• Sonuç bulunamadı

Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni 26 Ekim 2015 / 43

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni 26 Ekim 2015 / 43"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni 26 Ekim 2015 / 43

Geçtiğimiz hafta merkez bankalarının açıklamaları yakından takip edildi. Çin Merkez Bankası, büyüme endişeleri paralelinde politika faizinde ve zorunlu karşılık oranlarında indirime giderken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı, deflasyon ile mücadelede ek önlemlerin Aralık ayındaki toplantıda gündeme gelebileceğini ifade etti. Yurt içinde ise, TCMB gerçekleştirdiği toplantısında politika faizini değiştirmedi.

New York Fed Başkanı William Dudley geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, küresel ekonomik büyümeye yönelik endişeler nedeniyle faizleri artırmak için çok erken olduğunu ifade ederek finansal piyasalardaki oynaklığın ve küresel ekonomiye yönelik endişelerin faiz artırım kararında etkili olacağını yineledi. Fed, Eylül ayındaki toplantısında artırım beklentilerine karşılık faizleri sabit tutmuştu. Fed Başkanı Janet Yellen bu yılın sonuna kadar faizlerin artırılabileceğini ifade etmiş olsa da son dönemde yapılan açıklamalar faiz artırımının 2016 yılı ortasına ötelenebileceğine işaret ediyor.

Fed’in açıklamalarında işaret ettiği küresel finansal piyasalardaki dalgalanmaların ve ekonomik büyümeye ilişkin endişelerin odağında bulunan Çin ekonomisi, geçtiğimiz hafta açıklanan verilere göre yılın 3. çeyreğinde yıllık bazda %6,9 oranında büyüyerek 2009’un ilk çeyreğinden bu yana en düşük büyümesini gerçekleştirdi.

Çin ekonomisindeki yavaşlamanın tedrici olarak devam edeceği öngörülürken, Çin Merkez Bankası ekonomiyi desteklemek adına bir dizi önlem alındığını açıkladı. Buna göre, bir yıl vadeli borç alma ve borç verme faiz oranları 25’er baz puan, bankalara uygulanan zorunlu karşılık oranları da 50 baz puan indirildi.

ECB’nin geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği toplantısında politika faizinde değişikliğe gidilmezken, deflasyonist baskılara karşı alınabilecek önlemlerin Aralık ayında gözden geçirilebileceği ifade edildi. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan ECB Başkanı Mario Draghi, ekonomik büyümedeki toparlanmanın ikinci çeyrekteki hızını sürdüreceğini ifade ederken, enflasyonun uzun süre düşük seviyelerde kalabileceğini belirtti. Tahvil alımlarının enflasyon görünümünün hedeflere uygun ve sürdürülebilir bir seviyeye ulaşıncaya kadar süreceğini kaydeden Draghi,

sağlanan desteklerin ölçüsünün Aralık ayında değerlendirilebileceğini vurguladı. Euro Alanı’nda Eylül ayı yıllık enflasyonu -%0,1 oranında açıklanmış ve deflasyon tartışmalarının yeniden canlanmasına neden olmuştu.

Faiz artırımı konusunda Fed’in adım atmasını bekleyeceğini belirten TCMB, geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği toplantısında politika faizinde değişikliğe gitmedi. Ancak, politika metninde yapılan bazı değişiklikleri TCMB’nin para politikasını bir miktar sıkılaştırabileceği şeklinde yorumlanıyor. Metinde geçtiğimiz aylarda yer alan “temkinli duruş” ifadesinin yerini “sıkı duruş” ifadesi alırken, “verim eğrisinin yataya yakın tutulması” ifadesinin ise kaldırıldığı görüldü. TCMB açıklamasında önümüzdeki dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümüne bağlı olacağına dikkat çekilirken, "enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir" denildi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin dış finansman ihtiyacı ve 1 yıl içerisinde ödenmesi gereken yüksek dış borç stoku ile artan siyasi riskler göz önüne alındığında, gelişen beş ekonomi arasında dış risklere karşı en hassas ülke olduğunu açıkladı.

