• Sonuç bulunamadı

ARSA VE ARAZİ TAKDİR KOMİSYONU KARARLARI VE BUNLARA KARŞI DAVA AÇILMASI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ARSA VE ARAZİ TAKDİR KOMİSYONU KARARLARI VE BUNLARA KARŞI DAVA AÇILMASI"

Copied!
25
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

871

Property Tax Assessment Committee Decisions and the Lawsuit Against Them

Bilal CAN

*

Zübeyr BÜLBÜL

**

ÖZET

Taşınmazların vergi değeri, emlak vergisinin yanı sıra pek çok farklı konuda esas alınmaktadır. Taşınmazların vergi değerine esas alınan birim değerleri takdir komisyonları tarafından tespit edilmektedir. Bu takdir komisyonu kararları da diğer idari işlemler gibi yargısal denetime tabidir. Anayasa Mahkemesi takdir komisyonu kararlarına karşı mükelleflerin yargı yoluna başvurmasını engelleyen yasal düzenlemeyi iptal etmiştir. Artık bütün emlak vergisi mükellefleri ve taşınmaz nedeniyle vergi ve benzeri yükümlülüklerin mükellefi olabilecek diğer kişiler bu konuda dava ehliyetine sahiptir. Bundan dolayı, 2013 yılında yapılacak olan 2014-2017 yıllarında uygulanacak asgari ölçüde birim değerlerin tespitine ilişkin komisyon kararlarına karşı pek çok dava açılması muhtemeldir. Hem mükelleflerin hem de kamunun hak ve menfaatlerinin korunması ile yargı mercileri nezdinde yoğunluk oluşmasını engellemek amacıyla, takdir komisyonlarının asgari ölçüde birim değer tespiti aşamasında, mevzuatın bütün gereklerinin yerine getirilmesi ve reel durumun esas alınması kaçınılmaz olmaktadır.

Bu çalışmada, emlak vergisi değerinin neyi ifade ettiği açıklandıktan sonra arsa ve arazi takdir komisyonlarının asgari ölçüde birim değeri tespiti usul ve esasları ile komisyon kararlarına karşı dava açılması konusu incelenmektedir.

Anahtar Kelimeler: emlak vergisi, takdir komisyonu, birim değeri, değerleme, mükellef, yargılama.

ABSTRACT

The value of real estates is being taken as basis of real estate tax, as well as alot of different topic. Unit values which are based for value of real estate taxes, are being determined by assessment commissions. The decisions of assessment commissions are subject to judicial review, like other administrative acts. The Constitutional Court has



               

  !"  #

  $ %   &$'(   !"  #

(2)

872



cancelled the legal regulation which blocked to take legal action by tax-payer. No longer, all real estate tax-payers and other persons who may be tax payer for other taxes and financial obligations due to real estate has legal standing about on this head. So that, it is possible that to say there will be a lot of sue against decisions of assessment commissions which will be determined in 2013 and will be used 2014-2017.

Assessment commissions have to carry out working by all obligations which are required by laws and regulations and taking basis to real fact, so as to saving rights of tax payers and public also preventing of occurring density by judicial bodies.

The procedures and principles of land assessment commissions and taking legal action against assestment commissions are being analyzed in this work, after laying down what real estate tax states.

K

Keywords: Real estate tax, Assessment commissions, Unitvalue, Valuation, Tax-payer, Judging.



GİRİŞ

Taşınmazların ekonomik ve hukuki açıdan taşıdığı önem, kendisini vergilendirmede de göstermektedir. Bu çerçevede taşınmazların çeşitli vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin konusu olduğu söylenebilir. Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri açısından taşınmazların taşıdığı vergisel önem1 nedeniyle;

taşınmazların değerlerinin belirlenmesi ve belli değerlerin dikkate alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Vergilendirmede, temelde beyan sistemi kabul edilmişken, taşınmazların vergi değeri bakımından belli değerlerin altına inilmesini engellemek amacıyla;

taşınmazlara yönelik asgari bir değerlemenin kabul edilmesi zorunlu olmuştur.

Vergiye konu bir taşınmazın değerlemesi, kanunla tanımlanmış vergi değeri üzerinden yapılmaktadır2. Ancak her bir taşınmaz bakımından özel bir değerlemenin yapılmasının zorluğu nedeniyle, vergi değerinin tespiti bakımından genel bir değerleme yapılmaktadır.

Emlak Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklik sonrasında mükelleflerin vergi değerinin belirlenmesi bakımından etkileri ortada bulunmaktadır. Söz konusu değişiklikten itibaren emlak vergisi değerinin belirlenmesi tamamen takdir



) %   (    *   #  #     ( +,  -  

  "            ,   " - (  $ $

     #    *  ,(  +     *  ##   

"$       (  

.

   & " 8 )9: ; <0.=)= >

(3)

873



komisyonu tarafından belirlenen asgari değerlere (binalar bakımından da ayrıca resmi inşaat maliyet değerlerine) göre yapılmaktadır.

Değerleme bir şeyin değdiği kıymet veya para ile ölçülebilen karşılığının belirlenmesi işlemidir3.Bu çerçevede, değerleme yapılırken değerleme konusunun subjektif niteliklerinin ön plana çıktığı görülmektedir. Vergisel amaçlı değerlemede bu hususun, değerlemeye ilişkin asgari değerlerin tespiti sırasında değil fakat daha sonra taşınmaza ilişkin vergi tarhiyatı sırasında dikkate alındığı söylenebilir. Esasen vergisel amaçlı değerlemede, taşınmazların subjektif nitelikleri yerine objektif nitelikleri göz önünde bulundurulmakta ve bu kapsamda belli cadde veya sokakta bulunan taşınmazlar için aynı asgari birim değeri tespit edilmektedir.

Vergi değerine ilişkin asgari değerleme hukuk düzeni tarafından özel kurallara tabi kılınmış ve bunun idari bir işlemle yapılması öngörülmüştür. Bu işlem, bu konuda özel olarak oluşturulan bir takdir komisyonu tarafından gerçekleştirilir.

Takdir komisyonları, kanunla kendilerine kamu görevi verilen ve bu görevin yürütülmesi sırasında kamu gücü kullanarak tek yanlı, kesin ve icrai (yürütülmesi zorunlu) idari işlemler yapabilen ve geniş anlamda idare tanımına giren kamu kuruluşlarıdır4.

Bu kapsamda, takdir komisyonu tarafından yapılan değerlemenin idari bir işlem olduğu ve diğer idari işlemler gibi bu işlemin de yargısal denetime tabi olduğu söylenebilir.

