• Sonuç bulunamadı

ŞANLIURFA İLİ PAMUK ÜRETİCİLERİNİN SOSYO EKONOMİK YAPISI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ŞANLIURFA İLİ PAMUK ÜRETİCİLERİNİN SOSYO EKONOMİK YAPISI"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ŞANLIURFA İLİ PAMUK ÜRETİCİLERİNİN SOSYO EKONOMİK YAPISI

Şeyda İPEKÇİOĞLU Tali MONİS Şehnaz BÜYÜKHATİPOĞLU seyda.ipekcioglu@hotmail.com

M.Sami BAYRAKTAR Şehnaz KORKMAZ Servet ABRAK GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Şanlıurfa

ÖZET

Pamuk bitkisi, yaygın ve zorunlu kullanım alanıyla insanlık açısından, yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla da üretici ülkeler açısından büyük ekonomik öneme sahip bir üründür.

Dünyada sınırlı sayıda ülkenin ekolojisi pamuk tarımına el verdiğinden, dünya üretiminin

%80’ine yakınını Türkiye’nin de içinde bulunduğu az sayıda ülke üretmektedir. Dünyada pamuk üretim alanların en geniş olduğu ülke Hindistan’dır. Ardından sırasıyla Çin, ABD, Pakistan, Özbekistan ve Brezilya gelmektedir. Dünyada en çok pamuk üreten ilk 7 ülke sırasıyla Çin, Hindistan, ABD, Pakistan, Brezilya, Özbekistan ve Türkiye’dir.

Bu araştırmada 2013 yılı Şanlıurfa ili pamuk üretici popülasyonu içerisinde örnekleme yöntemine göre belirlenmiş 150 pamuk üreticisiyle anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışmasında üreticilerin; yaş, eğitim, sosyal güvence, ikamet durumu, çiftçilik tecrübesi, çiftçilik uğraşma nedenleri, toplum içerisindeki statüsü ve hane halkı sosyal donanım durumlarını belirlemeye yönelik sorular yöneltilmiştir. Üretici bilgi formları ile elde edilen veriler SPSS istatistik programına dökümleri yapılarak yorumlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Şanlıurfa, pamuk, kırsal alan, tarım

SOCIO-ECONOMIC STRUCTURE OF THE COTTON PRODUCERS IN ŞANLIURFA PROVINCE

ABSTRACT

Cotton plant is a product of great economic importance in terms of producer countries with the creation of added value, employment and common humanity for the areas of the mandatory and common uses.

It has given into the hands the limited number of countries favorable in terms of ecology for cotton farming in the world, where includes Turkey, close to 80% of world production is produced. India covers the largest Cotton producing areas in the World. Followed by China, USA, Pakistan, Uzbekistan and Brazil. The most cotton producing countries in the world are China, India, USA, Pakistan, Brazil, Uzbekistan and Turkey respectively. In this study, survey

(2)

was carried out with 150 producers whose selected in the cotton producers population by sampling from the province of Şanlıurfa in 2013. In the survey; the questions were directed to determine situations of the age, education, social security, residence status, farming experience, farming reasons, their social status and household social equipment. The data obtained in the manufacturer data sheets were evaluated by using the SPSS statistic program. Non-parametric statistical analysis techniques such as "Chi-Square Analysis" was also used to determine whether or not the significant relationship between variables statistically.

Keywords: Şanlıurfa, cotton, rural area, agriculture

1. GİRİŞ

Pamuk bitkisi, yaygın ve zorunlu kullanım alanıyla insanlık açısından, yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla da üretici ülkeler açısından büyük ekonomik öneme sahip bir üründür. Pamuk işlenmesi açısından çırçır sanayisinin, lifi ile tekstil sanayisinin, çekirdeği ile yağ ve yem sanayisinin, linteri ile de kağıt sanayisinin hammaddesi durumundadır. Petrole alternatif olarak pamuğun çekirdeğinden elde edilen yağ, giderek artan miktarda biyodizel üretiminde de hammadde olarak kullanılmaktadır. Bu sebeplerin yanında nüfus artışı ve yaşam standardının yükselmesi, pamuk bitkisine olan talebi de artırmaktadır. Bu yönleriyle pamuğa olan ihtiyaç, tüm dünyada artış göstermekte ve geçtiğimiz dönemde hissedilen ekonomik kriz sebebiyle azalan üretim ve tüketim değerlerinin önümüzdeki dönemde artacağı beklenmektedir.

