• Sonuç bulunamadı

Devamlı testosteron yerine koyma tedavisinde nanokanal salınım sistemi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Devamlı testosteron yerine koyma tedavisinde nanokanal salınım sistemi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Devamlı testosteron yerine koyma tedavisinde nanokanal salınım sistemi

Erkek hipogonadizmi, normalden düşük testosteron seviyesine kas kitlesinde azalma, seksüel disfonksiyon, kilo alımı, infertilite, psikolojik bozukluklar ve osteoporoz gibi semptomların eşlik etmesi olarak tanımlanır. Testos- teron yerine koyma tedavisi (TRT) hipogonadizmde stan- dart tedavi olarak uygulanmaktadır. Bu tedavi yama, jel, solüsyon, depo enjeksiyonu, implante edilebilir polimerik parçacıkları içermektedir. Her ne kadar bu tedaviler sıklıkla kullanılmakta ise de hastaların hayat kalitesini etkilemek- tedirler. Bu tedavi yöntemlerinin günlük kullanım, hasta ile temas eden kişide yüksek miktarda testosteron maru- ziyeti, uygun doz aralığının tedavi süresinin tamamında sağlanamaması gibi kısıtlamaları vardır. Sabit, uzun etkili ve sürekli testosteron salınımını sağlayan sistem puberte sonrası erkeklerde testosteron eksikliğine bağlı hipogona- dizmde tedavi seçeneklerini geliştirmiştir. Yazarlar önceki çalışmalarında, nanokanal salınım sistemini (nDS) letro- zole, büyüme hormonu, leuprolide ve interferon gamma gibi ilaçların yanında nanopartiküllerin uzun dönem ve de- vamlı salınımını sağlamak için kullanmışlardı. Cihazın özel- likleri ve çalışma prensibi önceki yayınlarda detaylı olarak anlatılmıştır. Özetle, platform 105 – 107 birbiri ile aynı ilaç salınımını fiziko-elektrostatik sınırlama ile kontrol eden na- nokanalları içeren silikon membrandan yararlanır. İlaçların sabit salınımı her nanokanalın her ilaç için ayrı boyutta ha- zırlanması ve pasif konsantrasyon difüzyonu yöntemiyle salınımıyla sağlanmıştır. Nanokanalların sayısının değişti- rilmesi hedefe göre doz çeşitliliğini sağlar. Cihaz hareketli parçalara ya da güç kaynağına ihtiyaç duymaz. Rezervuar ilacın %90’ı salınana kadar ilaç salınım miktarında düşme sıkıntısını yaşanmaz. Cihaz kolaylıkla farklı ilaçlar için kul- lanılabilir, bu da klinikte geniş ve esnek kullanım kolaylığı sağlanmaktadır. Bu çalışmada nDS, preklinik modellerde uzun etkili ve sürekli testosteron salınımı için kullanılmıştır ve kastre edilmiş ratlarda testosteron seviyesinin fizyolojik seviyeye ulaştırılması amaçlanmıştır.

Ferrati S, Nicolov E, Zabre E, et al.

J Sex Med. 2015 Jun;12(6):1375–80

Bu çalışmada kastre edilmiş erkek ratlar 3 gruba ayrıl- mıştır. İlk gruba testosteron esterleri ile yüklü nDS imp- lantları, ikinci gruba negatif kontrol grubu olarak fosfat tamponlu tuz (PBS) ile yüklü nDS implantları üçüncü gru- ba ise pozitif kontrol grubu olarak 25 mg Testopel® imp- lante edilebilir testosteron polimerik parçacıkları (TPP) ratların sırt bölgesine subkutan olarak anestezi altında yerleştirilmiştir. Kontrol grubu olarak kastre edilmemiş ratlar kullanılmıştır. Safen venden alınan kan örneklerinde santrifüj işlemi sonrası serum testosteron, folikül stimüle edici hormon (FSH) ve luteinize edici hormon (LH) çalı- şılmış, serum testosteron seviyeleri çalışmanın 0., 1., 2., 8. günlerinde ve sonra haftalık olarak çalışılırken FSH ve LH seviyeleri 8., 35., 91., ve 182. günlerinde çalışılmıştır.

Çalışma sonunda implantasyon bölgesi ve implantasyon bölgesinin dışından doku örnekleri otopsi yapılarak his- tolojik incelemeye gönderilmiştir.

