D
D
3 aylık düşünce dergisi
sayı :1 ·bahar 2006
fiyatı:
7.50 YTL
AVRUPA ~ ~ lffi:ı~lr l!ii\ W iii\~ iii\ M iii\ 'V~
BAŞARABiLECEK Mi?
Avro-lslam va da? ...
Çok Kültürlü Avrupa'da
MüslümanlarınEntegrasyonu:
• ERKAN PERŞEMBE
Medeniyet Millet Kimlik üzerine
• MUSTAFA ÖZEL
Avrupa'd a lslam·ın Gelişimi Etnis ite-Din
IlişkileriÜzerine Bir Analiz
• KADIR CANATAN
Hıristiyan Işgalinde
Endülüs Şehirleri
. • LÜTFI ŞEYSAN
Almanya' daki Türklere Dair
BeşÖykü
• HASAN KARA CA
ı
ıııııı[~ı ıııı iımıııi
977i306 621008
RUSYA'NIN iSLAM POLiTiKASI, RUSYA MÜSLÜMANLARI ve TÜRKiYE
Rusya 'mn. geçmi$te oldugu gibi, Panislamizm ya da
Parı_türkizmile izah etmek yerine, TOrkiye 'nin kiiltarel ve dini yakmlik hissettigi bu bölgelerde Islam 'm saghkll
gelişmesinebir
katkıda bulunması şeklinde
degeriendirmesi daha dogru
olacaktır.Islam dini, bugünkü
Rusya'nınidaresinde olan Müslüman bölgelere, miladi 7.
asırdanitibaren gir- meye
başlamışve oldukça etkin bir konuma sahip
olmuştur.
Bu konum, sadece bölge
halkınınve dev- letlerinin bugünü ve gelecegi
açısındandegil,
aynızamanda bir Islam ülkesi olarak kabul edecegimiz bölgenin en etkin gücü Rusya Federasyonu'nun bu- günü ve gelecegi için de önemlidir. Çünkü Rusya Federasyonu,
asırlardırkendi bünyesinde yüksek oranda Müslüman nüfus
barındırmaktadır.Bu Müs- lüman nüfus günümüzde Rusya Federasyonu'nun her
tarafında yaşamaktadır.Ancak, yogun olarak Volga(ldil) Ural bölgesinde (Tataristan,
Başkurdistan ve çevre vilayetlerde) ve Kafkasya'da
yaşamaktadır.
Bunun
yanında Rusya'nın başkentiMosko- va'da ve eski
başkentiSt. Petersburg'da da
azımsanmayacak derecede Müslüman nüfus
yaşamaktadır.
Günümüzde Kafkasya'da
yaşayanMüslüman
toplulukları
iki . ana gurup halinde degerlendirmek mümkündür.
Bunlarınbirincisi, Türk
asıllıtopluluk-
lardır:
Azerbaycan Türkleri, Nogaylar, Kumuklar, Karaçaylar, Balkarlar.
AhıskaTürkleri, Stavropol Türkmenleri (Stavropol'ün dogu ve kuzeydogu ke-
siminde) ve Tatarlar (özellikle
Dagıstan,Stavropol ve Rostov'da). Ikincisi ise, Avar, Dargin, Lezgin, Lak, Tabasaran, Rutul, Agul, Çeçen, inguş, Çerkez,
Adıge.
Acar vs. gibi Kafkas
halklarıdır.Kafkasya'daki Müslümanlar kendi aralarında
iki ana guruba
ayrılabilir:Sünni ve
ŞiiMüslümanlar.
Sünni Müslümanlar da, kendi içerisinde iki ana gu- ruptur. Birincisi, itikadi ve siyasi
açıdan Maturi<fı(veya Hanefı), hukuki açıdan Haneti olanlar. ikinci- si, itikadi (inanç) ve siyasi
açıdan Eşari,hukuki
açıdan
Şafiiolanlar.
Kesin bir
ayrımyapmak mümkün olmamakla birlikte, Sünni
Müslümanlarınitikadi ve hukuki
açıdan Haneti Maturidi ekolüne mensup
olanlarıdaha çok Kuzey
BatıKafkasya'da ve Müslüman
halkının%20-2S'inin Sünni-Haneti olan Azerbaycan'da
yaşamaktadır.
