• Sonuç bulunamadı

9. Sınıf BİYOLOJİ ÖZET

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "9. Sınıf BİYOLOJİ ÖZET"

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİYOLOJİ ÖZET 9. Sınıf

Sevgili Öğrenciler,

Bu özet kitap, okul müfredatına uygun olarak hazırlanmıştır. Kitaptaki ko- nular, ders kitabınızla uyumlu olarak sıralanmış ve açıklanmıştır.

Özet kitabımızın hazırlanış amacı, sizleri yoğun ve boğucu ayrıntılarla dolu yardımcı kaynaklardan kurtarmaktır. İhtiyacınız olan her bilgiyi öz ve anla- şılır olarak kitabımızda bulacaksınız. Uzun konu anlatımları yok, gereksiz bilgi yığınları yok, yorucu ayrıntılar yok. Doyurucu, eksiksiz ama yormayan bir kitap bu. Tam ihtiyaç duyduğunuz bir kaynak.

Konu anlatımlarında çok önemli noktaları larla belirttik. Bazı konu- ları daha anlaşılır görsellere çevirdik. Ünite sonlarında tarama testlerine yer verdik. Kendinizi sınamanız için dört yazılı sınav ve iki deneme sınavı koyduk. Ayrıca üniversite giriş sınavlarına hazırlanmanız amacıyla, konu anlatımlarının içine sık sık çözümlü YGS-LYS soruları yerleştirdik.

Kitaptaki tüm yazılı ve test-deneme sorularının ayrıntılı çözümleri

www.deltakitap.comda yer almaktadır.

Derslerinizde ve tüm sınavlarınızda yararlı olacağını umar, başarılar dileriz.

Delta Kültür Yayınevi

Yazar Melek Yılmaz

Yayın Yönetmeni Vedat Aydoğan Yayın Koordinatörü Yusuf Doğan Dağıtım Sorumlusu Metin Keskin

Kapak ve Düzenleme Deltakitap Y.S. No 16479

ISBN 978-605-9716-12-3

Baskı - Cilt Altan Özyurt Matbaacılık

Hatay Sokak 17/B Kızılay / ANKARA

T +90 312 433 17 72

F +90 312 433 17 76

info@deltakitap.com

www.deltakitap.com

(2)
(3)

1. a) Bağımsız değişken: Işık

Bağımlı değişken: Işığa bağlı olarak bakteri gelişiminde meydana gelen değişim.

b) Problemin tanımlanması, hipotez oluşturulması ve tahminde bulunma 2. Biyoremediasyon

3. II ve IV 4. I, III ve IV

5. a) Bitkiler C vitamini de dahil tüm vitaminleri kendileri sentezleyebilir. Ayrıca gliserol, riboz ve sükroz gibi or- ganik bileşikleri de sentezleyebilir. Bu nedenle cevap I ve V olmalıdır.

b) II, V

c) VI

d) IV, VI

6. Amino asit sayısı

Zaman

Peptit bağı sayısı

Zaman

7. II, IV, V

8. Verdikleri enerji miktarına göre çoktan aza sıralama: Yağlar-proteinler-karbonhidratlar Yapıya katılma miktarına göre çoktan aza sıralama: Proteinler-yağlar- karbonhidratlar

9. a) I numaralı deney tüpünde 8 glikoz, II numaralı deney tüpünde 24 yağ asidi ve 8 gliserol toplam 32 mono- mer madde oluşur. III numaralı deney tüpünde 10 glikoz ve 10 galaktoz toplam 20 monomer madde oluşur.

Sıralama I<III<II şeklindedir.

b) II ve III

c) Polisakkaritlerin yapı taşı glikozdur. Glikoz monomerleri I ve III numaralı deney tüplerinde bulunur.

10. I- Anabolizma II- Anabolizma

1. DÖNEM 1. YAZILI SINAVI (SAYFA 18)

(4)

1. Vitaminler organik yapılı, mineraller ise inorganik yapılıdır. Her iki bileşik de dışarıdan hazır alınır ve hücre zarından geçebilecek kadar küçük olduklarından hidroliz edilmezler. Vitaminler enzimlerin yapısına koenzim olarak, mineraller ise kofaktör olarak katılırlar. Yanıt I ve IV.

2. Tepkime hızı III III

Zaman

3.

Zincir Sayısı Ökaryot hücrelerde bulundukları yer

İçerdikleri şeker çeşidi

Nükleotit çeşidi

DNA İki Çekirdek, mitokondri,

kloroplast

Deoksiriboz Adenin, guanin, sitozin, timin RNA Bir Çekirek, sitoplazma, ribo-

zom, mitokondri ve kloroplast

Riboz Adenin, guanin,

sitozin, urasil

4. Böcekçil bitkiler hücre dışı sindirim yaparlar. Yakaladıkları böceklerin üzerine salgıladıkları enzimlerle pro- teinleri sindirebilirler. Enzimler hem hücre içinde hem de hücre dışında etkili olduklarından böcekçil bitkiler böcekleri sindirebilirler.

5. a) I-Adenin II-Riboz

III-Fosfat molekülleri

b) Riboz ve adenin hem RNA’nın hem de ATP’nin yapısında ortak olarak bulunur.

c) Dehidrasyon tepkimeleri sırasında gerekli olan enerji III numaralı fosfat molekülleri arasında bulunan yük- sek enerjili fosfat bağları koparılarak karşılanır.

1. DÖNEM 2. YAZILI SINAVI (SAYFA 32)

(5)

6. a) x-Karbonhidrat, y-Yağ, z-Protein

b) Hücre zarının yapısına katılma, C,H ve O atomlarına sahip olma.

7.

Organik Molekül İçerdiği Bağ Çeşidi Monomeri

Maltoz Glikozit bağı Glikoz

Protein Peptit bağı Amino asit

Glikojen Glikozit bağı Glikoz

Yağ Ester Yağ asidi ve Gliserol

8. a) Gen 2 mutasyona uğradığında enzim 2 sentezlenemez. Bu durumda B maddesi C maddesine dönüşemez ve ortamda B maddesi birikir.

b) Ortama C maddesi eklendiğinde tepkime dizisi devam eder.

9. X ve y proteinlerindeki harflerle gösterilen amino asitlere baktığımızda amino asit çeşitlerinin aynı, ancak sırasının farklı olduğunu görürüz (1. Faktör amino asit sırası). Z proteininin x ile ilk dört amino asiti sırası da dahil olmak üzere aynıdır ancak x proteininden farklı olarak başka bir amino asit çeşidi daha içermektedir (2.

Faktör amino asit sayısı). T proteininin ilk dört amino asiti sıra, sayı ve çeşit bakımından z proteini ile aynıdır ancak son sıradaki amino asit çeşidi faklıdır. (3. Faktör amino asit çeşidi)

10. a) T A G S S T T A G

b) Soruda verilen zincirde 9 tane nükleotit vardır. DNA iki zincirden oluştuğuna göre bu DNA molekülünde toplam 18 tane nükleotit bulunur.

Toplam nükleotit sayısı = Toplam deoksiriboz şeker sayısı olduğuna göre bu DNA molekülünde 18 tane de- oksiriboz şeker vardır.

c) Adenin, guanin ve sitozin bazları riboz şeker ile de bağ yapabilirler. Ancak timin bazı yalnızca DNA'nın yapısında bulunur. RNA'nın yapısına katılmaz.

(6)

1. Kloroplast Mitokondri

a e

b

d c

2. a) I- Glikoprotein II- Glikolipit III-Fosfolipit IV- İç protein

b) III ve IV hücrede madde geçişinin gerçekleştiği kısımlardır. Örneğin A, D, E ve K vitaminleri gibi yağda çözünen maddeler fosfolipit tabakadan geçerken, glikoz iç protein aracılığıyla geçiş yapar.

c) I

3. a) III ve IV DNA ve RNA’ya, VI ise RNA nükleik asitine sahiptir.

b) II ve VI bakteri, mantar ve bitki hücrelerinde ortak olarak bulunur.

c) I, III ,V ve VI

4.

