• Sonuç bulunamadı

Sigorta latince kökenli bir kelime olup, tam Türkçe karşılığı emniyet ve güven anlamına gelir.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Sigorta latince kökenli bir kelime olup, tam Türkçe karşılığı emniyet ve güven anlamına gelir."

Copied!
29
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T A R I M S İ G O R T A L A R I

(2)

S İ G O R T A

Sigorta latince kökenli bir kelime olup, tam Türkçe karşılığı emniyet ve güven anlamına gelir.

Bir zararı doğuran veya meydana getiren bir olayın risk sonuçlarının, sigorta şirketlerince üstlenilmesi olarak da ifade edilebilir.

Belirli bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatinin uğrayacağı hasarı ve zararı tazmin etmek üzere yapılan anlaşma çerçevesinde riskin sigorta şirketlerine transfer edilmesidir.

Türk dil kurumunun hazırlamış olduğu sözlük ise, “sigorta” kelimesini, “bir şeyin veya bir kimsenin bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için, önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşlarla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi” olarak

tanımlamaktadır.

(3)

S İ G O R T A N I N T E M E L Ö Z E L L İ K L E R İ

• Kayıpların bir havuz içinde dağılması

• Kaybın beklenmedik şekilde ve aniden gerçekleşmesi

• Risk transferi

• Kaybın tanzim edilmesi

• Sigortalanabilir risklerin tanımlanması

• Primlerin ödenmesi

(4)

S İ G O R T A L A N A B İ L İ R R İ S K L E R İ N Ö Z E L L İ K L E R İ

• Homojen ve büyük sayıda gösteren biçim olması

• Hasarın tanımlanabilir ve ölçülebilir olması

• Hasarın katastrofik felaket (doğal afet gibi) etkisi yaratan olmaması

• Kaybın olma şansının hesaplanabilir olması

• Primin, sigorta yaptıranın karşılayabileceği düzeyde olması

• Riskler yasalara ve ahlaka aykırı olmamalı

(5)

D Ü N Y A D A S İ G O R T A C I L I Ğ I N T A R İ H İ G E L İ Ş İ M İ

Dünyada sigortacılığa benzer ilk uygulamalara, M.Ö. 3000 ve 2000’li yallarda Çin’de ve zamanın ticaret merkezi durumundaki Babil’de rastlanmaktadır. M.Ö. 3000’de, kervan

tüccarlarına borç veren sermayedarlar, kervanların soyulması veya fidye ödeme durumuyla karşılaşmaları halinde, tüccarların borçlarını silmekte, buna karşılık borcu tüccarlardan geri aldıkları zaman, taşıdıkları riskin karşılığı olarak ana borç tutarı üzerinden bir miktar para almaktaydı.

Çinli tüccarların, nehirler boyunca yaptıkları seyahatlerde, herhangi bir gemi alabora olduğunda eşyalarını/mallarını aralarında yeniden dağıtarak, dünyada risk transferi ve

dağıtımına yönelik bilinen ilk uygulamaları başlattıkları bilinmektedir. Sigortacılığa benzer ilk uygulamalara yine zamanının ticaret merkezi durumundaki Babil’de rastlanmaktadır. M.Ö.

1800’lü yıllarda, sigortanın bilinen ilk hukuki şekli, Babilliler'in geliştirdiği Hammurabi Kanunlarıdır. Babil Kralı Hammurabi tarafından çıkarılan “Hammurabi Kanunları, (M.Ö.1792- 1750)”; ilk reform niteliğinde yazılı kanun olma özelliğine sahip yasalardır

(6)

Ortaçağ Avrupası’nda tüccar ve esnaf birlikleri ya da mesleki dayanışma örgütleri olan loncalar, üyelerine yangın, hırsızlık vb.

halinde uğranılan muhtemel risklere karşı kurdukları, prim esasına dayanan fonlar oluşturmuşlardır.

Bugünkü anlamda sigorta kavramının oluşması ekonomik koşulların değişmesiyle ve ticarette çok önemli gelişmelerin başladığı 14.yüzyıla kadar uzanmaktadır.

Modern sigortacılığın ilk adımları. 14. yüzyılda tarihte sigortaya özgü (diğer ticari konuları içermeyen) ilk sözleşmeleri yapan Cenevizliler tarafından atılmıştır.

İspanya’da 15. yüzyılda sigorta hukukuna ilişkin ayrıntılı düzenlemelerin yapıldığı bilinmektedir.