Kuzey
BatıKafkasya'da
Hanefılerin agırlıkta
oldugu yerler, Acaristan'dan
başlayıpKabar- day-Balkar. Karaçay-Çerkes ve
AdıgeyCumhuri- yetleri ile Stavropol. Rostov ve Krasnodar eyaJetle- rini içine
almaktadır.Sünni
Müslümanlıgınitikadi
açıdan
Eşari,hukuki
açıdanda
Şafiiekolüne mensup olanlar, daha çok Dagıstan, Çeçenistan ve inguşet
ya'da
yaşamaktadır.Her iki itikadi ve hukuki okul
da gelenek olarak
varlıklarını (kısmende olsa) de- vam ettirmektedirler. Bu arada Kafkasya genelinde (özellikle agırlıklı olarak Dagıstan, Çeçenistan ve ln-
guşetya'da) Nakşi
ve Kadiri safi gelenekleri ile ör- fOn de önemli bir yeri
vardır. Dagıstan'daKuzey Afrika kökenli
meşhurt. arikatlardan
Ş~zeliyetari-
katı
da
yaşamaktadır.Bu tarikat günümüzde Avru- pa'da da, özellikle Fransa'da,
yaygındır.Son
yıllardakien önemli dinT
gelişme.Rus-
ya'nın
Vahhabilik gibi radikal dinT hareketleri de-
vamlı
gündeme getjrip
baştaAraplar olmak üzere birçok dinT hareketin
sınır dışıedilmesini
saglamış olmasıdır.Bu durum Rusya Federasyonu'nda dinT anlamda bir
boşluk r.aratırkenyerel
bazıavantajla-
rın oluşmasını
da gündeme
getirmiştir.Özellikle ge- leneksel olarak varlıgını devam ettiren islam ve Or- todoks
Hristiyanlıgın,tüm Rusya
baglamında,mad- di
açıdanda bizzat Rusya
tarafından teşvikedilme- si gerektigi yönünde yorumlar
yapılmaya başlanmıştır.
Mesela, bu
yorumlarıyapanlardan biri, Vol- ga Boyu Okrug (Privolzhkom district)
BaşkanıSer- gey Kiriyenko'dur. Kiriyenko, bu yöndeki fikirlerini her
fırsatta açıkçadile getirmektedir. Ona göre Ba-
tılı
lar için
Müslü~anlar,"öteki" olabilir; ancak yüz-
yıllardır
Müslümanlada iç içe
yaşayanRuslar için Müslümanlar "öteki" degil "bizden biri"
olmasıgere- kir. S.
Kiriyenko'n~nburada anlatmak istedigi
şey.Rusya'nın
11 Eylül
Olayındansonra din konusunda- ki
politikasınıgözden geçirmesidir. Çünkü ona gö- re Islam, Rusya için bir problem olmaktan öte bir güçtür.
Aynı görüşson günlerde
Rusya'nın degişikçevrelerinde de gündeme gelmektedir.
Rusya'nın islam politikası üzerinde yapılan son yorumlar dogru bir perspektif
taşımaklabirlikte
bunların birtakım sakıncalı
yönleri de
vardır.Bu sa-
kıncalı hususları.
Türkiye'nin bölgedeki etkisiyle bir- likte degerlendirmek gerekir.
Rusya'nın islam Politikasının Tarihi Seyri Rusya'daki
Müslümanlarıntarihine
bakıldıgında
apaçıkgörülen en önemli hususlardan birisi Rus idaresinin Müslümanlara yönelik
politikalarındaki tutarsızlıkve belirsizliktir. Bu problem halen
aşılamamış olmakla birlikte, Rusya'nın Islam Konferansı
Teşkilatı'nagözlemci olarak dahil olma istegi ve bu- nun kabulüyle ortaya
çıkanyeni durum ileride bu
[j§J EskiYEni - bahar 2006
konuda olumlu
gelişmelerolabilecegi yönünde
bazı işaretlervermektedir.
Gerçekte Kiriyenko'nun söylemeye
çalıştıgıhususun saglam tarihi temelleri
vardır.Bunu tarih- te ilk kez ll. Yekaterina (1762-1796)
gerçekleştirmeye
çalışmışve bununla ilgili olarak önce 1783
yılında
Petropavlovsk
(Kızılyar).Troitsk. Orenburg ve Verhnoural
şehirlerindehükümet
yardımıile ca- milerin
yapılmasını saglamışve Orenburg camisinin
imamına
150, iki müezzinin her birine
yıllık20 ve bir müderrise de 60 ruble
maaş baglanmasınıka-
rarlaştırmıştır.
Hatta 1787'de Rusya'da ilk defa Ku-
ran-ı
Kerim birkaç defa
bastırılarakKazaklara üc- retsiz
dagıtılmıştır.ll.
Yekaterina'nın22 Eylül1788 tarihindeki
fermanıylada Ufa'da(bugünkü
Başkurdistan'ın başkenti)
Orenburg Muhammedi Ruhani Idaresi (Orenburgskoe Muhammedanskoe Duhov- noe Sobranie Orenburgskogo Magometanskogo Duhovnogo Sobranie)
adıylabir müftülük kurulma-
sına
karar
verilmiştir.Kazan'daki Müslümanlar an- cak o dönemde ve
sonrasında bazıdini özgürlükle- re
kavuşabilmişler, taşmescit
yapabilmişlerve ken- . di bölgelerinde egitim ögretim faaliyetine
girişebilmişlerdir.
ll. Yekaterina'nın bu türden tedbirlerinin ve Müslümanlara verdigi
bazıhak ve özgürlüklerin o dönemdeki Rusya idaresi
açısındanhangi gayelere yönelik oldugu ve ne tür
kazanımlarelde edildigi konusunda tarihi kaynaklarda birçok bilgi
vardır.Fakat bizi burada esas ilgilendiren konu ll. Yekate-
rina'yı
bu reforma götüren esas sebebin ne oldugu- dur. Kanaatimizce gerçek sebep. onun dönemine kadar bir türlü düzene girmeyen Rusya'nın islam
politikasını
belirli bir çerçeveye oturtmaya
çalışmasıdır.