Zaman Ozmotik basınç

5. I- ER

II- Golgi cisimciği III- Kromoplast IV- Sentrozom V- Lizozom

2. DÖNEM 1. YAZILI SINAVI (SAYFA 56)

(7)

6. a) Hücre I numaralı zaman aralığında turgor, IV numaralı zaman aralığında plazmoliz ve V numaralı zaman aralığında deplazmoliz durumundadır.

b) Hücre I ve V numaralı zaman aralıklarında hipotonik çözeltide, II ve IV numaralı zaman aralıklarında hiper- tonik çözeltide ve III numaralı zaman aralığında izotonik çözeltidedir.

7. a) Kitinden yapılı hücre duvarına sahip olan canlı grubu mantarlardır. Bu nedenle X hücresi kesinlikle mantar hücresidir ve ökaryot hücre yapısına sahiptir. Y hücresi fotosentez yapabilen fotosentetik bakteri, yeşil bitki, alg ya da öglena canlısına ait olabilir. Z hücresi bakteri, mantar ya da hayvan hücresi olabilir. Dolayısıyla hem Y hem de Z hücrelerinin ökaryot ya da prokaryot olduğunu kesin olarak söyleyemeyiz. T hücresi mitokondri organeline sahip olduğuna göre kesinlikle ökaryot hücre yapısındadır.

b) Y hücresi fotosentez yapabilen fotosentetik bakteri, yeşil bitki, alg ya da öglena canlısına ait olabilir. Z hüc- resi bakteri, mantar ya da hayvan hücresi olabilir.

8. a) • Sil ve kamçı oluşumunda görev alır.

• Çekirdek ve diğer organellerin hücre içinde sabit durmasını sağlar.

b) • Mikrofilament • Arafilament • Mikrotübül

9. a) K organeli kloroplast, L organeli ise mitokondridir. Bu iki organel de çift katlı zar yapısına sahiptir.

b) K yani kloroplast organeli ile M yani lizozom organelinin faaliyetleri sırasında su kullanılacağından hücre- deki su miktarı azalır ve ozmotik basınç da artış gösterir.

10. a) Çekirdek zarı b) Kromatin iplik

c) Çekirdekçik

(8)

1. a) Tür isimlerinin ilk kelimeleri aynı olan canlılar aynı cinstendir. Felis leo ve felis domesticus aynı cinstendir.

Morus alba ve morus nigra aynı cinstendir. Herhangi bir sınıflandırma biriminde birlikte bulunan canlılar daha büyük sınıflandırma biriminde de birlikte yer alırlar. I ve IV ile III ve V numaralı canlıların şubeleri aynıdır.

b) Beş farklı türe aitttir.

c) Felis leo ve felis domesticus aynı cinstendir. Morus alba ve morus nigra aynı cinstendir.

2. Doğal (filogenetik) sınıflandırma yapılırken dikkate alınan özellikler: Köken benzerlikleri, protein benzerlikleri, akrabalık dereceleri, embriyolojik gelişim benzerlikleri, fizyolojik benzerlikler, homolog organ benzerlikleri.

3. Arkelerin hücre duvarında bakterilerde olduğu gibi peptidoglikan bulunmaz. Ayrıca arkelerin DNA’ları bakte- rilerden farklı olarak histon proteini içerir.

4. a) Sınıflandırma birimlerinde türden âleme doğru gidildikçe birey sayısı artar.

Tür (VII) – cins (II) – familya (IV)- takım (I) – sınıf (III) – şube (V) – âlem (VI)

VII numaralı sınıflandırma birimindeki canlılar aynı türden oldukları için çiftleştiklerinde verimli döller verirler.

b) Protein benzerliği türden âleme doğru gidildikçe azalır. Sıralama şu şekilde olur:

Tür (VII) – cins (II) – familya (IV)- takım (I) – sınıf (III) – şube (V) – âlem (VI)

5. Başka hücrelerde çoğalabilmeleri ve çok hızlı mutasyona uğramaları virüslerin canlılara benzeyen özellikleri- dir.

6. a) Öglena ve algler

b) Cıvık mantar ve şapkalı mantar c) Kara yosunu

d) Kayısı ve çam (Kayısı kapalı tohumlu, çam ise açık tohumlu bitkidir.) e) Plasmodyum

7. a) I b) II ve IV c) II ve III 8. Arkelerden;

• Atık maddelerin zehirli etkilerinin yok edilmesinde • Zehirli metal atıklarla kirlenmiş suların arıtılmasında • Gübre ve boya sanayinde

• Biyogaz üretiminde yararlanılır.

9. Virüslerin enzim sistemleri olmadığı için antibiyotiklerden etkilenmezler.

10. Bitkilere Benzeyen Özellikler Hayvanlara Benzeyen Özellikler

• Hücre duvarına sahip olma

• Aktif hareket edememe

• Heterotrof beslenme

• Glikojen depolama 2. DÖNEM 2. YAZILI SINAVI (SAYFA 74)

(9)

www.deltakitap.com

1. Kontrollü deneylerde ortam şartlarından sadece bir tanesi değiştirilir. Bunun dışındaki diğer tüm şartlar sabit tutulur. Soruda verilen kontrollü de- neyde bitkide fotosentez hızına topraktaki mineral madde miktarının etkisi araştırılmak istenmekte- dir. Bu durumda mineral madde miktarı dışındaki ortamdaki su miktarı, sıcaklık ve toprak ph’ı gibi faktörlerin tamamı bütün deney gruplarında sabit tutulmak zorundadır. Bu nedenle yanıt D’dir.

Yanıt: D

2. A, C, D ve E seçeneklerinde verilenler bilimsel bilginin özelliklerindendir. Ancak B seçeneğinde verilen mutlak doğru olma bilimsel bilginin özelliği olamaz. Çünkü bilimsel bilgiler güvenilir olduğu kadar değişime de açık bilgilerdir. Bu nedenle ya- nıt B’dir.

Yanıt: B

3. Kalsiyum kemik ve dişlerin yapısına katılır. Ayrıca kas kasılması ve kanın pıhtılaşmasında da görev alır. Flor dişlerin yapısına katılır. Eksikliğinde diş çürümeleri hızlanır. Magnezyum klorofil molekü- lünün yapısına katılır. Fosfor nükleik asitlerin ve ATP’nin yapısına katılır. Ayrıca hücre zarının ya- pısında da bulunur. Dolayısıyla yanıt B’dir.

Yanıt: B

4. I numaralı vitamin C vitaminidir. C vitamini suda çözünür ve fazlası idrarla dışarı atılır. Eksikliğinde skorbit hastalığı görülür. II numaralı vitamin D vi- taminidir. Bu vitamin besinlerle provitamin şeklin- de alınır ve vücutta güneş ışığı yardımıyla deri altı hücrelerinde sentezlenir. III numaralı vitamin B vitaminidir. B vitamini kalın bağırsaktaki bakteri- ler tarafından üretilir. Suda çözünen bir vitamindir ve fazlası idrarla dışarı atılır. Bu nedenle eksiklik belirtileri vücutta çabuk ortaya çıkar. IV numaralı vitamin A vitamini olamaz. Çünkü A vitamini yağ- da çözünen ve karaciğerde depo edilen bir vita- mindir. Fazlası idrarla dışarı atılmaz. V numaralı vitamin K vitamini olabilir. Çünkü K vitamini yağda çözünür ve kalın bağırsaktaki bakteriler tarafın- dan üretilir. Bu nedenle uzun süre antibiyotik kul- lanıldığında kanda miktarı azalabilir. Dolayısıyla yanıt D’dir.

Yanıt: D

5. Bu bilim insanı bilimsel çalışma süreçlerinden hipotez kurma ve veri toplamayı yaparak hipote- ze dayalı bir tahminde bulunmaktadır. Bundan sonra bu bilim insanı kontrollü deneyler yaparak hipotezini sınamalıdır. Dolayısıyla yanıt C’dir.

Yanıt: C TARAMA TESTİ: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ (SAYFA 29)

(10)

www.deltakitap.com

6. Glikojen hayvan hücresi, bakteri ve mantarlarda depo edilen bir polisakkarittir. Riboz ve amino asit küçük yapılı moleküllerdir. Riboz bir monosakka- rittir. Amino asit ise proteinlerin yapı taşı olan bir monomerdir. Dolayısıyla bu iki molekül de sindi- rime uğramaz. Hücre zarından geçebilir. Yağların yapı taşı olan nötral yağ ve proteinlerin yapı taşı olan amino asitler oksijenli solunum tepkimlerin- de yıkıma uğrayarak enerji eldesinde kullanılırlar.

