• Sonuç bulunamadı

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN SINAV KAYGILARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "LİSE ÖĞRENCİLERİNİN SINAV KAYGILARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN SINAV KAYGILARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Prof. Dr. ERCAN YILMAZ Necmettin Erbakan Üniversitesi

eyilmaz@konya.edu.tr Fatih Hayati BEŞİR

Yüksek Lisans Öğrencisi, Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Doç. Dr. Sedat GÜMÜŞ

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi

ÖZET: Bu araştırma, öğrencilerinin sınav kaygısının bazı değişkenler açısından incelenmesini amaçlamaktadır.

Araştırmanın veri toplama grubunu, 2015-2016 eğitim öğretim yılında Konya ili Karatay ilçesinde bulunan bir Anadolu İmam Hatip Lisesinin son sınıfında okuyan toplam 361 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın veri toplama sürecinde, kişisel bilgi formu ve “Sınav Kaygısı Envanteri” kullanmıştır. Verilerin analizinde, t testi ve ANOVA uygulanmıştır. Araştırma sonuçları, cinsiyete göre sınav kaygısı alt boyutlarından kuruntu alt boyutunda anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ayrıca, baba eğitim düzeyine göre sınav kaygısı kuruntu alt boyutunda anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır. Anne eğitim düzeyine göre sınav kaygısı alt boyutlarında anlamlı bir ilişkiye rastlanamamıştır.

Anahtar Sözcükler: Sınav, Sınav Kaygısı, Cinsiyet, Lise Öğrencileri

ABSTRACT:This research aims to examine the high school students' test anxiety in terms of some variables.

The data of the research consists of 361 students studying their last year in an Anatolian Imam Hatip High School in Karatay, Konya during the 2015-2016 academic year. In the data collection process of the research, personal information form and "Test Anxiety Inventory" were used. In analyzing the data, t-test and ANOVA were conducted. According to the results, test anxiety has a significant relationship with gender in the dimensions of delusions. In addition, a significant correlation was found in terms of father’s education level in delusion subscale. According to the mother's education level, it was not found a significant relationship in any test anxiety subscales.

Key words: Examination, Examination Awareness, Gender, High School Students

(2)

GİRİŞ

Eğitim sistemimize yön veren temel ilkelerden birisi yöneltme ilkesidir. Bu ilke, öğrencilerin ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde farklı program veya okullara yönlendirilmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır.

Mevcut uygulamada ise üst öğretim kademlerine geçişlerde öğrencilerin merkezi sınavlardan aldıkları puanlar çok büyük oranda belirleyici olmaktadır. Örneğin, lise öğrencilerinin yükseköğretime geçişleri Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan YGS-LYS sınavları sonucunda gerçekleştirilmektedir.

Bireylerin gelecekleri üzerinde çok önemli bir etkiye sahip olan yükseköğretim kademesine geçişi belirleyen merkezi sınavların hem öğrenciler hem de aileleri üzerinde önemli bir baskıya sebeb olduğu bilinmektedir. Bu durum, bazı öğrenci ve ailelerinin sınav başarısızlığını bir ölüm kalım meselesi haline getirmelerine sebeb olabilmektedir. Sınav kaygısının bu şekilde çok yükseğe çıkmasının ise akademik başarı ve sınav performansı üzerinde genellikle olumsuz bir etki yaptığı düşünülmektedir (Hanımoğlu ve İnanç, 2011).

Sınav kaygısı ve öğrenci başarısı arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmaların birçoğu da kaygı ile başarı arasında negatif bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır (Öner, 1990; Erkan, 1991; Gündoğdu, 1994; Yıldırım ve Ergene, 2003).

Sınav kaygısı, sınav veya benzer bir değerlendirmede başarısız olma olasılığı karşısında ortaya çıkan psikolojik ve davranışsal tepkiler olarak tanımlanabilir (Zeidner, 1998). Sınav kaygısı ile ilgili araştırmaların ilk kez ortaya çıkmaya başladığı 1960’lı yıllarda sınav kaygısı tek boyuttan oluşan bir ölçek ile ölçülebilecek tekil bir özellik olarak düşünülmekteydi. Ancak, sonraki yıllarda sınav kaygısının kuruntu ve duyuşsallık şeklinde iki alt boyuta sahip olduğu konusunda genel bir kabul ortaya çıkmıştır (Cassady ve Johnson, 2002). Daha çok bilişsel süreçlerle ilişkili olan kuruntu boyutu bireyin kendisi ile ilgili olumsuz değerlendirme ve düşüncelerini içerirken, duyuşsallık boyutu hızlı kalp atışları ve mide bulantıları gibi fizyolojik tepkilerden oluşmaktadır (Spielberger ve Vogg’tan aktaran Bacanlı ve Sürücü, 2006).