Çünkü onun dönemine kadar Müslümanlara yönelik ciddi bir eritme faaliyeti
uygulanmışve Rus yöneticileri çogu zaman Ortodoks
mi~yonerlerlebirlikte hareket
etmişlerdir.ll. Yekaterina ise daha
planlı
ve ilmi bir misyon siyasetini gündeme getire- rek
şiddetve
baskıile birlikte uygulanan misyoner- lik
politikasınısona
erdirmiştir.Onun döneminden sonra çok az bir süre takip edilen bu politika
kısazamanda
terkedilmişve günümüie kadar da bir be- lirsizlik
ortamısürüp
gitmiştir.ll.
Yekaterina'yıbu yeni politikaya iten bir
başkasebep ise Müslüman-
ların
sevgisini kazanarak,
Rusya'nınTürkistan'a in-
me
çabasını kolaylaştırmaktır.ll. Yekaterina döne-
minde
açılmışolan Müftülük adeta
kagıtüzerindeki bir kurum gibiydi, Müftülük üyelerinin sadece imti- han yapma görevleri
vardı.Nikah,
boşanma... vb. ai- le
işleriile bu
~onudakiproblemierin çözümü ll.
Alexander (1855-1881)
zamanınakadar Müftülü- ge bırakılmamıştır. O döneme kadar bu görev Rus yetkililerinde
kalmıştır.Ancak
şunuda ifade etmek gerekir ki, Müftülük her ne kadar yetkisiz bir
şekilde
açılmışolsa da
fıilrbir durum ortaya
çıkmıştır.Müslümanlar kendi dinlerinin Rusya
tarafı~danta-
nınmasının
verdigi bir güven
kazanmışlarve Müftü- lükle ilgili fermanın içeriginde bulunmasa da mektep ve medreseler açmaya
başlamışlardır. Açılanmek- tep ve medreseler adeta Rus yetkililerinin müdaha- le edemedigi
bagımsızmerkeziere
dönüşmüştür.Bu durumu fark eden Ortodoks misyonerler buna müdahale etmenin
yollarını aramışlarve Rus yöne- timine sirayet ederek Müslüman mektep ve medre- seler le
ugraşmaya başlamışlardır.Bu çerçevede Müslüman mektep ve medreselerinde okutulan ki- taplara müdahale edilmesi, bu okullarda
Rusça'nın okutulmasıgibi problem ler uzun
yıllarRusya Müs-
lümanlarını meşgul etmiştir.
ll.
Yekaterina'nınbu reform
girişiminin dışında Çarlıkidaresine reform
çagrısıyapan ve "Rus is-
lam'ı" kavramını
ilk kez öne süren önemli bir isim de Rusya
Müslümanları arasından çıkmıştır.Bu
kişihepimizin yakından. bildigi !smail Gaspıralı (ö.
1914)'dır. Gaspıralı,
Tavrida gazetesinde 1881'de önce ~Bahçesaray Mektupları" isimli Rusça makale- lerini
yayımlamış,hemen
ardındanda yine
aynıga- · zetede ve aynı yıl bunu daha da geliştirerek "Russ- koe
Musulmanstvo"yı bastırmıştır. Gaspıralı,bu ça-
lışmalarında,
Rusya
MüslümanlarınınRusya ile ya-
kınlaşmasına
bilgisizlik ve güvensizligin engel oldu- gunu ileri sürmekte,
Çarlıkidarecilerinin Müslü- manlardan çekinmelerinin
anlamsızligınıgündeme getirmektedir. Rus ve Müslüman
halkları arasındaki dostlugun tarihi temellerini de ortaya koyan
Gaspıralı,·Çarlık
yönetiminin belirsizlik ve güvensiz- lige dayalı islam politikasını da eleştirmektedir.
Gaspıralı'nın
savundugu bu fikirler ve
yaptıgıeleştirilerin
bir benzeri,
aynı yıllarda,bir Rus
yayımorganı
olan Novosti gazetesinde de
çarpıcıbir
şekilde dile
getirilmiştir.Novosti gazetesi, 6 Eylül 1883 ve 1 O Eylül 1883 tarihlerindeki
sayılarında, Rusya'yıidare edenlerin kendi
halkıolan Rus olma-
yan
halklarındin, mezhep ve kültürlerine
karşıbil- gisizce
davrandıgınıve
politikalarınıbu bilgisizlik üzerine oturttugunu
yazmaktadır.Gazete, Rus-
ya'nınislam
politikasınınhiçbir zaman belirli kural- lara
dayanmadıgını,uygulanan
politikalarında yan·
lışlıgını
belirtmektedir. Novosti, Rusya'daki Müslü-
manların
en güvenilir halk oldugunu, bu durumun
Ruslar ile Müslümanlar
arasındaki barışve dostluk
ortamına yardımcı olacagını
ancak
politikalarınbi- linçli bir
şe~ilde oluşturulmasınıngerektigini ifade etmektedir. Çlazetenin en önemli tespiti ise, Müslü-
manların,
dinen "vatan sevgisi ve yöneticilerine sa- dakat" ile yükümlü ve bunu
alışkanlıkhaline getir- miş" olduklarının altını çizmiş olmasıdır. Özeilikle bu son tespit Ehl-i Sünnet geleneginin, bir diger ifa- deyle geleneksel Islam
anlayışınıntemel
yapısıhali- ne
gelmişbir gerçektir.