Moody's'in Türkiye, Brezilya, Güney Afrika, Hindistan ve Endonezya ekonomilerini incelediği raporda, küresel sermaye akımları sonucu Brezilya ve Türkiye'nin 2015 yılının ilk yarısında en büyük kur ve döviz rezervi kaybı yaşayan ülkeler olduğu belirtildi. Moody's, gelişen piyasalar için en büyük dış tehdidin Fed'in para politikasında normalleşmeye gitmesi ve Çin'de beklenenden daha sert bir yavaşlama olacağı beklentileriyle bu piyasalara yönelik risk iştahının düşmesi olduğunu belirtti.

Geçtiğimiz hafta Türkiye konferansı düzenleyen Fitch ise değerlendirmesinde Türkiye'nin mevcut yatırım yapılabilir kredi notuna ve durağan kredi notu görünümüne ilişkin negatif ve pozitif risklerin büyük oranda dengede olduğunu belirtti. Yüksek dış finansman ihtiyacının Türkiye’yi yatırımcı güvenindeki değişimlere karşı hassas kıldığına işaret eden Fitch, küresel krizinden bu yana Türkiye’ye yönelik sermaye akımlarının aynı kredi notuna sahip ülkelere kıyasla zayıf seyretse de ani bir kesilme tecrübe Haftaya Bakış

HAFTALIK VERİLER (23 Ekim)

16.Eki 23.Eki 16.Eki 23.Eki

BIST-100 78.484 80.125 2,09 EUR/USD 1,1346 1,1014 -2,93

Gösterge Tahvil Faizi %10,51 %10,13 -0,38(1) USD/TL 2,8907 2,9053 0,51

ABD 10 Yıllık Tahvil Faizi %2,02 %2,08 0,06(1) EUR/TL 3,2809 3,2031 -2,37

EMBI+ (baz puan) 396 394 -2(1) ALTIN (USD/ons) 1.177 1.164 -1,11

EMBI+ Türkiye (baz puan) 284 272 -12(1) PETROL (USD/varil) 49,6 46,5 -6,07

Değişim (%) Değişim (%)

(2)

Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni

etmemiş olduğuna dikkat çekti. Fitch, Türkiye’nin düşük

‘kamu borç stoku/GSYH’ oranının kredi notunu destekleyen temel unsur olduğunu vurguladı. Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisini bekleyen gelişmelere yönelik değerlendirmelerde de bulunan Fitch, TL’deki zayıflamanın enflasyon hedeflerine ulaşmada zorluk yaratabileceğini belirtirken, seçimlerin ardından yapısal reformların uygulanmaya başlanmasının ve ekonomik büyümenin ivme kazanmasının Türkiye’nin kredi notunu destekleyeceğini ifade etti.

Bu hafta yurt içinde TCMB’nin Enflasyon Raporu ve TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın açıklamalarının gündemde yer alması bekleniyor. Yurt dışında ise, ABD GSYH büyüme verisi ve Fed’in Açık Piyasa Komitesi Toplantısı yakından takip edilecek. Fed’in toplantısında faiz artırımına gitmesi beklenmezken, önümüzdeki döneme ilişkin vereceği sinyallerin piyasaların yönünü belirlemesinde etkili olması bekleniyor.

Haftalık Veri Gündemi

Dönemi Piyasa Beklentisi

26 Ekim TCMB İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı Ekim -

TCMB İktisadi Yönelim Anketi ve Reel Kesim Güven Endeksi Ekim -

ABD Yeni Konut Satışları Eylül 549 bin adet

27 Ekim TÜİK Ekonomik Güven Endeksi Ekim -

Kültür ve Turizm Bakanlığı Turizm İstatistikleri Eylül -

ABD Dayanıklı Tüketim Malı Siparişleri Eylül aylık %1,0 azalış

ABD Conference Board Tüketici Güven Endeksi Ekim 102,5

28 Ekim TCMB Enflasyon Raporu 2015-III -

ABD Merkez Bankası (Fed) Toplantısı ve Faiz Kararı Ekim -

29 Ekim ABD GSYH Büyümesi (Öncü) 3. Çeyrek yıllık %1,7

30 Ekim TÜİK Dış Ticaret İstatistikleri Eylül -

ABD Kişisel Gelirler Verisi Eylül aylık %0,2 artış

ABD Kişisel Tüketim Harcamalar Verisi Eylül aylık %0,2 artış

Euro Alanı Tüketici Fiyat Enflasyonu (Öncü) Ekim yıllık %0,0

Japonya Merkez Bankası Toplantısı ve Faiz Kararı Ekim -

(3)

Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni

Hisse Senedi Piyasaları Tahvil-Bono Piyasaları

Kaynak: Borsa İstanbul, Reuters, İktisadi Araştırmalar Bölümü * Gösterge tahvilin beklenen enflasyona göre hesaplanan reel faizidir.