Dünyada sınırlı sayıda ülkenin ekolojisi pamuk tarımına el verdiğinden, dünya üretiminin

%80’ine yakınını Türkiye’nin de içinde bulunduğu az sayıda ülke üretmektedir. Uluslararası Pamuk Danışma Kurulu’nun 2005–2010 arası 5 yıllık dönemin verileri incelendiğinde;

dünyada ortalama 32,5 milyon hektar alanda pamuk ekimi yapıldığı ve bu ekimden ortalama 24 milyon ton lif pamuk elde edildiği görülmektedir. Dünyada pamuk üretim alanların en geniş olduğu ülke Hindistan’dır. Ardından sırasıyla Çin, ABD, Pakistan, Özbekistan ve Brezilya gelmektedir. Dünyada en çok pamuk üreten ilk 7 ülke sırasıyla Çin, Hindistan, ABD, Pakistan, Brezilya, Özbekistan ve Türkiye’dir. Tüketimde ise; ilk üç sırayı yine Çin, Hindistan ve Pakistan almakta, onları sırasıyla Türkiye, ABD ve Brezilya izlemektedir. Son 10 yılda birim alandan elde edilen verimlerin ortalamasına göre ilk yedi ülke Avustralya, İsrail, Türkiye, Brezilya, Suriye, Çin ve Meksika’dır. Son beş yılın ortalamasına göre dünyada en çok pamuk ithalatı yapan ilk yedi ülke Çin, Türkiye, Bangladeş, Endonezya, Pakistan, Tayland ve Vietnam’dır. En çok ihracat yapan ilk yedi ülke sıralaması ise ABD, Hindistan, Özbekistan, Brezilya, Avustralya, Yunanistan ve Türkmenistan şeklindedir.

USDA (ABD Tarım Bakanlığı) verilerine göre, 2006-2007 yılları arasında 26 milyon ton seviyelerinde gerçekleşen dünya pamuk üretimi 2008/2009 döneminde 23.4 (107.4 milyon balya), 2009/2010 döneminde ise 22.4 milyon ton (102.8 milyon balya) seviyelerine gerilemiştir. Aynı dönemler için dünya tüketimi sırasıyla 23.9 milyon ton (109.9 milyon balya) ve 25.3milyon ton (116.4 milyon balya) olarak gerçekleşmiştir. Görüldüğü gibi 2009 yılı ile beraber dünya tüketimi yeniden canlanmıştır, 2010/11 döneminde de artışın devam edeceği tahmin edilmektedir.

Türkiye kütlü pamuk ekim alanı ve üretimi bölgelere göre yüzdelik dağılımı incelendiğinde ekim alanı açısından Güney Doğu Anadolu Bölgesi %60, Akdeniz Bölgesi %23, Marmara-Ege Bölgesi %17’yi kapsamaktadır. Kütlü pamuk üretimi açısından incelendiğinde Güney Doğu Anadolu Bölgesinde %57, Akdeniz Bölgesinde %26, Marmara-Ege Bölgesinde

%17’lik dilimdedir. Güney Doğu Anadolu Bölgesinde pamuk tarımının yoğun olarak yapıldığı

(3)

iller incelendiğinde; kütlü pamuk üretimi Şanlıurfa’ ilinde %68.03, Adıyaman ilinde % 5.26 ve Gaziantep ilinde ise %4.03’lik pay almaktadır.

Ülkemiz açısından stratejik bir niteliği bulunan pamuğun üretimi ve kullanımı, diğer bir ifade ile pamuk politikası, izlenen tarım, sanayi ve ticaret politikaları ile uluslararası gelişmelerden yoğun bir şekilde etkilenmektedir.

