• Sonuç bulunamadı

KUR AN-I KERİM E GÖRE MÜNAFIKLARIN ÖZELLİKLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KUR AN-I KERİM E GÖRE MÜNAFIKLARIN ÖZELLİKLERİ"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

8

KUR’AN-I KERİM’E GÖRE MÜNAFIKLARIN ÖZELLİKLERİ Kur’an-ı Kerim insanları inanç itibariyle 3 guruba ayırır.

1- Mümin, 2- Kafir, 3- Münafık Münafık Kimdir?

Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: “Dört şey kimde bulunursa halis münafık olur. Kimde bunlardan bir kısmı bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendisinde münafıklıktan bir haslet kalmış olur. Bunlar:

1- Kendisine bir şey emanet edildiği zaman hiyanet etmek, 2- Söz söylerken yalan söylemek,

3- Söz verdiğinde sözünü tutmamak, sözleşme yaptığında aldatmak,

4- Biri ile davalaştığında Hak’tan ayrılmak.” Sahih-i Buhari, Tecrid-i Sarih,-1, No: 32

1- Müslümanları aldatmaya çalışırlar:

“Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah’ı ve mü’minleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.” Bakara, 2/9

2- Kalplerinde hastalık vardır:

“Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır.

Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için acıklı bir azap vardır.” Bakara, 2/10 3- Fesatçıdırlar:

“Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman ‘biz ancak ıslah edicileriz’

derler.” Şunu bilin ki, onlar muhakkak ki fesatçıların (bozguncuların) ta kendileridir. Fakat farkında değildirler.” Bakara, 2/11-12

Münafıklar, fesatçıdır; fakat bunu bilmeyebilir, kendilerinin fesatçı olduklarını kabul etmezler. Fesat; günah işlemek ve günahı topluma yaymaya çalışmaktır. Bu, sözlü ve ameli küfürdür. Yeryüzünde Allah’a isyan eden ve isyanı emreden kişi, fesat çıkaran kimsedir. Zira yeryüzünün ıslahı Allah’a itaat iledir ve fesadı da Allah’a isyan iledir.

4- Müslümanları Küçümserler:

“Onlara: ‘insanların (Müslümanların) inandığı gibi siz de inanın denildiği zaman, ‘biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?’ derler. Dikkat et ki (asıl) beyinsizler hiç şüphesiz kendileridir. Fakat bunu bilmezler (veya bilmezlikten gelirler).” Bakara, 2/13

Günümüzde Müslümanlara, gerici, mürteci, irticacı, yobaz, çağ dışı’ gibi ahlaksızca damgalandırmalar yapanların kimler olduğu rahatlıkla değerlendirilebilir. Bunların bu söylemlerine itibar etmek ve bundan dolayı üzülmek doğru değildir. Onlar, itikatlarının gereği olarak görevlerini yapmaktadırlar. Müslüman olarak bizim de görevimiz, onların karşısında sarsılmaz bir iman ile dik durmaktır.

5- Müslümanları alaya alırlar:

“Onlar mü’minlerle karşılaştıkları zaman ‘(biz de) iman ettik’ derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile baş başa kaldıklarında ise: ‘Biz sizinle beraberiz, biz onlarla sadece alay ediyoruz’

derler.” Bakara, 2/14

(2)

6- Kafirleri dost edinirler:

“Onlar, mü’minleri bırakıp da kafirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mı arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.” Nisa, 4/139

“Münafıklara, acı bir azabın kendilerini beklediğini müjdele.” Nisa, 4/138

“Allah size indirdiği kitapta, onun ayetlerinin inkar edildiğini ya da alaya alındığını işittiğinizde başka bir konuya geçmedikleri sürece onlarla bir arada oturmamanızı, yoksa sizin de onlar gibi olacağınız! bildirdi. Hiç şüphesiz Allah münafıklar ile kafirleri cehennemde bir araya getirecektir.” Nisa, 4/140

“Onların gözleri hep sizin üzerinizdedir (sizi gözetleyip dururlar). Eğer Allah size zafer nasip ederse, “Biz sizinle beraber değil miydik? derler. Ama eğer kafirler üstünlük sağlarsa, (bu kez de onlara) "Sizin tarafınızı tutmadık mı, mü’minlere karşı size destek vermedik mi?” derler.

