• Sonuç bulunamadı

Yıl: 4, Sayı: 16, Kasım 2017, s

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Yıl: 4, Sayı: 16, Kasım 2017, s"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yıl: 4, Sayı: 16, Kasım 2017, s. 357-364

Seçil ÖZDEMİR METLİOĞLU1

KENTSEL DÖNÜŞÜM ve KENTSEL TOPLUMSAL HAREKET ÇALIŞMALARI

Özet

Kentler, mekân ya da doğal şartların etkisiyle evirilmekte, dönüşmekte ve bu süreçte güç ve kontrol merkezleri ilişkilerinde değişiklikler meydana gelmektedir.

Küreselleşme, kentlerin ve toplumların, neoliberal dönüşüm sürecinde kentsel mekân üzerinde hâkimiyet kurmaktadır. Kentsel mekânının hızlı bir şekilde dönüşümü, yerel toplumların bu süreçten etkilenmesini ve bu süreci etkilemesini kaçınılmaz kılmaktadır. Toplumsal mücadelenin büyük ölçüde kentlerde meydana gelmeleri nedeniyle bu mücadelelerin nedenleri ve sonuçları kentsel alanda ortaya çıkmaktadır. Bu durum kenti etkilemekte ve kentin gelişmesinden değişik düzeylerde etkilenmektedir. Toplumsal hareketlerin en önemli özelliği, hiç bir devlet yönlendirmesi olmadan ortaya çıkmalarıdır. Toplumsal hareketler, siyasal iktidarın bazı toplumsal kesimlerin gündelik hayatında eşitsizlik yaratmaları neticesinde ortaya çıkmıştır. Kentsel dönüşüm projeleri gibi mekâna yapılan müdahaleler, o mekânda yaşayanlar tarafından kimi zaman tepkiyle karşılanmaktadır. Bu makale, kentsel dönüşüm sürecinde ortaya çıkan muhalif hareketleri, kentsel toplumsal hareketler olarak ele almak gerektiğini savunmaktadır. Makalede, kentsel dönüşüm ve kentsel toplumsal hareketler konularında Türkiye'de yapılan çalışmalara yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kent, Gecekondu, Kentsel dönüşüm, Kentsel toplumsal hareket

1Arş.Gör.Dr. Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü, ozdmirsecil@gmail.com

(2)

358 URBAN TRANSFORMATION AND URBAN SOCIAL MOVEMENT

STUDIES Abstract

Cities are evolving and transforming under the influence of space or natural conditions, and in this process changes in the relations of power and control centers occur. Globalization has led cities and societies to dominate urban space in the process of neoliberal transformation. The rapid transformation of the urban space makes it inevitable for local communities to be affected during this period and to prevent this process from being influenced. Thecausesandconsequences of these strugglesarise in the urban arena becausethe socialstruggle largelytakesplace in the cities. This affects the city and is affected at different levels by the development of the city. The most important feature of the social movements is that they should emerge without direct in any state. Social movements have emerged as a result of political power creatinginequality in the daily life of some socialsectors. Interventions, such as urban transformation projects, are sometimes met withreactiontothoseliving in thatspace. Thisarticlearguesthatoppositional movements in the process of urban transformation need to be addressed as urban social movements. In this article, the studies on urban transformation and urban socialmovements in Turkeyareexplained.

Keywords: City, Gecekondu, Urban transformation, Urban social movement GİRİŞ

Kent, hem fiziksel bir yapı hem de sosyokültürel bir olgudur. İnsanların mekânda kendisini konumlandırarak eylemlerini gerçekleştirmeleri nedeniyle mekân, insan ve toplum açısından merkezi bir önem taşımaktadır. Gündelik yaşamın mekânları sosyal, politik ve ekonomik etkilere bağlı olarak içinde bulunduğu toplum yapısı hakkında bilgi vermektedir.

Apartmanlar, siteler ya da gecekondular toplumun sınıfsal yapısının mekândaki yansımaları olarak açıklanabilir (Çağlayan & Şahin, 2016).

Batı’da Sanayi Devrimi ile birlikte başlayan kırdan kente göç hareketi, bir takım sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunların en belirgini hızlı kentleşme ile baş gösteren konut sorunudur. Konut yetersizliği ve yoksulluk nedeniyle sanayi ve liman kentlerine göç eden kitleler sağlıksız koşullarda yaşamışlardır. Batı'da devlet ilk defa, I. Dünya savaşından sonra ücretli sınıflar için, standart toplu konutların üretimini teşvik ederek (Kurtuluş, 2006), konut sorunu hakkında çözüm üretmeye yönelik politikalar üretmeye başlamıştır (Görün & Kara, 2010).