II. TAŞINMAZLARDA VERGİ DEĞERİ

Vergi değerine konu taşınmazlardan kastedilen esasen arazilerdir. Bununla birlikte, arazinin bütünleyici parçası olan binalar bakımından özel değerleme hükümleri söz konusudur5.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Servetleri Değerleme” başlıklı 3 üncü bölümünde yer alan “Bina ve Arazi” başlıklı 297’nci maddesine göre; ticari sermayeye dâhil olsun veya olmasın tüm bina ve araziler, vergi değeri ile değerlenir. Vergi değerinin ne olduğu ise, Kanun’un 268 inci maddesinde



>

" 8 A) .==9 ..9

B

8 DA .ED

9 %  (   $$   *,    $ &  2 ,, 

   (  F"   2 $    +        $$  

*, #     

(4)

874



açıklanmıştır; vergi değeri, bina ve arazinin Emlak Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesine göre tespit edilen değeridir.

AA. Emlak Vergisi Değeri

Bina ve arazilerin vergi değerinin emlak vergisi değeri olduğunu düzenleyen Vergi Usul Kanunu’nun 268’inci maddesi nedeniyle; öncelikle emlak vergisine değinilecek, daha sonra binalar ve araziler yönünden emlak vergisi değeri ele alınacaktır.

B. Genel Olarak Emlak Vergisi

Emlak vergisi gerçek veya tüzel kişilere ait bina, arsa ve arazilerden alınan özel nitelikte bir servet vergisidir6. Servet vergileri esasen mali amaçlı değil daha çok sosyal amaçlıdırlar. Bu tür vergiler gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek için uygulanırlar. Bu çerçevede emlak vergisinde de sahip olunan taşınmazlar ödeme gücünün varlığını ortaya koymakta ve servet vergisinin konusunu oluşturmaktadır7. Bununla birlikte emlak vergisinin belediyelerin bütçelerinde önemli bir yer tutmaları nedeniyle, önemli bir yerel yönetim finansmanı olduğu da söylenebilir8.

Bu vergi bakımından mükelleften ziyade taşınmazın nitelikleri önem taşır.

Nitekim 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21’inci maddesinde, bina ve arazi vergisinin taşınmazın aynından kaynaklanan kamu alacakları olduğu belirtilmiştir. Bununla birlikte bu vergiye ilişkin muafiyet ve istisnalarda mükelleflerin bazı özelliklerinin göz önünde bulundurulduğu da söylenebilir.

Emlak vergisini tarh ve tahsile yetkili idare, belediyelerdir. Belediyeler, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu ile düzenlenmiş ve aynı kanunda bina ve arazi vergisi olarak temelde ikili bir ayrıma tabi tutulmuş bu vergiyi; takdir komisyonları tarafından tespit edilmiş belli değerleri esas alarak tahakkuk ettirirler. Tahakkuka esas alınan değerler araziler ve binalar bakımından farklılıklar ve benzerlikler taşımakta; bu durum vergi değerini etkilemektedir.



D

.=)= >>)

A

.=) 

:

G " / >D 8 ) &.==> )A.

(5)

875



4751 sayılı Kanunla9 Emlak Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle; daha önce uygulanmakta olan emlak vergisi yönünden mükelleflerin taşınmazın değerini beyan etmeleri yükümlülük ve olanakları ortadan kaldırılmıştır. 4751 sayılı Kanun öncesindeki dönemde arsa/arazi değerleri (bina vergisinde arsa payı değeri) takdir komisyonunun belirleyeceği birim değer esas alınarak tespit olunacak değerden düşük olmamak üzere, mükelleflerce beyan edilmekteydi.

Mükellefler tarafından verilen beyannamelerde arsa/arazi değeri olarak bu değerden daha fazla değer bildirilebilmekte olduğu gibi, daha sonra kamulaştırma, cebri icra, izaleyi şüyu gibi daha fazla değerler ortaya koyan hukuki durumların gerçekleşmesi halinde beyan edilen değerlerle bu işlemler için esas alınan değer arasındaki fark için ikmalen tarh yoluna gidilebiliyor ve duruma göre mükellef hakkında ceza söz konusu olabiliyordu. Ancak bu değişiklik sonrasında mükelleflerin vergi değerinin belirlenmesi bakımından etkileri ortadan kaldırılmış bulunmaktadır10. Değişiklikten itibaren emlak vergisi değerinin belirlenmesi tamamen takdir komisyonu tarafından belirlenen asgari değerlere (binalar bakımından da ayrıca resmi inşaat maliyet değerlerine)göre yapılmaktadır.

C

C. Arsa ve Arazilerde Vergi Değeri

Emlak vergisi yönünden arazilerden bahsederken esasen bu ifadenin arsaları da kapsadığını belirtmek gereklidir. Nitekim Emlak Vergisi Kanunu’nun 12’nci maddesinin 4’üncü fıkrasında, aksine hüküm olmadıkça bu kanunun diğer maddelerinde yer alan arazi tabirinin arsaları da kapsadığı belirtilmiştir. Ancak arsalar ve araziler bakımından vergi değerine esas alınacak asgari birim değerlerinin tespiti farklı takdir komisyonları tarafından gerçekleştirilmektedir.

Arazi vergisinin matrahı, Emlak Vergisi Kanunu’nun 17’nci maddesi uyarınca;

bu kanun hükümlerine göre tespit olunan vergi değeridir. Kanun’un 29’uncu maddesi vergi değeri bakımından düzenleme yapmıştır. Buna göre arsa ve araziler için vergi değeri; Vergi Usul Kanununun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler (turistik bölgelerdeki cadde, sokak veya değer bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parseller),



E F" 2 5 F"20, 2 ( *  G (

2-=E=B.==.+.BA.) 7    ( 

)=

.=). A)9

(6)

876



arazide her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban, sulak) itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre, hesaplanan bedeldir.

Emlak Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesi tarafından tespite ilişkin atıf yapılan Vergi Usul Kanunu hükmü; bu kanuna 4751 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile eklenmiş olan mükerrer 49 uncu maddedir. Bu maddeye göre;

takdir komisyonları, arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitini, 4 yılda bir yapacaklardır. Madde ile tespite yönelik ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır; bu konu ayrıca ele alınacaktır.

D

D. Binalarda Vergi Değeri

Emlak Vergisi Kanunu’nun 7’nci maddesi uyarınca; bina vergisinin matrahı, binanın bu kanun hükümlerine göre tespit olunan vergi değeridir. Kanun’un 29’uncu maddesine göre de binalar için vergi değeri; Maliye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilan edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile takdir komisyonu kararları doğrultusunda bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümlerinden yararlanılmak suretiyle, hesaplanan bedeldir.

Bu düzenlemeden de görüleceği üzere binaların vergi değerinin tespitinde de takdir komisyonları tarafından tespit edilen arsa ve arazi birim değerleri veri olarak kullanılmaktadır.