Riboz ATP’nin ve RNA’nın yapısına katılır. Fos- folipit hücre zarının yapısına katılır. Dolayısıyla bu iki molekül aynı hücrede birlikte bulunabilir. O halde A, B, C ve D seçenekleri doğrudur. Gliko- jen ve selüloz aynı bağ çeşidine yani glikozit bağa sahip polisakkaritlerdir. Bu iki molekülün birbirin- den farklı olmasının nedeni glikoz moleküllerinin farklı bağlanmasıdır. Bu nedenle E seçeneği yan- lıştır.

Yanıt: E

7. Azot atomu taşıma kitin polisakkaritine ait bir özelliktir. Hayvan hücresinde depo edilen polisak- karit glikojendir. Yedek enerji deposu olma nişas- ta ve glikojene ait bir özelliktir. Kitin mantarlarda, selüloz ise bitkilerde hücre duvarının yapısına katılan polisakkaritlerdir. Dolayısıyla yalnızca E seçeneğinde verilen glikozit bağı içerme özelliği tüm polisakkaritler için ortaktır. Çünkü polisakka- ritlerin hepsinin yapı taşı glikozdur ve hepsinde kullanılan bağ çeşidi aynıdır.

Yanıt: E

8. Protein molekülünün sentezi sırasında birleşen amino asit sayısının bir eksiği kadar su oluşur.

Oluşan su sayısı ile kurulan bağ sayısı eşittir. Bu durumda K ve L proteinlerinin her ikisinin de sen- tezi sırasında kurulan bağ sayısı aynı olduğuna göre, oluşan su molekülü sayısı ve senteze katı- lan amino asit sayısı da aynıdır. Dolayısıyla yanıt A’dır.

Yanıt: A

9. Sükroz sentezi bir dehidrasyon tepkimesidir ve bu esnada ATP harcanır. Sükroz disakkariti fruk- toz ve glikoz monosakkaritlerinin birleşmesinden oluştuğu için ortamdaki glikoz ve fruktoz mikta- rı azalırken sükroz miktarı ise artar. Bu nedenle doğru yanıt C’dir.

Yanıt: C

10. Enerji verici organik bileşikleri verdikleri enerji miktarına göre büyükten küçüğe şu şekilde sıra- layınız:

Yağ > Protein > Karbonhidrat

Bu durumda grafikte gösterilen Z organik bileşiği yağ, X organik bileşiği protein ve Y organik bileşi- ği karbonhidrattır.

X protein olduğuna göre DNA'daki genetik bilgiye göre sentezlenir. (I. öncüldeki yargı doğrudur.) Y organik bileşiği karbonhidrat olduğuna göre

yapısında glikozit bağları bulunur. (II. öncüldeki yargı da doğrudur.)

Z organik bileşiği yağdır ve enerji verici olarak karbonhidratlardan sonra ikinci sırada kullanılır.

(III. öncüldeki yargı yanlıştır.)

Yanıt: C

(11)

www.deltakitap.com

11. A maddesinin D maddesine dönüşümü sırasın- da görev alanlar enzim1 , enzim2 ve enzim3 takım haline çalışır. Bir enzimin ürünü diğer enzimin substratıdır. Gen3 mutasyona uğradığında enzim3 sentezlenemez. Bu durumda C maddesi D mad- desine dönüşemez ve ortamda C maddesi biriki- mi olur. O halde I ve II doğrudur. Enzim2 sentez- lenemediğinde yalnızca B maddesi C maddesine dönüşemez. Dolayısıyla III yanlıştır.

Yanıt: B

12. • Y kabına konulan haşlanmış karaciğerdeki katalaz enziminin yapısı yüksek sıcaklıktan bozulur ve iş yapamaz. Bu durumda hidrojen peroksit su ve oksijene kadar parçalanamaz ve cıva hareket etmez. X ve Z kaplarına ko- nulan karaciğerlerdeki katalaz enzimi zarar görmediğinden hidrojen peroksit su ve oksi- jene kadar parçalanır ve cıva 1 yönünde ha- reket eder. (I. öncül doğrudur.)

• Y kabında hidrojen peroksit parçalanamaya- cağı için miktarında bir değişim olmaz. (II. ön- cül yanlıştır.)

• X kabına konulan ezilmiş karaciğerden daha fazla katalaz enzimi hücre dışına çıkarak hid- rojen peroksiti parçalar. Bu nedenle X kabın- daki cıvanın 1 yönünde hareketi, Z kabındaki cıvanın 1 yönündeki hareketinden daha hızlı gerçekleşir. (III. öncül doğrudur.)

Yanıt: D

13. I numaralı deney düzeneğinde maltoz molekü- lü maltaz enzimiyle parçalanır ve glikoz oluşur.

Fehling çözeltisi glikoz ayracı olduğundan deney düzeneğinde renk değişimi gözlenir.

II numaralı deney düzeneğinde proteinler parça- landığında amino asit oluşur ve fehling çözeltisi bu deney düzeneğinde herhangi bir renk değişi- mine neden olmaz.

III numaralı deney düzeneğinde yağların parça- lanmasıyla gliserol ve yağ asidi oluşur ve bu de- ney düzeneğinde de renk değişimi gerçekleşmez.

IV numaralı deney düzeneğinde nişastayı par- çalayan enzim olmadığından glikoz oluşmaz ve renk değişimi gözlenmez.

Dolayısıyla yalnızca I numaralı deney düzeneği fehling çözeltisinin glikoz ayracı olduğunu kanıt- lar.

Yanıt: A

14. Glikojen ve laktoz hayvan hücrelerinde, nişasta ve sükroz ise bitki hücrelerinde sentezlenen mo- leküllerdir. Bu nedenle yanıt E’dir.

Yanıt: E

(12)

www.deltakitap.com

1. K organeli kloroplasttır. Kloroplast ökaryot hüc- relerde bulunan çift katlı zara sahip bir organel- dir. Kendine ait DNA ve RNA’ya sahiptir. Glikoz sentezi yani fotosentez yapan bitki hücrelerinde bulunur. L organeli hem prokaryot hem de ökar- yot hücrelerde bulunan ribozomdur. Ribozom organelinin yapısında RNA bulunur. M organeli mitokondridir. Mitokondri çift katlı zara, kendine ait DNA ve RNA’ya sahip ökaryot hücrelerde bulunan bir organeldir. Çekirdeğin kontrolünde sahip olduğu DNA sayesinde kendini eşleyebilir.

Bitki hücreleri kloroplast ve mitokondri organelle- rini birlikte bulundurur. Ancak N organelinin kesin olarak lizozom olduğunu söyleyemeyiz. Golgi ci- simciği, koful gibi başka bir organel de olabilir. Bu nedenle A seçeneği yanlıştır.

Yanıt: A

2. I, II ve III numaralı öncüllerde verilen görevleri granülsüz endoplazmik retikulum gerçekleştirir.

Yanıt: E

3. Glikoprotein molekülünün sentezlenebilmesi için enerjiye ihtiyaç vardır. Ancak gerekli olan enerji bazı canlılarda oksijensiz solunumla da karşılana- bilir. Bu nedenle I numaralı durum zorunlu değil- dir. Glikoproteinin yapısına katılacak olan protein molekülü hücrede DNA’daki genetik şifreye göre sentezlenir. Glikoprotein sentezi enzimler saye- sinde gerçekleşeceğinden enzimlerin yapısına katılacak olan bazı minerallerin hücrede bulunma- sı zorunludur.

Yanıt: E

4. A kabındaki çözeltiye konulan patatesin hacminin azalması bu patatesin su kaybederek plazmolize uğradığını gösterir. Bu durumda A kabındaki çö- zeltinin hipertonik çözelti olduğunu söyleyebiliriz.