Türkiye'de, 1950'li yıllar itibariyle, tarımda makineleşmeyle birlikte kırdan kente yoğun göç hareketi baş göstermiştir. Bu dönemde yoğun göç alan bölgeler kırdan kente göç eden yoksul sınıf için sağlıksız çevre koşullarına, iklime ve ulaşıma sahiptir. Bu çöküntü alanları kırsal göçmenlerin yanı sıra giderek gelir kaybederek bu alanlara yerleşen orta-alt sınıfların da yerleşim yerleri haline dönüşmüştür (Görün & Kara, 2010). Türkiye'de devlet ücretli sınıflar için standart toplu konutlar üretmek ya da üretimini teşvik etmek yerine, bu alanları kentsel yerleşim alanlarına çevirmek için gerekli maliyetleri üstlenmemek adına bu alanların çöküntü

(3)

359 yummuştur (Kurtuluş, 2006). Devlet, 2000'li yıllardan itibaren, sağlıksızca kurulan bu yapılara

kentsel dönüşüm adı altında müdahale etmeye başlamıştır.

Kentsel Dönüşüm ve Gecekondu Alanları

Kentsel dönüşüm kavramı, genellikle gecekondulaşma yoluyla plansız, sağlıksız ve kontrolsüz biçimde oluşmuş kentsel alanların düzenlenmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımlama ilk başlarda olumlu anlamlarla yüklüdür. Plansız gecekondu alanlarında yaşayan kentli yoksul sınıfların yaşama koşullarının iyileştirilmesi bakımdan ümit vaat eden bir tanımlamadır. Kentsel dönüşümün dayandığı teorik çerçevede, kentteki yaşam kalitesini yükseltmek ve bu yolla dezavantajlı bir kitle olarak gecekondulu yoksulların sosyal dışlanma risklerini azaltmak önemli bir yer tutarken; uygulamada işler karışmaktadır. Dünya ekonomik sistemine eklemlenme; kentsel rant paylaşımını üst sınıflar lehine organize etme; gecekondular ve gecekondulular üzerine geliştirilen dışlama söylemi vasıtasıyla mekânsal farklılaşma, kutuplaşma, yarılmayı meşrulaştırma öne çıkmaktadır (Türkün, 2014). Olumsuz yaşama ve barınma koşullarının iyileştirilmesi sonucunda, kentli yoksul sınıf daha insani şartlarda yaşama olanağına sahip olabilir. Yoksul kentli sınıfın yaşadığı bu alanlar, yine aynı sınıf tarafından oluşturulmuş ve devletin hiç bir yardımı olmadan sağlıksız çevre ve barınma koşulları etrafında şekillenmiştir. Kentsel dönüşüm alanlarını içeren bu mekânlara, sadece arazi üzerindeki konutlar olarak bakmamak gerekir. Bu mahalleler sadece mekânsal olarak değil sosyal ve kültürel ölçekli olarak inşa edilmiş alanlardır. Kent, semt, mahalle gibi kavramlar sadece fiziksel ve demografik olarak ölçülebilen sayısal büyüklükler değildir. Bu mekânlar, belli bir dönemde, belirli toplumsal sınıflar tarafından, belirli maliyetler ödenerek ve sosyal olarak kurulmuş ölçeklerdir. Kentsel dönüşüm projeleri sadece sayısal verilerin bulunduğu projelerin değil, sosyal, kültürel ve ekonomik olarak örülmüş maliyetleri sadece toplumsal sınıflar tarafından ödenmiş sosyo-mekânsal ölçekler üzerinde gerçekleşmektedir (Kurtuluş, 2006).

Kentsel dönüşüm, kamusal kaynakların ve sınıflar arasında bölüşülen geniş mülkiyet ve kullanım haklarının, belirli bir sosyal sınıfa transferi için oluşturulduğunu akıllara getirmektedir.

Kent yoksullarının ikamet ettiği, orta sınıfları da içine alarak büyüyen kent arazisi, taşıdığı ekonomik değer ile yeni zengin sınıflara transfer aracı olmaktadır. Kentsel dönüşüm ile fiziksel, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişme bir kenara itilerek, sermayeye, kent içinde ve kent dışında yeni rant alanları oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bölgede yaşayan yerel halk, yeni konutlardan talep edilen yüksek farklar nedeniyle yeni konutlardan yararlanamayacaktır. Kentsel dönüşüm bölgelerindeki tarihi ve kültürel yapı, bölgede lüks konutları oluşturabilmek adına yok edilmeye çalışılacaktır (Koçak & Tolanlar, 2008). Kentsel dönüşüm projeleri, dar gelirli ailelerin ipotek sistemine dâhil edilerek kent yoksulunun ödemekte zorlanacağı konut taksitleri ve yeni harcamalar içine sokulması konusunda da eleştirilere maruz kalmaktadır (Erman, 2014).

Kentsel dönüşüm projelerinin oluşturduğu mağduriyetleri gidermek üzere birçok argüman öne sürülmektedir. Bunlardan bazıları dönüşümün uluslararası sermayeyi çekerek pek çok sektörü canlandıracağı, kentteki iş olanaklarının artacağı ve genel olarak ülkede refahı sağlayacağı yönündedir. Kentsel dönüşüm, ulusal ve uluslararası gayrimenkul sektörünün toprak rantını arttırma talepleriyle şekillenmektedir. Büyük kentsel dönüşüm projeleri, kentin sosyo-mekânsal yapısında önemli değişikliklere yol açarak kentsel ayrışmaları derinleştirmektedir (Türkün, 2014a).

(4)

360 Kentsel Dönüşüm ve Kentsel Toplumsal Hareket Çalışmaları

Son yıllarda, konut ve yerleşim yerleri üzerinden şekillenen kentleşme süreçlerine dair tartışmalar ağırlık kazanmıştır. Özellikle İstanbul araştırmalarında, İstanbul'a göçün artmasıyla birlikte ortaya çıkan gecekondulaşma sorunu ve gecekondu kültürünün kentsel alana ve ilişkilere yansımasıyla ilgili bir takım çalışmalar bulunmaktadır (Şentürk, 2014). Örneğin Erder(2016), Ümraniye eski bir köyün yeni bir kentsel yerleşime dönüşme sürecini, bu süreçte yer alan grupları, burada oluşan ilişki ağlarını ve kurulan ortak yaşamın, o alanlarda yaşayan insanlara etkisini araştırmıştır. Aslan (2016), 1 Mayıs Mahallesi örneğinde 1980 dönemi öncesi toplumsal mücadele ve kent arasındaki ilişkiyi, modern bir konut alanında yaşayabilmek için çeşitli girişimlerde bulunan kent sakinleri etrafında incelemiştir. Ayrıca, sınıf mücadelesi ve toplumsal mücadelenin birbirinden kopuk incelemeyeceğini belirtmiştir. Literatürdeki hâkim söylemin aksine gecekondu olgusunu modern bir ortamda yaşama mücadelesi olarak ele alması oldukça önemlidir. Işık ve Pınarcıoğlu(2011), Sultanbeyli'de yaptıkları araştırmada kentin yeni sakinlerinin kentsel ranta ulaşma çabalarıyla birlikte toplumsal hareketliliğin arttığını öne sürmüşlerdir.

İstanbul'un farklı semtlerinde meydana gelen kentsel dönüşüm, mutenalaştırma ve güvenlikli sitelerin oluşumuna yönelik toplumsal ve mekânsal dönüşümleri inceleyen çalışmaların da ön plana çıktıkları görülmektedir. Yapılan çalışmalarda, bu semtlerde meydana gelen dönüşüm projelerine karşı semtlerde yaşayanların mağdur edilmesini önlemeye yönelik öneriler tartışılmıştır. Bu çalışmalar, başta kentsel dönüşümün tetiklediği sınıfsal ayrışmalar olmak üzere toplumsal dışlama ve kutuplaşmayı sorgulamaktadırlar (Şentürk, 2014). Kurtuluş (2005), İstanbul'da kentsel ayrışmayı farklı boyutlarıyla incelemekte ve Bahçeşehir ve Beykoz konakları örneklerinde, İstanbul için yeni yerleşme biçimleri olan alt kentler ve dışarıya kapalı olarak inşa edilen lüks konut sitelerini dünyadaki örnekleri ile karşılaştırarak ele almaktadır. Şen (2005), soylulaştırma kuramı üzerinden İstanbul'da soylulaştırılan mekânlarla ilgili derinlemesine tartışmalar yürütmektedir. Çağlayan ve Şahin (2016), gündelik hayat, site ve gettolaşma ilişkisini inceleyerek, kapalı bir yaşama işaret eden sitelerin birer getto modeli olup olmayacağını tartışmışlardır.

Bozkulak(2005), neoliberal ekonomik politikaların gecekondu mahallelerine olan etkilerini İstanbul Gülsuyu Gülensu mahallesi üzerinden tartışmaktadır. Bozkulak, İstanbul'daki gecekondulaşma sürecini farklı kentleşme dönemleri içerisinde ele almakta ve bu dönemler itibariyle hâkim gecekondu söyleminin nasıl değiştiğini incelemektedir. Bu söylemlerin arkasındaki politik, sınıfsal ve kültürel değişimi gecekondu mahallesi üzerinden analiz etmeye çalışmaktadır. Bozulak'a göre, Gülsuyu Gülensu Mahallesi 1990'ların başlarından itibaren zorunlu göçle yeniden biçimlendirilmiş bir mahalledir.

İngün(2013), kentsel dönüşüm projeleri ekseninde oluşan ve mahalle bazında muhalif örgütlenmeler içerisindeki cinsiyet asimetrisini İstanbul Maltepe Başıbüyük Mahallesinde incelemiştir. İngün, bu çalışmasında kadınların muhalif edimlerini anlayabilmek için kadınların toplumsal, ekonomik, kültürel, politik ve dini etmenlerle ilişkilenmesini anlamak gerektiğini belirtmektedir. Kadınların mahalle içinde var olan örgütlenmelere dahil olmalarını inceleyerek sınıf, kimlikler ve toplumsal cinsiyet ilişkileri kavramlarını birlikte kullanmış ve aynı sınıf içerisindeki hiyerarşileri ortaya koyarak katılımların doğası, biçimleri ve anlamlarını açıklamıştır.

(5)

361 Kentsel-mekânsal kurguyu konut üretimi ve konutlaşma dinamikleri çerçevesinde analiz

eden çalışmaların yanı sıra kent sakinlerinin çalışma hayatı ve kentsel mekân arasındaki ilişkiyi analiz eden çalışmalar da vardır. Aslan (2016), Lefebvre'nin "toplumsal mekân" kavramı etrafında emeğin kentin ayrılmaz bir parçası olduğunu tartışmıştır. Yılgür(2012), Nişantaşı'nda yaptığı araştırmada mahallenin hangi koşullarda oluşturulduğuna, 1950'lerden sonra göçle karmaşıklaşan nüfus yapısını ve yoksulluğun tüm ayrımları ortadan kaldıran birleştirici etkisini incelemiştir.

Mahallelerin kuruluş aşamaları ile ilgili yapılan çalışmalar da vardır. Keleş (1972), İzmir Mahalleleri adlı çalışmasıyla bir tipleştirme yapmak istemiş ve genel bir mahalle analizinden ziyade mahallelerin toplumsal alan analizlerini yapmıştır. Ankara üzerinde de benzer bir çalışmayı yürüten Keleş (1971) bir mahalle tipolojisi geliştirmeyi hedeflemiştir.

Alver (2013), Konya'nın değişik mahallelerinin ortaya çıkış şartları, gelişme süreci, değişme ve dönüşme aşamaları, mahalle mekânları ve insanlarını sosyolojik bakış açısıyla incelemiştir.

Şentürk (2015), Ankara Ege mahallesinde 1970'lerde kuruluşundan itibaren yaşanan fiziksel ve toplumsal değişimleri incelemiştir. Erman (2016), Ankara Karacaören TOKİ konutlarında yaptığı etnografik araştırmada gecekonduların yıkılarak yerlerine yapılan TOKİ gecekondu dönüşüm siteleriyle birlikte insanların nasıl dönüştüklerini, nasıl bir kent ve toplumun ortaya çıkmakta olduğunu bu sitelere içeriden bakarak ortaya koymuştur. Yoksulların mekânlarına yapılan müdahalelerin küresel neoliberal politikaların aracılığı ile ortaya çıktığını vurgulamıştır.

İşeri(2014), İstanbul'da; Küçükarmutlu, Gülsuyu, Başıbüyük, Alibeyköy, Süleymaniye, Balat, Sulukule, Sarıgöl, Ankara'da; Dikmen Vadisi, Diyarbakır'da; Suriçi ve Çölgüzeli, Mardin'de;

Nusaybin, Yeşildere, Van'da Konteynır Kent ve Antakya'da Armutlu, İzmir'de; Kadifekale, Narlıdere, Limontepe'de, yoksullukla mücadele eden insanların, barınma gibi en temel haklarından mahrum bırakılmalarını incelemiştir.

Demirtaş-Millz(2010) 1980'den sonra Türkiye'nin büyük kentlerinde yaşanan neoliberal ekonomik ve kimlik siyasalarını ve bununla şekillenen dönüşümleri birbirinden ayrı düşünmemek gerektiğini belirtmektedir. Ulusal kimlik üzerinden kurgulanan Batılı-İzmirli stereotipinin arkasında yoğun zorunlu göç, artan yoksulluk ve bununla birlikte gelişen suç, varoş ve Laik-İslamcı gerilim bulunmaktadır. Saraçoğlu (2010), Kürtlere yönelik önyargılı eğilimin maddi ve manevi tarihsel zeminini, İzmir'de yaşayan Kürtlere yönelik olumsuz önyargı besleyen İzmir'li orta sınıflarla yaptığı derinlemesine görüşmelerle analiz etmiştir. Özellikle batı kentlerinde yaşayan orta sınıflara ait bu önyargıyı "tanıyarak dışlama" kavramı ile açıklamış ve bu söylemin ne tür toplumsal süreçler neticesinde bir gerçeklik haline dönüştüğünü incelemiştir Önen, Balkız ve Talimciler(2010), İzmir Kadifekale'de uygulanmak istenen kentsel dönüşümün yarattığı sosyo-kültürel sorunları araştırmışlardır. Araştırmada; dayanışma ilişkileri, iş ve geçim biçimleri gibi değişkenlerle bölgenin betimlemesi yapılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre;

bölgede yaşayan halk, yaşam alanlarına yönelik hiç bir müdahaleyi kabul etmemektedirler.

Karadağ ve Miroğlu (2011), İzmir Bayraklı'da planlanan kentsel dönüşüm projesini coğrafi bir yaklaşımla ve beşeri boyutuyla değerlendirerek projenin uygulama alanında yaşayanlar tarafından proje konusundaki yaklaşımlarını incelemişlerdir. Çalışmanın sonuçlarına göre; yerel yönetimin yöre halkı ile birlikte katılımcı bir modeli benimsemesi projenin başarı şansını arttıracaktır. Önen, (2007), İzmir Alsancak'ı merkezin çözülmesi olarak ele almış ve kent merkezlerinin mekânsal, sosyal ve kültürel olarak eski yapılarını koruyamadıklarını belirtmiştir.

Önen (2011), İzmir Kadifekale'yi, surları ve manzarası ile İzmir'in en güzel semtlerinden biri olarak betimlemektedir. Kadifekale'yi "küçük Mardin" olarak adlandırmakta ve merkezdeki

(6)

362 kenar olarak tanımlamaktadır. Kafidekale'de gerçekleştirilen kentsel dönüşüm projesi ile

mahalle sakinlerinin bir kısmının kent merkezinden uzak bir alanda yapılan konutlara yerleştirilmesini,"metropollerin gergin kentleşmesi" kavramı ile açıklamaktadır.

Kaygalak(2015), İzmir Karşıyaka-Çiğli periferisinde göçün sosyoekonomik boyutlarını incelemiştir.

Kentsel dönüşüm projelerine karşı direnişler geçmişte de görülmüştür ve hala devam etmektedir. Uysal (2012), İstanbul Sulukule kentsel dönüşüm projesinde, Sulukule halkının karar verme süreçlerinin dışında tutulması ve tek taraflı kararların uygulanmaya konulması üzerine mahalledeki hak sahiplerinden ve çeşitli aktivistlerden oluşan Sulukule Platformunun kurulma süreci ve kent hakkı mücadelesini incelemiştir. Ünsal ve Kuyucu (2010), İstanbul Başıbüyük ve Tarlabaşı'nda uygulanan kentsel dönüşüme maruz kalanların geliştirdikleri direniş taktiklerini incelemişlerdir. Altınörs ve Yörük (2006), İzmir Karşıyaka Onur Mahallesi'ndeki Ilıca Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi özelinde kentsel dönüşüm projesinden etkilenen ve/ya etkileyen aktörlerin söylemleri üzerinden analiz etmişlerdir. Mahalle sakinlerinin mahallelerinde uygulanmak istenen kentsel dönüşüm projesine karşı gerçekleştirdikleri protesto ve yürüyüşlerin arkasında nasıl bir toplumsal yapı ve rasyonelliklerin olduğunu açıklamışlardır. Özdemir Metlioğlu (2017) İzmir Karabağlar Kentsel Dönüşüm Projesi'ne karşı çıkan mahalleliler tarafından kurulan Karabağlar Mahalleler Birliği üyeleri ile yaptığı derinlemesine görüşmelerde, ortaya çıkan bu muhalefeti kentsel toplumsal hareket olarak ele almış ve bu hareketin ortaya çıkmasına neden olan etmenleri incelemiştir.

SONUÇ

Neoliberal ekonomik politikalar, kentsel dönüşüm projeleri yoluyla, kentsel mekanı alınıp satılabilir birer meta haline dönüştürmüştür. Kentler, sadece kapitalist ilişkilerin yaşandığı bir mekan değil, başlı başına bu ilişkilerin sürdürüldüğü alanlar haline dönüşmüştür. Kentsel rant için yürütülen mücadeleler, kentleşme süreci hakkındaki çok sayıda çalışmada ve çatışmayla sonuçlanan örnekleri, sık sık yazılı ve görsel medyada yerini almıştır. Bu alanda yapılan çalışmaların neredeyse hepsinde gösterildiği gibi, kentsel rantın elde ediliş biçimi sadece fiziki bakımdan kentleşmeyi değil, aynı zamanda farklı sınıflar ve toplumsal grupların kentsel alanda duruş ve mücadelelerini de belirlemektedir. Bu nedenle, kentsel rant hakkındaki tartışmalar sosyal bilimlerin temel kavramlarından ve kentleşme analizlerinin ana hatlarını oluşturacak sınıf veya toplumsal grup kavramı kullanılarak irdelenmelidir.

Kentsel toplumsal hareketlerin kentsel mekânda ortaya çıkmaları nedeniyle kentsel dönüşüm çalışmalarını, kentsel toplumsal hareket çalışmaları içerisinde ele almak gerekmektedir. Dünya nüfusunun büyük ölçüde kentlere taşındığı göz önüne alınırsa, ülke düzeyinde nüfusun ağırlıklı olarak kentlerde toplandığı ülkelerde kentsel hareketler, toplumsal hareketlerin en önemli parçasını oluşturmaktadır. Konut talepli kitlesel hareketler kentsel grupların kamusal hizmetlerden yararlanma düzeyleri ve kamusal alanda özgürlük taleplerine bağlı olarak geliştirdikleri mücadelelerdir. Kentsel dönüşüm konusunda yapılan çalışmalarda belirtilmese dahi, kentsel dönüşüm projelerini kentsel toplumsal hareketlerden ayrı olarak ele almak mümkün değildir. Kentsel toplumsal hareketler, hiçbir siyasi amaç taşımadan bir araya gelen ve kent hakkında söz söyleme isteğinde olan kişilerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkmaktadır. Bu hareketlerin ortaya çıkmasını sağlayan etmenlerin de ayrıntılı olarak incelenmesi gerekmektedir.

(7)

363 KAYNAKLAR

Altınörs, Ç. A., & Yörük, N. (2006). İzmir Onur Mahallesi Örneğinde Farklı Söylemler ve Taraflar Açısından Kentsel Dönüşümün İki Yüzü. Planlama 2006, 3, 79–95.

Alver, K. (2013). Mahalle: Mahallenin Toplumsal ve Mekânsal Portresi. Ankara: Hece Yayınları.

Aslan, Ş. (2016). 1 Mayıs Mahallesi: 1980 öncesi Toplumsal Mücadeleler ve Kent. İstanbul:

İletişim Yayınları.

Bozkulak, S. (2005). Gecekondudan Varoşa: Gülsuyu Mahallesi. İstanbul’da Kentsel Ayrışma.

İstanbul: Bağlam Yayınları.

Çağlayan, S., & Şahin, A. (2016). Mekanın Ürettiği Yeni Gündelik Yaşam Pratikleri: Site Yaşamı ve Gettolaşma. Içinde M. S. Tümtaş, A. Dericioğulları-Ergun, & C. Ergun (Ed.), Kente Dair (ss. 93–106). İstanbul: Bağlam Yayıncılık.

Demirtas-Milz, N. (2010). Neoliberal Zamanlarda İzmir ve İzmirlilik Tahayülleri. Içinde D.

Yıldırım & E. Haspolat (Ed.), Değişen İzmir’i Anlamak (ss. 403–435). Ankara: Phoenix Yayınları.

Erder, S. (2016). İstanbul’a Bir Kent Kondu Ümraniye. İstanbul: İletişim Yayınları.

Erman, T. (2014). Kentin Kıyısında Kadın Olmak Gecekondudan TOKİ Kentsel Dönüşüm Sitesine Geçişte Kadın Deneyimleri. Içinde F. Şenol Cantek (Ed.), Kenarın Kitabı

“Arada” Kalmak Çeperde Yaşamak (ss. 89–121). İstanbul: İletişim Yayınları.

Erman, T. (2016). Mış gibi site: Ankara’da Bir TOKİ-Gecekondu Dönüşüm Sitesi. İstanbul:

İletişim Yayınları.

Görün, M., & Kara, M. (2010). Kentsel Dönüşüm ve Sosyal Girişimcilik Bağlamında Türkiye’de Kentsel Yaşam Kalitesinin Artırılması. Yönetim Bilimleri Dergisi, 8(2), 137–164.

Işık, O., & Pınarcıoğlu, M. M. (2011). Nöbetleşe Yoksulluk: Gecekondulaşma ve Kent Yoksulları Sultanbeyli Örneği. İstanbul: İletişim Yayınları.

İngün, Ö. (2013). Dönüş(türülen) Mahallelerde Toplumsal Muhalefet ve Cinsiyet Dinamikleri.

Içinde C. Ergun, M. Güneş, & A. Dericioğulları Ergun (Ed.), Kent Üzerine Özgür Yazılar (ss. 216–236). İstanbul: Bağlam Yayınları.

İşeri, G. (2014). Ateşin ve Sürgünün Gölgesinde Kentsel Dönüşüm. Ankara: Notabene Yayınları.

Karadağ, A., & Mirioğlu, G. (2011). Bayraklı Kentsel Dönüşüm Projesi Üzerine Coğrafi Değerlendirmeler. Türk Coğrafya Dergisi, (57).

Kaygalak, İ. (2015). İzmir Karşıyaka Çiğli Periferisinde Göçün Sosyoekonomik Boyutları. Ege Coğrafya Dergisi, 15(1–2). 18-22-2016 Tarihinde adresinden erişildi http://dergipark.gov.tr/ecd/issue/4877/66928

Keleş, R. (1972). Şehirciliğin Kuramsal Temelleri. 14-22-2016 Tarihinde adresinden erişildi http://www.idealkentdergisi.com/makaleler/df799442-e8b.pdf

(8)

364 Koçak, H., & Tolanlar, M. (2008). Kentsel Dönüşüm Uygulamaları: Aydın ve Afyonkarahisar

Örnekleri. Afyonkarahisar: Afyon Kocatepe Üniv. İİBF. Dergisi, 397–415. T

Kurtuluş, H. (2005). İstanbul’da Kapalı Yerleşmeler: Beykoz Konakları Örneği. İstanbul’da Kentsel Ayrışma, İstanbul: Bağlam Yayınları. 161–186.

Kurtuluş, H. (2006). Kentsel Dönüşüme Modern Kent Mitinin Çöküşü Çerçevesinden Bakmak.

Planlama, 2, 7–11.

Kuyucu, T., & Unsal, O. (2010). “Urban transformation” as state-led property transfer: An analysis of two cases of urban renewal in Istanbul. Urban Studies, 47(7), 1479–1499.

https://doi.org/10.1177/0042098009353629

Özdemir Metlioğlu, S. (2017). "Kentsel Dönüşüm Sürecinde Kent Hakkı Mücadelesi: İzmir Karabağlar Kentsel Dönüşüm Projesi Örneği", Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İzmir.

Önen, E. (2007). Kentsel Dönüşümün Dı ğer Cephesı : Merkezı n Çözülmesı Üzerı ne Bı r Araştırma. Sosyoloji Dergisi, 103–118.

Önen, E. (2011). Merkezdeki Kenar: Kadifekale. Içinde E. Önen (Ed.), Kent, Çevre ve Yerel Yönetimler Üzerine Yazılar (ss. 25–32). İzmir: Ege-Koop Yayınları.

Önen, E., Balkız, B., & Talimciler, A. (2010). Kentsel Dönüşüm Uygulamaları ve Yarattığı Sorunlar: İzmir Kadifekale Örneği. Içinde İzmirli Olmak (ss. 136–151). İzmir: İBB Ahmet Priştina Kent Arşivi ve Müzesi.

Saraçoğlu, C. (2010). İzmir’de Göçmen Kimliğinin Etnikleşmesi: Mekan, Sınıf ve Kentsel Yaşam. Içinde D. Yıldırım & E. Haspolat (Ed.), Değişen İzmir’i Anlamak (ss. 361–403).

Ankara: Phoenix Yayınları.

Şen, B. (2005). Soylulaştırma: Kentsel Mekanda Yeni Bir Ayrışma Biçimi. İstanbul’da Kentsel Ayrışma Mekânsal Dönüşümde Farklı Boyutlar, Haz. Hatice KURTULUŞ, İstanbul:

Bağlam Yayınları.

Şentürk, B. (2015). Bu Çamuru Beraber Çiğnedik: Bir Gecekondu Mahallesi Hikâyesi. İstanbul:

İletişim Yayınları.

Şentürk, Y. (2014). İstanbul, Kent Çalışmaları ve Unutulan Emek. Içinde A. Bartu Candan & C.

Özbay (Ed.), Yeni İstanbul Çalışmaları Sınırlar, Mücadeleler, Açılımlar (ss. 133–166).

İstanbul: Metis Yayınları.

Türkün, A. (2014). Kentsel Ayrışmanın Son Aşaması Olarak Kentsel Dönüşüm. Asuman Türkün (Der.), Mülk, Mahal, İnsan: İstanbul’da Kentsel Dönüşüm (ss. 3-5). İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Türkün, A. (2014). Mevcut Dönüşüm ve Yenileme Politikaları Dar Gelirli Toplumsal Kesimlerin Barınma Sorununu Çözebilir mi? Içinde A. Türkün (Ed.), Mülk, Mahal, İnsan: İstanbul’da Kentsel Dönüşüm (ss. 391–437). İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Uysal, Ü. E. (2012) Sulukule: Kentsel Dönüşüme Etno-Kültürel Bir Direniş, İdealkent7, 136- 149.

Yılgur, E. (2012). Nişantaşı Teneke Mahallesi: Teneke Mahalle Yoksulluğundan Orta Sınıf

Referanslar

Benzer Belgeler

Kitabın arka kapağıpa alıntılanmış 1962 tarihli bir yazı­ sında şöyle diyor Cansever: “ Şairin amacı, bir şeyi güncel­ liğe getirmek değil, o şeyi

Bu çalışmada; Avrupa Birliği, Almanya ve Fransa’da tarımsal üretim değerinde önemli bir yer tutan buğday, dane mısır, şeker pancarı ve domates ile inek başına

6360 sayılı Kanun sonrasında büyükşehir ilçe belediyesi olan ilçelerin ise %70.9’u YBM ile küçük ölçekli yerel yönetim birimlerinin kalkması daha iyi işleyen

Tez ile ilgili di¤er bir önemli saptama ise, ‹yonya ve Karya liman kentlerinde, özellikle ve deniz ve kara ticaretinin kesiflti¤i ‹yonya’da, ticaretin (fiekil 9) ,.. göçlerin

Çalışmanın neticesinde Suriyeli kent mültecilerinin Türk toplumuna sosyal ve kültürel açıdan entegre olmalarını kolaylaştıran etnik ve dini faktörlere sahip oldukları; ancak

Hitit Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 2015 özel yetenek sınavına başvuran erkek adayların %10’u spor branş sınavının olmasından dolayı

Çalışmanın amacı, firmaların finansal oranları arasındaki ilişkilerin belirlenmesi ve finansal oranların faktör gruplarının tespit edilmesi ve literatürde oran

(2010), “Matematik Öğretiminde Materyal Geliştirmenin ve Kullanımının Yeri, Önemi ve Bu Konuda Öğretmenin Rolü”, Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,