Allah, kıyamet günü arınızdaki hükmünü verecektir. Hiç kuşkusuz Allah kafirlere, mü’minler karşısında üstün gelme fırsatı vermez.” Nisa, 4/141

“Münafıklar, Allah’ı aldatmaya (oyun etmeye) yeltenirler, ama asıl Allah onları aldatır (onların oyunlarını başlarına çevirir). Namaz kılarken isteksiz ve ciddiyetsiz biçimde ayakta dikilirler. Amaçları insanlara gösteriş yapmaktır, Allah'ın adını pek az anarlar.” Nisa, 4/142 7-İman ile küfür arasında bocalarlar:

“İki taraf arasında yalpalarlar (bocalarlar). Hem haktan görünürler hem de batıldan görünürler. Ne bu tarafa ve ne de o tarafa yar olurlar. Allah'ın şaşırttığı kimseye sen çıkış yolu bulamazsın.” Nisa, 4/143

8- Dini, yalnız bir tarafından tutup, bir yönüyle kulluk ederler:

“İnsanlardan kimi, Allah’a (dinin yalnız bir tarafından tutup) yalnız bir yönden kulluk eder.

Eğer kendisine bir hayır dokunursa buna pek memnun olur, yapışırlar. Eğer bir musibete uğrarsa çehresi değişir (dinden yüz çevirir). O, dünyasını da ahiretini de hüsrana uğratmış, kaybetmiştir. İşte bu, apaçık zararın ta kendisidir.” Hacc, 22/11

Günümüzde İslam’ı yaşarken menfaati bozulanlar veya başına bir bela gelenler, bu yüzden İslami yaşantıyı terk edip eyyamcı oluyor veya başka yollara sapıyorlarsa, bu ayetteki tehditten korksunlar!

9- Allah’ın indirdiği ile değil, Tağut’un hükmü ile hükmetmek isterler:

“Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi?

Tağut’a küfretmeleri (inanmamaları) kendilerine emrolunduğu halde, Tağut’un önünde muhakemeleşmek, onunla hükm edilmek istiyorlar. Halbuki şeytan, onları büsbütün saptırmak istiyor.” “Onlara: Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve Rasul’e gelin (onlara başvuralım, onlarla hükm edelim) denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.” Nisa, 4/60- 61

Değişik “İzm”lere, İslam dışı düzenlere bağlanıp onları hakem yapanlar, onların hükmünü, uygulamalarını tercih edenlerin bu ayetlere göre hükmü çok nettir.

Tağut; Hakk’ı tanımayıp azan ve sapan her kişi ve güce verilen isimdir. Şeytana da bu nedenle Tağut denilmiştir. Allah’tan başka tapılan her şeyi Kur’an-ı Kerim Tağut kelimesi ile ifade etmektedir.

(3)

10- Yalan yere yemin ederler:

“Onlar, yeminlerini bir kalkan edindiler de (bununla insanları) Allah yolundan çevirdiler.

İşte bu nedenle onların hakkı, horlatıcı (küçük düşürücü) bir azaptır.” Mücadele, 58/16 11- Cihaddan kaçarlar:

“Allah’ın Peygamberine muhalefet için (savaştan) geri kalan (münafık)lar, oturmalarıyla sevindiler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad etmeyi çirkin gördüler ve ‘bu sıcakta harbe çıkmayın’ dediler. De ki: ‘Cehennem ateşi daha sıcaktır’ iyice bilmiş olsalardı.” Tevbe, 9/81

12- Mü’minlere kin beslerler:

“Onlar sizinle buluştukları zaman ‘inandık’ derler; Sizden ayrıldıklarında size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininizden (kahrolup) geberin!

Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.” Al-i İmran, 3/119

13- Mü’minlerin iyiliğe uğramalarına üzülüp başlarına bir bela geldiğinde sevinirler:

“Eğer size bir iyilik dokunursa onları tasaya düşürür; başınıza bir musibet gelse, buna sevinirler. Eğer sabreder ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez.” Al-i İmran, 3/120

14- Kötü propaganda yaparlar:

“Onlara güven veya korkuya dair bir haber gelse onu yayarlar. Hâlbuki onu Peygamber’e ve aralarında yetkili kişilere götürselerdi, içlerinde işin iç yüzünü araştırıp çıkaranlar onun ne olduğunu bilirlerdi.” Nisa,4/ 83

15- Korkaktırlar:

“Sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler. Halbuki onlar sizden değillerdir, fakat onlar korkak bir topluluktur.” Tevbe, 9/56

“Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar.” Münafıkun, 63/4

16- Ellerine fırsat geçince Müslümanlara suikast tertip eder ve gizli planlar kurarlar:

“Andolsun ki onlar, daha önce de fitne (ve fesat) çıkarmak istemişler, senin hakkında birtakım işler (dolaplar) çevirmişlerdi. Nihayet hak (nusret) geldi ve onlar istemedikleri halde Allah’ın emri yerini buldu (Allah’ın dini galebe çaldı).” Tevbe, 9/48

17- Mü’minlere iftira atarlar:

“O uydurma haberi (iftirayı) ortaya atanlar, içinizden (belli) bir gruptur… Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın mü’minlerin, kendi vicdanlarıyla hüsn-i zanda bulunup da: ‘Bu apaçık bir iftiradır’ demeleri gerekmez miydi?” …Onlar yalancıların ta kendisidirler.” Nur, 24/11-13

18- Namaz konusunda üşengeç ve tembeldirler. Gösteriş yaparlar:

(4)

“Namaza kalktıkları zaman üşene üşene gelirler, istemeye istemeye infak ederler.” Tevbe, 9/54

“Onlar, namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı da çok az hatıra getirip anarlar.” Nisa, 4/142

19- Kafirler hesabına casusluk yaparlar:

“Onlar durmadan yalana kulak verirler ve senin huzuruna gelmeyen diğer bir kavim hesabına casusluk eden kimselerdir. Kelimeleri yerlerinden kaydırıp değiştirirler.” Maide, 5/41 20- Allah’tan kork denilince, tersini yaparlar:

“Ona ‘Allah’tan kork!’ dendiği zaman benlik ve gurur kendisini (daha çok) günah işlemeye götürür. (Ceza ve azap olarak) ona cehennem yeter. O, gerçekten ne kötü yataktır (yerdir).”

Bakara, 2/206

21- Kur’an-ı Kerim’ı yanlış yorumlarlar:

“...İşte kalplerinde eğrilik bulunanlar, sırf fitne aramak (ötekini berikini saptırmak) ve (kendi arzularına göre) te’viline yeltenmek için onun müteşabih olanına tabi olurlar...” Al-i İmran, 3/7 22- Peygamber’in hükmüne razı olmazlar:

“Öyle değil, Rabbine andolsun ki; onlar aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kabul edip sonra da verdiğin hükümden hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” Nisa, 4/65

İman kuru bir sözden ibaret değildir. Gönülden bağlanmak, inanmak ve kabullenmektir. Hem “Allah ve Resulü’ne inandım” deyip ve hem de hükümlerine razı olmamak tipik bir münafıklık alametidir. “Şeriatın kestiği parmak acımaz” denilmiştir. Acımaz, çünkü mü’minin kalbinde o acıyı unutturacak kadar büyük bir iman vardır.

