I. C. Canlıların Sınıflandırılması
Linnaeus
1735 Haeckel
1866 Chatton
1925 Copeland
1938 Whittaker 1969
Woese et al.1990
2 kingdoms 3 kingdoms 2 empires 4 kingdoms 5 kingdoms 3 domains
(not treated) Protista
Prokaryot
a Monera Monera Bacteria
Archaea
Eukaryota
Protoctist
a Protista
Eucarya Vegetabili
a
Plantae Plantae Plantae
Fungi Animalia Animalia Animalia Animalia
Carl Woese canlıları ribozomal DNA dizi benzerliklerine göre gruplandırmıştır.
Tüm hücrelerde bulunan rRNA, genetik kodun dejenerasyonundan ve baskılayıcı mutasyonlardan etkilenmediği için (bir filogenetik marker olarak) seçilmiştir.
Woese prokaryotik (30 S) ve ökaryotik (40 S) hücrelerde bulunan ribozomun küçük alt ünitesinden prokaryotlarda 16 S’lik ökaryotlarda ise 18 S’lik rRNA (Small SubUnit rRNA =
SSU rRNA
) üretiminden sorumlu rDNA izole ederek, bunu özel restriksiyon enzimleriyle büyük parçalara (oligonükleotidlere) ayırmıştır.
Bu oligonükleotidlerin baz dizileri belirlendikten sonra, her organizmaya ait baz dizileri birbirlerine benzerliklerine göre bilgisayar programlarıyla gruplandırılmıştır.
Canlıların
sınıflandırılmasında kullanılan alt gruplar :
Kingdom (Mikrobiyologlar kullanmaz, Domain kullanılır)
Phylum (Botanikte “Division” kullanılır)
Class
Order
Family
Genus (çoğul: Genera)
Species (Tür) : Türün tanımı
mikrobiyologlar için farklıdır.
Domain Bacteria Bacteria Archaea
Phylum Proteobacteria Proteobacteria Euryarchaeota Class Alphaproteobacteria Gammaproteobacteria Thermococci
Order Legionellales Enterobacteriales Thermococcales Family Legionellaceae Enterobacteriaceae Thermococcaceae
Genus Legionella Escherichia Pyrococcus
Species Legionella pneumophila Escherichia coli P. furiosus Subspecie
s
L. pneumophila subsp.
pneumophila
Strain E. coli K12
I. D. İnsan Yaşamında
Mikroorganizmaların Önemi
I. D. İnsan Yaşamında Mikroorganizmaların Önemi
Hastalık etkeni olarak mikroorganizmalar
Tarım alanında mikroorganizmalar:
Gıda endüstrisinde mikroorganizmalar:
Enerji eldesinde mikroorganizmalar:
Gelecekte Mikrobiyoloji:
II- PROKARYOT HÜCRE YAPI VE
FONKSİYONLARI A. MORFOLOJİK YAPI
Bakteriler oldukça farklı morfolojik yapılar gösterir. Yuvarlak şekilli bakteriler kok (coccus) olarak adlandırılır. Bölündükten sonra ayrılmayan ikili formlar oluşturanlar diplokok (Neisseria spp.); zincir oluşturanlar streptokok (Streptococcus spp.); üzüm salkımı şeklinde düzensiz grupşar oluşturanlar stafilokok (Syaphylococcus spp.) olarak adlandırılır. Hücrelerin iki alanda bölünmesiyle tetrat adı verilen dörtlü gruplar (Micrococcus spp.), kokların üç alanda bölünmesiyle de sekiz hücreli kübik gruplar (Sarcina spp.) oluşmaktadır.
Silindir şeklindeki bakteriler çubuk yada basil (bacillus) olarak adlandırılır. Bunlar uzunluk ve genişliklerine göre farklı yapılar gösterir. Kısa çubuklar kokobasil, ovoidler ovoid çubuk, üst üste gelmiş çubuklar palizad ve virgül şeklindeki çubuklar vibrio olarak adlandırılır. Bu bakterilerin ikili olanları diplobasil, zincir oluşturanları ise streptobasil (Bacillus megaterium) olarak adlandırılır.
Sitoplazmik membran
Sitoplazmayı dış ortamdan ayıran 5-10nm
kalınlığında protein ve lipitten oluşan ince bir zardır.