B kabındaki çözeltiye konulan patatesin hacmi arttığına göre bu kaptaki çözelti hipotonik çözel- tidir. Hipotonik çözeltide bekletilen hücreler hay- van hücresi olduğunda turgor basıncına dayana- maz ve hemolize uğrayarak patlar. Dolayısıyla I ve III numaralı yorumlar doğrudur. C kabındaki patatesin hacmi değişmediğine göre bu kaptaki çözelti izotonik çözeltidir. Kaplardaki çözeltilerin ozmotik basınçları A>C>B şeklindedir. Yani II nu- maralı yorum yapılamaz.

Yanıt: C

5. İzotonik ortamda bulunan bir hücrenin sitoplazmasındaki ozmotik basınçta t1 anına ka- dar herhangi bir değişim gözlenmez. t1 anında hücre kendisinden daha az yoğun hipotonik bir ortama bırakıldığında su almaya başlar. Bu du- rumda hücrenin sitoplazmasındaki ozmotik ba- sınç azalmaya başlar.

Yanıt: C

6. Ribozom yalnızca RNA içerir. Sentrozom ise nük- leik asit içermez.

Çekirdek, mitokondri ve kloroplast DNA ve RNA olmak üzere iki çeşit nükleik asidi birlikte taşır.

Yanıt: D TARAMA TESTİ: HÜCRE (SAYFA 54)

(13)

www.deltakitap.com

7. I ve IV numaralı özellikler aktif taşımaya aittir. II ve III numaralı özellikler hem pasif hem de aktif taşıma için ortaktır.

Yanıt: E

8. I numaralı olayı lizozom organeli gerçekleştirir. II numaralı olayı lökoplast organeli gerçekleştirir. III numaralı olayı gerçekleştiren organel kofuldur. IV numaralı olayı gerçekleştiren organel ise sentro- zomdur. O halde B seçeneğindeki endoplazmik retikuluma ait bir işlev soruda verilmemiştir.

Yanıt: B

9. I. ortam hem K hem de L hücresine göre daha az yoğundur. Bu nedenle I. ortamda her iki hücrede su alır. E seçeneği doğrudur. II. ortam hem K hem de L hücresine göre daha yoğundur. Bu nedenle II. ortama bırakılan K ve L hücreleri plazmolize uğrayarak su kaybeder. B ve D seçenekleri doğ- rudur. III. ortam K hücresine göre daha yoğun olduğundan K hücresi plazmolize uğrar. C seçe- neği doğrudur. Ancak III. ortam L hücresine göre daha az yoğundur. Bu nedenle III. ortama bıra- kılan L hücresi su alarak şişer. Yani A seçeneği yanlıştır.

Yanıt: A

10. Günlük hayatta karşılaştığımız II, III ve IV numa- ralı olaylarda hücreler su kaybederek büzülür.

Ancak I ve V numaralı olaylarda hücrelere su giri- şi olur.

Yanıt: D

11. Çözünmüş tuz küçük yapılı bir inorganik bileşik- tir. Amino asit, glikoz ve vitamin ise küçük yapılı organik bileşiklerdir. Dolayısıyla bu moleküllerin hepsi bulundukları ortamdan başka bir ortama difüzyonla geçebilirler. Ancak protein molekülü büyük yapılı bir organik bileşiktir ve bulunduğu ortamdan başka bir ortama ancak ekzositoz ya da endositozla taşınabilir.

Yanıt: B

(14)

www.deltakitap.com

1. X hücresi hücre duvarına sahip olduğuna göre bakteri, mantar ya da bitki hücresi olabilir. Ancak zarla çevrili kloroplast, mitokondri gibi organelleri olmadığına göre X kesinlikle bakteri hücresidir. Y hücresi mitokondri ve kloroplast gibi zarla çevrili organel taşıyan bir ökaryot hücredir. Hücre du- varı olmayan ancak kloroplast organeli taşıyan ökaryot tek hücreli canlı öglena olabilir. Z hüc- resi kloroplast ve hücre duvarına sahip olmadığı için kesinlikle bitki hücresi değildir. Mitokondri ve kontraktil kofula sahip olması nedeniyle Z hücre- sinin ökaryot tek hücreli bir canlı olan parames- yum olduğunu söyleyebiliriz. R hücresi mitokond- ri, kloroplast ve hücre duvarına sahip bir eğrelti otu hücresidir. T hücresi hücre duvarına sahip olduğuna göre bakteri, mantar ya da bitki hücresi olabilir. Ancak kloroplast organeli taşımadığı ve mitokondri gibi çift katlı zara sahip bir organele sahip olduğu için mantar hücresi olabilir. Cıvık mantarlar protista âlemine dahil olan canlılardır.

Dolayısıyla D seçeneği yanlıştır.

Yanıt: D

2. K bakterisi kemosentez yapan bir bakteridir.

Kemosentetik bakterilerrde klorofil bulunmaz. I yanlıştır. L bakterisi saprofit bir bakteri olabilir.

Saprofit bakteriler hücre dışı sindirim yaparlar ve sindirim enzimleri iyi gelişmiştir. II doğrudur.M bakterisi parazit bir bakteri olabilir. Parazit bakte- rilerden patojen olanlarda yani hastalık yapanlar- da kapsül bulunabilir. III doğrudur. L bakterileri or- tamda organik maddeleri parçalayarak inorganik maddelerin birikmesini sağladığından öncelikli olarak inorganik maddeleri kullanan K bakterile- rinin sayısı etkilenir. IV yanlıştır.

Yanıt: B

3. A, B,C ve D seçeneklerinde verilen özellikler omurgalı canlıların tümünde görülür. Ancak omurgalı canlılardan bazılarında balıklar ve iki yaşamlılarda dış döllenme görülür.

Yanıt: E

4. I, II ve IV numaralı özellikler bitkiler âleminde yer alan canlılarda da görülen özelliklerdir. Ancak mantarlar III ve V numaralı özelliklere sahip ol- maları dolayısıyla hayvanlara benzerler.

Yanıt: D

5. Hem öglena hem de fotosentetik bir bakteri güneş ışığını kullanarak inorganik maddelerden organik madde sentezler. Öglena kloroplast organelinde fotosentez yapar. Fotosentetik bakteri ise prokaryot hücre yapısında olduğundan kloroplast taşımaz ve fotosentezi sitoplazmada bulunan klorofillerde gerçekleştirir. Her iki canlıda ribozom organeline sahiptir ve protein sentezi yapar. Ancak fotosentetik bakteri prokaryot hücre yapısında olduğundan mitokondri içermez.

Dolayısıyla I ve III numaralı öncüller her iki canlı içinde ortaktır.

Yanıt: B TARAMA TESTİ: CANLILAR DÜNYASI (SAYFA 72)

(15)

www.deltakitap.com

6. K bakterisi vitamin olmayan ortamda yaşayabil- diğine göre tüm vitaminleri kendisi sentezleyebil- mektedir. Ancak M bakterisi vitaminsiz ortamda yaşayamadığına göre kendisi bazı vitaminleri sen- tezleyememektedir. L bakterisi bazı amino asit- lerin olmadığı besi ortamında yaşayamadığına göre tüm amino asitleri üretememektedir. Oysaki M bakterisi bazı amino asitlerden yoksun besi or- tamında yaşayabildiğine göre bütün amino asit- leri sentezleyebilmektedir. Dolayısıyla I, II ve III numaralı yorumlar doğrudur.

Yanıt: C

7. Fotosentetik bakteriler, bitkiler, algler ve öglena fotosentez yaparak inorganik maddelerden orga- nik madde sentezlerler. Bu canlılardan fotosen- tetik bakteriler dışındakiler kloroplast organeline sahiplerdir. Bitkiler, hayvanlar, mantarlar, protist- ler ve O2'li solunum yapan bakteriler oksijen yar- dımıyla monomer maddeleri parçalayarak enerji elde ederler. Bitkiler dışında, bakteriler, arkeler ve mantarlarda hücre duvarına sahiptir. Ancak to- hum oluşturarak üreme yalnızca bitkiler aleminde yer alan canlılarda görülür.