Sigorta ile ilgili ilk kitap, Pedro de Santarem (Santerna), tarafından 1488 yılında yazılmış olan ve 1552 yılında basılan, “Sigorta ve Tüccarların En İyisi” adlı kitap olmuştur.

Özellikle 19. yüzyılda yoğunluk kazanan sanayi devrimi, sigorta talebini artırmış ve ferdi kaza, mühendislik, sorumluluk gibi sigorta dalları için uygun bir gelişme ortamı yaratmıştır.

Modern Sigortacılığın doğuşuna deniz, kara sigortacılığına yangın, kaza sigortacılığına tren kazaları ve bireysel kazalar öncülük ederken; sanayiningelişmesiyle yaşanan büyük boyutlu teknik hasarlar, mühendislik sigortalarının gelişimine yol açmıştır.

(7)

T Ü R K İ Y E ’ D E S İ G O R T A C I L I K

Bir sosyal dayanışma ve risk paylaşımı olarak ele alındığında Türkiye’deki sigortacılığın tarihini, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki vakıf ve benzeri uygulamalara kadar geri götürmek mümkündür.

Ancak, 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar Türkiye’de modern sigortacılık anlamanda faaliyetlerden söz etmek pek mümkün değildir.

İlk olarak 1862 yılında İtalyan bir şirket İstanbul’da acentelik açmıştır.

Yine 1860’lı yıllardan itibaren İngiliz, Fransız ve Alman sigorta şirketlerinin Türkiye’de faaliyet göstermeye başladıkları bilinmektedir. 1863 yılında İzmir’de şube açan bir İngiliz şirketi deniz nakliyatı konusu dışında, pamuk depolarının yangın riskine karşı bir ürün satmaya başlamıştır.

1872 yılında İngiliz sigorta şirketleri, açtıkları temsilciliklerle Türkiye’de ilk sigortacılık faaliyetlerini başlattılar.

İngilizler’den sonra Fransızlar da Türkiye’ye ilgi gösterdiler ve 1878 yılında ilk Fransız şirketi faaliyetlerine başladı. Bundan sonra Alman, İtalyan, İsviçre gibi yabancı ülkelerin sigorta şirketlerinin çalışmaları ile sigortacılık genişlemeye başladı.

(8)

S İ G O R T A C I L I K G E N E L İ L K E L E R İ

1.Mutlak iyi niyet ilkesi

Sigorta yaptıran ve sigorta yapanların doğru beyanda bulunmaları, ne koşullarda riskin alındığının gerçekçi şekilde ortaya konulması esastır. Sigortacı ve sigorta yaptıran her şeyi söylemek ve bildirmek durumundadır. Taraflar hileli biçimde hareket etmemelidir.

2.Sigortalanabilir çıkar ilkesi

Sigorta yaptıranın söz konusu nesnenin sahibi olması şart değildir. O nesnenin üzerinde çıkarının bulunması kafidir.

3.Tazminat İlkesi

Sigortalının, hasar durumunda zararı tanzim edilir. Bu tanzim şekli hasarın karşılığımı nakdi olarak ödeme şeklinde olabileceği gibi sigorta yaptıran ve yapanın anlaşmasıyla onarım ya da yerine yenisini vermek biçiminde de olabilir.

(9)

4.Yakın sebep ilkesi

Sigortalı bir nesnede ortaya çıkan hasarın tazmin edilebilmesi için bu hasar, teminat kapsamındaki bir neden en yakın sebepten oluşmalıdır.

5.Rücu İlkesi

Sigortalıya ödenen tazminatın, kusur oranına göre hasara sebebiyet veren kişilerden talep edilmesi, geri istenmesidir.

6.Hasara Katılım (Çifte Sigorta)

Sigorta konusu, birden fazla sigortacıya sigorta ettirilmişse, zarar bu sigortacılar tarafından belli esaslar çerçevesinde karşılanacaktır.

(10)

7.Sigortalanabilir Menfaat İlkesi

Sigortayı, sigortalanabilir menfaati olan kişi yaptırabilir.

8.Hakların Devri İlkesi

Sigortacı, tazminat bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettirten kimse yerine gelir.

Sigortalının söz konusu hasardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa, bu tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya geçer.,

9.Yasal Bir Rizikonun Varlığı

Sigortayı teşkil eden olay hukuki ve ahlaki olmalıdır.