2. MATERYAL VE METOD

Bu çalışmanın ana materyali, Türkiye’de tarımın yoğun olarak yapıldığı ve ülkenin önemli tarım merkezlerinden biri olarak bilinen GAP’ın merkezi konumundaki Şanlıurfa iline bağlı köylerdeki tarım işletmelerinden elde edilen veriler olacaktır.

Ülkemizde tarım işletmelerinde genellikle muhasebe kayıtları tutulmadığından, bu işletmelerden araştırma için veri tabanı anketler yardımıyla sağlanmaktadır. Bu araştırmada da inceleme kapsamındaki tarım işletmelerinden 2013 üretim yılı faaliyet sonuçlarına ilişkin bilgiler yüz yüze görüşülerek doldurulan anket formlarından elde edilen birincil verilerden oluşmuştur.

2.1 Yöntem

Araştırmada köyler Şanlıurfa ili merkez ilçeye bağlı köyler arasından gayeli olarak belirlenmiştir. Araştırma alanı olarak seçilen ilçeyi doğal kaynak ve üretim tekniği nitelikleri bakımından temsil edebilecek köyler, İl Tarım Müdürlüğü yetkilileri ile görüşülerek belirlenmiştir.

Şanlıurfa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü kayıtlarına göre Şanlıurfa’nın Merkez ilçesi, Viranşehir, Harran ve Akçakale ilçelerinde bulunan 18679 pamuk işletmesinden elde edile birincil veriler çalışmanın ana materyalini oluşturmuştur. Örnek hacmin belirlenmesinde aşağıdaki oransal örnek hacmi formülü kullanılmıştır (Newbold, 1995; Miran, 2002; Şahin, 2008).

N= 18679 p=0,5 olarak alınmıştır (en yüksek örnek hacmine ulaşmak için)

n: 150 (%99 güven aralığı ve 0,105 hata payı ile) Buna göre 150 işletme ile anket yapılmıştır.

Verilerin analizinde frekans, yüzdesel oranları hesaplanmış ki-kare analizi yapılmıştır.

Araştırmada tarım işletmelerine ait veri ve sonuçlar, 2012-2013 yılı verilerinden oluşmuştur.

Anket formlarında, işletmelerin yaş ortalaması, eğitim durumu, SGK’lı olma durumları gibi sosyo ekonomik durumları incelenmiştir.

3. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA

Araştırma alanındaki üreticilerin ortalama yaşı ise 40.3’dür. Üreticilerin eğitim durumları incelenerek çizelge 4.3’te verilmiştir. Çizelge incelendiğinde, üreticilerin %2’sinin okuma yazma bilmediği, %2’sinin okuma yazma bildiği, %44’ünün ilkokul - ortaokul, %18’inin lise,

%28’inin, yüksekokul mezunu ve %1’nin üniversite ve üzeri olduğu, %5’ini ise engelli olduğu için okula gitmediği görülmektedir.

) 1 ( )

1 (

) 1 (

2

ˆ

p p

N

p n Np

px

(4)

Çizelge 4.1. Eğitim durumu

Eğitim Durumu Yüzde (%)

Okuma Yazma yok 2

Okuma yazma var 2

İlkokul-Ortaokul 44

Lise 18

Yüksekokul 28

Üniversite ve üzeri 1

Engelli 5

İncelenen işletmelerde üreticilerin %1’inin sosyol güvencesinin olmadığı, %23’ünün SSK’lı olduğu, %73’ünün bağ kurlu olduğunu belirtmişlerdir (Çizelge 4.2).

Çizelge 4.2. Sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olma durumu (%)

SGK’lı Olma Durumu Yüzde (%)

Sosyal Güvence Yok 1

SSK 23

Bağkur 73

Diğer 3

İncelenen işletmelerde ki üreticilerin %56’sı köyde ikamet ettiği %44’ü ise şehirde ikamet ettiğini belirtmişlerdir.