II. TAKDİR KOMİSYONLARININ ASGARİ ÖLÇÜDE BİRİM DEĞERİ TESPİTİ

Emlak vergisine ilişkin bedel ve değerin tespiti, ilanı ve kesinleşmesi konusunu düzenleyen, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49’uncu maddesinde arsalar ve araziler yönünden asgari birim değerlerinin farklı şekillerde tespit edilmesi düzenlenmiştir.

A. Asgari Ölçüde Birim Değerinin Önemi

Asgari birim değerinin ne şekilde tespit edileceği hususu incelenmeden önce;

konunun öneminin açıklığa kavuşturulması açısından, asgari birim değerinin, emlak vergisi dışında etkili olduğu başlıca hususların neler olduğunun belirtilmesinde fayda vardır11.



)) /I %3%3C?I >: 

(7)

877



Takdir komisyonları tarafından arsa ve araziler için belirlenen asgari birim değerleri; kamulaştırmada, gelir vergisinde, emsal kira bedeli uygulamasında, veraset ve intikal vergisinde, tapu ve kadastro harçlarında, noter harçlarında, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payında, harcamalara katılma paylarında, hazine taşınmazlarının satış, trampa ve kira bedellerinin tespitinde, konutlara ilişkin katma değer vergisinde ve ayrıca kanunlar tarafından öngörülen başkaca birçok hususta etkili olmaktadır.

Takdir komisyonunun asgari değer tespitinin sadece emlak vergisi açısından değil; taşınmazlara ilişkin birçok işlem ve kamusal yükümlülük bakımından önem taşıdığı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda takdir komisyonları kararlarının yargısal denetiminin gerekliliği de kendini göstermektedir.

Takdir komisyonları tarafından asgari birim değerler belirlenirken taşınmazın güncel piyasa değerinin dikkate alınmadığı ifade edilmektedir12.Bu hususta takdir komisyonu tarafından yapılan belirlemenin niteliğinin vergisel amaçlı olduğunu ve belirli bir taşınmaz için yapılmadığını da belirtmek gerekir. Takdir komisyonları güncel piyasa değerlerini ne oranda dikkate alırsa alsın bu değerlerle takdir edilen değer arasında uyumsuzluk bulunması söz konusu olabilir. Nitekim taşınmaz değerlemede uluslararası genel kabul görmüş standartları temsil eden Uluslararası Değerleme Standartları (UDES)13 da taşınmazın vergi değerinin takdiri için kullanılan yaklaşımların, pazar değerinden farklı sonuçlara neden olabileceğini, bu nedenle vergi değerinin, aksi açık bir şekilde belirtilmediği müddetçe piyasa değeri ile uyumlu olarak görülemeyeceğini kabul etmektedir14. Takdir komisyonlarının yaptıkları değerlemenin toplu değerleme niteliğinde olduğu söylenebilir. UDES toplu değerlemeyi istatistiki inceleme ve sonuçların analizinin yapılmasına olanak veren değerleme metotlarının ve tekniklerinin sistematik ve düzenli bir şekilde uygulanması ile belli bir tarihte birden fazla mülkün değerlemesinin yapılması olarak tanımlanmış ve toplu değerleme işleminin, mülkün değeri üzerinden vergilendirilmesi için veya hükümetin idari programlarında yer alan istatistiki ve ekonomik çalışmalar için bir metodoloji olarak kullanılabileceğini, değerleme çıktılarının devlet otoritelerine, gelir toplanmasında, gelir dağılımında denge



). 0/12305657 :

)> 58  9B $   AB $         8    2# <82 

J1#  F # 8   /#  <1F8/K '   $$$  , (  #  

+   ( 82L $   (       $,*   

"  ( # +** 1 +7# 1##'/+ 8#

+** 1#'/    

)B =>=D=>.==D+ .D)== 7L    (# 8MF111I#MB9  86      8   0   D9

(8)

878



sağlanmasında ve finansal menfaatlerin veya bağışların dağıtılmasında yardımcı olacağını belirtmiştir15.

BB. Asgari Ölçüde Birim Değer Tespiti

Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49’uncu maddesinde; takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin 4 yılda bir yapacakları takdirleri, tarh ve tahakkuk işleminin (Emlak Vergisi Kanunu’nun 33’üncü maddesinin (8) numaralı fıkrasına göre; herhangi bir sebep yüzünden bir şehir, kasaba veya köyün tamamında devamlı olmak üzere bina veya arazinin değerlerinde % 25’i aşan oranda artma veya eksilme olması halinde yapılacak takdirler de dâhil olmak üzere) yapılacağı sürenin başlangıcından en az altı ay önce karara bağlamaları düzenlenmiştir16.

1. Komisyonun Oluşumu

Takdir komisyonunun oluşumu Vergi Usul Kanunu'nun 72’nci ve devamı maddelerine göre gerçekleşecektir17. Yasal şekil şartlarına uygun olmaksızın oluşan takdir komisyonunun kararları geçerliliğini yitirebilir18.

Takdir komisyonları arsalar ve araziler için ayrı komisyonlar olarak ayrıca, büyükşehir belediyesi bulunan illerde arsa ve araziye ait takdir komisyonu kararlarını inceleyecek merkez komisyonu biçiminde oluşturulur.

a. Arsalara Ait Asgari Ölçüde Birim Değer Tespiti Takdir Komisyonu;

belediye başkanı veya tevkil edeceği bir memur (komisyon başkanı), ilgili belediyeden yetkili bir memur, defterdarın (vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde ise vergi dairesi başkanının) görevlendireceği iki memur, tapu sicil müdürü veya tevkil edeceği bir memur, ticaret odasınca seçilmiş bir üye, ilgili mahalle veya köy muhtarı ve organize sanayi bölgesi bulunan yerlerdeki takdirlerle ilgili arsalara ilişkin komisyonlar bakımından organize sanayi bölgesini temsilen ayrıca bir üyenin katılımıyla oluşur. Komisyonunun görevi;

arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köyün cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeleri (turistik bölgelerde değer



)9 58 .)= 

)D .=)B  B # "   "  .=)>

      

)A /I %3%3C?I )AB 

):   ## $        #  ($       

##  *    ",     ( *  

+    ( E L .D=.)EE: +  5M)EE:N9B>  2M)EE:NAA=  

  # ( 

(9)

879



bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parsel) itibariyle asgari ölçüde birim değer tespit etmektir.

b. Araziye Ait Asgari Ölçüde Birim Değer Tespiti Takdir Komisyonu; vali (başkan), defterdar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı il müdürü, il merkezlerindeki ticaret odasından seçilmiş bir üyeve il merkezlerindeki ziraat odasından seçilmiş bir üyenin katılımıyla oluşur. Komisyonunun görevi; her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban ve sulak) itibariyle asgari ölçüde birim değer tespit etmektir.

c. Merkez Komisyonu; vali veya vekâlet vereceği memur (başkan), defterdar veya vekâlet vereceği memur, vali tarafından görevlendirilecek tapu sicil müdürü, ticaret odasınca görevlendirilecek bir üye, serbest muhasebeci mali müşavirler odasınca görevlendirilecek bir üye ile esnaf ve sanatkârlar odaları birliğince görevlendirilecek bir üyenin katılımıyla oluşur. Görevi ise, Büyükşehir belediyesi bulunan illerde arsa ve araziye ait takdir komisyonu kararlarını incelemektir.