Geçen haftaya alıcılı bir seyirle başlayan BIST-100 endeksi, küresel piyasalardaki iyimser havadan da olumlu etkilendi. Ancak, Çarşamba günü Çin ekonomisine yönelik süregelen endişelerin yanı sıra kâr satışlarının etkisiyle endeksin yönünü aşağıya çevirdiği gözlendi. Perşembe günü gerçekleştirilen ECB toplantısının ardından Draghi’nin önümüzdeki dönemde gerekirse varlık alım programının kapsamının ve süresinin genişletilebileceği yönündeki açıklamalarının etkisiyle küresel olarak yükselen risk iştahı, yurt içi hisse senedi piyasasında da alımları beraberinde getirdi. ABD’li şirketlerin olumlu bilanço açıklamaları da bu dönemde küresel risk iştahını destekledi. Ayrıca, Çin Merkez Bankası’nın Cuma günkü faiz indirim kararı gelişmekte olan ülke piyasalarına olumlu yansırken, tahminlerden olumlu açıklanan ABD verileri piyasalar üzerinde bir miktar baskı yarattı.

Böylece, Temmuz ayından bu yana ilk kez Salı günü 80.000 seviyesinin üzerinde kapanan BIST-100 endeksi, hafta ortasında küresel piyasalar paralelinde gelen kâr satışlarına rağmen hafta genelinde %2,1 artışla haftayı 80.125 düzeyinden kapattı.

Küresel piyasalardaki iyimserlikten olumlu etkilenen tahvil ve bono piyasası, geçtiğimiz hafta genelinde nispeten dalgalı ancak alıcılı bir seyir izledi. Hafta ortasında TL varlıklarda görülen kâr satışlarının etkisiyle faizlerin bir miktar yükseldiği gözlenirken, Perşembe günü ECB Başkanı Draghi’nin açıklamalarının ardından haftanın kalanında piyasalardaki alıcılı seyrin sürdüğü izlendi.

Böylece, gösterge tahvilin bileşik faizi haftalık bazda 38 baz puan azalarak haftayı %10,13 seviyesinden tamamladı.

16.Eki 23.Eki Değişim (%)

BIST- 100 78.484 80.125 2,09

BIST- 30 96.514 98.471 2,03

BIST- Sınai 79.135 80.873 2,20

BIST- Hizmetler 58.463 59.493 1,76

BIST- Mali 101.030 103.012 1,96

BIST ENDEKSLERİ

9,2 9,4 9,6 9,8 10,0 10,2 10,4 10,6 10,8

2 Yıl 3 Yıl 5 Yıl 10 Yıl

TL Getiri Eğrisi (%)

16 Ekim 23 Ekim

77.000 78.000 79.000 80.000 81.000

0 1.000 2.000 3.000 4.000 5.000 6.000

16.Eki 19.Eki 20.Eki 21.Eki 22.Eki 23.Eki Borsa İstanbul - BIST

İşlem Hacmi (milyon TL) BIST-100 Endeksi (sağ eksen)

10,13

2,60 -2,0

0,0 2,0 4,0 6,0 8,0 10,0 12,0 14,0

Eki.14 Kas.14 Ara.14 Oca.15 Şub.15 Mar.15 Nis.15 May.15 Haz.15 Tem.15 Ağu.15 Eyl.15 Eki.15

Gösterge Tahvil Faizi ve Beklenen Reel Faiz (%)

Gösterge Tahvil Faizi Beklenen Reel Faiz *

(4)

Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni

Döviz Piyasaları Eurotahvil Piyasaları

Geçen hafta ABD’den gelen olumlu veriler ile Perşembe günü gerçekleştirilen ECB toplantısının ardından Başkan Mario Draghi’nin enflasyonu hedeflenen seviyelere yaklaştırabilmek amacıyla önümüzdeki dönemde gerekirse varlık alım programının kapsamının ve süresinin genişletilebileceğini ifade etmesi, döviz kurları üzerinde belirleyici oldu. Açıklamanın ardından EUR/USD paritesi daha fazla parasal gevşeme sinyaliyle hızla geriledi. EUR/

USD paritesi hafta genelinde %2,9 azalarak haftayı 1,1014 düzeyinden kapattı.