Çizelge 4.3. Üreticilerin köyde ikamet etme durumu (%)

Sürekli Köyde mi İkamet Etme Durumu Yüzde (%)

Evet 56

Hayır 44

Toplam 100

Üreticilere çiftlikle uğraşma nedenleri sorusu yöneltilmiştir. Üreticilerin %49’luk kısmı atadan gelen meslek olduğunu, %21’i arazi varlığına sahip olmasından dolayı, %14’ü yaşadığı bölge şartlarından dolayı, %12’si en iyi bildiği mesleğin çiftçilik olması olduğunu belirtmişlerdir. Sadece %5’lik bir kısmı çiftçiliği en iyi geçim kaynağı olarak görmektedir.

Çizelge 4.4. Çiftçilikle uğraşma nedenini (%)

Çiftçilikle uğraşma nedeniniz nedir? Yüzde (%)

Atadan gelen meslek 49

En iyi bildiği meslek 12

Çiftçilik için arazi, bina vb. sahip olması 21

Yaşadığı bölge şartları 14

En iyi geçim kaynağı 5

Toplam 100

Üreticilerin %99’luk gibi büyük bir kısmı bitkisel üretimde dalın da daha tecrübeli olduklarını belirtmişlerdir (Çizelge 4.5).

(5)

Çizelge 4.5. Kendinizi hangi üretim dalında uzman görüyor

Uzman olduğu üretim dalı Yüzde (%)

Bitkisel Üretim 99

Hayvansal üretim 0

Her ikisinde de 1

Toplam 100

Üreticilerin %90’lık bir kısmı bitkisel üretim dalı ile uğraşmayı daha karlı görmektedir,

%7’lik bir kısmı tarımı cazip bulmamaktadır (Çizelge 4.6).

Çizelge 4.6. Size göre hangi üretim dalı ile uğraşmak daha karlı

Size göre hangi üretim dalı ile uğraşmak daha karlı Yüzde (%)

Bitkisel Üretim 90

Hayvansal üretim 2

İkisi de cazip 1

Hiçbiri cazip değil 7

Toplam 100

Araştırma sonuçlarına göre, yörede üreticiler arasında; tarımsal faaliyetlerde önemli roller üstlenebilen kooperatifçilik konularında yeterli bilgi ve bilinç ortamının oluşmadığı görülmektedir. Kooperatiflere üyelik durumu %12 gibi düşük bir orandır (Çizelge 4.7).

Bu konuda yapılan pek çok çalışma göz önüne alındığında aynı durumu ülkemiz genelini içinde söylemek mümkündür. Tarım sektöründe gerek ekonomik ve sosyal amaçlı ve gerekse mesleki tarımsal örgütler ülkemiz tarımının kalkınmasında önemli görevler almaktadırlar. Bu örgütlerden, tarımsal girdi sağlama, kredi temini, depolama, işleme, ürün pazarlaması ve teknik bilgilendirme gibi faaliyetlerde bulunarak çiftçilerin ekonomik çıkarlarına hizmet etmek üzere kurulan kooperatiflerin kendilerinden beklenen başarıyı gösterememe nedenleri arasında genel olarak, kooperatifçilik bilincinin geliştirilememesi, üye kooperatif ilişkisinin canlı tutulamaması, sermaye yetersizliği, devletin vesayet ve müdahalesi altında olmaları, sadece ortaklarına hizmet vermemesi ve üst örgütlenme yetersizliği sayılabilir (Sayın ve Sayın, 2004).

Çizelge 4.7.Kooperatiflere üyelik durumu

Herhangi bir tarımsal kooperatif veya birlik üyesi olma durumu Yüzde (%)

Evet 12

Hayır 88

Toplam 100

Türkiye’nin diğer köylerinde olduğu gibi Şanlıurfa köylerinde yerleşim birimi köylüler tarafından seçilen muhtar ve ihtiyar heyeti tarafından yönetilmektedir. Ziyaret edilen köylerin birçoğunda muhtarın yıllardır aynı kişi olduğu ve aşiretin ileri gelenlerinden seçildiği anlaşılmaktadır. Köyler aşirete bağlı bir kaç ailenin bir araya gelmesinden oluşmakta ve ihtiyar heyeti sözü geçen ve güçlü sayılan ailelerin her birinden bir temsilci bulunacak şekilde seçilmektedir. Önemli kararlar alınacağı zaman aşirete bağlı ailelerin temsilcileri/yaslılar heyeti bir araya gelmekte ve kararlar alındıktan sonra bu kararları mensubu oldukları ailelere duyurmaktadırlar. Ayrıca özellikle kadınlar, gençler ve yoksullar karar mekanizmalarına dolaysız olarak katılamamaktadır.