Takdir komisyonlarının yapısı incelendiğinde, değerlemeyi meslek edinmiş hiçbir uzmanın bu komisyonlarda yer almadığı, tespit edilen değerlerde ciddi sorunlar yaşandığı ifade edilerek takdir komisyonlarının yapısının yeniden belirlenmesi ve mevcut düzenlemeler çerçevesinde taşınmaz değerlemesi alanında yetki ve sorumluluğa sahip kişi ve kuruluşların bu sürece dâhil edilmesi önerilmektedir19. Takdir komisyonlarının oluşumu ve çalışması sıkı şekil kurallarına bağlanmış olduğundan komisyonun yapısının ancak yasal değişiklik sonrasında yeniden belirlenebileceği söylenebilir. Bununla birlikte komisyonun değerleme konusunda yetki ve sorumluluğa sahip kişi ve kuruluşlardan yararlanması önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Kaldı ki, sağlıklı bir değer tespiti için bunun mutlaka yapılması gerekli bir husus olduğu açıktır.

Takdir komisyonlarının çalışma usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Bu yetki genel takdirin yapılacağı yıl iç genelge yayımlamak suretiyle kullanmaktadır.

Takdir komisyonları, vergi değerlerinin takdirinde şehir ve köylerin tabii, iktisadi ve bölgesel şartlarına göre nazara alınacak piyasa bedeli, maliyet bedeli, kira veya yıllık istihsal değeri gibi normlar ile Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümlerini göz önünde bulunduracaklar ve gerektiğinde bilirkişiden yararlanabileceklerdir. Bu konuda



)E 0/12305657 E

(10)

880



bilirkişiden ve gayrimenkul değerleme uzmanından yararlanılması yapılacak takdirin niteliğini artıracak olduğundan bu hususa dikkat edilmesi önemlidir.

Vergi Usul Kanunu’nun; 73’üncü maddesinde komisyon üyelerinin seçilmesi, 87’inci maddesinde üyelerin vasıfları, 88’inci maddesinde ise yemin hususları düzenlenmiştir.

22. Takdir Komisyonlarının Çalışma Yöntemi ve Kararları

Takdir komisyonu, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49’uncu maddesine göre değerleme yapacaktır. Takdir dört yılda bir yapılır. Bakanlar Kurulu bu süreyi sekiz yıla kadar artırmaya veya iki yıla kadar indirmeye yetkilidir. Ayrıca Emlak Vergisi Kanunu’nun 33’üncü maddesine göre, herhangi bir sebep yüzünden bir şehir, kasaba veya köyün tamamında devamlı olmak üzere bina veya arazinin değerlerinde %25’i aşan oranda artma veya eksilme olması durumunda da takdir komisyonlarınca tespit yapılacaktır.

Vergi Usul Kanunu’nun 75’inci ve 79’uncu maddeleri uyarınca; komisyon yetkilileri, arazi ve binaları gezebilirler, maliklerden ve kiracılardan taşınmazların genel durumu, kullanılış tarzı, kira veya hâsılat miktarı ve tahmine yarayacak başkaca bilgileri isteyebilirler, lüzumlu gördükleri bilgileri, ilgili kurum ve kişilerden isteyebilirler. Ancak komisyonların taşınmazlar bakımından tek tek takdir yapmadığını, bu nedenle bu hususların fiilen gerçekleştirilemeyeceğini belirtmekte fayda vardır. Bu durumda takdir komisyonlarının esas olarak; coğrafi bilgi sistemi ve bilirkişiler vasıtasıyla değer tespiti yapmalarının ve ayrıca değer takdirine etkili olacak her türlü bilgi ve belgeden de yararlanmalarının gerekli olduğu önemle vurgulanmalıdır. Nitekim 2009/1 Seri No’lu Emlak Vergisi İç Genelgesi’nde de; önceki takdirlerde verilen takdir komisyonu kararlarına karşı açılan davalar üzerine Danıştay’ca takdir komisyonu kararlarının gerekçeli olmadığı, en düşük değerli arsa veya arsaların değeri dikkate alınmadan karar verildiği, bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı veya yaptırılan bilirkişi incelemelerinin yetersiz olduğu, takdirler sırasında Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük hükümlerinin dikkate alınmadığı belirtilerek, bu durumdaki takdir komisyonu kararlarının ya iptal edildiği ya da bu kararları iptal eden vergi mahkemesi kararlarının tasdik edildiği belirtilmiş, bu durumların yeniden meydana gelmemesi için takdirlerin yapılmasında gereken titizliğin gösterilmesi istenilmiştir. Bu nedenle takdir komisyonunun değerleri tespit ederken ilçe büyüklüğünü, arsaların niteliğini de göz önünde tutarak yeterli nitelikleri haiz

(11)

881



bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle raporlar alması ve değer tespitinde bu raporlardan faydalanması yararlı olacaktır.

Vergi Usul Kanunu’nun 89’uncu maddesine göre komisyonun toplantı yapabilmesi için üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanması gereklidir. Karar toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile verilir. Oylar eşitse başkanın bulunduğu taraf çoğunlukta sayılır. Örneğin 7 kişiden oluşan takdir komisyonu, 4 kişi ile toplanıp 3 kişi ile karar alabilir.

Takdir komisyonlarınca tespit edilecek arsa ve arazi metrekare birim değerleri, dört yıl süreyle geçerli olacaktır. Bu değer ilk yıldan sonraki üç yıl bakımından yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde, ya da Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılırsa yeniden değerleme oranı kadar, arttırılarak dikkate alınacaktır.

Takdir komisyonu kararları, tarh ve tahakkuk işleminin yapılacağı sürenin başlangıcından en az altı ay önce (Haziran ayının sonuna kadar) karara bağlanarak, arsalara ait olanlar takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında verilir. Büyükşehir belediyesi bulunan illerde takdir komisyonu kararları, merkez komisyonuna imza karşılığında verilir. Merkez komisyonu kendilerine tebliğ edilen kararları onbeş gün içinde inceler ve inceleme sonucu belirlenen değerleri ilgili takdir komisyonuna geri gönderir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi halinde bu değerler ilgili takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılmak suretiyle dikkate alınır.