Total testosteron seviyeleri, nDS-F1 implante edilen grupta 182 gün boyunca sabit bulunmuştur. Bu grupta ortalama testosteron konsantrasyonu 380 ng/dL± 493 iken kastre edilmemiş grupta ortalama 180 ng/dL±164 ve nDS-PBS grubunda çalışma boyunca sıfır veya sıfıra yakın bulunmuştur. Histopatolojik inceleme sonucun- da nDS-F1 ve nDS-TPP gruplarında implantasyon böl- gesinde normal doku ile karşılaştırıldığında fibrozis ve orta dereceli inflamasyon geliştiği görülmüştür. nDS-PBS grubunda LH ve FSH seviyeleri çalışma boyunca yüksek seyreder iken nDS-F1 ve nDS-TPP grubunda ise FSH ve LH seviyeleri 8. günde düşmüş ve 35. günde fizyolojik seviyeye ulaşmıştır. nDS-F1 grubunda hem LH hem de FSH seviyelerinin 91. güne kadar düşük seyrettiği görü- lürken çalışmanın bitişine kadar (182.gün) nDS-PBS ve nDS-TPP grubuna göre daha düşük seviyelerde olduğu bulunmuştur.

Her ne kadar nDS-F1 grubunda ortalama testoste- ron konsantrasyonu (380 ng/dL±493) kastre edilmemiş

278

ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI Güncel Makale Özeti

(2)

gruba (180 ng/ dL±164) göre yüksek bulunsa da normal testosteron seviyesi aralıkları karşılaştırıldıklarında gruplar arasında istatistiksel farklılık bulunmamıştır. Bu kastre hay- vanlarda nDS implantının fizyolojik sınırlarda testosteron salınımı yaptığını göstermektedir. Bütün implante edilir cihazlarda olduğu gibi burada da fibrotik enkapsülasyon ve fibrozis gözlenmiştir. Oluşan fibrotik enkapsülasyon cihazın testosteron salınımını etkilememektedir. İmmun reaksiyona sebep olmaması ve yara iyileşmesini olumsuz etkilememesi uzun dönem tedavilerde güvenli olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak bu çalışmada testosteron formülünün nDS implant yolu ile 6 aya kadar başarılı şekilde salındığı

gösterilmiştir. nDS platformunun serum testosteron se- viyelerini tedavinin başından sonuna kadar uygun aralık- ta tutarak güncel TRT modalitelerindeki bazı problemleri azaltacağı ve erkek hipogonadizminin uzun süreli tedavi- sinde alternatif olabileceği gösterilmiştir. nDS implantları kronik hastalıklarda uzun dönemli farklı ilaçların da uygu- lanmasına imkan tanımaktadır. Uzun dönemli tedavilerde tekrarlayan implantasyon gereksinimi cihazın yeniden doldurulabilmesi ile önlenebilecektir.

Çeviri

Prof. Dr. Ali Atan1, Uzm. Dr. Melih Balcı2

1Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD

2Ankara Numune EAH Üroloji Kliniği

279

ERKEK CİNSEL SAĞLIĞI

Güncel Makale Özeti

Referanslar

Benzer Belgeler

ile ters orantılı olduğu (kanıt düzeyi 2a); total, biyo-aktif ve serbest T düzeylerinin karotis intima-media kalınlığının ve/veya karotis plak volümü ile ters

Hipogonadizm için testosteron desteği alan prostat kanserli hastalarda nüksü inceleyen bir derlemede (33), yüksek riskli olan hastalarda ve me- tastatik hastalığı bulunan

Tedavi grupları arasında istatistiksel anlamlı değişiklik varken (p=0.042) plasebo ile TT veya plasebo ile AI grupları kıyaslandığında anlamlı değişiklik gözlen-

Düşük testosteron düzeyi olan yaşlı erkeklerde aromataz inhibisyonunun kemik üzerindeki etkisinin araş- tırıldığı bir başka çalışmada ise, 69 hastaya bir yıl sürey- le

Sonuç olarak ratlarda ITT’nun serum T değerinin 10 katı olması spermatogenez için ye- terli görülmüştür (15).. İnsanlarda yapılan çalışmalarda ise ITT düzeyleri serum

Hematokrit seviyelerinde %10 ve daha fazla değişim olan hastaların tedavi sonrası daha yüksek dihidrotestosteron seviyeleri Aghazadeh, M., Pastuszak, A.W., Johnson,

Saat 14’ten önce alınan değerlerde herhangi bir zamanda bakılan testosteron değerinde sirkadyan ri- tim açısından anlamlı bir fark bulunamamış, diğer taraftan 45 yaş altı

Bu çalışmada düşük testosteron düzeyli erkeklerde %2 testosteron jel tedavisi ile TRT doz ihtiyacı, 90 gün sonun- da maksimum testosteron konsantrasyonu ve yan etki- lerin