Öğrencilerde oluşan sınav kaygısının en önemli nedenlerinden birisinin aile olduğu düşünülmektedir.

Bunun temel nedeni olarak ailelerin genellikle çocukları için yüksek beklentiler ortaya koymaları ve çocuklarda bu beklentiyi karşılayamama korkusunun ortaya çıkması olarak gösterilebilir. Ülkemizde yapılan bazı araştırmalar da anne-baba tutumları ile öğrencilerin sınav kaygıları arasından anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır (Kısa, 1996; Gökçedağ, 2001; Akgün, Gönen ve Aydın, 2007). Ancak, anne-baba tutumları ile sınav kaygısı arasından anlamlı bir ilişki olmadığı sonucuna ulaşan çalışmalar da mevcuttur (Bozkurt, 2004;

Hanımoğlu ve İnanç, 2011).

Sınav kaygısını etkileyen bir diğer önemli değişkenin ise cinsiyet olduğu düşünülmektedir. Cinsiyet ile sınav kaygısı arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmaların sonuçları arasında da bazı farklılıklar bulunmaktadır (Duman, 2008). Ancak, mevcut çalışmaların çok büyük bir kısmı kızların sınav kaygı düzeylerinin erkeklere göre anlamlı derecede yüksek olduğu sonucuna ulaşmıştır (Alyaprak, 2006; Duman, 2008; Kısa, 1996; Bozkurt, 2004; Akgün, Gönen ve Aydın, 2007).

Aile çocuğun kişilik yapısının oluşturulduğu ve gelişim evreleri açısından önemli zamanların yaşandığı bir ortam olup, anne ve babanın çocuk üzerindeki etkisi çocuğun kişilik özelliklerinden ziyade kişilik yapısına ileri yaşam dönemlerinde çocuğun eğitim ve mesleki tercihlerinde gibi vb. alanlarda kendisini göstermektedir.

Bu da çocuğun üzerinde anne-babanın önemini ortaya koymaktadır (Yörükoğlu, 2002).

Evlerde ebebeyneler tarafından uygulanan disiplin, kısıtlayıcı davranışlar, okullardaki otoriter yapı ve eğitim anlayışı, öğretmenlerin davranışlarındaki soğukluk ve kırıcı inceltici eylemleri, cezaların verili şekilleri, derslerdeki verilen notlar ve ders ve sınıf geçmedeki zorluklar, sınav kaygısının küçük yaşlarda gelişmesine olanak sağlayan koşulları meydana getirmektedir(Öner, 1990).

Jerkins (1996), kaygılı ve nevrotik annelerin çocuklarının da kaygılı olduğunu, kaygılı anne-babaların çoğunlukla çocuklarından seviyelerinden çok üst düzeyde beklentilerinin olduğu, onlara sevgi ve desteği ancak kendi beklentilerinin olması halinde gösteren kişiler olduğu gözlemlenmiştir.

Öğrencilerin sınav kaygıları ile anne-baba tutumları arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalar da yapılmıştır. Örneğin; Kısa (1996) dershaneye devam eden lise son sınıf öğrencilerinin sınav kaygılarıyla anne- baba tutumları arasındaki ilişkiyi incelemiş, öğrencilerin sınav kaygılarının yüksek yada düşük olması ile anne- baba tutumlarının arasında anlamlı düzeyde bir ilişkiyi bulamamıştır. Ancak, kız öğrencilerin sınav kaygısı düzeylerinin erkek öğrencilere nazaran yüksek olduğunu ve öğrencilerin yaşlarının ilerledikçe sınav kaygılarında azalma olduğunu bulmuştur. Bu bulgulardan anne-baba tutumları ile sınav kaygısı arasında anlamlı ilişkiler olmadığını ama sınav kaygısının cinsiyete ve yaşa göre farklılık gösterdiğini tespit etmiştir.

(3)

Anne-baba tutumları ile öğrencilerin sınav kaygıları arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmaların sonuçları değerlendirildiğinde; bazılarında anne-baba tutumlarının çocukların sınav kaygısı düzeyleri ile ilişkili olduğu, bazılarında ise anne-babaların tutumlarının çocukların sınav kaygılarıyla ilişkili olmadığı görülmektedir.