(11)

B A Z I T E R İ M L E R

Reasürans: Bir sigorta şirketinin üzerine almış olduğu riski tekrar sigortalatarak kendilerini güvenceye almasıdır.

Koasürans: Bir rizikonun birden fazla şirket tarafından ortaklaşa olarak teminata alınması yani büyük risklerin paylaşılması amacıyla yapılan bir işlemdir.

Zeyilname: Poliçeler üzerinde herhangi bir değişiklik, ilave, iptal gibi durumların çıkması halinde düzenlenen belgedir.

Sigorta Bedeli: Sigortalananın, sigorta poliçesinde yazılı olan, tazminata esas oluşturan azami bedeldir. Sigortalının uğrayabileceği en büyük mali kayıptır.

Sigorta Değeri: Teminat altına alınmış olan değerin piyasa rayicidir. Sigortayı yapan tarafın riskin gerçekleşmesi durumunda sigorta yaptırana ödeneceğine ilişkin güvence verdiği miktardır.

(12)

• Sigortada; riski veren, riski alana PRİM, riski alan, riski verene POLİÇE verir.

• Sigortanın esas fonksiyonu;

a) Dayanışma,

b) Sosyal ve ekonomik işbirliği,

c) Kaynakların korunması ve kullanımıdır.

(13)

S İ G O R T A P O L İ Ç E S İ

Sigortalı ile sigortacının hak ve yükümlülüklerini belirten sözleşme Teminat kapsamı

Sigortanın konusu

Sigorta bedeli, prim fiyatı

Güvence başlangıç-bitiş tarihleri Sözleşme koşulları

Düzenleme tarihi

Sigortalı ürünün bilgileri (çeşit, alan, verim, satış fiyatı) Tazminat hesabı

(14)

• Genel şartlar:

-Poliçe ile güvence altına alınan durumlar -Güvence altına alınmayan durumlar

-İsteğe bağlı olarak kapsama alınacak durumlar -Sigortacı ve sigortalının sorumlulukları, hakları -Hasar durumunda izlenecek süreç

Genel şartlar her sigorta dalı için ayrı ayrı düzenlenir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından onaylanır ve poliçe ekinde sigortalıya verilir.

(15)

• Normal değerin üzerinde sigorta

• Hasar olduğunda daha fazla tazminat alabilmek düşüncesi ile sigortalanan varlığa ait beyanların olduğundan yüksek gösterilmesi

• Kayıtlı güvenilir veriler ile sigorta bedelinin tespiti

A Ş K I N S İ G O R T A

(16)

E K S İ K S İ G O R T A

• Normal değerinin altında sigorta

• Sigorta yaptıranın yanlış beyanı ve kayda dayalı veri yetersizliği

• Eksik sigortadaki amaç daha düşük prim ödemektir.

(17)

Sigorta sisteminin ekonomik ve sosyal işlevleri şunlardır

Fertlere ve kurumlara ekonomik ve sosyal hayatta öngörülebilirlik ve emniyet sağlar.

Kredi teminine yardım eder.

Tasarrufu geliştirir ve sermaye oluşumuna katkı sağlar.

Toplumda güven ve huzur tesis eder, dayanışmayı sağlar.

Uluslararası ilişkileri geliştirir.

Finansal istikrarı artırır.

Girişimleri ve ticareti destekler, iş sürekliliği sağlar.

Sosyal güvenlik programlarının üzerindeki baskıyı hafifletir.

Risklerin daha etkin yönetilmesini sağlar.

Finansal sistemin etkinliğini artırır.

(18)

S İ G O R T A T Ü R L E R İ

Sigorta türleri hayat ve hayat dışı olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.

Hayat dışı grubu; kaza, hastalık/sağlık, kara araçları, raylı araçlar, hava araçları, su araçları, nakliyat, yangın ve doğal afetler, genel zararlar, kaza araçları sorumluluk, hava araçları sorumluluk, su araçları sorumluluk, genel sorumluluk, kredi, emniyeti suiistimal, finansal kayıplar, hukuksal koruma ve destek branşlarından oluşmaktadır.

Hayat sigortaları; sigortalı bireyin hayatında oluşabilecek riskleri, sigorta şirketlerine ödenen belirli bir prim karşılığında, hayatta kalması halinde önceden belirlene bir tarihte veya vefatı halinde, sigorta şirketi tarafından belirli bir meblağın ödenmesi üzerine anlaştıkları bir sigorta türüdür.