ismail
Gaspıral.ı'nınbu radikal
çıkışı aslındabir- çok gerçekleri içinde barındırmaktadır. Rusya tari- hine
baktıgımızdaRus " idaresi
altındakiMüslümanla-
rın aslında,
Rusça tabide "inorodets", yani
"yabancı,öteki" veya Tatarca tabirle, "chit" olarak görüldügü ve onlara yönelik politikalarda ve onlara verilen hak ve hürriyetlerde de genelde bu tarz bir
bakışınhakim oldugu bilinmektedir. Hatta bu "inorodets" . tabiri sadece Müslümanlar degil, isterse Ortodoks Hristiyan olsun, diger kavimler için de geçerlidir.
Nitekim
Çarlıkdöneminde Müslüman mektep ve
bahar 2006 -
EskiYeni B
medreselerinin konumunun bir türlü belirlenemeyi-
şi bundandır.
Ufa'da Ruslar tarafindan
kurulmuşolan ve yine Dini idare'nin kontrolüne verilmeyen Müslüman mektep ve medreseleri, Içişleri Bakanlıgı ile Egitim
Bakanlıgı'nınbürokrasisi
arasındagelip
gitmiştir.
Bu gibi
hatalarınbenzerleri bugün de
işlenmektedir.
Öncelikle bölgenin isl§mlaşmasında sOfı tarikatları
nın
oldukça etkin oldugu bilinen bir gerçektir. Do- layısıyla sOfrtarikatları, "Geleneksel lslam·ın bir yö- nünü
teşkiletmektedir. "Gele. neksel lsl§m"ın diger bir yönünü de, dinin kurumsal örgütlenmesi
oluşturmaktadır.
Sütilik
Rusya'daki
Müslümanlarıntarihlerine
bakıtdıRusya'da son zamanlarda
ısrarlaüzerinde du-
gında sOfılik
ile iç içe
geçmişbir dini hayata
şahitolu- rulan "Gelenekse! isl§m" kavramı ne anlama gel-
Geleneksel islam Nedir?
ruz. Bu o kadar bir birlikteliktir ki, bu bölgedeki mektedir? Her şeyden önce bu teorinin ortaya atıl·
masının amacı, bölgede faaliyet gösteren islami ve Müslümanların büt.ün kültürel unsurlarına sinmiştir.
gayr-ı ortodoks gurugların Rusya'nın dışına atılma· Edebiyattan, mimariye, sanata, mOsikiye ve nihayet
· sını saglamaktır. Bu düşünce 1997'1erden beri gün- dini düşüneeye varıncaya kadar. Ayrıca YeseVilik, demdedir. Söz konusu tarihten itibaren Rusya ge- Nakşibendi1ik ve Kadirilik gibi üç büyük safi gelenek nelinde bütün dini guruplarıo yeniden kayda geçiril· de bu bölgenin tarihine damgasını vurmuştur. Gü- mesi süreci başlatılmış ve Vahhabi yakıştırmasıyla nümüzde bu sOfi yapılanmalardan ikisi
Nakşibendlbirçok dini grup
sınır dışı edilmiştir.Ancak burada lik ve Kadirnik, çok az ve deforme bir şekilde, ha-
"Geleneksel isl§m"ın ne oldugu ve bunun nasıl ko- len yaşamaya devam etmektedir.
runacagı konusunda ciddi bir teori ortaya atılma- Ancak bu sOfi yapılanmalar arasında önemli mıştır. Bu konuda "Geleneksel lslam·ı "ılımlı islam· bir fark vardır. Bunlardan ilki, yani Nakşibendi1ik, olarak kapalı bir şekilde tanımlayanlar oldugu gibi, dogrudan YeseVilikle ilgilidir ve bir neVI YeseViligin
"1917 öncesindeki dini yapıya (i dil boyu düzlemin- devamı niteligindedir. Nakşibendi1ik, YeseViligin ya- deceditçilik gelenegine) dönme" şeklinde açıklayan·
1 1 1 M ·· h. H b·· ı
.. ·
yıma a
anıo an averaunne
ırve arasan o ge-
lar da
olmuştur.Ote yandan Rusya devlet
başkanı. . .
V P · d
1 ks
1 1 l" k k ll k sınde yayılmıştır. Gerek Yeselli1ıkte gerekse Nakşı- .
utıne ge ene e s
cım avramınıu anara · . . . .. ..
b k d t t ..
1 d g .. st · .
