ARALIK 1962 7
Turizm Konulan ve Yıldız Sarayı
İstanbul — Yıldız Sarayı
Un Pavillon du Palais de Yildiz
Yıldız tepelerinde ilk kasrı III. Selim validesi Mihri Şah Valde Sultan için yaptırtmıştı. Bunu II. Mahmud, daha sonra Abdülmecid’in vaüdesi Bezm-i Âlem Valde Sultanın yaptırdıkları kasır lar takip etmektedir.
Burada II. Mahmud’un inşa ettirdiği Yıldız isimli kasırdan sonra, Malta, Çadır Köşkleri ve Abdülâziz zamanında da büyük Mabeyin daire si yaptırılmıştı.
Fakat Yıldız Sarayımn memleketteki ve dünyadaki şöhreti II. Abdülhamid’in burasını resmî ikametgâh haline getirmesiyle başlamış tır.
Bu suretle Yıldız Sarayı Istanbulda Osmanlı hükümdarlarının dördüncü ve son resmî ika metgâhları olmuştur.
II. Abdülharnid, 7 Nisan 1877 günü Dolma- bahçe Sarayından Yıldıza resmen nakletmiş, 31 Mart vakasından sonra bu sarayda hal’edilmiş, selefi ve biraderi V. Mehmet Reşat Yıldızda ve fat etmiş, sen Osmanlı hükümdarı VI. Mehmet Vahidettin de 17 Kasım 1922 de Yıldız Sarayını ve memleketi terketmişti.
II. Abdülharnid, Yıldız’ı resmî ikametgâh ola rak seçtikten sonra, orada müteaddit yeni bina lar yaptırmış, geniş bir harem kadrosuyla, şeh
zadeler ve sultanlarla bu sarayda 33 sene yaşa mıştır.
Yıldızda, büyük bir kütüphane, müze, ma rangozhane, imalâthaneler, çini fabrikası, tiyat ro, tenezzüh havuzu, hayvanat bahçesi, muhte lif parklar mevcut bulunuyordu.
Halkla ve şehir ile irtibatını kesmiş bulunan hükümdar, dışarıda görülecek yapılacak bütün şeyleri burada toplamış ve her türlü ihtilâttan uzak olarak kendi maiyeti ile bir şehri andıran bu sarayda yaşamıştı.
Yıldız Sarayı da, diğer Osmanlı Sarayları gi bi muhtelif avluları ihtiva ediyor ve Mabeyin merasim daireleri, Harem kısımları ayrı ayrı av lularda kâin bulunuyordu.
Geçen asrın hemen hemen bütün Avrupa hükümdarları, birçok prens ve resmî zevat bu sarayda II. Abdülharnid ye seleflerini ziyaret etmişler, burada misafir olarak kalmışlardı.
Yıldız Sarayı bunlar ve diğer sebeplerle yerli ve yabancı turistlerin alâkasını, tecessüsünü çe ken bir yerdir.
Bir defa II. Abdülharnid gibi çok dikkate şayan bir şahsiyetin kaldığı, yaşadığı daireleri, onlar etrafında alınan emniyet tedbirlerini gö rebilmek bir çok kimsenin merakım giderir.
8 TÜRKİYE TURÎNG ve OTOMOBİL KURUMU
Sonra Harem dairesi ve burasının teşkilâtı da ayrı bir merak konusudur.
Mabeyin dairesi resmî kabullerin yapıldığı, AvrupalI hükümdarların karşılandığı bir bina dır. Şâle ve Merasim köşklemde ise bir çok ya bancı hükümdar misafir edilmiş, burada muhte lif merasimler ve ziyafetler tertip olunmuştur. Yine Mabeyin dairesinde Saltanat Şûrası toplanmış, küçük Mabeyin dairesinde II. Abdül- hamid’e hal’ kararı tebliğ olunmuş ve son Os manlI hükümdarı da burada bulunan yatak oda sını bir sabah saatinde terketmişti.