33. Arsalar İçin Asgari Birim Değeri Takdiri

Emlak Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesine göre arsalar için takdir komisyonu tarafından asgari ölçüde birim değerleri; mahalle ya da köy bazında ve cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler itibarıyla(turistik bölgelerde pafta, ada veya parseller itibarıyla) ayrı ayrı takdir olunacaktır20. Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzüğün 26’ncı maddesinde, takdir işlemi yapılırken göz önünde bulundurulacak hususlar belirtilmiştir. Ancak tüzükteki düzenlemeler her bir arsa bakımından yapılacak takdirlere ilişkindir. Takdir komisyonu takdirini arsalar için değil cadde ve sokaklar için yapacağından, sayılan hususlardan cadde ve sokakların ve



.= /I %3%3C?I ):. 

(12)

882



bunlarda bulunan arsaların; işyerlerine ve meskûn yerlere uzaklık ve yakınlığı ve ulaştırma durumu; meydan, sahil itibariyle mevkii; belediye hizmetlerinin varlığı; imar ve istikamet planındaki durumu; bina ve inşaat sahası büyüklüğü;

topografik durumu; özellikleri dikkate alınacaktır.

Cadde veya sokağın birden fazla mahalle veya ilçede kalması durumunda, mahalle veya ilçeler yönünden ayrı ayrı takdirler yapılacaktır. Ancak yapılacak takdirde cadde veya sokağın diğer mahallede kalan kısmı ile takdiri yapılan mahallede kalan kısmının değeri birbirine uygun olmalıdır. Kısımlar arasında değer farkı varsa bu farkı oluşturan nedenler de açıkça belirtilmelidir. Aynı şekilde cadde ve sokağın diğer ilçede kalan kısmı için yapılan takdirde göz önünde bulundurulmalı, farklılık varsa nedenleri açıkça belirtilmelidir. Eğer bu husus, diğer ilçedeki takdir henüz yapılmadığından veya takdirin sonucu öğrenilmemiş olduğundan yerine getirilememişse merkez komisyonunca yapılacak incelemede özellikle değerlendirilmeli ve ilgili takdir komisyonuna bildirilmelidir.

2009/1 Seri No’lu Emlak Vergisi Kanunu İç Genelgesinde arsalara ait takdirlerde uyulacak esaslar ayrıntılı bir şekilde yer almıştır. Arsalar bakımından takdir yapılırken özellikle dikkat edilecek hususlar olarak kısaca şunlar sayılabilir21;

Her mahalle için ayrı karar verilmelidir.

Takdire konu olacak bölgeler cadde ve sokak bazında ayrıma tabi tutulmalıdır. Bu cadde veya sokakta yer alan taşınmazlar parsel olarak belirtilmelidir.

Cadde veya sokak değeri belirlenirken üzerindeki en düşük değerli arsa dikkate alınmalıdır.

Turistik bölgeler için ayrı değer takdirleri yapılmalıdır.

İmar planlarından yararlanılmalıdır.

Konunun uzmanlarından görüş alınmalı ve bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır.

Değer takdiri m2 esas alınarak yapılmalıdır.

Köylerdeki arazilerden yalnızca Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca arsa sayılanlar için değer takdir edilir.

Komşu ilçelerdeki komisyonlarla koordinasyonlu çalışılmalıdır.

Tespitler ayrıntılı ve gerekçeli şekilde açıklanmalı, değere etki eden özel durumlar mutlaka belirtilmelidir.



.) /I %3%3C?I ):A 

(13)

883



44. Araziler İçin Asgari Birim Değeri Takdiri

Emlak Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesine göre, araziler için takdir komisyonu tarafından asgari ölçüde birim değerleri; her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban, sulak) itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre takdir olunacaktır22.

Tüzüğün 33’üncü maddesine göre arazi vergi değerinin takdiri, arazinin cinsi, sınıfı ve kullanma durumu nazara alınarak yapılır. Takdirde, arazi üzerinde bulunan bina dışındaki tarımsal tesisler, dikili şeyler, kaynaklar ve gölcükler de nazara alınır. Tüzüğün 34’üncü maddesinde arazi cins, sınıf ve kullanma durumları, 35’inci maddesinde bu durumun tespiti, 36’ncı maddesinde toplu veya ayrı olarak değerlendirilecek arazi, 38’inci maddesinde müşterek mülkiyette takdir, 39’uncu maddesinde iştirak halinde mülkiyette takdir hakkında düzenlemeler yer almaktadır.

Bariz olarak civardan yüksekte bulunan, meyilli ve sulanmayan arazi kıraç arazidir. Yıllık yağış miktarı yeterli ve yağış dağılımı uygun olmayan düz ve düze yakın, nadas sistemiyle kültür bitkileri yetiştirilmesi mümkün olan ve sulanmayan arazi de kıraç sayılır. Yağışların ve akarsuların toplandığı taban konumunda (pozisyonunda) genellikle düz ve düze yakın meyilde ve iyi, kifayetsiz ve fena drenaj şartlarındaki arazi taban arazidir. Kıraç ve taban arazilerden sulananlara sulak arazi denir.

2009/1 Seri No’lu Emlak Vergisi Kanunu İç Genelgesinde arazilere ait takdirlerde uyulacak esaslar ayrıntılı bir şekilde yer almıştır. Araziler bakımından takdir yapılırken ayrıca dikkat edilecek hususlar olarak kısaca şunlar sayılabilir.

Araziye ait asgari ölçüde birim değerlerinin tespitinde, tespitlerin il itibarıyla mı yoksa ilçeleri itibarıyla mı yapılacağına, ilin tamamındaki arazinin vasıfları ve ilçeler itibarıyla gösterdiği değer farklılıkları dikkate alınarak takdir komisyonlarınca karar verilecektir.

Takdirler arazinin cinsine göre yapılacaktır.

Asgari ölçüde birim değerlerinin tespitlerinde, ilgili il veya ilçede bulunan kıraç, taban ve sulak arazi itibarıyla her arazi cinsi için bu arazi değerlerinden en düşük olanlar dikkate alınacaktır.



.. /I %3%3C?I ):E 

(14)

884



55. Takdir Komisyonu Kararlarının İlanı

Dava açılıp da davanın reddi ile veya dava açılmaksızın kesinleşen asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilan edilir23.

6. Arazi/Arsa Vergisinin Tahakkuku

Emlak Vergisi Kanunu’nun 21’inci maddesine göre; arazi (arsa) vergisi, ilgili belediye tarafından;

a. Takdir işlemlerinin yapıldığı yılı takip eden yılın Ocak ve Şubat aylarında, b. Vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesi icabeden hallerde, vergi değerini tadil eden sebeplerin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılın Ocak ayı içinde,

c. Vergi değerini tadil eden sebep bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulmuş ve bildirim, vergi değerini tadil eden sebebin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılda verilmiş ise bildirimin verildiği tarihte, vergi değeri esas alınarak yıllık olarak tarh olunur. Bildirim posta ile gönderilmiş ise vergi, bildirim verme süresinin son gününü takip eden yedi gün içinde tarh olunur. Bu suretle tarh olunan vergiler, tarh edilen tarihte tahakkuk etmiş sayılır ve mükellefe bir yazı ile bildirilir.