Yanıt: B

8. Canlıların sahip olduğu kromozom sayısı ile geliş- mişlik derecesi arasında bir bağ yoktur. Örneğin insanda 46 kromozom varken eğrelti otu 500 kro- mozoma sahiptir. Bazı canlılar farklı tür oldukları halde moli bağı ve insan örneğinde olduğu gibi aynı sayıda kromozoma sahip olabilirler. Bu ne- denle canlıların kromozom sayısına bakarak han- gi türe ait olduğunu kesin olarak belirleyemeyiz.

O halde II ve IV numaralı yorumlar yapılamaz.

Yanıt: D

9. Yassı solucanlar merkezileşmiş sinir sistemi ile özelleşmiş boşaltım organının ilk olarak görüldü- ğü omurgasız canlı grubudur.

Yanıt: B

10. II ve V canis, III ve IV felis, I ise capra cinsinden- dir. Yani numaralandırılmış canlılar üç farklı cins içinde yer alır. A ve C doğrudur. II ve V aynı cins- te olduklarından yer aldıkları familya da aynıdır.

D doğrudur. III ve IV numaralı türler aynı cinsten olduğu için bu iki tür arasındaki protein benzer- liği I ve IV numaralı aynı cinsten olmayan türler arasındaki protein benzerliğinden daha fazladır.

E doğrudur. Ancak III ve IV numaralı canlılar aynı cinsten olup farklı türlerdir. Bu nedenle bu iki canlının çiftleşmesiyle verimli döller oluşamaz. B yanlıştır.

Yanıt: B

11. • Akciğerlerine bağlı hava keseleri kuşlarda bulunur.

• Olgun alyuvarların çekirdeksiz olması meme- lilere ait bir özelliktir.

• Azotlu boşaltım artığı amonyak olan omurgalı canlı sınıfı balıklardır.

• Başkalaşım geçirme amfibilerde (iki yaşamlı- lar) görülen bir özelliktir.

Dolayısıyla sürüngenlere ait bir özellik soruda ve- rilmemiştir.

Yanıt: C

12. Virüsler organelleri ve enzim sistemleri olmadığı için metabolik faaliyet gerçekleştiremezler.

Yanıt: E

(16)

www.deltakitap.com

1. Bitkilerde yer değiştirme şeklinde bir hareket görülmez. Bazı canlılar tek bazı canlılar ise çok hücrelidir. Yine bazı canlılar prokaryot, bazı can- lılar ise ökaryot hücre yapısına sahiptir. Yalnızca ökaryot hücreli canlılarda çekirdek ve zarla çevrili organel bulunur. Dolayısıyla I, III ve IV numaralı özellikler tüm canlılar için ortak olarak kabul edi- lemez.

Yanıt: A

2. Nişasta bir polisakkarittir ve yapı taşı glikozdur.

Maltoz bir disakkarittir ve yapı taşı glikozdur. Pro- tein molekülünün yapı taşı aminoasittir. Laktoz bir dissakkarittir ve yapı taşı glikoz ve galaktoz- dur. Yağların yapı taşı ise gliserol ve yağ asididir.

Dolayısıyla yalnızca nişasta, maltoz ve protein moleküllerin parçalanmasıyla tek çeşit monomer oluşur. O halde yanıt E’dir.

Yanıt: E

3. I ve III’teki olaylar yapım tepkimelerine, II ve IV’teki olaylar ise yıkım tepkimelerine örnektir.

Yanıt: C

4. Esansiyel yağ asitleri vücutta sentezlenemez ve dışarıdan hazır alınması gerekir. Bu nedenle ya- nıt A’dır.

Yanıt: A

5. Suyun yüzey gerilimi özelliği sayesinde su hemip- terleri su üzerinde yürüyebilir. Yüksekten suyun üzerine bırakılan bir süt damlası suyun içine ka- rışmadan tekrar yukarı fırlayabilir.

Yanıt: C

6. • K deney tüpünde 5 molekül maltozun parça- lanmasıyla 10 molekül glikoz oluşur.

• L deney tüpünde 4 molekül sükrozun par- çalanmasıyla 4 molekül glikoz ve 4 molekül fruktoz olmak üzere toplam 8 tane monomer madde oluşur. Bu deney tüpünde iki çeşit monomer madde meydana gelir.

• M deney tüpünde 3 molekül nötral yağın par- çalanmasıyla 3 molekül gliserol ve 9 molekül yağ asidi olmak üzere toplamda 12 tane mo- nomer madde oluşur. İki çeşit monomer mad- de meydana gelir.

Dolayısıyla I ve II numaralı öncüllerdeki yorumlar doğrudur.

Yanıt: D

7. Bakteriler, mantarlar ve hayvanlar glikozu glliko- jen şeklinde depo eden canlılardır. Bazı bakteri ve mantarlar saprofittir ve doğada madde dön- güsünde önemli rol oynar. Hayvanlar, mantarlar ve bazı bakteriler heterotroftur. Besin ihtiyaçlarını dışarıdan hazır olarak karşılarlar. Bakteri, mantar ve hayvanların hepsinde amino asitlerden protein sentezi gerçekleşir. Yani polimer yapıda besin sentezlenir. Bakteri ve mantarların hücre duvarı vardır. Dolayısıyla A, B, C ve E seçeneklerindeki ifadeler doğrudur. D seçeneğinde verilen çift katlı zara sahip organelinde besin sentezi yapma bitki hücrelerinde gerçekleşen bir olaydır. Bitkiler çift katlı zara sahip kloroplast organelinde fotosen- tezle organik besin sentezi yapar. Fotosentetik bakteriler ise kloroplast organeline sahip değildir.

Yapılarında bulunan klorofilde fotosetez yaparlar.

Yani D seçeneği yanlıştır.

Yanıt: D 1. DÖNEM SONU DENEME SINAVI (SAYFA 34)

(17)

www.deltakitap.com

8. K olayı yani maltoz sentezi yalnızca bitki hücrele- rinde gerçekleşir. Bu durumda I. öncüldeki yargı yanlıştır.

L olayı canlıların enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yaptıkları bir oksijenli solunum tepkimesidir.

II. öncüldeki yargı doğrudur.

M olayı fotosentezdir ve güneş ışığı varlığında bitki hücreleri tarafından gerçekleştirilir. III. öncül- deki yargı doğrudur.

N olayı yani glikojen sentezi bakteri, mantar ve hayvan hücrelerinde gerçekleşir. IV. öncüldeki yargı yanlıştır.

Yanıt: C

9. I, II ve V numaralı özellikler karbonhidrat, yağ ve proteinlerin üçü için de ortaktır. III ve IV numaralı özellikler ise yalnızca proteinlere aittir.

Yanıt: A

10. Enzimler protein yapılı organik moleküllerdir. Pro- teinler ve enzimler hücrede DNA'daki genetik şif- reye göre sentezlenir.

Yanıt: D

11. A, B, D ve E seçeneklerinde vitaminler ile ilgili verilen bilgiler doğrudur. Ancak C seçeneğinde verilen bilgi yanlıştır. Uzun süre antibiyotik kulla- nıldığında kalın bağırsakta B ve K vitamini sente- zi yapan bakteriler zarar görür. Bu nedenle uzun süre antibiyotik kullanımı vücutta B ve K vitamin- lerinin eksikliğine neden olabilir.

Yanıt: C

12. Bu şemadaki enzimlerin tamamı takım halinde çalışır. Bir enzimin ürünü diğer enzimin substra- tıdır. Yani B ve D seçeneği doğrudur. E5 enzimi hem N maddesinin R maddesine dönüşümünü, hem de R maddesinin N maddesine dönüşümünü sağlar. O halde C seçeneği de doğrudur. E3 ve E4 enzimlerinin her ikisi de M maddesini substrat olarak kullanır ve M maddesinin N ve S gibi iki farklı ürüne dönüşmesini sağlar. Bu durumda E seçeneği de doğrudur. Ancak N maddesinin olu- şumunda E3 ve E5 olmak üzere iki çeşit enzim gö- rev yapar. Yani A seçeneği yanlıştır.

Yanıt: A

13. Canlılar mineraller gibi inorganik bileşlikleri vücut- larında sentezleyemez ve dışarıdan hazır olarak alır. Mineraller sindirime uğramadan hücre zarın- dan geçebilirler. Ayrıca kalsiyum, demir gibi bazı mineraller kofaktör olarak enzimlerin yapısına ka- tılır. Kalsiyum gibi bazı mineraller kemik ve dişle- rin yapısına katılır. Bu durumda III ve IV numaralı özellikler yanlıştır.