Yukarıda özetlenen araştırmaların sonuçları değerlendirildiğinde; öğrencilerin sınav kaygılarının anne- baba tutumları ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.

AMAÇ

Bu araştırma lise son sınıf öğrencilerinin anne-baba tutumlarının sınav kaygılarını yordayıp

yordamadığını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu genel amaç kapsamında aşağıdaki üç alt soru cevaplandırılmaya çalışılmıştır:

1. Lise son sınıf öğrencilerinin cinsiyetlerine göre sınav kaygısı toplam puanları arasından anlamlı bir farklılık var mıdır?

2. Lise son sınıf öğrencilerinin baba eğitim düzeyine göre sınav kaygısının alt boyutlarının puanlarında anlamlı bir farklılık var mıdır?

3. Lise son sınıf öğrencilerinin anne eğitim düzeyine göre sınav kaygısının alt boyutlarının puanlarında anlamlı bir farklılık var mıdır?

YÖNTEM 2.1. Araştırma Modeli

Bu araştırma, ilişkisel tarama modelindedir. Araştırmada öğrencilerin sınav kaygıları; cinsiyet, baba ve anne eğitim düzeyi; öğrenim masraflarının karşılanma durumu değişkenlerine göre incelenmiştir.

2.2. Araştırma Grubu

Araştırmanın evrenini 2015 -2016 eğitim-öğretim yılında Konya ili merkez ilçesi olan Karatay ilçesinde öğrenim gören imam hatip lisesi öğrencilerinden oluşmuşturturmaktadır. Araştırmada tek örneklem grubu üzerinde çalışılmış ve öğrenim gören toplam 361 öğrenciden veri elde edilerek yapılmıştırmiştir. Öğrencilerin 310 (% 85,9) kız, 51 (% 14,1) erkek öğrencilerden oluşmaktadır.

2.3. Veri Toplama Araçları

Araştırmada, demografik bilgiler, hazırlanan bir anket formu ile, s toplanmıştır. Sınav kaygısına ilişkin veriler ise, Spielberg (1980) tarafından geliştirilen Sınav Kaygısı Envanteri ile toplanmıştır.

Sınav Kaygısı Envanteri

OrBu çalışma kapsamında, ijinali Spielberger tarafından geliştirilen Sınav Kaygısı Envanteri (SKE’) kullanılmıştır. Dört dereceli likert tipi bu ölçek nin Öner (199089) tarafından Türkçe ’ye uyarlaması yapılnmıştır. SKE’nin yapı geçerliğini belirlemek amacı ile Betimleyici ve Doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda SKE’nin Kuruntu ve Duyuşsallık olmak üzere iki boyuttan oluştuğuna karar verilmiştir. Kuruntu boyutunda 12, Duyuşsallık boyutunda da 8 olmak üzerean SKE toplam 20 madde vardırden oluşmaktadır. Bu maddelerden 12’si kuruntu, 8’i ise duyuşsallık boyutu ile ilgilidir. SKE, dörtlü derecelemeli likert tipi bir ölçektir. SKE’nin geçerliğini belirlemek için Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri ile SKE’nin alt ölçeklerinden ve tümünden alınan puanlar arasındaki ilişki katsayıları belirlenmiştir. SKE’nin Kuruntu ve Duyuşsallık alt ölçekleri ile Sürekli kaygı puanları arasındaki korelasyonlar .45 ila .60 ve Durumluk kaygı puanları ile korelasyonları .39 ile .70 arasında değiştiği görülmüştür. SKE’nin güvenirliğini belirlemek için test-tekrar test korelasyon katsayılarının .90 ile .70 arasında değiştiği tesbit edilmiştir. SKE’nin ölçek maddelerinin iç tutarlığını belirlemek için hesaplanan iç tutarlık katsayılarının .93 ila .94 arasında değiştiği saptanmıştır. SKE’den alınan puanın yüksekliği sınav kaygısı düzeyinin yükseldiğini yansıtmaktadır. Ölçekten toplam 20-80 arasında puan alınmakta, yüksek puan yüksek sınav kaygısı anlamına gelmektedir. dır. Ölçekten her alt boyuttan ayrı ayrı puanlar ve tümünden toplam puan alınabilmektedir. SKE ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri için ayrı ayrı normları çıkarılmıştır. Dolayısıyla SKE bu araştırmanın çalışma grubunu oluşturan öğrencilerin sınav kaygı düzeylerini değerlendirmede kullanılabilecek bir ölçme aracıdır.