Yapısı
Çift fosfolipit tabakadan oluşan membran, ökaryotlardaki sitoplazmik membrana benzer
yapıdadır. Polar ve polar olmayan uçlar (amfipatik) içeren membran lipitlerinin, gliserol ve fosfat içeren polar uçları hidrofilik, yağ asitlerinini bulunduğu
polar olmayan uçları ise hidrofobiktir. Birbirleriyle ilişkili olan hidrofobik uçlar bu fosfolipitlerin
membranda çift tabaka oluşturmalarını sağlar.
Bakterilerde ve ökaryotik membranlarda gliserol ve yağ asitleri arasında ester bağları bulunur.
Sitoplazmik membran
oldukça kararlı bir yapıdadır.
Hidrojen bağları
Hidrofobik etkileşimler
Ca, Mg gibi iyonlar
(fosfolipitlerin negatif yük kazanmalarını sağlar)
II. B. HÜCRE YAPISI
1. Sitoplazmik membran
Prokaryot sitoplazmik
membranlarında oksidatif
fosforilasyon ve elektron transport sisteminin enzimleri vardır.
Ökaryotlarda mitokondri ve kloroplast membranlarında bulunur.
Hopanoidler
membran dayanıklılığını sağlayıp,
geçirgenliği azaltırlar
Arke sitoplazmik membran yapısı
Bakteriler ve ökaryotik membranlardan farklı olarak arkelerde yağ asitleri yerine hidrokarbonlar, ester bağları yerine de eter bağları bulunur. Arkelerde gliserol eter bağlarıyla hidrokarbonlara bağlıdır.
Hidrokarbonlar 20 (fitanil) ve 40 (bifitanil) karbonlu alkil izoprenoidlerden oluşur.
Arke membranlarında, gliserol molekülüne eter bağlarıyla iki
hidrokarbon bağlanmasıyla oluşan gliserol dieter ve iki gliserol dieterin kovalent bağlarla birbirlerine bağlanmasıyla oluşan digliserol
tetraeterler bulunur.
Bazı arkelerde sadece gliserol dieterler bulunur. Bunlar bakteri ve
ökaryot membranlarda olduğu gibi çift tabaka oluşturur. Bazı arkelerde özellikle hipertermofil arkelerde membran digliserol tetraeterlerden oluşmuştur ve tek tabakalıdır (monolayer).
Bazı arkelerde ise her iki tipin beraberce bulunduğu karışık membran tipleri vardır.
Arke
Hidrokarbon Eter
Çift / Tek tabaka
Oksidatif
fosforilasyon ve elektron transport sisteminin
enzimleri VAR
Ökaryot
Yağ asitleri Ester
Çift tabaka
Oksidatif
fosforilasyon ve elektron transport sisteminin
enzimleri YOK
Bakteri
Yağ asitleri Ester
Çift tabaka
Oksidatif
fosforilasyon ve elektron transport sisteminin
enzimleri VAR
Sitoplazmik membran fonksiyonları Seçici geçirgenlik:
Hücre membranı farklı bileşiklerin geçişine değişen oranlarda direnç gösterir. Bu direnç
hidrofobik bileşikler için daha azdır ve bu nedenle hidrofobik bileşikler hücre zarından kolaylıkla
hücre içerisine geçerler. Basit yada pasif
diffüzyon olarak bilinen bu tip taşıma, maddelerin lipofilik özellikleri ve molekül büyüklüklerine
bağlıdır. Hücre ancak çok az sayıdaki bileşiği bu
yolla almaktadır. Hidrofilik ve yüklü moleküller
hücreye giremezler, hücre içine taşınırlar.
Taşıyıcı proteinler:
Üç tip taşıyıcı protein vardır.
1.Uniport: Bir maddeyi tek yönlü olarak taşırlar.
2.Simport: Taşınacak maddeyi diğer bir madde (örneğin proton) ile birlikte aynı yönde hücre içine taşırlar.
3.Antiport: Taşınacak maddeyi hücre içine alınırken diğer bir maddeyi hücre dışına taşırlar.
Basit transport: Substrat proton ittirme gücü kullanılarak, membran taşıyıcı proteinleri ile kimyasal yapısı değiştirilmeden hücreye alınır.
Grup translokasyonu: Hücreye taşınacak substrat, taşıma sırasında değişime uğrar. Fosfoenolpiruvat gibi yüksek enerjili bileşiklerin kullanıldığı grup
translokasyonunda, taşınan maddenin yapısı hücre dışında ve içerisinde aynı değildir.
ABC taşıma sistemi: ATP harcanarak periplazmik bağlanma proteinleri ile madde yapısı değişmeden hücreye taşınır.