Yanıt: D

14. • K deney tüpünde laktozun parçalanmasıyla glikoz oluşur ve benedikt çözeltisi ilave edil- diğinde kırmızı renk oluşumu gerçekleşir.

• L deney tüpünde sıcaklığın yüksek olması nedeniyle enzimlerin yapısı bozulur ve prote- inler yapıtaşlarına parçalanamaz. Bu durum- da deney tüpünde renk değişimi olmaz.

• M deney tüpünde yağların parçalanması so- nucu gliserol ve yağ asitleri oluşur. Deney tüpüne fenol kırmızısı ilave edildiğinde sarı renk oluşur.

• N deney tüpünde sıcaklığın 0°C olması ni- şastayı sindiren enzimin inaktif olmasına ne- den olur. Nişasta yapıtaşlarına parçalanamaz ve iyot çözeltisiyle mavi renk verir.

Dolayısıyla I ve II numaralı öncüllerdeki yorumlar yapılamaz.

Yanıt: B

(18)

www.deltakitap.com

15. X molekülü glikoz, Y molekülü gliserol ve Z mole- külü proteindir. Bu moleküllerden yalnızca protein molekülü azot atomu taşır. Ayrıca glikoz karbon- hidratların, gliserol ise yağların yapı taşı olduğun- dan hidrolize uğramazlar, hücre zarından geçebi- lirler. Ancak bu moleküllerin hepsi hücrede enerji eldesinde kullanılırlar. Bu durumda I ve II hepsi için ortak değilken yalnızca III numaralı özellik hepsi için ortaktır.

Yanıt: D

16. Temel amino asit hayvanların vücutlarında sen- tezleyemediği dışarıdan hazır alması gereken bir organik moleküldür. Nişasta ise sadece bitkiler tarafından sentezlenen bitkisel depo polisakkarit- tir.

Yanıt: B

17. B, C, D ve E seçeneklerindeki moleküllerin hepsi protein yapılıdır ve hidroliz edildiklerinde amino asit oluşur. Ancak kolesterol molekülü yağların bir çeşidi olan steroittir ve parçalandığında amino asit oluşmaz.

Yanıt: A

18. İnsan vücudundaki tüm hücrelerin DNA’larındaki nükleoit dizilişleri aynıdır. Deri ve kas hücreleri vücut hücresidir her ikisi de 2n sayıda kromozoma sahiptir. Ancak insan vücudundaki tüm hücrelerdeki enerji üretimi farklı olacağından mitokondri sayıları da farklılık gösterir. Kas hüc- relerinde deri hücrelerine göre daha fazla sayıda mitokondri vardır. Bu durumda I ve III’teki özellik- ler deri ve kas dokuda bulunan hücreler için ke- sinlikle ortaktır.

Yanıt: C

19. Hidroliz enzimleri eklendiğinde deney tüpünde nişastanın parçalanması sonucunda glikoz mo- nomerleri oluşur. Bu durumda deney tüpündeki glikoz miktarı artar. Yağların parçalanması so- nucunda yağ asidi ve gliserol molekülleri oluşur.

Bu hidroliz reaksiyonları sırasında su kullanıldı- ğından deney tüpündeki su miktarı azalır. Ayrıca deney tüpünde bulunan glikoz ve amino asit mo- nomerleri hidrolize uğramayacağından ortamdaki amino asit miktarında bir değişme olmaz. Ancak glikoz miktarında meydana gelen değişimin ne- deni nişastanın parçalanmasıdır.

Yanıt: B

20. Araştırmacının deney düzeneklerinde yaptığı de- ğişiklikler sonucunda tüm deney düzeneklerinde hepsinde eşit olan su miktarının yanı sıra, azot miktarı ve sıcaklık miktarı da eşitlenmiş oluyor.

Ayrıca hepsinde mor ışık kullanılmış oluyor. Bu durumda tüm deney düzeneklerinde farklı mik- tarlarda kullanılan magnezyum mineralinin bitki gelişimine etkisi araştırılmak istenmiştir.

Yanıt: A

21. Seçeneklerde adı geçen insülin, hemoglobin ve miyozin molekülleri protein yapılıdır. Kolesterol ve fosfolipit yağlara örnek olarak gösterilebilir.

Nişasta ve glikojen ise karbonhidrattır ve hidroliz edildiklerinde yapılarındaki glikozit bağı kopar.

Yanıt: D

22. II ve III numaralı tepkimeler dehidrasyon tepki- mesidir ve enerji harcanarak gerçekleşir. I numa- ralı tepkime bir hidroliz tepkimesidir. Bu esnada proteinin yapısındaki peptit bağları koparılarak protein molekülü yapı taşlarına kadar parçalanır.

Soruda verilen tepkimelerin tamamının gerçekle- şebilmesi enzimlerin varlığında mümkündür. I ve III numaralı tepkimeler bitki hücrelerinde gerçek- leşebilirken II numaralı tepkime yalnızca hayvan hücrelerinde gerçekleşir.

Yanıt: E

(19)

www.deltakitap.com

23. Dinozorların neslinin tükenmesinin nedenine yö- nelik bilim insanlarının farklı açıklamalar yapması A ve D seçeneğindeki yargıları desteklemektedir.

Bilim insanlarının mantarları önce bitkiler âlemi içerisine dahil etmeleri, daha sonra mikroskobun gelişmesi ile daha detaylı incelenmeler yapılma- sı sonucunda mantarların farklı bir âlem içerisine dahil edilmesi C seçeneğideki yargıyı destekle- mektedir. Hücrenin ilk olarak keşfedilmesinden sonra elektron mikroskobunun geliştirilmesi sa- yesinde bilim insanlarının hücre hakkında daha fazla bilgiye ulaşma imkânına kavuşması E seçe- neğinde verilen yargıyı desteklemektedir. Ancak B seçeneğinde verilen yargıyı detekleyecek bilgi soruda verilmemiştir.

Yanıt: B

24. Mineraller inorganik yapılı vitaminler ile organik yapılıdır. Mineraller doğada hazır olarak bulunur- ken vitaminler bitkiler tarafından sentezlenir. An- cak her iki molekül de sindirilmeden kana geçer ve enerji eldesinde kullanılmazlar.

Yanıt: E

25. B seçeneğinde verilen yargı zürafaların uzun boyunlu olmasına yönelik Lamarck ve Darwinin farklı açıklamalar yapmasını en iyi şekilde açık- lar. İki bilim insanı aynı verileri incelemişler ancak farklı çıkarımlarda bulunmuşlardır.

Yanıt: B

26. Fehling çözeltisi glikoz ayıracıdır. K maddesi de- ney tüpüne eklenen hayvansal özüttte bulunan enzimler sayesinde yapı taşlarına kadar parça- landığından tüpte renk değişimi meydana gelmiş- tir. Bu durumda K maddesinin yapı taşı glikozdur ve deney tüpüne eklenen özütte hayvansal oldu- ğundan K maddesi kesinlikle D seçeneğinde veri- len glikojendir.

Yanıt: D

27. İnsanın sindirim kanalında selüloz sindiren en- zim olmadığından selüloz sindirilemez. Fruktoz monomer madde olduğu için sindirim kanalında hidrolize uğramaz. Dolayısıyla polisakkarit olan glikojen ve disakkarit olan laktoz insanın sindirim kanalında sindirime uğrar.

Yanıt: C

28. Fasulye tohumunda depolanan polisakkarit ni- şastadır. Bakteri hücresinde ve hayvanların çiz- gili kas hücrelerinde depolanan polisakkarit gliko- jendir. Bitki hücresinin hücre duvarında bulunan polisakkarit selülozdur. Dolayısıyla bu polisakka- ritlerin hiçbirinin yapısında azot atomu bulunmaz.

Ancak mantarların hücre duvarında yer alan poli- sakkarit kitindir ve yapısında azot atomu bulunur.

