Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler her fırsatta nükleer santral konusunda kamuoyunu yanıltan
açıklamalarda bulunuyor. Nükleer santralin ucuz olduğunu, çevreye zarar vermediğini ve binlerce yıl radyoaktif kalan nükleer atıkların başka ülkelere satılacağı açıklamalarını onlarca kez dinledik.
Hilmi Güler'in son incisi ise, Akkuyuluların kendisini ziyaret edip nükleer santrali Sinop'a değil Akkuyu'ya yapmaları için kendisine öneride bulundukları oldu.
Oysa bugün Ankara'ya Enerji Bakanlığına kadar gelen Akkuyulu köylüler ise nükleer santral istemediklerini açıkça dile getiriyorlar.
Kamuoyunun, rant sağlama peşinde koşan ve yükünü tuttuğunda Akkuyu'yu ilk terk edecek sahtekarlara değil, ömrünü çocukları ve torunlarıyla birlikte Akkuyu'da geçirmek isteyen gerçek Akkuyululara kulak vermesini salık veriyoruz.
Öte yandan AKP hükumetinin nükleer yalanları bunlarla da sınırlı değil. İktidara geldikleri günden beri Türkiye'ye nükleer santral satmaya çalışan lobilere adeta sözcülük yapan hükumet yetkilileri bu kadar riskli ve ciddi bir konuda tam bir ciddiyetsizlik sergilemektedirler.
Geçtiğimiz hafta içinde, 2 gün arayla verdikleri demeçlerde Enerji Bakanı Hilmi Güler, "Nükleer santralde ihale olmayacak, yarışma olacak" derken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Özel sektörümüz nükleer enerji konusunda tanınmış yabancı firmalarla ortaklık görüşmeleri yapıyor. Yakında bu konuda ihaleye çıkacağız. Aceleciyiz" demecini vermiştir.
Aceleyle nükleer santral yapmaya kalkanların yapacakları olsa olsa bir saatli nükleer bombadır. AKP hükumetinin, sadece bugünü değil, bu coğrafyada yaşanacak bin yılları etkileyecek böyle önemli bir konuda acele etmesi, teknoloji transferi ve enerji çeşitliliği gibi bahanelerinin de sözde olduğunu, kendilerinin de hizmet değil, rant peşinde
koştuklarını açıkça göstermektedir.
Türkiye Halkı ise, köylüsüyle, kentlisiyle, Akkuyu'da da, Sinop'ta da nükleer santral yapılmasını istememektedir. Hükumeti, halka rağmen nükleer santral yapma isteğinden vazgeçmeye ve nükleer santral yasasını geri çekmeye çağırıyoruz.