• Sonuç bulunamadı

Basın Bülteni 18 – 22 Mart 2019

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Basın Bülteni 18 – 22 Mart 2019"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Basın Bülteni 18 – 22 Mart 2019

DARÜLACEZE SAKİNLERİNİN GENÇLİKLERİ VE ŞİMDİKİ HALLERİ TEK KAREDE BULUŞTU

Üniversite öğrencileri ‘Her çınara bir nesil borçluyuz’ diyerek, Darülaceze sakinlerinin gençlikleriyle şimdiki hallerinin yer aldığı fotoğraf sergisi düzenledi. Sergide kendi fotoğraflarını şövaleler üzerinde gören sakinler, duygu dolu anlar yaşadı.

İstanbul Gelişim Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü, Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölümü ile ortaklaşa çalışma düzenledi. Öğrenciler, ‘Her çınara bir nesil borçluyuz’ adlı fotoğraf sergisiyle, Yaşlılara Saygı Haftası kapsamında Darülaceze sakinlerini gençlikleriyle tek karede buluşturdu. Halkla İlişkiler ve Sosyal Sorumluluk Kulübü danışmanı Öğr. Gör. Fulya Beteş, serginin sonunda Darülaceze sakinlerini mutlu görmekten gurur duyduklarını belirterek, “Türkler olarak toplumda yaşlılara değer veren bir halkız. Ancak belli bir dönemden sonra bireyleri pasif kılma durumumuz var. ‘Lütfen siz yapmayın, biz yapalım diyoruz’ bunu yenebiliriz. Burada insanlar atölye çalışmalarıyla gayet mutlular” dedi.

“TAŞ DUVARLARDAN MERHAMET FIŞKIRIYOR”

Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, serginin açılışında sakinler ve öğrencilerle bir araya geldi.

Gençlerin yaşlılara oldukça fazla ilgi duyuyor olmasından memnun olduklarını ve öğrencilere çalışmalarından dolayı teşekkürlerini ifade eden Cebeci, “İnsanlar bize bu kapıdan girdiklerinde ‘taş duvarlardan sanki bir merhamet, insanlık fışkırdığını hissediyorum’ diyorlar.

125 yıldır kesintisiz insanlığa hizmet veren bir kurumuz bu konuda da dünyaya örnek olan bir milletiz” dedi.

“ZİYARETÇİLERİN YÜZDE 80’İ GENÇ”

Darülaceze’nin korkulacak bir yer olmadığına dikkat çeken Cebeci, ziyaretçilerin yüzde 80’inin gençlerden oluştuğunu vurguladı.

Cebeci, “Biz hep şunu söylüyoruz ‘darülacezelik olmadan, darülacezeye gelin, ziyaret edin’

burada gelip yaşlılarımızın neler ürettiğini, nasıl bir hayat tarzı olduğunu, buranın aslında korkulacak bir yer olmadığını görün” diye konuştu.

“GELEN HERKESİ KENDİ ÇOCUĞUM GİBİ SEVİYORUM”

7 senedir Darülaceze’de yaşayan Özgün Gülen, eşi vefat ettiğinde yeni evine taşındığını söyledi. Hiç çocuk sahibi olmadığını ifade eden Gülen, “Gelen herkesi kendi çocuğum gibi seviyorum. Hiç çocuk eksiği hissetmiyorum, tüm ziyaretçiler bizi çok mutlu ediyor” dedi.

Sergide eşiyle birlikte olan fotoğrafıyla poz veren Özgün Gülen, fotoğrafları görünce çok duygulandığını ve fotoğrafın çekildiği tarihe gittiğini söyledi. 10 sene felçli kalan eşine hiç düşünmeden baktığını dile getiren Gülen, “35 sene önce, daha burada yaşamıyorken burayı biliyordum ve ziyarete geliyorum. Eşim ölüp yalnız kalınca buraya gelmek istedim ve babamdan kalan evimi buraya bağışladım” diye konuştu.