1 ·ı 1 bendi1ıkte · mıllı kultur ve geleneklerle kaynaşmış
u
avramı,a e a eror e
eşe er go e
rıen s am
kavramının ka~şısına ;ıumlu bir anlamda koymaya hoşgörülü bir anlayış hakim olmuştur. Yese\lilik ve
çalışmıştır. · Nakşibendi1ik, tarih boyunca temelde Hanefı-Matu·
Kanaatimize göre "Geleneksel
isl§m"ıen iyi bir
şekildedegerlendirmek için Kafkasya. Rusya ve Türkistan cografyasına isl§m'ın girişinden bugüne kadarki tarihi süreci iyi degerlendirmek gereklidir.
Bolşevik dönemdeki din,
özellikle de islam düşmanlığıdır.
Sadece sGfı gelenekler değil
bütün ilmi gelen_ ekler ortadan
kalkmıştır. Günümüzdeki Rusya
Müslümanları geriye kalan külleri tekrar alevlendirmeye
çalışmaktadırlar.
liJ EskiYeni · bahar 2006
ridT çizgisindeki akılcı (rey taraftarı) lsl§m anlayışı ile uyum içinde
olmuştur.Kadirilik ise Selef
anlayışınınhakim oldugu Hanbeli mezhebi çerçevesinde
geliş-·me
göstermiştir, akılcıolmaktan daha çok zahirci- dir. Bu selefi özelliginden dolayı da Kadirilik, Nakşi-
bendi1ige göre, daha dar bir
bakış açısınasahiptir.
Günümüzde hem Kadirilik hem de
Nakşibendi1ik . yukarıda belirttigirniz özelliklerini (Türkiye
başta
olmak) üzere . birçok bölgede deyam ettir·
mektedir. Özellikle Kafkasya söz konusu oldugun- da Nakşibendi1igin, tıpkı Türkistan cografyasında ol- dugu gibi, bölgenin kabileci
anlayışınınetkisiyle eski
akılcı yapısından uzaklaşıp
Selefi (kabileci, dar gö-
rüştü
ve
mutaassıp)bir çizgiye büründü gü de söy-
lenebilir. Kadirilik ise zaten
geçmiştevar olan Sele-
fi
yapısınıbugün neredeyse
aynıtarzda (Türkiye de
dahil olmak üzere) devam ettirmektedir.
Bütün bunlar göz önünde tutuldugunda "Ge- leneksel islam·
tanımlamasıiçerisinde Rusya'da safi
yapılanmadan
söz edilip edilmeyecegine bakmak gereklidir ki, buna verilecek cevap pek olumlu ol-
mayacaktır.
Çünkü
Kafkasya'yı dışarıdatutarsak, Rusya'daki Müslümanlar
arasındageleneksel sOfi ekoller ve
anlayışlarortadan
kalkmıştır.Bunun te- mel sebebi, tabii ki,
Bolşevikdönemdeki din,
öze~likle de islam düşmanlıgıdır. Sadece safi gelenekler degil bütün ilmi gelenekler ortadan
kalkmıştır.Gü- nümqzdeki Rusya
Müslümanlarıgeriye kalan külle- ri tekrar alevlendirmeye
çalışmaktadırlar.Bu hiç de kolay bir
işdegildir. Adeta dinden
arındırılmayaça-
lışılmış,
kendi kültürlerine,
dill~rine yabancılaştırılmış
bir toplum tekrar kendine gelmektedir. Bu kendine
geliş sırasındaise ister istemez
başkaMüs- lüman ülkelerin
yardımları olacaktır. BaşkaMüslü- man ülkelerin
yardımlarıeger uygun tarzda, ideolo- jik gaye gütmeden, olursa bu bölge
insanıkendi ge- leneksel
anlayışiarınauygun bir din
anlayışınıyeni- den
yeşertebileceklerdir. Şayet böyl~ olmayıpfark-
lı anlayışlar
pompalanmaya
çalışılırsao zaman Rus- ya'daki Müslümanlar, gelenekleriyle olan
baglarını kopardıklarıgibi, kendilerine uymayan bir
kalıbada zorla
sokulmuş olacaklardır.Günümüzde Rusya'daki Müslümanlar
arasında safi
anlayışa karşıbir tepki gözlenmektedir. Bu tepkinin temel sebeplerinden birisi
çeşitliArap ül- kelerine
yetiştirilmeküzere gönderilen bölgenin Müslüman gençlerinin selefi bir
anlayışlaülkelerine dönmeleridir.
Ayrıcabenzer bir tepki
fels~fi'.kela-
mJ ilimler için de söz konusudur. Bu gibi ilimierin gereksizligi üzerinde durularak
bunların dışlanması amaçlanmaktadır.Bu
açıdan akılcıve
hoşgörülüsafi
yapılanmaların, saglıklı
bir Islam
anlayışının gelişmesine yardımcı oldukları
bir gerçektir.