Hayat sigortalarının diğer sigorta türlerinden en önemli farkı; diğer sigorta türlerinde güvence, tesadüfi bir olaya karşı verilirken ve hasarın ne zaman gerçekleşeceği bilinmezken, hayat sigortalarında sigorta konusu olayın yani ölümün günün birinde mutlaka gerçekleşecek olmasıdır

(19)

• Tarımsal üretim, sigorta konusu olabilen diğer mal ve hizmetlere nazaran doğal afetlere ve iklimsel risklere mukayese edilmeyecek derecede fazla maruz kalmaktadır

• Bu durum tarım ürünlerinin sigortalanmasını zorlaştırmakta, diğer alanlara oranla hasarların tespiti ve yönetimini de farklı kılmaktadır.

• Tek bir olay ile aynı anda binlerce sigortalının zarara uğraması başka bir alanda yoktur.

• Tarımsal üretimin sürdürülmesini etkileyen nedenlerin başında çiftçilerin doğal afetler yüzünden yaşadıkları gelir kayıpları gelmektedir.

• Çiftçinin taşıdığı bu riskler transfer edilmelidir. En çağdaş risk transfer sistemi sigortadır.

(20)

• Tarım Sigortaları Hayat dışı sigorta branşları içerisinde Genel zararla alt branşı içerisinde yer almaktadır.

• Tarım Sigortası, üreticinin mali gücünde meydana gelen eksilmeleri karşılayarak tarım işletmesinde mali dengeyi bir ölçüde sağlayan hem sosyal ve hem de ekonomik bir araçtır.

• Tarım sigortaları geniş anlamıyla sınıflandırıldığında mal ve can sigortaları olmak üzere iki grupta toplanabilir( Dinler 1994).

(21)

Tarımda Mal Sigortaları

Ürün sigortası

-Tek riske karşı ürün sigortası -Bir veya birkaç riske karşı ürün sigortası -Tüm risklere karşı (allrisk) ürün sigortası

Çiftlik hayvanları sigortası

Alet ve makinelerin sigortası

Tesislerin ve barınakların sigortası Tarımda Can Sigortası

Çiftçi ve ailesinin sigortası

Üretimdeki diğer şahısların sigortası

(22)

T A R I M S İ G O R T A L A R I

• 1)Bitkisel Ürün Sigortaları

• 2)Hayvansal Ürünler Sigortaları

• 3)Tarımsal Varlıklar Sigortaları

(23)

T A R I M S İ G O R T A L A R I Ö Z E L L İ K L E R İ

• Sektörler arasında; doğal, ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik ve kişisel risklerden en fazla tarım sektörü etkilenmektedir. Çünkü tarımsal faaliyetlerde, canlı (bitki ve hayvan) materyallerle, genellikle insanların çok az kontrol edebildiği pek çok faktörün etkisi altında çalışılmaktadır (Özçelik ve ark, 2015). Bu nedenle ülkeler, tarımda korumacılık politikaları uygulayarak, tarımsal üretimi tehdit eden doğal risklerin oluşturduğu verim kayıpları ile ekonomik risklerden kaynaklanan gelir kayıplarını çiftçiden, sigorta sistemlerine

aktarmaktadırlar.

(24)

• Gelişmiş ülkeler, Tarımda Risk Yönetim Programları ile tarımı, riskler karşısında sürekli ve çok yönlü desteklemektedirler.

• Avrupa Birliğinin Ortak Tarım Politikaları çerçevesinde her yıl birlik bütçesinin %60’ını tarım desteklerine ayırmasının esas sebebi tarımda üretim ve pazar risklerini azaltabilmektir.

• İklim değişikliğinin etkisiyle son yıllarda doğal afetlerin sayı ve şiddetlerinde artışlar olmaktadır. Bu kapsamda sel ve kuraklık öne çıkmaktadır. Gelecek yıllarda küresel ısınma ile afetlerin daha hissedilir olması ve büyük hasarlar yaratması beklenmektedir. Ayrıca, insan nüfusunun artışı ve nüfus yapısındaki değişimler, doğal kaynaklar üzerindeki baskılar, tarımın endüstrileşmesi, ekonomik gücün merkezileşmesi, küreselleşme, insanların neden olduğu değişiklikler, yeni biyoteknolojiler, informatikler (bilgi kaynakları) bugün ve gelecekte üzerinde durulması ve tarımdaki olumsuz tesirleri için önlem alınması gerekli olan değişmelerdir (Özçelik, 2015/b)

(25)

• Tarımda doğal risklerin etkileri, daha riskler felaket haline gelmeden alınacak önlemlerle (teknik, ekonomik, sosyal, politik) azaltılmalıdır. Örneğin teknik önlemler arasında; erken uyarı sistemleri, en az su tüketimi sağlayan damla sulama gibi sistemlerin kullanımı, üretim deseninde az su

tüketen bitkilere yer verilmesi, bodur meyve ağaçları ile bahçe tesisi gibi uygulamalara rastlanmaktadır.