Kişisel Bilgi Formu

Araştırma da kullanılan kişisel bilgi formunda, öğrencilerin cinsiyetini, anne ve babaların eğitim

(4)

2.4. Verilerin Analizi

Verilerin çözümlenmesi bilgisayardaanalizinde istatistik paket programlarından SPSS’in 17 sürümü kullanılmıştırarak gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin cinsiyete göre sınav kaygılarının alt boyutlarının puan ortalamasındaki farklılık t testi ile; baba eğitim düzeyindeki farklılık anova; öğrenim masraflarının karşılanma durumu değişkenlerine ve anne eğitim düzeyine göre farklılaşma krustall Wallis ile testi incelenmiştir.

Bulguların anlamlılığı konusundaki yorumlar olup olmadığının yorumlanmasında .05 anlamlılık düzeyi ölçüt alınmıştırgöz önünde bulundurularak yapılmıştır.

BULGULAR

Bu bölümde, uygulanan istatistiksel analizler sonucunda elde edilen bulgular ve açıklamaları araştırma amaçlarının sırasına göre verilmiştir. Yukarıda belirtilen araştırma sorularına cevap bulmak amacı ile yapılan istatistiksel analizlerin sonuçları sunulmuştur.

Tablo 1: Öğrencilerin Sınav kaygısının Katılımcılarının Alt Boyutlarına İlişkin Verilerinin Cinsiyet Değişkenine Göre Karşılaştırılmasına Yönelik T-Testi Sonuçları

Sınav Kaygısı Cinsiyet N X ss t pp

Duyuşsallık Kadın 310 17,19 4,96 2,015 ,045

Erkek 51 15,71 4,10

Kuruntu Kadın 310 24,11 8,23 ,976 ,330

Erkek 51 22,92 7,40

Lise öğrencilerinin sınav kaygısının cinsiyetlere göre; Duyuşsallık alt düzeyine ait çıkan sonuçlara göre kız öğrencilerinin puan ortalaması 17,19 ve erkek öğrencilerin puan ortalaması 15,71 olduğu görülmüştür. t değeri 2,015 olarak hesaplanmıştır. Burada p= 0,045 olduğundan anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir.(p<0,05) Kuruntu alt düzeyine ait çıkan sonuçlara göre kız öğrencilerinin puan ortalaması 24,11 ve erkek öğrencilerin puan ortalaması 22,92 olduğu görülmüştür. t değeri 0,976 olarak hesaplanmıştır. Buna göre bir anlamlı farklılık tespit edilememiştir. (p>0,05)

Tablo 2: “Öğrencilerin Sınav kaygısının Alt Boyutları Düzeyinin Baba Eğitim Düzeyi Okul Türü Değişkenine Göre İstatistiksel Verileri”

Sınav Kaygısı

Baba Eğitim

Düzeyi N ss F p

Gruplar Arası Fark (Tukey)

Duyuşsallık

1.İlkokul 208 16,96 4,71 1,354 ,257

2.Ortaokul 53 15,96 4,23

3.Lise 57 17,42 5,35

4. Üniversite 43 17,81 5,59

Kuruntu

1.İlkokul 208 23,41 7,77 4,165 ,006

1-4

2.Ortaokul 53 22,61 6,90 2-4

(5)

3.Lise 57 24,21 8,43

4. Üniversite 43 27,82 9,71

Lise öğrencilerinin sınav kaygısının Baba Eğitim Düzeyine göre; Duyuşsallık alt düzeyine ait çıkan sonuçlara göre eğitim basamakları arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir p=0,257 (p<0,05). Ancak Kuruntu alt düzeyinde öğrencilerin aldıkları puanlarla baba eğitim düzeyi arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur [F= 4.165, p<.05]. Bu anlamlı farklılık ilkokul ile üniversite ve ortaokul ile de üniversite okul düzeyleri arasında anlamlı düzeyde bir ilişki vardır.