Yanıt: B

29. DNA’nın yapısına deoksiriboz şeker, RNA’nın yapısına ise riboz şeker katılır. Bu iki karbonhid- rat çeşidi de monosakkaritler grubuna dahildir ve beş karbonlu pentoz şekerlerdir. RNA’nın yapısı- na katılan riboz aynı zamanda ATP’nin yapısına da katılır. Deoksiriboz ve riboz şekerler hücrede enerji eldesinde kullanılmazlar.

Yanıt: E

30. Yağlar karbonhidratlardan sonra enerji eldesin- de ikinci sırada kullanılırlar ve hem proteinlerden hem de karbonhidratlardan daha fazla enerji ve- rirler. Yağlar da diğer organik bileşikler gibi kar- bon, hidrojen ve oksijen atomlarından oluşur an- cak bazı yağ çeşitlerinde azot ve fosfor atomları da bulunabilir. Yağ çeşitlerinden olan fosfolipitler hücre zarının yapısına katılır. Ancak yağlar en- zimlerin yapısına katılmaz.

Yanıt: E

(20)

www.deltakitap.com

1. Soruda verilen organellerin hepsi ökaryot hücre- lerde bulunur. Ribozom, RNA, mitokondri, klorop- last, ve çekirdek DNA ve RNA nükleik asitlerini taşır.

Ribozom zarsız diğer yapılar ise zarlıdır. Bu ne- denle I ve II numaralı öncüller ortak olarak kabul edilebilir.

Yanıt: D

2. Polimer besinin sindirilmesinde görev yapan en- zimler granüllü ER üzerinde bulunan ribozomlar- da üretilir ve ER aracığıyla golgiye getirilir. Gol- gide paketlenir. Kesecikler halinde sitoplazmaya bırakılır. Lizozom organeli olan bu kesecikler fa- gositozla oluşan besin kofuluyla birleşir ve besin kofulundaki polimer besinin sindirimi gerçekleşir.

Dolayısıyla bu esnada E seçeneğinde verilen sentrozom organeli görev yapmaz.

Yanıt: E

3. Lizozom organeli A, B, C ve E seçeneklerinde verilen olayların gerçekleşmesi sırasında görev yapar. Ancak D seçeneğinde verilen glikoz ve amino asit gibi monomerlerin yapı taşlarına kadar parçalanması mitokondri organelinde gerçekle- şen enerji veren bir olaydır.

Yanıt: D

4. Canlının hücre içi madde yoğunluğu arttığında hücre içi ozmotik basınç da artar ve canlının ya- şadığı ortamdan hücre içine su girişi de artar. Bu durum hemolize yol açabilir. Ayrıca hücre içeri- sinde ATP sentezi yeterince gerçekleşmediğinde kontraktil kofulların çalışması yavaşlar ve hücre içine giren su boşaltılamaz. Çünkü kontraktil ko- fullar hücre içine giren suyu enerji harcayarak dışarı atar. Ancak III ve IV numaralı olayların gerçekleşmesi canlının hemolize uğramasına yol açmaz.

Yanıt: C

5. K hücresi X çözeltisine konulduktan sonra su kaybetmiştir. Bu durumda X çözeltisi K hücresi- ne göre hipertoniktir. L hücresi su aldığına göre X çözeltisi L hücresine göre hipotoniktir. M hücresi su kaybettiğine göre plazmolize uğramıştır. Bu durumda su miktarı azalan M hücresinin ozmotik basıncı artarken, hücre içerisine su girişi gerçek- leşen L hücresinin ozmotik basıncı ise azalır. A, B, C ve D seçenekleri doğrudur. E seçeneği ise yanlıştır.

Yanıt: E

6. Glikoproteinler A, B, C ve D seçeneklerinde veri- len görevleri gerçekleştirir. Ancak E seçeneğinde verilen hücre zarının akıcı ve hareketli bir yapıya sahip olması hücre zarının yapısına katılan fosfo- lipitler sayesinde mümkündür.

Yanıt: E 2. DÖNEM SONU DENEME SINAVI (SAYFA 76)

(21)

www.deltakitap.com

7. L ve M maddelerinin hücre içindeki derişimleri bulundukları ortamdaki derişimden daha fazladır.

Bu nedenle bu maddelerin hücre içine alınması aktif taşımayla gerçekleşir ve bu esnada enerji harcanır.

Yanıt: B

8. İnorganik maddelerden organik madde sentezi olan fotosentez olayı yalnızca bitki hücreleri tara- fından gerçekleştirilir. Hayvan hücreleri glikozun fazlasını glikojen şeklinde depo eder. Dolayısıyla nişasta sentezi de yalnızca bitki hücrelerine özgü bir olaydır.

Yanıt: A

9. Hücre içindeki mineral madde yoğunluğu hücre dışındaki mineral madde yoğunluğundan fazla- dır. Bu durumda minerallerin hücre içine alınması aktif taşıma ile gerçekleşir. Aktif taşıma yalnızca canlı hücrelerde gerçekleşir ve bu olay sırasın- da enerji harcanır. A seçeneği doğrudur. Amino asitlerin hücre içindeki yoğunluğu hücre dışın- daki yoğunluğundan az olduğu için amino asitler hücre dışına aktif taşıma ile verilir ve bu esna- da enerji harcanır. C seçeneği doğrudur. Suyun çok yoğun olduğu hücre içinden az yoğun olduğu hücre dışına verilmesi ozmoz olayı ile gerçekle- şir. D seçeneği doğrudur. Ancak amino asitlerin yoğun olarak bulundukları hücre dışından az yo- ğun olarak bulundukları hücre içine taşınması bir pasif taşıma çeşidi olan kolaylaştırılmış difüzyon ile gerçekleşir. E seçeneği de doğrudur. Soruda bahsedilen hücre bitki hücresidir. Bitki hücrelerin- de hücre duvarı olduğu için endositoz gerçekleş- mez. Dolayısyla B seçeneği yanlıştır.

Yanıt: B

10. • I numaralı deney tüpünde fotosentez gerçek- leşir ve K organeli kloroplasttır.

• II numaralı deney tüpünde oksijenli solunum gerçekleşir ve L organeli mitokondridir.

• III numaralı deney tüpündeki hidroliz tepki- melerini gerçekleştiren M organeli lizozom- dur.

• K (kloroplast) ve L (mitokondri) organelleri kendilerine ait DNA, RNA ve ribozoma sahip- tir. I. öncüldeki yorum yapılabilir.

• L (mitokondri) organeli çift katlı zar yapısına sahiptir. II. öncüldeki yorum da yapılabilir.

• K ve M organellerinin faaliyetleri sonucunda bulundukları hücrelerde ozmotik basınç artar.

Bu durumda III numaralı öncüldeki yorum yapıla- maz.

Yanıt: C

11. Lizozom organeli polimer bileşikleri yapı taşları- na kadar parçalar. Bu esnada hidroliz enzimleri görev yapar ve su kullanılır. Hücrede su miktarı azalacağından ozmotik basınç da artar. Klorop- last organelinde glikoz sentezi gerçekleşir. Bu olay sırasında su kullanıldığından hücrenin oz- motik basıncı da artış gösterir. Dolayısıyla hem lizozom hem de kloroplast organelinin faaliyetleri hücrenin ozmotik basıncında aynı yönde bir deği- şim yaratır.

Yanıt: A

12. I, II ve III numaralı öncüllerde verilen görevleri hücrede hücre iskeleti yerine getirir.

Yanıt: B

(22)

www.deltakitap.com

13. Araştırmacı tüm hücre tiplerinde I numaralı yapıyı gözlemlediğine göre I kesinlikle ribozomdur. Ri- bozom hem ökaryot hem de prokaryot tüm hücre tiplerinde gözlenen zarsız bir organeldir. Bakteri, bitki ve mantar hücrelerinde ortak olarak gözle- nen yapı II numaralı yapı hücre duvarıdır. Yalnız- ca bitki hücrelerinde bulunan III numaralı organel kloroplasttır. Sadece hayvan hücrelerinde bulu- nan V numaralı yapı ise sentrozomdur. Ancak IV numaralı yapı lizozom olamaz. Çünkü bitki hücre- lerinde lizozom organeli bulunmaz.