(6)

Anket çalışması yapılan üreticilere “Size göre toplum içerisindeki statünüz nedir?” sorusu yöneltilmiştir. Üreticilerin %58’i kendini orta düzeyde gördüğü, %19’u hiçbir şeye karışmadığını %16’sı kendini önder çiftçi olarak gördüğü ve %7’lik bir kısmı ise kendini lider olarak gördüğünü belirtmiştir.

Çizelge 4.8. Toplum içerisindeki statünüz

Size göre toplum içerisindeki statünüz nedir? Yüzde (%)

Lider 7

Önder 16

Orta düzey 58

Hiçbir şeye karışmaz 19

Toplam 100

İşletmelerin stratejilerinin oluşması aslında bir taraftan yoksullukla mücadele stratejisinin ortaya konmasıdır. Bu noktada yoksulluk faktörü tarım işletmelerinin stratejilerinin oluşmasında önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Yoksulluk, tarih boyunca tüm toplumlarda farklı biçimlerde de olsa önemli sorunlardan biri olmuştur. Her toplumun belirli bazı ölçütlere göre tabakalaşmış olması nedeni ile de kimi gruplar ya da topluluklar bu tabakalaşmanın ya da sınıflaşmanın altında yer almak durumunda kalmıştır. Bu tabakalaşmanın altında yer alan sınıflar “yoksullar” olarak tanımlanmıştır (Öztürk, 2008).

Araştırma bölgesindeki üreticilere “Kendinizi gelir açısından toplum içerisinde hangi konumda görüyorsunuz?” sorusuna karşılık; %55’i kendini orta düzeyde, %27’si yoksul olarak gördüğü ve %18’lik kısmı iyi bir gelire sahip olduklarını düşünmektedirler (Çizelge 4.8).

Çizelge 4.9. Gelir açısından toplum içerisinde ki konumu

Kendinizi gelir açısından toplum içerisinde hangi konumda görüyor Yüzde (%)

Yoksul 27

Orta 55

İyi 18

Toplam 100

Kırsal ile yoksulluk arasındaki ilişkide iki nokta karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’nin yoksullukla mücadele tarihine baktığımızda kırsalın çözülmesinin geciktirilerek yoksulluğun denetim altına alınmaya çalışıldığı görülmektedir. Destek alımları, vergi politikaları, ucuz zirai krediler bunun için kullanılan mekanizmalardır ( Buğra, A., 2008).

Çizelge 4.10. Yardımlardan Yararlanma Durumu

Devletin (Kaymakamlık vb.) verdiği yardımlardan yararlanma durumu Yüzde (%)

Hayır hiç yararlanmıyorum 97

Isınma (odun-kömür vb. yakacak) yardımı alıyorum 3

Araştırma alanındaki üreticiler tarımsal destekleri yardım olarak görmemektedir.

Üreticiler yardımları gıda ve yakacak olarak görmektedir. Araştırma bölgesinde devletin verdiği yardımlardan yararlanma oranı %3’dür. Bu oranda genel olarak odun- kömür yardımını kapsamaktadır (Çizelge 4.10).

(7)

Ülkemizde yakacak (kömür) yardımı SHÇK tarafından kişi ve ton olarak yapılmaktadır.

2006 yılında 1.797.083 kişiye 1.363.288 ton, 2007 yılında 1894555 kişiye 1494163 ton, 2008 yılında 2.084.681 kişiye 1717228 ton kömür yardımı yapılmıştır. Yıllar itibarıyla yapılan yardımlarda artış olduğu görülmektedir. Araştırma alanındaki üreticilerin %99’u ısınma ihtiyaçlarını kendi imkânlarıyla karşıladıklarını belirtmişlerdir (SHÇK, 2009).