Tablo 3: “Öğrencilerin Sınav kaygısının Alt Boyutları Düzeyinin Okul Türüanne Eğitim Düzeyi Değişkenine Göre İstatistiksel Verileri”

Sınav Kaygısı

Anne Eğitim Düzeyi

N ss F p

Gruplar Arası Fark

(Tukey)

Duyuşsallık

1.İlkokul 208 17,05 4,43 ,751 ,558

2.Ortaokul 53 17,07 4,75

3.Lise 57 16,56 6,08

4. Üniversite 43 13,00 4,66

Kuruntu

1.İlkokul 208 23,62 7,48 1,760 ,136

2.Ortaokul 53 25,59 10,06

3.Lise 57 23,88 10,51

4. Üniversite 43 17,00 ,00

Lise öğrencilerinin sınav kaygısının Anne Eğitim Düzeyine göre; Duyuşsallık ve Kuruntu alt düzeylerine ait çıkan sonuçlara göre eğitim basamakları arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir p=0,558 ve p=0,136 (p<0,05).

Yıldız (2007) yapmış olduğu çalışmada sınav kaygısı duyuşsallık alt boyutu ile bazı değişkenler arasında bir ilişki bulmuştur. Benzer şekilde Taşdemir (2003) de yapmış olduğu çalışmada bazı değişkenlere göre sınav kaygısı duyuşsallık alt boyutu arasında anlamlı bir ilişki bulmuştur. Her iki araştırmada elde edilen bulgular paralellik göstermektedir.

Öğrencilerin anne baba tutumlarındaki aşırılık arttıkça sınav kaygısı düzeylerinin artması beklenilen bir durumdur. Olumsuz tutumlara sahip olan öğrenciler büyük olasılıkla sınavlarda başarılı olma ile ilgili kaygı yaşayacaklardır ve muhtemelen bir başarısızlık durumu bu öğrenciler için yıkıcı olacaktır. Buna bağlı olarak, olumsuz tutumlar öğrencilerin sınav öncesinde ve sınav sırasında kaygılanmaları ve buna bağlı olarak fizyolojik tepkiler (mide bulanması, baş dönmesi, kalbin daha hızlı çarpması gibi) vermesi muhtemeldir. Olumsuz tutumlara sahip olan öğrencilerin, sınav kaygısı duyuşsallık boyutu puanlarının yükselmesinin, olumsuz tutumlara sahip öğrencilerin bir kimsenin başarılı olabilmesi için başarılı performans göstermesi gerektiği;

(6)

kaynaklandığı düşünülebilir. Çünkü Kırdök’e (2004) göre kişi performanstaki başarıyı kişiliğin başarı düzeyinin bir göstergesi olarak kabul ediyorsa bu durum kaygı üretebilecektir. Bu durum hata yapmaktan korkma, mükemmel olmayan hiçbir şeyi kabul etmeme olarak ifade edilmektedir. Öğrenci kendisi için çıtayı yükseklere taşımış ise neticenin gerçekleşmeme olasılığı kişide kaygıya neden olabilecektir.

Sonuç ve Öneriler

Bu çalışma cinsiyet ve anne-baba eğitim düzeylerinin lise öğrencilerinin sınav kaygılarını yordayıp yordamadığını incelemektedir. Birçok çalışmanın sınav kaygısı ile akademik başarı arasında anlamlı bir ilişki ortaya koyduğu düşünüldüğünde, sınav kaygısı ile ilişkili faktörlerin ortaya çıkarılması önem taşımaktadır.

Mevcut çalışmaların birçoğunun aksine bu çalışmada sınav kaygısı ile cinsiyet değişkeni arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bu sonuç, cinsiyet ve sınav kaygısını incelemeye yönelik daha fazla ve detaylı araştırmalara ihityaç duyulduğunu ortaya koymaktadır.

Anne-baba eğitim düzeyleri ile sınav kaygısı arasındaki ilişki incelendiğinde ise sadece babanın eğitim düzeyi ile sınav kaygısının kuruntu alt boyutu arasında anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sonuca göre, babaları üniversite mezunu olan çocukların kuruntu alt boyutu düzeyindeki sınav kaygıları babaları ilkokul ve ortaokul mezunu olan çocukların bu düzeydeki sınav kaygılarına göre daha yüksektir. Bu sonuç, üst seviyede eğitime sahip olan ebeveynlerin çocukları için daha yüksek beklentiler oluşturdukları ve bunun da öğrencilerin sınav kaygısını artırdığı şeklinde yorumlanabilir. nav kaygısının öğrenci başarısı üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, başarısızlığın yüksek olması problem teşkil etmektedir. Sınav kaygısının akademik başarıyı olumsuz yönde etkilediği birçok araştırma ile saptanmıştır (Culler ve Hollahan, 1980; Morgan, 1981; Başarır, 1990; Erkan, 1991; Gündoğdu, 1994;). Sınav kaygısı yüksekliği arttığı yönünde elde edilen bulgular, öğrencilerin sınavlara yönelik olarak bilgilerinden çok, bir güç karşısında kendi durumlarına razı olma yönünde davranış sergilediklerini göstermektedir.