.> .==EN)8I#L 5 F"G, ""-   '    , 

  +      '    " +    J  (

 #  $       "  +  "         

  +   .=)=    &    #          

#    %  F"   2L $ BE    O" 

  .=)=   &  #     P +$$$+   

     " 3   ,$

* )9"$,  '   " (     " 

(    "      ,      "   " 

#   + "$      ##  (  , *

,     ,   #     "  "  " +  

"$(  J('+K $   0      (    

       #    '  " J

 "   *'     * K   "             

,    $$   +"             '      "

 (        "  (      ,      

   +    *    L    "   "  $ #     

   '     "  (        " 

(     "   ##     # L

$  ,   (    +     *   +        

,#   # #* J9 K  L J. K& %   G 

%(  L"   %+ .=)>    , ",  

(15)

885



Yapılan tarh ve tahakkuku takip eden yıllarda, vergi değeri üzerinden hesaplanan arazi vergisi, her bütçe yılının başından itibaren o yıl için tahakkuk etmiş sayılır.

Kısacası, emlak vergisinin dört yılda bir defa yapılan takdire ilişkin Ocak ve Şubat aylarında, sonraki üç yıl için ise yılın başında tarhiyatla birlikte otomatik olarak tahakkuk ettiği söylenebilir. Takdirin geçerli olduğu yılda verginin mükellefe yazı ile bildirilmesi gerekli iken sonraki üç yıl için bu gerekli değildir.

Dört yılda bir yapılan takdir işleminde mükellefe tarhiyat bildirilmemişse, ancak mükellef tarafından ödeme yapılmışsa bu ödeme tarihi tarhiyatı öğrenme tarihidir. Bu tarihte ihtirazi kayıt olmaksızın yapılan ödemeye ilişkin olarak dava açılamaz. İhtirazi kayıt ile ödeme yapılmışsa ödeme tarihinden itibaren 30 gün içerisinde dava açılabilir. Takdir yapılan yıldan sonraki 3 yıl için bu ödemenin yapılmasından itibaren 30gün içerisinde dava açılması gerekmektedir24.

IIII. TAKDİR KOMİSYONU KARARLARINA KARŞI DAVA AÇILMASI Arsa ve arazilere ait asgari birim değerlerini belirleyen takdir komisyonu kararı bir idari işlemdir. Tipik birer idari işlem olduklarından takdir komisyonu kararlarına karşı açılacak davalarda kararın yetki, şekil, sebep, konu ve maksat öğelerinden biri ya da birkaçına aykırı olduğu iddiasında bulunulur25. Bu nedenle amaç26, yetki27, konu, şekil ve sebep unsurlarında oluşacak sakatlık işlemin geçersiz olmasına ve iptal edilmesine sebep olabilecektir.



.B 2#    "  #   ( E L =:)=.==: +  5M.==DN.:D  2M.==:NBBA:

     ,    (

.9

.D  (EL)D=9.==A+.==AN.AA5.==AN)EDB2  - 

       !!    "    # $   %  &

'"   (         &    ''

  &   $        )  # $    (    " '

% &'  $ %      

  &'  '  )&   &(& &   

   *     +    ,&- .     &       '   &  ') &    $        /    * 

 +  ,&-.  )!!      

.  !!01!!     $"  #$&

'          ) 234   34 ( '   $  2   (

  234 $  #     .     % %   #     

       #  ($            

 5    % %  $   # 5 

   # #"       /  ' 

   ' )   $    !!       &     &'  

   %$      '  ')     & '  (    

(16)

886



Vergi uyuşmazlıklarına yönelik idari bir çözüm yolu olarak Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen; vergi hatalarının düzeltilmesi yolunun28 takdir komisyonu kararları yönünden uygulanması mümkün değildir. Çünkü düzeltmeye konu edilebilecek işlemler vergi dairesine ait işlemlerdir. Bu nedenle vergilendirme işleminde vergi değerine esas olacak takdir komisyonu kararları düzeltmeye konu edilemez29.Bunlarda hata olması durumunda ya kendilerince alınacak yeni bir kararla veya yargılama konusu olmalarıyla hata giderilebilecektir30.

Takdir komisyonu kararlarına karşı açılacak davalara dair özel yargılama hükümleri vardır. Bununla birlikte diğer iptal davalarında geçerli olan hususlar bu kararlara karşı açılacak davalarda da geçerlidir.

Takdir komisyonu kararlarına karşı dava açılmasıyla ilgili olarak özel düzenleme yapan Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49’uncu maddesi;

Kararlardan arsalara ait olanların takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere ve merkez komisyonlarına imza karşılığında verileceğini; takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıklarının onbeş gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceklerini; vergi



  '    ( ')    &    $       

%   &     '     " "      (   

   #$   & '$  

.A  (EL)==>)E:>+)E:>N)>BE5)E:>N)DB>2  -Q

      &       %  & ' "  

      (  '  % %    &    "     

   $  '  &   /%    & / ' "     

  

.: 28; )))

.E  ( E L .))=)EEE + 5M)EEENAB9  2M)EEEN>DEE     - 

     '  ( #   '           .

 ' (' #         & ' $    #  

 ( & #    & ' &      (  '     $

$         & '         

& ')  (2#  " #    &$ $ $$L$)D=.)EEE+

 9.==    " 6 3      " '  %   

& '  ()   & '   )  )( #    

        #  $  #    #  &  7 

  )      & '    )   ) (  #        

&   '   ( #    %8     

7   %   "    & (  & ) '  

 (

>= /I %3%3C?I 9AD

(17)

887



mahkemelerince verilecek kararlar aleyhine onbeş gün içinde Danıştay’a başvurulabilineceğini düzenlemişken;

Anayasa Mahkemesi’nin 31.05.2012 tarih ve 2011/38 E. ve 2012/89 K. sayılı kararı ile takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıklarının dava açabilecekleri yönündeki düzenleme iptal edilmiştir. Bu iptal hükmü ile dava açma ehliyeti ve süresi yönünden farklılıklar meydana gelmiştir.

Takdir komisyonu kararlarına karşı açılacak davalarda komisyonun oluşumu, yetkileri, çalışma usulü, değerleme yöntemleri yönünden hukuka aykırılık olduğu iddiası söz konusu olabilir. Ancak uygulamada en çok belirlenen birim değerine ilişkin davalar ile karşılaşılmaktadır.