Yanıt: D

14. Fotosentetik bakteriler prokaryot hücre yapısına sahip olduklarından fotosentez olayını kloroplast organelinde gerçekleştirmezler. Yeşil bitkiler ise ökaryot hücre yapısına sahiptir ve fotosentezi klo- roplast organelinde gerçekleştirir. Bu durumda I numaralı olay fotosentetik bakteri ve yeşil bir bitki hücresinde ortak olarak meydana gelmez. II ve III numaralı olaylar ise ortak olarak gerçekleşir.

Yanıt: A

15. • X canlısı tek hücreli bir maya mantarıdır ve mantarlar aleminde yer alır.

• Y canlısı prokaryot hücreli bir canlı olan laktik asit bakterisidir. Dolayısıyla DNA'sı sitoplaz- mada yer alır.

• Z canlısı saprofit (çürükçül) beslenen bir can- lıdır. Bu durumda saprofit bir bakteri, cıvık mantar ya da saprofit beslenen bir mantar olabilir.

• I, II ve III numaralı öncüllerdeki yorumlar ya- pılabilir. Ancak IV numaralı öncülde verilen yorum yapılamaz. Çünkü X canlısı mantarlar aleminde yer alırken Y canlısı bakteriler ale- minde yer alan bir canlıdır.

Yanıt: D

16. A, C, D ve E seçeneklerinde protista aleminde yer alan canlılar ile ilgili doğru bilgiler verilmiştir.

Ancak B seçeneğinde verilen bilgi yanlıştır. Çün- kü protista aleminde yalnızca algler değil öglena canlısı da fotosentez yapar.

Yanıt: B

17. Arkeler bakterilerden farklı olarak çok sıcak, çok soğuk ya da çok tuzlu olan ekstrem koşullarda yaşayabilirler. Arkelerin DNA’ları bakterilerden farklı olarak histon proteini içerir ve hücre duva- rının yapısı da bakterilerden farklılık gösterir. Do- layısıyla I, III ve IV numaralı özellikler nedeniyle arkeler farklı bir âlem içerisinde sınıflandırılmıştır.

Yanıt: C

18. Doğal (filogenetik) sınıflandırma yapılırken DNA’daki nükleotit dizilimi ve protein benzerliği, homolog organ benzerliği, embriyolojik gelişim ve fizyolojik benzerlikler dikkate alınır.

Yanıt: C

(23)

www.deltakitap.com

19. Yalnızca Y ve Z türüne ait bakteriler A antibiyo- tiğine direnç genleri taşıdıklarından antibiyotik eklendikten sonra kültür ortamında bu bakteriler yaşamaya devam etmişlerdir. Z ve Y bakterileri farklı türden bakteriler olduklarından Z bakteri- sinin konjugasyonla sonradan A antibiyotiğine direnç genine sahip olması mümkün değildir.

Yanıt: D

20. Deri altında ter bezi bulundurma memelilere ait bir özelliktir. Akciğerlere bağlı hava keseleri ta- şıma kuşlara ait bir özelliktir. Kalplerinde sadece oksijen bakımından fakir kan bulundurma balık- lara ait bir özelliktir. Dolayısıyla I, II ve IV numa- ralı özellikler omurgalı hayvanlar şubesindeki bir canlının sınıfını belirlememize yardımcı olabilir.

Ancak hem iki yaşamlıların hem de memelilerin azotlu boşaltım artığı üredir. Tüm omurgalı can- lıların alyuvarlarında hemoglobin bulunur. Bu du- rumda III ve V numaralı özelliklere bakarak omur- galı canlıların sınıfını belirleyemeyiz.

Yanıt: A

21. X mantar hücresi, Y bitki hücresi, Z hayvan hücre- si ve T bakteri hücresidir. T bakteri hücresi oldu- ğundan prokaryot hücre yapısındadır. X ve Z hüc- resine sahip canlılar heterotrof beslenme şekline sahiptirler. Bu durumda I ve III numaralı yorumlar yapılabilir. X ve Y hücresine sahip canlılar farklı âlemler içerisinde yer alırlar. X hücresinin hücre duvarı kitinden, Y hücresinin hücre duvarı selü- lozdan ve T hücresinin hücre duvarı peptidogli- kandan oluşur. Dolayısıyla bu üç hücrenin hücre duvarlarının ana bileşeni birbirlerinden farklıdır. O halde II ve IV numaralı yorumlar yapılamaz.

Yanıt: D

22. A, B, C ve D seçeneklerinde verilen özellikler bit- kiler aleminde yer alan canlılarda görülür. Ancak E seçeneğinde verilen miselyumlar ile bulunduğu ortama tutunma, mantarlar alemindeki canlılarda görülen bir özelliktir.

Yanıt: E

23. X bakteri türünün üremesinin olmadığı petri kap- larına bakıldığında C antibiyotiğinin ortak olarak bulunduğunu, aynı antibiyotiğin X bakterisinin ürediği petri kaplarında ise bulunmadığını görü- yoruz. Bu durumda C antibiyotiğinin X bakterisi- nin üremesini engellediğini söyleyebiliriz.

Yanıt: C

24. Tek hücreli olan öglena kloroplast taşır ve foto- sentez yapar. Güneş ışığı olmadığında ise hete- rotrof beslenir.

Yanıt: B

(24)

www.deltakitap.com

25. Tablo incelendiğinde en fazla ortak özelliğe sahip canlıların X ve T olduğu görülecektir. 2, 4, 7 ve 8 numaralı genetik özellikler iki canlıda da ortak olarak bulunmaktadır. Bu durumda X ve T canlı- ları diğerlerinden daha yakın akrabadır.

Yanıt: B

26. Virüslerin kendilerine ait DNA ya da RNA'ları var- dır. Konak hücre içinde çoğalırken kendine ait nükleik asitlerin kontrolünde konak hücrede yeni virüs genomları ve protein kılıfların sentezi ger- çekleşir.

Yanıt: E

27. Mantarların hücre duvarının ana bileşeni kitindir.

Yanıt: C

28. A, B, C ve E seçeneklerindeki özellikler bazı omurgalı hayvanlarda da gözlenir. Ancak açık kan dolaşımı yalnızca omurgasız hayvanlarda görülür.

Yanıt: D

29. Omurgalı hayvanlardan kuşlarda sıcakkanlıdır.

Azotlu boşaltım artığı üre olan diğer bir omurgalı canlı grubu iki yaşamlılardır. Ancak I, II ve V nu- maralı özellikler yalnızca memelilerde görülür.

Yanıt: E

30. Virüsler ribozom da dahil hiçbir organele sahip değildir. Dolayısıyla protein sentezi de yapamaz- lar.

Yanıt: D

Referanslar

Benzer Belgeler

termektedir.Tümör gelişimindeki kanser kök hücre modeli, hasta tümör dokusundanizole edilen kanser kök hücrelerinin in vivo ve ex- vitro olarak farklılaşmış kanser

 Penisilin içeren besiyerlerinde bazı bakteriler (gram negatif), protoplast gibi yuvarlak şekilli ancak çevresinde hücre duvarı kalıntıları bulunan, sferoplast

 Bilinen en küçük hücre bakteri , en büyük hücre deve kuşu yumurtası sarısı ve en uzun hücre ise yaklaşık 1 m olan sinir hücresi dir.... Hücre Yapısı –

 Gram (+) pozitif veya Gram (–) negatif olsun kristal viyolet boyası ile tüm bakteriler mor renge boyanırlar. Ortama

399)Kemosentez olayı sadece prokaryot hücre yapısına sahip canlılarda (bazı bakterilerde. ve

Dişi yavruların erken dönemde kortizol düzeyi yüksek anne sütü içtiklerinde daha tedirgin ve gergin olduğu, erkek yavruların içtiği sütteki kortizol düzeyi zamanla

Programda Ümit Yaşar’ın eşi Ülfer Oğuzcan, şairin özel yaşa­ mına ilişkin anılarını anlatırken, Doğan Hızlan sanatçı kişiliğini anlatarak şiirlerini

 Gram olumsuz bakterilerdeki bu dış membran Gram olumsuz bakterilerdeki bu dış membran katmanı hücre çeperine bir seçicilik özelliği katmanı hücre çeperine bir