Ayrıcasafi
yapılanmalannVahhabilik ve benzeri
katı anlayışlarlamücadelede etkin rol
oynadıgıda bilinmektedir. Bu
açıdan,önemli olan
R~sya'nınkendi iç
yapısındakisafi
yapılanmalara etkisi olabilecek Türkiye kökenli
gayr-ıresmi dini guruplar içerisinde
agırltklıyeri olan Nak-
şibendi
yönelimli egilimleri
dışarıya atması,bölgede Kafkasya tipi kabileci bir selefi sufizmin
yeşermesine zemin
hazırlayabilecektir.Yine Türkiye veya Türkiye
dışıKadir1 hareketin bölgedeki faaliyetleri de
aynı şekildegelecekteki Selefi sufi
anlayışıbesle- yecektir.
Kurumsal islam
Rusya
cografyasınınçogunlugunun Hanefi-Ma- turidi çizgide bir lsl. am anlayışını temsil ettigi bilinen bir gerçek ise de, günümüzde Rusya genelinde ve özellikle Kafkasya'da bu çizginin
kısmende olsa
kırılmaya ugradıgı açıktır.
Kafkasya gibi asabiyet ve kabilecilik ruhunun hakim oldugu toplumlarda, özellikle de
hızlı degişmelerin yaşandıgıdönemler- de, radikal
çıkışlarave
mutaassıphareketlere hatta kaba politik-dini söylemiere her zaman rastlanabi- lir. Bu kaba söylem her zaman; kendinden
başkaJa:rını dışlamaya,
tekfir etmeye,
farklı görüşlereta- hammülsüzlük göstermeye
açıktır.Bu özellikler Hariôler'in ve Vahhabiler'in
anlayışlarıylahemen hemen
aynıdır.Rusya' daki mevcut
gelişmelerde bu yönde tehlike sinyalleri vermektedir. Mevcut isla-
mileşme
ve gelenekiere dönme
çabaları.içinde sele-
fılik,
asabiyet ve kabilecilik ruhu ön plana
çıkmaktadır. Çagdaş araştırmacılardan
Amri Shikhsaidov,
Dagıstan'daki
benzeri bir duruma
işaretederek.
bunun yerel ve merkezi idarecilerin dikkatinden kaçtıgını ifade etmektedir. !dil Ural bölgesinde de benzeri bir durum söz konusudur. Ancak bu bölge- de daha çok sufiligi
dışlayanselefl' bir çizgiye dogru
gidişten
bahsedilebilir. Ancak
safıligeönem veren gruplar da·
vardır.Kabileci bir
anlayışla,kendilerini üstün gören Müslüman Araplara
karşı eşitlikmücadelesi yapan
akıl
(rey)
taraftarıMürcie'nin (Murji'ah)
görüşlerinin bir devamcısı olarak ortaya çıkan Hanefılik, Is-
Iam'ın
Türkistan'da dogan ve
Kırım'akadar uzanan (eski
Altınordu cografyasıiçerisinde) bir
anlayış şeklidir.Bugünkü hukuk
kodifıkasyonunabenzer
bahar 2006 - E skiYeni RJ -
en orijinal kodifıkasyon da geçrı:ıişte, islam dünya-
sında,
sadece Hanefi fakinierince (11-13.
asırlararasında) ve toplumsal şartlar göz önünde bulun- durularak
yapılmıştır.Hanefi-M aturidl
anlayış şehirli hayatın yapısına en uygun anlayış olarak göze
çarpmıştır.
Ancak 13-14.
asırlardanitibaren, özel- likle şehir hayatın
ın(medeni-urban) zayıtlamasıyla
Hanefi hukukçularının yaratıcı düşünceleri kesintiye
ugramıştır.
Bu
zayıflamaylabirlikte
kısazamanda gerek hukuk açısından gerekse inanç açısından akıl
cılıktan bir uzaklaşma yaşanmıştır. Bu durum günü- müze kadar devam
etmiştir.Sadece isim olarak kal-
mış olan · Hanefı1ik-Maturidilik, Türkistan başta ol- mak üzere Kafkasya, Idil-Ural ve Kırım'da halen ya-
şayan
bir
anlayıştır.Bu
anlayışınbugünkü
yaşananhaliyle bile Kuzey-Batı Kafkasya'daki olumlu etkileri
çagdaş
araştırmacıların gözünden kaçmamaktadır.
Birkaç y'ıl önce Rusya Bilimler Akademisi Et- noloji ve Antropoloji Enstitüsü
uzmanlarıncaKaf- kasya'da
yapılanbir
araştırmada,Hanefi-Maturidl
anlayışın
hakim oldugu ve daha çok
şehirli hayatınınyaşandıgı Kuzey-Batı Kafkasya Müslümanlarının mil- li kültür ve gelenekleriyle
kaynaşmış"dünyevl bir is- lam"a yönelik sakin bir
yaşamlarınınoldugu belirtil-
miştir. Araştırmacdar, "farklı
zihniyetiere tahammül ve islam dışı geleneklerle barış içinde yaşayabilme olgusu" nun Sünni1igin Hanefi mezhebine özgü oldu- gunu ifade etmekte~irler. Hatta, aynı araştırmacı
lar, Hanefı1igin "degişen etno-kültürel ortama ve ye- ni
gelişmelere başarılıbir
şekildeuyum saglayan"
esnek
yapısına işaretetmektedirler.