(2)

Basın Bülteni 18 – 22 Mart 2019

“YENİ MESLEĞİM RESSAMLIK OLDU”

17 sene önce Darülaceze’de yaşamaya başlayan Necla Aydın, burada yapılan atölye çalışmalarına keyifle katıldığını ifade etti. İlk başlarda dokuma yaparak keyifli vakitler geçirdiğini anlatan Aydın, “Ufak bir rahatsızlanma geçirince dokuma yapmayı bıraktım. Atölye çalışmalarının hepsine katıldım, paspaslar ve halılar dokudum. Bunu hiç kimse yapmadı. Şu anda atölyede resimler yapıyorum son mesleğim ressamlık oldu” diye konuştu.

Aydın, resimlerinden sergisinin de olmasını istediğini ifade etti.

‘HAYAT ET BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRELİM’ YARIŞMASI TAMAMLANDI

İstanbul Gelişim Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (İGÜ TTOUAM) tarafından düzenlenen ‘Hayal Et Birlikte Gerçekleştirelim’ Proje yarışması tamamlandı.

Ön elemeden geçen projeler 8 Mart günü düzenlenen yarışma finali sunumları ile tamamlandı.

Yarışmada finale kalan 33 Proje ve 39 katılımcı öğrenci fikirleriyle yer aldı. 15 Mart 2019 tarihinde final etkinliği düzenlenerek ödüller sahiplerini buldu. Yarışma jürisi tarafından dereceye giremeyen ama projelerine destek verilecek olan öğrencilere jüri özel ödülü verildi.

Ayrıca İGÜ TTOUAM projelerine dış paydaşlık yapan Mehmet Cangüleç ve Fikret Yeşilcay’a desteklerinden ötürü plaket verildi.

Dereceye giren öğrencilere para ödülü ve açık ofis imkânı verilecek.

Jüri özel ödülüne layık görülen projeler; International Awareness Academy (IAA), Derman, Koroner Damarlara Doğru, İş Müzayedesi, Seyir Füzesi, Pratik Giysi Dolabı.

Üçüncülüğe layık görülen proje; İlker Mete Uysal liderliğinde, Geliştirilmiş Yangın Merdiveni Kapısı Sistemi. İkinciliğe layık görülen proje; Furkan Zengin liderliğinde NKampus. Birinciliğe layık görülen proje; Mustafa Kabcı liderliğinde Akıllı Ulaşım Otomasyonu oldu.

DOĞUMDA ANİ BASINÇ BEYİN HASARINA SEBEP OLABİLİR

Yenidoğan bebeklerin doğum travmasına karşı son derece dirençli ve büyük ölçüde iyileşme gücüne sahip olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Gülşah Konakoğlu, "Buna rağmen çeşitli faktörlerin bebekleri riske attığı görülmektedir. Yetersiz oksijen ve bebeğin başı üzerinde beklenmedik bir basınç, kafatası içinde oluşan kanamanın sonucu olarak beyin hasarına neden olabilir" dedi.

Doğum süreci anne, baba ve bebek arasındaki üç yönlü bağlılık için önemli bir başlangıcı olarak biliniyor. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğr.

Gör. Gülşah Konakoğlu, yenidoğan bebeklerde görülecek komplikasyonlara karşı önemli uyarılarda bulundu. Doğduğunda bebeğin kafa tası kemiklerinin yumuşak olduğunu ve tam olarak büyümediğini belirten Öğr. Gör. Gülşah Konakoğlu, "Bu nedenle baş doğum sırasında biraz uzasa da bundan zarar görmez, tekrar normal biçimini alabilir. Ancak, bebek dışarıya çok hızlı çekilirse ve eğer annenin kemikleri başın uygun bir biçimde geçebilmesi için yeterli genişlikte değilse, serviks yeterince genişlememişse bebeğin başı çok fazla basınca maruz kalabilir. Doğum sırasında ortaya çıkan böyle ani basınç durumlarında, kafatası içinde oluşan

(3)

Basın Bülteni 18 – 22 Mart 2019

kanamanın sonucu olarak beyin hasarı ortaya çıkabilir. Ani basıncın önlenmesi, doğum sancısı ve doğum sırasında en çok dikkat edilmesi gereken noktadır" uyarısında bulundu.