Çizelge 4.11. Isınma ihtiyaçlarını karşılama kaynakları

Isınma ihtiyaçlarınızı karşılama kaynaklarınız nelerdir? Yüzde (%)

Kendi imkanları 99

Diğer (belirtiniz)………. 1

Toplam 100

Devlet İstatistik Enstitüsü’nün 2002 yılı verilerine göre, ülkemiz kırsalında toplumun

%9.3’lük kısmı mutlak yoksulluk sınırındadır, diğer bir deyişle biyolojik gereksinimlerini gerçekleştirebilme sınırında ve altındadır. Kırsal toplumumuzun %33’ü ise göreli yoksul olarak tanımlanmakta, yani toplumda kabul edilebilir asgari tüketim düzeyinin altında bulunmaktadır.

Yoksulluk, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde sadece ekonomik yetersizlik değildir.

Yoksulluk olgusu aynı zamanda, doğal çevrenin tahribatı konusunda baskı yaratmakta, toplumsal dinamikleri etkilemekte kültürel ve siyasi yozlaşmayı da beraberinde getirmektedir.

Çizelge 4.12. Köy dışından kimselerin köydeki yoksullara yardım etme durumu Köy dışından kimse köydeki yoksullara yardım eder mi? Yüzde (%)

Hayır hiç yardım gelmez 24

Bazen yardımlar gelmekte 52

Her zaman yardımlar gelmekte 24

Toplam 100

Minimum gıda harcaması maliyetine göre yoksul fertlerin öğrenim durumu ve cinsiyet dağılımı: Temel gereksinimler maliyetine göre ilkokul mezunları grubunda daha fazla yoksullukla karşılaşılmaktadır. Yoksulların büyük kısmı kırsal alanda yaşamaktadır.

4. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Pamuk, yaygın ve zorunlu kullanım alanıyla insanlık açısından, yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla üretici ülkeler açısından büyük öneme sahiptir. Türkiye’de pamuğu hammadde olarak kullanan tekstil ve hazır giyim sektörü, 2013 yılında milli gelirin %8,6’sını, sanayi istihdamının %7,4’ünü ve toplam ihracatın %18,3’ünü oluşturan en önemli sektörlerden biridir (TGSD, 2015).

Türkiye, tekstil ve hazır giyim sektöründeki gelişmelere bağlı olarak özellikle 1990’lı yıllardan itibaren yurtiçi üretimin talep artışının gerisinde kalması nedeniyle önemli miktarda pamuk ithal etmeye başlamış ve arz açığı ortaya çıkmıştır. Lif pamuk üretimi 2002 yılında 983 bin ton iken 2013 yılında %11 azalmış ve 878 bin tona gerilemiştir (TÜİK, 2014). Pamuk üretimindeki gerilemenin en önemli nedenleri, pamuk fiyatlarının düşük seyretmesi ile özellikle işçilik ve girdi maliyetlerinin yüksekliğidir. Türkiye’de pamuk üretiminin tüketimi karşılama oranı 2013 yılında %54’dür (Özüdoğru, 2015).

(8)

İşletme yöneticilerinin kişisel nitelikleri ve sosyal özellikleri işletmelerin yönetim biçimi, organizasyonu, teknolojik yeniliklerin benimsenmesi ve uygulanması gibi bütün işletme faktörleri üzerinde etkilidir (Hazneci, 2007).

Yapılan araştırmada üreticilerin yaş ortalaması 40,05’dir. Özüdoğru ve ark., tarından yapılan araştırmada Şanlıurfa Pamuk üreten işletmelerde ortalama yaşları 44.65 olarak belirlenmiştir.

Üreticilerin eğitim durumları incelendiğinde; okuma yazma bilmeyen üreticilerin yanı sıra üniversite mezunu üreticilerin de olduğu görülmektedir.