23- Müslümanları kafir yapmaya çalışırlar:

“Onlar, kendilerinin küfrettikleri gibi sizin de küfredip inkar ederek onlarla beraber olmanızı arzu ederler.” Nisa, 4/89

24- Müslüman olduklarını iddia ettikleri halde, Kur’an-ı Kerim’ın bir kısmını kabul etmezler:

“Yoksa siz, Kitab’ın bir kısmına inanıp da bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? İçinizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında rezil ve rüsvaylıktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde de onlar, azabın en çetinine iletileceklerdir. Allah, yaptıklarınızın hiçbirinden gafil değildir.” Bakara, 2/85

25- Dış görünüşleri aldatıcıdır:

“Onları gördüğün zaman, kalıpları (kıyafetleri) hoşuna gider. Konuştuklarında sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler (giydirilmiş odunlar) gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerinde sanırlar. Asıl düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah gebertsin onları. Nasıl da bu hale geliyorlar?” Münafıkun, 63/4

(5)

26- Kötülüğü emredip, iyilikten men ederler:

“Münafık erkekler de, münafık kadınlar da birbirinin (tamamlayıcı) parçasıdırlar (hepsi birbirine benzer). Onlar kötülüğü emrederler. İyilikten vazgeçirmeye uğraşırlar. Ellerini (cimrilikle sımsıkı) yumarlar. Onlar, Allah’ı unuttular (O’na taati bıraktılar). Allah da onları unuttu (onlara lutfunu terk etti). Şüphesiz ki münafıklar, fasıkların ta kendileridir.” Tevbe, 9/67 27- Zekat vermek istemezler, dönektirler:

“Onlar, istemeye istemeye infak edip harcarlar.” Tevbe, 9/54

“Onlardan kimi de, ‘Eğer Allah lütuf ve kereminden bize verirse, mutlaka zekat vereceğiz ve elbette biz salihlerden olacağız’ diye Allah’a and içti. Fakat Allah lutfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah’ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler. Onlar öyle dönektirler.” Tevbe, 9/75-76

Konu hakkında araştırmamızı zaman içinde daha da derinleştirmek isterim. Ama şimdilik bu kadarı ile yetinelim. Araştırmamız bizi bu sonuca götürdü. En doğrusunu Allah bilir. 05.11.2014

Eğitimci, İlahiyatçı Araştırmacı Yazar Mehmet BOZKURT www.mehmetbozkurt.com.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

Yine bu kaynaklarda Cenâb-ı Hakk’ın sıfatları üç grupta mütalâa edilir: “Zâtî sıfatlar” (bunlar sübutî ve selbî olarak iki kısma ayrılırlar), “fiilî sıfatlar”,

Tıpkı bunun gibi, Allah kulun durumuna uygun düşen dualarını kabul, uygun düşmeyenleri de, onun için daha yararlı olan bir başka ikramda bulunur ve onun

Bunun için insanoğlu yalnız O’na ibadet etmek ve her şeyden daha çok O’nu sevmek durumundadır.. Her şeyde bize örnek olan Peygamberimiz Allah’ı sevmede de bize en

Eğer o (Kur’an) Allah katından olup da siz de onu inkâr etmişseniz, o zaman derin bir ayrılık içinde bulunan kimseden daha sapık kim

Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap et- sin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü’min topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve

Terim olarak ise Allah (c.c.) rızası için yapılması gereken ibadetleri ve güzel davranışları, insanlara gösteriş için yapıp kendini ve ibadetini beğendirme isteği,

9- “Kim bu dünyada şarap (içki) içer de sonra bu günahından dünyada tevbe etmeden ölürse, o kişi ahirette cennet şarabından mahrum olur “ (Sahih-i

‘ Sizin hepinizin yaratılmanız da yeniden diriltilmeniz de sadece bir tek kişinin yaratılması ve diriltilmesi gibidir; Allah her şeyi işitir, her şeyi