"YANLIŞ VE AŞIRI KULLANIMLAR ÖLÜMCÜL ETKİ YARATABİLİR"

Fetüsün ters ya da yan gelişinin, bin 500 gramdan az doğmuş olan bebeklerde sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğunu dile getiren Öğr. Gör. Konakoğlu, "Bu normal dışı gelişler, hekim tarafından değiştirilebilir. Normal dışı gelişlerdeki en büyük tehlike bebeğin oksijensiz kalmasıdır” dedi.

Forsepslerin bazen bebeği doğum kanalından çekmek için kullanıldığını ancak günümüzde forsepslerin kullanımının acil durumlarla sınırlandırıldığını vurgulayan Konakoğlu, "Anne kontrolünün dışında itme uyguladığında, bebeğin kalp atışı düşük olduğunda, göbek kordonu bebeğin başından önce çıktığında, bebeğin oksijen alımı tehlikeye girdiğinde ya da plasenta erken ayrıldığında doğumu hızlandırmak için hayat kurtarıcı bir araç olarak kullanılabilirler.

Böyle durumlarda forsepsler, hayati bir rol oynamakla birlikte, yanlış ve aşırı kullanımlarında ise hem anne hem de bebek üzerinde çeşitli sorunlara ve ölümcül etkilere sebep olabilmektedir" ifadelerini kullandı.

OKSİJENSİZLİK HANGİ HASTALIKLARA YOL AÇIYOR?

Doğum sürecinde bebeğin yeterli oksijen alamamasının 'perinatal anoksiya' olarak adlandırıldığını belirten Konaoğlu, "Birçok araştırma, oksijen yetersizliğinin beyin hücrelerinin tahrip olmasına bağlı beyin felcine yani serebral palsi, epilepsi ya da zihinsel geriliğe yol açar.

Yapılan araştırmaların sonuçları, oksijen yetersizliğinin büyük dalgınlık, gizli öğrenme güçlükleri, zayıf koordinasyon gibi hafif sorunlardan, zihinsel gerilik, nöbetler ve beyin felci gibi ciddi sorunlara kadar yayılabileceğini ileri sürmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

Referanslar

Benzer Belgeler

21 ülkeden toplamda 80 Asya üniversitesi arasından finale kalan İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) ‘Yılın Uluslararası Stratejisi’ kategorisinde finale kaldı..

Dünyaya gözlerini yeni açan bebeklerin en gelişmiş duyusunun dokunma olduğunu ve bebeğin dünyayı tanıması için masaj yapmanın fayda sağladığını kaydeden Fizyoterapist

Yeni kurulan aile şirketi girişimlerinin %85’inin ilk 5 yılda yok olduğuna değinen İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü

İngiltere'de hükümeti kurma görevini alarak resmen ülkenin yeni Başbakanı olan Boris Johnson’ın göreve gelmesinin Avrupa’yı nasıl etkileyeceğini, Brexit

Orada belli bir kapalı kültür ve bu kültür içindeki bireylerin toplu kararı olmuş olabilir ama burada böyle bir durum söz konusu değil.. Toplu intiharla ilgili

Gerekli altyapıya ve yetkinliğe sahip üniversitelerin uzaktan eğitime başladığını ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir

Sosyal medya üzerinden fiziksel bütünlüğe tehdit söz konusu olmadığı için insanların kendilerini kısıtlamadan öfkelerini dışa vurduğunu aktaran İstanbul

“Çünkü mevcut ürünlerin ortalama kredi maliyeti aylık yüzde 1,75 olup, yeni üründe bu oran son açıklanan mayıs ayı enflasyon rakamına göre yüzde 18,71 aylık olarak yüzde 1,56