Üreticilerin %73’ü sosyal güvencesinin bağ-kurlu olduğunu belirtmişlerdir. Üreticilerin kooperatiflere üyelik durumları oldukça düşüktür. Şanlıurfa ili pamuk üreticileri bitkisel üretim alanında üretim yapmaktadırlar. Üreticiler arazi sahibi olması ve atadan gelen meslek olmasından dolayı çiftçilikle uğraşmaktadırlar.

Üreticilerin kendilerini gelir açısından toplum içerisinde %55’i orta düzeyde, %27’si yoksul olarak gördüğü ve %n18’lik kısmı iyi bir gelire sahip olduğunu düşünmektedir.

KAYNAKLAR

Anonim, 2016 http://www.obarsiv.com/cagdas_turkiye_seminerleri_0809.html Birliği’ne Uyum Hazırlıkları ve Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu.

Hazneci, K. 2007. Amasya İli Suluova İlçesinde Sığır Besiciliği Yapan İşletmelerin Etkinlik Analizi. Yüksek Lisans Tezi, Ondokuzmayıs Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı.

Miran, B., 2002. Temel İstatistik, Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir, 288 s.

Newbold, P., 1995. Statistics For Business And Economics, Prentice-Hall International, New Jersey, 867 p.

Öztürk, Ş., 2008. Kırsal Yoksulluk ve Neo-Liberal Ekonomi Politikaları. Uluslararası VI.Tarım Ekonomisi Kongresi, 16-18 Eylül 2004, Tokat, 466-470 s. Volume 1/5 Fall 2008.

Özüdoğru, T. 2015, Pamuk Durum ve Tahmin: 2014/2015, TC. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü Yayınları, Yayın No:249, Temmuz, Ankara.

Sayın, B., Sayın, C., 2004. Türkiye’de Tarımsal Üretici Örgütlenmesi, Avrupa Sosyal Arastırmalar Dergisi The Journal of International Social Research

Şahin, A., Cankurt, M., Günden, C., Miran, B., 2008. Çiftçilerin Risk Davranışları: Bir Yapısal Eşitlik Modeli Uygulaması, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 23 (2): 153-172.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), 2015.

http://www.tgsd.org.tr/assets/Uploads/TTSSTHG-SEKTR-RAPORU2015.pdf (Erişim; Ekim, 2015).

Referanslar

Benzer Belgeler

• Verticillium wilt ve Fusarium wilt hastalıklarına karşı yüksek toleranslıdır. • Hasat döneminde meydana gelebilecek fırtına veya yağmurdan dolayı lüleler

Bu gelişmelere bağlı olarak, fark ödemesi desteğinde gerekli artışların yapılmaması halinde 2018/19 sezonundaki 519 bin ha’lık zirveyi takiben geçen 2019/20

İçinde bulunduğumuz 2020/21 sezonunda ise Çin Hariç dünya ortalaması Stok/Kullanım Oranının önceki sezonla ayni kalacağı (%79), Çin’deki oranın ise bir

Pamuk on tamizleyici maki- nas~nda paletler araslnda taslnan kutlu pamuga atki eden radyal [santrifuj) t a g m a kuweti ifadesi boyutsuz olarak elde adilmistir!. Bu

-Temiz bir lam üzerine bir damla Laktofenol Pamuk Mavisi solüsyonu konur. Üzerine kıl örnekleri ya da besiyerinde üremiş mantar kolonisi parçası küçük

Bitkilerin yapı taşının selüloz olması nedeni ile bitkisel liflere selülozik lifler de denir.. Bitkilerden elde edilen ve doğrudan tekstil ham maddesi olarak

59 1938 yılında 2582 sayılı Kanun gereğince pamuk ıslahı ve ıslah edilmiĢ pamuk tohumu satın alımı, üretim ve dağıtım iĢleri genel masrafları için

Ertesi sabah cüceler madene gitmek için evden ayrılırken, Pamuk Prenses'i dikkatli olması için uyarmışlar.Cüceler gidince kraliçe hemen eve gelmiş.. Pamuk Prenses