Yukarıda anılan hususlara ilave olarak, bugün Rusya genelinde en önemli problemler; din alanın
da kalifiye (hatta standart bilgiye sahip) eleman ek- sikligi, bu elemanları yetiştirecek ciddi bir üniversi- te veya enstitünün
bulunmayışıveya var
olanlarınyetersizligi, kitap vb. mal zeme
ihtiyacıve genel ola- rak din egitiminin bütün egitim kurum
larına yaygınlaştırılamamasıdır. Bütün bu problemler giderilme- digi müddetçe Rusya genelinde din, giderek büyü- yen bir problem olarak kalacaktır.
Bölgenin bu problemleri giderme konusunda, yukanda belirttigirniz kendi geleneksel yapısıyla
pek de uygunluk göstermeyen Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Suriye ve Tunus gibi dini anlayış açı
sından gelişmemiş bölgelere ögrenci göndermeleri de meseleyi çözmeyecektir. Bunun en çarpıcı örne-
IIJ EskiYEni - bahar 2006
gi Tataristan'da
yaşanmıştır.Arap ülkelerinde egi- tim gören
bazıimamlar Selefi-Vahhabi egilimleri ile dikkat
çekmişlerdir. Şuanda Moskova'da ve Ka- zan'da açılmış olan islam üniversiteleri ise henüz yüksek din egitimi veren kurumlar olmaktan uzak-
tır.
Bugün Kafkasya'da
sayısızdini egitim kurumu
vardır. Bunların
hiç birisinde yeterli egitime sahip yönetici veya ögretmenler yoktur. Bu kurumlarda
gelişi
güzel programlar uygulanmakta ve alan uz-
manları
tarafindan
hazırlanmamışkitaplar okutul-
maktadır.
Türkiye, her
şeydenönce, Rusya'ya olan cog-
rafı yakınligının
da ötesinde, Rusya'daki hemen
h~men bütün Müslüman kökenli topluluklardan gelen
vatandaşlarının
çokluguyla da dikkat çekmektedir.
Bugün Türkiye'nin her
tarafındaRusya'da
yaşayanTürk
asıllıhalklardan, Azeri Türklerine, Kumuklara, Nogaylara, Karaçaylara, Balkarlara,
AhıskaTürkle- rine, T atarlara
rastlanmaktadır.Bunun
dışındabir- çok bölgede Çeçen, Abhaz. Gürcü, Acar, Çerkes ve Lezginlerle
akrabahgıolan
insanlarıgörmek mümkündür. Rusya ile bu
yakınlıgın dışında,Türki- ye'nin dini
anlayışınınitikad (inanç)
açısındanHane-
fı-Maturidl,
hukuk
açısındanda Hanefi bir
agırlıkta olmasıdiger bir
yakınlıksebebidir.
Başka
bir yönden bakacak olursak; bugünkü Islam dünyası içerisinde Batı i le Dogu ara'sında bir köprü vazifesi gören modernleşmiş yegane islam ülkesi
olması,ciddi bir resmi' dini
teşkilatlanmayasa- hip bulunm ası yönlerinden de Türkiye seçkin bir yere sahiptir. Bu konumu
itibarıylada,
1990'1ı yıllardan
başlayarak,gerek Türkistan
cografyasınage- rekse Rusya'ya yönelik birç()k projede Türkiye'nin
imzası vardır.
Bunu,
Rusya'nın, geçmişteoldugu gi- bi, Panislamizm ya da Pantürkizm ile izah etmek yerine, Türkiye'nin kültürel ve dini
yakınlıkhissetti- gi bu bölgelerde islam'ın saglıklı gelişmesine bir kat-
kıda bulunması şeklinde
degeriendirmesi daha dog- ru
olacaktır.Mevcut faaliyetlerin bilançosu da bunu göstermektedir. Laik bir
yapıy~sahip olan Türki- ye'nin, dini
anlayışınıihraç etmek gibi bir
kaygısınınolmaması ge rekir. Öte yandan, Türkiye'nin kendi dini yapısının istikrarının korunması açısından Rus- ya'daki dini
yapının istikrarınınoldukça önemli
ol~dugu da bir gerçektir. Bu
açıdan bakıldıgındaTürki- ye'nin
Rusya'nındini
gelişmesindeaktif rol · alması
tabiidir. Rusya bunun daha da
gelişmesiiçin
çalışmalı
ve Türkiye ile ortak projeler yürütmelidir.
Türkiye'nin Rusya'daki isiilm'ın saghkh gefiş
m~si yön. ündeki faaliyetleri, tabii olarak Diyanet iş
leri
Başkanhgıv.e Türkiye Diyanet
Vakfı ·vasıtasıylayürütülmektedir. Bu faaliyetler, 2000'den önceki
yıllara
oranla, 2000'den sonraki
yıllardagiderek azalan bir seyir göstermektedir. Bu azalmaya
bazı çagdaş araştırmalardada dikkat çekilmektedir.
Özellikle dini efeman ve akademisyen ihtiyacını kar-
şılamaya
yönelik faaliyetler yok denecek kadar az-
dır.