Öğretmenlerin öğrencileri sınavla disipline etme girişimlerinde olmamaları yönünde bilgi verilmeli.

Öğrencilerin başarıya da başarısızlığa da aynı düzeyde tepki vermelerini sağlamak amacıyla ya grupla ya da bireysel psikolojik danışma faaliyetleri uygulanabilir. Sınavların bir geri bildirim aracı olduğu konusunda öğrencilerin ve öğretmenlerin bilinçlendirilmesi amacı ile çalışmalar yapılabilir.

Bu araştırmada kız ve erkek öğrencilerin sınav kaygıları arasında bir fark çıkmamıştır. Bu bulgu sınavların, her iki cinsiyetten öğrenci üzerinde de aynı etkiye neden olduğu şeklinde yorumlanabilir.

Okullarda yapılan danışman faaliyetlerinin, sınav kaygısını azaltmaya yönelik grupla veya bireysel danışmanlık faaliyetlerinde grup için psikolojik danışma uygulamaları yapmaları ve sınav kaygısını azaltmada etkisi birçok araştırma ile belirlenmiş (Altmaier ve Woodwards, 1981; Brown ve Nelson, 1983; Dendato ve Diener, 1986; Spielberger ve Vagg, 1987; Erkan, 1997) sınav kaygısı yüksek olan öğrencilerde uygulamasının yapılması gerektiği düşünülmektedir.

Sınav kaygısı birden ortaya çıkan bir durum değildir, sınavlardan çok önce kişide oluşmaktadır. Bu nedenle sınav kaygısının ortaya çıkmasını beklemeden okul psikolojik danışman öğretmenleri tarafından öğrencilerin anne-baba tutumları belirleyerek sınav kaygısı ile ilgili risk oluşturması muhtemel öğrencilere rehberlik faaliyetleri yapabilirler.

Sınav kaygısı, anne-baba tutumu ile ilgili olarak okul psikolojik danışman öğretmenleri tarafından velilere yönelik seminerler düzenlerken bu bilgileri de dikkate alarak hazırlık yapmalarının yararlı olacağı mütalaa edilmektedir.

Bu araştırmada bağımsız değişkenler sınav kaygısını her ne kadar yorduyor olsalar da sınav kaygısını yordayan diğer değişkenleri belirlemek sınav kaygısı ile başa çıkmada büyük önem taşımaktadır.

Sınav kaygısı ile ilgili yapılacak süreç araştırmalarının, özellikle bir yere gelebilmenin sınavlarda iyi performans göstermeye bağlı olduğunun geniş bir kitle açısından önemli neticeler doğuracağı düşünülmektedir.

(7)

KAYNAÇA

Abacı, R. (1986). “Demokratik, Otoriter ve İlgisiz Olarak Algılanan Anne-baba Tutumlarının Çocuğun Kaygı Düzeyi ile ilişkisi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Akgün, A., Gönen, G., & Aydın, M. (2007). The investigation of anxiety levels of primary school science and mathematics teacher students’ according to some variables. Electronic J. Soc. Sci. C, 6, 283-289.

Alyaprak, İ. (2006). Üniversite Sınavına Hazırlanan Öğrencilerde Sınav Kaygısını Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Bozkurt, N. (2004). Bir grup üniversite öğrencisinin depresyon ve kaygı düzeyleri ile çeşitli değişkenler arasındaki ilişkiler. Eğitim ve Bilim, 29(133).

Cassady, J. C., & Johnson, R. E. (2002). Cognitive test anxiety and academic performance. Contemporary educational psychology, 27(2), 270-295.

Duman, G. K. (2008). İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin durumluk sürekli kaygı düzeyleri ile sınav kaygısı düzeyleri ve ana-baba tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü.

Başarır, D. (1990) Ortaokul son sınıf öğrencilerinde sınav kaygısı, durumluluk kaygı, akademik başarı ve sınav başarısı arasındaki ilişkiler. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). HTÜ, Ankara.

Bilal, G. (1984), “Demokratik Ve Otoriter Olarak Algılanan Anne-Baba Tutumlarının Çocukların Uyum Düzeyine Etkisi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara

Burns, D. D. (1980), “The Perfectionst’s Script For Self-Defeat”, Psychology Today,

Cassady, C. J. (2004), “The Influence Of Cognitive Test Anxiety Across The Learning Testing Cycle”, Learning and Instruction, 14, 569-572.