Hafta genelinde tüm para birimleri karşısında güçlenen dolar Japon yeni karşısında da %1,7 oranında değer kazandı. USD/JPY paritesi haftayı 121,45 düzeyinden kapattı.

Bu gelişmeler paralelinde dolar karşısında haftalık bazda

%0,5 değer kaybeden TL, euro karşısında %2,4 değer kazandı. Böylece Perşembe günü 2,86’nın altına gerileyen USD/TL haftanın son gününde 2,9053 düzeyinde gerçekleşirken, EUR/TL 3,2031 oldu.

ECB’nin genişleyici para politikasına devam edeceği beklentisi ve Fed’in faiz artırımında aceleci davranmayacağı öngörüsü paralelinde yatırımcıların yüksek getirili varlıklara yönelmesi, gelişmekte olan ülkelerin risk primlerinin gerilemesinde etkili olmaya devam ediyor. Gelişmekte olan ülke eurotahvillerinin risk primi önceki haftaya göre 2 baz puan azalışla 394, Türk eurotahvillerinin risk primi de 12 baz puan azalarak 272 seviyesine indi.

Kaynak: Reuters

16.Eki 23.Eki Değişim (%)

Dolar 2,8907 2,9053 0,51

Euro 3,2809 3,2031 -2,37

Sepet (¹) 3,0858 3,0542 -1,02

EUR/USD Paritesi 1,1346 1,1014 -2,93

USD/JPY Paritesi 119,42 121,45 1,70

(¹) 0,5 USD + 0,5 EUR

DÖVİZ KURLARI

150 200 250 300 350 400 450 500

Eki.14 Kas.14 Ara.14 Oca.15 Şub.15 Mar.15 Nis.15 May.15 Haz.15 Tem.15 u.15 Eyl.15 Eki.15

EMBI+ ve Türkiye Spread (baz puan)

EMBI+ Türkiye

105 110 115 120 125 130

1,04 1,08 1,12 1,16 1,20 1,24 1,28 1,32

Eki.14 Kas.14 Ara.14 Oca.15 Şub.15 Mar.15 Nis.15 May.15 Haz.15 Tem.15 Ağu.15 Eyl.15 Eki.15

Pariteler

EUR/USD USD/JPY (sağ eksen)

620 640 660 680 700 720 740

1,6 1,8 2,0 2,2 2,4 2,6 2,8 3,0 3,2

Eki.14 Kas.14 Ara.14 Oca.15 Şub.15 Mar.15 Nis.15 May.15 Haz.15 Tem.15 u.15 Eyl.15 Eki.15

EMBI+ Endeks ve ABD Tahvil Getirisi

ABD 10 Yıllık Tahvil Faizi (%) EMBI+ (sağ eksen)

(5)

Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni

Emtia Piyasaları

Küresel ekonomik aktivitenin zayıf seyri nedeniyle baskı altında kalan petrol fiyatlarının seyrinde önceki hafta arz kaynaklı endişelere bağlı olarak yukarı yönlü hareketler gözlenmişti. Ancak, petrol fiyatlarındaki düşüşün önüne geçmek için OPEC ile diğer petrol üreticileri arasında gerçekleştirilen toplantıda üretimin azaltılmasının görüşülmediğinin açıklanmasının yanı sıra ABD’de petrol stoklarının artış kaydettiğine yönelik açıklamalar ile ABD’nin İran'a yönelik yaptırımların şartlı bir şekilde hafifletilmesi için onay vermesi petrol fiyatlarının geçtiğimiz hafta içinde hızla gerilemesine neden oldu.

Ayrıca, Çin’de açıklanan büyüme verisinin küresel kriz döneminden bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşmesi fiyatları aşağı yönde destekledi. Bu gelişmelerle Brent türü ham petrolün varil fiyatı haftalık bazda %6,1 oranında gerileyerek haftanın son günü 46,5 USD seviyesinde gerçekleşti.