AA. Dava Açma Süresi

Takdir Komisyonu kararlarına karşı dava açma süresini 15 gün olarak düzenleyen hükmün, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması nedeniyle, söz konusu dava açma süresi bakımından yeni bir düzenleme yapılmadığı takdirde dava açma süresi, vergi işlemlerinde dava açma süresini 30 gün olarak belirleyen İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 7’nci maddesine tabi olacaktır31.

Bu süre kararların tebliğ edileceği kurum ve kişiler bakımından tebliğ ile başlamaktadır. Ancak mükelleflere yönelik dava açma süresinin, mükellef başka bir tarih olarak beyan etmedikçe; takdirden sonraki ilk vergi tarhına ilişkin yazının tebliği ile, tebliğ yapılmamışsa öğrenme tarihi ile başlayacağı, öğrenme tarihinin de ödeme tarihi olduğu söylenebilir.

B. Dava Açma Ehliyeti ve Taraflar

Takdir komisyonu kararlarına karşı dava açma ehliyetinin sınırlanması ve vergi mükelleflerine ödemekle yükümlü olduğu ve matrahı idare tarafından belirlenen bir vergiye itiraz hakkının verilmemesinin anayasal bir sorun teşkil etmesi ile bu hususun mükelleflerin vergiye gönüllü katılımını olumsuz etkilemesi32 gibi nedenlerle eleştirilere konu olan kanun hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptali üzerine bu konuda dava açma ehliyeti bakımından iptal davaları için geçerli olan genel kurallar esas alınacaktır. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2’nci maddesine göre iptal davaları, menfaatleri ihlal edilenler



>) %  /I H$%3%3F C?I ./&&/ &0 ! 

>. 0/12305657 A

(18)

888



tarafından açılabilir. Bunların en başında da takdir komisyonu kararının değer bakımından esas alınacak taşınmazlar bakımından mükellef olanlar gelmektedir.

Daha önceki düzenlemeye göre dava açma ehliyeti olan kurum ve kişilerin da dava açma ehliyeti vardır. Bu kurum ve kişilerin dava açabilmek için karar aleyhine oy kullanmış olmaları gereklidir. Bununla birlikte mükelleflerin takdir komisyonu kararının tümünün iptali yönünde değil de sadece kendilerini ilgilendiren kısmına ilişkin dava açma ehliyetleri olduğunu da belirtmek gereklidir.

Vergi Usul Kanunu’nun 5904 sayılı Kanunla değişik 72’nci maddesi gereğince arsalara ilişkin takdir komisyonlarına organize sanayi bölgesini temsilen bir üyenin de katılacağı düşünüldüğünde, organize sanayi bölgesi yönetiminin de davacı olabilmesi söz konusu olmaktadır33.

Dava ilgili belediye aleyhine açılır34. Nitekim 2009/1 Seri No’lu Emlak Vergisi Kanunu İç Genelgesinde, takdir komisyonu kararlarına karşı açılacak davalarda muhatabın, karara iştirak eden belediye olacağı belirtilmiştir. Belediyenin de davacı olması söz konusu olduğu durumlarda ise, ticaret odasıyla ilgili mahalle muhtarlıklarının hasım gösterilmesi gerektiği yönünde Danıştay kararı mevcuttur35. Vergi idaresi olan belediyenin takdir komisyonunun kararlarını değiştirme yetkisi yoktur; bunlara karşı ancak yargı yoluna başvurabilir36.Belediyelerin bu tür davalarda davacı olması mümkünken, asgari değerin düşürülmesi talebiyle dava açmaları mümkün değildir.37

C

C. Dava Açılması Üzerine Belediyelerce Yapılacak İşlemler

2009/1 Seri No’lu Emlak Vergisi İç Genelgesi’nde; takdir komisyonu kararlarının dava konusu olması halinde yapılacak işlemler hakkında ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır. Belediyeler tarafından takdir komisyonu kararlarına göre vergi tarhiyatı yapılırken bu hususların göz önünde bulundurulması



>>  (EL)E=).=))+5M.=)=N9D>A 2M.=))N))D   

#  (      #  +       (  * 

 (F"  2 L.9=).=).+5M.=))NBA: 2M.=).N)>

      (

>B /I %3%3C?I ,   G,+ %    5 F""  DAB 

>9  (EL)>=E)EEB+5M)EEBNB9:B 2M)EEBN>A>=  

>D

>A  (EL)>=E)EEB+5M)EEBNB9:B 2M)EEBN>A>=   - 

#       &  7 7(    #  ( 

 &  #     &         

(  (      )           (  $  

&$     "   ) # . &     (  .    

    #           &  (  '

   

(19)

889



gereklidir. Takdir komisyonu kararlarına karşı dava açılmamışsa, takdir edilen değerler kesinleşecektir; dava açılmışsa yürütmeyi durdurmaya veya esasa ilişkin bir karar verilmedikçe takdir komisyonu kararlarının uygulanmasına devam edilecektir.

D

D. Takdir Komisyonu Kararlarına Karşı Açılan Davalarda Bazı Özel Durumlar

Takdir komisyonu kararlarına karşı açılan davalarda diğer iptal davalarına göre özellik gösteren bazı durumlar söz konusu olabilir.

Özellik gösteren durumların başında dosyanın tekemmülü ve karar süresi gelmektedir. Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49 uncu maddesine göre, bu tür davalarda dosya davalının onbeş gün içinde vereceği tek savunma ile tekemmül etmiş sayılır. Vergi mahkemelerince bu davalar, dosyanın tekemmül ettiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanır. Bu düzenleme ile davaların takdir edilen değerlerin esas alınacağı ilk yıla sarkıtılmadan sonuçlandırılması amaçlanmaktadır. Bu tür davalarda ikinci dilekçe ve ikinci savunma verilmesi söz konusu değildir. Savunma davacıya tebliğ edilse dahi mahkemece davacının cevabı beklenmeden dosya incelenir.

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 5’inci maddesine göre; her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep–sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir. Birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir. Bu bakımdan her bir takdir işlemine karşı ayrı ayrı dava açılması gereklidir. Bununla birlikte; birden fazla mükellefin veya bir mükellefin kendisine ait aynı, sokak, cadde veya mahallede bulunan taşınmazlar bakımından tek dilekçe ile dava açması mümkündür. Aynı şekilde mükellef, takdir komisyonu kararını öğrenmesine sebebiyet veren ödeme emri, ihbarname, haciz gibi işlemlerle birlikte takdir komisyonu kararına karşı iptal davası açabilecektir. Bunun için önemli olan husus davanın birlikte açıldığı işlemin tek hâkimle görülecek davalardan olmamasıdır.

Takdir komisyonu kararlarına karşı açılan davalarda mahkemelerce söz konusu komisyonun ilgili bulunduğu taşınmazlar yönünden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması da söz konusu olmaktadır. Uygulamada bu tür davalar için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, bilirkişi raporundaki değerlerin komisyon kararındaki değerlerden düşük olması durumunda, iptal kararı verilmektedir.

