesi taş kaplı olan binaların yüzeylerinde, yapıların yaşına bağlı olarak, farklı kalınlıklarda sülfat çökeltilerinin meydana geldiği tespit edilmiştir [16].

Doğal taş yapı malzemelerinin hasara uğramasındaki en önemli etken, taşın yapısında bulunan karbonatın özelliği ve miktarı ile ilgilidir. Örneğin, yapısında karbonat bulunmayan granitler, hava kirliliğinin asitler gibi oluşumlarından oldukça az zarar görürler. Ancak granitlerin bütün çeşitlerinde, renk değişimleri olabilir; bazı gri granitler, sarı veya kahverengiye dönüşebilir ve hatta, granitin içindeki demir bileşenlerinin bozularak ayrılmasının bir sonucu olarak da, pas lekelenmeleri görülebilir [17].

Kireçli ya da killi kumtaşları saf yağmur suyundan bile etkilenip, eriyebilirken, silikat veya demir içeren türleri, asitlere veya suya karşı oldukça dayanıklıdır. Ancak kumtaşları, kireçtaşları ile birarada kullanıldığında (özellikle eski yapılarda), kumtaşlarında hasarlar ortaya çıkabilir. Bu hasar oluşunu, kireçtaşı ile havadaki sülfürdioksitin reaksiyonu sonucunda, kireçtaşının bünyesinde oluşan kalsiyumsülfatın (alçıtaşınm), ıslanmış olan kumtaşına transfer olması ile gerçekleşir. Kumtaşmın bünyesine yerleşen kalsiyumsülfat, zaman içerisinde kumtaşınm ayrışarak, pul pul dökülmesine neden olur.

Doğal taşlar içerisinde önemli bir yer tutan ve yapılarda yoğun biçimde kullanılan kireçtaşlarının bazı türleri, atmosferik ortam içinde biçimlenen H2SO4 (sülfürikasit) ve N2O5 (nitrikasit) gibi asitler ile reaksiyona girdikleri halde, bazıları ise, çok olumsuz koşullar altında bile büyük bir dayanım gösterir. Ancak buna rağmen kireçtaşları, atmosferik kirleticilerden en çok etkilenen ve zarar gören yapı taşlarıdır.

SOX (kükürtoksit)'ler ve NOX (azotoksit)'ler gibi birinci derecede önemli olan ve kentsel atmosferik ortamda çok yüksek oranda bulunan kirleticiler, yapıda kullanılan kireçtaşlarına iki farklı yoldan;

• Gaz şeklini içeren "Kuru Çökelme Mekanizması" (Şekil 4) ya da,

• Sulu (asitik) şekli içeren "Islak Çökelme Mekanizması" (Şekil 5) ile ulaşır.

Makina Mühendisleri Odast 277

(8)

'C •' 'C*(HCO_)1

Şekil 4. Atmosferik Kirleticilerin Kuru Çökelme Mekanizması ile Kireçtaşına Etkimesi

so,

NO,

co.

TAŞ

* YÜZEYİ (KATALİZÖR)

O O O O O O O O O

o o o — ^ o o o — ^ o o o o o o o o o o o o

i

su DAMLACIKLARI

1O,H,O NO.'HıO

H,SO, M,O.

CO,H,0 CO,H,O '"Ç1|HCO,|,

Şekil 5. Atmosferik Kirleticilerin Islak Çökelme Mekanizması ile Kireçtaşına Etkimesi

Kalsiyumkarbonat (kireçtaşı) ile reaksiyona giren bu kirleticiler, kireçtaşını, önce kalsiyumsülfîte, daha sonra da kalsiyumsülfat'a dönüştürür ve kalsiyumsülfat (alçıtaşı) biçimlenmesi ile kireçtaşlarının bünyesinde, erime, parçalanma ve dağılmaya kadar varan hasar ve bozulmalar ortaya çıkar.

SONUÇ

Sanayi tesisleri ve elektrik santrallerinin çalıştırılması, binaların ısıtılması ve ulaşım araçlarının işletilmesinin, fosil içerikli enerji ile sağlanması ve buna bağlı olarak, bu enerjiyi karşılamak için daha fazla kaynak kullanımı ve atık üretimi sonucunda ortaya çıkan hava kirliliğinin, sadece biz canlılar değil, içinde yaşadığımız binalar üzerinde de çok önemli etkileri vardır ve bu etkiler farklı kimyasal reaksiyonlar sonucunda çok agresif

bir yapıya bürünerek, çok kısa süreçler içerisinde bile hasar ve bozulmaların gelişimini başlatmaktadır. Bu olumsuz durum, yapı ve yapı malzemesinden beklenen faydanın azalmasının yanısıra, bu yapıların çok sık temizlenmesi, onarılması ve korunması gibi faktörleri de zorunlu olarak gündeme getirmektedir (Şekil 6).