Eker, D. ve Arkar, H. (1995) “Çok Boyutlu Sosyal Destek Ölçeği’nin faktör yapısı, geçerlik ve güvenirliği”.

Türk Psikoloji Dergisi, Cilt:10, Sayı:34, Haziran, 45-55, Ankara.

Erkan, Serdar. (1991) Sınav kaygısının öğrenci seçme sınavı başarısı ile ilişkisi. (Yayınlanmamış Doktora Tezi).

A.Ü, Ankara.

Erkan, Zülal (1997) Grup rehberliğinin yüksek sınav kaygısı üzerindeki etkisine yönelik bir çalışma. III. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresi Bilimsel Çalışmaları, Adana, 89-96.

Ekşi, P.(1998),“Sınav Kaygısının Üniversite Adayı Ergenlerde İncelenmesi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul

Eskin, M. (1995) Reliability of the Turkish version of Perceived Social Support from Friends and Family Scales, Scale for İnterpersonal Behavior and Suicide Probability Scale. Journal of Clinical Psychology, 49, 515-523.

Gökçedağ, S. (2001), “Lise Öğrencilerinin Okul Başarısı Ve Kaygı Düzeyi Üzerinde Anne- Baba Tutumlarının Etkilerinin Belirlenip Karşılaştırılması”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir.

Gündoğdu, M. (1994). The relationship between helpless explanatory style, test anxiety and academic achievement among sixth grade basic education students. Yayınlanmamış master tezi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara.

Güçray, Sonay (1996) Aile ve arkadaşlardan algılanan sosyal destek bireylerarası ilişkilerde yeterlik ve karar verme ilişkileri. (Basılmamış Doçentlik Tezi).

Güneri, O.Y. (1997) “Durumluluk ve Sürekli Kaygı ile Sınav Arasındaki İlişki”. III. Ulusal Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresi Bilimsel Çalışmaları. Ç.Ü. Adana.

Güneysu S., Bilir B. (1988), “Üniversite Gençlerinin Kendini Kabul Düzeylerine Algılanan Ana- Baba Tutumlarının Etkisi”, Psikoloji Dergisi, 6 (22), 127-131

Bacanlı, F., & Sürücü, M. (2006). ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinin sınav kaygıları ve karar verme stilleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi. Kuram ve Uygulamada Egitim Yönetimi Dergisi, 12(1), 7-35.

Hanımoğlu, A. G. E., & İnanç, B. Y. (2011). Seviye Belirleme Sınavına Girecek Olan ilköğretim ikinci Kademe Öğrencilerinde Sınav Kaygısı Mükemmeliyetçilik Ve Anne baba Tutumu Arasındaki ilişkinin

incelenmesi. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 20(1).

Kawamura, K., Hunt, S., Frost, R., Di Bartolo, P. (2001), Perfectionism, Anxiety And Depression. Are The Relationship Independent?, Cognitive Therapy And Research, 25 (3), 291-301

(8)

Keskin B. (2001), “Endüstri Meslek Liselerinde Sınava Giren Öğrencilerin Sınav Kaygısıyla Bas Etmelerini Sağlamak Üzere Yapılan Bir Çalışma”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Kılıççı, Y. (1981), “Üniversite Öğrencilerinin Kendilerini Kabullerini Etkileyen Etmenler”, Yayınlanmamıẟ Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Kırdök, O. (2004), “Olumlu ve Olumsuz Mükemmeliyetçilik Ölçeği Geliştirme Çalışması”, Yayınlamamış Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.

Kısa, S. S. (1996), “ İzmir İl Merkezinde Dershaneye Devam Eden Lise Son Sınıf Öğrencilerinin Sınav Kaygılarıyla Anne-baba Tutumları Arasındaki İlişki”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir.

Lamborn, S., Mounts, N., Steinberg, L., Dornbusch, S. (1991), Patterns of Competence and Adjustment Among Adolescents From Authoritative, Authoritarian, Indulgent and Neglectful Families, Child

Development, 62 (5), 1049-1065.

Liebert, R., Morris, L. (1970), “Relationship of Cognitive and Emotional Component of Test Anxiety to Physiological Arousal Andacademic Performance”, Journal of Consulting and Clinical Psyychology, 35 (3), 332-337

Man, F. Hall, V. Stout, D. (1991), “Neurotic Nucleus and Test Anxiety”, The Journal of Psychology, 125 (6), 671-675.