Ancak burada özellikle oluşturulacak bilirkişi heyetinin, bu konuda uzman

(20)

890



olması gerekmekte olup farklılığın nedenleri de açıkça ortaya konulmalıdır.

Gerekirse tarafların itirazına göre ikinci bir heyetten de rapor alınarak karar verilmeli, kararda değerlere etki eden faktörler belirtilmelidir38. Buna göre verilecek kararlar red, iptal, kısmen red veya kısmen iptal şeklinde olacaktır.

Takdir komisyonu kararlarına karşı açılan davalarda özellik gösteren bir başka durum ise bağlantılı davalardır. Arsa veya arazi takdir komisyonu kararlarına karşı dava açılması ile arsa takdir komisyonu kararlarına dayanılarak yapılan tarh ve tahsilât işlemlerinde veya aynı taşınmaza ilişkin farklı dönemlere ait vergilere, ihbarnamelere, ödeme emirlerine, haciz işlemlerine karşı dava açılması durumunda bağlantılı dava söz konusu olabilir.

EE. Karar ve Karar Sonrasında Yapılacak İşlemler

Yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın reddine, kabulüne veya kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilebilir39. Ancak mahkemece kararın hüküm fıkrasında takdir komisyonu kararının iptali ile birim değeri olarak yeni bir değere karar verilmesi usule aykırılık teşkil edecektir. Danıştay 7.

Dairesi’nin, 12.04.1985 tarih ve 1984/3570 E. 1985/1039 K. sayılı kararında:

“…idari yargıda re'sen araştırma ilkesi esas olduğundan mahkemelerce bakılan davalara ait dosyadaki belgelerin gerçeğe ulaşılmasına yeterli bulunmaması halinde her türlü incelemeleri kendilerinden yapmaları 2577 sayılı Kanunun 20’nci maddesi hükmü gereği, takdir komisyonlarınca tahmin ve takdir olunan matrahlara karşı (…) vergi mahkemelerinin yapacakları araştırma, soruşturma ve bilirkişi incelemesi sonucu edindikleri kanıya varırken Yasaya aykırı gördükleri takdir komisyonu kararının iptali ile yetinmeyip daha ileri giderek anlaşmazlığı çözüme ulaştırmaları gerekeceğini, Mahkemenin anlaşmazlığı çözmek için verdiği kararın ise idarenin yerine geçerek karar verme anlamına gelmeyeceği(ni)”



>:  (EL=)=.)E:>+5M)E:>NAA> 2M)E:>NB.=   -%  

& (  " (  ' %8  &   &   

   & (    "  ') &%    ) ##  & 

             #         

& ')      ( E L .A).)E:9 +  5M)E:9N.)DB  2M)E:9N.==)    -  # $       "   & (

    &'"  & ')$  

>E  (EL)==>)E:>+)E:>N)>BE5)E:>N)DB>2  -Q&

(          (    #    "  #  '   (  $

&  '      #     #   )    (  

"  #   "  (           &%  

 & ( &   '    '   #   

  & %   & 

(21)

891



belirtmiştir40.Mahkemece karar verilirken takdir komisyonu kararı iptal edilmişse, kararda uyuşmazlığın çözümüne yönelik hususların da yer alması gereklidir. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20’nci maddesi ile mahkemenin bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliğinden yapacağı hükme bağlandığından, vergi mahkemesinin yapacağı araştırma, soruşturma ve bilirkişi incelemesi sonucu edindiği kanıya varırken kanuna aykırı gördüğü takdir komisyonu kararının iptali ile yetinmeyip daha da ileri giderek uyuşmazlığı çözmesi gerekir41. Ancak re’sen inceleme yetkisi bağlamında gerçekleştirilecek araştırmalar sonucunda vergi mahkemesi, değeri tam tutarı itibariyle belirlemiş olsa dahi, işlemin iptali ile mahkemece re’sen araştırma suretiyle belirlenen değer üzerinden vergi tarh edilmesine ilişkin hüküm kurulamayacaktır. Mahkemenin resen inceleme yetkisi bağlamında yapacağı tespit ancak işlemde hukuka uygun hareket edip edilmediğini ortaya koyacaktır42.

Asgari birim değerlerinin saptanması, takdir komisyonlarının görevine giren bir genel matrah saptama işlemi43 olduğundan, mükellefler tarafından açılan davaların sonuçlarının özel nitelikte olması nedeniyle bunların yalnızca kendileri yönünden geçerli olması söz konusudur.



B=

' & & 1   0   )  H#      0

4$     .=))   )E>  ( F"      2 L )B)))E:D

+)E:DN)D5)E:DN):2      

B) 8 C7    " & &  ,   -  #  $ %#  %  "  8  D.  .==D .E=

B. /I%H;C3  3   )EB  ( A L ).)=.==9 +  .==.N..)A 5

.==9N.B)> 2    - 9     : 2  *    5    

5 . )   #(       '   

    ' 8          " 8  %#  

 %  ( #        ) 

# (   '  #         &  

#     (8 2  5   5 . )#

 ($        )& '   )&  %"

  #) )   # & $       $ # $        

  . &  '     ( 9 7    $   %8 #

   ##$(   (  # )& (   

    # %         &    $     8

&  &   % #        .  )  $ 

    # # $      "      #    

 ' & 7 & 8$ )#    #$

 (               "     )    

#       &   )     2  ;              

 '  )&% (

B>

Referanslar

Benzer Belgeler

Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden mükelleflerin ürettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi

31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını dördüncü geçici vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Kanunda

Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 80 inci madde ile Bakanlar Kurulunca istatistiki bölge birimleri sınıflandırması, kişi başına düşen milli gelir veya

Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 80 inci madde ile Bakanlar Kurulunca istatistiki bölge birimleri sınıflandırması, kişi başına düşen milli gelir veya

file:///C|/Documents and Settings/yapayzeka/Desktop/GOSB Mevzuatlar/Yapı/Y3A-EmlakVergisiKanunuGenelTebligi.txt (18 of 19) [1/10/2008 15:00:00].. TARZLARINA VE KULLANILAN MALZEMEYE

MADDE 6 – (1) 193 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin 5281 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılan ikinci fıkrasında, 193 sayılı Kanunun 75 inci

c) Tuvalet: Özürlülerin de kullanımına uygun şekilde düzenlenmiş tuvalet bulunur. Tuvalet, bekleme salonuna koridorla bağlantılıdır ve içerisinde acil çağrı

İDDİALARIN ÖZETİ: Kurum kayıtlarına intikal eden başvuruda özetle, Ahmet Nevzat Güven’in sahibi olduğu Fındıklı Eczanesinin ödeme güçlüğü içine