Kaynak: Reuters

Fed'in faiz artırım takvimine ilişkin belirsizliklere rağmen, ABD’den güçlü ekonomik verilerin gelmesi geçen hafta doları güçlendirirken altın fiyatları üzerinde düşüş trendi hâkim oldu. Hafta genelinde %1,1 değer kaybeden altının ons fiyatı haftayı 1.164 USD seviyesinden kapattı.

1.164

1.050 1.100 1.150 1.200 1.250 1.300 1.350

Eki.14 Kas.14 Ara.14 Oca.15 Şub.15 Mar.15 Nis.15 May.15 Haz.15 Tem.15 u.15 Eyl.15 Eki.15

Altın Fiyatı (USD/ons)

46,5 30

40 50 60 70 80 90

Eki.14 Kas.14 Ara.14 Oca.15 Şub.15 Mar.15 Nis.15 May.15 Haz.15 Tem.15 Ağu.15 Eyl.15 Eki.15

Brent Türü Petrol Fiyatı (USD/varil)

(6)

Haftalık Ekonomi ve Finans Bülteni

Bu rapor Bankamız uzmanları tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. Bu raporda yer verilen görüş ve değerlendirmeler, hiçbir şekilde Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin kurumsal yaklaşımını yansıtmamakta olup, raporu kaleme alan uzmanların kişisel görüş ve değerlendirmeleridir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgi, görüş ve değerlendirmelerin doğru, değişmez ve eksiksiz olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. Türkiye İş Bankası A.Ş. bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan Türkiye İş Bankası A.Ş. hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir.

İşbu rapor üzerinde Bankamızın telif hakkı olup, Bankamızın yazılı izni alınmaksızın herhangi bir kişi tarafından, herhangi bir amaçla, kısmen veya tamamen çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya yayımlanamaz. Tüm haklarımız saklıdır.

Tüm yayınlarımıza http://ekonomi.isbank.com.tr adresinden erişebilirsiniz.

İzlem Erdem - Bölüm Müdürü izlem.erdem@isbank.com.tr

Alper Gürler - Birim Müdürü Aslı Şat Sezgin - Uzman

alper.gurler@isbank.com.tr asli.sat@isbank.com.tr

H. Erhan Gül - Müdür Yrd. Bora Çevik - Uzman

erhan.gul@isbank.com.tr bora.cevik@isbank.com.tr

Dilek Sarsın Kaya - Uzman Ahmet Aşarkaya - Uzman Yrd.

dilek.kaya@isbank.com.tr ahmet.asarkaya@isbank.com.tr

Türkiye İş Bankası A.Ş - İktisadi Araştırmalar Bölümü

Referanslar

Benzer Belgeler

Uluslararası Enerji Ajansı’nın yayımladığı raporun da küresel ekonomik aktiviteye ve enerji talebine ilişkin olumsuz öngörüleri desteklemesine bağlı olarak petrol

IMF’nin küresel ekonomik görünüme ilişkin tahminlerini aşağı yönlü revize etmesi risk iştahını olumsuz etkilerken, hafta ortasında açıklanan Fed toplantı

Doların küresel piyasalarda değer kaybetmesi paralelinde TL’deki pozitif seyir ve TL cinsi varlıklara gelen alımlar neticesinde hafta boyunca artışını sürdüren BIST- 100

Bu hafta, yurt içinde Eylül ayı dış ticaret verisinin yanı sıra, Ekim ayı Reel Kesim Güven Endeksi, KKO verisi ve tüketici güven endeksi izlenecek.. Yurt dışında ise

Hafta başında küresel risk algısındaki bozulma ve Fed’in Aralık’ta faiz artırımına başlayacağı beklentileri ile başlıca para birimleri karşısında

Hafta başında Çin borsasında %8’in üzerinde yaşanan değer kaybı küresel piyasalarda düşüşlere neden olurken, gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısında

Geçen hafta genelinde Fed’in faiz artırımını 2016 yılına öteleyebileceğine yönelik beklentilerin güçlenmesi ile başta gelişmekte olan ülkelerde olmak

ABD’de borç tavanına ve Fed’in tahvil alım programına yönelik belirsizlik ile IMF’nin açıkladığı Dünya Ekonomik Görünümü raporunda büyüme rakamlarını