Öner, N. (1990), Sınav Kaygısı Envanteri El Kitabı, Yükseköğretimde Rehberliği Yayma Vakfı Yayını No:1, İstanbul.

Yıldırım, İ., & Ergene, T. (2003). Lise son sınıf öğrencilerinin akademik başarılarının yordayıcısı olarak sınav kaygısı, boyun eğici davranışlar ve sosyal destek. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 25(25).

(1997) Türkiye’de Kullanılan Psikolojik Testler: Bir Başvuru Kaynağı. 3. Baskı, Boğaziçi Üniversitesi Matbaası, İstanbul.

Özer, A. K. (2002), Kaygı: Sınanma Duygusuyla Baş Edebilme, İstanbul. Sistem Yayıncılık.

Spielberger, C. (1972), Theory and Research in Anxiety, New York, Academic Press. Sumi, K., Konda, K.

(2002), Relationship Between Neurotic Perfectionism, epression,

Anxiety and Psychosomatic Symptoms: A Prospective Study Among Japanese Men, Pesonality and Individual Differences, 32 (5) , 817-826

Sorias, Oya (2000) Yaşam stresine karşı koruyucu olarak sosyal destek. V. Ulusal Psikoloji Kongresi, Psikoloji- Seminer Dergisi Özel Sayısı, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayını, 8, 805-811.

Soylu, Ö. ve Güçray, S. (2000) Üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerin ailelerinden sosyal destek algılayıp algılamama durumlarına göre psikolojik belirtiler yönünden incelenmesi. VII. Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresi Özet Kitabı, 84-85.

Sümer, N., Güngör, D. (1999),” Çocuk Yetiştirme Stillerinin Bağlanma Stilleri, Benlik Değerlendirmeleri ve Yakın İlişkiler Üzerindeki Etkisi”, Türk Psikoloji Dergisi, 14 (44), 35-62

Taşdemir, Ö. (2003), “Üstün Yetenekli Çocuklarda Mükemmeliyetçilik, Sınav Kaygısı, Benlik Saygısı, Kontrol Odağı, Öz-Yeterlilik ve Problem Çözme Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Trabzon.

Uzman, Ersin (2004) Sosyal destek düzeyleri farklı üniversite öğrencilerinin kimlik statüleri. Eğitim Araştırmaları, 4, 15, 110-121.

Yıldız, H. Y. (2007), “Sınav Kaygısı, Anne-Baba Tutumları ve Mükemmeliyetçilik Arasındaki İlişkinin İncelenmesi”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Yörükoğlu, A. (2002), Çocuk Ruh Sağlığı, Özgür Yayınları, Ankara

Zeidner, M. (1998). Test Anxiety: The State of The Art. New York: Plenum Press.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kalıcı mıknatıslı senkron motorların tasarım optimizasyonlarında YAKA-PSOA ile elde edilen motor geometrileri için SPEED programı ile yapılan analiz sonuçlarında elde

ATD, HBB ve Kontrol gruplar›n›n bellek, dikkat ve yönetici ifllevleri ölçen befl nöropsikolojik testten (WMS-R, Stroop Testi TBAG Formu, ‹ST, ‹T ve RSPM) ald›klar› top-

Badehu küçük pek küçük bir kızcağız, mektebin heyet-i tedrisiyesiyle bir temsil-i mesaiyesi gibi kabul olunabilecek kadar muvaffakiyetle, hiç intizar olunamayan evza’

Bu sonuçlardan anlaşılacağı üzere alüminyum ve alüminyum alaşımları için endüstride en çok kullanılan ve bindirme türü birleştirmelere uygun olan basınç esaslı

大黃硝石湯方:大黃 黃柏 硝石 各四兩 梔子

Günümüzde geniş müdahale imkânları ol- masına rağmen, depremlerde göçük altında kalıp yaralı olarak kurtarılan kişilerde karşılaşı- lan en önemli sorun Crush sendromu

camelorum bitkisinin üzerinde yetiştiği topraklardan alınan örneklerde Mn konsantrasyonu için 310 ile 1750 ppm arasında değişen değerler saptanmıştır.. Bu

Bültenin Ağustos 2011‟de yayınlanan on yedinci sayısında; Sağlıkta DönüĢüm Programıyla gelen değiĢiklikler ele alınmıĢ ve sağlık çalıĢanlarının