EMİSYONLAR EMİSYON1.AR

\

| ENEKJİ. KAYNAKLAR VBATIKLAR | | MAİLEME HASARI |

AŞINMADAN VE HOZUI.MAOAN KORUMA

Şekil 6. Farklı Çevresel Etkiler Altında Malzemede Meydana Gelen Hasarlar [17]

Öyle ki, bu faktörlerin eylemsel olarak gerçekleşmesi için yapılan harcamalar, 1984 yılı verilerine göre, dünya genelinde, 20 milyar dolan tarihi binaların restorasyonuna yönelik olmak üzere, toplam 140 milyar doları bulmaktadır. Bu ekonomik kaybın, fosil yakıt tüketimindeki artış ve bina sayısındaki çoğalma nedeniyle, 199O'lı yıllarda 200 milyar dolara ulaştığı söylenebilir. Sadece Almanya'da bile, hava kirliliğinden kaynaklanan binalardaki zararın, 1985 yılı verilerine göre 1.5-2.1 milyar DM, çelik yapılarda korozyondan kaynaklanan hasarın 1.2 milyar DM, zarar gören bu binaların temizlik ve bakım masraflarının ise 0.7 milyar DM olduğu düşünülerse, fosil içerikli enerji kullanımının kaçınılmaz bir sonucu olan hava kirliliğinin ve zararlı etkilerinin sonuçlarının hangi boyutlara ulaştığı, çok daha iyi anlaşılabilir.

Bu bağlamda, bundan sonra yapılması gereken, yaşamı ve yaşanılan çevreyi çok kısa süreçler içerisinde bile böylesine olumsuz yönde etkileyen hava kirliliği gibi bir problemin, yalnızca doğal gaz gibi pahalı ve dışa bağımlı enerji kaynakları ile değil, doğru ve kalıcı enerji politikaları ve stratejileri üreterek ve ülkemizde büyük bir potansiyele

Makina Mühendisleri Odası 278

(9)

Yenilenebilir Enerji Kaynaklan Sempozyumu ve Sergisi 12-13 Ekim 2001 Kayseri

sahip olan ancak bugüne kadar değerlendirilemeyen güneş, rüzgar, hidrolik ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek çözülmeye çalışılmasıdır.

KAYNAKLAR

[I] Gökaltun, E., Atmosferik Kirleticilerin Kireçtaşı Mermerleri Üzerindeki Parlaklık Kaybına Etkisi, Anadolu Üniversitesi Yayınlan, No: 1264/4, s. 18, Eskişehir, 2001.

[2] Gökaltun, E., Atmosferik Kirleticilerin Kuru ve Islak Çökelme Mekanizmalarının Kireçtaşlarındaki Parlaklık Kaybına Etkisi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, s.22, İstanbul, 1997.

[3] Boşgelmez, A. ve diğ., Ekoloji 1, ISVAK Yayını, No:6, s.369, Ankara, 2000.

[4] Eriç, M., Yapı Fiziği ve Malzemesi, Literatür Yayıncılık, s. 138, İstanbul,

1994.

[5] Anon, Atmospheric Pollution Effects, Environmental Engineering, Vol:3, No:3, December, 27 pp., 1990.

[6] Boşgelmez, A., ve diğ., a.g.e., s.368.

[7] Boşgelmez, A., ve diğ., a.g.e., s.369.

[8] Gökaltun, E., a.g.e. (2001), s.20.

[9] Boşgelmez, A. ve diğ., a.g.e., s.344.

[10] Gökaltun, E., a.g.e. (2001), s.20.

[II] Anon, a.g.e., 27 pp.

[12] Anon, a.g.e., 28 pp.

[13] Boşgelmez, A. ve diğ., a.g.e., s.346.

[14] Boşgelmez, A., ve diğ., a.g.e., s.596.

[15] Boşgelmez, A. ve diğ., a.g.e., s.346.

[16] Tuncel, G., Tuncel, S., Türkiye'nin Çevre Sorunları'91, Türkiye'nin Çevre Sorunları Vakfı Yayını, s.55, Ankara, 1991.

[17] Gökaltun, E., a.g.e. (2001), s.23.

[18] Gökaltun, E., a.g.e. (1997), s.20.

Malana Mühendisleri Odası 279

Referanslar

Benzer Belgeler

Sevinç KARAKAYA Çevre Mühendisleri Odası Necati İPEK Elektrik Mühendisleri Odası Hüseyin GENCER Fizik Mühendisleri Odası Şükrü YILDIRIM Fizik Mühendisleri Odası Züber

Özel sektörün uzun vadeli dış kredileri Eylül 2014 itibarıyla 164 milyar dolara yaklaşırken, toplamı 402 milyar doları bulmuş olan dış kredi stokunun yüzde

• Enerjinin tüm kullanım alanlarında daha verimli kullanılmasını sağlayacak politika ve uygulamalar yürürlüğe konulmalı, genel olarak tüm enerji

Onuncu Plan hedeflerinde; Türkiye’nin uluslararası rekabet gücü ve dünya ihracatındaki payı artırılmalı ve imalat sanayinde dönüşüm gerçekleştirilerek yüksek

Gerek birincil enerji ihtiyacının, gerekse elektrik üretiminin yurt içinden karşılanan bölümünün azami düzeyde olmasına yönelik strateji, yol haritası ve

Gerek birincil enerji ihtiyacının, gerekse elektrik üretiminin yurt içinden karşılanan bölümünün azami düzeyde olmasına yönelik strateji, yol haritası ve

Gerek birincil enerji ihtiyacının, gerekse elektrik üretiminin yurt içinden karşılanan bölümünün azami düzeyde olmasına yönelik strateji, yol haritası ve

Türkiye’de Enerji Verimliliğiyle İlgili Sorun Alanları ve Çözüm Önerileri (1).. Arz yanlı bakış açısından talep tarafından bakışa geçiş Artan enerji