Halbuki Rusya'daki
Müslümanlarındin konu- sunda yüksek düzeyde
yetişmişeleman
ihtiyacıhe- nüz karşılanmadıgı gibi, Türkiye'deki ilahiyat fakül- teleri
ayarındayüksek din egitimi yapan
kurumlarıda yoktur. Üstelik Rusya'daki okullarda henüz din egitimi de verilmemektedir.
Ayrıca adıgeçen· böl- gelerin idari
yapılarıile dini
yapıları arasındagörü- nüşte Din Işleri Başkanlıgı adıyla kurulan bir devlet
organı
var ise de dini
yapının teşkilatlanmasıkendi haline
bırakılmıştır.Devlet
tarafındanhiçbir
şekildedesteklenmemektedir.
Türkiye Diyanet Işleri Başkanhgı, 1995 yılın
. dan
başlamaküzere, Rusya'daki
Müslümanlarınta- mamının da içinde oldugu Avrasya islam Şurası top-
lantılarını başlatmıştır.
Bu
toplantılarınilki Anka- ra'da 1995'te, ikincisi istanbul'da 1996'da, üçüncü- sü Ankara' da 1998, dördüncüsü Saraybosna'da 2000'de, beşincisi Kıbrıs'ta 2002'de ve altıncısı Is- tanbui'da 2005'te
yapılmıştır.Bu
toplantılarınüçün- cüsünden itibaren Avrasya isiilm
Ş urası Teşkilatı adıylabir
kurumsaliaşmaya gidilmiştir.Diyanet
işleri
Başkanlıgı'nınen
kapsamlıfaaliyeti olan . bu
Şuralarda, birçok meseleler
görüşülmeklebirlikte ciddi anlamda bir
gelişme kaydedilememiştir.Birinci
Şura'da
alınanve diger
Şuralardada üzerinde önem- le durulan dini idareler
arasında"her türlü
ilişkinin geliştirilmesi,kuwetlendirilmesi
v~bu
ilişkileresü- reklilik
kazandırılması" kararınınçok fazla icraya
konulmadıgı açıkça
gözlemlenmektedir. ikinci tslilm
Surası'ndan
itibaren bütün
Şuralarda alınanortak kararlarda "kaliteli din bilginleri" ve "nitelikli din gö- revlisi"
yetiştirmekonusunda
ısrar· edilmesine rag- men bu konuda ortak bir
adımınsadece Azerbay- can ve
Dagıstan'dakurulan ilahiyat Fakülteleri ile
atıldıgı
görülmektedir. Ancak
bunlarında yeterli se- viyede oldugunu söylemek
imkansızdır.Bu arada gerek Azerbaycan ve Dagıstari'da (ilahiyat Fakülte- lerinin
dışında)gerekse
Kafkasya'nındiger bölgele- rinde din görevlisi
yetiştiren sayısızdin egitimi ku-
rumunun hangi müfredatla ne
okuttuklarıve bura- lardan
yetişenierinnitelikleri üzerinde durulma-
maktadır.
Rusya' dan bütün
Şuralara gelen temsilciler (di- ni idare
başkar.ıları,müftüler, müftü
yardımcılan)en üst düzey
şahıslar olmasınaragmen, bölgenin dini
yapısı
konusunda ciddi bilgilerden çok hem detay-
sız
hem de
sıradan(genel olarak bilinen) bilgiler
vermişlerdir.
Bunda bölgedeki dini
kurumsallaşmanın
yetersizligi, devlet desteginden mahrumiyeti ve
iş imkanlarının
oldukça az
olmasınınetkisi büyük- tür.
Türkiye gibi dini
teşkilatlanması oturmuşbir ülkenin
yakın komşusuRusya'da
saglıklıbir din an-
layışının gelişmesinde
daha fazla etkin
olmasısade- ce Rusya Federasyonu'nun degil,
BagımsızDevlet- ler T oplulugu'nun ve hatta
Avrupa'nın yararınadır.Türkiye'deki dini
·hayatın gelişimisadece Türki- ye'de degil Rusya'da ve Orta Asya Cumhuriyetle- rinde de örnek
alınabilecekniteliktedir. Rusya'daki
yapı
göz önünde bulunduruldugunda, bu bölgede:
akla
dayalıdin ve dünya
görüşünün, farklıfikirlere ve inançlara tahammül
gösterebil~nilmi bir din an-
layışının
ve modern degerlerle
yogrulmuşbir
din~yapılanmanın
bir an önce
oluşturulmasıgerekmek- tedir. Bunlar bölgenin geleneksel
yapısınada
aykırıdegildir.
Bunlarıtek
başına gerçekleştirebilecekbir yerel dini
yapılanmanınbölgede bulundugunu söy- lemek de
imkansızdır.Rusya'da
saglıklıbir dini
yapı oluşturmakiçin önce din egitimini bütün okullara yaymak gerekli- dir. Her bölgenin
yapısınauygunbir din egitimi mo- delinin oluşturulması, dogrudan dini egitim veren
kurumların