Bütün bu binalar tarih Ve müzecilik bakımın dan ele alınmalı, merak uyandıran vak’alar o günkü hatıralar arasında hayallerde canlandı rılmalı ve turistler bu geniş binalar manzumesi içinde geçen asrın dikkate şayan saray hayatını görebilmelidir.
Fakat meselelere ne Yıldız Sarayında, ne de başka tarihî yerlerimizde bu zaviyeden hiç bir vakit bakılmamıştır. Küçük Mabeyin dairesinde II. Abdülhamid’e hal’ kararının tebliğ olunduğu odanın eşyaları toplanıp muhtelif yerlere dağı tılmıştır. Bir kaç sene evvel o gün burada serili bulunan büyük halıyı Dolmabahçe saraymda bir depoda görmüştük.
Yabancı hükümdarların misafir edildikleri Şâle ve Merasim Kasırları ise yirmi sene kadar evvel bütün eşyaları alınıp, hatıraları dağıtıla rak modem eşya ile tefriş edilmiş ve beynelmilel konferanslara tahsis olunmuştu.
Yine burada bulunan Almanya İmparatoruy. la, împaratoriçesinin yatak odaları asri maroken iskemleleri bir çay salonu haline getirilmiş ve iki tarihî şahsiyetin yatakları da diğer eşyalar la beraber Dolmabahçe sarayında depolara naklolunmuştu.
AvrupalI hükümdarların ikametleri itibariyle Yıldız Sarayına karşı bazı Garp milletlerinin alâkaları vardır. Onlara ait hatıraları dağıtmak tarih ve müzecilik bakımından kötü bir hareket olmuştur.
Bugün Teknik Okula terkedilmiş olan Harem dairelerinin mimarî karakterlerinin tamamen değiştirilip müteaddit okul binalariyle donatıl ması da buranm tarihî havasını tamamen boz muştur. İstanbulda okul yapılacak bu kadar ge niş saha mevcut iken Teknik Okulu buraya sok mak ve Yıldız Sarayının hüviyetini değiştirmek hatalı bir hareket olmuştur.
Bilhassa hâlen Okulun galiba yatakhanesi ola rak kullanılan ilk ve tarihî Yüdız kasrının bo
zulmaması, mimarî aslının değiştirilmemesi en büyük temennimizdir.
Yıldız Sarayının başta büyük Mabeyin ol mak üzere bazı kısımlarının herhangi bir devlet dairesi yerine Harb Akademilerine tahsis edil mesi, binaların hayatlarının idamesi ve bakım ları itibariyle isabetli olmuştur.
Bilhassa uzun yıllar Akademi kumandalığın- da bulunan rahmetli Orgeneral Ali Fuat Erdem’- in Yıldız Sarayının muhafazasına ve bakımma karşı gösterdiği itina her vakit şükranla anılma ya değer bir mükemmeliyetteydi.
Vaktiyle buradan alman bütün eşyayı yer lerine iade ederek Yıldız Sarayını bir müze hali ne getirmek ve dünyanyın Kızü Sultan diye an dığı, dikkate şayan bir hükümdarın buradaki hayatını canlandırabilmek tarih ve müzecilik va zifelerimiz arasındadır sanırım.
Yıldız Sarayının bu şekilde turizm kaynakla rımızdan biri olacağına da şüphe yoktur.
Eski binalar, hatıralar arasında, lokantalar, istirahat yerleri ve türlü eğlencelerin de ihya edilmesiyle burası pek cazip ve hareketü bir ha le getirilebilir. Fakat buradaki hayatı bilen ve binalann kimlere ait olduğunu, içlerinde geçen hayatı söyliyebilecek kaç kişi kalmıştır.
Tarihe, hatıralara karşı duyduğumuz kayıt sızlık Yıldız Sarayını da bir meçhul yapmıştır.
Halûk Y. ŞEHSUVAROĞLU ı < 1 ] ] ( 1 ] I ] < i <
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi