• Sonuç bulunamadı

GENEL MİKROBİYOLOJİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GENEL MİKROBİYOLOJİ"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GENEL MİKROBİYOLOJİ

NİLGÜN BAŞAK TECER

ÖĞRETİM GÖREVLİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ KALECİK MESLEK YÜKSEKOKULU E-posta: nbtecer@ankara.edu.tr

(2)

• Mikroorganizmaların varlığı ancak mikroskobun keşfi ile ortaya konulmuş ve bundan sonra önemli mesafeler kaydedilmiştir. «Mikroskop» kelimesi ilk kez 1625 yılında kullanılmıştır.

• Antony van Leeuwenhoek (1632-1723) mikroskobik canlıları mikroskop altında gören ve çizen ilk kişi.

• Robert Koch (1843-1910) mikroorganizmaları saf halde üretebilmek için katı besiyeri geliştirmiş ve bunları katı besiyerinden izole etmiştir. Bakterileri boyama tekniklerini ve verem hastalığının nedeni olan mikrobun (Mycobacterium tuberculosis) özelliklerini bulmuştur.

TARİHSEL GELİŞİM

(3)

• Louis Pasteur (1822-1895) şarap ve biranın bozulma nedenlerinin mikroorganizmalar olduğunu, bunun da engellenmesi için ortamların mutlaka Pastörize edilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Kuduz hastalığının mikrobunu

izole etmiş ve kuduz aşısını bulmuştur.

• 1889 yılında Cohn tarafından süt teknolojisinde bugünkü anlamda starter olarak bakterilerin kullanımı gerçekleşmiş ve yararlı etkileri ortaya konmuştur.

yapılmıştır. Bu

sayede

bakteriyofajlar

• 1933 yılında ilk elektron mikroskobu

görüntülenmiş ve çalışmalar yapılmıştır.

TARİHSEL GELİŞİM

(4)

Abiyogenezis Teorisi

(Canlı ile başlamayan canlılık teorisi-Kendiliğinden oluş)

Cansız yapıların kimyasal yollarla bir araya gelerek canlı bir organizmaya

dönüşmesini açıklamaktadır. Çok eskilere kadar uzanan bu görüşün temeli canlıların cansızlardan meydana geldiği şeklindedir. Örneğin; kurumuş havuzda yağmurdan sonra birçok canlının ortaya çıkması, çamurdan kurbağa ve timsah yavrularının oluşması, yaprağın üzerindeki çiğ damlalarından meydana gelmesi gibi. Kendiliğinden oluş ile ilgili bu örneklerde canlılığı oluşturan canlılık ile ilgili olayları yönetti varsayılan bir aktif ve özün varlığına inanılıyordu. Örneğin Aristo; döllenmiş yumurtada, çamurun içinde bulunan aktif özün canlıyı oluşturduğu sanılıyordu. abiyogenezcilere göre aktif öz iş yapabilme yeteneği idi ve uygun koşullar olduğu zaman canlıyı meydana getiriyordu. Bu görüşlerde gerçeklerin değil, sonuçların açıklanmaya çalışıldığı görüldü. Zamanla olaya daha bilimsel olarak yaklaşan biyologlar farklı düşünmeye başladılar. Örneğin; kurtların çürümekte olan ölü organizmalardan ve pisliklerden meydana geldiğine inanılırken bu inanışlar denenmeye başlandı. Açık kaplarda bekletilen etlerde oluşan

kurtların,

bunların üzerinde uçuşarak yumurta bırakan sineklerden oluştuğu sonuçları çıkarıldı.

Böylece doğruluğu deneylerle gösterilmeyen inançların değersiz olduğu fikri gelişti. Bu teori 19. yüzyılda, ünlü Fransız bilim adamı Louis Pasteur'ün

yaptığı deneylerle

olarak tarihe tamamen çürütüldü. Pasteur, vardığı sonucu şu cümle ile özetledi:

"Cansız maddelerin hayat oluşturabileceği iddiası artık kesin gömülmüştür."

TARİHSEL GELİŞİM

(5)

Biyogenezis Teorisi

CANLIDAN OLUŞ

Mikroskobun icadı, canlıların oluşumu ile ilgili görüşlerde yeni bir çağ açtı. Gözle görülmeyen mikroorganizmaların var olduğunun anlaşılması olaya yeni bir bakış açısı getirdi. Kaynamış saman suyundan canlıların meydana gelişini abiogenezciler saman ve suya dayandırırlarken biyogenezciler, havadaki mikrorganizmaların sporlarının samana karışmasıyla yeni canlıların oluştuğunu savunuyorlardı. Örneğin; et suyunu kaynatıp ağzını sıkıca kapattığı bir şişeye koyarak bekleten Needham, birkaç gün sonra şişede mikroorganizmaların meydana geldiğini gördü. Bunun ardından Spallanzani, aynı deneyi tekrarladığında mikroorganizmaların oluşmadığını gözlemledi.

Çünkü deneyince kaynamış et suyunu steril olması dakikalarca kaynatılması kapların kapatma sisteminin çok iyi yapılması, kap içine hava girişinin tam olarak engellenmesi gerekiyordu.

Abiyogenezciler bu deneylere, kendiliğinden oluş için havanın mutlaka gerekli olduğu şeklinde itiraz ettiler.

TARİHSEL GELİŞİM

(6)

Louis Pasteur Deneyi

Pasteur deneyinde şeker katılmış maya mantarları suyu kullandı. Hava gerçekten mikroorganizma sporu içermiyorsa deney ortamının canlı oluşturmayacağı sonucuna vardı. Bu sonuçları elde ettiği deneylerinde ağız kısmı uzun cam borular kullanan Pastör bu cam balonların ağız kısmını ısıtıp kuğu boynu şeklinde eğdi. Cam balonları içlerindeki organik madde ile kaynatarak kuğu boynu gibi olan açık ağız kısmında su buharının çıkışını izledi. (su buharı cam boruda bulunan tüm mikroorganizmaları öldürmüştü.) Sonra bu cam balonlar soğumaya bırakıldı. Kıvrık ağız kısmının görevi borudan balona giren havadaki küçük cisimleri ve mikroorganizma sporlarını cam balon içindeki sıvı organik maddeye ulaşmadan tutmaktı. Gerçekten de bu şekilde ağızları açık olarak bekletilen cam balondaki organik besin ortamdaki yıllarca steril kaldı. Böylece biyogeneze göre,

”Canlılar kendilerinden önce yaşayan diğer canlılardan oluşurlar”

görüşü doğruluk kazandı, abiyogenez terk edildi.

TARİHSEL GELİŞİM

(7)

BİLİMSEL ARAŞTIRMALARDA TÜMDENGELİM METODU

PROBLEM

HİPOTEZ GELİŞTİRME

GÖZLEM-DENEYLERLE VERİLERİN ELDE EDİLMESİ HİPOTEZİ TEST EDECEK BİLGİLERİN SECİLMESİ

HİPOTEZ REDDEDİLİR DAHA DETAYLI TESTLER YAPILIR

ÖNCEKİ HİPOTEZİN GÜÇLÜ NOKTALARI

DİKKATE ALINARAK YENİ HİPOTEZLER

GELİŞTİRİLİR.

NİHAİ YETERSİZLİK

BİLGİLERİN ANALİZİ

YETERSİZLİK HİPOTEZ DESTEKLENİR YENİ HİPOTEZLERİN

KURULMASI

(8)

MİKROBİYOLOJİ

• Tek hücreli ya da küme oluşturmuş mikroskobik organizmaları içerir;

ÖKARYOTLAR

PROKARYOTLAR

VİRÜSLER

GELİŞMİŞ PROTİSTA OLARAK SINIFLANDIRILIR, YAPILARI HAYVAN VE BİTKİLERE BENZER

(KÜF MANTARLARI, MAYALAR)

İLKEL PROTİSTA OLARAK SINIFLANDIRILIR (BAKTERİLER)

(9)

Hücre Olarak Mikroorganizmalar

 Yaşamın temel birimidir.

 Bölümlere ayrılmıştır.

 Dinamik sistemlerdir.

 Çevreyle iletişim kurarlar.

 Madde alışverişinde bulunurlar.

 Sürekli değişim içindedirler.

(10)

PROKARYOT HÜCRE

 FARKLI MORFOLOJİK ÖZELLİKLER

 Zarla çevrili çekirdek, mitokondri, kloroplast, endoplazmik retikulum, golgi gibi organelleri yoktur.

Ribozom bütün bakterilerin temel organelidir. DNA, RNA, canlı hücre zarı ve sitoplazma yine bütün bakterilerin temel yapısını oluşturur.

 SİTOPLAZMİK ZAR VE TAŞIMA

 ZAR İŞLEVİ

 BESİN TAŞINMASI

 HÜCRE DUVARI (PEPTİDOGLUKAN YAPI-DIŞ ZAR)

(11)

PROKARYOT HÜCRE

 HÜCRE YÜZEY YAPILARI (KAPSÜL-PİLİ)

 HÜCRE İNKLÜZYONLARI

 GAZ KESECEĞİ

 ENDOSPOR OLUŞUMU

 HAREKET (FLAGELLA)

 TAKSİS

(12)

ÖKARYOTİK HÜCRE

 ÇEKİRDEK VE HÜCRE BÖLÜNMESİ (EN TEMEL FARK)

 ORGANELLER

 MİTOKONDRİ

 HİDROJENEZOMLAR

 KLOROPLAST

 ENDOPLAZMİK RETİKULUM

 GOLGİ KOMPLEKSİ

 LİZOZOM

 HAREKET (MİKROTÜBÜLER, MİKROFLAMENTLER)

(13)

TEŞEKKÜRLER...

Referanslar

Benzer Belgeler

Çünkü gelen X-ışınının veya hızlı elektronun enerjisi fotoelektronu ortaya çıkarabilmek için gerekli olan E b enerjisinden çok büyükse tüm enerji

Eski zamanlarda yaşamış olan canlılardan bazıları, belirli bölgeler üzerinde yaşanan doğal olaylar sonucunda fiziki özelliklerini koruyacak şekilde fosilleşmişlerdir..

• Çok yıllık bitkilerde sonbaharda yaprakların dökülmesi olayına absisyon denir. • Önce yaprağın kopacağı bölgede bir ayırma tabakası

• En eski spor dallarından olan yüzme sporunun yararlarından bahsedecek olursak eğer , beden gelişiminde en etkili spor yöntemidir, vücudun tüm kaslarını

• Eğer gol atma şansı fazla olan bir oyuncuya dört metre çizgisi içinde sert bir faulde bulunulursa, hakem tarafından oyuncu penaltı ile ödüllendirilir.

• Havuzun veya suyun bulunduğu yerin özelliğine göre voleybolun genel kuralları geçerlidir.. • Bununla birlikte uluslararası müsabakalarda yer

lngiltere lleıhezi Eekırik Dairesi termik santfallerle ilgili teplile- ri göğiis|elıebilrırk için, l9B3'E .soru- nun baz 1ııılannı incelemek üzere' 5. milyon

KPK’ya sunulan bir memorandumda Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ve Yunanistan’ın Kıbrıs konusunda uzlaşmalarının mümkün olmadığını belirterek