• Tarım sigortası ile doğa olaylarının afet olmaktan çıkartılması hedeflenmektedir.

(26)

Ö Z E L L İ K L E R İ

Tarım sigortalarının uygulanma organizasyon yapısı ülkeden ülkeye koşullara göre değişebilmektedir.

Ülkelerde çok değişik tip ve nevide tarım işletmesi olması nedeniyle tarım sigortaları belli sayıda illerde başlatılır.

Sigortanın kapsamı ülkelere göre değişiklik gösterebilir.

Prim oranları yöreler ve ürünler itibariyle farklıdır.

Hasar belirleme yöntemleri genel olarak benzerdir.

Risk analizi ve yönetimi oldukça önemlidir.

Sistemin organizasyonel yapısında paydaşların ilişkileri, sistemin yapısı, katılımcıları, finansmanı, çalışma esasları değişebilir.

Kapsamlı ve güncel bir mevzuat gereklidir.

(27)

E K O N O M İ Y E K A T K I L A R I

a) Bankaların, sigortalı ürüne ve varlıklara daha kolay kredi vermesi.

b) Piyasaya nakit akışı sağlanması.

c) Teknolojinin gelişmesine katkısı.

d) Havuz sisteminin, afet yardımlarından daha etkili ve kurumsallaşmış yapı olması.

e) Kırsal kalkınmaya katkısı.

f) Çiftçilerin dayanışma gücünü harekete geçirmesi

(28)

Y A R A R L A R I

• Tarım sigortası yaptırıp, doğal afete maruz kalan üreticinin;

• Masraflarının ve emeğinin karşılığını alarak, yıllık geçimi için gerekli olan gelirini garanti altına alması ve üretimine devam edebilmesi mümkün olur.

• Gelir istikrarı dolayısıyla yapacağı tasarruf ile modern tarım için gerekli olan yatırımlara yönelerek üretiminde verimliliği ve böylece gelirini artırması sağlanır.

• Düzenli bir işi olması nedeniyle kente göç etmesine gerek kalmaz.

• Geliri ve yaşam standardı yükselir.

(29)

• Tarım işletmeleri işletme dışından; doğal, ekonomik ve sosyal şartların işletme içinden ise; risk ve belirsizlik, iş dengesi; münavebe, yem dengesi, gübre dengesi, öz tüketim gibi faktörlerin etkisinde faaliyetlerini sürdürmekte olup, tarım riski en yüksek faaliyet alanıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hisseleri halka açık olan şirketler açısından değerlendirme yapıldığında önemli kararların % 50 sinin genel kurulun bilgisi olmadan alınması kurumsal

Mesleki Hizmetini Yerine Getirmemesi, her türlü gerçek veya iddia edilen, ihmal sonucu görev aksatma, hata, yanlış beyanda bulunma, hatalı veya yanıltıcı beyan verme,

Kişisel Verilerin Toplanma Yöntemi: Kişisel ve özel nitelikli kişisel veriler, Bereket veya aracısına doğrudan sunulan sözlü ve yazılı beyan ve belgeler ile Genel

a) Uyarma; sigorta eksperine mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. b) Kınama; sigorta eksperine görevinde ve davranışında

Sigorta zorunludur (finansmana iştirak zorunludur) Gönüllü katılıma tabidir (belli branşların kanunen zorunlu tutulmaları genel durumu değiştirmez). Sigorta süresi

Kural olarak sigorta bedelinin sigorta değerine yani poliçe üzerine yazılan meblağın sigorta edilen kıymetin gerçek değerine uygun olması gerekmektedir....

Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda ve aynı risklere karşı sigorta olunduğu takdirde yapılan sigortaya müşterek sigorta

Sigorta hizmetlerinin sunulması, özel hukuk yönünden değerlendirildiğinde; sigorta şirketleri ve ekonomik çıkarlarını tehlikelere karşı korumak isteyen